Bilişimde Güncel Uygulamalar Cilt 1
Veri günümüz örgütleri için önemli bir örgütsel değer olarak kabul edilmektedir çünkü verinin ekonomik bir değere dönüştürülmesi mümkündür. Buna karşın verinin bir değere dönüştürülmesi için diğer tüm örgütsel varlıklarda olduğu gibi etkin bir biçimde yönetilmesi gerekmektedir. Verinin örgütsel, ekonomik ve yönetsel bir değere dönüştürülmesi veriden eyleme vuruk işlevsel bilgiye erişim sağlanması ile mümkündür. Veri yönetimi temel olarak verinin ekonomik ve örgütsel bir değere dönüştürülmesi amacıyla veriden anlam çıkartılması ile ilgili eylem süreçlerini içerir. Bu yönüyle etkili bir veri yönetimi verinin örgütsel değeri için önemli bir öncül niteliğindedir. Bu çalışma veri yönetiminin temel ilkelerine, bileşenlerine, süreçlerine ve sorunlarına dönük temel niteliğinde bir çalışmadır. Çalışmanın veri yönetimi ile ilgili sınırlı çalışmanın yapıldığı Türkiye’de veri yönetimi ve önemine dönük bir anlayışa katkı sunabileceği öngörülmektedir.
İnternet tabanlı teknolojilerin gelişimi ve yaygınlaşması alışkanlıklarımızda ve yaşam tarzlarımızda önemli değişimlere yol açmış; başta ticaret, eğitim ve eğlence olmak üzere pek çok alanında önemli fırsatlar yaratmıştır. Suçlular, organize suç örgütleri ve terörist örgütleri tarih boyunca teknolojik gelişmeleri istismar etme ve bunlardan suç fırsatları yaratma konusunda mahir olmuştur. İnsanların, bilişim sistemlerinin birbirine bağlı ağlar vasıtasıyla haberleşmesine ve etkileşmesine imkan sağlayan siber ortam da bu kuralın bir istinasını teşkil etmemektedir. Günümüzde siber ortamın yarattığı suç fırsatları, üzerinde derinlemesine incelemeler yapılması gereken önemli bir problem sahası haline gelmiştir. Siber ortam ve suç kitabı siber ortamın suçlular ve terör örgütlerince istismarını farklı disiplinlerden akademisyenlerin bakış açısı araştırmaktadır. Eserin birinci bölümünde siber ortam ile ilgili temel kavramlar ele alınırken, ikinci bölümünde siber ortamın istismarı farklı suç türleri üzerinden incelenmiştir. Son olarak siber ortamın bireylerin psikolojik sağlıkları üzerindeki etkileri ele alınmıştır.
Editoryal bağımsızlık problemi medya alanında editoryal yapıların karşılaştığı önemli bir problem olarak kabul görmektedir. Gazetecilik alanında mesleki ilkelerin tam anlamıyla uygulanmasında temel dayanak oluşturan editoryal bağımsızlık olgusunun saf dışı bırakılması; medya alanlarının özünden uzaklaşmasına ve ticari sektörün bir parçasına dönüşmesine ayrıca yol açmaktadır. Aynı zamanda patron baskısından ideolojik faktörlere, siyasi ilişkilerden ekonomik işbirliklerine kadar çeşitli etmenlerin haber yapım süreçlerinde baskın konumda olmasına imkân tanıyan ticarileşen medyalar, haber merkezlerinin bağımsızlığını tartışılır duruma getirmektedir. Söz konusu problemin gazete yayıncılığında yaşanması ise, hem kurumsal anlamda hem de okuyucular özelinde sorunlu bir yapı inşa etmektedir. Dolayısıyla bu kitap çalışmasında editoryal bağımsızlık problemin alt gerekçelerine ve ortaya çıkardığı sorunlu gazetecilik alanına vurgu yapılmaya çalışılmaktadır.
Her geçen gün daha fazla dijitalleşiyoruz... Bilişim teknolojilerinin hayatımızın her alanına girmesi ve uzaktan çalışma yöntemlerinin yeni bir çalışma biçimi olarak benimsenmesiyle, iş ve özel hayatımız iyice birbirine karışmış durumda…İşkolizm nedeniyle yaşadığımız stres ve tükenmişlik gibi duygular da günden güne artıyor…Artık neredeyse günün her saatini çalışarak geçiren bireyler haline geldik…Gelecekteki iş yerlerimizin sanal evren (metaverse) içinde olacağını düşündüğümüzde, işkolizmin dijital iş dünyasındaki mutluluğumuz için ne kadar büyük bir tehlike oluşturacağı açık bir şekilde görülüyor.... Acaba gelecekte daha fazla dijitalleşerek (ailemizden, arkadaşlarımızdan ve bizi biz yapan sosyal çevremizden uzaklaştığımız yetmiyormuş gibi!) kendimizden de mi vazgeçeceğiz? Gittikçe dijitalleşen dünyada işkolizmden ne kadar uzak durabileceğiz? Yoksa yaşamın tüm güzelliklerinden ve mutluluklarından vazgeçen ultra-kronik-işkoliklere mi dönüşeceğiz? Peki hem işkolik hem de mutlu olmak mümkün mü? Bu kitap işkolizmi size tüm yönleriyle anlatarak, gelecekte doğabilecek sorunları en az hasarla atlatabilmek ve dijital çağın mutlu işkolikleri arasında yer alabilmek için işinize yarayabilecek kuramlardan ve pratik reçetelerden bahsediyor.
Bu kitabın temel amacı, temel programla bileşenleri ile temel seviyede kodlama ve algoritma geliştirme yeteneğinin desteklenmesidir. Bu amaç doğrultusunda kitap içeriğinde algoritma test programları; Raptor, Algo Build, Pselnt, Visual Logic, Flowchart ve Larp tanıtılmış, indirme ve kurulumları, genel tanıtımları, arayüz, menü ve örnekleri ayrıntıları ile ele alınıp detaylandırılmıştır.
Bu kitapta, temel algoritma test programları öğrencilere algoritmayı sevdirecek şekilde anlaşılır uygulamalarla tanıtılmaya çalışılmıştır. Bu anlamda kitabın algoritma eğitimi adına farkındalık yaratacağı ve aynı zamanda öğrenenlerin kodlama ve robotik eğitim süreçlerine de katkıda bulunacağı öngörülmektedir.
Dijital düzen her şeyden fazla fazla vermektedir insana; kendisinden bile… Parçalanmış birey, bir sürü alt kimlik içerisinde kendini bulamaz olmuştur ‘Tüket, mutlu ol!’ sözlerine kanarak duygularını markalara pazarlatan, sonra da ‘Kara Cuma’larda hesapsızca harcayan, kalbi kırık insanın kendisine rağmen hayatta kalma çabasıdır diyebiliriz dijital düzen için. Bu bağlamda, umudu sürdürmek isteyen insanın mutluluk arayışındaki ‘kısayoludur’ simülasyon; fakat bu ‘kısayol’, insani becerileri teknolojiye teslim ettikçe, geriye dönüşü olmayan bir yok oluşla da sonlanabilir… Dolayısıyla dijital düzen, insanlığımızı hatırlamamız ve ona sahip çıkmamız gereken, yoğun tempolu, tembelliğe tahammülü olmayan ve birey olarak varlığımızı devam ettirmek istiyorsak üretim odaklı düşünmemizi talep eden bir dönemin de habercisidir.
Oyun, insanlıkla mı var oldu yoksa insanlıktan önce de var mıydı? Bu soru üzerine tartışmalar hala devam etse de, insanlık var olduğundan beri oyunun hayatımızın bir parçası olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Bir boş zaman etkinliği, bir eğlence biçimi, bir sosyalleşme biçimi… İnsanlık tarihi gelişmelerle dolu bir serüven, şüphesiz ki bu gelişmelerden oyunlarda payını aldı. Geleneksel oyunlar ile sokakta başlayan oyun oynama davranışı gelişen teknolojilerle beraber dijital oyun olarak artık her yerde. Oyun, Dijital Oyun, Bağımlılık ve Motivasyon Kavramları Arasındaki İlişkiler başlıklı çalışmamızın birinci bölümü, oyun kavramını ve tarihsel gelişimi açıklayan bir içerikle başlasa da bölümün asıl konusunu dijital oyunlar oluşturmaktadır. Geçmişten günümüze dijital oyunların ve oynanan cihazların gelişim süreci, dijital oyun türleri çalışma kapsamında detaylı olarak ele alınmıştır. Oyuncu kimdir? sorusuna yanıt aranmış, dijital oyunların bireysel ve toplumsal işlevi irdelenmiştir. Dijital oyun endüstrisinin geçmişten günümüze gelişimi gözler önüne serilmiştir. Yeni medyanın bir öğesi olan dijital oyunlar, interaktif iletişim doğrultusunda tartışılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümü alışkanlık ve bağımlılık kavramları arasındaki farklılıklara ele alarak başlayarak, tüm bağımlılık türleri arasında geniş bir içerik sunmaya çalışmıştır. Bu bölümün temelini, davranışsal bir bağımlılık olan ‘dijital oyun bağımlılığı’ oluşturmaktadır. Dijital oyun bağımlılığına dair tanı, süreçler, bağımlılık nedenleri, fizyolojik-psikolojik-zihinsel-toplumsal-ailevi etkileri, kullanılan ölçekler, tedavide kullanılan yöntemler, önleme-azaltma öneri ve yaygınlığı gibi her husus tüm detayları ile tartışılmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümde ise motivasyon kavramına ve motivasyon kuramlarına yer verilmiştir. Eski ve yeni teoriler tartışılarak, motivasyon ve dijital oyun oynama davranışı arasındaki ilişki irdelenmiştir.
Günlük yaşantının bir parçası haline dönüşen birçok araç-gereç, üretim süreçlerinin ardından ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, üretimde kullanılacak materyallerin ekonomik bir şekilde uygun yöntemlerle kullanıma hazır araç-gerece çevirebilme yeteneği, bir toplumun yaşam standardı üzerinde önemli etkileri bulunan bir etkendir.Üretim; materyal, insan, makine ve bu üretim unsurlarının organizasyonu ile ilgili bir süreçtir. Diğer bir ifadeyle üretim, kullanımına ihtiyaç olduğu düşünülen bir ürünün tasarımından, imalatına ve kullanılmasına kadarki işlemler zincirini kapsamaktadır. Bu noktada, ihtiyaç duyulan ve kullanımı durumunda insan yaşam kalitesini olumlu yönde etkileme potansiyeli bulunan ürünün, hammadde aşamasından kullanılan bir cisme dönüşümünde mühendislik uygulamalarının dolayısıyla mühendislerin önemli rolleri söz konusudur.Günümüzde yaşanan hızlı teknolojik gelişmelerle, üretim yöntemleri ve buna bağlı olarak üretimde kullanılan makinelerin, üretim sürecini hızlandıran bir etkiye sahip olduğu gözlenmektedir. Bu sayede; hızlı, girdinin çok daha etkin kullanıldığı, daha ekonomik üretim yapılması mümkün olmaktadır.Üretim sürecinde; kalite, güvenlik, güvenilirlik, zamanlılık, ekonomi gibi genel hedefler doğrultusunda her aşamada matematiksel ve mantıksal düzenlemelerden yararlanılmaktadır.Bir ihtiyacın, özellikle mühendislik teori ve uygulamalarını içselleştirmiş kişilerce tasarlanması, üretim sürecinin ilk basamağı olarak değerlendirilmektedir. Tasarım işi yaratıcı bir zihinsel işlem olduğu gibi biçim ve içeriği bir araya getirme metodu olarak da bilinmektedir. Tasarımın somut bir cisme dönüşmesinden önce alternatifler arasından seçim, seçimin uygulanması ve uygulamanın en iyi yararlanma koşullarını sağlayana kadar değiştirilmesi temel üretim aşamalarıdır.
Elma Yayınevi, günümüzün en çok konuşulan ve yaşadığımız dönem nedeniyle hayatımızın tam ortasında duran dijital ortamlara dikkat çeken bir yayınla buluşuyor okuruyla.
Yazar Emel Baştürk, “Teknolojinin hızlı gelişimi karşısında günümüz dünyasında çocukların ve gençlerin karşıya karşıya olduğu önemli tehditlerden biri siber zorbalık olarak görülüyor. Kitapta internet teknolojilerinin değil, teknolojinin bilinçsiz ve kötü niyetli kullanımının risk oluşturduğu düşüncesini temel alarak doğru kullanım için elde edilmesi gereken kazanımları yaşanmış örnekler üzerinden anlatmaya çalıştık” ve “sadece çocukların değil, biz yetişkinlerin de öğrenmemiz ve değiştirmemiz gereken şeyler olduğunu vurgulamak istedik” diyerek anlatıyor kitabını.
Daha güvenli ve daha verimli bir çevrimiçi dünya için Çevrimiçi Riskler ve Siber Zorbalık kitabını okumanız ve okutmanız dileğiyle
R programı açık kaynak kodludur ve ücretsiz olarak bilgisayarlara indirilebilir. Ayrıca sıklıkla kullanılan istatistiksel paket programların (SPSS, Minitab, SAS vb.) aksine hem klasik hem de güncel yöntemlere ait paket ve/veya fonksiyonları bünyesinde barındırmaktadır. Söz konusu paket programlar son bilimsel çalışmalara dayanarak barındırdığı yöntemler yönünden çok sık güncellenmemektedir. Bu durum özellikle lisansüstü çalışmalarda uygulama alanını kısıtlayabilmektedir. Ancak R programı, birkaç hafta önce yayımlanan bilimsel bir yönteme ait uygulamalara bile yer verebilmektedir. Söz konusu uygulamaların gerçekleştirilebileceği bir paket ve/veya fonksiyon bulunamadığında ise kullanıcılar kendi fonksiyonlarını ve paketlerini oluşturabilmektedir.Üç kısımdan oluşan bu kitap, okuyucularına hem temel istatistiksel yöntemleri hem de R programlama dilinin inceliklerini detaylı örnekler ile açıklamaktadır. İlk kısımda R programlama dilinin temelleri projeler ve uygulamalarla tanıtılmaktadır. İkinci kısımda temel istatistiksel yöntemlerin teorileri verilmekte, örnek problemler hem el ile hem de R programlama diliyle çözülmektedir. Üçüncü kısımda ise ileri R uygulamalarına yer verilmiştir. Bu kısımda R programlama diliyle otomatik tablo ve raporlar hazırlayacak, ggplot2 paketiyle ileri veri görselleştirme tekniklerini kullanacak, shiny paketiyle uygulamalar oluşturacak, RMarkdown ile doküman ve sunum hazırlayacak ve son olarak okuyucu ile birlikte şu an CRAN üzerinde aktif olarak bulunan bir R paketini adım adım inşa edeceğiz.Ayrıca okuyucular kitaptaki kodlara ve uygulamalara ulaşmak amacıyla github üzerinde oluşturulmuş dokümanlardan da yararlanabileceklerdir. R programlama dili ve istatistiksel veri analiziyle ilgilenenler için baş ucu kitabı olma özelliği taşıyacak bu çalışma, lisans ve lisansüstü öğrencileriyle araştırmacılar tarafından kullanılabilir.
Bilişim ağları genişledikçe siber güvenlik yönetimi kişilerden işletmelere, kurumlardan devletlere kadar herkes için gün geçtikçe daha önemli bir konu haline gelmektedir. Bu sürecin artan bir hızla devam edeceğini öngörmek mümkündür.
Günümüzde kişiler ve işletmeler için değer ifade eden her şey siber saldırıların hedefi haline gelmektedir. Siber tehditler, herkesin er veya geç yüzleşeceği bir tehdide dönüşmektedir. İlk zamanlarda, bir sisteme izinsiz girme, izinsiz davranışta bulunma, önemli önemsiz bazı bilgilere izinsiz erişme şeklinde gerçekleşen eylemler gün geçtikçe oldukça komplike bir boyut kazanmakta ve çeşitlenmektedir.
Siber tehditler, önceleri hedefindeki kişi veya işletmeler bakımından kısa vadede veya hiç belirti vermeyen münferit eylemler şeklinde iken günümüzde bir sürece dönüşmüştür. Bu nedenle belli bir süre bir siber eyleme maruz kalmamak bu tehdidin söz konusu olmadığı veya ortaya çıkmayacağı anlamına gelmemektedir. Bir siber tehdit veya eyleme maruz kaldığı halde bunun farkında olmamak ise işin daha vahim boyutudur.
Bu nedenle siber tehditlere maruz kalmamak için alınan önlemler ve herhangi bir saldırı durumunda tahribatların bertaraf edilmesi veya en az zararla atlatılması için alınacak tedbirler çok önemlidir.
Günümüzde siber güvenlik konusunda dikkat edilmesi gereken üç temel özellik söz konusudur. Bunlar; (1) siber tehditlere karşı farkındalık, (2) faaliyetlerin yürütüleceği güvenli ortam oluşturulması ve (3) saldırılara karşı dirençli olunmasıdır. Bir kurumun yüzde yüz güvenli olması mümkün olmasa da bu üç temel özelliğe odaklanmak suretiyle siber tehditlerin etkilerini azaltarak, potansiyel zararları en aza indirmek mümkün olabilir. Bu nedenle çalışmanın kurum ve işletmelerde siber güvenlik farkındalığına katkı yapmasını ve bu alanda yapılacak bilimsel çalışmalara bir zemin oluşturmasını ümit ediyorum.
Bu kitap, geleneksel ve çevrimiçi sınıf uygulamaların harmanlandığı sınıflarda öğrencilerin daha iyi öğrenmesi için bir sınıfın nasıl yapılandırılacağı ve yönetileceğini gösteren bilimsel bir kaynak niteliğindedir. Kitapta Türkiye’deki farklı eğitim fakültelerinde görev yapan öğretim elamanlarının geleneksel ve çevrimiçi sınıflar için uygulanabilecek örnek olay tartışmaları, derslerde kullanılabilecek pratik önerileri, okuyucular için ufuk açacağı düşünülen her konuyla ilgili makale, kitap ve film tavsiyeleri yer almaktadır. Kitap, okuyucuları teoriye boğmadan uygulama ağırlıklı bir anlayışla ve kolayca anlayabilecekleri sade bir dille yazılmıştır.
21. yüzyıl insan profili iletişim ve etkileşime bağlı olarak şekillenmektedir. Bilgi Editör: Yasemin KARAL ve iletişim teknolojileri, iletişim ve etkileşim olanağını muazzam düzeyde artırmıştır. Etkilerini diğer tüm alanlarda olduğu gibi iş yaşamımızda da görmek mümkündür. İş artık yer ve zamandan bağımsız olarak yapılabilmektedir. Bilgi ve iletişim teknolojileri, işyerine olan günlük yolculukların yerini alabilmektedir ve tele çalışma, işyerinde yapılabilecek işlerin bilgi ve iletişim teknolojileri aracılığıyla işyeri dışından her hangi bir yerden yürütülmesini ifade etmektedir. Bu kitap, tele çalışmanın doğasını, tarihsel gelişimini ve bugününü açıklamak üzere hazırlanmıştır. Ayrıca, tele çalışmanın yarınına dair bizi nelerin beklediği hususu da kitabın ilgi konusudur. Farklı üniversite ve kurumlardan birbirinden değerli on iki araştırmacıyı bir araya getiren bu kitabın tele çalışmaya ilgi duyan tüm okurlara faydalı olabilmesini ümit ediyoruz.
Bilimin her alanında olduğu gibi eğitim bilimlerinde de değişim, tarihsel süreçte kaçınılmaz olmuştur. Bilgi ve teknolojinin hızla geliştiği günümüz dünyasında, eğitim bilimlerinin önemli bir parçası olan ölçme ve değerlendirme süreci için de yeni yaklaşımlar ışığında yeni uygulamalar söz konusu olmaktadır. Dünyada nitelikli ölçme ve değerlendirme yapabilmek adına yeni yaklaşımların benimsenmesinin yanında, teknolojiye de ayak uydurulduğu görülmektedir. Bu yeni yaklaşım ve uygulamalar, alanda kimi zaman planlı bir şekilde kimi zaman zorunluluklar dâhilinde kendine yer bulmuştur.
Klasik test kuramı üzerine yapılandırılmış olan geleneksel kâğıt kalem testleri, ölçme ve değerlendirmenin önemli bir parçası olsa da ciddi sınırlılıklar ve dezavantajlar barındırmaktadır. Bu sınırlılıkları azaltabilme iddiasıyla ortaya çıkan madde tepki kuramı, güçlü matematiksel alt yapısıyla farklı uygulamalar için kullanışlı olmuştur. Bu uygulama alanlarından bir tanesi de bireye uyarlanmış testlerdir. Bireye uyarlanmış test yöntemi, teknolojik gelişmelerin ölçme ve değerlendirme süreci içerisinde yer bulmasına ilişkin iyi örneklerden bir tanesidir.
Kitapta, bireye uyarlanmış testlerin okuyucu tarafından daha iyi anlaşılması adına, öncelikle ölçme ve değerlendirmenin eğitimdeki yerinden, testlerin ortaya çıkışından ve psikolojik testlerin tarihsel sürecinden bahsedilmiştir. Daha sonra ölçme ve değerlendirmenin iki önemli kuramı olan klasik test ve madde tepki kuramına yer verilmiştir. Son olarak, bilgisayar ortamında bireye uyarlanmış test yönteminin temel amacı, tarihçesi ve uygulama şekli açıklanmıştır. Ayrıca yöntemin, içinde barındırdığı stratejilere; yöntemin avantaj ve dezavantajlarına da yer verilmiştir.
Tasarımcı öğretmenlerimizden....
Büyük fikir dahil olmak üzere bütün UbD tasarımın unsurlarının birbirleriyle uyum içerisinde birbirini tekrarlamayan ama destekleyen unsurlar olduğunun üzerinde durulmalı. Ayrıca tasarımın basit ve anlaşılır bir düzen içerisinde sürdürülmesi gerekmektedir. UbD ‘yi arabaya benzetecek olursak. Bir arabanın nasıl 4 tekerlekleri birbirini takip etmekte ve uyum içerisinde çalışması gerekirse anlama, temel sorular, bilgi ve beceri bölümlerinin de aynı şekilde ilerlemesi gerekmektedir. Nasıl bir tekerin birinin havası iner ve arabanın hızını ve güvenliğini azaltırsa bu parçalarında hepsinin birbirine eş değerde olması gerekir. Genel hedefler ise aracın yönünü tayin eden direksiyon gibi görülmeli. Büyük fikir kavramı ise aracın nasıl farı var ve yolu görmemizi sağlıyor ise UbD de de aynı işlevi görmektedir.
Ayşegül Bayrak
Neden UbD? Balık verme zamanı geçti. Artık balık tutmayı öğretmeli. Nasıl balık tuttuğundan emin olmak için UbD’yi tercih etmeli.
Dinçer Demir
UbD'nin en önemli belirleyicisinin büyük fikirdir. Büyük fikir belirlendikten sonra diğer ayakların bunun ile bağlanması gerekir. Genel hedefler ile bu ünitenin sonunda neyi kazandırmak istiyoruz veya nereye varacağız bunun cevabının alınmalı. Transferin nasıl yapılacağı, performans standartlarının yazılması, öğrenme sürecinde dikkat çekme etkinlikleri süreç içinde geri bildirim alma ve öğretimin farklılaştırması UbD tasarımın anahtar kavramlarıdır.
Özgül Mutluer
UbD tasarımımız, sade, basit ve derin olmalı. Büyük fikir her zaman aklımızın bir köşesinde olmalı. Etkinlikler işlevsel olmalı. Ne çok zor ne çok kolay olmalı. Vygotsky’nin yakınsak gelişim alanında olduğu gibi öğrenciyi bulunduğu yerden üst aşamaya taşımalı. Temel sorular oluşturulurken neden nasıllar sorgulanmalı.
Yeşim Mertkil
UbD tasarım öğrenci bireysel farklılıklarına dayanan, üst düzey düşünme becerilerini destekleyen, anlama odaklıdır. Öğretmen bu süreçte araştırmacı, tasarımcı ve mentörlük becerilerini geliştirir.
Tuğçe Koç
Ubd planlarında bireysel farklılıklara hitap eden farklı etkinliklerin olması hem de yaparak yaşayarak öğrenen bireylerde bilginin anlam kazanması ile gerçek hayat transferi mümkün olmaktadır. Aynı zamanda grup çalışmaları işbirliği becerilerini, farklı etkinlikler yaratıcı düşünerek problem çözme becerilerini geliştirebilmektedir.
Pınar Korukluoğlu
21. yy’da teknolojideki gelişmelerle birlikte yeni becerilerin de geliştiği günümüzde eğitim durumlarını yeni tekniklerle güncellememiz gerekir. Öğrencilere eski yöntemlerle öğretim gerçekleştirmemiz zaman kaybıdır. Önceden öğretmenlerden beklenen belki bir materyal tasarımı iken artık çok daha boyutlu düşünerek öğretimin tasarlanması ihtiyacı doğmuştur. Bu noktada derin, anlamlı ve okuldaki öğrenmelerin yaşama transferini destekleyen UbD öğretim tasarımı modeli olarak karşımıza çıkıyor.
Program geliştirme süreci bir maratona benzer. Bir atletin maraton koşusunun her aşamasında farklı stratejiler izlemesi gibi, program geliştirme sürecinde yer alan profesyonellerin de eğitim sürecinin her aşamasına vâkıf olmaları ve mesleki stratejiler izlemeleri beklenir. İddialı atletleri maratona hazırlayan birçok iş görenin olduğunu biliyoruz. Programların başarısının yalnızca en sonda elde edilen çıktılara bağlı olduğu anlayışı günümüzde kabul görse de aslında yaşanılan süreç çok değerlidir. Program geliştirme sürecinin her aşamasına katılan üyelerin duyduğu mutluluk, maratonu bitiren her atletin yaşadığı mutluluk gibidir. Programın başarıya ulaşması, süreçte yer alan iş görenlerin süreci iyi bilmeleriyle ve her aşamada alana özgü nitelik göstergelerine bağlı hareket etmeleriyle gerçekleşir. Program geliştirme ve öğretim alanında önemli eserlerden biri kabul edilen bu eser, nitelik göstergelerini somutlaştıran bir anlayışın ürünüdür. Eserin öğretmen adaylarına, lisansüstü öğrencilerine, alanda çalışanlara ve eğitimcilere rehberlik etmesi dilek ve beklentisini taşıyoruz.
Bu kitabın amacı, madde tepki kuramı üzerine çalışmak isteyen araştırmacılara Türkçe bir kaynak sağlamaktır. Türkçe alanyazında madde tepki kuramıyla ilgili bir kitabın bulunmayısı ve kurama iliskin temel kavramları okuyucuyu matematiksel hesaplara boğmadan, yalın bir dille sunmuş olması; bu kitabın çevirisi için motivasyon kaynağı olmuştur. Sekiz bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde, madde karakteristik eğrisi kavramı ele alınmıştır. Takip eden bölümlerde sırasıyla; madde karakteristik eğrisi modelleri, madde parametrelerinin kestirimi, test karakteristik eğrisi, sınava giren bireylerin yeteneklerinin kestirimi, bilgi fonksiyonu, test kalibrasyonu ve son olarak testin karakteristik özelliklerinin belirlenmesi konuları sunulmuştur. Her bir bölümün sonunda, bölümde sunulan kavramla ilgili bilgisayar uygulamaları ile alıştırmalara yer verilmiş, ardından kavrama ilişkin anahtar noktalar özetlenmiştir. Kitabın, madde tepki kuramına ilgili duyan ve bu kuram ile ilgili çalışma yapmak isteyen tüm okuyuculara yardımcı olması ümidiyle...
Paralel çalışabilen sistemler artık hemen hemen her yerde karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde çok çekirdekli bir işlemci kullanmayan bir dizüstü bilgisayar, masaüstü veya sunucu bulmak oldukça zordur. Bununla birlikte, çoğu bilgisayar mühendisleri paralel programlama hakkında çok az tecrübeye sahip veya az deneyimli bir şekilde mezun olmaktadır. Her ne kadar, birçok üniversite son sınıflara doğru seçmeli ders olarak paralel hesaplamayı sunmakta iseler de öğrenciler zorunlu alması gereken derslere öncelik tanıdıklarından çok kanallı veya çok işlemli bir program yazma becerisinden yoksun olarak mezun olmaktadır. Bu durumun değişmesi gerektiği açıktır. Birçok program tek bir çekirdek üzerinde tatmin edici bir performans elde edebilmesine rağmen, Bilgisayar bilimcileri, paralellik ile elde edilebilecek geniş kapsamlı performans iyileştirmelerinin farkında olmalı ve ihtiyaç duyulduğunda bu potansiyelden yararlanabilmelidir.
Bu kitap kısmen bu problemi çözmek için yazılmıştır. Ayrıca, paralel programlama kavramını açıklayan ilk kitaplardan biridir. Paralel programlama için en yaygın kullanılan uygulama programlama arayüzlerinden (API) ikisi olan MPI ve OpenMP ile paralel programların yazılmasına bir giriş sağlanmaktadır. Örneklerin birçoğu günümüzde yaygın kullanıma sahip C ve Python dili ile kodlanmıştır. Hedef kitle, paralel programlar yazması beklenilen öğrenciler, araştırmacılar ve profesyonellerdir. Kitaptan en iyi bir şekilde yararlanabilmek için önkoşullar minimal düzeyde tutulmuştur. Açıkçası, lise düzeyinde bir matematik ve C dilinde temel programlar yazma becerisi bu kitabı anlayabilmek ve uygulayabilmek için yeterli gelmektedir.
Paralel hesaplama ile önceden deneyime sahip olmayan okuyucular ilk önce Bölüm 1’i okumalıdır. Burada, paralel sistemlerin neden bilgisayar mimarisine ve alanına hâkim olduğuna dair açıklama bulunmaktadır. Bu bölüm ayrıca paralel sistemlere ve paralel programlamaya kısa bir giriş sağlar. Bölüm 2, 3 ve 4 sırasıyla OpenMP, MPI ve Python ile programlamaya dairdir. 2. ve 3. Bölümde kodlanan örnekler C programlama dili ile yazılmıştır, çünkü kullanılan tüm API’lar C-dili arayüzlerine sahiptirler. Bununla birlikte, C++ ve Java programcıları C dili söz dizimine aşina olduklarından bölümlerde yazılan C kodlarını rahatlıkla anlayacaklardır. 4.Bölümdeki örnek kodlarda ise günümüzde popüler bir dil olan Python 3.7 dili kullanılmıştır.
Umuyorum ki, okuyucular OpenMP, MPI ve Python’un tam anlamıyla kodlanma tarzını ve gücünü kullanmayı öğrenirler. Bu kitap paralel programlamaya yeni başlayanlara mükemmel bir giriş özelliğini taşımaktadır. Kitapta bulunan bütün örnek kodlar ayrı ayrı özenle test edilmiş ve düzgün çalıştığı doğrulanmıştır. Yine de gözden kaçan eksiklikler olabilir. Bu nedenle, okuyucuların bulduğu sorunları ve/veya varsa önerilerini bashar[email protected] e-posta adresine göndermelerini rica ediyorum.
Daha önce her iş günü, her hafta veya her ay, onlarca dosyayla rutin işler yaparken, farklı internet sitelerinden topladığınız veya e-postalarla düzenli olarak size iletilen sayısız veriyle çalışırken veya sürekli güncel tutulması gereken o çok önemli Excel dosyalarına yeni verileri girerken saatler harcadıysanız, bu işlerin ne kadar sıkıcı olduğunu biliyorsunuz demektir. Peki ya bu işleri sizin yerinize bilgisayarınız yapsaydı?
Python ile Sıkıcı İşleri Anında Bitir’in tamamen yenilenmiş bu en güncel baskısıyla, bilgisayarda elle yapması saatler sürecek işleri saniyeler içinde yapacak programlar yazabileceksiniz. Üstelik bu kitaba başlamanız için programlama tecrübesine ihtiyacınız yok.
Önce sıfırdan Python'un temellerini öğreneceksiniz. Sonra web sitelerinden veri toplamak, PDF ve Word belgelerini okumak, otomatik tıklama ve yazma gibi belirli görevleri yerine getirmenizi sağlayacak Python’un zengin kütüphanelerini keşfedeceksiniz.
Kitaptaki talimatlar size her programda adım adım yol gösterecek. Her bölümün sonundaki güncellenmiş uygulama projeleri, sizi bu programları geliştirmeye ve benzer görevleri otomatikleştirmek için yeni keşfettiğiniz becerilerinizi kullanmaya zorlayacak. Dünya çapında çok satan bu kitapla aşağıda yazanları ve çok daha fazlasını sizin için otomatikleştirecek programlar yazmayı öğreneceksiniz;
• Bir veya birden çok dosyada metin arama • Dosya ve klasörleri oluşturma, güncelleme, taşıma ve yeniden adlandırma • İnternette arama yapma ve internet sitelerindeki içerikleri indirme • PDF’leri ayırma, birleştirme, ekleme/çıkarma yapma ve şifreleme • E-posta ve mesajlardan dosya ve verileri alma ve gerekli cevapları ilgililere gönderme • İnternet sitelerindeki formları doldurma
Hayatınızda tek satır kod yazmamış olsanız bile bilgisayarınızın sizin yerinize sıkıcı işleri yapmasını sağlayabilirsiniz. Python ile Sıkıcı İşleri Anında Bitirmeyi öğrenin. Böylece hem sıkıcı işler yapmak zorunda kalmayacaksınız hem de her hafta o sıkıcı işlere ayırdığınız onlarca saatiniz size kalacak.
Al Sweigart, yetişkinlere ve çocuklara programlama öğreten profesyonel bir yazılımcıdır. Programlamaya yeni başlayanlar için yazdığı Python ile Sıkıcı İşleri Anında Bitir kitabı dünyada en çok satan ve beğenilen programlama kitaplarından biridir.
Kapsamlı Python Kursu, dünyada Python programlama dili için yazılmış en çok satan ve beğenilen kitaptır. Python ile programlamaya bu hızlı giriş sayesinde programlar yazacak, problemleri çözecek ve işlerinizi çabucak halledeceksiniz.
Kitabın ilk yarısında; değişkenler, listeler, sınıflar ve döngüler gibi programlamanın temellerini öğrenip her konu için düzenli kodlar yazacaksınız. Ayrıca programlarınızı nasıl etkileşimli hâle getireceğinizi ve kodlarınızı projenize eklemeden önce nasıl güvenli bir şekilde test edeceğinizi öğreneceksiniz. Kitabın ikinci yarısında ise yeni öğrendiğiniz bilgilerinizi üç farklı projede pratiğe dökeceksiniz; Space Invaders’tan esinlenilmiş bir video oyunu, Python’ın kullanışlı kütüphanelerini kullanarak görselleştirilen veriler ve internete yükleyebileceğiniz basit bir web uygulaması.
Kitabı okudukça şunları öğreneceksiniz:
• Pygame, Matplotlib, Plotly ve Django gibi güçlü Python kütüphanelerini ve araçlarını kullanmayı• Fare tıklamalarına ve basılan tuşlara tepki verip gittikçe zorlaşan iki boyutlu oyunlar yapmayı• Verileri kullanarak interaktif görseller oluşturmayı• Web uygulamaları yapıp özelleştirmeyi ve güvenli bir şekilde internete yüklemeyi • Kendi programlama problemlerinizi çözmeniz için gerekli bilgiler ile karşılaştığınız hata ve yanlışlarla nasıl başa çıkabileceğinizi
Bu güncellenmiş ikinci edisyon, Python kod ve uygulamalarının son hâlini yansıtması için baştan sona gözden geçirildi. Kitabın ilk yarısı f-dizgileri, sabitler ve veri yönetimi gibi konuları daha derin ele alıyor. İkinci yarıdaki projelerin kodları, Plotly ve Django’nun son sürümü gibi daha popüler ve güncel kütüphane ve araçlar kullanılarak güncellendi. Daha iyi bir kod yapısı ve daha temiz bir söz dizimi kullanıldı. (Güncellemelerin tam listesi için Ön Söze bakınız.)
Eğer programlamaya dalmayı düşünüyorsanız, Kapsamlı Python Kursu size hızlıca gerçek programlar yazmayı öğretecek.
Daha neyi bekliyorsunuz? Hadi gaza basalım ve kodlamaya başlayalım!
“Bilişim ve bilgisayar çağının en önemli kavramlarından birisi olan siber güvenlik, şirketler, kurumlar ve devletler için hayati öneme sahip bir konudur… Elinizdeki bu kitap, siber güvenlik alanında çok önemli deneyim ve çalışmaları olan benim de şahsen tanıdığım değerli yazarların Türkçe literatüre kazandırdığı temel bir referans kitabı niteliğindedir. Siber güvenliğin anlaşılması, uygulanması ve yaygınlaştırılmasını sağlayacak herkese hitap eden güzel bir çalışma olmuş. Bu değerli kitabın Türkiye siber güvenlik sektörüne ihtiyacı olan ivmeyi sağlayacağını ümit eder emeği geçenleri ayrı ayrı tebrik ederim.”
- Yalkın Demirkaya
Emekli Siber Suçlar Şube Müdürü New York Emniyet Müdürlüğü-ABD “Dijitalleşme tüm dünyada baş döndürücü bir hızda toplumları ve ekonomileri dönüştürüyor. Türkiye'nin bu yeni ekonomik düzende hak ettiği yeri alması için hepimizin dijitalleşmenin getirdiği fırsat ve riskleri anlamaya ve iyi yönetmeye ihtiyacı var. Elinizdeki başucu niteliği taşıyan bu kitabı, bu heyecanlı ve ödüllendirici alana etkili bir giriş fırsatı olarak değerlendirin ve bu alanda derinleşmenin yollarını arayın. Yıllar sonra yazarlara teşekkür edeceksiniz!”
- Ali Yılmaz Kumcu
Siber Güvenlik Uzmanı-Almanya “Nasıl adlandırırsanız adlandırın önemli bir değişim dönemindeyiz. Öte yandan insan kaynağı, bilgi ve kültürel birikim açısından hazırlıksız yakalandığımız da bir dönemdeyiz. Sektörümüzün değerli isimleri Erdal Özkaya, Raif Sarıca ve Şükrü Durmaz bu konuda kendilerini sorumlu hissederek eğitim ve kültürel birikime doğrudan dokunacak bu kitapla geleceğe önemli bir katkı sağlıyorlar. Siber güvenlik alanında kariyer yapmak isteyen veya sektörde ilerlemek isteyen herkes tarafından muhakkak okunmalı.”
- Burç Yıldırım
Siber Risk Direktörü, Deloitte Hollanda “Erdal'ın siber güvenlik alanında dünya çapında yaptığı çalışmalar ve aldığı ödüller herkes tarafından bilinmektedir. Özellikle dünyanın ve Türkiye'nin en önemli kurumlarına vermiş olduğu siber güvenlik hizmetlerindeki tecrübelerini yazdığı İngilizce kitaplar tüm zamanların en iyi siber güvenlik kitapları arasında yerini aldı. Bu birikime siber güvenlik ve adli bilişim alanında Türkiye ve dünyada çok önemli başarıları bulunan Şükrü ve Raif'in birikimleri de eklenince ortaya güzel bir referans kitap çıkmış. Siber güvenlik alanına ilgi duyan herkesin zevkle okuyacağından şüphem yok.”
- Onur Koç
Oyun kavramını, birbirinden farklı pek çok tanımla açıklamak mümkün. Her tanım, bizi bu kavrama doğru farklı bir yolculuğa çıkaracaktır. Nihayetinde oldukça geniş ve derin bir konu başlığıdır oyun... Günümüzün oyun ve oynama gelenekleri ise geçmişte var olan oynama geleneklerine çok fazla benzemiyor. Dijitalleşme, yaşamın her alanında kendini hissettirdiği gibi oynama biçimlerimizi de farklılaştırmış görünüyor. Teknolojinin, bizi taşıdığı yeni toplumsal düzen, oyun oynama pratiklerimizi değiştirirken oynama biçimlerimizde yaşanan bu köklü değişim de gündelik yaşam biçimlerimizi dönüştürüyor. Artık çalışma hayatı ve iş dünyası oyunlaşırken oyun deneyimleri ise bir iş ciddiyetinde gerçekleşiyor. Okuyacağınız bu kitap, dijital oyun kültürü üzerine farklı bakış açılarını bir araya toplamayı hedeflemiştir. Temel amacımız, dijital oyun kültürü üzerine güncel tartışmaları okuyucuya taşımak ve yine okuyucuların zihinlerinde yeni tartışmalara zemin hazırlamaktır.
Bu kitap, Görsel programlamayı merak edenler için Visual Studio IDE’si üzerinde C# programlama dilini tanıtarak, okuyucuya programlama serüveninde rehberlik etmek amacıyla hazırlanmıştır.
Uygulamalarda yer alan veritabanı işlemlerinde Entity Framework 6.3.0, LINQ ve SQL Server 2017 Express temel alınmıştır. Örnek projelerdeki kodlar Visual Studio 2019 Community IDE’si üzerinde C# programlama dili ile yazılmıştır.
Eser bir eğitmen rehberliğinde sınıf ortamında ders materyali olarak kullanılabileceği gibi bireysel öğrenim amacıyla bir başvuru kaynağı olarak da kullanılabilir.
APP Inventor ile hayalinizdeki uygulamayı hayata geçirin.
Kitap içerisinde yer alan başlıca bölümleri şu şekilde sıralayabiliriz.
1-Neden APP Inventor
2-Geliştirilen Uygulamaların Testi
3-Arayüz
4-Bileşenler
5-Bloklar
6-Adım Adım Örnek Uygulamalar
ÜRÜN YALNIZCA DVD'DİR. KDV'DEN MUAFTIR.
Yine profesyonel, etkili bir anlatım tekniği ile Türkiye'nin en çok okunan 3ds Max kitapları yazarı Emrah Çelik ile Dış mekan projelerini baştan sona, her detayı ile adım adım uygulayarak görselleştireceksiniz.Saatlerce Video Anlatım ile 3ds max'in yüzlerce komut ve aracının dış mekan projelerindeki uygulaması, baştan sona kadar, en ince ayrıntılarıyla modelleme, malzeme hazırlama ve kaplama, gündüz görüntüsü, ışık ve render ayarlarını adım adım izleyerek, uygulayarak öğreneceksiniz
Dijital dünya büyüyor… Bugün “We Are Social 2021” raporuna göre 4.66 milyar insan internet kullanıcısı ve web üzerinde 1.89 milyar web sayfası bulunuyor. Söz konusu web sayfalarının %43’ü WordPress sistemi kullanıyor. Çalışma sayesinde WordPress’i daha yakından tanıyacak ve kendinize ait web projesini kolayca kurabileceksiniz. 100’e yakın WordPress tema ve kitapta anlatılan içeriklere ilişkin uygulamalı derse ücretsiz biçimde erişim sağlayabilirsiniz. Karekodu okutmanız yeterli!
Düşünce, fikir ve projelerin dijital ortamda özgürce inşa edilmesi, pazarlanması ve yönetilmesinde adım adım rehberlik sunan muhteşem bir rehber. Hayallerinizin gerçeğe dönüştürülmesinde “WordPress”e dair her şey. Prof. Dr. Atilla Yüksel Aydın Adnan Menderes Üniversitesi; Dijital dünyada var olmanın yolunu açan WordPress sistem yeni nesil tüm iletişimcilerin mutlaka öğrenmesi gereken özel bir yapıyı içeriyor. Çalışma, WordPress sistemi etkileşimli biçimde öğrenmek isteyenlere rehberlik ediyor. Prof. Dr. Vedat Çakır Selçuk Üniversitesi; Haber sitesi hazırlamak için önceleri kod bilmek gerekiyordu ancak artık hazır şablonlarla bu işler kolaylaştı. Wordpress de bu hazır platformlardan birisi ve belki de en iyisi. Sertaç Dalgalıdere Hoca da WordPress konusunda başvurabileceğimiz en iyi uzmanlardan birisi. Özellikle iletişim öğrencileri için güzel bir kaynak kitap hazırlamış. İyi okumalar dilerim. Prof. Dr. Süleyman İrvan Üsküdar Üniversitesi; Bu kitap özellikle yeni başlayanlar için oldukça faydalı. Bir yazılımı kitapla anlatmak zor ve zahmet isteyen bir iş. Örneklerle anlatılmış ve okuyucu için başucu niteliğinde. Bilal Şentürk İstanbul İşletme Enstitüsü Kurucusu; WordPress’te, kodlama yapmadan istediğiniz gibi site modifikasyonu yapmanın inceliklerini sunuyor Dr. Sertaç Dalgalıdere. Yılların tecrübesini kısa yoldan uzman olmayan kullanıcılara sunmuş. Bu kitabı elinin altına alarak herkes kendi internet sitesini kurabilir. Doç. Dr. Şevki Işıklı Marmara Üniversitesi; Günümüzde Türk toplumunun en büyük ihtiyaçlarından biri haline gelen gerçek ve doğru bilgiye erişimin yolunu açan WordPress hakkında en tatmin edici kullanım kılavuzu işte bu kitap olacaktır. Öğr. Gör. Hakan Cem Işıklar Uşak Üniversitesi
Dijital Çağda Uzman Gazetecilik, yeni iletişim teknolojilerinin gazetecilik pratikleri üzerine etkisiyle bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır. Elinizde bulunan iki ciltten oluşan kitabın bölümleri, bu ihtiyaca cevap verebilmek amacıyla titizlikle oluşturulmuştur. Dolayısıyla bu eser, medya ve gazetecilik çalışmalarıyla dijital iletişimi birleştirmektedir.Bu kitap; kültür sanat, yerel, uluslararası ve savaş gibi geleneksel gazetecilik alanlarının yanı sıra dijitalleşmenin ve yeni iletişim teknolojilerinin ortaya çıkardığı internet ve yapay zekâ gazeteciliği gibi alanları da kapsamaktadır. Ayrıca bu eserde, medya şirketlerinin Metaverse'e yaptıkları yatırımlar ve Metaverse kullanıcı sayısındaki artışla birlikte bu ortamların kendi gündemini ve haber akışını oluşturan yeni bir gazetecilik türü olarak önerilen Metamedya gazeteciliğine de yer verilmiştir.Bu iki ciltlik eser, gazetecilik uzmanlık alanlarıyla ilgili temel bir başvuru kaynağı niteliğindedir. Çalışma, iletişim alanındaki akademisyenler, öğrenciler ve medya profesyonellerine dijital çağda gazetecilik uzmanlık alanları konusunda katkı sağlayacaktır.
“Dördüncü Nesil Savaş” çeşitli vesilelerle kullanılan ama anlamı henüz tam olarak belirlenmemiş muğlak bir kavramdır. Rusya’nın Kırım’ı ilhakı ile birlikte askeri, siyasi ve kamusal tartışmanın merkezine yerleşmiş olan bu kavram üzerinde yürüyen uluslararası tartışmalarda ABD’li ve Avrupalı yazarlar ön plana çıkmaktadır. Ülkemizde henüz bu alana ilişkin çalışmaların sayısı çok sınırlıdır. Bu açıdan Dr. Abdullah Şengönül’ün bu eseri, kapsamı ve içeriği itibariyle bu boşluğu dolduracak niteliktedir. Akademik camiaya kazandırmış olduğu bu eser nedeniyle kendisini tebrik ederim. Bu eserin konuya ilgi duyan akademisyenlere ve özellikle de kamu politikasını belirleyen aktörlere fayda sağlayacağı kanaatiyle yeni çalışmalara vesile olmasını dilerim.
Prof. Dr. Orhan Gökçe
İnternetin sağladığı yeni imkan ve üstünlükler birçok alanda olduğu gibi kitle iletişimini de köklü değişikliklere mecbur bırakmış ve medyanın dönüşümünü zorunlu kılmıştır. Bu bağlamda geleneksel medyanın aksine, pahalı yatırımlara ihtiyaç duymadan hem televizyonun hem de gazetenin fonksiyonlarını aynı anda yerine getirebilme özelliği sayesinde internet medyası, gazeteciliğe yeni bir boyut kazandırmıştır. Bu dönüşüm sürecinde gazetecilik mesleğine ait pek çok tanım, terim ve uygulama da yeniden şekillenmiştir. İnternetle birlikte ortaya çıkan bu gelişmeler bizi internet sistemi ve elbette internet medyası üzerinde daha fazla düşünmeye, hataları ve noksanlıkları gidermeye yönelik çözümler üretmeye zorlamaktadır. Bu maksatla hazırlanan bu kitap, yeni mecranın bize getirdiği yenilikleri, üstünlükleri, farklılıkları, fırsatları, riskleri, sorunları ve bütün bunların habercilik alanına yansımalarını değerlendirmeyi amaçlamıştır. Ayrıca kitapta gelecekte internet haberciliğinde yaşanabilecek muhtemel değişimler de ele alınmıştır.
Bu kitap, veritabanı ile yazılım geliştirmek isteyenler ya da zaten veritabanını temel düzeyde bilip de yazılım geliştirirken bu alanda daha fazla profesyonel olmak isteyenler için yazılmıştır. Kitap öncelikle temel düzeyde veritabanı mantığı oluşturmak ile başlamaktadır. Ardından veritabanı sorgulama mantığı tüm detayları ile anlatılmıştır ve son olarak da kendisini daha ileri düzeyde geliştirmek isteyenler için veritabanı yetkileri ile veritabanı performansı anlatılmıştır. Tüm bunlar anlatılırken veritabanı güvenliği konularına da değinilmiştir. Böylece bu kitap; “Veritabanı I”, “Veritabanı II”, “Veritabanı ve Veri Yönetimi” gibi hem lisans hem lisansüstü derslerde kullanılabilir.
İçindekiler;- Bilgisayar ve İnternet'e bakış- Bilgisayar tiplerine bakış- Bilgisayar verileri nasıl işler?- Bilgisayar mimarisi ve işleyişi- Klavye ve siz- Bilgisayar donanımı ve Donanım satıl alma rehberi- Windows WP- DOS- Word XP- Access XP- Powerpoint XP- CD/DVD/VCD, taşınabilir bellek ve disket kullanımı- CD yazma- Yazıcı, Tarayıcı ve Dijital kamera kullanma- Bilgisayardan fax gönderme ve fax alma- Veri sıkıştırma ve veri kurtarma- İnternet Bağlantısı ve İnternet Kullanımı- İnternet Güvenliği ve virüsler- Windows XP Kurma- Bios & Setup- Problem analıiz metodu ve arıza giderme- Yerel ağ kurulumu ve kablosuz ağlar- Oyunları yönetme
Akademik
Python, son yıllarda popülerliği ve kullanım oranı giderek artan bir programlama dilidir. Özellikle yapay zekâ, makine öğrenmesi ve derin öğrenme çalışmalarında sunduğu zengin kütüphanelerle ve örnek dokümanları sebebiyle tercih edilmektedir. Bunun yanı sıra yazım kolaylığı sebebiyle de tercih edilmektedir. Öyle ki Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ilköğretim müfredatında da Python diline yer verilmiştir.
Bu kitapla Python’ın temel komutlarına, dijital sinyal işleme temellerine ve Python ile dijital sinyal işleme uygulamalarına yer verilmiştir. Kitapta Python temellerinden ziyade dijital sinyal işleme konusuna ağırlık verilmiştir.
Veritabanı tasarlamak deneyimlerle kazanılan bir beceridir. İlişkisel veritabanlarına dair tüm ilkeleri, avantaj ve dezavantajları, normal formları ve bunlara ait kuralları biliyor olsanız bile karşılaşacağınız yeni bir projede veritabanı tasarımı yapmaya nereden başlamak, nelere dikkat etmek ve hangi durumlardan kaçınmak gerektiğine emin olamayabilirsiniz. Kitap içerisinde onlarca atölye bulunmaktadır. Bu atölyeler, veri kümelerine bakış açımızı geliştirmekle başlayıp bir sistem için eksiksiz bir veritabanı tasarlamanızı mümkün hale getirecektir. Elinizdeki kitap, yalnızca okuyarak faydalanabileceğiniz bir kitap değildir. Kitap boyunca anlatılan konuyla ilgili birçok atölye ile karşılaşacak ve çözüm önerileri üreterek sürece dahil olacaksınız. Her bir atölye durup üzerine düşünmemizi ve kağıt kalem kullanarak biraz vakit harcamanızı gerektirir. Ancak bu zorluklara rağmen kitabı tamamladığınızda kendinizi bir "Veritabanı Tasarımcısı" olarak görebilir ve derhal gerçek proje ekiplerinde yer almaya başlayabilirsiniz. Keyifli okumalar...
Günümüz dünyasında, değişen koşullara uygun doğru yaklaşımların belirlenmesi ve bu yaklaşımların pratik hayatta başarılı bir şekilde uygulanması büyük önem taşımaktadır. Bu düşünceden hareketle dünyayı, olayları, olguları, kurumları ve çalışanları daha iyi analiz etmeyi sağlayan yaklaşımlara ve bunları kullanarak mevcut uygulamaları yorumlayan çalışmalara gereksinim duyulmaktadır. Bankacılık sektörü, siber güvenlik açısından büyük risklerle karşı karşıyadır. Finansal kurumlar, müşteri bilgilerinin ve finansal bilgilerin yanı sıra para transferleri ve diğer işlemleri yöneten çevrimiçi platformlar sunarlar. Bu nedenle siber suçluların hedefi hâline gelmektedirler. Bankacılıkta kullanılan ödeme sistemleri, siber güvenliğin sağlanması gereken önemli yapılar olarak karşımıza çıkmaktadır. Kitapta; bankacılık sektörü ödeme sistemleri, bu yapılarda meydana gelebilecek siber olaylar, bu kapsamda yer alan ulusal ve uluslararası yasal düzenlemeler ele alınmaktadır. Siber güvenlik farkındalığına dikkat çekilerek bu yönde gerçekleşebilecek saldırı yöntemleri, sektörde yaşanan olaylar üzerinden analiz edilmektedir.
İnsanın geleneksel toplumdan Metaverse’e kadar uzanan süreçte, toplum türleri ve toplumsallaşma biçimleri insanın ve toplumun ihtiyacına göre dönüşmüştür. Şu an dijital dünyanın merkezine doğru ilerlemekteyiz. Teknolojik gelişmeler hız kesmek yerine maymun iştahıyla devam etmektedir. Metaverse ilişkin verilen bilgilerle olup biteni anlamaya çalışmak yüzeysel kalacaktır. Bu yüzden temelinde çalışmanın odak noktası, onun hangi iddia ile ortaya çıktığıdır. Metaverse bir proje mi? Yoksa bir süreç mi? Metaverse birilerinin kendi emellerini gerçekleştirmek için varını yoğunu ortaya koyduğu bir planın ürünü mü yoksa insanoğlunun geldiği noktada doğal bir aşama olarak mı kabul göreceğiz? Bir taraftan komplo olduğunu düşünenler diğer tarafta bunun realiteden beslendiği düşüncesinde olanlar var. Bu âleme girişten sonra Metaverse bizlere ne sunacak? İşte bu çalışma Metaverse dünyasında bizleri nelerin beklediğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Böylelikle toplum hayatında yapacağı değişim ve dönüşümler, insanlık adına sorgulanmaktadır.
Oyun ve özellikle de dijital oyun dünyasında kimlik, her daim tartışmalı bir konu olmuştur. Oyun ve oyuncu, oyuncu ve avatar, oyun ve avatar arasındaki ilişki birçok şekilde karşımıza çıkar. Özellikle gelişen grafik teknolojisi ile varlık olgusunun giderek arttığı dijital oyun dünyasında başta FPS kamera açısı olmak üzere VR teknolojilerin de desteği ile “orada olma” hissiyatı, her geçen gün daha da ilerlemektedir.“Bulunuşluk” ve “sarmalanma” olguları geliştikçe oyunlardaki temsiliyetler ve bu temsiliyetlerin oyunlar içerisindeki konumlanmaları ve daha da önemlisi oyuncuya olan etkileri büyük oranda artış göstermiştir. Kimlik, şüphesiz 20 ve 21. yüzyılın en önemli başlıklarından birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle postyapısalcı düşüncenin ön planda olduğu bu dönemde, başta Fransız düşünürler tarafından ele alınan kimlik konusu, hem analog hem de dijital oyun dünyasına da etki etmektedir.Dijital Oyunlar 2.0: Oynanış ve Kimlik isimli bu kitap, 80’li yılardan beri farklı sebepler ve aralıklarla değişen oyuncu kimliğini anlamak, oyuncu kimliğinin tarihsel bağlarını analiz etmek, farklı metodolojiler ile oyuncu kimliğini araştırmak ve oyun ile oyuncu arasındaki ilişkiyi kimlik üzerinden analiz etmeyi hedeflemektedir.
Teknik resim; bir parçanın geometrisi, ölçüleri, toleransları, imalat özellikleri, ait olduğu bütün içindeki yeri ve işlevinin standart gösterim biçimleri kullanılarak ifade edilmesine olanak veren bir çizgi lisanıdır. Tasarlanan bir sistemin çizim yoluyla doğru bir biçimde ifade edilebilmesi ve karşılaşılan bir teknik resmin doğru bir biçimde okunabilmesi yeteneğinin kazanılmasına katkıda bulunmak amacıyla hazırlanan bu kitap, on bölümden oluşmaktadır. İlk dört bölümde; perspektif resimler, görünüşler, ölçülendirme ve kesit resimler konuları ele alınmış ve perspektiften görünüş, görünüşten perspektif ve görünüşten görünüş şeklinde kategorize edilebilecek bir yaklaşıma göre kurgulanan ve her biri birer düzine alt uygulamadan oluşan bir düzine uygulamaya yer verilmiştir. Beşinci bölüm ölçme-kontrol konusuna, altıncı ve yedinci bölümler AutoCAD ve SolidWorks çizim programlarına, sekizinci bölüm yüzey kalitesi, boyut kalitesi ve geometrik kalite toleranslarına ayrılmıştır. Dokuzuncu bölümde; makine elemanı grupları ele alınarak vidalı bağlantılar, mil-göbek bağlantıları, yaylar/valfler, dişli çarklar ve yataklar olmak üzere yaygın kullanım alanı olan beş makine elemanı grubu üzerinde durulmuştur. Onuncu bölümde ise resim okuma konusu ele alınmış ve farklı alanlardan seçilen on beş resim okuma uygulamasına yer verilmiştir. Kitaptaki toplam iki yüz elli çizim uygulamasının ve iki yüz elli çoktan seçmeli kontrol sorusunun tümünün cevap anahtarları ekler bölümünde verilmiştir.
Literatürün çok hızlı değiştiği dijital dünyada, sürekli güncel kalmak, her dönem iş yapma kabiliyetimizi besleyen ana damarlardan biri. Elinizdeki bu kitap, dijital dünyaya farklı profesyonel ve akademik ehliyetleri ile anlam katanların ellerinde dijital dünyanın geldiği nokta ile güncelliği yakalamanızı sağlıyor.İnci Abay Cansabuncu - Stratejist; İşin Geleceği, Ağ&Platform Stratejileri - Kurucu, GelecektekiSen
Günümüzde eğitim, güvenlik, ticari, endüstriyel, askerî, sağlık ve benzeri amaçlı birçok uygulamada mikroişlemcili sistemler adı altında yazılım ile programlanabilir sayısal elektronik sistemler, yaygın olarak kullanılmaktadır. Mikroişlemcili sistemler her geçen gün yepyeni bir uygulama alanı ile karşımıza çıkmaktadır. Bunun sonucunda mikroişlemcili sistemlerin donanımı ve yazılımının kullanılması, anlaşılması, tasarlanması ve gerçekleştirilmesi hemen hemen her alandaki mühendislikte önemli bir yer tutmaktadır. Bu kitabın amacı; mikroişlemcili sistemlerin temel yapısal özelliklerini taşıyan bir örnek sistem üzerinde temel kavramların ele alınarak incelenmesi, mikroişlemci temelli sistemlerde merkezi işlem birimi olarak bulunan genel amaçlı bir mikroişlemciye sahip sistemlerin ve çevre birimlerinin donanım ve yazılım özelliklerinin öğretilmesidir.Günümüzde kullanılan değişik mikroişlemcileri ve bunların bulunduğu sistemleri anlamayı kolaylaştırmak için konu ile ilgili tarihçe ve güncel teknolojik gelişimlerden de bilgiler verilmiştir. Ayrıca bu kitabın daha önceki baskılarındaki yazım hataları düzeltilmiş ve mikroişlemci yazılımı ve mikroişlemcili sistem tasarımı uygulamaları gibi bazı konular daha anlaşılır şekilde yazılmaya çalışılmıştır. Bu kitap; üniversitelerin Bilgisayar, Elektrik, Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümlerinin ders planında yer alan “Mikroişlemciler” dersinin içeriğini kapsayacak veya başka mühendislik dallarında bu konuya meraklı araştırmacı ve mühendislere yardımcı olacak şekilde hazırlanmıştır.Mikroişlemcili sistemlerin öğretilmesi için üç ana konu belirlenmiş ve anlatım bu bölümlerin alt bölümleri şeklinde yapılmıştır. İlk bölümde, mikroişlemcili sistemlerin genel özellikleri ve kitapta hangi temel kavram ve yöntemlerin hangi sıra ile yer aldığı verilmiştir. İkinci ana konu olarak mikroişlemci donanımı seçilmiştir. Üçüncü ana konu olarak ise mikroişlemci yazılımının öğretilmesi hedef alınmıştır.Kitapta konularla ilgili ön bilgiler verilmesine rağmen mantık, sayısal elektronik devrelerin analizi ve tasarımı konusunda iyi bir şekilde bilgi sahibi olunması mikroişlemci donanımını anlamayı kolaylaştıracaktır. Mikroişlemci yazılımı öğretilmeden önce kısaca programlama temeli verilmiştir. Yine de programlama konusunda bilgi sahibi olunursa mikroişlemci yazılımı daha kolay anlaşılacaktır.
İnsanları ihtiyaçlarından daha fazla tüketime teşvik eden bir pazarlama yerine insanlığa daha faydalı tüketimi öncülleyen ideal bir pazarlama yaklaşımı elbette sağlık sektörü için daha uygundur. Bu nedenle sağlık sektöründe pazarlamanın geleceğinin parlak olması muhtemeldir. Gelecek dendiğinde akla gelen ilk olgu ise herhâlde dijitalleşmedir. Günümüzde, geleneksel pazarlama ölmemiş ancak dijital pazarlama da vazgeçilmez olmuştur. Dijital pazarlama geleneksel pazarlamaya göre sahip olduğu üstünlükler nedeniyle sağlık sektörü için de en etkili pazarlama alanı durumuna gelmiştir. Bu kitapta, dokuz bölüm altında pazarlamanın dijitalleşme serüveni sağlık sektörü ekseninde ele alınmıştır. İlk dört bölüm; trendler, toplum 5.0, strateji, temel araçlar gibi daha geniş perspektifli kavramsal konuları ele alırken daha sonraki bölümlerde; uygulamaya yönelik SEO, web sayfası dizaynı, sosyal medya pazarlaması, PR uygulamaları, veri madenciliği gibi pratik konular işlenmiştir. Böylece bu kitap, sağlık hizmetleri pazarlamasıyla ilgilenen akademisyenler ve özellikle iş dünyası yöneticilerine, vizyoner ve stratejik bir bakış açısı sunmayı ve dijital pazarlama araçlarına dair pratik faydalar sağlamayı hedeflemektedir.
Dijital dönüşümün işletmelerde önemli bir rol oynadığı bu dönemde işletme modellerini güncellemek, dijital teknolojiye odaklanmış modern örgüt yapılarına ulaşmak yönetsel önem taşımaktadır. Dijital dönüşüm, işletmelerin iş yapma yeteneklerini, operasyonel verimliliklerini ve müşteri deneyimlerini geliştirmek için gelişmiş teknolojilerden yararlanan işletmeleri ifade etmektedir. Dijital dönüşüm ile işletmelerin iş yapma şekilleri değişmekte ve hatta yeni işletmeler oluşmaya başlamaktadır.Dijital dönüşümün işletmelerdeki etkisi, Veri Ambarı (Data Warehouses), Büyük Veri (Big Data), Nesnelerin İnterneti (IoT), akıllı telefonlar, sosyal medya ve diğer teknolojilerin işletmelerde kullanımı ile kendisini göstermektedir. Dijital dönüşümün anahtarı, bu teknolojilerin, işletmelerin; üretim, pazarlama, yönetim muhasebe, finans gibi tüm fonksiyonlarında kullanımıdır.Diğer yandan teknolojinin liderlik ettiği çevresel dinamiklerin işletmecilik üzerindeki etkileri, yenilikleri de beraberinde getirmektedir. İşletmecilik, değişimin en yoğun hissedildiği dijital çağda yeni bakış açılarıyla farklılaşmaktadır. Dijitalleşmenin eşsiz rüzgârıyla ilerleyen işletmecilik, yeni melodi ve renk harmonisiyle değişimin boyutlarını dünyaya göstermektedir. Esasında işletmecilik, köklerinden gelen değişim refleksine sahiptir ve geçmişten günümüze evrilen teori ve paradigmaların ışığında dinamik kalmayı başarmış ve geleceği öngörerek yaratıcılık ve tasarımı bütünleştirmiştir.İşletmecilik, bir anlayıştır çoğu zaman, zamanın yansımasıdır, bugünün çoktan dünde kaldığının habercisidir, yanlışlanabilirliktir, bakış açısıdır ve aslında yaşamın tamamen kendisidir. Dijitalleşmenin etkileriyle işletmecilik, keşfedilecek bir okyanustur ve derinlere gidildikçe ortaya çıkan bilimsel bilginin varlığı araştırmalara ışık tutacak ve yön verecektir. Tüm bu bilgiler ışığında ortaya çıkan bilimsel merak, bu kitabın serüveninin başlangıcı olmuştur.
Küreselleşmeyle birlikte dijitalleşen yeni dünya düzeninde eğitim, 21. yy. öğrenenlerinin sahip olması gereken özellikleri karşılayabilecek nitelikte olmalıdır. Öğrenme ortamlarında kullanılan öğretim materyalleri gelişen ve değişen teknoloji ile yerini artık dijital öğretim materyallerine bırakmaya başlamıştır. Dijitalleşen dünyada dijital öğretim materyallerinin etkileşimli olması ve bu etkileşimli materyaller ile zenginleştirilmiş sanal, yüz yüze veya ikisinin bir arada işe koşulduğu hibrit öğrenme ortamlarının oluşturulması önemlidir. Kitabımızda, 21. yy. öğrenenler, öğretmenler veya dijital öğretim materyali geliştirmek isteyen tüm bireyler için sanal, yüz yüze veya hibrit öğrenme ortamlarında kullanılabilecek dijital etkileşimli öğretim materyali hazırlamalarına fırsat sunan dijital uygulamalar yer almaktadır. İlgili dijital uygulamalarda hazırlanan dijital etkileşimli öğretim materyallerinin, öğrenme kuramları çerçevesinde öğrenme ortamına entegre edilmesi de önemlidir. Bu kapsamda kitabımızda; farklı öğrenme kuramı, yaklaşımı ya da modeli çerçevesinde dijital etkileşimli öğretim materyallerinin öğrenme ortamına entegre edilebilmesine yönelik örnek etkinliklere de yer verilmiştir. Dijital Etkileşimli Öğretim Materyalleri kitabımızın; lisans ve lisansüstü öğrenciler, öğretmenler, akademisyenler başta olmak üzere etkileşimli dijital uygulamaları bilmek, ilgili uygulamalara yönelik dijital etkileşimli öğretim materyalleri geliştirmek ve bu materyalleri farklı öğrenme kuramlarına ya da yaklaşımlarına dayalı olarak öğrenme ortamında kullanmak isteyen tüm 21. yy. öğrenenlerine katkı sağlaması dileklerimizle…
Günümüzde oldukça popüler olan, veri madenciliği, veri analizi gibi iş alanlarının temeli veritabanı sorgularını öğrenmekten geçer. Yazılım sektörüne adım atan her geliştirici çalışma alanı ne olursa olsun “mobil, masaüstü, yapay zeka, web, gömülü sistemler, oyun geliştirme vs.” mutlaka az ya da çok bir veritabanı bilgisine ihtiyaç duyacaktır. Bu kitap ile amacımız sizlere SQL üzerinde yüzlerce örnek sorguyu uygulamalı olarak yazıp veritabanında bilgimizi ve pratiğimizi arttırmaktır. Sizlerden ricam bu kitaba çalışmaya başladığınız zaman içerisinde örnekleri mutlaka tek tek uygulayıp kitabın son sayfasına kadar hazırlanan tüm sorguları yazmanızdır.• Veritabanı Kavramları• Veri Türleri• İlişkili Tablolar• Veritabanı Normalizasyonu• DML Sorguları• DDL Sorguları• Aggregate• Fonksiyonlar• Alt Sorgular• Gruplandırmalar• Birleştirmeler• Aritmetik Fonksiyonlar• String Fonksiyonlar• Tarih-Zaman Fonksiyonları• View T-SQL• Akış Kontrolleri• Prosedürler• Tetikleyiciler• Parametreli Prosedürler• Parametreli Tetikleyiciler• Transaction• Index• Northwind• Veritabanı • Yedek Alma İşlemleri• Job• Örnek Proje• C# ile SQL Kullanımı• Ve Daha Fazlası…
Bu kitap, dünya genelinde alandaki öncü eserlerden biri olmakla birlikte Türkiye'deki ilk kitap olma niteliğindedir. Kitap, farkındalık ve tanıtım amaçlı son zamanların en popüler ve merak uyandıran konularından biri olan ChatGPT teknolojisine hızlı bir giriş niteliğinde, anlaşılması kolay bir kaynak sunmaktadır. Bu kaynak, daha derinlemesine ve uzmanlık alan bilgisi içeren takip kaynaklarına öncülük etmek için tasarlanmıştır.Chatbot'lar ve yapay zekâ, iletişimimizi ve öğrenme şeklimizi dönüştürerek günlük yaşantımızda giderek daha önemli bir rol oynamaktadır. ChatGPT-4, doğal dil işleme ve dil öğrenimi için heyecan verici olanaklar sunan en gelişmiş dil modellerinden biridir. Bu kitap, ChatGPT-4'ün; mimarisi, uygulamaları ve dil öğretimi ve öğrenimindeki potansiyel etkileri konusunda detaylı bir incelemedirKitabın birinci kısmı, ChatGPT-4'ün kendisine odaklanır ve dil modellemesi, modelin değerlendirilmesi, etik ve sosyal etkileri ve gelecek yönelimler gibi konuları kapsar. İkinci kısım ise ChatGPT-4'ün; dil öğretimi ve öğrenimi için potansiyelini, teorik arka planını, yayımlanmış çalışmaları ve gelecekteki yönelimleri inceler.Dil öğretmenleri, dil öğrencileri veya yapay zekâ ve doğal dil işleme konularıyla ilgili araştırmacılar, bu kitaptan ChatGPT-4'ün sunduğu olanaklar hakkında değerli bilgiler edinebilirler. Bu kitabın, daha fazla araştırma ve ChatGPT-4 ve diğer yapay zekâ modelleriyle deneyler yapmak konusunda ilham vermesini umuyoruz. Bu modellerin, dil öğrenme ve kullanım şeklimizi dönüştürme potansiyelleri olduğuna inanıyoruz ve bu heyecan verici alanda öncülük etmekten mutluluk duyuyoruz.Sizin için değerli bir kaynak olacağını umduğumuz bu kitabı okuduğunuz için teşekkür ederiz.
Dijital etik, teknolojinin öncülük ettiği toplumsal dönüşümün doğru, güzel ve iyi yönetilmesi için bir yol haritasıdır. Dijital iletişim, siber uzay ve yapay zeka- akıllı sistemlerin gündelik hayatın her anında insanların ihtiyaçlarına cevap veriyor olması hem çabuk kabul edilmesinin önünü açmakta hemde bir çok sorunu ve ihlali de beraberinde getirmektedir.Elinizde bulunan bu kitap dijital etiğin, etik düşünce içerisinde nereye oturduğunu, hangi kapsam ve etkinlik alanlarına sahip olduğunu tespit etmektedir. Dijital dünyada yaşanan sorunlara değer yaklaşımlı model sayesinde bir çözüm önermektedir. Dijitalleşme nedeni ile insanların karşılaştığı ihlal durumlarının neden etik olmadığı yaşanmış örnekler üzerinden açıklamaktadır.Alana ilgi duyanlar açısından yapılacak çalışmalara ilham vermesinin yanında dijital teknoloji kullanıcılarının karşılaştıkları ihlal durumların neden etik olmadığına dair çıkarımlar yapmasına olanak sağlayacaktır.
Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de globalleşme, dijitalleşme ve bunlara bağlı olarak bireylerin hareket kabiliyetinde ortaya çıkan artış, sigorta sektörü alanında da faaliyet şeklini, kapsamını ve coğrafyasını değiştirmektedir. Bu, mevzuatlarda kısa aralıklarla geliştirme ve reform ihtiyacını doğurmaktadır. Türk Hukukunda da bu gelişmeler esas alınmakta, hatta kimi düzenlemeler iç hukuka daha ağır şartlar ile aktarılmaya çalışılmaktadır.Buna rağmen, uygulama ve mevzuatın geldiği seviye ve yeterliliği, çalışmada esas alınan AB ve Birleşik Krallık Hukuku uygulamalarının gerisindedir. Buna, Türkiye'de taslakların hazırlanışı ile yasalaşması arasındaki süreçlerin uzunluğu; ilgili düzenlemelerin farklı kamu makamlarınca hazırlanması ve yürütülmesi nedeniyle birbirleriyle ilişkilendirilmesi ve bir bütünlüğünün sağlanmasındaki güçlükler; mehaz hukuk sistemleri ile ulusal hukukumuz arasındaki uygulama ve mevzuat sistemi farklılıklarının, yol açtığı söylenebilir.İşbu çalışma ile, bunun aşılabilmesi ve gelecek mevzuat gelişmelerine sağlıklı bir temelin oluşturulabilmesinin ne şekilde mümkün olabileceğini örnekleyebilmek ve bu konuda bir katkı sağlayabilmek üzere mevzuat modeli çalışılmıştır. Bu mevzuat modeli öngörülürken, AB Hukuku ve Birleşik Krallık Hukuku ile Türk Hukuku arasındaki içerik ve sistem farklılıkları ortaya konulmaya çalışılmış, Türkiye'nin kendine özgü durumu ve mevzuat haritası çıkarılmış; netice olarak, sigorta ile ilgili tüm düzenlemelerin birbiriyle ilişkilendirilmesini ve bütünlüğünü sağlayacak sigortanın mesafeli satışı ve e-ticareti alanına uygun mevzuat önerileri geliştirilmeye çalışılmıştır.
Teknolojinin gelişim endeksiyle doğru orantılı olarak daha küreselleşen dünyada enerjiye bağımlılık son yıllarda daha da belirgin hale gelmiştir.Yenilenemez enerji kaynakları arasında yer alan nükleer enerji, dönemin ABD Başkanı Eisenhower'ın BM Genel Kurulundaki "barış için atom" konuşmasıyla dünyaya tanıtılmıştır.Kuruluşta pahalı ancak işletmede ucuz olan nükleer enerjinin bir sorunsal olarak ortaya çıkmasının sebebi ise insani amaçlı kullanımının yanında askeri amaçla da kullanılabiliyor olmasıdır. Bu bağlamda, uluslararası hukuk metinleri arasında NPT Antlaşması önem arz etmektedir. Nükleer güvenlik başlığı altında nükleer santrallerin güvenliği de uluslararası kamuoyunu meşgul eden tartışmalar arasındadır.Nükleer terörizmin gelişen teknolojiyle birlikte daha da endişe verici düzeye ulaşması, hâlihazırda kırılgan olan nükleer santraller ve güvenliği noktasında yeni sorunsallar doğurmuştur.Birleşmiş Milletler, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ve NATO siber güvenlik üzerine doğrudan/dolaylı çalışmalar yürütmektedir ancak siber suç, siber saldırı ve siber savaş üçgeninde oluşan siber uzayda, nükleer santrallerin siber güvenliğine dair uluslararası hukukta ciddi boşluklar vardır. Bu boşluk neticesinde ise bazı devlet ya da devlet dışı aktörler tarafından geçmişte ve günümüzde sonucu yıkıcı olan eylemler gerçekleştirilmiştir.Uluslararası hukuk bağlamında nükleer santrallerin siber güvenliği adlı bu kitapta; nükleer enerji, nükleer hukuk ve nükleer-siber güvenlik başlıkları uluslararası hukuk çerçevesinde irdelenmiştir. Eserin, gerek uluslararası camiada gerekse Türkiye Cumhuriyetinde önemli bir boşluğu doldurması hedeflenmektedir.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.