“Türkiye’nin gelişimi için “markalaşma”nın önemine kafa yoran, strateji geliştirmek ile kalmayan, uygulama anlamında da sayısız deneyimi olan, sadece uluslararası değil Anadolu’nun her bir tarafından farklı marka ve şirketler ile çalışan Güven Borça, sahip olduğu deneyimi rahat okunabilen, eğlenceli, ezber bozan bir kitapta birleştirmiş. Ballı Fındık tam da bugünlerde ihtiyacımız olan “farklı bakış açısı”na ne kadar ihtiyaç duyduğumuzu anlatmak ile kalmıyor, pazarlama anlamında hayata geçirebilecek ipuçları da veriyor. İster bir şirkette, ister bir ajansta çalışın ya da bir şirket sahibi olun bu kitabı başucunuzdan ayırmayın derim.”
-Sanem Oktar
“Dünya acayip bir devinim içinde. Zaten bir süredir bir malı üretmenin değil, o fikri yaratmanın, onun değerler zincirini kontrol etmenin önemli olduğunu görüyorduk. Ama şimdi girdisi akıl ve bilim, çıktısı teknoloji ve refah olan bir çağa giriyoruz. Bu yüzden yepyeni bakış açıları kazanmamız çok önemli. Güven Borça daha kitabın girişinde bu yeni çağın "fiziksel sermaye" çağı olmadığını göstererek başlıyor. Sonra ilerleyen sayfalarda "bu kriz yapısaldır, dünyayı temelden değiştirecek" diyerek konunun özüne sızıyor. Bu arada evet, teknoloji çok önemli, ama hâlâ en geleneksel alanlarda bile büyük kârlar, büyük fırsatlar var. Teknoloji üretelim derken, varlığını sürdürecek eski alanları tamamen reddedelim demiyoruz. Çok yönlü olalım diyoruz. Kaçırmayalım diyoruz. Örnek mi? Güven Borça gıda diyor, moda diyor... Bu kitap yalın dili, geniş kapsayıcılığı ile elinizde ve kitaplığınızda özel bir yer tutacak bence.”
-Emin Çapa
“Günümüz koşullarında sürdürülebilir başarı kısa süreli stratejilerle gelmiyor. Deli gibi çalışıyoruz. Günler yetmiyor ama yine de verdiğimiz emeğe karşılık gelen bir refah düzeyine ulaşamıyoruz. Peki bizim neyimiz eksik? İşte o soruya farklı açılardan bakarak cevapları ve çözümleri tartışmış Güven Borça bu kitapta. Samimi bir sohbet diliyle, gerçekçi ve bir o kadar da keyifli anlatımıyla, Türkiye’nin iş gücünü verimli kullanarak, ‘nasıl ve ne ile’ akılcı markalaşılabileceğine dair önemli ipuçları veriyor.”
-Gözde Akpınar
“Güven Borça’nın bu yeni kitabı, marka konusunda derin bilgi, deneyim ve öneriler içeriyor. Bunun da ötesinde, hepimizin öğrenimine sunulan bir çok konuya işaret ediyor, dikkatimizi çekiyor ve konuya odaklanmaya çağrıda bulunuyor. Hem de sentezlerin yapılabileceğini açıklayarak, göstererek ve de büyük bir umutla…”
-Prof.Dr.Yavuz Odabaşı
Bu kitapta, modern pazarlama, postmodern pazarlama, ilişkisel pazarlama, mobil pazarlama, yeşil pazarlama, veri tabanlı pazarlama, deneyimsel pazarlama ve viral pazarlama bölümleri yer almaktadır. Şüphesiz ki günümüzde işletmelerin pazarlama faaliyetlerinde uygulamış olduğu birçok yeni yaklaşım bulunmaktadır. Bu kitapta yer alan yeni pazarlama yaklaşımları belirlenirken özellikle turizmde uygulamaları olan yaklaşımlar seçilmeye çalışılmıştır. Dolayısıyla pazarlamada kullanılan bazı yeni yaklaşımlar turizmde uygulamaları olmadığı veya kısıtlı olduğu için kitaba dahil edilmemiştir. Pazarlamada yeni yaklaşım bölümleri yazılırken, öncelikle genel olarak değerlendirilmiş daha sonra her bölümün sonunda turizm sektöründe uygulama örneklerine yer verilmiştir
Güçlü bir pazarlama yönetimi, bir firmanın finansal performansını artırır. Çünkü satışı kolaylaştırır. Günümüzde ise satış, platform değiştirerek bilgisayar ortamına geçmiş ve yeni iş kolları oluşturmuştur. Dolayısıyla, satış biçimleri de değişmiştir. Mağazalar İnternet'e taşınmış; dinamik, interaktif, 24 saat açık dükkansız perakendecilik uygulamaları başlamıştır. Artık, çok daha düşük yatırımlarla girişimcilere yeni fırsatlar doğmaktadır.
Bu çalışma, gelecekte de potansiyeli yüksek görünen çevrimiçi satışa yönelecek girişimcilerin ihtiyaç duyacağı; arama motoru optimizasyonu, lojistik, vergilendirme, ödeme yöntemleri, sosyal medya, e-tüketici gibi konuları örnek olaylarla ele alarak ilgilenenlere bir alet çantası sunmaktadır.
Pazarlama Bilim midir?
Bir çırpıda yanıtlanması güç olan bu sorunun yanıtı, pazarlama kavramının tarihsel gelişiminde yatıyor. Bir meta olarak ürünün ve seri üretimin ortaya çıkışı, pazarlama nosyonunun önünü açtı ve pazarlama, 20. yüzyılın başından bu yana gerek kendi geliştirdiği gerekse de diğer disiplinlerden ödünç aldığı teorilerle şekillendi. Bugün gelinen noktada ise akademik çevrelerde pazarlamanın “pazarın davranışlarını inceleyen bir bilim” olduğu yönünde genel bir uzlaşı var.
Pazarlamanın bir bilim olarak görevini yerine getirirken faydalandığı kuramları ilk kez bu kadar kapsamlı bir çerçevede bir araya getiren Pazarlama Teorileri vazgeçilmez bir referans kitap olmaya aday.
“Bu eser, pazarlama dünyasında kullanılan 24 kuramı incelemekte ve değerli akademisyen yazarlar aracılığıyla çok yararlı ve güncel bilgiler sunmaktadır. Dilerim, her bir kuramı farklı akademisyenin yazdığı konular, ülkemizde bu kuramları, kavramları bilmek isteyenlere ilham kaynağı olur ve onların çalışmalarına, uygulamalarına yardımcı olur.”
- Prof. Dr. Yavuz Odabaşı
Benim adım satış danışmanı. İş dünyasının en önemli kişisi benim. Şirketimin marka yüzüyüm. Ben tasarımcıların tasarladığı, tedarikçilerin getirdiği, belki de milyonlarca kişinin yapım aşamasında emek verdiği ürünleri, tam da ihtiyacı olan kişilerin kullanımına sunarım.
Firmamın başarısında, karlılığında ve temsilinde mihenk taşıyım. Ürün ne kadar güzel olursa olsun, satılmazsa ne işe yarar ki? Ben üretici ile o ürüne ihtiyaç duyan arasındaki köprüyü kuran kişiyim! Bu noktada o kadar önemliyim ki, bir müşterimin firmaya olan güvenini yerle bir edebilirim! Ya da bir müşterimin firmaya güvenini yoktan var edebilirim! Firmam isterse üretim tesislerine milyonlarca dolar harcamış olsun, dergilere, televizyonlara reklam versin, marka olma sürecinde kurumsal kimliğine yatırımlar yapsın...
Ben olmazsam satış olmaz! Ben olmazsam başarı olmaz! Ben olmazsam ekonomi olmaz! Biz güven merkeziyiz! Madem bizi yetiştiren bir üniversite yok, biz kendi kendimizi eğitmeliyiz! Neden ben yıllar içinde düşe kalka nasıl satış yapmam gerektiğini öğrenmek zorunda kalayım ki? Haydi başlayalım…
- Fuarlar, İşletmelerin pazarlama faaliyetleri açısından en önemli araçlardan birisidir. Yaklaşık olarak dünya da yılda 35.000 fuar düzenlenmekte ve bu fuarlarda yaklaşık 3 Milyon işletme fuar performansı göstermekte, 300 Milyon ziyaretçi katılım sağlamaktadır.
- İşletmelerin önemli bir kısmı, amaçlarını belirlemeden, planlama ve maliyet analizleri yapmadan fuarlara katılım sağlamaktadır.
- Kalabalık ve gürültülü fuar ortamında stant görevlisinin ziyaretçiyi etkilemek için 7 saniyeden daha az sürede bulunmaktadır.
- Gerekli hazırlıkları yapılmayan, doğru uygulanmayan, fuar sonrası uygulamaları yapmayan ve başarılı iletişim kurulamayan fuarların olumsuz etkileri olumlu etkilerinden fazla olabilmektedir.
- Bu çalışmada, planlama, fuara katılım amaçlarının ortaya konması, fuar seçeneklerinin değerlendirilmesi, organizatör ve ziyaretçi analizi, fuar destekleri, stant ve ürün teşhiri, stant personeli seçimi ve hazırlıklırı, fuar başarısı ölçümü, fuara katılım sonrası yapılması gerekenler ve fuar iletişimine yer verilmiştir.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.