Bu kitap, okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklar için hazırlanmıştır. Amacımız piyano eğitiminde eğitmenler tarafından kullanılan Beyer, Beringer, Damm, Keller, Köhler, Cherny gibi temel piyano okullarına hazırlayıcı nitelikte, renkli bir dünyası olan, yabancı olmadıkları parçalarla, klasik piyano arasında ilişki kurabilecekleri, çocuklarla daha kolay iletişim sağlayabilecek bir temel kitap düşüncesidir.
Bu kitap anaokulu ve okul öncesi çağındaki çocuklar için hazırlanmıştır. Kitabın amacı, çocuklarımızın şekil boyama yoluyla müzik ve renkler arasında ilişki kurmalarını sağlamak ve gelecekteki müzik eğitimlerine iyi bir temel oluşturmaktadır.
Müzik teorisini bilmek, müziği anlamak, uygulamak ve üretmek açısından çok önemlidir. Ancak bilgi hafızaya kazındığı ve kalıcı bir bilgiye dönüştüğü noktada fonksiyon kazanır. Bu beceriyi kazanmanın yolu ise konuları ve ilgili alıştırmaları zihinden yapabilecek noktaya gelinceye kadar belli zaman aralıklarıyla tekrar etmektir. Bu kitap müzik teorisinin yapı taşlarından başlayıp, teoriyi sistematik bir gelişme içinde pratik yöntemlerle inceleyen, alıştırmaların üzerinde yapıldığı bir defter gibi tasarlanan, Armoni ve kontrpuan alanlarına iyi bir temel oluşturmayı hedefleyen bir kitap olarak hazırlanmıştır. Kitabın müzik eğitimi alan tüm öğrencilere, müzisyenlere ve müzik eğitimcilerine faydalı olacağı inancındayız.
Poliritmik; bir ritmin altında oluşan, ondan ayrı hareket eden ikinci, üçüncü, dördüncü ritim anlamına gelmektedir. Piyano, Gitar, Arp gibi enstrümanların yazısında iki, üç hatta dört; Koro ya da Orkestra yazısında ise çok daha farklı ritmik yapıları üst üste görebiliriz. Üst üste duyulan melodilerdeki farklı ritimler, çok sesli bir eserin oluşumunda poliritmin ne kadar önemli bir unsur olduğunu göstermektedir. Bugüne kadar yazılan ritmik çalışma kitaplarında, içeriklerindeki tüm detaya ve zorluğa rağmen ritmik unsurlar, monoritmik bir yapıda ele alınmış, poliritmik çalışmalara ya çok az yer verilmiş ya da hiç yer verilmemiştir. Bu konudaki boşluğu doldurmak amacıyla hazırlanan bu kitaptaki çalışmalar; ritmik unsurların olabilecek tüm kombinasyonlarla hafızaya kazınması, aynı anda yapılan birden fazla hareketin konsantrasyon yetimizi geliştirmesi, çok sesli bir yazının deşifresinde kolaylık sağlamak ve aynı anda birçok şeyi düşünme ve uygulama becerisini geliştirmek için tasarlanmıştır. Kitabın Solfej, Deşifre, Dikte gibi müzik eğitiminin vazgeçilmez alanlarında, tüm öğrencilere, müzisyenlere ve müzik eğitimcilerine faydalı olacağı inancındayız.
Absolut kulak, seslerin kulakla değil beyin ile algılanması olarak ifade edilebilir. 440 Hz’i referans olarak alan kulak, salyangozdaki ayırıcı bir bölge tarafından sesleri bileşenlerine ayırarak işitme sistemine göderir. Bunun nedeninin beyinde bir frekans haritasının olduğu ve tüm komşu hücrelerinin ardışık frekanslara duyarlı olması olarak açıklanmaktadır. Rölatif Absolut ise referans sesini alarak bir absolut kulak gibi duymak anlamına gelir ki çok ciddi bir eğitim ve çaba ile zaman içinde kazanılır. Profesyonel müzisyenlerin büyük bir bölümü böyle bir kulağa sahiptir. Bu kitap tonal yapı içinde modları meydana getiren seslerin arasındaki çekim ve hareket ilişkisini çözümlemek, bunu müzik teorisi ve melodik analize dayandırarak, duyma yeteneğini kusursuz hale getirmek amacıyla hazırlanmıştır. On iki tonda Majör ve minör modlar içinde, diyatonik ve diyatonik olmayan derecelerin duyumu, transpozisyon, kulak eğitimi için yapılması gereken günlük çalışmalar bu kitabın içeriğini oluşturmaktadır. Kitabın müzik eğitimi alan tüm öğrencilere, müzisyenlere ve müzik eğitimcilerine kulak eğitimi ve gelişiminde daha açık bir yol göstereceği inancındayız.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.