İlkin kavramına açıklık getirmek, çağdaş felsefe derken ne anlaşılabileceğini belirtmek istiyorum. Gerçi sözcüğü sözcüğü ile eşanlamlı. Batı dünyası felsefe geleneğinde Descartes´ la başlayıp Hegel sonuna dek süren tarih kesitine denmektedir.
Arkamızda bıraktığımız 20. yüzyılda bilim ve teknolojideki baş döndürücü ilerlemeler yaşamın her alanında değişikliklere yol açıyor. Ama bu ilerleme insanın insan olma evrimini de sağlayabiliyor mu düşüncesinden yola çıkan Bedia Akarsu, bu değişmelerin insan yaşamında ve toplumsal yaşamda büyük sarsıntılara yol açtığını, yüzyıllardan beri içinde yaşanılan değerler dünyasının birden değişmesine insanın kolay kolay katlanamadığını vurgulayarak bu sarsıntıyı artık bütün dünyanın yaşadığını dile getiriyor: Yepyeni bir çağa geçiyor insanlık. Yeni gelişmeler karşısında etik sorunu, kimlik sorunu, uluslar ve uluslararası düzen sorunu, yeni dünya düzeni olarak sunulan küreselleşme sorunu, savaş ve barış sorunu, eğitim sorunu, dünyayı kaplayan kirlilik sorunu vb. sorunlarla karşı karşıyayız. Bütün bu sorunların ortasında bilim adamlarına ve filozoflara düşen birincil sorunun küreselleşme sorunu olduğunu, çünkü bu sorunun bütün öteki sorunları kapsadığını düşünen Akarsu, elinizde bulunan bu kitapta yaklaşık son 10 yıldan bu yana bu gibi konularda düşündüklerini ve yazdıklarını biraraya getiriyor.
Yazar bu kitapta, özerklik (otonomi) ve özgür istencin biçimlendirdiği eudaimonist nitelikteki ilkçağ ahlak anlayışını derinlemesine incelerken, tümüyle toplumsal mutluluğa yönelmiş yeniçağ ahlak felsefelerinin de özgün bir panoramasını vermektedir.
Bu yapıt, dil ile kültür arasındaki bağlantıyı araştıran ve sistemli bir dil felsefesini kuran filozof Wilhelm von Humboldt üzerine Türkçe’de bu denli kapsamlı bir biçimde gerçekleştirilmiş tek araştırmadır. Humboldt dilin düşünceyi yaratan bir etkinlik olduğunu öne sürmüş ve dili insan tarihinin başlıca yaratıcı güçlerinden biri olarak görmüştür. Ona göre dille yaşam, dille tarih ayrılmaz kavramlardır. Dilde bulunan "yaratıcı ilke" dille birlikte düşünceyi de geliştirir. Bu ilkenin durması, dildeki kültür başarılarının da durması demektir. Bu kitapta Humboldt’un çeşitli ulusların dillerini ve kültürlerini inceleyen araştırmaları, özellikle dil-düşünme, dil-tarih, dil-kültür bağlamı içinde ele alınmıştır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.