“İki çeşit acıma duygusu vardır. İlki, zayıf ve duygusal olandır; bu aslında sadece başkasının başına gelen talihsizlik karşısında bizi saran nahoş hislerden bir an önce kurtulmak için yüreğin
gösterdiği sabırsızlıktır. Bu, kesinlikle o insanla birlikte acı
çekme duygusu değil, onun ıstırabını içgüdüsel olarak kendi
ruhumuzdan uzaklaştırma çabasıdır. Ve diğeri, yegâne gerçek
acıma duygusu ise; duygusal olmayan ama yaratıcı olan,
ne istediğini bilen, her şeye gücü yettiğince hatta gücünün
bile ötesinde sabırla, ıstırap çekenin sabrına da ortak olarak
katlanmaya kararlı olan acıma duygusudur.” Avusturya’nın küçük bir kasabasında yaşayan Hofmiller, aynı
insanların aynı şeyleri konuştuğu, aynı masalara oturup aynı kâğıtlarla aynı oyunu oynadıkları bu yerde, olağan bir hayat
sürmektedir. Ta ki kasabanın zengin ailesi Kekesfalvalarla karşılaşıncaya dek… Kekesfalvaların engelli kızı, Hofmiller’da
öylesine derinden bir acıma duygusu uyandırmıştır ki, artık hiç
kimseye eskiden olduğu gibi bakamayacak, sürekli bir yardım
etme isteği ve empatiyle yaşayacaktır. Ancak bir süre sonra, içine düştüğü bu rüyadan uyandığında kararlarının korkunç bedellerini yaşamak zorunda kalacaktır. Başyapıtı Sabırsız Yürek’te Stefan Zweig insan psikolojisinin
derinliklerinde dolanarak acıma duygusuna hiçbir zaman
eskimeyecek bir anlam kazandırıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 406
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2014
₺87,36

İnsanların tüm sorunlarına rağmen mutluluğu aradığı, paylaştığı ve kısa bir süre de olsa tüm dertlerinden, koşuşturmalarından, streslerinden, hırslarından uzaklaştığı günlerdir bayram günleri… Noel de zengin, fakir, çocuk, yaşlı demeden herkesin yeni umutlarla yeni yılı karşılamasıdır aslında…

Ancak Ebenezer Scrooge için tüm bu Noel hazırlığı, ailenin bir araya gelişi, yenilen yemekler, alınan hediyeler ve yapılan yardımlar gereksizdir. Kendi yalnızlığında yaşayan Scrooge’un hayatı ironik olarak yine bir Noel günü değişecektir. Onun hayatını değiştirense Noel Ruhu’nun ta kendisi olacaktır.

Charles Dickens’ın eşsiz üslubuyla kaleme aldığı bu kış masalı, insanlığınızı size yeniden hatırlatacak ve içinizi ısıtacak…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 104
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺32,76

İnsanın tek sahip olması gereken hak, istediği
gibi geberebilmesidir… Ve bu esnada başkasının
yardımına gerek duymamasıdır…”Yıkıma giden, melankoli nöbetlerine tutulmuş yaşamlar ve
kaçınılmaz sona doğru bir koşu…Öldürücü, anlamsız ve sonuca odaklı bir çılgınlık krizi…
Kendisi de ilk eşiyle intiharın sınırına gelmiş, ancak ikinci eşiyle amacına –kendi mutlak sonuna– ulaşan Stefan
Zweig’dan her biri derin izler bırakan, tükenmişlik içinde dahi gururundan ödün vermeyen insanların, ölümü yani mutlak
sonu bir şekilde varlıklarını kanıtlama yolu ya da kurtuluş olarak hissetmelerinin hikâyeleri… Evet, her biri kaçınılmaz
sona ulaşacaktır… Hepimiz gibi… Ancak onları diğer herkesten ayıran, ölümü kendi ellerinde tutuyor olmaları…
Başarılı psikolojik tahlilleriyle kendini klasikler arasına kabul ettiren Stefan Zweig’ın intiharla özdeşleşmiş
hikâyelerinden biri olan Amok Koşucusu ile aynı adı taşıyan; umutsuzluk, yitirilmişlik, boşluk, hayata tutunamamak, terk
edilmişlik ve değersizlik gibi sebeplerle mücadele eden yedi insana ait yedi ayrı intihar ve ölüm izleğinin işlendiği bu
eserde, insan psikolojisinin en derinliklerine inerken hayatı
sorgulamadan duramayacaksınız.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 192
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺49,56
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 206
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺85,68

Bazen sınırları aşk belirler...Sinan, düşüncelere daldı, eskilere gitti, gecelere şerh düştü gözyaşlarından. Sabah gün doğmadan uyandı, doğan günden once zamana koşmak istedi. Haykırmak istedi sevgilisine zamanın ne kadar yakıcı olduğunu. İçinde ne varsa her şeyi yakıp kül ettiğini.

Ne zaman dinledi onu ne de hayalindeki sevgilisi. Ağladı Sinan, sabaha karşı, gün doğmadan. Zamana yetişemeyeceğini anlayınca yeminler etti, aşkı üstüne. İçindeki ateşi yeryüzüne kazıyacaktı.

Kendi arzusuyla devşirilip payitahta getirilen Sinan'ın hayatı Karaboğdan Seferi sırasında değişecektir. On gün gibi kısa bir sürede sağlam bir köprü yapıp Osmanlı ordusunu saplandığı Prut bataklığından kurtarması ona mimarbaşı olma yolunu açar.

Bu sure zarfında Kanuni ile Hürrem'in dillere destan aşklarının güzeller güzeli meyvesi Mihrimah Sultan'a da g.nlünü kaptırır. Ancak Sinan kırk sekiz yaşındadır ve üstelik de evlidir. Mihrimah Sultan ise Rüstem Paşa ile evlendirilecektir.

Güneş de ay da tüm umutlarıyla birlikte batmıştır artık. Sinan'ın bu imkansız aşkı yaşatmak için sultanını kalbine ve yaptığı eserlere gizlemekten başka çaresi kalmamıştır. Aşkının küllerinden iki cami vücuda getirir Sinan. Öyle ki bu camilerin birinde güneş batarken diğerinde ay doğmaktadır.

Bu iki camide asırları aşan zamansız bir aşk her gün sonsuzluğa karışır. İmkansız bir aşka duyduğu umudun bir ustayı nasıl dünya çapında ünlü bir mimar haline getirdiğini daha önce de yüz binler satan bu kitapta okuyacaksınız.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 174
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2017
₺121,80
Sis koptu geldi Haliç’ten, yuvarlanarak geldi dertop olmuş. Kız adım attıkça daha bir yaklaşıyordu sanki. Kız yavaşça başını çevirdi, omzunun üstünden yaklaşan, karanlığı yutarak dörtnala kalkmış gri-beyaz öcüye baktı. Ellerini iki yana açtı birden. Yere, dizlerinin üstüne çöktü. Diliyle çatlak dudaklarını ıslattı az biraz, sonra bir hırıltı koptu yüreğinin derinliğinden, hıçkırıkla karışık suçlamanın üvey kardeşi bir feryat yardı sessizliği, kadavraya vurulan neşter misali... Hunharca öldürülen faili meçhul çocuk cinayetleri ve bu cinayetlerin peşini bırakmayan eski bir savcı... İstanbul’un yeraltı kumarhanelerinden randevuevlerine, haraç kesen kabadayı bozuntularından sokaktaki bul karayı al parayı oynatanına hiç kimsenin saygıda kusur etmediği, aksine karşısında durmaya çekindiği eski savcı Kâmil Çakır. Bir adalet adamı mı yoksa İstanbul’un bağırsaklarına dolanmış bir kabadayı mı? 70’lerin İstanbul’u... Sıkıyönetimin kol gezdiği, millet ya da devrim uğruna bıyığı terlememiş delikanlıların birbirini öldürdüğü, kahvehanelerin tarandığı yıllar... Güneydoğu’dan İstanbul’a uzanan uyuşturucu mafyası... Ağalar, mamalar, babalar... Ve hunharca öldürülen küçük çocuklar... Eski savcı Kâmil Çakır arka sokakların karanlığı kadar karanlık ilişkileri sayesinde işlenen cinayetlerin katilini bulmayı başarabilecek mi?Aziz Üstel’in kaleminden devlet, kanun ve mafya üçgeninde gündüz kanunu uygulayan, geceyse racon kesen, kendi kanunlarını yazan bir Savcı Bey hikâyesi...
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 188
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺102,48

Kendi dünyasıyla meşgul bir adam, ömrü boyunca o adamla meşgul olmuş bir kadın... R. doğum gününde aldığı isimsiz bir mektupla birlikte, hayatının hiç bilmediği bir yansımasıyla karşılaşır. Mektup ölümün ürperten esintisini taşıyacaktır odasına, bir kadının yıllarca kalbinde sakladığı derin aşkının haykırışlarını dillendirecek, özlemi ve acıyı yüzüne çarpacaktır. Bir çocuğun hiç görmediği gülümsemesini, hiç duymadığı sesini, hiç hissetmediği gidişini getirecektir. Meçhul bir kadından gelen o uzun ve gizemli mektup, ona varlığının hiç tanımadığı bir tarafını anlatacaktır. Mektubu okumayı bitirdiğinde zihninde hayal meyal anılar belirir. Bir çocuk, bir genç kız ve olgun bir kadın... Sanki bu okuduklarını defalarca rüyasında görmüştür, ama sadece rüyasında...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 54
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺29,40
83’te o yılın mahsulüne tepki olarak doğdum... Türkiye, başına 80 darbesinden daha kötü bir şey gelemeyeceğini düşünüyordu; 3 yıl içinde 50 milyonu (şimdinin 70 milyonunu) haksız çıkardım. İlkokulumu ilkokulda, gerisini lise ve üniversitede okudum. Üniversitede devam zorunluluğu yoktu, küçükleriyle de idare ediyorduk. Askerliğimi sivil bir cezaevinde, bizzat vatan evlatlarına ceza olarak yaptım. Askerlik dönüşü, rica üzerine motifli el halılarına hikâyeler yazdım. Öyle başarılı oldum ki, motifsiz halılar birdenbire yok satmaya başladı. Elimden başka iş gelmiyordu, mecbur, reklam yazarlığına başladım. Hâlâ da cirosundan endişe etmeyen firmalar için reklam yazarlığı yapıyorum. Kimi zaman, beni istihdam eden ajansımın, ailemin paravan şirketi olduğunu ve kalbim kırılmasın diye bana para verdiklerini düşünüyorum. Pardon, siz de bu yazdıklarıma para vermek üzeresiniz değil mi? Lütfen, kasaya gidip ödemenizi yaptıktan sonra konuşalım, öyle daha rahat ediyorum...
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 214
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺107,52
Biz yola, ya devlet başa ya kuzgun leşe diye çıktık... İttihatçı avı alabildiğine sürüyordu... İtilafçı subaylar, aramadık delik bırakmıyor, bohçacı kadın kılığında, Arnavut zerzevatçı kimliğinde, İttihatçıların mesken tuttuğu mahalleleri tarıyordu. Sokaklar ıssız, hava sıkıntılı, gözler yaşlı, nazlı sancak boynu büküktü... İttihatçıların bazısı yargılanıyor, bazısıysa Boğazlıyan Kaymakamı Mehmed Kemal gibi idam ediliyordu. Ve işte o zaman İttihatçı tayfası pabucun pahalı olduğunu anladıİstanbul’un dört bir yanına dağıldı, tam siper oldu! Peki, ne olmuştu da Osmanlı gibi koca bir imparatorluğu elinde tutan İttihatçılar bu duruma düşmüştü? Bir grup İttihatçı, Baytar Miralay Nuri Bey’in evinde toplanarak ülkenin gidişatından, savaştan, Talat ve Enver beylerden, millete hürriyet ve özgürlük getirme düşüncesinden konuşuyor, planlar yapıyordu. İtalya’nın Trablusgarp’a saldıracağı söylentileri dolaşmaya başlamıştı. Trablusgarp sorunu, İtalya’da Osmanlı düşmanlığını artırmış, Türkler korku ve dehşetle anılır olmuştu. 1911 Eylülü’nde İtalya ile Osmanlı arasındaki gerilim ise tırmanıyordu. Savaş kaçınılmazdı... Ve Osmanlı’nın Trablusgarp’taki varlığı da son bulmuştu.Böylesi gerilimli bir ortamda karşı karşıya gelen Enver Paşa ile Mustafa Kemal’in Millî Mücadele öncesi rolleri ne olacaktı? Aziz Üstel’den Osmanlı’nın Son Kartalları’nın sürükleyici hikâyesi...
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 254
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2012
₺107,52

Rüyaların mimarı Koca Sinan... Rüyalarından korkan bir adam, rüyalarının peşinden gidebilir mi? Nehir dolup taştığında aşk da coşar! Aşk ise bana göre tenden geçmedir! Aşk, bedeni aşıp ruhların ruh dünyasında bir olmasıdır. Bir olmayı başaran ruhları ise ancak ölüm ayırır.Aşkı bulanlar sadece rüyalarının peşinden gidenlerdir. Lale ve Serkan, Sinan Araştırma Merkezi için çalışan iki araştırmacıdır. Onları bir araya getiren şey Mimar Sinan’ın kayıp kafatasının izini sürmek ve bu sır perdesini ortadan kaldırmaktır. Yaptıkları araştırma onları Mimar Sinan’ın gizemlerle dolu hayatında tarihi bir yolculuğa çıkaracak, eserlerindeki sırlara ve Yakup’un Merdiveni’yle arasındaki gizli bağlantıya götürecektir. Hayatını kâbusa çeviren rüyaların peşinden giden Philip ise eski sevgilisi Sandra’yla birlikte kendini hayallerinin şehri İstanbul’da bulur, yolları yedi tepeli kentte Lale ve Serkan’la kesişir. Rüyaların mimarı Koca Sinan’ın izlerini sürerken aşkın koridorlarında kaybolan bu dört arkadaşı Mimarın Merdiveni adlı tehlikeli bir tarikatın müritleriyle girecekleri amansız bir mücadele beklemektedir... İki Cami Arasında Aşk 2 "Kayıp Kafatası", modern zamanda Mimar Sinan ekseninde filizlenen modern aşkların, rüyalardaki sırların ve aşka çıkan zorlu basamakların hikâyesi...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 190
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2017
₺118,44
Osman, seni kim öldürdü? Yedi kule... Yedi taş... 17 Mayıs 1632 gecesi... Filizkıran fırtınasının altında bir piyade ve bir âlim... Yedikule’de buluşan Kâtip Çelebi ve kale komutanı Yeniçeri Dizdar Hüseyin Ağa sık sık yaptıkları gibi Satranc-ı Rumi oynamaktadırlar. Altın Kapı’nın önünde, Hüseyin’in hazırlattığı bir taraçanın içinde her zamanki gibi yalnızdırlar. Hava kararmakta, yağmur çiselemektedir. İki dost tatlı bir sohbete dalmak üzereyken beklenmedik iki misafir çıkagelir: Genç bir köylü ile beraberinde karalar içinde bir derviş. Gecenin onlara hazırladığı sürprizlerden habersizdirler. Konuşmaları tam on yıl önce hemen arkalarındaki kulede, daracık bir odada öldürülen genç sultan Osman vakasına odaklanır. Yeniçeri Hüseyin ve Kâtip Çelebi o gece oynadıkları oyunun sonunda kendilerini hiç ummadıkları bir yerde bulacaklardır. Çünkü yürekleri yakan bir soru düşecektir akıllarına: Genç Osman neden öldürüldü? Her ikisi de o günlerin görgü tanığı olan Kâtip ve Yeniçeri, meraklı gencin sorularıyla kendi hikâyelerini anlattıkça havadaki gerilim artar. Tartışmanın çatışmaya döndüğü bir anda gencin saygısızlığına sinirlenen yeniçeri yatağanıyla onu korkutmak üzere bir hamle yapar. Ancak karşısında o ana kadar sessizce oturmuş olan dervişi ve kılıcını bulur. Asıl şimdi kendilerini bir oyunun içerisinde bulurlar. Karşılarındaki bu köylü genç kimdir? Artık bu oyun Satranc-ı Rumi dedikleri oyunun ta kendisidir. Piyade, Âlim, Sipahi, Vezir, Şah, Ruh ve Casus... Onlar bu kasvetli gecede Genç Osman’ın ölümünün ardındaki sırları eşeledikçe hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlayacaklar. Oyunun sonunda ise ellerinde sadece bir şah ve bir ruh kalacak... Osmanlı tarihinin en trajik olaylarından birini anlatan Yedi Kule yiten bir adalet duygusu arayışını her satırında incelikli bir kurguyla işliyor. Erdal Küçükyalçın’dan tarihin saklı kalmış yüzünü açığa çıkartan, dinmeyen bir merak ve heyecan kasırgasının romanı..
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 233
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2012
₺46,20
Derin, mavi gözleri, bembeyaz, tazecik tenine düşen alev rengi saçları ve dolgun dudaklarıyla yakıcı bir güzellik... Grace’in resmi bile genç ve yakışıklı Kont Trevor Caldwell’i büyülemeye yetmiş, henüz tanışmadığı halde bu genç kızı kontesi yapmaya karar vermişti. Uçsuz bucaksız serveti, baştan çıkarıcı cazibesi ve esprileriyle kontun elde edemeyeceği kadın yoktu. Oysa Grace evliliğin kadınları itaatkâr birer köleye çevirdiğine inanıyor ve evlenmeyi kesinlikle düşünmüyordu. Bütün kadınlar kendisi için yarışırken Trevor ise sadece bu asi genç kızı arzuluyor, ona sahip olabilmek için her yolu deniyordu. Grace karşı koymaya çalıştıkça kontun dayanılmaz çekim alanına daha fazla giriyordu. Bu iki inatçı âşıktan acaba hangisi galip gelecekti?
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 388
En / Boy : 11 / 16,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺123,48
Soğuk, kusursuz bir heykeli andıran vakur güzelliği ve mükemmel terbiyesiyle gerçek bir hanımefendi olan Faith ve onu tanıyan bütün kadınların gönlünü çelen, serseri ruhlu Gareth... Kendisiyle utanmazca flört ettiği akşam Faith, Gareth’ın boş bir hovarda olduğunu düşünmüş, ona burun kıvırmıştı ama bir yıl sonra karşısında artık ağırbaşlı ve çekici bir marki vardı. İflah olmaz bir çapkın sadece bir yılda asil bir beyefendiye dönüşebilir miydi? Yoksa bu, usta bir kadın avcısı olarak bilinen genç adamın Faith’i elde etmek için seçtiği bir yöntem miydi?
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 382
En / Boy : 11 / 16,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺120,12

Tam şu anda arka kapağı çevirdin, değil mi? Gerçekten çok akıllıyım. İnsan bir kitabın arkasını, "bakalım arka kapağı da ön kapağı kadar güzel mi" diye değil, "bu kitabı neden okumalıyım" sorusuna cevap bulmak için çevirir. Genellikle de yazarın ünlü tanıdıklarının ve editörünün "kendinizden bir şeyler bulacaksınız", "hayal gücünün sınırlarını zorluyor", "olağanüstü bir hikâye", "kendine has diline hayranım" gibi kocaman övgüleriyle karşılaşırız. Doğrusu ben övgüden fazla hoşlanmam ama daha da geçerli nedenim, benim ünlü tanıdıklarım yok. Beni hayatta belki bir tek annem övmüştür (o da camları güzel sildiğim için ha), ancak onun da kitap yazdığımdan haberi yok. Kaldık mı gene dımdızlak! O zaman kendi arka kapağımı kendim yazarım. Hiç! Sonuçta içinde ne yazdığını en iyi ben biliyorum. Hem kendime karşı öyle kolpa övgüler dizmem de. İlkin buraları boş bırakalım istiyordum. Böyle ferah ferah... Ama arka kapağı boş bırakılan bir kitap, yarattığı cevapsızlıkla tokat atan bir kitaptır. Övgü sevmiyoruz dediysek kitapseveri dövelim de demedik! Eğer soruna cevap olacaksa, bütün kitaplar tek bir nedenle okunur: "Hissetmek" için. Başka hayatları, başka duyguları, başka ruhları hissetmek için... Ben buraya ne yazarsam yazayım, sana bu kitabı okurken neler hissedeceğini izah edebilir miyim? Mümkün mü? Yok öyle üç kuruşa beş köfte. O zaman içeride dönen muhabbetten birkaç kuple attırıp çeneyi kapatmaktan başka yol yok. Eyvallah. Blog dünyasının en harbi kızından "öyle şeyler sadece filmlerde olur" diyemeyeceğiniz yazılar...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 333
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2012
₺141,12
Tarihin rüzgârında hiçbir masal bu kadar güzel anlatılmamıştı... Kanuni Sultan Süleyman, Sultan Selim ve kıvrak zekâlı, keskin bakışlı sadrazam Sokollu Mehmed Paşa... Ve her türlü hesap ve hilenin döndüğü bir kurtlar sofrası, gün geçtikçe, zaman kapısını araladıkça fesat yurduna dönen koca bir imparatorluk. Erk Acarer’den soluk soluğa okuyacağınız bir tarih fırtınası... Kanuni Sultan Süleyman ölmüş, tahta II. Selim geçmişti... Geçmişi özlüyordu Ferhad. Sokollu içindekileri biliyor gibi uyarmıştı onu: "Gelen gideni aratır Ferhad. Tahta çıkan her hükümdar; Sultan Mehmet Han, Yavuz ya da Kanuni olacak diye bir kaide yok. Dönem kapanır, dönem açılır. Kimi dönem bir sanat, zafer ve refahtır. Kimisi yenilgi, sefalet ve beceriksizlik..." Sokollu’nun ne dediğini anlamıştı genç adam. Buruk bir tebessümle gülmüştü. "Biraz babasına benzeseydi" demişti belli belirsiz. "Allah uzun ömür versin yine de!" Sokollu kızmıştı Ferhad’a; "Hâşâ Allahü teâlâ değiliz biz. İnsan yaratıp istediği gibi şekil vermek bir tek onun harcı. Beş parmağın beşi de birbirine benzemez hem. Aynı tarladan alınan mahsul de daima birbirinden farklı olmuştur. Bunların hesabını tutmak bize kalmadı. Al-i Osmanî ulu bir ağaç, meyveye bakma sen. Asıl mesele ağacın kurumadan sonsuza dek yaşamasıdır. Bize düşen ağacı korumak!" Ferhad, Sokollu’yu hürmetle dinledikten sonra kendisinin bile şaşırdığı bir soru sormuştu: "Paşa Baba ya ağaca kurt düşer de içten içe çürürse..."
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 366
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2012
₺149,52

Ülkenin en karanlık anlarında umudunu yitirmeyen bir önder... Gözünü kırpmadan kendini vatanı için feda eden bir asker... Yüreği insan ve doğa sevgisiyle dolu bir devrimci... Anekdotlarla ve Çizgilerle Atatürk serisinin ikinci kitabı olan "Laik Türkiye" ile onun hiç bilinmeyen yönlerine tanıklık edeceksiniz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 71
En / Boy : 16,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺111,72
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 72
En / Boy : 16,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺111,72
Dört Sarhoş Güzel, ölümün gölgesinde kıvranan iki adamın kurtarıcı melekleridir aslında... İran’da bir hapishane hücresinde çürümeye terk edilen Kemal ve Drew, hayatın acı gerçeklerinden Kemal’in masal dünyasına kaçmayı başarırlar. İki adam orada birbirinden güzel ve yetenekli dört kadının yanına sığınır: Eski suikastçı Elvira, Senegalli heykeltıraş Lou, çello virtüözü Mimi ve "mutfak antropoloğu" Adriette... Ancak güzeller bir felaketi önlemek üzere İran’ın bir ucundan diğerine bir katili kovalamak zorundadır. Böylece Kemal ve Drew için hayalle gerçeğin iç içe geçtiği tuhaf bir yolculuk başlar. Artık tek gerçek, iyi bir masalcı olan Kemal’in şiir, mimari ve müzikle nakış gibi işlediği zengin hayal gücüdür.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 277
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺120,96

Yeni yıl yaklaşırken hayata dair farklı hayallere ve umutlara sahip birbirinden farklı üç kadının yolu, bir İtalyan kafesi olan Bal Küpü’nde kesişir. Kafenin sahibi Bea geçmişini geride bırakmak ve oğluyla yeni bir hayata başlamak istemektedir. Sevdiği adamla düğün hazırlığı içindeki Olivia’nın evlilik konusunda karmaşık düşünceleri vardır. Genç ve güzel avukat Chloe ise yasak aşkın kucağında huzursuz günler geçirmektedir. Ancak Bea’nin kafede vereceği Noel partisi üç kadın için de sürpriz gelişmelere sahne olacaktır! Noel İçin Tek Dileğim, bazen en güzel hediyelerin Noel ağacının altındaki paketlerde değil, yanı başımızda durduğu halde fark edemediğimiz güzelliklerde olduğunu anlatan sıcacık ve sihirli bir yeni yıl masalı...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 258
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺125,16
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 166
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺85,68

1932, Türkiye’nin doğusu. Erkan Demir büyük bir ailenin tek vârisidir. Çok sevilen yakışıklı Erkan’ın geleceği önceden yazılmıştır. Bir gün, geleneklere göre Anadolu’daki topraklarının ağası olacaktır. Ancak bu göz alıcı geleceğin bedeli Erkan’ın bir arzu adamı olduğunu unutması demektir. Erkan gider. Doğduğu topraklardan uzaklara, her defasında mümkün olduğunca daha da uzağa gider. Terk ederek başlattığı yeni geleceği, Erkan’ı sonunda Paris’e götürür. Paris’te çeşitli işler yapan Erkan, özgürlüğüne yakınlaştığını sandıkça doğuda bırakmaya çalıştığı tabularla Paris’te de yüzleşecek, geçmişin siluetleri farklı şekiller ve bedenlerle de olsa karşısına çıkmaya devam edecektir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 222
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺56,28

Sesler renklere, kadınlar erkeklere, gece ayaza karışırken, tüm bu hengâmenin içine sıkışmış bir gece kulübü... Dinmeyen alkış ve kurşun sesleri... Bitmeyen barut ve parfüm kokusu... Kol kola gezen şöhret ve keder... Acılı ve mutlu gözyaşlarının birlikte aktığı, sürükleyici bir roman, Alaturka... Pavyon şarkıcıları Dore ve Lame’nin, divalar divası Meral Melek’in alaturka şarkıların gölgesinden bir an olsun ayrılmayan öyküsüne davetlisiniz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 206
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺100,80
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 318
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺141,12
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 180
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺109,20
Yolsuzluklarla zengin olmuş işadamı bir babanın kızı Nic, alkolik annesi ile kardeşlerine bakmak zorunda kalan yoksul Caryn, ablasının öldürülmesinin etkisinden kurtulamayan Tory... Bu üç arkadaş, ömür boyu sürecek bir dostluğa sahiptir. Ta ki güzel ve acımasız bir fahişe olan Estelle ortaya çıkana dek... Yaşama tutunmaya çalışan bu insanların yolu bir yerde kesişir. Ancak sırları açığa çıktıkça geçmişleriyle de yüzleşmek zorundadırlar... Öteki Kızlar yaşamdan ve kendinizden izler bulacağınız sürükleyici bir roman... Üç arkadaş ve onları paramparça edecek bir sır...
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 630
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺58,80
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 454
En / Boy : 14,5 / 22,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺103,32
İslam hukukundaki şartlı boşanma "İ’lâ" dan yola çıkarak bir yasak aşk anlatıyor Ergül. Fatih Sultan Mehmet’in ünlü sadık veziriazamı Mahmut Paşa’nın genç ve fettan karısı, güzeller güzeli Erhondu, Padişah’ın sevgili oğlu Mustafa ile yaşadığı bir gecelik yasak aşkın ardından kendini karmaşık boşanma ve miras davalarının ortasında bulur. Genç Şehzade, Mustafa ve Veziriazam Mahmut Paşa yaşamlarını yitirirler. Anadolu’nun Türkleşmesi, Türklerin İslamlaşması, Fatih Sultan Mehmet dönemi ve Anadolu’nun Osmanlılaşması süreçlerini iç içe anlattığı tarihi fonu ve tutkulu öyküyle İ’lâ’yı elinizden bırakamayacaksınız. İ’lâ, belgelere ve olaylara bağlı kalmaya özen gösteren Teoman Ergül’ün altıncı tarihi romanı.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 470
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺182,28

"... Benim için zar atıyorlardı. On iki yaşındaydım. İri yarı olan küfrederek kayalığın kenarına doğru ilerledi ve durup denize işedi. Diğeri ise dudaklarında o her zamanki güven verici ve babacan gülümsemesiyle bana yaklaştı. Bir eli yanağımı okşamak için uzandı. "Korkma..." dedi. Korkudan uzak bir öfkeyle o eli ısırdım; artık korku, yüreğimin derinliklerine gömdüğüm bir paçavradan başka bir şey değildi. Bakışları değişti, babacanlık yerini öfkeye bıraktı." Uğruna savaşlar yapılan, halkları birbirine düşüren kadın olarak yazdı tarih Helen’i. Oysa o sadece bir insandı. Ama taştan yapılmış bir insan. Bir Fahişenin Anıları Helen’in hikayesi kendi ağzından epik bir dille anlatan usta işi bir roman.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 238
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺110,88

...Türk, Rus, Ermeni, Rum, Nesturi, Arap, Çingene, Fransız, Katolik, Levanten, Hırvat, Sırp, Bulgar, Acem, Afganlı, Çinli, Tatar, Yahudi, İtalyan, Maltız ve daha bu gibi çok ulusun birbirine karıştığı bu garip mahalleden sel yatağına her akşam küçük figüran kızlar iner. Onların ve terzi kızlarının ardından berber çırakları yürür. Perdeleri çekilmiş bir evden ilkin bir gramofon sesi, sonra bir çığlık duyulur.

- Sait Faik Abasıyanık

 Beyoğlu… İstanbul denilince ilk akla gelen en eski tarihi semtlerden biri. Günün her saati nefes alan, yaşayan bir semttir Beyoğlu; sokaklarıyla, mimari yapılarıyla, mekanlarıyla, en çok da insanlarıyla… Adeta İstanbul’u özetler. 

Tam bir Beyoğlu aşığı olan Feriha Büyükünal, Beyoğlu Bir Zaman Tüneli ile bizleri sokaklarını, mekanlarını, binalarını, tarihini çok iyi bildiği Beyoğlu’nda adeta bir zaman yolculuğuna çıkarıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 272
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2016
₺130,20

Kaba söze başvurmayan politik hicvin ve mizahın en başarılı örneklerini sunan Refik Halid Karay, edebiyatımızın en usta mizah yazarı ve düşünürlerinden biridir.

Zengin mizah kültürünün ve yaratıcı dehasının ürünü çok sayıda mizah eseri ortaya koyan Karay, Kalem’de “Kirpi” imzasıyla başlayan ve Cem’de başyazarlıkla süren mizah yazarlığı ile İttihat ve Terakki’ye yönelik muhalefetin belirlediği Mütareke’ye kadar olan dönem ve Mütareke’den Milli Mücadele’nin sonuna kadar, özellikle Aydede üzerinden yürüttüğü etkin muhalefet döneminde Türk mizahına damgasını vurmuştur.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 168
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2016
₺94,50

Herkesin bir hikayesi vardır. Bazıları kağıda yazar hikayelerini, bazıları sadece içinde tutar ve yaşar. Ama bazıları vardır ki, bir küçük resimle bedenine kazıyarak her an yanında taşır hikayesini.

Küçük Prens Tenimde kitabını açtığınız andan itibaren onlarca fotoğraf görecek ve her bir fotoğrafta derin hikayelere tanıklık edeceksiniz. Kim bilir belki birçoğu size kendi hikayenizi anımsatacak.

Kolay değildir hikayesini tenine kazımak; her an taşımak ve görmek. Unutmamak veya hatırlamak. Bu nedenle tattoolu insanlar hep biraz daha tuhaftır ve belki de hikayeleri bir o kadar derin. Çünkü artık kağıtlar, defterler yetmemiştir, tenleri şahitleri olmuştur anbean.

Hikayesi tenlerinde olanlara ve Küçük Prens’i tanıyanlara...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 136
En / Boy : 21 / 27
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 5.2016
₺420,00

Sahipsiz gökyüzünün maviye bulanan aşkları...

2. Abdülhamit’in saray ressamlığına yükselen Fausto Zonaro, Osman Hamdi Bey gibi dönemin ünlü isimlerinin, büyükelçilerin, padişahın yakın çevresinin, Avrupa kültürüne hakim İstanbul beyefendilerinin, İttihat ve Terakki liderlerinin yanı sıra sıradan tulumbacılarla bile yakın dostluklar kurmuştu; ki bu alışılmadık dostluklar onu Ayasofya’nın derinliklerinde bilinmeyen bir odaya kadar sürükleyecekti…

Saray duvarlarının arasında yaşanan kısacık, ama hüzünlü bir aşk hikayesi, Direklerarası’nda işlenen ünlü bir cinayet, Bizans imparatorlarının soyundan gelen son adamla kurulan dostluk, İttihat ve Terakki’nin zorlamasıyla ilan edilen meşrutiyetin İstanbul sokaklarına getirdiği kanlı ve belirsiz günler…  

Tarihle kurgunun iç içe geçtiği, bu güzel roman sizleri İstanbul’un belki de en az bilinen sırrını öğrenmeye çağırıyor.  

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 384
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2016
₺143,50

Toprağın üzerinde ne varsa hepsi kökten gelir; bütün korkular ölümden kaynaklanır. Güven duymak cesaret ister. Güveni engelleyen korkudur. Sadece korkusuz bir insan güvenebilir. Güvensiz insan, doruklardan uzak durmak ve düz yerde yürümek ister. Ne doruklar, ne derin vadiler; hiç doruğu ve vadisi olmayan sıradan bir yaşam sürmeyi yeğler. Bu; akılsız, sıkıcı, tekdüze, sönük, durgun bir yaşamdır. Fakat bunun iyi bir tarafı vardır; iki şeyle karşılaşmaz: Dorukların soğuğu, vadilerin rüzgarları. Ama buna karşılık, asla büyümeyecek ve gelişmeyecektir.
 
Anlayarak büyüme; sadece doruktan vadiye, vadiden doruğa hareket edilince gerçekleşir. Büyüme ve yaşamın manası; sadece karanlık ve aydınlık arasında ışıktan karanlığa doğru olan o sürekli ve çetin yolculukla gerçekleşir. Dalgalar üzerinde alçalıp yükselmeden yaşamın ne olup ne olmadığı anlaşılamaz.

Osman Pamukoğlu çevresel yıkımlardan aşırı nüfusa, aşırı tüketimden kirliliğe, ormanların yok edilmesinden kıtlığa kadar insanlığı ilgilendiren birçok konuya dikkat çektiği son romanı Kafes: Beyaz Çığlıklar ile insanoğlunun doğayı anlamadığını ve açgözlülüğü nedeniyle kaçınılmaz yıkımı öne çekmek için elinden geleni yaptığına vurgu yapıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 176
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2016
₺122,50

Abim 8 Aralık 1968’de dünyaya geldi. Aslında Zeytinburnu’na geldi de, yine de global bakmak lazım. 1973 yılı baharına kadar el bebek gül bebek büyüyen Can, benim doğumumla, önce sanayiye çırak verilmek istenmiş, sonra “devlet okulunda aynı çileyi çeker nasılsa” düşüncesiyle ilkokula başlatılmıştır. Ben tabii 1973’ten 2016’ya kadar kendi biyografimle ilgilendiğim için arada neler olduğunu pek hatırlamıyorum. Ancak kitabının çıkacağını duyunca kitabın taslağına bakıp anladım ki meğer ne güzel günlerimiz olmuş.

Kamuoyunda gösterilerimde anlattığım kadarıyla tanınan abim elbette komik olması için abartılmış bir “tip” değil, hayatımdaki en yakın arkadaşım, en güvendiğim eleştirmenim, meslektaşım, (amatörler arasında) en çok güldüğüm komedyen olarak çok önemli bir “karakter”dir. İkimizi tanıyanlar daha iyi bilir, ben ne kadar “şey”sem o da bir o kadar “başka bir şey”dir. Abimi severim, abim olmasa yine severdim. Az görüşürdüm belki ama yine severdim.

Kitabını okuyun siz de seveceksiniz.

Eline sağlık Can Hoca, yine 1-0 öndesin...
Benim kitabım bile yok... Yaptın yine numaranı...
                            
Seni seven kardeşin ünlü komedyen,
                                       
Cem Yılmaz


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 240
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2017
₺102,90
Tükendi

Satış rekorları kıran Safiye Sultan üçlemesinin yazarı Ann Chamberlin,
bu defa okurlarını İslam’ın yeni doğduğu günlere götürüyor…
Arap çöllerine, Fırat ve Dicle’nin verimli topraklarına, Hicaz’a, Basra’ya,
Yemen’e… Tek tanrılı dinlerle pagan inanç ve geleneklerinin kimi zaman
kaynaştığı, kimi zaman acımasızca birbiriyle dövüştüğü dönemlere…
Cinlere, kâhinlere, adaklara… dualara… şairlere ve peygamberlere…
Kumandan olarak katıldığı hiçbir savaşı kaybetmediği için Hazreti
Muhammed tarafından Allah’ın Kılıcı adı verilen Halid bin Velid,
hayatının son günlerinde hadım kâtibine anılarını yazdırır ve ondan bu
parşömenleri Tadmor’da herkesten saklanarak yaşayan Sitt Sâmiha’ya
götürmesini ister. Her bir parşömende geçmişin sır perdeleri biraz daha
aralanırken, neft yağı satıcılarının evinde yaşayan bu gizemli kadın ve
kızı Rayiha’nın sıradışı yaşamları da gözler önüne serilir.
Sitt Sâmiha gerçekte kimdir? Neden ve kimden saklanmaktadır?
Halid bin Velid’le olan ilişkisi nedir?Ann Chamberlin’in merakla beklenen üçlemesinin ilk kitabı
Allah’ın Kılıcı 1 – aşk, yalan ve duman, Solmaz Kâmuran’ın muhteşem
çevirisiyle nefesinizi tutarak okuyacağınız ve uzun süre etkisinde
kalacağınız bir çöl hikâyesi…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 440
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2014
₺47,88
Tükendi

Yanından öylece geçip gittiğimiz, bazen acıdığımız, bazen ayıpladığımız, bazen komik ve eğlenceli bulurken bazen de kendimizi şanslı hissetmek için yargıladığımız, gerçekte empati kuramadığımız eşcinselliğe ve otizme dair ‘Cesur’ bir hikâye... Üstelik gerçek... Üstelik derin Deniz Akkaya Bedenime ilk babam dokundu... Gel oğlum yanıma... Kimseye söylemeyeceksin bu oyunu, tamam mı oğlum... Dünyaya geldiğinde bomboş bir tuvaldir insan. Etrafındaki herkes alır eline fırçayı bir renk katar, bir resim yapar üzerine. Biten resim sensindir, seni anlatır. Seni o fırçalardan çıkanlar var eder. Bazen istemezsin, bazılarını silersin ellerinle, yenisini çizer boyarsın. Bazılarını silecek malzemen yoktur, onlar hep bir iz olarak kalır. Babamın üzerime yaptığı resmi silmeyi başaramadım, daha beterini yaptım: Silmeye çalıştıkça anlamsız bir karanlık çıkardım ortaya.Bu kitabı okumayı bitirdikten sonra unutacaksınız beni, hayatınıza dönüp kaybolacaksınız, çünkü bizim gibiler sessizdir, kimseye anlatamazlar. Onlarsa kimse görmesin diye kuytuda hallederler işlerini. Sessiz çığlıklarımız sarar dünyayı ama kimse duymaz sessizliğimizi.Kişisel gelişim kitapları ile tanıdığımız Aşkım Kapışmak bu kez sürükleyici ve çarpıcı bir romanla çıkıyor karşımıza.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 230
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2015
₺64,68
Tükendi

Sıkıcı hayatından kaçan Cassie, sonunda kendini alışverişin kalbine, Londra’ya atmayı başarmıştır. Artık lüks zevklerini karşılayabilecek kadar para kazanıyor, gönlünce gezip dedikodu yapacağı arkadaş çevresi ve onu hediyelere boğan sevgilisi ile istediği hayatı yaşıyordur. Moda tutkunu, eğlence düşkünü Cassie’nin modern peri masalı, işinden kovulmasıyla son bulur. Beş parasız kalması yetmezmiş gibi bir de sevgilisi tarafından aldatılır. Tutumlu olma sanatında pek de yetenekli sayılmayan Cassie aşkı, arkadaşları, hayalleri ve statü endişesiyle oradan oraya savrulmaktadır. Cadde kızı bakalım düştüğü bu korkunç durumdan kurtulmayı başarabilecek mi?


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 262
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2012
₺38,64
Tükendi

Gözüne çarpan manzara korkunçtu. Hemen yanı başında kanlar içinde yatan bir kadın cesedi vardı. Gözlerine inanamadı. Yataktaki kadın karısı Sibel değildi ve onu hiç tanımıyordu. "Caner panik içinde yatakta cansız yatan çıplak kadına bir daha baktı. Başı zonklamaya başlamıştı. Genç adam olanları bir türlü kafasında toparlayamıyordu" Akıl almaz bir cinayet planı ve gerçeğin izini süren genç bir avukat. Deliller ise tek bir kişiyi işaret ediyor, peki ya o şüpheli gerçek suçlu değilse... Temponun hiç düşmediği bu kovalamacada kazanan kim olacak? Müvekkilinin masumiyetine inanan genç avukat Feride mi? Polisiye türünün edebiyatımızdaki usta kalemi Osman Aysu’dan heyecanla okuyacağınız yepyeni bir roman...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 245
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2012
₺96,60
Tükendi
Felsefe aşkı değiştirir!.. Şam’dan Maraş’a uzanan büyülü bir aşk hikâyesi. Suriyeli bir Ermeni olan Aren ile İslam felsefesi üzerine doktora yapan Maraşlı Deniz’in aşkı din, dil, ırk tanımadan zamanın ve mekânın sınırlarını aşarak sonsuzluğa karışan bir masal... Her şey Aren ile Deniz’in bir tesadüf eseri Şam’da karşılaşmasıyla başlar. Şam’ın derin ve tarihsel kültüründe filizlenen bu yakınlık onları başka bir coğrafyaya, Maraş’a sürükler. Aşkın doğasını ve felsefenin mistik boyutlarını keşfe çıkan âşıklar burada çok farklı bir dünyaya adım atacaklardır. Medusa’nın laneti artık uyanmıştır. İnsanlığı ele geçirmek üzere olan bu lanetin kaderi ise iki âşığın vereceği kararda saklıdır. Bu mücadelede amansız bir tarikatla karşı karşıya kalan âşıklar, her şeye çare olacak tılsımı kendi içlerinde taşıdıklarından habersizdirler... Mürvet Sarıyıldız’dan İslam felsefesi üzerine yazılmış bir ilk roman. Felsefe ve mitolojiyle örülü, aşkın çetin, aşılmaz yollarında ilerleyen Antik Kentte Aşk, antik Yunan felsefesinden İslam felsefesine uzanan zengin ve kayıtsız kalınamayacak bir üretkenliğin izinde yürüyor. Aşk, gizem ve felsefe dolu bu kasırganın etkisinden uzun süre kurtulamayacaksınız...
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 245
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2012
₺130,20
Tükendi

Ailesi tarafından sevgiden mahrum bırakılan Victoria kendini leziz yiyeceklerin dünyasına kapatır ve gerçek hayatta sahip olamadıklarını bu şekilde unutmaya çalışır. Bütün erkeklerin peşinde koştuğu kız kardeşi Gracie ise son derece alımlı, çıtı pıtı bir kızdır. Victoria hiçbir zaman aşkı tadamayacağını, diğer insanlar gibi mutlu bir hayat süremeyeceğini düşünürken hayata yeni bir şehirde başlangıç yapmaya karar verir. Bu başlangıç, Victoria’nın hayatını yeniden yaşanılır kılar. Belki de minicik değişiklikler mutluluğa ve gerçek aşka giden kapıyı açacak anahtarlardır...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 326
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2010
₺60,48
Tükendi
Geçmişten gelen bir intikam duygusunun sürüklediği hayatlar ve New York, Pennsylvania, Los Angeles’a yayılan seri cinayetler... Tüm bu cinayetlerin ortasında deneyimli bir dedektif ve peşini bırakmayan sırlı geçmişi. New York ardı arkası kesilmeyen cinayetlerle sarsılmaktadır. Bir seri katil polis merkezine cinayet saatinden önce kurbanlarının fotoğraflarını yollamasına rağmen bu cinayetlere bir türlü engel olunamaz. Her şey katilin bir Türk kızını öldürmesi ile başlar. Özel birlik askeri olan Hakan Yılmaz dava ile ilgilenmeye başlar. Artık akıllara durgunluk veren yöntemleriyle herkesi hayrete düşüren bu kusursuz katili durduracak tek şey iki farklı kültürden gelen William Smith ve Hakan Yılmaz’ın ortak çalışması olacaktır. Kusursuz Cinayetler ince işlenmiş kurgusuyla suç, cinayet, kusursuzluk ve intikam sarmalında okuyucusuna sürükleyici bir okuma şöleni sunuyor. Bir cinayetin ne kadar kusursuz olabileceğini merak edenler için...
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 294
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2012
₺60,48
Tükendi

Uzun yıllar önce Alton Turner Blackwood adlı katilin yolu küçük bir kasabaya düşer ve otuz üç gün arayla dört aileyi vahşice katleder. Bu cinayetlerden tek bir kişi kurtulmayı başarır. Şans eseri kurtulan bu on dört yaşındaki çocuğun katili öldürmesiyle de acımasız cinayetler sona erer. Aradan yirmi yıl geçer ve Blackwood cinayetleri tekrar başlar. Dedektif John Calvino eşi ve üç çocuğunun tehlikede olduğunu hisseder, çünkü yirmi yıl önce annesi, babası ve kız kardeşleri Blackwood cinayetine kurban gitmiştir. John ailesinin katili Blackwood’u öldürür ama katil ölmeden önce bir yeminde bulunmuştur. Ailesinin öldürüldüğü gecenin yıl dönümüdür ve düşman beklenenden çok önce gelmiştir... Okuduğunuz hiçbir hayalet hikâyesine benzemeyen Gece Kuzgun ve Ölüm sıra dışı ve tüyler ürpertici bir gerilim romanı.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 470
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺82,32
Tükendi
Buz gibi su; hayat kaynağı... Bu kaynak, Sarı İhsan’ın yalvaran gözlerinin önünden, dudaklarına teğet geçerek akıp gitti. "Suyu hak edecek bir kelam mı çıktı ağzından bre deyyus?" Cellat Ali doğru söylüyordu. İhsan, bu alev alev yanan günde ser vermeye her şeyden daha istekli görünüyordu ama sır vermeyecekti! "Konuş ulan kahpe dölü!" Adamın suratına inen çelik ağırlığındaki darbelerin haddi hesabı yoktu. İhsan’ın yüzü gözü Osmanlı tokadıyla şişmiş, kan içinde kalmıştı. Ama aldırış bile etmiyordu. Acıya da, insanoğlunun en temel ihtiyacına da karşı koyuyordu. Cellat Kara Ali, onun şimdiye kadar uğraştığı en zorlu adamlardan biri olduğunu anlamıştı. Hatta en zorlusu! Adama sırf bu yüzden tuhaf bir saygı duymaya başlamıştı. Sarı İhsan, tüm dişleri sökülürken de, el ve ayak tırnakları çekilirken de konuşmamıştı. Ali, onu asla konuşturamayacağını biliyordu. Ama bu görevini sonuna kadar yapmasına mani olmayacaktı. İhsan’ı bağlı olduğu iki arşın boyundaki kalas parçası üzerinde çırılçıplak bırakmıştı. Herifin önce muhtelif yerlerindeki sinirleri çekti. Nihayetinde o da etten ve kemikten yapılmıştı. Kurt, kuş ve cümle yaratıkların sesini gölgede bırakacak şekilde bağırıyordu. Bu çığlıklar sanki yüreği çıkarılmış bir şehrin dudaklarından yükseliyordu.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 482
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2012
₺26,88
Tükendi

Harry takma isimlerle vampir serileri, pornografik hikayeler ve ucuz polisiyeler yazarak geçimini sağlamaya çalışan bir yazardır. Yazarlıkta sınıf atlamak isteyen Harry’nin karşısına bir gün ilginç bir fırsat çıkar. İşlediği seri cinayetlerin sonucunda hapse tıkılan meşhur mahkum Darian Clay, Harry’e bir mektup yazar ve anılarını tüm ayrıntılarıyla kendisine anlatacağını söyleyerek hakkında bir kitap yazmasını ister. Ancak bir şartı vardır... Hem de iç gıdıklayıcı, yasa dışı ve hayal dünyasının sınırlarını zorlayan bir şart... Clay’in teklifini kabul etmesiyle birlikte Harry kendisini bir tür kurmacanın ortasında bulur. Dışarıda birileri, Clay’in işlediklerine benzer cinayetler işlemektedir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 373
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺19,44
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 318
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺58,80
Tükendi
Zairos, Bombay’ın eteklerindeki Dahanu kasabasında yaşayan toprak sahibi bir babanın hovarda oğludur. Kaygısızca yaşadığı hayatı, topraklarında çalışan Varli aşiretinden Ganpat’ın ani intiharıyla gizemli bir şekilde bölünür. Bu ölümün üzerinden çok geçmeden Zairos kalbini Ganpat’ın kızı Kuşum’a kaptırır, ancak bu ilişki, Zairos’u yaşadığı toplumun tabularıyla karşı karşıya getirir. Kuşum’a olan aşkı derinleştikçe, kendisini dedesi Şapur, Ganpat ve diğer Varliler ile olan ilişkinin gizemi içinde sürüklenirken bulur. Zairos, geçmişin hikâyelerinde yankılanan şiddetin ve nefretin arasında, Şapur’un bir ömür boyu herkesten sakladığı korkunç gerçeği keşfeder. Dahanu Yolu, İran’daki zulümden kaçarak Bombay’ı yurt edinen Zerdüştilerin üç nesliyle toprağı işleyen Varliler arasındaki ilişkinin tarihini ustalıkla gözler önüne sererken, iç yakan bir trajediyi de gerçekçi bir mizah anlayışı ile anlatmayı başarıyor.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 302
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺42,84
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 414
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺57,96
Tükendi

Hızlı, Aksiyon Yüklü, Belki de Okuyacağınız En Sert Roman... Dr. Peter Brown Manhattan’ın en kötü hastanesinde korkunç çalışma saatlerine katlanarak stajyer doktorluk yapmaktadır. İnsanların kalbinde tıkalı bir damardan daha büyük kötülüklerin gezindiğini bilen Peter gizli kalmasını tercih ettiği bir geçmişe sahiptir. Pietro şiddet konusunda yaratıcı zekâya sahip bir mafya tetikçisidir. Arkasında kanıt yerine bir dizi ölü gangster bırakmayı tercih eden Pietro herhangi bir hastanede görmek isteyeceğiniz en son kişidir. Dr. Brown’un yeni hastası olan LoBrutto’nun ise üç aylık ömrü kalmıştır... Mafya, devlet ve ölümün kapıya dayandığı bir hastanede Peter sadece hastalarının yaşamı için değil, kendi yaşamı için de mücadele etmek zorundadır. Azrail’i alt etmek için çok az zamanı vardır. Adrenalin yüklü bir aksiyon ve sert diyaloglar... Azrail’i Yen’i okurken bir sonraki sayfada neler olacağını tahmin edemeyecek, heyecanlanacak ve elinizden bırakamayacaksınız.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 269
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺49,56
Tükendi

Jimmy Tock’un büyükbabası fırtınalı bir gecede ölmeden önce torununun hayatında beş karanlık günün olacağına dair kehanette bulunur ve bu beş felakete karşı Jimmy’nin hazırlıklı olmasını ister. İlk kehanet Jimmy’nin yirminci doğum gününde, sonuncusu ise otuz yaşında gerçekleşecektir. Peki, bu beş günde Jimmy’i hangi korkunç olaylar bekliyordur? Hangi olaylar karşısında sağ kalmak zorundadır? Kehanetleri önlemek için savaşırken aynı zamanda aşkı ve cesareti öğrenen Jimmy Tock, beş gün içinde başarması gerekenlerle dünyasının tehlikeli ama bir o kadar da harika olduğunu görecektir. Kehanet... Hâlâ vaktiniz varken tadını çıkarmaya bakın.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 249
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2004
₺82,32
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 437
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2005
₺64,68

Edebiyat Kitapları

Edebiyat Nedir?

Edebiyat, kişinin duygu ve düşüncelerini sözlü ya da yazılı anlatma biçimine denilmektedir. Bunun yanı sıra edebiyat sözcüğünün farklı tanımları da bulunmaktadır. Hepsi aynı anlamı ifade etse de edebiyatın belirli yöntemleri vardır. Edebiyat alanında eser veren bir sanatçı verdiği eseri gerçeğe uygun şekilde ele alarak karşısındaki kişide gerçeklik duygusu uyandırabilmelidir. Aynı şekilde edebiyatta her konu insan merkeze alınarak işlenmiştir. Bu yöntemler de edebiyata bilimsel bir anlam kazandırmaktadır. Günümüzün bilim dallarından biri olan edebiyat çeşitli alt dallara ayrılmıştır. Her biri kendi dönemine, bulunduğu yere ya da türüne göre isimlendirilen alt dallar, insanların geniş çerçeveli edebiyat dünyasını daha yakından ve ayrıntılı bir şekilde öğrenmesine olanak sağlamıştır. Halk edebiyatı, 19. Yüzyıl Türk edebiyatı, Rus edebiyatı gibi türler alt dallarındandır. 

Edebiyat kitapları arasında oldukça önemli bir yeri olan klasikler farklı dillere çevrilmiş ve bu sayede geniş kitlelerce okunması sağlanmıştır. Türk edebiyatı kitapları, Türk edebiyatının önemli yazarları tarafından yazılmış, yazıldığı dönemi en iyi şekilde ifade eden kitaplardır. Türk kültürünü, aile yapısını, gelenek ve göreneklerini, savaş zamanlarını anlatan pek çok çeşit kitap bulunmaktadır. Her biri ayrı öneme sahip bu kitaplar farklı dönemlerde yazılmıştır. Edebi roman kitapları olarak da bilinen bu eserler o dönemin Türkçesi ile yazılarak okuyucularına sunulmuştur. Günümüzde ise bu eserler, orijinaline sadık kalınarak sadeleştirilmiş ve günümüz Türkçesinde yeni basımları oluşturulmuştur. 

En İyi Rus Edebiyatı Kitapları

Rus edebiyatı kitapları dünya üzerinde oldukça ilgi gören edebiyat eserlerinin başında gelmektedir.  Rus edebiyatı açısından 19. Yüzyıl edebi anlamda üretken bir yüzyıl olmuştur. Herkesin bildiği ve çeşitli kitaplarını okuduğu bu yazarların, en iyi edebiyat kitapları arasında yer alan romanları bulunmaktadır. Özellikle roman türü ile adını dünyaya duyuran Rus edebiyatı kitapları, o dönemde oldukça geniş okur kitlelerine ulaşmıştır. Ayrıca Rus Edebiyatının, Klasik Dönem Rus Edebiyatı, Romantik Dönem Rus Edebiyatı, Gerçekçi Dönem Rus Edebiyatı olarak çeşitli alanları bulunmaktadır. Bu dönemlerde yazılmış başlıca edebi kitaplar ve yazarları şu şekildedir:

  • Aleksandr Puşkin: Yüzbaşının Kızı, Erzurum Yolculuğu 
  • Fyodor Dostoyevski: Suç ve Ceza, Budala, Karamazov Kardeşler, Yeraltından Notlar, Kumarbaz, İnsancıklar, Ezilenler, Beyaz Geceler, Ecinniler
  • Lev Tolstoy: İnsan Ne İle Yaşar, Anna Karenina, Diriliş, İvan İlyiç’in Ölümü, Çocukluk, Gençlik, Üç Ölüm, Kafkas Tutsağı, Efendi İle Uşağı
  • Nikolay Gogol: Ölü Canlar, Akşam Toplantıları, Bir Delinin Anı Defteri Palto-Burun, Müfettiş, Evlenme Kumarbazlar
  • Maksim Gorki: Ana, Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken,  Benim Üniversitelerim, İnsanlar Arasında
  • İvan Turgenyev: Babalar ve Oğulları, Avcının Notları, Klara Miliç
  • Anton Çehov: Üç Kız Kardeş, Martı, Vanya Dayı, Vişne Bahçesi, Altıncı Koğuş, Üç Yıl, Hikâyeler

Türk Edebiyatı Kitap Önerileri

Türk edebiyatı kitapları, farklı türde yazılmış çeşitli eserlerden oluşmaktadır. Her birinin ayrı değeri olan bu kitapların Türk tarihi ve edebiyatı açısından oldukça önemli bir yeri vardır. Kitap okuma alışkanlığının, kişisel gelişime katkı sağladığı ve genel kültür bilgisini arttırdığı uzmanlarca belirtilmiştir. Her türlü okurseverin zevkine hitap eden edebiyat okuma kitapları oldukça çeşitlidir. Bu çeşitlerin başında roman, hikâye, masal, şiir türlerinde yazılmış edebiyat kitapları gelmektedir. Bu kapsamda birçok okuyucu tarafından beğenilmiş ve Türk edebiyatının gelişmesine katkı sağlamış başyapıt niteliğindeki eserler okuyuculara sunulmuştur. 

Türk edebiyatı kitap önerileri isteyenler öncelikle Türk Edebiyatı klasiklerini okumalıdır. Reşat Nuri Güntekin'in yazdığı Çalıkuşu, Acımak, Yaprak Dökümü kitapları, Halit Ziya Uşaklıgil’in Aşkı Memnu, Mai ve Siyah, Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Kuyruklu Yıldız Altında İzdivaç, Felatun Bey İle Rakım Efendi, Efsuncu Baba, Ömer Seyfettin’in yazmış olduğu öyküler, Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna, Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan kitapları edebiyat kitap önerileri arasında yer alır.  Ayrıca Kurtuluş Savaşı dönemini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kurulduğu yılları anlatan Türk edebiyatının önemli eserlerini yazan Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Yaban, Ankara, Kiralık Konak kitapları okunması gereken edebiyat okuma kitapları arasında yer almaktadır. Aynı şekilde Halide Edip Adıvar, Türk Edebiyatına katkı sağlayan Sinekli Bakkal, Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye, Türk’ün Ateşle İmtihanı gibi başarılı eserler ortaya koymuştur.

Ödüllü Edebiyat Kitapları

En iyi edebiyat kitapları arasında gösterilen Türk ve Dünya Edebiyatına katkı sağlayan yüzlerce ödüllü okuma kitabı vardır. Bu ödüller arasında herkes tarafından bilinen ve prestiji olan Nobel Edebiyat Ödülüdür. Nobel Edebiyat Ödülü alan kitaplar arasında Yüzyıllık Yalnızlık, Kırmızı Zambak, Bulantı gibi kitaplar bulunmaktadır. Aynı zamanda Türk Edebiyatı içinde önemli bir yazar olan Orhan Pamuk, Kar kitabı ile 2012 Nobel Edebiyat Ödülüne layık görülmüştür. Nobel Edebiyat Ödülü yazarın sadece tek bir kitabı üzerinden değil, o güne kadar yazmış olduğu tüm kitapların niteliği değerlendirilerek verilmektedir. Bu kapsamda dünya edebiyatı kitapları arasında nitelikli eser sayılabilecek pek çok okuma kitabı ödüllü yazarların kaleminden çıkmıştır.

Ünlü Edebiyatçı Yazarlar

Türk ve Dünya Edebiyatına katkı sağlayan başlıca yazarlar vardır. Bu yazarların eserleri geniş okur kitlelerine ulaşmış ve en çok satan kitaplar arasına girmiştir. Türk Edebiyatı için örnek oluşturan gerek Modern Türk Edebiyatı gerekse Divan Edebiyatı kitapları yazan yazarlar edebiyat alanının gelişmesinde oldukça etkilidir. Bu dönemlerde yazılmış ve en iyi edebiyat kitapları arasına girmiş eserlerde geniş okuyucu kitlelerine hitap etmektedir. Bu yazarlara örnek verilecek olursa Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Oğuz Atay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin, Sabahattin Ali, Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar, Mehmet Rauf, Yusuf Atılgan, Adalet Ağaoğlu gibi önemli edebiyatçı ve yazarlar bulunmaktadır. 

Dünya edebiyatı kitapları arasında yer alan, değerli eserler ortaya koyan ünlü edebiyatçılar vardır. Bu yazarlardan Victor Hugo’nun Sefiller kitabı son derece önemli bir yere sahiptir. Aynı şekilde Balzac’ın Vadideki Zambak ve Goriot Baba, Charles Dickens İki Şehir Hikâyesi dünyaca ünlü yazarlar ve eserleridir. Bunların yanı sıra günümüzde de modern edebiyat alanına katkı sağlayan hem Türk hem de yabancı birçok yazar bulunmaktadır. 

Edebi Kitap Fiyatları

Edebiyat ile ilgili kitaplar çeşitli türlerde ve konularda okurlarına sunulmaktadır. Her okurun okumaktan zevk aldığı kitap türü farklılık göstermektedir. Bu kapsamda edebiyat alanı ise oldukça geniştir.Okuyucular kendi zevkine uygun olan kitabı kolaylıkla temin edilebilmektedir. Günümüzde kitap alışverişleri genellikle internet üzerinden yapılmaktadır. Hem kitap fiyatlarının uygun olması hem de çok daha fazla kitaba ulaşabilme imkânından dolayı sanal mağazalar daha fazla tercih edilmektedir. Edebiyat tarihi kitapları, edebi romanlar, divan edebiyatı eserleri gibi farklı alanlarda yazılmış birçok eser kolayca temin edilmektedir. Bu Kitapların fiyatları ise kitabın tasarımına, sayfa sayısına, kitabın ebatlarına, baskı sayısına ve yayınlandığı matbaaya göre çeşitli fiyat aralıklarında okurlarına sunulmaktadır. 

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı