“Annem beni dinlemiyor, buna çok öfkeleniyorum.”“İstediğim şeyleri yapamadığımda çok sinirleniyorum.”“Sınav günleri bana bir şeyler oluyor, sürekli hastalanıyorum.”“Matematik öğretmenimi görünce, heyecandan midem bulanıyor.”
Seni duyuyorum Sevgili Düş Kurucu...Aslında bütün bu olanlar gayet olağan...Çünkü büyüyorsun! Ve büyüdükçe yepyeni duygularla tanışıyorsun. Öfkenin yokuşlu yollarıyla, mutluluğun uçuşan pamuksu bulutlarıyla ve hayatın gökkuşağı renkleriyle tanışıyorsun.Bütün bunlar sende gerginlik, dikkat dağınıklığı, aşırı hareketlilik ve stres yaratabilir.Ancak korkulacak bir şey yok... Çünkü her şey büyüme sürecine dahil.O halde sürece biraz eğlence, bilgi ve deneyim katmaya ne dersin?Bu kitap sana tam da bu noktada rehberlik etmek için kaleme alındı.Eğitmen ve masal anlatıcısı Dilara Duman’ın nefes atıştırmaları, imgelemeler, bedensel, zihinsel ve ruhsal aktivitelerle zenginleştirdiği Farkında Mısın Büyüyoruz içindeki çocukla birlikte büyümeye devam eden her yaştan okuru duygu farkındalığı ve yaşam disipliniyle buluşturuyor.
Farkında olarak ya da çoğunlukla olmayarak çocukluktan itibaren beş duyu ile çevreden edinilen tüm bilgiler beyin veri tabanına kaydedilir.
Kayıtlama esnasında veri tabanı bilgilerine duygular da eşgüdümlü olarak eklenir. Kendi haline bırakılan beyi, otomasyon halinde kıyaslayarak çalışır.
Yaşadığımız öfke, kıskançlık, inatçılık, heyecan gibi duygusallıklarımızın tümü kontrolümüz dışında kendiliğinden oluşmaktadır. Pişmanlıklarımız, keşkeler, bir şans daha dilekleri ve diğerleri...
Tüm sorunların kaynağı, gerçekte var olmayan ve ölünce bedenle birlikte yok olacak olan ego-benliktir. Klasik psikoloji ve psikiyatri işte bu ego üzerine odaklıdır. Bu nedenle işin içinden çıkamaz, geçiştirirler. Çözüm başka yerdedir.
Benlik-ego, özden gelen yayına dirençtir/perdedir. Perdeden öze ne kadar az negatif enerji geri dönüşü sağlanırsa, direnç de o kadar az olacak ve haliyle huzurlu ve sağlıklı kalınacaktır. Uyumlanarak değişim göstermeyen birimlerde özden gelen yayına direnç oluşur. Bunun sonu, hayal kırıklığından hastalığa kadar uzanan bir yelpaze içinde çeşitli sorunlardır.
İşte bu nedenle tasavvuf ehli "kaldır kendini" yani "prde yoğunluğunu saflaştır-benliğini arındır" demiştir. Tasavvuf uygulamalarının esası bunun içindir.
İçimizdeki kutsallığı beynimiz ancak bu şekilde yansıtabilir... Aksi taktirde beynimiz içimizin ışığını dişarıya yönlendiremez...
Kendimizi tanımak için perdelerimizi ve beynimizi tanımak şarttır. Bunları yaptıktan sonra kendimizi bilmek ve kutsallığımızı hissetmemiz mümkün alabilecektir...
Boşanmanın Eşiğine Gelmeden Önce Evlilikler İçin Uygulanabilir Çareler
Toplumun yapı taşı olan aile kurumunun korunması ve sağlıklı bir şekilde devamlılığının sağlanması, öncelikle aile bireylerinin sorumluluğundadır. Bu eser, boşanmanın eşiğine gelmeden önce evlilikler için uygulanabilir çareler sunmaktadır:
İçinden çıkılması imkansız gibi görünen, eşleri boşanmanın eşiğine kadar getirmiş problemlerin çözümü emin olun sandığınız kadar zor değil.
Kızınızın muhteşem ergen dünyasına hoşgeldiniz!
Kızınız, çocukluktan yetişkinliğe doğru yol alırken “Kız Dünyası”nın acımasız gerçekleriyle baş etmeye hazır mı? Ergenlik döneminin zorlu baskılarıyla karşı karşıya olup, yeni bedenine alışmaya, değişen arkadaşlıklar içerisinde yolunu bulmaya, aşk duygularını yaşarken hayatta kalmaya ve okuluna devam etmeye çalışan kızınız için ne yapabilirsiniz? Hem de sizden bu kadar uzaklaştığı bir dönemde.
Uzun yıllardır çocuklar, ergenler ve aileler ile çalışan Rosalind Wiseman, ABD’de 1 milyona yakın satış başarısı yakalayan Kraliçe Arılar ve Taklitçiler’i, yeni jenerasyon kızlarına uygun olarak güncelleyip genişletti.
Son teknolojik değişimlerin Kız Dünyası’na etkisinin de dahil edildiği ve kızların, erkeklerin, anne-babaların başından geçenlerin canlandırıldığı ünlü Hollywood filmi Mean Girls’e ilham kaynağı olan Kraliçe Arılar ve Taklitçiler, kızınızın sosyal olarak yetkin ve kendisine değer veren bir kişi olmasına yardımcı olabilmeniz için somut stratejiler sunuyor.
Benlik saygısı başka bir deyişle özsaygı ya da kendine saygı, kişinin kendisi ile ilgili düşünceleri, çevresindekilerin o kişi ile ilgili düşünceleri, her iki düşüncenin bileşkesi ve bu üç düşüncenin bir araya gelmesiyle oluşmaktadır.
Düşük ve yüksek benlik saygısı, insanlar arası ilişkilerde problem oluşturabilecek durumlara yol açmaktadır. Benlik saygısını ideal bir düzeye getirmek küçük yaşlarda öğrenilecek stratejilerle başarılabilir. Wetton ve Cansell, ilköğretim öğrencilerinin kendilerini iyi hissetmelerine yardımcı olacak teknikleri yıllarca denemiş ve bir araya getirerek bu kitapta toplamışlardır. İlköğretim öğretmenlerinin ve öğretmen adaylarının kaynak bir kitap olarak kullanabilecekleri bu eser, Türk Eğitim Bilimlerinde öncü Nobel Yayınları farkıyla ilköğretim öğrencilerinin kendilerini iyi hissetmeleri için hazırlanmıştır.
Derslerimde, seminerlerde, yürüttüğüm psikolojik danışma ve rehberlik uygu-lamalarında gençlere ve yetişkinlere; “Nasıl bir dinleyicisiniz?”, “Başkalarını iyi dinleyebiliyor musunuz?”, “Çocuğunuzu nasıl dinlersiniz?” gibi sorular soruyo-rum. Bu soruları yönelttiğim hiç kimse şimdiye kadar “Ben iyi bir dinleyici değilim.” ya da buna benzer bir şey söylemedi. Herkes iyi dinleyici olduğunu ifade etti ve pek çok kişi de başkalarının kendisini dinlemediğinden yakındı.Bu çelişkinin, iyi dinlemenin neleri içerdiğinin bilinmemesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Ayrıca insanların başkalarının kendilerini dinlememelerinden yakınmaları da dinlemenin ne kadar önemli bir beceri olduğunu gösteriyor.
Bu anlamda kitabın psikolojik danışmanlara, psikolojik danışman adaylarına, diğer yardım hizmetlerinde çalışanlara/çalışacak olanlara, anne ve babalara, öğretmenlere, dinleme becerilerini geliştirmek isteyen herkese yararlı olacağını umuyorum.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.