İstanbul, adına çok sayıda methiye düzülmüş, yüzlerce yıllık tarihiyle insanoğlunun kent algılamasını ve bilincini etkilemiş, büyük bir dünya kenti. Tarih boyunca dışındakilerin hevesle baktığı, fethiyle bir devrin sona ermesine yol açmış, ihanete uğramış ama ona her sığınanı bağrına basmış kadirşinas bir kent. Geçmişinden bugüne kadar hep bir kültür ve inanç mozaiği niteliği taşımış, birçok uygarlığa ve dine başkent olmuş İstanbul’un zengin bir folkloru olmasına karşın, bu birikim ne yazık ki bütün yönleriyle kitaplaşamamıştır. Elinizdeki kitap, devasa bir çalışma gerektiren bu iş için belki küçük bir adımdır, ama yaşama biçiminden beslenmeye, eğitimden inanışlara, kültür ve sanattan eğlenceye kadar ele aldığı birçok konu açısından bütünlüklü bir çalışmadır. Sadece eski İstanbul’u tanımak değil günümüzün İstanbulunu anlamak açısından da önemli bir yapıt olan "Bir Zamanların İstanbulu", yazarlarının da dediği gibi, sizi masal olmuş bir İstanbul’la tanıştıracak.
Kitapta, doğa bilimleri örneğinde bilim felsefesinin temel konu ve sorunları tanıtılmakta ve tartışılmaktadır. Bilimin dayandığı temel (baz), bilimde kavram, yasa ve kuram oluşturma ve bunlann denetlenmesi (doğrulama, yanlışlama) sorunları ve bilim felsefesinde başlıca akımlar olarak mantıkçı empirizm (Schlick, Carnap vd.), eleştirel rasyonalizm (Popper), uzlaşımcılık (Poineare, Duhem, Dingler), işlemselcilik (Bridgman), eleştirel büim kuramcılığı (Habermas), karşılaştırmalı ve eleştirel bir tutumla ele alınmaktadır.
Elinizdeki bu yapıt, "İtalyanca-Türkçe" açısından, bu büyüklükte, yayımlanmış, ilk "Büyük Öğretici Sözlük"tür. 1986’da, onbir yıllık yoğun bir çalışma sonucu, iki cilt ve 1856 sayfa olarak, temel sözcüklere göre, yapılan (5.000 adetlik) ilk baskısı çoktan bitmişti. Bu kez, ikinci baskısı, olağan sırada, eklemelerle, yeniden düzenlenen bu sözlükte, gene İtalyanca’nın yapısı, önekler, sonekler, dolayısıyla temel sözcükler aracılığıyla ve pırıl pırıl türkçe karşılıklarla, gözler önüne serilmekte, sözlük kullanarak bile olsa, italyanca’nın kolay, çabuk öğrenilmesi sağlanmaya çalışılmaktadır. Ayrıca, bu sözlükle, Türkçe’nin de, yapısıyla birlikte, ne denli zengin bir dil olduğu, karşılayamayacağı sözcüğün hemen hemen bulunmadığı, gelecekte kullanılabilecek kimi biçimleri bile, şimdiden verebildiği, açıkça görülecektir. Bu sözlüğü gerektiği gibi kullanan birisi, temel sözcüklerle birlikte, öneklerin, soneklerin, dolayısıyla türevlerin anlamlarını kavrayacak ve çoğu zaman, her sözcük için sözlüğe bakmaya bile gerek duymayacaktır. Bu öğretici yanıyla sözlük, yalnızca İtalyanca ve Türkçe için iyi bir kılavuz, iyi bir arkadaş olmakla kalmayacak, aynı zamanda, Latince’den gelen öteki batı dillerini de, birazcık olsun, anlamaya yardım edecektir.
"Halk edebiyatının duruluğu bulanmaz, coşkunluğu dinmez, çağıltısı eksilmez bir kudret kaynağı vardır. Bir kaynak ki, uçsuz-bucaksız ummanlar onun bir katresi; her yanı kaplayan, coşup, köpürüp kabaran dalgalar bir zerresi. Bir kaynak ki ezelden coşmuş, ebede akmakta. Her çağıltısından insani bir duygu doğmakta." Yunus Emre, tasavvuf şiirinin en önemli ismi. İnsanın hangi düşüncesi var ki, Yunus o düşünceyi işlememiş olsun; insanlığın hangi derdi var ki, Yunus o derdi dert edinmemiş bulunsun. Tasavvuf şiirinin bu ilk akla gelen ismi, aynı zamanda en çok örnek alınan ve ilham veren şairi oldu. Eşrefoğlu, Nizamoğlu, Kaygusuz Abdal, Pir Sultan Abdal, Kul Himmet... Yunus Emre’nin izinden giden onlarca halk şairi, okuma yazma bilmeyen, dönemin din ve ilim dili olan Arapça ya da edebiyat dili olan Farsçaya hakim olmayan geniş halk kitlesi için, onun sevgisini, yergisini, övgüsünü, sövgüsünü kendi diliyle şiire uyguladı, vezne soktu, nağme haline getirdi. XIII. yüzyıldan XX. yüzyıla Türk tasavvuf şiiri, halkın ortak dili oldu.
Efsaneler, ölümsüzlük ve beş bin yıllık bir gizemin romanı. Massachusetts’te, Benjamin Finch adıyla doğdu; dokuz yaşında babasıyla birlikte çıktığı uzun bir yolculuğun sonunda, Kahire ve Tel Aviv üzerinden İstanbul’a geldiğinde, adı Eser Büyükdere oldu. Annesini hiç tanımadı, babasını on bir yaşında kaybetti ve onu oğlu gibi seven İstanbullu bir maceraperest tarafından büyütüldü. Durağan, tekdüze ve silik yaşamında tek sıradışı dönemin, sisli anılar arasında kaybolmuş çocukluğu olduğunu düşünürdü. Ama yaşamı boyunca onu izleyen ürpertici ve olağanüstü sırla, kırklı yaşlarını yarılamak üzereyken yüzleşmesi gerekeceğini bilmiyordu. Kaçması gerekiyordu peşindekilerden; kaçması ve gerçeği araması. Artık bir tek şey vardı yapması gereken: Kim olduğunu anlamasında kilit öneme sahip, efsanevi "Alef Kitabı"nı bulmak. "Seni Tılsımlar Korur", insanlık tarihinin en eski dönemlerine ait büyük bir gizemi; beş bin yıldır varlığını koruyan acımasız bir gizli örgütü; yalnızlığı ve yabancılaşmayı; insan hücre yapısı ve DNA üzerinde çok gizli bir çalışmayı yürüten bilim adamlarını; güç ve iktidar mücadelelerini; rüya ve vizyonların bilinmeyen dilini ve yazgısını adım adım izlemek zorunda kalan bir adamın serüvenini fantastik bir örgü içinde anlatan bir roman.
İnsanoğlunun içinde hiç dinmeyen en temel arzusu aslında ‘süslenme’dir. Tarihin en derin izlerindeki insanlardan bugüne olduğu gibi aktarılan; beğenilme, sadakat, sosyal statüyü gösterme, sevme-sevilme gibi ihtiyaçlardan kaynaklı süslenme içgüdüsüdür. Bu içgüdüye karşılık insan, çözümü takılarda bulur. Bugüne geldiğimizde takı takmanın herhangi bir nedene dayanmaktan çok, zevk ve beğeniyi esas aldığını görüyoruz. Takı yapımının derinliklerini keşfetmeye hazır herkesin ve takı tasarımcılarının ihtiyaç duyabileceği, en temelden en geliştirilmişine tüm teknikleri kısa zamanda uygulatmaya yönelik ve tasarım alanında yol gösterici niteliği olan bu kitapta 60 modelin yapımı fotoğraflar ile aşamalandırılmış olarak açıklanırken, bu modellerde yer alan tekniklerle uygulanabilen farklı modeller de gösteriliyor.
"Değerli arkadaşım piyanist Lale Feridunoğlu’nun birikimlerine dayanarak özveriyle hazırladığı Müziğe Giden Yol’un genç yorumcular kadar müzikseverlere de çok yararlı olacağına inanıyor ve bu çalışmasından dolayı kendisini kutluyorum." - Arın Karamürsel - "Bu değerli kitabı incelediğimde müzikle ciddi olarak ilgilenen kişilere, müzik liselerinde ve konservatuvarlarda öğrenim gören öğrencilere çok yararlı bir kaynak kitap olduğunu tespit ettim. Akademik kitaplar alanında, büyük bir eksikliği tamamladığı için arkadaşım Lale Feridunoğlu’nu candan kutlarım." - Ali Darmar - "Genç Müzisyenin El kitabı, genç dağarcıklı bilgi donanımı olan, gönlünü müziğe vermiş tüm ilgililerin yararlanabileceği faydalı bir kitap." - Prof. Ova Sünder - "Müziğe giden yolda ilerleyen gençlerin temel müzik bilgilerini edinebilecekleri bir kaynak kitap." - Prof. Meral Yapalı - "Müzik dünyamızın susuzluğu içinde müziksever ya da müzik mesleğinde olanlar diye tanımlayabileceğim geniş yelpazedeki herkesin kitaplığında olması gereken, özenle hazırlanmış bir çalışma. Kanımca aslında her konuda gereksinimi duyulan genel kültür birikimlerimizin zihnimizde yaşaması için zaman zaman el atıp besleneceğimiz cinsten, yakınlık kurulacak bir kitap." - Leyla Pınar -
Lara’s friends often visited her. They liked to play at Laraa’s house. Her parents were vets. They worked in their own house because part of their house was an animal hospital....
Kocaman şarap fıçısı düşüp parçalanmıştı. Kaza arabadan indirirken olmuştu. Fıçı birden yuvarlanmış, çemberleri kırılmıştı; şimdi de, bir cebiz kabuğu gibi parçalanmış, şarapçı dükkanının hemen önündeki taşların üzerinde duruyordu.
Bir zamanların hızlı gazetecisi Jack Tagger, artık Güney Florida’nın günlük gazetelerinden birinde ölüm haberleri yazıyor; bazı vücudu sertleşmiş meşhurların haberlerinin altına imzasını atarak tekrar eski yerini almak için entrikalar çeviriyordu. "Jimmy ve Kaltak Yavruları"ın meşhur yıldızı Jimmy Stoma’nın dalış "kazasındaki" şüpheli ölümü, Jack’in rüyalarını gerçekleştirebilirdi. Tabii ki mevtanın başına gelenlerin ne olduğunu bulabilirse... Yoluna taş koyanlar arasında, henüz hiç kimseyi kovmamış olan ama Jack’le milli olmayı planlayan genç ve hırslı editörü; kocasının ölümünü kendi kariyerini yeniden canlandırmak için kullanan rock yıldızının pop şarkıcısı-dul karısı; ve hissedarlar toplantısında herkesin içinde rezil ettiği, gözünü para hırsı bürümüş gazete sahibi sayılabilir. Ölü rock yıldızının şarkılarından çıkardığı ipuçları sonunda adamın tuhaf kaderini ortaya çıkarır; hem de paparazzi gazeteciliğinin ve panik ataklı, ölüm haberi yazarının zor kazanılmış komik bir zaferi olarak. "Her zaman yarı hazırlıklı ol". Jack Tagger’in ilkesiydi. Bu ilke, Carl Hiaasen’in bu romanını acayip komik ve zekice eğlendirici yapmaya yetip de artıyor bile...
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı 30 Ağustos Zafer Bayramı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
Devletlerarası güç dengesi kimi zaman ekonomik üstünlüğe ve nüfuza, kimi zamanda başarıyla çalışan gizli örgütlere bağlıdır. Yanıbaşımızdaki bir komşu devletin iyi niyeti ya da kötü niyetini zamanında görebilmek, bu örgütlerdeki insanların emeğinin ürünüdür. Elinizdeki kitap, işte bu dünyanın -yani gizli Örgütler dünyasının- tüm zorluklarını ve risklerini mükemmel bir roman kurgusuyla biçimliyor... Heyecanı, kendinizden birinin üslubuyla ve tanıdık mekânlarda tatmak istiyorsanız hiç durmayın!..
Geçmişindeki acı sırrı herkesten saklayan bir öğretim üyesi, on yıllık evliliğine rağmen aralarındaki sevginin hiç eksilmediği tatlı karısı ve bu birlikteliğin mahsulü sekiz yaşındaki çocukları... Mutlu bir aile tablosu... Bir hafta sonunun akşamına kadar her şey normal. Ama o akşam, öğretim üyesi evinde çalışırken hayatının akışım değiştiren bir şey olur ve ruhunda bir değişim başlar. Artık onun benliğini teslim almaya çalışan başka bir güç vardır içinde. Gerilim romanlarının büyük ustası Osman Aysu’dan son satırına kadar sizi soluksuz bırakcak nefis bir roman...
"Zbignievv Brzezinski çok yanlılık hakkında müthiş bir çalışma ortaya koyuyor. Geleneksel düşünce netliği ve vizyon derinliği insanı şaşırtıyor. Tercih, ortak çıkarların küresel toplumunu niçin oluşturmamız gerektiğini ve ABD’nin bu çalışmaya nasıl öncülük edebileceğini gösteriyor." -KOFIANNAN, BM Genel Sekreteri "Hiç kimse gücün ve ilkelerin karşılıklı bağımlılığını Zbigniew Brzezinski’den daha iyi anlayamaz. Tercih, şu andaki jeopolitik durumu gösteren tartışmasız bir yol haritası ve Amerika’nın gelecekte barışı ve istikrarı sağlamak maksadıyla nasıl davranması gerektiğine dair bir rehber." -JIMMY CARTER, Eski ABD Başkanı "Tercih, Amerikan liderliğini korumak, ‘Küresel Balkanlar’) istikrarlaştırmak, medeniyetler çatışmasını önlemek ve Uzakdoğu’da istikrarı sağlamak için yol gösteren önemli bir kitap." -FRANK CARLUCCI, Eski ABD Savunma Bakanı
Geçmişi olmayan bîr insan olmak... Bu takıntı yeni değil... İsteyerek ve bilerek edinilmiş değil bu hastalık. Biz Ermeniler, biz doğulular, biz Anadolulular daha çok Şimdi’nin Dar Odası’nda yaşar, farenin kediden, kedinin köpekten korktuğu kadar korkarız geçmişten. Belirli olan geleceğin belirsizliğidir ama, adı ‘geçmiş’olan o kara dulun utanmazca belirsiz kalması, biz sahipsiz ademoğüîlarının taşıyacağı bir yük olmamıştır asla... Şİmdi’nin Dar Odası’nda yaşayanlar, olması gerekenlerle gerçek arasındaki o derin uçuruma yuvarlanmış talihsizlerdir, tarihsizlerdir... Türkiye’nin çok partili döneme geçtiği çalkantılı günlerde, azınlıklar, nam-ı diğer Ötekiler huzursuz ve korku dolu günler yaşamaktadırlar. 6-7 Eylül Olaylarının patlak vermesiyle azınlıklara karşı yürürlüğe konmuş olan politikalar bir kez daha kristalleşir. Kıbrıs Meselesi ile gerilen ortam 1964’te binlerce Rum’un sınırdışı edilmesiyle zirveye ulaşır. Dimitra’ya delilerccsine âşık olan Dikran ve eşi Filomen’i yitirmemek üzere çılgınca girişimlerde bulunan Eşvak’ın hikâyeleri gibi, pek çok yaşam tabanından sarsılmaya başlamıştır. Büyük ve acımasız politikaların arasında kendilerine yer bulmaya çalışan Ötekiler için yalnızca iki seçenek vardır: Ya gitmek, ya da Şimdinin Dar Odası’n&d, kendilerini vuracak bir sonraki darbeyi tevekkülle beklemek. Ancak hem onları, hem de tüm Türkiyelileri bekleyen başka süprizler vardır...
Edebiyat tarihi, bir ulusun çağlar boyunca oluşturduğu edebiyat yapıtlarını, bunları yaratan edebiyatçıların yaşayışlarını ve sanat anlayışlarını tarihsel gelişim sürecinde inceleyerek o ulusun edebiyatının izlediği yolu, geçirdiği evreleri anlatan, edebiyat yaşamını bütün olarak değerlendiren bilimsel bir çalışmadır. Türkiye’de edebiyat tarihi denildiğinda ilk akla gelen ad Atilla Özkırımlı’dır. Bu önemli yapıt onun onlarca yıllık deneyimlerinin ve titiz çalışmalarının sonucunda ortaya çıkmış; yalnızca edebiyat severlere değil, içinde yaşadığımız kültürün kapılarından birini, bu kültürü soluyan ve tanımak isteyen herkese aralamak için kaleme alınmıştır. Türk Edebiyatı Tarihi adlı bu büyük eser alanında önemli bir boşluğu dolduracağı gibi öğrenciler ve öğretmenler için bir el kitabı, edebiyat severler ve araştırmacılar için önemli bir kaynak olacaktır inancındayız.
Kader Atlayışı, Amerikalı bir kadının, bir adamın yüreğine ve ulusuna yaptığı olağanüstü yolculuğun heyecan ve ilham verici öyküsü. Saygın bir Arap-Amerikalı ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş ve nezih bir ortamda yetiştirilmiş olan Lisa Halaby, kız öğrencilerin de kabul edilmeye başladıkları yıl Princeton’a girerek, 1974 yılında buradan mimar ve şehir planlamacısı olarak mezun oluyor. İki yıl sonra, Ürdün’deki babasını ziyareti sırasında, havaalanında tamamen bir rastlantı sonucu Kral Hüseyin ile tanıştırılıyor. O sıralar gerek ılımlı kişiliği sayesinde, gerekse Hz Muhammed’in soyundan geldiği için Arap Dünyası’nın hayranlığını kazanan Hüseyin, eşini elim bir kazada kaybettikten sonra dünyanın en gözde bekarlarından biri haline gelmiştir. Bir sonraki karşılaşmalarında Hüseyin, eski dostunun bu atletik, konuşkan kızına aşık oluyor. Çalkantılı ve gizli tutulan bir flört döneminden sonra, Lisa Halaby, Ürdün Kraliçesi Nur Al Hüseyin oluyor. Etkili ve içten tarzıyla Kraliçe Nur, okuyucusuna, genç bir kız olarak girdiği kraliyet sarayında karşılaştığı güçlükleri anlatıyor, güvenlik görevlileri tarafından kabul edilmek için verdiği mücadeleden tutun da, yalnızca eşine hizmet edilmesinin istendiği bir ortamda, iyiliksever bir eylemci rolünü üstlenmesine kadar. Kraliçe rolünü yavaş yavaş üstlenmeye başlayan Nur’un beklentileri ve mutlulukları da değişiyor. Üzücü bir düşükten sonra tam dört çocuk annesi oluyor. Annelik görevini konumunun gereksinimleriyle bir araya geirmek her zaman çok kolay olmuyor, ama yine de çocuklarını küçük yaştan itibaren yanından ayırmamaya özen gösteriyor, özellikle de eşinin barış arayışı içni yaptığı yolculuklarda ona eşlik ettiği sırada. Körfez Savaşı ve Başbakan Rabin’in öldürülmesi gibi korkunç nedenlerden dolayı aksamalar yaşansa da, kurdukları Büyük Arap Birliği ve İsrail ile imzaladıkları barış antlaşması sayesinde bu uğraşlarının semeresini alıyorlar. Kader Atlayışı olağanüstü bir belge. Bir Arap hükümdarının eşi ve hayat arkadaşı olan genç bir Amerikalı kadının öyküsü. Kral Hüseyin’in yaşamının son anlarına dek, bölgesine barışı getirme, Amerika Birleşik Devletleri ile Körfez ülkeleri arasında giderek açılan gediği kapatma çabalarına dahili bir görüş açısı sunuyor. Ayrıca ailesinin özel yaşantısı ile halkın Kraliyet ailesinden beklentilerini dengelemeye çalışan bir annenin de içten öyküsü. Ama her şeyden öcne bu bir aşk hikayesi... Kalbini bir krala ve onun halkına kaptıran bir genç kızın öyküsü...
Bu kitap nasıl oluştu? Biz bir ortak payda arıyorduk. Çelişkilerimiz ne kadar çok ve derin olursa olsun, mutlaka bir ortak paydamız olmalıydı. Aynı zamanda ve aynı coğrafyada yaşıyorduk. Birlikte yaşamanın bir yolunu bulmalıydık. Üstelik ortak paydamız olmayan noktalarda bile sabrı, tahammülü örgütleyemez miydik? Yani birlikte yaşamak bu kadar zor bir iş mi idi? Hem de 600 yıl süren bir imparatorluğun çoğul mirası içinden çıkıp gelen bir halk için. Öyle ki, tarihin bu en eski ve zengin uygarlıkları üzerinde yaşayan bir halk olarak eğer bunu başaramayacaksak, yazık bize! Biliyor musunuz, insan aynı yolda yan yana, elele mücadele verdikçe, hiç farkın avarmadan yokoluyor korkularının, kuşkularının birçoğu, O’nun pek de "Başka" olmadığını, aynen bizim gibi iki kolu, iki bacağı olduğunu, aynen bizim gibi korkuları, kuşkuları, sevinçleri, dertleri, üzüntüleri olduğunu -çok ayıp ama yeniden- keşfediyorsunuz. Şimdi de bu noktadayız işte. Sivil toplumun ortak paydalarını arayan çalışmada gene yan yanayız. Birbirimizin ne yazdığını okumadan yazacağız, bir başka kişi yanyana getirecek bakacak, acaba ikimizin düşüncelerinin ortak paydası var mı, varsa ne kadar, nereye kadar? Bu sorunun yanıtını ben de merak ediyorum doğrusu. Biri "İslam", öteki "Ateist" bu iki zıt kutup, dünya görüşleri ne kadar aykırı olursa olsun, insanların "İnsanlık" ortak paydasında buluşabileceğine ve ortak dertler için ortak çözümler bulunabileceğine örnek oluşturuyorlar.
Kitabevimiz, tarihsel kalıntılara meraklı, bu kalıntıların bulunduğu yöreleri gezmeyi seven okurlarımız için özetlenmiş, yol gösterici bilgileri içeren ve görsellikle de zenginleştirilmiş bir dizi kitap yayınlama projesini "Karia" adlı kitapla hayata geçirmiş, ardından da "Lykia", "Kilikia" ve "Karadeniz Kappadokia’sı" adlı kitapları sunmuş okurlara. Elinizdeki kitap yeni aynı yazarın, Bilge Umar’ın bir çalışması: "Bithynia"... Bu kitapta "Ionai"nın tarihsel süreç içindeki serüvenine, yine güvenilir bilgi ve yorumlar ışığında tanık olacaksınız...
Panik ataklarla ilgili gerçekleri öğrendiğinizde, siz de onlara saldırabileceğinizi ve onu altedebileceğinizi göreceksiniz. Yedi aşamalı programı, hastalığın beslenme ve zindelikle ilgisi ve cesaret aşılayacak gerçek hikayeleriyle, bu rehber size yardımcı olabilir. Shirley Swede, panik ataklarından mustarip kişilere, telefonla danışmanlık veren bir organizasyon olan PASS-Grubunun kurucusudur. Şimdi emekliye ayrılmış olan Seymour Sheppard Jaffe, M.D., Amerikan Davranış Tıbbı Akademisi’nin eski bir klinik üyesidir. "Panik Ataklarından Kurtulmanın Yolları, panik ataklarından kurtulmak için, pratik, doğru, kolaylıkla uygulanan etkili önlemleri sunmaktadır. Kitap panik ataklarından mustarip kişilerin kendi hayatlarının kontrolünü ellerine alabilmeleri için kabul edilebilir bir iyimserlik taşımaktadır."
Mehmet Rauf’un 1924 yılında yayımlanan "Karanfil ve Yasemin" adlı romanı, edebiyatımızda, döneminin ruh çözümlemesi yönüyle en başarılı romanı olarak kabul edilen "Eylül"den sonra ustalığını sürdürdüğü eseridir. Romanlarında, genellikle aşk, şiir ve müzik tutkularıyla yaşayan insanların dünyalarını sade bir üslupla anlatan Rauf, "Karanfil ve Yasemin" adlı romanında da, insanın en yüce duygusu olan aşkın, hayatta aşktan başka kaygı taşımayan insanlar tarafından nasıl tüketilerek yaşandığını "cürektar" bir dille anlatıyor.
"Rüstem Paşa", Cahit Ülkü’nün Masal Olmayan Masallar adını verdiği ‘üçleme’nin ikinci kitabı. Birinci kitap, "Pargalı İbrahim Paşa", adıyla kitaplaştırılmıştı. Üçüncü kitap "II. Selim" ise yakında okurlarımızla buluşacak. Bu kitap, Saraybosna’nın yoksul bir dağ köyünden dokuz yaşındayken devşirilen Hırvat asıllı bir domuz çobanı oğlunun, Kanuni’nin damatlığına ve veziriazamlığına yükselişinin romanı. Cahit Ülkü, Kanuni-Hürrem-Rüstem üçgeninde yaşanan ve koca bir cihan imparatorluğunun kaderini belirleyen süreci gözler önüne sererken, okurları, Batı’nın "Muhteşem" diye nitelendirdiği kudretli bir hükümdarın ruhsal yalnızlığına, karısı ve kızı arasında düştüğü acze; Hürrem’in, kızını gözünü kırpmadan amaçlarına alet etmesine; aşkı, sanatı ve kültürü hiçe sayan, alabildiğine çirkin, aksi ve sevgisiz bir adam portresi çizen Rüstem Paşa’nın ruhundaki gizli kıpırtılara tanık ediyor. Hem de ironik bir üslupla... Kitapta ayrıca sarayı, sokakları, insanlarıyla 16. yüzyıl İstanbul’unu, "Altın Çağ" diye nitelendirilen bu dönemde çöküşün nasıl başladığını, 1509 büyük depremini, devşirme kurumunun işleyişini ve daha pek çok ayrıntıyı bir belgesel gerçekliğinde, ama bir roman tadında okuyacaksınız.
Kitap satın almak için bizi tercih etmenizin bir çok nedeni olabilir. 93 yıldır kitap sektöründe sizlere hizmet veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz. En çok satan ve yeni çıkan kitapların yanı sıra tüm kitapları sizlere ulaştırıyoruz. Kitap okurlarına en iyi hizmeti ve en ucuz fiyata sunuyoruz. İndirimli Kitap almak için doğru adrestesiniz. Kapıda ödeme imkanı ve kredi kartına vade farksız 6 taksit imkanı ile hızlıca kitap siparişi verebilirsiniz. %50'ye varan indirimlerle ucuz kitap siparişi vermek için en doğru adres olmaya devam ediyoruz.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.