Tarih, geçmişte yaşamış toplumların faaliyetlerini yer ve zaman göstererek sebep-sonuç ilişkisi içerisinde inceleyen bir bilim dalıdır. Bir tarihî olayda bulunması gereken temel unsur-lar; insan, yer, zaman, sebep ve sonuçtur. Bu sebeple tarihi bir hadise incelenirken bu te-mel ilke ve prensiplerin dikkate alınması gerekmektedir. Tarihin omurgasını ve çatısını oluş-turan ana unsurlardan herhangi biri dışta bırakılırsa, araştırılan bir konudan sağlıklı ve verimli neticelerin elde edilmesi oldukça zordur. Çünkü tarihî olaylar zincirin birbirine bağlı olan halkaları gibidir. Bu halkalar birbirlerine ne kadar sağlam bağlarla tutunursa, zincir de o ka-dar sağlam olur. Eğer halkalardan biri zayıfsa, diğer halkaların güçlü olmasının bir önemi yoktur. Yani zincir, en zayıf halkasının güçlü olduğu kadar sağlamdır. Bu açıdan tarihi olayın omurgasına ve çatısına zarar vermekten kaçınılmalıdır. Tarihî olaylar, siyasî, idarî, askerî, iktisadî, ictimaî ve dinî sebeplerle kendi doğallığı içerisinde meydana gelir. Yani tarih yapan-lar konjonktüre uygun şartlar çerçevesinde birtakım davranışlarda bulunurlar. Bu davranış-lardaki temel faktör; insan olmanın gereğini yapmaktır. O halde tarihî olaylar, kişilerin faali-yetleri neticesinde şekillenir. Bu bağlamda tarihçiler objektiflik ilkesi çerçevesinde nesnelli-ğe gölge düşürecek duygu ve düşüncelerden mümkün olduğu kadar kaçınmak suretiyle tarih yapanlara saygı duyarak ve onlara sadık kalarak tarihi olayları değerlendirmelidirler. Subjektiflik içerisinde tarihi olaylara yaklaşılması, onlardan alınması gereken ders ve ibretle-ri göz ardı edecektir. Hâlbuki tarih ilminin asıl amaçlarından biri de; ibret alınmasını sağla-maktır. Bu sebeple tarihçi, kişi ve olaylara ön yargıdan uzak bir bakış açısıyla yaklaşmalı, ger-çekleri kınayıcının kınamasını dikkate almadan ortaya koymalıdır. Kişilerin konumları ve sı-fatları, tarihi olayın önüne geçmemelidir. Yani tarihî bir olay, sıfatlardan ve konumlardan bağımsız değerlendirilmelidir. İlmî ve akademik bir üslupla kaleme alınan bu eser, Hulefâ-i Râşidîn dönemi olaylarını objektif bir şekilde tarihin doğasına uygun olarak eleştirel bakış açısıyla sunmaya çalışmaktadır.     


Basım Ayı/Yılı : 8/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 616
Ağırlık : 616
En / Boy : 16,5 / 24,5
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺466,40

Şafii Fıkhı (2 Cilt)


Basım Ayı/Yılı : 8/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1100
Ağırlık : 1100
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺900,00

A collection of the papers which were presented in the English language at the Second International Symposium on Islamic Civilisation in the Balkans which was held in Tirana, Albania, on 4-7 December 2003. The symposium was jointly organised by IRCICA, the Academy of Sciences of Albania, the General Directorate of Archives (Albania), the University of Tirana, and ISAR Foundation of İstanbul. The volume contains thirteen articles. The papers in Turkish and in Albanian will be published in a second volume and a third volume, respectively.


Basım Ayı/Yılı : 2006
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 541
Ağırlık : 541
En / Boy : 13 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺240,00

The international seminar on Islamic Civilisation in Caucasia was organisedunder thepatronage of thePresident of the Republic of Azerbaijan, jointlyby IRCICA and the Azerbaijan Academy of Sciences. The symposium took place in Baku, on 9-11 December 1998. This book contains twenty-eight research papers presented by specialists of the region’s history. The first part of the book contains the papers in Azerbaijan Turkish and the second part, those in Turkish or English.


Basım Ayı/Yılı : 2000
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 257
Ağırlık : 257
En / Boy : 13,5 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺200,00

İslam, ölüm ve ölümden sonra insanın ebedi sonsuz seyahatinden bahseder. Fakat bu seyahat ve ölümle başlayan süreç, dünyada kazanılacak olan imtihanla başarıyla sonuçlanacaktır.
Dolayısıyla Müslümanlar, müminler dünya ile alakalıdırlar.
Dünyevi yaşantıları Allah’ın emirleri doğrultusunda olsun isterler.
İsmi İslâm olmasa bile uygulanış şekli İslâm ile barışık ve denk olan idare ve yönetim uygulamalarından istifade etmeyi ve bu idare şekillerine katılım sağlamayı uygunsuz da görmemişlerdir.
İnsan izzet ve şerefine uygun, hürriyeti, adalet ve barışı önceleyen sistemler içerisinde hür yaşamlarını sürdürürlerken bu sistemlerin İslâm ile yakınlaşmalarını da arzu ederler.
İslam, her bireyin eşit yaratıldığını ve yalnızca yaptıklarıyla Allah’ın arzında denk ve eşit fırsatlara sahip olduğunu bildirir.
Dinimiz, rengi, dili, milliyeti ve inancı ne olursa olsun, sıradan insanların sosyal, siyasi ve ekonomik konumlarını yükselterek eşitliğin ve yukarı doğru sosyal hareketliliğin temelini attı.
İslam’ın ilk taraftarlarının bir kadın olması tesadüf değildir, bir erkek çocuk ve bir köle – o zamanlar toplumun marjinalize edilmiş alt sınıfı. İslam ile özgürleştiler.
Geçmişin ve bugünün tüm başarılı kendi kendini idame ettiren durumlarının ortak bir noktası vardır; özünde güçlü bir Meritokrasi unsuruna ve zenginlik ve gücün yukarı doğru sosyo-ekonomik hareketliliğine sahiptirler.
Medine ve Mekke’nin ilk İslam yönetimleri, kadınları, köleleri ve göçmenleri aynı şekilde güçlendiren bir meritokratik sistemin bir örneğidir.
İslâm, temeli adil ve meritokratik bir toplum olan bir dindir diyebiliriz ve Peygamber’in (asm) mesajı, Allah’ın önünde herkesin eşitliğini ve hesap vermesini ilan etmiştir.
Liyakat bireysel bir özellik iken, Meritokrasi toplumların bir özelliğidir.
Vatandaşların karakterlerine ve çabalarına göre eşitliğine ve ilerlemesine izin veren, dolayısıyla zenginlik ve gücü daha geniş ve adil bir şekilde dağıtan bir sistem.
Bir toplum, liyakat ile adalet ve adalet ile barış arasındaki güçlü bağlantı nedeniyle, meritokratik bir yönetim sistemine doğru doğal bir denge bulabilir.
Hukukun üstünlüğüne vurgu yapan Nomokrasi dahi, islam şeriatına barışık ve insanlık için palyatif, destekleyici bir onarım vesilesi olabilir.
Kargaşa ve kaos içerisinde maddi ve manevi buhranlar geçiren insanlık, denenmiş binlerce izm ve idare şekillerinden usanmıştır. İnsanlığın geldiği noktada İslam’a kuvvetle en yakın gibi görünen Nomokrasi ve Meritokrasi, İslâm şeriatı ile bir musâlaha edebilirse tüm insanlık için adalet ve barış süreci söz konusu olabilir. Eser, kavramların gündeme gelmesi ve münazara ve teati edilmesi adına bir özet sunum niteliği taşır. Tafsilatlı ve derinlemesine disiplin ehil bilgelerin işi olacaktır.


Basım Ayı/Yılı : 8/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 126
Ağırlık : 126
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺92,00

Ne malumat aktarmak ne de teknik bir meseleyi ele almaktı bu kitapla gayemiz...
Sadece bir haykırış, bir yakarıştı...
Bu ümmetin Aişe'lerini, modernlik adı altında manen yok olmaya sürükleyen bir furyaya "dur" diye haykırmaktı olanca kuvvetimizle...
Seküler hayatın sahte süslerine aldanarak dünyayı ukbâya tercih eden kızlarımıza "ne olur yapmayın" diye bir yakarmaydı kalbimizin derinlik- lerinden...
Saadet asrının tarifsiz güzelliklerini bir nebze aktarabilmekti bu zamanın Fátima larina... Asırların yok edemediği o muhteşem esintiyi bir nebze de olsa taşıyabil- mekti bu çağın âsumânina...


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 132
Ağırlık : 132
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺69,30

İbadet, bir müminin yaşantısını daha disiplinli ve özverili sürdürmesine yardımcı olan en önemli kulluk vazifesidir. Samimi bir kalple Allah’a yönelerek yaptığımız her ibadetimiz, sadece manevi bağımıza kuvvet vermekle kalmaz, aynı zamanda hayatımıza tatlı bir anlam katar. İşte bu set de namaz, oruç, hac, umre, zekât ve sadaka gibi dinin önemli ibadetlerini kıssalar eşliğinde ve hadis-i şerifler ışığında anlatarak bu bağlantımızı kuvvetlendirmeyi, özellikle gençlerin sıkılmadan bilgi sahibi olmalarını hedefliyor.

 


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 536
Ağırlık : 536
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺180,00

Bugün kendimiz için bu kurtuluş aracını korumalıyız ve bunun için de sadece dille “Estağfurullah” demek yeterli değildir. “Estağfurullah” yani insanın Allah’tan af talebinde bulunması ve” Etûbu ileyh” yani “Tövbe edip O’na geri dönüyorum” demesidir. O’na dönmeliyiz. Bu konuda en temel şart, açıkladığım husustur: İşlediğimiz günahların farkına varmalıyız. Bizim en önemli sorunumuz gaflette olmamız ve bunun farkına varmamamızdır. Bazen birileri bir günah işliyor, ama işlediğinin günah olmadığını, hatta sevap olduğunu zannediyor. Inkılapçı bir davranışta bulunduğunu zannederek İslam’a ve İnkılaba aykırı bir davranışta bulunuyor. Islam’a ve Kur’an’a sarılmak adına İslam ve Kur’an’a aykırı bir harekette bulunuyor veya bir söz söylüyor. Dikkat etmek gerekir. Amellerimizin farkında olmamız gerekir. Anlayamıyoruz demeyin; hayır! Insanın vicdanı hangi amelin, hangi sözün aykırı olduğunu, hangisinin Allah’ın buyruklarına uygun olduğunu çok iyi anlıyor. Bunun için Allah Teala’dan bizi istiğfar ve tövbe etmeye muvaffak etmesini diliyorum.


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00

Rasulullah’ın hayatına, ferdi, ailevi ve içtimai yaşantı ve eylemlerine, dâva ve dâvetine Kur’an kaynaklık etmekteydi. Bu itibarla Rasulullah’ın sîreti (çoğulu siyer) denilince ilk aklımıza gelen Kur’an olmalıdır. Ki Âişe annemizin “Onun ahlakı Kur’an’dı” ifadesi tam olarak bu gerçeğe işaret etmektedir.
Her konuda olduğu gibi, siyeri öğrenip anlamada da temel kaynağımız Kur’an olmalıdır. Siyer okumalarımızda Kur’an’ı mutlaka merkeze almalı, hakem ve furkan olarak Kur’an’ı zihnimizde aktif tutmalı, siyer kaynaklarından okuduğumuz tüm bilgileri Kur’an’a arz etmeli, Kur’an süzgecinden geçirmeliyiz.
Ne Kur’an’sız bir Rasulullah algı ve anlayışı, ne de Rasulullah’sız bir Kur’an algı ve anlayışı sağlıklı olabilir. Rasulullah’ın tâbi olduğu kaynak Kur’an olduğuna göre, Kur’an’sız, Kur’an’dan bağımsız, tarihsel süreçte oluşturulan rivayet malzemesi içinde yer yer çok açık olarak karşımıza çıktığı üzere (hâşâ) Kur’an’a rağmen konuşan, Kur’an’a rağmen pratikler işleyen bir Rasulullah portresi nasıl ki kabul edilemez ise, Kur’an’ın ilk muhatabı ve Rabbimiz tarafından hikmetle mücehhez kılınmış olarak Kur’an’ı en iyi anlayıp en iyi yaşayan Allah’ın Rasulü olarak onun en güzel örnekliği, yani sünnet bağlamını devre dışı bırakan bir Kur’an algı ve anlayışı da kabul edilemezdir.
Kur’an, sünnetin kaynağı, sünnet de Kur’an’ın en güzel pratiği olarak onun en temel bağlamıdır. Dolayısıyla Rasulullah’ın sîretini Kur’an temelinde öğrenip anlamaya çalışacağımız gibi, Kur’an’ı da sünnet bağlamıyla birlikte öğrenip anlamaya çalışacağız.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

İnsan düşünürse dünya hayatının bir rüyaya benzediğini anlar. İnsan uykudayken gördüğü şeyin bir rüya olduğunu anlayamaz. Gördüğünün rüya olduğunu; ancak uyandıktan sonra anlar. İşte bu dünyada da önemli olan ölmeden önce uyanmaktır. Zaten öldükten sonra herkes uyanacaktır. Ama hazırlıksız yakalananlar için iş işten geçmiş olacaktır. Şu fâni dünyada Allah’a iman edip, O’nun emirleri doğrultusunda yaşamaktan daha akıllıca bir iş yoktur. Hayatın anlamıda budur zaten. Ölümün er ya da geç sayılı birkaç sene sonra, ya da daha kısa bir zaman sonra bizi de bulacağı ortadadır. Ne yaparsak yapalım dünyanın en mükemmel insanını bile bekleyen akıbet budur. Sonuçta hepimiz bu dünyadan gelip geçen geçici gölgeleriz sadece... Ahireti inkâr eden insanın durumu, ana karnında karanlıklar içerisinde bekleyen ve bu arada orada dile gelipte: “Bu karanlık âlemden başka yaşam yok” diyen gibidir. Oysa ne kadar inkâr etse bile bir müddet sonra kendini dünyada bulmuştur artık. İşte insanların bir kısmı ne kadar inkâr etseler de bir zaman sonra gerçek yaşamın başlayacağı ahirette kendilerini bulacaklardır. İnsanı esas endişelendiren şey, bir sondan değil de sadece bir geçişten ibaret olan ölüm olmamalıdır, ölümden sonrasına hazırlıksız yakalanmak olmalıdır.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 264
Ağırlık : 264
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Bugün maalesef birçok kişi İslam’a girerken yanında cahiliye huylarını da getiriyor, hatta sımsıkı sarılıp bir türlü bırakmıyor. Tevhidi öğreniyor, tağutları reddediyor, şirkten uzak duruyor. Ama bir de bakıyorsunuz ki aynı kişiler daha önce cimriyse yine cimri, yalancıysa yine yalancı, sahtekârsa yine sahtekâr, ağzı bozuksa yine ağzı bozuk, kaba sabaysa yine kaba saba, ahlaksızsa yine ahlaksız, hasetse yine haset, dedikoducuysa yine dedikoducu, söz tutmayan birisiyse yine söz tutmayan birisi, ukalaysa yine ukala, kibirliyse yine kibirli olarak kalıyor. Yıllar yılları kovalıyor ama değişen hiçbir şey olmuyor. Kısacası bu tip kişiler sadece bilgi sahibi olmaya odaklanıyor ama cahiliye huylarından arınmayı hiç düşünmüyorlar. Evet, bilgi edinmek tabi ki önemlidir. Ama o bilgi pratiğe dökülmüyor, kişi İslam ahlakını kuşanmıyor, cahiliye huylarından arınmıyorsa o bilginin ne faydası olabilir? Kur’an’daki tabirle o kişi kitap yüklü eşeklere benzemez mi? Hatta kalp temizliğine önem verilmezse o bilgi kişide kibre yol açar ki onun da sonu felakettir. Temiz kalbin önemi Kur’an’da şöyle belirtilmiştir:
“O gün, ne mal fayda verir ne de oğullar. Ancak Allah’a selim (sağlam ve temiz) bir kalp ile gelen (hariç).” (Şuarâ Suresi 88-89. Ayetler)
Ayrıca Allah Rasulü Hz. Muhammed (s.a.v.)’e insanların en üstünü/iyisi sorulduğunda şöyle söylediği rivayet edilmiştir:
“İçinde kötülük, haksızlık, kin ve haset olmayan arınmış kalp ve takva sahibi kimsedir.”
Maalesef kalplerin arındırılmasına yeterince önem vermememiz, dini sadece tağutu red, namaz, oruç gibi birkaç noktaya hapsetmemiz, Allah’ın diğer emir ve yasaklarını yeterince mühimsememiz sonucunda ortalık gıybet eden, kardeşine haset eden, sürekli yalan söyleyen, zanda bulunmaktan hiç çekinmeyen, biraz bilgisi artınca kibre bürünen, kardeşlerini küçümseyip onlara tepeden bakan, söz verip de sözünü tutmayan, alay eden, kötü lakap takan, koğuculuk yapan, bencillik eden, kardeşlerine karşı kırıcı, kaba saba davranan ve bunlar gibi birçok şeytani huyu üzerinde taşıyan Müslümanlarla dolup taştı. İşte elinizdeki bu kitapta bu kötü huyların ve davranışların belli başlıları işlenmekte ve mümkün olduğunca bunlardan kurtulma yolları gösterilmektedir. Gayret bizden başarı Allah’tandır.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 408
Ağırlık : 408
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,00

Bilim: “…İslam’ın Müslümanlar için öngördüğü dünyayı, bilim olmadan kurabilmek mümkün değildir. Batının bilimsel üstünlüğünü asla kültürel üstünlüğü zannetmeyin. Emperyalist ülkelerin stratejisi, sömürdükleri ülkelerin bilime kavuşmasını engellemektir. Batılılar bir zamanlar bizden aldıkları bilim sayesinde bugünkü güçlerine kavuştular…”

Sanat: “…Bugün sanatın sorunlarından biri “düşme ve alçalmadır”: sanat düşmüştür, alçalmıştır. Sanat; şehvet ve şiddetin emrinde olmamalı; bireyin ve toplumun kimliğini ve ahlâkını yok etmeyi amaçlamamalıdır. Helâl ve haram müziğin özellikleri vardır; müziğin sosyal kabiliyetleri vardır. Doğu ve batıda müziğin konumu ve ortaya çıkışı ilginçtir…”


Basım Ayı/Yılı : 8/2017
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 136
Ağırlık : 134
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

Bindörtyüz yıldan beri sürüp giden medeniyetler çatışması içinde, batının önyargılar ve yanlış anlamaları yüzünden savaş dini olarak nitelediği İslam dininin, aslında barış dini olduğunu, İslam’a ve Müslümanlara terör üzerinden yapılan saldırıların haksızca, bilinçsizce yapıldığını Kur’an ayetleri referans gösterilerek ispatlandığını, bu kitapta göreceksiniz.


Basım Ayı/Yılı : 4/2017
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 300
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00
Klasik Dönemde Tasavvuf-Siyaset İlişkileri

Bu kitap, İslam tarihinin klasik döneminde (miladi yedinci ve on birinci yüzyıllarda) sûfîler ile halifeler, emirler, valiler ve kadılar gibi yönetici ve devlet görevlilerinin ilişkisini, tasavvufun gelişim sürecine etkileri bakımından incelemektedir. Tasavvufun “kimlik krizi” yaşadığı ve Emevîler ya da Abbâsîler gibi güçlü merkezî yönetimlerin olduğu bu süreçte, sûfîler kendilerini fakihler, mütekellimler ya da başka gruplarla mücadele içinde bulurken siyasete karşı nasıl bir tutum geliştirmişlerdi? Yöneticiler sûfîlere nasıl bakmıştı? Kitap bu tür sorulara cevap bulmamızı sağlayacak verilere odaklanmakta ve tasavvufun erken çağına ilişkin birtakım önyargılarımızı sorgulamayı amaçlamaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 7/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 167
Ağırlık : 167
En / Boy : 12 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,25

Hz. Peygamber’in sîretini ya da biyografisini çeşitli açılardan ele almak mümkündür. Siyer yazıcılığında önemli katkıları olan meğâzi türü çalışmaların sîretin sosyopolitik ve daha ilk dönemlerden itibaren gelişen yönleri üzerine yoğunlaştığını söyleyebiliriz. Ancak siyerin sosyo-ekonomik yönleri üzerinde duran çalışmaların birincilere göre aynı yoğunlukta olduğunu söylemek zordur. Aslında bu iki alanın etkileşimli süreç çerçevesinde birbirinden ayrılması mümkün değildir. Hatta İbn Haldun ‘un izini takip ederek tarihi verilerin sosyolojik analizlerde kullanımıyla yeni bir siyer sosyolojisi bağlamında Hz. Peygamber’in örnekliğini sosyo-ekonomik gelişme çerçevesinde inceleyebiliriz.

Toplumsal yapının en göze batan yönünün tabakalaşma sistemi olduğunu dikkate alarak, toplumsal hayatın sürdürülebilirliğinin ön saflarından birini oluşturmak için ekonomik kurum, norm, değer ve organizasyonların oluşturduğu ekonomik yapının teşekkülünü, sosyo-ekonomik yapısallaşım olarak kavramsallaştırabiliriz. Hz. Peygamber Mekke ‘de İslamiyet’ten önce sosyal ve ekonomik hayatla ilgili olabilecek kurum, değer ve ilişki tarzlarına zaten muhataptı. Vahiyle birlikte hazır bulduğu örüntülerin bir kısmını aynen benimsemiş ya da sosyo-ekonomik bir kurumu değişikliğe uğratarak bunlardan bazısını reddetmiştir. Burada temel ölçünün bağışını toptan reddetmiştir.

Burada temel ölçünün insanın tabiatı olarak ifade edilen fıtratın özgürlükle birlikte gelecek düşüncesine dönüştürülmesi olduğunu söyleyebiliriz (Rum 30: 30) (Bakara 2: 256) (Rum 30: 1-5). Hz. Peygamber, İslamiyet’i tebliğ etmeye başladığından itibaren diğer peygamberler gibi gelecek düşüncesine büyük önem vermiş, Allah‘ın yardımını planlı ve programlı bir çaba sonucunda elde edilebileceğini göstermiştir. Hz. Peygamber‘in gelecek nosyonu İslami zaman kavramsallaştırması çerçevesinde düşünülmelidir. Bakara suresinin 201. Ayetinde mealen Rabbimiz “Bize bu dünyada iyilik ver, öteki dünyada da iyilik ver çerçevesinde şekillenmektedir. Müminlerin dünyadaki dini ve ahlaki vazifelerini yerine getirme etkinliğini yani dini moral sermaye perspektifinden dünyada elde edeceğin ahirette saadete kavuşmasının alt yapısını oluşturacağını söyleyebiliriz.

 


Basım Ayı/Yılı : 2/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 150
Ağırlık : 150
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺139,50

Yazar bundan önceki “Sosyalizmin Yüz Akı Marx’ın Dâhiliği (!)” ile “Liberalizm ve Liberalizmin Kara Yüzü Kapitalizm” adlı eserleriyle sosyalizmin en kabul edilebilir ve en uygulanabilir versiyonu olan Marxizmi, ardından yaklaşık üç yüz yıldır küresel sermaye, ABD ve Avrupa ülkeleri tarafından uygulanmakta olan ve diğer ülkelere dayatılan kapitalizmin, kısaca batı kaynaklı hiçbir sistemin ve düşünce anlayışının evrenin ve insanlığın sorunlarına çözüm bulamayacağını anlatmıştı.

“İnsanlar kapitalizmin sömürü düzeninden, faşizmin baskıcı, fanatik söylemlerinden ve cinayetlerinden, sosyalizmin barış adına psikolojik, sosyal ve fiziksel insan kıyımından, felsefecilerin Sokrates’ten beri tartıştıkları ve dönüp dolaşıp aynı şeyleri farklı biçimde söyledikleri bilgi, ahlak, varlık vb. ontolojik ve epistemolojik tezlerinden, söylemlerinden bıktı, alternatif bir sistem arıyor. Bu noktada İslam’dan daha büyük bir nimet yok.” diyen yazar bu kitapta İslam sisteminin düşünce yapısıyla ilgili bazı parçaları ayrı ayrı ele alıp açıklamaya çalıştı, farklı sistemlerdeki düşünce yapılarına değindi. Eserini kendine özgü çözümlemeci (analitik) ve esnek bir diyalektik yöntem çerçevesinde kaleme alarak okurlarına sunmaktadır.

 


Basım Ayı/Yılı : 8/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 280
Ağırlık : 280
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺200,00

Muhammed Şahin tarafından1946 yılında kaleme alınan; Prof. Dr. Muhammet Nur Doğan’ın sadeleştirme, düzeltme, takdim ve açıklayıcı notlarla yayına hazırladığı kitap Mevlana Celaleddin Rumi’nin Mes-nevi’sinin neredeyse Kur’an değerinde kutsal bir kitap olarak takdim edilmesi fik-rini eleştirmek ve bizzat Mevlana tarafın-dan, Mesnevi’nin Allah tarafından indirildi-ği, Allah’ın şeriatı ve fıkhı, Kur’an’ın beyni, din esaslarının esaslarının esasları oldu-ğu; Allah’ın korumasında bulunduğu yo-lundaki kabul edilemez iddiaları geçersiz kılmak amacı gütmektedir. Muhammed Şahin ayrıca Mesnevi’de şiir dili ile anlatı-lan bazı hikâyelerin yazılış amaçlarının da Kur’an’ın dünya görüşü ve dinin amaçları ile çeliştiğini ileri sürerek Mesnevi’nin fikrî ve edebî anlamda değerli bir kitap olmakla birlikte dinî anlamda herhangi bir değer taşımadığını söylemekte ve itirazlarını Kur’an ayetleri ile delillendirmektedir


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,50

Kitap, sünnet ve tarih esas alınarak hazırlanan İmam Ali b. Ebu Talib (a.s) Ansiklopedisi her türlü övgüyü hak eden bir çalışmadır. İlim havzalarında ve üniversitelerde düşünür ve araştırmacıların yararlanması için 2000 yılında yayımlanmıştır.

Çok kısa bir zaman içinde din alimlerinin yoğun ilgisini çekti. Bu eserin bereketli sonuçlarından biri olarak İmam Ali Ansiklopedisi adlı eser telif edilirken bu kitabın esas alınmasını göstermek mümkündür.

Yine bu Ansiklopedi, "II. Dönem Velayet Yılı Kitabı" seçmelerinde ödül aldı. Bunun yanında başka ilmi ve kültürel ödüller ve mansiyonlar da aldı. Alanında yapılmış tüm zamanların en kapsamlı çalışması olan bu kitabın, tüm araştırmacılar ve mütalaa ehli için, bu alanda müracaat edilebilecek ilk kaynak kitap olabileceğine inanıyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 414
Ağırlık : 414
En / Boy : 17 / 25
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺450,00

Kitap, sünnet ve tarih esas alınarak hazırlanan İmam Ali b. Ebu Talib (a.s) Ansiklopedisi her türlü övgüyü hak eden bir çalışmadır. İlim havzalarında ve üniversitelerde düşünür ve araştırmacıların yararlanması için 2000 yılında yayımlanmıştır.

Çok kısa bir zaman içinde din alimlerinin yoğun ilgisini çekti. Bu eserin bereketli sonuçlarından biri olarak İmam Ali Ansiklopedisi adlı eser telif edilirken bu kitabın esas alınmasını göstermek mümkündür.

Yine bu Ansiklopedi, "II. Dönem Velayet Yılı Kitabı" seçmelerinde ödül aldı. Bunun yanında başka ilmi ve kültürel ödüller ve mansiyonlar da aldı. Alanında yapılmış tüm zamanların en kapsamlı çalışması olan bu kitabın, tüm araştırmacılar ve mütalaa ehli için, bu alanda müracaat edilebilecek ilk kaynak kitap olabileceğine inanıyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 557
Ağırlık : 557
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺450,00

 Binlerce yıllık medeniyetimize baktığımız zaman kadının toplumumuzdaki yeri her zaman ayrı bir öneme sahip olmuştur.
Vakıf medeniyetinin altın çağını yaşadığı Osmanlı Devleti döneminde kadınlar kurdukları vakıflarla sosyal hayatın her alanında benliklerini sonuna kadar hissettirmişlerdir. 
Kitapta padişah eşlerinin yani valide sultanların kurdukları vakıflar ve bunların gerçekleştirdikleri han, hamam, cami, çeşme gibi eserlere yer veriliyor.   
Özellikle Anadolu coğrafyasında kadın eliyle kurulan vakıflara baktığımızda taşın hayat bulduğu, mekanların dile gelip konuştuğu İstanbul’da; Mihrişah Valide Sultan Camii ve İmarethanesi, Hatice Turhan Sultan Külliyesi, Hürrem Sultan Külliyesi, Bezmi Âlem Valide Sultan Camii ve Hastanesi, Pertevniyal Valide Sultan Camii ve Mektebi, Atik Valide Sultan Camii ve Külliyesi ve Mihrimah Sultan Camii hemen ifade edebileceğimiz vakıf eserlerinden bir kaçı. 
Bunlara ek olarak Kudüs’te Hürrem Hatun İmarethanesi, Mekke, Medine ve Mısır’da Gülnuş Emetullah Camii, Çeşme ve Hastanesi  kadınlarımızın kurmuş olduğu Anadolu coğrafyası dışında kalmış vakıf eserlerimizden sadece birkaçı… 


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 138
Ağırlık : 138
En / Boy : 24,5 / 29
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺290,00

-10. ve 11. Yüzyıl İslam Dünyasında-
Din ve siyaset ilişkisi, tarihsel şartların bir ürünü olup mevcut siyasal-sosyal gelişmeler çerçevesinde şekillenmiştir. Bu ilişkinin, bir tarafta mezhep ekseninde dinî hassasiyetleri koruma ve yayma gayreti içinde olan din âlimleri ile diğer tarafta dinî meşruiyeti arayan yöneticiler arasındaki ince, ancak kopmayacak kadar da güçlü bir bağ olduğu görülür. Ancak bu süreç içerisinde bazı din bilginleri, daha edilgen bir rolü kabul ederek haklı veya haksız siyasi otoritenin meşruiyetini şekillendirerek avama empoze etmeye çalışmışlardır. Burada izlenen temel politika, muhtemel bir meşruiyet sorununda taraflar arasında çıkabilecek çatışmaların altyapısını oluşturacaktı. Bu iniş ve çıkışlı ilişki, ister istemez doktrinin mevcut siyasal yapıya adapte edilmesine yol açmıştır. Bu çalışmada, bir yandan XI. yüzyıl siyasal ve toplumsal şartlarının etkisinde din-siyaset ilişkinin nasıl şekillendiği ele alınacak diğer yandan da İslam Tarih ve Kelam bilimi metotları bir arada kullanılarak disiplinlerarası kategorisinde değerlendirilecektir.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 164
Ağırlık : 164
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺72,00

Beşincisi: Dücane’nin akıl, beyin, işitme, görme gibi kullandığı argümanlardır. Kur’an’da itaat ve işitme körü körüne boyun eğmek demektir. Bu da insan doğasına aykırıdır, diyor. Ve Diyor ki: Kur’an’da akıl kelimesi, isim olarak geçmiyor. Demek Muhammed, beyni ve gerçek bilgiyi bilmiyor. Neden Kur’an’da Allah gördü, işitti fiili geçtiği gibi Allah akletti fiili geçmiyor.

Evvela: Kur’an’ın ve o günün Araplarının kullandığı akıl ve akletme, bizim Osmanlıcada kullandığımız bilgi ve bilme manasında değildir. Dücane çok ve çok etimoloji bildiğini iddia ediyor. Biraz baksa idi, bu akletmenin bilgi değil de riski yenmek üzere karar vermek, işi karara bağlamak demek olduğunu anlardı. Nitekim bu kökten gelen ıkal, insanların başına bağladığı örtü ve o örtünün ipi demektir. Evet akıl, akrabalık bağı manasına da gelir. Ikal fidyesi, akrabaların ödemesi gereken fidye manasına gelir.

İşte akıl sadece bir eylem olduğu için isim-masdar olarak Kur’an’da geçmemiştir. Onun yerine lübb (insanın özü yani beyni), ilim (insanı doğruya götüren veri) gibi kelimeler geçiyor. Evet Kur’an’da, Allah aklediyor kelimesi, geçmiyor. Çünkü düşünüp sonra işi karara bağlamak Allah için acizlik ifadesi olur. Allah ise, mutlak aşkındır, hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.

Nitekim fikir de basamaklar kurup derinlemesine sonuca varmak demek olduğundan Allah düşünüyor da denmez. Ve Kur’an’da böyle bir fiil yoktur. Fakat yüz küsur yerde Allah bilir, diyor.


Basım Ayı/Yılı : 8/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 284
Ağırlık : 284
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺230,00

Hirayı anlamak vahy’i anlamaktır. İndiği geceyi bir ömre bedel kılan Kur'an, eğer sizin de ömrünüze inerse, ömrünüzün karşılığı Cennet olur.

Ot bitmez dağında Mekke ye indi, Ümmül Kura (şehirlerin anası) yaptı. Bir beyte indi, Beytullah yaptı. O zaman sizin hayatınıza insin, göreceksiniz; hayatınızı Cennet yapacak....

Kur'ansız bir ömür neye bedel İçinde Kur'an olmayan bir ömür, kıymetsiz, bereketsiz...

Hira’yı anlamak Kur’anla yeniden buluşmanın kayıp taraflarımızı aramanın, İçimizin yaralı bölgelerini sarmanın, mezarlığa çevrilmiş gönül enkazını temizlemenin onarıma almanın adıdır.

İçimin hirası, benim inzivam. Çekilsem sana ve bir ayet nuru ile dökülsen gönlüme dua dua ve aksan yüreğime damla, damla…

İnsan, ara sıra içinin Hira’sına çekilmeli, anlamalı Peygamberini. Mağaradaki arınmayı, durulmayı…

Mâneviyat vasıtalarımız;

Kur’an Namaz, Oruç, Tefekkür, Tezekkür, Tesbihat Ve Murâkabe Gibi Gerçek Ve Sahih İbâdetler, Hakkıyla Ve Takvâ İle İfâ Edildiği Nisbette Bedene Devâdır, Kalbe Şifâdır Ve Rûha Gıdadır!


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 202
Ağırlık : 202
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺122,00

 Bütün kainatı yoktan var eden Yüce Allah (c.c.), canlı veya cansız hiç bir varlığı boş yere, gayesiz ve hikmetsiz yaratmamıştır. Kainatta  her varlığın bir hikmeti, gayesi, yeri ve değeri vardır. Bilhassa biz insanları en güzel şekilde yaratmayı irade buyurmuş, şan ve şeref sahibi kılmış, yeryüzünde, gökyüzünde ve her ikisi arasında bulunan her şeyi bizim hizmetimize sunmuştur. Ruh ve beden kabiliyetleri bakımından da canlıların en mükemmeli kılmıştır. Bu dünya imtihanında ebedi bir hayatı ve saadeti kazanmak veya kaybetmek içinde bizlere cüz’i iradeyi vermiştir. Şüphesiz biz insanların bu dünyaya gönderilişimizin hikmeti ve gayesi, kainatın yaratıcısı olan Allah’ı tanımak ve O’na iman edip,  ibadet etmektir. İmandan sonra en büyük hakikat namazdır. Nasıl insan kainatın fihristesi, Fatiha Kur’an’ı Kerim’in fihristesi ise, namaz da bütün hayır ve hasenatların ve ibadetlerin fihristesi ve özetidir. Onun için namazsız hiçbir ibadetin Allah katında değeri yoktur. Madem ki namaz bu kadar önemlidir, öyleyse namazı esme basma tulumbası gibi, namaz savar veya namazdan çalarak değil, namazı Allah’ın emrettiği ve Resûllah (s.a.v.)’in uyguladığı ve öğrettiği gibi kılmalıyız. Yani namazı, taharette istinca ve istibraya dikkat ederek alacağımız abdestiyle, rükünleriyle, farzlarıyla, vacipleriyle, tadil-i erkanıyla ve huşuuyla kılmamız lazımdır ki, bizleri insanlık vasfına büründürsün. Böylelikle bizleri bu dünyada her türlü kötülüklerden, günahlardan, hatalardan, ve azgınlıklardan muhafaza etsin. Ahirette de bizleri ebedi bir saadete kavuşturabilsin.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 262
Ağırlık : 262
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺157,00

Yüce rabbimiz (c.c.) ilk olarak “OKU” mayı emrettiği için de okuyarak başlayayım ve okumaya başlayayım istedim. Kendimi yalnız hissettiğim ve dertleşecek kimsemin kalmadığı bir anda da kalemimle dost oldum ve kendimle dertleştim. Bu yüzden bu kitap da bir dert ürünü ve hedef meyvesidir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 190
Ağırlık : 190
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺127,00

Asırlardır kadını bir kalıba sokmaya çalışıyorlar. Kadınların, kalıplara sıkışıp kalmayacağını, sevinçlerinin, hüzünlerinin kahkahalarının, tepkilerinin, cesaretlerinin dizginlenemeyeceğini hala anlayamamış gibi... Din insanın neredeyse tüm eylemlerine damgasını vurmuş bir sistemken, bu damgayı en çok da kadınların üzerinde hissettirir.

İşte bu kitapta, kadının sadece bedenini değil, düşüncelerini de kendi tahakkümü altında tutmak isteyenleri anlatıyoruz. Başkalarının çizdiği kalıpların içine sığmayan tüm kadınlar için...


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺93,00

Kör cehaletin ve acımasız sömürgecilerin işgali altındalar. İslam ülkeleri çepeçevre kuşatılmış ve yangın yerine dönüştürülmüş durumda. Zenginlikleri sömürülüyor, ülkeleri parçalanıyor, sınırları değiştiriliyor, insanları göçe zorlanıyor ama Müslümanlar bu yapılanlara karşı direnemiyorlar. Müslümanlar, toprakları üzerinde sahnelenen oyunlarda, empeyalist güçler tarafından kendilerine verilen rolün dışına çıkamıyorlar. 57 İslam ülkesi, İslam düşmanlarının karşısında tek ses, tek güç olamıyor.


Basım Ayı/Yılı : 5/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 108
Ağırlık : 108
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Hacı Bektaş Veli’nin “İman akıl üzeredir” buyruğu esas alınınca Alevi yolunda taklit olmadığı kişi hangi dönemde yaşarsa yaşasın aklıyla inancın temel esaslarını bulup akli delillerle kabul etmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Dört kapı kırk makamın ilk kapısının ilk makamı “iman etmek”tir. İşte burada iki soru sorulması gerekir, neye veya nelere iman etmek gerekli ve nasıl iman etmek gerekli? Hacı Bektaş’ın “iman akıl üzeredir” buyruğu ikinci sorunun cevabını vermektedir. Anne baba veya atalarımız Allah’a, peygamberlere ahirete, On İki İmam’ın velayetine inanıyor diye biz de onları taklit edip inanamayız. Onlar alevi diye biz de Aleviyiz diyemeyiz. Bizim inanç esaslarını aklımızla bulup akli delillerle inanmak zorundayız. Bu sebepten dolayı Alevi inancı dogma bir inanç değildir. Akla dayanan bir inançtır. Bundan dolayı Aleviliği tarihin karanlıklarında aramak yerine akli delillerde aramak gerekmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 367
Ağırlık : 367
En / Boy : 12 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺105,00

“880 yılında mübarek Şevval ayının 23’ünde (19 Şubat 1475) geceleyin yatağıma uzanmışken Allah’ın Türkleri diyâr-ı Mısır’a celbindeki gizli lütuf ve hikmetleri düşündüm. O sırada Allah bana basiret sahipleri için ibret ve nasihatlerle dolu şeyler ilham etti. Gönlüme bunları yazıya geçirmek düştü. Zira bunları benden önce düşünen yazan kimseye denk gelmemiştim. Hem bu eseri yazıp şerefli ve adil, Melik el-Eşref Yeşbek ed-Devadar’a hediye olarak ithaf edip sunmayı planlamıştım. Sonra bu hikmetleri anlatmadan, Efendimiz’den (sallallahu aleyhi ve sellem) sonra gelen İslâm devletlerinin tarihini muhtasaran, yalnızca önemli noktalara ince işaretlerle değinerek ve kıymetli hediyelerle bezeyerek özetlemeyi uygun buldum. Bu devletler dört halifenin devleti, Emevî Devleti, Abbasî Devleti, Mısır’daki Fatımîler Devleti, Kürt Eyyübîler Devleti, Türk Devleti ve şu ana kadar devam eden Çerkes Devleti olmak üzere yedi devlettir.

Kitabı, bana zahir olan gizli hikmetler ve akıl sahipleri için ibretlerle dolu olan birtakım edeplerin zikri ile bitirdim. Bu küçük ve az sayfalara faydası ve derinliği büyük olan bilgiler, nükteler; garip gözlemler sığdırdım. Zaten sözün hayırlısı kısa olup, bıktırmadan maksada işaret edendir. Hakikatte bu yazdıklarım yirmi cildin hülasasıdır. Allah Teala’dan, Hz. Peygamber ve âlinin hürmetine, okuyan herkesin bu eserden istifade etmesini dilerim…”

 

Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 12 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺105,00
Peygamber Asrının Hanımları - 1

Elinizdeki kitapta her yönüyle hayatını öğrenmeye ve anlamaya ihtiyaç duyduğumuz Peygamber Efendimiz (sas) döneminde yaşamış, onu görmüş ve onun yakınında bulunmuş eşleri dışındaki hanımlarla ilgili merak edilen birçok bilgiye ulaşacağınızı ümit ediyoruz.
“Peygamber Asrının Hanımları” üst başlığıyla sunulan bu seride Peygamberimiz’in (sas) kızları, halaları, sütanneleri ve onu yetiştiren hanımlar, ilk iman eden hanımlar, Habeşistan’a hicret eden hanımlar, Medine muhaciri hanımlar, Ensar hanımları, Peygamberimiz’e (sas) biat eden hanımlar, cennetle müjdelenen hanımlar ve gazvelere katılan hanımlar anlatıldı.
Eser, ülkemizin değerli ilim insanlarının kaleme aldığı; içerik olarak sahih kaynaklara dayanan, dil ve anlatım açısından genele hitap eden bir çalışma olmasıyla da bu alandaki önemli bir boşluğu doldurmaktadır.
Haydi! Peygamber Efendimiz’in (sas) yaşadığı dönemin seçkin hanımlarını tanımak için hep birlikte bir adım atalım…


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 110
Ağırlık : 110
En / Boy : 11,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺37,50

İslam'da Nezaket Ve Adap


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 1
Ağırlık : 100
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺36,90

Vaad olunan Mukaddes Topraklar neresidir?
Vaad olunan Mukaddes Topraklar kimlere vaad olunmuştur?
Kudüs-ü Mukaddes kılan nedir?
Kudüs-ü Şerif'te Hangi Peygamber, Sahabi ve Evliyaullah medfundur? Kabir ve makamları nerelerdedir?
Mescid-i Aksa neresidir, İlk kim inşa etmiştir. Özellikleri nelerdir? Kubbetü's Sahra neresidir?
Muallak Taşının sırrı nedir?
Ağlama duvarının aslı nedir, Yahudiler ona bu ismi niçin vermiştir?
Müminler Yurdunun Merkezi neresidir?
İsa (Aleyhisselam) nereye inecek? Deccal-i nerede öldürecek?
Mahşer toprağı neredir?
Kur'an'ı Kerim'de ismi ile anılan şehir hangi şehirdir?
Cennet Irmağı hangi beldeden geçer?
Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve sellem)'in Akrabalık Hakkını gözetmemizi istediği belde hangi beldedir?
Şam-ı Şerif, Kudüs-ü Şerif ve Mısır ile alakalı bu ve buna benzer daha birçok merak edilen soruların cevabını bu kitapta bulabilirsiniz!


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺36,90
Nefis Tezkiyesi

Tevhit ve Allah’ı tanıma ilminden sonra en değerli ilimlerden biri de ahlak ilmi, nefis tezkiyesi ve nefis terbiyesini içeren ilimlerdir. Zira her ilmin değeri o ilmin konusunda yatmaktadır. Ahlak, nefis terbiyesi ve cihad-ı ekber ilminin konusu “hareket halinde olan insanın mutlak kemale doğru” olan yolculuğudur. 
Bu ilmin netice ve semeresi ise, insanın ruhunu şeytanî ve rezil sıfatlardan arındırmak ve ilahî nurları almaya müsait hale getirmek suretiyle kemali elde etmektir. Çünkü ayetler ve rivayetlere göre, nefis tezkiyesi ve terbiyesi, peygamberlerin biset amaçlarından biri olarak anlatılmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 464
Ağırlık : 464
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺132,80

Kürtçe Siyer Yazıcılığını tespit etmek amacıyla yapılan bu çalışmada Kürtçe yazılmış siyerler ele alınmıştır. Siyerler telif ve tercüme şeklinde iki ana başlık etrafında toplanmıştır. Telif siyerler de manzum ve mensur olmak üzere iki alt başlık altında incelenmiştir. Çalışmada müstakil siyerler dışında Vefatnameler, Miracnameler ve Mucizatnameler de incelemeye tabi tutulmuştur. Mevlitlerin ise sadece listesi verilmekle yetinilmiştir. Çalışmada matbu ve matbu olmayan tüm eserlere ulaşılmaya çalışılmıştır. Kürtçenin dört lehçesinden eserlere ulaşılmış ve bunlar incelenmiştir. Buna göre toplamda 225 siyer eseri ile siyer bölümü tespit edilmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 158
Ağırlık : 158
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Allah sevgisini kazanmanın en yüce yolu Resûlullah’ı (sas) sevmektir. Bu yüzden Resûlullah’a duyulan sevgi ve ilgi, tarih boyunca müslümanları siyere dair çalışmalar yapmaya sevk etmiştir. Hz. Peygamber’in (sas) hayatını ve şahsiyetini konu edinen bu çalışmalar, İslâm tarihinin her döneminde varlığını muhafaza etmiştir. Pek çok âlimin katkısı ile zaman içerisinde zengin bir siyer literatürü teşekkül etmiştir. Siyerin Öncüleri serisi bu çalışmaları kaleme alan âlimlerden bir demeti sizlere sunmayı hedeflemektedir. Seçilen kırk kişi, ilk dönemlerden itibaren Hz. Peygamber’in hayatını en ince ayrıntılarıyla bize sunma gayretini temsil eden kişilerden oluşmaktadır. Asırlara yayılan örnekler, her dönemde siyer yazımının farklı bakış açılarıyla daima canlılığını…


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 158
Ağırlık : 158
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Allah sevgisini kazanmanın en yüce yolu Resûlullah’ı (sas) sevmektir. Bu yüzden Resûlullah’a duyulan sevgi ve ilgi, tarih boyunca müslümanları siyere dair çalışmalar yapmaya sevk etmiştir. Hz. Peygamber’in (sas) hayatını ve şahsiyetini konu edinen bu çalışmalar, İslâm tarihinin her döneminde varlığını muhafaza etmiştir. Pek çok âlimin katkısı ile zaman içerisinde zengin bir siyer literatürü teşekkül etmiştir.

Siyerin Öncüleri serisi bu çalışmaları kaleme alan âlimlerden bir demeti sizlere sunmayı hedeflemektedir. Seçilen kırk kişi, ilk dönemlerden itibaren Hz. Peygamber’in hayatını en ince ayrıntılarıyla bize sunma gayretini temsil eden kişilerden oluşmaktadır. Asırlara yayılan örnekler, her dönemde siyer yazımının farklı bakış açılarıyla daima canlılığını koruduğunu göstermektedir. Zira onu sevmek, ona ilgi duymak, Allah’ın sevgisini kazanmaktır.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 142
Ağırlık : 142
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺41,25

• Bu kısa ve öz çalışma, münazarada bulunan kimseye, İmamiye Şiası’nın Hz. İmam Mehdi’ye (a.f.) olan inancı ile ilgili münazarasında yardımcı bir çalışma sayılmaktadır.

• Bu kitapta en önemli Ehlisünnet kaynaklarında geçen Hz. İmam Mehdi(a.f.) ile ilgili hadisleri topladık. Ayrıca bu konu etrafında oluşturulan etkili ve meşhur şüphelere de cevaplar verdik.

• Hz. İmam Mehdi(a.f.) meselesi hakkındaki ihtilaflar iki konu etrafında dönüp durmaktadır: Birinci konu doğumu ve hayatıyla, ikinci konu da babasının ismiyle ilgilidir.


Basım Ayı/Yılı : 3/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺62,25

Adl-i İlâhi, yalnızca İslam Alemi nde değil hemen her din çevresinde yüzyıllar boyunca insanların zihnini meşgul etmiş ilahiyat sorunlarını anlaşılır bir dil ile ve aklın ve gönlün yatışacağı bir tarzda, İslam ın çözümüne ulaştırmaktadır. Çağımızın büyük iddialarla çeşitli din çevrelerinde ortaya atılan ve tartışılan şer açıklamaları ile karşılaştırılırsa, İslam ın bu sorunlara getirdiği çözümün eşsizliği de ortaya çıkacaktır.

Müellifin kullandığı anlaşılır dil, güçlü çevirmen Prof. Dr. Hüseyin Hatemi nin kalemiyle de aynen çeviriye yansıdı. Ayrıca, okurlara kolaylık sağlama amacıyla kitaba Hatemi Hoca tarafından değerli notlar eklendi. Çevirmen tarafından eklenen bu notların geneline kitabın son bölümünde yer verildi.

 


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 453
Ağırlık : 453
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺180,00

İbn Sînâcı bir felsefî geleneğe mensup ve daha çok tabib olarak tanınan İbnü’l-Ekfânî’nin hem amelî felsefe hem de özelde siyaset bilimi çalışmaları daha çok yaşadığı tarih diliminin tabiatıyla alakalıdır. Moğol işgali sonucunda doğduğu coğrafyayı terk etmiş ve Memlük Devleti sınırları içinde yerleşmiş bir filozof-bilim adamı olan İbnü’l-Ekfânî’nin çalışmaları ideal ve başarılı bir siyasî çerçevenin nazarî sınırlarının belirlenmesi kadar doğrudan gerçeklikle ilgili pratik uygulamalarla da ilgilidir. İbnü’l-Ekfânî’nin eserlerinin doğrudan muhatabı hiç şüphesiz Moğollar önünde son direniş kalesi olması bakımından Memlük siyasî erkidir. Memlük ilmî ve siyasî çevrelerine bir tür uyarıda bulunmak isteyen İbnü’l-Ekfânî’nin bu uyarısının, tarihî verilerin şehadetinin gösterdiği gibi, başarılı olduğu söylenebilir.


Basım Ayı/Yılı : 7/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 115
Ağırlık : 115
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺105,00
Tefsirde Erken Dönem Dil Verilerinin Kronolojik Değeri

“Kur’ân’ın dili Arapçadır.”

Bu meşhur önermenin yanlış olduğu söylenemez; bununla birlikte doğru olması da ancak durağan bir hakikate mutabık olmasıyla mümkündür. Halbuki dil, sürekli olarak değişime uğramakta; zamana ve mekâna göre farklılık göstermektedir. O halde bu önermeye karşılık zihinlerde belirmesi gereken soru şudur: “Hangi Arapça?”

Bilindiği üzere Kur’ân’ın ilk muhatapları, on dört asır önce Mekke ve Medine civarında yaşayan insanlardır. Dolayısıyla Kur’ân’ın doğru anlaşılması, bu insanların konuştuğu dile ulaşılmasına bağlıdır. Ancak ne yazık ki bu dile dair nüzul dönemi kaynaklı veriler son derece sınırlıdır. Bu durumda dildeki değişimden asgari düzeyde etkilenmek için nüzul dönemine en yakın verilere ulaşmak gerekmektedir.

Bu minvalde nüzul dönemine yakın olan bir dil verisinin uzak olan verilere göre daha değerli olduğu tezini ileri süren bu eser, Kur’ân’ın anlamının ilk ve en eski izlerine hangi kaynaklardan ulaşılacağını tespit ederek bu kaynakların nasıl kullanılacağına ve verilerin nasıl değerlendirilmesi gerektiğine dair bir metot önerisinde bulunmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 272
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺76,23
Hanbelilik - Eş'arilik İlişkisi

Bu çalışmada Sünnî gelenek içinde yer alan ve son araştırmalarla amelî yapısı kadar kendine has itikadi boyutunun olduğu da anlaşılan Hanbelîlik ile yine Ashâb-ı hadîs’ten Şâfiîliğin itikadi görüşlerini sistematik bir yorumla kelamlaştırdığı kabul edilen Eş‘arîliğin teşekkül dönemindeki ilişkisi ele alınmıştır. IX-XI. yüzyıllar arasını kapsayan bu üç yüz yıllık süreç, felsefi ve tasavvufi düşüncedeki tekâmül ve siyasi, sosyal açılardan hayli hareketli bir döneme işaret eder.

Eserde, Hanbelîlik ile Eş‘arîlik ilişkisinin yoğun yaşandığı Bağdat ve çevresine odaklanılmakla birlikte, tartışmaların sıçradığı Nişabur ve Şam gibi diğer bazı şehirler de göz ardı edilmemiş; ayrıca bölge devletlerinin mezhepler arası etkileşimdeki rolleri üzerinde durulmuştur.

Günümüzde mezhepleri, karşıtları ya da birbirleriyle kurdukları ilişkiler üzerinden değerlendiren çalışmalar artmıştır. Mezhepler Arası Mücadele, alandaki araştırmalara yeni bir katkı sunmayı amaçlamaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 307
Ağırlık : 307
En / Boy : 16,5 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺178,50
Seyyid Hüseyin Nasr ile Söyleşiler

İslâm, Bilim, Müslümanlar ve Teknoloji: Seyyid Hüseyin Nasr ile Söyleşiler başlığını taşıyan ve Muzaffer İkbal’in gerçekleştirdiği söyleşilerin yer aldığı bu eser, günümüzde Müslümanların özellikle modern bilim ve teknoloji bağlamında karşılaştıkları önemli ikilemler üzerine odaklanmaktadır. Bu dört söyleşide, İslâmî bakış açılarını keşfetmek üzere Seyyid Hüseyin Nasr evren ve hayatın kökeni, İslâm ve bilim arasındaki ilişkinin farklı boyutları, Müslümanların modern bilim ve teknolojiye yönelik tutumları ve çevre krizi konusunda Muzaffer İkbal’in sorularını cevaplamaktadır. Bu geniş kapsamlı söyleşilerin özünde, zamanımızın en acil meselesi olarak adlandırılabilecek şey yatmaktadır: İslâm medeniyetinin gelecekteki seyri. İslâm düşüncesinin tüm çeşitliliğini kapsayan bu söyleşilere, konuyla alakalı üç metin eklenmiştir: “Bağlam” başlıklı ilk metin, ana hatlarıyla bu söyleşilerin arka planının taslağını çizmektedir; “Bilimsel Bir Araştırma Konusu Olarak Evren” başlıklı metin Allah, âlem ve insan arasındaki ilişkinin çeşitli yönlerini keşfetme çabasındadır; “İslâmî Dünya Görüşü ve Modern Bilim” ise Seyyid Hüseyin Nasr’ın Mart 1995’te Pakistan’ın İslamabad şehrinde tertip edilen Uluslararası 21. Yüzyılda İslâmî Yönetimde Bilim Konferansı’nda sunduğu tebliğ metnidir. Bu konferans, iki âlimin ilk defa bir araya gelmesine ve bir ömür sürecek manevi, entelektüel ve kalbî bir irtibatın ortaya çıkmasına vesile olmuştur.

İslâm’ın modern bilim ve teknolojiye verdiği cevapları İslâm medeniyetinin Rönesans sonrası Batı medeniyeti ile tarihî karşılaşması bağlamında tespit eden elinizdeki kitap, manevi karakteri ve geleneğini muhafaza gayreti gösterirken İslâm medeniyetinin yüzleştiği tehlikelere ilişkin tefekkür mahsulü bir anlayışı temin etmektedir. 

İslâm, Bilim, Müslümanlar ve Teknoloji isimli bu eser hem genel okuyucuya hem de konunun uzmanlarına hitap etmektedir. İslâm âleminin karşı karşıya kaldığı ikilemlerin mahiyetini anlama hususunda teorik bir çerçeve sağlarken pratik çözümler de teklif etmektedir. Eser, okurun zamanımızın mühim bazı meselelerine dair derinlikli bir kavrayış elde etmesi için çeşitli yolların da kapısını aralamaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺76,23
Almanya'da Din ve Eğitim Politikaları

Uzun yıllardır Almanya’da yaşayan ve çalışan Prof. Dr. Merdan Güneş, akademik araştırmalarını şahsi tecrübe ve gözlemleriyle birleştirerek Hristiyanlık ve İslam’ın, özel olarak Almanya’da genel olarak Avrupa’daki serencamına ışık tutuyor. Elinizdeki kitap, Batı’da İslam’ın macerası ve Müslümanların tecrübelerini anlama noktasında çok anlamlı bir katkı yapıyor. Devlet, Kilise ve Cami, din-toplum ilişkisini ve din eğitimi konularını tarihsel arka planı  çerçevesinde ampirik çalışmalarla destekleyerek derinlemesine inceliyor. Gazetecilerin güncelle sınırlı yaklaşımını ve güvenlik uzmanlarının tehdit analizi odaklı bakış açısını aşarak konuyu dini, tarihi, kültürel ve sosyolojik derinliği ile ele alıyor. Kitap, bu açıdan hem din eğitimi hem de din sosyolojisi alanından meseleye dair kuşatıcı bir yaklaşım sunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 384
Ağırlık : 384
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺76,23
Haverzemin Cengi

Yüzyıllardır yaşayan bir hikâye anlatıcısı, bizi bu romanda, Hz. Ali ve dostlarının zulüm karşısında verdikleri mücadeleyi dinlemeye davet ediyor. Bu mücadele, kimi zaman kalpleri kararmışlara, kimi zaman zalim bir padişaha, kimi zaman ise acayip ifritlere, merhametsiz cadılara, devlere ve şeytan perilere karşıdır.

 

Hayat, birbiri üzerine dizilmiş taşlar gibidir. Biri yıkılırsa diğerleri de onun peşi sıra yıkılır. Yasemin Karahüseyin, bir dostu kaybetmenin gönülleri tıpkı bu taşlar gibi yerle bir ettiğini, dostları bulmak için çıkılan yolculukta karşılaşılan zorlukları ve ne olursa olsun dosta dönmenin özlemini anlatıyor Dostun Evi’nde. Bize; Arap, Fars ve Türk kültürünün ortak hazinesi olan Hz. Ali cenklerini, alışık olduğumuz o epik üslubuyla ama bu kez bir roman formatında sunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺62,37
İmamü’l-Haremeyn Cüveyni ve "Gıyasü’l-Ümem Fi İltiyasi’z-Zulem" Adlı Eseri

Elinizdeki çalışmada, siyasi düşüncenin fıkıh ilmiyle ilgili boyutunda önemli bir yere sahip olan ve bu sahanın klasikleşen müellifleriyle bazı farklılıklarının bulunması hasebiyle dikkat çeken İmâmü’l-Haremeyn el-Cüveynî’nin (419-478/1028-1085) el-Gıyâsî başlıklı eseri, yazım amacı, bağlamı, teklif ve eleştirileri ile sonrasına etkisi açısından incelenmektedir.

Cüveynî, el-Gıyâsî’de siyasi-fıkhî ahkâmı, elde edilmesi bakımından katî ve zannî olmak üzere ikiye ayırmaktadır. Teorik alt yapısı fıkıh usulü eserlerinde bulunan bu ayrım, Cüveynî tarafından bir ahkâm-ı sultâniyye eseri olan el-Gıyâsî’ye taşınmakta ve kitaptaki meseleler bu ayrıma göre ele alınmaktadır. Eser, erken sayılabilecek bir dönemde hem fıkıh içinde siyasi olarak nitelenebilecek bir alt alanın belirginleştirilmesi açısından hem de bu alanın fıkhın diğer alanlarının tabi olduğu katiyyât-zanniyyât tasnifine göre incelenmesi açısından dikkat çekmektedir. Eser aynı zamanda dinî bilginin zaman ilerledikçe ortadan kaybolması ihtimalini göz önünde bulundurarak ahir zaman Müslümanları için bir ilmihal mahiyetini de taşımaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 12/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 439
Ağırlık : 439
En / Boy : 16,5 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺145,50

10. yüzyılda İslâm âleminde ciddi siyasî ayrılıklar yaşanmış, devletler ve emirlikler, Şiîlik ve İsmâilîlik gibi mezhepleri resmî olarak benimsemiştir. Bâtınîler gibi muhtelif mezhep mensupları kendi başına siyasî bir otorite ve güç hâline gelmiş; Fâtımîlerin egemenliğinde yaşayan Sünnî âlimler gibi içinde bulundukları devletten farklı mezheplere mensup âlimler, kimi zaman zulüm boyutuna ulaşmış zor şartlar altında ilmî çalışmalarını yürütmüşlerdir.

İslam Düşüncesi Havzaları dizimizin bu yeni kitabı, dünya tarihinin en eski yerleşimlerinden biri olan Şam havzasına odaklanıyor. Kitap, Şam’ın kuruluşundan ulemânın kendi aralarındaki ilmî münasebetlerine, Şam’ın Emevîler döneminde başşehir olmasından âlimlerin talebe yetiştirme usullerine kadar titizlikle incelediği birçok önemli noktayı okuyucuya aktarıyor.

Ömer Elbeyli, hem siyasî hem sosyo-kültürel hem de ilmî açılardan bu havzayı mercek altına alarak Şam tarihine bakış açımıza farklı bir boyut kazandırıyor. Bu havzadaki İslâmî ilimlerin serüvenini bilhassa konu ederek ilmî hayatın her safhasını dönemin siyasî ve toplumsal karakteristik yapısı içerisinde ortaya koyuyor.


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 408
Ağırlık : 408
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,88
Ahlak ve Siyaset Üzerine Düşünceler

Erken Abbasi dönemi katip ve ediplerinden Sehl b. Harun’un kaleme aldığı Kaplan ve Tilki, Kelile ve Dimne’den sonra klasik Arap edebiyatında fabl türünde verilmiş ikinci eserdir. Eserde kaplan, kurt ve tilkinin diliyle bilgili ve tecrübeli bir katibin sultana isyan eden bir valiyle yaşadıkları anlatılır.

Sembolik bir anlatım kullanılarak siyaset, ahlak, savaş, toplum, akıl, bilgi vb. konularda mesajlar verilir. Eserin yazılmasındaki amaçlardan biri de okuyucunun dil ve edebiyat bilgisini geliştirmektir. Buna uygun olarak eserde üst düzey edebî bir dil kullanılmış, şiir ve atasözlerine geniş bir şekilde yer verilmiştir.

Kitapta ayrıca edebi bir dille yazılmış divan mektuplarının ilk örnekleri de yer alır. Bütün bunlar Kaplan ve Tilki’yi Arap edebi nesrinin ilk örneklerinden biri haline getirmektedir. Eserin bu yönünden faydalanmak isteyen okuyucular için elinizdeki neşirde metnin Arapça aslı Türkçe çevirisiyle karşılıklı sayfalar halinde yayınlanmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 1/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 167
Ağırlık : 167
En / Boy : 12 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺89,25
Tasavvufun Teşekkül Süreci

Tasavvuf metinlerinde sıkça anlatılan bir menkıbeye göre İmam Şâfiî, içinden çıkamadığı bazı konularda bilgi ve görüş almak üzere, dinî ilimlerde herhangi bir tahsili bulunmayan Şeybân isimli bir çobana gidiyor ve her defasında aradığı cevabı bulmuş olarak dönüyordu. Bu hareketinden dolayı eleştirildiğinde ise “Bu, bizim ilmimizin gereğidir” cevabını veriyordu. Bu nasıl mümkün olabilmiştir? Elinizdeki kitap temelde bu ilişki biçiminin mahiyetini izah etmek üzere ortaya çıkan soru ve cevapları, şeriat-hakikat ilişkisi sorunu çerçevesinde ele alıyor.

Tasavvufun yaygınlaştığı süreçte sûfîler, sosyal ve entelektüel hayatta yer edinmelerini zorlaştıran birtakım problemlerle yüz yüze gelmişler ve dinin şeriat-hakikat alanları arasında mutlak bir ayrımın olamayacağını dile getirerek bu sorunu aşmaya çalışmışlardı. Bu bağlamda tasavvuf, eleştiri-kriz-uzlaşı olmak üzere başlıca üç aşamada gelişim göstermiştir. Lafız-mana, zâhir-bâtın gibi kavramlar altında da tartışılan şeriat-hakikat ilişkisi sorunu, gerçekte sadece tasavvufun değil, bir bütün olarak dinî ilimlerin en mühim problemidir. O nedenle tasavvufun kimliğini kazandığı bu süreç hakkında ne kadar bilgi sahibi olabilirsek, dinî ilimler ve dinî hayat arasındaki ilişkiye dair bugün bile tartışılan pek çok meseleye ilişkin daha verimli neticeler elde edebiliriz. Bu kitabın öncelikli amacı, şeriat-hakikat ilişkisi problematiğini merkeze alarak tasavvufun teşekkül seyri hakkında bir çerçeve sunmak ve çağdaş tasavvuf araştırmalarına yöntem açısından bir katkı sağlamaktır.


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺162,00
İslam'ın Klasik Çağında ve Hristiyan Batı'da

Çalışmalarında, Ortaçağ Avrupası’nın iki ana düşünce hareketi olan skolastisizm ve hümanizmin temellerini İslâm’ın klasik çağında arayan ve iki medeniyet arasındaki kültürel alışverişin izlerini süren George Makdisi, "Ortaçağ’da Yüksek Öğretim"de medrese-üniversite bağlantısını incelerken, daha sonra yazdığı "Beşerî Bilimler"de ise İslâm’daki edeb ile Rönesans dönemi hümanizmi arasındaki irtibatı ele alıyor. Her iki hareket de İslâm âleminin doğusunda başlamış, Irak’tan batıya doğru Suriye, Mısır, Kuzey Afrika’nın geri kalan bölgeleri, İspanya ve Sicilya’ya ve oradan da Hıristiyan Batı’nın diğer kısımlarına yayılmıştır. Bu iki hareket Hıristiyan Batı’ya aşağı yukarı aynı zamanlarda, 11. yüzyılın ikinci yarısında ulaşmıştır. Makdisi’ye göre, mevcut deliller ağırlıklı olarak, her iki hareketin yani skolastisizm ve hümanizmin Hıristiyan Latin Batı tarafından İslâm’ın klasik çağından alındığı yönündedir. Sözkonusu iki hareketin köklerini açıklamada, farklı bir cepheden bakan Makdisi’nin nazariyesi, Avrupa-merkezci modernist bakış açısına veya "Akdeniz ruhu" yaklaşımına nisbetle hakikate daha yakın duruyor. Bu eser, her iki medeniyetin tarihî-kültürel köklerine ve aralarındaki kültürel ilişkiye ilgi duyan herkes için önem taşıyan tespitler ve yorumlar içeriyor.


Basım Ayı/Yılı : 2/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 511
Ağırlık : 511
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺181,50

İslâm düşünce geleneğinin temel disiplinlerinden olan kelâm, Batılı İslâm araştırmalarının da her zaman başta gelen ilgi alanlarından biri olmuştur. Başlangıçtan Günümüze İslâm Kelâmı, bu alakanın günümüzde geldiği yeri göstermesi açısından en kapsamlı ve en yeni çalışmadır. Seleflerinin önyargılı bakışlarından nispeten daha arınmış bir eser olarak ön plana çıkan bu çalışma, kırka yakın araştırmacının ortak emeğinin bir ürünüdür. Kelâm araştırmalarının günümüzdeki durumunu ortaya koyduğu gibi gelecek araştırmalar için de yeni yönelimler öneren eser, beş ana bölümde hem tarihsel hem de problematik olarak kelâm disiplinini bütün yönleriyle ele alarak okuyuculara kuşatıcı bir bakış açısı sunmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 1/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 1064
Ağırlık : 1064
En / Boy : 17 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺459,00
1 2 3 ... 44 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı