-Kökeni, Mahiyeti ve Dogmalaşma Süreci-
Bir gizem olarak nitelenen teslisin muhtemelen en kapalı tarafını Kutsal Ruh
oluşturmaktadır. İçinde muhtelif kaynaklara ait metinleri barındıran geniş bir
kitap koleksiyonu olan Kitabı Mukaddes buna paralel olarak Ruh konusunda
da farklı anlayışlara sahiptir. Eski Ahit’te Ruh “tanrısal/ilahi” birçok işler gerçekleştiren
bir yapıda tasvir edilse de Tanrı ile ontolojik bir yakınlığa sahip değildir.
Yeni Ahit’te ise İncillerin yazılış kronolojisine uygun olarak Kutsal Ruh anlayışı
konusunda bir gelişim ve dönüşüm göze çarpmaktadır.
Kitabı Mukaddes’ten sonra teolojik meselelerin ilk defa ele alındığı metinler
olan Apostolik babalara ait yazılar ise Kutsal Ruh konusunda büyük oranda kutsal
metinleri takip etse de Hermas’ın Çoban’ı gibi farklı bir Ruh anlayışı barındıran
metinler de bulunmaktadır. Hemen akabinde Apoloji yazarları Hristiyan
karşıtı yazarların metinleri ile ilgilendiklerinden onların kendi terminolojileri
üzerinden bir cevap üretme yoluna gitmişlerdir. Bu durum Hristiyan teolojisinde
Kutsal Ruh anlayışının gelişimine önemli katkılar sağlamıştır. 3. yüzyılda Origenes
ve Tertullianus gibi çok önemli kilise babalarının Kutsal Ruh’un mahiyeti konusundaki
görüşleri tartışmaların alevlendiği 4. yüzyıldaki önemli isimleri ciddi
bir biçimde etkilemiştir.
Kutsal Ruh meselesi müstakil olarak ilk defa 4. yüzyılın ikinci yarısında gündeme
gelmiştir. Önce Tropici denen yerel Mısırlı bir grup, ardından Makedonyusçular/
Pneumatomachi Kutsal Ruh’un yaratılmış olduğunu kabul edip onu
Baba Tanrı’dan ve İsa Mesih’ten farklı ve hiyerarşik olarak aşağıda olduğunu
savunmuşlardır. Kutsal Ruh’u kilisenin bir dönem ana gündem maddesi haline
getiren Pneumatomachi’nin iddialarına Kapadokya Babaları cevaplar üretmiştir.
En nihayetinde siyasi desteği uzun süre sonra arkasına alan İznikçi kamp İstanbul
Konsili’nde Kutsal Ruh’un varlığını Baba’dan aldığını ve Baba ve Oğul ile
birlikte yüceltilip tapılması gerektiğini kabul ettirmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 430
Ağırlık : 430
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺142,50
Gotlar Dönemi ve Sonrası

Aryüsçülük mezhebi, Hristiyanlık Tarihinde önemli yol ayrımını temsil eden bir hareket olduğu gibi Müslümanlar açısından da ilgi çekici bir konu olmuştur. Zira bazı Müslüman müellifler Aryüsçülüğü muvahhit bir Hristiyan mezhep, bazı Hristiyan müellifler de onu İslam’ı hazırlayan bir akım olarak görmüştür. Batıda Aryüsçülük üzerine çok çalışma yapılmasına karşın İslam dünyasında Müslüman müelliflerin Aryüsçülük hakkında bilgileri oldukça sınırlıdır. Bu eksikliği gidermek maksadıyla elinizdeki bu çalışmada başlangıçtan günümüze tüm yönleriyle Aryüsçülüğü ele almaya çalıştık. Aryüs’ün hayatı, Aryüsçülük kavramının ortaya çıkışı, Aryüs’ün teolojisi ve bu teolojinin IV. yüzyıldaki diğer teolojilerle karşılaşması, Batı Roma yıkıldıktan sonra kurulan ve Doğu Roma karşısında Aryüsçülüğü savunan Got Krallıkları ile sonrasında Aryüsçülüğün serüveni incelendi. Bu süreçte İslam Aryüsçülük ilişkisi ve Reformasyon sonrası Aryüsçülük değerlendirildi. Nihayetinde Aryüsçülüğün ne olduğu ve Hristiyanlık Tarihindeki önemi tespit edilmeye çalışıldı.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 314
Ağırlık : 314
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺108,75

Ortodoks Kilisesi” ile ne denilmek istenmektedir? Hıristiyanlığın şimdiki parçalanmışlığını oluşturan bölünmeler, kabaca beşer yüzyıllık aralarla üç ana aşamada, meydana geldi. Bölünmedeki birinci aşama, beşinci ve altıncı yüzyıllarda, şimdilerde Doğu (Oriental) Ortodoks Kiliseleri olarak bilinen gruplar Hıristiyanlığın ana gövdesinden koptukları zaman gerçekleşti. Bu Kiliseler iki gruba ayrılır, bunlardan Doğu Kilisesi (esas itibarıyla bugün Irak ve İran’da bulunmakta ve bu Kilise mensupları “Asuri”, “Nasturi”, “Keldani” veya “Doğu Süryani” Kilisesi gibi isimlerle adlandırılmaktadırlar); diğer grup ise çoğu zaman “Monofizit” olarak da adlandırılan beş Kadıköy Karşıtı Kilisedir; bunlar (“Yakubi” Kilisesi olarak da adlandırılan) Antakya Süryani Kilisesi; Hindistan’daki Süryani Kilisesi, Mısır Kıpti Kilisesi, Ermeni Kilisesi ve Etiyopya Kilisesidir. Doğu Kilisesi bir zamanlar daha büyük olmasına rağmen bugün 550,000 üyeden fazla değildir; Kadıköy Karşıtlarının toplam sayısı ise yaklaşık 27 milyon civarındadır. Bu iki grup, genellikle birlikte “daha küçük Doğu Kiliseleri” veya “ayrılmış Doğu Kiliseleri” olarak da adlandırılmaktadır, ancak bir değer yargısı ima etmesi sebebiyle bu tür adlandırmalardan kaçınılması daha iyidir.


Basım Ayı/Yılı : 11/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 384
Ağırlık : 384
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺135,00

Dinlerin ruhani boyutunu simgeleyen mistik düşünceler geçmişten günümüze insanların hayatlarına tesir etmektedir. Sûfilik, Kabala, Zen Budizm, Hinduizm’deki Shakti geleneği gibi farklı mistik gruplar dünya üzerine taraftar toplamaktadır. Hıristiyanlık ise ortaya çıktığı dönemde Yahudiliğin hukuka bağlı din anlayışından farklı olarak içsel aydınlanmaya vurgu yapmış, böylece mistisizm Hıristiyanlığın esas gövdesini oluşturmuştur. Özellikle Orta Çağ’daki sosyol-kültürel zemin, eskatolojik düşüncelerin güçlenmesi ve dünyanın sonunun geldiğine ilişkin vaazlar ve öğretiler Hıristiyanlıkta mistisizmin etki gücünü artmıştır. Elinizdeki çalışma Hıristiyan mistisizminin tarihsel gelişimini, bu mistik geleneğin önemli temsilcilerini, kadınların mistik gelenekteki yerini ve Hıristiyan mistisizminin tasavvuf gibi diğer mistik geleneklerle ilişkisini incelemektedir.


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺67,50
Hıristiyan İlahiyatında Tarihsel-Eleştirel Yöntem ve Kitab-ı Mukaddes’in Anlaşılması Sorunu

Elinizdeki kitap, Hıristiyan ilahiyatında tarihsel-eleştirel yorum geleneğinin Kitab-ı Mukaddes’in anlaşılmasındaki yerini konu ediniyor. Bu bağlamda eser, modern kutsal kitap eleştirisinin arka planındaki sosyokültürel, kurumsal, felsefi ve entelektüel yönelimlerin temel hususiyetlerini tartışmaya açıyor. Ayrıca üniversite kürsülerinde eğitim almış eleştirmenlerin ve ilahiyatçıların, Hıristiyan kutsal metnini, tarihsel-eleştirel çalışmalar yoluyla geleneksel formlarından ayrıştırarak nasıl modern Avrupa’nın önemli bir kültürel ikonu hâline getirdiklerini göstermeyi amaçlıyor. Böylece devletin gözetimi altında bir Batılı Kitab-ı Mukaddes’in üretilmesinin; kartezyen felsefe, rasyonel eleştiri, bilim olarak ilahiyat projesi, liberal teoloji ve tarihselcilik tartışmaları ile bağını sorguluyor.

Bu açıdan bakıldığında eser, her ne kadar doğrudan Hıristiyan dünyası ve Kitab-ı Mukaddes üzerine olsa bile, dolaylı biçimde İslam dünyasındaki modern dönem Kur’an ve hadis çalışmalarının seyrine dair bazı önemli ipuçlarını barındırmaktadır. Bu yüzden dikkatli bir okur, son dönemlerde hem İslam dünyasında hem de Türkiye’de ilahiyat çevrelerinde Kur’an ve hadisler bağlamında yapılan tartışmaların, bu kitaptaki konu ve tartışmalarla benzerliğini fark etmede zorlanmayacaktır.


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 216
Ağırlık : 216
En / Boy : 13 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00
Kitab-ı Mukaddes ve Batı Edebiyatı

Northrop Frye Büyük Şifre’de Batı edebiyatının bütününde paylaşılan bir arketipler, semboller ve retorik yapısının var olduğunu iddia ederek bu yapının temel referansının Kitab-ı Mukaddes olduğunu göstermeye çalışmaktadır. Ona göre bu temel metin bütün Batı medeniyetinin tasavvur tecrübesini içine alan bir küçük âlemdir. İddiasının pratik temelini edebiyatta ortaya çıkan sayısız kavramların kökenlerini Kitab-ı Mukaddes’te bularak örneğin Çıkış’taki devrim kavramı- oluşturan Frye, teorik çatıyı Vico’nun The New Science adlı eserindeki dil teorisinden almaktadır. Buna göre yazı’nın tarihi dilin şiirsel, alegorik ve betimleyici kullanımı olmak üzere üç farklı aşamada gelişir. Bu bağlamda Frye, Eski Ahit’in büyük kısmının metafor kullanımından dolayı şiirsel kullanım evresine ait bir metin olduğunu söyler. 
    
"Kitab-ı Mukaddes’i baştan sona okumakta başarılı olanlar onun en azından bir başlangıca, bir sona ve bütünsel bir yapının bazı yapı taşlarına sahip olduğunu keşfedeceklerdir. Buna göre Kitab-ı Mukaddes zamanın başladığı yerde, dünyanın yaratılması ile başlar; zamanın bitmesiyle, Apokalipse ile sona erer ve bu ikisi arasındaki insanlık tarihini ya da Adem ve İsrail sembolik isimleri altında kendi ilgilendiği tarih cihetini inceler. Ayrıca onda somut imgelerden oluşan bir yapı bulunmaktadır: Şehir, dağ, nehir, bahçe, ağaç, yağ, su kaynağı, ekmek, şarap, gelin, koyun ve benzeri birçok sembol oldukça sık bir şekilde yinelenir ve böylece açık bir şekilde bir çeşit birleştirici öğeye işaret ederler." "Günümüzde artık edebiyat eleştirisi teorisi tekrar ilgi odağı oluyor ve birçok çağdaş edebiyat eleştirmeni Kitab-ı Mukaddes eleştirisinin seküler edebiyatla olan ilişkisinin iyice farkına varmış durumdadır. Bunlardan özellikle üçü; Hans-Georg Gadamer, Paul Ricoeur ve Walter Ong bu kitap üzerinde, daima kendilerinin onaylayacakları şekilde olmasa da, etkili olmuşlardır."


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 358
Ağırlık : 329
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺111,75
Recep Alpyağıl’ın Sunuşuyla

René Guénon…

20. Yüzyılın en esaslı, sarsıcı, açık medeniyet ve zihniyet eleştirilerini kaleme alan Fransız asıllı Müslüman düşünür…

Hıristiyan Ezoterizmi, Guénon’un çeşitli vesilelerle kaleme aldığı yazılarının, vefatından sonra bir araya getirilmesiyle oluşmuştur. Bu yazılardan bazısı okuyucular tarafından kendisine yöneltilen sorulara cevap, bazıları da bizzat kendisinin okuduğu eserlerdeki eksiklerin giderilmesine dayanıyor. Bu itibarla onun külliyatını daha bütünlüklü anlama noktasında önemli metinler ihtiva ediyor. Metodik açıdan yaptığı vurgular hem geleneğe hem de onun eserlerine nasıl yaklaşılabileceği noktasında oldukça aydınlatıcı: Bazı problemleri çözebilmek için basitçe “tarihe bakmak” yeterli değildir. “İnisiyatik” metinleri anlamak için, bu zihniyete sahip olunmalıdır.

Bu kitap, bir bütün olarak bakıldığında, daha önce Hint ve Çin medeniyetlerini yazmış olan Guénon’un, aynı geleneğin Hıristiyanlıkla alâkalı yönüne değindiği metinler olarak görülebilir…


Basım Ayı/Yılı : 1/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 148
Ağırlık : 148
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺48,97
Semavi Dinlerin "Kutsal" Bilinen Kitapları

Kitapta yer alan konulardan bazıları şunlardır:

•Erkeği üstün ve kadını aşağı kılmak açısından •Adem ve Havva masalının önemi
•Kain ve Habil’den köleliğin kurucusu Nuh’a •İbrahim’in yalan ve kandırma usullerine başvurması
•Yakub’un oğullarının hile, cinayet, yağma ve talan usulleriyle is görmesi •Musa’nın Tanrısının Israiloğullarını kendi kavmi olarak seçmesi ve bütün milletlere üstün bilmesi •Davud’un oglu Amnon’un kendi kız kardeşini igfal etmesi •Isa’nın kölelik kurumunu doğal bir kurum olarak sürdürmesi •Erkeğin üstünlüğünü ve kadının erkeğe boyun eğmesini öngören •İncil hükümleri •Yazar ˝kutsal˝ bilinen bu kitaplarda anlatılagelen akıl ve mantık dışı olguları okuyucuya aktarmakta, eleştirilerini bizzat bu kaynaklara dayandırmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 6/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 9
Sayfa Sayısı : 248
Ağırlık : 248
En / Boy : 14 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺82,50

Günümüzde Hristiyanlık, mensuplarının sayısı itibariyle dünyanın en büyük dinidir. İki milyarı aşkın nüfusuyla bu dinin dünya coğrafyasının hemen her bölgesinde mensubu bulunmaktadır. Gerek teolojik yapısıyla gerekse kurumlarıyla etkili bir geçmişe sahiptir. Doğuşundan itibaren üç yüz yıl boyunca yaşadığı sıkıntı ve zulümlerle, bunu takip eden altı yüz yıl boyunca dünya genelinde yayılmasıyla ve sonraki asırlarda da yaşamış olduğu büyük bölünmelerle iki bin yıllık tarihi maceralarla doludur.

Elinizdeki eser, Hristiyanlığın dünya üzerindeki seyrini ele almasının yanında, yerleşmiş kimi yargıları aşmayı sağlayan bir bilgi birikimi de sunan Hristiyanlık çalışmaları için doyurucu bir giriş kitabı niteliğindedir. Hristiyanlığın temel inançları, tartışmaları, sosyal ve siyasi talepleri hakkında konusunun uzmanı tarafından bilimsel bir yöntemle kaleme alınmış yetkin bir çalışmadır.

 


Basım Ayı/Yılı : 1/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 13,5 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺57,40
Kartal Kanatları Üzerinde

Yeşaya Kitabı göz alıcı üslubu, şiirsel gücü ve de önceden bildirdiği müjde umudu bakımından ön plana çıkmaktadır. Tanrı’nın “kefaretle” veya “fidyeyle” kurtarılan kişilere kutsallık yolunu nasıl açtığını anlatır. Bunlar, Tanrı halkının Mısır’dan çıkışı sırasında ortaya çıkan ve Mesih’in çarmıhta başardıklarının öncüsü niteliğinde olan kavramlardır. Yeşaya’nın, Tanrı’nın gerçekleştireceği yargı ve yıkım neticesinde yeniden bina etme ve eskiyi yenisiyle değiştirme işine dair tasvirinde somut bir sevinç hissedilmektedir. Yeşaya’nın başyapıtında, hem İsrail ulusunun hem dünyanın başından geçen olaylarda Tanrı’nın müdahalesi göze çarpmaktadır. Ve bildirilen müjde, tüm dünyanın tek umududur.

Barry Webb okuyucularını, Yeşaya’nın Tanrı’nın görkemine dair gördüğü etkileyici görümü ve Tanrı’nın huzuruna erişmenin muhteşemliğini keşfetmeye davet etmektedir. Bu kitabı kaleme almak, kendisi için adeta unutulmaz bir uçuş tecrübesi olmuştur:
“Bir kartal gibi göklerde süzüldüm ve Tanrı’nın görkemini gördüm. Tüm dünyayı ve benim dünya üzerindeki yerimi yepyeni gözlerle gördüm.”

Barry Webb Sidney, Avustralya’da bulunan Moore Teoloji Koleji’nin Eski Antlaşma Bölüm Başkanı’dır ve İngiltere’deki Sheffield Üniversitesi’nden doktora derecesine sahiptir. Evli ve üç çocuk babasıdır.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 374
Ağırlık : 374
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺105,00

“Başlangıçta Söz vardı…” cümlesi belki de Yeni Ahit külliyatının akılda en çok kalan şiirsel ifadelerinden biridir. Yuhanna İncili yazarı, biraz sonra sahneye alacağı başkahramanı perdenin gerisindeki izleyicisine betimlerle anlatan bir drama eserini taklit edercesine hikâyesine başlar. Çağdaşlarının yaptığı gibi zaman ve mekânın kesiştiği muayyen bir noktayı değil, varoluşun öncesini esas alır. Önceki İncil yazarlarının İsa hakkındaki betimleri Yuhanna İncili’nin İsası’nı tasvir etmede yetersizdir. Bu sebeple nam-ı diğer Dördüncü İncil kendisinden önceki anlatıların kurgu ve kronolojisini yeniden tasarlar. Bu tasarımın sunduğu kristolojik model eskatolojiden ziyade protolojiyi dikkate alan söylemsel bir tanrılaştırma dilini kullanır. Elinizdeki bu kitap Yuhanna İncili’nde beliren İsa tasvirinin bağlamını ve inşâsını sembolizm ve kristoloji arasındaki etkileşim üzerinden ele almaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 432
Ağırlık : 432
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Lutheran Protestanlığın ele alındığı kitapta, Batı Hıristiyan toplumunun beş yüz yıllık dinsel serüveni konu edilmektedir. Okuyucuya, Hıristiyanlıkta reform hareketini doğuran gerekçelerden başlayarak reformun tarihsel süreci, öğretileri ve bunların günümüz Batı toplumunun modernleşmesindeki etkileri kadar, uzunca bir reform tarihi sunulmaktadır. Roma Katolik Kilisesi’ne yönelik ilk reformist tepkiler, engizisyon uygulamaları, aforozlar, mezhep kavgaları, Otuz Yıl Savaşları bu sürecin sosyal ve siyasal aşamalarını oluşturur. Protestanlığın kutsal metin, iman, insan iradesi ve kader, kilise ve iki krallık öğretileri ise aynı sürecin kurucu öğeleri olarak belirleyici olmuştur.

Öte yandan sekülerleşme, laiklik, mutlakiyetçilik, milliyetçilik, antisemitizm, düşünsel liberalleşme ve kapitalizm etiği gibi eğilimler aynı sürecin öteki yansımaları olarak karşımıza çıkarlar. Luther’in metinlerini, bu metinlerin Ortaçağ yorumlarını ve modern çağdaki eleştirilerini içeren farklı dillerde ve oldukça kapsamlı bir kaynakçaya dayanan bu kitap, pek çok yönden modern Batı toplumunun teolojik temellerini sorgulama çabasını yansıtmaktadır. Ayrıca her ne kadar Hıristiyanlık tarihi bağlamında olsa da kitap, İslam dünyasındaki din, reform ve protestanlaşma tartışmalarına yönelik çok temel referans noktaları içermektedir.


Basım Ayı/Yılı : 11/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 393
Ağırlık : 393
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00
Hıristiyanlığın Mimarı

Hıristiyanlık tarihinde dikkati çeken en önemli şahsiyet kuşkusuz Pavlus’tur. O yalnızca bir teolog ya da misyoner değil, kimliğiyle, kişiliğiyle, Hıristiyan kutsal metininde büyük önem arz eden mektuplarındaki söz ve yaklaşımlarıyla Hıristiyanlığın hemen her anlamında temel referansıdır.

Pavlus, bir yönden yaklaşık iki bin yıldır ileri sürdüğü görüş ve düşünceleriyle tartışılagelen bir kişi, diğer yönden ise tarihte üstlendiği önemli rolün hemen herkesçe kabul edildiği bir düşünür, misyoner, teolog ve din kurucusudur. O, tarih boyu hem taraftarlarının hem de düşmanlarının ilgi odağı olmuştur. Pavlus, kimine göre halüsinasyonlar gören bir epileptik ya da sürekli vizyonlar gören bir histeriktir. Kimine göre ise o, yaratıcı bir düşünür, teolojik bir devrimcidir. Öğretilerini benimseyip kabul eden sıradan insanlara göre ise Pavlus, Tanrı oğlu İsa Mesih’in mesajını insanlara iletmek üzere Tanrı tarafından seçilen bir elçi, bir resuldür. Dolayısıyla görüşleri yorumları ve yaşamıyla başta Mesih öğretisi olmak üzere Hıristiyan teolojisine, inançlarına yön veren Pavlus’u bilmeksizin Hıristiyanlığı anlamak mümkün değildir.


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 11
Sayfa Sayısı : 332
Ağırlık : 332
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00
Uzun Yolculuk Dönemimiz

Rab, Kenan ülkesini Avram’la torunlarına vaat ettiğinde (Yar. 15:7), ülkenin her yanında çoktandır başka halklar oturuyordu. Vaat Edilen Toprak’a sahip olmak için çıkılan uzun yolculuğu Tanrı hazırlamıştı ama yine de oraya zorluklarla dolu bir yoldan gidilmişti. Eski Antlaşma okurları olarak bizlere, bunun nedenini merak etmek kalıyor.

Merak uyandıran bu Çıkış yorumunda Alec Motyer, Tanrı’nın, antlaşmasındaki vaatlerine ve İsrail halkına sürekli sadakatine bakarak O’nun karakterini araştırmaktadır. İsrail’in öyküsünde sönmeyen bir ateşle karşılaşıyoruz: Kendisini bu kadar sık bırakanları bırakmayan, yol gösteren, halkının arasında yaşayan, kurtarıcı Tanrı.
J. A. Motyer, İngiltere’nin Bristol kentindeki Trinity Üniversitesi’nin eski başkanıdır. Yeşaya’nın Peygamberliği, Amos’un Mesajı, Filipililerin Mesajı, Yakup’un Mesajı’nın da yazarıdır. 


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 427
Ağırlık : 427
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,00

Metodistler, yaşadıkları ülke nüfusuna oranla sayıca az gibi görünmelerine rağmen, nüfuz alanları oldukça geniştir. Bu açıdan bakıldığında özellikle A.B.D’nin iç ve dış politikasında dolayısıyla dünya siyasetinde oldukça etkili oldukları görülmektedir. Metodist Kilisesi ve bu kilise mensuplarının dini düşünce ve görüşleri, onların felsefi ve siyasi fikirlerinin arka planının temellerini oluşturmaktadır. Özellikle geçen yüzyılın son çeyreğinde ve günümüzde bu kili­se mensupları, Amerika Birleşik Devletleri’nin üst düzey yöne­ticileri olmuşlar ve dünya siyasetine yön vermişlerdir.Neoconlar olarak isimlendirilen Evanjelik ve Fundamentalist gruplar ve kuruluşların, bilinen misyon yöntemlerinin yanı sıra, üst düzey yöneticiler va­sıtasıyla,İsa’nın yeryüzüne gelişini kolaylaştırmak için, dünyayı zorla bir kargaşa ve savaş ortamına sürüklemektedir. Çünkü on­lara göre, İsa yeryüzüne gelerekbarışı ihdas edecek ve Tanrı Krallığı’nı kuracaktır. Bu çatışma ve savaş ortamıahir zamanda meydana gelecek olan Armagedon Savaşı’nın ön hazırlıkları ola­rak dikkat çekmektedir. Bunun da temel kaynağını, Milenyumculuk düşüncesi ve İncil’deki Yuhanna’nın Vahyi şekillendirmektedir. Bu kaynaktan beslenen yöneticiler, gerektiğinde askeri seçenekleri de göz ardı et­meden, yayılmacı bir politika izleyerek, dünyanın kontrolünü ele geçirmeye ve küreselleşmenin de etkisiyle misyonu yerine ge­tirmeye çalışmaktadır. Evanjelik guruplar, özellikle Dinler Arası Diyalog Faaliyetleri, Büyük Ortadoğu Projesi ve İbrahimi Dinler safsatasını kendilerine rehber edinen Türk ve İslam dünyasındaki çeşitli dini olduğu zannedilen hareketleri, kuruluşları (Fetö vb.)ve etnik ayrışmaları destekleyerek kendilerine asker ve yandaş devşirmektedirler. Geçmişten günümüze ülkemizde yapılan Misyonerlik faaliyetleri vasıtasıyla insanlarımız İslam dininden uzaklaştırılmaya ve Hıristiyanlaştırılmaya çalışılmaktadır. Kaldı ki küreselleşmenin de arkasında ya­tan güç, yine Evanjelik hareketin oluşturduğu, küresel sermaye ve Ökümenik harekettir.


Basım Ayı/Yılı : 2018
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺71,75

"Barnabas İncili apokrif bir İncil’dir, bu da İsa’nın hayatının, İncil içerisinde sunulan resimlerle çelişen bir şekilde doğrudan bir gözlemci tarafından yazıldığının varsayılması anlamına gelir. Öte yandan apokrif İncil’ler arasında da bir Müslüman İncil’i olmasıyla özeldir, bu da İsa’yı Tanrı’nın oğlu olarak değil de, bir insan, Muhammed’in öncülü olarak takdim ettiği anlamına gelir. Batı okuluna göre bu, on dördüncü yüzyılda yapılan bir tahrifattır ve şimdi sadece İspanyolca ve İtalyanca nüshalarda bulunmaktadır, fakat düşünürler arasında bile kitaptaki yazılardan bazılarının daha eski olup olmadığına dair bir ihtilaf bulunmaktadır. İncil bazı modern Müslümanlar tarafından tarihi olayların özel ve kadim bir kaydı olarak ele alınmıştır, pek çok Müslüman yayınevinde Raggs’ın burada sunduğu sürüme dayanan değişik basılı sürümler bulunmaktadır.

 

Metnin menşei ne olursa olsun ilginç bir okuma sunar, Akdeniz dünyasının, havarilerin eylemleri ve doğunun kutsal tarihi ile ilgili dini romanslarını andırır.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺77,25
Uyanış Getiren Mektup

Pavlus’un Roma’daki genç kiliseye yazmış olduğu mektup, çağlar boyunca Hristiyanlar’ı çok derinden etkilemiştir. Bu mektup ‘cennetin giriş kapısı’ olarak adlandırılmıştır.
Pavlus mektubunda, Yeni Antlaşma’daki tanımların en kapsamlısı olarak, müjdenin tam bir resmini vermektedir. Mektubun bakış açısı oldukça geniştir; şimdiki zaman ve sonsuzluğu, insanlığın geçmiş, şimdiki ve gelecek zamanını, aklanma, kutsanma ve yüceltilme konularını ele almaktadır.
Bu mesaj, Hristiyan yaşamı boyunca Pavlus’un mektuplarındaki öğretileri birebir yaşamış olduğunu itiraf etmekte olan John Stott’un kişisel olarak yaşadıklarından kaynaklanan açıklamalarına dayanmaktadır. John Stott aynı zamanda, zamanının saygıdeğer geleneksel bazı yorumcularıyla da fikir alışverişi yapmıştır. Yazar, günümüzün giderek daha da değişken hale gelmekte olan toplumu içinde Romalılar Mektubu’nu, Hristiyan inanç bildirisi olarak görmekte ve İsa Mesih aracılığıyla özgürlük hakkındaki müjdeyi vurgulamaktadır. Pavlus’un özgürlük konusundaki görüşü hayret uyandırıcıdır. Bu görüşe göre özgürlük, etnik anlaşmazlıklara, ahlaksal suçun karanlığına, Tanrı tarafından suçlanmaya ve başkalarına yabancılaşmaya galip gelmektedir. Bu, Tanrı’ya ve komşularımıza sevgiyle hizmet etme özgürlüğüdür.
John Stott dünya çapında bir Kutsal Kitap yorumcusu, misyon önderi ve yazar olarak hizmetine devam etmektedir. Langham Place, Londra’daki All Souls Kilisesi’nin Papazı ve Christian Impact- Hristiyan Etkisi hizmetinin lideridir.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 581
Ağırlık : 581
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺112,50

I express my gratitude to 'Lazebura' - the Laz association of Europe and Mr. Hasan Çurçava for their assistance in publishing this book.

Giorgi Sakhokia
Avropaşi Lazuri okokatale 'Lazeburas' do tişineri Hasan Çurçavas, ham kitabişi gamaşkvinus xe na elamçesşeni mevuxvamam. Giorgi Saxoki


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 152
Ağırlık : 152
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,00

Hıristiyanlıkta ve İslâm’da Hz. Meryem’in karşılaştırmalı olarak ele alındığı bu eser; her iki dindeki kutsal metin tefsirinden inanç sistemlerine, insan ve Tanrı görüşüne, zaman içinde bir tarihî gelişmenin bazı dinlere getirdiği ve onlardan götürdüğü şeylere, pek karmaşık mitolojik kültlere (dişi, ana, baba, zürriyet, Ana Tanrıça, bereket kültleri gibi) kadar yaygın bir muhtevaya sahiptir. Kısacası, sadece dinler tarihi alanında kalmayıp mitoloji, din fenomenolojisi, din sosyolojisi, din psikolojisi, teoloji, sanat, edebiyat vb. disiplinlere doğru uzanan bir konudur.

Ancak hemen belirtilmelidir ki gaye, konunun bütün detaylarını sıralamak değil, Meryem ile ilgili statülerin her iki dinde gösterdiği tabloları belirleyip bunlardan bir kanaate ulaştıracak olanlarını karşılaştırarak hem bu iki büyük din hakkında bazı bilgilere ulaşmak, hem de dinlerin yapılarındaki bu gibi elemanların ana yapı ile bağıntılarını belirlemektir.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 5
Sayfa Sayısı : 226
Ağırlık : 226
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺95,00

İnançlar, değerler, ilkeler veya benimsenen dava uğruna kişinin bizatihi varlığını fedâ etmesi, böylelikle yaşamını, ölümünü ve uğruna öldüğü sebepleri kutsal bir mertebeye taşıması insanla birlikte var olagelmiştir. Bugün şehitlik olarak nitelendirdiğimiz bu olgu, gündelik hayatımızda sayısız bağlamda karşımıza çıkabilir. Toplumların politik yapısı, kutsalla olan ilişkisi, dünyayı anlamlandırma biçimi değişip dönüşse de şehitlik olgusu toplumsalın olduğu her yerde bir şekilde var olmaya devam etmiştir.
Günümüzde şehitlik söz konusu bilhassa medyada ve akademik literatürde bu olgunun İslam, terörizm ve şiddet ekseninde ele alındığı görülmektedir. Oysa şehitlik, herhangi bir tarihsel döneme ya da kültürel geleneğe özgü olmadığı gibi herhangi bir dinî gelenekle de sınırlı değildir. Batılı bilincin şehitlik idealini belirleyen ve Monoteist geleneğin ilk iki halkasını temsil eden Yahudi ve Hıristiyan geleneğinde şehitlik olgusunun nasıl anlamlandırıldığı ile ilgili Türkçe literatürde henüz kapsamlı çalışmalar bulunmamaktadır. Bu yönüyle elinizdeki eserin şehitlikle ilgili güncel tartışmalara yeni bir perspektif sağlayacağı ve din sosyolojisi ile dinler tarihi başta olmak üzere sosyal bilim disiplinlerine katkı sağlayacak bir kaynak kitap niteliğinde olacağı umulmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 148
Ağırlık : 148
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺68,00
Kaynakları İtibariyle Hristiyan ve İslam Medeniyetlerinin Mukayesesi

Hristiyan ve İslam medeniyetlerinin kaynakları itibariyle ve mukayeseli bir tarzda incelendiği bu çalışmada dikkat çeken unsur, her iki medeniyetin de İlk Çağ medeniyetlerinden, bilhassa da Antik Yunan’dan ilham almalarına rağmen, gelişmelerinin farklı ve aksi istikamette olduğudur. Bu farklı istikametlere yönelişin altında yatan saik esas olarak siyasi idi. Hristiyanlığın Roma çok tanrıcılığı ile yüzleşip karıştıktan sonra uğradığı tahrifatın da bunda ehemmiyetli bir payı vardı. Ancak bu bozulmanın altında da siyasi saikler vardı. Hristiyanların üç asırdan fazla bir müddet zulüm görmeleri onlarda bir ezilmişlik psikolojisi yaratmış ve bu da onları, kurtuluşu göklerden gelecek bir “Mesih”ten beklemeye sevk etmişti. Hristiyan filozoflar bu sosyokültürel yapıyı temellendirmek için aradıkları referansı Platon felsefesinde bulmuşlardı ve böylece bu felsefeyi arkasına alan Hristiyanlık, Batı Avrupa’yı bin yıldan fazla süren bir uyku devresine sokmuştu. İslam toplumu ise Peygamber’inin sağlığında putperest düşmanlarını savaş meydanlarında mağlûp etmiş ve bulunduğu coğrafyaya siyaseten hâkim olmuştu. Bu siyasi hâkimiyet, beraberinde dinî yayılmayı da getirmiş ve bu askerî, siyasi ve kültürel muvaffakiyetler Müslümanların bir inanç erozyonuna uğramalarını önlemişti. Bunlarla birlikte İslamiyet’in insana, akla ve ilme verdiği değer de bir medeniyetin kurulması için gereken motivasyonu sağlamıştı.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 207
Ağırlık : 207
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺62,40


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 223
Ağırlık : 223
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00

Doğu Kilisesi, Hıristiyanlık tarihinde özel bir yere sahip. Roma İmparatorluğu’nun doğusunda kök salmış, Batı kiliseleri tarafından ötekileştirilmiş, siyasi etkileri derin biçimde hissetmiş ve kendine özgü inanışlar, ritüeller geliştirmiş kadim bir kilise... Doğu Hıristiyanları Nesturiler: Tarih, İnanç, Ritüel; Part, Sasani, Müslüman ve Moğol yönetimlerinin gölgesinde gelişen Doğu Kilisesi geleneğini, hem Hıristiyan dünyasında hem de geniş doğu
coğrafyasında yaşanan siyasal-toplumsal gelişmelerle bağlantılı olarak anlatıyor. Teolojik tartışmalar etrafında çok temel soruları ele alıyor: İsa Mesih’in şahsında ilahi ve beşeri tabiatlar nasıl birleşti? Kutsal Ruh neye işaret eder? Vaftiz, Kutsal Haç, oruç ve dua törenlerinin anlamı nedir? Kitap, tüm bu soruların cevabını ararken Hıristiyanlık içindeki ayrışmaların kökenini de ayrıntılı biçimde tartışıyor. Sadece dinler tarihi değil medeniyetler tarihi açısından da ufuk açıcı olan bu çalışma, alanında önemli bir boşluğu dolduruyor.
“Doğu Kilisesi’nin kendine özgü tarihsel gelişiminin en önemli özelliği, tarih boyunca yabancıların hâkimiyeti altında yaşamasıdır. Normalde Hıristiyan bir hamiden mahrum olmasının, kilise açısından birçok olumsuz sonuç doğuracağı düşünülebilir. Ancak çalışmamızda elde edilen veriler durumun tam olarak böyle olmadığını, aksine Doğu Kilisesi’nin kendi özgünlüğünü koruması ve geliştirmesi açısından olumlu bir işlev gördüğünü ortaya koymuştur.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 456
Ağırlık : 456
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺183,68
Tükendi

İki ciltten oluşan Kutsal Kitap Yorumu, Eski Antlaşma Serisi, yaşamın her kesitindeki insanlar için yazılmıştır. Günlük kullanım için yeterli derecede anlaşılabilir olduğu gibi, ileri düzeydeki öğrenciler, vaizler, öğretmenler, müjdeciler ve yazarlar için de kapsamlı bir kaynakçadır.

Yorum kitabının en güçlü unsurlarından biri, soğuk ve teknik bir dil kullanmamasıdır. Okuru, ibadetle ilgili derin düşüncelerle birlikte Rabbimiz İsa Mesih'in kimliğine ve etkinliğine yöneltir.

Kitap Augustine, Luther, Calvin, Wesley, Darby, Ryle, Spurgeon, F.B. Meyer, Ironside ve A.T. Robertson gibi güvenilir yazarlardan alıntılar içerir. Bu tür alıntılar kitabın, sağlam Hıristiyan öğretisine bağlı olan her yaştan tüm imanlılara hitap etmesini sağlar; ayrıca kitaba Çeşitlilik, keskinlik ve çekicilik kazandırır.

Yazar zor anlaşılan metinleri geçiştirmek yerine bunlarla açıkça yüzleşir. Tartışmalı konularda kendi görüşünü savunur, ama olgun ve güvenilir imanlıların yorumlarına da yer verir. Bu serinin amacı, Tanrı'nın halkını Kutsal Kitap'ı kişisel, sistemli ve ardışık bir incelemeye yöneltmek ve bunun için yüreklendirmektir.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 630
Ağırlık : 630
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺125,00
Tükendi

Dinler tarihi alanındaki çağdaş araştırmalarla birlikte, Hıristiyanlık içindeki vahdaniyetçi (uniteryan) yorum, mezhep, ve oluşumların ortaya çıkışı, ilahiyatçı Arius’tan (ö. 336) gerilere, Hıristiyanlığın başlangıcına kadar götürülmeye başlanmıştır. Hıristiyanlık tarihindeki bu ilginç cemaatlerden biri de Yahudi-Hıristiyanlar ya da Ebionitlerdir. Yahudi asıllı Alman dinler tarihçisi Schoeps’ten, öğrencisi Sarıkçıoğlu’nun çevirisiyle sunduğumuz kitap, MS 60’lı yıllarda ortaya çıkan bu Yahudi-Hıristiyan topluluğu, tarihi bilgi ve belgeler ışığında birçok açıdan ele alıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 152
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2019
₺27,00

Ahmed Osman’ın dinler tarihi içindeki arkeolojik kazısı Hıristiyanlık: Bir Antik Mısır Dini adlı kitabıyla sürüyor. Musa ve Akhenaton adlı kitabında Yahudiliğin kurucusu Musa karakterinin ilk tek tanrılı dinin kurucusu Firavun’un Akhenaton’la birebir uyuştuğunu gösteren ve Akhenaton’un etrafındaki karakterlerle Musa’nın etrafındaki karakterlerin aynı kişiler olduğunu ortaya koyan Ahmed Osman bu kitabında Tutankamon’un nasıl İsa’ya dönüştürüldüğüne ışık tutuyor.

“Hem Eski hem Yeni Ahit için İncil hikayelerinin tarihi özü Mısır’dan geldi. İncil’deki tüm ana karakterler MÖ 15. ve 14. yüzyıllar arasında Mısır’a hükmeden Tutmosis hanedanı ile doğrudan ilişkilidir. Aynı eşi, Sara’yı paylaşan Kral Davud ve Patrik İbrahim çağdaşlardı ve Mısır kraliyet ailesi ile yakından ilişkili olan İsrail kavminin ataları oldular. Bizim felsefi ve dini anlayışımızdaki büyük devrim de bu dönemde gerçekleşti. Kral Akhenaton tüm farklı tanrıların arkasındaki tek gücün Aton veya Adonai olduğunu iddia etti ve halefi Tutankamon insanın ruhunu Tanrı’nın sonsuz ruhunun bir parçası olarak tanımladı.

Fakat dünya bu vizyonları görmeye daha hazır değildi. Amarna hükmünün düşüşü ile her iki büyük liderin hatırası Mısır’da resmi olarak bastırıldı ve İsrail’de tamamen unutuldu. Buna karşın, Mısırlılar Tutankamon’un hatırasını ‘İsa’ ismini vererek canlı tuttular. Çünkü İsa, MÖ üçüncü yüzyılın ortalarında üretilen İncil’de Musa’nın halefine verilen Yunanca isimdi.”

Bu kitapla birlikte dinler tarihi ayakları üzerinde doğrulup gerçek karakterleri ile yeniden buluşuyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 344
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2019
₺200,00

İsa’nın dönüşü, Kur’an, Sahih Sünnet delilleriyle bizce kesindir ve gerçek ilim sahiplerinin kavrayacağı düzeyde sabittir. Ancak İsa’nın gelmeyeceğini ve bunun İsrailiyat olduğunu söyleyen ilimsiz kimselerin ya da bilginlerin bu görüşleri, şayet gerçek anlamda Müslüman iseler onları İslam’dan çıkarmaz. İsterlerse, efendilerini ve nefislerini tatmin etmek için “İsa’nın dönüşü yalandır” da diyebilirler.

“Mehdiyyun-Mehdi” kavramına; yani beklenen “kurtarıcı yapay bir lider”e, Kur’an’da yer yoktur. Sahih Sünnet’te yer alan 9 hadisten 4 tanesinin Peygamber soyuna atıf yaptığını; ancak bir “Kurtarıcı Mehdi” beklentisine esas teşkil edemeyeceğini ortaya koymuştuk. Ayrıca İslam ve Sünnetullah açısından böyle bir beklentinin, anlamlı ve tutarlı olamayacağını ifade etmiştik.

Bu mesele, tarihler boyunca; toplumları, belli amaçlara yöneltmek için bir manipulasyon aracı olarak kullanılmıştır. Yakın tarihte, İslam etiketli toplulukları, İngiliz emperyalizminin bu “mehdi silahı”nı kullanarak nasıl yönlendirdiğini bilmekteyiz. Osmanlıyı parçalayıp, petrolün üzerine oturmak için İngiliz casusu Lawrance’nin, Araplar için nasıl bir “kurtarıcı-Mehdi” rolü oynadığı hatırlanmalıdır. “Tasavvufi-şeytani felsefe”den beslenen; İngiliz parmağıyla güçlenen ve bugün “Dünya New Age dini”ne dönüşen Bahailik gibi, nice “mehdici tarikatlar” ihdas edildiği biliniyor.

“Kabbalacı Küresel Efendiler”in, İblis aşılı “New Age Dini”ni, dünyaya hakim kılmak için bu “mehdi kanalları”nı kullandığı ve gelecekte de kullanmaya devam edeceği açıkça gözükmektedir. Ancak bu hesaplar ve politikalar; asıl “İblis’in Deccal planı”na hizmet etmekten başka bir işe yaramayacaktır.

Unutulmamalıdır ki; İblis’in planı da dahil tüm planlar, elbette “Sonsuz Yüce Allah’ın Planı”nın içindedir. Dünya’nın, herkesin ve her şeyin akıbeti de O’nun elindedir, gerisi bir aldanmadan başka birşey değildir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 120
En / Boy : 15,5 / 22
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2018
₺10,00

Bu kitap imam, papaz ve hahamın zaman zaman kırıcı olan tartışmasının aktarımıdır. Tanrısını mezada çıkaranların, alıcı beklerken kimin elinde kalacağının yarışmasıdır.

Her üç dinin mensupları da kendi tanrısının koşulsuz gerçek ve tek olduğunu savunurken, dinlerinde hâlâ bakımda olan ‘Çok tanrı’nın izlerini silememişler, diğer taraftan tanrılarını etine kemiğine varıncaya kadar kendilerine benzetmişler ve sonuçta, pek çok terslikler ortaya çıkmış.

Tartışma ilerledikçe insanın tanrı, tanrının insan olduğu; evli olup olmadığı, kaç çocuğu olduğu, kimin kimi temsil ettiği ve tanrının cinsiyeti tartışılmış; tanrının erkek olduğu hususunda birleşilmiş; Müslüman Arapların bunu 1400 senedir bildiği, çözümsüzlüklerle dolu olan tanrısal kaynaklı ayetleri kabule zorlandıkları ortaya serilmiştir.

Birbirlerinin dinini putperestlikle suçlarken, asırlar boyu tabi oldukları dinlerini farkında olmadan putataparın arka kapısı yapmışlar; şeytanın Kâbesini yenilemesi gibi pek çok kara deliği yamayamamışlar; yamamaya çalışırken bir başka yeni açılan delik sırada beklemiş; sonuçta insan düşünde tasarladığı, şekillendirdiği tanrıyla hısımlık kurmuş, kahve arkadaşı olmuştur.

Tanrı zenci mi, yoksa beyaz tenli mi, yoksa sarı ırktan mı münakaşası yanında, Müslümanın şeytana tapması, ondan dilekte bulunması, dilenmesi karşısında, karşı dinin asırlar önce ölmüş, bedeni mumyalanmış aziz ve azizeleri tanrılaştırması tartışmanın bir başka konusu olmuştur.

Bu tartışmalar sırasında kışkırtıcı ve tahrik edici ifadelerin, karşılıklı suçlamaların arkasından bedenen kapışmaları, sonrasında barışmaları izlenmiştir.

Çapraz tartışmada dini metinlere sadık kalınmış, tartışılan, tartışmaya açılan her bir vahiyde Allah’ın varlığı, yüceliği, gücü, otoritesi irdelenmiştir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 248
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2018
₺90,00

Bithynia bölgesi ve bölgenin önemli şehirlerinden Nikomedeia (İzmit), Roma İmparatorluğu
tarihinde özellikle 4. yüzyılda ülkenin rotasına yön veren siyasi gelişmeler açısından merkezi bir önem taşımaktadır. Bununla birlikte aynı dönemde imparatorluğun dini gündemini belirleyen gelişmeler açısından da durum böyledir. Zira sonraki yüzyıllara etki bırakan son derece önemli bazı dini kararlar kimi zaman Nikomedeia’da yayımlanmış veya öncelikle bu
şehirde uygulanmıştır. Şehir ve aynı zamanda bölge, Hıristiyanlığın imparatorluğun resmi dini
olan paganizmle mücadelesi bağlamında olduğu kadar, kilise içi teolojik meseleler çerçevesinde de belirleyici gelişmelere ev sahipliği yapmıştır.

Bu araştırma; Hıristiyanlığın ilk beş yüzyıldaki tarihsel serüvenini Nikomedeia şehri özelinde, kimi zaman Bithynia bölgesine de atıflarda bulunmak suretiyle ele almaktadır. Başka bir
deyişle, eser, söz konusu şehir ve bir ölçüde de bölge bağlamında Hıristiyanlığın ortaya çıkışından Khalkedon (Kadıköy) Konsili (451) sonrasına kadar geçen süreçteki evrelerini incelemektedir. Eserin hem şehir tarihçiliği araştırmalarına hem de Hıristiyanlık konulu çalışmalara katkı sunması amaçlanmaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 158
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2018
₺70,00
Tükendi

Hıristiyanların Tanrı’nın oğlu ve Tanrı, Müslümanların ise büyük bir peygamber olarak inandıkları, dolayısıyla dünya nüfusunun yarısının kabul ettiği Hz. İsa’nın Hıristiyanlar arasında bile önemli tartışmalara yol açan kimliği, kişiliği ve mucizelerle dolu dünya hayatına dair başta kutsal metinler olmak üzere apokrifal literatür ve diğer kaynakların verdikleri
bilgileri, Hz. İsa’dan sonra Hıristiyanlığın gerçek mimarı diye takdim edilen Pavlus ve Hz. İsa’nın mesajının Pavlus’çu yorum ile aldığı şekli, temel kaynaklardan hareketle bilimsel bir şekilde değerlendirerek yapılmış önemli bir çalışma.

- Prof. Dr. Ömer Faruk Harman / İbn Haldun Üniversitesi

Bu kitapta, Hıristiyanlıkla ilgili ilk dönem kaynaklara, apokrif İncillere ve yaygın olarak okunan dört İncil’e gidilerek Hz. İsa’nın kimliği büyük bir ustalıkla ele alınıp sorgulanıyor. Özellikle Hz. İsa’nın ölümünden sonra onun cemaatinin lideri olan Yakup’un unutturulan öneminin farkına bu kitapla vardım ve heyecanlandım. Ayrıca, bugünkü Hıristiyanlığın kurucusu Pavlus’a getirilen farklı bakış açısından etkilendim. Burada varılan sonuçlar Hıristiyanlık açısından olduğu gibi İslam açısından ve dinler tarihi alanı açısından büyük önem taşıyor.

- Prof. Dr. Caner Taslaman / Yıldız Teknik Üniversitesi

Zafer Duygu, bu çalışmasında hem Hıristiyanlık tarihi ile ilgili hakimiyetini hem de son derece başarılı analiz yeteneğini ortaya koyuyor. Ayrıca okuyucuyu, bambaşka bir Pavlus’la tanıştırıyor. Alana yönelik orijinal ve her açıdan ikna edici bir çalışma.

- Dr. Emre Dorman / Acıbadem Üniversitesi

Bu kitap çalışmasında; İsa’nın veya havarilerin “Hıristiyanlık” isminde bir din kurmadıkları ve hiçbir zaman böyle bir amaç taşımadıkları öne sürülmektedir. Bunun da ötesinde, Hıristiyanlığın ve geleneksel kilisenin İsa’ya ve havarilere ait öğretileri çok büyük bir oranda temsil etmediği (dolaylı olarak) iddia edilmektedir. Bu doğrultuda Hıristiyanlığın gerçek kurucusu olan Pavlus’a alışılmışın dışında, çok farklı bir pencereden bakılmaktadır. İsa’nın ölümünden sonra İsa cemaatini 60’lı yıllara kadar yöneten kardeşi Yakup’un ve “orijinal” havarilerin Pavlus’u hiçbir zaman hiçbir iddiası yönünden kabul etmedikleri anlatılmaktadır. Pavlus’un İsa’ya ait öğretilerin içeriğini ve yönünü gayet bilinçli bir şekilde ve belirli amaçlarla değiştirdiği söylenmektedir. Bütün bu görüşler Hıristiyanlığın bilinen en eski metinlerinden
hareketle (ve konuya ilişkin modern araştırmalardan da yardım alınarak) savunulmaktadır.

Bu amaçla; geleneksel kilisenin İsa’ya ve Hıristiyanlığın kuruluşuna ilişkin teogoni ve eskatoloji bağlamıyla “mit” olan kabulleri sorgulanmakta ve bu kabulleri ihtiva eden birtakım metinler çürütülmektedir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 735
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2018
₺200,00

Kitabın ilk baskısı Papa 16. Benedikt / Avrupa Birliği Ve Türkiye adıyla yayımlanmıştır.

Benedikt adını alan papaların başına gelen ilginç olaylar ve 16. Benedikt’in çocukluğundan günümüze özel yaşamı, Nazilerle işbirliği yapması daha önce hiç yayımlanmamış resimler ve belgelerle bu kitapta yer alıyor.

Benedikten Tarikatı’nın kurucusu Nursia’lı Benedikt’ten en çok etkilenen Müslüman tarikat liderinin kim olduğu, 16. Benedikt’i papa olarak kabul etmeyen Katoliklerin gizli papası tartışmaları ve Vatikan’ın yüzyıllardır gizlenen “sırları” bu kitabı daha da ilginç hale getiriyor.

15 yaşındaki Benedikt Papası, Benedikten Tarikatı’nın gizli örgütlerle ilişkisi, ortaçağ engizisyon mahkemelerinde yakılan sözde cadılar ve onlara uygulanan akıl almaz işkencelerden, Papa 16. Benedikt’in gizli misyonuna kadar geçen süreç, şaşırtıcı belgelerle gözler önüne seriliyor.

Kitabın can alıcı noktası ise Papa’nın Türkiye ile ilgili bizzat hazırlattığı kapsamlı gizli bir dosyanın 22 Mart 2006 tarihinde çalışma masasının üzerine konulmasıyla başlıyor. Papa, Türkiye ziyaretinde işte bu dosyada yer alan bilgiler ve iddialarla karşımıza çıkarak

Türkiye’den hayret verici taleplerde bulundu.

16. Benedikt’in Türkiye’yi sarsacak gizli gündeminde neler mi var?...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 168
En / Boy : 13.5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2019
₺50,40

Evanjelistler, Hristiyanlığın vaftiz töreniyle çocuğa geçmediğine, yol gösteren bir Evanjelist rahip sayesinde kişinin yeniden doğacağına, bu sayede de insanın İsa Peygamberle buluşup tekrar dirileceğine inanıyorlar. Buna da Born Again (Yeniden Doğuş) demekteler.

Bu isimle üniversitede dernekler kuruyor, televizyon başta olmak üzere radyo, internet, gazete ve bilgisayar oyunlarıyla kendilerine daha çok yandaş arıyorlar. Hedefleri de dünyayı kurtarabilmek için, dünyayı yönetmek. Evanjelist geleneğe göre, kıyametin kopmasından önce İsa yeryüzüne ikinci kez gelecek ve az sayıdaki yeniden doğuşçu Hristiyan’ın ruhları semaya yükselecek. İsa Peygamberin dönebilmesi ise yeryüzünde sahnenin hazırlanmasına bağlıdır.

Bu sahnenin hazırlanması için Yahudilerin Filistin’e dönüp İsrail devletini kurmaları, Kudüs’ü başkent yapmaları, Mescidi Aksa’nın yerine III. Süleyman Mabedi’nin inşa edilmesi, bunun için de İsrail’e yardım etmek, kıyametin çabuklaştırılması için ne gerekiyorsa yapmak gerekiyor.

Hareketin önde gelen isimleri arasında, eski ABD Başkanı Bush’un da akıl hocalığını yapan Jerry Falwell, Pat Robertson, Franklin Graham ve Jerry Vines’ı saymak mümkündür. Amerika’daki Hristiyan sağın, Cumhuriyetçi Parti’nin ve eski Başkan Bush’un büyük ölçüde bu isimler tarafından yönlendirildiğini bilinmektedir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 288
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2018
₺60,00

Tarihin izinde yürüyen bir edebiyatçı Lütfi Parlak. Daha önce Sudan Gelen adlı eseriyle Hz. Musa’nın hayat hikâyesini kaleme alan yazar, bu sefer bir diğer büyük peygamber Hz. İsa’nın hayatını okura aktarıyor. Parlak, ağdalı dilden uzak, yalın kalemi ile mütevazı edebiyat yolculuğunda okurları fazlasıyla hoşnut ediyor. Sadece edebiyatseverler değil, tarihe meraklı okurlar için de hem öğretici, hem de keyifli bir eser Nãsıralı…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 376
En / Boy : 12 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2017
₺96,75

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 287
En / Boy : 14,5 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2012
₺40,00

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 128
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺45,00

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 210
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺60,00

Vatikanın Bilmenizi İstemedikleri Komplolar... Örtbas edilenler... Ve Gerçeklerdir... Dünya’nın kutsal mekânlarından birinin kalın duvarları arkasında, Vatikan’ın dünya olayları üzerindeki denetimsiz ve derin etkisinin sürmesini sağlayan geniş bir yalan, rüşvet, ahlâksızlık ve komplo ağı vardır. "öldürmeyeceksin" emrine meydan okuyan Papalık emirlerinden tüm dünyada yankı bulan manşetlere varıncaya kadar ortaya çıkan gelişmeler, Vatikan’ın artık uzun süre gizem, efsane ve sırlarla çevrili kalamayacağını gösteriyor. "Tanrı’nın Banker?" olarak bilinen rüşvetçi Vatikan finansçısının uğradığı çözülmemiş cinayet, Gerçek şeytan çıkarma uygulamaları ve Satanizm hakkındaki şaşırtıcı söylentiler, Dünya dışı yaşam ve dünyanın sonu konularında Vatikan’ın şaşırtıcı görüşleri, Vatikan’ın Nazi Almanya’sı ve Mafya ile gizli ilişkileri, Aşırı tutucu Opus Dei’nin tuhaf ritüelleri, Vatikan’ın Hür Masonlara karşı yürüttüğü 500 yıllık acımasız savaş, Pa.pa XII. Pius’un Avrupa Yahudilerine karşı girişilen soykırıma Kilise’deki çocuk istismarı Ve daha birçok konu bu kitapta işlenmektedir...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 223
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2013
₺66,40

Bu kitap, Meryem Ana ile ilişkilidir. Yüz yıldır süren bir iddiayı ama aslında iki bin yıldır uygulanan ritüelleri ve gelenekleri anlatmaktadır. Acaba Meryem Ana, gerçekten Efes’e gelmiş midir..?

Üç bin yıllık bir uygarlığın merkezi olan Efes’in yamacındaki Bülbül Dağı’ndayız. Buranın antik adı Panaya Kapulu’dur. Dağın tepesinde çok eski bir ev vardır. Meryem Ana’nın son yıllarını bu evde yaşadığına ve öldüğüne inanılmaktadır...

Bu evin bulunması da doğaüstüdür. Binlerce km ötede yaşayan kötürüm bir rahibe olan Anne Catherine Emmerich transa geçiyor, Hz. İsa ve Meryem Ana ile ilgili vizyonlar görüyordu. Medyum ve Azize olan Emmerich bu evin yerini, hiç görmediği halde tarif etmişti. Kitapta bu paranormal olayı da okuyacaksınız… Üstelik Emmerich Meryem Ana’nın gizli mezarının yerini de tarif ediyordu...

Ve kitapta daha ötesi de var… Hz. İsa’nın çarmıhta ölmemiş olduğunu ve Romalı Vali Pilatus’un da içinde olduğu bir komplo sonucunda kaçırıldığını da kitapta okuyacaksınız, daha da ötesi Meryem Ana’nın gelini de bir diğer Meryem’di... Kısacası Hz. İsa evliydi...

Yaşadığımız çağ “Değişim ve Dönüşüm Çağı” ama bu değişim sadece teknolojiyi kapsamıyor, alışkanlık ve duygulardan, inanç ve geleneklerden, dogmalar ve fanatizmden, dini zorbalık ve cehaletten söz ediyorum.

Bu kitapta dinler tarihinin en gizemli iki insanının okuyacaksınız, Anadolu’daki Meryem Ana ile öteki Meryem’in öyküsünü yani gelininin öyküsünü…

Gizem gittikçe daha çok büyüyor. Öylesine derinleşiyor ki, ciltler dolusu kitap yazılabilir ama kim yazılmadı dedi ki? Kimbilir, gizli arşivlerde neler saklanıyor? Kimbilir, zaman içinde daha hangi inanılmaz, çarpıcı gerçeklerle karşılaşacağız? Kimbilir, bilmediklerimiz nasıl bilinir olacak..?


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 320
En / Boy : 15,5 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2017
₺150,00

Kötülüğün kaynağı nedir? Ve dünyada neden bunca kötülük vardır? Basitçe, hisseden varlıklara acı verme olarak tanımlanabilecek kötülük, insanlığın en eski ve en ciddi sorunlarından biridir. Hayata ve yaşananlara anlam kazandırma arayışı, insanı daima bu dünyada karşılaştığı acıların kaynağını sorgulamaya itmiştir. Ve bu acı isterse binlerce kilometre uzakta, isterse yüzlerce yıl geçmişte meydana gelmiş olsun, bizim için her zaman dolaysız ve somuttur. Toplama kampındaki bir kurbanın, napalm bombasına maruz kalan küçük çocuğun veya savaş meydanında can vermekte olan askerin acısını empati yoluyla, dolaysız bir biçimde deneyimleyebilirsiniz. Ve bunlardan birinin bile acıya maruz kalmasının hoş görülemez olduğunun fark edilmesi, bize kötülük sorununu anlamak ve onunla mücadele etmek için mutlak bir sorumluluk yüklemektedir.

Jeffrey Burton Russell, kötülük kavramına çeşitli kültürlerde kişilik özellikleri yüklenmesinden yola çıkıyor ve konuyu anlaşılır kılmak adına “Şeytan” adını verdiği kötülüğün kişileştirilmesinin bir tarihçesini sunuyor. “Kötülüğün Tarihi” serisinin ilk kitabı olan Şeytan, antikiteden Yeni Ahit dönemine uzanan sürede Doğu’da ve Batı’da insanların kötülük sorununa nasıl yöneldiğini ele alıyor. Şeytan; iyi ve kötü kavramlarıyla mitolojik veya doğaüstü bağlamda ilgilenen kişilerden; tarih, felsefe, antropoloji, teoloji, sosyoloji, psikoloji alanlarının uzmanlarına kadar herkes için kaynak niteliği taşıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 368
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2017
₺112,50
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 245
En / Boy : 14,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2003
₺30,00

Oldukça komplike yapısından dolayı Ortodoks teolojisi Hıristiyanlık çalışmalarında en az ele alınan konulardan birini teşkil eder. Bir zamanların yüksek kültürlerine kaynaklık etmiş bu teoloji, 15. yüzyıldan itibaren içine girdiği siyasi konjonktürün etkisi ile gittikçe kapalı bir hüviyete bürünmüştür. Bu kapalılık 20. yüzyılda kominizmin hükmetmiş olduğu alanlardaki Ortodoks düşüncesinde yakın zamanlara kadar değişmeyecek şekilde varlığını daha da katılaştırarak sürdürmüştür... Tarihe veya bugün Katolik ve Protestanlık gibi önde gelen diğer Hıristiyan mezheplerden farklı olarak Ortodoks teolojisi diyebileceğimiz bir sistem gerçekten var mıdır? Şüphesiz ve de fazlasıyla! Hatta kısmen de olsa Ortodoksluk bütün Hıristiyanlık inançlarının havuzu fonksiyonunu üstlenmiştir. Katolik ile mukayese edildiğinde Ortodoksluk daha natürel ve fazlasıyla mistik, doğruludur. Kuzey'in Rusları da Akdeniz'e has bu coşkun mistisizmi daha mistik ve melankolik hale getirmiş, günümüze kadar taşınmasında en önemli rolü üstlenmiştir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 78
En / Boy : 14,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2016
₺45,00

Bu çalışmada Antik ve Geç Antikçağ’da Anadolu, Ege ve Ortadoğu’da Hıristiyanlığın yayılmasında önemli rol oynayan Theosebes’lerin tarihi, temel inanışları ve mahiyeti hakkında bilgi vermeye çalıştık. Batı dillerinde “God-Fearers”, Grekçede de “Theosebes” olarak bilinen gruplar Türkçe kaynaklarda “tanrıdan korkanlar” olarak zikredilmektedir.

Pavlus Hıristiyanlığının Anadolu’da yayılmasında önemli fonksiyona sahip olan Theosebes’ler Hıristiyanlık öncesinde Grek ve Yahudi kaynaklarında da yer almaktaydılar. Tarihsel kökeni muhtemelen Helenistik döneme uzanan Theos Hypsistos gibi monoteist eğilimli bir takım inanç gruplarına kadar çıkarabileceğimiz Theosebes’lerin, Islam kültürü içerisinde sayılabilecek bir takım fenomenlerle ilişkisi kurulabilir. Bu bağlamda Theosebes’lerle Hanişerin aynı dinî grubu oluşturduğu düşünülmektedir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 202
En / Boy : 14,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2017
₺67,50

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 144
En / Boy : 14,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2003
₺60,00

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 156
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2006
₺40,00

Edip Yüksel ve Carl Sagan, Kuran'ın "matematiksel yapısı" ve Tanrı'nın varlığı ile ilgili felsefi bir tartışma yürütüyorlar. Carl Sagan, Kuran’ın matematiksel sistemine dair şüphelerini ifade ederken, Edip Yüksel Kuran’daki 19 sisteminin benzersizliği konusunda Carl Sagan’ı ikna etmeye çalışıyor.

Sonuç mu?

Din, felsefe, astronomi, matematik… Hem matematik, hem bir de asal sayılar.

İki turlu bu kısa tartışma, Kuran'ın "Mucizevi 19 Kod"u ile ilgili farklı bir perspektif sunuyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 112
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 11.2017
₺61,50
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 596
En / Boy : 16,5 / 24
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 9.2002
₺23,15
Tükendi

Birinci yüzyılın ilk yarısında, korkudan iyice sinmiş, işkence altında inleyen bir avuç insanın öncülüğünde ortaya çıkan Hıristiyanlık, 2000 yıl sonra bugün, dünya nüfusunun üçte birini oluşturuyor. Roma İmparatorluğu’nun ücra bir köşesinde, Filistin’de başlayan Hıristiyanlık’ın bu öyküsü, soluk kesen bir serüven üslubuyla aktarıldı bu kitabın sayfalarına. Bireylerin, inancın çevresinde gelişen akımların, insanlık tarihinin son iki bin yılında kurulan ve dağılan imparatorlukların Hıristiyan inancıyla olan karmaşık ilişkilerini herkesin anlayabileceği yalın, yansız ve cüretkar bir dille anlatan Hıristiyanlık Tarihi, ele aldığı konuları daha iyi anlatmak için yüzlerce resim, çizelge ve harita ile bezenmiştir. Kitapta yer alan biyografiler, çeşitli dönemlerde ortaya çıkan akımlar, tarihin akışını değiştiren büyük olaylar, on ülkeden 60’ı aşkın uzman tarafından kaleme alındı. Dikkatli okuyucunun değer verdiği nesnellik, dürüstlük ve yansızlık bu uzmanların ortak yönüdür.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 696
En / Boy : 16 / 22
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : .
₺64,81

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 766
En / Boy : 16,5 / 24
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 6.2005
₺100,00

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 198
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2006
₺90,25

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 192
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺32,80
1 2 3 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı