Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali’nin 1937 yılında yayımlanan ilk romanıdır. Türk edebiyatının en romantik kahramanı olarak anılan Kuyucaklı Yusuf, aynı zamanda yiğit ve sözünü sakınmayan bir kahramandır ve bu özelliklerinden dolayı pek çok sorun yaşasa da her seferinde bir şekilde kendini kurtarmakta ve hayatına devam etmektedir.

Yalnızlığı kendisine yoldaş edinen Yusuf’un saflığına, temizliğine, suskun ama derin hallerine kendimizi kaptıracağımız bir eserlerle karşı karşıyayız. Eser, hem akıcılığı hem betimlemeleri hem de kurgusuyla dönemimize kadar kalıcılığını kaybetmeyen efsaneler arasında haklı yerini almıştır.


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

“Halbuki ne şeytan azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması… İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu… İçimizde şeytan yok… İçimizde acizlik var…”

İçimizdeki Şeytan, Sabahattin Ali’nin 1940 yılında yayımlanmış ikinci romanıdır. Her biri farklı söylemlerin taşıyıcısı olan kahraman ve karakteriyle, sürükleyici bir roman yapısı içinde, dönemin aydın yapısına geniş bir bakış açısıyla yaklaşabilmeyi de sağlar. İçimizdeki Şeytan, Sabahattin Ali’nin duygusal ve derin psikolojik tahlilleri ile okuyanı sağa sola savurduğu, içimizdeki şeytanı –ya da olmayan şeytanı- bize göstermesi bakımından etkileyici bir kitaptır.

Kitabın bütününe baktığımızda karakterlerin iç konuşmaları, kendileri ile hesaplaşmaları ve duyguları çok başarılı bir şekilde anlatılmıştır. Toplumsal gündemin kişilikler üzerindeki baskısını ve güçsüz insanın kapana kısılmışlığını anlatan Sabahattin Ali, okurken bizi kendimizle yüzleştiriyor.


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

...günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuz buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeter.

Sabahattin Ali'nin 13 öykü ve 4 masaldan oluşan ve 1940 -1950 tarihinde kaleme aldığı bu eseri, okuyucuya yine sarsıcı ve mükemmel dersler veriyor. Osmanlı Devleti'nin çöküşü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu dönemlerini görmüş olan Sabahattin Ali, Sırça Köşk ile bu dönemin etkilerini kusursuz biçimde ele alarak günümüze kadar taşımaktadır.

Kitabın son hikâyesi olan Sırça Köşk, Sabahattin Ali'nin toplumsal adaletsizliğe, işçi sınıfının sömürülmesine karşı olan tepkisini ortaya koymaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00

İçine kapanıklığı, melankolik halleri ve yaşadığı dış dünyaya her ne olursa olsun uyum sağlayabilmiş olması ile Raif Efendi, bizlere sınırların denendiği, sevmenin sınırının olmadığı, sınırlardan korkmamamızı öğretmektedir.

Sabahattin Ali, romanın ana fikrini; “Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir! Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahlûku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz?” sözleriyle açıklamıştır.

Kürk Mantolu Madonna; defalarca okunabilen, her okunuşta yeni dokunuşlar bulabilen, Türk edebiyat tarihinin en güzide, en naif ve en sarsıcı eserlerinden biridir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00

Rüzgâr! Bu dağ başlarında çırpınan serin
Kanatların gökyüzünden akan bir seldir
Bana kudret ve cesaret veren bir eldir.
Beşerlikten uzaktayım senin ülkende
Senin gibi azamete âşıkım ben de
İşte rüzgâr! Senin gibi ben de deliyim.

Islıklarım senin gibi inlemelidir
Herkes beni ürpererek dinlemelidir.
Rüzgâr! Sana, yalnız sana benzemeliyim


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 69
Ağırlık : 69
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00

Seni gördüğü zaman zalimce başını çeviren mağrur bir dilberin kapısı önünde ay ışığı altında sabaha kadar dolaşmak, bunu candan arkadaşlara ağlayarak anlatmak, -söz aramızda- gene hoş şeydir. Fakat sevgili bir vücutta bulunmayan bir şeyi kendisinde taşımaya tahammül etmeyerek onu koparıp atabilmek, işte adaşım, yalnız bu sevmektir.


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 324
Ağırlık : 324
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺52,00

On seneden beri belki boşuna yere herkesten kaçmışım, insanlara inanmamakta haksızlık etmişim. Aramış olsaydım, belki senin gibi birini bulabilirdim. Her şeyi o zaman öğrenmiş olsaydım, belki zamanla alışır, seni başkalarında bulmaya gayret ederdim. Ama bundan sonra her şey bitti. Asıl büyük ve affedilmez haksızlığı sana karşı yaptıktan sonra, hiçbir şeyi düzeltmek istemiyorum. Senin hakkında verdiğim yanlış bir hükme dayanarak bütün insanları suçlu tuttum; onlardan kaçtım. Bugün hakikati anlıyorum; fakat nefsimi ebedi bir yalnızlığa mahkûm etmeye mecburum. Hayat ancak bir kere oynanan bir kumardır, ben onu kaybettim. İkinci defa oynayamam. Artık benim için eskisinden beter bir hayat başlayacak.


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 215
Ağırlık : 215
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺48,00

Bir saat kadar sonra resmi tamamladı, daha doğrusu kendi kendine: “Eh, yeter artık!” diye işi bıraktı. Elinin tersiyle alnının terlerini silerek bir iki adım geri çekildi. Hiç de fena olmamıştı. Günün resim yapmaya en uygunsuz olan bir saatinde çabucak çırpıştırdığı bu tablo bile, onun epeyce kabiliyetli bir sanatkâr olduğunu gösteriyordu. Yaptığı resme baktıkça bunu kendisi de fark eden Tevfik, “Ah, Fransa’da birkaç sene daha kalabilseydim! İnsan altı ayda ne görür ne öğrenir ki?” diye zihninden geçirdi, eğilerek takımlarını toplamaya başladı, bu aralık yine kendi kendine söyleniyordu: “İstediğin kadar güzel resim yap... Anlayan, kıymetini bilen olmadıktan sonra!”


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 190
Ağırlık : 190
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺48,00

Yüksek ve üzerinde yer yer otlar fışkıran bir duvara dayanıp yarı kapalı gözlerini yukarı kaldırınca, etrafa alaca karanlığın çökmüş olduğunu gördü. Gideceği yere yaklaşmış biri gibi derin bir nefes aldı. Önünde, üzerinden demiryolu geçen bir köprü vardı. Bunun altına doğru, duvarlara tutunarak yürüdü. Ayakları titriyor ve göğsü müthiş hırıltılar çıkararak inip kalkıyordu.
“Buracıkta ölebilirim!” diye düşündü.
Fakat sanki onda bu ümidin bir andan fazla yaşamasını istemiyorlarmış gibi, karşı taraftan, ellerinde çıkınlarıyla birkaç adam göründü. Hızlı hızlı konuşarak yanından geçip gittiler; hoplayarak süratle ilerdeki yola daldı.


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 238
Ağırlık : 238
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺52,00

Bütün hayatında kendine göre bir iş bile yaptığını hatırlamıyor, bu ömrü başka birinin yaşadığını sanıyordu. Çocukluğu, delikanlılığı, etrafıyla olan münasebetleri hep yabancı bir dünya ile yapılan temaslara benziyordu. Şimdi o, kendisine ne kadar uzak bulduğu bu dünyada, ne kadar müthiş azaplar çekiyordu! Bunlara ne lüzum vardı? Neden böyle korkunç çemberler onu sımsıkı bağlıyor, neden ona yavaş yavaş sindire sindire en öldürücü işkenceler yapılıyordu! Ne için, kim için?


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 334
Ağırlık : 334
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺52,00

- Kürk Mantolu Madonna
- Sırça Köşk
- Değirmen
- İçimizdeki Şeytan
- Kuyucaklı Yusuf


Basım Ayı/Yılı : 3/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 1035
Ağırlık : 1035
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺244,50

Sabahatttin Ali'nin 1935 tarihli ilk öykü kitabı. Kitabın ismi aynı ada sahip öyküden  gelmektedir. 3 kısımdan oluşan kitapta toplamda 16 adet öykü bulunmaktadır. Yazarın 1927 ile 1934 yılları arasındaki hikâyelerini içerir. Kitap ön sözünde Sabahattin Ali'nin kendisine yönelik eleştirel düşünceleri yer alır.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺17,25

" Kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide birde böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen da hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil… İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile… Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımdan küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birilerini arıyorum. Bütün bu beynimde geçenleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini. O zaman nasıl hazin bir hal aldığımı tasvir edemezsiniz."


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 255
Ağırlık : 25
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺17,25

Mektep kitaplarındaki haritalarda bir insan eli kadar küçük görünen Anadolu, çeşit çeşit birbirine benzemez insanlarla doludur. Öbek öbek kasabacıklar, kendi içlerine kapanmış birer küçük dünyadır...


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺17,25

”Dünya’nın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!... Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz?”


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺17,25

`Niçin hep acı şeyler yazayım? Dostlar, yufka yürekli dostlar bundan hoşlanmıyorlar. `Hep kötü, sakat şeyleri mi göreceksin?` diyorlar. `Hep açlardan, çıplaklardan, dertlilerden mi bahsedeceksin? Geceleri gazete satıp izmarit toplayan serseri çocuklardan; bir kaşık toprak, bir bakraç su için birbirlerini öldürenlerden; cezaevlerinde ruhları kemirile kemirile eriyip gidenlerden; doktor bulamayanlardan; hakkını alamayanlardan başka yazacak şeyler, iyi güzel şeyler kalmadı mı? Niçin yazılarındaki bütün insanların benzi soluk, yüreği kederli? Bu memlekette yüzü gülen, bahtiyar insan yok mu?`


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺17,25

Sabahattin Ali’nin 1943’de yazdığı Öykü kitabıdır. Kitap yazarın hikâye alanında önemli bir yetkinliğe ulaştığının göstergesi olması bakından önemlidir. 

Kasaba ve köy yaşamı dışında düşkün kadınları ele alan hikâyeler önemli bir yer tutar.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺17,25

"Fakat sergide gördüğüm bu kürk mantolu resim, ona hayalen dokunmama imkan vermeyecek derecede beni sarmıştı. Onunla bir aşk sahnesi tasavvur etmek değil, karşı karşıya, iki dost gibi oturmayı düşünmek bile elimden gelmiyordu. Buna mukabil, gidip o tabloyu seyretmek, bana bakmadığına emin olduğum o gözlere saatlerce dalmak arzusu gitgide artmaktaydı. Paltomu sırtıma geçirerek tekrar serginin yolunu tuttum ve bu hal, günlerce devam etti."

Sabahattin Ali; aşkın tutku halini anlattığı bu kitabında, in-sanın bilinmeyen yüzlerini seriyor gözlerimizin önüne. Sistem içinde karakterini kaybedenlerden, ruhunu korumak adına sistem dışı kalanlardan ve aşkın bu hengamede kayboluşundan dem vuruyor. Bizi bize yanıtlaması zor sorular ve kabullenmesi daha zor yanıtlarla anlatıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 200
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺30,00

"Yeni Dünya, önce ne söylendiğini anlamamış gibi yüzünü buruşturup sesin geldiği tarafa döndü, kırmızı gözlerini büzerek karanlığa bir müddet baktı. Sonra, sahiden yerine oturmak ister gibi ellerini yanlarına salıverdi. Fakat bir an tereddüt ettiği görüldü. Bu anda kafasından neler geçtiği, içinde nelerin olup bittiği bilinemezdi; ama senelerden beri savaştığı meydanı bu kadar kolay bırakıp çekilmek istemediği belliydi. Yüzünü, yeniden bir allık kapladı. Yanakları birkaç kere ürperdi. Birinin üstüne atılmak istiyormuş gibi gözlerini orada bulunanlarda hırsla dolaştırdı ve kapının yanında oturan ihtiyar âşığı görünce haykırdı: “Doğru dürüst çalsana be!"


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 140
Ağırlık : 140
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,00

...“ Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez’in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebepsiz yere bu kadar insafsızca Yusuf’un hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez olmadığını biliyordu, fakat Muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olamayacağını sanıyordu.”


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 260
Ağırlık : 260
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺146,00

… “Çok konuşmaz, konuştuğu zaman da içindekilerden bize bir şey sezdirmezdi. Neler hisseder, neler düşünürdü? Onu bu dünyaya bağlayan şey neydi? Hiçbirimiz bilmezdik. Acaba birisini sevdiği için mi, yoksa hiç kimseyi sevemediği için mi, bu kadar yanık, bu kadar derinden çalıyordu? Ara sıra uzun müddet kaybolur, başka çergilerde dolaştığı, şehirlere inip büyük beylerin meclisine girdiği söylenirdi.”


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 152
Ağırlık : 152
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺96,00

Kürk Mantolu Madonna Sabahattin Ali'nin Kuyucaklı Yusuf ve İçimizdeki Şeytan'dan sonra yazdığı üçüncü ve son romanıdır. Türkçede yazılmış en güzel aşk romanlarının başında hatta ilk sırasında gelir Kürk Mantolu Madonna. Sabahattin Ali'nin sıcak samimi ve duru diliyle ustaca kurguladığı Kürk Mantolu Madonna antikahraman romanından izler de taşır. Sabahattin Ali Büyükdere'de ikinci kez askerliğini yaptığı dönemde sol bileğini sakatlamasına rağmen romanı yazmaya devam etmiştir. Madonna ismi Orta-Çağ İtalyancasında "ma donna" öbeğinden gelmektedir. "Ma donna" kısaca "leydim" anlamına gelir ve Hz. Meryem'in sıfatlarından biridir.


Basım Ayı/Yılı : 2/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Kuyucaklı Yusuf Sabahattin Ali'nin ilk romanıdır.

Ailesinin katledilmesinden sonra Kaymakam Salâhattin Bey tarafından evlatlık alınan Yusuf böylece Kuyucak'tan ayrılarak Salâhattin Bey eşi Şahinde Hanım ve kızları Muazzez ile yeni bir hayata başlar; gelişen olaylar karşısında kendisini bambaşka bir yaşamın içinde bulur. Yusuf için kendisine bile itiraf edemediği duyguları yaşama zamanı bir gün gelip çatacaktır. Saf yaban toplumsal düzene uyum sağlayamayan haksızlığa ve zulme isyan eden Yusuf'un trajik hikâyesi de anlatılıyor Kuyucaklı Yusuf'ta.

İçindeki bütün yıkıntılara bütün kederlere rağmen başını yere eğmeyecekti.


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 272
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Sabahattin Ali'nin detaylı psikolojik çözümlemeler sunduğu bu roman içimizdeki kötülüklerle yüzleşmemizi sağlayan tahlilleri önümüze seriyor. Sabahattin Ali'nin karanlık siyasetin bireyler üzerindeki baskısını zamanın sözde aydınlarının yozlaşmış ve çelişkili yönlerini incelikle ortaya koyduğu bir roman İçimizdeki Şeytan. İnsanın sorumluluktan kaçma çabası iradesizliği ve aczini gözler önüne sererken "İnsanı kendi davranışlarının sorumluluğunu taşımaktan alıkoyan nedir?" sorusuna derin sorgulamalarla çarpıcı yanıtlar veriyor. Günümüz insanında yansımalarını gördüğümüz karakterlerin ruhsal çözümlemeleri; felsefeye siyasete topluma ve bireye yönelik sarsıcı eleştirileri ile bu ölümsüz roman hiç şüphe yok ki Türk edebiyatının en değerli eserlerinden biri.


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 304
Ağırlık : 304
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺56,25

Sabahattin Ali'nin sandığından çıkanlar derlenip toparlanıp bu kitap hazırlanmıştır. Asıl adı Çakırcalı Mehmet Efe olmakla birlikte söyleme kolaylığından 'çakıcı' ya dönüşmüş itabın içinde bulunan en uzun öyküdür.

Grup Yorum’un Yıldızlar Kuşandık albümünde ki Kavuşma parçasında da Çakırcalı'nın bahsi geçmiştir...

Pir sultan soyundan akan yiğitler
Börklüceyle cenke kalkan yiğitler
Çakırcalı'dan beri konaklar yakıp yıkan
Zulmün bileğini büken yiğitler


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 136
Ağırlık : 136
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺33,75

KÜRK MANTOLU MADONNA                                                                                 

Sabahattin Ali Kürk Mantolu Madonna’da modern bir birey olarak kurguladığı Raif Efendi ile Maria Puder’in aşk hikâyesini anlatır. “Boğulacak kadar yalnız”lık çeken kadın ile erkek, bu hallerinden kurtulmak için birbirlerine sığınırlar. Aşklarını yaşamaya çalışırken toplum tarafından kendilerine biçilen rollerin dışına çıkan Raif Efendi ve Maria Puder’in iç dünyalarının da anlatılması, romanın bir başyapıt olarak anılmasında etkilidir. 

Yalnızlığın varoluşsal bir mesele olarak ele alındığı Kürk Mantolu Madonna, arada kalmışlığın mücadelesini okuyucuya aktarıyor.

SIRÇA KÖŞK

Toplumcu gerçekçi akımın önemli isimlerinden Sabahattin Ali, hikâyelerinde bu akımın temelini oluşturan, daha iyiye ulaşmak için bozuk toplumsal düzenle çatışma düşüncesini benimsemiştir. Özellikle sınıfsal farklılıkların dile getirildiği hikâyeleri hâlâ güncelliğini korumaktadır.

“’Yazı yazmanız yasaktır beyim!’ diye hemen üstüme atılıyorlardı.

Ben de bu zavallıları dinledikçe, hallerine baktıkça, uğrunda savaştığım hakikatlere daha çok inanıyor, ahmaklığın, geriliği ve namussuzluğun bir gün nasıl olsa yenileceğine daha çok güveniyordum.” 

KUYUCAKLI YUSUF

“Sosyal gerçeklikle insanî gerçekliğin” uyum içinde anlatıldığı Kuyucaklı Yusuf, Anadolu’daki toplumsal düzene eleştiri yöneltmesi bakımından değerlidir. Küçük yaşta ailesini kaybeden Kuyucaklı Yusuf, adaletsiz düzen içinde mücadele ederken diğer yandan bir aşk girdabının da içine girer. Hem sosyal hayatında hem de aşk hayatında toplumla uyuşamayan Kuyucaklı Yusuf, kendisini bir kimlik arayışının içinde bulur. 

Dönemin sosyokültürel hayatına ışık tutan Kuyucaklı Yusuf, günümüzde tüm canlılığıyla yerini korur.

İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN

1940 yılında yayımlanan İçimizdeki Şeytan, karakterlerini yaşadıkları dönemin sosyal, politik, psikolojik ve düşünsel dünyalarıyla birlikte ele alır. Romanda toplumsal düzenin bireyi etkisi altına aldığı, çelişkilerle dolu bir yaşama sürüklediği, hesaplaşmalara zorladığı gösterilir.

Bireylerin içlerinde büyüttükleri şeytana, kendine aydın diyenler üzerinden bakılan İçimizdeki Şeytan, bireysel davranışların altında yatan nedenleri sorgulamada önemli bir yapıt.


Basım Ayı/Yılı : 2/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 888
Ağırlık : 888
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺288,75

“İki eliyle arkasındaki ağacın kabuklarına sarıldı. Parmakları soğuk yarıkların arasına girdi. Elini hemen geri çekti ve göğsüne götürdü. Göğsünün içinde, bu asırlık ağacın kabuğu gibi, yarıklar bulunduğunu sandı ve gırtlağına kadar bir ateşin çıktığını hissetti. Aman Yarabbi, ne kadar yalnızdı...”


Basım Ayı/Yılı : 9/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 12 / 18
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺32,00

Kalbimizin kırk derece ateşe kaç gün dayanabileceğini, böbreğimizin günü birinde taş yapıp yapmayacağını nasıl bilemezsek, söylenmemesi gereken bir hakikati veya bize zorla söylettirilmek istenen bir yalanı söylememek için ne kadar tazyike tahammül edebileceğimizi de ölçemeyiz. Kimisinde bu mukavemet ölüme kadar devam eder, kimisi ilk korkunun doğurduğu heyecanla yumuşayıverip cellatlarının elinde şekilsiz bir balmumuna döner...

Kurtla Kuzu adlı öyküden

Türk edebiyatının usta öykücüsünden yıllara meydan okuyan öyküler... Herkese hitap eden ve okuru derin düşüncelere sevk eden bu kitabı bir solukta okuyacak ve hiç unutmayacaksınız...


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 190
Ağırlık : 190
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,00

“Macide yanındaki adama hayretle bakıyordu. Birdenbire, Bedri’yi kolundan yakalamış ve bu şekilde kim bilir ne kadar yürümüş olduğunu fark etti. Her zaman Ömer’i tuttuğu yerden, dirseğinin biraz üstünden yakalamıştı. Süratle elini çekti. Bedri’nin sitem dolu gözlerle kendisine baktığını hissederek başını yere çevirdi. Bir erkek yanı başında uzun uzun konuşmuştu. Fakat bu sefer Ömer’i dinlerken olduğu gibi elinde olmayarak bir sarhoşluğa düşmüyor, kafasında birtakım düğünlerin çözüldüğünü, iradesinin kaybolacağı yerde daha da kuvvetlendiğini görüyordu...”

İyi-kötü ikileminde bocalayan, düzgün ve ahlaklı karakteri ile çamur içinde debelenen Macide... Onu seven ama yalnız bırakan, buhranlı kişiliği ve yaptığı hatalar yüzünden karısını ikinci plana atmış Ömer... Ve Macide’yi bu karanlıktan çıkarabilecek bir umut ışığı Bedri... Sabahattin Ali’nin kişiler ve olaylar üzerinden toplumsal eleştiri yaptığı eseri İçimizdeki Şeytan, güçsüz ama erdemli kişilerin çaresizliğini ve para hırsının ne çirkin şeylere sebebiyet verdiğini bizlere anlatıyor. Belki de içimizin kuytu köşesinde tetikte bekleyen şeytanı bizlerle yüzleştiriyor...


Basım Ayı/Yılı : 3/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 310
Ağırlık : 310
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

“Hasan! Anamla, babama danıştım; onlar da emmilerimle danıştılar. Ovalıya varanın, ovalıdan kız alanın onduğunu gören yok. Deli kız, deli kız! dediler.

Yüksekoba’da gönlünü verecek yiğit mi bulamadın? Ben de: Herkesin yiğidi kendine göreymiş! dedim. Peki, öyleyse dediler, bir sına bakalım, senin yiğidin Kazdağı’ndaki yörük Emine’ye er olacak adam mı? Konuşup kavil ettik: Zeytinli’den kırk has okka tuz aldım; bunu sırtına vurup bir yerde durup dinlenmeden benimle Yüksekoba’ya çıkabilirsen haftaya düğünümüz olacak. Kırk okka yükle dört saatlik dağa çıkan adama eğri bakacak babayiğit bizim obamızda yoktur. Çıkamazsan kaderimiz böyleymiş!”
Hasan Boğuldu adlı öyküden

Sabahattin Ali’nin kaleminden yazılmış on üç güzel öyküyü içinde barındıran Yeni Dünya bizlere yeni ufuklar, farklı bakış açıları sunuyor...


Basım Ayı/Yılı : 3/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

“Yusuf hayatın bu kadar ezici günleri olduğunu gördükçe daha ileriyi düşünmekten vazgeçiyor ve kafasını bomboş bırakabilmek için çalışıyordu. Akşamları eve gelip yıkandıktan sonra sokak üstündeki odaya oturuyor, Muazzez’in sofra hazırlamasına bakıyordu. Birdenbire bütün canlılığını, bütün neşesini kaybeden genç kadın, kocasıyla göz göze gelmek istemiyordu. Çünkü bakışları ne zaman karşılaşsa, ilk akıllarına gelen şey, müşterek felaketleri oluyor ve ikisinin de gözleri yaşarıyordu.”

Kuyucaklı Yusuf, Türk edebiyatının toplumsal gerçekçi yönüne değinen en önemli romanlarındandır. Yaşar Kemal, Fakir Baykurt, Orhan Kemal tarzının ilk ayağı belki de Kuyucaklı Yusuf’tur. Sabahattin Ali, yarattığı romantik kahraman Yusuf ile Türk okuyucusunun gönlünde fazlası ile yer etmiş, bizleri sanki Yusuf’u tanıyor hissine kaptırmıştır. Yusuf, yaşadığı tüm kötülükler ve zalimlikler karşısında dik durmuş, hassas kişiliğinden hiç ödün vermemiştir. O, duygusal karakteri ve hayatın ona sunduğu içler acısı son ile Türk edebiyatı tarihinde kendine büyük bir yer edinmiştir. Yazarın ele aldığı etkileyici konunun yanında kullandığı duru dili ve akıcı üslubu şüphesiz eserin kıymetini artırmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 3/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,00

Çok, çok eski zamanlarda, bundan yüz milyonlarca yıl evvel, dünyamız henüz bilginlerin “İkinci devir” adını verdikleri çağlarda iken, yer yüzünde bir takım kocaman, korkunç devler yaşamakta idi.

Sadece dev yaratılışlarına dayanarak etraflarını kasıp kavuruyorlardı. Bir yerde göründükleri zaman bütün canlılar oradan kaçışır, balıklar suyun derinlerine, kuşlar göğün maviliklerine, öteki hayvanlar ağaç kovuklarına, inlere dalarlardı. İlk bakışta yer yüzünün bu tembel, fakat doymak bilmez, bu aptal, fakat kuvvetli, bu korkak, fakat zalim devlerden kurtulacağı akla bile gelmezdi.

Ama hayat durmadan akışına devam etti, yeryüzünden izleri bile silinen devlerin bir zamanlar hüküm yürüttükleri yerlerde yeni canlılar türedi, o mini mini memeliler gelişti, hele onların vücutlarındaki küçücük, yumuşacık bir parça, beyin dedikleri beyaz bir yığın, git gide kudretini arttırdı. O devlere kıyaslanınca bir solucan kadar küçük kalan bir mahluk dünyaya pençeleri, dişleri ile değil, kafası ile hakim oldu.


Basım Ayı/Yılı : 1/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺29,20

Ertesi gün fabrikaya gitmedim. Saat iki buçuğa doğru Tiergarten’den geçerek Maria Puder’in oturduğu eve yaklaştım. Acaba erken mi? diye kendi kendime soruyordum. Sabaha kadar uykusuz kaldığını, geceki işinin yoruculuğunu düşünerek onu rahatsız etmekten çekiniyordum. İçimde ona karşı tarifi imkansız bir şefkat vardı. Yatağında nasıl uzandığını, nasıl ağır ağır nefes aldığını, saçlarının yastığa nasıl serildiğini tasavvur ediyor ve hayatta bu manzarayı görmekten daha büyük bir saadet olamayacağını düşünüyordum.

O zamana kadar bütün insanlardan esirgediğim alaka, hiç kimseye karşı tam manasıyla, duymadığım sevgi sanki hep birikmiş ve muazzam bir kütle halinde şimdi bu kadına karşı meydana çıkmıştı.

Kürk Mantolu Madonna ölümünden 70 yıl sonra bugün gördüğü ilgi sebebiyle edebiyatımızın en önemli şahsiyetlerinden biri olan Sabahattin Ali’nin ustalığını bir daha kanıtlayan duygusal roman.


Basım Ayı/Yılı : 1/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺32,85

Yusuf bir oraya, bir de önündeki toprak yığınına baktı. Dişlerini ve yumruklarını sıktı, dudaklarını ısırdı, buna rağmen gözlerinden yanaklarına doğru iri damlalar yuvarlanmaya başladı. Bu yaşlar bütün manzarayı örtüvermişlerdi. Kollarının yeni ile gözlerini sildi.

Hayvanına atladı. Bir kere daha dönüp geriye baktıktan ve ömrünün en korkunç senelerinin geçtiği bu kasabaya yumruğunu uzatıp tehdit eder gibi salladıktan sonra, atını ileriye, dağlara doğru sürdü.

İçindeki bütün yıkıntılara, bütün kederlere rağmen başını yere eğmek istemiyordu. Matemini ortaya vurmadan tek başına yüklenecek ve yeni bir hayata doğru yürüyecekti.

Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali’nin ölümsüz eserlerinden biridir.Yazılışının üzerinden seksen yılı aşkın bir zaman geçmesine rağmen hala ilk anki sürükleyiciliğini koruyan eserdir.


Basım Ayı/Yılı : 1/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺36,50

Bak, “Tükürdüm gözlerimi ağ­zımdan boncuk gibi” mısra üzerinde, hepsi de ah­mak olmayan şu bir sürü insan, ciddi ciddi münaka­şa ediyor ve bu şair kendi büyüklüğüne kendi de inanarak, minnettar gözlerle onlara bakıyor. Halbuki yüzüne dikkat etsen, ruhunun iç taraflarında nasıl külçe halinde bir yalanın saklı olduğunu görürsün. En korkunç yalan da budur: Kendimize karşı bile kullanacak kadar pençesine düştüğümüz bu derin ve gizli yalan... Onu içinde yaşadığı cemiyet üzerinde düşünmekten alıkoyan. Budizme götüren, Çin felsefesine saptıran, tasavvufa daldıran hep bu ruhundaki büyük yalandır. Kainatın alelade seyriyle, maddi şeylerle hiç alakası yokmuş gibi görünen ze­kası, zengin babasından para koparmak için öyle kurnazca, öyle esnafça hileler bulur ki, bir sene düşünsen akıl edemezsin...

İçimizdeki Şeytan, edebiyatımızın büyük değerlerinden biri olan Sabahattin Ali’nin roman alanındaki en önemli eserlerinden biridir.


Basım Ayı/Yılı : 1/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺47,45

Yolun yapılmasına başlandı bile. Bankalardan borç alınmış, bilmem kaç senede ödenecekmiş. Borç taksitlerine karşılık olmak üzere hastahane tahsisatından biraz kırpılmış ve önümüzdeki sene maarif kadrosu biraz kısılacakmış. İşin buraya varacağını hiç düşünmemiştim. Fakat daha ortada bir şey yok. Vakitsiz telaş etmeyelim. Para bulmak isteyince maariften önce akla gelecek bir çok şeyler var. Mesela vali çok alakadar olduğu bu yol meselesi için şimdilik vali konağı yaptırmaktan vaz geçebilir...

Ulusal edebiyatımızın ölümsüz yazarı bu eserinde yazdıklarıyla bugüne adete ışık tutuyor. Dün yazdıklarıyla sanki bugünü de görmüş, yorumları okuyucuya bırakıyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 2/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺36,50

Sen aşkın ne olduğunu bilir misin adaşım, sen hiç sevdin mi?..

Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekala, ikincisine? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi o? Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin?.. Hem biliyor musun, bu aptalca bir laftır. Kalbin olduğu yerde duruyor ve sen onu filana veya falan veriyorsun... Göğsünü yararak o eti oradan çıkarır ve sevgilinin önüne atarsan o zaman kalbini vermiş olursun...


Basım Ayı/Yılı : 2/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺32,85

Kağnı – Ses usta edebiyatçı Sabahattin Ali’nin iki ayrı eserinin tek ciltle toplanmasından oluşan bir kitaptır. İki kitabın birleştirilmesinden meydana gelen bu çalışmada Sabahattin Ali’nin birbirinden güzel 18 kısa hikayesi yer almaktadır.

Uzun yıllar önce kaleme alının bu hikayeler dün olduğu gibi bugün de aynı tadı vermektedir. Roman alanında harikulade eserler veren Sabahattin Ali kısa hikaye alanında ustalığını kanıtlamaktadır.

Keyifli okumalar dileriz.


Basım Ayı/Yılı : 2/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺32,85

Sabahattin Ali, İçimizdeki Şeytan, Kuyucaklı Yusuf ve Kürk Mantolu Madonna gibi edebiyatımıza kazandırdığı unutulmaz romanların yanı sıra kısa hikayeciliğin en güzel örneklerini vererek ölümsüzleşmiştir. Ayrıca yazmış olduğu şiirlerle de döneme damgasını vurma ustalığını gösteren Sabahattin Ali’nin unutulmaz mısraları olan Aldırma Gönül” (Hapishane Şarkısı) “Melankoli” ve daha unutulmaz birçok şiiri ile sizlerle beraber.


Basım Ayı/Yılı : 2/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺32,85

Toplumcu gerçekçi akımın önemli isimlerinden Sabahattin Ali, hikâyelerinde bu akımın temelini oluşturan, daha iyiye ulaşmak için bozuk toplumsal düzenle çatışma düşüncesini benimsemiştir. Özellikle sınıfsal farklılıkların dile getirildiği hikâyeleri hâlâ güncelliğini korumaktadır.

“’Yazı yazmanız yasaktır beyim!’ diye hemen üstüme atılıyorlardı.

Ben de bu zavallıları dinledikçe, hallerine baktıkça, uğrunda savaştığım hakikatlere daha çok inanıyor, ahmaklığın, geriliği ve namussuzluğun bir gün nasıl olsa yenileceğine daha çok güveniyordum.”


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺56,25

“Sosyal gerçeklikle insanî gerçekliğin” uyum içinde anlatıldığı Kuyucaklı Yusuf, Anadolu’daki toplumsal düzene eleştiri yöneltmesi bakımından değerlidir. Küçük yaşta ailesini kaybeden Kuyucaklı Yusuf, adaletsiz düzen içinde mücadele ederken diğer yandan bir aşk girdabının da içine girer. Hem sosyal hayatında hem de aşk hayatında toplumla uyuşamayan Kuyucaklı Yusuf, kendisini bir kimlik arayışının içinde bulur.

Dönemin sosyokültürel hayatına ışık tutan Kuyucaklı Yusuf, günümüzde tüm canlılığıyla yerini korur.


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00

Sabahattin Ali Kürk Mantolu Madonna’da modern bir birey olarak kurguladığı Raif Efendi ile Maria Puder’in aşk hikâyesini anlatır. “Boğulacak kadar yalnız”lık çeken kadın ile erkek, bu hallerinden kurtulmak için birbirlerine sığınırlar. Aşklarını yaşamaya çalışırken toplum tarafından kendilerine biçilen rollerin dışına çıkan Raif Efendi ve Maria Puder’in iç dünyalarının da anlatılması, romanın bir başyapıt olarak anılmasında etkilidir.

Yalnızlığın varoluşsal bir mesele olarak ele alındığı Kürk Mantolu Madonna, arada kalmışlığın mücadelesini okuyucuya aktarıyor.

 


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 180
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

Onu seviyorum, ne yapacağımı da hiç düşünmedim. Sen benim sevmemin nasıl olacağını bilirsin... Ben ki, arkamdan uşaklarını koşturan konak sahibi hanımlara, başımı çevirmedim; yedi köye hükmeden eşraf bana gelip: ‘Kızım senin için yataklara düştü, Çingene olduğunu unutup seni evlat gibi sineme basacağım, yalnız gel, gel de kızımızı kurtar!..’ diye yalvardılar da gene cevap vermeden yoluma gittim; işte şimdi bu bir kolu olmayan kızı seviyorum. Onu alamam, onu kaçıramam. Hâlbuki o da beni seviyor. Bunu bana evvelsi gün ağlayarak söyledi. ‘Gel’ dedim, ‘beraber kaçalım.’ Acı acı güldü, ‘Ağam,’ dedi, ‘ben senden noksanım bana sadaka mı veriyorsun?..’ Onu nasıl sevdiğimi anlattım: ‘Bana kolunun yerine kalbini veriyorsun,’ dedim, ‘bir kalp bir koldan daha mı az değerlidir?’
Değirmen adlı öyküden Duygusal ve sevgi dolu öyküleriyle içimizi ısıtan yazar Sabahattin Ali’den ölümsüz bir eser Değirmen. İçimizi ısıtan aşklarıyla, çaresizlikleri ve hüzün dolu yaşamlarıyla onlarca kahraman ve bu kahramanların unutulmaz öyküleri...


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 166
Ağırlık : 166
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺54,40

Hasan! Anamla, babama danıştım; onlar da emmilerimle danıştılar. Ovalıya varanın, ovalıdan kız alanın onduğunu gören yok. Deli kız, deli kız! dediler.
Yüksekoba’da gönlünü verecek yiğit mi bulamadın? Ben de: Herkesin yiğidi kendine göreymiş! dedim. Peki, öyleyse dediler, bir sına bakalım, senin yiğidin Kazdağı’ndaki yörük Emine’ye er olacak adam mı? Konuşup kavil ettik: Zeytinli’den kırk has okka tuz aldım; bunu sırtına vurup bir yerde durup dinlenmeden benimle Yüksekoba’ya çıkabilirsen haftaya düğünümüz olacak. Kırk okka yükle dört saatlik dağa çıkan adama eğri bakacak babayiğit bizim obamızda yoktur. Çıkamazsan kaderimiz böyleymiş!”
Hasan Boğuldu adlı öyküden
Sabahattin Ali’nin kaleminden yazılmış on üç güzel öyküyü içinde barındıran Yeni Dünya bizlere yeni ufuklar, farklı bakış açıları sunuyor...


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺54,40

Kürk Mantolu Madonna

Yirmili yaşlarındayken, meslek inceliklerini öğrenmek üzere Almanya’ya gönderilen Raif Efendi’nin hikâyesi, gittiği bir resim sergisinde gördüğü bir tabloyla başlar. Gördüğü tablodan gözlerini alamayan Raif Efendi, bu tabloyu izlemeyi günlük rutin haline getirir. O anlarda ilgisini tek çeken Maria Puder, yani Kürk Mantolu Madonna olur. Hiç beklemediği anda karşısına çıkan bu kadın, tüm hayatını etkileyecektir.

Almanya’da başlayan hikâye, ansızın bir telgrafla Türkiye’ye dek uzanacak ve Raif Efendi’nin hayatında unutamayacağı bir aşk olarak yerini alacaktır. Aşkın gücünün ve sınırsızlığının yanında ölümsüzlüğünü de en derinlere dek hissettirecektir.

Sabahattin Ali’nin ölümsüz eseri Kürk Mantolu Madonna, 1940 yılında tefrikalar halinde yayımlanmaya başlanmıştır. İlk basılışı ise 1943 yılına tekabül eder. 2016 yılında, modern klasiklerden biri kabul edilen eser, başta İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça ve Arapça olmak üzere pek çok dile çevrilmiş, uluslararası bir nitelik kazanmıştır.

Kuyucaklı Yusuf

Küçük yaşlardayken Kuyucak Köyü’nü basan eşkıyaların anne ve babasını öldürmesiyle başlar Yusuf’un hikâyesi. Olayı incelemek için köye gelen Kaymakam Salâhattin Bey, Yusuf’u da yanında götürür. Tüm cinayete tanık olan ve hatta yaralanıp parmağını kaybeden Yusuf, gün geçtikçe daha duygusuz, daha sert ve daha umursamaz tavırlar sergilemeye başlar. Tek zaafı ise, kaymakamın kızı Muazzez’dir. Aynı evde yaşayan, herkesin kardeş gözüyle baktığı bu ikilinin ilişkisinin aşk adını alması epey zaman alacaktır. Özellikle gururlu, katı ve kavgacı kişiliğiyle Yusuf’un bunu kabul etmesi ve itiraf etmesi o kadar da kolay olmayacaktır.

Kuyucaklı Yusuf, dokunaklı bir aşk hikâyesi olmasının yanında o dönemin toplumsal yaşantısına da ışık tutar. Güçlüyle güçsüzün, zenginle fakirin, makam sahibi insanların diğerleriyle ilişkilerini inceler ve adalet olgusunu sorgulatır. Düzenin çarpıklıklarını gözler önüne sererken, büyük bir trajediye de imzasını atar.

Kuyucaklı Yusuf, 1932 yılında tefrikalar halinde yayımlanmaya başlamış ancak tamamlanamamıştır. Eserin tamamı, ilk kez 1937 yılında basılmış ve başta Fransızca ve Almanca olmak üzere farklı dillere de çevrilmiştir.

İçimizdeki Şeytan

Kapitalist düzen içine sıkışan, tüm zaafları ve zayıflıklarını saklayıp var olma çabası içinde olan Ömer’in hikâyesi, apansız kendini evsiz, kimsesiz ve çaresiz bir halde bulan Macide ile başlar. Dönemin sözde aydınları arasında bulunsa da her daim kendini ve toplumu sorgulayan, ekonomik ferahlık elde etmek isterken göstermesi gereken çabayı erteleyen, genel kurallara uymaya çalışırken aslında bir yandan da bunlardan kaçmaya çalışan Ömer, bu karmaşık düzenin tam ortasında bırakır Macide’yi. Çaresiz kalan genç kadın, âşık olduğu adamın dünyasında kendine yer edinmeye çalışır.

Hayatın sıradanlığından şikâyet ederken kendini akışa kaptıran ve bundan kurtulmak için çabalamayan Ömer, tüm suçu içindeki şeytana yükler. Bir kere kendini o şeytana teslim ettiğinde ise hayatı dönülmez yollara girerken, onarılmaz yaralar açar. Ömer’i yolundan döndüremeyeceğini anlayan Macide içinse yapacak pek bir şey yoktur.

İlk kez 1939 yılında bir gazetede yayımlanan İçimizdeki Şeytan, 1940 yılında kitap halini almıştır. Başta Almanca, Bulgarca ve Rumence olmak üzere çeşitli dillere de çevrilmiştir.

 


Basım Ayı/Yılı : 2/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1040
Ağırlık : 1040
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺108,75

Kapitalist düzen içine sıkışan, tüm zaafları ve zayıflıklarını saklayıp var olma çabası içinde olan Ömer’in hikâyesi, apansız kendini evsiz, kimsesiz ve çaresiz bir halde bulan Macide ile başlar. Dönemin sözde aydınları arasında bulunsa da her daim kendini ve toplumu sorgulayan, ekonomik ferahlık elde etmek isterken göstermesi gereken çabayı erteleyen, genel kurallara uymaya çalışırken aslında bir yandan da bunlardan kaçmaya çalışan Ömer, bu karmaşık düzenin tam ortasında bırakır Macide’yi. Çaresiz kalan genç kadın, âşık olduğu adamın dünyasında kendine yer edinmeye çalışır.

Hayatın sıradanlığından şikâyet ederken kendini akışa kaptıran ve bundan kurtulmak için çabalamayan Ömer, tüm suçu içindeki şeytana yükler. Bir kere kendini o şeytana teslim ettiğinde ise hayatı dönülmez yollara girerken, onarılmaz yaralar açar. Ömer’i yolundan döndüremeyeceğini anlayan Macide içinse yapacak pek bir şey yoktur.

İlk kez 1939 yılında bir gazetede yayımlanan İçimizdeki Şeytan, 1940 yılında kitap halini almıştır. Başta Almanca, Bulgarca ve Rumence olmak üzere çeşitli dillere de çevrilmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 6
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺41,25

Küçük yaşlardayken Kuyucak Köyü’nü basan eşkıyaların anne ve babasını öldürmesiyle başlar Yusuf’un hikâyesi. Olayı incelemek için köye gelen Kaymakam Salâhattin Bey, Yusuf’u da yanında götürür. Tüm cinayete tanık olan ve hatta yaralanıp parmağını kaybeden Yusuf, gün geçtikçe daha duygusuz, daha sert ve daha umursamaz tavırlar sergilemeye başlar. Tek zaafı ise, kaymakamın kızı Muazzez’dir. Aynı evde yaşayan, herkesin kardeş gözüyle baktığı bu ikilinin ilişkisinin aşk adını alması epey zaman alacaktır. Özellikle gururlu, katı ve kavgacı kişiliğiyle Yusuf’un bunu kabul etmesi ve itiraf etmesi o kadar da kolay olmayacaktır.

Kuyucaklı Yusuf, dokunaklı bir aşk hikâyesi olmasının yanında o dönemin toplumsal yaşantısına da ışık tutar. Güçlüyle güçsüzün, zenginle fakirin, makam sahibi insanların diğerleriyle ilişkilerini inceler ve adalet olgusunu sorgulatır. Düzenin çarpıklıklarını gözler önüne sererken, büyük bir trajediye de imzasını atar.

Kuyucaklı Yusuf, 1932 yılında tefrikalar halinde yayımlanmaya başlamış ancak tamamlanamamıştır. Eserin tamamı, ilk kez 1937 yılında basılmış ve başta Fransızca ve Almanca olmak üzere farklı dillere de çevrilmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 2/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺37,50

“İrademiz ve kafamız bizi küçültecek bir iş yapmadıkça işkence, sade bir fizyoloji meselesidir. Etlerimiz, sinirlerimiz dayanabildikleri kadar dayanırlar. Sonra, tabiat ne emrederse o olur. Ama ruhumuzu kamçılattırmamak elimizdedir. Hâlbuki ben ruhumun üzerine bir tokat yedim ve bunda kabahatliyim!”

İnsana dair hassas duruşunu yaşamının sonuna dek sürdüren Sabahattin Ali, Sırça Köşk ile toplumcu yönünü belirginleştiriyor. Bu esere dâhil edilen 13 öykü ve 4 masal, toplumlar var olduğundan bugüne dek değişmeyen “insan” meselelerini gözler önüne seriyor. Sosyal adaletsizlik, yabancılaşma, yozlaşma ve despotizm öykülerinin ana temalarını oluşturuyor. Esere adını veren  “Sırça Köşk” ise bitişte, “büyüklere masallar” başlığında incelenebilecek bir bölümde konumlanıyor. Zamana karşı koyan ve güçlü bir gözlem yeteneğinin ürünü olan
bu eseri okuyucuyla buluşturmanın mutluluğunu duyuyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 1/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺30,00

Kürk Mantolu Madonna

Raif Efendi’nin gençliğine ait günlük sayfalarına sıkışmış bir aşk hikâyesi yıllar sonra günyüzüne çıkıyor. Yirmili yaşlarındayken, sabun yapımının inceliklerini öğrenmek için Almanya’ya gönderilen Raif, gittiği bir resim sergisinde gördüğü tablodaki kadına âşık olur. İflah olmaz melankolisi ve yalnızlığı, bu tutkunun oluşmasında en büyük etkendir.

Üzerinde kürk mantosu olan kadın, adeta kucağındaki İsa’yı merhametle saran bir Madonna gibi tasvir edilmiştir. Tablodan gözlerini alamayan Raif, eserin karşısına geçip oturmayı günlük bir rutin haline getirir. Hiç beklemediği bir anda tablonun ressamıyla tanışır. Yani otoportrenin sahibi Maria Puder’le... Artık Raif için hayat bambaşka bir yön almıştır. Onun için “Kürk Mantolu Madonna”sı olmadan yaşamanın hiçbir anlamı yoktur. Almanya’da başlayan bu macera, Raif’e ansızın gelen bir telgrafla başka bir boyut kazanır. Türkiye’ye dönmek zorundadır.

Kuyucaklı Yusuf

Aydın’ın Kuyucak ilçesinde bir karı kocanın öldürülmesi olayını soruşturmaya giden Nazilli Kaymakamı Salâhattin Bey, anne babası gözleri önünde katledilmiş olan dokuz yaşındaki Yusuf’u evlatlık olarak alıp evine götürür. Yusuf, Salâhattin Bey ile karısı arasındaki huzursuzluğun içinde büyür. Yaşadıkları, onu dikbaşlı, asi ve başına buyruk biri yapmıştır. Tek avuntusu ve zaafı evin küçük kızı Muazzez’dir.

Kuyucaklı Yusuf, hayattan hiçbir şey beklemeden ve kendini hiçbir yere ait hissetmeden yıllarını geçirirken, içinde de bir aşkı büyütmektedir. Üstelik bu aşk karşılıksız değildir. Birlikte büyüyen Muazzez ile Yusuf, ailelerinin ya da yaşadıkları küçük taşra kasabasındaki insanların tepkilerine aldırmadan aşklarını yaşamaya karar verirler.

İçimizdeki Şeytan

Ömer gelecekle ilgili ideallere sahip olmasına rağmen küçük zaaflarına yenik düşen, iradesiz, tembel ve zayıf biridir. İlk görüşte aşık olduğu Macide ise, güçlü, cesur ve yapmacıksız bir kadın. Fakat, aşk bilinmeyen sebeplerle insanları birbirine bağlar. Onlar da tüm zıtlıklarına rağmen aşka boyun eğerler.

Bu aşk hikâyesinin Ömer ve Macide’ye verdiği acıların yanı sıra, dönemin yoz toplumsal ilişkilerinin, sahte aydınlarının, içi boş edebî çevrelerinin; sosyal, siyasî ve edebî hayatı da nasıl olumsuz etkilediğine tanık oluyoruz.

Macide’nin okul yıllarında müzik öğretmeni olan Bedri ise ayakları yere sağlam basan bir gençtir ve yıllar sonra tekrar yolları kesiştiğinde onların hayatına istemeden de olsa dahil olur. Romanda; Ömer ve onun gibiler bireyin ve toplumun içindeki kötülüğü, Bedri ve Macide gibi insanlar ise her koşulda iyi olmanın erdemini simgeler.


Basım Ayı/Yılı : 6/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 702
Ağırlık : 702
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,25

Bu kitapla Sabahattin Ali'nin öykücülüğüne derinlemesine bir yolculuğa çıkıyoruz.

Taşra hayatına adım atan bir mülkiyeli, kusursuzluğu arayan bir şair, aşkı için her şeyi göze alan bir Çingene...

Her öyküde bambaşka karakterlerin, dönemlerin ve mekânların okura eşlik ettiği Değirmen, Anadolu'dan Afrika'ya kadar geniş bir coğrafyayı kapsıyor ve bazen toplum eleştirisi bazen masalsı bir estetik bazen de gerçeküstü unsurlar taşıyan anlatım biçimleriyle benzersiz bir üslup zenginliği taşıyor.


Basım Ayı/Yılı : 7/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺36,75
1 2 3 ... 6 >

Sabahattin Ali Kitapları

Sabahattin Ali 25 Şubat 1907 yılında Gümülcine Eğridere’de dünyaya gelmiştir. Annesi Hüsniye Hanım babası piyade Yüzbaşı Selahattin beydir. İstanbul’da Muallim mektebinde eğitim aldıktan sonra Anadolu’da Yozgat ilinde öğretmenlik yapmaya başlamıştır. Yazar döneminde yurt dışına yabancı dil eğitimi almak için gönderilen isimler içinde yer almaktadır. Almanya’da dil eğitimini tamamlamıştır. Almanya’da kaldığı dönemde okuduğu Ivan Turgenyev, Thomas Mann ve Edgar Allan Poe isimli yazarlardan etkilenerek, eserlerinde bu yazarların izleri görülmektedir. Yazıları ve düşünceleri ile bir dönem hapiste yatan yazar, izlendiğini, takip edildiğini düşünerek yurt dışına kaçmak istemiştir. Yurt dışına kaçmak isterken kaçakçılar tarafından öldürüldüğü iddia edilmektedir. Sabahattin Ali eserleri geniş okuyucu kitlesine ulaşmış eserlerdir. Sabahattin Ali kitapları yetişkinlerin, gençlerin hatta çocukların da ilgisini çekecek niteliktedir. 

Sabahattin eserleri ve türleri ilk zamanlarında aşk temalıdır. Yazarın sonraki kitaplarında ise toplumsal olaylar ön planda tutulmuştur. Köylülere, doktorlara, tutuklulara, yöneticilere eserlerinde sıklıkla yer vermiştir. Sabahattin Ali eserlerinde yalın, sade bir dil kullanmıştır. Bu şekilde halkın anlayacağı bir dil kullanmayı eserlerinde tercih etmiştir. Kalemi güçlü olan yazar hikâye, roman, şiir gibi pek çok alanlarda kitaplar yazmıştır. Sabahattin Ali’nin hikâye ve romanları her yaştan okuyucu için derin anlamlar barındırmaktadır. Yazarın aşk kitapları yoğun duygu içeren başlıca eserlerini oluşturmaktadır.

Sabahattin Ali Tüm Eserleri

Sabahattin Ali bütün eserleri toplumsal gerçekliği okuyucuya aktardığı gibi bunu sade bir dil kullanarak gerçekleştirmesi yazarın en büyük mahareti olarak tanımlanmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı onaylı yüz temel eser arasında bulunan, 2016 yılında İngilizceye de çevrilen, Sabahattin Ali ilk romanı olarak da bilinen Kuyucaklı Yusuf eseri, Sabahattin Ali'nin en önemli eseri olarak bilinmektedir. Sabahattin Ali en iyi kitapları arasında yazarın en çok satan kitabında olan Kürk Mantolu Madonna Sabahattin Ali Külliyatının başyapıtlarından birisidir. Yazara ait tüm eserler şu şekilde sıralanabilir: 

Romanları

  • Kuyucaklı Yusuf (1937)
  • İçimizdeki Şeytan (1940)
  • Kürk Mantolu Madonna (1943)

Öykü

  • Değirmen (1935)
  • Kağnı (1936)
  • Ses (1937)
  • Yeni Dünya (1943)
  • Sırça Köşk (1947)

Şiir kitabı ve öne çıkan şiirleri

  • Dağlar ve Rüzgâr (1934)
  • Kurbağanın Serenadı (1937)
  • Öteki Şiirler (1937)
  • Aldırma Gönül  (1977 Kerem Günay Besteleme)
  • Leylim Ley  (1937 Ses Öykü kitabında geçer şiirdir-Zülfü Livaneli’nin 1975 yılı Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz albümünde bestelenerek yer alan türküdür 
  • Dağlar (1932 Yılında yazılan şiir 1977 yılında ali Kocatepe tarafından bestelendi.  

Oyun

  • Esirler (1936)

Sabahattin Ali Hikâyeleri

Sabahattin Ali yazıya erken yaşlarda başlamıştır. Yazarın yayınlanan ilk öyküsü Irmak dergisinde çıkan (1928) ‘O Arkadaşım öyküsüdür. Sabahattin Ali öyküleri toplumsal gerçekçiliği yansıtan öykülerdir. İlk öyküleri Resimli Ayda yayınlanmıştır. 1935 yılında yayınlanan ‘Değirmen’ öyküsü üç kısımdan oluşmaktadır.16 öyküden oluşan kitapta yazarın 1927 ve 1934 yılları arasındaki hikâyeleri yer almaktadır. Orhan Şaik Gökyay, Nurullah Ataç gibi önemli edebi kişilikler yazarın bu öykü kitabından övgüyle bahsetmektedir. 

Sabahattin Ali öyküleri arasında yer alanKağnı’ adlı eser ise yazarın 1935 ve 1936 yılları arasında yayımladığı 13 hikâyeden oluşmaktadır. Hikâyelerinin ana öğesinde mahpus, köylü ve işçi yer almaktadır. Yazar bu öykü kitabında izlenim ve duygudan çok gözlemlerini yansıtmaktadır. Değirmen isimli öykü kitabında başlayan gerçeklik eğilimi Kağnı kitabında da devam etmektedir. Sabahattin Ali’nin 1936 ve 1937 yılları arasında yazdığı öykülerinin yer aldığı kitabının adı ise ‘Ses’ dir. Bir önceki öykü kitabı olan Değirmene biçimsel olarak benzerlik gösteren kitapta yer alan öğeler yazardan beklenildiği gibi yine Jandarma, işçiler ve köylülerdir.  Yazarın bu kitabında öne çıkan öyküleri ise Mehtaplı Bir Gece, Sıcak Su, Köpek ve Ses öyküsüdür. 

Sabahattin Ali hikâyeleri arasında yer alan ‘Yeni Dünya’ kitabı ise yazarın 1936-1942 yılları arasında yazdığı ve çeşitli dergilerde yayınlanan 13 hikâyesinden oluşmaktadır. Köy yaşamı ve kasaba dışında düşkün kadınları da bu öykülerinde anlatmıştır. Yazarın bu hikâye kitabını diğer kitaplarından ayıran ise gözleme dayalı yazılardan daha eleştirel düşünme ve yazma durumunun görülmesidir. Bu eserinde Sabahattin Ali eleştirel gerçekliği ön plana çıkarmıştır. Yazarın 1947 yılında yayınlanan ‘Sırça Köşk’ isimli öykü kitabı o dönemde politik mesajlar taşıması nedeni ile toplatılmıştır. Kitapta 13 hikâye ve 4 masal yer almaktadır. Yazarın genelde köy yaşantısını, kırsal kesimleri anlattığı hikâyelerinden ayrı olarak bu hikâye kitabında şehir hayatı hakkında anlatımlar dikkat çekmektedir.  

Sabahattin Ali Romanları

Sabahattin Ali Romanları içerisinde aşk hikâyeleri barındırsa da genel teması toplumsal olaylara dikkat çekmektir. Türk öykücülüğün toplumsal yazarı olarak gösterilen Sabahattin Ali romanlarında da bunu hissettirmektedir. Toplum İçin Sanat akımını benimseyen yazar romanlarında hikâyelerinde toplumda gördüğü sorunları olayları ön plana çıkarmış ve anlatmıştır.  Edebiyat sayesinde toplumda bir bilinç oluşmasını ve toplumsal bilinçlenmeyi düstur edinmiştir. Yazılarında politik görüşlerini de çekinmeden belirtmesi nedeni ile yargılanan yazar sol görüşlü yazar olarak bilinmektedir.

Sabahattin Ali 1937 yılında yayımlanan ilk romanına kadar öykü yazarı olarak tanınmaktadır. Kuyucaklı Yusuf yazarın yayımlanan ilk romanıdır. Yazarın bu eserindeki Yusuf karakteri Türk edebiyatının en romantik karakteri olarak tasvir edilmektedir.  Bu eserde yazar Romantik edebiyata yakınlaşır. Milli Eğitim Bakanlığının orta öğretim seviyesinde okunmasını tavsiye ettiği 100 temel eser arasında yer almaktadır. Yazarın mutlaka okunması gereken romanından olan Kuyucaklı Yusuf sinemaya da uyarlanmıştır. Ana karakter Yusuf’un yürek burkan hikâyesi anlatılmaktadır. Romantik öğelerde barındıran roman sade dili ile oldukça sürükleyicidir. Türk edebiyatının kilometre taşlarından kabul edilmektedir. Okuyucuda derin izler bırakan bu eserde herkes hayatının bir döneminden izler bulmaktadır.

Sabahattin Ali’nin 1940 yılında yazdığı romanı ise ‘İçimizdeki Şeytan’ romanıdır. Romanda Macide ile Ömer’in aşkını anlatmaktadır.  Karakterlerin iç konuşmaları ile his ve duygular başarılı bir şekilde anlatılmıştır. Yazar romanında toplumsal olayların kişiler üzerindeki baskısını ve zayıf insanın bu durum üzerindeki ezilmişliğini çarpıcı bir şekilde anlatmaktadır. Sabahattin Ali romanları arasında öne çıkan bir diğer kitap ise Kürk Mantolu Madonna’dır. Romanda dokunaklı bir aşk hikâyesi yazarın sade dili ile okuyucuya sunulmaktadır. Yazar romanını seferberlik nedeni ile gittiği ikinci askerlik döneminde 1940-1941 yıllarında yazmıştır. Eseri beğenilerek sinemaya ve tiyatroya da uyarlanmıştır. Romanda Alman asıllı kadın Maria Puder ile içine kapanık melankolik Raif Efendinin aşk hikâyesini anlatmaktadır. Roman Cumhuriyet dönemi edebiyatının müstesna örneklerinden biri olarak öne çıkarılmaktadır. 

Sabahattin Ali Şiirleri

Sabahattin Ali’nin şiirleri, romanları ve öyküleri gibi okurları tarafından beğenilmektedir. Yazarın şiirleri bazı önemli bestekârlar tarafından düzenlenmiştir. Bu şiirler önemli şarkıcılar tarafından seslendirilmiş ve oldukça beğeni toplamıştır. Yazarın 4 adet şiir kitabı ve öne çıkan ve seslendirilen şiirleri şu şekilde sıralanmaktadır.

Şiir Kitapları

  • Dağlar ve Rüzgâr
  • Kurbağanın Serenadı
  • Öteki Şiirler
  • Bütün Şiirler

Yazarın bestelenen şiirleri ve okuyan bestekârlar

  • Leylim Ley (Zülfi Livaneli-. İbrahim Tatlıses- Edip Akbayram- Zerrin Özer-Leman Sam- Zara- Özdemir Erdoğan- Arda Kural- Ömür Gedik tarafından seslendirilmiştir.) 
  • Göklerde Kartal Gibiyim ( Volkan Konak)
  • Çocuklar Gibi ( Sezan Aksu)
  • Ben Sana Vurgunum (Nükhet Duru)
  • Dağlar (Sezen Aksu)
  • Aldırma Gönül (Edip Akbayram)
  • Geçmiyor Günler (Ahmet Kaya)
  • Melankoli ( Nükhet Duru)
  • Bir Yürek Kaldı Avucumda ( Grup Çağrı)
  • Kara Yazı (Ahmet kaya)
  • Benimsin Diyemediğim (Kıyamadığım- Ali Kocatepe)

 

Sabahattin Ali Kitap Fiyatları

Sabahattin Ali eserleri bütün kitaplarının yer aldığı Sabahattin Ali Kitap seti olarak da satılmaktadır. 11 kitaptan, 8 kitaptan, 5 kitaptan oluşan set halinde Sabahattin Ali eserleri ilgi görmektedir. Yazarın romanlarının yer aldığı 3 kitaptan oluşan roman seti de bulunmaktadır. Sabahattin Ali Kitap Fiyatları her kesimden okuyucunun rahatlıkla temin edeceği fiyatlardadır. Bunun yanında yazarın eserleri tek kitap halinde çok uygun fiyatlarda okuyucuya sunulmaktadır. Sabahattin Ali klasikleri çocukların, gençlerin ve yetişkinlerin hayatı anlaması ve keşfetmesi için fırsat niteliğindedir. Klasik haline gelmiş eserleri uygun fiyatı ile her bütçeye hitap etmektedir. 


 
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı