Yaşamla Söyleşi Sosyalizm, Günlük Yaşam ve Ütopya Üstüne

Belge Yayınları


Basım Ayı/Yılı : 4/1995
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 77
Ağırlık : 66
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺29,75
Görüşmeler, Gözlemler, Görünümler

"Kişi, kendisini başkalarına anlatma, onlarla bağlantı kurma, acı olayları duyurma ve sevincini paylaşma gereksiniminden yazar. Kişi, kendi yalnızlığına ve başkalarınınkine karşı yazar. Yazının bilgi aktardığı ve okurunun dili ve tutumu üzerinde etkili olduğu, kendimizi daha iyi tanımamıza ve birlikte kuruluşumuza yardım edeceği inancındadır. Ne var ki başkaları kavramı çok belirsizdir; insanın rengini belli etmesi gereken kriz dönemlerinde tarafsızlık yalana çok benzeyebilir. Gerçekte insan mutluluklarını ve felaketlerini yüreğinde duyduğu tüm kişiler için yetersiz beslenenler, kenar mahalle sakinleri, gerillalar, bu dünyanın tüm ezilenleri için yazmakta, bunların çoğu ise okuma bilmemektedir. Ve okuyabilen az sayıdaki kişiden kaçının kitap alacak parası vardır?"


Basım Ayı/Yılı : 7/1996
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 120
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺38,25

Özgürlüğün Bedeli Irak Kürt Bölgesinden Röportajlar (1991-93)


Basım Ayı/Yılı : 6/1996
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 182
Ağırlık : 138
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺42,50

"Orta sayfa sohbetlerinden bir seçki hazırlamanın bugün için ne manaya geldiği üç açıdan değerlendirilebilir. Röportajın yapıldığı sene, üzerine konuşulan meselenin ağırlığı ve konuşmacı tarafından nasıl ele alındığı; Türkiye’de gündemde kendisine yer bulan meselelerin değişme hızı gözönüne alındığında, bu röportajların meselelerin seneler içinde ele alınış biçimlerini yansıtan bazen bir gösterge bazen bir döküm olacağını tahmin ediyoruz."


Basım Ayı/Yılı : 3/2013
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 436
Ağırlık : 436
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺99,60

Elinizdeki kitap, sermayenin sağlık hizmetini herkes için bir hak olmaktan çıkarıp paraya tahvil etme amacı doğrultusunda gerçekleştirdiği saldırıların geldiği en son aşamayı, şehir hastanelerinin öyküsünü anlatıyor.

Yazar, bu hastaneler hakkında gözlerden uzak tutulan bilgileri ve verileri eleştirel gözle bir araya getiriyor; bu projelerin altlığı olan kamu-özel ortaklığı finansman modelini şehir hastaneleri olgusu üzerinden panoramik bir yaklaşımla tartışıyor. Toplumun geniş kesimlerinin çıkarlarını umursamayan bir avuç azgın “müteşebbis” ile onların iktidardaki hamilerinin ikbal çarklarının sürgit dönmesini sağlayacak “hinliklerden” biri olan şehir hastanelerinin nasıl tesis edildiğine, bu tür akçeli işlerin “bizde nasıl döndüğüne” açıklık getiriyor. Okur, şehir hastaneleri sürecini takip ederken devlet ve sermaye aktörlerinin 1980’lerden günümüze kamu yararını ortadan kaldıran bu şebekeyi nasıl ilmek ilmek ördüklerine tanık oluyor.

Kitap, bu iç karartıcı tabloyu değiştirme yönünde verilen mücadeleleri ve bu mücadelelerin esinlediği umudu da okurdan esirgemiyor ama; bu konuda kazanılanları, ele geçenleri, elden kaçanları ibretlik bir envanter olarak önümüze koyuyor.


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 204
Ağırlık : 204
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺74,80

Çocukluk denizimin kumlarını karıştırdığım zaman, bir yerlerden rengarenk kostümlü bir dansöz çıkıyor. Onu nerede gördüğümü anımsamıyorum ama ne denli etkilendiğimi, hatta depremlerin nedeninin dansözler olduğunu düşündüğümü çok iyi anımsıyorum! Hatta kalçalarını sallarken yarattıkları sarsıntı yüzünden, hem de elin günün içinde ortaya çıkıp dans ettikleri için Allah'ın onara kızıp yeri göğü titretmesi yüzünden! Artık depremlerin oluşumunda dansözlerin bir suçu olmadığını biliyorum! Onların erkeklerin gözbebeklerinde şehvet depremlerine yol açtıklarını, toplumsal sarsıntılardan ve sömürülerden akan kirli paraların emildiği eğlence dünyasında bir kağıt mendil işlevi gördüklerini de... Peki onların yüreklerindeki depremi kim biliyor? Kim biliyor onların bazı geceler yataklarında 'keşke hiç dans etmeseydim' diye ağladıklarını?


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 252
Ağırlık : 252
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺101,40

Gazetecilikteki geçmişim 70 yıla dayanmaktadır. İstanbul’da, Türk Basınının ocağı Babı-âli’de gazeteciliğe ilk adımımı atığım günden itibaren kesintisiz olarak büyük trajlı gazetelerin her kademesinde öncelikle Polis muhabirliği, haber müdürlüğü ve Genel yayın Yönetmeni olarak sürdürdüğüm hizmet yılları başarılarla ve ödüllerle doludur.
Halen aktif gazeteciliğim devam etmektedir. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Gazeteciler Sosyal Dayanışma Vakfı’nın Başkanı bulunmaktayım.
Basın Müzesinde, çalıştığım gazetelerden, aldığım ödüllerden ve Basın Şeref Kartından oluşan bir tanıtım köşesi bulunmaktadır.
Meslekteki araştırıcı, izleyici ve sansasyon nitelikli yazılarımın kaynağı toplumdur.
İnsanın kendisini anlatması, tanıtması genelde övgü kalıpları içinde sunulur.
Günümüzde kullanılması unutulan şu anlamlı beyitte “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.” Denilir.
Yani insanın kendisi bir aynadır. Ne yaparsa, görüntüsü aklın önüne düşer..
Bu kitap; “Başına gelinceye kadar geleceğini göremeyenlerin” aklının ucunda izler bırakırsa seviniriz..


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00
Ivan Aleksandroviç Benediktov ile Söyleşi

Gazeteci V. Litov'un eski Tarım Bakanı Benediktov ile 1980 yılında yaptığı söyleşi,1989 yılında, yani Sovyetler Birliğinin dağılmasına iki yıl kala, herkesin çok konuştuğu ama göz gözü görmeyen bir ortamda, yüksek tirajlı Molodaya Gvardiya dergisinde yayımlandı.

Stalin ve Hruşçov hakkında lafı dolandırmadan ne düşünüyorsa söyleyen, tarım sorunlarına, kadro politikalarına, Moskova mahkemelerine ilişkin tarihsel değer taşıyan açıklamalar yapan Benediktov, söyleşinin ilerleyen bölümlerinde bir kehanette de bulunuyor: ülkemiz ikinci bir Hruşçov kaldırmaz! 

Gorbaçov ikinci bir Hruşçov muydu, daha ötesi miydi bu tartışılır ama Benediktov’un yıllar öncesinde öngördüğü doğrulanmışa benziyor. 


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 4
Sayfa Sayısı : 120
Ağırlık : 120
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺39,36

Brecht’le Havana’da

Mitos Boyut Yayınları


Basım Ayı/Yılı : 2006
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 116
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺82,00

Allah aşkına Sayın Altan, bu iyilik ve güzellik dolu devletten ne istiyorsunuz! Bu söyledikleriniz ve yaptıklarınız biraz ayıp olmuyor mu?
Cumhuriyetin temelinde Ali Şükrü Bey`in cesedi yatıyor. Türkiye`de 1. Meclis bir milletvekili`nin öldürülmesiyle sona ermiştir. O ruh bugün de sürdükçe Türkiye kendi baskı rejimine karşı gelen herkesi düşman görecektir.

Sizin muhalif olma virüsü babadan oğula devrolunarak varlığını sürdürüyor. Siz de bu virüsü oğlunuza bulaştırdınız mı? Umarım bulaşmaz, bu devlet sonunda düzelir.

Daha kurulalı 70 yıl olan T.C. neden bu kadar çabuk çürüdü?

Çünkü Osmanlı`yı devraldı. Osmanlı`dan devraldığı temel hastalıklardan hiçbirisini dönüştürmedi. Yani Cumhuriyet bir şekli modernleşme hareketidir. Keza T.C kalkınmayı, hukuku, demokrasiyi ciddiye almamıştır. Asker sopasıyla sahte bir modernizme sahip çıkmıştır. Bu da kaçınılmaz olarak, çağın değişmesiyle birlikte çöktüğünü daha fazla gizleyemez hale geldi. Bu yapı Türkiye`yi taşıyamıyor, artık bu çağa görüntü olarak bile değil.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 190
Ağırlık : 190
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺54,00

Okyanus Ötesinden 1

Kitsan Yayınları


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 300
Ağırlık : 300
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Korona virüs salgını bir travma yarattı mı?

Zaten onlarca sorunla mücadele etmekte olan ev kadınları, ev işçileri, çalışan kadınlar, anneler, evden çalışan babalar, çalışan ve/veya okuyan gençler, yaşlılar, öğrenciler, LGBTİ+ bireyler; pandeminin yarattığı yıkımla nasıl başa çıkıyor?
Kırılgan dengeler ve büyük özverilerle zordan yürütülmeye çalışılan hayatlar, bu süreçte en çok neresinden yaralanıyor?

Özgün Biçer ve Ece Öztan, nokta vuruşu röportajlarla pandeminin derinden sarstığı hayatlarla buluşuyor, sarsılan dengelere mercek tutuyor ve soruyor:

Hayat Eve Sığdı Mı?


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 184
En / Boy : 13.5 / 19.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2021
₺50,40

Alevi - Bektaşi inancını, kültürünü yani; geleneğini, süreğini, yolunu, erkânını yaşatanlarla söyleşilerimiz devam ediyor. Günümüzde bu köklü öğretinin temel temsilcilerinin görüş ve düşüncelerinin, bugünü anlamakta çok önemli olduğuna inancımız da sürüyor. Son otuz yılına tanıklık ettiğim bu büyük kültür dünyasında dedeler, babalar, ozanlar, âşıklar sözlü kültürün bence hala ana taşıyıcı unsurlarıdır. Ama kadınların ise, yaşamlarıyla Aleviliği asıl yaşatanlar olduğunu da söylemek zorundayım. Bugüne kadar Alevilik - Bektaşilik konusunda yaklaşık iki bin söyleşi yaptım. Yüzlerce söyleşiyi deşifre ettim (yazılı hale getirdim), söyleşi yapmaya ve bunları yayınlamaya da devam ediyorum. Eldeki verileri hiçbir beklenti olmadan tümüyle internet ortamından yayınladım, yayınlamayı da sürdürüyorum. Bir nevi halktan aldığımı, tekrar halka veriyorum. Bu konuda söyledikleri önemli olan, okunması, dinlemesi, kaydedilmesi gereken isimleri yani; “Geleneği Yaşatanları” bir araya getirme sevdam ve bunları kitaplaştırma gayretim ise sürüyor. Söyleşilerin bu çağda sözlü kültürümüzün yazıya geçirilmesine, dede ve ozanlarımızın görüşlerinin meydana çıkmasına ve özellikle gençler, araştırmacılar başta olmak üzere daha geniş bir kitleye ulaşmasına vesile olması temel dileğimdir.

Burada, bu kitap da olanlar, benzerleri gibi; Kamil İnsan (Olgun İnsan) olup dünyayı güzelleştirme yolunda gayretleriyle, Erenlerin Yolu’ndan gidip, Ulu Kervan’a katılan canlara ne mutlu ki, aydınlık kimlikleriyle dünyanın karanlıklarını azaltıp, sevgiyi çoğalttılar.
Bu karanlıklarla dolu dünya; yüreklerinde sevgi ateşi hep yanan yüce gönüllü bu insanlar sayesinde daha güzel, daha yaşanır bir yer oluyor.

Birçoğu aramızda olmayan, sonsuzluk diyarına göçmüş, bu çağda geçmişin yaşanmışlıklarını bizlere aktararak, yaşatarak, Alevi Yolu’na büyük hizmetleri olan değerlerimizi büyük bir sevgi, saygı ve özlemle bir kez daha anıyoruz. Yolumuzu Yol eyleyen, gönülleri bir eyleyen, insanlar arasında dostluk köprüleri kuran cümle canlara bin selam olsun…
Aşk olsun sevgili okurlar, aşk olsun.

Sizlere bin muhabbetlerimle, selam olsun…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 448
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2019
₺75,00

Hep özgürlükle eşitliğin birlikte var olduğu bir toplumun iyi bir toplum olduğunu düşündüm.” Ayşe Buğra’nın bu temel kaygı etrafında şekillenen sosyal bilim hocalığının ilham verdiği bir kitap bu. Piyasa toplumuna, emek süreçlerine, sosyal politikalara, hep eşitlik ve özgürlüğün hakkını verme kaygısıyla bakan kapsamlı bir derleme. Derlemedeki yazılar, bu temel meseleleri, özgül bağlamlarda derinleştiriyorlar. Türkiye kapitalizmini devlet-piyasa karşıtlığına indirgemeden anlamaya çalışırken, yerel yönetimler ve hükümet-iş dünyası ilişkilerine, özelleştirme karşıtı hareketlere, kentsel toplumsal mücadelelere eğilen çalışmalar bu çabanın bir faslıdır.

Sosyal politika alanındaysa, sağlık ve eğitim sistemlerine, kırsal yoksulluğa, emeklilik rejimine, aile merkezli muhafazakar sosyal refah politikalarına mercek tutuluyor. Emek süreçleri ve çalışma hayatının değişen dinamiklerini de kadın istihdamı, işe alım “endüstrisi”, iş cinayetleri ve gerek “uyumlu” gerek “asi” sendika deneyimleri bağlamlarında görme olanağı buluyoruz. Eşitlikle özgürlüğü birlikte düşünme idealini, farklılıkları “tanıma” duyarlılığıyla bağdaştıran yazılar, çerçeveyi tamamlıyor: Alevi hareketinin eşit yurttaşlık talebi, çok kültürlülük ve post sömürgecilik ekseninde kadın hakları, toplumsal kategorileştirmeleri sorgulama fırsatı olarak “Çingenelik”, çocukluğun dönüşümü...

Osman Savaşkan ve Mehmet Ertan’ın hazırladığı derlemede, hepsi de Ayşe Buğra’nın öğrencileri olan Kaan Ağartan, Tuba Ağartan, Başak Akkan, Ayşe Alnıaçık, Yunus Furkan Arıcan, Deniz Arzuk, Alpkan Birelma, Mehmet Baki Deniz, Berra Zeynep Dodurka, Mehmet Ertan, İpek Göçmen, Asena Günal, Özgür Burçak Gürsoy, Ebru Işıklı, Azer Kılıç, Özgecan Koçak, Özlem Altan Olcay, Yalçın Özkan, Osman Savaşkan, Asya Saydam, Yasemin Taşkın Alp, Gül Özateşler Ülkücan ve Volkan Yılmaz’ın katkıları yer alıyor. Ve Ayşe Buğra ile ufuk açıcı bir söyleşi.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 614
En / Boy : 15 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2018
₺272,85

Yazın türlerinden her birinin kendine özgür bir anlamı, bir tadı, bir işlevi vardır. İnsanoğlu kendine gelip dil kavramını da geliştirdikten sonra, öyküler, masallar, destanlar anlatmaya başladığını görüyoruz. Yazının bulunuşundan sonra günümüze dek dizinden, denemeye romandan sohbete sürmüştür bu işlev. Bu türlerden biri de yaşam öyküsüdür. Yaşam öyküsü; yazın türlerinden en ilginç olanıdır bence. Çünkü bir insanın yaşamıdır söz konusu olan. İnsanın yaşama serüvenidir. Bu bir yanıyla da insanlığın serüveni, çağın öyküsüdür, acısıyla tatlısıyla, geçmişi geleceğiyle...

Yaşam serüveninin içinde her insan bir tarihtir. Bu yönden yaşam öyküsünü okuyan her insan kendinden bir şeyler bulabilir. Bu öykü ilginç bir yörenin, saygın bir dil ustasının öyküsüdür. Ona saygı, sevgi, merhaba... İnsan yaşamı süresinde yalnız değil. Doğanın yapısı, toplumun kuralları içinde insanın (yuva-eş) kavramı ile birlikte yaşam düzenini geliştirmiş.

Yapıt içinde; yazılar, anılar, dizinler, öyküler, denemeler, bilgilerle değerli yazardan söz ederken; onun yanı başında taa 1955'ten bu yana 53 yıldan beri sorunlarını, sorumluluklarını, bilinçle, sevgiyle paylaşmış olan eşi Mehriban Bozkurt'u da birlikte görüntüledik. Umutlarını, mutluluklarını; 'yönetimin hışmına uğradıkları yılların büyük sıkıntılarını' 53 yıl birlikte omuzlayan saygın eş, Kybele Ana... Bu öykü ilginç bir yörenin, saygın bir eğitimcinin, eşiyle birlikte mutluluklar içinde yaşayan bir usta yazarın öyküsüdür. Onlara sevgi, saygı, merhaba!..

- Zeki Büyüktanır


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 351
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2012
₺64,00

“Bildiğimiz, klasik bir söyleşi derlemesi değil bu kitap. Söyleşilen kişiyi hem kendi dudaklarından dökülen sözcüklerle hem de yazarların ortaya dökülen duygularından, verdikleri çok kapsamlı bilgilerden tanıyorsunuz. Onlarla ince ince anıları paylaşıyorsunuz. Tiyatrocuları yalnız sahne üstündeki yaşamlarıyla tanımıyor, onların içinde bulundukları ortamı, bir dönemi de yakından tanıyor, öğreniyorsunuz. Bir anlamda, Türkiye’deki tiyatronun bir dönemi, yakın geçmişi yarınlara aktarılıyor ve tiyatromuzun genel bir görüntüsü, bir panaroması çiziliyor.”

- Yaşar İlksavaş

Haluk Bilginer, Tomris İncer, Zafer Ergin, Füsun Erbulak, Erhan Yazıcıoğlu, Merve Engin, Levent Üzümcü, Hülya Karakaş, Münir Özkul, Celile Toyon, Ersan Uysal, Yıldırım Fikret Urağ, Ani İpekkaya, Genco Erkal başta olmak üzere, hiçbir ödenekli ya da özel tiyatronun, hiçbir yapımcının bir araya getiremediği, Türkiye Tiyatrosu'nun en önemli oyuncuları bu kitapta buluşuyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 366
En / Boy : 14 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2016
₺107,91

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 277
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .1998
₺110,50

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 294
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .
₺97,75

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 223
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2008
₺92,00

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 238
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2010
₺44,25

Sanatçılar: Halil Altındere, Burak Arıkan, Volkan Aslan, Vahap Avşar, Banu Cennetoğlu - Yasemin Özcan Kaya, Ayşe Erkmen, Hafriyat (Murat Akagündüz, Antonio Cosentino, extramücadele, İnci Furni, Mustafa Pancar), Ali Kazma, Aydan Murtezaoğlu - Bülent Şangar, Ahmet Öğüt, İz Öztat, Cengiz Tekin ve Canan Tolon.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 400
En / Boy : 16 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺71,25

"İstanbul (Konstantiniyye) muhakkak fethedilecektir.

Onu fetheden komutan ne güzel komutandır.

Onu fetheden ordu ne güzel ordudur. "

Hz. Muhammed (s.a.v.)

Çocuk yaştan itibaren payitaht ve cihan hâkimiyeti için kendisini yetiştiren II. Mehmed, 21 yaşında İstanbul’u fethederek Peygamber Efendimiz'in kutlu hadisine mazhar olan âlî bir şahsiyet… İstanbul surlarını yıkan şâhî topları icat eden, gemileri karadan yürüten bir mühendis, bir deha… Cesareti ile İstanbul’u fethederek cihad ve gazayı, güç elde ettiğinde zalimleşmeyerek hoşgörüsü ile insan haklarını Batı âlemine tanıtan bir lider… İstanbul’u dünyanın ilim ve kültür şehri hâline getiren, âlimlere kıymet veren, yedi dil bilen bir entelektüel…

Bu kıymetli insanın ayrıntılı bir portresinin çizildiği elinizdeki kitapta; Ahmet Anapalı, Türker Akıncı’nın sorularını cevaplayarak okuyucuyu Fatih Sultan Mehmed Han’ı tanıyıp anlamaya ve onun aziz hatırasını yâd etmeye davet ediyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 184
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺95,00

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 143
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.1999
₺77,00

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 295
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2017
₺164,00

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 229
En / Boy : 16,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2007
₺49,20

Son yüzyılın Türk Tarihçiliğine önemli katkılar yapan bir ilim ve fikir adamı: Yılmaz Öztuna İlk makalesini on üç yaşında ve ilk kitabını on beş yaşında yayınlayan Öztuna, Türkçeyi çok iyi kullanması, en ilmî eserlerinde bile edebi bir üslûba sahib bulunması, tarih’i geçmiş ve geleceğe atıflar yaparak ve derin bir coğrafya ve edebiyat kültürüyle beraber sunmasıyla bilinir. Osmanlı tarihi ve Türkiye tarihi ile ilgili ciltler dolusu ansiklopedik çalışmaları ve makaleleri ile tarihimizin her yaş ve kesimden insanlara sevdirilmesinde büyük emeği geçmiş ve sayısız Türk aydınının yetişmesine katkısı olmuştur. Kültür Bakanlığı’nın kurucularından olan Yılmaz Öztuna’nın tarihçiliği kadar önemli bir hususiyeti de musikişinas ve müzikolog kişiliğidir. Dünyadaki ilk Türk Mûsikisi Konservatuarı’nın kurulmasını sağlamıştır. Bu alanda da önemli eserler kaleme almıştır. "Tarihçi Gözüyle"de Yılmaz Öztuna’nın sohbet tadındaki benzersiz üslûbuyla, tarih perspektifinden günümüz meselelerine bakışını okuyacaksınız.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 207
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2010
₺100,30

Bu kitap, 1949-1989 yılları arasında Sâmiha Ayverdi ile yapılan röportajları, anketler verilen cevaplar ile konferans ve radyo konuşmalarını ihtivâ etmektedir. Eserde yazarın edebî hayâtı ile konuşmalarının tafsilatlı bilgileri yanında târihimiz, kültürümüz, âile yapımız ve bir çok sosyal konuda fikir ve görüşleri yer almaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 303
En / Boy : 13,5 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2014
₺94,30

Jose Bove: Bu adam bıyık bırakmayı, pipoyu ve Rokfor peynirini seviyor; "McDo"ları (Mc Donalds’ları) OGM’leri (Genetik bakımdan değişikliğe uğratılmış organizmaları) değil. "Özgürleşme"sini satın almaktansa, hapiste yatmayı yeğleyecek derecede özgürlüğün tadını çıkarıyor. Millau’daki McDo’nun sökülüp atılması, size, herkesin içinde kendini bulabileceği modern zamanların bir kahramanını sunuyor. Jose Bove, yine de Asteriks’e benzeyen medyatik karikatürüne indirgenemez. Bu simgenin arkasında bir insan vardır: Birtakım davalara sadık kalan bir ömür vardır. Nasıl "Jose Bove" olunur? Küçükken hangi kazanın içine düşmek gerekiyor böyle olmak için? 1970 yılında liseden atılır, silah altına alınmayı reddeder. 1973’te Larzac’a iltica eder ve karısıyla birlikte "vatanda yaşamaya ve çalışmaya" karar verir. İnsanı tutuşturan, onu derhal harekete geçiren kökler vardır: Jose Bove ile Greenpeace’nin Gökkuşaı Savaşçısı’nda karşılaşıyoruz; onu, öldürülen Kanak lider Tjibaou’nun, sendika militanlarının, Tahitili bağmsızlık taraftarlarının vb.nin yanında buluyoruz. Köylü Konfederasyonunun kuruluşuna ve bu konfederasyonun OGM’lere, sağlığa zararlı hayvansal unlara karşı "köylüye özgü bir tarım" için, herkesin suya erişim hakkı için verdiği mücadelelere katılır. Jose Bove, isyan rüzgarını üfleyen bu büyük cumhuriyetçi ağızlara mensuptur; ve gün geçtikçe mücadele etmenin kötü bir şey olmadığını ispatlar. Tavizsiz bir hayat.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 92
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2000
₺41,00

Yüzyılın iki büyük düşünürünün yıllar önce yaptığı bu tartışma iki konu etrafında odaklanır: Bilimsel bilginin gelişimi nasıl yorumlanmalıdır? Siyasal mücadelede adaletin, bir başka deyişle etiğin yeri nedir? Foucault’ya göre, tarihte bilgi üretimini farklı çerçeveler belirlediği için, her çağda farklı bilimsel söylem tipleriyle karşılaşırız. Chomsky ise kendi dilbilim kuramından hareket eder ve insanın doğarken beraberinde getirdiği bir yaratıcılık kapasitesi olduğunu savunur. Siyasal mücadele, bir sınıfın tarihsel haklılığına dayandığı için mi, yoksa daha adil bir toplum hedefi güttüğü için mi meşruluk kazanır? Görüşlerin en çok ayrıldığı konu bu olacaktır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 71
En / Boy : 12 / 18
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2012
₺30,60

Michael Albert’in Noam Chomsky ile yaptığı bu uzun söyleşi entelektüellerin sorumluluğu üzerine bir tartışma ile başlıyor. Buradan hareketle sosyal bilimlerin ve kültürel kurumların işlevi, ABD’de ve dünyadaki sol hareketlerin başarıları ve başarısızlıkları, aktivist bir etiğin ve özgürlükçü bir muhalif örgütlenmenin nasıl olması gerektiği gibi bir çok konu ele alınıyor. Söyleşi tarzı zaman zaman okuyucuda burada ele alınan her konunun aslında çok daha etraflıca tartışılmaya ihtiyacı olduğu duygusu uyandırıyor. Aklımızdaki sorulara hazır cevaplar bulmak her zaman rahat bir iştir, ancak düşünmek, bir bakış ve kavrayış geliştirmek, bunları tartışmaya açmak, sonuçta bir uzlaşmaya ya da ortak paydaya varmak entelektüel ve aktivist bir etiğin temel öğesi olmalıdır. Bu bakış, söyleşinin özünü oluşturuyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 101
En / Boy : 12 / 18
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2011
₺42,00

‘Yeni Dünya Düzeni tarafından beslenip semizleşen, çoğu nevzuhur, pek çok sosyal ‘bilim’in her an biraz daha daralan kuşatması altında, sosyolojinin kendisinin de insanın özne’liğini bireylerin öznellik’ine indirgeyen basit bir öznellik okuyuculuğuna dönüşmesi tehlikesi karşısında, bir direniş olarak derlendi bu kitap.

Gurvitch düşüncesinden kalkarak ilk söyleyeceğimiz, şu: “Her şey yerli yerinde olsaydı tarih olmazdı”.

Sonrasında ise: “İnsan, Tanrı olmadığına göre, sırf değiştirip de kendisi değişmeden kalamaz, değişir de; zira değiştirirken bile koşullara bağlıdır”. Ancak, Gurvitch’inki de dahil “bir öğretinin içeriği, doğuş koşullarına indirgenemez...: Fikirlerin tarihini, bu fikirlerin doğuşlarına ilişkin her türlü değerlendirmeden bağımsız bir biçimde, sadece sistematik olarak ve kuruluş biçimleri açısından inceleyebiliriz. Bunun tersine bir yol ise ancak araştırılan nesneyi gözden kaybetmeye götürür”.

Tarihin hem yapımcısı hem de ürünü durumundaki beşerî insan, insan özgürlüğünün müdahalelerinin bir sonucu olarak vardır ve de ‘kosmos’ ile ‘logos’ arasında bir yerde bulunmaya, Mutlak/Evrensel olanla bütünleşmemeye mahkûmdur. Evrensel/mutlak olmayış, yani kısmîlik; eksik, geçici, geçecek ve geçmesi gereken, ölçüm noktası kendi dışında bulunan, bir ast-durum değildir: Gurvitch’in yapıtı, “insan olmak’la barışık olmak”, ancak “insanlığın durumuyla barışık olmamak”ın çiftli belirleyiciliği altında biçimlenmiştir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 400
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2016
₺139,40
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 374
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺17,59
Tükendi

Şimdi bakın! Yoldan geliyoruz. Şimdi yine yola gideceğiz. Hiç birimizin garantisi yok... Şurada ayakta duranın da, oturanın da garantisi yok. Ruh, bir saniyeliktir. Püf dedi mi bir solukluktur. Bununda nereden geleceği, nasıl geleceği, ne şekilde yakalayacağı belli değil. Bir saniyenize bile hâkim değilsiniz. Bir saniyesine bile hâkim olamadığınız, hükmedemediğiniz bir hayat için, bir dünya için, fırıldak olmanın anlamı yoktur. Düz yaşayacağız, düz duracağız, düz yürüyeceğiz. Dik duracağız, doğrugideceğiz. Allah’ın izniyle hayatım boyunca hep böyle gittim. Bundan sonra da böyle gideceğiz.

Şehadetinden 1 hafta önce
Karaman’da yaptığı Seçim Konuşması
18 Mart 2009


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 1896
En / Boy : 17 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2016
₺300,00
Tükendi

Her edebiyat kitabı, insanın varoluşsal kaygılarına, görünmeyen duyarlılıklarına yapılan bir yolculuğu imler. Elinizdeki kitap, bu yolculuğun süreçlerine, iç ve dış dinamiklerine ışık tutabilecek, on yedi şair ve yazarla yapılan söyleşilerin toplamını içeriyor. Selami Karabulut'un kitaplaştırdığı bu çalışmanın hem söyleşi yaptığı şair ve yazarları yakından tanınması, hem de ürünlerini yakın ve öznel okuma deneyiminden geçirmesi nedeniyle edebiyat yaşantımıza özgün tatlar kazandıracağına inanıyoruz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 160
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺10,56
Tükendi

New York’un İnsanları: Öyküler, New York sokaklarında beş yıl süren yenilikçi bir çalışmanın ürünüdür. Bu beş yılda Brandon Stanton sokakta durdurduğu on binden fazla yabancıyla röportaj yapıp onların fotoğraflarını çekmiş ve bunları Humans of New York isimli blogunda paylaşmıştır. Bu kitapta ise fotoğraflara eşlik eden röportajlar daha da derinleşiyor ve bloga ün kazandıran içten anlatımı ortaya koyuyor. Bazıları muzip, bazıları yürek parçalayan bu öyküler, çeşitli sosyal medya platformlarında on beş milyon kişi tarafından takip edilmiştir.

“Irk, yaş, cinsiyet ve sosyal sınıf ayrımı gözetmeyen bir karışım… Her sayfası bir sürpriz.”

- Kirkus Reviews

“Stanton’ın yaptığı röportajlar, en saf anları ve genelde affı olmayan bir şehrin insanlarının karşılaştığı zorluklar ile zaferleri gözler önüne sermesi açısından mükemmel.”

- The Atlantic

Brandon Stanton, Humans of New York isimli blogun ve çoksatan kitabın yazarıdır. Beş yıl boyunca New York sokaklarında binlerce insanı fotoğraflayıp onlarla röportaj yapmıştır. 2014’te Birleşmiş Milletler işbirliğiyle on iki ülke gezmiştir. 2015’te Oval Ofis’te Başkan Obama’yla görüşmüştür. Time dergisi tarafından internetteki en etkili otuz kişiden biri olarak tanımlanan Brandon, Georgia Üniversitesi mezunudur ve New York’ta yaşamaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 432
En / Boy : 17,5 / 22,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 12.2017
₺330,00
Tükendi

Sanat Erleri, geleneksel ve modern sanatların bugünkü temsilcileri ile yapılmış söyleşileri içeriyor. Sanata dair yaklaşımları farklı sanatçıların ağzından okuyacağınız bu kitap, günümüz Türkiyesinde sanatın ve sanatçıların durumunu anlamak için de bir başlangıç niteliğinde. Kitapta Mehmet Kemiksiz, Mahmut Şahin, Selma K. Akcan, Enver Gülşen, Binnur Feyizli, Abdülbaki Kömür, Tevfik Kalp, Fatma Güçlü, Yücel Aşıkoğlu ve Önder Cankurtaran ile yapılmış söyleşiler mevcuttur.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 120
En / Boy : 13,5 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2014
₺9,90
Tükendi
Nevruz’a İhtiyar amcanı dinler misin, oğlum, Nevruz? Ne büyük söyle, ne çok söyle, yiğit işe gerek. Lafı bol, karnı geniş soyları taklit etme; Sözü sağlam, özü sağlam, adam ol, ırkına çek. -Mehmet Akif Ersoy-
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 199
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2012
₺12,75
Tükendi

İnsanlık yolunda bir unvan kazan,
Mutluluk bulur mu şuurun bozan
İster bir âşık ol, istersen ozan,
Gerçeğe aykırı yazmışsan gelme.

Derviş Kemal der ki kulak ver bana,
Ben tavır koymuşum gerçekten yana,
Doğruyu, güzeli söylerim sana,
Bu gerçek sözlere kızmışsan gelme.
-Kemal Özcan-


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 719
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2009
₺26,25
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Edirne
Sayfa Sayısı : 207
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺18,52
Tükendi

Bu kitap yazarlarımızın çocukluğu, okul dönemlerini, okumaya ve yazmaya yöneliş nedenlerini, yazma eğilimlerini, heveslerini ve imkânlarını, ilk ürünlerinin yayınlanış sevincini, yazar oluşlarını ve hayata dair algılarını henüz yaşarken yazıya dökerek, kaydederek bu çalışma için bir araya getirmiş oluyoruz. Yöntem olarak söyleşi çalışmasına dayanan bu tasarımın iddiası ve sınırı söyleşi yaptığımız kişilerin anımsadıkları ve anlattıklarıdır. Bu çalışma bir ‘Türkiye Çocukluk Tarihi’ kitabı olarak da okunabilecektir aynı zamanda. Sorularımızı ‘Çocukluk, İlk Gençlik, Yazmak, Yazar Olmak’ çerçevesinde sormuş olduk. Böylece verimli ve yararlı olacağını umduğumuz bir söyleşi toplamı çıkmış oldu ortaya.

Yazmak ve yaşamak ayrılmazlıklarıdır çünkü yazarın…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 352
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2014
₺12,77
Tükendi

 





Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 205
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺68,00
Tükendi

Kara Vagon ( Dersim-kırım ve Sürgün): 1937–1938 yıllarında bugünkü adı Tunceli olan Dersim’in, bir mühendislik planı sonucunda; dil, kültür, inanç, insan ve diğer canlılar ile beraber bir bütün olarak kırılmasını; mağdurların, tanıkların, faillerin anlatılarına ve belgelerle dayanarak aktarmaktadır.

1938 Dersim-kırımı ile ilgili olarak şimdiye kadar yapılmış çalışmalardan farklı olarak ilk defa dönemin askerleri ve emniyet görevlisinin röportajları kitapta yer almaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 335
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2012
₺15,28
Tükendi

Şimdi bakın! Yoldan geliyoruz.Şimdi yine yola gideceğiz.Hiç birimizin garantisi yok...Şurada ayakta duranın da, oturanın da garantisi yok.Ruh, bir saniyeliktir. Püf dedi mi bir solukluktur.Bununda nereden geleceği, nasıl geleceği, ne şekilde yakalayacağı belli değil.Bir saniyenize bile hâkim değilsiniz. Bir saniyesine bile hâkim olamadığınız,hükmedemediğiniz bir hayat için, bir dünya için, fırıldak olmanın anlamı yoktur.Düz yaşayacağız, düz duracağız, düz yürüyeceğiz. Dik duracağız, doğrugideceğiz.Allah’ın izniyle hayatım boyunca hep böyle gittim.Bundan sonra da böyle gideceğiz.

Şehadetinden 1 hafta önce

Karaman’da yaptığı Seçim Konuşması

18 Mart 2009


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 1632
En / Boy : 16 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2016
₺517,50
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 295
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2011
₺8,11
Tükendi

Selçuk Parsadan ölümünden kısa süre önce; başbakanın kullanımındaki örtülü ödeneği nasıl çarptığını, belediye başkanlarını, devletin, iş dünyasının ve sosyetenin önemli kişilerini nasıl dolandırdığını; Ayrıca, Sabancı Suikastı’nın tetikçisi Mustafa Duyar ile olan hücre arkadaşlığını ve pek çok ilgi çekici anısını Oktay Güzeloğlu’na anlattı

Kimilerine göre “Modern Robin Hood”
Kimine göre Dolandırıcıların duayeni,
Meslektaşlarının akıl hocası ve çağımızın en büyük dolandırıcısı…

“Baba işte bak, bütün bu insanlar iki şekilde para verirler;
Ya umacaklar, ya korkacaklar…
Ya adamı belediyeci, maliyeci, bakan diye arayıp ümit vererek parasını alacaksın ya da general, emniyet müdürü diye korkutarak parasını alacaksın…”

- Selçuk Parsadan


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 150
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2014
₺15,00
Tükendi

Türkiye’nin ilk ve hâlen tek "Genç Kız Sığınma Derneği ve Evi"nin kurucusu ve yöneticisi Uğur İlhan bir sivil toplum örgütü olarak verdikleri mücadeleyi anlatırken kadın araştırmaları konusunda çalışanlar için de önemli bir kaynak eser ortaya koyuyor. Kitapta aile içi cinsel taciz gören, intihara ya da evlenmeye zorlanan, evlilik dışı çocuk yapan, töre cinayeti korkusu yaşayan, küçük yaşta kuma olarak evlendirilen, yaşını doldurduğu için yetiştirme yurtlarından çıkartılan ve daha birçok nedenden dolayı gidecek yeri olmayan, sokaklarda uyuşturucu-fuhuş batağına sürüklenen genç kızların dramları kendi ağızlarından ve yazarın doğrudan tanıklığıyla aktarılıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 144
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2012
₺9,11
Tükendi

Başkentin merkezinde 78 gün boyunca süren büyük Tekel Direnişi’nin üzerinden neredeyse iki yıl geçti. Yaşam koşullarının kötüleştirilmesine karşı başlayan bu mücadele, bütün işçi ve emekçilerin, toplumsal muhalefetin her bileşeninin benimseyip desteklediği, kendi mücadelesi olarak gördüğü bir eylem halini aldı. Yalnızca işçi-lerin değil, Kürtlerin, Alevilerin, aydınların, kadınların ve gençlerin de kendi taleplerini, kendi sorunlarını dile getirmek için onu sözcüleri ve temsilcileri olarak görmeleri, kuşkusuz neoliberal politikaların somut sonuçlarına karşı olan içeriği kadar, işçilerin taleplerini elde etmek için gösterdikleri inat ve kararlılıkla da ilgiliydi. Onlar, bütün halkın sorunlarını dile getirmekle kalmadılar, halkın derinde yatan mücadele ihtiyacının da cevabı oldular. İşçi sınıfımızın tarihindeki en önemli eylemlerden biri olan bu direniş, farklı yönleriyle pek çok araştırmanın konusu oldu. Fakat elinizdeki kitap, eylemin güncel değerlendirmelerinin çerçevesine fazlaca dâhil olmayan, kalıcı ve her dönem için geçerli kimi özellikleri anlamamıza yardım edecek nitelikte.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 416
En / Boy : 16 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2011
₺23,53
Tükendi

Son 500 yılda olup bitenleri anlamaya çalışmak, basitçe bir tarih bilinci oluşturma işi değil, mevcut işleyişi kavrama sorunudur. Latin Amerika, önemli bir sosyal ve ekonomik krizin sınırlarında dolaşırken, Meksikalı sosyoloji profesörü Heinz Dieterich, uluslararası boyutta tanınmış akademisyen ve politik eylemci Noam Chomsky ile önemli siyasi olaylar üzerine bir söyleşi yaptı: Washington ve "uluslar arası terörizm" tehdidi ABD’nin Latin Amerika’daki "uyuşturucu savaşı" Küreselleşme ve Üçüncü Dünya’nın geleceği ABD’nin Orta Amerika’ya işgali ve Vietnam sendromu Meksika’daki Zapatista başkaldırısı Papa’nın Küba ziyareti ve ABD-Küba Bu söyleşiyle elinizdeki kitap, son dönem gelişmeleri, Latin Amerika tarihi ve siyaseti ile ilgilenenler için bir başucu kitabı özelliği taşımaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 140
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2010
₺15,19
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 228
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2012
₺9,00
Tükendi

"Çağını Yakalayanlar" Sanat Yaprağı Dergisi’nde Mehmet Tanju Akerman’ın yaptığı röportajlardan oluşan bir kitaptır. Onlar, yaşamları süresinde, düşünümleri, duyguları, eserleri, tavırları, olaylar karşısında duruşları, bakış açıları ve eylemleriyle daha güzel, daha iyi, daha insanca hatta halkça yaşanılmak istenen dünya toplumlarını biçimlendirmek istedikleri düşünürlerdir. Mehmet Tanju Akerman’a yüreklerini samimiyetle açan, sevgiyle sunan, bilgiye (doğru bilgiye) sonsuz hassasiyetle ve bilinçli olarak inanırken aynı zamanda insanı "insan" yapan o evrensel ve vazgeçilmez çağdaş değerleri anlatıyor bu kitap. Akıcı ve işlek bir tarzda düşündüklerini anlatan "Çağını Yakalayanlar", insanlığın dolayısıyla da Türkiye’nin aydınlık yüzünü sunanların düşünümlerini elinizdeki bu kitapta okuyacaksınız.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 298
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2009
₺10,42
1 2 3 ... 6 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı