Anne karnında bile boş durmuyor minik yaramazlar. Daha dünyaya gelmeden, konuşacakları dile ait bilgileri toplamaya başlıyorlar. İçine doğdukları dili dinlemeyi başka dillere tercih ediyor, birkaç gün sonra melodik farklılıklarının ayırdına varabiliyor ve henüz beş yaşında bile değilken upuzun, son derece karmaşık cümleler kurabiliyorlar.

- Peki, soyut düşünme becerileri gelişmeden bunu nasıl başarıyorlar?

- Anadillerinin kurallarını öğrenirken ne gibi stratejilere başvuruyorlar?

- Doğar doğmaz iki ya da daha fazla dil öğrenmek durumunda kalan çocukların dil gelişimleri nasıl gerçekleşiyor?

- Zeki çocuklar daha mı erken konuşuyor?

- Kintudan muntuya nasıl geçiliyor?

- İkizlerin kendi aralarında konuştukları dil tehlikeli midir?

- Çocuğunuz “boku suyu” diyorsa ne yapmalısınız?

İşte her satırında sorularınıza yanıt bulabileceğiniz Bak Nasıl da Konuşuyor! hem anne-babaları hem de bebeklerin dil edinim sürecini merak edenleri bu mucizevi sürece tanıklık etmeye çağırıyor.


Basım Ayı/Yılı : 7/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺84,15

Popüler kültür nedir, ne değildir? Kitle kültüründen nasıl farklılaşır? Popüler kültür metinleri bir toplumdaki sınıf, ırk ve toplumsal cinsiyet dinamikleri hakkındaneler söyler? John Fiske’ye göre, kapitalizmin kültür endüstrisi tarafından üretilen kültürel ürünler anlamına gelen kitle kültürü ile halkın bu ürünleri kullanarak kendi anlamlarını yaratmalarını ifade eden popüler kültür arasında önemli bir farklılık söz konusudur. Fiske bu kitabında, kitle kültürünün tahakküm kurma ve türdeşleştirme girişimleri üzerine odaklanmak yerine, popüler kültürünbu girişimleri boşa çıkarma yolları üzerinde durmayı yeğlemektedir. Kitabın elinizdeki İkinci Edisyonu’nda, Fiske’nin güncelliğinin asıl olupda hâlâ koruyabildiğini açıklamak adına, bir sonraki kuşağın iletişim bilimcilerinden Henry Jenkins’in “Fiske Neden Halen Önemli?” başlıklı yazısı ile Kevin Glynn,Jonathan Grayve Pamela Wilson’ın “Fiske’yi Okumak ve Popüleri Anlamak” başlıklı söyleşisine de yer verilmiş. Türkçede uzun süredir baskısı bulunmayan kitabı, genişletilmiş haliyle v egözden geçirilmiş çevirisiyle yeniden siz okuyuculara sunuyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺145,00

Hayatın anlamını ve kurallarını anlayıp uygulayabilmek için okumak zorundayız.

Kâinatı yorumlamak, olayların arka planını görmek, Yaratanın haşmetini eserlerinde temaşa edebilmek için
okumak zorundayız.

Karanlıkları aşmak, zorlukların üstesinden gelebilmek, gücümüzü zayıftan ve mazlumdan yana kullanabilmek ve bir umut olabilmek için okumak zorundayız.


Basım Ayı/Yılı : 4/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 222
Ağırlık : 222
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,50

Bu kitapta yer alan yazıların her biri, yine de, insan(lar)ın kendi(leri)ne insanca bir dünya yaratabilme yetisine güven ve umutla kaleme alındı. Farklı tarihlerde yazılmalarına ve farklı konuları irdelemelerine karşın tümü birkaç öncüle dayanıyor. Neler mi? -Öncelikle kültürel biçimlenişle emek süreci arasındaki kopartıl(a)maz bağlantıya... -İkinci olarak, kültürlerin, toplumlar üzerinde, atalarının buyurgan mirası olmaktan çok, yaşayan kuşakların elinde sürekli yeniden yorumlana-bilen/biçimlendirilebilen esnek kendilikler olduğuna... -Ve kültürün her toplumda, egemenlere denetim araçları sağladığı kadar, ezilenlerin örtülü ya da açık direnişlerinin silahlarını da sağlayageldiğine... Bu öncüllerin, geçmişin olduğu kadar, bugünün dünyasının yorumlanışı için de geçerli olduğu kanısındayım. Kitapta yer alan yazılar, geçmişte, "ötelerde" ve günümüzde, insanî bir yarını biçimlendirecek ipuçlarının arayışını seslendiri-yorlar. "İnsanım, insan olan hiçbir şey bana yabancı değildir," diyen bir empati ve Kuzey damgalı talan altında giderek kırılganlaşan gezegenimizde, yaşanabilir, barışık ve emekten yana bir geleceği tüm "ötekiler"le ortaklaşma umut ve bilinciyle...


Basım Ayı/Yılı : 1/2003
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 428
Ağırlık : 318
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺155,80
Tarih - Halk Edebiyatı - Halkbilimi

Giresun Çepnileri Tarih - Halk Edebiyatı - Halkbilimi başlıklı bu çalışmada Oğuzların 24 boyundan biri olan Çepniler hakkında yazılı kaynaklarda yer alan veriler ekseninde genel bilgi verildikten sonra özelde Giresun Çepnilerinin tarihi, yerleşim alanları, halk edebiyatı ve halkbilimi ürünleri tespit edilerek sunulmaya çalışılmıştır. Giresun yöresi Çepni yerleşimlerinde gerçekleştirilen alan araştırmaları neticesinde tespit edilen halk edebiyatı ve halkbilimi ürünleri çalışmanın ana yapısını oluşturmaktadır.Bu çalışma Anadolu`nun birçok bölgesinde karşımıza çıkan ve Sarı Saltuk’la beraber Balkanlar’a da gittiği bilinen Çepnilerin Giresun yöresinde yaşamlarını sürdürenleri hakkında okuyucusuna bilgi sunmaktadır. Ayrıca bu çalışma özellikle Karadeniz Bölgesinde yoğun bir şekilde yaşadıkları bilinen Çepnilerle ilgili gelecekte daha geniş kapsamlı çalışmalar yapılması gerekliliğini ortaya koyması bakımından da araştırmacılara fikir vermektedir


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 478
Ağırlık : 478
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺195,00

Yetmişten fazla ülkede kırk yıldan uzun süredir yürütülen çalışmalara dayanarak kaleme alınan Kültür ve Örgüt kitabı, iş birliği yapmak herkesin çıkarına
olduğunda dahi insanların neden birbirinden uzaklaştığını incelemektedir. Michael Minkov'un Dünya Değerler Araştırması'ndan elde edilen verilerden
çıkardığı analizlerin yanı sıra Gert Jan Hofstede'nin kültürlerin evrimine ilişkin açıklamalarına dayanan bu çalışma:
• Ulusal toplumların inşa edildiği "ahlaki daireleri" ve insanların düşünme, hissetme ve hareket etmelerini sağlayan incelenmemiş kuralları ortaya koyar.
• Ulusal kültürlerin eşitsizlik, girişkenliğe karşı alçak gönüllülük ve belirsizliğe tolerans durumlarında nasıl farklılaştığını araştırır.
• Örgüt kültürlerinin ulusal kültürlerden nasıl ayrıştığını ve bunun nasıl yönetilebileceğini açıklar.
• Kalıp yargıları, dildeki farklılaşmayı, 2009 ekonomik krizinin kültürel kökenlerini ve diğer kültürler arası dinamikleri analiz eder.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 464
Ağırlık : 464
En / Boy : 15,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺148,50

‘Dijital Para’ kitabında son dönemin popüler konularından olan dijital paralar ile ilgili doğru bilinen yanlışlar düzeltilirken, eksik bilgilerin de tamamlanmasına aracılık edilmektedir.

Kitap kapsamında dijital paraların geçmişten günümüze tecrübe edilen para sistemleri içindeki konumunun anlaşılması hedeflenmekte ve iktisat teorileri çerçevesinde konuya ışık tutulmaktadır. Dijital paranın tanımından, özelliklerine, ihraççısına, tasarımlarına, türlerine, kripto paralar ile merkez bankası dijital paralarına ilişkin konulara değinilmekte ve Türkiye ile diğer ülke uygulamaları paylaşılıp gelecek beklentilerine ilişkin derin ancak özlü bir aktarım yapılmaktadır.

Okuyucunun kısa ve öz bir aktarım ile konu hakkında bilgi ve birikim sahibi olmasına, konuya ilişkin mevcut bilgisini arttırmasına destek olunması amaçlanmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 134
Ağırlık : 134
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,35
Eğlence Gerçekten Sanıldığı Gibi Eğlenceli midir?

Sahip Olma Arzusundan Deneyimleme Arzusuna Eğlence

Sahtekârlık çağı insanı için artık tek bir düşünceden söz edebiliriz: Eğleniyorum o halde varım! Çünkü bugün artık eğlenmek bir ihtiyaçtan da öte bir görevdir. Sahtekârlık çağında, iş eğlenceli olmayı amaçlar, din eğlenceli olmayı amaçlar, hatta savaş bile eğlenceli olmayı amaçlar.
Bugün eğlence kültürel gelişmelere yanıt olarak gelişen ve genellikle hedonizm kadar maneviyat tarafından da motive edilen bir dizi yeni grup ritüelidir. Eğlenceye gıpta ile bakılır ve eğlenenler seküler kurtarılmışlardır. Farklı olmak için verilen sonsuz mücadelede eğlence züppeliği, özellikle statü ve para sahibi olmayanlar için yeni ve önemli bir stratejidir. Sosyal medyanın temel işlevlerinden biri de insanları sürekli eğleniyormuş gibi göstermek, -mış gibi hayatları beslemektir.
Michael Foley, bu kitapta niçin diğer insanlar kadar “eğlenmediğinin” peşine düşüyor, çağın mutluluk arayışına ve her şeyin nasıl yanlış anlaşıldığına bakıyor. Kendine özgü mizah anlayışı ile danstan sekse, politikadan dinlere kadar pek çok kavramı mercek altına alarak, eğlencenin –çoğu insanın düşündüğünün aksine– kolay, basit ya da belirli sınırlarının olmadığını, tanımlanması güç, karmaşık ve devamlı değişen bir doğası olduğunu ortaya koyuyor.


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 360
Ağırlık : 360
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺112,00

`Kuraklığın olduğu bir zamanda köylüler yağmur duasına çıkmaya karar verir. Duaya içlerinden sadece bir çocuk şemsiyesi ile gelir.` Bu çocuk gibi iknacı da ne yaparsa yapsın yaptığı işi inanarak ve kendine güvenerek yapmalıdır.
Felsefe okuyana, `Hayırdır, filozof mu olacaksın?`
Tarih okuyana, `Başımıza tarihçi mi kesileceksin?`
Roman okuyana, `Bunlar boş işler!`
Şiir okuyana, `Âşık mı oldun?`
Kişisel gelişim okuyana, `Bu iş kitaptan öğrenilmez!` diyen tuhaf insanların içindeyiz.
İknacıyı okuyunuz ve böyle diyenlere sakince gülüp geçiniz.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 270
Ağırlık : 270
En / Boy : 15 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺210,60

Günümüzde teknolojide yaşanan devrim niteliğindeki değişimler, birçok kolaylığın yanında teknoloji bağımlılığı ya da başka bir adlandırmayla çevrim içi bağımlılıklar gibi riskleri de beraberinde getirmiştir. Hâlihazırda dünya çapında büyük bir etki alanına sahip olduğu yapılan araştırma ve yayınlarla görülen bu yeni bağımlılıkları anlamak, tanılamak, önlemek, tedavi ve rehabilitasyon süreçlerini öğrenmek amacıyla yapılan çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Elinizdeki bu kitap, ulusal ve uluslararası alanda gerçekleştirilen bilimsel çalışmaların titizlikle taranması sonucu hazırlanmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 115
Ağırlık : 115
En / Boy : 16 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00

“Tüm insanlar hem dostu hem öğrencileridir aslında. Öğretirken eğitir de bir konuyu size anlatırken siz hiç anlamadan farklı bir pencereden bakıyor olursunuz hayatınıza, duygularınız renk değiştirir”.
Prof. Dr. Dalokay Kılıç

“Gülten'in kişilik özelikleri hep ilgimi çekmiştir. Gülten, yapmaya karar verdiği şeyleri yapabilmek için azimle, ısrarla ve dürüstçe çok çalışıp hiçbir zaman yaptıklarıyla yetinmeyen, yapılacak daha çok şey olduğuna inanan ve bu pek çok şey içinde kendi yapacaklarını seçip hiç zaman kaybetmeden işe koyulan, giriştiği her faaliyette saptadığı amaca ulaşmayı hedefleyen bir karakterdedir”.
Aysel Dinçer

“Gülten hocamdan öğrendiğim ve her dersimde de öğrencilerimle paylaşırken kendisini de saygı ve sevgiyle andığım sözü, ‘Bir dersin etkili olabilmesi için öğrenenler kadar öğreten kişinin de dersin sonunda bir şeyler öğrenmesi gerekir.’ olmuştur. Ben bu sözüne çok inandım ve deneyimlerimle de bunun gerçek olduğunu anladım”.
Dr. İpek Gönüllü

“Gülten Ülgen, bilimsel akademik yönünün yanı sıra bir o kadar da sanatsal estetik duyarlığa sahiptir. Bu özelliğini tüm yaşamında görmek olasıdır. Giyim kuşamında, ev dekorasyonunda, tavır ve davranışlarında… Otantik olanı sever, çoğu kişi onu nakışlı köylü çorabı ve saç örgüleriyle anmaktadır”.
Prof. Dr. Serap Etike

“Yediden yetmişe iyi insan ilişkileri kurma becerisi, olumsuz durumların duygusal etkilerinden çarçabuk çıkma yeteneği, hayatta tüm öğrettikleri ve öğrendiklerini oldukça içselleştirmiş olduğunun bir göstergesiydi. Hocamın bir sözü benim hayat mottom olmuştur: ‘Dürüstler kaybetmez, kaybedilirler’”.
Janset Bay

“Prof. Dr. Gülten Ülgen'i farklı kılan, tüm öğrencilerini önemsemesi, herkese tekliği içinde değer vermesi, tüm gençlerin en çok ihtiyacı olan motivasyonu; istediği şeyi öğrenip yapabilecek gücü olduğunu hissettirmesiydi. Bir gün sınıfta üzgün görünen bir arkadaşımıza ‘İnsanlar hayatta bazen kazanır ya da tecrübe sahibi olur ama asla kaybetmez.’ demişti. Bir eğitimcinin öğrencisine verebileceği bundan güzel hayat dersi olabilir mi?”
Prof. Dr. Nilüfer Cihangir

“Gülten Ülgen; dünyanın her yerinde kendi ayaklarının üzerinde durabilen, modern ama köklerini unutmamış, özüne bağlı Çağdaş Türk Kadını…”
E. Ferhan Aras


Basım Ayı/Yılı : 4/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 16,5 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺86,40
BÜYÜK FİKİRLERİ KOLAYCA ANLAYIN

Yaşam nedir? Arılar neden dans eder? Hayvanlar annelerini nasıl bilir? Mikropları kim keşfetti? Biyoloji canlılar dünyasını anlama ve ister mikrop ister mantar ister memeli olsun organizmaların nasıl işlediğini ve etkileştiğini açıklama arayışımızın öyküsüdür.

Sade bir dille yazılmış olan Biyoloji Kitabı, doksan beşten fazla temel fikir hakkında kısa ve özlü açıklamalarla doludur. Karmaşık teorileri şemalarla açıklar ve biyolojik süreçleri şekillerle açıklığa kavuşturur. Aydınlatıcı alıntılarla önemli fikirleri ve keşifleri unutulmaz kılar. Zekice çizimlerle biyoloji anlayışımızı zenginleştirir ve geliştirir.

Biyoloji alanında yeni olanlar, kendini geliştirmek isteyen botanikçiler veya moleküler bilimciler, doğal dünyanın hevesli öğrencileri, bu kitapta merakınızı giderecek çok şey bulacaksınız.


Basım Ayı/Yılı : 1/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 20 / 24
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : Kuşe
Cep Boy Durumu : 0
₺540,60

Nicole van Os’un, ayrıntılı arşiv çalışmaları ve teorik zenginliğiyle oluşturduğu Feminizm, Hayırseverlik ve Vatanseverlik, Osmanlı döneminin kadın örgütlenmelerine geniş bir yelpazeden yaklaşıyor. Başlıkta geçen üç kavramı da alt başlıklarla inceleyen van Os, sağlık, imalat, eğitim, yardım dernekleri, tarım, sanayi gibi pek çok alanda, kadınların hangi motivasyonlarla örgütlendiğini ve sisteme karşı taleplerini araştırıyor. Bu, farklı kurumsal çerçevelerden, farklı motivasyonlarla oluşan bir örgütlenme olsa da sonuçta kadınların hak mücadelesiydi.

“23 Temmuz 1908’de Jön Türk Devrimi II. Abdülhamid’in mutlakıyet rejimine son verir…  Sokaklarda sevinç gösterileri yapan insanların arasında Müslümanlar da dahil olmak üzere İstanbullu ve Selanikli kadınlar da vardır. Revu du Monde Musulman’ın haberine göre ‘Kadınlar sokaklarda kırmızı beyaz kurdeleler ve bayraklar sallayarak koşuşturuyor ve haykırıyordu: Yaşasın Vatan! Yaşasın Hürriyet! Yaşasın Millet!’
Hatta bazı gözlemcilere göre peçelerini bir kenara fırlatıp yüzlerini açıyorlardı.”


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 616
Ağırlık : 616
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺132,60

Bir asır öncesine kadar yapılacak bir harpte birliklerin gücünü belirleyen top ve tüfekti. Fakat günümüzde topun yerini teknoloji, tüfeğin yerini aklın alması ile beraber, harpler bilek gücünden uzaklaşarak stratejik savaşlara dönüştü. Bizleri geliştirecek ve ileri taşıyacak adımları bu doğrultuda atmamız gerekirken bugün ülkemizde tüfek kullanmayı yasaklayan bir sistem ile iç içe bulunmaktayız.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,00

Eğitim Sistemi, Din ve Toplum Üçgeninde

Günümüz modern-post modern çağın etkisiyle daha hızlı bir ivme kazanan ve önlenemez etkileşim, değişim, dönüşüm ve farklılaşma sürecinin yaşandığı, tecrübelerin, işlev ve rollerin, dünya görüşü, pratikler, örgütsel yapı, norm, değer ve fikirlerin farklılaştığı çağımızda; toplumsal yapıda meydana gelen değişmelerden etkilenen, toplumun karmaşıklaşan ve büyüyen yapılarında var olmaya çalışan, duygu ve düşünce dünyasının, dinî anlayış ve yaşayışın farklılaşmış olarak vuku bulacağı kesimlerden biri de hiç şüphesiz bir statü göstergesi olarak kabul edilen öğretmenliktir. Öğretmenlik; sorgulayıcı, araştırmacı, yeniliklere açık, bilimsel birikimi ve zihniyetiyle; toplumun önderleri olarak toplum tarafından kabul edilen, kendine has kurum kültürü oluşturan bir meslek gurubunu temsil etmektedir. Ancak öğretmenler de toplumun ürünü olduklarından dolayı bir bütün olarak toplumun sosyal ve kültürel yapısından soyutlanamazlar. Aynı zamanda kendine özgü kültürü, yaşam tarzı, hayat felsefesi, dünya görüşü, ailesi, sosyal çevresi ve yaşam alanları olan öğretmenlerin; her ne kadar belli bir sosyal ve kültürel grubu oluştursa da günümüzdeki statüsü orta ve ortanın altında görülse de ekonomik gelirle ölçülen saygınlıkta Osmanlı İmparatorluğunun Yükselme Döneminden itibaren ve Cumhuriyetin ilk yıllarından 1970’li yıllara kadar olan seviyesi aşınmış olsa da her ferdinin kendine özgü ayrı bir duygu ve düşünce dünyası vardır. Bu bağlamda araştırmanın sorunsalı, her ferdinin kendine has ayrı bir duygu ve dünyaları olan bu meslek kesiminin duygu ve düşünce dünyasını, dinî anlayış, tutum ve yaşayışlarını, bu parametrelerde beliren görüntüleri ortaya koymaktır. Bunun yanında bir meslek statüsü göstergesi olarak öğretmenliğin gelmiş olduğu sosyokültürel çevrenin ve onun içinde bulunduğu kurumun duygu ve düşünce dünyasını, din anlayış ve tutumlarını araştırmaktadır. Günümüzde modern etkiler çerçevesinde, öğretmenin kendine özgü anlam dünyasında ve gündelik hayatında dinin yerinin ne olduğunu, içinde yetiştiği eğitim ortamının, sosyokültürel çevresinin ve sosyoekonomik durumlarının ve sahip oldukları dini grup (mezhebi), sendikal ve siyasal kimliklerinin duygu ve düşünce dünyasına, dinî anlayış ve tutumlarının oluşumuna olan etki boyutunu ve karşılıklı etkileşimini sayısal veriler zemininde ölçmeye çalışmakta, bu gibi soru(n)lara cevaplar aranmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 238
Ağırlık : 238
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺101,25
Bir Gençlik Manifestosu

Okulun içinde, ofisin içinde, popüler kültürün içinde olmak… “İçinde olmak”, tanımı gereği sınırlandırılmayı gerektirir ve kişi sadece “içinde” kaldığı sürece potansiyelini, var olan bu dünyalar ile sınırlandırmak zorunda kalır. Özgürleşmek ve özgünleşmek için sınırların dışına çıkmak gerek.
Okul Dışı, gençlere; tüm karamsarlıklara, sıkıntılara, zorluklara rağmen “başka bir yol var” diyen ve bu yolda defalarca attan düşmüş olan bir yazarın ağzından anlatılan bir özgürleşme kitabıdır. Bu kitap, eğitim sistemimizde görülen pek çok sorunun çözümünün okulun dışında olduğunu iddia eden bir gençlik manifestosudur.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 272
En / Boy : 14,5 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,00

Fırsatı kaçırma korkusuna aşina mısınız? Bilinçsizce ekranı yukarı aşağı kaydırmaktan kendinizi alamıyor musunuz? Beğeni, takip ve bildirim baskısı moralinizi mi bozuyor?
Sosyal medya modern yaşamın büyük bir parçası olmasına rağmen bir süre sonra bitkin, odaklanmamış ve mutsuz hissetmenize neden olabilir. Ama bu durum devam etmek zorunda değil! Bu kitap, sizi
yeniden sürücü koltuğuna oturtmak için ihtiyacınız olan her şeye sahip. Cihazları kontrol etmekten pozitif beslemeleri iyileştirmeye kadar pratik 100 ipucuyla, daha mutlu bir çevrimiçi yaşam için ilk adımları kolayca atacak ve fark yaratacaksınız.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 10,5 / 14,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺55,00

Hayli Duyarlı Ebeveyn
Elaine N. Aron

Hayli Duyarlı Kişi’nin çoksatan yazarı Dr. Elaine Aron’dan ebeveynler için vazgeçilmez bir rehber: 
Hayli Duyarlı Ebeveyn. 

Hayli duyarlı insanlar, yalnızca iyi ebeveyn değil, aynı zamanda harika ebeveyn olma potansiyeline de sahiptir. Pratik olduğu kadar önemli olan bu çığır açıcı kılavuz, ebeveynlere, kendilerinin ve çocuklarının ebeveynlik yolculuğunun her aşamasında başarılı olabilmeleri için güven, farkındalık ve temel başa çıkma becerilerini nasıl geliştireceklerini gösteriyor. 

Bu kitapta yazar kapsamlı araştırmalara ve kendi deneyimlerine dayanarak hayli duyarlı ebeveynlerin hayli duyarlı sonuçlarını tanımlayıp ele almalarına yardımcı oluyor, ayrıca şunları da sunuyor: 

• Ebeveynlerin duyarlılık düzeylerini belirlemelerine yardımcı olacak bir test 
• Aşırı uyarılma ile başa çıkma araçları 
• Ebeveynliği çevreleyen olumsuz duygularla başa çıkmaya yönelik tavsiyeler 
• Çocuk sahibi olmanın getirdiği sosyal uyarım ve etkileşimi yönetmenin yolları 
• Diğer ebeveynlerin yanında utangaçlıkla başa çıkma teknikleri 
• Hayli duyarlı ebeveynlerin ilişkilerinde karşılaştıkları beş büyük soruna ve bunların nasıl aşılacağına dair çözümler


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺126,23

“Bir şehirde, bir mahallede ya da gezegende birlikte yaşamak ne tür sorumluluklar ve haklar üretir? Kaderdaşlığın hukuku, erdemi, hissi neye benzer? İnsanlığın derin, engin irfanı bizim için ne tür ipuçları içerir? Sıradan insanların erdemi niçin en değerli cevherimizdir? Medeni, bu soruların ve benzerlerinin peşinden gidiyor.” Hakan Altınay’ın, adı üstünde, medeni olmaya dair, eşitlik ve hakkaniyeti gözeten insanca bir yaşamın olanaklarına dair denemeleri... Sivil toplum alanında uzun süreli sebatkâr bir çalışma deneyiminden süzülmüş, alçakgönüllü, -zaten her şeyden önce alçakgönüllülük telkininde bulunan- gözlemler, fikirler, öneriler... “Her çelişki bir hata mıdır?”, “Hakikate borcumuz nedir?”, “Doğruyu ne zaman söylüyoruz?” gibi hem derin, hem gayet gündelik sorular üzerinden, sohbet makamında konuşuyor Hakan Altınay. Yazılardan birinin, “Kalendermeşrepliğe övgü”nün başlığından ilhamla söylersek, kalenderce bir söyleyişle, içeriğinden öte üslûbuyla, çok şey anlatıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 106
Ağırlık : 106
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺72,25

Mekân betimlemeleri ve tasarımları, ilk örneklerinden itibaren edebiyat ve sinema eserlerinin en önemli unsurlarındandır. Bunların analiz edilmesi eserlerin anlaşılabilirliğini arttırmaktadır. Bu çalışmada bilim, fantezi ve korku kurgu türündeki en bilinen sinema ve edebiyat eserleri kategorize edilerek detaylıca açıklanmıştır.
Tasarım ekibi ve yönetmenin vizyonuyla inşa edilen düşsel mimari yaklaşımlar kurgusal mekân tasarımlarını oluşturmakta ve bunlar günümüzün teknolojik, sosyo-ekonomik ve kültürel imkanları doğrultusunda bir kısmının veya tamamımın uygulanması mümkün olmayan mekânları ifade etmektedir. Bilim, korku ve fantastik kurgu olarak sınıflandırılan bu fantazyaların mimari sınırlarını belirleyen mekân tasarımları, sinema sanatıyla beraber evrim sürecine devam etmektedir. İlk örneklerine bakıldığında teatral kurguya dayalı bir estetik anlayış sunarken, zaman içince gelişen teknoloji ve yapım teknikleri doğrultusunda 1990’lara kadar niteliksel bir artış görülmektedir.
Kurgusal Mekânın Hayali Sınırları, seçili sinema eserlerinde bütüncül bir estetik çözüme hizmet eden gezegen kurgusunu, çoğu zaman bilinmeyen uzak toprakları konu alan diyar kurgusunu, metropollerin düşsel yorumlarını ve eleştirilerini içeren şehir kurgusunu ve köy kurgusunu ele alarak mekân tasarımlarına farklı bir gözle bakmanızı sağlayacaktır.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 97
Ağırlık : 97
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺147,84

Çağımızdaki teknolojik gelişmeler, hayatın her alanını etkilemekte ve bu konuya bağlı olarak bireylerin birbirleriyle iletişim biçimleri doğal olarak değişmektedir. Geleceğimizin tamamen dijital temeller üzerine kurulacağı düşünülürse hayatımızın her alanında yeni dijital okuryazarlık becerilerinin geliştirilmesi gerekliliği kaçınılmazdır. Dijital alanlardaki radikal değişiklikler nedeniyle Z kuşağı, artan dijital okuryazarlık sorunundan doğrudan etkilenmektedir. Sosyal, ekonomik ve teknolojik değişimler sonucunda postmodern dünyada nelerin değişip dönüştüğünü gözlemlemek, kuşak araştırmalarının ana konusunu oluşturmaktadır. Bu değişimi yaşayan Z kuşağını anlamak, onları hayata baktıkları pencereden ve perspektiften değerlendirmek, kuşak kavramını anlamamıza yardımcı olacaktır. Postmodern dünyada tüketim çılgınlığı, oyun ve etkinliklerin bolluğu, Z kuşağı için dijital mecraların daha da cazip hâle gelmesini sağladığı gibi günümüzde dijital okuryazarlığa hâkimiyet zorunluluk hâline gelmiştir. Bu eser de bu zorunluluktan hareketle Z kuşağının postmodern çağda yaşadığı dijital okuryazarlık sorununa değinmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 124
Ağırlık : 124
En / Boy : 16,5 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺76,50
Matematikle Geleceği Görmek

Dünya’nın sonu yakın mı? Evrende yalnız mıyız? Farkında olmadan Matriks gibi bir simülasyonda yaşıyor olabilir miyiz? Uzun vadede hangi şirketlere yatırım yapmalı ? Hatta aşkın ömrü ne kadardır?
Bayes Teoremi, birbirinden çok farklı alanlardan bu tür sorulara cevap arayanların elindeki en etkili araçtır. 18. yüzyılda rahip ve matematikçi Thomas Bayes tarafından geliştirilen teorem bilgisayarların ve büyük verinin yükselişiyle hem dijital ekonominin hem de geleceğe dair her türlü tartışmanın temel taşlarından biri oldu.
William Poundstone son kitabında, insanlığın geleceğine ve evrendeki yerine dair Silikon Vadisi’ni ve bilim dünyasını karşıt kamplara bölen bu heyecan verici tartışmaların tarihini ve arka planını ele alırken şunun altını çiziyor: Temelinde matematik de olsa geleceğe dair tüm kehanetlerin gelip dayandığı yer insanların değer ve önyargılarıdır.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 14,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺148,00

Erdemli insan olmak, tam ve kâmil insan olmak için insanın kendini bilgiye ve aşka, dahası ilahi aşka ve hakikate adamış ve kendi varoluşunun engin sırrına erişmiş olması gerekir.
Bu sebeple, erdemli insan olabilmek için yapılması gereken en önemli iş, kişinin hayat içinde hakikate kendini vermesi ve onun berrak tecellisine yer açabilmek için nefsin ön yargı, ego ve zaaf izlerini yok edebilmesidir. Bu mertebeye ulaşan kişiler;
Baktıklarında berrak görmeyi düşünürler.
Dinlediklerinde iyi duymayı düşünürler.
Davranışlarında saygılı olmayı düşünürler.
Konuşmalarında doğru sözlü olmayı düşünürler…
Bu eser, erdemli insan olmanın faziletlerini anlatan önemli ve değerli bir kaynaktır.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 232
Ağırlık : 232
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺168,00

Teosofi hareketi yaklaşık 150 yıl önce Rus asıllı Madam H.P. Blavatsky ve arkadaşları tarafından New York’ta başlatıldı ve merkezi bir süre sonra Hindistan’ın Adyar şehrine ve sonradan Londra’ya geçti. O zamandan beri etkisi muazzam olmuştur. Günümüzde geniş bir yelpazesiyle farklı alternatif akımları da kapsayan New Age veya Yeni Çağ hareketinin, hatta birçok ezoterik öğretinin neredeyse tüm alanlarının öncüsüydü. Tanrısal Bilgelik anlamına gelen Teosofi’nin kurucusu Blavatsky, tüm ezoterik ve okült konulara yanıt vermeye yönelik binlerce referans ve dipnot içeren kalın ciltler yazmıştı ve bunlar Türkçeye kazandırıldı. Ancak okurlar bol Sanskritçe, İbranice ve eski Yunaca terimler bulunan eserleri o kadar karmaşık ve ayrıntılı bulmuş ki, temel esaslarını basite indirilmiş bir kitap talep etmişler. Yaptığımız araştırmada sade bir dilde yazılı William Walker Atkinson’ın bu kitabın amaca uygun olduğunu tespit ettik. Ayrıca Teosofi konusunda uzman yazar, konuşmacı ve çevirmen Avni Onur Sevinç kitaba ilave notlar ekleyerek Teosofi’nin daha derin yönlerine açıklık getirdi. Konular arasında Teosofi nedir, aura, astral beden, atman, reenkarnasyon, karma ve spiritüel tekâmülün tam olarak ne anlama geldiğini ve insanın evrende biçilen yolun ne olduğu işlenmektedir. Atkinson, insan bunu anladığında yaşamının anlam kazanacağını ve önünde hayal edemeyeceği imkânlar açılacağını belirtiyor.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 152
Ağırlık : 152
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺168,00
Parasız Yaşamdan Hikayeler

Uygarlığın bize dayattığı bir kâğıt parçası var: para!
Binlerce yıldır takıntıya dönüştürdüğümüz, sahip olmadan yaşamayı sürdüreceğimizi düşünemediğimiz kâğıt parçasından oluşan bu alışkanlığa sadece bir yıl uzak durabileceğinizi hayal edebilir misiniz? Eski işadamı Mark Boyle tam da bu sorunun cevabını merak edip bir yıl süren bir serüvene atılıyor. . Arkadaşlarından, ailesinden ve onların tepkilerinden sıyrılıp modern kent rahatlıklarından ya da bu hayata sıkı sıkıya bağlanmış köy ya da kır yaşam tarzından da uzaklaşıp ömrüne güzel bir hikaye adıyor. Mürekkep balığından diş macunu nasıl yapılır? Mevsimlik gıdalar topraktan nasıl alınır? Tuvalet kâğıdının işlevini mantarlar nasıl gerçekleştirir? Boyle, teker teker cevaplarını bulduğu bu sorular eşliğinde hayatının bir yılı içerisinde tutumluluğu eğlenceye dönüştürüyor, zaten tüm vazgeçilmez ipuçlarını doğanın kendisine sunduğunu fark ediyor. Zekice gülümseyen bir çalışma Parasız Yaşam Olur Mu? Bize, dünyada hayatta gerçekten neyin değerli olduğunu doğanın cıvıltıları içine anlatıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1
Ağırlık : 100
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺112,00

Son zamanlarda, hızla gelişen dünyada ve Türkiye'de, kadınların çalışma hayatına büyük ölçüde katılmaları ve daha faal görev alarak girişimcilik faaliyetlerinde bulunmaları, gelişen ekonomiler için “stratejik” bir öneme sahip olmuştur.
Kadın girişimciliği, kadınların kendi kazanımlarını elde ederek ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarında önemli bir yol olmasıyla birlikte kadınların iş hayatına ve ülke ekonomisine büyük katkısı yadsınamaz bir gerçektir.
Kadınların toplumdaki yerlerini yükseltme, ekonomik özgürlüklerini gerçekleştirme gibi konularda, kadın girişimciliğinin etkisi oldukça büyüktür. İş dünyasında varlıklı olmanın, kullanılamayan potansiyeli aktif hâle getirmenin ve yeni iş sahaları oluşturmanın yolunun, kadın girişimciliğinin öne çıkmasından ve teşvik edilmesinden geçtiği, gerek akademik çevrede gerekse iş dünyasında ifade edilmektedir.
Yapılan çalışmalarda kadın girişimcilerin kişisel karakteristikleri; bağımsız, öz güvenli, dinamik, rekabetçi ve amaç yönelimli olarak tanımlanmaktadır. Bu açıdan kadınların ekonomik hayatta erkeklerin yanında yer almasını sağlayacak politika ve projelere öncelik verilmesi ile onları ekonomik ve sosyal gelişmeye önemli katkılar sağlayan potansiyel güç hâline getirmek mümkündür. Bununla beraber kadınların girişimcilik faaliyetlerinde önemli engellere maruz kaldıkları ve fazlaca zorlandıkları görülebilir.
Bu çalışma, girişimciliğin hız kazandığı günümüzdeki dünyada, Türkiye'de kadınların girişimcilik faaliyetlerinde karşılaştıkları engelleri ve kadın girişimcilerin yaratacakları fırsatları teorik bir düzlemde ele almayı amaçlamaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 100
Ağırlık : 100
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺63,00

Uzunburun Dramı Yar Yayınları


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺55,00

14 Nisan 1981’de Kıbrıs’ta doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden 2003 yılında mezun oldu. Yüksek lisans eğiti¬mi için gittiği İtalya’da Politecnico di Milano Üniversitesi’nde MBA yaptı ve 2005 yılında İstanbul’a döndü. Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Antropoloji bilim dalındaki doktora eğitimini ‘Kapalı¬çarşı’da El Yapımı Mücevherat Ustaları, Bir Dönüşüm Hikayesi’ adlı tezle bitirdi ve 2016 yılında aynı isimdeki ilk kitabı yayınlandı. Evli ve iki kız çocuğu annesi olan Fatoş Altınbaş Sarıgül halen Altınbaş Üniversitesi, İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak popüler kültür, sosyal antropoloji, kültür, kimlik, küreselleşme, sosyal değişim konularında ders vermekte ve araştırmalarına devam etmektedir. Ayrıca Altınbaş Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Danışmanı ve Altınbaş Holding çatısı altındaki farklı şirketlerde Yönetim Kurulu üyeliği görevlerini de sürdürmektedir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 258
En / Boy : 16,5 / 24
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 5.2019
₺157,50

İşte karşınızda yüz hayvan, iddia edildiğine göre bazıları tanıdık, bazıları da kesinlikle yabancı; fakat istisnasız hepsi ilginç. Fakat bu kitap bir atölye çalışması rehberi, kaynak bir kitap ya da hayvan hakları tartışması değil. Bu bir hayvanat bahçesi, rahat koltuğunuzda otururken çıkabileceğiniz bir safari. Öğrettiği tek kesin bilgi ise doğal kelimesinin hiçbir anlamının olmadığı.Hayvanların beslenmek, üremek veya sadece gezinmek için bile yaptıkları stratejilerin delice çeşitliliği ve tamamıyla olağanüstü bir şekilde sapkın olması sizi her şeyin mümkün olduğuna inandırır. Ve konu da bu. Hayvanlar sizi neşelendirir. Onları himayemize almamıza ya da onların adına konuşmamıza ihtiyaçları yoktur. 

Fakat onları bu kadar detaylı araştırdıktan sonra saygımızı hak ettiklerini düşünmemek imkânsız. Öyleyse cehalet birikintisine gelin ve bir süre bizimle debelenin.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 342
En / Boy : 12 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2019
₺118,90

En basit, görseli en bol psikoloji rehberi

Daha verimli çalışması için beynimizi nasıl yeniden yapılandırabiliriz? Müzakere yürütürken hangi teknikler gerilimi düşürebilir? Reklamcıların bizi bir şey almaya ikna etmek için yaptığı psikolojik numaralar nelerdir?

Psikolojinin işyerinden spor sahasına kadar gerçek hayat durumlarında nasıl kullanılabileceğini görün. İnsan zihninin çalışmasını izleyin, neyin yanlış gitmiş olabileceğini bulun ve günümüzde kullanılan birçok terapi ve tedaviyi öğrenin.

Açık, anlaşılması kolay grafiklerin ilginç olgularla harmanlandığı Psikoloji Nasıl Çalışır gerçek dünyada nasıl düşündüğümüze, hissettiğimize ve davrandığımıza ilişkin bilmeniz gereken her şeyi açıklıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 258
En / Boy : 20 / 24
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 6.2021
₺540,60

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 218
En / Boy : 14 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2019
₺66,00

Elma Yayınevi, geçmişten günümüze Anadolu uygarlıklarında ekmeğin, buğdayın, insanın bilinmeyen öyküsü ile buluşuyor okuyucusuyla. Yazar Mine Ataman, bugüne kadar anlatılanlardan çok farklı bir şekilde anlatıyor bize ekmeği.

…İnsan ve buğday yeryüzünün en kadim ikilisidir. Onlar mucizeyi birlikte gerçekleştirir. Her yeni ekmek dünyadaki yeni bir mucizenin habercisidir. Her seferinde bir tohum yollara düşer; kendini gerçekleştirmek, insanla buluşmak için. Buğday mucizesinde, bereketi, sabrı, paylaşımı gizler.

Bu kadim ikilinin hikayesini merak edenler için Cennette İlk Sofra…

Keyifli okumalar.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 264
En / Boy : 20 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2018
₺101,15

Dünyadaki en uzun dağın Everest olduğunu, en soğuk yerin kutuplar olduğunu sanıyorsanız, Japon balıklarının 3 saniyelik hafızaları olduğunu düşünüyorsanız ve hamam böceklerinin nükleer bir savaşı atlatabileceğine inanıyorsanız, henüz Cahillikler Kitabı’nı okumamışsınız demektir.

İlk çıktığı günden bu yana doğru bilinen kalıplaşmış bilgileri ve yaygın hataları çürüten Cahillikler Kitabı’nın bu genişletilmiş basımında, 77’si yeni toplam 279 bölüm bulunuyor.

Bu kitabın düsturu şudur:

Bir şey on iki yaşındaki zeki bir insana açıklanamamışsa, o zaman o ya yanlış ya da doğru açıklanmamıştır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 414
En / Boy : 12 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2021
₺98,40

Son zamanlarda ‘Niye bu kadar düzgün bir insanım!’ diye üzülüyorum neredeyse arkadaş!

Yok mu düzgünlüğü bozmanın kursu filan, açılsın ilk kursiyeri olacam valla yaa… Bu ne bee! Resmen acımasızca eleştiriliyorum. Hey gidi milenyum çağı heyy. Sen yaktın ışıkları ama ben hala mum yakıyorum anasını satiiim...

Kriterlerim ise şöyle:

1. Telefon masanın üzerinde mi?
2. Ön yüzü mü dönük popişi mi?
3. Sesi açık mı?
4. Habire bir bildirim, uyarı ya da mesaj geliyor mu?

İlgililere buradan duyurulur!

Şimdilerde ağzıma pelesenk olan ve benimle özdeşleşen 2 lafım daha var.

  • Kıça sürülecek aklım yok
  • Aman herkes iyi olsun, ben de olayım.

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 189
En / Boy : 13 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2017
₺138,16

Bugün metropollerde yaşayan, evinin, işyerinin ve taşıtların duvarları arasına sıkışmış biz milyonlar, sıkıntılı, duyarsız ve cansız bir hayata mecbur edildiğimizi hissediyoruz.

Bu kısıtlı, renksiz varoluşun sınırları içinde bunalıyor, ne var ki, daha canlı, daha enerjili hissettiğimiz bir yaşamı ancak hayallerimizde tasavvur edebiliyoruz.  Çünkü ekoloji ve çevre açısından büyük zarar görmüş, geleceği karanlık bir dünyaya; bereketli doğayla bağlarını tümüyle koparmış ortamlara mahkûm olduğumuzu düşünüyoruz. 

Peki ama gerçek bundan mı ibaret, bu tablo her şeyi anlatıyor mu?..

İnsanın kendisi ve çevresiyle ilişkisine radikal bir bakış açısı getiren Yaban Yaşam, ekolojist ve filozof George Monbiot’nun, doğayla yeniden ilişki kurmasının ve yeni yaşam biçimleri tasavvur etme çabasının lirik, çarpıcı hikâyesi. 

Monbiot kara ve denizlerimizdeki bozulmuş ekosistemleri yeniden-düzenleyip yabanlaştırmanın hiç de imkânsız olmadığını, halihazırda dünyanın çeşitli yerlerinde bu tip programların olağanüstü neticeler verdiğini gösteriyor. 

Bu yolla hayatlarımıza yeniden canlılığı ve varoluş sevincini getirmenin mümkün olduğunu savunan Monbiot, en son bilimsel bulgulardan yola çıkarak, doğanın, insanların desteğiyle kendi yolunu bulduğu yeni, olumlu bir çevreciliğin ve ekoloji anlayışının, daha ötesi yeni bir yaşam felsefesinin temellerini atıyor. 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 350
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2018
₺102,50

Gökyüzümüzdeki bu zarif ziyaretçiler neyin nesidir? An itibariyle biliyoruz ki, onlar hem hayatı hem de ölümü getirmiş; bize kendi kökenlerimizi öğretmişlerdir... Kuyrukluyıldız, uzayı bir baştan diğerine kat eden bir yıldızın nefes kesen bir yolculuğuyla başlar. Pulitzer ödülüne layık görülen astronom Carl Sagan ve yazar Ann Druyan bu kitapta, egzotik mit ve işaretlerle bezeli kuyrukluyıldızların kökenini, doğasını ve geleceğini araştırmak üzere keşfe çıkıyorlar. Yazarlar kuyrukluyıldızların bilim tarihindeki bazı büyük keşifleri ne şekilde kışkırttıklarını; yıldızlar arasındaki karanlıklardan parıltılarla çıkıp gelen bu ziyaretçiler hakkındaki büyüleyici soruları nasıl çoğalttıklarını gözler önüne sermektedir. Fotoğraf ve özel olarak hazırlanmış bol renkli resimleriyle Kuyrukluyıldız, gözlerini gökyüzüne dikip de niçin diye merak eden herkes için olmazsa olmaz bir kitap, büyüleyici bir macera...

 “Büyüleyici, yaratıcı ve ilham verici.”

-The Washington Post-

 “Tek kelimeyle en iyisi.”

-Times of London-

 “Kuyrukluyıldız bilimi herkesin anlayacağı hale getirmiş, güzel ve ilginç bir kitap.”

-United Press International-

 “Bir başyapıt... Bilim, şiir ve hayal gücü.”

-The Atlanta Journal & Constitution-


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 480
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2017
₺204,00

Frankfurt Okulu’nun önde gelen düşünürlerinden Leo Löwenthal, sosyolojik bir çerçevede Batı’da edebi sanatların ve kitle iletişim araçlarının gelişimini inceliyor. Descartes ve Pascal’ın zamanından yirminci yüzyıla gelene kadar halkın ve entelektüel kesimin edebi eserlere yaklaşımının nasıl değiştiğini örneklerle açıklayarak bu değişimin toplumsal içerimlerine işaret ediyor.

Edebiyat sanat mıdır yoksa meta mı? Her ikisi birden olabilir mi? Gazete ve dergilerin (daha sonra da radyo ve televizyonun) ortaya çıkması edebi eserlerin niteliğini ve toplumdaki yerini nasıl etkiledi? Kitle iletişim araçları insanları pasifliğe mi itiyor? Geçmişten günümüze “yüksek” ve “sıradan” sanat/edebiyat tanımları nasıl değişti? Yazarların artık varlıklı “hamiler” yerine halka, kitapçılara ve yayınevlerine bağımlı olmasının edebi eserler üzerinde ne gibi bir etkisi oldu? “Popüler yazar” tabiri ne zaman alçaltıcı bir anlamda kullanılmaya başladı? “Çoksatan” kitapların nitelikleri bize kitlelerin edebi beğenisi hakkında ne söylüyor? Kitlelerin edebi beğenisi bize zamanın ruhu hakkında ne söylüyor? Popüler kültür toplumun estetik ve ahlaki standartlarını düşürüyor mu?

Bu ve benzeri soruları yanıtlarken kâh sosyolog, kâh eleştirmen, kâh tarihçi kimliğini öne çıkaran (ve sık sık hepsinden birden faydalanan) Löwenthal’in eseri, her üç alan için de değerli bir kaynak.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 248
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2017
₺72,00

Çoğu gülme kuramı, gülmeyi bir şeye verilen tepki olarak görür ve tepki verilen o komik, grotesk, saçma şeye odaklanır. Anca Parvulescu ise gülmeyi başka tutkuların emaresi olarak görmüyor, onu kendi başına bir tutku olarak ele alıyor. Dolayısıyla bizi neyin güldürdüğünü, gülmenin nedenini veya kökenini sorgulamak yerine bizzat gülme mefhumuna odaklanıyor.

Gülme meselesini, insan yüzü meselesinden ayırmak mümkün değildir. Eğer insan, gülen hayvansa, bu, yüzü olan bir hayvan oluşuyla ilintilidir. Gülerken gürültülü ve buruşuk bir hale giren çehre, yavaş yavaş düzelip, sakin, sessiz bir gülümseyiş biçimine kavuşur; bu gülümseyiş, bir dizi toplumsal duygunun belirtisi olarak tahayyül edilir. Elinizdeki çalışma, görgü kuralı kitaplarının, felsefi tezlerle, edebi metinlerle ve görsel kültürle diyalog içinde hareket ederek, gülümseyen çehrenin normatif estetiğinin üretilme sürecinin izini sürüyor. Edepsizlik sayılan abartılı, tutkulu, denetimsiz gülmenin baskıcı ciddiyet karşısındaki isyankâr durumunu inceliyor. Kitabın ana savlarından biri, gülümseme ile gülmenin bir süreklilik arz etmediğidir. Gülemediğimizde çoğunlukla gülümseriz; gülümseme, nadiren hakiki bir gülmeye dönüşür.

Parvulescu’nun bu çalışması, gülmenin sınırlı ve kırılgan bir arşivini gün yüzüne çıkarıyor. Bizi bu arşivde zaman geçirmeye davet ediyor. Her ne kadar bu çalışma, “gülmenin uygarlaşmasını”, önermelerinden biri olarak kabul etse de, öncelikle yirminci yüzyılın kahkahacılarıyla ve gülme dostlarıyla ilgileniyor. Bu amaçla, yirminci yüzyıl Batı dünyasını ve bunun siyasi, bilimsel, felsefi, estetik serüvenlerini gözden geçirmeye çalışan yeni bir uğraşa katılıyor. Sorduğu temel soru şudur: Yirminci yüzyıl nasıl gülmüştür?

Prof. Anca Parvulescu, St. Louis’deki Washington Universitesi’nde, Karşılaştırmalı Edebiyatta Lisansüstü Çalışmalar Direktörüdür. Modernizm ve modernite, yirminci yüzyıl edebiyatı ve eleştirel kuram, anlatı ve roman, toplumsal cinsiyet ve feminizm konuları üzerinde çalışmaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 305
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2017
₺61,75

Şüphesiz ki dua candır! Gene şüphesiz ki ona dua edenler makarnanın en güzeliyle, striptizci kızlar ve cillop oğlanlarla, biranın en soğuğu ve köpüklüsüyle ödüllendirilecektir !E o zaman, neden dua edenlerden olmayasınız?

- Ramen


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 383
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2017
₺112,20

Küresel ve yerel düzlemde dikey veya yatay bütün ilişki biçimlerini derinden sarsarak sessiz bir devrim gerçekleştiren İnternet ve ona ilişkin yeni medya araçlarına dair çalışmalar her geçen gün yoğunluğunu artırmaktadır. Yeni medya araçlarından, özellikle sosyal medya olarak adlandırılan bu yeni mecranın insan ve toplum hayatının bütün kesitleriyle bir biçimde ilişkili olması, onu bir yandan postmodern zamanın vazgeçilmez aracı kılarken, bir yandan da araştırılmayı, incelenmeyi hakeder konuma getirmektedir.
Modern kent hayatının atomize ettiği bireyin, yeniden kendi varlık tekinden olan insanla sanal bir ortamda da olsa buluşmasına olanak tanıyan sosyal medya, postmodern zamanın ruhuna uygun bir iletişim aracı olarak işlev görür. Aynı şekilde zamanın ruhuna uygun biçimde olumlu ve olumsuz birçok özelliğinin yanında, sadece bireylerin sosyal mekânlar inşa ederek var oluş pratikleri gerçekleştirdikleri bir mecra değil, çok daha karmaşık bir dünyanın şifrelerini de barındırır.

Bireysel ve kültürel kullanım pratiklerinin farklılığıyla birlikte, sosyal medya araçlarının yaygın kullanım pratikleri üzerinden sosyal sermaye birikiminin araştırıldığı bu çalışmada, en yaygın sosyal medya kullanım pratiklerinden olan sosyal ilişkiler, paylaşım, güven, siyasal katılım, demokrasi/özgürlük, eğlence, psikolojik tatmin gibi faktörlerle, sosyal sermayenin önemli unsurları olan sosyal ağlar, güven, karşılıklılık ve normlar üzerinden bir sosyal sermaye taraması gerçekleştirilmeye çalışılmıştır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 288
En / Boy : 13 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2017
₺48,75

“‘Erkeklik’ en çok erkeği ezer.” Tayfun Atay’ın kitabındaki ilk yazısınınbaşlığı, erkeklik meselesinin özünü söylüyor aslında! “Maçoluğundayanılmaz ağırlığı” altında erkek erkeğin kurdu oluyor. Erkeklikrolünün dayatmalarının yol açtığı kasılmalar, erkekleri ebedi ergenleredönüştürüyor. Atay, bu acıklı olduğu kadar acıtıcı da olabilen hali tasvirederken, geleneksel erkeklik rollerinin yeni rolleri de göz atmayıihmal etmiyor: Metroseksüeller, gettoseksüeller, entelseksüeller,‘dobraseksüeller’...

“Memleketimizden kadın manzaralarına” bakan geniş bir terası da varkitabın. Güzellik imgelerinden “helal kız” hayallerine...

Dinsellikle cinselliğin gerilimli ilişkisini (bkz.: Helâl Sex Shop!) mercekaltına alan yazılar da var; bir türlü gerçekleşemeyen eşcinsellikaçılımına karşılık bir açılım olarak eşcinselliğe bakan pencereler devar.

Kadınlık ve erkeklikle ilgili klişeler hakkında, değişen erkekliklerve kadınlıklar hakkında, cinsiyet kimliklerinin muğlaklıkları vegeçişkenlikleri hakkında, cinselliği yaşamanın toplumsal müşküllerihakkında, capcanlı bir kitap.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 222
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2017
₺125,80

Hakantürk bu kitabında 1800 yılından bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün kabadayıları anlatırken onlarla bağlantılı kişi ve kurumlara da geniş kapsamlı yer vermektedir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 328
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2000
₺150,00
Tükendi

Bu çalışma, genelde medyanın özelde ise televizyonun eğlence aracılığıyla anlattığı hikâyelerde kurduğu kültürel temsillerin ekonomi politik ve kültürel açılardan eleştirel bir okuması üzerine kuruludur. Kültürel temsiller, içinde yaşanılan toplumsal dinamikler aracılığıyla insandan insana, toplumdan topluma içselleştirilerek gelecek kuşaklara aktarılır. Günümüz dünyasında kültürel temsillerin en önemli üreticisi ve yaygınlaştırıcısı şüphesiz medyadır. Medya, insanların aklına, duygularına, bilinç ve bilinçaltı süreçlerine yoğun bir biçimde gönderdiği temsiller aracılığıyla insanları biçimlendirme, güdüleme ve yönlendirme gücüne sahiptir. Kültür tarihinde hikâye anlatımı, insanı farklı sosyal ve politik konular hakkında eğiten önemli bir araç olmuştur. Günümüzde televizyon dizileri, popüler yarışma ve diğer eğlence programları tarafından anlatılan hikâyelerin toplumsal etkileri ve sorunları bulunmaktadır. Eğlence, insanları farklı konularda eğitmek için temel bir yoldur ve aynı zamanda izleyiciler arasında yeni eğilimler oluşturmaktadır. Televizyonun eğlence programları, farklı eğilimlere inanmak ve bunları takip etmek için bir zemin sunmaktadır. Ancak bu noktadaki en önemli sorun farklı televizyon programlarında temsile taşınanların ne kadar farklı olduğu ya da gerçekten farklılıkların temsiline olanak tanıyıp tanımadığıdır. Kapitalist eğlence anlayışı ise insanların kapitalist iş zamanının dışındaki zamanı “boş zaman” olarak kurgulayarak, pratiklerini ve tüketimini kendi belirlediği bir eğlence sunmaktadır. Bu kadar yoğun bir etkiye sahip olduğu iddia edilen televizyonun ve sunduğu eğlence programlarının egemen ekonomi politik süreçlerden ve ideolojiden bağımsız bir biçimde ortaya çıktığını söylemek ise imkânsızdır.

TEMEL DEĞERLERE SAHİP OLMAK, BAĞLI KALMAK,

İNANMAK VE SÜRDÜREBİLMEK AŞK’INA!..


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 340
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2019
₺65,60
Tükendi

Sahalara meydan okuyan, yildiz futbolcu Ronaldo’nun hayatla oynadigi maçini satirlarda okumaya hazir misiniz?

Maradona, Pele, Zidane... Futbolu efsanelestiren basarili futbolcularin listesi uzayip gider. Bu kitapta, devler listesine adini büyük harflerle yazdiran, akillara kazinan golleri ve kendine özgü teknikleriyle futbola farkli bir soluk getiren Cristiano Ronaldo’nun futbol disinda bilmediginiz yönlerini yakindan tanima firsati bulacaksiniz.

Cristiano Ronaldo’nun çocukluguna, yeteneginin kesfedilisine ve sonrasinda istikrarla yükselen futbol kariyerine taniklik edince her seyin tesadüf olmadigini göreceksiniz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 256
En / Boy : 15 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2018
₺14,35
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 108
En / Boy : 11,5 / 16,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2013
₺36,75
Tükendi

House'un yayınlandığı andan itibaren bütün dünyada ve ülkemizde kült bir dizi haline gelmesi aslında son derece şaşırtıcıdır. Şaşırtıcıdır çünkü Doktor Gregory House alışılmış dizi kahramanlarından çok farklıdır. Evet, kelimenin tam anlamıyla bir dahidir. Teşhisleriyle mucizeler yaratır. Ama aksidir, çalışanlarını aşağılar, üstlerini takmaz. Bu tuhaf doktorun şerrinden ve tacizlerinden kimse kurtulamaz. Üstelik bağımlıdır. Hastalarıyla dalga geçer. Hatta onlarla görüşmez bile. "Herkes yalan söyler" temel şiarıdır. Buna rağmen herkes House'u sever. House'un başarısı kuşkusuz tesadüf değildir. Söz konusu başarının altında son derece zekice bir senaryo çalışması yatmaktadır. Örneğin House, senaryoda sıkça dalga geçtiği, klasik hastane dizilerinden çok farklıdır. İzleyiciler üzerinde daha çok polisiye etkisi yaratır. Nitekim dizinin yaratıcısı David Shore, House karakterini yaratırken Sherlock Holmes'tan esinlendiklerini açıkça söyler. Sadece bu da değil. Dizideki her şey büyük bir bulmacanın parçaları gibi birbiriyle ilişkilidir. House Hakkında Her Şey bu kült dizinin ilk üç sezonunu mercek altına yatırıyor. Dizideki mekânlar, müzikler, konuk oyuncular, adresler, takma isimler ve hastalıklar büyük bir titizlikle ve esprili bir biçimde ele alınıyor. Elinizdeki kitabı okuduktan sonra House'u farklı bir gözle izlemeye başlayacaksınız. Doktor House'un hastalıklı dünyasına hoş geldiniz. Michael Reufsteck, 1975 doğumlu, hastalık hastasıdır, aslında doktor dizilerinden kaçınması gerekir. House'un ilk 70 bölümünde kendisinde en az 54 yeni semptom buldu. Johen Stöckle, 1972 doğumlu, House'un 70 bölümünü izlerken şimdiye kadar bildiklerinin aksine hastalık hastası olmanın bulaşıcı olduğunu saptamak zorunda kaldı.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 317
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2010
₺13,19
Tükendi

Sınıf, kültür ve devlet üzerine yazdıklarıyla yirminci yüzyılın en önemli Marksist kuramcılarından biri olarak kabul edilen Gramsci'nin eseri, günümüz dünyasının olgularını tarihsel ve bütünsel bir perspektifle irdelemede vazgeçilmez bir kaynak niteliğindedir. Onun kendi özgün söz dağarı ve analiz birimleriyle kurduğu derinlikli kuramsal yapı geçerliğini hâlâ korumaktadır. Çağdaş toplum ve siyaset kuramı içerisinde Gramsci'nin eserine atıfta bulunmayan hiçbir çalışmaya rastlanmamaktadır neredeyse.

Yaşamının önemli bir kısmını Mussolini faşizminin elinde tutsak olarak geçiren Gramsci folklordan felsefeye, popüler kültürden siyasal stratejiye uzanan çok çeşitli konularda parlak düşünsel içerikli metinler bıraktı arkasında. Çoğunluğu Türkçede ilk kez yayınlanan yazılardan oluşan bu derleme, her kesimin başında yer alan 'Giriş' yazılarının da yardımıyla, Gramsci'yi 'ilk elden' tanıma ve anlama fırsatı sunmaktadır. Onun solun da ötesine taşan etkisinin ve öneminin temelsiz olmadığını Gramsci Kitabı'nı okuyan herkes rahatlıkla görecektir.

"Marksist tarihçilerin ve hatta Marksist olmayanların bile Gramsci'yi çok cazip bulmalarının nedenlerinden biri, onun somut tarihsel, toplumsal ve kültürel gerçeklikler alanını soyutlamalar ve indirgemeci kuramsal modeller hatırına terk etmeyi reddetmesidir tam tamına.

Dolayısıyla muhtemeldir ki Gramsci, yazılarıyla siyasete, kendi ifadesiyle 'gerçekliğe bir ilgi uyandırmada ve giderek daha sağlam siyasal içgörüleri uyarmada yararlı olan araştırmalara ve ayrıntılı gözlemlere ilişkin pratik kurallar bütününe' tuttuğu ışıktan dolayı okunmaya devam edecektir."

Kitabın önsözünden E. J. Hobsbawm 

"Gramsci'nin en önemli yazılarını tek ciltte bir araya getiren Gramsci Kitabı, okurların, onun eserine ilişkin kapsamlı bir fikir edinmesine imkân veriyor. Gramsci'nin yazılarının birbiriyle olan bağlantılarını bulup çıkarması ve kilit önemdeki Gramsciyen kavramların kökeni ve gelişimi hakkında içgörüler sağlaması da kitabın değerini özellikle artırıyor."--Stuart Hall


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 520
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺158,40
Tükendi

Belgesel sinema, yönetmen tarafından hayal edilen bir dünya yerine içinde yaşadığımız dünyayı anlattığı için diğer film türlerinden ayrılır. Belgesel film farklı bir amaçla yapılır, yönetmen ile konu arasında farklı bir ilişki söz konusudur ve izleyici belgeseli farklı bir beklentiyle izler. Belgesel geleneği, izleyene bir gerçekliği aktarabilme iddiasına dayanır. Kamera önünde rol yapmayan insanları konu alması, filmin sahiciliğinin kanıtı olarak görülür. Bizi belirli bir görüş ya da bakış açısına inandırmaya çalışan pek çok belgeselin temel dayanağı da dünyanın sahici bir temsili olduğu algısını yaratabilmesidir.

Bir başucu eseri niteliğindeki Belgesel Sinemaya Giriş bu büyüleyici sinema türünün ayrıntılı bir incelemesini sunuyor. “Belgesel filmi nasıl tanımlayabiliriz?”, “Neden etik meseleler belgesel sinemanın merkezinde yer alır?” gibi sorulardan yola çıkan kitap, belgesele ilişkin temel tanımları, belgesel türünün tarihsel gelişimini, biçimsel yöntemlerini ve politik yönünü yüzlerce örneğe referans vererek ele alıyor.
Belgesel sinema tarihi ve eleştirisi konularında en önemli noktaları bir araya getiren Bill Nichols, hem profesyonellerin, hem öğrencilerin, hem de konuya ilgi duyanların yararlanacağı klasik bir esere imza atıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 358
En / Boy : 16 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2017
₺37,72
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 304
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺12,45
Tükendi

Gazeteciyim ben. Haberci. Haber veren. Bilgilendiren. Dünyadaki ve ülkedeki gelişmeleri, olup bitenleri, yenilikleri, buluşları, bilimsel verileri, kısacası her tür bilgiyi aktaran kişiyim. Bir anlamda aracıyım. Ülkeyi yönetenler, iş dünyasını belirleyenler, toplumu eğitenler, konularında uzman olanların ve sanatçıların görüşlerini aktarmakla yükümlüyüm.

Yaklaşık 36 yıldır bunu yapıyorum. Bu kitaptaki yazıların çoğu da 14 yıl boyunca aralıksız yazdığım Yeni Asır Gazetesi’ndeki yazılarımdan oluşan bir seçkidir. Bu seçki, okuduklarım, gördüklerim, gözlemlerim, deneyimlerim ve görüşlerine başvurduğum uzmanların söylediklerinden oluşuyor.

Yazarken hep bir şeylerin değişmesini umut eder insan. Bir işe yaramak, birilerinin ufkunu açmak, haksızlıkların, aksaklıkların, yanlışların giderilmesine katkıda bulunmak vb. İşimi hep severek yaptım. Bazen aynı konulardan söz etmek sıkıldım. Özellikle de toplumsal cinsiyet eşitsizliğini dile getirmekten; kadın ve erkeğin farklı oluşundan ama bu farklılıkların aynı haklara sahip olmalarını engellemediğinden ve bu iki cinsin her konuda eşit olduğunu yazmaktan.

Fakat yine de her şeye karşın yazmaya devam! Eşitsizlik ortadan kalkıncaya kadar yazmaya, anlatmaya devam!

Neden mi?

Çünkü…

Chaparral Pro

Minion Pro

Arial


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 175
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺18,75
1 2 3 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı