İlçelerin Turistik Yer Ve Ürünleri Dağılışından Oluşan Mersin Turizm Atlası Türkçe Dilin yanında – İngilizce -Almanca Fransızca- İspanyolca- Rusça Ve Arapça Dillerinede Çevrilmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 286
Ağırlık : 286
En / Boy : 19 / 27
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺161,50

İstanbul'un hem ekonomik hem de bölgesel sorunlardan dolayı yoğun göç aldığını ve bu göçler nedeniyle çok fazla sorunların oluştuğunu gazetelerde görüyoruz. Evsel atık sorunlarından, içme suyunun yetersizliğine kadar sorunların peşi sıra devam ettiğini ve artık İstanbul'un güzelliklerinden çok İstanbul'un problemlerinin konuşulduğuna şahit oluyoruz.

Bazen üzüleceğimiz bazen tebessüm edeceğiz ama çoğu zaman şaşıracağımız haberleri bu kitapta göreceksiniz. Mesela Atatürk'ün vefat haberi ve ardından yaşanan cenaze törenlerinde üzülürken, yeni harf inkılabından dolayı gazetelerin yazım hatalarını gördükçe tebessüm edeceğiz. Ama en çok şaşıracağız. 1 Nisan şakası nedeniyle Beyazıt yangın kulesinin yıkıldığını veya Fatih Sultan Mehmet köprüsün- den geçen başıboş koyunları görürken epey şaşıracağız. Cumhuriyetin ilk yıllarından 2000'li yıllara kadar Cumhuriyetin yüzünü yüzüncü yıla özel olarak gazete manşetlerinde hep beraber merakla inceleyeceğiz.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00

Antarktika Dünya’nın en büyük beşinci kıtasıdır ve yedi farklı devlet, toprakları üzerinde egemenlik iddia etmektedir. 1961'den beri Antarktika, üyelik şartlarına göre Dünya uluslarının çoğunu etkin bir şekilde dışlayan bir rejim olan Antarktika Antlaşmalar Sistemi (AAS) altında yönetilmektedir. Bu kitap Antarktika yönetiminin karşı karşıya olduğu Soğuk Savaş sonrası zorlukları incelemeye almıştır. Kıta yönetimini şekillendiren konuların başında gelen serbest turizm ve bilim ve teknolojideki yeni gelişmeler gibi sistemsel düzeni istikrarsızlaştırma potansiyeline sahip güncel meseleleri detaylıca değerlendirmiştir. Bu çalışmada devletlerin şekillendirdiği Antarktika siyasetinin işleyişi konular ve olaylar üzerinden ele alınarak kıta sisteminin geleceğinin yorumlanması amaçlanmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺72,00

Akşama doğru Cenevre’deyiz. İsviçre: Dünyada temizliği, dürüstlüğü, disiplini ve düzeni ile tanınmış cennet ülkesi olarak anılıyordu. Hakikaten hayran olunmayacak gibi değildi. Burada iki gece kalınacak, yine programımızda turun bize hediye ettiği nefis bir gece vardı. Leman Gölü’nde yüzen diskoda eğlence gecesi. Bu da bize önceden haber verildiği için ben olgunlaşma atölyelerinde dikilmiş, siyah, Denizli bezi üzerinde sırma ve turkuaz ipek iplikle bezenmiş sırtı beline kadar açık çok şık uzun bir elbise ile katıldım bu geceye. Gemide tabiri caizse 72,5 millet vardı. Din, dil, ırk gözetilmeden herkes birbiri ile dans edip eğleniyordu.

Leman Gölü’nde ağır ağır ilerleyerek bize ışıltılı kıyıları gezdiren bu gemi gezintisi muhteşemdi. Ertesi sabah grup toplu halde Cenevre’yi gezmeye başladık.

1970’lerde İsviçre’de ilk defa naylon poşetler yerine kâğıt torbaların kullanılma mecburiyetinin olduğunu gördüm. Ertesi gün erkenden bu güzel memleketi terk ettik. Önümüzde İspanya’nın Barselona şehrine kadar mola vermeden çok uzun bir yol vardı.

Olimpos Dağı’nın tepesinde bulunan bu harabelerin çoğu başka yerlere taşınmıştı. Yunanlılar burada ilahların yaşadıklarına inanmışlardı. Bu ilahlar Zeus gibi bir baş Tanrı ve karısı Hera gibi bir tanrıçanın etrafında toplanarak aynı insanlar gibi hayat kurduklarına, yiyip içerek, birbirleriyle zaman zaman kavga ederek aşkları, kıskançlıkları ile aynı insanlar gibi yaşadıkları, onlardan farklarının yalnızca ölümsüz olmaları idi. Her doğa olayını bunlar yönetirdi. Örneğin Apollo’nun güneş ve aydınlıklar, Poseidon’un denizler, Afrodit’in aşk tanrısı oldukları gibi. Yunan mitolojisini oluşturan bu tanrıların varlıklarına inanışlarının onları sanat yönünde ilerlemelerini de sağlamıştı. Örneğin şarap tanrısı Dianisos için bağ bozumunda yaptıkları törenlerden ilerde tiyatronun temelleri atılmıştı. Bu tanrıların hepsinin karşılığı Roma İmparatorluğunda olduğuna inanıyorlardı. Onlar Zeus’a Jüpiter, Dianisos’a baküs, Afrodit’e ise Venüs diyorlardı.


Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺42,35

İçinde yaşadığımız gezegeni seyahat ederek keşfetmek, çocukluğumdan itibaren benimle büyüyen bir düştü. Çocukluğumun önemli bir kısmı evimizin önünden geçen tren vagonlarının ve raylarla yarışırcasına kıvrıla kıvrıla akıp giden küçük bir ırmağın uğradığı diyarları merak etmekle geçti. Ve tüm karlı dağların ardı, yıldızlar gibi göz kırpan uzak şehirlerin, köylerin ışıkları, radyonun sesi, televizyonun büyüsü yollara ve yolculuklara olan özlemimi kışkırttı. Babaannemin en çok içinde kervanlar geçen yada ismini hiç duymadığım-muhtemelen çoğunu ninem uydurdu- şehirler ve ülkelerle ilgili masallarını büyük bir aşkla dinledim… Yapmadığım yolculukları özledim hep.
Ve bir gün çocukluğumun bu en samimi düşü televizyonda (TRT) bir seyahat programı yaparak gerçekleşti. Hem de karavanla… Hem de çok güzel bir ekiple… Yaklaşık 40 ülke, 200’den fazla şehir, kasaba ve köy. Yüzlerce insan ve yüzlerce hikâye biriktirdim. Biriktirirken yanımda iyi bir ekiple birlikte iyi kitaplar da oldu hep. Yarenlik, yoldaşlık eden dostlarıma ve okuduğum kitapların yazarlarına çok şey borçluyum diye düşünürken her seyahatimde kelimelerimi not defterlerime döktüğümü fark ettim. Ve bu kelimeleri bir araya getirerek bir gezi kitabı hazırlamaya karar verdim. Benimle yol arkadaşlığı yapmak isteyenleri ilk olarak en çok etkilendiğim yerlerden biri olan Endülüs’e götürmek istedim. Bir zamanlar görkemli bir medeniyetin yaşadığı Endülüs’te kadim bir ruhun izini sürdük.


Basım Ayı/Yılı : 5/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 120
Ağırlık : 120
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺73,80

Erzurum Höyükleri ve Yerleşmeleri


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 1
Ağırlık : 1
En / Boy : 19 / 27
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺170,00

Türk edebiyatında seyahatname türünde en önemli eser, Evliya Çelebi (1611-1685)'nin Seyahat-nâme'sidir. Evliya Çelebi'nin sade ve akıcı bir dille kaleme aldığı bu on ciltlik eseri bize, XVII. yüzyıl Türkiyesi'nin tarihi, şehirlerin tanıtımı,coğrafi konumu, şehirlerin dini ve sivil mimarîsi, tarihî coğrafyası, halkın kıyafetleri, dilleri, gelenekleri, görenekleri hakkında bilgi verir.

Türk edebiyatının kıymetli kaynaklarından biri olan Seyâhat-nâme dönemin siyasî,sosyal, iktisadi konularını içermesi açısından pek çok sosyal bilimler için incelenmeye değer bir eser olmuştur. Çalışmamız giriş kısmı ve dört bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümde genel bilgiler mevcuttur. I. bölümde Ordu; ikinci bölümde Giresun; üçüncü bölümde Trabzon; dördüncü bölümde Rize şehirleri ele alınmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2016
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 202
Ağırlık : 202
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺62,00

Bu kitapta,
Artvin bölgesinin tamamen Gürcü kökenli 
olmadığını, eskiden beri Türk kökenli olduğunu anlattım.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 32
Ağırlık : 32
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺41,00

 “Geziduru - Geç kapitalizm döneminde geçkin bir Türk gezginin serüvenleri”, Aydın Cıngı’nın her yıl yaptığı denizaşırı yolculuklarının yanı sıra çeyrek yüzyıl önce ziyaret etmiş olduğu Kenya ve Fas yolculuklarını anlatır. Bunlara ilişkin anektodları ve izlenimleri kronolojik sırada toplayan Cıngı'nın amacı, bir gezginin gördüklerini okurla paylaşmak için yazdığı gezi notlarını içeren bir yapıt oluşturmaktır.


Basım Ayı/Yılı : 1/2006
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 180
Ağırlık : 180
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺124,50

Herşeyden önce bir şairin kaleminden çıkan Paris Notları'nda yer alan betimlemeler, gözlemler, yorumlar değerlendirmeler...Bu büyülü kenti görmeyenlere de Paris'i tanıtmaya, onları orada yaşatmaya yetiyor bence. Cüneyt Ayral, yazılarının beslendiği Paris'e hem içten-artık oralı, hem de dıştan bir iş adamının, bir gazetecinin, bir şairin, bir gezginin..gözüyle de bakıyor: Kenti içten ve dıştan kuşatarak önümüze koyuyor yaşadıklarını, gördüklerini, duyduklarını.
Gültekin Emre


Basım Ayı/Yılı : 10/2005
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 197
Ağırlık : 197
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺127,50

Otel yönetimini diğer sektör yönetimlerinden ayıran temel farklılık; müşteri-misafir ayırımıdır. Elbette nihai tüketici sizi en bilindik silahıyla; ürününüzü almamak ve çevresine de kötülemek ile vurmaya çalışacaktır. Diğer endüstrilerde malınızın ismini değiştirerek, yenileyerek, teknoloji ilaveleri katarak vb. bu sorunu aşmanız mümkündür. Hatta aynı fabrikada 2 ayrı marka ile sanki birbirine rakip ürünler üretmek de denenebilir. Peki otelinizin misafirler tarafından hedefe konması sonrası neler yapabilirsiniz? Oteli taşımanız mümkün mü? İsim değiştirmek etkili olur mu? Farklı pazarlara yönelseniz bile aynı kadrolarla mutsuz misafirler sayısını artırmak sorunlarınızı da artırmaz mı? Sonuç fiyatlarınızın düşmesine neden olmaya , bu da kalitenizi daha da düşürmeye başlayabilir. Unutmayın ucuz misafir pahalı misafiri otelinizden kovar. Parası olan misafirler artık otelinizi tercih etmez. Bir patronla, şirketinde en alt kadroda çalışanı aynı otelde tatile razı etmek hayalleri fazla zorlamak olacaktır.
Türkiye Turizmi bu noktalara düşmedi mi sizce? Bir zamanlar Dünyanın en zengin turistlerini misafir eden bir geleneğe sahip iken bu günkü halimizden memnun olduğunu kim söyleyebilir? Bu değişimin nedeni; doğa mı? İklim mi bozuldu? Güneş ülkemize mi küstü? Tarihi eserlerin üstü mü kapatıldı?
Yoksa bizlerin eksikliklerimizi kabul etmemiz mi lazım? Her şeyi çok iyi bilen ve dışımızda sorun arayan kimliğimizin bizi bataklığa biraz daha yakınlaştırdığını göremez mi olduk. Sektörde personel, hele de yönetici rotasyonunun çok yüksek olmasının nedeni “her şeyin en iyisini biliriz” saikiyle araştırma ve öğrenmeye kapalı olmamız mi?
Bu kader değil. Değişmemiz ve değişim yaratmamız lazım. Sizlere bu konuda yapılan bu çalışmayı sunmaktan onur duyuyorum. Elbette hepsi siz yöneticilerin bildikleri konular, ama belki bir kılavuz halinde olması, astlarınızla paylaşmanızda katkı sunacaktır.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 538
Ağırlık : 538
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺566,72

Servet-İ Fünun'un kurucularından ve Tanzimat Edebiyatının son romancılarındandır Nabizade Nazım. Karabibik, 1890 yılında basıldığında birçok yönden de ilk olmuştur. Eser, Tanzimat döneminde yazılan ve İstanbul dışında, taşrada geçen ilk ve tek romandır. Roman Antalya'nın bir köyünde geçer, ilgiyle okunan romanlar arasında sağlam yerini sürekli koruyabilmiştir.
Romanda köylülerimizin verdiği hayat mücadelesi bütün yönleriyle ve bütün çıplaklığıyla gözler önüne serilir. Gündelik hayatını sürdürebilmek için insanlarımızın çektiği çile yalın bir dille anlatılır. Kısa, özlü, son derece çarpıcı ve bir solukta okunabilen bir klasiğimizdir.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺44,00

Yazılı kaynaklar ve arkeolojik veriler, yüksek dağ silsilelerinden oluşan Doğu Anadolu ve çevre bölgelerinin tarihinin yakın zamanlara kadar olduğu gibi Demir Çağ ve öncesine uzanan dönemlerde de aşiret yapıları üzerinden kurgulanması gerektiğini gösterir. Coğrafya, küçük dağınık yerleşme biçimini, kırsal yaşamı zorunlu kılmıştır. Büyük kentleri besleyecek, su kaynakları, tarım arazileri yoktur, ticaret yollarının güzergâhı üzerinde değildir. Ancak bu topografya ve iklim, Urartu’nun büyük yatırımlar yapmasına ve bölge gerçekliğine uygun bir sosyo-ekonomik yapı oluşturmasına engel olmamıştır. Devlet tarafından organize edilen ya da kuralları belirlenen homojen bir kültürel yapı oluşturmayı başarabilmişlerdir. “Aşiretten Devlete” vurgusu, Urartu’nun belli bir aşiretten doğup gelişen bir devlet sistemini tanımlamaktan çok, Urartu ile gelen sosyo-ekonomik ve idari sistemdeki dönüşümün vurgulanmasını amaçlar. Urartu Krallığı’nın yayılım alanında gerçekleştirdiği en önemli icraatlardan biri, yerleşik nüfusu arttırmak olmuştur. Surlarla çevrili krali sitadellerin etrafında, arkeolojik verilere göre geniş alanlara yayılan yerleşimlerde binlerce insan iskân edilmiştir. Bazı yazıtlarda tehcirle getirilerek bu kentlere yerleştirilmiş insanlardan açıkça bahsedilir. Bu bölgelerde, tarihsel süreçte, birçok egemen devlet tarafından yerleşikliği teşvik edici yöntemler uygulanmıştır. Çoğu zaman asayiş amaçlı bu politikaların Urartu Dönemi ile başladığını söyleyebiliriz. Urartu’da öncüsüz gibi görünen birçok unsur, nüfus yapısındaki bu değişimle ilişkilidir.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 356
Ağırlık : 356
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺270,00

Acta Classica Mediterranea (AClasMed)
5 | 2022
Hamdi Şahin - Hüseyin Sami Öztürk - Gürkan Ergin
Önsöz | Preface
Articles | Makaleler
Épigramme d’Héortasios, patèr de la phylè Sebastè de Nicomédie, et de sa femme Hilarion
Madalina Dana
Honorary Inscriptions for Augustus and his Family from Andriake (Myra)
Hüseyin Sami Öztürk
Die Kleinasiatischen Personennamen aus dem Rauhen Kilikien I
(A–K) - Corrigenda et Addenda zu Zgusta KPN -
H. Şahin – S. Tuncay
Retiring by the Seaside: A Praetorian from Thrace in Lycian Olympos. With an addendum to TAM II 949
Karin Wiedergut
Inscriptiones Asiae Minoris (IAM)
Addenda, Corrigenda et Commentarii Inscriptionum III
Acta Classica Mediterranea
Guidelines for Authors | Yayın İlkeleri


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 218
Ağırlık : 218
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺270,00

These archaeological guides are written by well known archaeologists with the thought that they might evoke the spirit of these places for those who are interested in remains of Anatolian civilizations. IIIustrated with beautiful photographs, equipped with helpful plans and drawings, they are essential to travellers to Turkey.


Basım Ayı/Yılı : 2004
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 275
En / Boy : 12 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺171,00

Kappadokia’nın günümüzde yoğun ilgi gören duvar resimli kiliseleri tarihe ışık tutmaktadır. Bu kitapta, Bizans dönemine ait Kappadokia kiliselerinin apsis, doğu haç kolu ve doğu köşe odalarının duvar resimleri incelenmiş ve liturji ile ilişkileri aydınlatılmaya çalışılmıştır. Çalışmada, Kappadokia’nın çok sayıdaki kiliseleri arasından kapalı Yunan haçı planlı ve resimleri iyi korunmuş ondört örneği ele alınmıştır. Sonuç olarak resimlerin Ökaristi ayini ile ilişkisi ortaya konulmaya çalışılmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺585,00

Dünya nüfusunun artması ve ihtiyaçlarının çeşitlenmesiyle doğal sistemler üzerindeki baskının her geçen gün arttığı günümüzde, doğal ortam-insan ilişkilerini merkeze alan coğrafi çalışmalara duyulan ihtiyaç artmaktadır. Doğal kaynakların gelecek nesillere aktarılması ve sürdürülebilir kullanımı, tarım, turizm, ulaşım gibi ekonomik faaliyetlerde kazancın artırılması ancak bilimsel planlamalarla mümkündür. Coğrafi özelliklerin bilinmesi, sosyal ve ekonomik faaliyetlerin doğayla uyumlu ve planlı yürütülebilmesi için önemlidir. Bu eserin çıkış noktası da bu düşünce olmuştur.

Sinop’un kıyı ardı ilçelerinden biri olan Durağan, tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra coğrafi özellikleri bakımından da ilgi çekicidir. Ancak ilçe konumuna bağlı olarak ekonomik açıdan kıyı ilçeleri kadar gelişememiştir. “Durağan İlçesinin Coğrafi Özellikleri” adlı bu eserde ilçenin fiziki, beşeri ve ekonomik coğrafya özellikleri, harita, grafik ve fotoğraflarla desteklenerek açıklanmıştır. İlçenin mevcut durumu ve potansiyeli ortaya konulmuştur. Eserin; ilçenin tanıtımına, doğal kaynaklarının sürdürülebilir kullanımına, turizm potansiyelinin hayata geçirilmesine, yöreyle ilgili planlamalara ve ilçe literatürüne katkı sağlayacağı düşünülmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 165
Ağırlık : 165
En / Boy : 16 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺112,00

Yazar, gazeteci, akademisyen, televizyoncu ve Bozcaada aşığı Haluk Şahin önsözde Bozcaada Kitabı’nı şöyle anlatıyor:

“Bozcaada kimisi için Homeros’un Tenedos’udur... Tam 500 yıllık Fatih yadigarıdır kimisi için... Hem ona, hem ondan kaçılan yer. Fırtına ve liman, tuzak ve sığınak, menfa ve sıla Bozcaada... Herkesin Bozcaada’sı farklıdır. Herkes bakma becerisine ve beynindeki gözün donatımına göre daha fazla ya da daha az şeyler görür bu küçük adanın taşında, toprağında, otunda, kuşunda...Rüzgârının yorulmayan soluğunda.... Herkes bir resim yapar gibi kendi Bozcaadası’nı yaratır. Benim Bozcaadam’ı anlatan bu kitap Bozcaada’ya severek ‘bakmak’ isteyenler için yazılmıştır. Bakarak sevmek isteyenler için”


Basım Ayı/Yılı : 2016
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 6
Sayfa Sayısı : 150
Ağırlık : 150
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Kaleiçi, Antalya’nın Muratpaşa İlçesi sınırları içerisinde, deniz ve kara surlar ile kuşatılmış kent merkezine verilen isimdir. Bir at nalı duruşu ile koyu saran antik Kaleiçi semti, aradan geçen zamanın çok şeyi alıp götürmesine ve değiştirmesine rağmen, dolanıp giden dar sokakları, kâgir evleri, hareketli limanı ile eski zaman anılarını tarihi dokusu ile birlikte kısmen koruyabilmiş ender örneklerden biridir.

Kentin zengin mazisine tanıklık eden gösterişli mimari eserlerin yanı sıra en az değinilen küçük buluntular arasında yer alan seramiklerden 10. ve 19. yüzyıllar arası sırlı örneklerin incelendiği bu kitapta, söz konusu buluntular kronolojik bir düzende incelenmiş, aynı zamanda kentin farklı toplumlar arasındaki ticari ilişkilerine de değinilmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 2017
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 358
Ağırlık : 358
En / Boy : 19,5 / 27,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺1.000,00
Topografyası Şehirciliği Mimarisi

Antalya Beycik “Fırıncık Mevki” Antik Yerleşimi: Topografyası, Şehirciliği, Mimarisi isimli bu kitap yaklaşık 7 yıl süren bir çabanın sonucudur. Başı adeta göklere ulaşan ve zirvesinden genelde bulutlar ve karlar eksik olmayan Tahtalı Dağı, bir gelin gibi zarif ve büyüleyici görünür. Bu dağın heybetli eteklerinin üzerinde zümrüt misali yeşil çam ormanlarının altında kaim olan “Fırıncık Mevki” Antik Yerleşimi sanki asırlarca keşfedilmeyi beklemiş, en sonunda XX. yüzyılın başlarından günümüze dek uzanan bir süreçte ara ara çok değerli bazı bilim insanı ile az sayıda şanslı turist tarafından ziyaret edilebilmişti. Bununla birlikte bu çalışmaya kadar “Fırıncık Mevki” Antik Yerleşimi’nin kendi içerisinde sırlarını barındıran bakir özellikte olduğunu ifade etmek yanlış olmasa gerektir. Ayrıca yürütülen çalışmanın, kazı yapılmaksızın tamamen yüzey araştırmasına dayalı olsa da Arkeoloji dünyası için yepyeni ve önemli bilgiler sunduğu da görülmektedir. Nitekim bazı hocalarımın ortak bir dille “Doğu Dağlık Lykia’da ilk kez bu detayda bir yerleşimin planı çıkarılmıştır” ifadesi bu kitabın bilime yeni bir şeyler kattığına destekleyici bir unsur olarak gösterilebilir. Likya’yı keşfetme arzusunda olan her yaştan bireyin zevkle ve heyecanla bu kitabı okuyup Arkeoloji’nin sihirli dünyasında yeni bir serüven yaşayacağına inanıyorum.

Ahmet Çelik


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 248
Ağırlık : 248
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺140,00

Nasıl ki besin üretimini, yerleşik yaşamı, çiftçiliği ortaya çıkararak günümüz uygarlığının temellerini oluşturan Neolitik Çağ, uygarlık tarihi açısından devrim niteliğinde değişimlere yol açmışsa, bunu izleyen kent ve kentsel yaşamın ortaya çıkışı da getirdiği sonuçlar bakımından büyük bir öneme sahiptir. Bu sürecin, yani “Mezopotamya kent modeli”nin gelişiminin, devletin ve bunu izleyen imparatorlukların oluşumunda ne denli önemli olduğu, özellikle Yakındoğu coğrafyasının belirli kesimlerinde yaklaşık 100 yıldır ayrıntılı olarak incelenmiş ve tartışılmıştır. Mezopotamya kent modeli; kalabalık işçi nüfusu, yerleşim içinin sınıfsal ve işlevsel tanımlı alanlara ayrılması, katmanlaşmış bir toplumsal dokuyu yansıtmasıyla daha önceki tarımcı köylerden kolaylıkla ayrılmaktadır. Buna karşılık Mezopotamya’nın ünlü Ur, Uruk gibi kilometrekarelik alanlara yayılan ünlü kentlerinin Anadolu’daki Troya gibi çağdaşları, tümüyle farklı bir yapılanmayı yansıtmaktadır. Özellikle Batı Anadolu, Ege ve Balkan coğrafyasında kazıyla tanıdığımız, İlk Tunç Çağı’na ait kent olarak tanımlanan 100’ün üzerinde yerleşimin, Mezopotamya’daki yerleşim modeliyle hemen hemen bilinen hiçbir ortak noktası bulunmamaktadır. Her şeyden önce Batı Anadolu, Ege dünyasının kentleri, çapı 100 m’yi ancak bulan, kalabalık nüfusları, işlik yerlerini ve büyük depo alanlarını barındırmayan, Suriye-Mezopotamya kentleriyle karşılaştırılamayacak kadar küçük ve mütevazi görünümü olan yerleşim yerleridir. Buna karşılık yine de Anadolu İlk Tunç Çağı yerleşimleri önceki Neolitik ve Kalkolitik Çağ yerleşimlerinden olan farklılıklarıyla öne çıkmıştır. Burada özellikle örneğin Çatalhöyük ve Aşıklı Höyük gibi bazı Neolitik yerleşimlerin, Troia, Demircihöyük, Thermi ya da Poliochni gibi İlk Tunç Çağı merkezlerinden çok daha kalabalık bir nüfusu barındırdığı, daha geniş bir alanı kapladıkları göz ardı edilmemelidir. Anadolu-Ege kentleri barındırdıkları kalabalık nüfusla değil, çevreleyen sur sistemi, anıtsal giriş kapıları ve bölgelerinin maden buluntu zenginliği ve ticaretiyle önplana çıkmaktadır. Bu açıdan bakıldığından Anadolu-Ege kentleri tümüyle Suriye-Mezopotamya modelinden farklı “Anadolu kent modeli” olarak tanımlayabileceğimiz özgün bir yapılanmayı yansıtmaktadır. Arkeolojik düşünce sistemimize hâkim olan Mezopotamya odaklı bakış açısının etkisiyle Anadolu kent modeli şimdiye kadar göz ardı edilmiş, hemen hemen ayrıltılı olarak hiç tanımlanmamış ve genellikle “Anadolu kentleri küçüktür.” yaklaşımıyla göz ardı edilmiştir. Bu nedenle Sayın Nihan Naiboğlu’nun bu özgün çalışmasının, yalnızca Anadolu kent modelinin ayrıntılandırılarak Mezopotamya kent modelinden farklılığının ortaya konması açısından değil, Batı Anadolu, Ege dünyasında ortaya çıkan bu yapılanmanın Balkan Yarımadası’na yaptığı etkinin ortaya konması açısından da yadsınmaz bir önemi vardır. Bu çalışmanın, ileride daha da geliştirilerek, Anadolu kent modelinin Orta Tunç Çağı kültürlerinin ve özellikle yerleşimlerinin oluşumundaki belirleyici rolünün ele alınmasını sağlayacağını umarız.

Mehmet Özdoğan


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 236
Ağırlık : 236
En / Boy : 16,5 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺185,00

Edirne şehri, köklü geçmişindeki tarihi birikimlerin bir kısmı günümüze ulaşmıştır. Edirne il sınırları içinde Kalkolitik, Neolitik, Demir Çağ, Roma, Bizans ve özellikle Osmanlı dönemleriyle ilgili birçok buluntu alanı ve ayakta kalmış eserler bulunmaktadır. Kitabın içeriğinde Edirne İl Sınırları İçinde bulunan ve günümüze farklı durumlarda ulaşan kaleler yer almaktadır.

Dönemsel olarak en fazla sayıda kalenin Bizans dönemine ait olduğu anlaşılmıştır. Bazı kaleler Roma döneminde kurulmuş, Bizans döneminde geliştirilerek kullanılmaya devam edilmiştir. Ayrıca, Enez’de iki tane, Geç Demir Çağ dönemine tarihlendirilebilecek tahkimat bulunmaktadır. Bunlardan biri Hisarlıdağ üzerinde, çok geniş bir alana kurulmuş olan (10 hektar genişliğinde) horia ya da oppidum olması kuvvetle muhtemel olan “tahkimatlı alan” dır. Bir diğeri ise bu tahkimatlı alana yakın bir konumdaki Yazır (Çandır) köyü kırsalında bulunan “dairesel tahkimatlı yapı” olarak adlandırılan, Trakyalı bir kabile şefinin kale-kule şeklinde yapılmış ikametgâhıdır.

Tespit edilen kalelerin Edirne Merkez, Lalapaşa, Keşan ve Enez ilçelerinde yoğunlaştığı görülmüştür. Bir kale ise Uzunköprü ilçe sınırları içinde bulunmaktadır. Bölgedeki en iyi korunmuş durumda günümüze ulaşan kale, Enez Kalesidir.

Edirne il sınırları içindeki kalelerin genellikle çok işlevli kaleler olduğu, birkaçının ise tek işlevli olduğu anlaşılmıştır. Sadece askeri işleve sahip kaleler, yüksek konumlarda inşa edilmişlerdir.

Yapılan bu çalışmada, Edirne il sınırları içinde kale sayısının bilinenden daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Bölgede duvar izi bulunan 16, savunma duvar izi bulunmayan muhtemel kale alanları 7, üzerinde arazi çalışması yapılmayan, hakkında bilgi bulunan kale alanı 1 tane olmak üzere 24 alan üzerinde çalışılmış ve değerlendirilmiştir. Ayrıca Türkiye sınırına yakın Bulgaristan ve Yunanistan’da bulunan bazı kaleler, katalog ve değerlendirme bölümünde, geçmişteki bölgesel kale konumlandırmalarına açıklık getirmek ve karşılaştırma amacıyla kullanılmıştır. Kitap, kale mimarisinin gelişimi, Trakya, Edirne bölge tarihçesi ve kale mimarisi açısından ilgilenenlere bir rehber olacak niteliktedir.


Basım Ayı/Yılı : 1/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 624
Ağırlık : 624
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺600,00

Sunuş

Latmos Ve Herakleıa, coğrafya, Tarih Ve Araştırmalar-Nihan Aydoğmuş

Prehistorik Ve Protohistorik Dönemlerde-latmosEngin Akdeniz – Nihal Akıllı

Latmos Ve Herakleıa Yerleşimleri-Sedat Akkurnaz

Latmos’da Ölü Gömme Geleneklerive Mezar Türleri-Arzu Özver

Sonsöz:

Dünya Kültür Mirası Olarak Latmos-engin Akdeniz – Sedat Akkurnaz

Levhalar


Basım Ayı/Yılı : 8/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 152
Ağırlık : 152
En / Boy : 16 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺145,00
Sözlü Tarih Çalışması

Bu sözlü tarih çalışması, Zonguldak İli, Kdz.Ereğli İlçesi hakkında literatürde yeterince sözlü tarih çalışmasının olmamasından kaynaklanan, boşluğun doldurulmasını ve Kdz.Ereğli’nin sözlü tarih alanında da hakkı olan yeri almasını amaçlamaktadır. çalışmamız sırasında Kdz.Ereğli’nin Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren Türkiye’nin sosyal, ekonomik, siyasi alanlarda yaşadıklarını mikro düzeyde yaşayan bir laboratuvarı andırdığını sezinledik, bu da bizim çalışmamız konusunda şevk ve ilgimizi arttıran en önemli faktör oldu. Bu sözlü tarih çalışması, daha önce aynı araştırmacılar tarafından, bir bilimsel araştırma projesi (BAP) olarak yürütülen “Ereğli Halkının Belleğinde Cumhuriyet Bayramları” isimli, yine sözlü tarih çalışması olan projeden büyük oranda esinlenmiş ve 2 yılı aşkın bir süre boyunca Kdz.Ereğli genelinde yapılan araştırmaların bir ürünü olarak ortaya çıkmış bir çalışmadır. Şüphesiz bu çalışma aşağıda isimlerini belirttiğimiz değerli insanlar olmadan sonlandırılabilecek bir çalışma değildi. Başta bu araştırmanın içerisinde, değerli bilgileri ve kaynakları ile yer alan, Hayri Yıldız, Hüseyin Engin öztabak, Seyfettin Onat ve Rıdvan çimenoğlu olmak üzere şükranlarımızı sunarız, ayrıca kaynak kişilere ulaşmamızda bize büyük yardımları dokunan, İrfan Güneş ve Hasan Alparslan’a, teşekkürü borç biliriz.


Basım Ayı/Yılı : 3/2018
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 218
Ağırlık : 218
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺128,00

Tarih boyunca gezginler, yurtlarından fazla uzağa gidemeyen insanlara dünyanın dört bir tarafında yaşadıkları tecrübeleri aktarmışlardır. Bu kapsamlı antolojide Pekin’den Berlin’e, Kahire’den Chicago’ya, Bağdat’tan Londra’ya, St. Petersburg’dan Sidney’e, Rio’dan Roma’ya, Şam ve Kudüs’ten İstanbul’a kadar otuz sekiz şehri gezen seyyahların, âlimlerin, yazarların, bürokratların yazdıklarından alıntılar bulunmaktadır. Dünyanın altı kıtasından seçilen bu şehirleri çeşitli çağlardan ve coğrafyalardan büyük isimlerin kaleminden okuyacaksınız: Strabon ve Pausanias gibi antik dönemlerin meşhur gezginleri; Marco Polo ve İbn Battûta gibi ortaçağda muazzam yolculuklara çıkmış seyyahlar; Isabella Bird ve Freya Stark gibi korkusuz modern zaman maceraperestleri; Mark Twain ve Gustave Flaubert gibi yazarlar ve daha nice bilginler, tüccarlar, kâşifler, askerler, diplomatlar, hacılar ve turistler...

Ünlü tarihçi Peter Furtado tarafından derlenen alıntılar hem uzak coğrafyalar ve geçmiş zamanların canlı bir portresini sunmaktadır hem de seyyahlara dair fikir vermektedir. Bu açıdan Seyyahların Dilinden Dünya Şehirleri’nin geleneksel rehber kitapların ve web sitelerinin ötesinde şehirlerin ve sakinlerinin ruhunu araştıran bir kitap olduğu söylenebilir.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 464
Ağırlık : 464
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺189,42
İnsan Ve Toplum Hayatı - Varlıklar Ve Nesneler

18. yüzyılda yaşayan bir Yeniçeri’nin, Emir Mustafa’nın, İstanbul’a dair yazdığı bu ayrıntılı manzum eser, gündelik hayatın neredeyse her detayının ele alındığı tam anlamıyla bir İstanbul Ansiklopedisi. Yeniçeri ozanı Emir Mustafa’nın, I. Mahmud (1730-1754), 3. Osman (1754-1757) ve 3. Mustafa (1757-1774) dönemlerini içine alan en az 45 yıllık bir süre boyunca büyük gözlem yeteneğiyle yazdığı dörtlüklerden oluşan eserde İstanbul’un 18. yüzyılı için, başta tarih, coğrafya ve mimarlık olmak üzere, çok daha çeşitli alanları ilgilendiren bilgiler yanında, günlük yaşamı yansıtan insan merkezli çok zengin folklorik malzeme de yer almaktadır. Sadece ilgilileri için değil, zamanda yolculuğa çıkıp 18. yüzyıl İstanbul’unun sokaklarında dolaşmak isteyen herkes için bir zaman tünelinin kapısını aralıyor bu eser. Hocaların hocası Prof. Dr. Mertol Tulum’un büyük bir titizlikle hazırladığı bu İstanbul Ansiklopedisi, her şeyden önce İstanbul eksenli kültür tarihi çalışmalarımız için büyük katkılar sunacaktır. Ketebe Yayınları olarak bu devasa eseri kültür hayatımıza kazandırmaktan dolayı iftihar ediyoruz


Basım Ayı/Yılı : 1/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 464
Ağırlık : 464
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺228,69
Avrupa Gezi Notları

(Avrupa Gezi Notları)

Akademisyenlerden çok daha fazla bilgiyi kullanabilme ve aktarabilme özelliğiniz ve yeteneğiniz var. Yazılarınızı zevkle okuyorum ve sizi takdir ediyorum.

Dr. Yusuf Yılmaz

Hocam kaleminize sağlık diyorum. Sizin yazıları okurken gezgin programlarını seyreder gibi oluyorum. Sadece şehri anlatmıyor tarihini, kültürünü, yemeklerini, ekonomisini kısaca her şeyini anlatıyorsunuz. Bu da okuyucuda genel kültür oluşturuyor. Yazılarınızla ortaya karışık bir yemek sunuyorsunuz kim hangi tadı almak istiyorsa onu alıyor. Tebrik ederim.

Ayşe Bayraktar / Diyetisyen

Seyyah olmak ayrı bir meziyet, yaşadıklarını gördüklerini yazıya dökmek daha başka bir meziyettir. Maşallah sizde ikisi de var.

Ammar Serdal / Tur Operatörü

Salim hocam şöyle bir gezi ziyafetinde gezmiş gibi oldum. Güçlü bir kaleminiz var. Yazılarınız sade, akıcı ve bilgilendirici. İçerik güzel, farklı konular ve bakış açılarıyla zengin tutulmuş. Bize böylesi bir gezi güzelliği ve tadı yaşattığınız için teşekkür ederiz.

Prof. Dr. Yüksel Abalı

Salim hocam profesyonel gezi yazarı olmuşsun. Belirli bir stilin var. İstikrarla o stili her yazında hem üslup hem içerik olarak zahmetsizce çok rahat hissi uyandırarak koruyorsun. Yazıların samimi ve isteyerek yazıldığı için okuyanı oraya götürmüş kadar oluyorsun. Tarihi ve Coğrafi bilgiler sunarak olayı 3-4 boyutlu hale getiriyorsun. Dilin hem sade hem de aynı zamanda zengin 300 kelime ile konuşan yeni nesiller yazamaz bu yazıları. Tebrik ederim.

Sezer Kaptan / Turist Rehberi


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 194
Ağırlık : 194
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,00

Çevreyi tanımak için gezmek hobi değil aydınların görevidir, hatta Müslümanca gezmek cihattır diyebiliriz. Hayret veren doğal güzellikler, tarihi kalıntılar ve o coğrafyada ibret alınacak olaylar insanın gözünü, gönlünü ve ufkunu açar. Yeni çevre ile birlikte tevafuken yeni dostlar ediniriz.

Bir ülke veya şehirler tabiatı ve tarihi eserleri ile hoşa gidebilir. Fakat bir coğrafyayı sevdiren yegane unsur insandır. En güzel çevre veya şehirler, içinde sevdiklerimizin, dostlarımızın ve arkadaşlarımızın yaşadığı mekânlardır.

Mesleki ihtisas için gittiğim Kuzey Almanya’da 7 yıl bir misafir gibi kaldım. Bir ay süren yıllık izinlerimi (Urlaub) her sene özellikle karayoluyla Avusturya, Yugoslavya ve Bulgaristan üzerinden Türkiye’ye gelerekdeğerlendiriyordum.

Ancak insan için yaşanan an geçiciydi, faniydi ve mutlaka paylaşılmalıydı. Görülenler ve dinlenenler, söylenenler hatta heyecanla okunanlar bir süre sonra unutuluyordu. Fakat yazılanlar kalıyordu.

İşte biz de amatör heyecanla yazmaya başladık. Memlekete kesin dönüşten sonra da bu alışkanlığı sürdürdük.
Elinizdeki bu mütevazı eser değişik yıllarda tutulan Cennet Yurdum’daki gezi günlüklerinden müteşekkildir.


Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 232
Ağırlık : 232
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺99,00

913 yıl önce ayrılan “iki kilisenin temsilcisi”, barışmak ve yeniden kucaklaşmak için İstanbul’da buluştular. Papa, hep görmek istediği Ayasofya’ya ayak basar basmaz büyülenmiş bir hâlde diz çöktü ve ‘İşte cennet burası!’ diye haykırdı. Uzun yıllar rehber olarak Anadolu’yu yabancı misafirlere tanıtan Ünal Güven, hiç yayınlamamış İstanbul öykülerini anlatırken sizi Ayasofya'nın tarihinde muhteşem bir yolculuğa çıkarıyor. Tarih meraklısı gezginlerin başucu kitabı olacak bu eser, İstanbul'a ve Ayasofya’ya bakış açınızı tamamen değiştirecek.


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺65,25

Müze gezileri dünyaya farklı bakmayı öğretir. Her belgenin, eserin, objenin farklı hikâyeleri vardır; ait oldukları döneme ilişkin pek çok şey anlatırlar. Sıradan bir gezi değil, bir keşif yolculuğudur yapılan. Zamanda, mekânda yol alırken görülenler ruhta, zihinde yeni kapılar açar... Davranış Bilimleri Uzmanı-Gezgin Benian Çulhaoğlu, 30 yıldır yaptığı dünya gezilerinde her rotanın içine müzeleri dâhil eder, irili ufaklı yüzlercesini gezer. Müzelerin sessiz sakin ortamında huzur ve sükûnet bulan Çulhaoğlu duygularını şu sözlerle ifade eder: “Dünya kültür ve tarih bilgimi zenginleştiren bu ziyaretler kültürel değerleri korumanın gerekliliğini öğretti bana; sanata ve sanatçıya olan sevgimi, saygımı artırdı. Seyahatlerime harcadığım onca paranın en kaliteli geri dönüşüydü müze gezilerim..." Bu kez dünyanın dört bir köşesindeki müzeleri, tarihte yer etmiş mekânları, ören yerlerini gezeceğiz. Hep birlikte, para harcamadan ve yorulmadan. Şimdi çayınızı ya da kahvenizi alın, koltuğunuza kurulun. Hazırsanız başlasın yolculuk!


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 162
Ağırlık : 162
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,00

"Bergama Tarihi ve Rehberi" kitabı, tarih meraklıları ve seyahat severler için kaçırılmaması gereken bir eser. Bergama'nın zengin ve çeşitli tarihi, bu kitapta detaylı bir şekilde ele alınıyor. İlk defa Bergama'yı ziyaret edenler için, bu kitap aynı zamanda pratik bir rehber görevi de görüyor. Bergama'nın yer aldığı coğrafyanın geniş bir perspektiften incelenmesiyle başlayan kitap, antik dönemden bugüne uzanan tarihini titizlikle araştırıyor. Eski uygarlıkların etkisi, Bergama'nın tarihi eserleri, kültürü ve sanatı hakkında derinlemesine bilgiler içeriyor. Yemekten konaklamaya, yerel sanatlar ve el işçiliğine kadar birçok konuyu kapsayan bu rehber, seyahatçilerin Bergama'nın tadını çıkarabilmeleri için gereken tüm bilgileri sunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺47,20

Şehir bütün yorgunluğunu kadife tenli bir akşama emanet ederken, ay ışığıyla şenlenen körfez, üzerindeki tertemiz bir yaz akşamıyla sessizce serenat yapıyor. Havra Sokağı için dansın zamanı değil. Gece, kabuğuna çekilip de uzanınca şehrin üstüne, eski yaraları sarmak için ideal bir zaman. Tüyleri dökülmüş yaşlı bir kediyle dertleşmek az da olsa serinletiyor Havra Sokağı’nın yüreğini. Gece gündüz yalnız, yorgun, sahipsiz ve dilsiz olan Havra Sokağı, dilini yutmuş bülbüller sokağı olmak üzere.
Deniz kokusunun ulaşmadığı İzmir, bir kentin devinimini, sancılarını, beklenti ve düşlerini anlatan panoramik bir anlatı. İzmir turuna çıkarıyor yazar bizi. Sokaklarını, mahallelerini, toprağın rengini, insanın yorgunluğunu ve bir kentin uzak diyarlara nasıl göz kırptığını edebiyatın lezzetiyle, acele etmeden anlatıyor. Bazen bir işçinin, bazen bir balığın bazen de bir vapurun gözüyle bakmamızı sağlıyor. İzmir’in bu halini gördükçe anılarınızı tazeleyeceksiniz


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 135
Ağırlık : 135
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Kur'an şehri Batının olanca kafa karışıklığına karşı, özgürlükçü bir şehir inşasından yana olduğuna dair en küçük bir tereddüt söz konusu değildir. Çağdaş metinler çoğulculuğu demokrasi ve özgürlük kavramlarıyla birlikte kullanırken Kur'an bu zemini "hak" ve "adalet" kavramları başta olmak üzere kendine özgü bir terminoloji kullanarak şehre bir nefes vermektedir.

Doğrusu bu çalışma ile yeni bir şehir modeline ulaşmak değil, tarihsel süreci şehir ve kutsal bağlamında disipline ederek İslam'ın temel referans kaynağı olan Kur'an'ın zaten var olan modeline dikkat çekmektir.

Bu bağlamda geleneksel İslam şehirlerinin tarihsel birikimlerini de dikkate alarak Kur'an'ın önerdiği şehir modelini çağdaş bir yaklaşımla yeniden düşünülmesini önermektedir. Zira "Beled" suresi ile birlikte doksan civarında şehir ayetini vaaz eden bir kitabın bir şehir modeli olmadığını söylemek mümkün değildir. Söz konusu ayetlerin içeriği dikkate alındığında "Kur'an Şehri" iki seçenek sunmaktadır: Birincisi tarihsel örneklemeleriyle verilen "esir insanların şehri", İkincisi, "hürriyeti ile yaşayan insanların şehri" Bir başka anlatımla bir taraftan güç, iktidar ve serveti tekelleştirerek insanları köleleştiren şehir, diğer taraftan "... O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmasın" diyerek iktidarı ve mülkü adalet üzere tabana yayan ve yetimlere, yoksullara, çocuklara, kadınlara, yaşlı ve dezavantajlı kesimlere alan açan şehir.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 360
Ağırlık : 360
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺136,00

Gülhane’den Tekirdağ Uçak Restoran’a, 
Gülçavuş’tan Gala Gölü’ne,
Karaağaç ve Lozan Anıtı’ndan Edirne Doğal Yaşam Çiftliğine,
Dupnisa Mağarası’ndan Pavli’ye,
Dört Kuşaklık Tarihi ile Yardımcı Peynirlerinden Mutlu İnsanlar Kenti Kırklareli’ ye
Havsa’nın Lezzet Duraklarından Merzifon’a 
Kâh tarihin gizemli dehlizlerine, kâh hayallerimize gidiyoruz. 
Ve yine günümüzün kültür, ekonomik ve sosyal yapısı ile karşılaşıyoruz.
Sizleri ağırlığın Trakya’da olduğu bir yolculuğa davet ediyorum. 
Doğası, insanı ve lezzetleriyle coğrafyamızın güzelliklerini görmek, tanışmak ve tatmak ayrıcalığını deneyimlemeye hazır mısın?
Zevkle okuyacak, okudukça zaman yolculuğuna çıkacaksınız.
Evet, GeziYorum’la gezilerimize devam ediyoruz!
Haydi, benimle seyahat etmeye var mısın?


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 110
Ağırlık : 110
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺41,25

Dünyada gezip görülmek istenen 10 ülke sayılsa Japonya her zaman bu listenin içinde olur. Bunun sırrı Japonya’nın gelişmiş bir ülke olması değil gelişmişlikle gelenekleri bir arada tutabilme başarısı göstermiş olmasındadır! Bir tarafta robotları öte tarafta da yüzlerce yıl öncesine ait gelenekleri görmek, modern zamanları ve tarihi zamanları aynı zaman diliminde yaşamak gibi mucizevi bir güzelliktir!

Bu kitap, Japonya’yı merak edenlere ve gelecekte Japonya’yı ziyaret etmek isteyenlere yazarın Japonya seyahatinde edindiği deneyimleri hem pratik anlamda hem de yaşam felsefesi boyutuyla aktarmaktadır.

Yanardağlardan küçük marketlere, Japon atasözlerinden hızlı trenlere, festivallerden parklara, metrolardan köprülere, kiraz ağaçlarından tapınaklara, Türk lokantalarından geleneksel yemeklere, şiirlerden üniversitelere dek onlarca farklı konu üzerine bilgi ve yorumların yer aldığı kitapta farklı bir kültürün fiziki ve felsefi portresi çizilmektedir…


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺37,50

Deneyimsel turizm, günümüz turizm sektöründe önemli bir değişim ve gelişim sürecini temsil etmektedir. Turizm faaliyetlerinde sadece mekân ve zaman algısına dayalı bir tatmin sağlamaktan daha fazlasını hedefleyen deneyimsel turizm, seyahat eden bireylerin duyularını harekete geçirerek, eşsiz ve unutulmaz anılar yaratmayı amaçlamaktadır. Bu yaklaşım, turizm endüstrisindeki geleneksel algıları sorgulayarak, yenilikçi ve yaratıcı uygulamaların geliştirilmesine olanak sağlamaktadır.
İşte bu noktada, “Deneyimsel Turizmde Yenilikçi Uygulamalar” kitabı, deneyimsel turizm alanında bilimsel bir temel oluşturmak ve bu alandaki yenilikçi yaklaşımları bir araya getirmek amacıyla ortaya çıkmıştır. Bu kitap, Türkiye’nin farklı üniversitelerinden gelen birbirinden değerli yazarlar tarafından kaleme alınmıştır. Her bir yazar, kendi uzmanlık alanında derinlemesine çalışmalar yapmış ve deneyimsel turizmin sunduğu olanakları keşfetmek için kapsamlı bir araştırma yürütmüştür. 


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 244
Ağırlık : 244
En / Boy : 16,5 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺86,45

Kelimeleri ve cümleleri anlamlı yapan içten ve sevgiyle yazılandır. Bir de yazılanlar birinin yaşadığı hayatsa… 
Bir insanı harekete geçiren motivasyon mu, yoksa eyleme geçmek mi? 
Motivasyon diyorsan yanıldın. Daha çok beklersin… 
Ben dünyayı gezmek için motive olmayı, zengin olmayı, yabancı dil öğrenmeyi beklemedim. Harekete, eyleme geçtim. Gezdim 30 ülke, 100+ şehir. 
Bu kitabı yazmak için motive olmayı, yazar olmak için ders almadım, kimseye danışmadım; harekete geçtim.
Bağımlılıkla 5 yıldır mücadele ederken ne kadar motive ettim kendimi bilemezsin, ama hep maalesef 15 günü geçemedi temiz kalma sürecim. Ama yıllardır hep bırakmak için eyleme geçtim, sayısı belli değil, doktorlar, Amatem’ler, 2 yıl süren terapiler vb.
Sonunda aylardır temizim, kendimi toparladım ve bu kitabı yazdım. 
Sen de otobiyografimi okur, kendine dersler çıkarabilirsin.
Bu kitapta dil bilmeden gezdiğim 30 ülkeyi, oralarda geçirdiğim anılarımı yazmaya çalıştım. 
Tabi bağımlılık sürecimi de…
İnsanın hayatında çeşitli stres, aile, iş, okul vb. baskısı vardır. Tek başına gezerken bu baskılardan arınır. Ne kadar uzağa giderse kendine o kadar yaklaşır, kendini daha iyi tanır. Seyahatten döndüğünüzde hayata yeniden başlar gibi, eskisinden daha gelişmiş ve olumlu; kendini sıfırlar gibi.
SEZGİN KURU                                                                                LİBRUM KİTAP

 


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,00
Alt Başlık 06.02.2023 Bin Yılın Depremi

Türkiye o saatte derin uykudaydı. 6 Şubat gecesinin en karanlık noktasında milyonlarca insan rüya âlemine dalmış ve dünyadan bihaberken, saat 04.17’de Kahramanmaraş’tan Adıyaman’a, Hatay’dan Malatya’ya kadar 11 şehirde tüm evlerden acı dolu feryatlar yükseliyordu. 
Bir asır gibi süren bir dakikada binlerce bina yerle bir olmuş, on binlerce insan beton yığınlarının arasında sıkışıp kalmıştı. Her yer koyu karanlıkla, toz toprakla örtüldüğü için göz gözü görmüyordu. Kendisini son anda dışarı atanların, göçüklerden çıkmayı başaranların kulaklarında ise dört bir yandan yükselen yardım çığlıkları yankılanıyordu. 
Hava buz gibiydi, kar yağıyordu.
Kimse ne olduğunu anlayacak durumda değildi. 
Deprem Türkiye’yi 17 Ağustos 1999’da da yıkıp geçmişti ama bu seferki bir depremden çok kıyameti andırıyordu.
Üstelik Türkiye’nin uykuya teslim olmuş büyük bir çoğunluğunun felaketten ancak sabah saatlerinde haberi oldu. Bunlardan biri de bendim. 
Şehirlerimizi yerle bir eden sarsıntıyı üç saat sonra öğrendim. 
Yüzbinlerce vatandaşımız yardım bekliyordu. Sadece bir gazeteci olarak bakamazdım bu büyük felakete. 
Enkazdan bir taş kaldırsam o bile belki bir işe yarar düşüncesiyle yola çıktım. İkinci gün ulaştığım Adıyaman’a adımımı attığımda televizyondaki haberlerin şahit olduğum manzarayı tam olarak yansıtamadığını, ilk gördüğüm enkaz başında hıçkıra hıçkıra ağlarken idrak ettim.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺61,60
₺93,00

Ben bu şehri çok sevdim; tarihi fısıldayan sokaklarını, evlerini kendime yakın buldum. Manevi bir çekim merkezi olduğunu hissettiğim Ağca Mescid’i, Yağ Camii’ni, mimarının son eseri olan Hasan Ağa Camii’ni... Ziya Paşa felsefesini, dev saat kulesini ve kebabını, şalgamını, simidini... Pamuk ve karpuz tarlalarını; portakal ve nar bahçelerini... Öyle ya binlerce yıldır insan seli akıyor, yine de garibana uzanıyordu Çukurova’nın şefkatli eli.

Misis’te ölümsüzlük otunu aradım, Lokman Hekim’e rüyamda çiçeklerin adlarını fısıldaması için yalvardım. Soluğu Anavarza’da aldım nedense, yine deprem oluyordu asırlar öncesinin tekrarını yaşatırcasına. Alacakaranlıkta Sardanapalus’u gördüm sanki; kızıl bir gün batımında gülümsüyordu. Şahmeranın hayali bekliyordu Yılankale’yi, sisli Kozan Kalesi yine portakal kokuluydu. Bir alacakaranlıkta karşılaştım Taşköprü’de Roma İmparatoru Hadrianus ile. Ramazanoğlu Konağı’na konuk oldum, yeniçerilerle saf tuttum Ulu Camii’nde, Kuvvacılarla birlikteydim Güney Cephesi’nde. Piri Mehmet Paşa’dan dua alıp Ziya Paşa’dan nasihat dinlerken büyük saat üçe vurdu... Merkez ve Atatürk parkları ile yeşil duvarlarla çevrili eski evlerinde kardeş kardeş büyüyordu begonvil, jakaranda, mimoza, leylak, erguvan ve fırça çalısı fidanları. Sokaklar turunç çiçeği kokuyordu. Altı minarenin hepsinde kandiller yanıyordu. Ben bu şehri çok sevdim; hissettim, yaşadım ve yazdım...


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

“80 Trenle Dünya Turu” Raflarda Yerini Aldı!

Trenle Dünya Turu kitabı okuyucusunu günün karmaşasından ve yoğunluğundan alıp 80 farklı trenin içerisinde yaşanan keyifli hikayelerin anlatıldığı bir yolculuğa çıkarıyor. Dünyanın etrafında 72 bin kilometre ve 7 ay süren bir yolculuğa davetlisiniz.

Hint asıllı İngiliz gazeteci Monisha Rajesh 80 tren yolculuğuyla dünyanın çevresini dolaşacağını söylediğinde kimse yapabileceğine inanmamıştı. Ancak nişanlısı Jem ile sırt çantalarını toplayıp Londra’dan bilinmeze doğru yola çıkmaları çok uzun sürmedi. Rusya’dan Moğolistan’a, Çin’den Vietnam’a, Kuzey Kore’den Malezya’ya ve çok daha ötesine uzanan çılgın bir maceraya atıldılar.

Bu maceraya büyüleyici manzaralar, sıra dışı coğrafyalar, istasyonlarda tanışılan çeşit çeşit insanla kurulan dostluklar ve paylaşılan hikâyeler eşlik ediyor. Dünya vatandaşı olmanın ne anlama geldiğini yansıtan bu

Kitap; hayat, tarih ve kültür hakkında canlı bir anlatım sunuyor. Rajesh’in sürükleyici sayfalarında dolaşırken hem yeni dünyalar keşfedecek hem de çok eğleneceksiniz.

Trenimiz kalkmak üzere, lütfen yerlerinizi alınız!


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 344
Ağırlık : 344
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺84,00

Tuhaf görülecek ama, vaktimi en çok emen, yazılanlardan ziyade yazılmayanlar oldu. Notlarım yazdıklarımdan, okuduklarım notlarımdan çoktu. Yazıya hazırlanış yazıştan ve yazılmayacakları ayırmak yazılacakları dizmekten daha uzun sürdü. Hattâ vermenin tadıyla malûmatçı görünmenin gülünçlüğü: Öncekinin tadına kapılmamağa çalışmayı okuyana karşı saygı borcu bildim. Yazının içine biraz öz koymak; bu, yazıyı uçup giden bir duman hafifliğinden kurtarır. Yazının dışına biraz hafiflik vermek; bu, yazıyı, taş gibi toprağa saplamaktan esirger. Ne toprakta, ne bulutta, bunu yapabildiğimi bilsem, umduğuna eren bir kimse gibi sevineceğim.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 12 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺93,60

Dünyaya açılan bir penceredir fotoğraf. Objektiften bakanlara "keşfetme" dürtüsünü alevlendirir. Böylelikle fotoğrafın olmazsa olmazı "seyahat" merakı ortaya çıkar. Fotoğrafçı, kaçınılmaz olarak kendi zamanının seyyahı olur. 
Türkiye'nin fotoğraf alanında ilk kadın profesörü olan Prof. Dr. Güler Ertan'ın yaşam yolculuğu, fotoğraf vizyonu ve seyahat anıları bu kitap ile ölümsüz kılınıyor.
Özellikle fotoğraf meraklıları, kendilerine ilham verebilecek bu kaynağı kaçırmamalı.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺119,00

Türkiye tüm parçaları birbirinden farklı olsa da bütününde inanılmaz bir panoraması olan kocaman bir ülke. Bir kâşif olarak ben, ancak dünyayı dolaşırken
hissedebildiğim o müthiş duyguyu, devasa bir puzzle’a benzettiğim Türkiye’de
il il, köy köy gezerken hissediyorum. Bir anda şive değişiyor, mimari ve doğa
hayran bırakıyor, yiyecekler ve yöre mutfağı aklınızı başınızdan alıyor. Ve kendimi
çoğu kez bu kocaman puzzle’da kaybolmuş bir kâşif gibi hissediyorum.
İşte bana bu kitabı neden hazırladın diye sorarsanız, size vereceğim cevap
hazır: bu çok özel coğrafyada yaşayan o şanslı insanlardan olduğumuzu bir
kez daha hatırlatmak için…
On yıldır yüz bin kilometrenin üzerinde yol yaptım ve Türkiye’de her şehri en
az dört kez keşfetme fırsatım oldu. Yaşadığım tüm deneyimleri ve çektiğim
fotoğrafları bu kitap aracılığıyla sizlerle paylaşmak istedim.
Her seyahate çıkmadan önce cevabını aradığım, “Ne zaman gitmeliyim? Neden
gitmeliyim? Gidince ne yapmalıyım?” gibi soruların karşılığını bu kitapta sizlerle
buluşturmanın heyecanı içindeyim.
Kitapta sizleri neler mi bekliyor?
Mesela elinizde tuttuğunuz bu kitapta 81 il hakkında çok ilginç bilgiler var; rota
tavsiyeleri, mekân ve otel önerileri, festival tarihleri ve müze bilgileri gibi.
Kitabın sıra dışı bir özelliği de her şehir özelinde hazırlanan QR kodlar. Toplam
174 QR kod ile o şehrin türkülerini dinleyebilecek, rotalarına online haritalar
üzerinden erişerek bulunduğunuz yerden uzaklığınızı ölçebilecek hatta tüm
Google kullanıcılarının yorumlarına buradan ulaşabileceksiniz. Bir diğer önemli
özellik de online ve offline dünyanın buluştuğu bu kitap sayesinde bundan
sonra da edineceğim tüm deneyimleri yine mevcut QR kodlar üzerinden sizlerle
paylaşmaya devam edebilecek olmam...
Yaşayan bir kitaba hoş geldiniz!


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 440
Ağırlık : 440
En / Boy : 16,5 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺308,10

Doğanın en etkileyici hazinelerinden biri olan değerli ve değerli taşlar, hem estetik cazibeleri hem de eşsiz özellikleri ile bizi büyülemeye devam ediyor.

Kitap içeriği, değerli taşların oluşum sürecinden başlayarak, farklı türlerini, renklerini ve bu taşların çıkarıldığı ülkeleri ele alır. Ayrıca, bu taşların endüstriyel ve kişisel kullanım alanlarına kadar geniş bir bilgi yelpazesi sunulmaktadır.

En popüler değerli taşlardan, yakut, elmas ve zümrüt, daha az bilinen ancak mükemmel güzelliklere sahip diğer taşlara kadar bir dizi taşı içeren kitap, bu taşların hem doğal hem de kültürel önemini vurgular.

Bu rehberin temel amacı, okuyucularına doğal bu benzersiz varlıklarını daha fazla tüketmeyi anlamak sunmak ve değerli taşların tarihi boyunca insanlık için önemini önlemektir. Bu kitap sadece bir bilgi kaynağı değil, aynı zamanda bu muhteşem taşların genelinde şekillenen mitleri, hikâyeleri ve gizemleri de benimsemek için bir davettir; ayrıntıları sevenler, taş toplayıcıları ve genel olarak bu konuyu ilgi duyan herkes için eksiksiz bir kaynak olarak tasarlandı. Amaç, okuyucunun değerli taşlar hakkındaki bilgilerini incelemek ve bu taşların ona götürüldüğü sonsuz güzellikleri ve bunları keşfetmesine yardımcı olmaktır.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 135
Ağırlık : 135
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺79,20

Bağcılar, İstanbul’un en genç ilçelerinden biri... Buna rağmen tüm sosyal ve alt yapı imkânlarıyla doya doya yaşanacak bir ilçe. Türkiye'nin 51 ilinden daha kalabalık olan Bağcılar'ın ilginç bir geçmişi var. 744.351 insana ev sahipliği yapan bu ilçe, inanılması zor, ama 1935'te 1.833 kişinin yaşadığı bir köydü sadece. Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet rejimine geçişte bugünkü Bağcılar’ın çekirdeğini oluşturan üç köy vardı. Bu bölge tarımla uğraşan insanların yaşadığı ve Osmanlı’dan devreden anlayışla büyük çiftliklerin sürdürüldüğü bir coğrafyaydı. 
Yirminci yüzyılın son çeyreğinde köyden büyük bir yerleşim merkezine dönüşen Bağcılar, İstanbul’un genç ilçelerinden olmasına rağmen kısa zamanda sosyal ve kültürel donatılara kavuştu. Bağcılar’ın mahallelerinde artık yüzme havuzları, kültür merkezleri, bilgi evleri, park ve bahçeleri bulunuyor. Anlayacağınız bir zamanlar İstanbul’un en büyük köyü diye anılan Bağcılar, bugün İstanbul’un en modern ve güzel semtlerinden biri hâline geldi.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00

Fatih; başlı başına “İstanbul” denebilecek bir ilçe. Tarihi Yarımada’nın tamamını kaplayan Fatih, adını 1453 yılında İstanbul’u fetheden Osmanlı hükümdarı Fatih Sultan Mehmed’den alıyor.
Günümüze kadar ulaşabilen ahşap evleri, cami ve medreseleri ve çeşmeleri ile Osmanlı-Türk hayat tarzının ve mimarisinin en güzel örneklerinin görülebileceği bir merkez olan Fatih, bu mistik havasının yanı sıra Roma ve Bizans gibi çok önemli uygarlıkların seçkin eserlerini de bünyesinde barındırıyor. Fatih, sahip olduğu özellikler dolayısıyla “İlk İstanbul” veya “Asıl İstanbul” olarak da anılıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00

Tarihî dokusu yüksek eski binaları ile öne çıkan Beykoz, sakinlerine eşsiz manzaralar içinde yaşama imkânı sunuyor. Sakinlerine izole bir hayat vadeden Beykoz, İstanbul’un kalabalığından ve hareketli yapısından uzakta yaşamak isteyenler için ideal bir adres.
Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Beykoz, 3000 yıllık geçmişinin izlerini hâlâ taşıyor. İlçede bu tarihî dokuyu yansıtan çok sayıda semt var. 
İlçede dar sokaklarda sıralanan tarihî konaklardan yüzlerce yıllık camiler ve çeşmelere kadar pek çok tarihî hazine keşfedilmeyi bekliyor. Anadolu Hisarı, Hidiv Kasrı, Küçüksu Kasrı ve İskender Paşa Camii gibi birçok mimari şaheseri yakından görme şansı bulabileceğiniz Beykoz, İstanbul’un en büyük yeşil alanlarından olan Mihrabat Korusu, Beykoz Korusu, Polonezköy Tabiat Parkı ve Çubuklu Korusu’na da ev sahipliği yapıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00

Beyoğlu için İstanbul’un kalbinin attığı yer derler…
Gerçekten de kültürün, sanatın ve de eğlencenin merkezidir Beyoğlu. Başka hiçbir ilçede bu havayı asla soluyamazsınız. 
Sayısız kültüre tanıklık eden semt hikâyelere konu olan tarihî binaları ile sizi geçmişte derin bir yolculuğa çıkarır.
İşte biz de o koskoca şehri gezerek öğrenmek istedik.
Böyle bir şehri sokaklarında gezerek öğrenmek, yüzlerce yıllık tarihi yapıları ve eserleri yerinde görmek, o bölgedeki insanlarla tanışıp sohbet etmek, kültürlerini ve hayatlarını onlardan dinlemek öğrenmenin en güzel yolu…
Artık seyahate çıkmaya hazırız arkadaşlar…
Yaptığımız gezi planı dahilinde Beyoğlu’nu adım adım keşfetmeye çıkıyoruz…


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00

On dokuzuncu yüzyılın sonlarına doğru küçük bir köyden ibaret olan Ümraniye bugün İstanbul’un en kalabalık ilçelerinin başında geliyor.
Ümraniye’nin gelişimi aslında İstanbul’un gelişiminden farklı değildi. Büyümenin ana sebebi göçlerdi. Osmanlı döneminde Çamlıca’nın kuzey ve doğusunda kalan bir kısım dağınık köy yerleşmeleri zaman içerisinde Ümraniye ilçesinin nüvesini oluşturdu. Anadolu Yakası’nın coğrafî bakımdan en büyük ilçelerinin başında gelen ilçe zamanla nüfus çeşitliliği bakımından da zengin bir şehre doğru evrildi.
Kısa sürede köyden kente dönüşmeyi başaran Ümraniye, kendine özgü coğrafî özellikleri ve benzersiz konumu nedeniyle büyümeye devam ediyor.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 120
Ağırlık : 120
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00
Tükendi
Bir Kırım Tatar Muhacir Köyünde Yüzyıllık Değişim

18. yüzyıldan sonra bölgedeki Rus etkisi nedeniyle başlayan göç, sonraki dönemlerde artarak devam etmiş ve nihayetinde Kırımlıların daimî iskân mıntıkalarından biri de Anadolu olmuştur. Kırım yarımadasından ve Kıpçak Bozkırından ya Balkanlar ve Kafkasya üzerinden ya da Karadeniz’i aşarak deniz yoluyla Anadolu’ya gelmişlerdir. Türkçenin yarımadaya özgü diyalektlerini ve ağızlarını konuşuyorlardı. Çok iyi tarımcıydılar; hele ki buğdaydan çok iyi anlıyorlardı. Anadolu’da Eskişehir ile birlikte iklim ve üretim modelleri açısından Kırım’ın özellikle iç kısımlarıyla benzerlik gösteren Konya ili, homojen on dört Tatar kırsal yerleşkesini barındırmaktadır. Bu yerleşimlerden biri olan Yağlıbayat ise günümüzde Kırım Türkçesinin aktif olarak kullanıldığı az sayıda köyden biridir. İşte bu köye, Yağlıbayat’dır.


Basım Ayı/Yılı : 3/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 272
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺130,00
1 2 3 ... 21 >

Gezi Kitapları

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı