Bu kitap, öyküsünü susanlar için yazılmıştır.

Sevilmemiş, acı çekmiş, acısını anlatmamış, anlatamamış,

anlaşılmamış bütün çocuklara adanmıştır.

Deniz’in ikizi Yeter, ilk aşkı ve kocası Nile ve rahmetli annesinin kuması Leyla… Deniz, acılarla ve birbirinden travmatik olaylarla dolu hayatını anlattığı kitabında bu üçlünün hikâyesine üstünkörü değinmişti. “Hikâyeyi anlatanın anlatmayana haksızlık yapması hep bakiydi. Sadece anlatılan hikâyeler bilindi, susanların hikâyeleri sır olarak kaldı.”

Oysa bir de yaşam öykülerinin zifiri karanlık taraflarını kendileri dile getirebilselerdi…

Yoğun ilgi ile karşılanan Adımı Deniz Koydular kitabı ile aile içi şiddet, cinsel istismar ve ağır yoksulluk gibi görmezden gelinen ve hasıraltı edilen tüm acıları ortaya döken Demet Cengiz, ilk romanından kopup gelen karakterlerin bilinmeyen yönlerini, kilitli kapılar ardında kalmış sırlarını ve çarpıcı hayat hikâyelerini, yine oldukça etkileyici bir dille İçimde Yanan Nehir’de anlatıyor.

“Bazı aileler parçalanmış bile değildir çünkü herhangi bir şeyin parçalanması için önce yekpare olması gerekir. Daha önce asla bir arada olmamış bir şey nasıl parçalansın?”

Demet Cengiz’in büyülü kalemiyle hayat bulan İçimde Yanan Nehir, Ayazağa’nın yoksulluk kokan ara sokaklarında varoluş mücadelesi veren Yeter’in ve duygu duvarlarıyla parçalanmış geniş bir aileye doğan Nile’ın ‘sevgisizlik’ temalı yaşam öyküsünü ele alıyor. Kimi zaman yüceltilen ‘aile’ kurumunun mahvolmanın başlangıcı olduğuna dikkat çekiyor.

 

Yayın Direktörü : Gülşen İşeri

Editör Saliha Ulusoy

Kapak Tasarım Gilas Coşkun

Sayfa Tasarım Aslı Varol

Arka kapak fotoğraf Tamer Yılmaz

Sayfa Sayısı 160

Ebat 13,7x21,5

Tür Roman

Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

₺63,00

 

Geçmişin, bir urgan gibi dolanmışsa boynuna, kaderinden ne kadar kaçabilirsin? Selim çok çabalasa da kaçamıyor kaderinden. Yeşil hortumun kanlı izleri bedenini aşıp ruhuna işlemiş bir kere. Yine de bir umut, çıkıyor yola, her şeyi unutup sil baştan başlamak istiyor hayata. İçinde uyuyan canavarı fark etmeden usulca yaşıyor. Ta ki onu görene kadar… Yaralarından tanıyorlar birbirlerini; iyileştiririz sanıyorlar, fakat bunun ölümcül bir tedavi olduğunu fark etmiyorlar. Selim çocukluk travmalarını Gizem’in yaralarını sararak atlatacağını sanırken çıkması imkânsız bir girdabın içine çekiliyor. Önce içsesinde şeytanı duyuyor, sonra yüzünde cehennemi görüyor. Artık bir şeyleri değiştirmek için çok geç. Öyle ya bu öfke ona aile yadigârı. Uzun Zaman Önce geçmişinden yaralı bir adamın ve onun uç noktalarda gezinen zehirli aşkının romanı. Sonu baştan yazılmış trajik bir hikâye.

--------------------------

Zekeriya Çetin 1978 yılında Hatay’ın Dörtyol ilçesinde doğdu. Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2001 yılında mezun oldu. 20 yıldır İstanbul’da avukatlık ve arabuluculuk yapmakta.

--------------------------

Yayın Direktörü:Gülşen İşeri

Editör: Ezgi Hotalak

Son Okuma: Kadriye Kızıl Güzelkan

Kapak Tasarım: Ekin Başak Akgül

Sayfa Tasarım: Aslı Varol

Sayfa Sayısı: 160

Ebat: 13,5x19,5

₺58,80

 

Kurtuluş Savaşı’nın en şiddetli günleri… Sorun kısıtlı mühimmat. Cephede işgalciler, içeride düşmanın işbirlikçileriyle mücadele eden Mustafa Kemal, milletlerarası siyaset arenasında ustaca bir hamleyle Sovyetler’i mühimmat yardımına ikna eder. Ancak bu yardımlar, düşman donanmasının kol gezdiği Kara-deniz’i geçip Anadolu’ya nasıl getirilecekti? Korkusuz bir zabitin komuta ettiği yaşlı ama inatçı gümrük teknesi bir hayalet gemiye nasıl dönüşecekti? Cesur askerlerin ve civanmert Karadeniz uşaklarının gayretleriyle, kâh kendini batıran kâh yeniden yüzdüren efsane gemi savaşın kaderini nasıl etkileyecekti? Çok satanlar listesine Madalyasız ve Kayıp Sancak eserleriyle giren Mehmet Uluğtürkan, yeni tarihi romanı Rüsumat ile Milli Mücadele’nin az bilinen deniz cephesine heyecan dolu bir pencere açıyor…

₺63,00

Bazen olmasını çok isteriz... Bunun için dua eder, gözyaşı döker, hayatımızın tek amacı buymuş gibi yaşarız. Ama kader, kendimiz için en iyisi olduğunu düşündüğümüz ihtimali çok uzağımıza atarken, bambaşka sınavlarla buluşturur bizi. Leyla da tüm kalbiyle sevdiği adama kavuşacağı günleri beklerken bir gecede hem aşkını ve hayallerini hem de onu büyüten biriciğini kaybeder. Hangi acısına üzüleceğini şaşırmış, perişan halde düştüğü yollarda, bir daha mutlu olamayacağına inansa da hayatın ona bambaşka sürprizleri vardır. Aslında en çok istediğimiz şeyin bizim için en hayırlısı olmayabileceğini, eğer hayata ve kader planına güvenirsek hak ettiğimiz mutluluğa kavuşmanın çok daha kolay olacağını keşfeder Leyla. Yeter ki kendimizi akışa güvenle bırakalım ve inanmaktan asla vazgeçmeyelim. Çünkü yaşayan bilir ki tam da umudu kestiğimiz o karanlık günün ardındadır güneşin en aydınlık hali... Kendi ruhsal şifasını bulduktan sonra başka kırık kalpleri iyileştirme mücadelesine giren genç bir kadının aşk, dostluk, vefa ve iyilik dolu öyküsünde siz de kendinizden bir şeyler bulacaksınız.

Özgür Aras

İletişim danışmanı Özgür Aras, müzik, televizyon ve sanat camiasında pek çok ünlüyle birlikte çeşitli projeler yürüttü. İstanbul gece hayatına yepyeni mekânlar kazandırdı. Ses getiren sosyal sorumluluk kampanyalarına imza attı. Meslekte 30 yılı deviren Aras, bu süreçte sayısız ödüle layık görüldü. Yazarın bugüne dek yayınlanan kitapları arasında Özgürce, Beynimden Herkes Geçti, İnsan Yaşarken Anlamaz, Sevilmek Hasretiyle Perişanım, Güzel Günler Zorlu Yollardan Geçer, Bizim Ünlülerin Halleri, Gitmek Gerek Bazen, Kapıda Aşk Var, Senin Adın Bir Marka, Mutlu Aşk da Var, Henüz Tanışmadık, Bazı Aşklar Yenik Başlar yer alır.

 

Yayın Direktörü: Gülşen İşeri

Editör: Ezgi Hotalak

Kapak Tasarım: Beyzanur Karabulut Koç

Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut Koç

Sayfa Sayısı: 216

Ebat: 13,7x21,5

₺117,60

Yirminci yüzyılın başında Makedonya'da geçen Sadakatsizlik, efsanelerden ve tarihten güç alarak âşıkların sıra dışı öyküsünü anlatıyor.
Mena'ya yaptığı evlenme teklifi ailesi tarafından reddedilen Sone, sevgilisine kavuşmak için yeterli parayı toparlamak üzere Amerika'ya gider. Ancak yola çıktıktan birkaç gün sonra Sone, kendisini Yeni Dünya'ya götüren gemide yolcu olarak bulunan başka bir kadının çekimine kapılır. Traykoski'den, sade fakat masalsı bir üslupla, farklı anlatıcıların akıcı anlatımıyla ay, güneş, sadakatsizlik, kalp kırıkları ve kayboluşlar üzerine sürükleyici bir hikâye.


"Traykoski'nin anlattığı hikâyede iyi bir okur birden edebî çağrışımlar denizine düşebilir. Bu kitap, şairane bir üslubun güzelliğiyle ve eski mitlerle efsanelerin haleleriyle sarılmıştır. Sadakatsizlik, okurun ilgisini kesinlikle hak eden bir roman."
– Muharem Bazdulj, Politika (Sırbistan)


Basım Ayı/Yılı : 9/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

‘Sığ sularda yavru balıkları sevmek’ cümlesi, uzun süredir arkadaşlarımla üzerinde çalıştığımız ‘Ben kimim?’ sorusunu yeniden sordurttu kendime. Bu kitabın ön okumasını viyolonsel için düzenlenen ve Sheku Kanneh-Mason’un seslendirdiği ‘Hallelujah’ eşliğinde yaparken, müziğin ruhani içeriğiyle birleşen metin, adeta bir ‘psikocoğrafya’ denemesi olarak beni Sinop’un sokaklarında, deniz kıyılarında, uzak köylerinde oradan oraya savurdu. Guy Debord’un Kasım 1956’da, Les Lèvres Nues’te yayımlanan ‘Dérive’ teorisinde betimlediği gibi, psikocoğrafik etkilerin farkındalığı ile bir şekilde Sinop’ta sürüklenerek Sinoplugillere dokundum.”


Basım Ayı/Yılı : 1/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺33,20

Hayata çekiç darbeleri indiren bu öyküleri şu alıntı özetliyor: “Bazen kelimeler gerçekten o güce sahip olur ve kalbinize saplanabilir. O zaman bunu başka türlü tarif edemezsiniz, olduğu gibi söylemeniz gerekir.”

Nedir “olduğu gibi”? Uzun uzadıya durup çevrenin bize farklı görünmesini beklediğimiz bir hareketsizlik mi, yoksa robotlara özgü bir sürgit veya çıkış için gerçek bir hamle mi? Kim “olduğu gibidir”? Umutsuz vakalar mı, yoksa yeni güne umutla yataktan kalkanlar mı? Lüks sıkıntılar arasında sosyal medyada pandemi sefası paylaşamayanlara dört duvar içinde ve dışında pis bir kavga tezgâhı hazır edilmiş.

Ama bir tuhaflık var bu pis kavgada, çünkü kızma diyorlar, mobil telefonunun bir üst modeli çıktı...


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 136
Ağırlık : 160
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺43,20
Örtün Üstünü Üşümesin

Şu anda değerli şair-yazar Sebahat Karagöz’ün üçüncü kitabı olan 03.15’i elinize aldınız, inceliyorsunuz ve kendi kendinize soruyorsunuz:

“Bu kitabı niçin okumalıyım?” ya da “Bu kitabı okumalı mıyım?”, “Bu kitapta ne var?”

Bu kitapta koskoca bir ömrün sadece iki senelik bir bölümü var.

Bir insan sadece iki sene içinde ne yaşayabilir ki?

Kimine göre hiçbir şey, kimine göre koskoca bir ömür...

Hele de her şey 03.15’te başlamış ve yine 03.15’te bitmişse...

Peki nedir 03.15?

Kimine göre yelkovanın akrebi kovalamaktan yorulduğu ve ikisinin de durduğu basit bir an, kimine göre kendisinden başka her şeyi teferruat olarak gören ve adına “Vatan” dediğimiz aşk, kimine göre ise Züleyha’nın Yusuf’a özlemi, Mem’in Zin uğruna zındanlardaki ahı, Pompe’nin üzerine yağan ateş…

Belki de hepsi birden...

Belki mi, yoksa kesinlikle hepsi birden mi?

İşte bu sorunun cevabını şu an elinizdeki kitapta bulacaksınız.


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 400
Ağırlık : 400
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

"Fakat sergide gördüğüm bu kürk mantolu resim, ona hayalen dokunmama imkan vermeyecek derecede beni sarmıştı. Onunla bir aşk sahnesi tasavvur etmek değil, karşı karşıya, iki dost gibi oturmayı düşünmek bile elimden gelmiyordu. Buna mukabil, gidip o tabloyu seyretmek, bana bakmadığına emin olduğum o gözlere saatlerce dalmak arzusu gitgide artmaktaydı. Paltomu sırtıma geçirerek tekrar serginin yolunu tuttum ve bu hal, günlerce devam etti."

Sabahattin Ali; aşkın tutku halini anlattığı bu kitabında, in-sanın bilinmeyen yüzlerini seriyor gözlerimizin önüne. Sistem içinde karakterini kaybedenlerden, ruhunu korumak adına sistem dışı kalanlardan ve aşkın bu hengamede kayboluşundan dem vuruyor. Bizi bize yanıtlaması zor sorular ve kabullenmesi daha zor yanıtlarla anlatıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 200
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺30,00

"Seni affettiğimi söylemeyi bir türlü kendime yediremedim. Ne zaman ki hastalandım, ölüm döşeğinde yatacak duruma geldim, o zaman kalemi elime aldım. Sen benim deli, deli olduğu kadar da zeki kızımsın. Kaçıp gitmene tabii ki üzüldüm ama biliyordum ki benim her tuttuğunu koparan kızım bunun da üstesinden gelecektir. Sözü uzatmaya gerek yok kızım, seni çoktan affettim. Tek eksiğim ölmeden önce sana sımsıkı sarılamamak oldu…”

Baban...


Basım Ayı/Yılı : 7/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00

"Tören günü gelmiş çatmıştı. Kadınlar birbirlerine sarılıyorlar, hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı. Önden, davul sesleri gelmekteydi. Orada, parlak tören kıyafetleri içindeki Baal rahipleri vardı. Her birinin kucağında kundak içinde bir çocuk bulunmaktaydı. Bunlar, bu hafta içinde şehirde yeni doğan ilk çocuklardı. Bekçiler tümünü tespit etmiş; bir haftalık olanları toplanmışlar, tapınakta el altında bulunclurmaya başlamışlardı.

Artık Molek onların yolııııu gözlemekteydi. Altında yanan büyük ateş çukurunun üstünde kendisine sunulacak bir haftalık çocukların taze bedenlerini bekliyordu. Kaskatı ve sımsıcak bir kütle halinde..."

Cehenneınti Yahudiler icat ettiler; Araplar onlardan satın aldı, Türkler ise bekçiliikini yapmaya başladılar. Bu çağda bile...

Cehennem Öte Dünya'da mı bu dünyada mı?

Bu kitapta en başından bugüne kadar Cehennem hayatından gerçek sahneleri, yazılı halde bulacaksınız...


Basım Ayı/Yılı : 1/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 188
Ağırlık : 188
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺122,00


Basım Ayı/Yılı : 2014
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 368
Ağırlık : 368
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00


Basım Ayı/Yılı : 2014
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 324
Ağırlık : 324
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

“Valeria Tentoni’nin yoğun ve patlamaya hazır tonlardaki anlatısı kesif bir şiir tadında.”
Cynthia Rimsky


Arjantinli yazar Valeria Tentoni’nin sekiz öyküyü içinde tutan Elmas Öfke, kişisel felaketlerini yaşamış, onların etkisinden çıkmak için uğraşan karakterlerini anlatıların sonunda çatallı yolların başında bırakıyor.  Uçlarda bulunan bu hikâyelerle okur da benzer seçeneklerle karşı karşıya, ister istemez. Marta Brunet Latin Amerika Öykü Yarışması’nda Birincilik Ödülü'ne layık görülen Tentoni, okurundan iş birliği isteyen kurmacalarında, mizansenlerin hücresel detaylarını sergilerken, aynı hikâyenin farklı biçimlerde okunabildiğine dair işaretler saklıyor.  Biten bir aşkın yası, seyahat ya da ölümcül bir ameliyat Elmas Öfke’nin içeriği olabilirken fantastik-psikolojik unsurların gölgesinde okuru baskı altında bırakıyor. 


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1
Ağırlık : 100
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺74,00

Başlarına gelen felâketler sonucu çocuk esirgeme yurduna yerleştirilen on beş çocuk.

Onları topluma örnek bireyler olarak yetiştirmeye çalışan yurt müdiresi Şefika Gültepe.

Aslında bu yurt, Psikiyatri Profesörü Şefika Gültepe’nin “Özel Çocuklara Özel Yuva” isimli bilimsel projesidir. Bu yurtta yetişen sıra dışı bir çocuk, Mikâil. Doğaüstü güçlere sahip olan Mikâil’in sırlarla dolu hayat hikâyesi ve kendisiyle ilgili gerçekleri öğrenme arayışı. Tüm sırlar gün yüzüne çıktığında, yaşama amacı tamamıyla değişecek.

“İnsanlar değişmeden dünya değişmeyecek.”


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 460
Ağırlık : 460
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺190,00

Ateş-i Suzan Ateş'i Firkat ve nihayet Ateş-i Aşk ile devam ederken kahramanın maneviyata dair tüm arayışları ve çırpınışları; Şeyh-ul Ekber Muhyiddin İbn Arabi Hazretlerinde son buldu. Şam'da geçen iki günlük misafirliklerinde içine çöken endişe ve korku dindi fakat anlamlandırmakta güçlük çektiği o büyüleyici sözler hala devam ederken sonunda bu mistik cümlelerin Kassiyunun derinliklerinden geldiğinden şüphesi kalmamıştı


Basım Ayı/Yılı : 2014
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 311
Ağırlık : 311
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

 Öykü, deneme ve kitap inceleme türündeki yazıları çeşitli dergilerde yayımlanan ve romanoku.org adlı edebiyat, kültür, sanat platformunun da kurucusu olan Ali Bektaş’ın ilk romanı Gün Yüzü, ikinci baskısı ve yeni kapağıyla artık Romanoku Yayınları’nda. 2021 yılında yayımlandığı günden bugüne okurların ilgisini çeken ve “Bir Ankara Romanı” olarak da nitelendirilen kitabın merkezinde aşk, ayrılık, hüzün varken yakın dönem Türkiye tarihinin çeşitli acı olayları da dikkati çekiyor. Bu bağlamda çeşitli incelemelerde “sosyo-politik bir aşk romanı” nitelendirmesi de yapılmaktadır. Bir TV programında “Ali Bektaş ile Güzel Olan” adlı edebiyat, kültür, sanat programını da hazırlayıp sunan yazar ayrıca “Dalında Öyküler” adlı kitabın da derleyenidir.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 295
Ağırlık : 295
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00

Osmanlı’nın parçalanması; salib açısından armagedon, hilal açısından hermeciddun, Türk milleti açısından kıyameti yaşamak oldu. Genellikle cephelerde yaşanan mağlubiyetler ve sebepleri kaleme alınırken, kapalı kapılar ardında dönenler ile masa başı pazarlıkları yeterince dikkate alınmadı. Bu romanda; düşmanın mutlak, müttefikin muğlak oluşunun hikâyesinde, istihbarat örgütleri ve elemanlarının gözünden, birinci paylaşım savaşının perde arkası aralanıyor. Sudanlı Musa, Kuşçubaşı Eşref ve Teşkilat-ı Mahsusa, Lawrence, Getrude Bell, Sykes-Picot, NİLİ ve Carbonari örgütü ile daha niceleri…


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 164
Ağırlık : 164
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00

Ya İlk insanda pes etseydi?


Basım Ayı/Yılı : 11/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 295
Ağırlık : 350
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş döneminde Trabzon'a hemşire olarak gelen Ermeni asıllı Hazel ile Kinyas'ın gizemli hayat hikâyelerini anlatan bir günlük bulunmuştur.
Bu günlük yakın tarihimizdeki birçok olayın da gerçek nedeninin ipuçlarını taşımaktadır. Günlükte yazılanlar yüzünden olaya derin devlet de dahil olmuştur.
Gizli örgütler ajanlar ve terör örgütlerinin amansız mücadelesinde her zaman olduğu gibi iyiler ve kötüler vardır. Gerçek kahramanlar vardır kimsenin bilmediği... ve onların kimsenin bilmediği aşkları...
Yakın tarihimizdeki gerçek olaylardan ve kişiliklerden yola çıkılarak kaleme alınan Aşk ve Ceza serüven dolu soluksuz bir okuma vaat ediyor.
Aşk nefret ve kin duygularının doruklarında yaşanan hesaplaşmaların içinde vatanı için ölümü göze alan kahramanlıklar vardır...
Bildiklerinizin doğruluğunu sorgulama ihtiyacı hissettirecek bir kitap...


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00

Hayat labirent gibidir. O labirentin sonunda bizi güzel bir şeyin beklediğini umarız. Bazıları hedefe ulaşmayı dener, tekrar dener, sürekli dener... Bazıları da yolun başında, ortasında ya da en son noktasında vazgeçer. Tercihlerimiz de bizi biz yapar.

Kum Saati’nde başlayan macera Kum Saati 2 / Japonya’yla hız kesmeden sürüyor. Fatih Tuncay, sizi yine soluksuz okuyacağınız bir maceraya davet ediyor.

Bu sefer Emre ve arkadaşlarının başında çok büyük bir bela var! Geleceği yeşertecek tohumlar bir virüs yüzünden yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu virüsle savaşmak zorundalar ve her geçen saniye onların aleyhine.

Çocuklar yüzlerini karanlığın şafağındaki güneşe mi dönecek yoksa çaresizce bekleyecekler mi? Korku mu galip gelecek, umut mu?  Peki son hamleyi kim yapacak?


Basım Ayı/Yılı : 10/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 153
Ağırlık : 153
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺79,20

Bir sonraki perşembe geldi.

Elizabeth eski bir meslektaşından, uzun geçmişleri olan bir adamdan mektup aldı. Adamın peşinde birileri var ve bu yüzden Elizabeth’in yardımı gerekiyor. Adamın hikâyesi, çalıntı elmaslar, şiddet eğilimli bir gangster ve çok büyük bir hatayı içeriyor.

Ölümler artmaya başlayınca Elizabeth katili yakalamak üzere Joyce, İbrahim ve Ron’un da yardımına başvuruyor.

 Peki ya katilin yanında elmasları da bulurlarsa? Bu da işin ödülü olmaz mı? Ama bu sefer yetmişlerinde dört kişiyi gözünü kırpmadan öldürebilecek acımasız bir katille karşı karşıyalar.

Katil onları bulmadan, Perşembe Günü Cinayet Kulübü katili -ve elmasları- bulabilecek mi?

Huzurlu bir emekli köyünde dört sıra dışı arkadaş çözülmemiş cinayetlerin peşinde!

“Şaşırtıcı, muzip ve keyifli.”

                          Sunday Express

 “Muhteşem bir eğlence.”

                          Guardian


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 360
Ağırlık : 360
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺154,88

Ramón Martínez başarılı bir avukat, bir ateist ve aile babasıdır. Evde eşi Carmela, ergenlik çağındaki iki çocuğu Paulina’yla Mateo, batıl inançlara sahip yardımcıları Eloida ve çatı katında marihuana yetiştiren psikanalisti Teresa’yla birlikte yaşamaktadır. Ancak geçirdiği ameliyattan sonra her şey onun için bambaşka olacaktır.

Ameliyattan sonra dilini –ve konuşma yetisini–  kaybeden Ramón’un hayatında trajikomik bir sessizlik başlar. Ramón’un içine düştüğü çaresizlikle birlikte ev sakinleri de farklı açılardan bu yeni durumla yüzleşirken Eloida mucizevi bir şifa arayışına düşer ve nesli tükenme tehlikesinde bir papağan olan Benito da aileye katılır.

Yer yer kara, yer yer tatlı bir mizah anlayışıyla anlatılan bu trajikomedi bize günlük sorunlarla, kimi zaman sevgi ve kahkahayla, kimi zaman da tıpkı yaşamda olduğu gibi, kötü şans ve gözyaşıyla dolu hikâyeler sunar.

“Mutasyonlar muhteşem bir roman, trajik olduğu kadar da komik, çağdaş olduğu kadar da klasik ve hepsinin ötesinde unutulması imkânsız. Okuduktan sonra Jorge Comensal’ın okuyacağım başka romanları da olsa keşke diyeceksiniz; ama bu ilk romanı olduğundan sıradaki muhteşem kitabı tamamlanana kadar sabırla bekleyeceğiz artık.”

Alejandro Zambra


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺111,76

"Gözlerinin görmesine, kulaklarının duymasına izin vermiyorsun, gündelik hayatının dışında kalan şeyler seni ilgilendirmiyor. Anlayamadığın şeyler olduğunu hiç düşünmüyor musun, bazı insanların görüp başkalarının görmediği?"

Avukat Jonathan Harker, Londra'da bir mülk satın almak isteyen Kont Dracula'ya yardımcı olmak üzere Transilvanya'ya, Kont'un Karpatlardaki uğursuz şatosuna gider. Ancak Harker kısa sürede gizemli Kont'un sırrını çözer ve bu sırrın etkilediği insanlarla birlikte kendini hayal bile edemeyeceği dehşetle dolu bir mücadelenin içinde bulur.


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 506
Ağırlık : 506
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺74,80

Dr. Korhan Altunyay Roman ve Öykü Okumaları 2 isimli kitabında okuma eylemiyle ilgili geniş bir çerçeve sunuyor. Türk ve dünya edebiyatının nitelikli yapıtlarını psikanaliz postmodernizm toplumcu gerçekçilik öz kurmaca metalepsis ve kronotop gibi kuram ve izlekler bağlamında okuyan yazar roman ve öykülerin sahip olduğu derinliği anlamsal düzeyde gözler önüne sermeye çalışıyor. Bu anlamda kitaptaki denemeler yazarın herhangi bir okuma biçimini merkeze almadığını farklı kuramlardan ve izleklerden yola çıkarak metinlere yaklaştığını göstermesi açısından oldukça önemli.

Kitapta Ahmet Altan Nedim Gürsel Hakan Akdoğan Hilmi Yavuz Oya Baydar Latife Tekin Albert Camus Virginia Woolf Ferit Edgü Hasan Ali Toptaş Orhan Duru Laurence Sterne ve İnci Aral gibi yazarların yapıtları üzerine eleştirel denemeler yer alıyor.

2022 yılında ilki yayımlanan Roman ve Öykü Okumaları 2 olay metinlerinin herkese görünmeyen yanlarının bulunduğunu gösteren nitelikli denemelerden oluşuyor. Kitap olay çerçevesinde yaratılan metinlere yeni bir gözle bakmak isteyenler için çok değerli bir kaynak.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺66,00

Eserlerinin çevirileri ve hakkında yazılanlarla son yıllarda Türkiye edebiyat tarihindeki yerini alan, özellikle kadın hareketi için geçmişten gelen taze bir ilham olan Zabel Yesayan, çocukluğunun Üsküdar’ına, unutulmuş payitaht İstanbul’a ve onun insanlarına tutku ve özlemle baktığı Silahtar Bahçeleri’nde bizi kendi hikâyesini biraz daha yakından okumaya davet ediyor. 1878’de, tam da Rus ordusunun İstanbul’un kapısına dayandığı günlerde gözünü açtığı evden başlayarak, ona en zengin insan malzemesini sağlayan ailesini, mahallesini, hiç unutamadığı Silahtar Bahçeleri’ni, sonra giderek ufukta belirmeye başlayan İstanbul’un o aşina silüetini büyük bir maharetle işleyen, çocuk gözüyle zihnine kaydettiklerinden yola çıkarak dönemin toplumsal yapısındaki çelişki ve gerilimleri şaşmaz bir netlikle tahlil eden Yesayan, bizlere eşsiz bir İstanbul hatıratı emanet ediyor. Yazarın Sovyet Ermenistanı’nda yaşadığı dönemde kaleme aldığı ve ilk kez 1935’te yayımlanan Silahtar Bahçeleri, Türkçede ilk kez özgün Ermenice metninden yapılmış tam çevirisiyle sunuluyor.      


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺149,60

Aras’ın çizgi roman dizisinin bu dördüncü kitabı, daha önce yayımlanan Ermeni Ninem, Varto ve Ermeni Hayaleti’nde olduğu gibi, bizleri Anadolu’nun içlerinden dünyanın dört bir tarafına yayılan hikâyeleri keşfetmeye, tarihin üstü kapatılmaya çalışılan sayfalarının, bastırılmaya çalışılan acılarının geri dönüp bugünün insanlarını nasıl etkilediğini anlamaya davet ediyor.
Laurent Galandon ve Viviane Nicaise’in, ilk kez yayımlandığı Fransa’da büyük beğeni toplayan Çiçekli Defter’i de esrangiz bir olaylar dizisinin izlerini sürerken, parçaları eksiltilmiş bir yapbozun bilmecesini çözmeye çağırıyor bizleri.
Bir keman, tamamlanmamış bir kompozisyon ve Anadolu’dan Paris’e uzanan bir macera… Dünyaca ünlü bir Türk kemancının Fransa’daki resitali ilginç bir tanışıklığa vesile olur. Kemancının hastanede ziyaret ettiği ihtiyar bir Ermeni’yle yaptığı ve en derin önyargılarla başlayan sohbet yüz yıl önce yaşananlara bağlanacak, ailelerinin hikâyesinde o eksik kalmış parçaları bulmalarını sağlayacaktır. Kim bilir, belki de sandıkları kadar yabancı değillerdir birbirlerine.
Çiçekli Defter, yaşadığımız coğrafyanın en acılı ve en sarsınıtılı dönemlerinden birine dönüyor ve en karanlık koşullarda bile umudun yaşaması gerektiğini gösteriyor. Ritmini bir an bile kaybetmeyen, okurunu içine çeken heyecan verici bir çizgi roman…


Basım Ayı/Yılı : 1/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 100
Ağırlık : 100
En / Boy : 23,5 / 31
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺162,35

Ermenice şiirin 20. yüzyıldaki yolculuğuna damga vurmuş öncü ve özgün isimlerden biri olan, eserlerinin çevirileri sayesinde Türkçede de giderek daha fazla tanınan Zahrad (Zareh Yaldızcıyan, 1924-2007), ölümünden sonra da yaşamaya ve sevenleri için tatlı sürprizler yapmaya devam ediyor. Eşi Anayis Yaldızcıyan’ın şairin kişisel arşivinden çıkardığı yazmalar üzerinde yapılan titiz bir çalışmayla bir araya getirilen Zahrad’ın ilk dönem şiirleri, sanatçının ileride dönüşeceği büyük şaire doğru giden yolun ilk basamaklarını oluşturuyor. Süreli yayımlarda basılıp artık unutulmaya yüz tutmuş bazı şiirlerin de yer aldığı “Mışuşen Antin” (“Sisin Ötesinde”) Zahrad şiirini sevenleri mutlaka heyecanlandıracak bir müjde.


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,95

Vartuhi Kalantar, “Getronagan pandi ginerun pajinı”nda (Hapishane-i Umumi Kadınlar Koğuşu) Osmanlı topraklarında bir kadın tarafından yazılmış ilk cezaevi tanıklığını sunuyor. Lozan’da üniversite öğrencisiyken ailesine gönderdiği mektuplar gerekçe gösterilerek 1915’te tutuklanan, anne ve babasıyla birlikte Divan-ı Harp’te yargılanan ve henüz yirmi yaşındayken yaklaşık üç yılını İstanbul’daki Mehterhane de denilen Merkez Cezaevi’nde geçiren Kalantar, en zor koşullarda bile direnmenin mümkün olduğunu gösteriyor yaşadıklarıyla. Ünlü Ermeni feminist gazeteci ve yazar Hayganuş Mark’ın Hay gin (Ermeni Kadını) gazetesinde 1921-22’de tefrika edilen metin, yazarının keskin gözlem gücüyle odağına kâh gardiyanları, kâh bir Kürt, Acem, muhacir ya da Arap tutsağı alarak, adeta bir antropoloji metni gibi tüm renkleriyle Osmanlı cezaevinin röntgenini çekiyor. 


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺86,70

Amerikalı yazar Nancy Kricorian Türkçeye çevrilen üçüncü romanı Işık Hep Oradaydı’da bu kez bizi işgal altındaki Paris’e götürüyor. Kricorian, Nazilerin Haziran 1940’ta Paris’e girmesiyle başlayan romanında, Paris’in banliyölerinde yaşayan göçmen bir Ermeni ailenin dört yıl süren işgal ve savaşın getirdiği sefalet karşısında hayata tutunma çabasını anlatarak dönemin atmosferini yakalamayı başarıyor. Siyasi şiddet, katliamlar, açlık ve güvensizlik ortamında dahi direnişin ve umudun var olmaya devam ettiği Paris’te, aşk da ruhları türlü hallerin girdabına sürüklemeyi sürdürüyor. Romanda, Ermeni aileler Yahudi dost ve komşularının başlarına gelen felaketle henüz çeyrek asır önce kendi başlarına gelen felaket arasında, geçmişle bugün arasında gidip gelirken, onların tarihin tekerrür edeceğine dair duydukları korku, metindeki gerilimi artırıyor.

Paris nasıl önce düşüp sonra direndiyse, romandaki karakterler de açlık, savaş ve verilen kayıplar karşısında tekrar tekrar yeniliyor, ancak pes etmiyor. Paris eninde sonunda kurtuluyor ancak romanın karakterlerinden birinin de söylediği gibi, bu en büyük insanlık suçlarına tanıklık etmiş olanların bazı sınavlardan selamete çıkması pek mümkün olmuyor. Yine de romanın isminin de vaat ettiği üzere, bütün bu karanlığa rağmen çatlaklardan sızan bir ışık hep oluyor.


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 272
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺135,15

1915 öncesinde Ermenice edebiyatın en büyük şairlerinden biri olan Taniel Varujan, halkının yaşantısını şiir sanatının en yüksek zirvelerine ulaşan eserleriyle anıtlaştırmıştır. 24 Nisan 1915 akşamı İstanbul’daki evinde tutuklandığında polis tarafından el konulan evrakı arasında yer alan ve maceralı bir şekilde kurtarıldıktan sonra ancak 1921’de yayımlanabilen Հացին երկը (Hatsin yerkı - Ekmeğin Şarkısı), onun köy yaşamını lirik bir üslupla ölümsüzleştiren şiirlerinden oluşan destansı eseridir. Dizeleriyle Anadolu’da yaşayan Ermeni çiftçiye, köylüye, rençbere, sadece insana değil, hayvanlara, iş aletlerine, bir çiğ damlasına dahi can ve ruh veren Varujan, hayatı her gün yeniden yaratanların ve onların yaşam kaynağı ekmeğin şarkısını daha önce hiç söylenmemiş ve daha sonra hiç söylenmeyecek bir şekilde söyler Ekmeğin Şarkısı’nda. Kitap Ermenicede okura 1921’deki yayımın tıpkıbasımı olarak sunulurken, eş zamanlı olarak Türkçe çevirisi de, Ohannes Şaşkal’ın usta işi çevirisiyle ilk kez gün yüzü görecek.


Basım Ayı/Yılı : 4/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 17 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺147,05

1915 öncesinde Ermenice edebiyatın en büyük şairlerinden biri olan Taniel Varujan, halkının yaşantısını şiir sanatının en yüksek zirvelerine ulaşan eserleriyle anıtlaştırmıştır. 24 Nisan 1915 akşamı İstanbul’daki evinde tutuklandığında polis tarafından el konulan evrakı arasında yer alan ve maceralı bir şekilde kurtarıldıktan sonra ancak 1921’de yayımlanabilen Հացին երկը (Hatsin yerkı - Ekmeğin Şarkısı), onun köy yaşamını lirik bir üslupla ölümsüzleştiren şiirlerinden oluşan destansı eseridir. Dizeleriyle Anadolu’da yaşayan Ermeni çiftçiye, köylüye, rençbere, sadece insana değil, hayvanlara, iş aletlerine, bir çiğ damlasına dahi can ve ruh veren Varujan, hayatı her gün yeniden yaratanların ve onların yaşam kaynağı ekmeğin şarkısını daha önce hiç söylenmemiş ve daha sonra hiç söylenmeyecek bir şekilde söyler Ekmeğin Şarkısı’nda. Türkçede ilk kez Ohannes Şaşkal’ın büyük emek eseri ustalıklı çevirisiyle yayımlanacak olan Ekmeğin Şarkısı, Aras Yayıncılık tarafından aynı zamanda Ermenice olarak da, 1921’deki yayımın tıpkıbasımı olarak sunulacak okura.


Basım Ayı/Yılı : 4/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 120
Ağırlık : 120
En / Boy : 17 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺147,05

Karıncaların Günbatımı, Ermenice romanın 20. yüzyıldaki zirvelerinden biri. Biberyan, başyapıtı olarak kabul edilen bu romanında, bir aile ekseninde Türkiyeli Ermenilerin 1940’lı ve 50’li yıllardaki yaşamından bir kesit sunuyor. “Varlık Vergisi” uygulaması altında ezilen, varını yoğunu kaybeden bir baba, bu güç koşulları onun yüzüne vuran aile bireyleri ve üç buçuk yıllık zorlu Nafıa askerliği günlerinden sonra geri döndüğünde hiçbir şeyi bıraktığı gibi bulamayan oğul Baret. Yazar, Baret karakterinde, bir delikanlının hızla değişen toplumsal koşullara uyum mücadelesini ve bireysel çatışmalarını çarpıcı, yalın bir dille sunarken ülkedeki siyasi gelişmelerin azınlıkları nasıl etkilediğini farklı roman karakterlerinin ağzından bire bir ortaya koyuyor. Biberyan, Felaket’in şekillendirdiği ruhların akıp giden hayata bağlanmakta yaşadığı zorlukları, ailenin dönüp dolaşıp fertlerini ve kendini yok eden karanlık yanını, on yılda bir büyük bir siyasi sarsıntıyla kesintiyle uğrayan güvenlik duygusunun insanlar üzerinde yarattığı tahribatı adeta bir tragedya canlılığıyla anlatıyor.


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 624
Ağırlık : 478
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺226,10

Ermenice edebiyat dünyasında romanları ve öyküleriyle tanınan Zaven Biberyan okurun karşısına bu kez şiirleriyle çıkıyor. Kitap olarak ilk kez gün yüzü gören bu şiirler, genç bir yazarın şiirdeki arayışlarına tanıklık etmenin yanı sıra, onun kimliğinden dolayı uğradığı haksızlıklarla mücadele etme yöntemi olarak sığındığı dizelerle tanışma imkânı da veriyor. Otobiyografisinde Lamartin’in romantizminden etkilendiğini itiraf ettiği erken dönemi yansıtan şiirlerde, Biberyan’ın romanlarına özgü karanlık yüzünü görmek mümkün. Yeni bir ilişkiye başladığı dönemde müstakbel eşine yazdığı aşk şiirleri ise okuyucunun önünde Biberyan’ın edebi kişiliğinin yanı sıra özel hayatına da açılan yeni bir kapıyı aralıyor. Kitapta, yazmaya Fransızcayla başlayan Biberyan’ın bu dildeki şiirlerine ve onların Ermenice çevirilerine de yer veriliyor. Yazarın kişisel arşivinden gün yüzüne çıkartılan bu eserler doğumunun 100. yılında Biberyan’ın anısına sunulan belki de en anlamlı hediye.


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺74,80

Ler Gamsar Ermenice edebiyatın en üretken yazarlarından biri olmasına karşın, Sovyet rejimi eserlerini yayımlamak yönünde çok da teşvik edici davranmıyor veya basılmasına engel oluyordu. Yazarın ölümünden ve Sovyet rejiminin yıkılışından ve Ermenistan’ın yeniden bağımsızlığına kavuşmasından sonra, Ler Gamsar’ın ailesi yazarın yayınlanmamış eserlerini gün yüzüne çıkarıp topluma tanıtmak konusunda büyük çaba sarf etti. Gamsar’ın edebiyatı geçmiş rejimi sorgulamak açısından çok önemli. Bu kitap yazarın günlüklerinden, tiyatro eserlerinden, hiciv yazılarından oluşan ve Ler Gamsar’ın portesini tamamlayan bir seçki ve Sovyet Ermenistanı’nın bir dönemini anlamak açısından eşi bulunmaz bir kaynak.


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 480
Ağırlık : 480
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺197,20
Türkler ile Ermeniler Nefret ile İhtimaller Arasında Bir Yolculuk

Kimi kesimlerin bir ihanet metni olarak algıladığı, kimi çevrelerinse sessizlikle geçiştirmek istediği, eleştirelliği, dürüstlüğü ve titizliğiyle büyük ses getiren ve tartışmalara konu olan çarpıcı bir çalışma. Amerikalı-Ermeni gazeteci Meline Toumani, Bir Varmış Bir Yokmuş: Türkler ile Ermeniler, Nefret ile İhtimaller Arasında Bir Yolculuk’ta asırlık “Türk-Ermeni Sorunu” etrafındaki fikirsel dönüşüm evrelerini ortaya koyarken, Türk ve Ermeni toplumlarına biraz içeriden, birazdan dışardan bakarak iki tarafı da anlamaya ve bu sayede, eğer varsa, barışmak için bir ihtimal bulmaya çalışıyor.
Çocukluğunu ve gençliğini Türklerden nefret eden ve kendi ifadesiyle “saplantılı” bir şekilde soykırımın tanınması için çabalayan Ermeniler arasında geçiren Toumani bir noktada bu halin Ermenilere faydadan çok zarar getirdiğini fark ediyor. 2007’de hiç tanımadığı Türkleri yakından tanımak için İstanbul’a taşınan Toumani burada kaldığı dört yıl boyunca konu 1915’te yaşananlar olduğunda Türklerin de Ermenilerden bir farkı olmadığını, onların da aynı tarihe dair kendi anlatılarına sarsılmaz bir biçimde sıkıca tutunduklarını görüyor. Toumani Türkiye’de farklı görüşlerden birçok insanla görüşerek Türkiye toplumunu anlamaya çalışırken hızla değişen bir ülkeye de tanıklık ediyor. Toumani’nin, diasporalı Ermeni kimliği, belleğin göreliliği, önyargı ve sorunlu önkabullerin yaygınlığı, geçmişin araçsallaştırılması ve Türkiye toplumuna dair tespitleri alışılmadık ve kimilerine ise sindirilmesi zor gelecek.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺136,85

“Çember” ismini verdiğim bu romanda okurlarıma, yakınlarında geçen fakat yabancı oldukları yaşam hikâyelerini sunmak istedim.

Bugüne kadar farklı kalemlerden farklı terörist hikâyeleri yazıldı: Bir kesim, terörist yaşamlarını destansı kahramanlık maceraları olarak gösterme eğiliminde. Çünkü bahse konu yayınları hazırlayanlar terörün devamından fayda umuyorlar.

Karşı düşüncede olanlar da, teröristleri, aşağılık, canavarca duygularla hareket eden bireyler olarak sunma eğiliminde. Kendilerince terörle mücadele ediyorlar ve terörden canı yanmış insanların acılarını azaltma hedefindeler.

Benim sahada şahit olduğum durum daha farklıydı; Çember Romanı’nda gerçeğe daha yakın durumları yansıtmaya çalıştım.

Bu romanda, dağ köylerinde doğmuş gençlerin duygularını, önüne serilen hayatları bulacak, diğer gençleri terör kamplarında nelerin beklediğini, yine gerçeğe çok yakın olarak duyacaksınız. (Ufuk Gökmen)


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 304
Ağırlık : 304
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺140,00

Yeni Çiçek, futbol oynadığı yıllarda tanıştığı kulüp başkanının açtığı menajerlik şirketinde çalışma başlayan genç bir adamın futbol müsabakasını izlemek için Etiyopya’nın Addis Ababa’da kaldığı kısa sürede başına gelen ilginç olayları ele alıyor. Otelde tanıştığı Matilda’ya olan büyük aşkının ön plana çıktığı eser, sizleri bir çoğunuzun gitmediği ülkelerin şehirlerine götürüp, yeni kültürlerle de tanıştıracak. Aşk, umut, şüphe ve çaresizlik gibi birçok duyguyu tadacağınız Yeni Çiçek sizlere yeni pencereler de açacak. Duygu yüklü bu roman, zihninizde ve yüreğinizde unutulmaz bir iz bırakmaya hazırlanıyor.

Addis Ababa, Türkçe’de « Yeni Çiçek » anlamına geliyor.


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00

Stanbul’un Venedik Büyükelçisi Lagrande Aguila E Morta Venedik’e Gönderdiği Mektupla Fatih Sultan Mehmet’in Vefat Haberini; Büyük Kartal Öldü Diye Duyurdu. Haber Sonrası Papanın Emriyle Bütün Avrupa Kiliseleri Üç Gün Üç Gece Çalıp Şükür Ayinleri Yaptı.


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 380
Ağırlık : 380
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺95,00
Peki, Ya Senin Manzaran?

Âşık olmuştum… O an teslim olmuştum Eylül’e. Lamı cimi yoktu işte, vurulmuştum. Özellikle de az önce büktüğü dudaklarını izlerken… Kalbimden yemiştim kurşunu. Ağır yaralıydım. Küskünlükle büktüğü dudaklarına dokunmak için can atıyordum. Yüreğim alev almış gibiydi. Yutkundum. Sessizce pencereye kaydırdım bakışlarımı. Belli etmemeye çalışıyordum fakat iç savaş çıkmıştı içimde. Ayaklarımda bir pranga vardı. Tutsaklığından kurtulmak için kalbimin duvarlarına vura vura paralıyordum kendimi…


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 152
Ağırlık : 152
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺65,00

Felsefe di her heyamên dîrokê de bi her awayî bandorê li ser takekesan û civakan kiriye. Wiha reng e bandora felsefeyê li ser perwerdeyê jî heye. Wate û armanca perwerdeyê bi alikariya felsefeyê tên diyarkirin. Bernameyên perwerdeyê li gorî felsefeya perwerdeyê tê amadekirin. Di hemû pergalên perwerdeyê de şopa felsefeyê heye. Bi giştî ji vê şopê re felsefeya perwerdeyê tê gotin. Di naveroka vê xebatê de fîlozof û zanyar ji hêla felsefeya perwerdeyê ve hatine dahûrandin. Ev xebat di qada xwe de yekemîn e. Di pêşerojê de berdewama vê xebatê, dê pêk bê. Em hêvî dikin ku ev xebat, ji bo perwerdeya Kurdî bibe alîkar.


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 366
Ağırlık : 366
En / Boy : 27 / 25
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺175,00

Li dangî gundê hejar û dêm rezekî gelek mezin hebû, heta tu bêjî rezekî xweş bû û coyên avê di nav re dikişiyan xwarê, dar û berên rezî tijjî fêkî bûn. Rez ewqasî bi dar û dehl bû, heke te bi dûrbînê ji aliyekî binêrtayê te aliyê dî nedidît.

Axayê gundî, berî çend salan zeviyên gundî li gundiyan parve kiribûn û ev rezê adan jî ji xwe re hiştibû. Helbet zeviyên gundiyan deşt û bi dar û rêl nebûn. Bi ser de dêm bûn, ava wan nebû. Li nava gelî de deştek rasteber hebû. Aha wirê rezê axê bû. Gundiyan li zeviyên xwe yên li ber pal û pesaran genim û ceh diçand.


Basım Ayı/Yılı : 1/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 45
Ağırlık : 45
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00

Kendi var oluşunu Karga Körtis'in anlatıları üzerinden gerçekleştirmeyi gaye edinen Marlo; mekânsal bir kısıtlanmayı da temsil eden okulda okumayı reddedip, okul mefhumu olarak bütün dünyayı mekân bilip, hayat ve hakikat arayışını bu dünyada bulmayı umut etmekte ve bu hakikat menziline doğru yürümek için yola düşmeyi göze almaktadır.

“Mia karnesini almak için bir başına Fil Yolu Geçidi’ne koyulduğunda, genç Marlo ruhuna ve bedenine sığmayan bir inanç, derin bir yaşam enerjisi ile omuzlarında kutlu bir yük ve kalbinde kutsal bir vazifenin coşkusunu taşıyor gibiydi. Okulun, zihinlerine ördüğü o duvarlarla küçülen hayalleri, daralan ufukları ve Kuzey Ormanı Ülkesi’nin coğrafi sınırlarını hayalleriyle aşıp, Uzak Diyar Ormanları’na ve ötesine doğru seyahatlere çıkıp hem kendini hem de içinde yaşadığı bu evreni tanımanın, varlığın hikmetini kavramanın muhasebesini yapıyordu Marlo. Mia’nın Fil Yolu Geçidi’nde kaybolmaya yüz tutan silüetine son kez bakıp annesiyle yüzleşmek üzere eve adım attığında, dilinde bilge hocası Karga Körtis’in yıllar yıllar önce tutmuş olduğu notlardan bir ifade vardı;
‘Okul kanat, menzil hakikattir. Okul, menzile vardırdığı müddetçe okuldur.’”

Eğitimci Yazar Emir Ali Ergat’ın bu sıra dışı romanı, Kaplumbağa Marlo ve Zürafa Mia’nın heyecanlı okul maceralarını konu edinmektedir. Bir eğitim sistemi eleştirisi olan bu eser; sadece çocuklara değil, büyüklere de hitap etmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 12/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺114,40
Tükendi

“Bu cümleler sonsuzlukta kaybolmuş kelimelerden oluşuyor. Her kelimesinde bir dünya barındırıyor.

Belki de hayatın en derin sırlarını saklıyor. Ne bir dert ne sonsuz mutluluk ne de dünyevi zevkler.

Sadece anlamak için yazılmış, anlamını anlamak için okunmuş. Sadece kelimelerin yarattığı bir dünya değil. Aynı zamanda okuyanın dünyasıdır ve kendi gerçekliğinin aynasıdır. Kelimeler okuyanın içindeki dünyayı çıkarmak için araçtır. Aşk gibi. Ve bu yaşananlar sonsuzluğun sadece küçük bir parçasıdır.”


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 72
Ağırlık : 72
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00
Tükendi

Denizin maviliğine hayrandı, her sabah İstanbul’un göz kamaştıran denizine bakıp hayallere dalardı,

bu hallerinde saçlarının dalgalara, altın sarısını da güneşin eşsizliğine benzetirdi.


Basım Ayı/Yılı : 8/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00
Tükendi

Geçmiş anıların ardında gizlenen yıkık dökük bir aşk masalı…

Yıllardır hiç bıkmadan usanmadan bir adamı sevmenin zorlu yollarından geçmişti, Yasemin. Öyle bir haldeydi ki bu sevgi bir hastalık gibi tüm bedenini sarmıştı. Dopdolu sevip, bomboş hayallerle tek başına kalmıştı. Oysa aşk, fazlasını isterdi daima. Onun kalbi de fazlasını istiyordu, kırılacağını bile bile…

Sevilmekten ve sevmekten fazlasıyla uzaktı, Okan. Onun hayatında bunlardan daha önemli şeyler vardı: İşi ve ailesi. Ve hayatındaki bu önemli şeylerin arasında hiçbir zaman Yasemin’in sevgisine yer yoktu. Olmamıştı, olmamalıydı. Ama nereden bilebilirdi geçmişin böylesine acı bir şekilde yeniden gün yüzüne çıkacağını…

Bir kadının sevmeyen bir kalple savaşı, bir adamın çok sevilmeyle imtihanı…


Basım Ayı/Yılı : 2/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺103,20
Tükendi

Bu otobüse binme.
Evi ateşe verme.
Okulda ya da bir görüşme sırasında bağırma.
Basamaklara takılma.
Kaktüs yutma.
Salyanı akıtma.
Tramvaydan sarkma.
Yalnız kalmaktan korkup hasta numarası yapma.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 232
Ağırlık : 232
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺200,00
Tükendi

Rıhtım Otelin restoranı Cumartesi düzenlenen şiir akşamlarından dolayı tıklım tıklımdı. Katılan restoran müşterileri, gecenin ilerleyen vakitlerinde çakır keyif olmaya başladıklarında Şair Sefa Boran’ın şiirleri, travmalı duygulara merhem oluyordu. Şiirlerini okurken kızların varlıklarından ilham alır ve özellikle gözlerini Maria’dan hiç ayırmazdı. 1940’lı yılların başlarından itibaren Kemeraltı Çarşısı'ndaki kitapçı kızlar, İzmir'in taşralarına kadar ünlenirken, İzmir’deki şiir düşkünlerinden ve şairlerden de Sefa’yı tanınmayan kalmamıştı. Köyümüzün kıraathanesinde de İzmir Fuarının açılışı her yaklaştığında kitapçı kızlar hakkındaki sohbetler, birdenbire hararetlenmeye başlardı.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 108
Ağırlık : 108
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00
Tükendi

Eserlerinde yanlış Batılılaşmayı, batıl inançları, toplumun aksak yanlarını mizahi bir dille ele alan Hüseyin Rahmi Gürpınar, Gulyabani ile Türk edebiyatının fantastik öğeler barındıran ilk korku romanına imza atıyor.

Gürpınar, eserin yazılış sebebini açıklığa kavuşturan bir okuyucu mektubuna verdiği yanıt doğrultusunda kurguladığı romanında hikâyenin anlatıcısı ve kahramanı Muhsine Hanım’ın çalışmak üzere gittiği bir köşkte başından geçen maceraları anlatıyor. Bu köşkte gariplikler ve doğaüstü olaylara teşne zihinleri memnun edecek boy ve heybette bir Gulyabani ile bir alay da cin ve peri vardır. Hüseyin Rahmi tüm bu doğaüstü varlıkları konu edinerek çeşitli batıl inanışları ve toplumun bu inanışlardan kurtulması gerektiğini kaleme alıyor. Bu bakış açısıyla romanını garipliklerin bir araya geldiği yer olmaktan çıkararak yirminci yüzyılın zihinler için belirlediği akılcılık dâhilinde nihayetlendiriyor.

Prof. Dr. Mehmet Kanar tarafından günümüz Türkçesine uyarlanan Gulyabani, bizleri cin, peri gibi garip yaratıkların ötesinde korkulası bir varlık olan insanla yeniden tanıştırıyor.

Yazılış sırasında iyi saatte olsunlar rüyama girdi. Bakalım okuduktan sonra size neler olacak?
- Hüseyin Rahmi Gürpınar


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺41,00
Tükendi

Siyaset, ticaret, cemaat üçgeninde yaşananların romanı...

Yüksek getiri vaat eden Slalom Fonu, sıradan yatırımcılar dışında büyük oyuncuların da iştahını çekmiştir. Farklı katılımcıların oluşturduğu karmaşık ilişki ağı, fonda sorunlar yaşanmaya başlayınca zorlu çıkar çatışmalarına yol açar. Maliye Bakanlığından bu fon hakkında gizli bir mali inceleme yapması istenen Murat, yaşanan pek çok gelişmenin ardından kendini fonla bağlantılı soygun, intihar ve cinayet vakalarını aydınlatmak için savcıya ve Komiser Tarık’a yardımcı olmaya çalışırken bulacaktır.

İçine girildikçe çıkmaz sokaklara dönüşen, siyasetçi, iş insanı ve cemaat üçgeninde yaşanan rüşvet ve yolsuzluk düzenine karşı mücadele eden bir avuç dürüst ve cesur insanın çabası sonuç verebilecek midir?

 


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 280
Ağırlık : 280
En / Boy : 13,4 / 19,8
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺112,00
1 2 3 ... 45 >

Roman Kitapları

Roman Nedir?

Roman, yaşanmış ya da yaşanması mümkün olan olayları düz yazı şeklinde anlatan edebi bir türdür. Edebi metinlerin alt dallarından biri olan bu tür, diğer edebiyat ürünlerinden farklı olarak daha uzun yazılmaktadır. Roman kitapları, özgün, sanatsal anlam ifade edecek şekilde kurgulanmaktadır. Her romanın anlatım şekli, olay örgüsü ve zamanı yazarın belirlediği kurallar çerçevesinde ilerler. Birbiri ile uyumlu olan bölümlerden oluşan edebi romanlar okurun olay örgüsünden uzaklaşmasına engel olur. Yazının belirli bir olay örgüsünde ilerletilmesi ise romanın en önemli özelliğidir. 

Roman okuma kitapları içeriğine göre farklı dallara ayrılır. Edebiyat okuma kitapları arasındaki psikolojik roman, kişilerin zihinsel süreçlerini anlatan bir türdür. Tarihi roman, konusunu tarihten alan ve tarihin belirli bölümlerini anlatır. Romantik roman türü ise kişinin arzularını, isteklerini, hayallerini ve aşk konusu ele alan roman türüdür. Aynı şekilde polisiye roman türü ise gizemli olayları, cinayet, suç, ceset gibi kavramları konu edinen çeşitlerindendir. Fantastik roman olarak adlandırılan hayal gücünün sınırlarını aşan ve son dönemlerde yaygınlık gösteren bir türdür. Fantastik roman türünde Yüzüklerin Efendisi kitabı okurlarının beğenisini kazanmıştır. 

En İyi ve En Güzel Romanlar

Edebi eserlerden biri olan roman kitapları, okuyucuların beğenisine göre değer kazanır. Edebi eserlerin değerlendirilme şekli öznel olduğu için diğer bilim dallarına göre edebiyat, farklı doğrultuda ilerleme gösteren bir daldır. Bu kapsamda yazılan eserler insanların duygu ve düşüncelerine hitap edeceği, okuyan kişiyi ne derece etkileyeceği gibi kriterlere göre değerlendirilir. En iyi roman kitapları bu yüzden okurun beğenisine göre farklılık gösterir. Ancak dünya genelinde belirli okuyucu kitlesine ulaşmış çok satan kitaplar arasında yerini almış edebi romanlar bulunmaktadır. 

Dünya üzerinde çeşitli otoritelerce en güzel romanlar belirlenmiştir. Bu romanların belirlenmesinde okuyucuların beğenisi, satış sayıları, baskı sayıları, hangi ülke diline çevrilip okunduğu gibi ölçütler etkilidir. Bu kapsamda dünya üzerinde en fazla okuyucu kitlesi olan romanlar klasiklerdir. İçerisinde birçok ülkenin ünlü yazarının eserleri bulunan bu klasikler roman türüne ait eserlerden oluşmaktadır. Türk romanları ise farklı dönemlerde yazılmış ve o dönemin sosyal olaylarını konu edinmiş olay örgüsüne sahiptir. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı olarak adlandırılan ve Türkiye Cumhuriyetinin kurulduğu yıllarda halkın içinde bulunduğu durumları anlatan romanlar en çok okunan Türk romanları arasında yer almaktadır. 

En İyi Türk Romanları

Türk edebiyatında yazılan edebi türlerden biri de romanlardır. Türkçe romanlar farklı dönemlerde yazılmış, çeşitli türlerde sayısız eserlerden oluşmaktadır. Bu eserler Tanzimat Döneminde başlayan batılılaşma süreci ile Türk edebiyat dünyasına girmiştir. Türk edebiyatında yazılan ilk Türkçe roman ise Şemsettin Sami’nin Taaşşuku Talat ve Fitnat adlı romanıdır. Ancak bu romandan öncede çeşitli roman örnekleri Türk Edebiyatında yer almıştır. Türk yazarların romanları yazıldığı dönemin özelliklerini anlatan olay örgüleri ile okurlarının beğenisini kazanmıştır. Bu romanlardan bazıları ise dünya çapında çeşitli dillere çevrilerek daha fazla kişi tarafından okunmuştur. Bu kapsamda belirlenmiş en iyi yerli romanlar ve yazarlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Reşat Nuri Güntekin: Çalıkuşu kitabı, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı döneminde yazılmış bir romandır. O dönemin sosyal hayatını, kültürünü ve eğitim durumunu ve duygusal bir aşk hikâyesini ele alan olay örgüsü ile yazılmıştır. Bunun yanı sıra Acımak, Yaprak Dökümü romanları Türk Edebiyatı okurları tarafından beğenilmiştir. 
  • Halide Edip Adıvar: Kurtuluş Savaşı dönemini anlatan romanlar yazmıştır. Bu romanlar arasında ve çok satan kitap listeleri içinde yer alan başlıca romanları Sinekli Bakkal, Ateşten Gömlek, Türkün Ateşle İmtihanı, Vurun Kahpeye, Handan.
  • Yakup Kadri Karaosmanoğlu: Türk toplumunun yaşadığı sorunları ve toplumsal değişikliği ele alan edebi romanlar yazmıştır. Yaban, Ankara, Sodom ve Gomore, Kiralık Konak, Hüküm Gecesi, Nur Baba Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun yazmış olduğu yerli romanlar arasında yer alır.
  • Tarık Buğra: Cumhuriyet Dönemi Türk romancılar arasında yer alır. Yazmış olduğu Osmancık, Küçük Ağa, Firavun İmamı, İbişin Rüyası, Yağmur Beklerken yazılmış olduğu dönemin sosyal yaşantısı hakkında bilgi vermektedir. 
  • Mehmet Rauf: Türk edebiyatının ilk psikolojik romanı olan Eylül ‘ü yazmıştır. Bu romanın konusu acı ve ıstıraptır. 
  • Yaşar Kemal: Nobel Edebiyat Ödülüne aday gösterilen eserleri vardır. İnce Mehmet başta olmak üzere, Ağrı dağı Efsanesi, Yılanı Öldürseler, Üç Anadolu efsanesi en çok okunan Türk romanları arasında yer almaktadır.
  • Orhan Pamuk: Nobel Edebiyat Ödülü alan tek Türk romancıdır. Kar, Kara Kitap, Benim Adım Kırmızı, Beyaz Kale, Masumiyet Müzesi ve Son olarak yazdığı Veba Geceleri Türk romanları içinde olan edebi eserleridir.
  • Kemal Tahir: Türk Edebiyatının üretken roman yazarlarından biridir. Yorgun Savaşçı, Devlet Ana, Esi Şehrin İnsanları, Bozkırdaki Çekirdek, Kurt Kanunu isimli romanları okuyucuların beğenisini kazanmıştır.
  • Orhan Kemal: Toplumsal gerçekçi roman türünün yazarlarından biridir. Eserlerinde toplumsal sorunları ele almıştır. Bu kapsamda Türkçe romanlar arasında Bereketli Topraklar Üzerinde, 72. Koğuş, Gurbet Kuşları, Ekmek Kavgası, Eskici ve Oğulları, Cemile yer alır.
  • Oğuz Atay: Modern Dönem Türk romancılar arasında yer alan Oğuz Atay’ın roman kitapları arasında Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar, Bir Bilim Adamının Romanı yer alır.
  • Sabahattin Ali: Yaşadığı deneyimleri romanlarında anlatan gerçekçi romancılardan biridir. Kürk Mantolu Madonna, İçimizdeki Şeytan, Kuyucaklı Yusuf, Sırça Köşk edebiyat romanları arasında yer alır. 

Bütün bu yazarların yanı sıra Türk Edebiyatına çeşitli türlerde eser veren ve en çok okunan kitap listeleri arasında yer alan Zülfü Livaneli, İskender Pala, Elif Şafak, Canan Tan, Ayşe Kulin, Ahmet Ümit gibi Türk yazarların romanları okuyucular tarafından tercih edilen en güzel romanlar arasında yer almaktadır. 

En Çok Okunan Roman Setleri

Türk ve Dünya edebiyatında çok satan edebiyat romanları okuyucular için set haline getirilmiştir. Bazı romanlar seri şeklinde yazılmış olup birbirinin devamı niteliğinde, kurgusu sürmektedir. Bu yüzden de okuyucular romanın yarım kalmasını istemediği için serinin devamını okumak isterler. Seri şekilde yazılan eserler roman seti şeklinde okurlarına sunulmuştur. Böylece roman okuyucusu ayrı kitap almak ve aramak yerine tek seferde alarak zamandan ve bütçesinden tasarruf sağlamış olur. Ayrıca roman kitap setleri yayınevlerine göre de set haline getirilmektedir. Aynı yayınevi tarafından basılmış roman okuma kitapları bir araya getirilerek set oluşturulur. Modern Klasikler ve Dünya Klasikleri ve Türk Klasikler roman setleri içinde geniş okuyucu kitlesi olan romanlar:

Yüzüklerin Efendisi - J.R. R. Tolkien: Fantastik romanlardan biri olan Yüzüklerin Efendisi en çok okunan roman setlerinin başında gelmektedir. Dünyanın kaderinin değiştirilecek yüzükten kurtulmak için verilen mücadeleyi konu edinen bir eserdir. 

Harry Potter - J. K. Rowling:  Cadılık ve büyücülük okulunda okuyan Harry’in bu okulda yaşadığı maceralar ve tehlikeler ana konusunu oluşturmaktadır. Dünya edebiyatında çok satan kitap listelerinde yer bulmuş, seri şekilde yayınlanan, geniş okuyucu kitlesine sahip roman setlerinden biridir.

Diğer yandan mutlaka okunması gerektiği dile getirilen, dünyaca tanınmış hatta çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak için okullarda okutulan klasik eserler de set hâlinde satılmaktadır. Toplumsal bilincin kazanılmasına yönelik öneminin vurgulandığı dünya klasiklerinden -örneğin- Tolstoy'un eserlerini set hâlinde almak mümkündür. Dostoyevski'nin, Puşkin'in, Gogol'un kitapları, hemen her kütüphande bulunmaktadır.

Roman Kitabı Fiyatları

Roman fiyatları belirlenirken bazı ölçütler göz önünde bulundurulmaktadır. Bu ölçütlerden biri romanın sayfa sayısı ve tasarımıdır. Bunun yanı sıra roman yazarının popülerliği, yazmış olduğu diğer kitaplarının satış oranları, baskı sayıları gibi unsurlarda roman fiyatları üzerinde etkilidir. Çünkü arz talep ilişkisinin kitapların fiyatlandırılmasında önemli bir yeri vardır. Türk ve Dünya edebiyatında yer edinmiş romanlar daha yüksek fiyat aralıklarında satışa sunulmaktadır. Sebebi ise bu kitapların yıllardır en çok okunan kitap listelerinde yer almalarıdır.  Ayrıca kitapların satıldığı mecralarında roman fiyatları üzerinde etkili olmaktadır. Belirli dönemlerde yapılan kampanyalar, düzenlenen fuarlar kitap fiyatlarında etkili olan faaliyetlerdendir. Son yıllarda internet üzerinden yapılan kitap alışverişleri arttığı yayınevleri kitaplarını okuyucularına daha hızlı ve daha uygun fiyatlarda sunmaktadır.

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı