Fen bilimleri, doğadaki varlıkları ve olayları tanıma amaçlı olarak incelemektedir. Fizik, kimya, jeoloji, astronomi gibi bilimler cansız doğa ile biyoloji bilimi de canlı doğa ile ilgilenir. Biyoloji bilimindeki son gelişmeler göz önüne alınarak bu kitap hazırlanmıştır. Bu gelişmeler, insanın çevresindeki canlılar hakkında bilgi kazanmasını sağladığı gibi yaşam standartlarının zamanla yükselmesine de yol açmıştır. Bilimsel araştırmaların ilerlemesi dünyanın yapısı hakkında yeni fikirler geliştirmemize zemin hazırlamıştır.
Kitabın hazırlanmasına katkıda bulunan yazarlar, araştırma deneyimleri yanında eğitim öğretim hizmetlerinde deneyime sahiptirler. Kitap hazırlanırken müfredat programı, ders saati ve anlaşılabilirlik gibi özellikler dikkate alınmıştır. Böylece öğretmen adaylarının kaynak kitap yönünden sıkıntı çekmemeleri ve derslerin işlenişine katkıda bulunmaları hedeflenmiştir. Biyoloji alanındaki yeni gelişmelere yer verilen kitabın bu alanda görev yapan öğretim elemanları, öğretmenler ve öğretmen adayları için başvurulabilecek bir kaynak kitap olması en büyük dileğimizdir.
"Okuduğunuz okuyacağınız her şeyden daha büyüleyici." -Entertainment Weekly- "Pollan sadece doğal yaşam üstündeki etkilerimize değil, kendi doğamıza da ışık tutuyor. Nefes kesici." -The New York Times- Hepimiz arı ile çiçeğin dansını biliriz; bal yapmak için nektar ve polen toplayan arı ve arıya istediklerini vererek genlerini uzaklara yayan çiçek. Büyük resmi göremeyen arı muhtemelen bahçede kendisini özne, yağmaladığı çiçeği ise nesne sanıyor. Meselenin aslı ise şu; çiçek arıyı, polenini çiçekten çiçeğe taşıması için zekice kullanmakta. Kabul edelim, bitikilerin bizi de aynı şekilde kullanabiliyor olması aklımızın ucundan geçmiyor. İnsan doğa ilişkisi üstüne yazılmış en etkileyici kitaplardan biri kabul edilen Arzunun Botaniği’nde Michael Pollan insanlarla evcilleşmiş bitkiler arasındaki çıkar temelli ilişkiyi büyüleyici bir şekilde sergiliyor. Dört temel insan arzusunu - tatlılık, güzellik, sarhoşluk ve kontrol- bunları tatmin eden dört bitki -elma, lale, kenevir ve patates- ile ilişkilendirip bu bitkilerin nasıl insanoğlunun en temel dürtülerini hoşnut etmek için evrildiğini gösteriyor. Ve sayfalar ilerledikçe görüyoruz ki, tıpkı bizim bu bitkilerden faydalandığımız gibi, bitkiler de bizden faydalanıyor bu karşılıklı oyunda. Bu kitap İnsan ve Doğa hakkında farklı türde bir hikâye anlatıyor; bizi Yerküre’de yaşam denilen bu karşılıklı büyük ağın içine geri yerleştirmeyi amaçlayan bir hikâye bu.
Einstein, özel görelilik kuramını 1905 yılında yayımladı. Özel görelilik kuramı, insanlığın düşünce tarihinin en büyük entelektüel başarılarından birisidir. Bu başarıyı perçinleyen gerçek, kuram yayımlandığı sırada Einstein'ın patent dairesinde memurluğu sürdürmesi ve fizikle bir tür hobi olarak uğraşmasıydı.
Daha da önemlisi, Einstein aynı yıl, kuantum kuramındaki pek çok gelişmeye esin kaynağı olan fotoelektrik olay ile Brown hareketi (mikroskopik ölçekteki parçalarını karmaşık hareketlerinin, bu parçalara çarpan atomlar dolayısıyla meydana gelmesi) denilen fenomenlerle ilgili, çığır açan makaleler yayınlanmıştı.
Fakat özel görelilik kuramının o dönemdeki kendi çalışmaları ile fizik aleminin olağan çalışmalarından çok daha önemli olmasının asıl nedeni, Einstein'ın, zamanın mutlak bir değer olduğu ve herkes için her yerde aynı oranlarda ilerlediği fikrinden tamamen kopabilmiş olmasıdır. Bu mutlak zaman fikri Newtoncu dünya görüşüne o kadar işlemiştir ki, pek çoğumuz bunun tartışılmasının bile akla getirilemeyeceğini düşünen bir noktaya gelmişizdir. Böylesine muazzam kavramsal engelleri ancak bir dahi yıkabilirdi.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.