Evrendeki her şey baharla yeniden uyanışa başladı. Soladere Vadisi; suyuyla, çiçekleriyle, kokusuyla canlılara teslim olmuştu. Vadi her şeyin zamanını biliyordu. Gelecek her güzelliğe hazırdı. Hiç acelesi yoktu. Sadece zamana teslim olmak yeterliydi. Vadideki yolculuğumuz uzun zaman alacak. Çok şeyi tanıma fırsatımız olacak. Acele etmeyin. Vadideki güzelliklerin hepsine hemen sahip olmaya kalkışırsanız, çok şeyden mahrum kalırsınız. Yorulmayın, sefer kuvvetli kalmayı gerektirir. Temiz bal için temiz beslenmek önemlidir. Arılar, akbabalar gibi değildir. Leşe konmazlar.

Büyük buluşma başlıyor. Bu, arayanlar ve arananların buluşmasıdır.
“Yumurta canlı organizmadır. Dışarıdan kırarsanız canlı organizmayı yok edersiniz. Bununla sadece omlet ve menemen yaparsınız. Yumurtayı içeriden kırarsanız canlı bir hayatı başlatmış olursunuz. Esas olan yumurtayı içeriden kırmaktır.”

Prof. Dr. Ali KAYA

“Öğretmen F, arı ailesinden yola çıkarak; çocuklarımıza aile sevgisi, yardımlaşma, iş başarımı ve ruhlarında bahar güzelliğinin esintilerini hissettirme çabası içerisinde olurken, yine hep eğitici ve öğretici olmayı sürdürüyor.”

Namık KAVRAAL…Eğitimci

“7’den 70’e herkesin payına ders çıkaracağı bir kitap, Farklılık, üretmek, üretken, mutlu olmanın güzelliği öğretiliyor.
Her sayfasında yeni bir macera. Her sayfasında farklı bir kendini buluş.”

Halil İbrahim KAYA… Öğretmen / Eğitim Koçu

 


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 75
Ağırlık : 75
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺22,00

 

Zülfü Livaneli’den İstanbul’a ve onun yazarlarına, şairlerine bir saygı duruşu.

Livaneli külliyatının özgün örneklerinden olan bu kitapta gölgeler yani ismi var cismi yoklar, müstearlar bir İstanbul akşamında hayali ve neşeli bir buluşma için bir araya geliyor.

Bir gece yarısı Sultanahmet Meydanı’nın ıssızlığında toplanan gölgeler arasında kimler yok ki: Fatih Sultan Mehmed, Mustafa Kemal Atatürk, Halide Edip Adıvar, Yahya Kemal Beyatlı, Reşat Nuri Güntekin, Nâzım Hikmet, Sabahattin Ali, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Orhan Veli Kanık, Yaşar Kemal, Attilâ İlhan, Cemal Süreya, Ece Ayhan, Ülkü Tamer.

“Bu kitapta yazar ve şairlerimizin asılları değil ama gölgeleri var; yani müstear isimleri. Hem varlar hem yoklar, hem ünleri çok yayılmış hem de sonsuza kadar gölge olarak kalmaya mahkûmlar.”

Kitap Adı: Gölgeler
Kitap Yazar Adı: Zülfü Livaneli
Yayın Direktörü: Gülşen İşeri
Editör: Gökçe Şenoğlu
Son Okuma: Ezgi Hotalak
Resimleyen: Aykut Aydoğdu
Kapak İllüstrasyonu: Aykut Aydoğdu
Kapak Tasarım: Şenol Alanbay
Sayfa Tasarım: Şenol Alanbay
Sayfa Sayısı: 88
Ebat: 13,7x23
Tür: Öykü
Kağıt / İç Baskı: III. Hm Enzo, 60 gr
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751045355

₺100,80

Bu kitap 12-15 yaş, kalbi sevgiyle gözleri mutlulukla dolu, tertemiz öğrenciler tarafından yazılmıştır. Kitapta hayatın gerçeklerini de hayal dünyasının sonsuzluğunu da bulabileceksiniz. Ancak bulacağınız en kıymetli hazine ise siz olacaksınız. Bu kitabı okuyup henüz bu yaştaki çocukların neler başardığını gördükten sonra içinizdeki cevher açığa çıkacak ve siz de elinize bir kalem ve boş bir defter alıp yazmaya başlayacaksınız. Bu topraklar nice yeteneklerle doludur nice başarılara gebedir. Tarih bunun şahididir. O halde biz öğretmenler de bu verimli toprakları bir çiftçi misali emekle sulayıp, sabırla sürmeliyiz. Ancak o zaman Allah’ın izniyle yeni Fatihler, Kanuniler, Yavuzlar, Mustafa Kemaller yetiştirebiliriz.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 150
Ağırlık : 150
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺105,00

Sayfaların arasında gizlenmiş dokuz farklı dünyaya hoş geldiniz. Bir Tutam İrade, hayatın en karmaşık çelişkilerini sorgulamaya, insanlığın ortak deneyimlerini yansıtarak okuyucuyu düşünmeye ve duygusal bir yolculuğa çıkmaya davet ediyor.
Kimi zaman, üstkurmacanın gizemli perdeleri aralanıyor ve insan iradesinin sınırları sorgulanıyor. Kimi zamansa, hayata bir kedinin gözünden bakarken, tatlı bir serzeniş ve iyilik dolu bir ruhun peşinden sürükleniyoruz. Bazen ise, kibirli bir insanın, hayata bakışının bir sinek yüzünden nasıl altüst olduğunu gözlemleyerek, hayatta önemli olan değerlerin ne olduğunu fark ediyoruz bu öykülerde.
Birinde, aşık olunanın gerçekte beklenenle uyumlu olmadığına dair bir hayal kırıklığı, karakterimizin iç dünyasında titreşimler yaratırken; mükemmeliyetçilik kavramını sorguluyor ve gerçek aşkın aslında beklediğimiz gibi olmayabileceğini görüyoruz. Bir diğerinde ise kendini arayan bir karakterle beraber, insanların önyargılarla belli kalıplara sıkıştırılmasını sorguluyoruz.
Gülmeyi unutmuş bir dünyada, basit bir espriyle, unutulan neşenin kapısını aralayıp gülmeyi tekrar hatırlarken, bir çocuğun hayali arkadaşıyla içsel bir yolculuğa çıkıyor ve çocuğun içindeki özgüvenin peşine düşüyoruz.
Arka planda bıraktığımız yalnızlık ve güvensizlik, bu hikayelerin bize hatırlattığı insanlık paydasıdır. Seda Kafdağlı, eserindeki her bir öyküsüyle, insanlığın ortak deneyimlerini yansıtarak okuru içsel bir sorgulamaya çağırıyor.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 98
Ağırlık : 98
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺105,00

Çocuk, bir gün bir delik bulur.
“Benim olsun bu delik!” der, deliği yerden alır ve cebine yerleştirir. Ama çok geçmeden, cebindeki bir deliğin pek de iyi bir şey olmadığını anlar…
Delikli Öykü bizim için işe yaramaz görünen bir şeyin, başkaları için işe yarar olabileceğini anlatıyor.
Bu kitap pek işe yarar ve çok eğlenceli!


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 32
Ağırlık : 32
En / Boy : 24 / 28
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺130,00

İlk örneklerini Anadolu aydınlanmasının yaşandığı dönem olan 13. Yüzyılda saptadığımız Alevi-Bektaşi fıkraları, özünde egemen yönetime karşı Türk halkının tepkisini yansıtmaktadır. Bu eserde fıkraların tarihsel, siyasal, sosyal boyutları ve bağlantıları geniş biçimde incelenmiştir.
Çalışma, Lemizade Abdullah Çelebi’nin Letâifname’sinden Yörük ve Tahtacı fıkralarına kadar tarihi eserlerden derlediğimiz fıkraları içermektedir.
Usta yazar İlhan Selçuk, bu çalışma ile ilgili olarak 1992’de şu saptamayı yapmıştı :
« Anadolu halkının yaratıcılığı, evrene özgür bakışı, dünya görüşü, bağnazlığa başkaldırısı Bektaşi’yle özdeşleşti ; Baba Erenler Batı’daki Aydınlanma’dan önce şafağın ilk ışınlarını bu toprağa serpti ; ekti, biçti harmanladı, öğütüp yoğurdu, mizahın hamurunda fırınladı.
Elinizdeki kitap, bir kişide simgelenen bir halkın imecesiyle ortaya çıkmıştır.
Bektaşi fıkralarını derleyip toparlayan, düzenleyip yayımlayan Rıza Zelyut ; bu imeceyi size sunmakla güzel bir iş yapıyor.
Günden güne toplumu saran karanlığın içinde Baba Erenler’in güleç mizahının aydınlığına
gereksinimimiz var. »


Basım Ayı/Yılı : 2/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 4
Sayfa Sayısı : 264
Ağırlık : 264
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺125,00

 Yaratıcı drama eğitmenliğinin yanı sıra öykülere sevdalı bir yazar olan Şebnem Denk’in yıllarca kimselere açmadığı taze ve özgün öykülerinden oluşan “Tengömlek”  Romanoku Yayınları etiketiyle yayımlandı. Beş ana öyküden oluşan kitabın editörlüğünü Yağmur Şengöz üstlenirken kapak tasarımında Gökhan Başpınar imzasını görüyoruz. 


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 78
Ağırlık : 78
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

Bir belediye başkanının kentin su, ulaşım, kanalizasyon, temizlik gibi sorunlarını çözmesni değil; ağaçları, yaprakları, yapraklardan süzülen ayışığını, mehtabı, o mehtabın yer aldığı göğü, göğün altındaki evleri, sokakları ve sokaklardaki yaşam tarzını, kısacası hayatı değiştirmesini şiirsel bir üslüpla ve bir masal tadında anlatmaktadır bu hikâye.
 
İnsanın isterse gökyüzünün rengine varıncaya kadar her şeyi değiştirip güzelleştirebileceğini gösteren sıra dışı, umut dolu bir eser.

Basım Ayı/Yılı : 10/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 86
Ağırlık : 86
En / Boy : 13,2 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺68,64

Dünya siyasi mizah tarihinin en çok iz bırakan kahramanı Don Camillo’nun maceraları bu kitapta da devam ediyor.

Don Camillo ve Peppone, Bassa’daki küçük kasabalarında, savaş sonrası yıllarda her zamanki maceralar, intikamlar, şakalar ve karşılıklı stratejilerle dolu çekişmelerine devam ediyor. Bilindiği üzere zıt uçlar çoğu zaman diğer tarafta birleşirler. Bu nedenle öyle şeyler olabilir ki bu ikiliden hangisinin seçmen kabininden boş oy vererek ya da komünist partiye oy vererek çıktığını tahmin edemez insan.

Bir bakarsınız bu ikili yeni biten savaşın karanlık hatırası olan tankı saklamakla meşguldür. Don Camillo ve Peppone’nin maceraları, politik çatışmaları, ideolojileri, tarihi aşar ve günümüzde insanlık dolu hikâyelere dönüşür.

İnsan bu hikâyelerde iyi niyet, masumiyet ve asalet dolu “Küçük Dünya”yı keşfeder.


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 440
Ağırlık : 440
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺107,36

Yörükler Türk Kültürünün öz kimlikleridir. Yörüklerin yaşayışlarında aile ve dost meclislerinde anlatımı süre gelen hikayelerin unutulmaması ve kaybolmaması için 55 efsâneyi sizler için Ahmet Olgun derledi.
Toros Yörükleri’nde anlatılan, gelenekleri ve öz kültürü yansıtan öykülerle tarihe not düştük.

" Toros Dağlarına bakınız. Eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla Türk'ü yenemez."
Mustafa Kemal Atatürk


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 217
Ağırlık : 217
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺130,00

Öyküler Türk Milleti’nin örf âdet ve geleneklerini, yâni kültür ögelerini öne çıkarır. Emekli Eğitim Müfettişi Ahmet Olgun, eğitim öykülerinden seçkinlerini Sessiz Şahit  kitabında sizler için derledi.

İçindeki Öyküler :
Sessiz Şahit                 
Kaçırılan Öğretmen            
Orda Bir Okul Var Uzakta        
Ağa Seçimi
Kültür İzleri
Anamı As
Yalancı Hırsız


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 94
Ağırlık : 94
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,00

“İnsanlar ve gölgeleri… Aynı ömür gibi, kimi uzun kimi kısa…”

Dilsizin Ağıdı, ağlayanın çok gülenin az olduğu bir dünyadan haber veriyor. Öyle bir dünya ki varla yok arasında mekik dokumakta. İnce, uzun parmaklı kadınlar gibi kırılgan, ağlamaklı ve sahipsiz. Gökyüzü, lacivert bulutlarından dökülen damlalarıyla yere inerken hüzün kaplar hassas kalpleri. Buğusuna sayısız incecik harf yazılmış camlar, sabah rüzgârından ürperen bir çiy tanesi, taraçalarımızdaki birbirine âşık kumrular, sessiz ve sakin yürüyen eski zaman dervişânı, sırlarında varlıklarını duyumsadığımız aynalar… Her biri raks eder karşımızda tek tek. 

Öyküler vardır bizi, bize anlatır. Yorgun adımlarla gelip geçer kahramanları gözlerimizin önünden. Kalmak ve göçmek arasında kararsız, çekip giden mevsimler gibi değişken ve asla geri gelmeyecek geçmiş zaman kadar umarsız.  Üstelik sevilen herkes birer çekingen uçurum… Bakıldığında bizi kendine çağıran… Bu yüzden Dilsizin Ağıdı bu kadar içli!


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 124
Ağırlık : 124
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

Nereden Nereye farklı ülkelerde, farklı kültürler arasında hayata tutunan bir ailenin hikâyesi. Romanya’da doğup büyüyen ve ilkgençlik yıllarını burada geçiren Kırmızıyan kardeşler, köklerinin dayandığı Türkiye’de, daha önce tanımadıkları İstanbullu aileleri tarafından adeta yeniden “evlat” ediniliyor, farklı bir kültürle, farklı âdetlerle yaşamaya başlıyorlar. İstanbul’da yeniden inşa ettikleri hayatları daha sonra onları Fransa’ya, Paris’te yaşamaya savuruyor. Yıllar içinde, bir arada kalmak, aileyle birlikte hareket etmek ve şartlar ne olursa olsun pes etmemek Kırmızıyanların temel düsturu haline geliyor. Birçok sosyal ve ticari atılımda bulunan Kırmızıyan kardeşler, İstanbul’da saray mimarları yetiştirmiş ünlü Balyan ailesinin anıt-mezarının restorasyonu gibi projeleriyle de tanınıyor. Bu kitabı okuyacak olanlar, hiçbir şeyin imkânsız olmadığını, zorlukların aşılmak için var olduğunu ve çalışmanın da başarıya ulaşmak için yegâne araç olduğunu görecekler.


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : Kuşe
Cep Boy Durumu : 0
₺151,30

Öyküleri dergiler tarafından sürekli reddedilen hevesli ama meteliksiz bir yazar adayının hayatında bir gün bir mucize gerçekleşti ve “Uçan Trapezdeki Cesur Genç Adam” başlıklı öyküsü dönemin en gözde dergilerinden Story’de basıldı. Yıl 1933’tü ve Story editörlerinin adı William, soyadı Saroyan olan ve pes etmek nedir bilmeyen bu delikanlıdan çekeceği vardı. Onlara, bir ay boyunca her gün yeni bir öykü yazıp dergiye ulaştıracağına dair bir mektup gönderdi ve bu zorlayıcı görevi yirmi altı öyküyle yerine getirdi. Öykülerin yayımlanmasıyla kısa sürede dikkatleri üzerine çeken Saroyan, 1934’te Uçan Trapezdeki Cesur Genç Adam ve Diğer Öyküler kitabıyla o yılın en çok okunan yazarı oldu. Artık önü açıktı ve yazı âşığı genç adam ömrü boyunca bu aşka asla ihanet etmeyip zamanla ünlü bir yazar oldu. 1964’te, ilk kitabının 30. yıl baskısı için, edebiyata bakışını, yazını ve yazarlığını, ayrıca başka yazarlar hakkındaki düşüncelerini etraflıca anlattığı hacimli bir önsöz yazdı. Türkçe baskının sonunda yer alan ve her bölümü “Saroyanesk” bir öykü tadında olan bu önsöz, artık elli beş yaşında bir usta olan Saroyan’ı, özgünlüğünü ve ayrıksılığını daha ilk öykülerinde ortaya koyan yirmi beşlik Saroyan’la karşılaştırma fırsatını sunarken, bu kitabı okuduktan sonra, hangi tür, biçim ve şekilde olursa olsun hikâye anlatmakta onun üstüne olmadığını bir kez daha göreceksiniz. Türkçede ilk kez yayımlanan Uçan Trapezdeki Cesur Genç Adam sizi büyük bir yazarın edebiyatının kaynağına ve ötesine götürecek.


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 384
Ağırlık : 384
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺141,10

Bu kitabı eline almışsan ve içini tarifsiz bir heyecan sardıysa, üstelik yüzünü de bir tebessüm kaplamışsa nedensiz; kitabı sakın bırakma. Mutluluk elinde…

Size yol göstersin, ümit versin.

Bu kitap sizi, haber ararken haberi olan bir gazetecinin inanılmaz yolculuğuna çıkaracak. Bu yolculukta, ne arıyorsanız onu bulacaksınız. Bazen o siz olacak, bazen de siz o. Bazen ağlayacak, bazen de güleceksiniz. Bazen sevecek, ya da kızacaksınız her şeye. Belki de hiçbir şeye…

Yolculuk mu? Bu yolculukta uçak bileti yok, vapurla gidilmez, otobüs hiç geçmez, bildiğiniz taşıtların bilmediği bir yol. Ya hedef?

“Gam”sız değiliz. Buluşuruz içerde.

Bu Kitapta, Sınırsız Dünyalara Açılmanın Şifresinin İlk Basamağı Gizlidir. Cesareti Olan Kapıyı Açar. Doğru Gözle Bakan Görür. Buradaki Bilgi, Sonsuzluğun Bilgi Derinliğinde; Denizde Bir Damla, Çölde İse Bir Kum Tanesi Bile Değildir.

Yeni kâşiflere, yeni keşiflere daha da önemlisi, yeni bir bilince ihtiyaç var.

Şimdi yola çıkma, sırrı arama zamanı. Bildiğinizi zannettiğiniz her şeyi bir anlığına unutun…

ENDİŞE ETMEYİN.

BU KİTAP İYİDİR.

Bu kitap herkes içindir.

Yiğitliğin, mertliğin, saflığın, aşkın ve sevginin yanı sıra aldatılmışlığın, yalnızlığın, maceranın, ilmin, paranın ve saltanatla sanatın,

Kısacası insanın kitabı.

Çünkü; İnsanoğlu yazdı…

U. İnsanoğlu

 


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 13,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺153,45

Yırtık bir coğrafyada endişeler içinde yaşamak olduça yorucudur. Paramparça olmuş kimlikler, haritalar, hasretler, gözyaşları acı birer yorumdur. Ve bize ait olmayan yorumlar çoğu zaman bizi yorar.

Daha biz gibi yorumlamak için biraz yorulmaya mar mısınız?

İşte size on altı farklı öyküyle çeşitli sorunların kesif maceralarına davet ediyoruz.

Ayranın hikayesi bir ayrılık hikayesi olabilir mi?

Osmanlı arşivlerinin Bulgaristan’a göçü nasıl oldu?

Çayın dem tuttuğu gibi (s)özünde tuttuğu bir dem var mıdır?

Kaliforniya Üniversitesi’nin bizimle derdi ne?

Gökyüzü ne zaman bozuldu?

Davut Peygamber’den bize miras kalan kavga nedir?

Tüm bu soruların ve daha fazlasının cevabını öykü tadında bulabileceğiniz bu eser sizleri geçmişin ve geleceğin kıyısında şimdinin heyecanıyla soluklandıracaktır.


Basım Ayı/Yılı : 7/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00

Kitapların, usulü ve metodu olan bir bilim dalı tarafından incelenmesi gerektiğini düşünmeye başlayan yazarın hayatında hiç beklemediği gelişmeler olmaya başlar. Yolda hayal arkadaşını kaybeder ve derin düşüncelerinden kurtulmak adına Bir Kitapçının yanında çalışmaya başlar. Ustası Eşref amca onun gönlüne dokunur ve onun için yolculuğun kapısını aralar. Bir kitabın rehberliğinde hem farklı coğrafyalara hem de kendine seyehat eder.


Basım Ayı/Yılı : 3/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 88
Ağırlık : 88
En / Boy : 13 / 18
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Ivan, koyunlu ve tavşanlı kâbusundan uyandığı bir öğle vakti, kendini devcileyin bir sorular yumağına dönüşmüş bulur: Yalnız olmak mı, bir sürüye katılmak mı; kendi tarzında bir flaneur olarak kalıp gezginliğe devam etmek mi, bir "sahip" edinip yerleşik hayata geçmek mi; iyi bir köpek olmak mı, kötü bir köpek olmak mı? Üstelik, kafası karışık Ivan'ımız, kendini doğallığında gelişen bir rastlantıyla bir sokak köpeği sürüsünün içinde bulacak, sorularının cevaplarını yaşayarak aramak zorunda kalacaktır.

Graham Chaffee'nin, 2013'te Fantagraphics tarafından yayımlandığında A.B.D.'de büyük ilgi gören Good Dog'u, temelinde aksiyon dolu bir sokak hikâyesi ile bir köpeğin arayışlarını birbirine hem anlatımda hem çizgide büyük bir sadelikle yediriyor. Ivan, doğasının gerektirdiği özgürlükten uzakta, sokakta yaşamanın ve maddi insan uygarlığının öğeleriyle çarpışmanın, herhangi bir köpek olmanın değil tam da olduğu varlık olmanın mücadelesini veriyor. Sürü siyasetini idare etmek, öfkeli insanlardan sakınmak, ritüelleşmiş maçoluk gösterilerinin üstesinden gelmek... ama hepsinden önemlisi, şu hayati soruya yanıt aramak:

İyi bir köpek olmak ne demektir?

1500 Adet basılmış kitabın gelirinin yüzde 10’u sokakta yaşayan hayvanların ihtiyaçları için kullanılacak, toplanan meblağın ulaştırıldığı yerlerin bilgisi flaneur.com.tr adresinden açık erişime sunulacaktır.


Basım Ayı/Yılı : 8/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 19 / 27
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺109,00

Ben bu eve ölmek ve aşkı bulmak için
Geldim
Ama her yanı sevdiğimin gölgesiyle donattım
Beni duyuyor musunuz?
Bir örtü istiyorum
Lütfen!
...
Beni duyuyor musunuz?


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 88
Ağırlık : 88
En / Boy : 12,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺59,50

“Nice olaylar vardır ki, onları büyük insanlar ancak anlayabiliyor. Onlar, benim kadar küçük şeyler değildir.Dostum Domingez’le vedalaştım. O, İstanbul’da yaşamak üzere oraya gitmeyi seçti. Ben ise sonbahar geliyor diye tarlalarda biraz daha kalmayı tercih ettim. Barok da efendisiyle, aile içinde kaldı. İşte insan iyiliksever ve merhametli olursa, bir fare bile ona itaat eder…”


Basım Ayı/Yılı : 1/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 88
Ağırlık : 88
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,40

Bu çalışmada İkinci Meşrutiyet ve Kurtuluş Savaşı dönemi Kızıl Efe karakteri üzerinden anlatılıyor. Halk arasında bir efsane haline gelmiş olan ve 100 yıldır dilden dile anlatılan Kızıl Efe mert, cesur bir vatanseverdir.

Kızıl Efe karakteri üzerinden Türk milletinin emperyalizme karşı verdiği mücadelenin gözler önüne serildiği bu eserde bu milletin nice Kızıl Efe’ler yetiştireceği vurgulanmaktadır.

“O, Ergenekon Destanı’ndaki gibi bir demirci ustasıydı. Körükleri harlar, demirden dağları eritirdi. Paraya, mala, mülke hiç değer vermedi. Onun değer verdiği şeylerin fiyatı yoktu. O sevgiye, dostluğa, paylaşmaya, dayanışmaya, insanlık ve millet aşkına değer veridi. Her zaman Anadolu’da bir Türk çocuğu olarak dünyaya gelmesine şükrederdi. Kendini hep milletine borçlu hissetti. Çünkü Türk milleti ona bir hazine sunmuştu. İnsanlık ve millet sevgisini, bilgi, bilim ve kültür mirasını Anadolu halkından öğrenmişti.”


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 284
Ağırlık : 284
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

 

Lala’yla Sencer, iki derviş gibi yola çıktılar. Nereye gittiklerini de pek bildikleri yoktu. Talih ne çıkarırsa önlerine... Gündüz yol alıyorlar, gece olunca da buldukları hanlarda konaklıyorlardı. Ve tabii hep soruyorlardı. Resmi gösteriyorlardı. 

Resimdeki kişi kimdi ve hâlâ yaşıyor muydu?

***

Sadık Yalsızuçanlar’ın birbirinden kıymetli öyküleri, “İrfan Pınarından Öyküler” çatısı altında sizler için derlenip hazırlandı. Hak ve hakikat yolculuğunun ana arterlerinden hareketle, dervişâne his zincirlerinin birbirini tamamladığı; gönül, vicdan, iman ve Hakk rızası uğruna adanmış hayatlar hepimize bu hayat yolculuğunda, hayat ötesine dair âdeta birer yol haritası ve bu yola dizilmiş hakikat kandillerini sunuyor. Her bir öykü, gönül hanemizdeki iman kalesini bir kat daha muhkem kılıyor.


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,60
İrfan Pınarından Öyküler-1

“Dünya, geçici bir ticaret yeri, her gün dolup boşalan bir misafirhane, gelip geçenlerin alışverişi için yol üstüne kurulmuş bir pazardır. Allah’ın, sürekli yenilenen, kader kalemiyle yazdığı ve sonra bozduğu bir kitabıdır. Her bahar, yaldızlı bir mektuptur. Her yaz bir şiirdir. Allah’ın isimlerinin belirtilerini yansıtan bir aynadır. Öte dünyanın fidanlığı, rahmetin çiçekliğidir.”

Adeta bir irfan pınarından kaynayan hikmet dolu ve birbirinden anlamlı öykülerle geçmişe, bugüne, geleceğe ve dünya ötesine dair derin bir tefekkür yolculuğuna çıkmaya ne dersiniz?


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,60

Bu kitapta, virüslü günlerde yaşanan maskeli hikâyeleri; düşündürücü, eğlendirici ve güldürücü bir şekilde bulup zevkle okuyacaksınız. Eminiz ki, ileride torunlarınıza anlatacak çok şeyiniz olacak… Haydi, şimdi başlayın sayfaları çevirmeye, Korona öykülerini okumaya…

“Ben şehirden geldim. Orada maske takanlar da var takmayanlar da. Hatta maske takmadığı için üç bin liradan fazla ceza ödemek zorunda olanlar da var. Ama burada ineklere de maske takanlar oluyor. Sadık amcanın inekleri neden maskeli? Yoksa onlarda da mı virüs var?”


Basım Ayı/Yılı : 1/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 72
Ağırlık : 72
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺36,00
Coğrafyamızdan İzler

Kırık bir aynanın parçası gibi dağılmış olan coğrafyamıza yapılan ziyaretlerden yola çıkarak kaleme alınan bu eser, ümmetin türlü renklerini bağrında yetiştiren kendi coğrafyamıza ait hikâyelerden kesitler sunmaktadır.

Eğitimci Yazar Şefik Sevim bu eseri ile coğrafyamıza ayna tutarken kardeşliği, dayanışmayı, paylaşmayı yeniden inşa edecek yola da ışık tutuyor.

“Hayırlı bir hareketliliğin kayıt altında tutulması, bir anlamda kendi emeğimize karşı bir nezakettir. Kendi gözleminizle elde ettiğiniz sosyal bir tespit, bir anlamda sonraki kuşağın elini güçlendiren bir imkâna dönüşebilmektedir. Yaşananları kayıt altına alma hassasiyeti, yer ve zamana bağlı olarak karşılaşılan bir olayın farklı zaman ve bölgeler açısından tecrübeye dönüşümünün sağlanması açısından da önemlidir.

Belli programlar çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz seyahatlerimizin kitaptaki sıralamasını en eski tarihte yapılan seyahatlerden başlayarak kronolojik sıra gözetmeyi uygun bulduk.

Kendi kişisel tecrübelerim gibi görünen bu seyahatler aslında ümmetin türlü renklerini bağrında yetiştiren kendi coğrafyamıza ait hikâyeden bir kesit sunmaktadır. Umarım kişisel tezkiratı ifade eden bu notlar, Müslüman zihinlerin ‘coğrafya bilincini’ canlı tutmaya mütevazı bir katkı sunar.”


Basım Ayı/Yılı : 9/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 265
Ağırlık : 265
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺127,50

İnsan belleği yüktür. Ve bu yükü beraberinde taşımakla yükümlüdür. Yaratmaksa iki kere yaşamaktır. Dünyanın tozlu perdesini aralarken insan kendi yükünü bilinçli olarak sırtlanır. Yazgısı onun yaşamının yüküdür artık. Başkaldırı ise, yazgının insan eliyle yeniden biçimlenme şeklidir. İnsan öldüğünde yükünü bulmuş ve bu yükü sırtlanmıştır. Ah! Aysel Ah! Bilinçli bir sırtlanmayı, anlamlı bir gayreti beraberinde getirir. Yaşama bakış açısıyla yazar kendi yükünü taşırken onu özgürleştiren şey tam da budur. Anlam yükünü fark etmesiyle başlayan ikinci yaşamı, yaratma gücü, imgeler biçiminde oluşur, Ah! Aysel Ah! Öykülerinde. Fedakâr bir anneyi, absürt bir yaşamı, çektikleri acıya rağmen yaşamakta ısrar eden kadınları, duyarsız bir toplumu, yitik değerleri ve aile bağları üzerinedir. Şiir tadında yazılmış öyküler: Gerçekle düşün birbirine sarıldığı, konuşma dilinin rahatlığıyla okuyucunun sarsıldığı, bilinç akışı tekniğiyle hikayelerin sorgulandığı on dokuz ayrı öykü üzerinedir.

Yazarın Panu kitaptan çıkan THEBAİ adlı romanı ve Bir Ayna Dört Kadın adlı bir öykü kitabı daha vardır.

 

“Kız da ona meyilli gibi, gülüyor görünce, terliğini ayağından çıkarıp çıplak ayağıyla okşuyor diğer bacağını, eteğini hafif yukarı kaldırdı mı gökyüzüne bakar gibi gülümser ona, verir güzel yüzünü kızıl güneşe? Evlerinin önündeki taş basamakta tarar kız saçlarını. Kardeşinin elinde kırık bir bebek, tatlı tatlı mırıldanır ikisi de…Aysel'in sesi de kendi gibi güzeldir. Kardeşinin keçeleşmiş saçlarını kırık bir tarakla tararken yanık bir türkü söyler. Apartmana yorgun girer Mustafa karşı bakkalda poz kestikten sonra mahalle kızlarına. Aysel yıkık ahşap evlerinin önünü süpürecek birazdan, başını kaldırıp pencereye Mustafa'ya bakacak. Günebakan çiçeği gibi Aysel, nereye dönse güneş orada... Ah be Aysel’ der kavruk Mustafa; babası almaz bu kızı ona. Yine de bir yolunu buldu girdi ama kızın evine.”

 


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 114
Ağırlık : 114
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

“İçimizdeki kötü fener balığı ışığını karanlığı çoğaltmak için kullanıyor. Açgözlülüğü ve kibriyle ışığı korkunç bir şekilde kullanmaktan çekinmiyor ve içimizdeki savaşı bitirmeden, karanlık çukurlardan kurtulmadan neşeyle mavi türküler söyleyemeyiz.”


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Belki de kitap okumanın en güzel yanı, her şeyden önce arka kapağındaki o güzel notu okumaktı. Öyleyse Merhaba arkadaşım, tanıştığıma memnun oldum. Hayatım(ız) sadece aşktan, sevgiliden, mutluluktan ibaret olmadığını, daha da ziyade yalnızlığın; içimizdeki onlarca sorunla beraber yaşadığımızı, sadece kendi açımızdan bakmaktansa, yanımızdaki insanların da hayatlarına bakabilmeyi, aç mı? Yoksa tok mu? (hem bedensel hem de ruhsal) olarak bakabilmek gibi, mutluluğun yanında hüznün, sevgilinin yanında yalnızlığın, gülmenin ardındaki kederin görülmesiyle yaşamaktı. Unutmayalım ki güzel olmasına rağmen Gülün de dikeni vardır.

Şayet ne anlamı vardı ki o zaman iyiliğin olmadığı yerde kötülüğün, kötülüğün olmadığı yerde iyiliğin. Eğer bir şeylerden yoksunsak belki de onun gerçek değerini, varlığının ne kadar önemli olduğunu anlamamız içindir. Aslında içimizde ki şeytan ve melekle bir yaşıyoruz. Ama hangisini dinleyeceğimiz bize kalmış. Sevgi ve Saygılarımla iyi okumalar dilerim.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

...Ayla gözlerindeki bulutu nereye çevireceğini bilemiyordu. Azgın dalgaların arasında sıkışmış bir tekne, nasıl ki emin bir liman arar. O da en güvenli limana sığınmayı uygun buldu. Biraz daha sokuldu yanı başındaki adama. Gözlerini çevirecek en uygun yeri seçti. Sinan'ın kirpikleri arasındaki yeşilli maviliğe!

Dolunay, tüm ışığını genç kızın yüzüne yaymıştı. Gümüş bir heykeli andırıyordu. Kadehe uzanıp aldı. Yüzünü denize ve havuza dönüp oturdu. İncecik parmakları, kadehi yoklar gibi ovaladı. Yavaşça dudağına değdirdi. O anda kadeh, gümüş ışıltılı heykele karıştı. Ay ışığının büyüsü, gümüşle altın arası bir renge dönüştürdü genç kızı. Yakut rengi şarap, önce kızın diline, ardından damağına iki damla göz yaşı gibi aktı.

O kadar temiz ve masumdu ki, insan dokunmak bir yana, gözlerini bile kısarak bakabilirdi. Hafif dalgalı kumral saçları, şimdi daha da açık bir renge bürünmüştü. Kaşları doğal ince bir hat çiziyordu yüzünde ve Mona Liza gibi, varla yok arasıydı. Burun delikleri yeni ayı andırıyor ve her nefes alışta, büyülü bir hale çiziyordu. Tüm bedeni ayva tüyü ile kaplıydı ve bu belli belirsiz tüyler sadece bazı yerlerde koyulaşıp, saç örgüsüne dönüşüyordu. Teni hala sıcak bir gümüş heykeli andırıyordu. Dudaklarının üstünde ve alnında, küçük damlacıklar oluşmuştu. Her nefes alışta gögüsleri canlanıyor, sonra tekrar iki yana akıyordu usulca.

Şimdi mevsimi değildi henüz. Yine de incir kokusu kapladı her yanını. Hani o, dışardan getirilip ekilen incirlerden değildi. Bu toprakların yerli incirinin kokusuydu bu. Bedenini saran koku, diline de bulaşır gibi oldu. Yemeden tadı ve kokusu seni esir alır. Değdiği her yerine bal damlar!

''Öyle duru ve ışıltılı ki tenin, bir sırrı olmalı bunun. Göğüslerinin orta yerinde hafif bir koyuluk var. İmza gibi. Nedir o!''

Kızın gözlerinden fışkıran ışık, uçuk pembe bir buluta dönüp gezindi yanaklarında. Henüz iki gündür tanıdığı ama, kendini bildi bileli yakınındaymış gibi sıcaklık beslediği adama sırrını vermekte bir sakınca görmedi. Hatta, gururu okşanır gibi oldu...


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 152
Ağırlık : 152
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00

Sevgili genç arkadaşlarım,

Manevi yoksunluğun giderek çoğaldığı dünyada kimsenin göründüğü kadar iyi olmayabileceğini, en çok zarar veren insanların bir dost kılığında yaklaşma ihtimalini her zaman aklınızda bulundurmalısınız. Kitapta buna dayanarak şöyle bir cümle kullandım. Pembe güllü mor kadifeden kutu gibiydi o kadınlar. Fakat sonradan açıldı pandoranın kapağı. O güzel yüzler içlerindeki çirkinliği saklamak için varmış.

Manevi ihtiyaç şu demek; insanlara güvenmemeyi, buna bağlı olarak sevmemeyi öğrenip sadece kendi çıkarımız varsa insana yaklaşmayı yahut uzaklaşmayı öğreniyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 7/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 82
Ağırlık : 82
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Şu an elinizde tuttuğunuz bu kitap, çizgisel ya da dağınık bir olay örgüsü içinde çırpınıp duran ana ve yan karakterlere sahip değil. Hâl böyle olunca bu kitabı roman olarak değerlendiremeyiz. Belki mübarek bir deve iğne deliğinden geçebilirse bu kitap roman olarak değerlendirilebilir. Aksi takdirde bu kitaba roman demeye bin şahit ister. Bu kitap deneme kitabı da değil. Tarih kitabı zaten değil. Peki neyin nesi bu kitap? O halde söyleyeyim. Bu kitap zihnimin en karanlık köşelerinde gizlenmiş, bazen mantıklı bazen de deli saçması olarak nitelendirilen düşüncelerin somut bir hali. Daha da ötesi bu kitap, kendi nefsimle yapmış olduğum anlamsız kavganın yazılı bir kopyası.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00
Biri Bir Gün

Elinizdeki kitap, şu yaşadığımız hız çağında geride kalan anlamların izini hikâyelerle sürüyor. Eski zamanların dilden dile aktarılan, kitap kenarlarında kaydı tutulan, aşka dair hikâyeleri bunlar. Her biri hayatın sıradan görünen zuhuratlarını ötelerin derinliği ile irtibatlandıran, bambaşka bir gözle okumaya kapı aralayan hikâyeler.

Serdar Tuncer bu hikâyelerin üzerindeki tozları üflüyor, bugünün gerçekliği ile mezcediyor, âdeta güncelliyor. Onun dilinde her hikâye bir kapı oluyor, başka bir hikâyeye açılıyor. Ve hepsi birden insanın ezelden ebede uzanan o büyük hikâyesine, varoluş anlamına ulaştırıyor.

Bu kitap, eski anlatıcıların o mest eden üslubu ile bir tanışma. Bunca koşup yorulmuşken bir dere kenarında, bir söğüt gölgesinde birkaç saatlik soluklanma…


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,00

Akşam yemeğinden sonra ateşin etrafında toplandık ve Gezgin'e gezilerinden sordum. Bize o gece ve ertesi gün birçok hikâye -kendisi çok müşfik olmasına karşın, acı günlerinden doğan hikâyeleri- anlattı ama benim şimdi aktaracaklarım, Gezgin'in geçtiği yolların tozu ve sabrıdır. Ve üç gün sonra bizden ayrıldığında, bir misafirin yola koyulduğunu değil, sanki içimizden birinin bahçeye çıktığını ve yakında geri döneceğini hissettik.


Basım Ayı/Yılı : 5/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 109
Ağırlık : 109
En / Boy : 9 / 15
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 1
₺40,50

Hollywood’un ilk epik eserinden başlayıp dijital platformlardan birinde yayınlanan muazzam bir filmle biten 50 film. Gişe rekortmenlerinden klasik komedilere, müzikallerden belgesellere en önemli film türleri, akımlar, küçük bir zanaatkârlar ordusunun bir filmi ortaya çıkarmak için kullandığı teknikler. Sinema tarihi boyunca hoşça vakit geçirtmiş, kışkırtmış, meydan okumuş ve merak uyandırmış önemli filmleri rahatlıkla takip etmenizi sağlayan tasarımıyla Filmin Kısa Öyküsü sevdiğiniz filmleri farklı bir gözle yeniden izleme isteği uyandırırken hiç bilmediğiniz filmleri de keşfetmenizi sağlayacak.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 14,8 / 21
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺272,00

Türk Milleti’nin bağımsızlığını, devrimlerini ve daha nice kazanımlarını borçlu olduğu Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamak, onun çizdiği yolda ilerleyebilmek adına, Eğitimci Emekli Müfettiş Ahmet Olgun’dan ders veren öyküler.

Atatürk’ün ülkemizi muasır medeniyetlere ulaştırabilecek gençlere ilham olması için hazırlanmış kitabımız, bu yolda umut kaynağımız olan öğrencilerimiz için hazırlanmıştır.

Her öykümüz Atatürk’ün gençliğe ve aziz Türk Milleti’ne altın öğütleriyle başlar ve Ata’nın o sözündeki mâhiyeti ve anlatmak istediği mesaja göre altında öykü yer alır. Böylelikle Atatürk’ün verdiği mesajları öykülendirerek hem Ata’yı anlayabilmek hem de öyküden çıkarılacak olan ders ile onun yolundan gidebilmek hedeflenmiştir. 

Dürüstlük, erdemlik, kararlılık gibi temel kavramların işlendiği öykülerimizde yerel dil kullanılarak post modern eğitim dönemi ve yaşantısıyla birlikte öz Türk kültürü Yörük öyküleri de eklenmiştir.

Her öğrencinin ve gençliğin okuması gereken öykülerle Ata’yı bir kez daha rahmetle anıyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 16 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00

Kar yavaş yavaş çekiliyordu, her yer çamurdu.  Yeni yeni filizlenen çayırların ve ağaçların güneşin sıcaklığı ile buluştuğu yerde çimen ve çamur kokusu birbirine karışarak adeta baş döndürüyordu. Bir yandan da eriyen kar suları derelerden akıp Tat Tepesi'nin ardındaki  Kelkit Çayı'na dökülüyordu. Yazın o kızgın sıcaklığında dere yatağı yaz sonuna kalmadan kuruveriyordu.

...

Yaz sıcak geçecek gibi Halil. Ağaçlar iyice kuruyacak. Köy meydanındaki çeşme daha kar suları bitmeden 
– şimdiden-  serçe parmağı kadar akıyor, yaza varmadan iyice kuruyacak. Bu yaz belli ki çok zorlanacağız. Ne içmek için  ne de banyo, bulaşık, çamaşır için su bulacağız.  Halil'in gözlerinin içine baktı.

Halil,
-    Öyle öyle, su az bu yıl.  deyip sağa sola bakındı sonra gözlerini havaya sanki sabit bir noktaya bakar gibi kilitledi. Başka da bir şey söylemedi.

..


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 142
Ağırlık : 142
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00

Bu kitap; yazarın uzun yıllar üzerinde çalışarak; bilgi, birikim, duygu düşünce ve yaşanmışlıklardan hareketle yazdığı mizahi öykülerden  yani yazarın kendi deyimiyle “Dünlük-Öykü” dediği öykülerden oluşmaktadır.
184 sayfadan ibaret olan bu kitapta, 36 mizahi öykü (Dünlük-Öykü) yer almakta olup, basım dili Türkçe’dir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺128,00

Ali, alkol bağımlısı bir babanın oğludur. 10 Yaşına basmasına birkaç gün kala, rüyasında anneannesini görür. Aylar önce vefat eden bu nur yüzlü ihtiyar, ‘Yaş günü’ nedeni ile ona ‘muhteşem’ bir hediye seçtiğini ve eğer onu kullanırsa Cennet’e uçacağını müjdeler. Bu hediye, ‘işlemeli’ bir seccadedir. Ve eski bir dolabın altına saklanmıştır. Ali, onu bulunca kullanmaya, yani namaz kılmaya niyetlenir ama, en sevdiği insan dikilir karşısına… Kendisini her fırsatta azarlayacak, hatta çok kötü dövecek babasıdır bu. Ali’nin tek sığınağı, gözyaşları içinde yaptığı dualarıdır. Bir de alt komşuları, Hakkı Dede vardır ona yardımcı olan, Ali’yle birlikte onun babasına direnen…

Peygamber Efendimizin ‘dünyada en çok sevdiği’ üç şeyden biriydi namaz. “Gözümün Nuru” olarak tarif etmişti onu. Veya “Dinin Direği” Diğer bir sözünde ise “Müminlerin Miracı” Aynı miraçta yaşanan yolculuk gibi, insanı ufuklar ötesine uçuran, oradan da göklere yükselten bir ‘Burak’

Cüneyd Suavi, elinizdeki kitapla o harika yolculuktan ‘cennet manzaraları’ sunuyor sizlere.
Tüm çocuklara ve kalbi ‘çocuk saflığında’ kalan herkese…


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 15
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00

3 Ciltten meydana gelen ‘Hayatın İçinden’ adlı öykü kitaplarımız, yarım asırdan bu yana milyonlarca kişi tarafından okundu. Ve daha sonra 10 yabancı dile çevrilip, o insanların da kalplerini fethetti. Söz konusu eserler, 7’den 77’ye ‘her yaştaki’ insana hitap ettiğinden, elinizdeki kitapta farklı bir hamle yaparak ‘sadece genç nesil için’ yazdığımız öyküleri bir araya topladık.
Sevgi ve dualarla takdim ediyoruz. 


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 45
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00
Tükendi

“Bu cümleler sonsuzlukta kaybolmuş kelimelerden oluşuyor. Her kelimesinde bir dünya barındırıyor.

Belki de hayatın en derin sırlarını saklıyor. Ne bir dert ne sonsuz mutluluk ne de dünyevi zevkler.

Sadece anlamak için yazılmış, anlamını anlamak için okunmuş. Sadece kelimelerin yarattığı bir dünya değil. Aynı zamanda okuyanın dünyasıdır ve kendi gerçekliğinin aynasıdır. Kelimeler okuyanın içindeki dünyayı çıkarmak için araçtır. Aşk gibi. Ve bu yaşananlar sonsuzluğun sadece küçük bir parçasıdır.”


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 72
Ağırlık : 72
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00
Tükendi

“Hep öyle yaşamışlardı. Başka türlü yaşamak gelmiyordu akıllarına. Yeni bir yol, farklı bir tercih... Uzaktı onlara. Kabullenilen bir hayatın dışına kolay kolay çıkmak herkesin harcı değildi. Gündelik tasalarıyla, canlı hâlleri ve tembellikleriyle, neşeleri ve derin olmayan kederleriyle, masumiyetleri ve zararı küçük çekişmeleriyle, büyütmemeyi bildikleri sıkıntılarıyla bu onların hayatıydı. Gördükleri, duydukları başka hayatlar da vardı. Ama yenisini denemek zordu. Daracık bir alanda bile olsa seyrini kestirebildikleri, öngörebildikleri bir hayatın verdiği güvenlik duygusu rahatlatıyordu onları belki de. Ötesi risk, ötesi belirsizlik ve bilinmezlik... En iyi bildiklerini yaşayarak var kılıyorlardı kendilerini.”
Sadık Aslan’ın öyküleri boylu boyunca uzanan Amanos Dağlarından geliyorlar. Sorkê köyünün toprak yolundan geçip. Amanosların yamaçlarına serpilmiş köylerin cılız ışıklarını getiriyorlar. Çocuklar sabırsızlıkla koşup ellerini ayaklarını suya daldırmaya başlıyor. Akan su aralıklarla gölcükler oluşturmuş. Avluya sonradan eklenmiş bir terasta oturuyoruz. İki karakol arası uzanan sınır telleri tam karşımıza düşüyor. Çocuklar köşede yine toprakla oynuyorlar. Asfaltta kulağı okşar biçimde yumuşak bir akış sesiyle ilerleyen araçlara dalıyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺79,20
Tükendi

İnsan, canlı cansız çevresindeki her şeye isim veren tek canlı türü… En azından bildiğimiz kadarıyla.

Bazı isimler komik veya tuhaf gelebilir; hoş, pek güzel, çok tatlı bulunabilir. Her durumda insan yavrusu kısmetine düşeni taşır.

Bu kitap da isim hikayeleri anlatıyor. Hikayelerin içinde hikayeler, onların içinde sürprizler, ne acayiplikler var.

İsimler zamanı anlamak için anahtar.

Adem(ler)le Havva(lar)dan beri, ya da ismi yazılı bir belgede ilk geçen Kushim’den bu yana böyle.

 


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 248
Ağırlık : 248
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺57,80
Tükendi

Bu hikâyeyi okuyarak Ömer’in küçük, mavi dünyasına konuk oluyorsunuz. Her çocuk büyüdükçe garip sorular ve duygular onunla birlikte büyümektedir. Bazı çocukların doğduğu ilk andan sahip olduğu sevgi tohumları sadece büyümekle kalmaz, tüm dünyaya sıçrar. Bulutlara uçar, yıldızlara sarılır. Ömer de böyle bir çocuk.
Hikâyeyi okudukça Ömer’in sorduğu sorulara gülecek, aldığı cevaplara şaşıracaksınız. Bakalım Ömer her sorusuna cevap bulabilecek mi?
Bu kitapla size eğlenceli bir seyahat diliyoruz.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00
Tükendi

“Yanık tarlalar seni demir yolu ile göz göze getiriyor şimdi, adımların mı hızlandı, neden raylara öyle uzak gözlerle bakıyorsun? Bak katarlar gelip geçiyor. Sosyalist Avrupa’nın trenleri baş belası, ama bu nostaljiye değmez mi? Hatırlamanın kavrulan kahve kokusuna benzer bir yanı var, bunu es geçebilir misin? Havada vagonların izi, biz buradan geçip gittik dostum. Şimdi artık başka bir memleketteyiz. Bu arada bulutlarınızı da biraz kararttık. Bir şimşek çaksın, yağmur yağsın, sular aklasın, bizim kararttığımız havanızı.”
Yerin ve göğün uçsuz bucaksız kıyılarından, köşelerinden insanlar. Asuriler, Ezidiler, Kürtler, Türkler… Giden şeyler sonra, ister dağa kaçan bir keçi, ister gecede yolunu şaşıran bir mermi. Kolay kolay kendi adreslerini bulamayan, öyle giden şeyler. Kabuğunu kırmış ölü bir kuş misali dilin ucuna toplanmış sözcükler. Bir ölüyü uğurlarken kendilerini dallarından atan yapraklar.  Erdem Özgül sözcükleriyle bir tren yapıyor. Öykülerine binip gidiyoruz. Ağaçlar, sular, kuşlar, koyunlar, keçiler, yolunuzdan eksik olmuyor. Geyiklerle karşılaşıyoruz. Saman balyalarıyla. Başağı iri, buğdaylar biçilmişler. Toprak yolda kızlar bisiklet sürüyorlar.  Zaman bizi yolda buluyor.  


Basım Ayı/Yılı : 1/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,40
Tükendi

Cinayet, yaralama, hırsızlık ve diğer suçlardan hapis yatan kadınlar. Yoksulluk, gelenek, seçeneksizlik kıskacına sıkışmış, bu açmazların sonucunda “elinden kaza çıkmış” kadınlar. Kimi sakin kimi konuşkan, birbirleriyle yok yere kavga eden, gülen ağlayan kadınlar...

Bu kadınlar aile ve çevre baskısı, gelenekler, erkek egemenliği, yoksulluk, şiddet ve dışlanmışlık gibi nedenlerle çıkış yollarının tıkanmasından ötürü katil ya da hırsız olmuşlardır. Özellikle “koca katili” kadınlar kocaları tarafından öldürülmemek için öldürmüşlerdir.

Hayatta kalmanın onların varlıklarını suç haline getiren bir dünyanın gerçekleriyle yüzleşen kadınlardır bunlar.

Elinizdeki kitapta iste bu "Elinden kaza çıkmış kadınların" öyküleri anlatılıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺66,00
Tükendi

Dünya edebiyatının büyük ismi Tagore, şiir, oyun, deneme, roman ve öykülerinin yanı sıra özellikle doğa, sevgi ve çocukluk üzerine yazdığı şarkı sözleriyle de tanınmaktadır. 1913’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Tagore (Nobel Ödülü verilen ilk Asyalıdır), Bengal edebiyatı ile müziğinin biçimlenmesine büyük katkıda bulunmuştur. Öyle ki, Hindistan ile Bangladeş’in ulusal marşlarının sözleri bile onun kaleminden çıkmıştır. Edebiyat yaşamına on altı yaşındayken yazdığı öykülerle başlayan Tagore, Bengal dilinde kısa öykünün en güzel örneklerini vermiştir.

Elinizdeki kitap Tagore’un birbirinden nefis yedi öyküsünden oluşan bir güldeste… Tagore’la birlikte Hint diyarının renk cümbüşünden süzülen güzel manzaralı bir yolculuk sizi bekliyor.


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 150
Ağırlık : 150
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺66,00
Tükendi

Çehov’un kadın eksenli bu öyküleri kadınları olanca karmaşıklığıyla anlatıyor. Kadınların kendilerini bulabilecekleri ve onlara hitap eden öyküler bunlar. Kadınların “erkek dünyasına” katıldıklarında onlar gibi davranmakla ciddi hata yaptıklarını, böylece “kendi gerçekliklerini” göremediklerini ve dolayısıyla kadınlık durumunun yadsınmasının bedelini ödemeye devam ettiklerini vurgulayan öyküler… Oysa kadınlar erkeklerden farklıdır; yaşama anlam katan şeylerse mizah, aşk ve çalışmadır Çehov’a göre.

Çehov’un karakterleri tarih içerisindeki belli bir zamanda, belli bir yerde yaşayan insanlar olsa da sorunların kaynağı ve soru hep aynı: Kadın bir yadsıma, ikiyüzlülük, bastırılan gizilgüçler, duyarsızlık, sefalet ortamında varoluyorsa şayet, ayakta kalabilmesi mümkün mü? Çehov’un sorduğu sorudur bu.


Basım Ayı/Yılı : 5/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 262
Ağırlık : 262
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺83,60
Tükendi

Sonrası hep aynı. Söz yoruldu. Gülüşler, bakışlar mekanikleşti. Kendimizle kalakaldık. Soluklanmadan. Ara vermeden. Üst üste bindirerek kaygıları. Korkuları. Boş lafları. Ağzımızda çiğneyip dururken hep aynı teraneleri. Aynı sahte gülüşleri. Aynı ucuz numaraları. Bu zincirinden boşanmış kötülükler ortasında onurunu korurken buldum seni. Bilinmedik bir yerde. İsyancı bir uzaklıkta. Bu geçmişi kınalı dünyadan sıtkı sıyrılmış buldum. Acını saklı bir su gibi içine akıtırken. Sesinin aydınlığında. Gümrahlığında. Yüreğinin uğuldayan çavlanında buldum. Sular aktıktan sonra. Çok şarap içilip çok söz söylendikten sonra.

Ama ağulu hançerini çıkarıp derinimize batırdı zaman. Sonra ayvalar sarardı. Mevsim güze göndü. İçimiz üşüdü. Dön geri bak. Balık gibi ağzımızı açıp kapadık. Ötesi yok. Bu dünyanın alacası. Her şey yarım çünkü. Dokunuşlar, sevmeler yarım.


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 140
Ağırlık : 140
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺57,20
Tükendi

Hanım Ana, açık mavi parlak gözlerinde yaşlar birikip, sol şakağındaki, kısa, kalın, ışık oklarını etrafa saçan güneş desenli sütlü barut dövmesinin koyu, derin, uzak, mat, yeşilinin üzerinde ince bir keder çizgisi usulca belirerek yeni uyanmış, endişeli yüzüne doğru sızdığında, dizlerinin üzerine çöküp avuçlarını göğe kaldırdı, yutkundu, genzine akan yaşları yuttu, ahları yuttu, sözleri yuttu, öfkeleri, bedduaları yuttu, “Allahım” dedi, fısıldayarak, “Allahım, oğlumu çok dövmesinler.”

Deniz Faruk Zeren, kalabalıkların içinde kaybolmuş insanları sesliyor öykülerinde, resimliyor. Her biri kendi serüveninin içinde saklı, zuladaki dünyalarına götürüyor bizi. Toprak damlı evler, kara taşlarla örülmüş duvarlar, iç içe kurulmuş, dar, sıkıntılı, girintili çıkıntılı sokaklar, evlerin üzerinden tembel tembel yükselen sarı beyaz soba dumanları… sonra mahpus damları, dağlar, kentler, sokaklar, okullar… yaşadık-ları yer neresi olursa olsun, renklerini örtmek zorunda kalmış insanlar.


Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 132
Ağırlık : 132
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺61,60
Tükendi

Sıhızırli Fadime Abla çok güngörmüş, hali vakti yerinde, tecrübe abidesi ve etrafında sevilip sayılan birisidir. Kızı Hatice Ahaldaba’da yoksul bir çobana kaçar.
Komşuları ağlayıp sızlayan Fadime Ablayı teselli etmeye çalışırlar. 
Komşu Gülizar Hanım: - Gönüldür bu, otada konar boka da konar der. 
Fadime Abla’da: - Doğru otada konar boka da konar ama benim üzülmemin sebebi, konduğu bokun kokusunu ömür boyu kızımla birlikte çekecek olmamız.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00
1 2 3 ... 15 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı