Klasik müzik tarihinin ünlü bestecilerine ait piyano repertuvarından seçilen başlıca eserlerin notalarını, yorumculara tek bir kitap halinde sunmak düşüncesiyle hazırlanan bu eser, bestecilerin yaşam öykülerini ve yaşadıkları dönemin koşullarına dair önemli bilgileri konu edinmek üzere müzikolojik bir işlev kazandırılarak kaleme alınmıştır. Kitapta yer alan piyano eserleri hem klasik müzik eğitimi alanında hem de klasik müzik dinleyicisi tarafından ilgi gören önemli eserler olmaları göz önünde bulundurularak, özenli bir literatür incelemesi yapılarak seçilmiştir. Bestecilerin zamandizinsel olarak tanıtıldığı kitabın işleyişine paralel olarak, eserler Barok Dönem’den Klasik Dönem’e, Romantik Dönem’e, ulusal akımlara giden bir akış içinde karakterlerini sergilemektedirler. Klasik Batı Müziği’nin ülkemizdeki izdüşümü gibi nitelendirilebilecek ve bu alandaki öncü çalışmalarıyla dünya müzik kültüründe önemli yer edinen Türk Beşleri de kitabın konuları arasındadır. Ünlü Besteciler ve Ünlü Piyano Eserleri, piyano edebiyatına ait nota örneklerini, müzik tarihinin önemli izlerini yansıtan bestecilerin yaşam öykülerini tablo, fotoğraf, el yazmaları gibi görsel materyal kullanımıyla işleyen, piyanistlere ve müzikoloji ile ilgilenen genel okuyucuya yönelik zengin bir kaynaktır.

Evren dizginlenemez ve tahmin edilemez sonsuz olasılıklarla dolu. O halde hayatınız hakkında düşündükleriniz neden bu kadar sınırlı? Her gün aynı işe gitmek, aynı şeyleri yapmak, aynı şeyleri düşünmek ve aynı şekilde hissetmek zorunda olduğunuzu mu sanıyorsunuz? Bir daha düşünün. Ne Biliyoruz ki? kesin cevapları olan bir kitap değil; kendinizi ve hayatınızı, gündelik varoluşunuzun dışında keşfetmeye teşvik eden, zihninizi genişletecek sorular soran bir kitap. Bu sorularla kendi gerçekliğinizi, yeni bir varoluşu, yeni bir düşünme biçimini keşfedeceksiniz.

Batı Edebiyatının kaynaklarından bugüne kadarki gelişimini topluca ele alan bu eserde, söz konusu edebiyatın oluşumuna büyük katkıda bulunan ve onun başlıca dalları olan Yunan, Latin, İtalyan, İspanyol, Fransız, İngiliz, Alman, Rus, İskandinav, ve Amerikan edebiyatları ayrı ayrı bölümlerde toplanmıştır. Her ulusun edebiyat tarihinin ana çizgileri bölüm başlarında kısaca gösterilmiştir. Toplam olarak 114 sanatçıdan 155 parça seçilmiştir. Sanatçıların hayatları ve sanatlarının özellikle ayrı ayrı belirtildiği gibi; destan, oyun, roman v.b gibi büyük eserlerin konularının özetleri verilmiş, bunlardan seçilen parçaların bütün içindeki yerleri ayrıca belirtilmiştir. Kişilerin ve eserlerin seçiminde, onların hem kendi devirlerini temsil etmeleri, hem de Türk edebiyatını etkilemiş olmaları özellikle dikkate alınmıştır. Kitabın sonuna, ayrıca bir mitologya ve edebiyat terimleri sözlüğü eklenmiştir. Binlerce kişi ve eser arasından özenle ve dikkatle seçilmiş kişi ve eserleri bir araya toplayan bu kitap, insanlığın gelişmesinde büyük katkısı olan batı sanat ve kültürünün özünü kitaplığınıza topluca kazandırmış olacaktır.

Caroline üniversite mezunu entelektüel bir genç kız olsa da, tek istediği büyük aşkı Eddie’nin karısı olabilmektir. Fakat Eddie’nin onu nişanlıyken terk etmesinin ardından kendini iş dünyasında hırslı bir kadın olarak bulur. Masum ve güzel taşra kızı April, zengin Dexter’ın hayatına girmesiyle büyük bir değişim yaşar. Erken yaşta evlenip boşanmış bir anne olan Barbara, evli bir adama beslediği derin duygular yüzünden kendisiyle hesaplaşmaktadır. Yetenekli ve özgür ruhlu Gregg ise asi yazar David’e hastalıklı bir şekilde tutulmuştur... Kadınların bağımsızlıklarını henüz ilan etmedikleri yıllarda kariyer yapmaya çalışan genç kızlara ayna tutan Her Şeyin En İyisi öylesine yankı uyandırdı ki 1959’da aynı adla çekilen filmi 2 dalda Oscar’a aday gösterildi. Günümüzdeyse Mad Men dizisinin ilk sezonunda sıkça ekrana yansımasıyla yeniden popüler oldu. Kitabın bu başarısı şaşırtıcı sahiciliğinden ileri geliyordu. Çünkü Caroline’ın da dediği gibi: "Herkes yaşadığı şeylerin sadece kendi başına geldiğini düşünür; başkalarının da aynı sorunları yaşıyor olabileceği, aynı şeyleri hayal edebileceği kimsenin aklına gelmez."

Herhangi bir kimse bu kitabın içinde pek açık ve herkesin kolayca anlayabileceği bir tarzda izah edilen alman diline ait gramer kurallarını iyice belleyip kitabın başından sonuna kadar her bahisle birlikte verilen çeşitli egzersiz ile örnekleri başarı ile tatbik ettiği taktirde cümle kuruşlarının en ağırları üzerinde edinebileceği hakimiyet dolayısiyle kendi meslek sahasına ait Almanca yazılmış eserleri dahi iyi bir sözlüğün yardımı ile ana diline çevirebilecek duruma gelmektedir.

Little Tall Adası sakinleri, kuzeydoğudan esen korkunç fırtınaya defalarca maruz kalmıştı ama bu sefer durum çok farklıydı. Fırtına, beraberinde çok daha kötü bir şeyi de beraberinde getirmişti çünkü. Adaya ilk kar taneleri düşerken, yaşlı Martha Clarendon kelimelerle anlatılamayacak kadar korkunç bir şekilde öldü. Bu ölümün sorumlusu Andre Ligone’ydi ama kendisini yakalamaya geleceklerini bildiği halde, gümüş kurt başlı bastonuyla Martha’nın koltuğunda oturmuş bekliyordu. Ada sakinlerini birbirleriyle, en kötüsü de kendi kendileriyle karşı karşıya getiren bu zihin okuyucu şeytani adam, kısa sürede tam bir kabus haline geldi. İğrenç sırların kanlı işaretlerle, büyünün ölümcül gerçeklerle iç içe geçtiği ve çocukların bile ölümü enselerinde hissettiği bu kabustan kurtulabilmenin ise yalnızca tek bir yolu vardı. Ligone de onu öneriyordu zaten: "Bana istediğimi verin, gideyim!" Tüm zamanların en iyi korku romanı yazarı Stephen King, ABC televizyonunca dizi yapılan bu kitapta insanın içini ürpertiyor.

Bugüne dek on üç dile çevrilmiş ve 2.5 milyondan fazla satmış olan Beynin Sağ Tarafı ile Çizim, dünyada en çok yararlanılan çizim kitabıdır. Yeteneksiz olduğunuzu düşünüyorsanız, hatta öğrenebileceğinizden şüphe ediyorsanız, çizim yapmayı seviyor ama çocukça çizimlerin ötesine geçemiyorsanız, bu kitap size sahip olmak istediğiniz becerileri kazandıracak. Eğer bir sanatçı ya da güzel sanatlar eğitimi alan biri iseniz, algılarınızı derinleştirerek sanatsal özgüveninizi pekiştirecek. "Beynin Sağ Tarafı ile Çizim, çizim tekniklerine sıra dışı yaklaşımı ile bir yandan yaşama sanatını anlatırken diğer yandan farkında olmadığınız becerilerinizi kazandırarak sizi özgür kılacak." -Los Angeles Times-