Gölün kükremesini duyuyorduk.
Dramanın son perdesi şimdi başlıyordu ve iki aktör, yürek paralayıcı sahneyi görmeye gidiyordu.
“Ne düşünüyorsun? Bizi ne bekliyor?” diye sordum, sevgili Pavel İvanoviç’e.
“Düşünemiyorum... Bilmiyorum...”
“Ben de bilmiyorum.”
“Hamlet bir keresinde yeryüzünün ve cennetin Tanrısının intihar günahını yasaklamış olmasına üzülüyordu. Şimdi ben de onun gibi, kaderin beni doktor yapmış olmasına üzülüyorum... Derinden üzülüyorum!”
...
Anton Çehov’un tek romanı olan Bir Av Dramı’nı, Levent Özübek’in özenli çevirisiyle okurlarımıza sunuyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 216
Ağırlık : 216
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,20

MARTI

Durum hikâyesinin kurucusu sayılan Anton Çehov’un, tiyatro edebiyatının da en önemli temsilcilerinden biri hâline gelmesi,iyi bir gözlemci olmasından ve belki de yaşadığı dönemin güçlüklerini gerçekçi bakış açısıyla yakalayabilmesinden ileri gelir.

 

Eserlerinde genellikle toplumsal konuların üzerine eğilen Çehov,

bu sanat eserinde, aslında hayat sahnesinden kesitler de sunar. Tiyatroda yenilik arayışına giren karakterin aykırı görünümü, dolayısıyla anlaşılmazlığı, yalnızlığı, hayal kırıklığı yaşamın ta kendisi gibidir. Sahnenin, güneşin batmasıyla başlaması bile bu yalnızlık ve çekimserlik hissinin en başat ögelerinden sayılabileceği gibi insanın iç dünyasındaki çelişkileri de açıklar.

 

Martı, hayatın türlü açmazlarını bir arada işleyerek âdeta

toplumun bir kesimine sahne üzerinde ışık tutar.

Bu keyfiyet, karakterlerin kolayca içselleştirilmesini sağlamakla beraber esere duygu yoğunluğu yüksek bir hava katar. Çoğu zaman düşündürücü diyaloglar etrafında şekillenen ve

herkesin farklı karakteristik sergilediği eserde, insana dair ne varsa Çehov’un duygu yüklü kaleminde kendine yer bulur: hırs, tutku, özlem, korku, kıskançlık, umut, öfke, sevinç ve tabii ki aşk…

 

VİŞNE BAHÇESİ

Derebeylerin çöküşe geçtiği, burjuvazinin yükselişe geçtiği dönemde, zevküsefa içerisinde yaşayan Madam Ranevskaya ve kızının, gösterişli hayatları uğruna kaybettikleri Vişne Bahçesi… Yitirilen bahçe ile birlikte ayrı düşülen çocukluk anıları…

 

Çehov, Vişne Bahçesi isimli yapıtında dönemin dönüşümlerini kabullenememiş aristokrat bir ailenin hazin hikâyesini titizlikle, dokunaklı biçimde anlatmaktadır. Rusya'nın tarihini, basit bir hikâye görünümünde, 

sıradan insanların hayatlarına yansıtan usta yazar aynı zamanda genel kanının aksine, Vişne Bahçesi'ni dramdan ziyade komedi hatta yer yer fars olarak tanımlamıştır. Çehov’un karakterleri trajik bir sesle şöyle seslenir okurlara:

 

“Bu evi sonsuza kadar bırakırken susabilir miyim, tutabilir miyim kendimi, veda duygularımı dile getirmeden; şu anda, ruhumu ve tüm benliğimi dolduran...

ALTINCI KOĞUŞ

 

Çehov’un Altıncı Koğuş isimli novellasının odak noktası İvan Dimitriç ve Doktor Andrey Yefimiç arasında geçen ve bütün anlatıyı kuşatan felsefi temelli diyaloglar, sorgulamalardır. Sorgulamaların tetikleyici karakteri İvan Dimitriç, bir taşra kasabasında kapatıldığı akıl hastanesinde kurtulamadıkları adaletsizliğe, yaşam koşullarının gün geçtikçe daha da kötü olmasına isyan ederken ve hatta bir çıkış yolu arıyorken, Doktor Andrey Yefimiç tüm bu protest tavrı görmezden gelmektedir.

Ta ki kendisi de delilik zincirine vurulana değin…

Çehov, döneminin aydının ülkede yaşanan politik ve sosyal meselelere karşı sınırlı duruşunu delilik olarak addetmiş, üslubunun incelikleriyle okuyucusunu her defasında

6 numaralı koğuşa kapatmıştır, Lenin’i bile...

“Ne yapacağınızı mı soruyorsunuz? Sizin için en iyi şey, buradan kaçmak. Ama maalesef ki bu, faydasız olacaktır. Sizi mutlaka yakalarlar. Bir toplum kendini suçlulardan, akıl hastalarından ve onları rahatsız eden kişilerden korumaya çalıştığında, durdurulamaz hâle gelir. Bu durumda size, yapacak tek bir şey kalır: Burada kalmanızın gerekli olduğu düşüncesiyle sakinleşmek.”

VANYA DAYI

Umutsuz, amaçsız, hayal kırıklığı ile dolu hayatlara adanmış Vanya Dayı, Çehov’un 1889 yılında yazdığı bir oyundan dönüştürülmüştür. Karamsar atmosferi paylaşan atalet dolu karakterlerle bezeli bu hikâyede pişmanlık ve sıkıntılı ruh hâli anlatı boyunca mücadele edilen başat duygu durumlarıdır. Karakterler kendilerince hayat mücadelesini kaybetmiştir, fakat tüm bu canhıraş uğraşın sebebi gizini korumaktadır. Çehov, alışık olduğumuz kahramanlaştırmadan kaçarken Çarlık Rusyası’nın içerisinde bulunduğu histerik atmosferi de okuyucunun gözleri önüne sermiştir.

“Yaşamaktan başka elimizden gelen ne var ki? Yaşayacağız, Vanya dayı! Uzun günler, akşamlar geçireceğiz. Kaderin, alnımıza yazmış olduğu bütün imtihanlara, sabırla dayanacağız… Dinleneceğiz!.. Melekleri dinleyeceğiz, elmasla kaplı gökyüzünü göreceğiz. Tüm dünyevi kötülüklerin, tüm acılarımızın, bütün dünyayı dolduracak olan merhametin içinde boğulduğunu göreceğiz ve hayatımız dingin, yumuşak, hoş olacak; inanıyorum, inanıyorum buna…”

 

ÜÇ YIL

Rus edebiyatının kült eserlerinden biri olan Üç Yıl adlı eserinde Çehov evlilik kurumuna dair derin bir sorgulamaya girişir. Aşka dair ümitvâr bir tavrın hüküm sürdüğü novellada, hayat yolculuğunda paylaşılan acıların, sevinçlerin ve yaşantıların ilişkiler üzerindeki etkileri ve bireylerin ulaştığı güvenilir sevgiler 

akıcı bir dille anlatılmıştır. Genç Yuliya ve tüccar eşinin hikâyesi aynı zamanda okuyucuyu devrim öncesi Moskova sokaklarına götürmekte, döneminin psikolojik tahlilini büyük bir titizlikle sunmaktadır.

 

“Üzerinden pek zaman geçmeyen ve kendisinin de katıldığı uzun Moskova muhabbetlerini -sevgisiz yaşanılabileceğine, tutkulu bir aşkın aslında psikoz olduğuna, nihayetinde sevgi diye bir şeyin olmadığına, sadece karşı cinsiyetlerin birbirine karşı çekimleri olduğuna dair muhabbetler ve buna benzer şeyler- hatırlıyordu. Hatırlıyor ve üzülerek, eğer şimdi ona sevginin ne olduğunu sorsalar ne cevap vereceğini bulamayacağını düşünüyordu.”

ÜÇ KIZ KARDEŞ

Üç Kız Kardeş isimli oyununda aristokrasinin artık hükümranlığını yitirmeye başladığı 20. yüzyılın başlarını konu edinen Çehov, Maşa, İrina ve Olga isimli taşrada yaşayan ve zarafet dolu düşlerle Moskova’ya gitmeyi hayal eden üç kız kardeşin trajik ve hayatın gerçek dinamikleriyle temelden çelişen hikâyesini okuyucuya anlatıyor. Andrey’in ağzından taşra sıkıntısını ve Moskova hayallerini şöyle aksettirir Çehov:

“Moskova'da koskoca bir restorana gidip oturduğunda kimse tanımaz görmez seni. Kendini el gibi sanmazsın en azından. Ama burası gibi küçük yerlerde bunu yapamazsın işte. Herkes tanır seni... Yabancısındır... Yalnızsındır hem de yapayalnızsındır...”

 

Modern tiyatronun önemli dönüm noktalarından biri olan Üç Kız Kardeş, şunu söylüyor:

"Dünyadaki her şeyin ağır aksak da olsa değişime uğraması kaçınılmazdır.”

BOZKIR

Çehov’un Bozkır isimli anlatısı Ukrayna bozkırlarına uzanan bir yolculuk hikâyesidir. Küçük yaşta annesinden ayrılarak dayısıyla uzun bir yolculuğa çıkan 9 yaşındaki Yegoruşka, ilk kez kendisini yaşayan, capcanlı bir dünyanın içerisinde bulur.

Genç Yegoruşka’nın gözünden Rus toplumunun farklı katmanları, toplumun 9 yaşındaki bir çocuk üzerinde bıraktığı etkilenimler, duygular, izlenimler hepsi ustaca, büyük bir gerçeklikle, âdeta ayna tutarcasına anlatılmıştır. Anlatının ismi kulağa oldukça yavan gelse de Çehov şairane üslubuyla kalemini korumuş, Bozkır’ı ana karakterlerden biri hâline getirmiştir. Doğa ve insan birlikteliği, yanı sıra çatışmasını merak eden okurlar için başlıca yapıtlardan biri: Bozkır.

 

“Güneş ortalıktan çekilir çekilmez gündüzün eziyetlerinin ve boğucu sıcağın çektirdiklerinin yerini, çevreyi kaplayan ince bir sis, geniş göğsüyle engin bozkırı içine çeken bir ortam alır. Karanlıkta darmadağın olmuş, göze görünmeyen otlar arasından gündüzün işitilmeyen şen şakrak ve gür sesli bir şamata yükselir. Çıtırtılar, ıslıklar, cırıltılar arasında bozkırın kendine özgü basları, tenorları, sopranoları birbirine karışır; akışına kendinizi kaptırıp iyi şeyle anımsayacağınız, hüzünlenip duygulanacağınız kesintisiz, tekdüze bir senfoni oluşur.”


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 880
Ağırlık : 880
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺195,00

Aşkımı itiraf ettim ve içimi yakan bir acıyla, bizim birbirimizi sevmemize engel olan her şeyin nasıl da gereksiz, küçük ve aldatıcı olduğunu anladım. Eğer seviyorsan, bu aşkın mutluluk mu yoksa mutsuzluk mu getireceğini, sıradan anlamıyla bunun günah ya da erdem olup olmayacağını değil aşkın çok daha yüce bir şey olduğunu düşüneceksin ya da hiç düşünmeyeceksin, işte sonunda anladığım bu oldu.

Çehov’un yazarlık dönemindeki mizah gücü öykülerinde, mektuplarında, konuşmalarında, gelişigüzel söylediği sözlerde tükenmez bir

pınar gibi çağlamakta, çevresine pırlanta zerrecikleri saçmaktadır.
-İVAN LEONTYEVİÇ ŞÇEGLOV

Anton Pavloviç genellikle eğlendirici, içinde mizahın hissedildiği durumları, konuşmaları sever; gülünç öyküler dinlemeye bayılırdı. Çehov, bir köşeye çekilip başını eline dayadıktan sonra sakalını çekiştirerek şen kahkahalarla gülmeye başlayınca ben konuşan kişiyi dinlemeyi bırakır; anlatılanları onun gülüşlerinden algılamaya çalışırdım. Cambazların, palyaçoların gösterilerini
büyük bir zevkle izlerdi. 
-OLGA LEONARDOVNA KNİPPER-ÇEHOVA
 


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 368
Ağırlık : 368
En / Boy : 12,5 / 20,5
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺176,30

Önemsiz, Ufak İnsanların Yaşadığı Acı Gerçekleri Hiç Kimse Çehov’un Derinliği Ve Açıklığıyla Dile Getirememiş; Küçük Kentsoylunun Sıradan Yaşantısının Karmaşasını Tüm İrkiltici Çıplaklığıyla, İç Karartıcı Görüntüleriyle Ele Alan Hiçbir Yazar Bu Acıklı Durumları Onun Çarpıcı Dürüstlüğüyle Çizememiştir.

Maksim Gorki

Çehov’u Anlamamakta Kimi İnsanlar Niçin Direnirler, Bilmem. Onu Niteledikleri Gibi Bu Kötümser Yazar” Gerçekte Aydınlık Geleceğimize Bel Bağlamaktan Hiç Yılmamış; Ülkemizin En Zinde Güçlerinin Gözle Görülmeyen, Fakat Bitmek Bilmez, Verimli Başarılarına İnancını Hiç Yitirmemiştir.

Aleksandr İvanoviç Kuprin


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 448
Ağırlık : 448
En / Boy : 12,5 / 20,5
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺176,30

Bir sanatçı olarak Çehov, kendine özgü bir ekoldü. O, hayatın sanatçısıydı. Eserlerinin bir üstünlüğü de Rus olsun olmasın herkesin onları anlayabilmesi ve anlatılanlarla kendini özdeşleştirmesidir. Bu en önemli şeydir. Çehov, mesajlarına bakmaksızın yalnızca kendi gözlemlediği şeyler üzerine yazdı. Ne gördüyse ve nasıl gördüyse onu anlattı. İçtendi, bu ise büyük bir erdemdir. İçtenliği sayesinde yeni yazma biçimleri: kanımca tüm edebiyat dünyası bakımından tamamen yeni biçimler yarattı. Dili kullanışı alışılmışın dışındaydı. Onu ilk okuduğumda dilinin bana garip ve beceriksiz geldiğini anımsıyorum. Ama ona alıştıkça hayran kaldım. Ve hiç alçak gönüllüğe kaçmadan diyebilirim ki teknik söz konusu olduğu sürece o benden çok daha üstündür. O tektir. O eserlerini tüm yüreğimizle defalarca okuyabileceğimiz nadir yazarlardan biridir. Bunu ben kendi deneyimimden biliyorum….” TOLSTOY


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺43,50
Gezi Notlarından,1890

Çehov 1890 yılında, bir sürgün adasında kürek mahkûmlarının korkunç yaşam koşullarını belgelemek için Rusya’dan uzun, zorlu bir yolculuğa çıkar. Tüm zamanların en etkileyici metinlerinden biriyle geri dönmesini sağlayan yorucu bir yolculuk...

Sibirya’daki ilk izlenimlerini ve Sahalin’de kaldığı üç aylık süredeki tüm acı deneyimlerini belgeleriyle kaydetmeye kararlıdır. Bir gazete haberi, bir sosyolojik çalışma, bir seyahat günlüğünden daha fazlasını söylemek ister Çehov: Toplumun kayıtsızlığı.

Herhangi bir ideolojik göstergenin ötesinde bu kitap, umursanmadığı toplumun boyunduruğu altında ezilmiş, acı çeken bir adam, bir kadın veya bir çocuk üzerine, oradaki “insan” üzerine cesur bir incelemedir. Çarlık ceza sisteminin ayrıntılı bir tasvirini de içeren Sibirya ve Sahalin Adası, Çehov’un kariyerinde ve Rusya’da oldukça etkili olmuştur.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 472
Ağırlık : 472
En / Boy : 12,5 / 20,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺118,90

Rus yazar olan Çehov, Taganrog kentinde doğdu, Almanya’nın Badenweiler kentinde öldü. Moskova Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirerek doktor oldu. Yazarlığa, kısa öykülerle başladı. Önceleri takma bir adla güldürü dergilerine yazıyordu. Umduğundan büyük bir ilgiyle karşılaşınca farklı konularda da yazmaya başladı. Tiyatro oyuncularıyla bir arada bulunmaktan çok keyiflenirdi. Turnelere katılır, provalara giderdi. Moskova Sanat Tiyatrosu’nun genç ve güzel oyuncularından Olga Knipper’le evlendi. Yaşamının son yıllarında vereme yakalandığı için, günlerini sıcak memleketlerde geçirmeye başladı. Naaşı Almanya’dan Moskova’ya götürüldü ve büyük bir cenaze töreniyle toprağa verildi.


Basım Ayı/Yılı : 8/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00

Anton Pavloviç Çehov, 29 Ocak 1860 Taganrog Rusya doğumludur. Babasının baskısı ile kilise korosunda ilahi söyleyen yazar, ticarette başarı sağlayamayan babasının yerine dükkan işleri ile de ilgilendiğinden lise eğitimi çok uzamıştır.
Bir süre Yunanlı çocukların devam ettiği yerel bir okulda okuyan Çehov, daha sonra on yıl boyunca lisede Yunan ve Latin klasikleri ile temel bir eğitim görmüştür. 1876 yılında babasının iflas etmesinin üzerine ailesi Moskova'ya göçtüğünde, kendisi bir ağabeyi ile beraber Tagangrog'da kalarak lise eğitimine devam etmiştir.
1879 yılında liseyi bitiren Anton Pavloviç Çehov, Moskova'ya giderek tıp fakültesinde girdi, 1884 yılında da doktor oldu. Öğrenimi sırasında da ailesine katkı sağlamak için çeşitli dergilerde yazaılar yazdı.
Üniversiteyi bitirdikten sonra hekimliğe başlayan yazar, "Cerrahlık", "Cansız Ceset", "Kaçak" adlı hikayelerini bu dönemde yazdı. Hekimlik çok vaktini aldığında hekimliği bırakarak yazarlığa yöneldi. Yazarlığında hekimliğinin izleri görülmektedir.
Yazarın en ünlü öyküsü olan Altıncı Koğuş 1892 yılında yayınlandı. 1894 yılının bir bölümünü yurtdışında geçirmiş ve vereme yakalanmıştır. Tedavi için Kırım'a giden Anton Pavloviç Çehov, 1895 yılında "Martı" oyununun ilk versiyonunu yazdı.
Anton Pavloviç Çehov'un bütün yapıtları ölümünden 40 yıl sonra 20 cilt halinde yayınlanmıştır. Bu yayının 8. cildinde Çehov'un sayısı birkaç bine ulaşan mektupları yer almaktadır. Anton Pavloviç Çehov, 15 Temmuz 1904 yılında Badenweiler, Almanya'da hayatını kaybetti.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺38,00
Oyunlar 1 - Acındırma, Anayolda, Kuğu Şarkısı İvanov, Ayı, Evlenme Teklifi

Çehov ve Moskova Sanat Tiyatrosu her zaman birbirine yakın olmuştur. Tiyatronun kuruluşu ile yazarın ölümü arasında geçen sürede bu yakınlık, hatta dostluk gitgide gelişmiş; karşılıklı anlayış ve saygı iyice pekişmiştir. Çehov’un bir piyes yazarı olarak değeri herkesten önce Sanat Tiyatrosunca
sezilip anlaşılmıştır. 
-NİKOLAY DMİTRİYEVİÇ TELEŞOV

Sahneyi, oyuncuların toz toprak içindeki giyinme odalarını gezerken çocukça bir sevinç duyuyordu. Anton Pavloviç tiyatroyu yalnız seyircilerin gördüğü yüzüyle değil, öbür yüzüyle, sahne arkasından da severdi.  
-KONSTANTİN SERGEYEVİÇ STANİSLAVSKİ


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 424
Ağırlık : 424
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺118,90
Oyunlar - 1 Acındırma, Anayolda, Kuğu Şarkısı İvanov, Ayı, Evlenme Teklifi

Çehov ve Moskova Sanat Tiyatrosu her zaman birbirine yakın olmuştur. Tiyatronun kuruluşu ile yazarın ölümü arasında geçen sürede bu yakınlık, hatta dostluk gitgide gelişmiş; karşılıklı anlayış ve saygı iyice pekişmiştir. Çehov’un bir piyes yazarı olarak değeri herkesten önce Sanat Tiyatrosunca
sezilip anlaşılmıştır. 
-NİKOLAY DMİTRİYEVİÇ TELEŞOV

Sahneyi, oyuncuların toz toprak içindeki giyinme odalarını gezerken çocukça bir sevinç duyuyordu. Anton Pavloviç tiyatroyu yalnız seyircilerin gördüğü yüzüyle değil, öbür yüzüyle, sahne arkasından da severdi.  
-KONSTANTİN SERGEYEVİÇ STANİSLAVSKİ


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 424
Ağırlık : 424
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺159,90
Oyunlar II İvanov, Tatyana Repina, Zoraki Aktör, Düğün, Leşi, Jübile

Anton Pavloviç’e piyeslerinin başarısını zehir eden bir şey varsa o da seyircilerin coşkulu çağrısına dayanamayıp sahneye çıkmak zorunda kalmasıydı. Bu yüzden ansızın ortadan yok oluyor, sahneye çıkmasını isteyen alkışlar kesilmek bilmeyince birimiz kalkıp yazarın tiyatrodan ayrıldığını söylüyorduk. Anton Pavloviç çoğu zaman canı öyle istediği için kulise, bizim yanımıza geliyor; soyunma odalarını sırayla gezerek coşkularıyla heyecanlarıyla, başarılarıyla, başarısızlıklarıyla, yaşamı daha derinden duymaya yardım eden sevinçleriyle, öfkeleriyle perde arkasının zevkini çıkarıyordu.

–KONSTANTİN SERGEYEVİÇ STANİSLAVSKİ

 

Ele aldığı önemsiz bir şeyde bile çok uzakları, çok çok derinleri görebiliyordu. Küçük bir merceğin koskoca bir dünyayı göstermesi gibi Çehov da küçük bir olayla koca bir yaşam parçasını gözler önüne sermeyi başarıyordu.

–TATYANA LVOVNA SÇEPKİNA-KUPERNİK


Basım Ayı/Yılı : 2/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 296
Ağırlık : 296
En / Boy : 12,5 / 20,5
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺118,90

Aşkımı itiraf ettim ve içimi yakan bir acıyla, bizim birbirimizi sevmemize engel olan her şeyin nasıl da gereksiz, küçük ve aldatıcı olduğunu anladım. Eğer seviyorsan, bu aşkın mutluluk mu yoksa mutsuzluk mu getireceğini, sıradan anlamıyla bunun günah ya da erdem olup olmayacağını değil aşkın çok daha yüce bir şey olduğunu düşüneceksin ya da hiç düşünmeyeceksin, işte sonunda anladığım bu oldu.

Çehov’un yazarlık dönemindeki mizah gücü öykülerinde, mektuplarında, konuşmalarında, gelişigüzel söylediği sözlerde tükenmez bir

pınar gibi çağlamakta, çevresine pırlanta zerrecikleri saçmaktadır.
-İVAN LEONTYEVİÇ ŞÇEGLOV

Anton Pavloviç genellikle eğlendirici, içinde mizahın hissedildiği durumları, konuşmaları sever; gülünç öyküler dinlemeye bayılırdı. Çehov, bir köşeye çekilip başını eline dayadıktan sonra sakalını çekiştirerek şen kahkahalarla gülmeye başlayınca ben konuşan kişiyi dinlemeyi bırakır; anlatılanları onun gülüşlerinden algılamaya çalışırdım. Cambazların, palyaçoların gösterilerini
büyük bir zevkle izlerdi. 
-OLGA LEONARDOVNA KNİPPER-ÇEHOVA
 


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 368
Ağırlık : 368
En / Boy : 12,5 / 20,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺118,90

Önemsiz, ufak insanların yaşadığı acı gerçekleri hiç kimse Çehov’un derinliği ve açıklığıyla dile getirememiş; küçük kentsoylunun sıradan yaşantısının karmaşasını tüm irkiltici çıplaklığıyla, iç karartıcı görüntüleriyle ele alan hiçbir yazar bu acıklı durumları onun çarpıcı dürüstlüğüyle çizememiştir.

-MAKSİM GORKİ

 

Çehov’u anlamamakta kimi insanlar niçin direnirler, bilmem. Onu niteledikleri gibi bu “kötümser yazar” gerçekte aydınlık geleceğimize bel bağlamaktan hiç yılmamış; ülkemizin en zinde güçlerinin gözle görülmeyen, fakat bitmek bilmez, verimli başarılarına inancını hiç yitirmemiştir.

-ALEKSANDR İVANOVİÇ KUPRİN


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 448
Ağırlık : 448
En / Boy : 12,5 / 20,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺118,90

“Hanım kız hüzünlü, sevdalı şarkıları severdi. Sesi tatsız ve işlenmemişti. Ancak bir başkasıyla ve sezilir sezilmez bir şekilde bir şeyler mırıldanabilirdi. Şimdi birbiri arkasından hepsi de aşka, ayrılığa, kaybolmuş ümitlere dair şarkılar tutturmuştu. Sanki ustabaşına ellerini uzatıp dilinde yalvarırcasına, gözlerinde yaşlarla, “Beni kurtar!” diyecek bir durumdaydı. O zaman bütün masum günahlarından yıkanmış olacak, ruhu hafifleyecek, neşeye boğulacaktı. Artık serbest ve belki mutlu bir hayata başlayacaktı. Hüsran ve yanıp yakılmanın sancıları içinde piyanonun tuşlarına doğru eğildi ve bu hayat değişikliğinin aniden oluvermesini istedi, şimdiye kadarki hayatının bir müddet daha uzamasından çok korkuyordu...”


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺31,20

Set İçindekiler:

1) Vişne Bahçesi
2) Hayatım Bir Taşralının Hikayesi
3) Üç Kız Kardeş
4) Öylesine Bir Hikaye
5) Düello
6) Kara Keşiş
7) Vanya Dayı
8) Altıncı Koğuş
9) Kaştanka
10) Martı


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 786
Ağırlık : 786
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺330,00
Maviçatı (Dünya Klasikleri)

Rusya’nın bir taşra kasabasının psikiyatri kliniğinde yatan edebi ve ahlaki ilimlerde derin bir bilgiye sahip olan İvan Dmitriç ile yoksul ve yozlaşmış toplumun sorunlarına karşı giderek duyarsızlaşmış elit ve aydın doktor Andrey Yefimiç, arkadaşlık etmeye başlar. Koyulaşan sohbetlerinde kurdukları diyalog, doğrudan bir sorgulamaya dönüşürken; sistem ve düzen eleştirisi üzerine kurulu felsefi mevzular ışığında yeni bir toplum çözülmesine konu olur.
Hastane şartlarındaki kötü koşullara ve mevcut adaletsizliğe karşı gelen İvan Dmitriç’in başkaldırısı, aslında dönem Rusya’sının ekonomik ve kültürel durumunu ortaya koyuyor.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 76
Ağırlık : 76
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺34,00

Yüzü, bir tilkiye benzeyen sevimli köpek Kaştanya, bir kış günü sahibi ile birlikte yaptığı bir gezi sırasında kaybolur ve dönüş yolunu bir türlü bulamaz. Sonunda acıkmış, yorulmuş ve üşümüş bir şekilde hiç bilmediği bir evin kapısı önünde uyuyakalır. Uyandığında yabancı bir el, başını okşuyordur. Artık hayatında hiç tanımadığı insanlarla birlikte yaşayacağı yeni bir dönem başlamıştır, Kaştanya’nın…
Sonrası yazarın kaleminin hükmündedir artık…
Ünlü Rus yazar, Anton Çehov’un fabl tadında kaleme aldığı “Kaştanya” yediden yetmişe herkesin okuması gereken bir öykü...


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 48
Ağırlık : 48
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺24,00

Toplumsal amaçlarında düş kırıklığına uğramış, kendilerini ayyaşlığa, yozlaşmış bir yaşamın bataklığına bırakmış tipler, bu dönemin aydınları arasında çok görülen tiplerdi. Çehov’un asıl değeri, dönemin toplumsal görünümünün en önemli yönlerini, benzersiz bir güçle, gerçeklikten hiç ayrılmaksızın yansıtmış olmasındadır. Aristokrasinin çöküşünü betimleyen tabloların en benzersizlerini verdi. Aristokratlara, feodallerin yepyeni bir güç olan kapitalizm karşısındaki iktidarsızlığını, şaşkınlığını gösterdi.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

Çehov 1891 yılında Novoye Vremya gazetesinde tefrika edilen Düello’da, insan doğasının karmaşıklığını çarpıcı bir üslupla ortaya koyar. Tanıdığı bir zoologla dönemin popüler meselelerinden biri olan “en güçlünün ayakta kalması” üzerine tartışmaları epistemolojik ve etik çatışmalar ekseninde yapıtın temelini oluşturmuştur. Yazar insanın zaaflarına, başkalarını bağışlama ve kendini değiştirip geliştirme yetisine işaret ettiği bu öyküsüne mekân olarak Kafkasya’yı, Karadeniz kıyısındaki küçük bir kenti seçmiştir. Eğitimli Rus aristokrat Layevski, evli bir kadınla yaşamaktadır ve birlikte kaçıp geldikleri bu kentte devlet memuru olmuştur. Ancak zamanla kadından soğumuş, ilişkiyi sonlandırmanın yollarını aramaktadır. Layevski’nin sorumsuzluğu, fazla içki içmesi, hesabını bilmeden para harcaması ve kendisine bağımlı olan bir kadından kurtulmaya çalışması, sosyal Darwinci zoolog Von Koren’de tiksinti uyandırmaktadır. Olaylara sadece bilimin çerçevesinden bakabilen Von Koren’in gözünde Layevski gibiler insanlığa ve uygarlığa yönelik bir tehdittir ve dünya böyle insanlardan “arındırılırsa” çok daha yaşanılası bir yer haline gelecektir. İkili arasında giderek büyüyen, bir askeri doktorla bir diyakozun da dahil olup tanıklık ettikleri etik tartışma ve fikir savaşı, ansızın fiziksel şiddet içeren bir meydan okumaya evrilir.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 12,5 / 20,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺28,80

Комната, которая до сих пор называется детскою. Одна из дверей ведет в комнату Ани. Рассвет, скоро взойдет солнце. Уже май, цветут вишневые деревья, но в саду холодно, утренник. Окна в комнате закрыты.
Входят Дуняша со свечой и Лопахин с книгой в руке.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺49,00

Rus oyun ve öykü yazarı Çehov, 1860 yılında Rusya’da dünyaya geldi. Oyunlarını ve öykülerini taşranın sessiz kaosundan ve toplumun sınıfsal yapısından yola çıkarak kaleme aldı. Gerçeğin sade ve acı yanını, mizah anlayışı ve eleştirel bakışıyla eserlerine yansıttı. Yalın ve ustalıklı kalemiyle dünyanın en çok okunan yazarları arasında olan Çehov’un oyunlar ülkemizde de sahnelenmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00
Oyunlar - 3

Yapıtlarının sanat değeri öylesine yüksek, renkleri öylesine parlak, taze, özgün; çevremizdeki yaşamı betimleme tarzı öylesine yalın, öylesine Çehov’a özgü ve yalnız onun bildiği, kimseye açıklamadan yanında alıp götürdüğü duyarlılıklarla doluydu ki,
bu durum ister istemez insanın aklına kehanetlerinin, yaptıkları büyülerin gizini başkalarına vermeden mezarlarına götüren masallardaki sihirbazları getiriyor. 
–İGNATİ NİKOLAYEVİÇ POTAPENKO


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 12,5 / 20,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺98,40
Oyunlar - 3

Yapıtlarının sanat değeri öylesine yüksek, renkleri öylesine parlak, taze, özgün; çevremizdeki yaşamı betimleme tarzı öylesine yalın, öylesine Çehov’a özgü ve yalnız onun bildiği, kimseye açıklamadan yanında alıp götürdüğü duyarlılıklarla doluydu ki,
bu durum ister istemez insanın aklına kehanetlerinin, yaptıkları büyülerin gizini başkalarına vermeden mezarlarına götüren masallardaki sihirbazları getiriyor. 
–İGNATİ NİKOLAYEVİÇ POTAPENKO


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 12,5 / 20,5
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺118,90

“Noel Arifesinden bir önceki gün, Lentilsin tüm gününü Asya haritasını inceleyip not alarak, Volodya ise sıkkın ve perişan bir şekilde dolanarak geçirdi. Sanki bir arı onu sokmuşçasına keyifsizce odadan odaya dolaştı ve hiçbir şey yemek istemedi.”

Oğlan Çocukları, ünlü Rus-Sovyet yazar Maksim Gorki’nin bir eseridir. Oldukça ilginç ve gerçekçi bu güzel hikâye okurlarını bekliyor.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 24
Ağırlık : 24
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺63,00

Anton Çehov’ un yedi hikâyesinden oluşan bu kitapta insan ilişkileri, güven sarsıntısı, evlilik, para uğruna insanın neler yapabileceği, inancın sorgulanması, ölümle burun buruna gelme, hayvan sevgisi gibi birçok konuya değinilmiş. İnsanın okurken hayata bakış açısını sorgulatan, ‘ben olsam ne yapardım?’ düşüncesini ortaya çıkaran hikâyelerin birden fazla kez okunması ısrarla tavsiye edilir. Her okumada tekrar tekrar kendinizi ve hayatınızı sorgulayacaksınız.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 88
Ağırlık : 88
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺33,00
Oyunlar II -  İvanov, Tatyana Repina, Zoraki Aktör, Düğün, Leşi, Jübile

Anton Pavloviç’e piyeslerinin başarısını zehir eden bir şey varsa o da seyircilerin coşkulu çağrısına dayanamayıp sahneye çıkmak zorunda kalmasıydı. Bu yüzden ansızın ortadan yok oluyor, sahneye çıkmasını isteyen alkışlar kesilmek bilmeyince birimiz kalkıp yazarın tiyatrodan ayrıldığını söylüyorduk. Anton Pavloviç çoğu zaman canı öyle istediği için kulise, bizim yanımıza geliyor; soyunma odalarını sırayla gezerek coşkularıyla heyecanlarıyla, başarılarıyla, başarısızlıklarıyla, yaşamı daha derinden duymaya yardım eden sevinçleriyle, öfkeleriyle perde arkasının zevkini çıkarıyordu.

–KONSTANTİN SERGEYEVİÇ STANİSLAVSKİ

 

Ele aldığı önemsiz bir şeyde bile çok uzakları, çok çok derinleri görebiliyordu. Küçük bir merceğin koskoca bir dünyayı göstermesi gibi Çehov da küçük bir olayla koca bir yaşam parçasını gözler önüne sermeyi başarıyordu.

–TATYANA LVOVNA SÇEPKİNA-KUPERNİK


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 296
Ağırlık : 296
En / Boy : 12,5 / 20,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺98,40

Anton Çehov’un öyküleri yazıldığı zaman ve mekânı aşarak bütün dünyaya yayılmıştır. Bu hikâyelerin her satırı bir ders, bir fikir ve derin anlamlar barındırmaktadır. Hikâyeler Türkçe ’ye 20. Yüzyılın başlarında çevrilmiştir. Tarihsel, toplumsal değişim ile birlikte dilde değişime uğramaktadır. Bu nedenle çevirinin sadeleştirilmeye, günümüz Türkçesine uyarlanmasına gerek duyulmuştur.
“Bir Ressamın Hikâyesi” Günlük yaşamdan kesitler ve duygulara yer veren 30 farklı hikâyeden oluşmaktadır. Psikolojik öğeler dikkat çekiyor. Okuyucunun hayal kurmasına olanak veren hikayeler olduğu görülmektedir.

Her hikâye de farklı bir macera, olay ve düşünce içerisinde kendimizi buluyoruz:
“Jenya kolunda bir sepetle geldi. Yüzünde beni bahçede bulacağını bilen veya önceden hisseden bir ifade vardı. Mantar topluyor ve konuşuyorduk. Bana herhangi bir şey sorduğu zaman, yüzümü görmek için öne geçiyordu. Lâf arasında; ‘Dün bizim köyde bir mucize oldu,’ dedi. Topal Pelageya bütün bir yıl hastaydı. Ne doktorların ne de ilâçların hiçbir faydası olmamıştı. Derken dün, kocakarının biri okuyup üflemiş, hasta kadıncağızın hiçbir şeyi kalmamış...
“Bu önemli bir şey değil, dedim. Mucizeleri yalnız hastalarla kocakarılarda aramamalıdır. Sağlamlar da bir mucize değil midir? Ya bizzat hayat? Anlaşılamayan her şey bir mucizedir.”


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 216
Ağırlık : 216
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

Çarlık rusyasının son demlerinde, bir çiftlikte geçen;  bir yazar, bir yazar adayı ve birkaç burjuvazi  mensubunun çiftlikte geçen ilişkilerini konu edinen  güzel bir oyun, Anton Çehov'dan. Kendilerini  dünyayaya karşı duyarsızlaştıran, tek amaçları  başarı, ün ve gösteriş olan, dönemin ruh halini,  psikolojisini yansıtan küçük bir topluluk. Kimi  zaman sohbetleriyle kimi zaman sahnelenmesi  planlanan bir oyun provasıyla tanıma şansı  buluyoruz, yaşama hevesi kaçmış bu insanları.  Peki soruyoruz, Treplev’in vurduğu martıyı mı  ölü olarak görelim yoksa bu insanları mı?  Okuyun siz karar verin.. 


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 110
Ağırlık : 110
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Öykülerinde Rusya'da yaşanan toplumsal  olayları işleyen Çehov; umutsuz,  yoksunluk içinde yaşayan, kendilerini çalışma ve ufak eğlencelerle  oylamaya çalışan aydını, aristokrat,  köylüsü ve şehirlisiyle  toplumun her kesiminden insan  manzaralarına yer verir.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 101
Ağırlık : 101
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Bir öykü yaratıcısı olarak Çehov, yarattığı  karakterlerin derinlerini,iç çekişmelerini ve  düşüncelerini okuruna anlatmaktan büyük bir  zevk duyuyor ve yıllar içinde edindiği ustalıkla  okurunun damağında değişmez,  üstün bir tat bırakıyor.  Çehov, dünya edebiyatının yıkılmaz  kalelerinden, çağlara meydan okuyan  dilsel gücüyle kültür dünyamızın  duayenlerinden biri olarak bu  taptaze, duru çevirisi ile yeniden  okunmayı fazlasıyla hak ediyor.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 100
Ağırlık : 100
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Modern-gerçekçi tiyatronun başyapıtlarından biri olan Martı, Anton Çehov'un da en önemli dört oyunundan biridir.
Çehov bu oyununda, imzasını "Martı" diye atan Nina'dan, Konstantin Treplev'in vurduğu ölü martıya; gol üzerinde özgür uçan martılardan, ikide bir martı olduğunu söyleyen Nina'nın oyunculuk tutkusuna kadar her şeyi gizemli bir martı imgesinin etrafında örmüştür.
Eseri bu kadar özel kılan, 19. yüzyılın geleneksel olay örgüsünü tersyüz etmesi ve yeni biçimler keşfetmesi, gündelik ve durağan bir akış içinde İnsan ruhuna ayna tutmayı başarması di r. Martı, hüznü ve komediyi ahenk içinde yan yana getirmeyi başarır. Günümüzün "arada kalmış, bir türlü harekete geçemeyen" insanıyla aynı dili konuşması da Martı'yı klasikler arasında sarsılmaz bir yere taşıyor.
"Her şey daha güzel olacak deriz, iki yüz yıl sonra daha güzel olacak deriz, ama kimse bu güzel günlerin yarından başlaması için çaba harcamaz."
Martı, aşk ve dostluğun karmaşıklığının en yüce edebi incelemelerinden biri.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 12 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺30,00
Tükendi

Dünya hikayeciliğine yepyeni bir damar kazandıran Anton Çehov, az kelimeyle evrenler inşa ediyor. Ayrıntı gibi görünen her şeye bir dünya kurup görmeyi unuttuklarımızı hatırlatıyor. Böylece farkına varan, acı çeken, gülen ve en önemlisi duyarlı hale gelen kendi okurunu meydana getiriyor Çehov. Kara Keşiş, Süs Köpekli Leydi, Bektaşi Üzümleri gibi unutulmaz hikayelerinin yer aldığı bu seçki, Çehov dehasının ve evreninin bir kanıtıdır.

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 200
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2019
₺20,00

Zengin bir düşünsel evrende, derin gözlemler ve nitelikli analizleri ile öne çıkan Anton Çehov, dünya edebiyatında kısa öykü yazarlığının eriştiği bir zirve olarak kabul edilmektedir. Karakterlerinin derinliği, anlatının kurgusal değeri ve öykülerine sinmiş olan engin felsefi yaklaşımıyla Çehov, dünyaca geçerli bir üne ve öykü yazımında önderlik hakkına sahip olmuştur.

Özellikle karakterlerin iç çekişmelerini, duygusal ve düşünsel gelgitlerini yansıtmakta son derece başarılı olan yazarın, insanlığın doğal yapısını ve medeniyetçe dönüştürülmeye teşne meşrebini ustaca bir bakışla ele alışı, karakterleri zamanlarından azad edip evrensel ölçülere ve tüm zamanlara hitap eder konuma yükseltiyor.

Çehov öykücülüğünü anlamak için en iyi öykülerden yapılan bir derleme olan bu kitapta, yazarın farklı dönemlerde yazdığı ama aynı derin bakışı ve insalık sorunlarını içeren yapıtlarını bir arada bulacaksınız.

İlker Balkan'ın duru ama zengin bir dile sahip çevirisi ile Çehov'u yeniden keşfedecek ve onun neden çağlara meydan okuyan bir yazar olduğunu daha iyi anlayacaksınız.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 118
En / Boy : 12,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2018
₺65,00

Üç Yıl Çehov’un Rus edebiyatının büyük ustalarının mirasçısı ve güçlü bir yazar olarak kabul görmesini sağlayan yapıtlarından biridir. Yazar bu novellada evlilik kurumunu masaya yatırır. Evlilikte zamanın duyguları dönüştüren, kimi zaman da “sağaltan” etkisine; yıllar içinde paylaşılan deneyimlerin, birlikte göğüslenen felaketlerin “aşksız” başlayan evliliklerin bile ufkunda olgun sevgilerin belirmesine yol açabileceğine işaret eder. Moskovalı bir tüccar taşrada tanışıp, ilk görüşte âşık olduğu genç Yulia’ya evlenme teklif eder. Genç kız, çekicilikten nasibini almamış bu adamı önce reddetse de, başka bir damat adayı çıkmaz korkusuyla evlenmeye razı olur. Ancak bu tek taraflı aşk, nikâhtan sonra Moskova’da yeni hayatlarına başlayan çifti katlanılmaz acılara sürükleyecektir. Üç Yıl devrim öncesinde insan ilişkileri, bütün mücadeleleri ve hüsranlarıyla Moskova’daki hayatın da dokunaklı bir panoramasıdır aynı zamanda.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 120
En / Boy : 12,5 / 20,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2018
₺19,20

Vişne Bahçesi, toplumsal değişimin insanlar üzerindeki etkisini ele alan bir oyundur. Eserde, on dokuzuncu yüzyıl ortalarında Rusya’da toprak köleliğinin kaldırılmasıyla birlikte orta sınıfın yükselişi ve devrime ayak uyduramayan aristokrasinin, tüm çabalarına rağmen toplumsal statüsünü kaybedişi verilir.

Vişne Bahçesi’nde, ipotek borcuna karşılık aile mülkleri (ünlü büyük vişne bahçesi de dâhil) açık arttırmayla satışa çıkarılan bir Rus aristokrat ailesi anlatılır. Çehov bu oyunu komedi olarak yazdı, ama Moskova’da bir tragedya olarak sahnelendiğini görünce şaşkına döndü. Yapıt, hâlâ her iki oyun türünde de yorumlanarak sahnelenmektedir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 144
En / Boy : 13,4 / 19,8
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2018
₺52,00

6 Numaralı Koğuş , Anton Çehov’un (1860-1904) en güçlü, en etkileyici, okuyup bitirdiğinizde tüylerinizi diken diken eden hikayelerinden birisidir. Keyfiliğe, kişiliğin aşağılanmasına açık bir protesto niteliğindeki bu eserle Çehov, Tolstoy’un ahlak felsefesiyle bağını tamamen koparır. Demir yumruklu Nikita’nın kapısında nöbet beklediği 6 numaralı akıl hastaları koğuşu adeta Çarlık Rusyası’nın bir simgesidir. Kendi yönetimindeki hastanede insanlık dışı koşulların düzeltilmesi yönünde mücadele edeceğine felsefe yapmayı yeğleyen Dr. Ragin, bu kayıtsızlığının bedelini çok ağır ödeyecek, 6 numaralı koğuşa bu kez kendisi düşecektir.

Çehov'un bu güçlü hikayesini Memurun Ölümü, Bukalemun ve Asma Katlı Ev isimli hikayeleriyle birlikte sunuyoruz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 128
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2018
₺30,00

Seçme Öyküler, Rus oyun ve kısa öykü yazarı Anton Çehov tarafından kaleme alınan ve 19. Yüzyıl Çarlık Rusyası’nın değişen toplumsal yapısını anlatan kısa öykülerden oluşmaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 144
En / Boy : 12,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2018
₺49,80

Bir zoolog. Bir memur ve metresi. Bir zangoç. Bir doktor. Memleketinden çok uzaklarda memurluk yapan Layevski, peşinden ta oralara kadar sürüklediği metresi Nadejda Fiyodorovna’dan sıkılır ve ne yapacağını kara kara düşünmeye başlar. Onun bu tavrını sert bir dille eleştiren Zoolog ise Layevski için bardağı taşıran son damla olacak ve sözler, yerini silahlara bırakacaktır. Anton Çehov o sade ama büyüleyici anlatımıyla, insanın doymak bilmezliğini, bencilliğini ve güçsüzlüğünü gözler önüne seriyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 152
En / Boy : 12,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2018
₺30,00
Tükendi

Anton Çehov, “Beyazalınlı” masalında sevginin en zıt karakterlerde bile ne denli etkili olduğunu kendine has üslubuyla ifade etmekte.Gorki, “Serçecik” adlı masalında okuyanları sözcüklerle oluşturduğu sevgi atmosferi içine koyuyor ve bir yavru serçeyle annesinin diyaloglarını dinletiyor, atlatılan tehlikeden sonra derin bir oh çektiriyor, bu arada da deneyimin önemine ve aceleciliğin sakıncalarına parmak basıyor.

Nobel ödülü almış olan Drina Köprüsü yazarı İvo Andriç de sanatın yaşama etkisini, sanatın ne denli önemli olduğunu, “Aska ile Kurt” adlı masalında vurguluyor.Tolstoy ise zoru paylaşmak gerektiğini, kibrin ve intikam duygusunun yersizliğini kendine has felsefi üslubuyla ifade ediyor.Çeviri, Rusça aslından titizlikle yapılmıştır.Bu kitap çocuklara hitap ettiği kadar çocuğunu eğiten anne ve babalara da hitap etmektedir.Kitaptaki masalların bazıları ülkemizde ilk kez yayımlanmaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 100
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2018
₺11,25
Tükendi

"İnsanoğlunun daha üstünü tadamayacağı iki tür mutluluk vardır; biri yaşamın özünü kavramaya çalışarak özgür ve derin düşünmek, ikincisi de dünyanın hırgürüne boş vererek yaşamak."

'Altıncı Koğuş' için tam bir yabancılaşma öyküsüdür diyebiliriz. Çehov içinde bulunduğu sınıfın ahlaki çöküşünü bir deli ve bir doktor arasında geçen diyaloglarla aktarıyor. Lenin, Rus toplumunun içine düştüğü hazin durumu resmeden bu yapıtı okuduktan sonra dehşete düşer, "Kendimi Altıncı Koğuş'a kapatılmış gibi hissettim," der.

Defalarca okunsa da bıkılmayacak tarzda nefis tahlillerle, saptamalarla, hayata ve insanlara dair Rus edebiyatının acı gerçekçiliğini atlamadan son derece yalın bir üslupla anlatan Cehov'un ustalık dönemi eseridir. Yaşadığı döneme ait, Rusya'nın içinde bulunduğu toplumsal yozlaşmanın, ekonomik sorunların, iletişimsizliğin ve duyarsızlığın kaleme aldığı fazlasıyla gerçekçi bir öykü sunmuştur bizlere.

Öyküde yaşananlar tam olarak, teorik bilginin pratik yaşam deneyimiyle olan uzlaşmaz çatışmasıdır. Çehov, Rus edebiyatında tarzı, yazım stili ve düşünce sistematiğiyle yarattığı farkla deha olarak kabul edilir. Hayatla dair her şeyi anlatan 'Altıncı Koğuş' öykü olamayacak kadar derin bir toplum çözümlemesidir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 112
En / Boy : 14 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2018
₺5,46

Kendisinden önceki tiyatro anlayışını temelden değiştiren, artık adıyla anılacak yepyeni anlatım özellikleri geliştiren Çehov, tiyatro ile ilgilenen herkesin, ilgisi hangi boyutta olursa olsun, okuması gereken yazarların başında gelir.

Çocukken sınıfında, lisede okul temsillerinde sergilenmek üzere skeç ve piyesler yazan Çehov’un oyun yazarlığı, öykücülüğünden önce gelişmiş ve yıllar sonra “yapmacıklı, şamatacı, küstah ve yıpratıcı bir sevgili”ye benzeteceği tiyatroya duyduğu aşk, hiç bitmemiştir. Bırakacağına defalarca ant içtiği oyun yazarlığı, nihayetinde Çehov’un en büyük başarılarından biri olmuştur.

İlk kez Moskova Sanat Tiyatrosu tarafından sahneye koyulan ve büyük başarı elde eden iki oyunu, Üç Kızkardeş ve Vişne Bahçesi, on yıllardır dünyanın çeşitli tiyatrolarında en çok sahnelenen oyunlardan oldular.

Bu güzel oyunları hayal gücünün dekoru, kostümü ve ışığıyla okumak, Çehov’un kelimelerini Hasan Âli Ediz ve Mete Ergin’in Türkçesiyle duymak, sanıyoruz ki başka türlü bir tiyatro deneyimi yaşatacak…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 208
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2018
₺60,00

Rus öykü ve oyun yazarı Anton Çehov, Çarlık Rusyası’nın çöküş dönemindeki taşra yaşamını, insan ilişkilerinin kopukluğunu, bunalımlı bir toplumun bireylere yansıyan tedirginliğini şiirsel bir gerçeklik içerisinde dile getirdi. İnsan ruhunun en derinine inerek bireyin sınırsız yalnızlığını işlediği öykülerinde, yalın bir anlatım ve lirik bir duyarlılıkla sıradan insanların anlamsız gibi görünen yaşamlarına anlam kattı. İnce bir ironi duygusuyla harmanlanmış öykülerinde kaba ve çirkin olanı açığa çıkartarak, iyimserlik duygusunu ön plana alan Çehov, modern öyküye dramatik bir yoğunluk katmıştır. Anton Çehov’un öykülerinden yapılmış özenli bir seçkiyi, Yılmaz Gruda’nın ustalıklı çevirisi ile sunuyoruz.  

₺56,70
Tükendi

Seçme Öyküler 1 - Kent Hikayeleri

Dimov’un sakalı ise tüccarların sakalına benziyordu. Tabii, Dimov eğer bir ressam ya da yazar olsaydı, o zaman herkes sakalının tıpkı Zola’ya benzediğini söylerdi.

“Çekirge”den
Mezarlıktan iyi bir ruh hâliyle döndük. Ama aradan bir hafta geçmeden, genelgelerle yasak edilmeyen, ne var ki tamamıyla izin de verilmeyen yaşam, o sert, o yorucu, o anlamsız hayat, yine eskisi gibi akıp gitmeye başladı.

“Kılıflı Adam”dan
‘Daha başka duygular...’ diye düşünüyordu... ‘Bunlarda hiç duygu olmadığı çok doğru... İşte şimdi amirlerimin evine ziyarete gideceğim, imza defterine imza atacağım... Bütün bunları yaparken insan hiçbir şey duymuyor ki! Öyle işte, boşu boşuna... Yani bir çeşit tebrik makinesi...’

“Ünlem İşareti”nden
Klasik Rus edebiyatında eleştirel gerçekçiliğin en gerçek, en olgun temsilcisi sayılan Çehov, hikâyeleriyle Rus edebiyatını olduğu kadar dünya edebiyatını da zenginleştirmiştir. “Yazı yazma sanatı, aslında kötü yazılanları çizme sanatıdır,” sözleriyle yazı anlayışını ifade eden; yalın dili ve ilk bakışta sıradan görünen çarpıcı karakterleri ile Çehov, derinliğin resmini yüzeyde yapmayı başarmış ender yazarlardan biridir.

Kent Hikâyeleri, Çehov’un sadece mekân değil, bürokrasinin, yoksulluğun, çözümsüzlüğün, yalnızlığın merkezi olarak da ele aldığı kenti, çeşitli şekillerde sergilediği hikâyelerden yapılmış bir seçki, bir okuma önerisidir.

Hasan Âli Ediz’in güzel Türkçesi ile…

Seçme Öyküler 2 - Taşra Hikayeleri

“Eh!” dedi. “Siz bana nasıl yaşadığımı soruyorsunuz! Biz burada nasıl yaşayabiliriz? Yaşamıyoruz ki, ihtiyarlıyoruz, şişmanlıyoruz, sönüp gidiyoruz. Birbirinden ayırt edilmeyen günler ve geceler, sönük, anlamsız, en küçük bir iz bırakmadan geçip gidiyor. Gündüz para kazanmak, akşamları kulüp, katlanamadığım kumarcılar, içkiciler, kısık sesliler topluluğu. Bunun neresi iyi?”

“İoniç”ten
Bize okuma yazma değil, tinsel yetenekleri açığa vurmak için özgürlük gerek. Okullar değil, üniversiteler gerek.

“Asma Katlı Ev”den
Benim bütün hastalığım, yirmi yılda bütün kasabada bir akıllı insan bulabilmem ve bu bulduğum kişinin de bir deli oluşudur.

“Altıncı Koğuş”tan
Matematik derslerinde bazen can sıkıntısından hava bile donup buz hâline gelirken bahçeden sınıfa bir kelebek uçarak girer; çocuklar başlarını kaldırır, uçan şeyi, kelebek değil de yeni, acayip bir yaratıkmış gibi, merakla seyretmeye başlar; işte tıpkı bunun gibi, bizim can sıkıcı küçük istasyona düşen bayağı bir şampanya da bizi eğlendiriyordu. Konuşmadan oturuyor, kâh saate, kâh şişelere bakıyorduk.

“Şampanya”dan
Taşra Hikâyeleri, Çehov’un sadece mekân değil, bir ruh, bir karakter olarak ele aldığı taşrayı, çeşitli şekillerde sergilediği hikâyelerden yapılmış bir seçki, bir okuma önerisidir.
Hasan Âli Ediz’in güzel Türkçesi ile…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 880
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2017
₺103,00

Anton Pavloviç çehov (29 Ocak 1860, Taganrog Rusya- 15 Temmuz 1904, Badenweiler, almanya), Rus tiyatro yazarı ve modern kısa öykülerin kurucularındandır.

Rusya´nın güneyinde Azak Denizi kıyılarındaki Taganrod´da bakkal bir babanın oğlu olarak dünyaya geldi. Dört çocuklu bir ailenin ortanca çocuğudur. Babası, ticaretten çok dini konulara eğilimleri olan sert ve otoriter bir adamdı. Babasının baskısıyla kilise korosunda ilahi söyleyen Çehov, ticarette başarı sağlayamayan babasının yerine dükkan işleriyle de ilgilendiğinden lise eğitimi uzadıkça uzadı.

Çehov, bir süre Yunanlı çocukların devam ettiği yerel bir okulda okudu. daha sonra on yıl boyunca lisede Yunan ve latin klasikleriyle temel bir eğitim gördü. Düş gücüne fazlasıyla olanak tanıyan bu eğitim Çehov´unyaşam boyunca klasiklerden hoşnut olamamasına yol açacaktı. ´´Edebiyat Öğretmeni´´ adlı hikayesi üniversite yıllarına aittir.

1876´da babasının iflas etmesi üzerine Moskova´ya göçtüğünde, kendisi bir ağabeyi ile birlikte Tagangrog´da kalarak liseye devam etti. Üç yıl boyunca, henüz çok genç olmasına karşın kendi hayatını kendi kazandı. Zor koşullar altında geçen çocukluk yılları, hikayelerinde çocuklara geniş yer vermesine ve hep hüzünlü, incinmiş çocukları anlatmasına neden oldu.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 264
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺72,75

Anton Pavloviç Çehov (29 Ocak 1860, Taganrog Rusya- 15 Temmuz 1904, Badenweiler, almanya), Rus tiyatro yazarı ve modern kısa öykülerin kurucularındandır.

Rusya´nın güneyinde Azak Denizi kıyılarındaki Taganrod´da bakkal bir babanın oğlu olarak dünyaya geldi. Dört çocuklu bir ailenin ortanca çocuğudur. Babası, ticaretten çok dini konulara eğilimleri olan sert ve otoriter bir adamdı. Babasının baskısıyla kilise korosunda ilahi söyleyen Çehov, ticarette başarı sağlayamayan babasının yerine dükkan işleriyle de ilgilendiğinden lise eğitimi uzadıkça uzadı.

Çehov, bir süre Yunanlı çocukların devam ettiği yerel bir okulda okudu. daha sonra on yıl boyunca lisede Yunan ve latin klasikleriyle temel bir eğitim gördü. Düş gücüne fazlasıyla olanak tanıyan bu eğitim Çehov´unyaşam boyunca klasiklerden hoşnut olamamasına yol açacaktı. ´´Edebiyat Öğretmeni´´ adlı hikayesi üniversite yıllarına aittir.

1876´da babasının iflas etmesi üzerine Moskova´ya göçtüğünde, kendisi bir ağabeyi ile birlikte Tagangrog´da kalarak liseye devam etti. Üç yıl boyunca, henüz çok genç olmasına karşın kendi hayatını kendi kazandı. Zor koşullar altında geçen çocukluk yılları, hikayelerinde çocuklara geniş yer vermesine ve hep hüzünlü, incinmiş çocukları anlatmasına neden oldu.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 279
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺72,75

Çehov bir taşra kasabasındaki akıl hastanesinde geçen bu novellasında, eğitimli bir hasta olan İvan Dmitriç ile Doktor Andrey Yefimıç arasındaki felsefi çatışmaya odaklanır. İvan Dmitriç maruz kaldıkları adaletsizliğe, içinde yaşamaya zorlandıkları baebat koşullara karşı çıkarken, Andrey Yefimıçbunları görmezden gelmekte ısrar eder ve durumu değiştirmek için kılını bile kıpırdatmaz. Doktor sonunda içine düştüğü ‘felsefi’ yanılgının farkına vardığında ise artık iş işten geçmiştir.Altıncı Koğuş, Rusya’nın ve ülkenin sorunlarıyla ilgilenmek yerine onları uzaktan izlemeyi tercih eden elit Rus aydınının ‘deliliği’nin simgesidir adeta.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 72
En / Boy : 12,5 / 20,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2018
₺17,60

‘Geçen yılın kurumuş yaprakları ayaklarımın altında hışırdıyor, ağaçların arasındaki yarı karanlıkta gölgeler gizleniyordu. Sağ yandaki eski meyve bahçesinde, gene yaşlı olsa gerek, bir sarıasma kuşu pek isteksiz, cansız, uyuşuk ötüyordu. Ihlamur ağaçları bitince taraçalı, çatı arasında odası olan beyaz bir evin yanından geçtim…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 136
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺14,40

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 96
En / Boy : 14 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2017
₺16,25

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 168
En / Boy : 10,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2017
₺18,04
Tükendi

“Bizi korkutacağından emin olduğumuz çok az canavar vardır”
Andre Gide

Edebiyat tarihin en sevilen yazarlarından Çehov, gerçekten de korku öyküsü yazıyor muydu? Okuru korkutabilmek, ağır bir nehir gibi akan öykülerin başarabileceği bir iş miydi? Bu kitapta, Çehov’un sizi ürpertecek üç öyküsüyle karşı karşıyasınız. Ürkütücü bir Çehov, korku tarihinin sıradışı tatlarından biri.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 32
En / Boy : 11 / 16,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2016
₺3,90
1 2 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı