“İnsancıklar”, Dostoyevski’nin 24 yaşında istihkâm subaylığından istifa ettikten sonra yazdığı ilk romandır. Dostoyevski bu romanda, 1800’lerin St. Petersburg’undaki fakir memur sınıfının sefaletini acımasız bir realizmle tasvir eder ve bu insanların çaresizliklerini, umutsuzluklarını çok dokunaklı üslupla anlatır.
“İnsancıklar”, sadece seçkin çevrelerin yaşadığı “sözde” hayatın gerçeklerini fakirlerin gözünden tüm topluma yansıtmıştır. Bu özelliğinden dolayı da o dönemdeki toplumsal roman örneklerinin ilklerindedir.
St. Petersburg’un olağanüstü beyaz gecelerinden birinde, genç bir adam tesadüf eseri kendisi gibi yalnız, genç bir kızla karşılaşır ve bunca yıl hasretini çektiği yakınlığa kavuşur. Belirsizlik, bekleyiş ve bitmek bilmeyen bir umudun hüküm sürdüğü sokaklarda, ıstırap çeken yalnız ruhların birbirlerinde teselli buldukları, dört gecelik tuhaf bir aşk hikayesi yaşanır.
‘Bir Yufka Yürek’te toplumun genel yargılarının altında ezilmiş ve bunun bedelini ağır ödemiş bir adamın; ‘Dürüst Hırsız’da dönem Rusya’sının temel sorunlarının; ‘Bobok’ta mevki hırsından öldükten sonra bile kurtulamamış aciz ruhların; ‘Başkasının Karısı ve Yatağın Altındaki Koca’da Petersburg sosyetesinin sadakatsizliğinin hikâyeleri anlatılır.
Uyumsuz ve deliliğin sınırlarında dolaşan karakterleriyle, Dostoyevksi’nin daha sonraki yıllarda yazacağı unutulmaz romanlarına ışık tutan öykülerinin yer aldığı bu seçkiyi Furkan Özkan’ın özenli çevirisiyle sunuyoruz.
En çok okunan klasikler, özenli çevirilerle ve alanında uzman akademisyenlerin editörlüğünde okuyucuyla buluşuyor.
Adını asla öğrenemediğimiz hayalperest bir genç, St. Petersburg’un olağanüstü beyaz gecelerinden birinde sokaklarda dolaşırken kendisi gibi yalnız bir kızla karşılaşır ve ikinci buluşmalarında Nastenka’nın kendi dramatik hikâyesini anlatması ve hayalperestimizin de ona duyduğu karşılıksız aşk ile aralarında farklı bir bağ kurulur. Belirsizlik, bekleyiş ve bitmek bilmeyen bir umutla sarmalanmış dört aydınlık gece ve bir karanlık sabahı anlatan bu tuhaf aşk hikâyesi, iki insanın çok katmanlı ve kırılgan iç dünyasına ışık tutarken, aynı zamanda dönemin kasvetli bulutlarının arasındaki güneşi görmemizi sağlar. Mutsuzluk ile deliliğin sınırlarında dolaşan karakterleri ve naif anlatımı ile her kuşağı etkileyen Dostoyevski’nin 27 yaşında kaleme aldığı bu eseri Furkan Özkan’ın özenli çevirisiyle sunuyoruz.
En çok okunan klasikler, özenli çevirilerle ve alanında uzman akademisyenlerin editörlüğünde okuyucuyla buluşuyor.Bir Yufka Yürek hikâyesinde, sıradan bir hayat süren Arkadiy İvanoviç hayallerini süsleyen kızla nişanlanmasıyla kaldıramayacağı bir yükün altına girer. Ne yaparsa yapsın kendini bu mutluluğa layık görmeyen ve en yakın arkadaşının yardımlarından bile teselli bulamayan zavallı Arkadiy, hem kendini hem de güzeller güzeli Lizanka’yı derin bir kedere sürükler.Dürüst Hırsız’da ise, yıllardır tek başına yaşadığı bekâr evine yeni birinin gelmesiyle kendisini içinden çıkamadığı bir cenderenin içinde bulan Astafiy İvanoviç’in, iradesiz ve iflah olmaz bir ayyaş olan kiracısıyla yaşadıkları anlatılır.Vicdanın sesinin nasıl da insanı son nefesine kadar rahat bırakmadığını ve insanın aslında kendi kendisinin kurdu olduğunu olanca açıklığıyla ortaya koyan bu eseri, Furkan Özkan’ın özenli çevirisiyle sunuyoruz.
En çok okunan klasikler, özenli çevirilerle ve alanında uzman akademisyenlerin editörlüğünde okuyucuyla buluşuyor.Başkasının Karısı ve Yatağın Altındaki Koca, Petersburg sosyetesindeki sadakatsizliğin şaşırtıcı ve trajikomik hikâyesidir. Karısının onu aldattığı düşüncesine paranoyakça saplanan İvan Andreyeviç, suçüstü baskın yapabileceği fikrine kapılıp soluğu bir evin önünde alır. Ancak orada tıpkı kendisi gibi beklemekte olan genç bir adamla karşılaşır. Karısına dair düşüncelerini itiraf etmek istemediği için sanki bir arkadaşının karısından bahsediyormuş gibi yapıp adamın ağzını ararken, kendisini hayal dahi edemeyeceği bir durumun içinde bulur.Bobok ise, mevki hırsından öldükten sonra bile vazgeçmeyen aciz ruhların nafile inatlaşmalarını ve hayata tutunamamış bir adamın perdenin arkasından gelen seslere kulak vermesini anlatır.Dostoyevski’nin kaleminin erken dönemlerde sivrildiği öykülerinden oluşan bu eseri, Furkan Özkan’ın özenli çevirisiyle sunuyoruz.
Yordam Edebiyat olarak, en son Dostoyevski’nin olgunluk dönemine ait büyük ideolojik romanlarının âdeta bir girişi, prelüdü konumundaki Yeraltından Notlar’ı Nuri Yıldırım’ın Rusça aslından yaptığı yeni çeviriyle yayımladık.
Öncesinde ise bizzat söz konusu romanlar, Karamazov Kardeşler (iki cilt), Suç ve Ceza ile Delikanlı, sırasıyla Leyla Soykut, Hasan Âli Ediz ve yine Leyla Soykut’un çevirileriyle buluştu okurlarla.
Şimdi 5 kitabımızı set haline getirdik. Dostoyevski’yi unutulmaz karakterleri, Raskolnikov’la, Karamazov’larla, Yeraltı Adamı’yla, Arkadiy Dolgorukiy’le birlikte okumak, kitapları birlikte edinip arkadaşlarına hediye etmek isteyenler için…
Sette yer alan kitaplar:
Bu site Ticimax® Gelişmiş E-Ticaret sistemleri ile hazırlanmıştır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.