Bu kitap hem karşı cinsin biyolojik, psikolojik, hormonal ve içgüdüsel yapısı hakkında size yol gösterecek hem de bir nebze kendinizi analiz edip yaptığınız hataları fark etmenizi sağlayacak.

Bu kitabın çıkış amacı da bu noktada ilişkilerdeki problemlerin asıl kaynağının ne olduğunu fark edip bunları kolaylıkla çözebilmektir.

Ya da kitabı okuyan kişinin ileriki ilişkilerinde doğru ve sağlam sağlam adımlarla birlikteliğini sürdürmesine hizmet edecektir.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 175
Ağırlık : 175
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺210,00

Florizel von Reuter 1890 yılında ABD’de doğdu, hafızası ve keman çalışındaki ustalığı ile zamanın en ünlü keman sanatçılarını şaşkına çevirdi. Dokuz yaşında ABD Beyaz Saray’da bir resital verdi. Çalışmalarına Avrupa’da devam edip on iki yaşında Cenevre Konservatuvarından mezun oldu. 

Floritzel 1904’den başlayarak 20. yüzyılın başında verdiği Avrupa turneleri kapsamında İstanbul ve İzmir’de sahneye çıktı. 

1985’de 95 yaşında ABD’de hayatını kaybeden sanatçının romanlara ve filmlere konu olacak derecede olağanüstü ve Avrupa tarihinin bir asırlık bir aynası niteliğinde yaşamı oldu.
Eğer Floritzel, Paul Hindemith’in teklifini kabul edip 1930’larda yeni kurulan Ankara Devlet Konservatuvarının keman bölümünün başına geçseydi bugün Türkiye’de mutlaka daha iyi tanınıyor olacaktı.

Üç ciltlik “Tarihten ve Günümüzden Klasik Müzik Yazıları” kitaplarının yazarı Prof. Dr. Ömer Eğecioğlu, bu kitabında 20. yüzyılın keman virtüözü harika çocuk Floritzel von Reuter’in yaşamını, ailesini ve Türkiye ziyaretlerini belgelerle gün ışığına çıkarıyor. 


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 216
Ağırlık : 216
En / Boy : 16 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺124,50

Öğretmenlik bölümünden mezun olmuş, aktif öğretmenlik yapan ya da atanmayı bekleyen genç öğretmenlerin eğitmenlik hayatları boyunca gençlere nasıl yardımcı olacakları; hayatın ve eğitimin birçok alanında karşılaşabilecekleri sorunları çözme; öğrencilerin potansiyelini nasıl ortaya çıkarabilecekleri, mesleki doğru yönlendirme ve en iyi meslek seçimi süreçlerinde  yaşanılan ikilemlerde veya sorunlarda tercihin hangi yönde olması gerektiği konusunda ve buna benzer sorunlara yönelik eğitmenlere yardımcı olmayı hedefler. Öğrenci koçluğu belirli temel ilkeler etrafında şekillenir. Öğrenci Merkezlilik; süreç içerisinde koç, öğrenci merkezli bir yaklaşım benimser. Öğrencilerin ihtiyaçlarına, hedeflerine ve önceliklerine odaklanır. Güven ve Empati: Koç, Öğrencisi ile güvene dayalı bir ilişki kurar ve onları anlamaya çalışır, Soru sorma ve dinleme; Koç, öğrencilere yönelik etkili iletişim kurmak için soru sorma ve etkili dinleme becerilerini kullanır, sorular öğrencinin düşünmesini sağlamaya yönelik olmalıdır. Hedef belirleme ve aksiyon planı oluşturma; Koçlar, öğrencilerin hedeflerini belirlemelerine yardımcı olur ve bu hedeflere ulaşmak için aksiyon planları oluşturur, koçlar öğrencilerine SMART prensiplerine uygun olduğundan emin olmalarında rehberlik eder ve onları hedeflerine adım adım yönlendirir. (Spesifik, Ölçülebilir, Ulaşılabilir, Gerçekçi, Zamanlı)

Değerlendirme ve Geri Bildirim; Koçlar öğrencilerin gelişimlerini değerlendirir ve geri bildirim sağlar, öğrencisinin gelişimini takip eder, gelişim alanlarına destek sunar.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺114,00

‘Ömür dediğin’ ne ki ‘misar’ olarak geldiğimiz şu dünyadan ebedî karargâha uzanan bu yolda bir ‘gölge’ gibi ensemizde dolaşan ecele rağmen ‘asar ve iz’ bırakmaktan başka. “Baki kalan bu kubbede bir hoş seda imiş.”


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Çalışmamızın ana teması, İmâmiyyeŞîasının en temel kaynaklarından birisi olan Küleynî’ye ait el-Kâfî isimli hadis kitabının Şîa âlimlerine göre hadis ilmi zaviyesinden değerlendirilmesidir. Bu amacı temin etmek için telif edildiği dönemden itibaren günümüze kadar Şiî âlimlerin el-Kâfî ile ilgili değerlendirmeleri tahlil edilmiştir. Ehl-i Sünnet âlimlerinin tenkitleri ise kapsam dışı bırakılmıştır. el-Kâfî, Şîa’nınKur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitap olarak kabul ettiği hadis kitabıdır. Ehl-i Sünnet’in, Buharî’ninSahih’ine atfettikleri değerin çok fazlasını Şîa, el-Kâfî’ye atfetmektedir. Şîa ulemasının bir kısmı, el-Kâfî’dekirivâyetlerin tamamının Masûmimâmdan sadır olduğunun kesin ve sahih olduğu kanaatine sahiptirler. el-Kâfî, Şîa nezdindeki üstün değerine rağmen, bazı Şîa âlimleri tarafından sened yönünden tenkit edildiği gibi, metin yönünden de tenkide tabi tutulmuştur. el-Kâfî’deKur’ân-ı Kerîmi manen veya lafzen tahrif edildiğini ifade eden 228 rivâyet vardır. Bu durum bazı Şiî âlimlerin de dikkatini çekmiş, el-Kâfî’deKur’ân-ı Kerim’e, akla, tarihî verilere, sahih sünnete ve ilmi gerçeklere aykırı onlarca hadisin varlığı onlar tarafından dile getirilmiştir. Bu âlimlere göre kitapta azımsanmayacak kadar uydurma rivâyet vardır. el-Kâfî’de zayıf ve sika olanlar dâhil olmak üzere toplam 400 civarında râvî vardır. Şîa ricâl âlimlerine göre, bu râvilerden 233’ü cerh edilmiş ve zayıf olduklarına hükmedilmiştir. Bizim sayımımıza göre, el-Kâfî’nin tümünde Rasûlullah’dan (sas) rivâyet edilen toplam hadis sayısı 907’dir. Hz. Ali (ra) aracılığı ile 829 civarında hadis rivâyet edilmiştir. Bunlardan 26 tanesi Rasûlullah’a (sas) nispet edilmiştir. Geri kalan rivâyetlerin tamamı Hz. Ali’nin (ra) sözleridir. Zikredilen rivâyetlerin %85 kadarı, Ca’fer-i Sadık ve el-Bâkır tarafından aradaki râviler zikredilmeksizin Rasûlullah’a (sas) ref’ edilmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 469
Ağırlık : 469
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺200,00

“Modası geçmiş manuel daktilo ile, daha doğrusu Olympia De Luxe’üm ile günümüzün bilgisayar teknolojisi arasında, bu bilgisayar kâğıdı rulosu vasıtasıyla köprü kuracağımı sanıyordum. Ama kabul etmeliyim ki fena halde çuvallıyorum. Bu ikisi hiç buluşacak mı? Hayır, hiç ümit yok. Buna dair hiç ümit görmüyorum. Dolayısıyla bu, bir bakıma, eski zamanların daktilosuna, gerçek kâğıt takılmış, parmaklarınızın tuşlara dokunduğunu hissettiğiniz, kâğıdı hissettiğiniz ve sardıkça satır satır merdaneyi hissettiğiniz−ah, ne coşku−bir daktiloya bir merhamet duası, ya da, TAMAM, bir ağıt.”    

Jonas Mekas deyince akla öncelikle 16 mm kamerasıyla çektiği günlük-filmleri gelse de Olympia De Luxe daktilosuyla yazdığı metinler, şiirler, anılar, günlükler, köşe yazıları, mektuplar, manfiestolar da onun mirasının hatırı sayılır bir bölümünü oluşturuyor.

Bir gün, hatta tam tarih vermek gerekirse 25 Mart 1997’de, Mekas masasının altında unutulmaya yüz tutmuş bir bilgisayar kâğıdı rulosu bulur ve emektar Olympia De Luxe’üne takar. Niyeti daha önce yapmadığı bir şey yapmak, bu kez bir roman yazmaktır. Hem de bu kâğıt rulosunu baştan sona dolduracak, tam manasıyla yekpare bir roman. Fakat işler umduğu gibi gitmez.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 53
Ağırlık : 53
En / Boy : 11 / 17,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺44,46
Makaleler I

Akıl ve Kalp beş ulağın taşıdıkları tüm haberleri algı süzgecinden geçirir, orada harmanlar, FİKİR HARMANI denilen karar mekanizmasına teslim eder.

Fikir harmanı; gelen her türlü bilgiyi ibret eleğinden geçirirler.

Göz, Kulak, Burun, Dil, Deri.

Beş ulak beş haberci, beş duyu organlarımız sürekli savaş halinde olan AKIL ve KALP ikilisine bilgi taşırlar.

Akıl düşünerek, kalp duygusal olarak hareket eder.

Fikir Harmanı sizlere bir pencere açacaktır.

Adım atmadan önce sizi düşünmeye sevk edecektir.

Akıl bunu gerektirir. Fikir harmanında olayları un haline getiremeyenlerin hayatı hayal kırıklıkları ile geçer.

Fikir haRMANI insana ibret nazarını kazandırır.

İbret almayan külfet alır.

Biz de Fikir Harmanında un eylediğimiz beş ulak haberlerini sizlerin düşünce dünyanıza taşıdık.

Dileriz hep beraber bu Harmandan elde edilen bereket ile tüm ailem aşk fırında pişer.


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺200,00
Makaleler II

İnsanın yaşadığı her şey, gün gelir ya pişmanlık ya da huzur olarak geri yansır. Yaş kemale ermeye başlayınca insan kendini muhasebe iklimine sorar. İşte o andan itibaren sürekli geçmişin hesabı ile kendini yüz göz eder. Muhasebe sonunda keşkeler, pişmanlıklar kaplar yüreğii. Geçmişin pişmanlığı ve geleceğin korkusu insanın kurtulamadığı düşünce girdabı. Kimilerine göre muhasebe, kimilerine göre pişmanlık, kimilerine göre tefekkür. Düşünce girdabına girmeden bu alemde yol almak insanı bilinmez yollara sevk eder. Akıl etmek, düşünmek. Bilene sormak; insanı bekleyen birçok tehlikelerden korur, muhafaza eder. Geçmiş peygamberler kıssalarının bize anlatılması, bizim de aynı hatalara düşmeden menzile doğru yok almamız için büyük bir merhamet sahibinin bize  ikramıdır. Düşünce girdabına giren insan; Aklın kendisine ördüğü tüm duvarları yıkıp rahmet deryasına ulaşır. Tüm esaret zincirlerini kırmak için buyurun Düşünce Girdabına…


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 376
Ağırlık : 376
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺200,00

İnsani bir zaafımız var, kendi iç dünyamızda olan bitenleri, bunların sebeplerini ve sonuçlarını ne yazık ki dış dünyamız kadar merak etmiyoruz. Fakat hem iç barışımızı inşa edebilmek hem de hayatta yerimizi bulabilmek için kendimizi tanımamız lazım.
Goethe “İnsan kendini yalnızca insanda tanır.” demiş. Şu hâlde başka insanların anlatımlarına kulak verir, onların kişisel yolculuklarına tanıklık edersek kendimizi tanıma yolunda önemli bir adım atmış oluruz.
Elinizdeki kitapta her biri farklı alanda uzmanlaşmış on bir isimle yapılmış söyleşiler yer alıyor. Orhan Karaağaç soruyor, onlar da şimdi bulundukları noktaya gelene dek edindikleri tecrübeler ışığında tavsiye ve görüşlerini açık yüreklilikle anlatıyorlar.
Muhtemelen aşina olduğunuz bu isimlerin düşünce dünyasında yol alırken hangi yolun nereye çıktığına dair bir fikir edineceksiniz.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00
Down Sendromu Hikayemiz

Asıl macera şimdi başlıyor. Acemi ve neyle karşı karşıya olduklarından bihaber anne ve baba iki günlük bebekleriyle karlı ve soğuk havada hastane koridorlarında oradan oraya savruluyor. Her doktor detaylı inceliyor ve bir başka doktora bakması için gönderiyor. Ağlamaktan perişan durumdayım ama son gücümle bir umut diye koşturuyorum. Kromozom analizi yapılması için bebekten kan alınıyor. O an kucağımda hâlâ uykusuna devam eden bebeğim ve canı acıyacak diye hüngür hüngür ağlayan yeni anne ben.


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺42,50

Ben Sen ve Diğerleri’nin hikâyesi kısaca şöyle: 2018 yılında Fıkıh Usulü derslerine girdiğim Cumhuriyet Üniversityesi İlahiyat Fakültesi İlitam öğrencileri kurdukları Whatsap grubuna beni de kaydettiler. Grupta Fıkıh Usulü dersi ile ilgili kir alışverişi oluyordu. Sonra öğretim hayatları ile ilgili sorunları hakkında da burada konuşmaya başladılar. Ben de sorunlarına dâhil olmuştum. Birlikte sorunlara çözüm yolu aradık. O günlerde grupta paylaştığım bir yazı kabul gördü. Arkasından bir yazı daha yazdım. Yine beğenildi. Bu değerlendirmeler beni cesaretlendirdi. Heyecanla yazmaya devam ettim. Yazdıklarıma eleştiri, taltif veya bağımsız açıklamalar yazıldı. Bu yorumları da kitaba aldım. Başka yazılara da Ben Sen ve Diğerleri’nde yer verdim. Bu yazıların eğitim, siyaset, akademi ve ülke insanına dair kimi tespit ve değerlendirmeleri kayda almak gibi bir yanıda vardır. Bir tercih olan yazmak özel hayatı paylaşmaktır. Yoksa her insanın hikâyesi vardır ve önemlidir. Son Bir cümle yazalım. Kitabın isminin izahı şöyle. Ben, yazarı ifade ediyor. Sen, bu metinlerin ilk halini okuyanlar. Diğerleri, bu metinlere belki bir şekilde vakıf olacaklar veya hiçbir şekilde muhatap almayacaklar.


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 152
Ağırlık : 152
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00

Ammo Bahe


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 70
Ağırlık : 70
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00
Tenkid ve Tahlil

"CHP'nin 1938-1939 senelerinde Halkevlerine mensup genç yazıcılar arasında açtığı müsabakada kazanan on hikaye ve tahlilleri."

Volkan Gemili Memleket Küçük Hikayeleri -Tenkid ve Tahlil- isimli bu ilk kitabında CHP'nin düzenlediği müsabakada ödül alan, ama unutulmaya yüz tutmuş on hikayeye ışık tutmakla kalmıyor hikayelerin ardındaki güdümlü/angaje edebiyat, kanon edebiyatı gibi gerçekleri de gün yüzüne çıkarıyor.

Çözümleyici bir dil, tarafsız bir bakış açısı ve sorgulayan bir üslupla kaleme alınan ve benzerleri için ilkörnek teşkil edebilecek bu kitaptaki hikayelerin toplu olarak ortaya çıkarılmasının öncelenmiş olması onu daha da dikkate şayan kılan bir eser konumuna getiriyor.

Memleket Küçük Hikayeleri -Tenkid ve Tahlil- edebiyatımızdaki ciddi boşlukları doldurma çaba ve isteğinin bir ön ürünü olduğunu ve bu yöndeki ufuk ve bilince sahip bir kalemin gözışığı damlalarından tekevvün ettiğini söylemekte de bir beis yoktur.

- Fatih Çodur

1938 1939 senelerinde Halkevlerine mensup genç yazarlar arasında açılan müsabakada kazanan 10 hikaye ilk kez gün yüzüne çıkıyor.

Selim Şengil

Naki Tezel

Kemal Bilbaşar

Sadi Günel

Azize Tözen

İ. Taylan

Rıdvan Kipural

Abdurrahman Orhun

Süleyman Kaymaz

Emin Tuğal


Basım Ayı/Yılı : 11/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺67,20

Brüksel Chaheroi Havaalanı’nda, masaları pek de temiz olmayan bir kafede portakal suyumu
yudumluyorum. Tadı maalesef yavan, fazlasıyla posalı. Yanımdan melez bir bebeğin zırlaması
sekiyor. Salyalı yumruklarını siliyor oturduğum kırmızı koltuğun suni döşemesine. Annesiyle
istemsizce göz göze gelip suratındaki samimiyetsiz “tebessüm” beklentisini elimin tersiyle ardıma
itiyorum.
Ucağımın kalkmasına hala iki saatten fazla var ve benimse etrafımdaki insanların konuştuklarına
kulak misafiri olmaktan başka bir işim yok. “Lütfen! En azından deneyelim!” diye yalvarıyor
ötemdeki kızcağız, alnı terli sevgilisinin nemli ellerini tutarak. O yana fırlatıp bakışlarımı, kendime
pay çıkarmak istiyorum aşklarından. İzlediklerimle düşündüklerim örtüşmüyor. Kafam makamında
değil biliyorum. O an beynimin rutubetli boşluğunda bir şimşek çakıyor ve kuvveti tüm bedenimi
sarsınca, bir an için aydınlandığımı sanıyorum. Boynumdan yüzüme tırmanan merak, bana varlığımı
sorgulatıyor. Kendimi ortadan ikiye bölmek istiyorum.
Sahi, denesem ne olur? Bu defa, işin başına gerçekten bitirmek için otursam, bir şey değişir mi
hayatımda? Bunca sene yüzüstü bıraktıklarımdan, ardıma bakmadan kaçtıklarımdan ya da hevesimi
alıp terk ettiklerimden ne fayda gördüm?

Kendime çokça sözler verdim.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,15

Vatanına, milletine ve devletine hizmet etmekten başka bir düşüncesi olmayan, çoğunluğunu TSK mensuplarının oluşturduğu ve ancak içlerinde Türkiye’nin tüm devlet kurumlarından da personelin yer aldığı bir grup insanımız, tüm devlet kurumları ile sivil kurum ve örgütleri kısacası yaşamın her tarafını sarmış vatan hainlerinin marifeti, iftirası ve uydurma suçlamaları ile büyük bir kıyıma uğramıştır. Hemen hemen tüm devlet sistemini ele geçiren bu kötü düşünceli ve hedefli örgüt, başta mahkemeler ve emniyet teşkilatı olmak üzere diğer devlet kurumlarındaki yandaşları vasıtasıyla amaçlarına ulaşmak için devleti hiçbir engelle karşılaşmadan bir silah olarak kullanarak hedef alınan subay ve astsubayları, sivil personeli Balyoz, Askeri Casusluk, Ergenekon, Amirallere Suikast gibi daha birçok düzmece ve alçakça yalan iddiaları içeren iddianamelerle suçlayarak tutuklamış, tiyatrovari mahkemelerde yargılamışlar, mahkûm ve bu mahkûmiyet yine tiyatrovari Yargıtay aşamasında onaylanmıştır. Suçsuz vatanseverlerin cezaları kesinleşmiş ve infaz safhasına gelmiş iken hain örgütün diğer kumpasları 2013 yılı sonunda ortaya çıkmış, zamanın yetkililerince gerçekler anlaşılmak zorunda kalınmış ve toplumun da gerçeklerden yana daha kuvvetli bir şekilde tavrını göstermesi ile alçakça iddiaların bir örgütün kumpası olduğu anlaşıldıktan sonra suçsuz vatanseverler serbest bırakılmıştır.

Bu kitapta kumpas mağduru bir subayın ve ailesinin yaşadıkları çeşitli olaylar anlatılmaktadır. Konular bir ailenin yaşadıkları gibi anlatılsa da, aslında tüm uydurma davalarda yargılanan insanların ve ailelerinin yaşadıklarından kesitler de kitapta yer almaktadır.

Ülkemizde, hukukun ve adaletin her alanda en üst seviyede tesis edilmesi ümidiyle…


Basım Ayı/Yılı : 4/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 272
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺144,50

Gözlerini açtı. Oda karanlıktı. Birilerinin bağırdığını, tabakların kırıldığını duydu ve bunların kötü bir rüya olmasını diledi ama değildi. Hemingway ailesinin bir üyesi olarak büyümek böyle bir şeydi.

Büyükbabası Ernest Hemingway’in kendini vurmasından yalnızca birkaç ay sonra doğan Mariel, ailesinde nesillerce görülen depresyon, alkolizm, hastalık ve intiharın döngülerinden kaçmayı kendine görev edinmişti.

Oyuncu Mariel Hemingway Sonra Güneş Açtı’da sıkıntılı çocukluğunu ve Hollywood’a uzanan yolculuğunu son derece samimi bir şekilde anlatıyor.

Sonra Güneş Açtı, Mariel’in tüm karanlıklara rağmen aydınlığa çıkışının başarılı bir öyküsü…

 


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1
Ağırlık : 100
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺117,92

Elinizdeki bu eserde, vakıf kuran hanım sultanlardan en bilinenler ele alınmış ve kronolojik sıraya göre hayat hikâyeleri ve eserleri incelenmiştir. Arşiv vesikaları, vakfiyeler, kitabeler, vekayinameler yanında günümüzde yapılan yüzlerce akademik ve popüler çalışmanın incelendiği eser; minyatür, gravür, tarihi ve güncel fotoğraf gibi görsel malzeme ile de desteklenmiştir. İslam tarihinin bir devrine damgasını vuran, tarihte şanlı ve şerefli bir sayfa açan Osmanlı hanım sultanlarının isimleri, yaptırdıkları hayır eserleriyle yaşamaya devam ediyor…


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 1
Ağırlık : 100
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺209,31

Arka Kapak Yazısı

Biliyorum, yapamamamız için pek çok neden var. Bu nedenlerden bazıları da her zaman geçerli ve mantıklı ama hayat sadece kısa değil, aynı zamanda bazen çok zor. Nedenlerimiz sadece birer bahane, buna uyanın. Hayat kısa! Ve şimdi tüm gücünüz ve tutkunuzla yaşamalısınız. Cesur olun. Koşullarınız, sahip olduğunuz ne olursa olsun, tek şey cesurca harekete geçmek. Erteleme. Yaşa.

***

Can Yılmaz, “Kafa’da Kalmasın” demeye “Amcamı Almasak Begonvil Kaça Olur?” ile devam ediyor…

Kitap Adı: Amcamı Almasak Begonvil Kaça Olur?
Kitap Yazar Adı: Can Yılmaz
Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt
Editör: Gökçe Şenoğlu
Kapak Tasarım: Şenol Alanbay
Sayfa Tasarım: Şenol Alanbay
Sayfa Sayısı: 224
Ebat: 13,5x19,5
Tür: Hikaye
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044945

₺100,80
Hayat Üzerine Dersler

Gerçek Bir Yaşam Hikayesi

Pankreas kanseri, 3 ay ömür biçilen dünyaca ünlü bir bilim adamı. Ama her şeyden önce 1,2 ve 5 yaşlarında üç tane çocuğu olan ve onlardan –hele de şimdi– hiç ayrılmak istemeyen son derece duygusal bir baba.
Gelecek yirmi senede çocuklarına öğreteceklerini, günün birinde onların sahiline vuracak bir şişeye sığdırmaya çalışıyor. İşte böyle bir adamının bütün dünyaya ve en başta da çocuklarına miras bırakılmak üzere, yaşamla ilgili –evet ölümle değil yaşamla ilgili– çocukluk hayzallerimizle ilgili, hayatımızdan sonuna kadar tad almayla ilgili, dostluklarla ilgili, sevgiyle ilgili, kısacası yaşamın tam da kendisiyle ilgili üniversite kürsüsünden yaptığı

Son Konuşma

Birçok profesör, "Son Konuşma" adı altında konuşmalar yapar. Onlardan, ölümlerini düşünmeleri ve onlar için en önemli şeyin ne olduğunu bulmaları istenir. Ve onlar konuşurken, dinleyiciler ister istemez aynı soruya kapılırlar: Son şansımız olduğunu bilseydik, dünyaya hangi gerçeği bildirmek isterdik? Yarın ölecek olsaydık, neyi miras olarak bırakırdık? Carnegie Mellon Üniversitesi’nde bir bilgisayar profesörü olan Randy Pausch'tan böyle bir konuşma yapması istendiğinde, son konuşması olacağını düşünmesi zor olmamıştı, ne de olsa kısa süre önce ölümcül bir kanser teşhisi konmuştu.

Ama yaptığı konuşma ölümle ilgili değildi. Çocukluk hayallerinizi gerçeğe dönüştürmekle ilgiliydi. Engelleri asmanın, başkalarının hayallerini mümkün kılmanın, her ânın değerini bilmenin önemiyle ilgiliydi. Bunlar Pausch’un inandığı her şeyin bir özetiydi. Yani yaşamakla ilgiliydi.

Bu kitapta Randy Pausch, konuşmasını bir fenomene çeviren ve onu unutulmaz kılan özelliklerini -mizah, ilham ve zekayı bir arada kullanmıştır. Bu kitap, nesillerden nesillere aktarılacak ve herkesin okuyacağı bir eserdir.

"Önemli olan kaybetmeniz veya kazanmanız değil, nasıl oynadığınızdır."
Randy Pausch


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 206
Ağırlık : 206
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺105,00

Benim kalemime hüzün uğramayacaktı hiç. Satırlarıma acı vurmayacaktı. Benim öykülerimde güneş hep pırıl pırıl, yıldızlar ışıl ışıl olacaktı. Mevsimlerden baharı, aylardan nisanı anlatacaktım. Güvercinler kanat çırpacaktı paragraflarımda; virgüllerimde kelebekler uçuşacak, noktalarım dağ gibi sabit ve kararlı duracaktı. Ah göz yaşlarım ıslatmayacaktı kağıtları, benim öykülerimde gülümseyen insanlar yaşayacaktı...

Basım Ayı/Yılı : 1/2004
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 157
Ağırlık : 157
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺12,30

“Bay kumarbaz Trump! Size söylüyorum, biz sizin sandığınızdan çok daha fazla sizin yakınınızdayız. Bizim bölgedeki gücümüzü de kapasitemizi de çok iyi biliyorsunuz. Asimetrik savaşta ne kadar güçlü olduğumuzun bilincindesiniz. Gelin, ben sizi bekliyorum. Ben bu sahanın adamıyım. Savaşın sizin tüm varlığınızın yok olması demek olduğunu siz biliyorsunuz. Siz belki savaşı başlatabilirsiniz; ama onun sonunu tayin edecek olan biziz…
Sizi düşünmeden uyuduğumuz tek bir gecemiz yok. Biz şehadet milletiyiz, biz İmam Hüseyin milletiyiz. Çok zor olayları geride bıraktık. Şunu bilin ki eğer savaş çıkarsa sizin tüm imkânlarınızın yok olması ve bizim zaferimiz olur. O hâlde siz savaşı başlatın gerisi bize kalmış.” General Kasım Süleymânî

Majid Safataj’ın, Şehit General Kasım Süleymanî’nin ve cephe arkadaşlarının hatıra ve anlatımlarından yola çıkarak hazırlamış olduğu bu eser sayesinde hem “Gölge Komutan” hakkında hem de İran-Irak savaşı başta olmak üzere Hizbullah ve Siyonist rejim arasında gerçekleşen “33 Gün Savaşı” ve Suriye’deki “Vekâlet Savaşı” hakkında birçok konuyu bilinmeyen yönleriyle okumak mümkün olacak.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

“…maden ocaklarından, duruşma salonlarından, gözaltı merkezlerinden, cezaevlerinden, ölüm bodrumlarından, faili meçhullerden; acılardan, çığlıklardan, ağıtlardan; bozkırdan, karlı tepelerden, dağ göllerinden, patikalardan, subaşlarından, kuşlardan; aşklardan, sevgilerden, güzel günlerden, çocuk gözlerinden, bebe uykularından; türkülerden, semahlardan, halaylardan, şiirlerden, seksenlerden, doksanlardan, iki binlerden… süzülüp geldi bu kitaptaki her bir sözcük…”

Nusret Gürgöz


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 366
Ağırlık : 366
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺73,00


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺99,60

Mevlevîlik, bir tarikat olmasının yanı sıra yetiştirdiği birçok şâirle de mektep olma özelliğine sahip mühim bir yapı olarak bilinmektedir. Türk edebiyatının en parlak dönemlerinden olan XVII. yüzyılda bu mektepte yetişmiş şâirlerden biri de Dânişî Ali Dede olmuştur. Kudüs ve Lefkoşa Mevlevîhânelerinin postnişînliğinde bulunmuş olan Dânişî Ali Dede, şahsı, yetiştirdikleri ve ailesiyle Mevlevîlik tarihinde önemli bir yer edinmiş; şiir vadisinde de usta şâirler seviyesinde eserler ortaya koymuştur. Şimdiye kadar bazı mecmûa sayfaları arasında ve muhtelif tezkirelerde şiirlerine rastlanan Dânişî Ali Dede’nin dîvânı, elinizdeki eserle gün yüzüne çıkarılmıştır. XVII. yüzyıl Osmanlı’sındaki insana dair birçok konuda bilgilere de rastlanan bu dîvânın mısraları arasında okuru, hayatın muhtelif safhalarında dolaşmış bir Mevlevî dedesinin ayak izleri karşılayacaktır.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 461
Ağırlık : 461
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺256,00

Şair, hikâyeci, romancı, derlemeci, denemeci, araştırmacı, röportajcı gibi farklı yönleri olan sanatçı aynı zamanda siyasetle de uğraşmış, kendi fikirleri çerçevesinde ülkesinin daha iyi bir konuma gelmesi için gayret göstermiştir.

Bu çalışmada Yaşar Kemal üzerine yazılmış 35 yazı bulunmaktadır. Dileğimiz buradaki yazıların Yaşar Kemal’i değerlendirmede ve yeni eserler ortaya koymada bir katkısı olmasıdır. Çalışmayı hazırlarken kapsayıcı olması açısından sanatçının hayatından sanatçılığına, romancılığından şairliğine, hikâyecili­ğinden denemeci ve röportajcılığına kadar farklı yönlerini içermesine gayret ettik. Öncelikle eserleriyle bu çalışmayı hazırlamamıza vesile olan usta yazar Yaşar Kemal’e minnettarlığımı belirtmek isterim. Nurlar içinde uyusun…


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 432
Ağırlık : 432
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺450,00

Maddi anlamda insanın bir yerden başka bir yere gidişi; memleketini, şehrini, sevdiklerini, kendine ait her şeyi geride bırakışı, ayrılışıdır gurbet. Ancak gurbetin bir de manevi yönü bulunmaktadır ki bu süreç insanın varoluşuna denk düşer. İnsanoğlu tarih boyunca gurbetlere sebep olmuş, gurbet çekmiştir. Hayatın dinamikleri içinde irili ufaklı pek çok olayla gurbete çıkan insanın gurbeti mısralara dökmesi de yine hayatın olağan akışında yer alır.

 

Öte yandan gurbet ve gurbetin yarattığı duygular, bazı dönemlerde devrin şartlarının da etkisiyle edebi eserlere daha çok yansır. 1923-1938 yıllarının Atatürk Dönemi olarak adlandırıldığı bu devirde "gurbet” Türk şiirinde öne çıkan temalardan biri olmuştur. Atatürk Dönemi Türk Şiirinde Gurbet adlı bu eserde yazar, on beş yıllık periyotta yayın hayatında olan dergiler ve şiir kitaplarında "gurbet"in izlerini aramakta ve sanatçıların ruhundan mısralara süzülen gurbeti okuyuculara sunmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 303
Ağırlık : 303
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺199,50

“İdrak kelimesinin kökenini çok severim. İdrak, merdivenin en alt basamağı anlamına gelen Arapça ‘dereke’ sözcüğünden türüyor, bir şeyin sonuna veya dibine ulaşma anlamına geliyor. Bir nevi iliklerine kadar hissetme hali. Ve oradan sonra varılacak başka bir yer yok.  Anlamadaki son evre orası. Üstelik yukarıda bitmiyor bu anlama hali, en aşağıda, başlangıçta, dipte bitiyor. Merdivenin en alt basamağı, başlangıç noktasıdır. Bir şeyin idrakine varmak başlangıç noktasına geri dönmekle, anımsamakla, o anlamın köklerini en derininde, en başlangıcında bulmakla mümkün.”

Parçalı Bulutlu’da idrake varmaların yolculuğuna çıkmış bir Tuğçe Isıyel var. Yuvaya, yola ve sürgüne, yaşama ve ölüme bir bir uğrayan; doğayla insanın kurumuş göbek bağına ağıt yakan satırlarla sarmalıyor okuyucusunu. Bu satırları fotoğraflara ve müziğe ilikliyor, zamanı ve eşyayı eğip büküyor. İnsanın da tıpkı Dionysos gibi, şarap olmayı bekleyen üzüm gibi, kozasında pelteleşen tırtıl gibi iki defa doğabileceğine inanıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺128,50

Her sabah uyandığımda kendimi farklı ve başka bir kişi olarak görmekteyim.

Bu halimin, bir tek bende değil, içinde bulunduğumuz şu toplumda, tüm insanlarda karşılığının olduğunu düşünüyorum.

Dünyadan kopuk, yaşamın tüm iğreti olaylarını içeren ruh halimi yazmak istedim, bu öykü kitabı ortaya çıktı.

Tüm insan renkleri, tüm yaşam renkleri var…

 


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 111
Ağırlık : 111
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺23,25

Walt Whitman ve Mark Twain gibi Amerika’yı şair gözüyle görmek istedi Thomas Wolfe. Kendisini hiçbir zaman tam anlamıyla dile getiremedi, kitaplarında yalnızlığını ve

tecridini paylaştı. Meselesi her daim kendisi oldu, kendisini tanımaya, keşfetmeye çalıştı. Fakat Pablo Neruda’nın söylediği gibi “yakalanan tek şey, rüzgârda kapana kısılmış bir balık”tı onun için.

Atakan Karaduman “Sunuş”tan.

 

“Hiçbir yayımcı ve yazar tanıdığım yoktu. Bir arkadaşım 350.000 kelime uzunluğundaki devasa müsveddeyi aldı ve tanıdığım bir yayımcıya gönderdi. Birkaç gün, bir iki hafta içinde, bu kişiden kitabın yayımlanamayacağı haberini aldım. Söylediği şey aşağı yukarı şuydu: Yayınevi önceki yıl buna benzer birkaç kitap yayımlamış ve hepsi başarısız olmuştu, dahası kitap şu anki hâliyle hayli amatörce, otobiyografik ve beceriksizce yazılmıştı ki bir yayımcı bunu yayımlama riskine giremezdi. Öyle depresif ve bezgin bir hâle bürünmüş, iki buçuk yıl boyunca devam etmemi sağlayan yaratım illüzyonu öyle sönmüştü ki adamın söylediklerine inandım.”


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00

OYÇED, Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği, Makedonya’nın önemli Akademisyen, yazarlarından GOCE RISTOVSKI’nin 9 “Dokuz” İLAHİ TREGEDYA adlı oyununu kendisinin izniyle Zeynep Kaymas’ın çevirisiyle kitaplaştırmış Türk Tiyatrosu yapıcıların beğenisine sunmuştur.
İlahi tragedya yalnızca Dante’nin İlahi Komedyasına isim göndermesi değil; cehennemin dokuz katı motifinin 21.yüzyılda kavramların muğlaklaşmasıyla 99-999-9999’a kadar katmanlaşması… Geç ortaçağ, erken Rönesans metni olarak değerlendirilen İlahi Komedya 21.yy’ın post-truht çağı insanında tragedyaya dönüşmesidir. Apokaliptik anlatıya gönderme: doğaya dönme arzusuyla yer alıyor. üzerinde 9 sayısı ile bir çarpım tablosu: 21. Yüzyılın muğlak kavramlaştırmasıyla Dante’nin Cehennemin 9 katına göndermesi tanımlanmaktadır..
9-İlahi Tregedya’da, Yazarın, çok katmanlı, akıcı dil kullanımı tiyatro yapıcılarının yaratıcılığını kışkırtacak önemli bir metin.
Bu çalışma Avrupa Birliği tarafından finans edilmiştir. Oyunu kitaplaştırıp size ulaştırmamıza desteklerini esirgemeyen Kalem Kültür Derneğine, READ Regional Network for Cultural Diversity’ye ve Oyunun projelendirilmesi ile ilgili tüm süreçlerin yönetimini üstlenen Sevgili Zeynep Kaymas’a sonsuz teşekkür ederiz.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺36,00

Kimileri vardır, yanında ağlamaya utanırsın, kimilerinin de gülmeye…
Kimilerinin yanında söylemeye utanırsın, kimilerinin de susmaya…
Kimileri vardır, bakmaya utanırken kimilerinin gözlerine çivi olup çakılırsın…
Kimileri çöl gibidir, kavrulursun, kimilerinin ikliminde bahar bahar çiçek açarsın…
Kimileri uçurum kenarı, kimileri saklandığın kuytu…
Ve öyleleri de vardır ki yanında olsan yaşlanmaya utanırsın…
 
Anı yazmak, âna tanıklık eden zamanı yedeğinde taşıma biçimidir. İnsan ise ânların ve anıların toplamıdır. Her insan farklı bir mana, farklı bir bakıştır hayata. Bir Seyyarın Notları, başladığı her yeni günü ve tanıştığı her yeni insanı hayata açılan farklı bir pencere sayıp, onları sarıp sarmalayıp heybesine koyan bir seyyarın notlarından oluşuyor. Yazarın yalın ve akıcı üslubu ile insanların zihin dünyasında dolaşıyor, kederlerine ve sevinçlerine ortak oluyor ve nefis gözlemelerin kokusunu burnunuzda hissediyorsunuz. Küçücük karavan, koca bir dünyaya açılıyor. Kısa bir nefes almak isteyenlerin, derdine derman arayanların, mutlukların paylaştıkça çoğaldığının ve üzüntülerin paylaşıldıkça hafiflediğinin farkında olanların uğrak yeri burası. Belki bir gün sizin de yolunuz düşer.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺103,00

“Cemre düşmüştü kente.

Sohbetler evlerden sokağa taşmış, kiraz ağaçları çiçeğe durmuş, martılar çığlık çığlığaydı ve kent ‘burcu burcu’ kokuyordu. Bıraksalar her sohbete katılır, kiraz ağaçları gibi çiçek açar, martılar gibi çığlık çığlığa bağırır, burcu burcu koklardım. O sabah elim ayağım birbirine dolandı. Olur olmaz her yerde Burcu’nun görüntüsü çıktı önüme. Kırmızı ışıkta beklerken, iki lokma arasında, iki kelime arasında soluk alırken, her bakışta Burcu’nun görüntüsü! Görüntünün kaybolmasını diledim. Çok istedim. Ama gün boyunca bir kartopu gibi büyüyerek üstüme üstüme geldi.”


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺74,00

İnsanın kalbine dokunan anlar vardır, vakti geldiğinde onu derin uykusundan uyandırır. Bir ateş yakar yüreğinde, bir sancıyı alevlendirir... Hayatın sıradan örgüsünde ilmek ilmek ders okutur Mevla, mahzun kalpler, dertli yürekler, samimi gönüller için...
Elinizdeki kitap yazarın kendisini bulma serüveninde ona yol gösteren hakikatleri, hikâyeleri ve hikmetli sözleri dile getirdiği huzurlu bir sohbeti andırıyor. Dış dünyamıza agâh olup iç dünyamızı derinleştirmek adına muhabbet ve gayretle dert ehlinin izinden yürümeye, dervişane bir sefere davet ediyor.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺81,00

“Yol ve Yoldaş” hayat içinde tesadüfen yolları kesişmiş üç arkadaşın anılarından seçmeler şeklinde kaleme alınmıştır. Dünyada ve Türkiye’de ciddi sosyal ve siyasal gelişmelerin yaşandığı soğuk savaş döneminde toplumun her kesiminde olduğu gibi öğrenci gençlik kesiminde de derin etkiler bırakmış bu dönemin gençleri “68 Kuşağı” olarak tarihe geçtiler.

Kitaba konu olan üç arkadaşın doğum yerleri, sosyal ve kültürel yapıları, mensubu oldukları ailelerin inançlarının ve siyasi görüşlerinin farklı olması kendilerinin ortak bir ideale sahip olmalarını engelleyememiş ve onları benzer bir mücadelenin kader ortakları yapmıştır.

“Yoldaş” sözcüğü; 1917 Ekim Devrimi’ndeki anlamının dışında “karşılıklı güven ve içtenliği” ifade eden özel bir sıfat olarak seçilmiştir. “Coğrafya kaderdir” diyen İbn-i Haldun’un tarihsel saptamasına ilave olarak “Dil ve Tarih” de kaderdir iddiasında bulunulmuştur. Karaköse (Ağrı), Mersin ve Elbistan gibi farklı coğrafyaların, sosyo ekonomik ve sosyo kültürel yapıları çok farklı olan insanların aynı kaderi paylaşmış olmalarının psiko-sosyal tahliller bakımından son derece ilginç bir örnek olduğunu görüyoruz.

Aynı hedefe farklı yollardan gitmeye çalışmanın bir çelişki veya zaaf olmadığı, “hedef doğru ise gerisi teferruat” demenin bir örneğidir tesadüfen yolları kesişmiş olan bu üç arkadaşın yoldaşlıkları.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00
Gördüklerim, Düşündüklerim, Eleştirilerim, Öğütlerim

Bu eser, engin ilmi ve ilgi çeken görüşleriyle sadece İslâm dünyasında değil, Batı âleminde de kendini kabul ettirmiş bilge bir âlimin eseridir. Diğer Avrupa dilleri bir yana, sadece Fransızcaya üç kere çevrilmiştir.

Yazar, 20 sene boyunca tuttuğu notları, günlükleri, değerlendirmeleri, şahit olduğu ibret verici hikâyeleri ve öğütleriyle 850 yıl öncesinden günümüze ışık tutuyor. 

İbnü’l-Cevzî, kendi gözlemlerinden hareketle, insanoğlunun farklı yönlerini gözler önüne seriyor, o yüzden de halk kesiminden en yüksek düzeydeki ilim ve fikir adamına kadar herkese sesleniyor.

Bu eser, döne döne okuma isteği uyandıran, vazgeçilmez bir başucu kitabıdır.

Zevkle okunacak, çok şey öğrenilecek bu kitabın sayfalarına öylesine bir göz gezdirmek bile insana, ihtiyaç duyduğu huzurun ve mutluluğun tatlı nefesini hissettirecektir.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 5
Sayfa Sayısı : 544
Ağırlık : 544
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺166,00

Türk medyasında, onun bir alt kolu olan yerel medyada gazete yazıları, köşe yazıları önemli bir yer tutar.
Bizim insanımız eline gazete aldığı zaman köşe yazısı görmek ister, köşe yazısı okumak ister. Yazarı gazeteyle özdeşleştirir.
Bazı gazete yazarları, gazetenin gelişim süreci içinde gelişir, öne çıkar…
Bazıları da senelerce içinde biriktirdiklerini bir gün şiir olarak, yazı olarak açığa çıkarır, kamuya mal eder ve gazetelerle buluşturur.
Bu kitapta yazılarını okuyacağınız Sait Dervişoğlu ikinci gruptaki yazarlardandır.
Gazeteci değildir. Gazeteciler gibi gördüğünü, duyduğunu anında yazıya döküp derdini anlatmamıştır.
Gördüklerini, duyduklarını, yaşadıklarını, hissettiklerini senelerce içinde biriktirmiş, demlemiş, zamanı gelince yazıya dökmüş bir yazardır.
Onun için yazılarında demli bir çay tadı vardır.
Bir derviş sohbeti tadı vardır.
Bir sakinlik, dinginlik vardır.
Güncel konuları bile bir derviş edebi ve sukutu ile yazar.
Ama bilirsiniz ki o sukutun arkasında nice fırtınalar da vardır.
Başta Seyrani olmak üzere Anadolu’nun büyük ozanlarından etkilendiğini hissederseniz onun yazılarını okurken.
Yazıyı, birilerini dövmek, birilerini hırpalamak, birilerinden öç almak için yazmaz Sait Dervişoğlu.
Çağına tanıklık etmek için, yeri gelirse çağdaşı insanı sarsmak için yazar.
Sait Dervişoğlu’nun yazılarının ilk kez, düzenli olarak yayınladığı gazete Güney oldu.
Dervişçe yazan bir yazarı Mersin yerel basınına kazandırmış olmanın gururunu yaşadık.
Şimdi o yazılar gelecek kuşaklara daha rahat ulaşsın, gazete ciltleri arasında kaybolmasın diye bu kitapta toplandı.
Mutlaka arkası gelecek.
Sait Dervişoğlu dervişçe yazmaya, içinde biriktirdiklerini, demine bıraktıklarını demi geldikçe yayınlamaya devam edecek.
Kalemin daim olsun Sait Dervişoğlu…


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

O Halde Ne Yapmalıyız, Tolstoy’un sosyolojik ve felsefi görüşlerini cesurca ortaya koyduğu bir eser. Yaşadığı dönemde topluma sırtını dönmeyen Tolstoy, yoksulların, dilencilerin ve evsizlerin toplumda yer bulabilmesini, insani koşullarda yaşayabilmesini istiyor ve buna dair görüşlerini ortaya koyuyor. Adaletin, paranın, toplumun ve insanın derinlerindeki yerlere temas eden Tolstoy, daha iyi bir dünya tahayyül ediyor ve bizi de bu tahayyüle davet ediyor. Tüm bunların yanında, tarihin en büyük yazarlarından biri olan Tolstoy’un kendine ve ailesine dair düşüncelerini de içeren O Halde Ne Yapmalıyız, dünyayı iyi bir yer kılmak için yazılmış bir eser.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri : HAKKARİ
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 352
Ağırlık : 352
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺132,00

“Edebi Hasbihâller” kitabı Milli Şairimiz Mehmet Âkif Ersoy’un 1908-19012 tarihleri arasında dergide yayımladığı nesir yazılarından teşekkül etmiştir.

Daha ilk yazısında “Mukallitliği de başaramıyoruz” diyerek içinde bulunduğu edebi ortama; dili, içeriği, sembolleştirdiği isimleriyle birlikte bir reddiye sunan Mehmet Âkif, edebi sahada bize yeni eserler kazandırmaya niyet etmiş olduğunun ipucunu verir.

Nesir yazılarında akıcı ve bütüncül olarak okuyucuyu çerçeveleyen bir üslup sahibi olduğunu göreceğimiz Mehmet Âkif, şiirdeki başarısını nesirde de gösteriyor. Ancak bunu yaparken kullandığı çerçeve yine kendine özgü.

Özellikle Mehmet Âkif’in şiir dilinden beslenen okuyucunun Fatih Bayhan tarafından hazırlanan “Edebi Hasbihâller” eserinden çok faydalanacağına inanıyoruz.

Sebilürreşad yayınları tarafından yeni nesil okuyucuyla buluşması adına yürütülen çalışmalar kapsamında yayımlanan bu eserden yazı ve edebiyat alanında ihtisaslaşmak isteyen, şiir ve nesirde tarz ve üslup arayışında bulunan yazarlarında istifade edeceğini umuyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 166
Ağırlık : 166
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺52,80

Türk resminin zirvesindeki bir ressamdır Şevket Dağ. Aynı zamanda iç mekân resimleri ve Ayasofya ile bütünleşen bir ressam… O, göremediğimiz detayları, bize ışığı ve renkleriyle gösteren bir ressamdır. Kimi zaman da bize mekânı gerçeğinden daha canlı duygularla yaşatan bir gözlemcidir. Nasıl ki Feyhaman Duran’ın portreleri, Nazmi Ziya’nın peyzajları, İbrahim Çallı’nın manolyaları öne çıkıyorsa, Şevket Dağ da Ayasofya, camilerin içleri ve kapalı çarşı konulu yapıtları ile öne çıkar. Özellikle de Ayasofya en önemlilerindendir. Eserlerinde sıklıkla izlerini gördüğümüz hocası Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmet Paşa ve Hüseyin Zekai gibi klasik–akademik resmin uygulayıcısı olan bir ressamdır.

Böyle büyük bir ressamın ülkemizde yapılmış ilk ve tek kapsamlı albümünü yayımlamanın büyük onurunu yaşarken; resim sanatıyla ilgilenen tüm sanatseverlerin başucu kaynağı olarak kitaplığınızda yerini hemencecik alacak bir eser artık elinizin altında.

Zaman ve Mekanın Büyüsünde Bir Ressam: Şevket Dağ adlı eserde, Fahri Özdemir, Sinan Genim, Evrim Altuğ, Şeref Akdik, Malik Aksel, Cemal Tollu, Hikmet Ferudun Es’in Şevket Dağ’la ilgili kapsamlı makaleleri ile birlikte; ilk defa gün yüzüne çıkan eskiz defterleri, özel eşyaları, fotoğrafları, yazışmaları ve bir çok eserini de toplu olarak görebilirsiniz.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 312
Ağırlık : 312
En / Boy : 23 / 33,5
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : Kuşe
Cep Boy Durumu : 0
₺730,00

Seslenirmiş o günün atanmış simsar amcalarından biri, 'Çarşambii bi lirii, Çarşambii bi lirii, cetten bilem fızlım gidii." Devam edermiş sonra,

'Döllereparayook,döllereparayook'diyerek.Atarmışgübbedek,,

Samsun'dan Çarşambaya gidecek yolcuları bir arabadan içeri. Alınmazmış para, giderse eğer çocuk kucakta.

Derse ki yolcu,

'Bugocadöllagardeşimnasıgitsingucakta?'Odadermişozaman,

'Vercen parii gaymaam su yakmii la bu araba.'


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 228
Ağırlık : 228
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺105,00

Bir komedyenin bu kadar çok insana ilham olabileceğini kim bilebilirdi? Kaan Sekban, hayalinin peşinden gitmeyi başaran, bunu yaparken insanları doyasıya güldüren, bir yandan da umut aşılayan bir isim. Onun hayatından anekdotlar okurken ünlüsünden ünsüzüne tüm ülkenin çabasına, beklentisine ve kurduğu düşlere de tanıklık edeceksiniz.

Sahnelerin parlayan yıldızı Kaan Sekban, on yıllık kurumsal kariyerinin ardından sahneye çıkış hikâyesini anlattığı ilk kitabı Tebrikler Kovuldunuz’dan sonra bu kez, bir yandan şov dünyasında geçen beş yılının perde arkasını en filtresiz haliyle okurlarına açarken, diğer yandan onları bankacılık yıllarından da çok daha geriye, çocukluğuna doğru samimi ve sansürsüz bir yolculuğa çıkarıyor. Türkiye’nin en büyük sahnelerine uzanan macerasını ve hem ülkenin hem de kendinin sınırlarını nasıl aştığını, yolunun kesiştiği büyük ve küçük ünlüleri de hikâyesinin içine katarak anlatıyor. Muzip ve eğlenceli üslubuyla okuru ilk andan sarıp sarmalayan bu anlatıda “Türkiye’de ünlü olmanın kriterleri” ile “ünlü türleri” de kendisine yer buluyor. Kitabın sonundaki “Ünlü Sözlüğü” ise bu insanların “ne derken aslında ne dedikleri”ne dair alternatif ve kışkırtıcı bir düşünceye davet sunuyor.

“Türkçe bir kelimede düz ünlüden (a, e, ı, i) sonra düz, yuvarlak ünlüden sonra dar yuvarlak (u, ü) veya düz geniş ünlü (a, e) gelirse küçük ünlü uyumu sağlanmış olur. Peki bankacılıktan sonra komedi geldiğinde ne olur? Ne olmaz? Ne olmasa da olur? Ne olmazsa olmaz?”

Kitap Adı: Küçük Ünlü Uyumu
Kitap Yazar Adı: Kaan Sekban
Yayın Direktörü: Gülşen İşeri
Editör: Gökçe Şenoğlu
Kapak İllüstrasyon ve Tasarım: Ekin Başak Akgül
Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut
Sayfa Sayısı: 392
Ebat: 13,5 x 19,5
Tür: Anlatı
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak :Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044709

₺137,76
Tükendi

Orhan Baykal'ı TRT'de çalıştığım yıllardan tanırım .
    Bekarlık günlerimizde aynı evi paylaşacak kadar yakın arkadaşız.
    Üretken ve ilkeli haberciliğini 9 Eylül Gazetesi'nde ki köşesinde sürdüren değerli kardeşim Orhan 'ın bilgi ve deneyim imbiğinden süzerek usta kalemiyle kağıda döktüğü yazıları hem bir solukta okunuyor, hem de Türkiye'nin yakın geçmişteki siyasal çalkantılarına ışık tutuyor.
    Bu kitabı okurken eminim siz de içinizden sık sık “Ne çektin be Türkiye” diyeceksiniz.                                                     
                                                                                                                  Uğur DÜNDAR  
Gazeteci-Yazar


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 250
Ağırlık : 250
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,00
Tükendi

İhsan Bayram 10 Mayıs 1933'te İzmir Değirmen-dağı'nda doğmuş. Sanat Enstitüsü'ne gitse de okulu bitirmeden ayrıl­mış. Manisa'da uzun süre içkili Ege Lokantası'nı çalıştırmış. Ardından İzmir'de dolmuşçuluk, barmenlik yapmış. 1964 yı­lında Köprü durağında açtığı Çim Kitabevi'ni emekli oluncaya kadar çalıştırmış. İhsan Bayram ile her oturup konuştuğumuzda bunların ya­zılması, anlattıklarını herkesin bilmesi gerektiğini düşündüğü­mü dile getiriyordum. Hiç itiraz etmeden, her zaman “Haklı­sın” diyordu. Ben iş yoğunluğum yüzünden fırsat bulup zaman ayıramıyordum. 2015 Şubat'ında hafta içi bir gün sağlığını sormak için aradığımda, “Hafta sonu gel şu söyleşiyi yapalım” dedi. “Olur” dedim. O hafta gidemedim. Bir sonraki hafta sonu 22 Şubat 2015 Pazar günü öğle sa­atlerinde kapısını çaldım. Ayten Abla yine çok güzel bir sof­ra hazırlamıştı. İki üç haftadır sağlık sorunları yaşayan İhsan Bayram çok iyi görünüyordu. Yemekten sonra dağlara bakan pencerenin önüne oturduk. “Hazır mısın?” dedim. Suyundan bir yudum aldı. Boğazını temizledi. “Başlayalım” dedi.başlardı.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 137
Ağırlık : 137
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00
Tükendi

Yaşamını Amerika’nın Kaliforniya eyaletinde sürdüren Prof. Dr. Ömer Eǧecioǧlu, müzik tarihinin tozlu yaprakları arasında unutulmuş birbirinden ilginç olayları, kişileri ve gezip gördüğü yerleri belgeler ve fotoğraflar ışığında müzikseverlerle / araştırmacılarla paylaşıyor. Serinin birinci ve ikinci kitaplarının ardından bu kitapta yer alan başlıklar ise aşağıdaki gibidir.
III. Kitaptan Başlıklar:
•    Cécile Chaminade Yıldız Sarayı’nda    
•    Mozart’ı Bir Kez de Tenor Michele Ochelli’den Dinleyin 
•    J. S. Bach’ın Cezaevinde Geçirdiği Ay  
•    Camille Saint-Saëns’ın Operaları         
•    Riga Wagner Salonu    
•    Heifetz’in 1928’de İstanbul’da Bitirdiǧi Rameau Rigaudon Uyarlaması   
•    Mozart’ın Librettisti, New York’un Bakkalı         
•    Donizetti’nin Tudor Kraliçeleri ve Leyla Gencer 
•    Reykjavik’in Işıltılı Konser Salonu Harpa           
•    Frederick Tarihsel Piyanolar Koleksiyonu
•    Lizbon Şehrinin Ulusal Tiyatrosu Teatro Nacional de São Carlos           
•    Mermerden Ama Nefes Alan Bir Handel           
•    Beethoven’ın Senfonilerine bir Bakış


Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 272
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺124,50
Tükendi

Kitap; yazarın Ege Üniversitesi'nde göreve başladığı 1987 Aralık ayından beri, çeyrek asrı hayli geçen meslek deneyimi, üniversitelerde farklı birimlerdeki görevleri, Fakülte Sekreterliği yaptığı sürece göreve yeni atanan meslektaşlarından mesleğe dair gelen sorular çerçevesinde meslek ve mevzuat-uygulama kısmındaki eksiklikleri fark etmesiyle fakülte sekreteri olarak göreve yeni atanmış ve/veya hâlihazırda görevi yapan meslektaşlarına günlük çalışma periyotlarında sıkça karşılaşacağı konularda elinin altında başvurabileceği kaynak bir kitap olması amacıyla yazılmıştır. Fakülte Sekreteri'nin yapacağı görev gereği kanun, yönetmelik ve yönergelere hakim olması gerekmektedir. Elinizdeki kitabı diğer alan kitaplarından farklı kılan en önemli husus, hangi kanun maddesinin nerede ve nasıl kullanılacağına yönelik örnek ve yorumlarla konunun açıklanmasıdır. Kitabın içeriğinde öncelikle İlgili Anayasa maddeleri, Fakülteyi tanımlamak, İdari teşkilatın oluşumu ve fakülte sekterinin oluşumdaki rolü anlatılmaktadır. Fakülteyi oluşturan birimlerdeki görev süreçleri, bürolara dair iş/görev tanımları mevzuat ile ilişkilendirilmiştir. Görevin gerektirdiği işler yapılırken örnek olarak bir görevlendirmede görev süresi uzatımlarda nelere dikkat etmemiz gerektiği, Norm kadrodaki hesaplama tablosundan, değişiklik yapılan yönetmelik- yönerge maddelerinin eski ve yeni halinin gösterildiği tablolar, memur görev dağılımından, kanun madde yorumlarına kadar, örnek ders görevlendirme yazışmalarından, Taşınır kayıt ve Taşınır Kontrol yetkilisi, ek ders ödemeleri ve maaş işlemlerine kadar daha çok personel işleri üzerindeki açıklamalarla görevin bütününe göre yapılacak işler detaylı olarak açıklanmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 384
Ağırlık : 384
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : Kuşe
Cep Boy Durumu : 0
₺161,00
Tükendi

Nutuk - Gençler İçin Sadeleştirilmiş

“Efendiler, bu nutkum ile ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir ulusun; bağımsızlığını nasıl kazandığını, bilim ve tekniğin en son ilkelerine dayanan ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım. Bugün ulaştığımız sonuç, yüzyıllardan beri çekilen ulusal yıkımların yarattığı uyanıklığın ve bu sevgili yurdun her köşesini sulayan kanların karşılığıdır. Bu sonucu Türk Gençliğine kutsal bir armağan olarak emanet ediyorum.”


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri : ADANA
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00
Tükendi

Kitabın konusunu Şibanî-nâme’nin Budapeşte nüshası teşkil etmektedir. Şiban Han’ın hayatı ve savaşları etrafında şekillenen bir vekayinâme niteliği taşıyan eser üzerine bugüne kadar yapılmış çalışmalarda, Avusturya Millî Kütüphanesi’ndeki yazmanın tek nüsha olduğu düşünülmekteydi. Ancak tespit edilerek yayıma hazırlanan bu yeni nüsha yalnızca imlâ ve dil özellikleri bakımından değil; işlediği olaylar bakımından da bazı farklı özellikler taşımaktadır. Eserin bu yönleriyle Çağatay Türkçesi ve dönem tarihi araştırmalarına katkı sunmasını umut ediyorum.

Arife Ece EVİRGEN


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 648
Ağırlık : 648
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺420,00
Tükendi

1956 yılında Manisa’nın Gördes ilçesinde dünyaya gelen Prof. Dr. Süleyman Sami İlker; iş disiplini ve çalışkanlığı ile Tıp camiasında mümtaz bir yere sahip olmuştur. Hocamız; Türk diline, Türk kültürüne ve Türk tarihine olan içten bağlılığı ile de gönülleri fethetmiştir. Alçak gönüllü, yardımsever, iyi niyetli ve her zaman yapıcı bir karaktere sahip olan İlker, geride silinmez bir iz bırakmıştır. Edebiyata ve güzel sanatların hemen her alanına olan ilgisi onun kalemini güçlendirmiş ve düşünce dünyasını alabildiğine genişletmiştir. Geleneklerine kökten bağlı olan S.Sami İlker, insanı eğit ki toplum düzelsin şiarından hareketle yazılar yazmış, konferanslar vermiş ve kitaplar çıkarmıştır. İnsan sağlığının her şeyden önce geldiğini, çevreye ve doğaya sahip çıkmanın insana sahip çıkmak olduğunu her vesile ile dile getiren İlker, sağlıklı beslenme üzerine orta dereceli okullarda, üniversitelerde ve sivil toplum kuruluşlarında konferanslar vermiş bir modern zaman yol başçısıdır. Türk insanına olan inancı, öğrencilerine olan sevgisi ve dostlarına olan vefası onu bir bakıma modern zaman “aksakalı” mertebesine yükseltmiştir dense yerinde olacaktır.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 400
Ağırlık : 400
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺400,00
Tükendi

Milletçe yazımızın kaybı yazımızın yok olduğu ve geri gelmeyeceği anlamına gelmez. Bir başka deyişle bir millete yapılan kötülük ne kadar büyük olursa olsun bir milletin sonunu getirmeye yetmez. İstiklâl Marşı Derneği son ocak vasfıyla İstiklâl Marşı'nın teklif ettiği davanın Türkçe ve Türk yazısı es geçilerek anlaşılamayacağını ve dahi yüklenilemeyeceğini söylüyor. İstiklâl Marşı Derneği'nin Diline Doladığıdır kitabını bu gayeyle hazırladık. İstiklâl Marşımızın Türk yazısıyla yazıldığı bilgisi ve "ancak Türk yazısıyla yazılabilirdi" bilinci milli mutabakat metnimize doğru yaklaşabilmenin esas şartıdır.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 376
Ağırlık : 376
En / Boy : 15 / 18,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺138,75
Tükendi

Arka Kapak Yazısı

“Bu bir kentsel görüşüm hikâyesidir.”

Birilerinin rahat yaşaması, mal mülk sahibi olması için aklının ermediği, eremediği düzeneklerin vidası, çarkı oluyorsun. Makinenin dişlisisin ama makine ne üretiyor bilmiyorsun, sadece içinde dönüyorsun... “Ben olmasam bu makine olmaz, bu dişli dönmez” kafalarındasın ama günün birinde kırılır, dökülürsen atıyorlar seni hurdaya, yerine aynı özellikte yeni bir dişli! Sen de düşünürsün hurdalığın tozlu raflarında, “Hani ben çok önemliydim, bensiz olmuyordu n’oldu birden?” diye!

Metropolde geçen koşuşturmacanın içinde, hiçbirimizin durup “Ne yapıyorum ben?”, “Yaşadığım hayattan mutlu muyum?”, “Hayata dair belirlediğim amaç ne?” diye durup düşünmeye vakti yok. Yoğun iş hayatımızda, okul hayatımızda ve aile, arkadaşlık, duygusal ilişkiler bazında akış bizi nereye sürüklerse oraya gidiyoruz, tamamen kurala ayak uyduruyoruz. Afili Kentin Alaylıları bu noktada; köyden kente göçen insanların yaşadığı kültür çatışmasından kadın-erkek ilişkilerine, öğrencilerin yaşadığı problemlerden esnafın iç sesine değin hepimizin yaşadığı veya şahit olduğu problemlerden bir satır sunuyor.

Cem Arslan’ın eğlenceli kaleminden dökülen bu satırlar hem etrafımızda gelişen olayları fark etmemizi sağlıyor, hem verdiği tavsiyelerle yüzümüzü gülümsetirken yolumuza ışık tutuyor, hem de yoğun ve yorucu gündemimize bir nefeslik mola olmaya geliyor.

Kitap Adı: Afili Kentin Alaylıları
Kitap Yazar Adı: Cem Arslan
Yayın Direktörü: Gülşen İşeri
Editör: Saliha Ulusoy
Kapak Çizim: Gilas Coşkun
Kapak Tasarım: Gilas Coşkun
Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut
Sayfa Sayısı: 256
Ebat: 13,7 x 21,5
Tür: Roman
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044426

₺75,00
1 2 3 >

Anlatı Kitapları

Anlatı Kitapları  kategorisinin en önemli örneklerini sizler için bir araya getirdik. Ödüllü kitaplarında yer aldığı bu listeden istediğiniz yazarın istediğiniz kitabına hızlıca erişebilirsiniz.Kapıda ödeme imkanı ve kredi kartına vade farksız 6 taksit imkanı ile hızlıca kitap siparişi verebilirsiniz. %50'ye varan indirimlerle ucuz kitap siparişi vermek için en doğru adres olmaya devam ediyoruz.

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı