19. yüzyıl başlarından itibaren Osmanlı topraklarında görünmeye başlayan Amerikan misyonerleri başlangıçta Suriye ve Filistin bölgesinde yürütmüş oldukları faaliyetlerini, zamanla Osmanlı ülkesinin her tarafında açmış oldukları okul, hastane, yetimhane ve kilise gibi kuruluşlarla devam ettirmişlerdir. İngiliz misyon örgütleri ile işbirliği içinde ve İngiliz ve Amerikan diplomatlarının korumasında yürütülen Amerikan misyoner faaliyetlerinin 1840'lı yıllardan sonra Bulgarlar ve Ermeniler arasında yoğunluk kazandığı görülmüştür. Diğer devletlere mensup misyon örgütleri gibi, Amerikan misyon örgütlerinin faaliyetleri de dini olmaktan çok siyasi yönüyle Osmanlı devleti için bir tehlike ve tehdit unsuru olarak gelişmiş ve çoğu zaman Osmanlı-Amerikan diplomatik ilişkilerinin belirleyici bir unsuru olmuştur. Osmanlı arşiv belgeleri Amerikan misyonerlerinin Bulgar ve Ermeni ayaklanmalarında hazırlayıcı, koruyucu ve müdahaleci bir rol üstlenmiş olduklarını ve aynı zamanda bu ayaklanmaların abartılı ve Türk aleyhtarı bir tonda Amerika ve Avrupa kamuoyuna aktarılmasında büyük bir görev üstlenmiş olduklarını ortaya koymaktadır. Ayrılıkçı ve yıkıcı mahiyette gelişen misyoner faaliyetlerine karşı Osmanlı Devleti bir yandan bazı önlemler alma yoluna giderken, diğer yandan da ABD nezdinde diplomatik girişimlerde bulunmuştur. Osmanlı Devleti'nin bu tür girişimleri, temelde varlığının devamı için yürüttüğü "denge" politikasının bir gereği olarak ABD ile olan iyi ilişkilerini korumak ve sorunları uzlaşı ile çözmek zemininde gelişmiştir. Ancak, Osmanlı Devleti ile Amerikan misyonerleri ve ABD ile ilişkilerde ve sorunların çözümünde süreç genellikle Amerikalılar lehine işlemiştir. Bu kitapta, Osmanlı topraklarında yürütülen Amerikan misyoner faaliyetlerinin özellikle siyasi yönünü ele alınarak, Osmanlı Devleti üzerindeki etkileri ve Türk-Amerikan ilişkilerine yansımaları ortaya konulmuştur.
Amerika, Portekiz, İspanya, Almanya, Kanada, Rusya ve Fransa'dan sonra Türkiye'de!
Arap Baharı'ndan Amerikan Sonbaharı'na ve nicelerine, yeni bir küresel halk hareketi doğuyor. İmkansız şeyler birdenbire daha mümkün görünmeye başladı. Tüm dünyada, sıradan insanlar, yaşadıkları yerlerde zafer kazanmak için yeni araçlar ve taktikler kullanmaya başladı. Kabullenilmiş çaresizliğin ve küresel krizlerin gölgesinde öncelik kazanan bu siyasi akım için öfkeyi, etkili eylemlere dönüştürecek kaynaklara ihtiyaç var. Bela İyidir bir sonraki devrim için gerek duyduğunuz her şey! Hem sanatçılar hem de aktivistler sanatsal yaratıcılıkla kurnaz siyasi taktikleri bir araya getiren bu kılavuzdan yararlanacaklar. Bela İyidir daha güzel, daha adil, daha yaşanası bir dünya arzulayan ve bu hayallerini nasıl gerçekleştireceğini öğrenmek isteyen herkes için.
“Mevcut siyasi durum, hayal gücüne yürekten inanmayı, yeni örgütlenme biçimleri geliştirmeyi ve meydan okumayla kutlama yapmanın korkusuzca harmanlanmasını gerektirmekte.
Bela İyidir… hem incelikli hem kışkırtıcı hızlandırılmış bir kurs.”
- Naomi Klein, No Logo'nun Yazarı
Gıda Güvenliği Konusunda Uygulayabileceğimiz Basit, Uygulanabilir Yöntemleri Bulabilirsiniz.İnsanların yaşamak, fiziki ve ruhi gelişimlerini sağlamak için yeterli miktarda gıdayı alabilmeleri ve bu gıdaların sağlık yönünden güvenli olması insan haklarının esasını oluşturmaktadır.Devlet vatandaşımızın can güvenliğini sağlamaktan sorumludur. Yiyecek kirliliği, bozuk gıdalar, gıda zehirlenmeleri can güvenliğini tehdit etmektedir.
• Gıda etiketlerini okumayı biliyor muyuz?• Alacağımız tat mı, yoksa daha uzun ve sağlıklı bir ömür mü?• Katkı maddelerinin insan sağlığına etkileri ne boyuttadır?• Gıda güvenliği konusunda uygulayabileceğimiz basit, uygulanabilir yöntemler nelerdir?
Tüm bu soruların cevapları ve insan hakları ihlallerinin en önemlilerinden biri olan gıda güvenliği ile ilgili diğer konular çarpıcı analizlerle bu kitapta ele alınıyor.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.