20.000 madde başı; Fonetik yazılışlar; Telâffuz ve dilbilgisi açıklamaları; Deyimler ve ibareler; Kullanım örnekleri; Sayılar, günler, aylar. 30.000 entradas, Transçricao fonetica, Informaçoes gramaticais, Locuçoes e frases feitas, Exemplos de uso, Numerias, dias, meses.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 622
En / Boy : 8 / 11
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .2007
₺246,40
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 851
En / Boy : 21,5 / 30,5
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : .2008
₺520,10

Salata kavramı aklımıza birkaç şey getiriyor. Birincisi, Türk mutfağında mezelerin salata adı ile sunulması; örneğin patlıcan salatası gibi mezeler. Ancak her ne kadar salata desek de bunlar aslında birer mezedir. Bir diğer salata kavramı ise artık ülkemizde yaygın bir kavram olan açık büfe salatalarıdır. Akşam partilerinde, barbekünün yanında veya otel büfelerinde bu tür salata barlarına sıkça rastlamaktayız. Bir diğer unsur ise bizde, Batı mutfaklarında çok rastlanmayan bir gelenek olarak ana yemeğin yanında iştah açıcı olarak salata tüketilmesidir. Son yıllarda ülkemizde de kabul gören bir tutum ise öğünü sadece salata ile geçirme alışkanlığıdır. Sözün kısası, salata her öğünde hem aperitif hem ana yemek, hem sıcak hem soğuk olarak tüketebileceğimiz tartışmasız sağlıklı ve lezzetli bir yiyecektir. %100 Salata kitabı, her öğünde, her türlü konsepte uygun olarak hazırlayabileceğiniz birbirinden lezzetli pek çok salata tarifini içeriyor. Bu salataları denemeniz, kendi yaratıcılığınızı katmanız ve sofralarınızın salatasız kalmaması dileklerimizle.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 192
En / Boy : 19,5 / 27
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : .2009
₺310,10

1905 yılında Edirne’de doğdu. Eyüp Rüştiyesi ve İstanbul İdadisi’ni bitirdi. Milli Mücadele’ye katılarak Anadolu’ya geçti. 1928 yılına kadar TBMM Matbaası’nda düzeltmen, sonrasında TBMM zabıt kâtibi olarak çalıştı. İstanbul’a dönerek Vakit, Son Saat, Cumhuriyet gazetelerinde muhabirlik, yazarlık ve yazıişleri müdürlüğü yaptı. 1952-1959 yılları arasında İstanbul Gazeteciler Cemiyeti başkanlığını, son olarak da Oyun Yazarları Derneği’nin başkanlığını yürüttü. 1971 yılında kalp krizi sonucu hayata veda etti. Oyun yazmaya Muhsin Ertuğrul’un teşvikiyle 1942’de başladı. İlk oyunu "Büyük Şehir" İstanbul Şehir Tiyatroları’nda 1942-1943 sezonunda sahnelendi. Oyunlarında ağırlıklı olarak orta tabakanın yaşam biçimini, sorunlarını ele aldı. Bununla birlikte Cumhuriyet sonrası toplumdaki dönüşümleri, sosyal sınıflar arasındaki çatışma ve çelişkileri, kuşaklar arası zıtlıkları gerçekçi bir üslupla aktarırken, aynı zamanda ustalıkla hicvetti. Döneminin siyasal yaşamına da sessiz kalmayarak oyunlarında dar gelirli, ezilen kesimin yanında yer alırken toplumun değişen değerlerine duyduğu tepkiyi eserlerine incelikle yansıttı. "Paydos" ile yurt dışında oyunu sergilenen ilk Türk oyun yazarı unvanını aldı.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 190
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2005
₺77,00

1905 yılında Edirne’de doğdu. Eyüp Rüştiyesi ve İstanbul İdadisi’ni bitirdi. Milli Mücadele’ye katılarak Anadolu’ya geçti. 1928 yılına kadar TBMM Matbaası’nda düzeltmen, sonrasında TBMM zabıt kâtibi olarak çalıştı. İstanbul’a dönerek Vakit, Son Saat, Cumhuriyet gazetelerinde muhabirlik, yazarlık ve yazıişleri müdürlüğü yaptı. 1952-1959 yılları arasında İstanbul Gazeteciler Cemiyeti başkanlığını, son olarak da Oyun Yazarları Derneği’nin başkanlığını yürüttü. 1971 yılında kalp krizi sonucu hayata veda etti. Oyun yazmaya Muhsin Ertuğrul’un teşvikiyle 1942’de başladı. İlk oyunu "Büyük Şehir" İstanbul Şehir Tiyatroları’nda 1942-1943 sezonunda sahnelendi. Oyunlarında ağırlıklı olarak orta tabakanın yaşam biçimini, sorunlarını ele aldı. Bununla birlikte Cumhuriyet sonrası toplumdaki dönüşümleri, sosyal sınıflar arasındaki çatışma ve çelişkileri, kuşaklar arası zıtlıkları gerçekçi bir üslupla aktarırken, aynı zamanda ustalıkla hicvetti. Döneminin siyasal yaşamına da sessiz kalmayarak oyunlarında dar gelirli, ezilen kesimin yanında yer alırken toplumun değişen değerlerine duyduğu tepkiyi eserlerine incelikle yansıttı. "Paydos" ile yurt dışında oyunu sergilenen ilk Türk oyun yazarı unvanını aldı.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 184
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2005
₺77,70

Jamie Niland için dünyada tek bir kadın vardı. Elvie McKenzie ise sevdiklerini kaybetmekten ve küçük düşmekten korktuğu için yaralı yüreğinin kapılarını aşka kapatmıştı. Elvie, Japon bombardıman uçakları tepelerinde belirene kadar dünyanın tehlikelerinden uzak, güvenli bir yaşamı olduğunu düşünürken, Jamie ise geleceğini başka ufuklarda aramaya karar verir. Ancak hayat onu hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını bildiği kasabasına tekrar savurur. Geçmişle ilgili sırlar bir bir ortaya çıkarken, Jamie ve Elvie yeniden bir araya gelebilecekler mi? Gümüş Yol tutkunun, gururun, özlemin ve İnci ile başlayan, kırk yıla yayılmış hayatların çarpıcı hikâyesini anlatıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 286
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2010
₺121,80

“İstanbul’dan bahsedecektik. Uzakta kalanlar için İstan-bul’un kaldırımları bozuk değildir, sokaklarda çamur ve süprüntü yoktur; tramvaylarda ve vapurlarda azap çekilmez. Musluklardan Terkos yerine kevser akar, sersemletici lodos ılık bir buse, dişleyici poyrazı bir serin nefestir. Bilhassa çöl-de onu konuşurken hep beyaz yelkenlerin kayıp gittiği şurup renkli denizler, avize gibi şıkırdayan pınarlar, ağızlarından şekerleme kadar tatlı sözler dökü-len kızlar görürsünüz.” Refik Halid Karay Memleket Hikâyeleri’nin devamı niteliğinde olan Gurbet Hikâyeleri’nde ikinci sürgünlüğünü geçirdiği Ortadoğu’yu güçlü kalemiyle resmeden Refik Halid Karay, hatıra karakterindeki satırlarıyla gurbette duyulan vatan hasretini somutlaştırarak okura taşıyor. Yeraltında Dünya Var’da ise memleketlerinin sınırları dışında yaşayan Nihan ve Nebil karakterlerine hayat verirken, aşk, yalnızlık ve macera temalarının arasında İstanbul hasretini işliyor


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 360
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2018
₺178,50

"Kostantiniye’nin benim tarafımdan fetholunması takdir edilmiş ise, burçları taş ve topraktan değil, demirden olsa, ateşi hışmı kahr ile eritip, mum gibi yumuşak eylerim." -Fatih Sultan Mehmet- Dünya durdukça varolacak şehir İstanbul... Tarihin sırlı perdesi yeniden açılıyor. Aşkın gölgesinde soluklanan hayatlar, ihtiraslar ve hiç sönmeyecek bir mücadelenin öyküsü... İstanbul’un Fethi bir solukta okuyacağınız bir fetih destanı. Zamanın akışını durduran bir tarih 1453. Bizans’ın düştüğü, Fatih’in hükümranlığını tüm dünyaya kabul ettirdiği tarih. "Fetih sana müyesser olacaktır" müjdesini ruhunun derinliklerinde taşıyan Fatih’in tahta geçmesiyle birlikte yaşanan olaylar, Şehzade Orhan Çelebi’nin başına gelenler, İstanbul’un kuşatılması, Çandarlı Halil Paşa’nın Kostantiniye’deki gizli teşkilatı, Bizans entrikaları, atını dalgalara doğru süren bir padişahın inanılmaz ve bir o kadar da merakla okuyacağınız hikâyesi. Tarihi romanın öncü isimlerinden Feridun Fazıl Tülbentçi’nin kaleminden hiç eskimeyen bir Fatih ve Fetih romanı. Her satırında kendinizi tarih sahnesinde yeniden bulacaksınız. Büyüleyici ve heyecan dolu bir kasırga sizleri bekliyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 360
En / Boy : 13 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2008
₺127,40

Tarihin sır perdesi aralanıyor!... Osmanlı’nın üstünde toplanan kara bulutların örttüğü sırlar birer birer gün yüzüne çıkıyor. Osmanlı tarihinin en görkemli ama aynı zamanda saraydaki entrikaların ve taht mücadelelerinin ayyuka çıktığı, en karanlık zamanlardan biridir Muhteşem Süleyman’ın yüzyılı... Tarihe aşkları, hırsları, gücü ve efsaneleşmiş hayatıyla damgasını vuran kadınlar vardır. Osmanlı İmparatorluğu’nun en çok tartışılan haseki sultanlarından olan Hürrem Sultan’ın yaşamı da böyledir. Masalsı ve büyüleyici bir yaşam... Osmanlı’nın muhteşem yüzyılını taçlandıran Hürrem Sultan’ın nefes kesen yaşamı Feridun Fazıl Tülbentçi’nin sürükleyici anlatımıyla okuyucularla buluşuyor. Hürrem’in saraya girişi, padişahın gözdesi olması, haseki sultanlığa yükselmesi, kendi oğullarını tahta geçirmek için damadı Rüstem Paşa ve kızı Mihrimah Sultan ile birlikte çevirdiği tüm dolaplar. Şehzade Mustafa’nın öldürülmesi ve "makbul" iken "maktul" olan bir sadrazamın, Pargalı İbrahim Paşa’nın hikâyesi. Ve kendi evlatlarını yiyerek ayakta kalan bir dünya imparatorluğu. Tarihi romanın öncü isimlerinden Feridun Fazıl Tülbentçi’nin kaleminden aşk, güç ve iktidar sarmalında nihayete eren bir masal. Aşk ve saltanatın dinmeyen fırtınası...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 295
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2008
₺105,70

Zalim Bir Tanrı Yalnız Başına Ölebilir mi? Dean Koontz’un dünyaca ünlü ve güçlü kalemi, tüm zamanların en büyüleyici efsanesini serinin üçüncü kitabıyla karşımıza çıkarıyor. Yıkıcı bir tayfun yaklaşırken Victor Helios’un yarattığı yeni ırk kontrolden çıkmıştır. New Orleans kaosa sürüklenmiş, insanlığın geleceği tehlikeye girmiştir. "Zalim bir tanrı yalnız ölebilir mi?" sorusu zihinlerde dolaşırken tek umut, Victor’un kusursuz insan yaratma girişiminde ilk başarısız denemesi olan Deucalion’dur. Çılgın bir tanrı ile onun lanetli yaratığı arasındaki mücadelede kaçınılmaz son, insanlığın geleceğini belirleyecektir. Ama öncelikle, Victor’un hastalıklı zihninin bile kavrayamadığı bir canavarla hesaplaşmak gerekmektedir. Tecrübeli ve soğukkanlı dedektif O’Conner ve ortağı Maddison, Deucalion’un olağanüstü gücünün yardımıyla bu çığırından çıkmış yaratıkları durdurabilecekler mi? İnsanlığın ortak kâbusu bu kez her yerde! Efsane "Yaşayan Ölü"‘yle heyecanın doruklarına çıkıyor...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 288
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2010
₺120,40

"Lalegül birdenbire olan bu değişikliğe öyle sevinmişti ki yüzündeki durgun ve mahzun hatlar birdenbire haz ve neşeye çevrilmiş, tekrar Kopenhag parkındaki mesut Lale oluvermişti. Ne kolaydı bir genç kızı sevindirmek! Sevindirmek de üzmek de... Uzaktan onu seyrediyor; biçimliliğine, biçimliliğinin inceliğine, inceliğinin körpeliğine, körpelik ve zarafetten ibaret vücut güzelliğine hayranlık duyuyor. Sıraya girmiş başka kadınlar ve kızlar da var. Mukayese ediyor. Ne münasebet? Lalegül bir sanat yapısı." -Refik Halid Karay- Gemiyle Orta ve Kuzey Avrupa seyahati yapan yakışıklı, bekâr ve "zevk sahibi" Rıdvan’ın, her ikisi de ayrı anlamlarda güzel ve cazibeli kadınlar olan Gülrevan ile Lalegül arasındaki gelgitlerini; Refik Halid Karay "coğrafya zevkiyle" kaleme getirdiği Yüzen Bahçe’de anlatırken zenginleştirilmiş tasvirlerle okuru da bu Yüzen Bahçe’nin içine çekiyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 310
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺235,20

Bana artık çok gerilerdeymiş gibi gelen çömezlik dönemimizin zorlu anlarında Rahip Istvan, ‘Kader gemisinin rotasını tam olarak kendiniz belirleyemeseniz de en azından hayat denizinin dalgaları arasında savrulurken sarılacağınız bir dümen vardır,’ derdi. Zamanında, dara düşmüş yüreğimizin cesaret ocağını alevlendiren bu cümleyle şimdilerde avunmam mümkün değil. Bence kader gemimizin rotası daha biz yeryüzüne gelmeden önce çiziliyor, elimize verilen dümense çark-ı felekle kıyaslanamayacak kadar beyhûde bir oyuncak; ama yine de hikâyemizin anlatılmaya değerliliğinden en küçük bir kuşkum olsa, ‘Şu dünyada zaten anlatılmamış ne var, eninde sonunda herkes, her şey birbirine benzer, tıpkı bizim gibi,’ der ve kalemi elime bile almazdım..." 1600’lü yılların sonları. Kolozsvarlı bir genç, Avrupa’daki güç savaşlarının sert esen rüzgârıyla doğduğu topraklardan koparılarak içinden deniz geçen şehre kadar sürükleniyor. Günbegün değişen şartlar ve yaşanılan onca acı ve yoksunluğa rağmen içinde büyüttüğü hayalini ise hiç kaybetmiyor; düşünülen ve yazıya dökülenleri kâğıda basabilmek... Altıncı romanı olan Macar’la Solmaz Kâmuran, bu kez okurlarını hayalle gerçeğin dansettiği bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Etkileyici bir kurgu ve kıvrak bir dille anlattığı bu yolculukta; kimi zaman on sekizinci yüzyıl Orta Avrupa’sının şehirlerinde dolaşacak, savaş meydanlarının dehşetiyle sarsılacak, bir sarı bukle eski bir aşk şiirindeki "cim" harfini hatırınıza getirecek ve hüzünleneceksiniz. Kimi zaman içinden deniz geçen şehrin Galata’sında dik yokuşları tırmanacak, Haliç’te bir kayık gezintisi yaparken dönemin İstanbul’unun atmosferini soluyacaksınız. Sonra günümüze dönüp Budapeşte’nin parklarında soluklanıp Moskova’nın ara sokaklarında bir eskici dükkânında tozlu raflarda çoktan unutulmuş hayat hikâyelerine can vereceksiniz. İstanbul’da ise heyecanı ve aşkı yakalayacaksınız. Macar, İbrahim Müteferrika ekseninde içsel bir yolculuğun iz bırakacak anlatımı...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 332
En / Boy : 14,5 / 22,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2010
₺261,80

"Refi Cevad Bey, Kartal yakınlarındaki çiftliğinde yazar dostlarına bir davet veriyordu. Babam da oradaki yazarların en genciydi. Koca kafalı, iri kangal köpeklerinin bağlı olduğu tel kafeslerin arasından bahçeye girdiğimizde yaşlıca bir adamla karşılaşmıştık. Babam, sevgi dolu bir saygıyla adamın elini sıkarken, hiç anlayamadığım ama bir daha da unutamadığım tuhaf bir cümle söylemişti. - Piyanoya hâlâ çivi çakıyorlar üstat. Yaşlı adam da gülmüştü. - Hep çakarlar Çetinciğim. Ben, Refi Cevad’ın çiftliğinden döndükten sonra hemen babamın kütüphanesine dalıp Refik Halid’in kitaplarını çıkartmıştım. Aradığım yazıyı, mizahi bir üslupla yazdığı yazılarını topladığı "Kirpinin Dedikleri" kitabında bulmuştum. O garip cümlenin nereden geldiğini anlamıştım. Birbirlerine hiç benzemeyen o yazarlar arasındaki sıcak dostluğun kaynağını da keşfetmiştim.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 206
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺112,00
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 109
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2010
₺27,72

"Ester Almelek’in yazıları beni yıllar öncesine götürdü. İstanbul’un, Paris’in, Venedik’in, Viyana’nın geçen yüzyılın ortalarındaki gizemli havasını yeniden içime doldurdum. Ester Almelek, bu kentlerin zengin tarihinin kalıntılarını, şimdiki kuşaklara ince bir duygusallıkla anlatmaya çalışmış. Kentlerin iz bırakan yanlarını romantik bir ressam gözüyle kağıda dökmüş. Anlattıklarından etkileniyorsunuz. İstanbul’un o kültür zenginliğinin, çok sesliliğin, hoşgörünün, birlikte yaşamanın özlemini duyuyorsunuz." -Hıfzı Topuz-


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 142
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : .2009
₺175,70

Futbolu yasaklayan Osmanlı Padişahı kimdir? İttihat ve Terakki’nin futbol merakının ve Fenerbahçe "sevdasının" arkasında ne vardır? Osmanlı dönemindeki Fenerbahçe-Galatasaray derbilerinin bilinmeyenleri nelerdir? Atatürk’ün Fenerbahçe’yi ziyaretinin "gizli amacı" nedir? Fenerbahçe’nin Kuruluş Tüzüğü’ndeki 2. Madde’nin sırrı nedir? Fenerbahçe Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu’ya nasıl gizlice silah kaçırmıştır? Anadolu’ya geçerek Kurtuluş Savaşı’na katılmak isteyen Fenerbahçeli şehzade kimdir? İngiliz İşgal Kuvvetleri Komutanı General Harrington, Fenerbahçe’yi neden kapatmıştır? Atatürk’ün Büyük Taarruz öncesindeki "futbol planı" nedir? Fenerbahçe, Harrington Kupası’nı nasıl kazanmıştır? Atatürk futbolla ne kadar ilgilenmiştir? Hiç futbol maçı izlemiş midir? Atatürk Altay, Karşıyaka, Galatasaray ve Beşiktaş’la neden ve nasıl ilgilenmiştir? Atatürk’ün Fenerbahçeli olduğunun bilinmeyen 12 kanıtı nedir?


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 248
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2017
₺136,50

"Sayım’ın Bavulu bu kez söyleşilerle dolu. Yıllarca en son çıkan kitaplarla doldurduğu bavuluyla gazetecileri ziyaret eden Sayım Çınar, onlarla kitaplar üzerinden kurduğu ilişkiyi farklı bir boyuta taşıdı. İşi soru sormak olan gazeteciler, bu defa Sayım’ın sorularını cevapladılar. Sayım’ın samimiyeti ve iyi niyeti onların cevaplarına da yansıdı ve ortaya son derece içten bu söyleşiler çıktı. 4. kuvvet medyaya yön veren, her biri birbirinden farklı eğilimlere ve dünya görüşüne sahip 47 ismi, bilinmeyen yönleriyle tanımak isteyenler için "Sayım’ın Konuşan Bavulu" kaçırılmaması gereken, kitaplıkların demirbaşı olmaya aday bir kitap. Doğan Hızlan, İsmet Berkan, Haşmet Babaoğlu, Melih Aşık, Ayşe Arman, Ahmet Hakan, Nuray Mert, Nihal Bengisu Karaca, Yılmaz Özdil gibi birçok ünlü isimle yapılmış bu röportajlar, "Sayım Çınar röportajları" olmaları nedeniyle farklıdır. O yıllar boyu, içi kitap dolu ünlü bavuluyla Bab-ı Ali veya Plaza gazetecilerini okumaya davet etti, adeta kitaplarla aramızda canlı bir köprü oldu. Daha sonra başladığı edebiyat gazeteciliği kadar, söyleşi alanında da seçkinleşti. Tam sorulması gereken soruları bulup çıkarmada, insanları konuşturmada ve gizleri çözmede onun gibisi yoktur. Hem de konuştuğu insanlar çokluk ülkenin aydınları olduğu halde... Adı Sayım Çınar’dır, sevenleri içinse Türkiye’nin tek gerçek panda’sıdır!... Bu kitabı herkesin ilgiyle okuyacağına kalıbımı basarım." - Atilla Dorsay-


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 264
En / Boy : 16,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .
₺46,20
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 215
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2010
₺29,40

Cook’un bu son derece heyecanlı yeni romanı, ilk dönem romanlarının tazeliğini koruduğu gibi, onların yarattığı etkiye benzer bir etki yaratıyor. Cook’un yarattığı ve popüler hale gelmesini sağladığı özenle yazılmış bu tıbbi gerilim romanının yan karakterleri de oldukça gerçekçi ve akılda kalıcı." -San Francisco Chronicle- Tıbbi gerilim romanları ustası Robin Cook’un bu tüyler ürpertici yeni romanının kahramanı, yabancı bir ülkenin hastanelerinde yaşanan, nedeni anlaşılamamış bir dizi ölümü araştıran idealist bir üniversite öğrencisidir. Los Angeles Üniversitesi dördüncü sınıf öğrencisi Jennifer Hernandez’in dünyası televizyon haberlerinde anneannesinin Yeni Delhi Kraliçe Victoria Hastanesi’nde geçirdiği ameliyat sonrası öldüğünü duyduğunda alt üst olur. Duyduğu haberle yıkılan ve anneannesinin ölümüne dair bir cevap bulmak için çırpınan Jennifer, derhal üniversiteden ayrılıp Hindistan’a gider. Burada yetkililerle başlarda anlayışlı bir havada geçen görüşmeleri, Jennifer’ın daha fazla bilgi toplamaya çalışmasıyla nahoş bir havaya bürünür. Nedeni anlaşılmayan ölümlerin sayısının artması ve Hintli hastane yetkililerin cesetleri aceleyle yakmak istemeleri üzerine Jennifer, akıl hocası olan ve Maria’yı da çok seven New York şehri tıp müfettişi Dr. Laurie Montgomery ile temasa geçer. Kocası Dr. Jack Stapleton’la birlikte genç kadının yardımına koşan Laurie, karşısında hataya tolerans göstermeyen, oldukça gelişmiş bir tıp tesisi bulacaktır. Bu arada ölü sayısı arttıkça, ortaya atılan sorular da artacak, bu durum Laurie ve Jennifer’ı dünya çapında, çok katmanlı ve uğursuz bir gizli ittifaka kadar götürecektir. Robin Cook: Amerikalı doktor ve yazar. d:1940, New York. Kimya öğrenimine başladıysa da Columbia Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdi. Harvard’da verdiği doktorasının ardından Harvard Kennedy Yönetim Okulu’na devam etti ve Harvard Tıp Fakültesi’nde dersler verdi. Florida’da yaşayan yazarın eserleri bir çok filmin senaryosunu oluşturmuştur


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 446
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺103,60
Ülke kültürüne uzun yıllar boyunca hizmet veren; 20.000 dolayında kitap yayınlayan, onlarca bitki kitabını sunan İnkılâp Kitabevi, bu kez ziraat mühendisleri, peyzaj mimarları; ziraat fakülteleri ve tarım meslek okulları öğrencileri ile tüm bitkisever ve çevirmenlere hitap ediyor. Bitki Adları Sözlüğü, aradığınız bitki adlarının doğrusunu bulmanızda size büyük yarar sağlayacaktır. Nejat Ebcioğlu: 1934 yılında İstanbul’da doğdu. Öğrenimini ve çalışma yaşamını aynı kentte tamamlayıp emekliye ayrılarak 1982’de Marmaris’in İçmeler beldesine çekildi. Orada on beş buçuk yıl kalarak iki küsur dönümlük bahçesinde pek çok meyve ağacı, süs bitkisi, sebze ve çiçek yetiştirdi. Daha sonra 1997 yılında Antalya’ya göçerek ünlü İngiliz yayıncısı Dorling Kindersley’in Şifalı Bitkiler Cep Ansiklopedisi’ni dilimize çevirdi. Daha sonra Remzi Kitabevi için Sağlığımız İçin Yararlı Bitkiler; Salon ve Balkon Bitkileri; Sebze ve Meyveler; Biryıllık ve Çokyıllık Bahçe Çiçekleri; Bahçe Süs Bitkileri; Kaktüsler ve Etli (Sukulent) Bitkiler adlı kitap çalışmalarını yaptı. Bu yedi kitabı yayınlandı ve beğenildi... Ebcioğlu son yıllarda tüm etkinliğini bitkiler üzerinde yoğunlaştırmış durumda.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 264
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺93,80

Monografiden metin yayınına, antolojiden ders kitabına kadar uzanan araştırma ve incelemeleriyle Türk edebiyatı için zengin bir ‘başvuru kitaplığı’ oluşturmuştur Cevdet Kudret. Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman bu kitaplığın seçkin örneklerinden biridir. Kronolojik akışıyla edebiyat tarihi, seçmece düzeni ve bol metin örneğiyle antoloji, değerlendirmeleriyle eleştiri karakteri gösteren bu üç ciltlik çalışma alanının en güvenilir başvuru kaynaklarından biri kabul edilmektedir. Türk Edebiyatını Tanzimat’tan 1959’a kadar dönem dönem ele alan serinin üçüncü cildi 1923- 1959 arasını kapsıyor. Cumhuriyet dönemi yazarlarını hayatı/eserleri/sanatı çizgisinde değerlendiren kitap, ilk yayım yılından bu yana Cevdet Kudret’in en önemli çalışmalarından biri olmayı sürdürüyor. -Handan İnci-


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 440
En / Boy : 15 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺203,70
Wall Street’in en prestijli firmalarında portföy yöneten Yılmaz Erolgaç bu kitabında, Amerika’da başlayıp tüm dünyaya sıçrayan küresel krizin perde arkasını, Wall Street’te dönen dolapları, para hırsına kapılarak kendi sonunu hazırlayan CEO’ları, büyük finansal kurumların nasıl battığını anlatıyor. Döviz hesabı bulunduranların, borsayla ilgilenenlerin, portföy yönetenlerin, sermaye piyasasıyla ilgili olanların mutlaka okuması gereken bir kitap.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 220
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺85,40

Refik Halid, Minelbab Ilelmihrab'ın devamı niteliğinde olan Bir Ömür Boyunca'yla ülkemizin meşrutiyet, mütareke ve cumhuriyet dönemlerine ait yaşantılarını anlatmayı sürdürüyor. Lübnan, Suriye ve Turkiye'deki anılarını yazarken, kronolojik bir sıra takip etmeyen Refik Halid, anlatımında geçmişe ve geleceğe gidip gelerek toplumdaki siyasal, sosyo- kültürel değişimleri ve benzerlikleri göz önüne seriyor. Tarihimizin önemli bir bölümünü farklı pencereden bakarak daha iyi değerlendirmeyi sağlayan Bir Ömür Boyunca, Minelbab İlelmihrab ile birlikte edebiyatımızda anı türünün en güzel örnekleri arasında yer alıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 376
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺285,60

"Refik Halid’in romanlarını soluk soluğa okuduğum dönemlerdi. Bugünün Saraylısı’nı birkaç kez okumuş, bir türlü doyamamıştım. O yüzden bazı sahnelerini ezbere hatırlarım. Onu çağrıştıran Dişi Örümcek de çok hoşuma giderdi. Hele Nilgün, bir dönem, başucu kitabım oldu. 2000 Yılın Sevgilisi’ne gelince, beş-on sayfa okuduktan sonra, beni adamakıllı şaşırtmıştı. Bir zaman kaymasında geriye, geçmişe yolculuk... Aslında her şey en olağan roman sahneleriyle başlıyor: Fahir’le Güldal, birbirlerini tanımayan genç adamla genç kız, İskenderun Garı’ndan Ankara-İstanbul trenine binecekler. Okaliptüs ağaçlarından geniz yakıcı rayihalar. Mevsim, ilkyaz sonu. Güldal’la Fahir, besbelli, az sonra göz göze gelecekler. Geliyorlar da, ama demin dediğim gibi bir zaman kaymasına uğrayarak: Onlarınki yıldırım aşkı değil. Fahir’in iddiasına bakılırsa, 2000 yılından beri sürüyor aşk, tutku, gönül ikizliği. Böylece roman 2000 yıllık bir zaman dilimine açılma imkânı buluyor ve Refik Halid Karay da tatlı tatlı anlatıyor." -Selim İleri


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 399
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺196,00

Cumhuriyet tarihinin şifreleri çözülüyor... Nutuk’taki Atatürk yeniden ete ve kemiğe bürünüyor... Nutuk’un Deşifresi, Atatürk’ü, Kurtuluş Savaşı’nı ve sonrasındaki uluslaşma ve çağdaşlaşma hareketlerini, Nutuk’a dayalı olarak anlatan; Nutuk’un yazılışını, okunuşunu, içeriğini ve bilinmeyen özelliklerini "açıkça" ortaya koyan ve Atatürk’ün Nutuk’taki değerlendirmelerinin bugünün Türkiye’sine ışık tuttuğunu gösteren "resmi tarih dışı" bilimsel bir araştırmadır.

  • Nutuk nedir, ne değildir? Atatürk, Nutuk’u neden ve nasıl kaleme almıştır?
  • Nutuk’un "Dünya Rekorlar Kitabı’na" girecek çok önemli özelliği nedir?
  • Atatürk’ün Nutuk’taki "devrim stratejisi" ve "liderlik sırları" nelerdir?
  • Nutuk’un gözden kaçan "iki büyük sırrı" nedir?
  • Atatürk’ün "bağımsızlık ve demokrasi anlayışı" Nutuk’a nasıl yansımıştır?
  • Nutuk’taki "mandacılar" ve "cumhuriyet düşmanları" kimlerdir?
  • Cumhuriyetin ilanı Nutuk’ta nasıl şifrelenmiştir?
  • Atatürk’ün "düşünsel yalnızlığı" Nutuk’a nasıl yansımıştır?
  • Atatürk Nutuk’ta kimleri, "fikir ve ruhlarının kavrama sınırları bitenler" diye adlandırmıştır?
  • Atatürk’ün Nutuk’ta, silah arkadaşlarına yönelik "ağır eleştirileri" nelerdir?
  • Atatürk’ten sonra Nutuk’taki bazı bölümler neden "unutturulmaya" çalışılmıştır?

"İnsan bütün bunları okurken, insan kümelerini ve insan fertlerini avucunun içinde istediği gibi kullanabilen, ölçülmez bir kuvvete sahip bir ruhlar hükümdarının huzurunda bulunduğunu hayraniyet ve tebcil ile duyuyor."

- Yusuf Akçura


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 527
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2017
₺245,00
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 638
En / Boy : 11,5 / 18
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺504,00
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 432
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺170,80

"Monografiden metin yayınına, antolojiden ders kitabına kadar uzanan araştırma ve incelemeleriyle Türk edebiyatı için zengin bir ‘başvuru kitaplığı’ oluşturmuştur Cevdet Kudret. ürk Edebiyatında Hikâye ve Roman bu kitaplığın seçkin örneklerinden biridir. Kronolojik akışıyla edebiyat tarihi, seçmece düzeni ve bol metin örneğiyle antoloji, değerlendirmeleriyle eleştiri karakteri gösteren bu üç ciltlik çalışma alanının en güvenilir başvuru kaynaklarından biri kabul edilmektedir. Türk Edebiyatını Tanzimat’tan 1959’a kadar dönem dönem ele alan serinin ikinci cildi 1911-1922 arasını kapsıyor. II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e kadar süren bu dönemin yazarlarını hayatı/eserleri/sanatı çizgisinde değerlendiren kitap, ilk yayım yılından bu yana Cevdet Kudret’in en önemli çalışmalarından biri olmayı sürdürüyor." -Handan İnci-


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 344
En / Boy : 15 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺165,90
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 328
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2001
₺123,20
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 598
En / Boy : 7,5 / 11
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .
₺158,20
Tükendi
Basım Dili : İngilizce
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 246
En / Boy : 7,5 / 9,5
Kağıt Cinsi : Karton
Basım Tarihi : 4.2015
₺124,60 KDV Dahil
Tükendi
Kendilerini çepeçevre kuşatan dayatmalara başkaldıran on üç koloni... Eski ihtişamına kavuşmak isteyen yorgun bir krallık... Bağımsızlık mücadelesine dönüşen bir direniş... Pulitzer ödüllü yazar David McCullough’ın kaleminden 1776 Amerikan Bağımsızlık Mücadelesi Devrime giden yolda, Amerika’yı "Bağımsızlık Bildirgesi"ne taşıyan zorlu yolculuğun izini sürmek isteyenlere...
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 304
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2010
₺6,22
Tükendi

"Eğer dünya nasıl biri olduğumu, neler görüp yapabildiğimi bilse, yarın kapıma binlerce insan dayanırdı. Kederliler, pişman olanlar, kuşkulananlar, umut taşıyanlar, vefakârlar..." Odd Thomas’ın dünyadan bir türlü ayrılamayan ölülerin hayaletlerini görmek gibi olağanüstü bir yeteneği vardır. Konuşamayan bu üzgün ruhların Odd’dan istedikleri tek şey adaletin yerini bulmasıdır. Genç adam aslında böyle özel bir yeteneğe sahip olmaktan çok da hoşnut değildir, ancak iki dünya arasında sıkışıp kalmış olan sırdaşlarına sırtını dönemez. Çocukluk arkadaşı ortadan birdenbire kaybolduğunda ise son derece kurnaz, ruh hastası bir düşmanla amansız bir mücadeleye girmek zorunda kalır. Hikâye soluk soluğa ilerlerken sevgi ve zekânın aydınlığı, şiddete ve sapkınlığa yenilecek midir? "İçten, kışkırtıcı ve son derece heyecanlı bir hikâye..." -Chicago Sun Times- "Dean Koontz’un en iyi hikâyelerinden biri..." -New York Times-


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 320
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2010
₺23,52
Tükendi

Doğu’da uzak bir köyün sırtlarındayız. Sarp kayalıkların ve uzak dağ yollarının ardında henüz kimselerin farkında olmadığı, fakat çok yakında dünyadaki tüm dengeleri değiştirecek, yaşanan çağı yeni bir boyutla alevlendirecek bir kavganın mücadelesi veriliyor; en son Süryani Kadim Cemaatleri’nin elinde bulunan ve 1860’larda aniden ortadan kaybolan, yepyeni bir İncil’in kavgası... Amerika’ya göç eden bir Süryaninin, Protestan rahiplere fısıldadığı yüz elli yıllık sır, romanın başkahramanı, yakışıklı MİT ajanı Oğuz’un elinde yeniden canlanıyor. Yeryüzünde, Kayıp İncil’in yerini bilen tek insan olan Oğuz’un yolu, bir jeolojik araştırma ekibinin güzel ve gizemli lideri Melis’le Morkayalıklar’da kesişiyor, ardından Rus, Yunan ve Amerikan istihbarat örgütlerine karşı nefes kesen bir serüvenin içine dalıyorlar. Osman Aysu bizleri, Kayıp İncil’in peşinden tarihin, ihanetin, aşkın, şiddetin ve politik oyunların iç içe geçtiği bir maceraya sürüklüyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 216
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2010
₺84,70
Tükendi

"Harem" kelimesinin değişerek kendisine yabancılaşan anlamı bizlere, şehvet dolu kıvrak dansları, müziği, parfümleri, heyecanı, coşkuyu ve arzuların tatminini anlatır. Harem deyince hayal gücümüzün bize yaptığı tariftir. Peki ya gerçekte nasıldı? Ya köle kız, ona ne oldu? Küçüğüyle büyüğüyle diğerlerinden hiçbir farklılık göstermeyen Mısır hareminde şahit olduğum onun hayatı nasıldı peki? Zavallı, basit, ilkel bir yaratıktı, üstelik güzel bile değildi. Üstüne giydikleri basit olduğu kadar, kapalıydı da, kesinlikle hiçbir cinsel cazibesi yoktu; çünkü her haremde, ne istediğini bilen, hırslı, gözleri keskin kadınlar, kölelerin kıyafetlerinin göze çarpmayan, sade giysiler olması gerektiğini düşünürlerdi. Eğer haremin efendisi, Bey ya da Paşa evli değilse, annesi ya da yakın bir akrabası tüm grubu idare ederdi; bunu ya bizzat ya da başkalfanın yardımıyla gerçekleştirirdi. Bir güdü bastırılamadığı veya kökünden sökülüp atılamadığında, kontrol altına alınıncaya dek zayıflatılmalıydı; elden gelen her şey yapılmalı ve efendinin bir köleyi sevmesine -ya da en azından onunla evlenmesine- engel olunmalıydı. Eğer, sultanın annesi bir zamanlar köle idiyse, oğlunun evliliği konusunda beklentileri daha fazla olurdu. Kont Josef Török von Szendrö ile Kontes Sophie Vetter von der Lilie’nin kızları olan Marianne May Török de Szendrö, Mısır Hıdiv’i II. Abbas Hilmi ile evlenince Müslüman olur ve Zübeyde adını alır. Daha sonra adını Cavidan olarak değiştirir. Prenses Cavidan Hanım’ın fikirlerini, hayat görüşünü ve onunla ilgili diğer bilgileri, kitabın sayfalarında, satır aralarından okuyabilirsiniz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 287
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺34,30
Tükendi

"Safiye Sultan - Sözüm ki Tek Sana Geçmez Celladımsın Ey Zaman", Osmanlı İmparatorluğu’nun 16. yüzyılına farklı bir ışık düşüren "üçleme’nin" son cildi. Bu üç ciltlik romandaki karakterlerin büyük bir bölümü gerçek kişiler, tabii olaylar da öyle. Chamberlin, Osmanlı tarihinin önemli bir geçiş dönemini bir hadımın ağzından yazmayı tercih etmiş, bunu da "kadın ve erkek dünyasını aynı anda gözlemleyebilecek olan yalnızca onlardı" diye açıklıyor. "Safiye Sultan"ın üçüncü cildinde haremde yaşanan olaylar doruğa tırmanırken, entrikaların sır perdesi sonunda aralanıyor. II. Selim ve III. Murad, ardından da III. Mehmed’in iktidarları döneminde zaman kanatlanıyor sanki. Bir yanda dünya güç dengesinde meydana gelen çatışmalar ve savaşlar, diğer yanda harem içinde sürüp giden ölümcül entrikalar... Merdivenlerden atılan bebekler, denizin dibini boylayan cariyeler, hançerlenen sadrazamlar... Ve birbirinden çarpıcı sorular: Sokullu’yu kim, neden öldürttü? Sultan Selim gerçekten de hamamda kayıp başını taşa çarparak mı can verdi? Kanuni’nin torunu, Sultan kızı İsmihan neden hep ölü doğumlar yapıyordu? Ya Safiye Sultan?... Güç ve iktidardan başka hiçbir şeye değer vermeyen Safiye, sonunda muradına eriyor mu? Bütün soruların yanıtı bu son ciltte!...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 520
En / Boy : 11,5 / 16,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .1999
₺32,20
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 352
En / Boy : 11,5 / 16,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .1999
₺32,20
Tükendi

"Safiye Sultan - Hadım Edilmiş Bir Aşk", Osmanlı İmparatorluğu’nun 16. yüzyılına farklı bir ışık düşüren "üçleme"nin ilk cildi. Diğer iki cilt ise "Safiye Sultan-Ya İpek urgan, Ya Gümüş Hançer" ve "Safiye Sultan-Sözüm ki Tek Sana Geçmez Celladımsın Ey Zaman" adlarıyla önümüzdeki günlerde okurlarımızla buluşacak. Bu üç ciltlik romandaki karakterlerin büyük bir bölümü gerçek kişiler, tabii olaylar da öyle. Chamberlin bize Osmanlı tarihinin önemli bir geçiş dönemini bir hadımın ağızından yazmayı tercih etmiş, bunu da, "kadın ve erkek dünyasını aynı anda gözlemleyebilecek olan yalnızca onlardı" diye açıklıyor. Öykü 16. yy Osmanlısında geçiyor, Venedikli bir asilzadenin kızı olan güzel Sofia Baffo korsanlar tarafından kaçırılarak Şehzade Murad’a verilmek üzere Osmanlı haremine satılmıştır. Kısa zamanda haremin en önemli kadınları arasına giren ve sultan anasının gözdesi olan Safiye ile aynı gemide bulunan İtalyan gemici Giorgio Veniero’nun kaderi benzer şekilde gelişmez. Giorgio hadım edilerek kaybettiği erkekliğini Safiye’ye duyduğu tutkulu aşkta yaşar. Tarihsel zenginlik ve çarpıcı bir romantizmle işlenmiş olan bu romanda Muhteşem Süleyman’ın hüküm sürdüğü topraklarda yaşanan büyük bir aşkın yanı sıra saray ve harem entrikalarına, hadımlar arasındaki ölümcül mücadeleye ve erotizmin en uç, en sapa boyutlarına tanık olacaksınız.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 396
En / Boy : 11,5 / 16,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺34,30
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 448
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺60,20
Tükendi

Mevlânâ, rubâîlerini de gazelleri gibi, herhangi bir sebeple inşâd etmiştir. Zâten Mevlânâ’nın her çeşit şiiri aynı üslûptadır, aynı mâhiyette doğar, aynı inançları duyurur, aynı duyguları taşır; fakat her şiiri ap-ayrı, tamâmiyle orijinal bir söyleniş örneğidir. Onun bir tarz şiirini, öbür tarz şiirinden, ifâde, heyecan, telkıyn bakımından ayırmanın, hattâ nesrini bile ayrı bir özelliğe sâhip sanmanın imkânı yoktur. Külfetsiz söyleniş, halka, halk diliyle hitâb ediş, halkın düşünüş, anlayış seviyesine inmekle, mazmunları günlük, gündelik hayattan almakla berâber, hiçbir şâirin erişemeyeceği kadar ince bir görüşün, içli bir duyuşun, âhenkli olduğu kadar samimî bir söyleyişin olağanüstü mahsûlünü veriş, sözlerini âyet ve hâdislerle, kendisinden önceki büyük sûfîlerin sözleriyle, halk hikâyelerinden alınan canlı, özlü, gerçekçi örneklerle örüş, onun bütün eserlerinde hâkimdir. Mektuplarında bile, hitaplar müstesnâ, aynı esasları buluruz." -Abdülbaki Gölpınarlı- Mevlânâ Celâleddin-i Rumî: (tam ismi Muhammed Mevlânâ Celaleddin-i Belhi Rumi; d: 30 Eylül 1207, Belh - ö: 17 Aralık 1273, Konya) "Mevlevi Yolu"nun kurucusu tasavvuf ehli. Yaşamı da eserleri kadar etkilidir. Başlıca Eserleri: Mesnevi, Büyük Divan "Divan-ı Kebir", Fihi Ma-Fih "Ne varsa İçindedir", Mecalis-i Seb’a "(Mevlana’nın 7 vaazı)", Mektubat "(Mektuplar)", Rubailer. Abdülbâki Gölpınarlı: (d. 12 ocak 1900, istanbul - ö. 25 ağustos 1982, istanbul), Tasavvuf, tarikatlar, divan edebiyatı ve iran edebiyatı üzerine yapıtlarıyla ünlü edebiyat tarihçimiz. Bütün eserleri yayınevimizce okura ulaştırılmaktadır. Eserleri: Yunus Emre Divanı (1943-1948), Fuzuli Divanı (1950), Nedim Divanı (1951), Mevlâna Celaleddin (1951), Mevlânadan Sonra Mevlevilik (1953), Menâkıb-ı Hacı Bektaş-ı Veli (1963), Alevi Bektaşi Nefesleri (1963), 100 Soruda Türkiye’de Mezhepler ve Tarikatlar (1969), 100 Soruda Tasavvuf (1969), Simavna Kadısıoğlu Şeyh Bedreddin (1966), Hurufilik Metinleri Kataloğu (1973), Hayyam ve Rubaileri (1973), Tarih Boyunca İslam Mezhepleri ve Şiilik (1979), Tasavvuftan Dilimize Geçen Deyimler ve Atasözleri (1978), Kur’an-ı Kerîm ve Meali (1955)


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 239
En / Boy : 16 / 23,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .
₺146,30
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 688
En / Boy : 13,5 / 22
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : .2009
₺154,70
Tükendi
Basım Dili : Portekizce
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 543
En / Boy : 11,5 / 18
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .
₺211,40
Tükendi

Görmezden geldiğimiz bir ülke var yanı başımızda, özel çocukların yaşadığı bir ülke... Yalnızlık Ülkesi... Kiminin acıyarak baktığı, kiminin korkup kaçtığı, kiminin yanından uzaklaştığı, kiminin alay ettiği, kiminin de kazanç kapısı yaptığı özel çocuklara... Sokaklara terk edilen, ailesi tarafından kabul edilmeyen, bir yerlere hapsedilen ya da sürekli şiddete maruz kalan özel çocuklara... Yalnızlık Ülkesinde yalnızlığa mahkûm edilmiş tüm özel çocuklara...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 239
En / Boy : 15 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺21,84
Tükendi

"Peki... seni neden kurtarayım?" Elliott Goodman’ın, bir kalp krizinden sonra acilen ameliyata alınmak üzereyken işittiği sorudur bu. Ama soran kişi Elliott’ın cerrahı değil, Tanrı’dır. Yüce Tanrı. Tanrı, Elliott’la iddiaya girmek ister. Ona on sekiz çukurluk bir golf maçıyla meydan okur. Elliott kazanırsa kurtulacaktır; kaybederse... Golfe, hayata ve ikisinden de öğrenilen derslere dair bu zekice yazılmış, esprili ve dokunaklı roman, işte böylece başlar. Tanrı adil davranmak için (zaten hep öyle değil midir?) Elliott’la oynayıp ona birkaç numara öğretsinler diye yeryüzüne on sekiz efsanevi ve birbirinden ilginç rakip yollar. Elliott şimdiye dek yaşamış en renkli kişilerden, Leonardo da Vinci’yle (sopaları güzeldir), Marilyn Monroe’yla (her şeyi güzeldir), Bebek Ruth’la (sosisli sandviç düşkünüdür), Abraham Lincoln’le (hilecidir!) ve aralarında Musa, John Lennon, Jeanne d’Arc, Picasso, W. C. Fields, Sokrates, Bebek Didrikson Zaharias, Beethoven, Gandhi ve Shakespeare’in de bulunduğu diğer on dört ünlü kişiyle golf oynar. Vuruşlar değerlendirilirken, toplar kum engellerine takılırken ve Freud arabayı kullanırken (kontrol manyağıdır çünkü), Elliott kendi hayatının muhasebesini yaparak, mutlak rakibiyle karşılaşmadan önce neleri düzeltebileceğini ya da geliştirebileceğini anlamaya fırsat bulur.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 240
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2006
₺5,44
Tükendi

Sabah güneşi Amerikan Büyükelçiliği’nin kuzeye bakan geniş pencerelerinden içeri süzülerek yerdeki bordo renkli makine halısının üzerinde hâreler yaratıyordu. Kocaman odada derin bir sessizlik hüküm sürüyordu; tek işitilen ses klima cihazının belli belirsiz monoton uğultusuydu. CIA’nın Irak bölgesi en üst düzey yetkilisi Michael Edward, odanın serinliğine rağmen alnında beliren ter damlalarını silmeye çalışarak, karşısında oturan ve kahredici nazarlarla kendisini süzen Harry Morgan’ın bakışlarından kurtulmaya çalışıyordu. İnce metal çerçeveli gözlüğünü burnunun üzerine doğru iten Harry Morgan, buz gibi bir ses tonuyla sorusunu tekrarladı. "Demek MİT ajanı yaşıyor, öyle mi?" Edward bu soruya zaten cevap vermişti, ama Dış Operasyonlar Daire Başkanı sanki kendisine ıstırap vermek istercesine suali yinelemişti. "Üzgünüm efendim, fakat maalesef yaşıyor." Polisiye edebiyatımızın güçlü kalemi Osman Aysu, ustaca kurgulanmış yeni gerilim romanında, okuyucularını soluksuz bırakacak bir yolculuğa çıkarıyor


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 376
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺153,30
Tükendi
Okurları, Yatakta İyi’nin akıllı, sivri dilli ve kocaman yürekli kahramanı Cannie Shapiro’yu çok sevdiler. Annesi lezbiyen olduğunu açıklayıp, babası hayatından çıktıktan, eski erkek arkadaşı da yerel bir derginin sayfalarında ikisinin anılarını dizi halinde yayınlamaya başladıktan sonra, o da mutlu sona ulaştı. İşte, Cannie yeniden aramızda. Yaşamının kurgulanmış ve büyük ölçüde cinsellikle dolu uyarlaması olan ilk romanı bir anda çok satanlar arasına girdikten sonra, takma adla bilimkurgu romanları yazmaya başladı. Kızı Joy’un yetişkinliğe kabul töreninin hazırlıkları başladığında, Cannie’nin hayatında her şey yolunda gidiyordu. Ama Joy, annesinin yıllar önce yazdığı romanı keşfedip de bir anda kendini, dünyaya gelmesiyle ilgili gerçek hikayeyle karşı karşıya bulunca her şey değişecekti. Weiner’ın parlak zekasını yansıtan diyalogları, modern hayata dair keskin gözlemleri ve hem komik hem de insanı rahatlatan duyarlılığıyla, Karmaşık İlişkiler aşk, kayıplar ve güçlü aile bağları üzerine unutamayacağınız bir hikaye. "Weiner, sıcacık bir yüreğe ve toplumsal etkileşim konusunda hınzırca bir mizah anlayışına sahip. Evet, eğlendirmek için yazıyor ama empati kurmaktan da geri kalmıyor." -Baltimore Sun- Weiner, kadınların hayatına dair kuvvetli sezgileriyle sadakat, özsaygı ve kimlik gibi ciddi temaları bol kahkahalı mizahın içinde harmanlıyor." -The Philedelphia Inquirer-
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 396
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺5,44
Tükendi

Dean Koontz’un New York Times’ın en çok satanlar listesine giren muhteşem yeni kitabının genç kahramanıyla; bu sayfalarda size yüreğini sunan ve sizin yüreğinizi sonsuza kadar fethedecek olan, hayatla ölümün kesiştiği kavşağın cesur nöbetçisi Odd Thomas’la tanışın. Bazen Odd Thomas’ı arayıp bulan sessiz ruhlar sadece adalet ister. Bazen de onların verdiği ipuçlarıyla bir suçu engeller. Ancak bu kez durum farklıdır. Yaklaşan facianın habercisi olan sırtlana benzer gölgeler güruhunun refakatinde bir yabancı, Pico Mundo’ya gelmiştir. Ruh eşi Stormy’nin ve aralarında Rock’n’Roll Kralı’nın da bulunduğu bir grubun yardımıyla Odd, kötülüklerin yıkıcı sonucunu engellemek için zamanla yarışa girer. Geçmişle geleceğin, geçmişin yazgısıyla geleceğin alınyazısının birbirine yaklaştığı, her şeyi sarsan bu saatleri anlatan Odd Thomas’ın hikayesi, zamanımızın unutulmaz masalı ve Dean Koontz’un en kalıcı yapıtı olacak. "Koontz büyük bir keyifle garip durumları ele alıyor ve onları tümüyle inanılabilir hale getiriyor. Ürpertici bir kitap olduğu düşünülürse, sevimli sıradışı tipler üzerine kurulmuş olan hikaye insanı şaşırtacak kadar sıcak... Odd Thomas kendini olağandışı hayat yaşayan bir tava aşçısı olarak tanımlıyor; Koontz da bunu lezzetli ve sıcak bir şekilde servise sunuyor." -People-


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 398
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺29,40
Tükendi

Özellikle edebiyat okurlarının gereksinme duyduğu bu antoloji edebiyatımızdaki öykü ve romanın gelişim çizgisini inceliyor. Yazarları tanıtıcı bilgiler, yapıtlardan alıntılar, edebiyat tarihindeki dönemlerine uygun olarak ele alınıyor. Türk Dili ve Edebiyatı’nın tarihsel gelişimini izlemek isteyenlerin yararlanacağı bir kaynak kitap.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 624
En / Boy : 16,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺252,70
Tükendi

"Eserimiz, yalnız bir tarikatin hal tercemesi değil, bir yandan da vesikalar topluluğudur. Böylece tarihe malolan bir tarikatin kuruluşundan beri geçirdiği safhaları, tarihten aldığımız vesikalarla meraklılara, tarih ve tasavvuf ehline, tek sözle tarihe sunuyoruz." -Abdülbâki Gölpınarlı-


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 576
En / Boy : 16 / 23,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺306,60
Tükendi
"Bilmediklerimizden değil, yanlış bildiklerimizden utandıran eğlenceli bir kitap" Bazen gafil avlanır, kimi şeyleri yanlış öğrenir, sonra da yanlış kullanırız. Üstelik bunlar bizimle, bu ülkenin tarihi, coğrafyası, dili ve kültürüyle yakından ilgili temel şeyler olabilir. Boş bulunup yanlış bildiğimiz temel şeyler!... Gafillikler Kitabı, bütün bu yerel cahilliklerimizi yer yer eğlenceli, yer yer düşündürücü, ama çoğunlukla da bilgilendirici 101 soru/cevap ile sona erdiriyor. "101 Şey" kitaplarının yazarı Akdoğan Özkan’ın samimi üslubuyla... - Haremdeki en çapkın Osmanlı kim? - İlk futbol kulübümüz BS mi? - Kekliği düz ovada mı avlarlar? - Türkiye’nin uzayda kaç Apollosu var? - Her mahallede 1 milyonerimiz var mı? - En hızlı 200 m’yi Deniz Gezmiş mi koştu? - Amerika’yı Müslümanlar mı keşfetti? - Mustafa Kemal’in ilk aşkı kim? - "Dudaktan meze alan" yerli 007 kim? - Dut yemiş bülbül susar mı? - Bilgisayarı Osmanlı mı icat etti? - Bu kış Kıbrıs’ı veriyor muyuz? - Kaç Anadol ineklere yem oldu? - Ata’nın ilk evlilik girişimi kiminleydi? - Hangi "Çökertme"den çıktı Halil’im? - Bozacının şahidi şıracı mı? - Fener Ajax’a bir maçta 8 gol attı mı? - Marmara’da gaz çıkışı başladı mı? ... Ve Bunlar Gibi, ÖSS, ÖYS, SBS, TUS Ve KPSS’de Asla Çıkmayacak Olan Birbirinden İlginç 101 Soru!
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 356
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺5,44
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı