Türkiye'de bazı bürokratlar, sergiledikleri tutum ve davranışlarla halkın gönlünde taht kurarak unutulmaz hâle gelmiştir. Recep Yazıcıoğlu da bu bürokratlardan birisidir. Türkiye'de valilikle ilgili herhangi bir olay yaşandığında “Ah, Recep Yazıcıoğlu olsaydı!” cümlesi her zaman duyulur/görülür hâle gelmiştir. Peki, nedir Recep Yazıcıoğlu'nu diğer valilere nazaran bu kadar farklı kılan özellikleri? Kimine göre efsane kimine göre sıra dışı kimine göre halkçı kimine göre korkusuz olarak nitelendirilen Türkiye'nin unutulmaz/efsane valisi Recep Yazıcıoğlu, bu kitapta, çok farklı bir akademik yaklaşımla araştırılmıştır.
Kitapta; Recep Yazıcıoğlu'nun kaleme almış olduğu tüm eserlerinin yanı sıra tek tek bulunarak çözümlenen, katıldığı bütün programları ayrıntılı incelenmiş; aynı şekilde yakinen çalıştığı otuz mülki idare amiri ile yapılan derinlemesine görüşmeler, incelemeye dâhil edilmiştir.
Çalışma sonucunda, Recep Yazıcıoğlu'nun görüşlerinin, fikirlerinin ve Türkiye'nin yaşadığı sorunlara dair yapmış olduğu tespitlerinin günümüzde dahi geçerli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Kısacası bu eser, Recep Yazıcıoğlu'nun neden Türkiye'de vali denilince akla gelen ilk kişi olduğunu, tarafsız bir gözle yedi yıllık akademik bir çalışma sonrası ortaya koymuştur.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 604
Ağırlık : 604
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺171,00

Oktay Akbal’ın “benim şairlerim” dediği dostları için yazdıkları ve onlarla yaptığı söyleşilerden oluşan Şairler ve Ben, edebiyatımızda eşine az rastlanır bir vefa örneği.
 
Oktay Akbal’ın samimi üslubuyla kaleme aldığı portreler, onun gözünden şairleri tanımamızı sağlarken şairlerin hayat hikâyelerini aralamamızı, hayata bakışlarını kavramamızı, yaşama ve yazma alışkanlıklarını yakından görmemizi sağlıyor.
 
Sait Faik Abasıyanık’tan Nâzım Hikmet’e, Özdemir Asaf’tan Behçet Necatigil’e, Sabahattin 
Kudret Aksal’dan Salâh Birsel’e... Şairler ve Ben’de edebiyatımızın en özel isimleri bir araya geliyor.


Basım Ayı/Yılı : 8/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺113,52
(İnceleme - Metin)

Abdullah Ferdî, 19. yüzyıl mutasavvıf şairlerindendir. Manisa Turgutlu’da müftülük yapan, İstanbul’da hayatının son döneminde bir Nakşi tekkesi olan Emir Buhârî’de kısa süre post-nişin olan Ferdî, vefatından sonra buraya defnedilmiştir. Müftülük yapmasının yanı sıra Arapça ve Farsça şiir yazabilecek, tercüme yapabilecek müktesebata sahip oluşundan onun düzenli eğitim aldığı anlaşılmaktadır. Tarikata ilk intisabı Muhammed Cân’adır. Daha sonra Hâlid-i Bağdâdî’ye intisab etmiştir. Bunun öncesinde Hâlid-i Bağdâdî’nin olaylı bir şekilde tarikattan uzaklaştırdığı halifesi Abdülvehhâb es-Sûsî’ye de bağlılığı söz konusudur. 

Kaynaklar onun şairliğinden çok şeyhliği ve müftülüğü üzerinde durur. Bu sebeple Abdullah Ferdî'nin şairlik yönü gölgede kalmıştır. Bu çalışmada onun şiir dünyası bir parça aydınlatılmaya çalışılmıştır.

Mürettep bir divan hususiyetini haiz olan Ferdî Dîvânı’nın kütüphanelerde iki yazma nüshası bulunmaktadır. Elinizdeki çalışma, bu iki yazma nüsha değerlendirilerek vücuda getirilmiştir.

İki bölümden oluşan bu çalışmanın ilk bölümünde Ferdî’nin hayatı, tarikatı silsileleri, edebî kişiliği ele alınmıştır. Farklı eserlere saçılmış manzum silsilelerinden tenkitli bir metin oluşturulmuştur. Şairin biyografisi, eserlerinden ve Devlet Arşivleri’ndeki kayıtlar esas alınarak hazırlanmıştır.

İkinci bölümde ise nüshaların tavsifi konu edilmiş, tenkitli metin oluşturulurken izlenen metot hakkında bilgi verilmiştir. Ardından tenkitli metin ve son olarak da nüshalardan birinin tıpkı baskısı ek olarak verilmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 414
Ağırlık : 414
En / Boy : 16 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺211,50

Atatürk, dilcileri toplayarak, Türkçeye en uygun bir alfabenin hazırlanmasın istedi. 1928 yılının Ağustos ayında, İstanbul’da toplanan kurul, günlerce çalışarak yeni bir Türk alfabesi hazırladı. Mustafa Kemal’de zaman zaman kurulun çalışmalarına katıldı, yapılan tartışmaları izledi. 3 Kasım 1928’e çıkarılan bir yasa ile bugün kullandığımız alfabe kabul edildi.
 Yeni Türk alfabesinin kabul edilmesi, Türkiye’nin kalkınmasında önemli bir adım oldu. O zamanlarda okuma oranı çok düşük olan Türk halkı, yeni harfleri öğrenmek için canla başla çalıştı. Bu okuma yazma çalışmasına Atatürk de katıldı. Elinde tebeşir, karatahta başında ders verdi. Bu yüzden O’na “Başöğretmen” unvanı verildi. 
ATATÜRK KENDİNİ ANLATIYOR Cumhuriyetin on ikinci yıldönümü için bir dizi savsözler (sloganlar) hazırlanmıştı. Bunlar içinde şunlar vardı: “Atatürk bizim en büyüğümüzdür.” “Atatürk, bu ulusun en yücesidir.” Türk ulusu, yüzyıllardır bağrından bir Mustafa Kemal çıkardı.” Atatürk, listeyi dikkatle gözden geçirdi. Bunları ve bunlara benzer sözleri çizdi. Hepsinin yerine şunları yazdı: “Atatürk bizden biridir.”


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri : ADANA
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 76
Ağırlık : 76
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺30,80

1930 ile 1945 yılları arasında ABD'de yaşanan Büyük Bunalım ülke genelinde önemli ve kökten değişikliklere yol açtı. Pek çok Amerikalı 1920'lerde yaşadıkları güzel günlerin bir daha geri gelmeyeceğine inanarak psikolojik sorunlar yaşarken diğer pek çoğu da kendini suçlama ya da kendinden şüphe etme gibi duygusal bunalımlar yaşamıştır. Bu dönem Amerikan toplumunda hem açlık ve yoksulluk yaratmış hem de insanların umutlarının ve hayallerinin yok olmasına da neden olmuştur. Yazarlık kariyeri Büyük Bunalım döneminde başlayan Amerikalı kadın oyun yazarı Lillian Hellman kötünün doğası ve etik değerlerin toplumda çöküşü gibi konuları ele almıştır. Bu kitap Türkiye'de pek tanınmayan, bir zamanlar ikon haline gelen aykırı yazar Lillian Hellman'ı kısaca okurlara tanıtmak ve Çocukların Saati oyununa dikkat çekmek amacıyla hazırlanmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺72,00
Hayatı ve Eserleri

Vedat Türkali, modern Türk edebiyatının üretken yazarlarından biridir. Roman, şiir, tiyatro, deneme ve senaryo türlerinde eserler vermiştir. Çocuklukta başlayan edebiyat serüvenini bütün ömrü boyunca sürdürmüştür. Lise sıralarında başlayan şairliği hapishane yılları boyunca sürdürürken, 1960'lı yıllarda senarist olarak başladığı sinemada daha sonra yönetmenlik koltuğuna da oturmuştur. Tiyatro türünde eserler üretmiş, yetmişli yılların başında ise romana yönelmiştir. Roman ile büyük yazarlık kimliği daha çok ortaya çıkmış Bir Gün Tek Başına ve Güven gibi kült romanlar yazmıştır.

Bu kitapta Vedat Türkali'nin hayatı, aile çevresi, politik kimliği, sanatçılığı ve eserleri üzerinde durulmuştur.


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 280
Ağırlık : 280
En / Boy : 16 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺153,00

“Görünürde ülkeyi işgal etmediğimiz halde, şimdi valilerini atıyor veya görevlerinden uzaklaştırıyoruz; polislerini yönetiyor, basınlarını denetliyor, zindanlarına girerek Rum ve Ermeni tutukluları, işlemiş oldukları suçlara aldırmadan özgür bırakıyoruz… Demiryollarını sıkıca denetimimizde tutuyor ve istediğimiz her şeye el koyuyoruz… Politikamız, süngünün keskin ucuna dayanır… Halife elimizin altında bulundukça İslam dünyası üzerinde ek bir denetim aracına sahibiz… Bildiğiniz üzere Padişah, bizi buraya yerleştirmeyi diliyor.”

Amiral Richard Webb, 19 Ocak 1919

 

“Padişah İngilizlerin Türkiye’nin idaresini mümkün olduğu kadar çabuk ellerine alması için istirhamda bulundu... İç kısımlara İngiliz subaylarının gönderilmesini ve idareye yardımcı olmalarını rica etti. İstenmeyen subayları görevlerinden almaya ve birlikleri İngiliz subaylarının komutası altına vermeye hazır.”

General George Milne, 16 Aralık 1918

 

“Çöl sanılan bu âlemde saklı ve kuvvetli hayat vardır. O, millettir. O Türk milletidir. Eksik olan şey teşkilattır. Bu teşkilat, organize edilebilirse vatan da millet de kurtulur.”

Mustafa Kemal Paşa, Şubat 1919


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 280
Ağırlık : 280
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Hiç bir söylence, hiç bir efsane durduk yere ortaya çıkmaz. Her efsane içinde yaşanılan çağın, zamanın, toplumun, insanın derdini, sorununu, hikâyesini anlatır ve adı üstünde efsane olduğu için abartarak anlatılır, kulaktan kulağa aktarılarak yaşatılırken, büyüdükçe büyür ve giderek efsaneler gerçeği-hakikati, doğruyu örter, gizler, saklar hale gelebilir. Efsanenin çevresinde öylesine göz alıcı, parlak, büyüleyici bir hale oluşur ki, bu göz alıcı ışık giderek bir yanılsamaya, hatta körleşmeye neden olabilir.

Yılmaz Güney adı etrafında oluşan efsanede de benzer bir durum söz konusudur. Efsane Yılmaz Güney'i değil, gücüyle olduğu kadar güçsüzlüğüyle, zaaflarıyla, insan Yılmaz Pütün'ü unutmamızın, hatırlamamamızın nedeni de bu durumdur belki... Oysa efsanenin ardında, yapıtlarıyla olduğu kadar kısacık yaşamıyla, bir insanın trajedisi vardır. Belki trajedi de, trajik olan da bir maskedir ve bu maskeyi çıkarttığımızda gördüğümüz yüzdeki gülüş, Yılmaz Güney'in bakışlarındaki insan sevgisi, içten tebessüm tek hakikattir, onun trajedisinin tek gerçeğidir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00
Kolombiya Uyuşturucu Kartellerini Derinlemesine İnceleyen Bir Yapıt.

Kilo, gerçek suç meraklılarının ilgisini çekecek bir hikâyeyi anlatıyor.

Kolombiya ormanlarından bütün dünyaya yayılan yozlaştırıcı, baştan çıkarıcı ve yok edici kokainin kırsalda başlayan ve şehirlere ulaşan serüveni okura aktarılıyor.

Toby Muse bu karanlık yolculuk boyunca bağlantılarını kullanarak hikâyenin oyuncularıyla konuşuyor: İşçiler, çiftçiler, küçük çete liderleri, kaçakçılar, suikastçılar, sevkiyatçılar ve tabii ki multimilyarlık örgütleri kontrol eden patronlar ve onların sevgilileri...

Kilo, kokainin cazibesinde ve deliliğinde kendini kaybetmiş bir ülkenin ve henüz baş edilememiş bir savaşın portresi.

“Ne yapıyorsan ara ver ve derin bir nefes al. Şu an gözlerinin önünde bir tarih yazılıyor”


Basım Ayı/Yılı : 5/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺105,78

Korku ve gizemle örtülmüş bir an. Edgar Allan Poe, 7 Ekim 1849’da kırk yaşında, kendi dehşet hikâyelerinden birinde yer almayacak acı verici, kesinlikle tuhaf bir şekilde hayata veda etti. Zamansız ölümünün nedeni neydi ve Baltimore sokaklarında, üzerinde kendisine ait olmayan sefil kıyafetlerle, aklını yitirmiş ve “büyük sıkıntı içinde” bulunmadan önceki üç “kayıp” gün boyunca ona ne oldu? Gizem ve korku… Amerikalı yazarların en ikoniklerinden biri olmaya devam eden Poe, zirvelere taşıdığı iki edebi türü yansıtan koşullar altında öldü. Yıllar geçtikçe, kuduz ve sifilis intihar, alkolizm ve hatta cinayete varana kadar ölüm nedeni hakkında şaşırtıcı sayıda spekülasyon yapıldı. Ancak bu teorilerin çoğu, Poe ile ilişkilendirmeye başladığımız karikatür temelinde şekilleniyor: Gotik kasvetli gözlü büyükbabası, bir omzuna tünemiş bir kuzgunla yazı masasının üzerine eğilmiş, ürpertici başyapıtlarını sarhoş bir şekilde karalıyor. Nasıl yaşadığına dair efsaneleri çürüterek, gerçek Poe’yu anlamaya ve gizemli ölümünün ardındaki gerçeği ortaya çıkarmaya yaklaşıyoruz, çünkü Poe’nun ölümünün nedeninin tüm hayatı boyunca ona musallat olduğunu kanıtlayabilecek yeni bir teori ortaya çıkıyor.

Bu kitap, ünlü yazarın hayatını gizemli ölümünün prizmasından ve olası birçok nedeninden inceleyen Edgar Allan’nun parlak bir biyografisidir.

Mark Dawidziak, Edgar Allan Poe’ya biraz merakı olan okuru bile kesinlikle büyüleyecek ... Dokunaklı bir analiz.
-The Week – 2023’te mutlaka okunması gereken 8 kitap”
Edgar Allan Poe, korku masallarının karanlık prensi olarak dünyanın kavrayışını irdeledi: Etrafı mumlarla çevrili gölgeler arasında içi boş gözlü bir hayalet, yazı masasında bir kuzgun, dirseğinde boş bir konyak bardağı. Bu açıklayıcı biyografide Mark Dawidziak,
Poe’nun eserinin Gotik doğasını onurlandırıyor ve Amerikan edebiyatının bu usta şairi ve şekillendiricisine tam ışık tutmak için perdeleri açıyor.
Ron Powers -Pulitzer ödüllü Flags of Our Fathers ve Mark Twain: A Life ‘ın yazarı
Gizemli ölümünün büyüleyici siyah prizmasından Poe’nun dokunaklı ve gerçekçi bir resmi
--J.W. Ocker - Edgar ödüllü Poe-Land’in yazarı


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺199,20

Adana’nın kurtuluşunda kendisine bağlı Obalar Müfrezesi’yle birlikte önemli görevler almış ve hepsini de canı pahasıyla yerine getirmiştir .
Özellikler ‘’Kaç Kaç’’ zamanı Fransız ve Ermeni lejyonları tarafından işkenceye maruz bırakılan, savunmasız Müslüman Türklerin Adana’dan ayrılıp Toroslara sığınması sırasında havadan uçaklarla üzerlerine çivi ve kurşun yağdırılırken onlara evinin kapısını açmıştır.
Çeteleriye birlikte Müslüman Türklere bir güvenlik koridoru oluşturmuş, aç ve perişan halde olan halkın karnını doyurmuş, yaralarını sarmış, konaklamalarına transferlerine yardımcı olmuştur.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺79,05

Rahmetli muallim Mahir İz, İstiklal Marşı şâirimiz Âkif merhum için "Çelik karakterli içtimâî mürşidimiz" der ve Âkif hakkında tanıklığa dayalı pek veciz ve çok yerinde özgün bir kimlik tarifi yapar.

Bu kitap, ümmetin tarihini fikren, coğrafyasını fiilen görüp mü'min yüreği ve ferâsetiyle, san'atkar fesahatiyle değerlendiren, hayatı şiirle dile getirip izlettiren Mehmed Âkif'in "içtimâî mürşid"liğini kavramak ve "İstiklâl Marşı ve Mehmed Âkif Yılı"nın ürün bereketine mütevazi bir katkıda bulunmak amacıyla kaleme alınmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 188
Ağırlık : 188
En / Boy : 12 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00
Hayatı, Sanatı ve Şiirlerinden Seçmeler

Anadolu’nun kadim şehirlerinden Erzurum, yetiştirdiği çok sayıda âşık tarzı şiir geleneğinin temsilcileriyle kültür ve medeniyetimize önemli katkılar sağlamıştır. Bu noktada Erzurum’da yetişmiş Âşık Sıtkı Eminoğlu’nun tüm hayatı ve şehir kültür yaşamına katkıları bu kitap aracılığıyla sizlere ulaşıyor.


Basım Ayı/Yılı : 4/2018
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 251
Ağırlık : 251
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺30,00

Pascal, “Üslûp, yazan insanın kendisidir.” derken; bu vurucu söz aynı zamanda elinizdeki kitabın neden yazıldığına dair bir karinedir. Yazarın amacı; ruhumuzu yeri geldiğinde törpüleyen yeri geldiğinde zenginleştiren müziğin “Altın Çağı”nın mimarlarının yaşantılarını, tekâmül evrelerini bizlere göstermektir. Onların hayat hikâyelerini okuduktan sonra; kulaklarınıza değen notaları artık başka bir boyutta ruhunuzu tatmin etmeye başlayacaktır çünkü kanaatimizce sanatçının eseri, onların ruhunun yansımasından başka bir şey değildir.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 216
Ağırlık : 216
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺81,60

Rusya’nın en güçlü karanlık adamının fakir mahalleli küçük bir çocuğun elinden tutarak onu deniz subay okuluna vermesiyle başlayan olayların Ezidi Kürtlerinden Mersin Limanı’na uzanan hikâyesi… Kadın haklarıyla, insanlık felsefesiyle, yoksullukla örülmüş; acımasızlık ve uyuşturucuya batmış bir hikâye… Bir domuz kasabının çocuğuyken Rusya’nın en korkulan adamı olan, en sonunda bir bar taburesinde anılarını bizlerle paylaşan Albay Nikolay’ın hikâyesi… “Bu kirli işler için artık çok yaşlı olduğunun farkında olmasının yanı sıra hastalığının da her geçen gün biraz daha varlığını hissettirmesi büyük ölçüde ona üzüntü veriyordu. Aklının kendisine ihanet etmesi Emma'nın zihnindeki hatıralarını kökten silmesinden çok korkuyordu. Tüm geçmişini bir çırpıda silebilirdi ama Emma'nın yüzünü ve gülerken daha da büyüyen renkli gözlerini unutması onun için ölüm demekti ve bunu göze alamazdı. Son nefesini Emma'nın yüzünü hayal ederek vermeyi diliyordu.”

 


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1
Ağırlık : 100
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺145,00

Sabri Ülgener, İ.Ü. İktisat Fakültesi'nin kuruluşundan bu yana bir çok bilim adamı yetiştirmiş, Türkiye'nin ekonomi tarihi ile ilgili ufuk açan önemli araştırmalar yapmış bir filozof-iktisatçımızdır. Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihindeki ekonomik olayları kronolojik bir sıra ile vermek yerine, sade bir dille geçmişi bugünün süzgecinden geçirmeyi başarmış, "300 yıllık geri kalmışlığımızın" nedenlerine özellikle zihniyet ile sosyal tutum ve davranışlar açısından yaklaşmış olan Ülgener, güncelliğini korumakta olan bu konuda değerli eserler bırakmıştır. Onun "canlı" eserlerinden biri ve öğrencisi A. Güner Sayar'ın vefâ örneği bu çalışması ile, Türk iktisat düşünce dünyasının yanı sıra pek bilinmeyen hayat hikâyesine de ışık tutulmuştur.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 447
Ağırlık : 447
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺409,50

Şeyh Sükûti Mürteza Baba

1825 (H. 1241) – 1896 (H. 1312) Bosna-Hersek

Rumeli-Balkan İslâmlığının nezâhet âbidesi;

İçinde ve etrafında her türlü hiddet ve şiddetin yasak olduğu 
Blagay Tekkesi…
Yâ Selâm!.. 


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 1
Ağırlık : 100
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺54,60

Yahya kelimesi diri ve canlı anlamına geliyor.

İslâm tarihinde yer alan ve hayatınıza canlılık kazandıracak olan Yahya Efendi’lerin hayatlarından derlenmiş birer buket bulacaksınız bu kitapta. 

Yâ Selam!..


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 1
Ağırlık : 100
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺54,60

Hayat hızla akıp gidiyor. Hele çocuklar ve torunlar olunca daha çok farkına varıyorsunuz, geçen zamanın... Karınca kararınca hayatımın içinden hatırladığım, beni etkileyen olayların dökümünü yapmaya çalıştım. Kim bilir, daha niceleri vardır…

Belki de daha sonraları aklıma gelecek, “Ah, ben bunları niye yazmadım,” diyeceğim.

Hayatta benimkinden de renkli ne hayat hikâyeleri vardır. Benimki bu kadar...

Artı ve eksileriyle benim yaşadıklarım, gördüklerim, düşündüklerim bunlar. Belki bu kitabı okuyacak olanlardan özellikle kadınlar, kendi hayatlarını şöyle bir gözden geçirir.

Umarım herkes hayatında en az benim yaşadığım kadar mutlu yaşar… Evet, her şeye rağmen eğlenceli, mutlu ve sevgi dolu bir yaşamım oldu çünkü…


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 328
Ağırlık : 328
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺87,60

İlkelerimden biri de şudur : Bir insanı gerçekten dost bildiysen, hayatına soktuysan ve birçok şeyi onunla paylaştıysan… Artık, o senin dostun, değişmez yol arkadaşındır. Yılmaz Güney’le de öyle oldu. Onu sanatçı olarak çok takdir ettiğim gibi, insan olarak da bağrıma bastım. Ve o uzun, maceralı, belalı ve son derece dramatik yıllar içinde fırsat düştükçe elimi uzattım; hapishanelere ziyaretine gittim; siyasal koşullar tam tersini buyursa da onun yandaşı ve yoldaşı oldum; öyle de kaldım. Onun için çeşitli yazıları, belgeleri, anıları bir araya topladığım Yılmaz Güney Kitabı’m… Yıllar sonra yeniden basıyoruz, ama bu bir ilk kitap olacak: 2000’lere dek gelen… Sonrasını bir ikinci ciltte toplayacağız. Yeter ki siz okurların bu müstesna kadere olan ilgileri tükenmesin…


Basım Ayı/Yılı : 1/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 384
Ağırlık : 384
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺102,20

Tüm zamanların en büyük dağcılarından biridir.

1947’de doğan Kurtyka, 1970’lerde ve 1980’lerdeHimalaya’da yapılan tırmanışları yeniden tanımlamış olan Polonya dağcılığının altın çağının, önde gelen isimlerindendi.

Dağcılıktaki yenilikçi yaklaşımı, Broad Peak zirvelerinin bir seferde peş peşe tırmanılması, Ço Oyu ve Şişapangma Dağları’nın gece-çıplak tarzında sürat çıkışları ve hepsinin ötesinde, Gaşerbrum IV Dağı’nın Batı Yüzü’nün alpin tarzdaki ilk çıkışı gibi ünlü tırmanışların gerçekleşmesini sağlamıştır.

Gaşerbrum IV Dağı’nda Avusturyalı Robert Schauer’le birlikte açtığı ve ‘Yüzyılın Tırmanışı’ diye adlandırılan rotanın 2017 yılı itibariyle henüz tekrarı yapılmamıştır.

Onun sıklıkla birlikte tırmandığı arkadaşları, Polonyalı Himalaya devi Jerzy Kukuczka, İsviçreli dağ rehberi Erhard Loretan ve İngiliz dağcı Alex McIntyre gibi döneminin dağcılık efsaneleriydi.

‘Piolets d’Or Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü (tırmanış dünyasının Oscar Ödülleri) kabul etmesi için yapılan birçok girişime karşılık, sonunda Kurtyka bu onuru 2016’nın ilkbaharında kabul etti.

Kendine özgü, katı kişiliğiyle sayısız röportaj, konferans ve festivale katılma davetini geri çevirmesine karşın, uzun zamandır beklenen yaşam öyküsünün kitaplaştırılması konusunda, uluslararası üne sahip ve ödüllü yazar Bernadette McDonald ile işbirliği yapmaya razı oldu.

Özgürlük Sanatı, uluslararası tırmanış dünyasının en saygın, anlaşılması zor ve münzevi dağcılarından birinin derin ve heyecan verici portresini sunuyor.

Özgürlük Sanatı, en dikkate değer tırmanışlardan bazılarını gerçekleştirmek üzere estetik kaygıların ve özgün bir tarzın peşinde koşan Voytek Kurtyka’nın, hayranlık veren karmaşık dünyasına ışık tutuyor… Sir Chris Bonington.

Dağcı, “I Chose to Climb” ve “Mountaineer” kitaplarının yazarı. 

Ne efsane tırmanıcılar Voytek’ten daha efsanevidirler, ne de onların yaşam öykülerini yazanlar Bernadette McDonald’dan daha titiz, zarif ve bilgilidirler.

Bu kitap onun en iyi eseri olmuş…


Basım Ayı/Yılı : 3/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 368
Ağırlık : 368
En / Boy : 15 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺270,00
Çatalzeytin’den Kandıra’ya Dalgalar

Bu biyografik romanda iki Bahriyeli var. Dede ve torunu; iki Hasan…
1940’larda “Şanlı Yavuz” gemisinde askerlik yapan, Kastamonu Çatalzeytinli Terzi Hasan, terhis oldu ama gönlü çok sevdiği Bahriye’de kaldı. Oraya bir evlat gönderme dileği ile yaşadı on yıllarca… Yaşayan tek çocuğu kız olunca bu kez erkek torun bekledi. Torun Hasan nihayet 1960’larda geldi. Böylece Terzi Hasan, tek erkek torununu beşikten itibaren deniz, Bahriye ve Bahriyeli hikâyeleri ile büyüttü.
Kitap, dede ve torunun 1970’lerde Bahriyeli olabilmek için birlikte verdikleri çetin mücadeleyi ve sonrasını anlatıyor. Başa gelebilecek iyi ve kötü pek çok şeyle birlikte…


Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 528
Ağırlık : 528
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺170,00

"Dünya şimdiki gibi; bir yanda acımasız cellatlar, öte yanda onlara boyun eğen kurbanlar olarak bölünmüştü. Her şey miskinlik ve adilik içindeydi. Bu adilikten iğrenmeksizin, öfkelenmeksizin, gerekli acıma duygusu ile söz edecek bir yazar bekleniyordu.

Edebiyatın o zamanlar kafalar üzerinde büyük bir egemenliği vardı. Bu avare, bilgili ve ince beğenili insanların aradığı, parlak bir eğlence, temiz bir estetik duygu değildi, bir doktrindi. Sözcüğün tam anlamıyla bir yol göstericiydi Rus yazarı... Avrupalı okur gibi 'Biz neyiz?' diye sorulmuyordu. Korku ile 'Biz ne olmalıyız?' diye sorguya çekiliyordu. Her yazar da kendi yönteminde bir yanıt vermeye zorlanıyordu. Karamazov Kardeşler yeni çıkmıştı. Saltıkov Şçedrin Golovyev Ailesi’ni yazıyordu. Turgenyev’in güzel ve melankolik öykülerinin tutulduğu bir dönemdi. Tolstoy ise kraldı, Tanrıydı.

Ve bütün Rusya’nın saygı duyduğu bu büyük adamlar arasında, yalnızca geçimini sağlamayı düşünen, alçakgönüllü bir delikanlı, Anton Çehov da ilk öykülerini yazmaktaydı..."

İkinci Dünya Savaşı'nda Auschwitz toplama kampında yaşamını yitiren Ukrayna asıllı Fransız yazar Irène Némirovsky'nin, Çehov'un yaşamını kaleme aldığı bu önemli yapıtını, Oktay Akbal'ın eşsiz Türkçesiyle okurlarımıza sunuyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺39,00

Yakın tarihimizin abidevi şahsiyeti, hayatını insan yetiştirmeye adamış bir

öğretmen... İdeal bir “Hoca” nasıl olur sorusuna yaşantısıyla cevap olan

mütefekkir...

Eğitime Adanmış Bir Ömür: Mahir İz, yazdığı eserlerden çok yetiştirdiği

insanlarla kültür hayatımızı etkileyen Mahir İz’in hayatını, kişiliğini ve

eğitimci yönünü akıcı bir üslupla okura sunuyor, Mahir İz’in sahip olduğu

tevazu dolayısıyla hatıralarında bahsetmediği yanlarını ve anılarını gün

yüzüne çıkarıyor.

“Mahir Hoca’nın” çocukluk yıllarından ölümüne kadar olan yaşamını

anlatan eser; Hoca’nın öğretmenlik, memurluk ve yöneticilik

faaliyetlerinden, memlekete hizmetlerinden bahsediyor, kişiliğini,

üslubunu, aldığı eğitimi ve entelektüel kimliğini tanıtıyor, eserleri ve

yetiştirdiği öğrencileri hakkında bilgiler veriyor.

 

“Öğündüğünü de görmedim. İstikâmetin, doğruluk ve dürüstlüğün

sanki mücessem bir heykeli idi. Ülkemizde, hanegî eğitiminin son

muallimlerindendi.”

  1. Şevki Eygi

 

“Düşüncelerini hâtıralar, mısrâlar, şakalar ve nükteler şeklinde konuşarak

ifâde derdi. Çünkü yazar değil Hocaydı ve hep Hoca olarak kaldı.”

Mehmet Çavuşoğlu


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 169
Ağırlık : 169
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺76,23

O zamanlar; şimdilerde olduğu gibi gezmelere haberli gidilmezdi. Her zaman zil çalabilir ve gelen misafir kim olursa olsun buyur edilir ve geri çevrilmezdi. Akşamları sobanın üstünde kaynatılan çayın, ıhlamurun tadıyla yapılan sohbetlerin yeri de çok ayrıydı. Kışın sobanın üstüne portakal kabuğu keser koyardı babaannem. Şu an bile düşündüğümde kokusu burnuma gelir gibi hissederim. Şimdiki gibi hiçbir şey hazır değildi o günlerde. Çekirdekler tuzla birlikte sobanın gözünde kavrulur, yazın kurutulan meyveler sofradaki yerini alırdı. İnsanların o zamanki konuşma üslupları bile o kadar nazik ve kibardı ki kimse kimseyi kırmamak için sanki fazladan bir çaba sarf ederdi. Özellikle kış aylarındaki yapılan o sohbetler yaşanmış onca hikâye hepsi sanki geçmişe duyulan haklı bir özlemin ispatı gibiydi.


Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺56,00

Her insan, ayrı bir hikâyedir. Ve her hikâyeden alınacak büyük dersler ve ibretler vardır. İnsanların gölgelerini dikkatle takip ettiğinizde, atılan her adım ve bırakılan her iz, size yeni bir şey öğretir.

Gölgelerin Peşinde, Mağrib’den Doğu Türkistan’a kadar, İslâm coğrafyasının farklı ülkelerinden, bambaşka serüvenlere sahip 50 şahsiyetin ayrıntılı portresini içeriyor. Siyasetçiler, askerler, sanatçılar, lider eşleri, iş adamları, kanaat önderleri, akademisyenler… Aralarında çok ünlüler de var, belki ismini hiç duymadıklarınız da.

Taha Kılınç, hepsinin birbirinden dikkat çekici hayat hikâyelerini anlatırken, ait oldukları bölgenin yakın ve uzak tarihindeki kırılma noktalarına da atıflarda bulunuyor. Böylece her bir isim, kendi ülkesinin ve döneminin tanığına dönüşüyor. Her bölümün sonuna eklenen “ileri okumalar” başlıklı kitap tavsiyeleri ise, merakını uzun soluklu araştırmalara dönüştürmek isteyen okurları, İslâm dünyasının dününde ve bugününde keyifli bir yolculuğa davet ediyor.


Basım Ayı/Yılı : 4/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 312
Ağırlık : 312
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺99,33
Felsefenin Dekonstrüksiyonu

Yirminci yüzyılın önemli düşünürü Derrida, göçmen probleminden, terörizme, negatif teolojiden, sorumluluk etiğine, ölüm kamplarına ve dini ritüellere kadar pek çok konuda yazmıştır. Derrida bir taraftan yaşadığı asrın tartışma konularının kavşağında dururken, diğer taraftan yüzlerce asır öncesine uzanıp, logos, khora, pharmakon gibi kavramları tekrar tartışmaya açar. Bunu yaparken, muhkem bir zemin, muayyen bir referans çerçevesi veya ağırlık noktası kabul etmez. İnşa ve imhanın sonsuz döngüsü içinde Derrida, bir yerde durma güdüsüne, düşünsel konfora teslim olmazken, okurunu da konforlu olmayan bir alana davet eder.

Kasım Küçükalp’in elinizdeki eseri, Derrida’yı kesişim noktaları, yaşadığı ve uzandığı çağ ile beraber ele almaktadır. Küçükalp, Derrida’yı genel kanaatin hilafına, “safkan bir Platoncu” olarak ilan ettiğinde, onu bir taraftan rasyonelleştirme çabalarına direnen “iyi” ideasına, yani “karar verilemez”liğin alanına taşımış olurken, diğer taraftan ve böylelikle dekonstrüktif okuma stratejisinin bir başka örneğini sunar. Teori-öncesi bir an var mıdır? Sınırda durmak, durana nasıl bir sorumluluk yükler? Arşimet noktaları silindiğinde hâlâ düşünebilir miyiz? Anlam nedir ve nasıl ele geçer? sorularına yanıtlar arayan eser okuru, farkların tespiti sayesinde ortaya konabilen tanımlara değil, Derrida’nın farkları ve farkın etkilerini sürekli yeni baştan üreten oyununa davet eder.


Basım Ayı/Yılı : 2/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺69,30

E. E. Cummings’in yenilikçi ve tartışma yaratan şiirleri onu 20. yüzyılın en önemli ve tanınmış şairlerinden birisi yapmıştır. Şiirlerinden yansıyan kişiliği, değişik arka plan ve kültürlerden çok sayıda genç ve duyarlı şiir sever için özel bir cazibe alanı olmuştur. Samet Köse’nin, Cummings’in şiir dilini muhafaza ederek Türkçeleştirdiği bu eser, şairin dilimizdeki en geniş çaplı çalışması olmakla birlikte kendisine ait geniş bir görsel arşivi de ihtiva etmektedir. Bireysel özgürlüğüne düşkün genç şairler için ise, Cummings daima başucu şairi konumunu koruyacak, şiirleriyle herkesi şaşırtmaya, uyandırmaya, eğitmeye, esin ve estetik yaşantı kaynağı olmaya devam edecektir. Şiirlerinde Picasso’nun, Monet’nin görselliğini, Stravinsky’nin, Debussy’nin müziğini bulduğunuz; aşktan, yıldızlardan, aydan, bahardan, çiçeklerden bahseden bir şairi sevmemek mümkün mü!


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 308
Ağırlık : 308
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺76,23

Trajik, sanattan ziyade hayatta bir durumun çok acıklı olduğunu ifade eden bir anlam yüklenmiş ve bu anlamı ile yaygınlık kazanmıştır. Oysa hayattaki trajik kavramından farklı olarak sanatta trajik, kendine özgü koşulları barındıran bir estetik değer ve aynı zamanda evrensel bir insanlık durumunun edebi metinlere yansıma biçimidir. Kuşkusuz trajik olgunun varlığını en güçlü hissettiğimiz eserler Antik Yunan’a ait tragedyalardır. Ancak tragedyalarda trajik olanı yaratan koşullar bugün tamamen değişmiş olsa da trajik olan her dönemde, farklı bir görünümlerle varlığını sürdürmektedir.

Trajik kavramını bir alana, bir döneme hapsetmek, yalnız tragedya türüyle sınırlandırmak en büyük yanılgılardan biridir. İnsanlığın temel çelişki ve çatışmaları üzerine kurulu olan trajik, bir insanlık durumu ve estetik değer olarak farklı edebi türlerde sıkça karşılaşılan bir olgudur.

Trajik kavramı üzerine en fazla çalışma yapılan alanlar, başta felsefe olmak üzere, Batı dilleri ve edebiyatları ile sahne ve görüntü sanatlarıdır. Türk edebiyatı alanında üzerinde oldukça sınırlı sayıda çalışmanın yapıldığı bir kavram olan trajik, bakış açısı, duyumsama biçimi olarak, kişiler üzerinden çalışılmıştır.1 Ancak bu çalışmalar da yeterli sayıda değildir. Çalışmamız Türk edebiyatı alanında trajik olgunun çalışıldığı bir ilk olma iddiasındadır. Bu çalışma Bartın Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda Prof. Dr. Ramazan Kaplan danışmanlığında hazırladığımız aynı adlı doktora tezinin bazı değişikliklerle kitap olarak yayımlanan şeklidir.


Basım Ayı/Yılı : 10/2018
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺152,00

Oto/biyografi men arefe nefsehu sırrının peşinde koşmaktır. Ve sanki insanlık iki binli yıllarda bu sırrı daha çok merak etmeye başladı. Son on yılda dünyada biyografi enstitülerinin sayısında önemli bir artış gözleniyor.

Biyografiyi yeniden kavramsallaştırma ihtiyacını tetikleyen şey, belki de, yeni elektronik ve dijital teknolojilerin yaygınlaşması, Facebook’tan Twitter’a, iPhone’dan iPad’e kişilerin postmodern gösteri(ş) dünyasına eskiden saklı kalan yönleriyle biletraf görünmelerini sağlayan çağın meydan okumasıdır. Biyograf aynı yüzün çelişkili versiyonlarıyla boğuşmak göreviyle karşı karşıya kaldı. Türün üretimi ve teorizasyonu ile biyografik tezahürü teşkil eden özün tanımı genişledi; sadece yazılı değil, görsel, grafiksel, dijital hayatlar var artık. Gelinen noktada biyografi kendi hikâyesinin ve kariyerinin çok heyecanlı ve zorlu bir aşamasında bulunuyor.

Otur Baştan Yaz Beni, oto/biyografinin bu serencamının Türkiye’deki bir yansıması niteliğinde…

Katkıda Bulunanlar:
Abdulhamit Kırmızı, Simone Lässig, Bahar Gökpınar, Nevin Meriç, Zeynep Bostan, Hümeyra Bostan, Abdullah Taha İmamoğlu, Tuba Nur Saraçoğlu, Güllü Yıldız.


Basım Ayı/Yılı : 6/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 286
Ağırlık : 286
En / Boy : 12 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺130,00

Cemil Meriç, 21. yüzyıl Türkiyesinde kimliğinin hangi yönü öne çıkarsa çıksın, muhakkak ki Bu Ülke’nin en sayılan isimlerinden… Görmeyen gözleriyle kaleme aldırdığı on iki cilt telif, sekiz cilt tercüme eserle okur sayısı milyonları aşan Cemil Meriç; nasıl bir öğrenciydi, nasıl bir eşti, nasıl bir hocaydı, nasıl bir babaydı, nasıl bir dosttu, tek kelimeyle, nasıl bir insandı?

İşte bu kitapta kırk yıl boyunca birbirinden hiç ayrılmayan bir baba ile kızının sevgi ve saygı dolu hayat hikâyesini okuyup dünya tarihinde eşine az rastlanan bir baba kız dostluğuna bütün samimiyetiyle şahit olacaksınız. Bir yandan da Cemil Meriç’in duygu ve düşünce dünyasını etkileyen, duygu ve düşünce dünyası Cemil Meriç tarafından etkilenen, gerek dünyadan gerek Türkiye’den birçok isimle hemhal olup mütecessis bir fikir adamının fikrî ve hissî evrenine konuk olacaksınız.

Meriçlerin dünyasına “hoş geldiniz”!


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 473
Ağırlık : 473
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺219,45
Musikiye Vakfedilmiş Bir Ömür

Belirli bir gelenek anlayışı içinde kendini sürekli yenileyerek günümüze kadar ulaşan Osmanlı müziği, zevk-i selimin somutlaştığı en önemli sahalardan birisidir. Köklü bir geçmişe sahip bu mûsikinin günümüze kadar ulaşması, farklı meşk zincirlerinin halkalarını oluşturan “fem-i muhsin” yani güzel ağız sahipleri vasıtasıyla olmuştur. Bu aktarım süreci içinde yer alan önemli şahsiyetlerden birisi de merhum üstad Bekir Sıdkı Sezgin’dir.
Elli seneyi aşkın mûsiki yolculuğu kendi ifadesiyle “bir besmele ve sübhaneke” ile başlayan; hâfızlık, mevlidhanlık, hânendelik, sâzendelik, hocalık, bestekârlık gibi vasıflara sahip çok yönlü bir sanatkâr olan merhum Bekir Sıdkı Sezgin, mûsikimizi hakkıyla ve en güzel şekilde temsil etmiştir. Bu çok yönlü sanatçımızı layıkıyla tanıtabilmek için ailesinden, sevdiklerinden ve sanatçının kendi kaleminden pek çok yazıyı kitaba taşıdık. Kitapta yer alan söyleşi, yazı, belge ve fotoğrafların büyük bir kısmı ilk defa yayımlanmaktadır. Bekir Sıdkı Sezgin’in tüm bestelerine ilişkin kapsamlı beste listesi ve daha önce yayımlanmamış beste notalarından örnekler de ilk defa bu kitapta gün yüzüne çıkmaktadır.
Bu kitabın mûsikimizdeki en önemli isimlerden olan Bekir Sıdkı Sezgin’in daha iyi tanınmasına ve anlaşılmasına vesile olması dileğiyle…


Basım Ayı/Yılı : 10/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 584
Ağırlık : 584
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺384,23

Romanya doğumlu düşünür E. M. Cioran’ın yaşamını ele alan çok az biyografik eser vardır hele ki bu münzevi ve kışkırtmacı yazarın neredeyse sır gibi sakladığı Romanya’daki “karanlık” yıllarına dair daha da az çalışma bulunmaktadır. Ilinca Zarifopol-Johnston, elinizde tuttuğunuz bu eleştirel biyografiyi ortaya koyarak Cioran’ın yaşamındaki en büyük boşluğa, ilk gençlik yıllarından itibaren saplanıp kaldığı “İnsan nasıl olur da Rumen olur ve yine de kendisi olabilir?” sorusunun daha sonraları “doğmuş olmanın sıkıntısı” şeklinde evrenselleştirme sürecine, ışık tutmaktadır.

Zarifopol-Johnston, bu kitapta, Cioran’ın Dünya Savaşları Arası Dönem’de Romanya’da hüküm süren aşırı sağ milliyetçi politikaya ilgi duyan mistik devrimci yönünü ele almakta, onun bu dönemdeki yazılarını incelemekte ve nihayetinde 1937’de kendisini Fransa’da gönüllü sürgüne götürecek olan süreci irdelemektedir. Cioran’ın tüm yaşamını şekillendiren bu yıllar, onun 20. yüzyılın en ünlü Fransız ahlakçılarından birine dönüşmesini sağlayacaktır.

Kendisi de bir Rumen göçmeni olan Zarifopol-Johnston, 1990’ların başında Paris’te yaşayan yaşlı filozofu ziyaret etmiş ve yaşamının izine düşmüştür. Bu uğurda, Cioran’ın doğduğu köy olan Rășinari’ye gitmiş, Sibiu’da geçirdiği gençlik yıllarını, Bükreş ve Berlin’deki öğrencilik yıllarını ve nihayet Fransa’ya ilk geldiği dönemi incelemiştir.

Cioran’ın felsefesini oluşturan hayat hikâyesini ortaya koymayı amaçlayan bu kitap, yazarın bu arayışta kendi Romanya geçmişini de yeniden keşfeden otobiyografik anlatımıyla son bulmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 10/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 448
Ağırlık : 450
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺103,18
Hayat Yolculuğuna Dair Düşünceler

Onu Büyük Yapan Neydi?

Muhammed Ali, ringlerde dünyanın en efsanevi dövüşçülerinden biri olarak tanındı. Ama onun büyük yapan asıl mücadelesi ringin dışındaydı. İsmi Cassius Clay idi. Müslüman olduktan sonra Muhammed Ali olarak tanındı. Dini için savaştı, ırkı için mücadele verdi.

Vietnam savaşında Dünya Ağırsiklet Boks Şampiyonu unvanından oldu ve özgürlüğünü tehlikeye attı. Boksun ardından ise Parkinson hastalığı ile mücadelesi başladı. Yine yılmadı.

Kelebeğin Ruhu’nda, Muhammed Ali hayattan öğrendiklerini, mücadelelerinden edindiklerini dünya ile paylaşıyor. O, doğruları İslam’dan öğrendi. Sonunda Dünya Barış Elçisi unvanıyla dünyaya barışı yaymaya çalıştı. Bu kitapta büyük bir insanın hayat hikayesini okuyacaksınız. İnancıyla büyük olmuş bir insanın.

“Ruhum yıllar içinde büyüdü ve bazı görüşlerim değişti. Hayatta olduğum sürece daha da fazla şeyi anlamaya çalışacağım çünkü kalbin işleri asla bitmez. Hayatım boyunca sınandım. Cesaretim sınandı, gücüm sınandı. Şimdi ise sabrım ve tahammülüm sınanıyor. İnanıyorum ki yoldaki her adımda Allah da benimle birlikte oldu. Ve şimdi benimle olduğunu her zamankinden daha iyi biliyorum. Hayatımı her seferinde tek bir adım, tek bir nefes ve tek bir an olarak yaşamayı öğrendim. Yine de uzun bir yol oldu. Sevginin, hakikatin peşinde olmanın, barışın ve anlayışın yolculuğuna koyuldum...


Basım Ayı/Yılı : 1/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 248
Ağırlık : 248
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺76,23

Siyasal eylemci ve bir mistik olan efsanevi Fransız filozof Simone Weil, 1943’te henüz 34 yaşındayken İngiltere’nin Kent adlı şehrinde bir sanatoryumda yaşamını yitirdi. Kısa yaşamı boyunca Weil, bir yandan öğretmenlik kariyerini sürdürüp siyasette etkin rol oynarken öte yandan da çilecilik ve içedönük münzeviliğiyle tam anlamıyla çözümsüz bir çelişki yumağı halini aldı. Bu kitapta Palle Yourgrau, Weil’in etkileyici yaşamını ve çalışmalarını ana hatlarıyla belirtmekte, onun felsefeyi günlük yaşama nasıl tatbik etmeye uğraştığını bizlere göstermektedir. Paris’te seçkin bir Yahudi-Fransız ailede dünyaya gelen Weil, felsefede uzmanlaştı ve diğerkâm siyasi vicdanı hasebiyle işçi sınıfı yararına siyasete ve aktivizme yöneldi. Yourgrau, Weil’in tartışmalı Yahudilik eleştirisini incelerken aynı zamanda 1937’de yaşadığı güçlü dini deneyimin ardından geliştirdiği, Platon’un insanlığın acı çekişi ile ilahi kusursuzluğu arasında köprü görevi gören felsefesi ışığında, Hristiyanlığın tahayyülünü yeniden -radikal olarak- değerlendirmektedir. Yourgrau, Weil’in çalışmalarının dikkatli ve özlü bir irdelemesini bizlere sunarken, onun aynı anda -nasıl olup da- hem modern bir aziz hem de en ihtiyaç duyulan zamanda kendi halkını terk etmekle suçlanan bir Yahudi olarak değerlendirildiğini ve nasıl nefret edilen edilen bir figüre dönüştüğünü keşfe çıkmaktadır.

 


Basım Ayı/Yılı : 5/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺71,61
Arif Paşa’nın Katiplikten Müşirliğe Uzanan İlginç Hayat Hikayesi ve Eserleri

Arif Paşa, Batılı tarzda figüratif resmin Osmanlı’daki ilk temsilcilerindendir. Bunun yanı sıra Osmanlı tarih literatüründe oldukça nadir görülen otobiyografilerden birini de kaleme almış önemli bir devlet adamıdır. “Osmanlı’da basılan ilk renkli kitap” olarak şöhret bulan Mecmu‘a-i Tesavir-i Osmaniyye adlı eserinde yer alan resimler birçok tarih kitabında kullanılmış olmasına rağmen kendisi maalesef hak ettiği ilgiyi görmemiştir. Elinizdeki bu çalışma Ârif Paşa’nın kendi kaleminden hatıratı ile Mecmuasını bir araya getirerek tarihin tozlu sayfalarında kalmış münevver bir Osmanlı paşasının hem ilginç hayat hikâyesini gözler önüne sermekte hem de eserlerini okuyuculara sunmaktadır.

 


Basım Ayı/Yılı : 5/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 22 / 30
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺231,00

Bir Turnuvada Kral varsa O, Ronaldo’dur!


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

Tasavvuf, Hakk’ın hoşnutluğunu kazanmak ve ebedi saâdete ermek için nefisleri temizleme, ahlâkı tasfiye, içi ve dışı tenvîr, sûret ve sîreti tezkiye hallerinden bahseden bir ilimdir. Tasavvufun gayesi Hakk’ın rızâsını kazanmak için nefisleri temizlemek ve güzel ahlâk sahibi olmaya çalışmaktır. Elinizdeki bu çalışmada Cumhuriyet Dönemi’nde yetişmiş bir ilim adamı ve mutasavvıf olan, Allah ve Resûlü’nün ahlâkıyla ahlâklanmış mümtaz şahsiyetlerden Muzaffer Ozak’ın, hayatı, şahsiyeti, eserleri ve tesirleri ele alınmıştır. Çalışmada; Halvetilik, Cerrahilik ve Muzaffer Ozak’ın yaşadığı dönemdeki tasavvufi gelişmeler hakkında bilgi verilmiştir. Muzaffer Ozak’ın, hayatı, hocalığı, şeyhinin hayatı, cerrahi tarikatının silsilesi, eserleri, vefatı, tesirleri ele alınmış, Muzaffer Ozak’ın tasavvuf anlayışı ile ilgili birtakım açıklamalar ve değerlendirmelere yer verilmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺64,00

…ve İmzası kalır,
eserlerinde Sevgili Zafer İçyer’in.

O, gönlümüzde taht kurdu.
O, bize öncülük etti, birçok yönüyle.
O, dava şuuruyla donatmıştı hayatını.
O, mala ve mülke itibar etmedi, hiçbir zaman.
O, ruhunu Rahman’a teslim edince mes’ut gitti.
Biz, ahdettik yolunun takipçisi olmaya.
Eserlerin, davana ve mücadelene tanıklık edecektir.
Rabbimiz, senin iyi kulun olduğuna tanıklık ederiz.
Rabbimiz biz ondan razı idik,
Sen de razı ol; duamız budur!…


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺56,00

Elinizdeki eserde, olay ve olgulara, prospektif bir bakış açısıyla, yani o günün koşullarını canlandıran bir gözlükle, bakılıp tarihi olguların nedenleri bulunmaya ve yorumlanmaya çalışılmıştır. Bu kitabın konusu kötü bir devlet geleneği olan komitacılığın analizi ve bu geleneğin son temsilcisi İsmail Hakkı Tekçe’nin biyografisidir.

Eserde öncelikli olarak komitacılığın tarihsel kökenleri ve nedenlerine yönelik kavramsal çerçeve oluşturulmuştur. Komitacılık olarak Türk siyasal hayatında yer edinen kavramdan hareketle Türk devlet geleneğindeki komitacı eylemlerin nitelikleri ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Ayrıca komitacılığın tarihsel bağlamda bir analizi yapılmış ve Türk devlet geleneğindeki durumu tespit edilmiştir. Daha sonra komitacı geleneğin son temsilcisi İsmail Hakkı Tekçe’nin hayatı ve faaliyetleri incelenmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 384
Ağırlık : 384
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺127,50
Hayatı Mücadelesi ve Eserleri

“O, bir kültür gerillasıydı. Ateşli konuşmalarıyla Şahlık rejiminin ideolojik meşruiyetini aydın bir yorum ve araştırmacı bir üslupla tartışılır hale getiriyordu.

O, şehadet, cihad ve imamet gibi kavramları gün yüzüne çıkardı. Yorumladı. İslam’ın devrimci şahsiyetlerinden Ebu Zer, Selman, Ammar ve Bilal’i bizlere kazandırdı. Şia’nın imamet anlayışını, Ali’yi, Hüseyin’i, Fatma’yı, İmam Seccad’ı, Zeynep’i... derinlemesine İslam’ın devrimci yönünü olağanüstü bir güzellikle gençlerimizin önüne serdi.

Şeriati’nin sloganı şuydu:

‘Şehitler Hüseyince bir iş yaptılar.
Kalanlar Zeyneçe bir iş yapmalıdırlar.
Bu ikisinin dışında kalan Yezididir.’

Bu slogan o günlerde gençlerin sloganı olmuştu.

- Dr. Rıza Reistusi


Basım Ayı/Yılı : 4/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺108,00

Altın Çocuk Haaland futbola 5,5 yaşındayken başladı. Küçüktü, çelimsizdi ama daha o yaşta futbol kulübündeki akranlarının hepsinden hızlıydı. Hemen dikkati çekip bir üst yaş grubuna alınması uzun sürmedi ve böylece parlak kariyerinin ilk adımlarını atmaya başladı. 2000 doğumlu Haaland’ın Norveç’ın mütevazı Bryne Kulübü’ndeki amatör çalışmalarıyla yol alan futbol yaşamı, 2017 yılında başlayan profesyonelliğinde sırasıyla Molde, Red Bull Salzburg, Borussia Dortmund formalarını giydikten sonra nihayet 2022 yılında Manchester City takımına gelince 2023’te Şampiyonlar Ligi kupasıyla taçlanmıştır. Sayısız rekor kıran, inanılmaz goller atan bu 1,94 boyundaki müthiş yetenek, adını futbol tarihine gerçekten de altın harflerle yazdırıyor. Öyle görünüyor ki sadece bu yıl değil, daha önümüzdeki pek çok sezonda Erling Braut Haaland’ın muhteşem gollerini ve rekorlarını izlemeye devam edeceğiz. 23 yaşındaki bu gencin yaptıkları, bundan sonra daha neler yapabileceğinin en güzel kanıtı olarak dünya futbolseverlerini heyecanlandırmayı sürdürecektir.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00

Yüzyıl önce kaleme alınan İstiklâl Marşı destanlaşıp hala milleti heyecanlandırıyor, onu haykıran şair Mehmed Âkif Ersoy hala saygı ve minnetle anılıyorsa Ertuğrul Gazi’nin Söğüt’e diktiği Ulu Çınar sapasağlam demektir.
Mehmed Âkif milletimizle aynı yöne baktığı ve aynı duyguları terennüm ettiği için hala sevilmektedir. İstiklâl Marşı’ndan kulaklarımıza çarpan seda, annelerimizin ninnilerinden, dedelerimizin masallarından, minberlerde okunan hutbelerden tınılar taşıdığı için hala bir meşale gibi ruhumuzu tutuşturabilmektedir.
İstiklâl Marşı bir çınarsa;
Kıtalarında yer alan “Sancak, Bayrak, Vatan, Toprak, Hilâl, Millet, Ocak, Ata ve İstiklâl” gibi kavramlar onun toprağın derinliklerine nüfuz eden kökleri;
“Hak, Hüdâ, Îman, Celâl, Helâl, Ezan, Şehâdet, Mâbed ve Cennet” o çınarın Arş’a uzanan dallarıdır.
Bu yüzdendir ki İstiklâl Marşı bütün mısralarında bir tek hakikati haykırmaktadır: Buna göre Anadolu’da son ocak sönmeden, son nefer son nefesini vermeden, İslâm yurdunun bu son istihkâmı düşmeyecektir.

 

Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺65,25

Mehmed Âkif bütün okuduklarını, dost meclislerinde öğrendiklerini ve hayat tecrübesini gönül potasında eritmiş ve üç kelimede özetlemiştir:

Din, vatan, millet…

Bu üç kavram Mehmed Âkif’in düşünce dünyasında birbirinden ayrılmaz bağlarla bağlıdır.

Mehmed Âkif’te millet, tevhid inancını benimseyenlerin, zaman ve mekân sınırı tanımayan birlikteliğinin adıdır. Vatan evrensel din olan İslam’ın son müstahkem kalesi ve iman yurdudur. Din ise -o günkü topyekûn nüfusuyla- üç yüz elli milyon Müslümanı bir arada tutan kitabın şirazesidir.

Mehmed Âkif’e göre bunlardan birisi olmadan diğerleri yaşayamaz.


Basım Ayı/Yılı : 9/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺126,00

Yazar, Fikri Sönmez’in dayısının oğludur. Yaşamını uzun yıllardan beri Fatsa’da esnaf olarak sürdürmektedir. Özel, ekonomik ve siyasi ilişkilerini yerel halkla uyum içinde, bozmadan sürdürmüştür. Bu kitap okunurken, “Fatsa’nın tam orta yerinde, herkese eşit mesafede” duran biri tarafından yazıldığı unutulmamalıdır.

Fatsa’da 9 ay gibi kısa bir dönem Belediye Başkanlığı yapan Fikri Sönmez; dost, düşman herkes tarafından hatırlanmakta, saygıyla anılmaktadır. İnsanlığı, yerel yönetimlere ilişkin deneyimleri, Fatsa’daki çalışmaları, küçük bir ilçenin ekonomik olarak önünün açılmasına, büyüyerek, gelişerek, bugünlere gelmesine ve günümüzde örnek bir model belediyecilik anlayışının oluşmasında, büyük katkıları olmuştur. Yılların esnafı olarak yazar bunları açık yüreklilikle ifade etmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rableri katında Al-lah’ın, lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar. Arkalarından kendine ulaşamayan (henüz şehit olmamış) kimselere de hiçbir korku olma-yacağına ve onların üzülmeyeceklerine sevinirler.“
    
Âl-i İmran Suresi 169 ve 170. Ayetler


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 82
Ağırlık : 82
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺82,00

Tarihin derinliklerinde dünyaya yön vermiş ve dünyanın kaderini değiştirmiş birçok kadın bulunmaktadır. Özellikle birbirinden farklı yönetim olgusuna ve toplumsal hareketlere liderlik etmiş olan kadınlar, dünyaya kadınların etkisini ve gücünü göstermiştir.

Kadın Liderler isimli bu kitapta, Mezopotamya’dan eski Yunan topraklarına kadar dünyanın birçok yerinde tarihe iz bırakmış kadın liderleri bulacaksınız. Kadın liderlerin hayat hikayelerinden toplumsal sorunları ele alışlarına ve günümüzdeki etkilerine kadar birçok bilgi sizler için derlendi.


Basım Ayı/Yılı : 1/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺66,75

Çok zor yollardan geçmiş, hayatın türlü sıkıntılarına maruz kalmış, seçimlerle hayatı alt üst edilmiş, yeri gelmiş kendi seçimleriyle kendini mahvetmiş biri olarak bu kitabı kaleme aldım. Travmalarımdan, savrulduğum yollardan, farkında olmadan geçen yıllarımdan yola çıkarak kendimle yüzleşmek, geçmişimi kabul etmek adına sizlerle söyleşmek istedim.

Dünyaya gözlerimi açtığım andan şimdiye kadar şahit olduklarımı, sevinç ve hüzünlerimi yazmak istedim. İçimde dinmeyen fırtınalar dinsin, güzel olan her şey çağlayan gibi gürlesin diye; düğüm düğüm boğazıma dizilenler dile gelsin diye…


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺144,00

…Sadettin köyün çıkışında bulunan köylünün Beşik Tepe adını verdiği yol ayrımına kadar arkasına bakmadı. Bir zaman sonra dönüp arkasına baktığında ise anasını yere oturmuş dizlerini döverken belli belirsiz fark etti. Eğer ağlayabilseydi bir insana ömür boyu yetecek kadar gözyaşını oracıkta anasına bakarken dökebilirdi. Ama bu insani duyguyu yıllar önce henüz on yaşında bir çocukken Ahmet’in avlusunda yaşadığı o olaydan sonra kaybetmişti…


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 90
Ağırlık : 90
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺65,00

İnişli çıkışlı günler yaşadığım bu yolculukta önemli gördüğüm anları bu kitap vasıtasıyla anlatmaya çalıştım. Okuyucularıma ve bilhassa genç girişimcilere kitabı bitirirken önemli olduğunu düşündüğüm birkaç şey söylemek isterim.

Geldiğiniz yeri unutmayınız. Nereden geldiğinizi unutursanız hiçbir yere gidemezsiniz.

Güven kazanmak sizi saygın bir kişi yapacağı için hangi işi yaparsanız yapın önce insanların güvenini kazanın. Bilmelisiniz ki insanların güvenini kazanmadan varmayı hedeflediğiniz yere asla gidemezsiniz.

Hangi koşul altında olursanız olun dürüst olun. Uzun vadede daima kazanan siz olursunuz.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺112,05
1 2 3 ... 26 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı