Buğra Gülsoy, Birinci Kıyamet’in devamı olan, serinin son kitabı İkinci Kıyamet’te okurlarını sürükleyici bir yolculuğa daha çıkarıyor. Yaşanmış akıl almaz bir hikâyeden esinlenen roman, aşkın ve savaşın tanıklığında tüm zamanların içinde geçiyor. 

Birinci Kıyamet, Poe’nun “En korkunç canavarlar, ruhlarımızda gizlenenlerdir” cümlesiyle başlıyordu. İkinci Kıyamet ise yine Poe’nun “Bir taht inşa etmiş ölüm, uzak batıda yalnız bir şehirde”  cümlesiyle devam ediyor. 

Roman, boksör Sabri Mahir’in hiç bilinmeyen hikâyesinin detaylarını duygu yüklü bir dille anlatıyor. Türkiye’den gitmek zorunda kalan ve tüm dünyanın kıyısında aç, sefil dolaşan Sabri’nin tek hayali İstanbul’da bıraktığı Pera’sına, vatanına kavuşmaktır. Gittiği her ülkede yeni bir kıyametle tanışır, her kıyamet onu aşkına yaklaştıracak birer ipucudur. 

Tevfik Fikret’ten Sakallı Celal’e, Marlene Dietrich’den Bertolt Brecht’e, Osmanlı’dan Hitler Almanyası’na kadar tüm zamanların içinden geçen Sabri Mahir İkinci Kıyamet’te, akıl almaz serüvenine, “Güneşin Doğduğu Yer”e, Pera’sına seslenerek devam ediyor:

“Bu sana son mektubum… Geliyorum… 

Dönüyorum sana, yuvama, gerçeğime. İçi bizimle dolu bir gelecek olamaz artık biliyorum. Tek bildiğim son bir kez daha bakabilmek gözlerine, yüzüne bakabilecek cesareti kendimde bulabilirsem eğer…”

₺115,92

“Biz kadınlar bazen en başından olmayanı oldurmaya çalışıyoruz. Böyle kodlanıyoruz. El attığımız her şeyi düzelteceğimize o kadar inanıyoruz ki ‘onu da’ düzelteceğimize emin oluyoruz. Ama eşek kadar adamlar değişmiyor, olmayandan da olmuyor. Ve evet ne yazık ki bizim bunu anlamamız için iyice sarsılmamız gerekiyor. Farkındayım çok zor; üzücü, gurur kırıcı, yorucu sıfırlanmak… Ama emin olun şahane yanları da var…”

Aslı T. Kızmaz ikinci  romanında kendi ayakları üzerinde duran, hiç olmazsa buna çabalayan, sonunda “olmasa da olur” diyen delidolu bir kadının ayrıksı hikâyesine odaklanıyor.

Olmasa da Olur, Benden Ne Olur’un devamı olan eğlenceli, şen şakrak üslubuyla, roman kahramanının zihninde yarattığı hayali insanlarla, süratli ve nefis bir hikâye…

₺78,96

Dere kenarında balık tutmak isteyen çocuklar bir kadın cesedi bulur. Ceset suda bulunduğundan tanınmayacak

haldedir ancak cesedin kolundaki bileziği gören Kadı, maktuleyi tanıdığını ifade eder. Ceset, Sancakbeyi

Alaattin Paşa’nın ikinci hanımı Zinnur’a aittir. Zinnur, Divina isimli bir gayrimüslim iken Müslüman olmuş ve

Zinnur ismini almıştır.

Eşrefzade İdris Bey’in kendine has iz sürme ve akıl yürütme yöntemleri, bu vakada kadı naibi olarak tayin

edilmesini sağlamıştır. Hafiye İdris Bey kolları sıvar, Zinnur’u kimin, ne için öldürmüş olabileceğini araştırmaya

başlar. Gerçeği öğrenmek için her yolu deneyen İdris Bey, günah sayıldığı için lafını etmenin bile mümkün

olmadığı bir usulü dahi gizlice deneyecek, maktuleye otopsi yapacaktır… 

Yeni ipuçları çıktıkça vaka daha da karmaşık bir hal almaktadır. Vaziyet basit bir cinayetten ibaret değildir.

Araştırdıkça Zinnur’un asıl kimliği ortaya çıkar. Hiçbir şeyden haberi olmayan Sancakbeyi ise dehşet

içerisindedir. Şimdi sıra, Zinnur’u ortadan kaldırmak isteyebilecek kudretli adamları bulmaya gelmiştir.

Dersaadetli Hafiye Eşrefzade İdris Bey’in maceraları Divina’nın Bileziği ile devam ediyor…

₺91,56

● Suç ile ifade özgürlüğü arasındaki sınır nasıl belirlenir?

● Kimlerin ağır eleştirilere katlanma yükümlülüğü var?

● Basın özgürlüğü sosyal medya faaliyeti kapsamında da geçerli mi?

● Suç içerikli bir paylaşımı yeniden paylaşmak ya da beğenmek suç mu?

● Başkasına ait olan sanatsal veya düşünsel bir ürünün kaynağı belirtilmeksizin sosyal medyada yayımlanması suç mu?

● Sosyal medyada işlenen suçlar nasıl soruşturulur?

● Hangi sosyal medya alışkanlıkları hukuki sorun  doğurabilir?

● Kimliği belirsiz kullanıcılarla etkileşimin hukuki sakıncası var mı?

● Sosyal medya profiline paylaşımların sorumluluk doğurmayacağına dair uyarı yazısı koymanın hukuki önemi var mı?

● Sosyal medyada sıklıkla işlenen suçların unsurları nelerdir?

● Sosyal medya faaliyetinden ötürü soruşturulan kişinin hak ve yükümlülükleri nelerdir?

Bunlar ve daha birçok sorunun doğru cevabı bu kitapta…

₺96,60

Karların arasından çıkarılıp, battaniyeye sarılıp annemin kucağına veriliyorum. Zaman zaman bu sahneler tekrarlanmış maalesef. Öte yandan hava buz gibi olsa da kalplerde sıcak dostluklar da kurulurdu küçük yerlerde. Yoksa çekilmez olur bu çileler. Tam oraya alışacakken iki sene sonra gene babam “Toparlanın gidiyoruz,” der, dostluklar da yarım kalırdı. 

***

Okuyacağınız kitap sadece bir özyaşamöyküsü değil, bir şeye umutla bağlanmanın anlatısıdır. Hayata bir tutkunun eşiğinden bakanlar için acı tatlı onca şey, hatırlanınca tebessüm ettirecek bir anıdır sadece; “Ah biz de çok sanatçı olmak istedik ama ailemiz izin vermedi,” diyenlere anlatılacak. 

₺57,96
  • ANARŞİSTLER, EŞİTLİKÇİLER, GELENEKÇİLER, ÇOĞULCULAR, BÖLÜCÜLER VE REFORMİSTLER KİM VE NEDEN BAŞKALDIRIP HÜKÜMETLERE KARŞI SİLAHLI MÜCADELEYE GİRİYORLAR?

  • TARİHE BAKILDIĞINDA, BU GRUPLARIN HANGİSİ BAŞARILI OLMUŞ VE SİYASİ AMAÇLARINA ULAŞABİLMİŞTİR?

  • BUNLARIN YURTİÇİ VE YURTDIŞI DESTEK SİSTEMLERİ NASIL ÇALIŞIYOR VE MÜCADELE ALANI OLARAK NERELERİ SEÇİYORLAR?

  • TERÖRİZM HEMEN ÖNLENEMEZ VE EYLEMLER GİDEREK ARTARSA, HANGİ DURUMLARLA KARŞI KARŞIYA KALINIR?

  • GAYRİNİZAMİ SAVAŞLA YÜZ YÜZE GELEN HÜKÜMETLER VE ORDULARI BEKLEYEN SORUNLAR NELERDİR?

  • KONTRGERİLLA NEDİR, NASIL BİR GÜCE VE TEŞKİLATA SAHİPTİR?

  • KONTRGERİLLA; İSTİHBARAT, PSİKOLOJİK VE ASKERİ OPERASYONLARI NASIL YÜRÜTÜYOR?

  • KONTRGERİLLA, HÜKÜMET VE REJİME AİT FAALİYETLERİN DE İÇİNDE Mİ?

  • EMPERYALİZM KURDU SAĞLAM ELMADA BULUNMAZ.
₺78,96

Feyza içeriğinde, derinliğinde, cesaretindeki kadınlar nadiren de olsa dönem dönem gelirler, yaşadıkları coğrafyayı, normalize edilmiş saçmalıkları, korkaklığa bezenmiş cesaretsizliği kökten silkeleyip izlerini; özlerini görebilecek derinlikteki her bilinçte bırakıp karanlığı aydınlıkla yüzleştirerek geçerler... ama asla geçip gitmezler. Etkileri kalıcı ve ilham verici olur. Kıymetleri bilinmeli, coşkuları sahip çıkılmalı ve yargısızca dinlenmeliler.

Sınırda Üç Kadın’ın hikâyesi aracılığıyla Feyza’nın zihin labirentlerinde gezinmek, zaman zaman kaybolmak, duygunun dört mevsiminde bir yolculuk gibi ilham verici ve zamansız bir gerçekliğin ortasında gibi tüm zamanları kapsayacak yoğunlukta düşündürücüydü. Kadınların sınırda değil merkezde olduğu bir yaşam umudu için... Feyza sana teşekkür ederim. Anlayanı bol bir okuma yolculuğu olması dileğiyle...

Azra Kohen

Kadınlar hikâyelerini yeni anlatmaya başladılar.

Bu hikayenin öznesi olmak büyük cesaret gerektirir.

Ece Temelkuran

₺72,24

Hazırcevap, muzip Nasreddin Hoca ve ona yakıştırılan hikâyeler… Fıkranın doğmasını sağlayan olaylar ve gerçekler unutulsa da bir halk kahramanı var ki onun anlattıkları nesilden nesle aktarılıyor. Bu kitapta Nasreddin Hoca’nın fıkralarıyla beraber kendi fıkralarını yazmak isteyenler için de bir rehber yer alıyor. Çocuk edebiyatında çok sayıda eser veren, ödüllü şair Melek Özlem Sezer, halk edebiyatımızın önemli temsilcisi Nasreddin Hoca’yı çocuklara yepyeni bir tarzda anlatıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 122
En / Boy : 148 / 210
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2020
₺61,20

Karagöz ve Hacivat gerçekten yaşadı mı? Gölge tiyatrosunun kıvrak dilli ve eğlenceli ikilisi Karagöz ve Hacivat ile ilgili her şey bu kitapta. Haklarındaki söylenceler, oyunlardaki incelikler ustaca bir dille aktarılıyor. Bunlarla yetinmek istemeyenler içinse kendi sözlü sanatlarını, atışmalarını nasıl yazabileceklerine dair bir yol gösteriliyor. Uzunu kısası, incesi kalını pek şendir gölge oyunları Çocuk edebiyatında çok sayıda eser veren, ödüllü şair Melek Özlem Sezer, halk edebiyatımızın önemli temsilcisi Karagöz ve Hacivat’ı çocuklara yepyeni bir tarzda anlatıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 94
En / Boy : 148 / 210
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2020
₺55,25

İngilizce Öğreten Kartlar İkinci 300 Sözcük , en çok kullanılan ikinci 300 sözcükten oluşan kartın ön tarafında ingilizcesi, okunuşu, Türkçe anlamı, soru cümlesi, kartın arka tarafında cümle içinde kullanışları bu cümlenin Türkçe karşılığı bulunmaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 300
En / Boy : 12,5 / 9,5
Kağıt Cinsi : Karton
Basım Tarihi : 12.2019
₺250,80

Tepedeki değirmenin huysuz bir sahibi vardı. Değirmende farelerin yaşadığını biliyordu ama onlarla baş edemiyordu. Sonunda bir kedi aldı. Kedi, fare yakalamayınca değirmenci kediye kötü davranmaya başladı. Ona yemek vermedi. Kedinin bu haline çok üzülen fareler kediye yardım etmek için bir plan yaptılar.

John Yeoman ve Quentin Blake’in 1960 yılında başlayan ortaklıkları halen devam ediyor. Hans Christian Andersen Ödülü’ne 2002’de değer görülen Quentin Blake, çocuk kitabı resimlemeye ilk kez John Yeoman metinleri ile başladı. İkilinin ortak imzalı 46 kitabı bulunuyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 32
En / Boy : 21,5 / 28
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 12.2019
₺80,75

Myriad şirketi çığır açan teknolojik buluşlarıyla dünyaca ünlü. Yatılı liseye sadece şirkette çalışanların çocukları alınıyor. Okulun bulunduğu alan, bürolar, özel konutlar, araştırma laboratuvarları, servis kuruluşlarıyla yirmi kilometre kareye yayılmış. Kampüste yok yok.

Hannah, Sophie ve Chloe böyle bir okulda başlıyorlar lise hayatına. Hannah şirketin kurucularından John Montgomery’nin kızı. Hannah’ın çocukluk arkadaşı Matt ise şirketin diğer kurucusu Deborah Steiner’in evlatlık oğlu. Hannah babasının ölümünü bir türlü hazmedemiyor. Matt ise biyolojik anne babasının peşinde… Liseye dışarıdan alınan sadece üç öğrenci var: Evan, Ryan ve Allyssa. Sadece şirket çalışanlarının çocuklarının girebildiği bu çok özel okula nasıl girebildiler? Okulda gelişen bazı olaylarla ilgileri var mı?


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 216
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2019
₺22,14

Kimse farkında değil. Galiba insanlar geri alabildiklerinden fazlasını kaybediyor: üç odalı ev, yirmi beş santim uzunluğunda saç, bütün bir renk. Ama kimse söylemiyor. Adını koymadıkça kayıplarla yaşamak kolaylaşıyor mu?

Yoksa insan diğerlerine merhametinden mi susuyor?

Bir yanda erkek kılığına girerek tarihin en önemli haritacılarından birinin yanında çırak olarak zorlu bir yolculuğa çıkan Raviye.

Bir yanda onun güzel hikâyesini anlatan Nur. Dünyayı renklerle tanımlayan, hikayesini bahçedeki incir ağacının köklerine fısıldayan, babasının ölümünden sonra ailesiyle Amerika’dan

Suriye’ye taşınan, ama evine düşen bombanın ardından farklı coğrafyalarda hayatta kalmaya çalışan Nur. Yıldız ve Tuz Haritası sekiz yüzyıl öncesiyle modern günler arasında mekik dokuyan, yerinden yurdundan edilmenin acısının ve cesaretin zaferinin sürekli yankılandığı bir kitap. Savaşın yakıp yıktığı Suriye’nin ve o yıkılan evlerde yaşayanlara ne olduğunun bir özeti adeta.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 368
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2019
₺97,75

Kısa, renkli; zekice yazılmış, temel bilgilerin yer aldığı muhteşem kitaplar! hep kitap’tan, sanat tarihine daha yakından şahit olmak, tüm temel bilgileri öğrenmek isteyen okurlar için eşsiz bir dizi:

“Sanatın Olmazsa Olmazları!” Anlaşılır, sade, birbirinden güzel eserlerle bezeli, uzmanlar tarafından yazılmış bu kitaplarla sanat artık daha yakınınızda!

Cesur renkleri, gösterişli görselleri ve alaycı ruhuyla tüm dünyayı ele geçiren, popüler kültür ile “yüksek” kültür arasındaki geleneksel sınırları kaldıran bir akım: Pop sanat. Hal böyle olunca bu akımı öğrenmek de anlamaya çalışmak da çok keyifli. Reklamcılık, siyaset, ev hayatı, tüketim ürünleri, sanat tarihi, ünlü kültürü, savaş ve uzay yarışı gibi pop sanatta sık sık karşımıza çıkan temaların etrafına kurulu bu kitap “popüler” olanı sanata çeviren bu akımla tanışmak için olağanüstü bir rehber!

Hazır olun, renkli, çılgın, eleştirel bir dünyanın kapısını aralamak üzeresiniz!


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 176
En / Boy : 13,8 / 21,6
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 12.2019
₺242,25

Ares’in en büyük isteği herkes tarafından sevilen, bütün herkesin arkadaş olmak istediği, mükemmel biri olmaktır. Tıpkı havalı sınıf arkadaşı Leo gibi. Ve bunun yolunun güzel kıyafetler ile pahalı eşyalardan geçtiğine inanmaktadır. Ancak ne yaparsa yapsın annesini bu pahalı şeyleri almaya ikna edemez. Bu nedenle çok mutsuz hisseder kendisini. Hiçbir zaman mükemmel, havalı, popüler biri olamayacağını düşünür. Üstelik arkadaş olmak için can attığı Ela’nın da dikkatini çekemeyecektir bu durumda. 

Bir gece beklenmedik biriyle tanışır. Ve ondan, hayal ettiği gibi biri olmasının sırrının gölgesini bulmaktan geçtiğini öğrenir. Ancak bunu nasıl yapacağını bilemez.

Tam bu esnada ailesiyle çıkmak zorunda kaldığı bir yolculuk onun tüm yaşamını değiştirir. Bu yolculukta hayatına giren yeni arkadaşları ona, sahip olduklarının değerini, sevilmek için hiçbir nedene ihtiyacı olmadığını, olduğu haliyle mükemmel olduğunu ve yaşamın en büyük sırlarından birini öğretirler: Kendini sevmek ve olduğu haliyle kabul etmek.

Başak Sayan’dan Rüzgar Olmak İsteyen Çocuk kitabının ardından, bir çocuğun gözünden hayata, gerçek sevgiye ve arkadaşlığa dair büyüleyici bir hikâye.

₺100,80

ASTRLOG ZEYNEP TURAN 2020NİN ŞİFRELERİNİ ÇÖZDÜ

Hiç kimse için alelade bir yıl olmayacak.

Keskin ve kararlı bir yıl bizleri bekliyor. 2020 yılı şifreleri çözerken derin mesajlarıyla hayatımıza yön verecek etkilere sahip.

Eli kolu dolu 2020 yılı hepimizin hayatında dönüm noktalarını barındırıyor.

Dünyanın her köşesinde 21. yüzyılın doğum sancılarının başlayacağının altını çiziyor.

Gök kubbede akışı anlatan gezegen dizilimleri dünyanın her köşesinde yer alan bilinmezliklerin kapılarını aralamayı hedefliyor.

Astrolojiye göre hepimizi yeni bir çağın eşiğine getiren gezegenler kimlerin final yapacağını da gösterecek.

Kişisel hayatların yenileneceği bu yıl ülkemizin ve dünyanın gündemi de büyük bir dönüşümden geçecek.

Hayatımızın en iddialı yıllarından biri olmaya aday 2020 yılı dünyanın potansiyelini ortaya çıkaracak.

Bu yılın ana temasında bireysellik var.

Her burç özelinde bu durumu farklı farklı yorumlarken dünya gündeminin de kişisel hayatlardan pek farklı olmadığını göreceğiz.

Adrenalin 2020 yılının her ayında karşımıza çıkacak. Gelişi olaylı gidişi daha da olaylı olan 2020 yılı anlatılmaz yaşanır tadında hayatlarımızı, ülkemizi, dünyayı sarıp sarmalayarak akacak.

Bu yılın heybeti hepimizin başını döndürecek bundan hiç şüpheniz olmasın. Eğer yüz yılda bir yaşanacak gezegen seyrinin altında önünüze gelen fırsatları, olayları iyi konumlandırırsanız büyük sıçrayışı da yapabilirsiniz.

Unutmayın gökyüzünde ne varsa yer yüzüne o yansır.

Şimdi önümüzde koskoca bir yıl var. Eğer bu zamana kadar hayatınızı istediğiniz gibi şekillendiremediyseniz 2020 yılının rehberliğinden faydalanabilirsiniz.

Sevgilerimle

Zeynep Turan

₺42,84

İnsan Unutur Tarih Hatırlatır

Bugün bize Atatürk’ü ve ‘’yakın tarihi’’ 

unutturmak isteyenler, ‘’ulus bilincimizi’’ oluşturan 

‘’milli hafızamızı’’ silmek istiyorlar.

‘’Siyasal hafızamızı’’ kurgusal bir tarihle 

yeniden biçimlendirmeye çalışıyorlar.

 İşte bu kitabı, unutturulmak istenen 

‘’yakın tarihimizi’’ hatırlatarak ‘’milli hafızamızı’’

 tazelemek için yazdım.

Hafızanı silip yeniden 

biçimlendirmelerine izin verme!

Unutma, hatırla!

₺180,60

Sınanmamış, yaşanamamış acılar ve olaylar üzerine 

konuşmak çok kolaydır.

Bu kitapta yazdıklarımın hepsi gerçek.

Vazgeçmezseniz hayatınızı değiştirme ihtimaliniz var!

Benim bunu yapacak sihirli bir gücüm yok!

Hayatınızı sadece SİZ değiştirebilirsiniz!

SİZ DEĞİŞMEDEN hiçbir şey değişmeyecek.

Kalbinizi ve zihninizi açın lütfen…

Mesajlarım kalpten kalbe akacak

Hepimizin kendimizi bir çıkmazın içinde hissetti¤i, 

gözyaşları döktü¤ü, hayal kırıklıklarına uğradığı, 

çaresiz kaldığı, güvensiz ve korku dolu anları olmuştur.

Allah'ım sadece bir ışık, bir çıkış dersiniz.

Bulduğunuz an arkasından gideceksiniz...

İşte, insan olarak yolculuğumuz, bunların üstesinden 

gelme yolculuğudur. Bir çıkış ya da başlangıç noktası arıyorsanız, DOĞRU KİTABI ELİNİZDE TUTUYORSUNUZ…

 

O halde size, Yüzbaşı Ozan Bahar’ın, 

Prof. Dr. Ozan Bahar’a dönüşümünün 

hikâyesini anlatayım…

₺105,00

Hilafet nedir? Bu kavram ne anlama gelmektedir? Bu fikrin tarihi nedir? Bu sadece tarihe emanet edilmiş, geçmişten gelen bir ses olduğu için ilgi çeken eskiden kalma önemsiz bir şey midir? Ya da bugün yorumlayıp kullanabileceğimiz bir kavram mıdır? Bu kitapta tüm bu soruların yanıtlarını bulacaksınız.

Bu kitap, temelde, güncel siyasetle alakalı bir kitap değildir. Daha ziyade bir tarih kitabıdır ve ele aldığı tarihi malzemenin çoğu, her ne kadar tartışmaların bir kısmı yirmi birinci yüzyıla kadar gelse de, Anglo-Sakson geleneğine mensup tarihçilerin erken Orta Çağlar, hatta Karanlık Çağlar olarak adlandırdığı, Hz. Muhammed’in 632’deki vefatından 1097’de Haçlıların Orta Doğu’ya gelişine kadarki dört yüz yıllık bir döneme dayanmaktadır.

Kitap boyunca vurgulanan şey, hilafet fikrinin zengin ve farklılık gösteren bir gelenek olduğudur. Birçok Müslüman, böylesi bir kurumun insan toplumunu düzenlemenin en iyi yolu olduğu fikrine sıkı sıkıya bağlıdır.

₺133,56

Okuyacağınız satırlar aslında bir kadının ya da bir erkeğin iç sesi ve yaşadıklarından yola çıkılmış, tek bir kişiye, duruma mal edilebilecek satırlar değil. İnsan mayasındaki o hep tam olma, mutlu olma, kusursuz olma isteği vardır ya, işte o isteğin serzenişleri…

“Ben seni bırakmam” dedi adam, 

Kadın tüm gülüşlerini cebine koyup 

Bir ömür ağlamak pahasına inandı…

₺50,40

“Tamer’i biliyo musun?”

“Uzun? Sakallı olan mı?

“Hah o evet!”

“Niye sordun ki?”

“Ölmüş lan, damdan atmış kendini.”

“Ha siktir!”

İntihar fikrini sıradanlaştırıp adamların konuşmalarını arkamda bırakarak içeri girdim. Üç yatak vardı içeride. “Beyinleri kanamış üç insanı 5 metrekare odaya tıkmanın adı ne zamandan beri sosyal devlet oldu?”, diye düşünmemeye çalışarak -çünkü kafam o sırada kızı delirmiş kadının topuğu yırtılmış çorabıyla meşguldü- Mithat’a dönüp en içten gülümsememle:

“Vay! Aslan bacanak, naber yaaa?” dedim.

Bacanağın yatağının hemen yanındaki sehpada yarım kilo muz, bir kilo armut, bir kilo elma ve yarım şişe kolonya duruyordu.

O an delirdim ve bir daha eve dönemedim.

₺65,52

Ali Deniz Uslu’nun Martıların Çocukluğu, evcilleşip ehlileşenlere göre değil, zaten biraz da onlardan şikâyet etmede.

Siyah Şehrayin. Siyah üstü az umut, ama var. Umutsuz yaşanmıyor, galiba yazılmıyor da. “Becerebilirsek kendi uçurumumuza düşmeyi”, o zaman her şeyin adı şehrayin olacak sanki, şehrayin şiirayin olacak!

Haydar Ergülen 

‘‘Gece bizi gizlerdi, biz geceyi.

Tenden sekmezdi sözlerimiz.

Mıhlanalım diye uğraşmadık kimseye,

Belki o yüzden kaçırırdık gözlerimizi. 

Iskaladıklarımız kadehlerimizde birikirdi.

Bilmediklerimizle bilenir,

Öğrendiklerimizde dağılırdık.

Şefkat amirleri sarardı etrafımızı.

Yırtar geçerdik geceyi,

İçerdik dilde durmayan heceleri!

İçimize dolardı sonbaharda İstanbul’’

Martıların Çocukluğu adlı şiirden

₺64,68

Kadın yazarların bir araya geldiği büyü şöleni... Virginia Woolf,  Toni Morrison, Emily Dickinson, Mary Shelley ve diğerleri... Dünyanın başarılı kadın yazarları büyüyle buluşuyor. Taisia Kitaiskaia’nın güçlü kelimeleri, Katy Horan’ın olağanüstü illüstrasyonlarıyla birleşiyor ve kadın yazarlar en sihirli yanlarıyla birer büyücüye dönüşüyor. Üstelik bu yazarların büyü yapmak için ihtiyaç duyduğu şeyler sadece bir kalem ve bir kâğıt. Sihirleri hayatımızdan eksik olmasın!

“Edebiyatın Cadıları, büyücülüğün ta kendisi, ölüleri de dirileride uyandıracak bir büyü kitabı... Canlandırıcı, dönüştürücü,etkileyici, olağanüstü. Hem edebi bir eser hem deminyatür bir ansiklopedi.”

- Jia Tolentino, The New Yorker online


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 128
En / Boy : 15 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2019
₺106,25

“Çaylar geliyor. Evladım, diyor komiser, babacan bir ses tonuyla. Başın sağ olsun. Seni böyle bir günde üzmek istemezdik ama bazı işlemler var malum. Çayından koca bir yudum alıyor. Ağzı yanmıyor. Deliymiş, tanımıyormuşsunuz birbirinizi ama babandır en nihayetinde. Ağzı yanmıyor.” 

Fuat Sevimay’ın güçlü kaleminden hayatın olağanlığını bir anda bozan, sıradan insanların gölgelerinden sürprizler damıtan, eğlenceyi hüzne, hüznü neşeye çeviren bir öykü kitabı: Ara Nağme


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 108
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2019
₺41,00

Dünyaca ünlü Don Camillo okuyucularımızın isteğiyle yeniden raflarda…

Daha önce 1972 yılında bastığımız Don Camillo serisinin ilk kitabını İtalyanca orijinalinden yeni çevirisiyle tekrar sizlerle buluşturuyoruz.

"Eğer Don Camillo yüzünden bana kırılan rahipler olursa, kafamda bir şamdan kırabilir; Peppone yüzünden bana kırılan komünistler olursa, sırtımda bir sopa paralayabilir. Ama İsa’nın konuşmaları yüzünden bana kırılan olursa, yapacak hiçbir şey yok; çünkü hikâyelerimde konuşan Hz. İsa değil, benim aklımdaki İsa’dır. Yani benim vicdanımdır."

(Giovanni Guareschi)


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 356
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2019
₺73,04

Sıkıcı Kent’te ailesiyle yaşayan Nemo’ya bir gün bir paket gelir. Göndereni belirsiz bu sır dolupaketin üstünde “Sakın Açma!” yazmaktadır ama Nemo elbette açar…

Bunun üzerine üç şey olur:

1. Paketten hiç beklenmedik bir şey, kanlı canlı, obur mu obur bir Şövalye Yeti çıkar.
2. Dışarıda kar yağmaya başlar, hem de yazın ortasında!
3. Ve küçücük bir paketçiğin içinden çıkan Yeti, her geçen saniye büyür de büyür.

Sıkıcı Kent karlara gömülmüştür ama Nemo’yla arkadaşları ter içindedir: Bu kocaman Yeti’yi şimdi nereye saklayacaklardır?


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 232
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2019
₺114,40

Sayfa Sayısı : 168

Ebat : 13.7x21.5

Kağıt/İç Baskı : III Hm Enzo 55 gr

Cilt/Kapak : Amerikan Bristol 230 gr

Kapak Tasarımı : Rüveyda Kul

₺98,28

Birçok kişi yaşadığı olumsuzluk karşısında ne yapacağını bilemiyor. İçinde bulunduğu şaşkınlık, hayal kırıklığı ve hüzün ile bocalıyor. Çoğu zaman başına gelen olayla değil, o olay karşısında izlediği yanlış tutum ile çok daha fazla ruhsal çöküntü içerisine giriyor. Oysaki büyük yıkımların, beraberinde büyük yükselişleri de getirebileceği ihtimalini o anki olumsuz ruh haliyle düşünemiyor. 

SEN BİLİRSİN, tam da bu nokta da yaşadığınız yıkımların aslında size yeni kapılar açabileceğini, yaşam sınavlarınızın karşısında yenik düşmemek adına nasıl yollar izleyebileceğinizin de ipuçlarını veriyor. Önemli olanın yaşadığınız olumsuzluklar olmadığını, sonrasında izleyeceğiniz yol ya da yollar olduğunu belirten yazar, bu kitapta yaşamdaki yol tabelalarını okuyarak yönünüzü bulmanıza yardımcı oluyor. İsyan etmeden var olmanın yaşamınıza sağlayacağı konforu da yazar kendi başarı öyküsü ve yaşamından örneklerle somutlaştırıyor…

 

Başınıza gelen olaylar sizin tercihiniz olmayabilir ancak o olaylar karşısında verdiğiniz tepkiler sizin tercihinizdir.

 

 

Bu kitabı yazarken “Tüm yaşamım boyunca yaşadıklarımı siz değerli okuyucularımla paylaşmak için hiç bu kadar hazır hissetmemiştim” diyen yazar; “Bu yaşamda her şeyin bir nedeni ve bedeli var” mottosundan yola çıkarak, kaybolduğunu sanan herkese aslında yaşadığı her şeyi neden sonuç ilişkisi çerçevesindeki bağlantıyı hem anlaşılır bir dil hem de bilimsel verilerle birlikte spritüel dünya’nın öğretilerini de büyük bir özveriyle aktarıyor.

Danışanlarının yaşam yolculuklarında izlediği yöntemler ve onların ruhsal gelişim, dönüşüm süreçlerindeki sırları da birçok kişiye ışık tutacak şekilde iletirken, ne yaşarsan yaşa, belki yaşadıklarını bilemedin ama, yaşadıklarından sonraki izleyeceğin yolu SEN BİLİRSİN diyerek, bugüne kadar olumsuz sandığınız herşeyin sizi hangi olumlu yarınlara taşıyabileceğini de ezberleri bozacak bir dil ile okuyucuyla paylaşıyor. 

Sayfa Sayısı : 160

Ebat : 13.5x19.5

Kağıt/İç Baskı : III Hm Enzo 70gr

Cilt/Kapak : Amerikan Bristol 230 gr

Kapak Tasarımı : Eyüp İşkuran

₺73,08

Avukat Feyza Altun, Kadının Erki’nde her zaman olduğu gibi yazılmayanları, konuşulmayanları, hasıraltı edilmek istenenleri anlatıyor. Öykülerinde ve tespitlerinde kadınların uğradığı psikolojik, fiziksel ve siber şiddeti ele alan Altun, hem toplumsal hem de hukuki mücadele yöntemleriyle okurlarına yol gösteriyor.

 

Tamamı gerçek olaylardan esinlenilerek kaleme alınmış öyküler; ataerkil sistemin ve eril dilin dayatmalarına dair tespitler; nafaka, boşanma, suç duyurusu gibi hukuki işlemlerde yapılması gerekenlere yönelik pratik bilgiler içeren Kadının Erki, kadınların da erkeklerin de ilgiyle okuyacağı kapsamlı bir çalışma… 

₺51,60
Arif V 216 - Cem Yılmaz

Elinizde tuttuğunuz senaryo, yaklaşık bir buçuk yıl süren yoğun emeğin son ürünü olarak meraklılarının beğenisine sunuldu. Film yapımı sırasında seyircinin finalde ne seyredeceğini aylar evvel bizlere tane tane anlatan senaryomuz artık okurlarıyla buluşmaya hazır.
Seyircisini adeta 1969 yılına götüren setleri, dekorları, kostümleri, makyajları ve çekim sonrası yine haftalarca süren kurgusu, montajı, müzikleri, post prodüksiyonu, özel efektleriyle ilmek ilmek dokunmuş özenli bir film olduğunu her karesinde ispat eden filmimiz Arif V 216 ile gurur duymamak elde değil.
Dönemin ünlü karakterlerinin filme yapacağı katkıyı titizlikle senaryosuna dahil etmesinde, filmin hikâyesine akıllıca ve son derece hoş bir şekilde destek veren müziklerin düzenlenmesinde, kostümlerin birebir orijinal hallerine sadık kalınarak özenle hazırlanmasında ve daha birçok ayrıntıda senarist Cem Yılmaz’ın yarattığı karakterlere ve onları yaşattığı dünyaya saygısını görmek mümkün.
G.O.R.A. ile başlayan, sonrasında A.R.O.G. ile devam eden Cem Yılmaz’ın sevilen karakteri “halı, kilim, travel” işleriyle meşgul Arif, yeni macerasında eski dostlarını da yanına alarak, senarist Cem Yılmaz’ın yarattığı “yeni” karakterlerle bir sorunun cevabını arıyor:
“İyi insanlar yalnızca filmlerde mi olur?”
Can Yılmaz


Sayfa Sayısı            176  
Ebat:                         13.7x21.5
Kağıt / İçBaskı:        III.Hm Enzo
Cilt / Kapak:             Amerikan/  Amerikan Bristol    
ISBN / Barkod:        9789751038968
₺94,92

Mehmet Şanver - 15 Temmuz Kartal Yuvasının İstilası

 

15 Temmuz: Kartal Yuvasının İstilası kitabında 2016 Yüksek Askeri Şûrası’ndan hemen sonra istifa eden Mehmet Şanver’in anıları, değerlendirmeleri ve 15 Temmuz’da yaşanan hava hareketliliğine dair bilgiler yer alıyor. Kitap dışarıdan gözlemlerin, analizlerin sonucunda değil; darbe girişimi öncesinden FETÖ ile mücadele eden, o gece Moda Deniz Kulübü’nde kızının düğününde esir alınmadan önce verdiği kritik emirlerle darbenin akamete uğratılmasında önemli rol oynayan Türk Hava Kuvvetleri’nin ikinci en kıdemli komutanı tarafından yazılmıştır.

 

Mehmet Şanver, 15 Temmuz’a gelinen süreçte, başta Hava Kuvvetleri olmak üzere, 

TSK içerisinde neler yaşandığına ve 15 Temmuz gecesine ışık tutuyor; kamuoyunun merak ettiği bazı kritik soruların cevap bulmasına da yardımcı oluyor.

 

15 Temmuz’a nasıl gelindi? 15 Temmuz neden yaşandı? 

FETÖ’cüler Hava Kuvvetleri’ne nasıl sızdı? Hava Kuvvetleri’nde nasıl örgütlendi? 

FETÖ’cülerin yargı eliyle gerçekleştirdiği Ergenekon-Balyoz operasyonlarındaki amacı neydi?

15 Temmuz darbe girişimini TSK’da kimler destekledi, kimler darbeye karşı durdu?

Akın Öztürk kimdir?

Rus uçağı nasıl düşürüldü?

Bilinmeyen 2. Uludere olayı nasıl önlendi?

Mehmet Şanver’in darbenin önlenmesindeki kritik rolü neydi?

Mehmet Şanver neden istifa etti?

 

15 Temmuz: Kartal Yuvasının İstilası merak edilen pek çok sorunun yanıtını bulabileceğiniz bir kitap…

 

Sayfa Sayısı :360

Ebat :13.5x19.5

Kağıt /İçBaskı : III. Hm Enzo

Cilt/Kapak : Amerikan / Amerikan Bristol

₺139,44

Herlanda’da karnını herkesten iyi doyurup herkesten iyi yaşamanın tek koşulu vardır:

Yaşamını Her Şey’e adayıp itaat puanını yükseltmek. Her Şey’in yüz yılı aşan süredir devam eden iktidarını sarsan

Tek tehlikeyse ülkenin Hiçlerinin yeni mücadele yöntemleridir. Herlanda’nın Hiçleri, tarihin akışını değiştirmekte kararlıdır. 

MS 2141, bardağın taşırdığı yıl olacaktır.

İrfan Değirmenci, okurlarını distopik ülke Herlanda’nın özgürleştirdiği o yıla tanıklık etmeye çağırıyor…

 

Sayfa Sayısı : 280

Ebat : 13.5X19.5

Kağıt/İç Baskı : III.Hm Enzo

Cilt/Kapak : Amerikan / Amerikan Bristol

₺134,40
Bu kırmızı sakalın arkasındaki adam kim?
Çıkılan yol, varılan yer ne kadar zıt olabilir?
Eşcinsel bir modacının yolu Kâbe'den nasıl geçer? Mucizelerin bu kadar sık dokunduğu çok hayat var mıdır?
Tanju Babacan değişimin, gelişimin,
aramanın, bulmanın, insan olmanın çok zor sanılsa da imkânsız olmadığını bütün içtenliğiyle anlatıyor.
"Her zaman başka bir yol vardır.
Her neye inanıyorsanız "O" size yardım edecektir,
"O"na sıkıca sarılın," diyor.

Sayfa Sayısı:  207

Ebat:    13.5x21.5

Dağıtım Tarihi:  04.05.2017

₺89,88

Zaman zaman haberlere konu olan anket çalışmaları vardır hani, "Aşağıdakilerden hangisinin komşunuz olmasını istemezsiniz?" diye sorulan. O anketlerde en çok işaretlenen şıkların hepsini düşünün şimdi. Kimden nefret ediliyorsa onları düşünün. Nefret suçlarının kurbanlarını düşünün. Önyargıyla yaklaşılanları düşünün. Ötekileştirilenleri düşünün. Dışlananları, kovulanları, ayrımcılığa ve haksızlığa uğrayanları düşünün. Haklıyken haksız konuma düşürülenleri, kapının önüne konulmak istenenleri düşünün.

Yeterince düşündüyseniz okumaya başlayabilirsiniz. Uykunuz geldiği anda, hiç çekinmeyin, kitabı bir kenara koyup gözlerinizi yumun. Bir uyuyup uyanalım, her şey daha güzel olacak, biliyorum.

- İrfan Değirmenci

Eski bir televizyoncu ;)


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 496
En / Boy : 14 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2017
₺100,20

“Zafer Abimin bu yazılarını okurken gerçekten çok güldüm. Mal güzel. Müthiş bir zamanlama ile yazılmış performanslar gibiler. Bazen bu performanslara canlı tanıklık da ettim, çok şanslıyım. Hem esnek hem beton gibi sağlam öyküler. Peki, hiç düşündünüz mü nedir bunun sebebi? Ben düşündüm.

İyi şeyleri ancak iyi çocuklar yapar. Zafer Abim de hiç yaşlanmayan o iyi çocuklardandır.”

- Cem Yılmaz

Zafer Algöz; Kemal Sunal’dan Sadri Alışık’a, Öztürk Serengil’den Fatma Girik’e, Erkan Can’dan Cem Yılmaz’a pek çok sanatçıyla setlerde, sahnede ve dost meclislerinde yaşadıklarını anlatıyor. Haşırt Dı Bilekbord güldürüyor, hüzünlendiriyor ve sanat dünyasının önemli isimlerini daha yakından tanıma fırsatı sağlıyor.

Usta bir oyuncunun tanıklıklarıyla sese ve zamana soluk veren öyküler…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 224
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2017
₺100,80

Bu hayata bir kere geliyoruz ve gelmemizin amacı bir arayıştır bana göre. Bak etrafına. Huzur arayışında biri, diğeri para arayışında, başka biri aşk, ötekisi sağlık...

Ben bu arayışıma çocukken başladım. İlk önce dışarıda aradım, sonra döndüm içime, kalbimde aradım. Yolculuk yaptım insanların hayatlarında. Koştum hayattan hayata.

Ama en önemlisi, içine dönmekmiş.  En son da içime yaptığım yolculukla birleştirdim tüm parçaları... Ve aradığımı buldum sonunda...

Sonra istedim ki, bu arayışım bir kitap olsun ve ulaşsın binlerce kalbe...

Hayat yolculuğunda kalbine misafir olmayı çok isterim...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 216
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2018
₺136,08

Türkiye Nasıl Kurtuldu, Nasıl Batırıldı, Yeniden Nasıl Kurtulur?

Kurucu Aklı Anlamak ve Kuruluş Ayarlarına Dönmek

“Kuruluş Ayarlarına Dönmek”, kurucu tecrübeden, Atatürk’ün bağımsızlık ve uygarlık savaşından ilham alarak geleceğe dönmektir.Türkiye Cumhuriyeti’nde “kuruluş ayarlarına dönüşü” zorunlu kılacak şey, temel kurucu ayarların bozulmasıdır:

1. Eğer ülke yeniden tam bağımsızlığını kaybetmişse,

2. Eğer millet, egemenliğini yeniden birilerine kaptırmışsa,

3. Eğer aklın, bilimin ve çağdaş uygarlığın yerini yeniden hurafeler, boş inançlar ve bağnazlık almışsa,

4. Eğer “Yurtta barış dünyada barış” idealinden vazgeçilmişse, kuruluş ayarları bozulmuş demektir.

Maalesef Atatürk’ün ölümünden sonra bu dört temel kurucu ayar bozulmaya başlamış, bozulma 65-70 yıl devam etmiştir. Son 15 yılda ise bozulma tamamlanmıştır. Çok daha önemlisi, bugün karşıdevrim, Türkiye Cumhuriyeti’ni bambaşka bir yapıya dönüştürmek için kendi kuruluş ayarlarını yapmaktadır.

“Yalnızca ufku görmek yetmez, ufkun ötesini de görmek gerekir,” diyen Atatürk, ufkun ötesini görerek, gelecekte bir gün “kuruluş ayarlarına dönmek” gerekebileceğini düşünmüştü. Gelecekte Türkiye Cumhuriyeti’ni, ne zaman, nasıl ve kimin kuruluş ayarlarına döndürmesi gerekeceğini ise, 1927’de söylediği Nutuk’un sonundaki “Gençliğe Hitabe”de açıkça dile getirmişti. Bu anlamda “Gençliğe Hitabe”, kuruluş ayarlarına dönüş şifresidir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 576
En / Boy : 14 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2017
₺231,84
Tükendi

“Bu hayatta her şeyiyle güvenebildiğiniz en az bir kişi olmalı. Yoksa kendinizi hep yalnız hissedersiniz. İnsanların çoğu yalnızdır o yüzden, yapayalnız. Yaşananlar kelepir bir hayatın ikinci el versiyonu gibidir. Yaptığınız hiçbir şey size ait değildir, benliğinize, özünüze. Hayatınız, tümüyle güvensiz bir ortamın mecburen size yaptırdıklarından ibarettir.

“Saf çocukluk halinizden geriye yüzünüzde ‘memur gülüşü’, dudaklarınızda ‘gammaz öpüşü’ kalır. Öptüğünüz yer kirlenir, güldüğünüz zaman herkes incinir. Elinizde etrafı yeşil dantelli beyaz bir mendil de yoksa temizleyemezsiniz hiçbir yerinizi.

“Ben Serap’ı böyle sevdim, en saf halimle, uzaktan.”

Yaşadığımız bu nefes aldırmayan, “tuhaf” dönemin Diyarbakır’da başlayıp İstanbul’a, oradan Zürih’e uzanan ve Nusaybin’de sonlanan hikâyesi... Muktedirlerin kirli sırıtışlarına inat, hülyasının, serabının üzerine titreyen, acısını içinde koyultsa da yalan ve şiddet üzerine kurulu “zulüm makinesini” sabırla, mizahla, yoldaşça dayanışmayla, zekayla maskara eden insanlar: Kudret, Bedirhan, Sema, Mutlu, Zeliha ve sonrasında Celal. Hayatı “büyük insanlık”a zehretmeye yeminli o “makinenin” katı/soğuk gerçekliğine bir an olsun gevşemeyen bir varoluş mücadelesiyle, bilgece bir meydan okuyuşla göğüs geren karakterler…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 300
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2020
₺123,20
Tükendi

Osmanlı İstanbul’unun 460 yılı...

Üç bin yıllık bir kent olan İstanbul, Doğu-Roma’nın başkenti oldu. Fetih’ten sonra, 460 yıllık Osmanlı İmparatorluğu döneminde de aynı ihtişamı sürdürdü. Camileri, külliyeleri, çeşme ve sebilleri, sosyal yaşamı oluşturan çarşıları ve kahvehaneleriyle kültürel yapısı zenginleşen payıtaht, artık Dersaadet olarak anılmaya başladı.

Araştırmacı yazar Turan Akıncı, bu kitapta kentte bulunan 400’ü aşkın Osmanlı yapısını coğrafi konumlarıyla tanıtıyor. Yazar ayrıca, diğer kitaplarında olduğu gibi, burada da Osmanlı günlük yaşamından kesitler veriyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 504
En / Boy : 16 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2020
₺234,00
Tükendi

Bir suikast sonucu hayatını yitiren Abdi İpekçi’nin yaşamını anlatan bu kitabın iki yazarı Tufan Türenç ve Erhan Akyıldız, gazetecilik mesleğine Milliyet’te başlamışlardı. Yanında yetiştikleri genel yayın yönetmenleri İpekçi’ye büyük bir sevgi ve saygıyla bağlıydılar.

Abdi İpekçi onlara meslek ilke ve kurallarına ödünsüz bağlı kalmalarını öğretmiş, dürüst ve titiz gazetecilik yapmalarını öğütlemişti. Gazeteci de aynı titizlikle hazırlandı ve ilk yayınlandığında kısa sürede çok satan kitaplar arasına girdi.

Bu kitabın, gazetecilik mesleğinin övünç kaynağı olan değerlerin aşındığı bir dönemde, önemli bir boşluğu dolduracağını umuyoruz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 352
En / Boy : 13,4 / 19,8
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2020
₺122,00
Tükendi

Masallar yüzyıllar, belki de binyıllar boyunca ağızdan ağza aktarılarak daha da arıtılmış bir hale gelmiştir. Açık ve örtülü anlamları aynı anda aktarmaya başlamış ve bir çocuğun eğitimsiz zihninden, bir yetişkinin karmaşık zihnine uzanabilecek şekilde iletişim kurarak kişiliğin tüm seviyelerine eş zamanlı olarak hitap eder hale gelmiştir. Masallar psikanalitik kişilik modelini uygulayarak, o anda hangi düzeyde işlev görürse görsün bilinçli, bilinç öncesi ve bilinç dışı zihne önemli mesajlar taşır. Bu hikâyeler bilhassa çocuğun aklını kurcalayan küresel insani problemlere değinerek onun gelişmekte olan bilincine hitap eder ve gelişimini destekler. Aynı zamanda bilinç öncesi ve bilinç dışı baskıları da dindirir. Hikâyeler ilerledikçe alt bilinç baskılarına bilinçli bir inandırıcılık kazandırır ve onlara biçim verir. Benlik ve üst benliğin talep ettiği doğrultuda bunları tatmin etmenin de yollarını gösterir.

₺163,80
Tükendi

Öleceğimiz ve bunun her an olabileceği gerçeği yaşamımızın bütününe sirayet eder. Ölüm hakkında düşünmenin ve onunla ilişkilenmenin pek çok yolu vardır. Ancak, bu yollardan pek çoğu onun hâkimiyetinden kaçmaya çabalamaktan başka bir şey yapmaz. Todd May bu kitapta ölümle ölümün iktidarında yüzleşmeye çalışıyor. O, bu dünyadaki ölümlerimizi bizim sonumuz olarak kabul edip bunun yaşamlarımız için ne manaya geldiğini soruşturuyor. Ölümlülüğümüzden ne gibi dersler çıkarabiliriz? Ölen ve öleceğimizi bilen varlıklar olarak nasıl yaşayabiliriz? May bu sorulara cevap ararken ölümle ilgili iki ayrı bakış açısını bir araya getiriyor. Bunlardan birincisi, ölümün kötü bir şey olmadığını ya da en azından ölümsüzlüğün ölmekten çok daha beter olduğunu söylüyor. İkincisiyse, ölümün kötü bir şey olduğunu ve bu gerçekten kaçmanın mümkün olmadığını ileri sürüyor. May ise, eğer ölümle yaşayacaksak, bu iki bakış açısını bir araya getirmemiz gerektiğini gösteriyor. Bu iki bakış açısının birleşimi yaşamımıza birbirinden ayrılamayacak bir güzellik ve trajedi katar. Kendi kişisel deneyimi kadar pek çok –antik ve modern– felsefecinin ve yazarın görüşlerinden yararlanan May, ölümün kaçınılmazlığını nasıl düşüneceğimize ve daha önemlisi yaşamlarımızı bu kaçınılmazlık karşısında nasıl yaşayabileceğimize dair bir görüş ileri sürüyor. Nihayetinde, o şunu tartışıyor: Kavranması ve her birimizin kalan saatlerinin ya da yıllarının içine yerleştirilmesi gereken şey kesin bir şekilde yaşamlarımızın olumsal olduğudur ki, her anımızı bizi belirsiz bir geleceğe bağlayan bir bağmış gibi ve yine de geriye kalan son bağımızmış gibi yaşayabilelim.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 144
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2019
₺82,00
Tükendi

Belli başlı ilgi alanları siyaset felsefesi, ahlak felsefesi, hukuk, bilgi felsefesi ve zihin felsefesi olan Thomas Nagel’in (d. 1937) elinizdeki bu kitabı özgün olarak ilk defa Oxford Üniversitesi Yayınları tarafından yayımlanmış ve yirmi dile çevrilmiştir.

Her şeyden önce, kitap Sokrates’in “sorgulanmamış bir yaşam” dediği şeye karşı dikkate değer bir meydan okuma içeriyor ve felsefi sorgulamanın temel soruları üzerinde duruyor: Gerçekten hür iradeye sahip miyiz? Niçin ahlaklı olmalıyız? Nasıl adil olabiliriz? Zihnimiz ile beynimiz arasındaki ilişki nedir? Ölüm nedir? Yaşamlarımızın bir önemi var mıdır?

Sorgulayan zihinlere bir rehber olması bakımından ideal bir kitap olan Her Şey Ne Anlama Geliyor? okuyucuyu kendisi ve dünya hakkında düşünmeye teşvik ediyor. Üstelik, kitabın felsefi konularda “derinlik” ve “açıklık” gibi çoğu zaman birbiriyle uzlaşmaz görünen iki özelliği bir arada içermesi de okuyucuya kendi başına düşünme konusunda yardımcı oluyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 96
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2019
₺61,50
Tükendi

1970’li yıllarda Arjantin’de faşist cunta döneminin yaygın uygulamalarından biri, gebe olan siyasi kadın mahkûmların doğurdukları çocukların alınıp devlet için çalışan yüksek rütbeli görevlilerin/kodamanların ailelerine verilmesidir. Böyle bir aile tarafından yetiştirilen Luz da kocası ve küçük oğluyla İspanya’ya tatilini geçirmek üzere gelir. Fakat Luz’un asıl amacı biyolojik babasını bulmak, böylece gerçek kimliği üzerindeki giz perdesini aralamaktır. Luz’un geçmişini bilen sadece üç kişi vardır: Onu evlatlık edinen Eduardo, General Alfonso ve yolu Luz’un gerçek annesiyle bir şekilde çakışmış, yıllar sonra geri dönüp Luz’a doğruları anlatmaya baş koymuş seks işçisi Miriam.

Genç bir kadının kendi kökenlerini bulma arayışı ekseninde bir döneme güçlü bir projektör tutan bu eser, adına ister Plaza de Mayo Anneleri ister Cumartesi Anneleri denilsin acılarını unutmamaya/unutturmamaya yeminli annelerin bu insanlık suçunun üzerini örtmeye çalışan muktedirlerin yakasını asla bırakmayacaklarının da kanıtı bir bakıma.


“Elinizden bırakamayacağınız, tutkuyla yazılmış bir roman.”

- Beatriz Pottecher, El Mundo


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 420
En / Boy : 12,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2019
₺118,80
Tükendi

20 Mayıs 2016 tarihinde meclisteki 550 milletvekilinden 376’sının oyuyla 138 milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırıldı. Sonrasında art arda gelen tutuklamalarla birçok HDP’li milletvekili cezaevine konuldu. CHP’nin de verdiği destek sayesinde açılan bu yolda daha sonra iki CHP’li milletvekili de tutuklandı. Anayasa’ya aykırı olarak yürütülen bu sürecin sonunda Türkiye demokrasisi ağır yara aldı.

“Anayasa’ya aykırı olmasına rağmen” önce dokunulmazlıkları kaldırılan, ardından hızla tutuklanan HDP milletvekilleri hâlâ cezaevlerinde… Kiminin cezası onaylandı; kiminin ise yerel mahkemelerde davaları sürüyor. Yargılama ve savunma safhası boyunca medya ambargosuna maruz kalan HDP’li vekiller elinizdeki kitapta olayın bütün boyutlarına ışık tutuyorlar. Selahattin Demirtaş, Abdullah Zeydan, Selma Irmak, Çağlar Demirel, Gülser Yıldırım, Figen Yüksekdağ, Burcu Çelik Özkan, Ferhat Encu, Sırrı Süreyya Önder ve İdris Baluken yaşanan bu sürece kendi tecrübeleri üzerinden açıklama getiriyorlar.

Türkiye’nin yakın geçmişindeki tarihi hatayı inceleyen bu kitap, ülke demokrasisinin nasıl onarılabileceğine ilişkin tartışmaya katkı sağlayan, söz konusu süreci ayrıntılarıyla aktaran temel bir kaynak, aşılmasını umduğumuz bir dönemin fotoğrafını çeken tarihsel bir belge niteliğinde.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 240
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2019
₺79,20
Tükendi

İstanbul, Bitmeyen Bir Aşk...

Emre Kongar, bu kitapta bizi kişisel tanıklık ve renkli anıları eşliğinde bir İstanbul yolculuğuna çıkarıyor.

Bu yolculukta İstanbul’un, başta Yahya Kemal Beyatlı olmak üzere, sanatçılarla ve kültürel etkinliklerle zenginleşen yakın tarihinin yanı sıra kentin bağrına 1950’lerden sonra saplanan hançerler de var. Cadde genişlemesi uğruna yıkılan yapılar… Yerleşim için katledilen yeşil alanlar bunlardan bazıları…

İstanbul’a ağıt mı yakmalı yoksa her şeye karşın umudu mu yeşertmeli? Bu sorunun yanıtı ve ufuk açıcı saptamalar Kongar’ın bu yapıtında…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 224
En / Boy : 13,4 / 19,8
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2019
₺84,00
Tükendi

Berlin ve İstanbul arasında puslu bir yolculuk… Yolculuk boyunca her iki şehrin esrarlı havasını derinden duyumsatan caddeler, sokaklar, manzaralar… Katman katman bir muamma… Tam düğüm çözüldü derken ortaya çıkıveren başka bir bilmece… Lübnanlı nerede? Suzan hemşire kim? Her yeri dinleyen, her yeri gören, her şeyi bilen o mistik güç neyin nesi? Adımlarımızı takip edip her seferinde bize birtakım yollar açarken birtakım yolları kapayan o kudretli el?…

Levent Bakaç’ın usta kaleminden dökülen cümlelerin yarattığı cerbezeyle katmerli bir bilmeceyi ilmek ilmek dokuyan, her dönemeçte şaşırtmacalarla soluklanan “değişik” bir polisiye…

“Bir adım geriledim ve etrafıma baktım. Sahil boyunca uzanan geniş yürüme yolunda hiç kimse yoktu. Beni delik deşik etse kimsenin ruhu bile duymazdı. Birdenbire ölümle burun buruna gelmeme rağmen oldukça sakindim. Paketimin içinde kalan son sigarayı yaktım ve ‘Demek sen de Lübnanlının adamısın’ dedim.”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 208
En / Boy : 12,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2019
₺70,40
Tükendi

Saygılı Anne Baba Saygılı Çocuk
Aile içi anlaşmazlıkları işbirliğine dönüştürmenin 7 anahtarı

Çocuklarınızla mücadele etmeye son verin.
Aile içinde istediğiniz işbirliği ve karşılıklı saygı ortamını yakalayın!

Saygılı Anne-Baba, Saygılı Çocuk, anne-babalara günü kurtarmaktan öteye gitmeyen disiplin tekniklerinin yerine karşılıklı saygıyı, duygusal güvenliği ve olumlu, açık iletişimi temel alan bir aile ortamı oluşturmanın yolunu gösteriyor.

Şiddetsiz İletişim© yaklaşımını temel alan bu kitapta, yazarların 50 yıla yaklaşan ebeveyn eğitimi ve öğretmenlik deneyimleri ışığında pratik bilgilere, aile etkinliklerine ve yaşamdan hikâyelere yer veriliyor.

Saygılı Anne-Baba, Saygılı Çocuk, besleyici ilişkileri keşfetme ve sevgi dolu bir yuva yaratma becerinizi geliştirmek için 7 Temel Anahtar sunuyor. Bu 7 anahtarı kullanarak:

- Duyulacağınız ve saygı göreceğiniz şekilde kendinizi ifade edebilir,
- Anlaşmazlıkların ya da sorunlu davranışların üstesinden gelebilir,
- Çocuklarınızı gönülden katkıda bulunmaya motive edebilir,
- Taleplere ya da zorlamaya başvurmadan net sınırlar koyabilir,
- Çocuklarınızı size açılmak, sizinle işbirliği yapmak ve kendi potansiyellerine ulaşmak için güçlendirebilir,
- Çocuklarınızla ömür boyu içten, sevgi dolu ilişkiler kurabilirsiniz.

“Çocuklarımızın canlı zihinlerini ve yüreklerini besleyecek bağlantıları kurmak ve karşılıklı saygı ile özene dayanan doğal ve dönüşümcü bir rehberlikten yararlanmak için, bu kitabı ebeveynlere, eğitmenlere ve çocuklarla ilgilenen tüm yetişkinlere öneriyorum.”

Vivet Alevi-CNVC Sertifikalı Şiddetsiz İletişim Eğitmeni ve Şiddetsiz İletişim Derneği Kurucu Başkanı

 

 

 

  

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 224
En / Boy : 16 / 22,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2019
₺114,00
Tükendi

Neden hastalanmayı normal kabul ediyoruz?

Neden yaşlanmayı normal kabul ediyoruz?

Ne kadar çok hastalık var değil mi?

  •  İnsülin rezistansı
  •  Hipoglisemi
  •  Tip 2 Diyabet
  •  Alzheimer
  •  Polikistik over
  •  Spastik kolon
  •  Enflamasyon
  •  Bel bölgesinde yaşlanma
  •  Fibromiyalji
  •  Kronik yorgunluk
  •  Kanser

Ve elbette yaşlanma…

Hiç düşündünüz mü, tüm bu hastalıkların altında aslında tek bir ortak sebep yatıyor olabilir mi? Her hastalığın başlangıcı, atomlar seviyesinde aynı olabilir mi?

Yanıt içimizde, hücrelerimizde gizli!

Mükemmel bir sağlığa sahip olmak, hastalıkları daha oluşmadan engellemek, uzun bir ömür için gerekli ipuçlarını öğrenmek artık mümkün. Hayat boyu üst düzey fiziksel, zihinsel ve cinsel performansa sahip olmak bir düş değil.

Biyolojik olarak bir üst model insan olmanın sırrına çok yakınız…

Sır içimizde, hücrelerimizde gizli!

Alkali Diyet ve Tokuz Ama Açız kitaplarıyla sağlık, beslenme ve anti-aging konularında adeta bir devrim yapan Dr. Ayşegül Çoruhlu şimdi de hücrelerimizin içine giriyor ve atom altı dünyamızın kuantum biyolojisini gözler önüne seriyor. Çoruhlu, can kaynağımız, enerji motorlarımız hücrelerimizin işleyişini her okuyucunun anlayabileceği bir sadelikle ele alarak bu motorlar için en doğru yakıtı seçme yollarını tek tek ortaya koyuyor.

Hastalıklarda derdimiz ve tedavide ise dermanımız aynıdır:

En iyi enerji için hücrelerimize en doğru yakıtı seçmek. Asli görevimiz budur. En doğru yakıt, hücrenin biyolojisine -eksik söyledim- hücrelerin ‘kuantum biyolojisine’ uygun olmalıdır. Çünkü bilimin geldiği son noktada artık klasik biyoloji bilgileri hücrelerimizdeki karmaşık enerji üretimini açıklamakta yetersizdir.

Yeni biyoloji Kuantum Biyolojisidir. Hastalıkları ve yaşlanmayı unutun! Hastalanmak ve yaşlanmak normal değildir! Genç, sağlıklı hücrelerle uzun yıllar yaşamak normaldir.

Bu kitapta anlatılanları uygulayarak sağlıklı ve uzun bir ömrün sırrını öğrenmeye hevesliyseniz 140’ıncı yaş gününüz şimdiden kutlu olsun!


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 280
En / Boy : 16 / 22,5
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 3.2018
₺98,50
Tükendi

Android'ler Elektrikli Koyun Düşler mi?, ilk kez 1968 senesinde yayınlanan Philip K. Dick tarafından yazılan bilim kurgu romanıdır. Hikaye örgüsü, bir android avcısı Rick Deckard'ın, ikinci bir avcı John İsidore isyancı androidlerin peşinden gitmesi anlatılır. Roman insanlık felsefesini inceler. 1982 yılında Hampton Fancher ve David Peoples'ın kitaptan uyarladıkları senaryo Ridley Scott tarafından Harrison Ford'un başrolde olduğu Bıçak Sırtı adlı filme çekildi. Kitabın devam romanlarının başlığı da Blade Runner olarak kondu.

Kitap 1968 yılında Nebula Ödülleri'nde adaylık elde etti. 1998 yılında ise Locus Poll Ödülleri'nde 1990 yılından önce yayımlanmış en iyi bilim kurgu kitabı seçildi.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 290
En / Boy : 10 / 17
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2016
₺21,25
1 2 >

Kapıda Ödeme Kitap

Kapıda Ödeme Kitap almak için en doğru adres www.inkilap.com 93 yıllık tecrübe ile sizlere hizmet vermekteyiz. Sitemizden güvenli bir şekilde hızlıca kapıda ödemeli kitap siparişi verebilirsiniz. Siparişinizi verin ödemesini kargo gelince kapıda ödeyin. Kapıda Ödeme hizmet bedeli 10 TL'dir. Kapıda ödeme imkanı ve kredi kartına vade farksız 6 taksit imkanı ile hızlıca kitap siparişi verebilirsiniz. %50'ye varan indirimlerle ucuz kitap siparişi vermek için en doğru adres olmaya devam ediyoruz.

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı