Bu kitabın mühim bir amacı, anarşinin uygulamada nasıl bir şey olduğuna dair fikir vermektedir. Bu bağlamda, anarşi içinde düzeni sürdürmenin çeşitli yolları üzerinde düşünmeliyiz. Bu, sonuçta, daha genel bir sorunla, insan toplumunu belirleyen özgürlük ve otorite arasındaki dinamik karşılıklı etkileşim sorunuyla bağlantılıdır.
Yine buna bağlı olarak, anarşinin yozlaşarak despotizme dönüştüğü, dönüşebildiği durumları gözlemlemeliyiz;bunun devletin kökenine dair de düşünmemizi gerektiren bir süreç olduğunu görebilmeliyiz. O halde, genel olarak şu soruya yanıt vermeye çalışacağız: Bu anarşik rejimlerden öğrenilecek bi şey var mı?
Belki de, nihayetinde, bu makale anarşist teoriye bir eleştiri getirecek ve buna bağlı olarak, toplumdaki özgürlük sorunlarına dair daha ileri bir kavrayış sunacaktır.
Dünyanın en çok tartışılan çatışmalarının tam ortasında yer almış Nobel ödüllü Muhammed El-Baradey; ABD’yle olan ilişkiler, İran’la yapılan antlaşmalar, Ortadoğu’daki reform ve demokrasi, nükleer silahların olmadığı bir gelecek beklentisi hakkında ilk kez konuşuyor.
El-Baradey, yalın ve titizlikle kaleme aldığı bu eserde uluslararası alandaki mücadeleleri gözler önüne seriyor. Denetmen, danışman ve iyi bir arabulucu olan El-Baradey bizi, Iraklı yetkililerin savaş çıkacağını öngördüğü Bağdat’tan kapalı kapılar ardında Condoleezza Rice’la yaptığı görüşmelere, Piyongyang caddelerine, hatta Pakistanlı nükleer kaçakçılara kadar uzanan bir yola sokuyor. “Bize karşı onlar” yaklaşımını destekleyen ve acımasız diplomasinin gerekliliği konusunda ısrarcı olan her türlü katı ideolojiyi reddederek İran’la uzlaşabilme ihtimallerini inceliyor. Daha da önemlisi, bir milletin güvenlik sorununun sadece silahsızlanmayla çözülemeyeceğini, aynı zamanda insan onurunun, demokratik değerlerin ve yoksulluğa karşı mücadelenin de gerekli olduğunu savunuyor.
Aldatma Çağı, devletler arasındaki siyasi anlaşmazlıkların içyüzünün anlaşılmasına yardımcı olacak önemli bir çalışma.
Muhammed El-Baradey (d. 1942, Mısır) hukuk eğitimini Kahire Üniversitesi'nde 1962'de tamamladıktan sonra New York Üniversitesi'nde uluslararası hukuk doktorası yaptı. 1974-78 yılları arasında Mısır Dışişleri Bakanı'nın özel yardımcısı olarak çalıştı. 1980'de Birleşmiş Milletler Eğitim ve Araştırma Enstitüsü'nde Uluslararası Hukuk Programı'nı yönetti. 1997’de UAEA Başkanlığı yapmaya başlayan Baradey 2009 yılına kadar bu görevi sürdürdü. 2005’te Nobel Barış Ödülü’nü kazandı. Haziran 2013’te gerçekleşen Mısır askeri darbesi sonrasında Mısır'ın geçici Cumhurbaşkanı yardımcısı seçildiyse de, 14 Ağustos 2013'te görevinden istifa etti.
Bu kitap Osmanlı’nın Levant bölgesinde yüzyıllarca faaliyet göstermiş Levant Kumpanyasının faaliyetlerini belgelerle açıklayan, başta İstanbul, İzmir ve Halep olmak üzere tüm bölgede kurduğu ticarethanelerinde çalışmış binlerce İngilizin yaşamlarını anlatan çok değerli bir sosyal tarih eseridir.
Christine Laidlaw bu çalışması için İstanbul’da 1766-1775 yılları arasında İngiltere Büyükelçiliği yapmış John Murray’nin kayıtları dahil büyükelçilik defterlerinden, Kumpanyanın İstanbul, İzmir ve Halep ticarethanelerinin zabıt kayıtları ile çok geniş bir yelpazedeki diğer kaynaklardan yararlanmaktadır. Kitap ayrıca, Avrupa’nın Levant’ta 19. yüzyılda siyasi ve ticari yükselişinin sebeplerini ve bunun alacağı biçimleri etraflıca inceliyor.
Levant Kumpanyasının sosyal hayatını şimdiye kadar kimsenin keşfetmediği boyutlarıyla araştıran Christine Laidlaw, Britanya ve Ortadoğu’nun sosyal ve ekonomik tarihine derin katkılarda bulunuyor. Levant Kumpanyasını sırf bir ekonomik örgüt olarak değerlendirmek yerine şirketin sosyal, bilimsel, dini, mesleki ve aile hayatının en derin noktalarına tuttuğu ışıkla o döneme bakışımızda yeni ufuklar açıyor. Ancak bu kuru bir bilimsel eser değil.
Müslüman topraklarındaki İngiliz cemaatlerinin sosyal hayatının birçok yönünü, izlenimlerini, deneyimlerini ve tutumlarını canlı ifadelerle göz önüne seriyor. Günlük hayatlarını ve yerel halkla karşılıklı iletişimlerini yine onların anlattıklarına dayanarak belgelerle açıklıyor.
Musa’nın Çocukları ve Takunyalı Führer gibi çok ses getiren kitapların yazarı Ergün Poyraz’ın son kitabı: Faili Meçhul mü?
Her diktatör adayı kendi suçlarını, dalaverelerini, düzenbazlıklarını, kalpazanlıklarını, entrikalarını muhaliflerinin üzerlerine yüklerken, onların muhalif olduklarını ya da onları siyasal ikbali karşısında kendine tehlike gördüğünü açıklamaz. Muhalifleri kendi deyimi ile içeri tıkarken yine onların muhalif olma nedenlerini ileri sürerek yapmaz, “onları gazetecilik, yazarlık yaptıkları için içeri attık” demez. Mutlaka bir suç üretmeleri, böylece halkı kandırmaları gerekmektedir. Onlar da öyle yaptılar…
Siyasal dincilerin, Atatürk ve Atatürkçülerden nefretleri yanında işledikleri cinayetleri ve ihanetlerini de onların üzerine yüklemeleri; bunların Atatürk’ün mirasına duydukları kin değil miydi?
Uğur Mumcu başta olmak üzere, Abdi İpekçi, Ümit Doğanay, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Çetin Emeç, Dr. Necip Hablemitoğlu, İhsan Güven, Berkin Elvan, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Kaşif Kozinoğlu, Kuddusi Okkır, Behçet Oktay, Muhsin Yazıcıoğlu ve diğer insanların katillerini, Atatürkçü insanlara atılan örgüt iftiralarının kaynağını, devletin içine çöreklenmiş başta F tipi olmak üzere diğer tarikatçıların ve liboşlar ile dönek solcuların açıkladıkları zeminlerde değil, kendi pisliğini örten kedi örneğinde olduğu gibi örttükleri yerde aramanın daha doğru bir yöntem olacağına inanıyorum…
Araştırmacı gazeteciliğin önde gelen isimlerinden Saygı Öztürk, Türkiye’yi derinden sarsan önemli olayları ele alıyor.
Yakın tarihimize damga vurmuş olaylardan kozmik odanın aranmasını ve buradaki çok gizli belgelere el konulmasını araştıran Saygı Öztürk, Bülent Arınç’a suikast iddiasıyla askerlerin nasıl gözaltına alındığını, hangi gerekçelerle Genelkurmay’ın kozmik odasına girildiğini ve nihayetinde ispatlanamayan iddialardan nasıl vazgeçildiğini anlatıyor.
Saygı Öztürk, uçak kaçıran terör örgütü mensubunun nasıl ikna edildiğinden Abdullah Öcalan’ın yargılanmasına, terörü destekleyen ülkelerden itirafçılara kadar Türkiye’nin terörle sınavının pek çok yönünü de masaya yatırıyor.
Usta gazeteci her zamanki gibi, araştırıyor, soruyor ve cevap arıyor:
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.