Batı Afrika’nın İslâmiyet’le tanışması, VII. yüzyıldan itibaren mümkün olmuştur. Bu dönemle birlikte Batı Afrika halkı, daha önce İslâmiyet’e girmiş olan Kuzey Afrika üzerinden bölgeye gelen Arap Müslüman tacirler aracılığıyla İslam dinini öğrenmeye başlamıştır. Çok geçmeden Kur’ân ve Sünneti daha iyi anlayabilmek için Arap dili ve edebiyatına büyük önem vermiştir. Arap dili ve edebiyatının bölgede yaygınlaşmasıyla sözlü Afrika edebiyatı, yeni yöntem ve üsluplar kazanarak yazılı edebiyata dönüşmüştür. Bölgede uzun bir süre Afrika ve Arap edebiyatının iç içe yaşaması, yeni eleştirmenler ve yazarlar tarafından “Afrika Arap edebiyatı” olarak adlandırılan yeni bir edebiyatın ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. 
İslâmiyet’in bölgeye girişinden 19. yüzyıla kadar İslâmî eğitim kurumlarının çoğalmasına paralel olarak Arap dili, bölgede hâkim dil olarak varlığını sürdürmüş ve Arap edebiyatı yaygınlaşmıştır. Sömürgecilerin, askerî ve kültürel olarak bölgeyi ele geçirdiklerinde ise, medreselerde Batı eğitim sistemini uygulamaya koymaları, Arap edebiyatı ile Batı edebiyatı arasında çatışmaların patlak vermesine neden olmuştur. Sömürgeciler, Afrika Arap edebiyatını ortadan kaldırmak için farklı asimile etme yöntemlerine başvursalar da Afrikalı yazarlar, onların siyasî ve kültürel istilasına karşı sessiz kalmamışlar; edebî ürünleriyle muazzam bir direniş mücadelesi göstermişlerdir.
Batı Afrika’da gelişen Arap edebiyatına dair genel bir bakış sunmayı amaçlayan bu çalışmada, öncelikle Batı Afrika Arap edebiyatının ortaya çıkışı ve gelişme süreci ele alınmış; öne çıkan bazı Afrikalı edebiyatçılar hakkında bilgi verilmiştir. Daha sonra Batı Afrika’daki Arap şiirinin genel yapısı ve temaları ile birlikte Arap nesrinin özelliklerine ve türlerine değinilmiştir. Ayrıca Batı sömürgeciliğine karşı Afrikalı edebiyatçıların kaleme aldığı direniş şiirleri ve nesirlerinden örnekler verilerek, Afrikalıların Batı sömürgeciliği karşısında nasıl bir tavır sergiledikleri edebî ürünleri üzerinden gösterilmeye çalışılmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 500
Ağırlık : 500
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺180,40

Batı Afrika'da Arap Edebiyatı ve Sömürgecilik Karşısındaki Rolü (Arapça)


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 386
Ağırlık : 386
En / Boy : 15,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺176,00

Bağdatlı Müderriszâde Mehmed Fehmi’nin (öl. 1944) Târîh-i Edebiyyât-ı Arabiyye eseri, 1908-1918 tarihleri arasında müderris olarak görev yaptığı İstanbul Dârülfünun’da Arap edebiyatı tarihine dair verdiği derslerin notlarından oluşmaktadır. Eser, gerek yöntem gerekse muhteva yönüyle Arap edebiyatı tarihi alanında Osmanlıca hazırlanmış en kapsamlı ilk ve tek çalışma kabul edilebilir. Zira Mehmed Fehmi’den önce ve sonra Osmanlı Devleti’nde, Arap edebiyatı tarihi yazıcılığında öne çıkan yöntemler çerçevesinde bu hacimde bir eser neşredilmemiştir. Eser, ilk başta dört cilt olarak planlanmış ancak Birinci Dünya Savaşı’nın etkisiyle sadece 1917 tarihli birinci cildi neşredilebilmiştir. Bu ciltte Mehmed Fehmi, Cahiliye devri Arap edebiyatı başta olmak üzere Arapçanın gelişimi ve diğer diller üzerindeki etkisi, Arap dil bilimi, klasik Arap şiirinin öne çıkan özellikleri, meşhur Arapça kasidelerin yapısı, Arap edebiyatını diğer milletlerin edebiyatından ayıran hususiyetler, Haçlı seferleri, Endülüs şehirleri ve edebiyatı gibi birbirinden zengin konulara yer vermiştir. Târîh-i Edebiyyât-ı Arabiyye, eski Arap toplumu ve edebiyatına geniş bir şekilde yer vermesiyle Arap dili ve edebiyatı alanındaki araştırmacı ve öğrencilere; edebiyat tarihi çerçevesinde İslam medeniyetinin gelişim serüvenine değinmesiyle de genel okur kitlesine hitap etmektedir. Eserin diğer ciltlerinin tamamlanamamış olması Arap edebiyatı tarihi açısından büyük bir kayıptır.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 871
Ağırlık : 871
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺385,40

İslam dininin tesirinde Arap Yarımadası’ndan çıkıp Batı istikametinde Mısır, Kuzey Afrika ve Endülüs’te; Doğu’da Ön Asya, Hindistan ve Doğu Türkistan’ı da kapsayacak şekilde Orta Asya’da; Kuzey Batı istikametinde Anadolu, Balkanlar ve Karadeniz havzasında “aruz” temelinde meydana getirilen divan edebiyatı, kaderin kendisine tayin ettiği süre zarfında buraların klasik edebiyatı haline gelmiştir. Bu klasik sanat faaliyeti, bulunduğu sahalardan beslendiği oranda da buraların yazılı edebiyat mirası olarak kalmıştır. Adı geçen müşterek mirasta Türklerin yolculuğu, yaklaşık on asır öncesinden başlayıp (Osmanlı sahasında Tanzimat’la birlikte yerini Batı tarzı edebiyata bırakmıştır) Türk dünyasının muhtelif coğrafyalarında geçen asrın sonlarına kadar devam etmiştir. Asya, Afrika ve Avrupa’nın belirli kısımlarında cereyan eden klasik edebiyat faaliyetleri neticesinde, günümüze kadar ulaşan muhteşem eserler vücuda getirilmiştir. Adı geçen bu şaheserler daima ilgiyle karşılanmış ve her biri birer şaheser hüviyetine bürünmüşlerdir. Ancak bunlar içerisinde dini ve tasavvufi içerikteki eserlerin ayrı bir yeri olmuştur. Zira İslami edebiyatın Arap Yarımadası dışında ilgi görmesinin ilk akla gelen sebebi, bizzat İslam inancının kendisidir. Bu anlamda insanlık tarihi kadar kadim geçmişe sahip nasihatnameler gerek konu gerek konunun işlenişi bakımından hem avamın hem havassın daima teveccüh gösterdiği türler olmuştur.


Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 251
Ağırlık : 251
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺128,70

Eski İran’ın efsanevi tarihi niteliğinde olan Şehnâme, Firdevsî’nin yüksek dehasıyla bir araya getirilerek yeniden işlenmiş, böylece epik destan türünün en güzide örneklerinden biri ortaya çıkarılmıştır. Şehnâme’nin şöhreti İran’a komşu olan ve asırlarca bu coğrafyaya hükmeden Türkler arasında da yayılmıştır. Firdevsî, Türk hanedanlarınca yönetilen İran muhitinde eserini kaleme almış, İran-Turan mücadeleleri eserde kayda değer bir yer tutmuş, kimi motifler Oğuz epik destan geleneğinden ödünçlenmiştir. Bu arada Türkler de Şehnâme’yi tercümeler yoluyla yeniden yazmış, eserdeki şahıs ve motifler divan şairlerinin sıklıkla kullandığı telmihler arasında yer almıştır. Şehnâme’nin en meşhur kahramanı Rüstem, Türk halk edebiyatında hikâye ve şiirlere konu olmuş; hatta hikâye kahramanları kuvvet ve yiğitlikte ona nispetle tasvir edilir olmuştur. Türk edebiyatına tercüme yoluyla kazandırılan ve yeniden yazılan Şehnâme metinleri arasında Siyâvuş, İsfendiyâr, Nerimân, Sâm, Zâl, Rüstem, Sührâb, Güştâsb ile ilgili destanlar sayılabilir. Türk diliyle yeniden işlenen bu metinler Şehnâme’nin içinden seçilmiş kısımlardır. Bu çalışmaya konu olan Türkçe metinler Şehnâme’deki Sührâb destanının manzum-mensur karışık formdaki iki nüshasıdır. Bunlar Fransa Millî Kütüphanesi’nde ve Bosna Hersek Gazi Hüsrev Kütüphanesi’nde kayıtlı nüshalardır. Yeni Türk harflerine aktarılarak tenkitli metin yöntemiyle Türklük bilimine kazandırılan Sührâb-nâme’nin mukayeseli bilimsel çalışmalara kapı aralaması amaçlanmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 162
Ağırlık : 162
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺128,70

Arap Edebiyatında Mısır’ın ikinci kuşak edebiyatçılarından Muhammed ‘Abdulhalîm ‘Abdullah his dünyasının zenginliği, toplumsal konulara ilişkin düşünceleriyle edebiyat dünyasına katkıda bulunan, modern Arap Edebiyatının önde gelen isimlerinden biri olmayı başaran önemli bir yazardır. Muhammed ‘Abdulhalîm ‘Abdullah, Arap Edebiyatında iyi bir hikâye ve roman yazarı kabul edilmiş ve eserleri pek çok ödüle layık görülmüştür. Bunun sebebi alışılmamış konuları güzel bir dille ifade edişi ve asla kaybetmediği edebî heyecanı ile kaleme aldığı eserlerini, elli yedi yıllık ömrüne sığdırmasıdır. Dönemin sosyal problemlerine ve kültürel yapısına tam manasıyla vakıf olması, birikimini en iyi şekilde kullanmasını sağlamıştır. Muhammed ‘Abdulhalîm ‘Abdullâh ve Lakîta, Ba‘de’l-Ğurûb, Şeceretu’l-Lablâb ve Şemsu’l-Harîf Romanlarının Teknik Çözümlemesi konulu çalışmamız, Muhammed ‘Abdulhalîm ‘Abdullâh kimdir? Arap Edebiyatına kazandırdıkları nelerdir? Romancılığı ve Arap Edebiyatındaki yeri nedir? Romanları tema ve yapı olarak nasıl bir özelliktedir? Yazarın dil ve üslubu nasıldır? Sorularına cevap niteliğindedir. Muhammed ‘Abdulhalîm ‘Abdullah’ın romanları, aşk romanı sınırları içerisinde yer aldığından ve o dönem okurlarının bu tarz romanlara ilgi duymasından dolayı, Mısır romancılığı ve Mısır romanının tarihi seyri ve gelişimi hakkında genel bilgiler vermeye çalıştık.
 
Muhammed ‘Abdulhalîm ‘Abdullah’ın hayat hikâyesi ile romanları arasında bağlantı kurulabilmesi için, onun doğumu, çocukluğu, eğitim hayatı, ailesi, ölümü, edebî kişiliği ve eserleri hakkında ayrıntılı bilgiler vermeye gayret ettik. 1947-1952 yılları arasında yazdığı dört romanın çözümlenmesi sonucunda Muhammed ‘Abdulhalîm ‘Abdullah’ın sanat anlayışı ve romancılığını da belirlemeye çalıştık. Bu eser 2021 yılında doktora tezi olarak hazırlanan “Muhammed ‘Abdulhalîm ‘Abdullâh ve Lakîta, Ba‘de’l-Ğurûb, Şeceretu’l-Lablâb ve Şemsu’l-Harîf Romanlarının Çözümlemesi” isimli çalışmanın birtakım değişiklikler yapılmış halidir. Bu çalışmanın planlanması ve sürdürülmesinde engin bilgisini, desteğini, sabrını ve hoşgörüsünü benden esirgemeyen, beni bir baba şefkatiyle yüreklendiren değerli Danışman Hocam Prof. Dr. Nevzat H. YANIK’a, bu alanda farklı bakış açıları kazanmamı sağlayan, değerli yardımlarını ve desteğini benden esirgemeyen kıymetli Hocam Doç. Dr. İlknur EMEKLİ’ye; bilgi ve önerileriyle daima destek olup yardımlarını esirgemeyen Prof. Dr. M. Faruk TOPRAK’a, Muhammed ‘Abdulhalîm ‘Abdullâh ile ilgili elindeki kaynakları istifademe sunmaktan çekinmeyen Mükerrem AYHAN’a, ayrıca her koşulda yanımda olan her türlü desteğini sunan kıymetli aileme yürekten teşekkür ederim.


Basım Ayı/Yılı : 8/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 314
Ağırlık : 314
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺144,00

Arap mitolojisi, ülkemizde yeterince çalışılmamış bakir bir alandır. Türkçede diğer milletlerin mitolojisiyle alakalı gözle görülür çalışmalarla karşılaşılırken, Arap mitolojisi ile ilgili sadece bir eser bulunmaktadır. Bu bağlamda yapılan bu çalışma ile Arap edebiyatıyla ilgili bir boşluğu daha doldurması hedeflenmiştir. Daha önce çalışmış olduğum “İslam Öncesi Arap Mitolojisi” fikri bendenize, Arap mitolojisi üzerine daha çok eğilme fikrini ortaya çıkarmıştır. Katılmış olduğum mitoloji konulu bir sempozyumda modern edebiyatın insanlık ve âlemi kavramak için mitolojiye ne kadar önem verdiğini gördüğümde, bu durum beni çağdaş Arap şiirinde mitoloji konusunda ön araştırma yapmaya sevk etmiştir.

Uzun süren araştırmalar neticesinde bolca kaynak edinmiş olmam, konu hakkında zorlanmadan yazabileceğime olan inancımı artırdı. Bu eseri kaleme alırken çoğunlukla şairlerin şiir koleksiyonları ana kaynak olarak kullanılırken, ayrıca konuyla ilgili Arapça müstakil eserler, yüksek lisans ve doktora tezleri de taranmıştır. Eserle ilgili kaynak toplamada birtakım zorluklar oluşmuştur. Şöyle ki, ikincil kaynaklardan elde edilen mitolojik verilere ulaşmak kolayken, şairlerin asıl eserlerine ulaşmak bir o kadar meşakkatli olmuştur. Bu durumun sebepleri arasında mesafe uzaklığı sebebiyle esere sahip olmanın zorluğu ve bazı Arap ülkelerindeki iç karışıklık nedeniyle, bu kitaplara ulaşımın zor olmasıdır. Bu yüzden bazı şiirlerde kaynak olarak sadece şiirin yer aldığı internet sayfası veya ikincil kaynaklar dipnot olarak gösterilmiştir.

Bu çalışmadaki temel hedef, çağdaş Arap şairlerinin de diğer şairler gibi mitolojiye önem verdiğinin ispatıdır. 19 ülkeden 150 üzeri şair araştırılmıştır. Bu bağlamda çağdaş Arap mitolojisi sadece eserde geçen şair ve mitolojik verilerden ibaret değildir. Daha
kapsamlı bir çalışmayla ortaya çok daha hacimli eserlerin ortaya çıkması mümkündür.
Eserin taslak aşaması Türkçede yazılmış aynı konulu kitaplara bakılarak yardım alınmış, bir kaç defa yapılan taslak değişikliğinden sonra, şu anki halini almıştır. Konuyla ilgili Türkçede hiç çalışmanın olmaması ve ilgili kaynaklara ulaşım zorluğu eserin vücuda getirilmesinde yaşanılan zorlukların önemlilerindendir.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 260
Ağırlık : 260
En / Boy : 16 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺128,70

Elinizdeki bu eserde; 18. yy. İslam dünyasının kutsal şehirleri Mekke-Medine’nin yanı sıra Mısır, Irak ve Suriye bölgelerinde yer alan şehirler, Endülüslü seyyah İbn Cübeyr’in gözünden son derece canlı bir şekilde tasvir edilmektedir. Bu anlatımlara müellifin seyahat rotası üzerinde bulunan Haçlılara ait Suriye sahilindeki şehirler ile Sicilya da dahil edilmiştir. Dönemin siyasi-askeri kaynaklarından tamamen farklı olarak bahse konu yerlerin sosyo-kültürel ve ekonomik tarihine dair aktardığı çok değerli bilgiler İbn Cübeyr Seyahatnamesi’ni zamanının en önemli kaynaklarından biri haline getirmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 272
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,60

"Mısır’a yaptığım son yolculuktan geriye kalan en önemli, en güzel anı Taha Hüseyin’le karşılaşmam oldu. Gülümseyişinde (neredeyse boş bulunup bakışlarında diyecektim;) ne sakin bir huzur, sesinde ne büyük bir rahatlık, sözlerinde de ne büyüleyici bir bilgelik vardı! İnsan onunla bir bilgi bahçesinde geziyormuş duygusuna kapılıyor, hiçbir konuda da açığını yakalayamıyordu: Yabancı dillerdeki yazarları çok yakından tanıyordu, belleği de mucizeden farksızdı."-Andre Gide
Basım Ayı/Yılı : 7/1994
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 206
Ağırlık : 169
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺49,20
723/1323 - 1441/2020 - Şerh-Haşiye-Ta'lik-Nazm-Muhtasar ve Diğerleri - Tespit-Tanzim-Tasnif

Faslıların önde gelen hocası olarak kabul edilen İbn Âcurrûm, kıraat ve nahivdeki başarısıyla öne çıkmış, özellikle de el-Mukaddimetu'l-Âcurrûmiyye eseriyle haklı bir şöhrete ulaşmıştır. Nahiv ilminin temel kâidelerinin anlaşılır bir dille özet halinde verildiği bu eser, Arapçanın öğrenilmesinde ve öğretilmesinde kolaylık sağladığı için kaleme alındığı coğrafya başta olmak üzere doğu ve batıda uzun süre ders kitabı olarak okutulmuş hatta Avrupa'da erken dönemlerde tanınmış olan eser birçok dile çevrilmiş ve defalarca baskısı yapılmıştır.

Halen farklı coğrafyada yaşayan ayrı din, dil ve ırktan çok sayıda talebe tarafından ders kitabı olarak okunan ve okutulan bu eser, ilim insanları tarafından üzerine yazılan sayısız şerh, hâşiye, talik, takrîr, tetimme, muhtasar ve kolay ezberlenmesi amacıyla manzum tarzdaki çalışmalarla bugün de güncelliğini ve değerini korumaktadır.

Bu çalışmada, halen daha devam eden ve eserin güncel kalmasını sağlayan ilmî faaliyetler çerçevesinde el-Âcurrûmiyye literatürü, yekûn halde tespit edilerek biçim, içerik, mevsûkiyet gibi açılardan değerlendirmeye tabi tutulmuş, tasnif ve tanzimin ardından gelecekte yapılacak araştırmalara kaynak sağlayıp katkıda bulunması amacıyla bilim dünyasının istifadesine sunulmuştur. Bu bağlamda kapalı olan bazı konularla geçmişten günümüze kadar gelen ve aynen devam ettirilen çalışmalardaki yanlış bilgiler, güncel kaynaklar gözden geçirilerek edinilen bulgular ve veriler sayesinde düzeltilmiş, eksiklikler giderilmeye çalışılmıştır. Günümüzdeki en güncel ve kapsamlı literatür çalışması olma özelliğine hâiz olan bu çalışma sayesinde el-Âcurrûmiyye geleneği, ruhu ve ihlâsına da uygun olarak halen daha izaha muhtaç konuların ortaya çıkacak yeni belgeler ve yapılacak tespitlerle araştırmacılar tarafından güncellenerek daha da ileriye taşınacağı ümit edilmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 268
Ağırlık : 268
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,20

İnsanlık tarihiyle neredeyse eş zamanlı olarak ortaya çıkan vatan mefhumu, hayatın her alanında kendini hissettirirken bu alanların önemli bir parçası olan edebiyatın da her zaman ilgi odağında yer almıştır. Arap coğrafyası, tarih sayfalarında vatan işgali ve bağımsızlık sorunu yaşayanlar arasında adı en çok anılan topraklardandır. Sömürgecilik, işgal ve ihtilallerin uzun süre boy gösterdiği bu toprakların edebiyatları, hiç şüphesiz vatanla ilgili sorunlara kayıtsız kalmamış, edebiyatçılar mücadelelerini yazın sahasında kalemleriyle vermişlerdir. Bu kitapta; Mısır, Suriye, Lübnan, Libya, Filistin, Cezayir ve Irak gibi ülkelerin edebiyatlarına vatan işgali ve bağımsızlık sorununun ve istiklal uğruna verilmiş olan mücadelelerin nasıl yansıdığını, alanında uzman on araştırmacının kaleminden dokuz ayrı başlık altında farklı isim ve eserler örnekleminde göreceksiniz.
 

Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺108,00

Elinizdeki eser, Arabî ilimlerin temeli olarak kabul edilen Sarf ilmi hakkında yazılmış olup bir kelimeden, kendisiyle lafız ve mana ilgisi bulunan başka bir kelimenin nasıl türetildiğini (iştikâk) inceleyen bir çalışmadır. Kitapta sahîh fiillerin çekiminin yanısıra i’lâl, ibdâl ve idgâm kuralları ile bu kuralların uygulandığı bol miktarda örnek kelime ve fiil çekimleri bulunmaktadır.                                                                                                      
 Kitabın Bazı Özellikleri
1. Çalışmanın ana kaynakları büyük çoğunlukla klasik kaynaklardır.
2. Verilen her kuralın kaynağı belirtilmiştir. Böylece okuyucuya ana kaynağa müracaat etme imkânı sunulmuştur.
3. Kelime üzerinde icra edilen i’lâl, ibdâl ve idgâma dair bütün işlemler kurallaştırılarak verilmiştir.
4. Değişimin, aynı sonuca götürmekle birlikte farklı yollar/kurallar kullanılarak yapılması durumunda en kapsayıcı olan kural tercih edilmiştir. Bununla birlikte farklı kuralların varlığına da dipnotlarla değinilmiştir.
5. Her kurala numara verilmiştir. Kelime çekimlerinde meydana gelen değişikliklerin hangi kurala göre meydana geldiği bu numaralara atıf yapılarak açıklanmıştır.
6. Verilen her kuraldan sonra kuralın icra edildiği kelime örnekleri verilmiştir.
7. Örneklerde, önce kelimenin aslı verilmiş, daha sonra sırasıyla yapılan bütün işlemler aşama aşama anlatılarak kelimenin son hali gösterilmiştir.
8. Uygulaması verilen örneklerle ilk bakışta aynı görünen faklı kelimelere değinilmiş ve bu kelimelerin ilgili kurala uymadığı yönlerine dikkat çekilmiştir.
9. Her kural ve örneğinin anlatımından sonra, aynı kuralın uygulandığı farklı kelime örnekleri tablo şeklinde verilmiştir.
10. Kitabın çekimler kısmına geçmeden önce “Faydalı Bilgiler” başlığı altında kelime türlerine dair sıkça karşılaşılan önemli bazı hususlar ele alınmıştır.
11. Çekimler kısmında sahih ve mu’tell kısmın her türünden mücerred ve mezîd olarak 105 kelimenin çekimi yapılmıştır.
12. Kelime çekimlerinde Emsile kitabının tertibine (mazi, muzari, masdar, ism-i fâil…) riayet edilmiştir.
13. Çekimlerin hepsinde müstakil başlıklar ve tablolar kullanılmıştır.
14. Kendisinde değişiklik meydana gelen her kelime dipnotlarla aşama aşama açıklanmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1024
Ağırlık : 1024
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺430,00

Osmanlı hâkimiyeti altında dört asır (1516-1918) kalan Suriye’nin, dünyada ve Osmanlı topraklarında hareketliliğin en hızlı olduğu 19. yüzyıldaki edebî ve kültürel hayatını inceleyen bu çalışmada; Batılılaşma sancısının bu coğrafyada nasıl yaşandığı, edebî ve kültürel hayata tesir eden amiller, eğitim kurumları, edebî ve kültürel yayınlar ile bu yayınlarda Osmanlılara ve Türklere bakış, ayrıca İstanbul’daki edebî ve kültürel hayatın Suriye’ye yansımaları ele alınmış ve o dönemin karanlıkta kalan bazı yanlış anlamalarına ışık tutulması amaçlanmıştır. Bunun yanı sıra Batılı oryantalistlerin etkisiyle kimi Arap ülkelerinde dillendirilen, Osmanlı döneminde Arap dil, kültür ve edebiyatının durakladığı ve hiçbir aşama kaydetmediği fikrinin arka planı araştırılarak objektif bir şekilde tahlil edilmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺114,40

Bu kitap, anadili Türkçe olmayan çocukların dil öğrenmelerine yardımcı olmak ve Türkçe öğrenmeyi çocuklara eğlenceli hale getirmek amacıyla hazırlanmıştır. Kitap 2 ciltten oluşmaktadır. ilk hedef, Türk okullarının 1. sınıflarında okutulan okuma-yazma müfredatıyla, öğrencilerin kısa sürede okuma-yazma öğrenmelerini sağlamaktır. Daha sonra çeşitli konular, alıştırmalar, örnekler, resimler, eğlenceli boyamalar ve şarkılarla öğrencilerin Türkçe'ye hakim olmaları hedeflenmiştir.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 116
Ağırlık : 116
En / Boy : 19,5 / 27,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺65,00

Bu kitap, anadili Türkçe olmayan çocukların dil öğrenmelerine yardımcı olmak ve Türkçe öğrenmeyi çocuklara eğlenceli hale getirmek amacıyla hazırlanmıştır. Kitap 2 ciltten oluşmaktadır. ilk hedef, Türk okullarının 1. sınıflarında okutulan okuma-yazma müfredatıyla, öğrencilerin kısa sürede okuma-yazma öğrenmelerini sağlamaktır. Daha sonra çeşitli konular, alıştırmalar, örnekler, resimler, eğlenceli boyamalar ve şarkılarla öğrencilerin Türkçe'ye hakim olmaları hedeflenmiştir.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 19,5 / 27,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,00

Ayet ve hadis esas alınarak hazırlanan bu eserde, belagat öğretimi daha da kolaylaştırmak için konular sistematik kalıplar çerçevesinde ele alınmış ve çoğunlukla ayet ve hadis'ten birer örnek verilerek eskilerin tabiriyle münakkahiyyet esas alınmıştır. İlahiyat fakülteleri, hizmet içi eğitim kursları ve Doğu dilleri ve edabiyatları bölümü öğrencileri de göz önüne alınarak hazırlanan kitapta, belagat ile ilgili hemen hemen bütün konulara yer verilmiştir.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00
Tükendi

Bu Eser Arapça Dilinin Gelişmesinde Yardımcı Olmak Amacıyla Yayınlanan Hikaye Kitabıdır.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 54
Ağırlık : 54
En / Boy : 13 / 15,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺25,00

 İlk serisi geçen yıl yayınlanan bu eser, bir sistemeatik üzerine inşa edilerek hazırlandı. Bu sistem, 5 aşamada Arapça Hikaye Okumaları başlığını altında, ''1-Metin, 2-Seslendirme, 3-Kelimeler, 4-Alıştırmalar, 5-Tercüme'' dir. Arapça Hikaye metni, Hikayelerin Arapça seslendirilişi, okuyucunun seviyesine göre yeni öğrenebileceği zor kelimelerin, metinde geçen Arapça manasının karşılığı ile sunuluşu. Alıştırmalar, her biri özgün, eğlenceli, ve metni anlamaya yönelik hazırlanarak, metnin ve yeni kelimelerin akılda kalması hedeflenilerek geliştirildi. Hikaye metnin Türkçe tercümesinde Arapça metninde yer alan ibareler esas alındı.
Not: KİTABIN SESLENDİRMEYE YÖNELİK SES CD'sini ''ÜRÜN DOSYASI'' SEKMESİNE TIKLAYARAK ÜCRETSİZ OLARAK İNDİREBİLİRSİNİZ. Ses CD'si ayrıca gönderilmemektedir.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 120
Ağırlık : 120
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00
Tükendi

“İbrahim, susuz ve ıssız bir çölde onu ve oğlunu bıraktığı gün, Hâcer’in söyledikleri kulaklarında çınladı: 
– Bunu sana Allah mı emretti, diye sordu.
İbrahim:
– Evet, dedi.
Hâcer'in kalbi müsterih oldu. Eğer Allah, İbrahim'e Hâcer'i ve oğlunu bu vâdiye getirmesini emrettiyse onun ve oğlunun üstündeki nimetini tamamlamak istiyordur. Bunu duyunca güven içerisinde:
– Öyleyse bizi ihmal etmeyecektir, dedi.
Hâcer'in korkusu gitmişti. Başı dik olarak kulübeye döndü. Ne gözyaşı akıttı ne de telaşlandı. Etrafını çevreleyen dağlar, yüksek ve ürperticiydi. İnsanda yabancılık hissi uyandırıyordu. Ancak Hâcer'in kalbine güven ve esenlik hisleri doğmuştu.
Ey İsmail’in annesi, senin imanın dünyadaki tüm insanlara dağıtılsaydı, hepsine yeterdi!”


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 216
Ağırlık : 216
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺82,00

Nice uzun zamandır içimde bir arzu vardı ki bir Arap dili ve edebiyatı kitabı olsun ama içinde şiirin çok güzel tarifleri yapılsın. Zira şiir, çok uzun bir süre sadece Arap edebiyatında değil, Türk edebiyatında da edebî eserler anlamında kullanılmıştır. Kitapta, meânî, beyân ve bedî‘ gibi belâgat ilimlerinin yanı sıra sözlü, yazılı, görsel ve dijital kültürler de bulunsun. Bu bilgilerin yanma okuyucuların daha iyi anlaması için bazı şekil ve resimler de konulsun. Özellikle de Arap şiirinin niçin geliştiği sorgulansın. Yaygın bir söylem vardır: “Kur’ân, nazil olduğu dönemde Araplar şiir konusunda çok ilerlemişlerdi.” Ama neden ilerlemişlerdi? Bu “neden” iyice sorgulanmalıdır. Ne yazık ki şimdiye kadar bunu sorgulayan bilim insanı pek çıkmamıştır. Bu sebeple çalışmada Araplarda şiirin gelişme ve ilerleme sebepleri ele alınmış; iş bununla da bitmemiş şiir, nazım, konu, ölçü, işlev ve kronolojik yönden farklı kısımlara ayrılmıştır. Büyük Arap şairlerinin bir arada görülmesi için cahiliyeden son döneme kadar şairler ve şiirleri hakkında bilgiler verilmiştir. Netice olarak bu kitapla birlikte nice uzun zamandır içte yaşanan bir arzu, belli ölçüde gerçekleşmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 406
Ağırlık : 406
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺188,60

Fabien Toulmé'nin üç kitaptan oluşan "Hakim'in Yolculuğu" serisi özel saklama kutusuyla raflarda!

Fabien Toulmé'nin gerçek kişilerden ve yaşanmış olaylardan esin alarak üç ciltlik bir seriye dönüştürdüğü "Hakim'in Yolculuğu", sığınacak bir liman bulamadan yitip giden göçmenlere adanmış etkileyici bir grafik roman.

Sanatçının uzun araştırmaları ve bir buçuk yıla yayılan ikili görüşmeleri sonucu şekillenen anlatısı, Suriye'deki savaş nedeniyle sahip olduğu her şeyi geride bırakıp yeni ve daha “yaşanabilir” bir hayat kurma hayaliyle yollara düşen kendi hâlinde bir bahçıvanın mücadelesine tanıklık ediyor. Seri, genç adamın Şam'ın güney banliyösünden başlayarak Lübnan, Ürdün, Türkiye, Yunanistan, Makedonya, Sırbistan, Macaristan, Avusturya ve İsviçre üzerinden Fransa'nın Aix-en-Provence şehrinde noktalanan zorlu yolculuğunu odağına alıyor.
 
Toplumsal yansımaları küresel boyutta hissedilen mülteci krizini farklı açılardan ele alan Toulmé, pek çokları için birer “öteki” olarak nitelenen mültecilerin yaşadıklarını anlamak ve anlatmak için çaba göstermekle kalmıyor; insanlık onuru gibi önemli bir konuya da dikkat çekiyor.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 792
Ağırlık : 792
En / Boy : 16,5 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺399,20
Tükendi
Arap Edebiyatı Tarihi Cahiliye Devri

Bağdatlı Müderriszâde Mehmed Fehmi Efendi (1873-1944)’nin elinizde tuttuğunuz bu eseri, 1908-1918 tarihleri arasında görev yaptığı İstanbul Dârülfünun’da verdiği derslerin notlarını ihtiva eden Târîh-i Edebiyyât-ı Arabiyye adını taşır ve Arap Edebiyatı Tarihi’ne dair Osmanlıca yazılmış "en kapsamlı" eserdir. Bu yönüyle eser, alanında ilk ve tek kabul edilebilir. Zira Mehmed Fehmi’den önce ve sonra Osmanlı Devleti’nde Arap Edebiyatı Tarihi’ne dair bu kapsam ve hacimde bir eser neşredilmemiştir. Eser başta dört cilt olarak planlanmış, ancak Birinci Dünya Savaşı’nın etkisiyle sadece birinci cildi basılabilmiştir. Müellif bu ciltte Arap dili ve edebiyatı çerçevesinde birçok konuyu ele almıştır. Cahiliye Devri Arap edebiyatı ve tarihi başta olmak üzere Arapçanın gelişim serüveni ve diğer diller üzerindeki etkisi, Arap şiirinin genel özellikleri ve önemli isimleri, meşhur kasidelerin yapısı ve Arap edebiyatını diğer ulusların edebiyatından ayıran karakteristik özellikleri gibi konuların anlaşılması için gerekli birçok önemli bilgiyi ihtiva etmiştir. Müellif özellikle örnek olarak aktardığı şiir ve nesir parçalarını açıklarken şiirdeki anlamı daha iyi ortaya koyabilmek adına kelimeler üzerinde teker teker durmuş; bilinmeyen kelimeleri açıkladıktan sonra manayı vermiştir. Bu durum okuyucuda metni okurken kendini sınıf ortamında, tam da hocanın karşısındaymış ve onu dinliyormuş hissi uyandırıyor. Eser Arap edebiyatı, Arapçanın doğuşu ve gelişimi, erken dönem Arap toplumu, Cahiliye şiiri ve İslam medeniyetinin Batı medeniyeti üzerindeki etkisi gibi alanlarda çalışmalar yürüten araştırmacı ve okuyucuların başvurabilecekleri temel kaynaklardan biridir. Bu yönüyle eserin, Arap dili ve edebiyatı uzmanlarının yanı sıra Arapçaya, İslâm medeniyetine ve şiir şerhine ilgi duyan genel okuyucu kitlesine de hitap ettiği rahatlıkla söylenebilir. Kitabın diğer ciltlerinin basılamaması ise Arap Edebiyatı Tarihi için büyük bir kayıptır.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 808
Ağırlık : 808
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺295,20

Elinizdeki bu eser, onuncu yüzyılda yaşamış bir Arap edebiyatçısı olan Bediu'z-Zaman el-Hemezani'nin klasik Arap edebiyatının anlatı türündeki başyapıtlarından biri olan Makamat (Makameler) adlı eseri üzerine olup yazarın elli bir makamesinin Türkçe çevirisini içermektedir.

el-Hemezani tarafından ilk kez bir anlatı türü olarak edebiyata kazandırılan makame türü, kısa hikaye formatında olup daha ziyade yazarın sahip olduğu dil berecilerini sergilemeyi hedrefler. Çoğunlukla dilencilerin maceraları üzerene kurulu olsa da, hayatın anlamını sorgulayan çağın kurulu sosyal düzenini elişterin dini ögüt niteliği taşıyan zaman güldürü yönü ağır basan örnekleri de bünyesinde taşır. İspanyol ve İtalyan edebiyatlarında görünlen realist ve  ve pakerest türden en eski hikayeleri etkilediği düşünülen makameler, sadece Arap edebiyatı tarihi açısından değil aynı zamanda dünya edebiyatı tarihi açısından da önemlidir.

Arap edebiyatı çevreleri yanı sıra hikayeleri meraklılarının, el-Hamezani gibi söz ustası bir edibin kaleminden çıkan kurgusuyla yer yer bir hayli ilginçlikler barındıran, anlatı sanatının bin yıl öncesine ait buradaki elli bir makamenin Türkçe çevirisini okurken keyif almalarını dilerim.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 248
Ağırlık : 248
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺96,00

İran Edebiyatının en güçlü ismi Sâdık Hidâyet’in dünyada en çok ilgi gören eseri Kör Baykuş,
anlatımı ve hikayesiyle sizi de etkisi altına alacak. Bu kısa romanda, çaresiz bir aşkın
pençesinde kendini kaybeden karakterin, zaman ve mekân, hayal ve gerçek arasında gidip
gelen trajik öyküsünü okuyacaksınız. İlk kez 1936 yılında Hindistan’da yayımlanan, yaşam ve ölümü çarpıcı bir şekilde ele alan bu eseri Uğur Gülsün’ün yetkin çevirisiyle sunuyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺41,25

Arap Mehcer (Göç) Edebiyatının iki önemli şair ve yazarı Halil Cibran ve Mihail Nuayme´nin reenkarnasyon inancı üzerine kurulu öykülerini sunuyoruz.

Cibran, Çağların Külü ve Sonsuz Ateş öyküsünde, Rahip Hiram´ın oğlu Nasan ile M.Ö. 116 yılının sonbaharında Lübnan´ın Baalbek şehrinde ölen sevgilisini, M.S. 1890 yılının ilkbaharında Nasan´ın Ali el-Hüseyni adında bir çoban, sevgilisini de bir köylü kızı olarak, Nasan´ın babasının rahip olduğu yerdeki harabelerde tekrar karşılaştırıp kavuşturur. Bu öyküde Cibran, reenkarnasyon ve aşkın ebediliği düşüncesini ortaya koymaktadır.

Nuayme ise, Kavuşma öyküsünde binlerce yıl önce bir prensin kızı ile bu prensin koyunlarını güden ve birbirlerini sevdikleri halde kavuşamayan bir çobanı, binlerce yıl sonra bir otel sahibinin kızı Baha ve Lübnanlı bir baba ile İtalyan bir annenin oğlu olan Leonardo kimliğinde karşılaştırıp kavuşturmaya çalışır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 96
En / Boy : 13.5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺60,00

Allah, İlahî zatından taşan şerefli ruhuyla bizi ve sizi doğrulasın!
Bu kitapta açıkladığım Hayy bin Yakzan, Asal ve Selaman'ın hallerine dair konular hiçbir eserde bulunmayan ve olağan konuşmalarda duyulamayacak çok önemli sözleri içermektedir. Bizden önceki bilginler, bu bilgileri açıklama konusunda cimri davranmışlar, ehli olmayan kimselerden saklamışlardır. Biz onlara muhalefet ederek bu bilgileri açıkladık ve üstündeki örtüyü kaldırdık. Bunu yapmaya bir mecburiyet duyduk.
Büyük peygamberleri izleme yükümlülüğünü üzerlerinden atarak sefihlerin peşinden gitmek isteyenlerin, yeteneksiz kimselerden saklanması gereken sırlardan olduğunu sanarak bu yanlış görüşlere inanmalarından, bu görüşlere ilgi ve sevginin artmasından endişe ettik. Bununla birlikte, bu kitapta ortaya koyduğumuz sırları, bilgileri büsbütün örtüsüz bırakmadık. Ehli olanların kolaylıkla yırtabileceği, bu bilgilere erişmeye layık olmayanlar için ise gayet kalın sayılabilecek ince bir perde çektik.
Allah’tan kusurlarımızın bağışlanmasını ve gereksiz sözlerden uzak olan bilgisine ulaştırmasını dileriz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 136
En / Boy : 12,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2020
₺44,00

“Sevinciniz, maskesinden kurtulmuş kederinizdir.

Şimdi kahkahalarınızla doldurduğunuz o kuyu bir zamanlar gözyaşlarınızla dolmuştu.

Başka nasıl olabilir ki?

Keder varlığınızda ne kadar derin bir oyuk oluşturursa, oraya doldurabileceğiniz sevinciniz de o denli fazla olur.

Şarabınızı doldurduğunuz bu kap, çömlekçinin fırınında pişirilmiş bardak değil mi?

Ve ruhunuzu sakinleştiren şu ut, bıçakla oyulan ağacın kendisi değil mi?

Mutluyken yüreğinizin derinliklerine bakın, göreceksiniz ki sizi şimdi mutlu eden şey bir zamanlar kederlendirenle aynı.

Kederlendiğinizde de tekrar dönüp yüreğinize bakın, şimdi gözyaşı döktüğünüz şey bir zamanlar sevinç kaynağınızdı.”

İlk yayımlandığı günden bu yana klasikler arasındaki yerini muhafaza eden bu kitap, çağının bilgesi kabul edilen Lübnan asıllı filozof, şair Halil Cibran’ın en önemli eserlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Cibran’ın işlediği konulardaki evrenselliği, gençliğe yol gösterici olma özelliği, dildeki ustalığı ve ince zekası ona olan haklı ilginin gerekçeleri arasında sayılabilir. Gençlere esin kaynağı olmaya devam eden Ermiş’i, Elvan Aytekin’in akıcı Türkçesiyle okura sunuyoruz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 88
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2018
₺52,50

“…halife saraylarının halıları üzerinde yürüdüm, sultanların meclislerinde hazır bulundum; ama sevgilinin sevgiliye olan görkeminden daha görkemli bir şey görmedim. Prensleri mağlup eden fatihlerin zaferini, vezir­lerin nüfuzunu, mevkilerinin keyfini süren devlet ricalini gördüm; ama sevgilisinin gönlüne sahip olduğundan, onun ilgisinden ve aşkından emin olan bir sevenin mutluluğundan daha coşkulu bir sevince şahit olmadım.”

Sevdin diye kınıyor beni aşk nedir bilmeyenler

Konuşmuşlar susmuşlar ne önemi var?

Umurumda olmaz ayıplamaları beni aşk için

İster yüzüme konuşsunlar ister köşelerde fısıldaşsınlar

Elinizdeki eser pek çok dünya diline çevrilmiş bir aşk klasiğidir. Arapçada “güvercin gerdanlığı” deyimi “kişinin devamlı yanında taşıdığı, hep birlikte olduğu ve hiç ayrılmadığı şey­ler için kullanılan bir ifade” şeklinde tanımlanır. Nasıl ki gü­vercinin boynundaki halka şeklindeki tüyler onu farklı kılan ve ondan hiç ayrılmayan bir özellikse, aşkın mahiyetini ifşa eden bu kitap da okuyucunun bir gerdanlık gibi boynuna taktığı yoldaşı ve aşk kılavuzudur.

 - Mehmet Hakkı Suçin

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 320
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2019
₺120,35

Halil Cibran, yarı otobiyografik kitabı Kırık Kanatlar’da gençlik aşklarının o sancılı ve tatlı anlarına götürüyor bizi. Genç Halil Beyrut’un varlıklı tüccarlarından olan Farris Karami’nin kızı Selma’yla tanışır. ve ona aşık olur. Ne yazık ki bu aşkın önünde birçok engel vardır. Halil ve Selma gizli gizli buluşmaya devam ederler ama kavuşmaları için artık bir mucize gerekmektedir.

Kırık Kanatlar insan varlığının anlamını sorgulayan dokunaklı bir aşk hikayesi olmasının yanında, gerçek aşkın yeşermesine engel olan toplumsal ve bireysel riyakârlığın da ustalıklı bir eleştirisidir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 72
En / Boy : 12,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2018
₺30,00

Büyük düşünür Halil Cibran’ın edebiyat sahnesinde adını duyurduğu kitap olan Gözyaşı ve Kahkaha ruhunuzu dokunacak ve hayata bir başka gözle bakmanızı sağlayacak mesellerden, hikayelerden ve şiirlerden oluşuyor. Gözyaşı ve Kahkaha’da Doğu ve Batı felsefesini kendince yoğuran Halil Cibran okurlara eşsiz bir metin sunuyor. Kitaptaki şiirler ve düzyazılar, Cibran’ın sevgi ve güzelliğe olan bitmek tükenmez açlığını gözler önüne seriyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 88
En / Boy : 12,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2018
₺30,00

Halil Cibran’ın ölümünün ardından yayımlanan eseri Ermişin Bahçesi, bir geri dönüşün hikâyesini anlatır. El Mustafa, on iki yıl boyunca uzak kaldığı adaya ayak bastığında geri dönüşün bütün sancı ve sızılarını yüreğinde taşır. Halkına kavuştuğu an, daha derin bir yalnızlığın pençesine düştüğü andır.

Annesiyle babasının ebedi uykuya yattığı o bahçenin duvarları, dünyayla arasına çizdiği bir sınır çizgisine dönüşür. Onun sesine hasret kulaklara fısıldadığı ise yaşama ve yaşamın getirdiklerine ve götürdüklerine dair kedere bulanmış cümlelerdir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 48
En / Boy : 12,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2018
₺30,00

Öyle güçlü bir kitap düşünün ki yayımlandığı zaman Beyrut’ta bir pazar yerinde ibret olsun diye yakılmış ve bütün bu tepki, kitabın daha da çok okunmasını sağlamış… Halil Cibran Asi Ruhlar aracılığıyla memleketi Lübnan’da apaçık bir özgürlük çağrısında bulunmuş ve hem bireylere hem de topluma seslenmiştir. Cibran yine o şiirsel diliyle, dini ve siyasi adaletsizliğe başkaldırıya davet ediyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 80
En / Boy : 12,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2018
₺30,00

Öğütler, tecrübelerin nesilden nesle, seleften halefe intikalini sağlayan hazine değerindeki sözlerdir. Bu nedenle Arap edebiyatında, öğüt içerikli sözleri ifade etmek için “vasiyet” terimi kullanılmıştır. Çünkü öğüt, tükenmeyen bir sermaye ve sonraki nesillere bırakılabilecek en değerli miras kabul edilmiştir. İnsanların tecrübelerini ve bilgi birikimlerini ihtiva eden bu sözler, içerik bakımından hayatın hemen her alanını kuşatan bir mahiyet arz etmekte olup her biri sanki ortak bir aklın ürünü gibidir.

Bu çalışmada, muhtelif şahsiyetlere ait, nesir türündeki yetmiş öğüt pasajı seçilerek bir araya getirilmiş ve bunlar, söylendiği dönemlere göre sınıflandırılarak Türkçeye çevrilmiştir. Arap edebiyatına özel ilgi duyan veya bu alanda uzmanlaşmak isteyenlerin daha iyi istifade edebilmesi için orijinal metin ve çeviri karşılıklı sayfalarda yer alacak şekilde, bir arada sunulmuştur. Ayrıca çalışmanın giriş bölümünde öğüt kavramı, Arap öğüt edebiyatı, öğütlerin muhteva, dil ve üslup özellikleri gibi konularda da kısa bilgi verilmiştir.

İslâm öncesi dönemden Endülüs Emevîleri’ne kadar uzanan bir zaman aralığına ait olan bu pasajlarda, bir annenin evlenecek kızına nasihatinden bir bilgenin halifeye tavsiyelerine varıncaya kadar hikmet dolu pek çok söze şâhit olacak, muhtemelen kendinizi bazen söyleyenin bazen de dinleyenin yerine koyacaksınız. Bu kitap, akıl, bilgi ve tecrübeyi, sözün gücü ve büyüsü ile birleştiren öğütlerin aydınlatıcı kılavuzluğuna ayna tutmayı başarabilirse kendisi ile amaçlanan gayeyi yerine getirmiş olacaktır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 173
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2017
₺130,24

Lübnan dağlarının bağrında, onunla aynı coğrafyada doğmuşsanız, Ermiş’in yazarından alelâde biriymiş gibi söz edebilir misiniz? Onun şairane sesini, insanı özgürleştiren bilgeliğini ya da isyankâr gücünü coşkuyla andığınız zaman, doğduğunuz yeri yücelttiğiniz zannedilebilir. Bunun aksine, birtakım eleştiriler getirdiğinizde, değerini tartışmaya açtığınızda, büyüsünü bozmaya çalıştığınızdaysa, itiraf edemediğiniz kimi duygular beslemekle ve “sedir ağaçlarına halel getirmekle” suçlanırsınız.

Ermiş hangi edebiyat türüne aittir? Bu kitapta tutarlı ve sistematik bir felsefe ya da başlığın çağrıştırdığı üzere bir teoloji arayanların eli boş kalıyor; bu kişilerin omuz silkerek şöyle dediklerini hayal edebiliriz: “Bu kitapta yazılanlar yalnızca şiirden ibaret!” Fakat bu kitap bir şiir derlemesi de değildir. Başka bir çağda olsaydık şöyle diyebilirdik: Bu bir bilgelik kitabı…

Edebiyat tarihinde böylesi ün kazanmış ve sayısız okur için küçük bir kutsal kitaba dönüşmüş olduğu halde kenarda kalmaya devam eden ve sanki Cibran gizli saklı, utanılacak ve lânetlenmiş bir yazarmış gibi ceket ceplerinde, evet belki milyonlarca ceket cebinde ama nihayetinde ceket cebinde taşınan başka bir kitap tanımıyorum.

Yayımlandığı günden beri olağanüstü bir hızla kulaktan kulağa yayılan Ermiş tüm dünyayı dolaşan bir fısıltı olmaya devam ediyor: Cesur, güçlü, saf yürekli bir fısıltı...

Amin Maalouf


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 107
En / Boy : 12,5 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2018
₺39,36

Elinizdeki bu eser, önceki çalışmaların bir tekrarı olmama hassasiyeti içinde, muhtelif branşlarda zenginleştirilmiş bir İslâmî eserler kompozisyonu sunma düşüncesinin bir sonucu olarak görülmelidir. Farklılığımız “Karma İlahiyat Metinleri” ifadesinde saklıdır. Bu çalışma farklı ilahiyat branşlarından konunun uzmanı akademisyenler tarafından titiz bir şekilde seçilerek düzenlenmiş metinler içermektedir. Bu metinler başta Arap Edebiyatı olmak üzere tefsir, hadis, fıkıh, kelam, İslam tarihi ve tasavvuf alanlarından oluşmaktadır.

Kitap, İslâmî ilimlerin temel omurgasını oluşturan eserlerle adeta büyük bir bulmacanın parçalarını tamamlamayı gaye edinmenin yanında, ilâhiyat öğrencileri için öğrendikleri teorik bilgiyi pratiğe dönüştürerek farklı bir soluk olma arzusundadır. Eserde modern ilahiyat metinleri bu ufku çevreleyen farklı bir boyut olarak çalışmanın kapsamı dışında bırakılmıştır. Okumanın daha akıcı hale getirilmesini sağlamak amacıyla metinlerin sonuna kelime dağarcıkları eklenmiştir. Ders kitabı şeklinde istifadeye sunulan çalışmanın tercümesi özellikle yapılmamıştır. İslâmî ilimlerin kendisinden aldığımız güç ile giriştiğimiz bu çalışmaya yönelik tenkitler, enerjimizi artıracak, çalışmayı daha da anlamlı kılacaktır. Gayret ve çalışma bizden; başarı yüceler yücesindendir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 197
En / Boy : 16 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2017
₺102,08

Farsça, İslam sonrası dönemde, Arapça'dan alınan kelimelerle daha zengin, oldukça gelişmiş edebiyat dili düzeyine yükseldi; bu dilde zengin ve özgün bir edebiyat oluştu. Ancak Fars dili ve edebiyatı, tarih sürecinde gelişimini önemli ölçüde Türk hükümdar saraylarının teşviklerine borçludur. Türk hanedan saraylarında edebi dil Farsça'ydı. Gaznelilerden başlayarak Selçuklular ve daha sonraki dönemlerde farklı uluslardan Farsça yazan şair ve yazarlar, Türk sarayları çevresinde takdir ve himaye gördüler. Varlığını Arapça ve Farsça kelimelerin yoğun etkisinde sürdürmüş Divan Edebiyatımız da, bu dilin derin etkisinde kaldı. Anadolu topraklarında geçirdiği bu uzun süreçte Farsça, bilim ve edebiyat dünyasının hizmetine sunulması gereğine inandığımız yüz binlerce yazma eseri, oldukça yüklü kültür hazineleri olan kütüphanelerimize armağan etti. Aynı dönemlerde Farsça'dan dilimize çok sayıda kelime, tamlama ve deyim de girdi.

Farsça Sözdimizi, kültürümüz ve edebiyatımızın işte bu zengin ve çok değerli hazinelerindeki eserler üzerinde çalışma yapacak elemanları yetiştiren üniversitelerimiz ile Fars dili ve edebiyatına ilgi duyan çevrelerin bu alandaki ihtiyaçları göz önünde bulundurularak kaleme alındı. Yoğun ilgi gördü. Önemli bir boşluğu doldurdu ve şimdi dördünce baskısıyla elinizde. Farsça Sözdizimi sizlere; Firdevsi, Attar, Sadi, Mevlana, Hafız, Şehriyar... ve daha nice büyük söz ustası bilge şair ve yazarın dilini, aşkın dilini öğrenmede kendi dalında katku sunmayı amaçlıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Erzurum
Sayfa Sayısı : 319
En / Boy : 16,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 11.2015
₺135,00
Tükendi

İş verme yağmacı nefsin eline

Güllerin safında yer ve bu dikene...

Hırsız geceleyin yağmalamakla meşguldür.

Hakimlerin hırsızlığı, gündüzün aydınlığıdır...

Pervin-i İ'tisami


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Diyarbakır
Sayfa Sayısı : 502
En / Boy : 15,5 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2018
₺30,00
Tükendi

"Size bir de denildi ki hayat karanlıktır diye ve sizler bezginliğinizde tekrar edegeldiniz, bir bezgin tarafından ne söylenmişse. Ve ben derim ki hayat, sahiden karanlıktır, insiyak olduğu zaman başka. Ve her insiyak kördür, bilgi olduğu zaman başka. Ve her bilgi beyhudedir, çalışma olduğu zaman başka. Ve her çalışma nafiledir, aşk olduğu zaman başka. Ve her ne zaman aşkla çalışırsanız kendinizi kendinize raptedersiniz ve ötekine ve Allah'a.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 100
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2015
₺14,76
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 368
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2017
₺21,45

Ardavirafname, Sasanîler döneminde yaşamış ünlü Zerdüşt din adamı Ardaviraf'ın öteler dünyasına seyahatini yani cennet, araf ve cehennem seferini konu alan bir eserdir. Okur, eser boyunca fizik ötesi evrende iyilikleri karşılığında ödüllendirilmiş gruplar ile, işledikleri suçlardan dolayı türlü türlü dayanılmaz cezalara çarptırılmış toplulukları tıpkı görür gibi olur.

Eserin özellikle bu yönü, Zerdüşt inanırları arasında yaygın olarak okunması ve değer kazanmasını sağlamıştır. Değişik dönemlerde İngilizce, Fransızca, Hintçe, Farsça ve Gocerât Dili başta olmak üzere değişik dünya dillerine tercüme edilen Ardavirafname, yer verdiği konular, Pehlevice dil ve yazı özelliklerinin yanı sıra; dini, tarihi ve dilbilim konusundaki ayrıntıları açısından da doğubilimciler tarafından önemsenmektedir.

Eserin bir diğer önemli özelliği de Sâsânîler çağından günümüze kadar gelmeyi başarmış alanındaki tek eser olmasıdır. Ardâvîrâf’ın ruhuyla gerçekleştirdiği bu kutsal yolculuk ardından anlattıkları, birtakım farklılıklarla İslâm peygamberi Hz. Muhammed’in miraç yolculuğunda gördükleriyle benzerlikler de gösterir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 208
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2017
₺131,20

Modern Arap şiirinin 1950’li yıllardan itibaren önemli bir gelişim süreci içine girdiğini söyleyebiliriz. Söz konusu süreçte Mısır’da Cemal Abdunnâsır ile başlayan toplumsal gelişim projesi ile eşzamanlı olarak modern Mısır şiiri alanında da yeni gelişmeler ve dalgalanmalar baş göstermiştir. Çünkü bu dönemde dünyada baş döndürücü bir hızla yükselen modernleşme hareketleri ve bunun ana itici gücü olan “modernite” kavramı Arap toplumunun artık önünden kaçamayacağı bir sosyal olgu halini almıştır.

Suriye ve Lübnan penceresinden Batı dünyasına açılan Arap gençliği modernite kavramı gereği Batı tarzı şiir modelini aralıksız takip etmiş, bu alandaki yenilikleri o dönemde saygın bir edebiyat dergisi olan “Mecelletu’ş-şi‘r” vasıtasıyla Arap şiirine aktarmayı kendisi için görev saymıştır.

Bu çalışmada öncelikle modern ve güncel Arap şiir anlayışının dışa vurumu şeklinde ortaya çıkmış olan “kasîdetu’n-nesr” adlı şiir akımının bir edebi tür olarak varlığı, daha sonra ise bu akımın modern Arap şiirindeki yeri ve konumu sorgulanmıştır. Bir taraftan bu sorgulama yapılırken diğer taraftan da modern Arap şiiri bağlamında kasîdetu’n-nesrin sınırları belirlenmeye çalışılmış, bütün bu çabalar sonucunda kasîdetu’n-nesr’in özgün bir edebî tür olduğu sonucuna varılmıştır.

Kuşkusuz bu sonuca varımda modern arap şiir anlayışı çerçevesinde değerlendirilirken sanatsal ve edebî nesir ile aralarındaki fark açıkça irdelenmiştir. Her ne kadar klasik Arap şiirindeki vezin ve kafiye olgusunun çok uzağında kalmış olsa da modern Arap şairleri hem isim hem de edebî tür olarak kasîdetu’n-nesri benimsemede tereddüt etmemişlerdir. Bu açıdan bakıldığında günümüz kasîdetu’n-nesri üzerine edebî, felsefî ve estetik yönden birçok araştırma yapıldığı görülebilir.

Çalışmanın giriş bölümünde kasîdetu’n-nesre gelinceye kadar Batı dünyasında ve arkasından Arap dünyasındaki modern şiir akımı ve anlayışlarından kısaca bahsedilmiştir. Birinci bölümde kasîdetu’n-nesrin tanımı yapılmış, özellikleri ve modern Arap şiirindeki yeri irdelenmiş, diğer türlerle farkı belirtilmiştir. İkinci bölümde kasîdetu’n-nesr şekil ve üslup yönünden incelenmiş, üçüncü bölümde belli başlı şiir konuları çerçevesinde şiir örnekleri sunulmuştur. Dördüncü bölümde kasîdetu’n-nesre dair edebî ve sanatsal eleştiri içerikli görüşler verilmiş ve çalışma kısa bir sonuç bölümü ile bitirilmiştir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Erzurum
Sayfa Sayısı : 201
En / Boy : 14 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2017
₺108,00

Asıl adı Halîm İsber Berekât olan yazar, 1933 yılında Suriye’nin Kafrûn kasabasında doğdu. Nedâ ve Kemâl isminde iki kardeşi vardır ve o, ailenin en büyük çocuğudur.

Yazar ilköğrenimine Beyrut’ta Hamra Caddesi’nde bulunan “Kebûşeyyi’l-Katûlikiyye” okulunda başlar. Kısa bir süre sonra Re’se’l-Meten köyünde, yetimhanede kaldığı yıllarda, “el-Kuyekrez” tarafından kurulmuş olan “Ferendes” okuluna devam etmek zorunda kalır. Berekât, birkaç yıl sonra almaya hak kazandığı bir burs sayesinde Beyrut’ta erkek çocuklar için açılmış olan uluslararası bir kolejde hazırlık eğitimine başlar. Burası Daniel ve Emili Olefer Koleji olarak isimlendirilmektedir.

Halîm Berekât, daha sonra Beyrut’taki Amerikan Üniversitesinde, sosyoloji alanındaki lisans eğitimine başlar ve oradan da Amerikan Üniversitesine geçer. Sosyoloji alanındaki lisans ve yüksek lisans derecelerini Beyrut’ta bulunan Amerikan Üniversitesi’nden, doktora derecesini ise yine aynı alanda, 1966 yılında Amerika’da Ann Arbor eyaletinde bulunan Michigan Üniversitesinden alır. Aynı zamanda bu üniversite, o yıllarda bir dil okulu olarak da hizmet vermektedir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Erzurum
Sayfa Sayısı : 159
En / Boy : 14 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2017
₺72,00

Mahmûd Teymûr, 1894 yılında Kahire’nin Derb-i Se‘âde mahallesinde Teymûrlular’a ait bir evde dünyaya gelmiş ve o evin tanımış olduğu ilmi ve edebi ortamda büyümüştür. Halası Âişe İsmet Teymûr ve babası Ahmed Teymûr Paşa’nın, Mahmûd Teymûr’un edebiyata yönelmesinde büyük katkıları olmuştur. Arap Kürt aslına dayanan babası Ahmed Teymûr Paşa, dedelerinden kendisine kalan büyük mirası saçıp savurmamış, bilakis çocuklarına saklamış ve Mısır’da bulunan Dâru’l-Kütüb’e asrın en büyük bağışı olan çok kıymetli bir kütüphane hediye etmiştir.

Güzel ahlaklı ve mütevazı bir insan olan Teymûr Paşa, evinde Muhammed ‘Abduh ve Şankıtî gibi edebiyatçı ve âlimlerin katıldığı ilmi toplantılar düzenlemiştir. Ayrıca bu toplantılara çoğunlukla müsteşrikler ve komşu ülkelerden edebiyatçılar ile âlimler de katılmaktadırlar. Hanımı vefat edince çocuklarıyla birlikte Kâhire’nin kenar mahallelerinden biri olan ‘Ayn Şems’e taşınmış ve sonra Zemâlik’te bir ev satın almıştır. Yaz mevsimini çocuklarıyla birlikte sahip olduğu çiftliklerin birinde, sanki çiftçilerden birisiymiş gibi onların arasında geçirmiştir.

Mahmûd Teymûr, ilkokul eğitimini sürdürdüğü dönemlerde babası sürekli onun neler yaptığını gözlemlemiş ve ona uzaktan destek vermeye çalışmıştır. Onu bilhassa edebiyat okumaya teşvik etmiş ve ayrıca kardeşleriyle birlikte İmru’u’l-Kays’ın Mu’allaka’sını ezberlemeleri hususunda onları bizzat zorlamıştır. Teymûr Paşa, çocuklarının zihninde Arap Dilinin tılsımını bırakmak istiyor gibidir. Bu nedenle onları eski kitaplarla özellikle de “Elf Leyl ve Leyl” gibi eserlerle buluşturmaya çalışmıştır.

Mahmûd Teymûr, lise eğitimini tamamladıktan sonra Yüksek Ziraat Okulu’na kaydolmuştur. Fakat yakalanmış olduğu tifo hastalığının bedenini bitkin düşürmesinden ve edebiyata olan aşırı ilgisinden dolayı eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalmıştır.

Çok geçmeden Muhammed ve Mahmûd Teymûr kardeşler, içerisinde aileleriyle ve arkadaşlarıyla ilgili haberlerin yer aldığı bir aile gazetesi ve bazı ilgi çekici oyunların sahnelendiği bir aile tiyatrosu kurmuşlardır. Şüphesiz bütün bunlar, onları Batı’dan tercüme edilen hikâyeleri, daha çok Menfâlûtî ve Cibrân gibi Mehcer Edebiyatı yazarlarının kaleme aldığı modern eserleri okumaya yöneltmiştir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Erzurum
Sayfa Sayısı : 101
En / Boy : 14 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2017
₺72,00

Farsça, İslâm sonrası dönemde, Arapça’dan alınan kelimelerle daha zengin, oldukça gelişmiş bir edebiyat dili düzeyine yükseldi; bu dilde zengin ve özgün bir edebiyat oluştu. Ancak Fars dili ve edebiyatı, tarih sürecinde gelişimini önemli ölçüde Türk hükümdar saraylarının teşviklerine borçludur. Türk hanedan saraylarında edebî dil Farsça’ydı.

Gaznelilerden başlayarak Selçuklular ve daha sonraki dönemlerde farklı uluslardan Farsça yazan şair ve yazarlar, Türk sarayları çevresinde takdir ve himaye gördüler. Varlığını Arapça ve Farsça kelimelerin yoğun etkisinde sürdürmüş Divan Edebiyatımız da, bu dilin derin etkisinde kaldı. Anadolu topraklarında geçirdiği bu uzun süreçte Farsça, bilim ve edebiyat dünyasının hizmetine sunulması gereğine inandığımız yüz binlerce yazma eseri, oldukça yüklü kültür hazineleri olan kütüphanelerimize armağan etti. Aynı dönemlerde Farsça’dan dilimize çok sayıda kelime, tamlama ve deyim de girdi.

Farsça Sözdizimi, kültürümüz ve edebiyatımızın işte bu zengin ve çok değerli hazinelerindeki eserler üzerinde çalışma yapacak elemanları yetiştiren üniversitelerimiz ile Fars dili ve edebiyatına ilgi duyan çevrelerin bu alandaki ihtiyaçları göz önünde bulundurularak kaleme alındı. Yoğun ilgi gördü. Önemli bir boşluğu doldurdu ve şimdi dördüncü baskısıyla elinizde. Farsça Sözdizimi sizlere; Firdevsî, Attâr, Sadî, Mevlanâ, Hâfız, Şehriyâr ve daha nice büyük söz ustası bilge şair ve yazarın dilini, aşkın dilini öğrenmede kendi dalında katkı sunmayı amaçlıyor...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 372
En / Boy : 16 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2017
₺290,00

Uzun süre Doğu edebiyatını yalnızca Binbir Gece Masalları üzerinden tanıyan Batı’nın klasik imge ve kalıpların ötesinde gerçek bir edebiyat araştırmasıdır ünlü doğubilimci Hamilton Gibb’in bu kitabı. Çok geniş bir sahaya yayılan edebî verimleri yalnızca bir millete hasrederek değil, Arapçanın Bağdat’tan Endülüs’e Mağrip ülkelerinden Sicilya’ya uzanan yolculuğunu, geçtiği güzergahlarda derin izler bırakan edebî zenginliğini tek tek ayrıntılandırmaktadır. Gibb’in bu çalışması takdire değerdir.

Çünkü yalnızca standart edebî çözümlemeleri tercih etmemiş, örneğin yaşam kalıplarına inerek göçebe bir hayat tarzından nasıl böylesine zengin bir dilin ortaya çıktığını açıklamaya çalışmıştır. Kitap aynı zamanda yaptığı kültürel okumayla da dikkat çekicidir. Bedevîliğin, iklimin, yeknesaklığın, inancın, sonsuz bekleyişin, çölün, kumun ve serabın oynadığı mucizevî etkiye de birçok satırında değinmektedir.

Gibb, tarih ve edebiyatın sürekli birbirini beslediği bir ortamda başta şiir ve nesir olmak üzere belli başlı edebî akımlara yer vermekte, onları tanımlamakta, neden ve sonuçlarıyla birlikte izah etmekte, öncesini ve sonrasını göstermektedir. Bu çerçeveden bakıldığında dillerin farklılığına rağmen duyuş ve düşünce kalıplarının ortaklığı, şair ve düşünürleri birbirine daha çok yaklaştıran edebiyatın evrenselliğini bir kez daha kanıtlamaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 188
En / Boy : 14 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2017
₺76,26
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 149
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2002
₺5,33

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 118
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2002
₺12,30
Tükendi
Birazdan okuyacaklarınız genç bir kadının gerçek hikâyesidir. Uçaktayım. Kutsal bir yolculuğa çıkıyorum. Bunun tam olarak ne olduğu ve hacca gidebilecek kadar Müslüman olup olmadığım konusunda pek fikrim yok, ama insanlar "hayatımın yolculuğunu yaşayacağımı", gittiğim yerin dilekler diyarı olduğunu söylediler. Ve benim de bir dileğe ihtiyacım var. Kalp kırıklıklarıyla dolu bir hayat, sonu gelmeyen arzular, hırslar ve tutkular... İngiltere’de yaşayan Safiya, hayatının anlamını sorgularken yaşadığı hayal kırıklıkları sonucunda yepyeni bir şey denemeye karar verir; kutsal topraklara, Mekke’ye doğru bir yolculuğa çıkar. Pek de umutlu olmadan çıktığı bu ruhani yolculuk onu kendi benliği üzerine yeniden düşünmeye sevk eder ve hayal bile edemeyeceği bir dünyanın kapılarını açar.Bu dünyaya hiçbir şeyim olmadan geldim ve hiçbir şeyim olmadan ayrılacağım.Niçin yaşıyordu? Hayattan beklediği şeyler ne kadar gerçekti? Hırslarından ve iliklerine işlemiş arzularından sıyrılabilir miydi? Hayatı ellerinden akıp giderken kime ya da neye tutunacaktı?İçimde esrarengiz bir sakinlik vardı. İnsanlığım, ruhum gözler önüne serilmişti ama boyun eğmiyordum. Vücuduma tuhaf bir sıcaklık, güvenlik ve kurtuluş hissi sızıyordu. Dünyanın kötü atmosferinden uzakta, kozasının içinde korunan bir kelebektim. Güvensizliklerden, beyhudelikten, kurallara riayet etme zorunluluğundan uzaktım. Alçakgönüllülüğü, saflığı, dürüstlüğü ve özgürlüğü gördüm... Kalbin en derinlerinden çıkan cevaplar, kayıp ruhların özgürlük biletidir.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 342
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺35,70

“Siz ölümün sırrını bilmek istiyorsunuz.
Ama onu hayatın kalbinde aramadıktan sonra nasıl bulabilirsiniz ki?
Gözleri geceyle sınırlanmış ve gündüzleri kör bakan baykuş, aydınlığın gizeminden peçeyi kaldıramaz.
Ölümün ruhunu gerçekten kavrayabilmek istiyorsanız, kalbinizi tam anlamıyla hayatın kendisine açın.
Çünkü hayat ve ölüm, tıpkı nehir ile deniz gibi, birdir.
Tutkularınızın ve umutlarınızın derinliklerinde öteye dair sessiz bilginiz yatar.
Tıpkı karın altındaki tohumlar gibi, kalbiniz de baharı düşler.
Güvenin hayallerinize; çünkü onlarda gizlidir ebediyete açılan kapı.
Ölümden korkuşunuz, kendisini kutsayacak olan kralın karşısında titreyen çobanın korkusuna benzer.
Korkudan titreyen çoban, kralın nişanına sahip olacağı için mutlu değil midir?
Yine de dikkatini daha ziyade titreyişine vermiş değil mi?
Çünkü ölmek, soyunuk olarak rüzgârın önüne dikilmek ve güneşin altında erimekten başka nedir ki?
Ve soluk alışın durması da, soluğun kendi huzursuz çalkantılarından arınıp sınırlandırılmamış olan Tanrı’ya erişmek için yükselerek dağılması değil de nedir ki?
Yalnızca sessizliğin nehrinde içebildiğinizde gerçekten şarkı söyleyebilirsiniz.
Ve dağın zirvesine tırmandığınız vakit işte o zaman tırmanmaya başlayacaksınız.
Ve ancak yeryüzü sizin gövdenizi geri çağırdığında gerçekten raks edebilirsiniz.”

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 128
En / Boy : 12,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 5.2017
₺26,25

En uzakların arayışında olan sen, gemini bulmak için uzun zaman uzakları gözledin.

Ve gemin geldi işte, artık gitmelisin.

Hatıralarının ülkesine ve en büyük arzularının meskenine derin bir hasret besliyorsun; ne bizim sevgimiz bağlar seni buraya ne de sana olan ihtiyacımız alıkoyabilir.

Fakat ayrılmadan önce bizimle konuşmanı ve bize kendi hakikatinden bahşetmeni istiyoruz. Anlat ki, biz de onları kendi çocuklarımıza, onlar da kendi çocuklarına anlatabilsin ve hiçbir zaman yok olmasın bu hakikatler.

Yalnızlığında bizim günlerimizi izledin ve uyanıklığında uykumuzun ağlayışını ve gülüşünü dinledin.

Bu yüzden bizi bize anlat. Doğumdan ölüme ne varsa sana gösterileni anlat bize.

On iki yıl yaşadığı şehirden ayrılırken etrafını saran halk insan yaşamının odağında yer alan aşk, evlilik, dostluk, çocuklar, kanunlar, özgürlük, güzellik, din, ölüm ve daha pek çok konu hakkında sorular sorar Ermiş’e, kendilerine kendilerini anlatmasını isterler. Ermiş, insan ve hayata dair paha biçilmez öğütler verir onlara. Öyle ki bu kıymetli öğütlerin her bir cümlesi derin anlamlar yüklüdür.

Ermiş’in ana fikri yazarın şu sözlerinde yatar: “Ermiş tek bir şey söyler: ‘Bildiğinizden daha iyi bir insansınız ve sizinle ilgili her şey iyidir. Cibran’ın sözleri herhangi bir dinden bağımsız olarak bilge bir rehberlik ve iç huzuru sunmaktadır. İhtiyacımız olan bilginin zaten içimizde var olduğunu öğreniriz ondan.

İlk yayımlandığı 1923 yılından bu yana milyonlarca okura ulaşan Ermiş günümüzde tüm zamanların en çok satan kitaplarından biri hâline gelmiştir.

Ermiş, zamanın ötesinde, zamansız bir başucu kitabı.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 98
En / Boy : 13 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2017
₺17,20
1 2 3 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı