İsrail’in 2014’te yaptığı son kapsamlı operasyon olan Koruyucu Hat Operasyonu’nda 2300 Filistinlinin ölümü, binlercesinin yaralanması ve yerlerinden sürülmesi İsrail için yeni bir toprak gaspının önünü açtı. Filistin’in dayanışmaya duyduğu ihtiyaç hiç bu kadar çok olmamıştı.
İsrail’in açıkça uluslararası yasaları çiğnemeye devam etmesi ve bu duruma Batı’nın sessiz kalması hepimizin insanlığımızı sorgulamamız noktasında hayati bir önem taşıyor. Filistin’de yaşanan haksızlık bütün dünyayı etkiliyor. Meksika yoluyla Ferguson’dan Atina’ya açıkça görülüyor ki İsrail’in kullandığı sindirme araçlarını pek çok hükümet kullanıyor. Aynı taktiklerin, metotların ve araçların kullanılışı bize bunun sadece Filistinlilerle kalmayacağını gösteriyor.
Filistin Üzerine Konuşmalar’da dünyaca ünlü iki akademisyen Noam Chomsky ve Ilan Pappé Filistin’in kurtuluş mücadelesini dünya kamuoyuna duyurmak ve İsrail’in insan hakları ihlallerini durdurmak için uluslararası toplumun nasıl baskı kurabileceğini ve Filistinlilerin önünde uzanan yolu tartışıyorlar.
Herkesin bildiğini düşündüğü, ancak aslında bilmediği Filistin sorununu tüm yönleriyle anlamak için kulak verilmesi gereken iki ses…
Ünsal Oskay, bu derlemesinde, Benjamin üzerine yazdığı iki makalesini, Benjamin’in “Alman Faşizminin Kuramları” başlıklı incelemesiyle Ansgar Hillach’ın bu inceleme hakkındaki bir değerlendirmesini ve yine Benjamin’in “Tarih Üzerine Tezler” adlı çalışmasını “Alman Faşizminin Kuramları” ekseninde bir araya getiriyor.
Kitabın merkezini oluşturan Benjamin’in Alman faşizminin oluşumuna ve yükselişine getirdiği özgün yorumlar, eleştirel teori dünyasında önemli bir yere ve değere sahiptir. Yaşadığımız tarih döneminin olumsuzlukları karşısında neler yapılması gerektiğini; özgürleşim beklentilerimizi canlı tutabilmek ve tarihin akışına belirli bir oranda da olsa etkide bulunabilme olanaklarını bütünüyle heder etmemek için, neler yapılabileceğini görebilmek adına Estetize Edilmiş Yaşam ayrıca dikkat çekmektedir.
“Benjamin, bu kitapta inceleyeceğimiz Alman Faşizminin Kuramları’nda, kendi zamanı olan bir tarih döneminde yaşanmış ‘Faşizm’ olgusunu açıklığa kavuşturmaya çalışıyor. Faşizmi de, faşizmin geniş sayıda insanlar tarafından kabul edilebilme koşullarını da, ‘faşizmin’ bilinen dar analiz sınırlarını aşarak ele almak gerektiğini gösteriyor bize. Benjamin’e göre, faşizmin oluşumu da, topluma kendini kabul ettirebilmesi de, modern toplumların kültür yaşamının kendi işleyişinden ve işlevlerinden yararlanarak olmaktadır.”
- Ünsal Oskay
Ortadoğu dünyanın en istikrarsız ve aynı zamanda en sıcak bölgesidir. Geçmiş tarihe yön veren peygamberler ve kurulan büyük medeniyetler bugün savaşların ve geniş toplumsal çalkantıların yaşandığı Ortadoğu’da görüldü. Büyük ve kadim kültürlerin kesiştiği bu bölgede şimdi kültürler, çıkarlar, yerli ve uluslararası güçler çatışıyor. Geçmiş ve gelecek bir arada yaşıyor. Endonezya’dan Fas’a kadar uzanan geniş ve hareketli İslam kuşağı üzerinde verilmekte olan kurtuluş ve bağımsızlık savaşları, devrimler, kitlesel direnişler, antiemperyalist mücadeleler, toplumsal patlamalar, mevzii ve genel çatışmalar, kültürel ve bilimsel etkinlikler, nihayet üç büyük dinin, çağdaş ideolojilerle modern güçlerin karşı karşıya gelip tarihin ve dünyanın en büyük arenasına çevirdikleri bölge: Ortadoğu. Ali Bulaç Ortadoğu’yu ve İslam dünyasını mercek altına alan bu kitapta olayların hem fotoğrafını çekiyor hem de resmediyor. Güncel olayları anlatırken derindeki sorunun ana dinamiklerine işaret eden yazar, tarihi ve tabii konumuyla tartışmasız İslam dünyasının bir parçası olan Türkiye’nin durduğu yeri de ıska geçmeden BOP, yeni sömürgecilik-yeni Oryantalizm tratejisi, Irak Savaşı, din ve mezhep savaşları odağında Sünnilik-Şiilik, Amerika’nın Ortadoğu politikalarının değişen seyri, İran ve devrim, İran-ABD-İngiltere gerginliği, İsrail, Siyonizm, Filistin sorunu, FKÖ, HAMAS, Kürt sorunu, PKK, Yeni Osmanlıcılık, Yeni İttihatçılık gibi bugün bu kanlı coğrafyanın maruz kaldığı tüm çatışma, mücadele ve siyaset biçimlerini derinlemesine ele alıyor. Ortadoğu’dan İttihad-ı İslam’a bu coğrafyayı anlamak için temel bir başvuru kaynağı.
Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam üyelik sevdası, 1987 yılından bu yana uyum yasaları, reddedilmeler, karşılıklı restleşmeler ve yeşil ışık yakmalarla devam etmektedir. Irak Savaşı, Avrupa’da patlak veren ekonomik kriz, enerji kaynaklarının azalması ve Arap baharı ile güç dengelerinin yeniden şekillendiği günümüzde Türkiye, Ortadoğu için anahtar niteliğinde bir oyuncu konumuna gelmiştir. Hem AB’nin hem de Türkiyenin önde gelen ortağı ABD ise bu ikili arasında daha yakın ilişkiler kurulmasının en azimli destekçisidir. Türkiye’yi Truva Atı’na benzeten Nathalie Tocci, bu dinamik üçgen içindeki ilişkinin öyküsünü anlatırken, bir yandan da ABD’nin müttefikleri arasındaki ilişkileri nasıl ve neden şekillendirdiğini açıklamaktadır.
Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok'un yazarı Osman Pamukoğlu, Ey Vatan'da Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmış bir ulusun yeniden doğuşunu anlatıyor. Vatan olgusunun ulusların oluşumunda ve vatana sahip çıkmanın ulusların gelişimindeki önemini vurgulayan Pamukoğlu, Türklerin aslında barışsever bir ulus olduğunu, savaşın insanlığa yıkımdan başka bir şey getirmediğini ama ulusal varlığımızı tehdit eden bir saldırı karşısında Türklerin nasıl kahramanca vatanlarını savunacağını gösterdiğini anlatıyor.
ABD'nin Irak'a haksız müdahalesi ve Türkiye'nin tutumuyla ilgili düşüncelerini de açıklayan Pamukoğlu, Irak müdahalesinin daha ilk günlerinde bu savaşın kolay kolay bitmeyeceğini ve ABD'nin ikinci bir Vietnam'la karşılaşacağını söylediğinin ve durumun bugün tam da söylediği gibi geliştiğinin altını çiziyor.
Ey Vatan, 30 yılı aşkın bir süre Türk Ordusu'na hizmet vermiş ve Güneydoğu'da ateşin içinden geçmiş bir generalin, deneyimlerinden ortaya çıkan Vatan, Savaş ve Liderlik üzerine görüşlerini içeriyor.
Arkamızda bıraktığımız 20. yüzyılda bilim ve teknolojideki baş döndürücü ilerlemeler yaşamın her alanında değişikliklere yol açıyor. Ama bu ilerleme insanın insan olma evrimini de sağlayabiliyor mu düşüncesinden yola çıkan Bedia Akarsu, bu değişmelerin insan yaşamında ve toplumsal yaşamda büyük sarsıntılara yol açtığını, yüzyıllardan beri içinde yaşanılan değerler dünyasının birden değişmesine insanın kolay kolay katlanamadığını vurgulayarak bu sarsıntıyı artık bütün dünyanın yaşadığını dile getiriyor: Yepyeni bir çağa geçiyor insanlık. Yeni gelişmeler karşısında etik sorunu, kimlik sorunu, uluslar ve uluslararası düzen sorunu, yeni dünya düzeni olarak sunulan küreselleşme sorunu, savaş ve barış sorunu, eğitim sorunu, dünyayı kaplayan kirlilik sorunu vb. sorunlarla karşı karşıyayız. Bütün bu sorunların ortasında bilim adamlarına ve filozoflara düşen birincil sorunun küreselleşme sorunu olduğunu, çünkü bu sorunun bütün öteki sorunları kapsadığını düşünen Akarsu, elinizde bulunan bu kitapta yaklaşık son 10 yıldan bu yana bu gibi konularda düşündüklerini ve yazdıklarını biraraya getiriyor.
Bir kitap, ya sorular sormalı ya da yanıtlar vermelidir. Özellikle de birey ve toplumun daha çok gerçeklere ihtiyaç duyduğu, sisli ve yarı karanlık dönemlerden geçerken... Elinizdeki kitap, insan, devlet, politik liderlik, demokrasi konularını evrensel olarak inceledikten sonra, Türkiye’de devlet, cumhuriyet ve demokrasi anlayışı ile bugün yaşanan Türkiye’yi yorumlayıp değerlendirmektedir. Türk ulusu ve devletine yönelik öncelikli tehlike olarak kıymetlendirilen; PKK’nın silahlı gücü ve siyasal gelişimi, Ortadoğu’da yürütülen emperyalizm ve Avrupa Birliği ile Kuzey Irak’taki Kürt devleti girişimi, din istismarcılığı ve dinin siyasallaşması ayrıca ele alınmaktadır. Eserin, "İleri, Daha İleri, Ama Nasıl?" bölümü ise ferdin ve toplumun düşünce, fikir ve hareketlerinin nasıl olması gerektiğini açıklamaktadır. "Bir şey yapmaya karar verdiğin gün, şanslı gündesin demektir!..."
"Zbignievv Brzezinski çok yanlılık hakkında müthiş bir çalışma ortaya koyuyor. Geleneksel düşünce netliği ve vizyon derinliği insanı şaşırtıyor. Tercih, ortak çıkarların küresel toplumunu niçin oluşturmamız gerektiğini ve ABD’nin bu çalışmaya nasıl öncülük edebileceğini gösteriyor." -KOFIANNAN, BM Genel Sekreteri "Hiç kimse gücün ve ilkelerin karşılıklı bağımlılığını Zbigniew Brzezinski’den daha iyi anlayamaz. Tercih, şu andaki jeopolitik durumu gösteren tartışmasız bir yol haritası ve Amerika’nın gelecekte barışı ve istikrarı sağlamak maksadıyla nasıl davranması gerektiğine dair bir rehber." -JIMMY CARTER, Eski ABD Başkanı "Tercih, Amerikan liderliğini korumak, ‘Küresel Balkanlar’) istikrarlaştırmak, medeniyetler çatışmasını önlemek ve Uzakdoğu’da istikrarı sağlamak için yol gösteren önemli bir kitap." -FRANK CARLUCCI, Eski ABD Savunma Bakanı
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.