In this study particulary the sub-title, the meaning of the relevant verse, and other complementary verses have been specified, and short explanations have been made for some sub-titles which require explanation. A total of 353 commandments and 341 prohibitions are taken in this book. While preparing the sub-titles, the ones corresponding to the relevant verses have been put in quotation marks. Some of the commandments and prohibitions taken here are direct commandments or prohibitions mentioned in the Qur’an, and others have been determined by inference. I have set out a pleasant journey to write this book in Turkish for mainly Turkish spe-akers living in all the Turkish states all over the world where a big majority of peop-le believe in islamic religion with a population around three hundred million people as of today. I sincerely intend to help them to read and understand the command-ments and the prohibitions in the Holy Qur’an in their mother language and follow them in their lives.

 


Basım Ayı/Yılı : 8/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 232
Ağırlık : 232
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺149,00

İslamiyet’in Dilinden Yaratılış


Basım Ayı/Yılı : 12/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 204
Ağırlık : 204
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00
Kur'an, Hadis ve Tarih Işığında

Kitap, sünnet ve tarih esas alınarak hazırlanan İmam Ali b. Ebu Talib (a.s) Ansiklopedisi her türlü övgüyü hak eden bir çalışmadır. İlim havzalarında ve üniversitelerde düşünür ve araştırmacıların yararlanması için 2000 yılında yayımlanmıştır.

Çok kısa bir zaman içinde din alimlerinin yoğun ilgisini çekti. Bu eserin bereketli sonuçlarından biri olarak İmam Ali Ansiklopedisi adlı eser telif edilirken bu kitabın esas alınmasını göstermek mümkündür.

Yine bu Ansiklopedi, "II. Dönem Velayet Yılı Kitabı" seçmelerinde ödül aldı. Bunun yanında başka ilmi ve kültürel ödüller ve mansiyonlar da aldı. Alanında yapılmış tüm zamanların en kapsamlı çalışması olan bu kitabın, tüm araştırmacılar ve mütalaa ehli için, bu alanda müracaat edilebilecek ilk kaynak kitap olabileceğine inanıyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 5/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 548
Ağırlık : 548
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : Şamua
Cep Boy Durumu : 0
₺450,00
KAYNAKLAR, TERİM-SÜREÇ ANALİZİ, KADİM MUSHAFLAR

(Kur’ân’ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız)
(el-Hicr 15/9)

● Kur’ân-ı Kerîm’in ilk hâfızı, Hz. Peygamber’dir (a.s.). Vahyedilen Kur’ân âyetleri, evvela onun (a.s.) ruhuna ve kalbine nakşedilmiştir. O (a.s.); nazil olan vahyi kâtiplerine yazdırıp okutmuş, ashâbına tebliğ etmiş ve Kur’ân sahifelerini hücre-i saâdette muhafaza etmiştir. Ashâb da Kur’ân’ı ezberlemiş ve yazmıştır. Hz. Peygamber (a.s.), birçok sahâbeyi Kur’ân’ı öğretmekle görevlendirmiştir.
● İlk hâlîfe Hz. Ebû Bekir (r.a.), Hz. Peygamber’in (a.s.) vefatından bir yıl sonra; gelecekte oluşabilecek belirsizliklere karşı Medine’deki ashâbın tanıklığı-yardımı ve Zeyd b. Sâbit’in başkanlığını yaptığı bir kurul vasıtasıyla Kur’ân’ı toplayıp tevsik etmiştir. Üçüncü halife Hz. Osman (r.a.), Kur’ân’ı imâm/referans Mushaf olarak çoğaltmış ve İslâm devletinin belli başlı merkezlerine Kur’ân öğreticileri ile birlikte göndermiştir. Kur’ân nüshaları, sonraki dönemlerde Müslümanlar arasında yaygınlaşmış; Kur’ân ve ilimlerinin öğrenilmesi, öğretilmesi, kurrâlık ve hafızlık gibi hususlar kurumsallaşmıştır. Bugün Müslümanların elindeki Mushaf, Hz. Peygamber’in (a.s.) vefatından bir yıl sonra cem’edilen Kur’ân nüshasıyla aynıdır.
● İslâm’ın her asrından binlerce Mushaf günümüze gelmiştir ve hepsi aynıdır.
● Hz. Peygamber’in (a.s.) Kur’ân’ı okuma şekillerini sahâbeden öğrenen tabiîn ve tebeu’t-tabiîn uleması, büyük bir yetkinlikle 14 kıraati teorik ve pratik olarak tesbit etmiştir. Bunun sonucunda kıraatlere ve Mushaf’ın yazım kurallarına dair zengin bir kaynaklar meydana gelmiş, yüzbinlerce icâzetli hafız yetişmiş ve milyonlarca Mushaf yazılmıştır.
● Kur’ân tarihini, terim ve süreç analizi çerçevesinde konu edinen bu eser, bir giriş ve iki bölümdür. Girişte; Kur’ân ilimleri ve yazıyla ilgili kaynaklar, insanlık tarihinde yazı malzemeleri, Arap yazısının kökeni gibi meseleler ele alınmıştır. Arap yazısının; Hirî Cezm → Enbârî Meşk → Hattü’z-Zebûr (günlük işlemlerde kullanılan yazı) gibi halkalarla alfabetik Yemen Kitâbe Müsnedi yazısına dayandığı kanıtlanmıştır. Birinci bölümde; Kur’ân’a dair yetmişten fazla temel ıstılah ele alınmış, yazıyla ilgili olanlar tarihî vesika niteliğindeki fotoğraflarla somutlaştırılmıştır. Böylece Hz. Peygamber (a.s.) devrinde, Kur’ân’ın özel olarak yazı için üretilmiş malzemelere yazıldığı tesbit edilmiştir. İkinci bölümde; Kur’ân tarihinin ilk iki yüzyılı incelenmiştir. Kadîm Mushaflar meselesi, örnekleriyle birlikte bu eserde yer almıştır.


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 544
Ağırlık : 544
En / Boy : 21,5 / 29,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺442,50
(Hz. Fatıma’nın Musibetleri)

Hz. Fatıma’nın maddi ve cismani boyutu bu alemden değildir. Hz. Peygamber(s.a.s.) Aişe’nin, “Neden Fatıma’yı bu kadar öpüyorsun?” itirazına şöyle cevap buyuruyordu. “Ey Aişe! Semaya(mirac’a) yükseldiğim zaman cennete girdim. Cebrail beni Tuba ağacına yaklaştırdı. O ağacın meyvesinden bana verdi, ben onu yedim. Sonra yeryüzüne döndüm…. Ve Allah o ağacın meyvesinden Fatıma’yı bana verdi. Ne zaman onu öpsem Tuba ağacının kokusunu onda hissederim.”


Basım Ayı/Yılı : 11/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 376
Ağırlık : 60
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺132,80

-Hz. Meryem
-Hz. Şuayip’in Kızı
-Hz. İsmail’in Annesi Hacer
-Asiye Bint Müzâhim
-Saba Melikesi Belkıs
-Hz. Hatice Bint Hüveylid
-Hz. Fatımetü’z-Zehra
-Hz. Zeyneb-İ Kübra
-Ümmü Süleym
-Amine Es-Sadr(Bintü’l Hüda)


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 120
Ağırlık : 120
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺58,10

Genç dava adamı; bir mücadele adamıdır. Şeytana, nefsine ve emperyalizme karşı sürekli bir mücadele içindedir.

O, bir özgürlük savaşçısıdır. Kula kulluktan, nefse kölelikten, malın, makamın, servetin ve şehvetin prangalarından kurtuluş için sürekli bir savaş halindedir.

O, Siyonizm’e başkaldırmayı, emperyalizme direnmeyi, faize ve sömürüye karşı mücadele etmeyi, haksızlık ve adaletsizliklere karşı sesini yükseltmeyi ve bozuk düzene karşı mücadeleye etmeyi de en büyük ibadet yani cihad olarak görür.

O, bu yolda sabrın, direnişin ve istikrarın anahtarının sağlam bir maneviyat olduğunun farkındadır. Bu nedenle namazlarını cemaatle kılmaya gayret eder. Her gün Kur’an’dan muhakkak bir bölüm okur. Dilini sürekli Allah’ın zikri ile ıslak tutar. Gözünü, haramdan korumaya özel bir gayret sarf eder. Yediğine içtiğine dikkat eder ki, sözü tesirli, işleri bereketli olsun.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 232
Ağırlık : 232
En / Boy : 13,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

İslâm Birliği yakın tarihimizde medeniyetimizin kodlarından yola çıkarak uluslararası bir form olarak belirlenmiş bir idealdir. Bu idealin teorik örgüsü Sultan Abdülaziz döneminde oluşturulmuştur. II. Abdülhamid Han döneminde ise bu ideal devlet politikası olarak daha fazla ön plana çıkartılıp uygulanmıştır. Cumhuriyet Türkiye'sinde ise Selçuklu-Osmanlı mirasını benimsemiş "siyasal ıslahatçı" bir İslâmî hareket olan Millî Görüş Hareketi bu ideali mefkûresine/ dünya görüşüne başat bir unsur olarak yerleştirmiştir. Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan (1926-2011) küresel bir vizyon ve insanlığın saadeti için nihaî hedef olarak "Yeni Bir Dünya"yı belirlemiştir. İslâm Birliği/İttihâdı İslâm ise bu hedefin gerçekleşmesi için asıl muharrik güçtür. Zira ona göre "Yeni Bir Dünya" Müslümanların hak adalet ve tevhit merkezli dünya görüşleri çerçevesinde kurulacaktır. Bunun sağlanması için fikrî iktisadî siyasî ve askerî tüm altyapılar hazırlanmalıdır. Bu husus hakikat insanlığın kurtuluşunu sağlama ve medeniyet iddiasındaki Müslümanların öncelikli meselesi olmalıdır. Bu çalışmada Millî Görüş mefkûresi bağlamında İslâm Birliği idealinin teorik ve pratik yönleri ortaya konmaya çalışılmıştır. Katkı sağlaması ümidiyle

Basım Ayı/Yılı : 9/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 72
Ağırlık : 72
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Hz. Ayetullah Hamenei, ikinci Evrensel İmam Rıza (a.s) Kongresi'nde (Temmuz 1986) irat ettiği konuşmasında Masum İmamlar'ın (a.s) hayatlarında siyasi mücadele ve cihad unsuru hakkında önemli açıklamalarda bulunmuş ve “İki Yüz Elli Yaşında Bir İnsan" anahtar kavramını ihdas ederek bu kavram çerçevesinde İmamlar’ın aynı maksada doğru hareket eden yekpare ve kesintisiz hareketini tasvir etmiştir. Ayetullah Hamenei'nin bu açılımı bizi, onun bu aşkın mihver etrafında yapmış olduğu konuşmalarını bir araya toplamaya ve kitaplaştırmaya yöneltti. Elinizdeki kitap bu çalışmanın ürünüdür.

Kitabın Başlığı Hz. Ayetullah Hamenei'nin aydınlatıcı sözlerinden aynen alınmıştır ve onun Masum Ehlibeyt İmamları’nın siyasi-mücadeleci hayatlarına bakış tarzını göstermektedir.

Hz. Ayetullah Hamenei tarafından başta Peygamber-i Ekrem (s.a.a), Emîrü’l-Müminin Ali (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s) olmak üzere Masumlar'ın her birinin hayatına dair beyan buyurduğu ve yazıya döktüğü sözlerin hacmi "İki Yüz Elli Yaşında Bir insan"da alıntılananlardan çok daha fazladır. Bu yüzden elinizdeki kitap, Hz. Ayetullah Hamenei'nin beyanlarında Masum Ehlibeyt İmamları’nın hayatlarına dair gün yüzüne çıkmamış bilgiler için sadece bir giriş olabilir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2015
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 384
Ağırlık : 384
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺105,00

İslâm tarihinin en etkileyici hikâyelerinden biri şüphesiz Hz. Peygamber’in sevgili kızı Hz. Zeynep ile damadı Hz. Ebu’l-Âs bin Rebi‘’nin hikâyesidir. Aralarındaki kuvvetli aşkın İslamiyet geldikten sonra bambaşka hâllere evrilişi; zor kararlar, dönemeçler ve türlü badirelerin onları getirdikleri kritik eşikler; Hz. Zeynep’in “sevgi ve iman” mücadelesi…

Hz. Zeynep ilk Müslümanlardan olmasına rağmen Ebu’l-Âs uzun yıllar iman etmemiş, atalarının dinine inanmaya devam etmişti. Öyle ki, Kureyş ailesinden olan Ebu’l-Âs, müminler ile yapılan savaşa dahi girmişti. Ancak yıllar sonra o da İslâm’la şereflendi.

Peygamber’in Evinde, İslâm tarihi izleğinde Hz. Peygamber’in beşerî yönlerine, özellikle aile hayatına dair çeşitli sahnelere tanık olacağınız, sevgi ve ahlak fenomenleri karşısındaki tutumuna şahitlik edeceğiniz, üzerinde çokça çalışılmış, çarpıcı bir roman.


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 120
Ağırlık : 120
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺76,23
Hisbe / İhtisab (Belediyecilik) Kitapları

İslâm İktisat Düşüncesi Tarihi serisi, İslâm medeniyetinin iktisat düşüncesi boyutunu aydınlığa kavuşturmak ve bu düşüncenin akımlarını belirlemek suretiyle bir “düşünsel soy kütüğü” çıkarma amacıyla hazırlandı. İslâm iktisat düşüncesinin konumunu ve değerini yadsıyan savların sorgulanmasını da hedefleyen bu dizinin ilk iki kitabı İslâm İktisat Düşüncesi Tarihi: Harâc ve Emvâl Kitapları ve İslâm Pazarları ve Hisbe Teşkilâtı başlıklarıyla yayımlandı.

Serinin üçüncü kitabını teşkil eden elinizdeki eser, teorik ve pratik nitelikli hisbe / ihtisab literatüründe sergilenen iktisat, işletme ve belediyecilik düşüncesini kronolojik olarak inceliyor. Bu alanların kapsamına giren meselelerin teknik ayrıntılarına inmek yerine her sahanın belli başlı konularıyla ilişkilendirilebilecek temel görüşleri ortaya koyuyor ve mevzuyu daha anlaşılır kılmak için yer yer ilgili disiplinlerin analiz araçlarından yararlanıyor.


Basım Ayı/Yılı : 8/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 464
Ağırlık : 464
En / Boy : 16,5 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺195,75
İslam Pazarları ve Hisbe Teşkilatı

İslâm İktisat Düşüncesi Tarihi serisi, İslâm medeniyetinin iktisat düşüncesi boyutunu aydınlığa kavuşturmak ve bu düşüncenin akımlarını belirlemek suretiyle bir “düşünsel soy kütüğü” çıkarma amacıyla hazırlandı. İslâm iktisat düşüncesinin konumunu ve değerini yadsıyan savların sorgulanmasını da hedefleyen bu dizinin ilk kitabı İslâm İktisat Düşüncesi Tarihi: Harâc ve Emvâl Kitapları başlığıyla yayımlandı.

Serinin ikinci kitabı olan elinizdeki eserde, “hisbe” ve “ihtisab” kavramlarının anlam ve kapsamı açıklanmakta, muhtesibin faaliyet alanını teşkil eden pazarın / piyasanın hukukî, iktisadî, tarihî ve coğrafî nitelikleri incelenmekte, ilgili literatürün genel özellikleri, kronolojik dağılımı ve belli dönemlerde yoğunlaşmasının sebepleri değerlendirilmektedir. Bu çalışma ayrıca, dizinin, teorik ve pratik nitelikli hisbe / ihtisab kitaplarına odaklanan üçüncü cildi için de bir mukaddime mahiyetindedir.


Basım Ayı/Yılı : 8/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 278
Ağırlık : 278
En / Boy : 16,5 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺152,25

Elinizdeki bu kitap, XV. yüzyılda Lütfullah Halîmî tarafından yazılan Bahrü’l-garâyib adlı Farsça-Türkçe manzum eserin, kendisine gelen yoğun istek üzerine açıklamak zorunda kaldığı ve birincisi sözlük olan iki defterden ikincisidir.

İkinci Defter, Bahrü’l-garâyib adlı eserin birinci ve ikinci kısımda geçen, anlaşılmasında güçlük çekilen kavram, terim ve önemli kuralları açıklayan bir eserdir. Eserde Rum ve Fars ay adları, müsteraka günleri, Fars aylarının gün adları, gezegen ve burç adları, Güneşin hareketi, Güneş yılına ait özel zamanlar, Hz. Musa’nın sakındığı günler, Hicri ayların ilk günlerinin tespiti, cinas, teşbih, mecaz, muamma, matematikle ilgili olarak sayıların çarpımı, gizli sayıları açığa çıkarma, harflerin çıkış yerleri ve türleri, bahirler, Farsça mastarların yapım ve çekimleri ile mastarın tekil ve çoğul örneklerini içeren farklı başlıklar vardır.

Eser, hem çeşitli konuları içermesi hem de bu konuları özet olarak örneklerle açıklaması bakımından önemli olup eserin orta seviyedeki her öğrencinin ve x medeniyetimizin ortak kültür kavramlarını görmek isteyen herkesin kütüphanesinde bulundurması gereken bir kitaptır.


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 143
Ağırlık : 143
En / Boy : 19,5 / 27,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺144,00

10. yüzyılda İslâm âleminde ciddi siyasî ayrılıklar yaşanmış, devletler ve emirlikler, Şiîlik ve İsmâilîlik gibi mezhepleri resmî olarak benimsemiştir. Bâtınîler gibi muhtelif mezhep mensupları kendi başına siyasî bir otorite ve güç hâline gelmiş; Fâtımîlerin egemenliğinde yaşayan Sünnî âlimler gibi içinde bulundukları devletten farklı mezheplere mensup âlimler, kimi zaman zulüm boyutuna ulaşmış zor şartlar altında ilmî çalışmalarını yürütmüşlerdir.

İslam Düşüncesi Havzaları dizimizin bu yeni kitabı, dünya tarihinin en eski yerleşimlerinden biri olan Şam havzasına odaklanıyor. Kitap, Şam’ın kuruluşundan ulemânın kendi aralarındaki ilmî münasebetlerine, Şam’ın Emevîler döneminde başşehir olmasından âlimlerin talebe yetiştirme usullerine kadar titizlikle incelediği birçok önemli noktayı okuyucuya aktarıyor.

Ömer Elbeyli, hem siyasî hem sosyo-kültürel hem de ilmî açılardan bu havzayı mercek altına alarak Şam tarihine bakış açımıza farklı bir boyut kazandırıyor. Bu havzadaki İslâmî ilimlerin serüvenini bilhassa konu ederek ilmî hayatın her safhasını dönemin siyasî ve toplumsal karakteristik yapısı içerisinde ortaya koyuyor.


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 408
Ağırlık : 408
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,88
Bilginin Toplumsal Rolü

Endülüs İslam medeniyetinin inşasında ve toplumsal gündelik hayatta bilginlerin rolünü detaylıca ele alan bu çalışma, alanında bir ilk olma özelliği taşıyor. İslam kültür ve medeniyet tarihinin en güzide örneklerinden birinin yaklaşık sekiz yüz yıl boyunca ortaya konulduğu ve her açıdan Avrupa Rönesans’ının kaynak noktası olduğuna hem fikir olunan Endülüs, bu güzide örnekliğini hiç şüphesiz yetiştirdiği âlim ve bilginler sayesinde elde etmişti. Uzun yıllardır bütün yönleriyle Endülüs üzerine çalışan Prof. Dr. Lütfi Şeyban, elinizdeki bu çalışmada Endülüs’ün bir barış (Convivencia) ve huzur yurduna dönüşmesinde âlimlerin rolünü birincil kaynaklara dayanarak ortaya koyuyor. Bilgilenmenin aydınlatıcı zevkini tadarak okuyacağınızı ümid ederek beğeninize sunuyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺76,23

Hilafet Risaleleri 4. Cilt 2. Meşrutiyet Devri Klasik Yayınları


Basım Ayı/Yılı : 6/2004
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 484
Ağırlık : 730
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺162,00
İslam'ın Klasik Çağında

Araştırmalarını, düşünce hareketleri, eğitim müesseselerinin ortaya çıkışı ve kökenleri İslam medeniyetinde olup Batı’ya intikal eden çeşitli uygulamalar, müesseseler ve hareketler üzerine yoğunlaştıran George Makdisi, İslâm ve Batı medeniyetleri arasındaki sürekliliğin ve benzerliğin izlerini sürmüş, bu iki medeniyetin kurumlarını ele alan mukayeseli çalışmalar yapmıştır. Bu durum, Makdisi’nin çalışmalarının özgünlüğünü sağlayan niteliklerden biridir.

Özellikle müessese ve belge tarihçiliği alanlarında güçlü olan Makdisi’nin çalışmalarının iki yönü daha dikkat çekicidir: Birincisi, tarihi hadiseleri ve müesseseleri anlama ve yorumlama sürecinde güncel dile çevirme çabası içinde olması ve buna uygun bir yöntem kullanması, diğeri ise belge esaslı araştırmacılığı ve metin okuma tekniğidir.

Din, hukuk ve eğitim ile ilgili 14 seçme makalesinden oluşan bu eserinde Makdisi, bizi kelamcılar ile ehl-i hadis arasındaki gerilimden hukuk ve tasavvufa, XI. yüzyıl Bağdad’ında faaliyet gösteren İslâm eğitim müesseselerinden Londra’daki Inns of Court’a, ahlâktan tüzel kişiliklere, akademik özgürlükten Nizamiye Medresesi’nin açılış törenine İslâm’ın klasik çağında bir gezintiye davet ediyor.


Basım Ayı/Yılı : 2/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 382
Ağırlık : 382
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺162,00

  • Din Bilimleri ve Çağdaş Sorunları üzerinde
  • Oryantalizm ve Çağdaş İslamcı Söylem
  • Çağdaş Dönemde Kur'an'a ve Tefsire ne oldu?
  • Bir yorum eleştirisi: Çağdaşçı Kur'an Yorumu Üzerinde
  • Çağdaş Değerle Üzerine Bir Ehl-i Sünnet Değerlendirmesi
  • Klasik Tefsir Neydi?
  • Kur'an'ın Niteliğine Dair
  • Kur'an'da Ehk-i Kitab Anlayışı
  • Kur'an, Tefsir ve Diğer Dini Disiplinler
  • Çağdaş Dönemde Din Bilimleri Öğretimi
  • Din Bilimleri ve Sekülerizm
  • Söz ve Metin olarak Kur'an'ı Kerim
  • Kurucu Metin ve Kurucu Yorum
  • Gelenek'te Yorumcu Disiplinler
  • Tefsirin önemi
  • Tefsirin Kaynakları
  • Tefsirde Öznenin Yeri

Basım Ayı/Yılı : 2017
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺118,50

Esaret tarih boyunca var olan bir realitedir. Esaretin sosyal gerçeklik olarak yer almasında en büyük etkenlerden biri savaşlardır. Savaşlar sayesinde devlet ve milletler karşı karşıya gelmiş, galip taraf mağlup olanı ganimet olarak görüp değerlendirmiştir. Ganimet olarak görülme içerisinde esirlik de yer almış, mağlup tarafta olanlar temel hak ve hürriyetlerden yoksun bir biçimde yaşamaya mahkûm edilmişlerdir. Galip olanlar, esirlere değişik tasarruflarda bulunmuşlardır. Onlara yapılan tasarruflara bakıldığında öldürme, köleleştirme, fidye alma ve istifade edilmesi gibi seçenekler en meşhur olanlarıdır. Esirlere yönelik uygulama ve adetler Hz. Peygamber devrine kadar neredeyse her toplumda benzer özellikler göstermiştir. Esirlere yönelik muamelelerde Resûlullah (s) dönemiyle birlikte birtakım değişiklikler yaşanmıştır. Hz. Peygamber, temel hak ve hürriyetleri gözeterek esirlere karşı adaletli olunması gerektiğini göstermiştir. O, esirlere adaletsiz, merhametsiz, şefkatsız davranılmasının önüne geçmiş, ortaya koyduğu örnek uygulamalarla bu alanda referans niteliğinde adımlar atmıştır. Hz. Peygamber, insanî ve İslâmî değerleri gözeterek onların da bir birey, bir fert oldukları gerçeğini dile getirmiş, haklarının gözetilmesi hususunda azami gayret göstermiştir. Hz. Peygamber’den sonra yönetime gelen Raşid Halifeler de esirlere karşı aynı hassasiyeti göstermiş, hak ve hukuklarını gözeterek örnek yaklaşımlar ortaya koymuşlardır. Bu çalışma İslâm öncesi dönem, Hz. Peygamber ve Raşid Halifeler dönemlerini ele alarak esirlere yönelik uygulamaları incelemeye çalışmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 10/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺94,30

Hz. Peygamber’in fethedilen yerler ile ilgili uygulamaları nasıldı?
O, fethedilen yerlerin halkına esir muamelesi mi yapmıştır?
Hz. Peygamber’in uygulamasında fethedilen yerlerin halkının menkul mallarına ve toprakları ile diğer gayrimenkul mallarına ganimet olarak el konulmuş mudur?
Savaşlarda kimler esir kabul edilmiş, hangi mallar ganimet olarak görülmüştür?
Hz. Peygamber’in esirler konusundaki uygulaması nasıldı? Esirlerin öldürülmesi ve köleleştirilmesine dair tutumu neydi?
Fethedilen yerlerin toprakları ile ilgili uygulaması ne şekilde gerçekleşmiştir?
Bu kitapta Hz. Peygamber’in yukarıdaki ve bunlarla ilgili diğer konulardaki uygulamaları incelenerek, bu konularda ortaya koyduğu sünnet anlaşılmaya çalışılmaktadır. Çalışma neticesinde bu konulara dair günümüz mevcut algısının dışında sonuçlara ulaşılmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 150
Ağırlık : 150
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺65,60

Akademik çalışmalarda disiplinler arası yaklaşımın önemi her geçen gün artmaktadır. İslâm hukuk tarihi ve sosyal tarih çerçevesinde disiplinler arası bir niteliğe sahip olan bu eser, İslâm-Osmanlı hukuk tatbikatına yönelik bir tahlil çalışması olmakla beraber, Osmanlı Kıbrısı’nda yüzyıllarca birlikte yaşamış Müslim ve gayrimüslim toplumların sosyal tarihlerine de ışık tutmaktadır. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Kıbrıs adası, içinde barındırdığı farklı etnik ve dinî unsurlarla var olagelmiştir. Nitekim 1571 ile 1878 tarihleri arasındaki Osmanlı hâkimiyetinde Müslümanlar ve adada çoğunluğu oluşturan gayrimüslimler, 307 yıl boyunca beraber yaşamış; ticaret başta olmak üzere hayatın tabii seyri içerisinde birçok farklı sahada birbirleriyle temas halinde olmuşlardır. Bu çalışma, söz konusu hukuki ve tarihsel tecrübeyi belgelere dayalı olarak aydınlatmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺106,60

Bu araştırmada Mekke toplum yapısını ayetler çerçevesinde analiz etmeyi hedefliyoruz. Hemen belirtelim ki toplum yapısı siyasî, dinî, ekonomik, kültürel gibi pek çok yönü bulunan geniş bir alandır. Sınırlı bir çalışmada sayılan boyutların tamamını kapsayacak analizler yapmak mümkün olmadığı gibi, sağlıklı bilimsel bir bütünlük yakalamak da olası değildir. Bu gerçeklerden hareket ederek Mekke toplum yapısını, Sosyal Bilimler’in temel araştırma konularından biri olan “Sosyal Tabakalar” bağlamında incelemeyi hedefliyoruz. Kur’ân’ın Mekkî ayetleri çerçevesinde cevabını arayacağımız soru “Mekke toplumunda sosyal tabakalaşma ayetlere nasıl yansımıştır?” olacaktır.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺123,00

Şemsüddin es-Semerkandî, Hanefî-Mâturîdî kelam geleneğinde felsefî kelam yöntemini benimseyen ilk âlimdir. O, Semerkand’da doğmuş, muhtelif alanlarda birçok eser vermiş ve hicri 722 yılında vefat etmiştir.

Semerkandî’nin varlık ve bilgi anlayışını incelediğimiz bu çalışma giriş, sonuç ve üç bölümden oluşmaktadır:

Giriş bölümünde araştırmanın konusu, önemi, amacı, yöntemi ve kaynaklarının yanı sıra Semerkandî’nin hayatı ve ilmî kişiliği, kelam-felsefe ilişkisi, kelam ontolojisi ve kelam epistemolojisi konularında bilgi verilmiştir.

Birinci bölümde Semerkandî perspektifinde varlık, mâhiyet, mevcûd ve bu kavramlara ilişkin problemler hakkında genel ontolojik kavramlar ve kuramlar incelenmiştir.

İkinci bölümde arazlar başlığı altında Semerkandî’nin epistemoloji, teorik fizik, ahlak ve mantıksal kategoriler hakkındaki görüşleri analiz edilmiştir.

Üçüncü bölümde Semerkandî’nin cismânî ve rûhânî cevherler, cevher-i ferd ve psikoloji hakkındaki görüşleri değerlendirilmiştir.

Sonuç bölümünde ise Semerkandî’de varlık ve bilgi bağlamında kelam-felsefe ilişkisi ortaya koyulmuştur.


Basım Ayı/Yılı : 2/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 250
Ağırlık : 250
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00
İslam’ın Klasik Çağında Eskatolojik Kurtarıcı İnancı

Bilindiği üzere tarih boyunca birçok toplumun muhayyilesinde “kurtarıcı” fikri yer edinmiştir. İslam dininin müntesipleri arasında da kıyamet öncesinde ortaya çıkacak olan “Mesih” ve “Mehdî” kurtarıcı telakkileri bulunmaktadır. Son yüzyıllarda sürekli olarak Müslüman toplumlarda nüzül-i İsa ve zuhur-i Mehdî tartışma konusu olmaktadır.

Bu tartışma ortamında bulunan Müslümanlar açısından nüzül-i İsa ve mehdilik inançlarının klasik dönemde kelam bilginleri tarafından nasıl ele alındığı merak konusu olmaktadır. Zihinlerde tartışmanın ne zaman başladığı, nasıl bir ortamda cereyan ettiği, tartışmanın tarafları, klasik dönemde itirazların veya farklı yorumların var olup olmadığı gibi birçok soru cevap beklemektedir.

Bu çalışma da konuya yönelik dile getirilen bu sorunların çözümüne yönelik katkı sağlamayı hedeflemekte ve problemi kendi tarihinde okuma teklifi sunmaktadır. İslam düşünce geleneğinde nüzûl-i İsa ve mehdîlik tartışmalarını Mutezile, Ehl-i Sünnet, İbadiyye ve Zeydiyye ekollerinin yaklaşımları bağlamında tüm detaylarıyla bilimsel bir disiplin içinde irdelemektedir.


Basım Ayı/Yılı : 9/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 296
Ağırlık : 296
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,70
Mekanın Üretimi

Tarih boyunca insanlar diğer canlılar ile ortak bir mekânı paylaşmak, karşılaştığı ve ihtiyaç duyduğu her şeye uygun yeni bir yaşam anlayışı geliştirmek zorunda olmuştur. Eski çağlardan günümüze bulunan her alet, ortaya çıkan her meslek, üretilen her mekan bu döngünün kaçınılmaz bir parçası haline gelmiştir. Kabileler, düzenli şehirler ve medeniyetler bu nedenle insanlık tarihi kadar eski bir tarihe sahiptir.

Bu çalışma, coğrafî konumu gereği yeterince “önemsenmeyen” veya “unutturulan” Arabistan yarımadasının eski ismiyle Yesrib olarak bilinen bir bölgesini ele almaktadır. Ancak çok kadîm bir geçmişe sahip olan köy veya mahalleler topluluğundan müteşekkil Yesrib’in, Hz. Muhammed ve Müslümanların bölgeye gelmesiyle Medine’ye dönüşmesi, bu dönüşümün ortaya çıkardığı mekansal üretim süreçlerinin gündelik hayatın rutin seyri içerisinde incelenmesi çalışmanın odak noktası olarak belirlenmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 9/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 384
Ağırlık : 384
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺139,40

Çok genel bakışla, sözlük anlamı olarak ‘bir kimsenin hayat hikayesi’ni ifade eden siyer, terim olarak ‘Hz. Peygamber’in hayatını anlatan kitaplara’ verilen isim diye tanımlanır.

Fakat Hz. Muhammed’in hayatı, her şeyden önce herhangi bir lider hayatı değil bir peygamber hayatıdır. Onun hayatının yazılması, peygamber olması sebebiyledir. Dolayısıyla siyer, bir ömrün hikayesi olmaktan öte vahiy aracılığıyla Allah’a bağlı, özellikle vahiy ve risalet boyutlarıyla Allah’ın kontrolünde, yaşanmışlığı itibarıyla Hz. Muhammed’e, örnekliğiyle de bütün Müslümanlara ait peygamberlik ömrünün adıdır.

Bu bağlamda ilave, eksiltme, yönlendirme ve çıkar hedefli yorumlama ve benzeri bütün dış müdahalelerden arınmış, bütün gerçekliğiyle Hz. Peygamber’e ait ve onun hakiki hayatını anlatan bir siyer, “Allah’ın seçip hoşnut olduğunu bildirdiği” İslam’ın hayat anlayışı ve pratiğidir. Siyer, Hz. Peygamber’in Allah ile bağını kuran, Kur’an-ı Kerim’i hayat rehberi kılan, İslam’ı yaşanılan ve yaşanılacak hayat olarak sunan örnekliğin adıdır. Bu bakımdan, nasıl peygambersiz bir din olmazsa siyersiz bir İslami hayat da olmaz. Siyer bilinmeden Kur’an-ı Kerim doğru anlaşılamaz. Sözün özü, Kur’an ve İslam ile hedeflenen amaca sağlıklı olarak ulaşmanın yolu hakiki bir siyer ile mümkündür. Bu sebeple İslam’ın pratik hayat olarak birinci kaynağı olan Hz. Peygamber’in hayatının doğru bilinmesini sağlayacak bir siyer, Müslümanın olmazsa olmazıdır.


Basım Ayı/Yılı : 9/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 712
Ağırlık : 712
En / Boy : 14 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺246,00

Taberî, tefsirinde siyer rivayetlerine daha çok âyetlerin sebeb-i nüzûlünü tespit amacıyla yer vermiş ve bu rivayetleri belli bir usul çerçevesinde yorumlamıştır. Siyer rivayetlerini değerlendirirken âyetin bağlamı, Kur’ânî bütünlük, sahih hadis, icmâ, tarihi ve sosyal gerçeklik, tabii ve akli gerçekler, Arapça’nın temel özellikleri, zâhir anlam, nesh, umum (genel anlam) ilklerinden yararlanarak hem âyetin mânaya delâletini, hem de rivayetlerinin sıhhatini tespit etmeye çalışmıştır. Taberî’nin âyetlerin açık anlamını ve rivayetlerin sıhhatini sorgulamaya iten temel neden, âyetlerle ilgili birden çok rivayetin bulunması ve bu rivayetlerin birbirleriyle çelişmesi ve aralarının telif edilememesi oluşturmuştur. Onun bu eserindeki siyerle ilgili âyetler ve âyetler hakkındaki müfessirlerin ve kendisinin yorumları tespit edilerek Kur’ân merkezli siyer yazımına katkı sağlanması amaçlanmıştır.
Taberî tefsirini esas alarak hazırlanan bu siyer çalışmasında Hz. Peygamber’in (s.a.) Medine hayatının ve davetinin ana hatları, önemli olayları ve sonuçları ortaya konmuş, bunun sonucunda da Hz. Peygamber’in (s.a.) hayatında kim ve nasıldan ziyade niçini; temel prensipleri ve esaslarını ortaya koymamızı sağlayacak siyer rivayetleri tespit edilmeye çalışılmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 1/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 340
Ağırlık : 340
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺147,60
Alüsi'nin Ruhu'l-Meani Tefsiri Özelinde

Bütün semavi dinler tarafından ilk insan olarak kabul edilen “Hz. Âdem” ve bununla bağlantılı olarak “Yaratılış Kıssası” günümüzde dahi çeşitli yönleriyle tartışılmaktadır ve tartışılmaya devam edecektir. Çünkü dini metinleri bir bilgi kaynağı olarak kabul eden insanlara göre kainat ve insanlıkla ilgili pek çok sorunun cevabı burada yatmaktadır. Konunun her zaman güncelliğini koruması sebebiyle ilahi vahiyde verilen bilgiler insanların merakını giderememiş ve sonuçta beşer kaynaklı bazı uydurma bilgiler dini bilgilerin arasına karıştırılmıştır. Maalesef başta tefsir ve hadis kitapları olmak üzere pek çok İslami kaynak da bu isrâiliyyât türünden rivayetlerden nasibini almıştır. Biz bu eserimizde Hz. Adem ve Yaratılış Kıssası ile ilgili aktarılan isrâiliyyât kaynaklı rivayetleri Âlûsî’nin Rûhu’l-Meânî tefsiri özelinde inceleyerek bunlara karşı tavrımızın nasıl olması gerektiğini ortaya koymaya çalıştık.


Basım Ayı/Yılı : 7/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺57,40

İnsanlığa bir rahmet olarak gönderilen İslam’ın son Elçisi Hz. Muhammed’in (a.s), Ehl-i Kitab’a bakışını ve onlara karşı takındığı tavrı belirlemeye çalıştığımız bu araştırmada, öncelikle Ehl-i Kitap kavramının ne anlama geldiğini inceledik. Kur’an ve Sünnet ışığında değerlendirildiğinde, Cahiliye Araplarının aşina olduğu bu kavramın, İslam’ın peygamberlik geleneği içerisinde yer alan Hz. Musa ve Hz. İsa gibi elçilerin tabiileri durumundaki Yahudi ve Hristiyanlar hakkında kullanılan özel bir deyim olduğu anlaşılmaktadır.Hz. Peygamber’in, Arap Yarımadası’nda ve özellikle Medine şehrinde, oldukça önemli bir nüfus yoğunluğuna sahip Ehl-i Kitap toplumuyla her alanda kayda değer ilişkileri olmuştur.Hz. Peygamber bu ilişkilerinde müslümanların yanısıra farklı inanç gruplarının da yer aldığı bir toplumda, insanların birbirlerine karşı nasıl davranması gerektiğine dair son derece önemli mesajlar vermiştir. Buna göre O, inançta tevhidi anlayışa bağlı, hukukta temel insan haklarına duyarlı, diplomaside son derece atak, sosyal ilişkilerde ise inancının gerekleri doğrultusunda tavırlar alan bir yaşam modeli sunmuştur.

"Ey Kitap Ehli, aramızda eşit olan bir kelimeye gelin: Yalnız Allah’a kulluk edelim, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım; birbirimizi Allah’tan başka tanrılar edinmeyeli." Eğer yüz çevirirse: "Şahit olun, biz müslümanlarız!" deyin. (Al-i İmran 3/24)


Basım Ayı/Yılı : 5/1997
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 357
Ağırlık : 274
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺131,20

Hz Muhammed'den Abbasiler'e İslam Tarihi Arel Kitap


Basım Ayı/Yılı : 5/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 400
Ağırlık : 400
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺264,00

Çöl ıssız ve sessizdi. Rebeze'de yer gök sanki bu karagünlü iki kahramanı izliyordu. Ölüm yaklaşmıştı. Ebuzer karısına dönüp: “ Kalk, şu tepeye çıkalım. Belki yiyecek bir ot buluruz da açlığımızı gideririz. “ dedi.Karı koca bir müddet aradılarsa da yiyecek bir şey bulamadılar. Ebuzer zayıf ve baygın düştü . Alnında ölüm terleri birikmişti. Geri döndüler. Fırtına uğuldayarak esiyor, çölün ortasında hurma ağacıyla ayakta tuttukları parça parça olmuş çadırlarını o yandan bu yana sallıyordu.Ebuzer'in dizleri tutmuyordu. Başı göğsünün üzerine düşmüştü. İki kanadı kırılmış bir şahin gibiydi. Karısı, Ebuzer'in yüzünde ölümün izlerini gördü. Ebuzer, vefakarlığından duyduğu memnuniyeti gösteren yorgun ve hasret dolu bakışlarla karısının çehresini süzdü.

Allah Resulu O'nun için şöyle demiştir:
“O yalnız yaşar 
Yalnız ölecek
ve yalnız haşrolunacaktır!”


Basım Ayı/Yılı : 3/2018
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 11
Sayfa Sayısı : 216
Ağırlık : 216
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,20

Bu eser, büyük İslâm âlimi müfessir, muhaddis ve müverrih (tarihçi) ünvanları ile tanınan İbn Kesîr in 14 ciltlik el-Bidaye ve n-Nihâye isimli eserinin fihristi ile birlikte 15 ciltlik tercümesidir.

Kainatın yaratılışı ve Hz. Âdem (a.s.)'den başlayarak Hz. Muhammed (s.a.v.)'e kadar bilinen bütün peygamberlerin hayatlarını, Asr-ı Saadet ve Hulefa-i Râşidin dönemlerini, Emevîler, Abbasîler, Endülüs Emevîleri, Fatımîler, Eyyübîler, Memlûkîler, Selçuklular ve irili ufaklı daha birçok İslâm devletlerini kronolojik bir tarzda akıcı bir üslupla anlatan yegâne İslâm tarihidir.

Eser, Din İşleri Yüksek Kurul Üyesi Mehmet Keskin tarafından Arapçadan Türkçeye çevrilmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 12/2017
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 8500
Ağırlık : 750
En / Boy : 18 / 25
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺4.750,00

Tarihe yön veren birçok kişi vardır, ancak tarihte adaleti inşa eden çok az kişi vardır. Devrim veya inkılâp yapmak, büyük fetihler gerçekleştirmek, yeni çığır ve çağlar açmak, imparatorluk kurmak elbette büyük liderlerle olur; ancak bu liderlerin adaleti olmazsa yaptıkları her değişim ve uygulama zulüm üstüne zulüm olur. O toplumda güven sağlanamaz, huzur, mutluluk, sadakat ve saadet yerini bulmaz. Bundan dolayıdır ki, büyük lider olarak görünen birçok kişi tarihe zalim, despot, diktatör olarak kazınmıştır.

Hz. Ömer (ra.) ise ‘Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!’ ilkesine hakkıyla uyan sonra da adalet terazisini dosdoğru tutan tarihteki ender kişilerden biridir.


Basım Ayı/Yılı : 12/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺73,80

İslâm Tarihi, “Allah katında din İslâm’dır” ayeti ışığında, Kur’ân-ı Kerîm’den öğrendiğimiz peygamberler tarihiyle başlamaktadır. İslâm’ın son peygamberi Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesselem dönemi, İslâm Tarihi’nin son peygamberi dönemidir.

Resûlullah Aleyhisselâm’dan sonra İslâm toplumunun başına geçen Dört Halife’nin dönemi, birçok bakımdan peygamberi İslâm tarihi dönemine en yakın olan dönemdir. Bu dönem, Müslümanların halifesinden devletlerin halifesine geçişin bir ara dönemi olarak da görülebilir. Emeviler ile başlayan Abbâsîler ile devam eden ve Osmanlı ile son bulan “Devletlerin Hilafet Dönemi” ise İslâm tarihinden ziyade Müslümanların Devletler Tarihi’dir. Ki bu tarih aynı zamanda siyasi tarihtir.

İslâm tarihinin bir bütün içerisinde bu şekilde fasılalara ayrılması, İslâm devleti kimliği taşıyan ancak aynı zamanda birer siyasi teşekkül olan devletlerin yönetiliş tarzından kaynaklanan çok sayıdaki İslâm dışı eylem ve fikirlerin, kişisel hata, sorun ve sıkıntıların İslâm’a mal edilmemesi açısından çok önemlidir.

Muâviye’nin halifeliğiyle birlikte siyasi bir nosyonun tamamlayıcısı durumuna dönüşen halifelik, aynı zamanda saltanat yönetim biçiminde veraset yoluyla intikal eden sultanlığın meşruiyet kapısı haline dönüşmüştür. Osmanlı Devleti’nin saltanatın kaldırılmasıyla ortadan kaldırılmasına rağmen halifeliğin yeni kurulan devlette kısa bir süreliğine de olsa devam ettirilmesi, hilafetin son ana kadar siyasi meşruiyet kapısı olarak kullanılmış olmasındandır.

Peygamberler, mezhepler, tefrikalar, taassuplar, aşırılıklar, ihtilâflar, ittifaklar; savaşlar, katliamlar, anlaşmalar, iç savaşlar, göçler; İslâmî düşünce hareketleri ve bilimsel çalışmalar; paralel hilafet girişimleri ve uygulamaları, İslâm beldeleri ve başkentleri İslâm tarihinin anahtar kelimeleridir. Bu kitapta birçoğunu bulabileceksiniz.

İslâm tarihinde yaşananları en güzel özetleyen ise Resûlullah Aleyhisselâm’ın şu sözüdür: “İslâm, şüphesiz garip olarak başladı ve günün birinde garip hale dönecektir. Ne mutlu o garip mü’minlere!”

 

Basım Ayı/Yılı : 1/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 608
Ağırlık : 608
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺315,00

Ümmetin toplumsal varlığı, düşüşünün 1924’te resmi olarak ilan edilmesiyle beraber temel değerlerini kaybetti ve başka varlıkların, farklı kültür ve medeniyetlerin bir parçası haline geldi. Böylece iki seçenek arasında kaldı: Ya bu yabancı kültürlerin içinde eriyip bir daha dönmemek üzere ortadan kaybolacaktı ya da ümmetin siyasi toplumsal varlığını tekrar elde etmek adına her türlü güçlükle sarılı olan uzun tecrübe harbine dalmak için kendisinden istenilen mukavemeti gösterecekti.

1928 yılında kurulmasından itibaren ‘Müslüman Kardeşler Cemaati’ yolun tamamlanması ve hedeflerin gerçekleşmesi için bu zorlukların içine dalmayı ve cemaatin kurulmasından seneler önce düşen ümmetin varlığını tekrar ortaya çıkarmanın zorluklarını taşımayı seçti…

Cemaatin kurulmasıyla birlikte ümmet için varlığının geri gelmesi ve bekasını koruması ümidinin kapısı açılmış oldu. Cemaat, ümmetin siyasi varlığının çöküşünden sonra Müslümanların kendilerini içinde buldukları sıkıntılı durumu kaldırdı. Çünkü Müslümanlar, ümmetin birliğini ve yok olmuş siyasi varlığını geri getirmek için, açıkça tanımlanmış bir plan aracılığıyla çalışan yeni bir oluşum buldular.

Müslüman Kardeşler Cemaati, kendisini ümmetin bir alternatifi olarak hiçbir zaman takdim etmedi. Bilakis kendisini Müslümanların birliğini geri getirmek için çalışan ve Müslümanların içinden çıkan bir cemaat olarak nitelendirdi. Kendini bir alternatif olarak değil bir kılavuz olarak gördü. Böylece samimi kişiler bu cemaatin etrafında birleştiler. Ümmeti tekrar dünyanın liderliğine getirmek isteyen herkes onunla iş birliği içine girdi.


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 400
Ağırlık : 400
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺180,00

Hasan el-Benna, İhvan Hareketi’ni on esas üzerine (fehm, ihlâs, amel, cihad, fedakârlık, itaat, sebat, tecerrüt, kardeşlik ve güven) kurdu ve önemine binaen fehmi (İslam’ı doğru anlama) ilk sıraya koydu. İslam için çalışanlar her şeyden önce dinin esaslarını bilmek zorundalar ve temel konularda ortak bir düşünceye sahip olmalıdırlar. Bu ihtiyaca binaen, el-Benna; muğlak, yuvarlak ve her tarafa çekilebilecek ifadeler kullanmak yerine, son derece net ve veciz bir anlatım benimsedi ve İslâmî anlayışını yirmi maddede açıkladı. Bu maddeler incelendiğinde, aralarında bütünlük ve uyumluluk olduğu ve hiçbirisinin göz ardı edilemeyeceği net bir şekilde görülecektir. Birinci madde ne kadar gerekli ve kritik ise yirminci madde de o kadar gerekli ve kritiktir. Elinizdeki bu eserde İmam el-Benna’nın yirmi maddede özet olarak belirttiği fehm konusunu günümüz Müslümanlarının daha rahat bir şekilde anlayabilmesi için biraz detaylandırarak ve yer yer açıklayarak işledik. Uzmanlık gerektiren detaylara imkân ölçüsünde girmemeye çalıştık ve her okur-yazarın anlayabileceği bir dil kullanmaya özen gösterdik. Bu çalışmayla okuyucunun temel İslâmî konularda yeterli düzeyde fikir sahibi olabileceğini umuyoruz.

 


Basım Ayı/Yılı : 10/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 232
Ağırlık : 232
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,25

Dünya, doğusuyla batısıyla, Arabıyla Acemiyle, Muhammed’e (s.a.v.) ümmet olmuştur. Bu, insanlığın İslâm’a davet edilmesi cihetiyle doğrudur. Müslümanlar Muhammed’in (s.a.v.) bütün insanlığa gönderildiğinde ittifak etmişlerdir. Bununla beraber Müslümanlar, Peygamber Efendimizin ümmeti olarak bahsedilen tüm insanların iki grup olduklarında da ittifak etmişlerdir:

Birincisi: İslâm davetine icabet eden ümmet. Bundan maksat Muhammed (s.a.v.)’in çağrısına kulak veren, ona inanan ve İslam dinini kabul edenlerdir.

İkincisi: İslam davetine muhatap olan kimselerdir ki, bu da bütün insanlığı kapsamaktadır.

İslam davetine icabet eden ümmetten maksat Müslüman ümmeti ya da bir diğer ifadeyle İslâm ümmetidir. Ya da Ümmet-i Muhammed’dir (s.a.v.). Fakat burada mutlak manada kastedilen husus ümmet kavramıdır.


Basım Ayı/Yılı : 10/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 110
Ağırlık : 110
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺67,50

Aynı safta yan yana namaz kılan iki kişi, görünürde eşit olsalar da ikisinin namazı arasında bazen yer ile gök arası kadar derece farkı vardır. Bunun nedeni ise namazın şartları ve rükünlerindeki noksanlık değildir. Asıl nedeni huşu eksikliğidir.

Namazımızı hakkıyla nasıl eda edebiliriz?

Namazımızı huşu içinde nasıl kılabiliriz?

Bu kolay bir iş değildir. Bunu yapabilmek için kalbi tamamen Allah’a ibadete açmamız, tüm duygularımızla Allah’a yönelmemiz ve bu hususta ciddi bir çaba sarfetmemize ihtiyaç vardır. Namazı huşu içinde kılmanın yolu, dış görünüş ile ilgili bir husus değildir. Namazda huşu, ancak kalbin ıslahı ile mümkün olur. Kalp huşu sahibi olduktan sonra bütün uzuvlar da ona tabi olur.

Kardeşim! namazın önemini, amacını ve hakikatini kaleme aldığımı bu kitap, umarım namazda huşu sahibi olmana bir katkı sağlar.


Basım Ayı/Yılı : 10/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 72
Ağırlık : 72
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺51,75

İslam'ı temsil ettiğini söyleyenlerin “yolsuzluk, hırsızlık ve cinayetle” anıldığı günümüzde, ne yazık ki “tekbir getirerek kafa kesen katiller” de Müslüman olarak tanımlanıyor.

Tarihe yön vermiş bir din, bağlamından kopartılarak kitleleri uyuşturan bir olguya dönüştürülüyor, İslamiyet adına her türlü ahlaksızlığı görmezden gelen insanlar yaratılıyor.

İslam'ın kapitalizme karşı bir dünya görüşü olduğu tezi üzerine uzun yıllardır çalışmalar yapan Eren Erdem, gidişata itiraz ediyor, İslam'ın ve İslam'ın Devrimci Peygamberi'nin düşünce ve uygulamalarını net biçimde ortaya koyuyor.

Abdestli Kapitalizm, Devrim Ayetleri gibi kitapları büyük ilgi gören Eren Erdem, Devrimci Peygamber'le, “katillerin, kul hakkı yiyenlerin, yolsuzların, arsızların” ardına sığınmaya çalıştığı Hz. Muhammed'in gerçekte nasıl bir yerde durduğunu gözler önüne seriyor.

Köleler özgürleştirilecek, zengin ile fakir eşitlenecek!


Basım Ayı/Yılı : 1/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 244
Ağırlık : 244
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺92,40
İslam Düşüncesindeki Diğer Disiplinler İslam Düşüncesinin Etkileri Modern Rönesans

İslâm düşünce geleneğini bütüncül bir tarzda anlamaya yönelik yayınlar, tarihî birikime yönelik basite indirgenmiş genellemeci kritiklerin etkisi karşısında teorik yetersizliği aşmaya yardımcı olacaktır. Pakistanlı ünlü ilim adamı ve filozof Mian Muhammed Şerif’in derlediği bu eser, İslâm düşünce tarihi ile ilgili olarak oryantalistlerce yayınlanmış eserler karşısında geleneği yeniden yorumlama arayışlarının ciddi bir misalini teşkil etmektedir. Bölüm yazarlarının büyük kısmının inceledikleri akım ve şahsiyetlerin özgün niteliklerini vurgulamaya çalışmış olmaları, İslâm düşünce akımlarını kendi dinamikleri içinde anlamayı mümkün kılmaktadır. Ayrıca eserin benzeri birçok eserde yer almayan İbn Haldûn sonrası dönemi de kapsıyor olması dolayısıyla denilebilir ki bu derleme eser, sahasında yayınlanmış en detaylı düşünce tarihi kitabıdır. Bu açıdan İslâm düşüncesi tarihine ilginin gittikçe yoğunlaştığı günümüzde, bu eserin önemli bir boşluğu doldurduğu aşikardır.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 576
Ağırlık : 576
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺295,20
Son Yüzyılların Öncü Düşünürleri ve Sufileri Edebiyat ve Sanat

İslâm düşünce geleneğini bütüncül bir tarzda anlamaya yönelik yayınlar, tarihî birikime yönelik basite indirgenmiş genellemeci kritiklerin etkisi karşısında teorik yetersizliği aşmaya yardımcı olacaktır. Pakistanlı ünlü ilim adamı ve filozof Mian Muhammed Şerif’in derlediği bu eser, İslâm düşünce tarihi ile ilgili olarak oryantalistlerce yayınlanmış eserler karşısında geleneği yeniden yorumlama arayışlarının ciddi bir misalini teşkil etmektedir. Bölüm yazarlarının büyük kısmının inceledikleri akım ve şahsiyetlerin özgün niteliklerini vurgulamaya çalışmış olmaları, İslâm düşünce akımlarını kendi dinamikleri içinde anlamayı mümkün kılmaktadır. Ayrıca eserin benzeri birçok eserde yer almayan İbn Haldûn sonrası dönemi de kapsıyor olması dolayısıyla denilebilir ki bu derleme eser, sahasında yayınlanmış en detaylı düşünce tarihi kitabıdır. Bu açıdan İslâm düşüncesi tarihine ilginin gittikçe yoğunlaştığı günümüzde, bu eserin önemli bir boşluğu doldurduğu aşikardır.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 568
Ağırlık : 568
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺295,20
Filozoflar ve Düşünürler

İslâm düşünce geleneğini bütüncül bir tarzda anlamaya yönelik yayınlar, tarihî birikime yönelik basite indirgenmiş genellemeci kritiklerin etkisi karşısında teorik yetersizliği aşmaya yardımcı olacaktır. Pakistanlı ünlü ilim adamı ve filozof Mian Muhammed Şerif’in derlediği bu eser, İslâm düşünce tarihi ile ilgili olarak oryantalistlerce yayınlanmış eserler karşısında geleneği yeniden yorumlama arayışlarının ciddi bir misalini teşkil etmektedir. Bölüm yazarlarının büyük kısmının inceledikleri akım ve şahsiyetlerin özgün niteliklerini vurgulamaya çalışmış olmaları, İslâm düşünce akımlarını kendi dinamikleri içinde anlamayı mümkün kılmaktadır. Ayrıca eserin benzeri birçok eserde yer almayan İbn Haldûn sonrası dönemi de kapsıyor olması dolayısıyla denilebilir ki bu derleme eser, sahasında yayınlanmış en detaylı düşünce tarihi kitabıdır. Bu açıdan İslâm düşüncesi tarihine ilginin gittikçe yoğunlaştığı günümüzde, bu eserin önemli bir boşluğu doldurduğu aşikardır.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 477
Ağırlık : 477
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺270,60

Kapsamlı Almanca-Türkçe, Türkçe-Almanca Sözlük Kapsamlı Almanca Sözlük, gerçek bir öğrenme sözlüğüdür. Almanca ve Türkçe öğrenenler, bu sözlükte günlük iletişim için ihtiyaç duydukları kelime hazinesinin en önemli bölümünü (yaklaşık 50 bin madde) bulabilecektir. Günümüz Almancası ve Türkçesinin genel kelime hazinesinin olabildiğince kapsamlı bir şekilde sunulmasına çalışılırken, uzmanlık alanları dilleri, özel diller, Almancada bölge ağızları ve kelimelerin üsl?p değerleri de dikkate alınmıştır. Almancanın Avusturya'daki ve İsviçre'deki farklılıkları da imkân ölçüsünde belirtilmiştir. Sözlüğün her iki bölümünde yazım, söyleyiş (telâffuz), (sınırlı ölçüde) etimoloji, gramer ve üslup konularında binlerce not yer almaktadır. Madde başı kelimeler açık seçik ve kolay anlaşılır biçimde açıklanmıştır. Almanca kelimelerin tanımlığı (Artikeli) net biçimde yazılmış, kısaltma kullanılmamıştır. Her kelime ve kelimenin anlamları, kullanım örnekleriyle, örnek cümlelerle gösterilmeye çalışılmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 768
Ağırlık : 768
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺525,00

Hanefî mezhebinin teşekkül süreci, temelleri sahâbe döneminde atılan ve tâbiûn döneminde bir gelenek haline gelen ehl-i re’y ekolünün temsilcileri, Ebû Hanîfe ve öğrencilerinin öncülüğünde başlamıştır. Bir mezhebin kurumsallaşmasında sonraki nesillerin kurucu imamlara aidiyet geliştirmesi, onların görüşlerini rivâyet ve tedvin etmeleri, çalışmalarını onların metotları çerçevesinde yapmaları ve mezhep eğitiminin kurumsal bir yapıya bürünmesi, büyük önem arz etmektedir. Ebû Hanîfe’nin öğrencilerinin ve sonraki nesil Hanefî fukahânın kuzey Afrika’dan Horasan ve Mâverâünnehir’e, Yemen’den Cezîre’ye kadar uzak şehirlere dağılması, buralarda ders halkaları tesis etmeleri, geliştirdikleri siyasî ilişkiler ve kadılık gibi resmî görevler üstlenmeleri, Hanefî düşüncenin tanınmasını ve yaygınlaşmasını sağlamıştır. Hanefî fakihlerin usûl ve fürû alanında yaptıkları çalışmalar, özellikle muhtasar ve şerhlerin yazılması, fıkıh usûlünün tedvini ve nevâzil tarzı çalışmaların yapılması, mezhebin teşekkülünü sağlamıştır. Hanefîlerin diğer fırkalarla münasebetleri, özellikle Mâverâünnehir fakihlerinin bid‘at fırkalarıyla mücadelesi, Hanefî kimliğinin oluşmasında önemli bir rol oynamıştır. Elinizdeki bu kitapta sahabe döneminden başlanarak mezhebin teşekkülünü tamamladığı hicrî dördüncü asrın son çeyreğine kadar ehl-i re’y ekolünün Hanefî mezhebine evrilme süreci ele alınmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 552
Ağırlık : 552
En / Boy : 16 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺230,00

İlk inen âyetler arasında Rab-kul ve insan-eşya ilişkisine dair hükümler de bulunduğu için fıkhın tarihçesi Mekke dönemiyle başlamış olmaktadır. Kur’ân’ın Medine döneminde yoğunlaşacak olan normatif düzenlemeleri genellikle çerçeve hükümler koymak şeklinde olmuş, ayrıntılar Hz. Peygamber tarafından beyan edilmiştir.

Rasûl-i Ekrem’in irtihalinden sonra sahâbe, karşılaştıkları olayları iki ana kaynağa bağlı kalarak çözümlemeye çalışırken önemli bir kısmı, reye başvurup aklî ve gâî istidlâl yollarını da kullanırken bazıları da rivayetlerle yetinip lafzî yoruma ağırlık verme ve reyden uzak durma tavrını benimsemişlerdir.

Onların bu tutumları, tâbiûn döneminde ehl-i hadis ve ehl-i rey diye anılan iki farklı eğilimin doğmasına yol açmış, bu eğilimler de ikinci yüzyılın ortalarından itibaren birçok fıkıh mezhebinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Tarihî, siyasî, coğrafî ve ictimaî sebepler yanında usulî özellikleri ve furû açılımları sebebiyle bu mezheplerden dördü, Müslüman toplumlarda istikrar kazanmış ve onların ibadet ile hukuk hayatlarını düzenlemiştir.

Bazı araştırmacılar tarafından “Mezhepleşme ve buna bağlı taassubun etkisiyle IV/X. yüzyılda ictihad kapısının kapatılması sonucunda fıkhın durağanlaştığı” iddia edilse de hem mezhep içi tahrîc hem bağımsız ictihad hem de kurumsal fetva faaliyetleriyle fıkıh, canlılığını korumaya devam etmiş ve tarih boyunca Müslümanların hayatlarının ve hukuk dünyalarının kurucu aktörü olma özelliğini kaybetmemiştir. Medeniyet çatışmaları eksenindeki küresel dayatmalar ve Batılılaşmış yerli elitlerin baskıcı tutumlarına rağmen fıkıh, dünyadaki büyük hukuk sistemlerinden biri olarak bugün de İslâm dünyasına rengini vermeye devam etmektedir.

Elinizdeki kitap, Sahâbe ve Mütekaddim Fukaha Dönemi, Müteahhir Fukahadan Modern Zamanlara ve Yeni Zamanlar başlıklarını taşıyan üç bölüm altında, fıkhın bu on beş asırlık tarihî serüvenine dair bazı araştırmalardan oluşmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 440
Ağırlık : 440
En / Boy : 16 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺180,00
Kuruluştan 3. Selim Sonuna Kadar

Osmanlı Cihan Devleti’nin tarihini iyi bilmek mecburiyetindeyiz. Bu tarihin ikbal devirleri Türk milletinin mefâhiridir. Daha sonraki devirlerde zayıflayan Osmanlı Devletine karşı Avrupa haçlı ruhunun iyice uyanışını, her geçen gün azalarak, güçlenerek devam edişini bilmemizde, bugünkü olayları tanıma ve değerlendirme bakımından büyük faydalar vardır.


Basım Ayı/Yılı : 4/2014
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 598
Ağırlık : 598
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺220,00

Araplar, tarihin eski zamanlarından itibaren nesep şecereleriyle gündeme gelmiştir. Uzak ve yakın akrabalarını tanımak, tarihte şöhret kazanmış atalarından haberdar olmak, Araplar için sıradan bir ameliyenin ötesinde kabile aidiyetinin ve çölde hayatta kalmanın yegâne sırrıydı. Günlük hayatın merkezine yerleşen soy bilinci, yeri geldiğinde dinî inancın önüne dahi geçebilmekteydi. Menfaatlerine ters düştüğünde putlara küfreden, onları alaya alan ve taşlayan Araplar, ata ve dedelerinin soylarına geldiğinde hürmeti elden bırakmazlardı. Şöhrete haiz kimseleri zihinlerine kazıyıp, şiirlerine mısra, hatiplerine söz ve nessâplarına ezberlenmesi gereken vazife kabul ederlerdi. Câhiliye döneminde Arab’ın asabiyetiyle korunan soy bilme geleneği, İslâm Peygamber’inin belirlediği formda devam ettirildiğinden bu köklü gelenek unutulmaya yüz tutmadı. Elde edilen bu birikim Hz. Ömer’in Divan Teşkilatı kurmasında, hadis râvilerinin tanınmasında, biyografik eserlerin oluşmasında ve birçok sahada efektif olarak kullanıldı.
Câhiliye ve İslâm’ı anlamada önemli bir argüman olarak karşımıza çıkan soylar, girift ve karmaşık yapılarından dolayı ne yazık ki günümüze kadar bir bütün olarak sunulamadı. Lakin kaynaklarda yapılan titiz bir çalışma sonucunda 2 bin tanesi sahâbe olmak üzere yaklaşık 40 bin kişinin soylarının kabile esasına uygun bir şekilde listelenmesiyle oluşturulan “Nesep Atlası” artık bu alandaki boşluğu dolduracaktır. Arapların bilinen eski atalarından sahâbe devrine kadar olan süreci içeren bu çalışma, sunduğu görsel imkânlarla okuyuculara büyük kolaylık sağlayacaktır. Atlasta akrabalık ilişkilerinin ve soy bilgilerinin bir bütün olarak sunulması da alanda yapılacak ilmî çalışmalara yeni bir boyut getirecektir.


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 275
Ağırlık : 275
En / Boy : 22 / 30
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺400,00

Hira Mağarası’nda Hz. Peygamber’e ilk vahyin nüzulü ile başlayan İslamiyet’in serüveni, 622 yılındaki Hicret ile bambaşka bir mecraya taşınmıştır. Öyle ki Medîne merkezli kurulan İslam Devleti’yle birlikte yeni dinin tebliği çok daha hızlı şekilde yayılma imkânı bulmuştur. Hz. Peygamber’in vefatı sırasında bütün Arabistan’ı kontrol etmekte olan bu teşekkül daha sonrasında onun halîfelerinin eliyle Avrupa, Asya ve Afrika’da geniş coğrafyalarda egemen olmuştur. Dört Halifeler ve Emevîler dönemlerinde bütünlük arz eden İslam Devleti’nde Abbâsîlerin iktidarıyla birlikte çözülmeler başlamıştır. Özellikle de IX. yüzyıl itibarıyla hızlanan bu gelişmeye rağmen Müslüman toplumların tarihi Moğolların 1258’de Bağdâd’ı işgaline kadar genelde hilâfet kavramı etrafında şekillenmiştir. Bu tarihin bir diğer ana yönlendiricisi de yeni dini kabullerinden itibaren Türkler olmuştur. Çalışmamız; İslamiyet öncesi dönem, Hz. Peygamber ile halifelerin yönetimindeki İslam Devleti’nin tarihiyle başlamaktadır. Sonrasında içerisinde Türkler, İranlılar ile diğer unsurların yer aldığı Müslüman devletlerin tarihi üzerine yoğunlaşılmıştır. Anlatımda siyasî konular ağırlıkta olmasına karşın olayların gelişimine yön veren idarî, sosyokültürel, ekonomik, ilmî ve mezhepsel hususlara da yer verilmiştir. 


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 360
Ağırlık : 360
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,10

Hiçbir büyük adam boşuna yaşamaz. Dünya tarihi büyük adamların tarihinden başka bir şey değildir.
Carlyle, On Heroes

Hz. Muhammed’in muharebelerindeki savaşların sayısı asla birkaç bini geçmez, ancak önem bakımından dünyanın en belirleyici savaşları içinde yer alır.
Alfred Guiilaume, Islam

Bu kitapta Richard A. Gabriel Hz. Peygamber’in iyi bir komutan olarak başarılı bir şekilde tatbik ettiği, kararlılık, istişareye önem verme, taktik, istihbarat, strateji, yanlıştan dönme, doğru ve deneyimli komutan görevlendirme gibi askerî alandaki uygulamalarını yeni bir bakış açısıyla ortaya koymuştur. Diğer bir deyişle Allah’ın elçisinin bu sahada gerçekleştirdiklerini günümüzün siyasî ve askerî diline aktarmıştır. Bunları yaparken siyer ve megāzî kaynaklarında genellikle de bunlara dayalı yapılan çalışmalarda dağınık bir şekilde var olan açıklamaları askerî terminolojiyle birleştirerek taktik ve stratejilerin arkasındaki nedenlere ışık tutarak günümüzle ilişkilendirmiştir.
Mustafa Sabri Küçükaşcı


Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 352
Ağırlık : 352
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺142,20

Doğuş Devrinde İslâm Tasavvufu adlı bu eser, ilmî mesâîsinin büyük bir kısmını Tasavvuf araştırmalarına hasretmiş olan meşhur şarkiyatçı ve ilim adamı L. Massignon'un, Essai sur les Origines du Lexique Technique de la Mystique Musulmane adlı muhteşem eserinin İslâm Tasavvufu'yla alâkalı kısmının, son devrin yetiştirdiği en önemli ilim adamı ve Tasavvuf araştırmacılarımızdan biri olan merhûm M. Ali Aynî tarafından Osmanlıca'ya yapılan tercümesinin sadeleştirilerek günümüz Türkçe'sine aktarılmış halidir.

Fransızca aslıyla da karşılaştırılarak, tercümesi yapılmamış olan bazı kısımların ilave edilmesi, birtakım tashihlerin yapılması, şahıs ve eser isimleriyle kaynakların tahkik edilmesi suretiyle, titiz bir çalışmanın ürünü olarak günümüz Türk okuyucusunun istifadesine sunulan bu önemli eser, ilk dönem sûfî akımları, şahsiyetleri, onların eserleri, meşrebleri, etkileri vb. konularda, başka hiçbir yerde bulunamayacak önemli bilgiler içermektedir. Bu sebeple elinizdeki eser, Tasavvuf akımının, henüz bütün detaylarıyla yeterince aydınlığa kavuşturulmamış olan ilk dönemleri hakkında en temel kaynaklardan biri olarak kabul edilmekte ve bu haliyle önemli bir boşluğu doldurmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 8/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 181
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺67,50
1 2 3 ... 14 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı