Yıldızlar en üstte yedinci kattadır. Oraya ulaşmak için önce bir kat sis diyarını, sonra bulut diyarını, mavi diyarı, güneşin diyarı, iki katı kaplayan karanlık diyarı geçmesi gerekir. Üstelik karanlık diyarını aşmak hiç kolay değildir.
Siyah varlıkları yutar. Yolu bulmak için ışık gerekir. Karanlık diyar ancak sırrı çözene açılır. Yoksa onu geçemez, sonsuza dek karanlıkta bir kayıp yolcu olup gidersin. Karanlık diyarı aşan ancak yıldızlara ulaşabilir. Yıldızlar diyarına ulaşmak ne bir ağacın ne de bir bulutun harcıdır.
Şimdi anladın mı Genç Meşe?


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 216
Ağırlık : 216
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Yıl 1326: Papa tarafından verilen, ‘yeryüzündeki tüm büyücülerin ortadan kaldırılması’ emri Roma Katolik Kilisesinin egemen olduğu tüm bölgelere iletilir. 15. yüzyıla gelindiğinde cadı avı artık kitlesel bir hareket kazanmıştır. Böylece Avrupa ülkelerinde, 19. yüzyılın ortalarına dek sürecek olan amansız bir cadı avı başlatılmış olur...

Terier, Yıl 1327: Genç ve güzel bir kadın olan Marcella Bonifaz mürekkep, merhem ve parfüm ticareti yapmaktadır. Kendisine inanılmaz bir fiyata Toskana safranı teklif edildiğinde hayatının fırsatı ayağına gelir. Ancak paha biçilmez malı taşıyan kervan saldırıya uğrar ve soyulur. Soygundan sorumlu tutulan Damian Tristand tutuklanınca, Marcella safranını geri alabilmek için çılgınca bir eyleme kalkışır.

"Bu da ne?"

Marcella cevap alamayınca celladın kalın bileğine yapıştı.

"Öküz gözü ve kılıç otu," dedi cellat. "Sonra da üzerine, dayanabileceği sıcaklıktaki şaraba batırılmış bez."

Peki ya çarmıh yağı? İdam edilenlerin kemiklerinden öğütülmüş toz ve beyin zarlarından yapılmış merhemler? Marcella bulanık kırmızı sıvıya baktı. Büyü yoktu. Sadece gerçek ilaçlar...

Celladın bileğini bıraktı, "Ona ban otu tohumları verdim" dedi.

"İyi ya işte, şimdi yapacaklarımdan zevk bile alacaktır," diye sırıttı adam.

Ama öyle olmadı. Cellat, leş gibi kokan sıvıları kazıdığı yaranın üzerine sürerken Richwin, Demian’ın omuzlarını tuttu, Ribaldo da bacaklarının üzerine oturdu. Hepsi kan ter içinde kalmıştı ve cellat sıcak bezi yaranın üzerine yerleştirdiğinde Damian’ı artık tutamıyorlardı. Marcella adamın başını kollarının arasına aldı. Ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olmuştu. Ağlıyordu çünkü kendisini çaresiz hissediyordu. Damian için, Jackob için, kendisi için... Her şey için ağlıyordu...

Basım Ayı/Yılı : 2/2007
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 402
Ağırlık : 402
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00

Yazar’ın öksürük nöbeti geçmişti, dikkatlice baktı delikanlıya. “Ne demiştim konuşmamın başında? Acıyı ve olumsuz durumları önleyecek biricik kuvvet iyiliktir. Onu da destekleyen tek duygu sevgidir.  Bu ikisi sende fazlasıyla var. Biliyorum, tüm yaşamın boyunca adil olmayan birçok durumla karşılaşmışsındır. Seni aşağıladılar, itip kaktılar, toplumun içine girmekte zorlandığın durumlar oldu. Neden oldu bütün bunlar biliyor musun? Çünkü bazı insanlarda sevgi yoktur, toplumda da bu sevgi giderek kayboluyor, her şey çıkar ilişkilerine dayanıyor. Bunu fazlasıyla görüyorsundur…”

Motor kurye Cumali ya da herkesin bildiği lakabıyla Kambur, Mavi Apartman’da yaşayanlar için bir umut ışığı olmanın ötesinde, ön yargısız ve sevecen yaklaşımıyla onların yaşamlarındaki en büyük eksikliği, dost ihtiyacını da fazlasıyla karşılıyordu. Onu sadece bu apartmanda yaşayanlar değil, İstanbul’da edindiği arkadaşları, karakoldaki polisler de seviyor, genç kurye bu durumdan büyük mutluluk duyuyordu.

Şekip Altunkan Kurye’de, fiziksel bir anormalliği olan, yüreği sevgiyle dolu bir motor kuryenin yaşamla mücadelesini ve bir apartmanda yaşayan kişilerle ilişkilerini anlatmaktadır. Bu apartmanın altı dairesinde farklı kişilikte olan, hayatta kaybeden olarak tanımlanabilecek insanlar yaşamaktadır. Romanda, Mavi Apartman’ın sakinleriyle, genç kuryenin ilişkileri, insan psikolojisinin derinliklerine inilerek, günümüzün sorunlarına da atıfta bulunularak, ilgi çekici bir kurguyla anlatılmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 14 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺92,40

Bir telin iki ucundaki iki hayat; tüm yaşamları boyunca kaybedenler kulübünün üyeleri olan Dilek ve Doktor Nebi, geç yaşta buldukları aşk sayesinde gerçek mutluluğa erişebilecekler mi? Yoksa yine kaybedenler kulübünün sadık birer üyesi olarak mı yaşamlarına devam edecekler?

Yaşamın acı hakikatleriyle sürekli olarak yüz yüze kalan insanlar, gerçek aşkı buldukları anda mutluluğa erişeceklerine inanırlar. Ne var ki hayat, onların bu beklentilerini her zaman gerçeğe dönüştürmez. İşte kaderlerinin kesiştiğini düşündükleri bir anda, hiç beklemedikleri bir yerden karşılarına çıkan bir engel, bir tehdit, bu iki insanı sonsuza kadar birbirinden ayırabilir.

Dokunaklı olduğu kadar, sürükleyici bir dille kaleme alınan Umut Asla Tükenmez, çarpıcı kurgusuyla okuyucuyu kucaklıyor. Orta yaşın üzerindeki bir kadın ile bir erkeğin tutkulu aşklarının çevresinde gelişen olaylar, okuyucuyu anında etkisi altına alarak heyecandan heyecana sürüklüyor. Karakterlerin karşı karşıya kaldıkları acı gerçekler ve umutsuzluklar içinde dahi umudun ışığı kendini daima gösteriyor.

Şekip Altunkan’ın bu son romanında dile getirdiği gibi, umut her zaman kıymetli bir yol göstericidir. Bu kitap, en kötüsünü düşündüğünüz anda bile, “Umut Asla Tükenmez!” diye haykırıyor.


Basım Ayı/Yılı : 5/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 248
Ağırlık : 248
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺92,40

“Yalnız sanıyorsun kendini. Duyguların sadece sana aitmiş gibi geliyor, o yüzden de kendini çaresiz hissediyorsun. Etrafınla çok ilgilenmediğin için bilmiyorsun ama herkes senin gibi. Herkes belirsizliğin çaresizliği içinde kıvranıyor. Buradan bir çıkış yolu var, inan bana.”

Eğer bu romanı eline aldıysan, şundan sen de emin ol: Artık hayatın eskisi gibi olmayacak! Çünkü sen, sana söylendiği gibi, sıradan bir insan değilsin.

Leyla’nın ve Yusuf’un benzersiz hayat hikâyelerine şahit olurken, bilinçaltlarını dönüştürdüklerinde nasıl bir değişim yaşadıklarını göreceksin ve aklında hep: “Ben de başarabilir miyim?” sorusu yankılanacak. Gerçekten istediğinde elbette başaracaksın.

Gerçek seni tanıyacak, bunun sana yaşatacağı özgürlüğe tutulacaksın. Aşkı, sevmeyi, sevilmeyi öğrenen, insanların yaşamına dokunabilmenin mutluluğunu yaşayan Leyla ve Yusuf’ta, belki de kendini bulacaksın.

Şimdi, kitabın kapağını çevir ve kendini bu gerçek hikâyenin sürükleyici rüzgârına bırak; bırak ki, bu rüzgâr seni hakiki benliğin ile tanıştırıp neler yapabileceğini göstersin!

 

Kitap Adı: Leyla'yı Bulmak
Kitap Yazar Adı: Serpil Coşan
Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt
Editör: Aslı Özge Yaşargil – Zeynep Koçlu
Yayıma Hazırlayan: Saliha Ulusoy
Son Okuma: Elif Erdağı
Kapak Tasarım: Emir Tali
Sayfa Tasarım: Aslı Varol
Sayfa Sayısı: 336
Tür: Roman
ISBN / Barkod: 9789751044983

₺125,16

Üzerlerine çöken darbenin ağır ve boğucu ortamında sırlarını, sofralarını ve yaşamlarını paylaşan bu gençler ancak birbirlerine destek olarak nefes alabiliyorlardı.

Romanda, bunlardan sadece bir kaçını kendime konu edindim: Bunlar Mehmet, Ayda, Zelal, Hüseyin, Meryem, Haydar ve diğer birkaç arkadaştı. Ortak idealler taşıyor, ortak bir kaderi paylaşıyorlardı. Ama tüm bunların yanında aşkı, hayal kırıklıklarını da…

Mesela Meryem, yıllar sonra şöyle yazmıştı Ayda’ya: “Biz niye severiz birbirimizi? Çünkü gençliğimizden bir parça kalmıştır birbirimizde. Benim şiir yazışım… senin okuyuşun mesela. Benim çiçeği burnunda, biraz da kulaktan dolma politikalarım, senin sınıfsız sosyal yanın. Kışın pazardan alınma bir botu paylaşırdık, üşümesin diye ayaklarımız. Benim melankolik yanım, senin kahkahaların karışırdı Bornova akşamlarına. En çok da gözyaşlarımız… kısa sürerdi… kimse bilmezdi… umut hiç bırakmazdı ki peşimizi… Çok güzellikler kaldı “senden- benden” değil… “her birimizden”.

Sürecin en çok sarstığı, bunalımları ve affedilemeyecek hataları ile Mehmet’i dahi affetmeye yetecek miydi?.. Hepimizden gelen bu güzellikler!..


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺96,00

Evrimsel süreçte, insan, onu diğer canlılardan üstün kılacak birçok yeni özellik kazandı. Ancak bununla beraber, eskiden sahip olduğu bazı hayvansal yetkinliklerini de kaybetti. Karada olduğu gibi, suyun altında da yaşamını sürdürebilseydi insanoğlu, neler olurdu hiç düşündünüz mü? Engin okyanuslarda bir balık gibi rahatça yüzebilse? Su altı akıntılarını kullanarak istediği yere seyahat edebilse?

Doktor Salvator, ölmek üzere olan yeni doğmuş bir bebeğe, köpek balığı solungaçları naklederek, onun hem karada hem de su altında yaşamasına olanak sağladı. İhtiandr, yani “Amfibi Adam” işte böyle doğdu.

Roman, 1920’lerin Arjantin’inde, bir sahil limanında geçiyor. Bölgedeki inci avcıları ve balıkçılar tarafından “Deniz Şeytanı” olarak bilinen İhtiandr’ın, insanlardan izole olarak sürdürdüğü sakin yaşamı, bir inci avcısının kızına aşık olmasıyla değişir.

İhtiandr, güzeller güzeli Gutierrez ile arkadaşlık kurmaya çalışırken, onu kaçırıp inci avcısı olarak kullanarak zenginliğine zenginlik katmayı amaçlayan, açgözlü İspanyol inci toplayıcısı Zurita’dan kaçabilecek midir?

Sovyet bilim kurgusunun önde gelen isimlerinden Aleksandr Belyaev tarafından yazılmış olan Amfibi Adam, yayınlandığı dönemde çok ses getirmiş, bir süre sonra da beyaz perdeye aktarılmıştır. Sayfalar ilerledikçe heyecanın da tırmandığı bu ünlü roman, sosyalist gerçekçiliğin etkisiyle, açgözlülük ve ticari sömürgeciliğin altını çiziyor.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 212
Ağırlık : 212
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺163,00

Proje Balarısı ve Fatih`in Emanetçileri adlı kitabıyla polisiye serisini devam ettiren yazar; bu eseriyle serinin mihenk taşını yerine koymaktadır. Eserde, hak ve adalet uğruna batılla mücadele içerisinde olan kahramanımızın başından geçen gizli olaylar silsilesi sizi Orta Doğu ile Avrupa arasında bir koşuşturmaya sürükleyecek, her şey bitti artık denilen noktada, yeni bir maceraya atılarak “On İki Şövalye”nin tüm planlarını alt üst etmeye yelken açtıracaktır. Siz de eseri okurken ya “On İki Şövalye” olup gizli planlar peşinde koşacak ya da Aksakallı olup devletin bekası için canınızdan geçeceksiniz.


Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 442
Ağırlık : 442
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺123,75

Ey İnsanlık!
Derdimiz hiç de abartmak değildir…
Hakkı, hakkıyla tam yerli yerine koymaktır niyetimiz…
Şöyle bir şey yapalım;
Dünyada şimdiye kadar yaşamış tüm milletleri kurdukları devletleriyle, halklarına ve insanlığa yaptıklarıyla eksi ve artılarıyla değerlendirelim. Her iyiliğe, her hizmete puanlar verelim…
Böyle yaparsak göreceksiniz ki zirvedeki millet Türk’ten başka biri olmayacaktır…
Türk, hem hakkıyla zirvede olacaktır hem de ikinci sıraya gelebilecek milletlere de epey bir fark atacaktır.
Ve iyi biliyorlar ki Türk büyüdükçe, Türk dünyaya hâkim oldukça, Türk insanlığı mutlu ettikçe “Hakk” gelecektir, adalet gelecektir, huzur gelecektir…
Tüm zalimlerin tahtları yerle yeksan olacaktır…
İnsanlık sömürülemeyecektir…
Hiçbir zorba katliam yapamayacaktır…
Yazarın “Kutsal Beşgen” serisinin ikinci eseri olan Türk`ün Doğuşu kitabını okuduğunuzda, milletler arası kültürel köprü vazifesi gören Türk yönetim ve ahlak anlayışının, günümüz emperyal anlayışlardan ne kadar da uzak olduğunu görecek ve “Yeni Dünya Düzeni” içerisinde Batı`nın batmakta olduğunun izlerini bulacaksınız.

 


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 292
Ağırlık : 292
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,00

Nice yollar aşarak ne yağmurlara ne soğuklara dayanarak geldik Anadolu coğrafyasına…

Geldiğimiz günden bu yana öyle şeyler yaşadık ki bu coğrafyada, yaşadıklarımız karşısında donduk kaldık!

Isınmak, kendimize gelmek için güneşe konuştuk zira biliriz ki, güneş hayattır!

Tarlamızda, ekinimizde, harmanımızda, dükkanımızda, okulumuzda, mahkememizde, hastanemizde ve kışlamızda sıcaktan mı bilinmez zaman zaman içimiz geçmiş bir bakmışız ki, uyuyakalmışız!

Top tüfek sesleriyle uyandığımızda ise top sesleriyle uyandığımız da ise gördük ki, birileri bizim tarlamızı çoktan ekmiş..!


Basım Ayı/Yılı : 11/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 158
Ağırlık : 158
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00
Roma - Amsterdam - İstanbul

Hafızasını yitirmiş bir adam,
Ona âşık olmuş bir kadın.
Gerçek bir hikâye ..

Bu roman size ‘’her şey bitti’’ dediğiniz zaman aslında bitmediğini, bazen koca bir dünyanın bir adama düşman olabileceğini ve bir adamın koca bir dünyayı karşısına alabileceğini müthiş bir dille anlatırken, içindeki sonsuz maceranın yaşanmış bir hikâye olduğunu hatırladıkça inanmakta güçlük çekeceksiniz.


Basım Ayı/Yılı : 6/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 198
Ağırlık : 198
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00

Üç Saniye kitabıyla yaşam olgusunun derinliklerine inen ve okurlarının beğenisini kazanan yazar, bu kez eserinde hepimizin hikayesi olan var oluş olgusunu irdeleyerek birbirine tutkuyla bağlı iki insanın bir oluşuyla insanoğlunun nasıl hayat bulduğunu, felsefik ve eğlenceli bir dille anlatmakta. Bunu yaparken; aynı zamanda sosyolojik ve tipolojik kavramlar üzerine de yeni bilgiler aktarmakta.

Bu eşsiz romanı okuduğunuzda yalnızca bir serüvene kapılmakla kalmayacak, yaşama tutunmak için insanoğlunun nelerden vazgeçtiğini görecek, var oluş olgusu üzerinde hayatınızı anlamlandıracaksınız.


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 300
Ağırlık : 300
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺97,50

İntikam ve aşk aslında bir nevi intihar…

İster intikam ister aşk deyin, sonuçta aynı değil mi?

İntikam ateşi ile yanıp tutuşurken aşk ateşiyle kavrulmak…

Aslında derin gözlerdeki o kuyuya son inişim. Aslında pes etmekten nefret ederdim, bu da vazgeçişim değildi tabii sadece ara vermiştim intikamıma, aşkıma ve belki de intiharıma…

Amacımı şaşırtan o dipsiz gözlerindeki ilk bakışın suçludur, ilk dokunuşun ve ilk tutuşun…

Ölümle başladı hikâyemiz, sonumuzu bilmediğim için belki de bu cesaretim.

Belki de ondandır kusursuzca sevişim…


Basım Ayı/Yılı : 1/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 378
Ağırlık : 378
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺101,25
Ahmet Yesevi

Yazarımız, Yesevi hakkında ne kadar bilgi ve belge varsa; hepsini toplayarak ve çapraz okumalar, araştırmalar yaparak gerçekçi bir Yesevi romanı ortaya koymaya çalışmış, bunun için çok uzun mesailer harcamış, başarılı da olmuştur. Yesevi hakkındaki en gerçekçi  bilgiler, aslında kendi yazdığı Hikmetlerinin içinde saklıdır. Yazarımız, Hikmetlerini iyice inceleyerek ortaya çıkarabilmiş, öyle ki dörtlükler halinde yazdığı her yaşın şiirleri bile bize bu konuda çok önemli ipuçları vermiştir. Yazarımız tüm bu bilgileri değerlendirmiş, buluşturmuş ve samimi bir duygu deryası içinde Yesevi Hazretlerinin ömrünü en gerçekçi, en temiz ve en duygusal biçimde bizlere sunmuştur.  Bu eşsiz eseri elinize aldığınızda çok zevk duyarak okuyacağınıza inanıyoruz…


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 542
Ağırlık : 542
En / Boy : 14 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺213,75

Varlığının, görebildiklerinde değil, kendi benliğinde, bulamadıklarında olduğunu anlamıştı insanoğlu; kim olduğunu, yaşadıkça ve kendi benliğinde öbekleşmiş olan “Sus” kunluğuna taptıkça öğrenecekti.

İnsanlığın, evrende yaşamaya başladığı ilk dönemden günümüze kadar kendi arayış hikâyesini farklı bir üslupla anlatan bu kitap, çağın karmaşası arasında yitip gitmekte olan kendini bulmanın ve yeniden tanımanın amacındadır. Okurken, kendinizi, bazen birebir yaşayacağınız olayların içinde bulacak, bazen de hayallerinize sığınarak ufkunuzun ulaşabildiği yere kadar gidip, kendinizi yeniden keşfetmenin, tanımanın huzuruna kavuşacaksınız.


Basım Ayı/Yılı : 4/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 188
Ağırlık : 188
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00

Hikâye, 2001 yılının Ramazan ayının son gününde geçmektedir. Ana karakterler; üniversite öğrencisi Tekin, arkadaşı Ahmet ve cami görevlisi olan yaşlı bir adamdır.

Tekin, arkadaşı Ahmet’i öldürmek üzere iftar saatine yakın evinden çıkar. Düşüncesine göre, yapacağı işin adı cinayet değildir. Hatta bu, hasta bir gencin kurtuluşunu sağlayacaktır. Bunu sürekli kafasında teyit etmeye çalışsa da vicdanına baskın gelemez. Vicdanı bu işin ne olursa olsun cinayet olduğunda kararlıdır.

Dilemmalar içinde yürürken bir çıkış yolu arayan Tekin, kendini Doğu Ekspresi’nde yolculuk ederken bulur. Yolculuğu sırasınca yaptığı işin baskısı ile vicdanını dile dökmüş, onunla cebelleşiyor ve onu, yaptığı işin kötü olmadığına inandırmaya çalışıyordur. Ayrıca kendine de söz vermiştir. Artık iyi bir insan olacaktır.Fakat işler istediği gibi gitmez. Şahidi mümkün olmayan cinayetin tanıkları, tek tek ortaya çıkar. Korku ve gerilimi en üstte yaşamaya başlayan Tekin, trenden ayrılmak ister; lakin asıl iş, burada çığırından çıkmıştır.

Genç adam, trenden kaçmak için adımını her attığında tekrar başa dönmektedir. Vagonun kapısından her çıktığında, kendini Haydarpaşa’da ve trenin ilk kalkış saatinde bulur. Bununla birlikte birçok gariplik daha trende vuku bulmaktadır. Yaşadığı paranormal olayları anlamak ve kurtulmak için bir süre çabalasa da en sonunda pes eder.

Tekin, trendeki olayların işlediği cinayet yüzünden başına geldiğini kabul eder. Pişman olup kaderine razı olduğunda ise tüm olayların asıl nedenini anlayacaktır. Yaşananların hepsi bir metafordur.

“Bu trendeki herkes, biliyor!”


Basım Ayı/Yılı : 1/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺67,50
Sonsuz Barış

“Biz Türklerden neden çekinirler bilir misiniz? Bizi en iyi yansıtan ve İfade eden kurttur. Kurt intikam peşinde koşan tek hayvandır. Asillerdir, Bozkurt... Bir atasözümüz der ki; Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz."

İnsanın yarını olmayabilir, gün onundur! Geçmişi ise haritasıdır. Si yarınının olmadığını bilerek yaşamıştı, geçmişi ona hayat verdi. Sonsuz bir barış için sonsuza kadar yok olmayı göze alan bir adam.

Aslında, "Sonsuz barış" sonsuz bir arkadaşlığın intikamı ile başlamıştı. "Kader kovalar ve yorulmaz, bu yüzden kaçma..."


Basım Ayı/Yılı : 5/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 350
Ağırlık : 350
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,00

Tayyar Öztürk, Londra’da başlayan Merzifon’da temellenen ve oradan İtalya Trento’da anlamını bulan Merzifon Karası üzümünün ve onun nefis şarabının öyküsünü anlatıyor bu kitapta.
Yıllar sonra Anadolu’da, sanki bir ikinci ‘Suyu Arayan Adam’ hikâyesi yineleniyor.
Bunca zaman sonra Anadolu’nun yok olan bağlarından süzülen hikâye, Sarıköy’deki mütevazi mahzende demlenmeye yatırılıyor. Burada keyfince dinlenip demlenen Hayyam’ın ‘gül renkli şarapları’ ülkenin dört bir yanında kadehler ve şişelerde parıldıyor.
İşte böyle. Şarap bu. Şakaya gelmez. Güneşin çocuğu. Arkasında binlerce yıl bulunan, dolu dolu, rengârenk, birikimli, derin bir kültürü getirip çilingir sofranıza bırakıverir. Ve onun tadına ancak onun için hep, her zaman zamanı olanlar, hazır ve nazır olanlar varabilir.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 133
Ağırlık : 133
En / Boy : 13,5 / 195
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : Kuşe
Cep Boy Durumu : 0
₺140,00
Elif’in Gönlünde Büyüyen Aşk

Muhsin, mahalle baskısıyla bir buçuk yıldır kendisiyle konuşması yasak olan arkadaşının duygularını bilseydi, onun yüreğinde yanan ateşi ve o ateşin etrafında dönen pervaneyi hissetmemesi mümkün değildi. İnsanın bilmedikleri yerden göğe ulaşır, bildikleri ise sadece karanlıkta titreyen mumun aydınlığı kadar yer tutardı.
Cemal Han'ın, "...Aşk üzülmez..." sözünü hatırladı, yutkundu. Bir gönlü üzdüğünün farkındaydı. Daha önce varlığından haberdar olmadığı garip bir hisse kapıldı ama etrafını saran gençler Elif'e odaklanan düşüncesini çok geçmeden dağıtmıştı.
Her ikisi de hücrede kendi özelini yaşıyor, okuyor çiziyordu ama zaman zaman da "Niye bu hâle geldik?" sorusunu tartışıyorlardı. Tartışma sertleştiğinde solcu arkadaş kendisine küser, günlerce konuşmazdı.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺72,25

Bazen birini kurtarmak için elimizi uzattığımızda kurtulan biz oluruz. Tıpkı aidiyet sorunları ve köksüzlük hissiyle boğuşan Frieda Hughes’in başına geldiği gibi.

O, Galler kırsalının derinliklerinde hayata geçirilecek projeler, ekilecek bir bahçe, yapılacak resimler ve kurtarılacak hasta evliliğinin üzerine düşünüyordu. Her şey fırtınada neredeyse yok olmak üzere olan bir yuvada hayatta kalan tek yavru saksağanı kurtarmasıyla başladı. Onu yaşama döndürürken kendi hayatının akışının değişeceğini nereden bilebilirdi…

Şair ve ressam Frieda Hughes, keder ve yalnızlığın ardından, saksağan George ve yavrularıyla birlikte kendiyle bağ kurduğu bir yolculuğa çıkıyor.  George ile tanışana kadar tüm yaşamı bir yuva arayışıyla geçen Hughes, gerçek sevgi bağının yaralı bir ruh için teselli sağlama gücüne sahip olduğunun unutulmaz hikâyesini şiirsel bir dille anlatıyor.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 280
Ağırlık : 280
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺129,00

16. yüzyılın sonlarına doğru, sanatının derinliklerine sadece yeteneğinin ve cesaretinin kılavuzluğunda ilerleyen genç bir dahi: Caravaggio... ve onun tekinsiz biyografisini, en netameli detayları bile dışarıda bırakmadan ele alıp ince ince işleyen çağdaş bir dahi daha: Milo Manara.
 
Caravaggio, efsanevi ressamın maceralar, çatışmalar, tabu kırıcılıklar, mistisizm, şiddet, din, şövalyeler ve fahişelerle çevrili yalnızlık dolu yaşamını ele alan benzersiz bir biyo-grafik-roman. Manara'nın özgün üslubunun güzelliğinin yanında, kitap, aynı zamanda ünlü ressam hakkında yazılmış en ciddi kitaplardan derlenmiş sayısız veriye dayanıyor.
 
Bulabildiği ilk işlerden büyük eserlerini vereceği görkemli dönemlere, küçük ve çaresiz insanların hayatlarına temas eden sanatının yalnızlığından Malta Şövalyesi olmasına giden yola, tarihin en önemli ressamlarından birinin yaşamı…
 
Flaneur Books kataloğunun 2021 Sonbaharı ilk kitaplarından, Manara'nın Caravaggio'su, raflarda...


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 22 / 29
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : Kuşe
Cep Boy Durumu : 0
₺319,00

‘’Pusula Şaşarsa’’ için son söyleyeceğimi ilk baştan belirteceğim: Titiz bir yazarın hassas algısıyla duyumsadığı ve güçlü kalemiyle aktardığı çarpıcı bir psikolojik roman okuyacaksınız.

Sokağa çıktığımızda biraz yürüyünce karşımıza çıkabilecek denli sıradan bir karakterin, pusulası şaştığında nereden nerelere savrulabileceğini, tahmin edilmesi pek mümkün olmayan bir olay örgüsünün giriftliğinde bunca çarpıcı biçimde aktarabilmek her yazarın harcı değil doğrusu.

Selim S. Hacısalihzade bu yeni kitabında incelikli üslubuyla, okurlarını iştah açıcı bir edebiyat ziyafetine davet ediyor. Bu görkemli şölene kayıtsız kalmayın derim.

Polat Onat


Basım Ayı/Yılı : 1/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 264
Ağırlık : 264
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

… Sona wertê meyitu de lazê xo sae kena, veyin dana cı, o vano; 
“Daeeee!”
Sona cêna ke dırvetıno.
Lacek vano;
“Daee uwe!”
Laceki kena vırara xo sona. Bena diyarê uwe, uwe gonın yena. Cıcıkê xo vezena ke fekê laceki erzo, dırvetına, goni phıstu de biya top cıcık butu goniya. Sala xo miyanê xo ra kena ra, pırtlê goni yenê hard. A sale ra dırvetunê lazê xo gırêdana. Yi domanê ke uza xeleşiyê yinu ra vana;
“Mı tey berê!”
Yi vanê;
“Lazek to dero, berveno; esker hesneno, ma pê cênê kısenê.”
Yi caverdanê sonê. A lazê xo kena vırara xo, eve yi dırveto sona, sona Mılu de vejina, waxto ke bena nejdiyê dewe, verdanê ve cı, vanê;
“Esqiyayê ama pê bıjerê.”
A lazê xo cêna remena. Pesewe xeyle sona, desta sodıri endi hefter bena, wertê bırr de vındena a nalêna bervena, lazê xo nalêno. Lazek bêxude xo sono. A ki heni çımunê xo nana pêra, waxto ke hesarê xo bena, tij dota esto. Niadana ke lazê xo vırare de merdo. Sala xo fina ra, lazê xo eve xo dest, sero nana ru, sale sero ana pêser, eve destu wele kınena, çole vırazena, lazê xo tey nana ru. Eve lopunê xo wele kena ra ser.


Basım Ayı/Yılı : 2/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 232
Ağırlık : 232
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺37,50

“Adın ne senin?” dedi, mahkeme başkanı. Çobanla başlamıştı
sorguya.
“Çoban.”
“Sorularımıza doğru düzgün cevap ver,” dedi mahkeme
başkanı. “Adının Cafer Cangöz olduğunu biliyoruz.”
Çoban cevap vermedi, itiraz da etmedi. “Ölümü birlikte
yaşadığım dava arkadaşlarımın bana taktıkları isimdir Çoban,
bundan ötürü benimsediğim ve en çok sevdiğimdir,”
diyecek gibi oldu ama demedi.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 532
Ağırlık : 532
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺52,50

Özgür Başaran Zal'ın Öyküsü'nde, hafızası büyük insanlık dramlarıyla dolu Dersim coğrafyasında genç bir kız olan Zal'ın özgürlük arayışını,  babasının onu ölümden kurtarmak için çırpınışını ince bir gözlem gücü ve lirizmle anlatırken, yaralı bir coğrafyanın bitmeyen acılarıyla da yüzleştiriyor okuru.
Zal, Dersim Katliamı'nın acı hikâyelerini dinledikçe yaşamdan soğuyan,  kurtuluşu isyanda gören genç bir kız.  Sonunda dağlara dikiyor bakışlarını. Avukat babası Seyit, ise onu gittiği yoldan döndürmek için elinden geleni yapsa da umduğu sonucu alamıyor. Bu ülkenin acı hikâyesine bir hikâye daha ekleniyor.  
Kitap bu toprakların kapanmayan yaralarına neşter atarken,   güçlü bir kardeşlik vurgusuyla yol alıyor. 


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 116
Ağırlık : 116
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

Bir acayip hikâye akıyor Şairler ve Komünist’te…  Adından rahatsız bir adam, her şeyden rahatsız başka bir adamla karşılaşıyor. İşte bu noktadan sonra insanın tüm hallerine uzanan şeyler bütünü çıkıyor ortaya…  Bir baltaya sap olmanın, baltasız sapları çoğalttığı dünyamızda balta sapı olmayı açık biçimde reddeden, ünsüzlük ve inat kokan, değişim ve dönüşümün sırları üzerinde ilginç biçimde duran, esasen çok acı küçük bir roman. Dolayısıyla gülümsenerek okunabilir.
Onur Akyıl’ın Proleterler için Patafizik Dersleri romanını okuyanlar için bir de sürpriz var romanda.
Fakat vakit geçirme, çok beğenme, şoka girme, bayılma, böylesini daha önce okumamış olma gibi beklentilerle eline kitap alanlar bu romanı mutlaka okumamalı.
Çünkü isyan, yalnızca öfkenin yetişkinliğidir.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 134
Ağırlık : 134
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺55,00

“Keşke sözcükler insanlara zekâları, vicdanları, eğitimleri, asalet ve zarafet seviyelerine göre paylaştırılsa. Dil herkese eşit verilmese, sözcükler dervişi cahil karşısında, mazlumu zalim karşısında âciz ve savunmasız bırakmasa.”
İstanbul’un sofistike ve bir o kadar berduş ilçesi Beşiktaş’ta damacana su işiyle iştigal eden Serkan, giderek tuhaflaşan ve onu her geçen gün daha çok sarsan rüyaların etkisindedir. Safdil Macit, su gibi ömründe Işık’ına kavuşmak için ortalığı birbirine katarken, 68 Kuşağına imzasını en fiyakalı şekliyle atacağının farkında değildir. İstanbul’da su dağıtımı işinin Dersaadet Anonim Su Şirketi’ne devredilme sancıları yaşanırken, bu mühim meseleyi kendine dert edinen azledilmiş Ahmet Vefik Paşa, ne fevkalade bir zat olarak tarihe geçeceğinden bihaber, köşesinde Zor Nikâhı adlı oyunu yazmakla meşguldür.
Yolunu kaybetmiş bir taş ve bir mektup, zamanın “devridaimi” içinde insanların hayatına sızar. Ve belki de bu insanların farklı zamanlarda aynı yerde yaşamış olmak dışında birbiriyle hiç ilgisi yoktur...


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺79,20

“Gerçek, beni yalandan daha fazla korkutuyordu. Gerçek, yaşamımdaki durumları değiştirecekti. Yalan ise durağandı. Yalan huzur doluydu. Yalanla mutluydum.”
 
Hayatın bir nehir gibi akıp gittiği Kensington, peş peşe yaşanan kadın cinayetleriyle sarsılmaktadır. Tam bugünlerdeyse Mickey, yıllardır konuşmadığı için uzaktan uzağa gözetlediği uyuşturucu bağımlısı kardeşi Kacey’nin izini kaybetmiştir. Kardeşini bulmak için çıktığı yolda mesleğini –devriye memurluğu-, dostlarını, oğlunu kaybetme korkusuyla yüz yüze gelecektir. Takıntılı bir şekilde peşine düştüğü gizemin aydınlanmasıyla birlikte eski hatıralar canlanacak, yeni dostlar edinecektir.
 
"Moore'un gözlemleri bilgilendirici ve şefkatli… Uzun Parlak Nehir ile ilgili en güzel şeylerden biri, bağımlılığın bir edebi methiyesi olmaması." (The Guardian)
 
"Karakterlerin iç dünyasının, olayların akışı kadar önemli olması tatmin edici." (New York Times)
 
Liz Moore’un çok ilgi gören ve New York Times Bestseller  listesine giren kitabı Uzun Parlak Nehir aynı zamanda 2020 Goodreads seçimlerinde “En İyi Gizem-Gerilim adayı” olmuştur.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 376
Ağırlık : 376
En / Boy : 13,8 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺132,00

Mizah edebiyatımızın usta kalemi Cihan Demirci, yıllar önce “Zombilirkişi”de okurunun karşısına ilk kez bir romanla gelmiş ve ilgi görmüştü… Zombilirkişi uzun yıllar sonra yepyeni basımıyla karşınızda…
Kitabın asla kahraman olmayan kahramanı senarist, gazeteci-yazar Fani Ölümlüoğlu, bir gece kendini Mississipi nehrinde Zombilerin arasında bulur ve hayatının bütün akışını değiştirecek o müthiş gerçeği öğrenir... O artık Zombilerin de ötesine geçmiş iflah olmaz bir Zombilirkişi’dir. Peki ama Zombilirkişi nedir? Nasıl olunur? Ölüm bize neden yakışıyor?


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Gazeteci-yazar Fehmi Çalmuk’un yayımlanmış 19’uncu eseri olan Göbeller, bir Çorum romanı.

Çalmuk, bağrından “Göbeller” çıkaran bu bölgenin kahraman evlatlarını, “Çorumlular mahcup Anadolu çocuklarıdır. Muhannete muhtaç olmadan, sebat etmeyi ertelemeden, öfkesini isyana dönüştürmeden yaşar, giderler. Ben onları vatana, toprağa, sevdiklerine olan sadakatlerinden vazgeçmeyen insanlar olarak tanıdım. Onlar için ‘devlet’ dedi mi akan sular, ‘millet’ dedi mi esen rüzgâr durur. ‘Dayan Allah’a, güven Allah’a” düsturu ile hareket ederler” diyerek anlatıyor.

Romanların alışılmış kalıplarının dışına çıkılarak Göbeller romanında “yerel sözlük” de yer alıyor. Çorum’un yöresel ağzını kullanan Dilber Kadın ve Öpçe Osman şimdiye kadar kamuoyu tarafından bilinmeyen, duyulmamış sözcükler, deyimlerle romana ayrı bir renk katılıyor.

Göbeller; Milli Mücadele yıllarında Çorum’un Veli Paşa Konağı’nda yaşanan dudak ısırtan entrikaları okuyucu ile buluşturuyor. Veli Paşa ve eşi Sıdıka Hanım’ın birbirlerinden habersiz olarak Teşkilat-ı Mahsusa için çalışmaları Göbeller ’de polisiye romanları aratmayacak şekilde işleniyor.

Göbeller; iki farklı zaman diliminde, sihirli bir yüzük etrafında yaşanan olayları okuyucu ile buluşturuyor. Gayrimüslim bir usta tarafından aslında bir define kapısının anahtarı olarak yapılan yüzük, sihir ve büyü gibi esrarengiz dünyanın kapılarını bizlere açarken ruhani varlıkların bilinmeyen dünyasına da ilginç bir yolculuk yapmamızı sağlıyor.

Romanın kahramanları arasında Enver Bey komutasındaki; Öpçe Osman, Molla Sadık, Koca Bekir, Hüsnü ve Fehmi Derviş gibi askerler yer alıyor. Göbeller parolasını kullanan askerlerin Rum çeteciler ile aksiyon dolu mücadelesi de okuyucu ile buluşturuluyor.

Samsun’a çıkışının 100’üncü yılında Milli Mücadele’de Ankara’ya gelerek Büyük Millet Meclisi açılış çalışmalarına başlamak isteyen Mustafa Kemal Paşa’da “Nuh Paşa” kod ismiyle romanda yer alıyor. Romandaki kurguya göre Göbeller, Mustafa Kemal’i Rum çetecilerin saldırısına karşı koruyarak Ankara’ya ulaşmasını sağlıyor.

Toprağın kokusunun, buğdayın sarısının, bir zikir halkasında yer alan dervişin zorlu imtihanının anlatıldığı romanda, cinler, sihir ve cin yakma seremonisi de detaylı bir şekilde anlatılıyor.

“Kitabın kapağı açıldığında Enver Bey şaşkınlıktan dilini yutacaktı. Sayfalar oyulmuş, evrak saklanabilecek bir kutuya dönüştürülmüştü kitap. Sıdıka Hanım kitabın cildini geriye doğru çekti. Divitle yazılmış iki kâğıt ortaya çıktı. Enver kâğıtlardan birinin üzerindeki işareti, Yemen’e görevli giderken komutan Hayrullah Bey’in vasiyetlerinin içinde gördüğünü hatırladı... O zaman yıldız ve silah amblemlerini görünce ne anlama geldiğini sormuş, Hayrullah Bey de vasiyetini istediği yere ulaştıracağından, Enver Bey’e diş kirası olarak usulca ve kelimelerin üzerine bastıra bastıra cevap vermişti:

‘Teşkilat-ı Mahsusa...’

 

Gazeteci-yazar Fehmi Çalmuk’un yayımlanmış 19’uncu eseri olan Göbeller, bir Çorum romanı.

Çalmuk, bağrından “Göbeller” çıkaran bu bölgenin kahraman evlatlarını, “Çorumlular mahcup Anadolu çocuklarıdır. Muhannete muhtaç olmadan, sebat etmeyi ertelemeden, öfkesini isyana dönüştürmeden yaşar, giderler. Ben onları vatana, toprağa, sevdiklerine olan sadakatlerinden vazgeçmeyen insanlar olarak tanıdım. Onlar için ‘devlet’ dedi mi akan sular, ‘millet’ dedi mi esen rüzgâr durur. ‘Dayan Allah’a, güven Allah’a” düsturu ile hareket ederler” diyerek anlatıyor.

 

Romanların alışılmış kalıplarının dışına çıkılarak Göbeller romanında “yerel sözlük” de yer alıyor. Çorum’un yöresel ağzını kullanan Dilber Kadın ve Öpçe Osman şimdiye kadar kamuoyu tarafından bilinmeyen, duyulmamış sözcükler, deyimlerle romana ayrı bir renk katılıyor.

 

Göbeller; Milli Mücadele yıllarında Çorum’un Veli Paşa Konağı’nda yaşanan dudak ısırtan entrikaları okuyucu ile buluşturuyor. Veli Paşa ve eşi Sıdıka Hanım’ın birbirlerinden habersiz olarak Teşkilat-ı Mahsusa için çalışmaları Göbeller ’de polisiye romanları aratmayacak şekilde işleniyor.

 

Göbeller; iki farklı zaman diliminde, sihirli bir yüzük etrafında yaşanan olayları okuyucu ile buluşturuyor. Gayrimüslim bir usta tarafından aslında bir define kapısının anahtarı olarak yapılan yüzük, sihir ve büyü gibi esrarengiz dünyanın kapılarını bizlere açarken ruhani varlıkların bilinmeyen dünyasına da ilginç bir yolculuk yapmamızı sağlıyor.

 

Romanın kahramanları arasında Enver Bey komutasındaki; Öpçe Osman, Molla Sadık, Koca Bekir, Hüsnü ve Fehmi Derviş gibi askerler yer alıyor. Göbeller parolasını kullanan askerlerin Rum çeteciler ile aksiyon dolu mücadelesi de okuyucu ile buluşturuluyor.

 

Samsun’a çıkışının 100’üncü yılında Milli Mücadele’de Ankara’ya gelerek Büyük Millet Meclisi açılış çalışmalarına başlamak isteyen Mustafa Kemal Paşa’da “Nuh Paşa” kod ismiyle romanda yer alıyor. Romandaki kurguya göre Göbeller, Mustafa Kemal’i Rum çetecilerin saldırısına karşı koruyarak Ankara’ya ulaşmasını sağlıyor.

 

Toprağın kokusunun, buğdayın sarısının, bir zikir halkasında yer alan dervişin zorlu imtihanının anlatıldığı romanda, cinler, sihir ve cin yakma seremonisi de detaylı bir şekilde anlatılıyor.

 

“Kitabın kapağı açıldığında Enver Bey şaşkınlıktan dilini yutacaktı. Sayfalar oyulmuş, evrak saklanabilecek bir kutuya dönüştürülmüştü kitap.

 

Sıdıka Hanım kitabın cildini geriye doğru çekti. Divitle yazılmış iki kâğıt ortaya çıktı. Enver kâğıtlardan birinin üzerindeki işareti, Yemen’e görevli giderken komutan Hayrullah Bey’in vasiyetlerinin içinde gördüğünü hatırladı... O zaman yıldız ve silah amblemlerini görünce ne anlama geldiğini sormuş, Hayrullah Bey de vasiyetini istediği yere ulaştıracağından, Enver Bey’e diş kirası olarak usulca ve kelimelerin üzerine bastıra bastıra cevap vermişti:

‘Teşkilat-ı Mahsusa...’

 

 


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺74,80

Bu romanın iyi ve kötü kahramanları, her zaman için anne ve babalardır.
Zaman her zaman, ayna tutma zamanıdır.
Bir anne babanın çocuklarına tuttuğu ayna, bir çocuğun çevresine tuttuğu ayna, bir çevrenin de çocuklarınıza tuttuğu ayna, aynı aynadır.
Kaçmaya lüzum yok! Siz tutulacak ayna olmayı başarın yeter.
Her şeyin farkında olmak bile güzeldir.
Başarmak için, başlamak gerekir.

Devlet babadır, vatan ana!
Baba çocuklarının selametini ister, ana ise koruyup kollamayı ve yaşatmayı ister.
O yüzden devletsiz vatan, vatansız devlet, ailesiz evlat, evlatsız aile olmaz…

Bu kitap sizi “A” noktasından “Z” noktasına götürecek ve perde arkasındaki hayatları da öğretecektir.
Hayatınıza yaşam rehberi olacak bu kitapla umut ekmeye, ağaçları yaş iken eğitmeye ne dersiniz?
Bu birlikteliğe yoldaş olmaya hazırsanız, hemen başlayalım.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 142
Ağırlık : 142
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Azize, ilk kez Taşçı’yı bu kadar zayıf ve kanatları kırılmış görüyordu. Işığı söndürdü ve sedire uzandı. Ayın büyülü ışığı genç kızın tenini yalayıp geçti. Taşçı’nın gözleri açık olsaydı, büyülü ışıktan ve genç kızın dut beyazı teninden etkilenecekti. Battaniyeyi üzerine çekti, sevdiği adama sıkıca sarıldı. 
Genç kızın fasetaları  Taşçı’nın tenini çizip geçti. Gözleri aralandı. İki gündür elinde değer verdiği ne varsa kayıp gidiyordu. Şu anda avuçlarını dolduran büyülü hatların kayıp gitmesine izin veremezdi. Genç kızın yüreğinin atışını avuçlarına gömdü. Büyülü hatlarında parmak uçlarıyla gezindi.
Parmak uçları, gözlerinin önünde akan derenin ılık suyuna doğru ilerlerdi. Çakıl taşlarının dizildiği engebeli yolu aştı. İki kayanın arasından, güçlükle şelalenin kaynağına kadar tırmandı. Genç kızın ellerini sıkıca kavrayıp, kendini gürül gürül akan şelaleye bıraktı. 
Rengarenk Gökkuşağı Alabalığı’nın yüzdüğü Turkuvaz suların derinliğine çekilirken gözlerini açtı. Yemyeşil çimenlerin arası, diz boyu gelincik tarlasına dönüşmüştü. Eğilip şarap kırmızısı yaprakların ortasından köklerine doğru inen, kuzguni siyahlığı kokladı. Bal arıları şaşkınlıkla diğer çiçeklerin balına doğru kaçıştı. Gelincik kokusu yatağının içine, odasına ve aydınlatma penceresinin aralığından Kapalıçarşı’ya ve hatta tüm İstanbul’a yayıldı.
Taşçı kendisini Kırkgeçit Çayı’ndaki akıntının yer yer yavaşlamakta olduğu derin sularına bıraktı. Ayaklarının altındaki çakıl taşlarının etrafa saçıldığını hissetti. Serin sulardan bir avuç alıp içti. Suyun tadına, sanki bir yerlerden Ayancık’ın Fırıncık Armudu Pekmezi ve Yabani Kestane Balı karışmış gibiydi.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Jenny Hale, kaçırılmasının ardından bulunduğu yerde hayatta kalmaya bir yandan da kafa karışıklığını gidermeye çalışmaktadır. Ailesi ile ilgili bildikleri doğru mu yoksa yalan mı anlamaya çalışırken bir yandan da güvensizlik duygusu ile yaşamayı sürdürmektedir.

Zamanla gördüğü hiçbir şeyin aslında gördüğü gibi olmadığını anlaması, kendisine söylenen şeylerin gerçek olup olmadığıyla yüzleşmesi daha da gerilmesine sebep olurken büyük savaş kapısını çalar. Kendisinden istenen bu savaşta lider olmasıdır. Peki, bunu kabul edecek midir? Dahası bu savaşta lider olmayı kabul ederse halkını koruyabilecek midir? Bunu zaman gösterecektir.

“Sırlar aralanıyor, gerçeklerin büyük kısmı gün yüzüne çıkıyor. İlk kitapta olanlardan sonra bu kitapta daha da şaşıracak ve öğrendikleriniz ile şok olmaya devam edeceksiniz.”


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 204
Ağırlık : 204
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

O zamanına hükmedenlerden bir büyük muallim, dürüst ve güzel ahlaklı bir Allah dostu

Peygamber izinde yürüyüp, bu yolda inançlarından asla taviz vermemiş mütevazı bir kuldu. 1960 yılının soğuk bir Şubat günü Konya’da vefat ettiğinde kırk bini aşkın insan onu ebedi istirahatgahına uğurladı. Şehir halkı bu eşsiz öğretmenlerine, dürüst ve güzel ahlaklı Hoca Efendilerine son vazifelerini yapmak için çırpındılar. Yıllarca engin hoşgörüsüyle kucakladığı her fikirden, her cenahtan insan kadın, erkek onun cenazesinde buluştular. Mevlâna Celaleddin Rumî’den sonra Konya halkı en çok onun arkasından ağladı. En çok ona ağıt yaktı.


Basım Ayı/Yılı : 10/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

İki gün önce bir çift, kaybolan çocuklarını bulmalarına yardım etmem için bana geldi. Yanlarında getirdikleri saate dokundum ve en büyük korkusunu sahibinin gözlerinden gördüm: Kapısı aralık olan bir dolabın içindeydim. İzlediğim odada iki çocuk vardı. Çok korkmuşlardı ve fısıltıyla yaptıkları şeyi konuşuyorlardı. O çocuklar bizdik kardeşim. O gece yalnız değilmişiz.

Kayıp oğlu Ilgaz’ın acısıyla baş etmeye çalışan Levent Kılınçarslan’ın bütün hayatı, ofisine gelen tekinsiz bir gençten dinledikleriyle tamamen değişecektir. Kız kardeşi Meryem’den bir süredir haber alamayan bu genç adam, Levent’ten yardım istemektedir. Söylediğine göre özel bir görü yeteneğine sahip olan Meryem, kendisine yazdığı son mektupta Levent ve kayıp oğlunu işaret ediyordur. Oğlu Ilgaz’a giden yolun bu gizemli kadının geçmişindeki karanlık dehlizden geçtiğine inanan Levent, uzandığı ışığa doğru attığı her adımda bir karabasan bataklığına doğru çekilmektedir. Her zaman ayaklarının altında olup o güne kadar aşağı bakmadığı için gömülmediği bir bataklığa…

Mehmet Morkoç, Kovan’da çaresizliğin bizi neye dönüştürebileceğini ürpertici bir aile öyküsüyle anlatırken insanın fedakârlığıyla vahşiliğinin birbirini nasıl tamamladığına farklı açılardan şahit olmamızı sağlıyor.


Basım Ayı/Yılı : 10/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 272
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺87,20

“Öğle arasında havanın güzelliğini fırsat bilip dışarıda yemek yemeye karar verdi. Köşedeki büfeden bir sandviç ve çay aldı. Yolun karşısındaki parka geçti. Ağaçların gölgesi altında kalan banklardan bir tanesi boştu. Oturdu, sandviçini ve çayını bitirdi. Hava sıcak sayılırdı ama insanı rahatlatan hafif bir esinti vardı. Uykuyla uyanıklık arasında kalan o gri bölgeye adım attığını hissediyordu. Çevresindeki çocukların, kuşların, yoldan geçen araçların sesleri yavaş yavaş bozuldu. Bir süre sonra da tamamen uykuya daldı.”

Bakanlıkta orta düzey yönetici olan Levent, eşi Berna, kızı ve oğlu ile durağan bir hayat yaşıyordu. Sıradan bir günde, bir parkta otururken uyudu ve gözlerini 99 yılının dünyasına açtı. Gençti ve gençken yaşadığı evdeydi. Annesi, babası ve kardeşleri yanındaydı. Berna ya da çocukları yoktu. Gençliğinde gittiği okula gidiyordu ve en yakın arkadaşı Kürşat’ın yanındaydı. Her şey çok karmaşıktı. Karısını bulmalıydı. Daha doğrusu karısının gençlik hâlini... Dos tu Kürşat ile Berna’yı aramak için yola çıktılar ancak yolun sonunun nerede biteceğini bilmeleri mümkün değildi. Levent’in yaşadığı bu durumu yaşayan bir kişi daha vardı. Defne… Defne gözlerini 99 yılında Gaziantep’te açtığında büyük bir şaşkınlık yaşadı. Çünkü kendini en son 2025 yılında ve İrlanda’da hatırlıyordu. 2025 yılında bir tür kıyamet yaşanıyordu. Nasıl gelmişti bu eve? Sadece bir rüya mı görmüştü? Yoksa geçmişe mi dönmüştü? Bildiği tek bir şey vardı: Levent’i bulmalıydı. Peki ama Levent kimdi?

Defne ve Levent arasındaki bağlantı ne olabilir? Bu iki kişi geçmişe yolculuk mu yaptı yoksa geleceği mi görüyor? Yeteneklerini devlet kurumları öğrendiğinde başlarına neler gelecek? Peki daha önce yaşananları değiştirme şansları olacak mı? Dünyanın sonunun gelmesini engelleyebilecekler mi?


Basım Ayı/Yılı : 10/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 352
Ağırlık : 352
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺79,20

Tuba Ayşe Özgür, ilk romanı Büyü Bozumu ile edebiyat dünyasına güçlü bir şekilde giriyor. İlk romanı olduğuna bakmayın; ince ince seçilmiş kelimeler, kadın duyarlılığı ile kurulmuş cümleler görüyoruz her sayfada. Kadın duyarlılığı; acıyla, korkuyla, sevinçle, mutlulukla birleşiyor ve bizi kahramanımız Yaz ile birlikte bir yolculuğa çıkarıyor. Bazen Yaz’ın yolculuğunda kendimizi bulup kendi içimize doğru yürüyoruz nefessiz. Sonra Ayşe Nine kulağımıza fısıldıyor usulca. Sarı Kadın, bilgeliğiyle yol gösteriyor kadınlarına. Romanın her sayfasında burnumuza gelen çay kokusu, bazen içimizi ısıtıp umut verse de bazen de buruk bir tat bırakıyor damağımızda.

“Bu bir aile geleneğiydi. ‘Aşk Çayı’ demini aldığında kokusunu içine alır, derin bir nefes çeker; şimdi, şu andan itibaren geçmişten gelen, bilerek ya da bilmeyerek edindiğim tüm olumsuz duygu ve düşüncelerden özgürleşiyorum. Sevmeyi ve sevilmeyi seçiyorum, diye duamızı ederdik.” Roman bittiğinde, biz artık eski biz değiliz.

Ne zaman demli çay kokusu alsak, aklımızda dua sözleri, yudumluyoruz çayımızı. Yaz’la bu yolculuğa çıkmadan önce kehribar rengi bir çay koyun kendinize. İyi yolculuklar…

Esra ODMAN İYİER

Yazar / Yazar Koçu


Basım Ayı/Yılı : 10/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺55,20

Rumların Kıbrıslı Türklere uyguladığı zulmün had safhaya ulaşmasıyla Türk ordusunun 1974 yılında gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekâtı esnasında yaşanan olaylara mercek tutulan bu romanda eski bir mücahit olan Serdar ile asker Mehmet’in hayat hikâyeleri etrafında vuku bulan gelişmeler anlatılıyor. Haksızlık karşısında susmayan iki kahramanı aynı davada birleştiren bu roman, bir yandan Kıbrıs’ta yaşanan acılara ayna tutarken bir yandan da Güneydoğu’da toprak ağalarının eliyle şekillenen dönemin toplumsal yapısını gözler önüne sermektedir. Yıllar sonra Mehmet’i bekleyen sürpriz, ona hatıralarını yeniden yaşatırken bir gerçeğin üzerindeki sır perdesi de aralanmış oluyor.


Basım Ayı/Yılı : 10/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺67,20
Tükendi

As a variation on the Faust legend, with echoes of the fall of man and the Adonis myth, and as an examination of the relationship between art and life, The Picture of Dorian Gray still fascinates readers and gaves rise to many different interpretations.
The novel centers on Dorian Gray, a young man of great beauty. When he meets Lord Henry Wotton, Lord Henry inspires him with a vision of life in which the pursuit of beauty through sensual pleasure is valued above ethical or moral concerns. Another friend of Dorian, the artist Basil Hallward, awakens Dorian's vanity. After admiring a portrait of himself painted by Basil, Dorian declares that he would give his own soul if he could remain eternally young while the portrait grows old. He gets his wish, and the picture shows the gradual disfigurement of his soul as he sinks into a life of degradation and crime.


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 272
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺104,00
Tükendi

Her şey, Mersin’de güzel bir öğle sonrasında başladı. Elini ilk kez kana buladığında, ardında bıraktığı dostlarının yasını tutuyordu. Ta ki, hayatını değiştiren kadınla göz göze gelinceye dek. İçi, normal bir insan gibi yaşam arzusuyla dolup taştığında, bunun asla mümkün olamayacağını anlaması uzun sürmedi. Cezaevine düştüğünde henüz yirmi yedi yaşında genç bir adamdı. Yaşamının büyük bölümünü demir parmaklıklar ardında geçirmiş birisi olarak özgürlüğüne kavuştuğunda, kefaretini ödediğini düşünüyordu. Kendisini, ihtiras ve ihanet sarmalının orta yerinde bulduğunda çaresizlik, damarlarında dolaşan zehir oldu.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 232
Ağırlık : 232
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺135,00
Tükendi

Bu roman, modern psikolojik edebiyatın öncüsü, 1920 Nobel Edebiyat Ödülü’ne sahip Norveçli yazar Knut Hamsun’a ününü kazandıran ve en çok bilinen romandır.

Gençliğinde çalışmak için ABD’ye giden Knut Hamsun, 1888’de memleketi Norveç’e döner. Bir haftalık deniz yolculuğu sonunda gemi Kristiania (şimdiki Oslo) limanına uğrar. Limanda tam bir gün kalırlar ama Hamsun bir zamanlar yoksulluk içinde yaşayarak bir ünlü yazar olmaya çalıştığı bu şehirle yüzleşemeyeceğini hissederek gemide kalmaya karar verir. Soğuktan neredeyse donduğu evleri, ona para veren kişileri, âşık olduğu ve bir an için de olsa belki görebilirim diye evinin önünde beklediği kızı, yaşadığı çaresizliği ve açlığı hatırlar. Güvertede bir kanepeye oturur ve yazmaya başlar:

“Garip bir şehir olan ve bir süre orada kalan hiç kimseyi üzerine damgasını vurmadan bırakmayan Kristiania’da aç ve sefil dolaştığım günlerdeydi...”


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 13,4 / 19,8
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺68,00
Tükendi

19’ncu yüzyıl boyunca Güney Kafkasya; ateşe, baruta, savaşa, acıya boğuldu; ancak en zor gününde bile aşka, sevdaya, dostluğa kucak açmasını bildi.
Bu kitap;
Revan’dan Şuşa’ya, Tiflis’ten Korhan’a uzanan 114 yıllık bir yaşamın izinden giderek insanlığın evrensel ruhunu yakalıyor, yanıp sönen umutlarını aktarıyor, bizleri Güney Kafkasya’nın yüzyıllık tarihiyle buluşturuyor. Bununla kalmıyor, Mıhê Kazak isimli bilgenin; Azeri, Kürt, Ermeni, Gürcü, Rus ve diğer halklarla haşir neşir olmasını, yaşamın dalgalarında savrulan bedenini, insanlığın sonsuz ikilemini, atların sevgisinde ulaştığı evrensel sırları, yaşamın derin hikmetini ve daha nicesini Ararat’ın zirvesinden haykırıyor.

 


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 230
Ağırlık : 230
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺96,00
Tükendi

İnsanı çeviren duvarın arkasındaki fısıltıları dinliyor. Dışından çok, içinden konuşanlara kulak kesiliyor. Anne-baba-çocuk olma/olamama hâlinin sert, yakıcı, acıtan ve dillendirilmeyen yanını kurcalıyor. Tırnak içinde ev, aile, gerçeklik, yanılsama ve mutluluk arayışını; gölgelerine denk geldiğimiz silik ve sinik karakterleri göz önünde tutarak sorguluyor. “Hayatta, gitmek hâlinde kalmış kahramanlar da var.” diyor. 


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 14,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00
Tükendi

Zoenya - Yeşil İsyan

Hayvanların İnsanlara Fantastik Bir Çağrısıdır! Kuşlar, kediler, köpekler, çiftlik hayvanları ortadan teker teker kayboluyorlardı. Bu hayvanlar aslında nereye gidiyorlardı? Bu kitapta, akıllı kuşların neler yapabileceğine şahitlik edeceksiniz. Her hayvanın yönetimde eşit haklara sahip olacağı bu yeni ülkeyi kurmak için var gücüyle çalışan KARK ve BUMİN nasıl liderler? KAPI’yı insanlara karşı canları pahasına koruyan kuzgunların verdiği mücadele neden? Tüm bunları anlayan İRİS, insanlara bunu anlatabilecek mi? Dünyamızın yaşadığı gerçekleri kara mizahla anlatan bir başkaldırı romanı…


Basım Ayı/Yılı : 8/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺65,00
Tükendi

Z, alfa, betalar havada uçuşuyor. Bu çocuklar dijitalde gerçeği yaşıyor. Anlamak ve anlatmak zor onları... Öyle mi? Hiç de değil! Büyükler küçük Küçükler büyük olursa… Dijital Oyun Sanaldan gerçeğe dönerse… Veeee… Ortak bir iletişim aracına dönüşürse… Hepsi Oyunun Sonu’nda…


Basım Ayı/Yılı : 8/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00
Tükendi

Sibernetik Kesişmeler

Sibernetik Kesişmelerle Dolu Bir Yaşam

Bilimle sınırsız hayal gücünün buluşması… Bilimin yol göstericiliğine inanan ve de hayallerine sınır koymayanlar için tadına doyulmaz bir bilim-kurgu romanı… Uzaklar yakın...

Hem yapay hem gerçek...

Hem makine hem insan...

Hem geçici hem sonsuz... Yeni Çağın Ruhu!


Basım Ayı/Yılı : 8/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺65,00
Tükendi

Yönetici konumundaki kişilerin insani duygularını diyalektik bir yaklaşımla irdeleyen yazarın kendine özgü çözümlemeleri… Abartılmış gibi görünen ama samimi duygularla beslenen özgün bir görev sorumluluk anlayışı… Kitabın her satırında hissedilen insan sıcaklığı… Gidip de dön(e)meyen bir pilotun hazin öyküsünden yola çıkılarak kurgulanmış bir kitap GECE UÇUŞU!


Basım Ayı/Yılı : 8/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00
Tükendi

Berlin’den yola çıkılıp İstanbul-Gaziantep-İzmir ve Ege coğrafyasında sürülen bir “iz”…
Çekilen tetiklerle, aşkın türlü hâllerinin birlikte sürüklediği iç içe geçmiş öyküler yumağı…
“Ben susmaların dilini bilirim.” diyen kahramanlarıyla Türkçenin doruklarında dolaşan, kendi
bestesini içinde taşıyan şiirsel bir anlatım…
Usta bir yazardan, “Klasik Roman” sevenlere ve özleyenlere armağan edilmiş bir yapıt…


Basım Ayı/Yılı : 1/2022
Basım Yeri : İZMİR
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 496
Ağırlık : 496
En / Boy : 15 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00
Tükendi

Küçük Çam Kozalağı, Mavi Bilye ve Üç Dünya’nın kahramanlarını bir araya getiren KÖK; oku-yucusunu ütopik, distopik ve masalsı bir yolculuğa çıkarıyor.Bir Kök Araştırmacısı olan Lila, Düşkapan’ın rehberliğinde kadim zamanların hayat bilgisini gelecekteki bir zamanın hayal bilgisine aktarıyor. “Ruhun benimle. Hazırsan çıkalım bu hikâye-den. Gerçekten daha gerçek başka bir kapıdan geçip dilersen cadı, dilersen bir Tengri Deveciği ya da gül bahçesi olacağın bir masalın içine girelim birlikte.Her şeyin başladığı zamanlara varalım.İster anlatıcısı ol bu masalın, ister kahramanı, ister zamanı, ister mekânı. Ölümsüz anıları hatırlamak için önce kim olduğunu unutman gerekiyor. Kim olmadığını bulmakla başlayalım.”


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00
Tükendi

“Sen benim şarkılarımsın”, benim hayatımın çok zorlu, çok karanlık ama bir o kadar da aydınlık bir dönemine yazılmış bir ağıt. Bu romanı yazarken umut dolu bir mesaj vermek istedim okuyucusuna; en büyük sevda kendimize doğru olandır... Geri kalan her sevda bu keşif yolunda bir araçtır”
“Sen benim şarkılarımsın”, aşk, müzik ve astrolojinin harmanlandığı bir büyüme yolculuğunu anlatıyor. Belli kalıplara hapsolmuş Neşe, kendisine çok yabancı bir adamla karşılaşır ve ona uzaktan bakarak kendi kendine bir keşif yolculuğuna çıkar.
Şımarık ve çocuksu bir genç kadın , başta pek de hazzetmediği bu genç adamla karşılaşınca, ona duyduğu yoğun aşkla, yıllara yayılan bir dönüşüm geçirir. Bu dönüşüm dinlediği şarkıların sözleriyle hayat bulur. Yaşanılan her gelişme ise gökyüzünde olan astrolojik görünümle parallel gidiyordur.
Gila Gözlüklü ilk romanında farklı anlatıcıların gözünden, samimi bir dille bir büyüme yolculuğu anlatıyor… Ergen bir aşk oyununun, olgun bir sevdaya dönüşmesi ve bu yolda bir kadının kendini bulma yolculuğudur bu…


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 136
Ağırlık : 136
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00
< 1 ... 3 4 5 6 7 ... 41 >

Roman Kitapları

Roman Nedir?

Roman, yaşanmış ya da yaşanması mümkün olan olayları düz yazı şeklinde anlatan edebi bir türdür. Edebi metinlerin alt dallarından biri olan bu tür, diğer edebiyat ürünlerinden farklı olarak daha uzun yazılmaktadır. Roman kitapları, özgün, sanatsal anlam ifade edecek şekilde kurgulanmaktadır. Her romanın anlatım şekli, olay örgüsü ve zamanı yazarın belirlediği kurallar çerçevesinde ilerler. Birbiri ile uyumlu olan bölümlerden oluşan edebi romanlar okurun olay örgüsünden uzaklaşmasına engel olur. Yazının belirli bir olay örgüsünde ilerletilmesi ise romanın en önemli özelliğidir. 

Roman okuma kitapları içeriğine göre farklı dallara ayrılır. Edebiyat okuma kitapları arasındaki psikolojik roman, kişilerin zihinsel süreçlerini anlatan bir türdür. Tarihi roman, konusunu tarihten alan ve tarihin belirli bölümlerini anlatır. Romantik roman türü ise kişinin arzularını, isteklerini, hayallerini ve aşk konusu ele alan roman türüdür. Aynı şekilde polisiye roman türü ise gizemli olayları, cinayet, suç, ceset gibi kavramları konu edinen çeşitlerindendir. Fantastik roman olarak adlandırılan hayal gücünün sınırlarını aşan ve son dönemlerde yaygınlık gösteren bir türdür. Fantastik roman türünde Yüzüklerin Efendisi kitabı okurlarının beğenisini kazanmıştır. 

En İyi ve En Güzel Romanlar

Edebi eserlerden biri olan roman kitapları, okuyucuların beğenisine göre değer kazanır. Edebi eserlerin değerlendirilme şekli öznel olduğu için diğer bilim dallarına göre edebiyat, farklı doğrultuda ilerleme gösteren bir daldır. Bu kapsamda yazılan eserler insanların duygu ve düşüncelerine hitap edeceği, okuyan kişiyi ne derece etkileyeceği gibi kriterlere göre değerlendirilir. En iyi roman kitapları bu yüzden okurun beğenisine göre farklılık gösterir. Ancak dünya genelinde belirli okuyucu kitlesine ulaşmış çok satan kitaplar arasında yerini almış edebi romanlar bulunmaktadır. 

Dünya üzerinde çeşitli otoritelerce en güzel romanlar belirlenmiştir. Bu romanların belirlenmesinde okuyucuların beğenisi, satış sayıları, baskı sayıları, hangi ülke diline çevrilip okunduğu gibi ölçütler etkilidir. Bu kapsamda dünya üzerinde en fazla okuyucu kitlesi olan romanlar klasiklerdir. İçerisinde birçok ülkenin ünlü yazarının eserleri bulunan bu klasikler roman türüne ait eserlerden oluşmaktadır. Türk romanları ise farklı dönemlerde yazılmış ve o dönemin sosyal olaylarını konu edinmiş olay örgüsüne sahiptir. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı olarak adlandırılan ve Türkiye Cumhuriyetinin kurulduğu yıllarda halkın içinde bulunduğu durumları anlatan romanlar en çok okunan Türk romanları arasında yer almaktadır. 

En İyi Türk Romanları

Türk edebiyatında yazılan edebi türlerden biri de romanlardır. Türkçe romanlar farklı dönemlerde yazılmış, çeşitli türlerde sayısız eserlerden oluşmaktadır. Bu eserler Tanzimat Döneminde başlayan batılılaşma süreci ile Türk edebiyat dünyasına girmiştir. Türk edebiyatında yazılan ilk Türkçe roman ise Şemsettin Sami’nin Taaşşuku Talat ve Fitnat adlı romanıdır. Ancak bu romandan öncede çeşitli roman örnekleri Türk Edebiyatında yer almıştır. Türk yazarların romanları yazıldığı dönemin özelliklerini anlatan olay örgüleri ile okurlarının beğenisini kazanmıştır. Bu romanlardan bazıları ise dünya çapında çeşitli dillere çevrilerek daha fazla kişi tarafından okunmuştur. Bu kapsamda belirlenmiş en iyi yerli romanlar ve yazarlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Reşat Nuri Güntekin: Çalıkuşu kitabı, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı döneminde yazılmış bir romandır. O dönemin sosyal hayatını, kültürünü ve eğitim durumunu ve duygusal bir aşk hikâyesini ele alan olay örgüsü ile yazılmıştır. Bunun yanı sıra Acımak, Yaprak Dökümü romanları Türk Edebiyatı okurları tarafından beğenilmiştir. 
  • Halide Edip Adıvar: Kurtuluş Savaşı dönemini anlatan romanlar yazmıştır. Bu romanlar arasında ve çok satan kitap listeleri içinde yer alan başlıca romanları Sinekli Bakkal, Ateşten Gömlek, Türkün Ateşle İmtihanı, Vurun Kahpeye, Handan.
  • Yakup Kadri Karaosmanoğlu: Türk toplumunun yaşadığı sorunları ve toplumsal değişikliği ele alan edebi romanlar yazmıştır. Yaban, Ankara, Sodom ve Gomore, Kiralık Konak, Hüküm Gecesi, Nur Baba Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun yazmış olduğu yerli romanlar arasında yer alır.
  • Tarık Buğra: Cumhuriyet Dönemi Türk romancılar arasında yer alır. Yazmış olduğu Osmancık, Küçük Ağa, Firavun İmamı, İbişin Rüyası, Yağmur Beklerken yazılmış olduğu dönemin sosyal yaşantısı hakkında bilgi vermektedir. 
  • Mehmet Rauf: Türk edebiyatının ilk psikolojik romanı olan Eylül ‘ü yazmıştır. Bu romanın konusu acı ve ıstıraptır. 
  • Yaşar Kemal: Nobel Edebiyat Ödülüne aday gösterilen eserleri vardır. İnce Mehmet başta olmak üzere, Ağrı dağı Efsanesi, Yılanı Öldürseler, Üç Anadolu efsanesi en çok okunan Türk romanları arasında yer almaktadır.
  • Orhan Pamuk: Nobel Edebiyat Ödülü alan tek Türk romancıdır. Kar, Kara Kitap, Benim Adım Kırmızı, Beyaz Kale, Masumiyet Müzesi ve Son olarak yazdığı Veba Geceleri Türk romanları içinde olan edebi eserleridir.
  • Kemal Tahir: Türk Edebiyatının üretken roman yazarlarından biridir. Yorgun Savaşçı, Devlet Ana, Esi Şehrin İnsanları, Bozkırdaki Çekirdek, Kurt Kanunu isimli romanları okuyucuların beğenisini kazanmıştır.
  • Orhan Kemal: Toplumsal gerçekçi roman türünün yazarlarından biridir. Eserlerinde toplumsal sorunları ele almıştır. Bu kapsamda Türkçe romanlar arasında Bereketli Topraklar Üzerinde, 72. Koğuş, Gurbet Kuşları, Ekmek Kavgası, Eskici ve Oğulları, Cemile yer alır.
  • Oğuz Atay: Modern Dönem Türk romancılar arasında yer alan Oğuz Atay’ın roman kitapları arasında Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar, Bir Bilim Adamının Romanı yer alır.
  • Sabahattin Ali: Yaşadığı deneyimleri romanlarında anlatan gerçekçi romancılardan biridir. Kürk Mantolu Madonna, İçimizdeki Şeytan, Kuyucaklı Yusuf, Sırça Köşk edebiyat romanları arasında yer alır. 

Bütün bu yazarların yanı sıra Türk Edebiyatına çeşitli türlerde eser veren ve en çok okunan kitap listeleri arasında yer alan Zülfü Livaneli, İskender Pala, Elif Şafak, Canan Tan, Ayşe Kulin, Ahmet Ümit gibi Türk yazarların romanları okuyucular tarafından tercih edilen en güzel romanlar arasında yer almaktadır. 

En Çok Okunan Roman Setleri

Türk ve Dünya edebiyatında çok satan edebiyat romanları okuyucular için set haline getirilmiştir. Bazı romanlar seri şeklinde yazılmış olup birbirinin devamı niteliğinde, kurgusu sürmektedir. Bu yüzden de okuyucular romanın yarım kalmasını istemediği için serinin devamını okumak isterler. Seri şekilde yazılan eserler roman seti şeklinde okurlarına sunulmuştur. Böylece roman okuyucusu ayrı kitap almak ve aramak yerine tek seferde alarak zamandan ve bütçesinden tasarruf sağlamış olur. Ayrıca roman kitap setleri yayınevlerine göre de set haline getirilmektedir. Aynı yayınevi tarafından basılmış roman okuma kitapları bir araya getirilerek set oluşturulur. Modern Klasikler ve Dünya Klasikleri ve Türk Klasikler roman setleri içinde geniş okuyucu kitlesi olan romanlar:

Yüzüklerin Efendisi - J.R. R. Tolkien: Fantastik romanlardan biri olan Yüzüklerin Efendisi en çok okunan roman setlerinin başında gelmektedir. Dünyanın kaderinin değiştirilecek yüzükten kurtulmak için verilen mücadeleyi konu edinen bir eserdir. 

Harry Potter - J. K. Rowling:  Cadılık ve büyücülük okulunda okuyan Harry’in bu okulda yaşadığı maceralar ve tehlikeler ana konusunu oluşturmaktadır. Dünya edebiyatında çok satan kitap listelerinde yer bulmuş, seri şekilde yayınlanan, geniş okuyucu kitlesine sahip roman setlerinden biridir.

Diğer yandan mutlaka okunması gerektiği dile getirilen, dünyaca tanınmış hatta çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak için okullarda okutulan klasik eserler de set hâlinde satılmaktadır. Toplumsal bilincin kazanılmasına yönelik öneminin vurgulandığı dünya klasiklerinden -örneğin- Tolstoy'un eserlerini set hâlinde almak mümkündür. Dostoyevski'nin, Puşkin'in, Gogol'un kitapları, hemen her kütüphande bulunmaktadır.

Roman Kitabı Fiyatları

Roman fiyatları belirlenirken bazı ölçütler göz önünde bulundurulmaktadır. Bu ölçütlerden biri romanın sayfa sayısı ve tasarımıdır. Bunun yanı sıra roman yazarının popülerliği, yazmış olduğu diğer kitaplarının satış oranları, baskı sayıları gibi unsurlarda roman fiyatları üzerinde etkilidir. Çünkü arz talep ilişkisinin kitapların fiyatlandırılmasında önemli bir yeri vardır. Türk ve Dünya edebiyatında yer edinmiş romanlar daha yüksek fiyat aralıklarında satışa sunulmaktadır. Sebebi ise bu kitapların yıllardır en çok okunan kitap listelerinde yer almalarıdır.  Ayrıca kitapların satıldığı mecralarında roman fiyatları üzerinde etkili olmaktadır. Belirli dönemlerde yapılan kampanyalar, düzenlenen fuarlar kitap fiyatlarında etkili olan faaliyetlerdendir. Son yıllarda internet üzerinden yapılan kitap alışverişleri arttığı yayınevleri kitaplarını okuyucularına daha hızlı ve daha uygun fiyatlarda sunmaktadır.

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı