Orada bir devrim var uzakta! Madem var, Anadolu köyleri için söylenen o ünlü çocuk şarkısındaki gibi “gitmeden görmeden” ortada bırakmayalım, gidelim görelim. Daha doğrusu, okuyalım da gidip görmüş kadar olalım. Bakalım, “bildik, tanıdık bir devrim” mi, “bizim devrimimiz” mi, “başka türlü bir devrim” mi? 
Hindistan çok geniş bir ülke, yirmi sekiz eyalet, sekiz birlik bölgesi, neredeyse bir buçuk milyara ulaşan bir nüfus… Ülkenin güney ucunda kırk milyona yakın nüfusuyla “aykırı” bir eyalet… 1950’lerden itibaren uzun yıllardır komünistlerin iktidara gelip gittiği, son iki seçimde ise eyalet tarihinde ilk kez üst üste iki defa seçimi zaferle noktalayıp iktidardaki yerini pekiştirdiği bir eyalet: Kerala!
Peki, komünistler bunca yıldır ne yapıyor Kerala’da? Ne gibi toplumcu uygulamalar devrede? Nasıl iktidara geliyor, nasıl koruyor, nasıl geliştiriyorlar? Geliştiriyorlar mı sahiden? Eğitim, sağlık, barınma gibi sosyal sektörlerden teknoloji ve altyapı yatırımlarına nasıl bir yol takip ediyorlar? Kitaplara konu olan mikro-kredi, mikro-finans, plan seferberliği, yetki devri, yerinden yönetim vb. uygulamalar kapitalizmden ayrı bir yol mu oluşturuyor? 
Kerala’da 2006-2011 ve 2016-2021 yılları arasında on yıl Maliye Bakanlığı yapan, “Halkın Planı”nın sorumluluğunu üstlenen iktisatçı, akademisyen, siyasetçi ve Hindistan Komünist Partisi (Marksist) Merkez Komite üyesi T.M. Thomas Isaac anlatıyor. 
Okuyalım, gidip göremesek de, anlayalım! 


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺65,12

Cumhuriyetin kuruluşunun yüzüncü yıldönümünü yaşıyoruz. Bu yolu açan, 1918-1923 arası dönemde verilen Millî Mücadele’dir. Gerek cumhuriyet gerekse onu hazırlayan bu tarihî mücadele, daima tek bir bireyin, Mustafa Kemal’in zihninde şekillenmiş bir fikrin uygulanması olarak indirgemeci biçimde ele alınmıştır. 
Bir İhtilal Olarak Millî Mücadele, her şeyden önce Millî Mücadele’yi farklı bir pencereden, Marksist bir analiz temelinde anlama çabasıdır. Sungur Savran, bu tarihî olayın Marksist anlayışa göre gerçek bir devrim olduğunu savunuyor. Sonuçta bir burjuva devrimi olarak biçimlenmiştir ama özellikle 1918’den 1921 başına kadar başta köylülük ve işçi sınıfı olmak üzere emekçi sınıflar da kendi örgütleri ile bu mücadeleye katılmışlardır. Millî Mücadele bu kitapta her şeyden önce bir toplumun kriz çağında yaşadığı sınıf mücadeleleri açısından ele alınıyor. 
Savran bu kitapta epey bir putu kırmaya yöneliyor. Millî Mücadele’nin 19 Mayıs 1919’dan önce zaten başlamış olduğunu vurguluyor. Kuvayı Milliye olarak bilinen güçlerle Ankara hükümetinin askerî güçlerini özdeşleştirmenin yanlışlığını kanıtlarıyla gösteriyor. Mustafa Kemal’in ta Sakarya Meydan Muharebesi’ne (Ağustos-Eylül 1921) kadar Millî Mücadele’nin tartışılmaz lideri haline gelmediğinin altını çiziyor. En önemlisi, Sovyet Rusya’nın mücadelenin kazanılmasındaki rolünün vazgeçilmez olduğunu ortaya koyuyor.
Başta Mustafa Suphi olmak üzere Türkiye Komünist Fırkası’nın önderlerinin, Ocak 1921’de katledilmesinin gerçek faili hep belirsizlik taşımıştır. Savran bu kitapta aynı zamanda bu cinayetin failini tarihî bir belge temelinde açıklıyor.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 432
Ağırlık : 432
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺105,60

20. yüzyılın en önemli, en dirençli, en kararlı devrimcilerinden biri… Dünyanın emperyalizme karşı en görkemli direnişlerinden birine imza atan Vietnam halkının Marksist önderi Ho Şi Minh ya da halkın ona verdiği adla Ho Amca! 
Günümüzün üretken Marksist aydınlarından Vijay Prashad, kapsamlı bir sunuş yazısıyla birlikte, Ho Şi Minh’in ömrü boyunca kaleme aldığı metinlerden, hazırladığı raporlardan, yaptığı konuşmalardan en öne çıkanlarını bir araya getirdi. 
“Sömürgecilik”, “Devrim”, “Bağımsızlık ve Savaş” başlıklı üç ana kısımda, 48 bölümde, temel belgeler bir arada… Bağlam gereği araya giren birkaç metin dışında kronolojik sırayı takip eden bu seçki, hem direnişin büyüklüğüne hem de devrimin ve sosyalizmin inşasına dair bütünlüklü bir çerçeve ortaya koyuyor. 
“Devrim” kısmında yer alan ve kitabın omurgalarından birini oluşturan “Devrimci Yol” adlı metin Vietnamca dışında ilk kez gün ışığına çıkarken, kitap bir bütün olarak “Ulusal Kurtuluş Marksizmi” gibi kavramların tartışılmasına olanak sunuyor. Ayrıca Ho Amca, “hareketin temel öğretmeni” görevini üstlenen biri olarak, ideolojik mücadeleye ve kuramsal birikime, Marksizm-Leninizmin kadrolar tarafından özümsenmesine özel bir önem verdiği için, eğitim ve öğretim konusu da bu seçkide özel bir yer kaplıyor. 
En temel belgelere, hapishane günlüklerinden şiirlere, Parti ve Üçüncü Enternasyonal kongrelerindeki konuşmalara, ABD başkanları ile mektuplaşmalara, toprak reformuna dair açıklamalara, emperyalizme karşı Direniş Savaşı’nın ayrıntılarına, Ho Amca’nın vasiyetine ve daha birçok belgeye yer veren bu özel seçki, direnişin ve devrimin günlüğüyle birlikte büyük bir devrimcinin eşsiz bir portresini sunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺96,80

Karl Marx Biyografi, BBC’nin milenyum anketinden “bin yılın en büyük düşünürü” olduğu doğrulanarak çıkan Karl Marx’ın yaşamı ve düşünceleri üzerine bugüne dek yapılmış en kapsamlı çalışmalardan biri. İçeriden bakanlar için dara düştüklerinde hızlıca el uzatacakları bir başvuru kaynağı, dışarıdan bakanlar için yeterince anlam veremedikleri toplumsal mücadelelerin neden ve sonuçlarını ve onları anlamlandıran düşünceleri kavramalarına yardımcı olacak bir kılavuz ve nihayet eleştirel düşünce peşinde koşmaya arzulu ve yazgılı olanlar için Marx’ın düşüncesini, bizzat Marx’ın kendi yapıtlarından öğrenmeye özendirilecekleri ve sevk edilecekleri bir entelektüel sıçrama noktası...
Marx, parlak bir akademik kariyeri, varlıklı bir bilim insanının ya da ünlü bir yazarın rahat yaşamını teperek bir siyasal sürgünün zorlu kaderini seçti. Bütün yaşamı boyunca amansız eleştiri silahını elinden düşürmeksizin egemen sınıflara ve onların ideolog ve siyasal önderlerine meydan okuyarak yanlış fikirlere, düzmece şiarlara, sahte teorilere, eylemsizliğe ve ikiyüzlülüğe karşı savaştı.
Yordam Kitap, kitlelerin kurtuluş mücadelesi tarihinde yeni bir sayfa açan bu büyük devrimcinin, enternasyonal işçi sınıfının önderi Karl Marx’ın yaşam öyküsünü Ertuğrul Kürkçü’nün yetkin çevirisiyle sunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 640
Ağırlık : 640
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺193,60

Karl Marx Biyografi, BBC’nin milenyum anketinden “bin yılın en büyük düşünürü” olduğu doğrulanarak çıkan Karl Marx’ın yaşamı ve düşünceleri üzerine bugüne dek yapılmış en kapsamlı çalışmalardan biri. İçeriden bakanlar için dara düştüklerinde hızlıca el uzatacakları bir başvuru kaynağı, dışarıdan bakanlar için yeterince anlam veremedikleri toplumsal mücadelelerin neden ve sonuçlarını ve onları anlamlandıran düşünceleri kavramalarına yardımcı olacak bir kılavuz ve nihayet eleştirel düşünce peşinde koşmaya arzulu ve yazgılı olanlar için Marx’ın düşüncesini, bizzat Marx’ın kendi yapıtlarından öğrenmeye özendirilecekleri ve sevk edilecekleri bir entelektüel sıçrama noktası...
Marx, parlak bir akademik kariyeri, varlıklı bir bilim insanının ya da ünlü bir yazarın rahat yaşamını teperek bir siyasal sürgünün zorlu kaderini seçti. Bütün yaşamı boyunca amansız eleştiri silahını elinden düşürmeksizin egemen sınıflara ve onların ideolog ve siyasal önderlerine meydan okuyarak yanlış fikirlere, düzmece şiarlara, sahte teorilere, eylemsizliğe ve ikiyüzlülüğe karşı savaştı.
Yordam Kitap, kitlelerin kurtuluş mücadelesi tarihinde yeni bir sayfa açan bu büyük devrimcinin, enternasyonal işçi sınıfının önderi Karl Marx’ın yaşam öyküsünü Ertuğrul Kürkçü’nün yetkin çevirisiyle sunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 640
Ağırlık : 640
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺281,60

Arkeoloji müzesine bir okul gezisi yapmaya ne dersiniz? Çağla ve sınıf arkadaşları, arkeolog Zeynep’in eşliğinde müzeyi gezerken eserlerin önünde uzun uzun duruyor, hem her bir eserin arkasındaki mitolojik öyküyü öğreniyor hem de akıllarına takılan soruları soruyorlar: 
Mumyaların sırrı çözülebilmiş mi? İnsanlar neden tanrıları kendilerine benzer şekilde yapmışlar? Tanrılarla insanlar arasında nasıl bir ilişki vardı? O zamanlar mitlere herkes inanıyor muydu? Eski insanlar bizden daha mı büyükmüş ki bu kadar büyük lahitler yapmışlar? Amazonlar gerçek miydi? Eskiden gerçekten insan kurban ediliyor muydu? Mitlerdeki cinsiyet eşitsizliği nereden kaynaklanıyor?
İsmail Gezgin keyifle okunan bu küçük kitapta evrenin oluşumundan ölüme, demokrasinin doğuşundan ataerkil toplum yapısına birçok temel konuyu akıcı bir dille anlatıyor genç okurlarına. Arkeoloji müzesindeki heykeller arasında öğrencilerle birlikte gezinerek günümüz insanına geçmişini görmesi için bir ayna tutuyor. İnsan dünyasının her yönüyle yansıdığı mitolojinin heyecan verici hikâyelerini dinlerken hayatı ve yaşadığımız dünyayı anlamaya bir adım daha yaklaşıyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 8/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 11,5 / 18,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺36,96

“Sonun başlangıcı” sık işittiğimiz bir söz. Bu kez “başlangıcın sonu” var karşımızda. Yetmiş yıllık sosyalizm deneyimi insanlık tarihinde yeni bir başlangıçtı ve çöktü. Peki bu başlangıcın sonu nasıl geldi? Sovyetler’in çöküşünde ne gibi etmenler, hangi ağırlıklarla rol oynadı? Ve belki de en önemlisi; bu etmenleri iyi çözümleyebilir, onlardan gerekli dersleri çıkarabilirsek “başlangıcın sonu” yeni başlangıçlara gebe olabilir mi? 
Carlos Martinez, yirmi beş yılı aşkın süredir solun tartışma gündeminden düşmeyen bu konuyu, soru ve sorunları, bu kitabında özlü bir biçimde yanıtlamaya çalışıyor.
Başka sorular ve yanıt arayışlarıyla birlikte: Ekonomide, siyasette, kültür ve ideoloji alanlarında; dış politikada, “barış içinde bir arada yaşama” çabalarında ve silahlanma yarışında; içeride, halkın devrimin ilk yıllarındaki coşkusunu koruma ve geliştirme anlamında neler yaşandı, nerelerde eksik kalındı? 1970’lerden itibaren ekonomideki büyüme eğilimi neden yavaşladı, bilim ve teknolojide Batı’yla girilen rekabette ne gibi hatalar yapıldı? Çin ile ilişkiler, Macaristan ve Çekoslovakya’daki müdahaleler neleri değiştirdi? Hruşçov’un “destalinizasyon politikası”ndan Gorbaçov’a nasıl bir yol uzanıyor? Glasnost ve perestroyka gerekli miydi; bunlar ilk başta nasıl göründü, sonradan nasıl değişti? Afganistan Savaşı çöküşte ne gibi bir rol oynadı? Peki ya, Gorbaçov ve ekibinin ihaneti? 
1991 darbe girişimi başarılı olsaydı, Sovyetler Birliği şimdi tıpkı Çin gibi yaşar mıydı? 
Geçmiş deneyimleri tartışan, gelecek deneyimlerin önünü açan “Geçmişten Geleceğe Sosyalizm” dizimizde yeni bir sayfa… Carlos Martinez’in “çöküş”e dönük ufuk açıcı anlatımıyla! 


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1600
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺56,32

Washington Kurşunları, dünya halklarını boyunduruk altında tutan ABD emperyalizminin giriştiği kirli oyunları belgelere dayanarak bütün açıklığıyla sergileyen cesur bir kitap. Yazar, gazeteci ve akademisyen Vijay Prashad, yerkürenin her yerindeki devrimleri ezen, demokratik olarak seçilmiş liderlere suikastlar düzenleyen, kanlı askerî darbelere önayak olan ve kukla hükümetleri destekleyen bu süper güce yönelik güçlü ithamlarda bulunuyor. 
Washington Kurşunları’nın merceği, İran’dan Güney Amerika’daki CIA destekli darbelere, Vietnam’dan Afrika’nın sömürge ülkelerinde yükselen ulusal kurtuluş savaşlarına dek hayli geniş bir coğrafyayı kapsıyor. Brezilya’da Dilma Rousseff, Bolivya’da Evo Morales hükümetlerine 21. yüzyılda yapılan darbeler, emperyalist müdahalelerin günümüzde de sürdüğünü kanıtlamakta. Vijay Prashad’ın çok sayıda belgeyle desteklediği savları inandırıcı ve etkileyici. 
Washington Kurşunları, ABD emperyalizminin tarihine gömülü, dünya çapındaki direnişlerin de tarihi. Kitabın önsözünde Bolivya Eski Devlet Başkanı Evo Morales’in yazdığı gibi, “Kitleler biziz, buna inancımız tam. Ve günü geldiğinde kitlelerin kazanacağına da.” 


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺56,32

Devrim Okumaları, Britanyalı tarihçi Edward Hallett Carr’ın, devrimler tarihinin önemli isimleri, eserleri ve süreçleri üzerine kaleme aldığı bir dizi makalesini bir araya getiriyor.
Eser, “öncü” olarak nitelenen Saint-Simon’a dair bir makaleyle başlıyor. Bunu, Komünist Manifesto’yu, Manifesto’nun yazılış sürecini ve elbette yazarları Marx ve Engels’i konu edinen bir makale takip ediyor. Akabindeyse, devrimler tarihinin iz bırakmış diğer pek çok ismi ele alınıyor: Proudhon, Herzen, Lassalle, Plehanov, Lenin, Sorel, Gallacher ve son olarak kendisine iki makaleyle yer verilen Stalin. Bundan başka, eserde, 19. yüzyılın kimi Rus düşünürleri ile ilgili, Alman Komünist Partisi ve Almanya’da başarısızlıkla sonuçlanan devrim süreci ile ilgili yazılar da bulunuyor.
Toplamda 14 makaleden oluşan Devrim Okumaları, devrimler tarihine ilişkin hem önemli bir kaynak hem de sağlam bir giriş kitabı olma özelliğine sahip.


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺66,88
Eleştirel Bir Serüvenin Güçlü ve Zayıf Yanları

Daniel Bensaïd, Davetsiz Misafir: Marx’ta, Marx’a ve ekonomi politik kuramının köklerine, bunlar etrafında yaşanan tartışmalara ve fikir ayrılıklarına odaklanıyor. Marx’ın üç eleştiri başlığını, tarihsel akıl, sosyolojik akıl ve bilimsel pozitivizm eleştirisini okurlara sunarken bu konularda gündeme getirilen temel görüşleri ele alıyor: Tarihin sonu felsefesi, proletaryanın kaçınılmaz zaferini ilan eden ekonomik ve toplumsal determinizm, halkların yönelimini tespit ettiğini savunan kesin bilimler. Bunlar Marx’ın yönelttiği eleştirilerin temelini oluştururken kitabın genel çerçevesini de belirliyor.

Bensaïd, Marx’ın temel eserlerini yeniden ve ısrarla okumanın çağdaş soruları yanıtlamada, günümüz dönüşümlerini ve krizlerini anlamlandırmada, cinsiyet, milliyet, din gibi çeşitli çatışma odaklarının Marksist kuramda nasıl ele alındığının ve güncel olarak hangi bağlamlarda ele alınabileceğinin düşünülmesinde işaret ettiği yolların izini sürüyor.

Davetsiz Misafir: Marx, Marx’ın eleştirel bakış açısının kendi dönemindeki etkilerini tartışırken bunların bugüne, güncelliğe yankılarına kulak vermeye davet ediyor.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 480
Ağırlık : 480
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺132,00
Şiirin Kaynakları Üzerine Bir İnceleme

Christopher Caudwell, Yanılsama ve Gerçeklik’te şiirin kaynaklarına eğilir ve bunu, şiir dil ile kurulduğu için dili, dil de toplumsal bir ürün olduğu için toplumu inceleyerek yapar. 
Önce, sanatın ilk biçimi olarak şiirin ilkel kabile yaşamında boy verişini ve temel işlevini ortaya koyan Caudwell, Shakespeare’den modern zamanlara dek edebiyatın gelişiminin izini sürer. Sanat ile bilimin birbiriyle ilişkisini, hem sanatın hem de bilimin insan yaşamındaki önemini, bireysel ve toplumsal bilincin sanatta ve bilimde nasıl anlatım bulduğunu gözler önüne serer.
Kitaba yazdığı önsözde George Thomson, kendisine de ilham olan Yanılsama ve Gerçeklik için şöyle demektedir: “Zamanımızın en büyük kitaplarından biridir bu. Okunması kolay değildir. Üzerinde çalışılacak, açıklanacak, tekrar tekrar dönülecek bir kitaptır. Okuyucu o zaman görecektir ki, tekrar tekrar dönse de, her defasında üzerinde düşünülecek taze bilgiler bulacaktır onda.”
Caudwell’in tarihsel maddeci bir yaklaşımla sanatın ve bilimin kökenine indiği bu öncü çalışma, Mehmet H. Doğan’ın çevirisinden ve tam metin olarak şimdi Yordam Kitap’ta.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 352
Ağırlık : 352
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺109,12

1848 yılının Şubat ayında Fransa’da başlayıp Avrupa ülkelerinin büyük bir bölümüne yayılan devrim dalgası sırasında, başta Prusya ile Avusturya olmak üzere çok sayıda egemen Alman devletinden oluşan Alman Konfederasyonu’nda bir dizi devrim gerçekleştirildi. Friedrich Engels, bu çalışmasında, “1848 Alman Devrimini zorunlu kılan ve aynı kaçınılmazlıkla onun 1848’de ve 1849’da bastırılmasına yol açan nedenleri” ele alıyor.

İşçi sınıfı Almanya’daki devrimlerin öncülüğünü neden üstlenemedi? Küçük burjuvazinin temsilcileri bu devrimleri neden ileriye taşıyamadı? “Tek ve bölünmez bir Alman Cumhuriyeti” hedefini neden yalnızca komünistler savundu? Bu hedefe neden ulaşılamadı?
Engels, bu kitaptaki makaleleri, ABD’de çıkarılan bir gazete için İngilizce olarak kaleme almıştı. Dolayısıyla, Almanya’daki gelişmeleri, bu ülke hakkında ilk elden bilgi sahibi olmayan okurların anlayabileceği şekilde özetlemeye çalışmıştı.

İlk Almanca çevirisi Engels’in ölümünden sonra yayımlanan Almanya’da Devrim ve Karşıdevrim’in sonunda, kurucuları arasında Karl Marx ile Engels’in de bulunduğu Komünistler Birliği’nin üyelerinin 1852 yılında Almanya’da yargılanmalarının ele alındığı ve birliğin o dönemdeki hedeflerine ışık tutan bir makale de yer alıyor.


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,48
Facebook ve Google’dan Yalan Haberlere ve Filtre Balonlarına – Yaşamlarımızı Denetim Altına Alan Algoritmalar

Google ve Facebook gibi teknoloji şirketleri, bizimle ilgili her tür bilgiyi toplayarak ve kişiliklerimizi çözümleyerek, bizi yönlendirebilir duruma gelmeye çalışıyor. Ne kadar başarılı oluyorlar ve ne tür sınırlarla karşılaşıyorlar?

İnternette, “filtre balonları” ve “yankı odaları” denen, farklı bilgilerin ve farklı bakış açılarının giremediği ortamlar da üretiliyor. Bunlar insanlığı ne ölçüde tehdit ediyor?

Büyük bir bölümü internet robotlarından oluşan trol ordularının yaydığı yalan haberler ne kadar etkili? Bir hakikat sonrası dünyasında yaşamaya başladığımız ne kadar doğru? Yapay zekânın dünyayı ele geçirmesi olasılığını ne ölçüde ciddiye almalıyız?

Uygulamalı matematik profesörü David Sumpter, bizi çözümlemeleri, bizi etkilemeleri ve bizim yerimizi almaları için geliştirilen algoritmaların nasıl çalıştıklarını göstererek, teknoloji alanındaki gelişmeleri daha gerçekçi bir şekilde değerlendirmemizi mümkün kılıyor. Bugünkü sistemin yalanlarına ve aldatmacalarına değil, bu sistemin kendisine saldırmak isteyenlerin bu kitaptan öğreneceği çok şey var.


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺91,52

Sovyetler Birliği Bilimler Akademisi’ne bağlı geniş bir uzman ekibi tarafından hazırlanan Uluslararası İşçi Sınıfı Hareketi Tarihi, proletaryanın doğuşunu ve bir sınıf olarak gelişimini inceliyor. Geniş bir bakış açısıyla 15. yüzyıl ile 1917 Ekim Devrimi arasındaki dönemi mercek altına alıyor.


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1840
Ağırlık : 1840
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺580,80
Sosyalizmin Enternasyonalizmle Sınavı

21. yüzyıl başında çoğu insan sosyalizmin denendiğini ve işe yaramadığının görüldüğünü, Marksizmin yanlışlandığını düşünüyor. Sungur Savran, Marksistler kitabında aksini savunuyor. 20. yüzyıl sosyalizm deneyiminin, tam tersine, Marksizmi doğruladığını ileri sürüyor. Çöküşün Marksist teorinin ve programın bir aşamada terk edilmesi dolayısıyla gerçekleştiğini vurguluyor.

Yazar, birinci ciltte Marx ile Engels’in Avrupa çapında yaşanan 1848 devrimlerinden başlayarak, Birinci Enternasyonal’den geçerek, ta 1889’da İkinci Enternasyonal’in Marksist bir örgüt olarak oluşumuna kadar ulaşan pratik mücadelesinin nasıl teori ve programın harcını kardığını göstermiştir. Hedef Avrupa devrimidir, araç Enternasyonal’dir, kurulacak devlet Avrupa çapında olmalıdır. 1917 Ekim Devrimi’nin önderi Lenin ise Avrupa devriminden dünya devrimine sıçramıştır çünkü kapitalizm artık bir dünya sistemidir.

Savran’a göre, Lenin sonrası sosyalizmi, klasik Marksizmin bütün kurucu atalarının enternasyonalizmi ile tek tek devrimlerin milliyetçi bir çerçeveye hapsolması arasındaki çelişkinin ürünüdür. Bu ikisi arasındaki mücadeleden doğan “milli komünizm”, yazara göre Marksizm açısından programın tanınmaz hale gelişi, 20. yüzyılın koşullarından doğan bürokrasi açısından ise bir savunma mevzii olmuştur. Savran, Marksizmin yeniden insanlığın özgürleşme mücadelesinin kılavuzu haline gelebileceğini, ama bunun ancak 20. yüzyılın derslerini çıkarma koşuluyla mümkün olacağını öne sürüyor.


Basım Ayı/Yılı : 2/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 448
Ağırlık : 448
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺123,20
Teori - Pratik Birliğine Doğru

21. yüzyıl başında çoğu insan sosyalizmin denendiğini ve işe yaramadığının görüldüğünü, Marksizmin yanlışlandığını düşünüyor. Sungur Savran, Marksistler kitabında aksini savunuyor. 20. yüzyıl sosyalizm deneyiminin, tam tersine, Marksizmi doğruladığını ileri sürüyor. Çöküşün Marksist teorinin ve programın bir aşamada terk edilmesi dolayısıyla gerçekleştiğini vurguluyor.

Bu birinci ciltte yazar, Marksizmin 19. yüzyılda teori ile pratiği birleştiren bir yaklaşımla bir devrim kılavuzu olarak geliştiğini gösteriyor. Kapital’in birinci cildi 1867’de yayınlanmıştı. İlk kalıcı işçi devrimi 1917’de, ondan tam 50 yıl sonra gerçekleşti. Bu sembolik aralık teorinin pratikte sınanması ve doğrulanması anlamına geliyordu. Lenin, Marx ve Engels’in öngörüleri temelinde yepyeni bir bina inşa etmişti: Bir işçi devleti, onun altyapısı olarak kapitalizmden sosyalizme geçiş halinde bir ekonomi, dünya devrimine dönüşmeye aday bir proletarya devrimi.

Savran, kitabın ikinci cildinde, doğuşundan itibaren harcında enternasyonalizm olan bir teori ve programın milliyetçiliğin kayalıklarında parçalandığını anlatmayı hedefliyor. Ama yazara göre bu salt ideolojik bir süreç değildir. Burjuvazi ile proletarya arasındaki mücadelenin karmaşık dehlizlerinde doğan bir işçi bürokrasisinin 20. yüzyıl tarihine getirdiği bir özgün gelişmenin ürünüdür. Yazar doğru yolun ancak 20. yüzyılın derslerini iyi çıkarmak koşuluyla bulunabileceğini öne sürüyor.


Basım Ayı/Yılı : 2/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 592
Ağırlık : 592
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺158,40
Neandertallerden Neoliberallere

İnsangillerin bilinen ilk üyesi “Lucy”den günümüzün Büyük Resesyon’una kadar insanlık tarihinin analiz edildiği bu yetkin eserde, geçmiş Marksist tarihçi kuşaklarının içgörüleri ile tarihsel süreç hakkındaki radikal yeni fikirler bir araya getiriliyor.

Tarihi alışılagelen bakışın dışına çıkarak okuyan Neil Faulkner, geçmişte yaşananların önceden belirlenmiş şeyler olmadığını ortaya koyuyor. İnsanın önüne hep çok sayıda seçenek çıkmıştı. Öyle ki kurtuluş ve barbarlık gibi farklı sonuçların gelişmesi çoğu zaman mümkündü. Geleneksel tarihçiliğin yukarıdan aşağı yaklaşımını reddeden Faulkner, büyük olayların yönünü belirleyen ana etmenin sıradan insanların kitlesel eylemi olduğunu ileri sürüyor.

Ekonomik yıkıma, savaşa, iklim felaketine ve derin sınıfsal bölünmelere sahne olan 21. yüzyılın başında insan türü, belki de uzun tarihinin en büyük kriziyle karşı karşıya bulunuyor. Marksist Dünya Tarihi’nden çıkarılacak en önemli ders şudur: Geçmişimizi yaratan biz olduğumuza göre daha iyi bir gelecek yaratmak da yine bizim ellerimizde.

Yazar tarafından Türkçe basım için yazılan Gezi isyanı üzerine önsözle...


Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 4
Sayfa Sayısı : 512
Ağırlık : 512
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺140,80
Taş Devri’nden Yeni Binyıla

Chris Harman, insanlığın, Taş Devri’nden Büyük Roma İmparatorluğu’na, Orta Çağ’dan Aydınlanma’ya, Sanayi Devrimi’nden 21. yüzyıla uzanan büyük yürüyüşünü halklar açısından, “aşağıdan” bir tarih çalışmasıyla anlatıyor. Yoğun ve akıcı bu kitap, insanlık tarihinin belli başlı aşamalarını, toplum biçimlerini, siyasal yapılanmaları, savaşları ve sınıf çatışmalarını parlak bir şekilde özetliyor. Tarihin izlediği yolu, sıradan insanların ortak insani hedefler peşinde koşarken karmaşık toplumlar kurmasının ve yeniden kurmasının hikâyesi olarak ele alıyor. Chris Harman, hayranlık uyandırıcı eserinde, günümüz kapitalizminin kayıtsızlığını da gözler önüne seriyor ve daha önce hiç olmadığı kadar acılar ve eşitsizliklerle bölünmüş günümüz dünyasında kapitalizmin neden daha uzun süre ayakta kalmaması gerektiğinin kanıtlarını sunuyor. İddialı, kışkırtıcı ve çarpıcı bir kitap olan Halkların Dünya Tarihi, geleneksel tarih anlayışının yanlışlarını düzeltirken, iktidarların oluşturduğu köpükleri aşan dip akıntıya, derin insanlık dalgalarına dair güçlü bir fikir veriyor. Bu yetkin çalışma, toplumdaki değişimle, gelişimle ve kökten değişim olasılıklarıyla ilgilenen herkesin mutlaka okuması gereken bir eser.

“Pek çok insan bana, ABD Halklarının Tarihi kitabıma benzer bir dünya tarihi bulunup bulunmadığını soruyor. Onlara her zaman, bu zor işi başarmış olan tek bir kitap olduğu cevabını veriyorum: Bu, Chris Harman’ın Halkların Dünya Tarihi kitabıdır.” Howard Zinn


Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 8
Sayfa Sayısı : 640
Ağırlık : 640
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺172,48

SSCB Bilimler Akademisi’ne bağlı Uluslararası İşçi Sınıfı Hareketi Enstitüsü’nün bir araya getirdiği geniş bir akademisyen topluluğu tarafından hazırlanan Uluslararası İşçi Sınıfı Hareketi Tarihi, dünya tarihini sınıfsal bir bakış açısıyla yorumlamak isteyenlerin önüne yüzyılların mücadele birikimini seriyor.

Proletaryanın doğuşundan ve bir sınıf olarak gelişiminden 1917 Ekim Devrimi’ne uzanan süreci üç cilt boyunca işçi sınıfı hareketi izleğinde takip eden Uluslararası İşçi Sınıfı Hareketi Tarihi, geniş bir bakış açısıyla ele aldığı dönemlerin toplumsal hareketlerini, mücadele uğraklarını, önderlerini, ideolojik tartışmalarını, büyük grevlerini, devrimlerini ve toplumsal altüst oluşlarını tarihsel bağlamlarıyla inceliyor.

“Proletaryanın Doğuşu ve Devrimci Bir Sınıf Olarak Gelişimi” alt başlığını taşıyan birinci cilt, proletaryanın bir sınıf olarak oluşumunun ilk aşamalarına odaklanıyor. Farklı sosyalizmlerle yapılan tartışmalara ve komünist harekete, işçi sınıfının devrimci partisinin ortaya çıkışına ve Manifesto’sunun dünya mücadele tarihindeki önemine değiniyor. İşçi sınıfının bağımsız bir sınıf olarak tarih sahnesine çıkışını, 1848-1849 Avrupa devrimlerini, Marksizmin ortaya çıkışını ve yayılmasını inceleyen birinci cilt, I. Enternasyonal’in kuruluşuyla yolculuğunu noktalıyor.

Çok sayıda ülkeden derlenen geniş bir belgeler, istatistikler, yazılar, kitaplar ve anlatılar bütününden yararlanılarak titizlikle oluşturulan bu dizi, işçi sınıfının tarihine merak duyan herkes için hem bir giriş niteliği taşıyor hem de derinlemesine bir okuma için vazgeçilmez bir kaynak sunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 608
Ağırlık : 608
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺193,60

SSCB Bilimler Akademisi’ne bağlı Uluslararası İşçi Sınıfı Hareketi Enstitüsü’nün bir araya getirdiği geniş bir akademisyen topluluğu tarafından hazırlanan Uluslararası İşçi Sınıfı Hareketi Tarihi, dünya tarihini sınıfsal bir bakış açısıyla yorumlamak isteyenlerin önüne yüzyılların mücadele birikimini seriyor.

Proletaryanın doğuşundan ve bir sınıf olarak gelişiminden 1917 Ekim Devrimi’ne uzanan süreci üç cilt boyunca işçi sınıfı hareketi izleğinde takip eden Uluslararası İşçi Sınıfı Hareketi Tarihi, geniş bir bakış açısıyla ele aldığı dönemlerin toplumsal hareketlerini, mücadele uğraklarını, önderlerini, ideolojik tartışmalarını, büyük grevlerini, devrimlerini ve toplumsal altüst oluşlarını tarihsel bağlamlarıyla inceliyor.

“Yirminci Yüzyıl Başında Devrimci Savaşlar” alt başlığını taşıyan üçüncü cilt, 1917 Ekim Devrimi’nin hemen öncesindeki dönemi kapsıyor. İşçi sınıfı hareketinin tarihsel gelişimini ve önemli sorunlarını ele alan bu cilt, olumlu ve olumsuz deneyimleri, uluslararası ölçekte emek mücadelesinin ortak özelliklerini ve farklılıklarını inceliyor. V. İ. Lenin ile Bolşevik yoldaşlarının ve uluslararası emek hareketindeki diğer devrimci güçlerin teorik ve pratik çalışmalarına ilişkin bir tahlil sunan kitap, Ekim Devrimi’ni zafere ulaştıran yolun döşendiği 1905-1907 ve Şubat 1917 Rus devrimlerine özel bir dikkatle eğiliyor.

Çok sayıda ülkeden derlenen geniş bir belgeler, istatistikler, yazılar, kitaplar ve anlatılar bütününden yararlanılarak titizlikle oluşturulan bu dizi, işçi sınıfının tarihine merak duyan herkes için hem bir giriş niteliği taşıyor hem de derinlemesine bir okuma için vazgeçilmez bir kaynak sunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 640
Ağırlık : 640
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺202,40

Tarihin son sözü yok. Bilimin de. Sistemler, düzenler ise sonludur. Bu kitap, sonlu bir düzen olan kapitalizmin sınırları ve yalnızca kapitalizm olmayan uygarlığın ulaştığı dönemeç üzerinedir.

Kapitalizmin tarihsel ve teorik sınırlarının bilincinde olmak yaşamsal önemdedir. Siyaset, bir “şimdiki zaman” etkinliğidir. Siyasal varoluş ve eyleyiş tarzını bir devrim anına, bir kıyamet uğrağına kilitleyen anlayış, mantığı gereği siyaseti bir tür toptancı boykotçuluğa daraltmaktadır. Sınırların bilincinde olmak ise sistemin sinir uçlarına, Aşil topuğuna yönelen bir siyaset tarzı inşa etmenin zeminini oluşturuyor. Sınır bilinci, yalnızca süreç yorumu yapmak için değil, siyasal strateji belirlemek için de yaşamsal önem taşıyor.

Sınır-kriz ilişkisini, tarihsel-teorik ama aynı zamanda güncel siyasal olgu ve dinamikler üzerinden çözümleyebilmek için dikkati yalnızca krize ya da yalnızca sınırlara değil, birbirleriyle ilişkileri içinde ikisine birden yoğunlaştırmak gerekiyor.

Uygarlık Dönemeci’nde Haluk Yurtsever okuyucuyu bu dikkat yoğunlaşmasına çağırıyor.


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,00

Bu dünyada sayılar olmadan yaşayamayacağımızı hepimiz biliyoruz. Doğum tarihimizden kimlik numaramıza, sınav notlarımızdan maaşımıza, gıda fiyatlarından seçim sonuçlarına, kredi kartı borcumuzdan aşı etkililik oranlarına, her yandan sayıların çevrelediği bir yaşamımız var.

Uzun akademik yaşamını sayılar üzerine kuran, istatistik alanında Türkçeye önemli eserler kazandıran Ümit Şenesen, bu küçük kitapta öğrencileriyle söyleşerek sayıların 5G’sini anlatıyor bize: Sayıların Gazabı, Sayıların Gizemi, Sayıların Güzelliği, Sayıların Gücü ve Sayıların Gerekliliği.

Bir yılda neden 12 ay, bir haftada 7 gün, bir günde 24 saat, bir saatte 60 dakika var? Gizemli sayı diye bir şey var mı? Altın oran nedir? Bulaşıcı hastalıklarda görülen hızlı artış nasıl oluyor? Sayıları yuvarlamak ne demek? Bir araştırmanın verilerine nasıl bakmalıyız? Sayıları konuşturmak mümkün mü? Sayılara işkence yapmak ne demek?

“Sayılar rakamlardan oluşur ama onlardan ibaret değildir; her birinin kendine özgü anlamı vardır,” diyen Ümit Şenesen’in öğrencileriyle bu renkli, akıcı sohbeti, istatistikle ilgilenen üniversite öğrencileri için âdeta bir el kitabı olmasının yanı sıra, sayıların anlamını kavramak isteyen herkesin keyifle okuyacağı bir içerik sunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 11,5 / 18,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺44,00

Sinemanın Teorisi, başlangıcından günümüze sinemaya katkı sunan, fikirleriyle bu sanat dalının büyümesinde, gelişip serpilmesinde etkisi olan büyük teorisyenlerin çalışmalarını merkeze alıyor. Metinlerinde yeni ufuklara kapı aralayan bu teorisyenler, sinemayı betimlemeye ve açıklamaya yönelik ilke ve kuralları saptamakla yetinmediler, gelişen teknolojilere bağlı olarak sinemanın gelecekte nasıl yön alacağını da tartıştılar. Sanatı bizzat icra edenler ile sinemaya gönül veren izleyiciler üzerinde belirgin ve silinmez etkiler yarattılar.

Soner Sert tarafından hazırlanan ve alanında yetkin 20 yazarın katkısını içeren bu seçki, “sinemanın ilk teorisyeni” Hugo Münsterberg’den “sinemanın son teorisyeni” Lev Manovich’e uzanan görkemli bir köprü kuruyor. Sergey M. Ayzenştayn, Vsevolod Pudovkin, Dziga Vertov, Béla Balázs, Rudolf Arnheim, John Grierson, Bertolt Brecht, Cesare Zavattini, André Bazin, Siegfreid Kracauer, Üçüncü Sinema Anlayışı, Christian Metz, Laura Mulvey, Gilles Deleuze, Slavoj Žižek, B. Ruby Rich bu köprünün ayaklarını oluşturdu. Her teorisyen, kitapta farklı yazarlar tarafından ele alınıp değerlendirildi. Sinemanın Teorisi, çeşitli kavramsal çerçevelerin ışığında hem sinema bilginizi hem de sinemaya olan sevginizi tazeleyecek.

Kitaba yazılarıyla katkıda bulunan yazarlar: Beyza Bilal, Burcu Kurtiş, Deniz Ulusoy, Erkan Büker, Fırat Yücel, Gizem Parlayandemir, Hakan Erkılıç, Janet Barış, Metin Akdemir, Murat Tırpan, Nalan Büker, Selahattin Yıldız, Selda Salman, Seray Genç, Soner Sert, Süreyya Karacabey, Ufuk Tambaş, Yeşim Dinçer, Yusuf Güven, Z. Tül Akbal Süalp.


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 432
Ağırlık : 432
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺123,20
Kavramlar, İdeolojiler, Disiplinler Arası İlişkiler

Siyaset Bilimi alanında nitelikli, kapsamlı ve güncel Türkçe giriş kitapları konusunda bir boşluk olduğu ortada. Siyaset Bilimi: Kavramlar, İdeolojiler, Disiplinler Arası İlişkiler, işte bu boşluğu kapatmaya çalışıyor. Büyük çoğunluğu Türkiye ve dünyanın köklü üniversitelerinde bulunan 35 yazarın yazdığı toplam üç kısım ve 40 bölümden oluşuyor. Birinci kısım, “Siyaset Biliminde Temel Kavramlar” başlığını taşıyor. Siyaset, iktidar gibi daha genel nitelikli kavramlardan kimlik ve hegemonya gibi daha özel kavramlara uzanan bu kısımda kitap, siyaset bilimi disiplininin temel kavramsal gereçlerini okuyucuya tanıtıyor. İkinci kısımda yazarlar, temel “Siyasal İdeolojiler”i irdeliyorlar. Liberalizmden İslamcılığa, anarşizmden Marksizme kadar 11 farklı ideolojiyi inceleyen yazarlar, aynı zamanda ideolojinin ve modern siyasal ideolojilerin 18. yüzyıldan bugüne uzanan serüveninin bir bilançosunu çıkarmış oluyorlar. Kitabın “Disiplinler Arası İlişkiler” başlıklı üçüncü ve son kısmındaysa siyaset bilimi ile yakın sosyal bilimsel disiplinlerin ilişkisi tartışılıyor ve siyaset biliminin hem bir sosyal bilim olarak diğer disiplinlerle ortak yönlerine hem de özgül yanlarına vurgu yapılıyor. Siyaset bilimine giriş niteliğindeki kitaplarda genellikle rastlanmayan bu kısımda felsefeden kent çalışmalarına kadar, siyaset biliminin bir biçimde yolunun kesiştiği ve ortak çalışma yaptığı disiplinler, siyaset bilimiyle ilişkileri çerçevesinde ele alınıyor.

Asıl olarak üniversitelerin sosyal bilim bölümlerinde siyaset bilimine giriş nitelikli dersler alan öğrencilere yönelik olarak hazırlanan bu kitabın o öğrencilerin hocalarına ve genel okuyucuya da faydalı olacağını umuyoruz.

Makaleleriyle kitaba katkıda bulunanlar:

Emre Arslan, Gökhan Atılgan, E. Attila Aytekin, Mustafa Kemal Bayırbağ, Pınar Bedirhanoğlu, Ömür Birler, Korkut Boratav, Barış Çakmur, Aykut Çoban, Metin Çulhaoğlu, Cem Eroğul, Zeynep Gambetti, Asuman Göksel, Burak Gürel, Selime Güzelsarı, Raşit Kaya, Mustafa Bayram Mısır, Ebru Deniz Ozan, Mehmet Okyayuz, Eylem Özdemir, Yasemin Özgün, Alev Özkazanç, Cenk Saraçoğlu, Murat Sevinç, Cem Somel, Mustafa Şener, H. Tarık Şengül, Taner Timur, Aylin Topal, Ateş Uslu, Füsun Üstel, Galip Yalman, Mehmet Yetiş, Filiz Zabcı, Gün Zileli


Basım Ayı/Yılı : 1/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 8
Sayfa Sayısı : 590
Ağırlık : 590
En / Boy : 14,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺167,20

“Bir ulu ırmak akıyor insan eli ilk mağaraya ilk bizonu çizdiğinden beri”: Nâzım Hikmet’in bu güzel dizesiyle sanatın sürekliliğini vurgulayan Turgay Fişekçi, genç okurlarını sanat tarihinde keyifli bir yolculuğa çıkarıyor. Gılgamış Destanı’ndan İlyada’ya, mağara resimlerinden Picasso’ya, Don Kişot’tan İnce Memed’e, klasik müzikten caza, Ayasofya’dan Notre Dame Katedrali’ne sayısız uğrak var bu yolculukta... Pek çok sorunun da yanıtı veriliyor: Sanat nedir ve nasıl doğdu? Antik Çağ dünyasının yedi harikası hangileridir? Antigone’yi neden okumalıyız? Rönesans’la birlikte sanat ve yeryüzü nasıl değişti? Shakespeare neden hiç eskimiyor? Ozanlar birbirini etkiler mi? Şiir yazmayı öğrenebilir miyiz? Çok sesli müzik nedir; çok sesli müzikle demokratik toplumlar arasında bir ilişki var mı? Roman denildiğinde ne anlıyoruz? Don Kişot’tan günümüze önemli romancılar kimlerdir? Sinemaya neden “yedinci sanat” deniyor? Sinema bir sanatsa onun dili nedir? En önemli eserleri hangi müzelerde görebiliriz?

Gençlerle Baş Başa: Sanat Nedir? hem bilgilendirici, aydınlatıcı hem de merakla okunacak bir kitap. Turgay Fişekçi, bireyin yetişmesinde, olgunlaşmasında okuma yazma, toplama çıkarma bilmek kadar önemli görüyor sanatın yerini... Yereli evrensele, tarihi bugüne bağlayan sanatsal perspektifini sade, akıcı bir dille örüyor. Gençlere kılavuzluk etmek üzere hazırlanmış, edebiyat, müzik ve sinema eserlerinden oluşan öneri listeleri kitabın sürprizleri arasında.


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 12 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺44,00

Kapitalizm nasıl doğdu? Marx neden bu kadar ünlü? Artık değer ne demek? Finansal sermaye nedir? Tüketim toplumundan kurtulmak mümkün mü? Borç neden giderek artıyor? Sosyal refah devleti ne? Neoliberalizm nasıl işliyor? Tekelleşme ve çokuluslulaşma ne demek? Çok zenginlerle çok fakirler arasındaki uçurum zamanla kapanacak mı? İnsanlar bu kadar adaletsizliğe neden ses çıkarmıyor? Yabancılaşma ne demek? Kapitalizm iyileştirilebilir mi? Ütopyalar gerçeğe dönüşebilir mi?

Sorbonne ve Cenevre üniversitelerinde görev yapmış olan emekli sosyoloji profesörü Jean Ziegler, torunu Zohra’ya nasıl bir sistemde yaşadığımızı basit bir dille ama olanca derinliği içinde anlatıyor. Dede ile torunun bu zevkli sohbetinde kapitalizmin temel kavramları, tarihsel gelişimi ve güncel işleyişi akıcı bir üslupla okurlara sunuluyor.

Açlık sorunu ve gıda hakkı üzerine önemli çalışmaları bulunan Ziegler, dünya üzerindeki utanç verici eşitsizliği ortadan kaldırmak için öncelikle kapitalizmin nasıl işlediğini öğrenip anlamak ve içimizdeki ahlaki yükümlülüğü uyandırmak gerektiğini söylüyor.

Yordam Kitap’ın “Gençlerle Baş Başa” dizisine dahil etmekten mutluluk duyduğu bu kitap, öğrenip anlamak ve “çimin boy verdiğini işitmek” isteyenler için...


Basım Ayı/Yılı : 3/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 11,5 / 18,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,76

“Bu kitap Ekim Devrimi’nin Üçüncü Dünya üzerindeki etkisini anlatmak üzere kaleme alındı” diyerek söze başlıyor Vijay Prashad. Vietnam’dan Küba’ya, Hindistan’dan Endonezya’ya, Çin’den Cezayir ve Moğolistan’a sosyalist hareketlerin ortaya çıkışına, gelişimine, başarı ve başarısızlıklarına dair etkileyici bir özet sunuyor. Bu arada, Sultan Galiyev ve Tüm Rusya Müslüman Şûrası’ndan Bakü’deki Doğu Emekçileri Kongresi’ne bizim coğrafyamıza uzanmayı da ihmal etmiyor.

Az sayfaya çok şey sığdıran, “hikâyesi büyük” bir kitap bu. Sovyet Rusya’nın adım adım inşasının yanı sıra onu çöküşe götüren nedenleri, Sovyetlerin Nazizm karşısındaki direnişini, dünyayı faşizm belasından kurtarmak ve “başka bir dünya kurmak” için ödenen bedelleri dokunaklı bir dille anlatıyor.

Aynı zamanda Ekim Devrimi’nde kadınların rolünü, devrimin kadınların hayatını nasıl değiştirdiğini ama her şeye rağmen kadınları özgürleştirmeye yetmediğini, başörtülerini çıkardıkları için kocaları tarafından öldürülen kadınların hikâyeleriyle bir kez daha görüyoruz. “Engels Kolektif Çiftliği”nin yöneticisi ve üzüm uzmanı Fatıma’nın ve İstanbullu komünist öğretmen Naciye Hanımın direngenliğiyle karşılaşıyoruz.

Kültürel planda ise “Çin’den Şili’ye kadar, Sovyetlerin sol kanat fütürizmine ayak uyduracak yeni bir dil bulmaya hevesli bütün yazarları kendisine çeken, sağırlığa karşı yazma arzusu”yla tanışıyoruz.

Üçüncü Dünya Üzerinde Kızıl Yıldız bugünkü dünya panoramasında, yükselen barbarlık ortamında, çoğu insan için geri plana düştüğü söylenebilecek “başka bir dünya” inancını yeniden canlandıran kitaplardan. Su içer gibi okuyacağınız ama son sayfayı çevirdiğinizde içinizdeki susuzluk hissini daha da artıracak kitaplardan…


Basım Ayı/Yılı : 9/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺54,56

Marksizmin dar bir konuda ayrıntılı incelemeleri çok azdır. Bunların en ünlü ve bugüne dek aşılamayan örneği, Marx’ın, Louis Bonaparte’ın Aralık 1851’de gerçekleştirdiği hükümet darbesini inceleyen Louis Bonaparte’ın 18 Brumaire’i adlı çalışmasıdır.

Elinizdeki Boris Hessen kitabı da, işte bu türden, görece dar kapsamlı bir konuyu toplumsal gelişmenin ayrıntılarıyla alabildiğine aydınlatan, ender bulunan Marksist incelemelerden biridir.

Kitabın konusu, 1931 yılında Londra’da toplanan Bilim ve Teknoloji Tarihi Uluslararası Kongresi’nde, Sovyet heyetinin üyesi olan o günkü Moskova Fizik Enstitüsü Müdürü Boris Hessen’in, Newton konusunda sunduğu bildiridir.

“Newton’ın Principia’sının Toplumsal ve İktisadi Kökleri” başlığını taşıyan bu eşsiz bildiri, Batı’nın yarı tanrı bir deha saydığı bir bilim insanının, nasıl kendi çağının üretim güçlerinin, toplumsal ilişkilerinin, sınıf mücadelesinin, bilimsel ve düşünsel gelişme ve çekişmelerinin ürünü olduğunu, titizlikle seçilmiş somut ayrıntılar ve ödünsüz bir kuramsal yaklaşımla, inanılmaz bir durulukla gözler önüne seriyor.


Basım Ayı/Yılı : 9/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺52,80

Çağımızın önde gelen Marksist düşünürlerinden, 12 Ağustos 2018 tarihinde kaybettiğimiz Samir Amin’in Yordam Kitap tarafından yayımlanan 7 kitabı şimdi bir set haline geldi.

Avrupa-merkezcilik kavramını sosyal bilimler literatürüne sokan Amin, azgelişmişlik, kalkınma, kriz, dünya ekonomik sistemi (emperyalizm), merkez ülke-çevre ülke ayrımı gibi tartışmalı konulara toplumcu bir bakışla eğilen Bağımlılık Okulu’nun kurucularındandır.
Amin’in Yordam Kitap’tan yayımlanan kitapları, bu konuları geniş bir perspektifle ele alan, kapitalizmin neden bugünün yakıcı sorunlarına bir çözüm getiremeyeceğini ortaya koyan ve yaşanan deneyimlerden çıkardığı derslerle yeni bir sosyalizm arayışına odaklanan birbirinden değerli yapıtlardır.

Sette yer alan kitaplar:

  • Liberal Virüs
  • Modernite, Demokrasi ve Din
  • Avrupa-Merkezcilik
  • Emperyalizm ve Eşitsiz Gelişme
  • Kapitalizmden Uygarlığa
  • Küreselleşmiş Değer Yasası
  • Samir Amin Anlatıyor

Basım Ayı/Yılı : 11/2018
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1616
Ağırlık : 1616
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺519,20

“Çizgiler hiç bu kadar devrimci olmamıştı” diyerek yola koyulduk. Çizgilerle dizimizde bugüne kadar Rius’un eserleri başta, birçok yapıtı okurlarla buluşturduk. Şimdi Rius’un çizgileriyle Soner Tuna’nın, Rodrigo Elgueta’nın ve Rodolfo Marcenaro’nun çizgileri yeni setimizde bir araya geliyor. Şimdi Lenin ile Nâzım Hikmet, Allende ile Madame Curie çizgilerde buluşuyor.

Setin İçinde Bulunan Kitaplar:

9786054836727-Çizgilerle Lenin

9786051720722-Çizgilerle Felsefe

9786051721040-Çizgilerle Rosa Luxemburg

9786051721033-Çizgilerle Madame Curie

9786059046176-Çizgilerle Kapitalizmin Korkunç Tarihi

9786051721538-Çizgilerle Ekonomi

9786051722207-Çizgilerle Şili'de Allende'li Yıllar

9789944122931-Çizgilerle Komünist Manifesto

9786051720906-Çizgilerle Ateistin El Kitabı

9786051722412-Çizgilerle Nâzım Hikmet


Basım Ayı/Yılı : 10/2018
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1712
Ağırlık : 1712
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺616,00
21. Yüzyılda Kapitalizm Sosyalizm ve Toplum

Kaybedilmiş devrimlerden eleştiri ve özeleştiri yerine yeni düşünsel dogmalar çıkaranların “tarihin sonu”, “sosyalizmin imkânsızlığı” gibi savlarına karşı kaleme alınmış bir çalışma İmkânsız Sermaye.

Sermaye düzeninin krizini sadece “Dünya Pazarı” ekseninden değil, İstanbul’un “Salı Pazarı”ndan da görüp değerlendiren bizden bir çalışma.

“Kapitalizmin tükenişi ve iflasının, bizzat kapitalistlerce bu denli yüksek sesle itiraf edildiği başka bir dönem yaşanmamasına rağmen, kapitalizmi aşan yeni bir toplum tahayyülünün bu denli kısır ve cılız olması”nın üzerine üzerine giden bir çalışma.

Alp Altınörs, altı yıllık emeğin ürünü olan bu çalışmasında, kapitalizmin varoluşsal krizini aydınlatmaya, sosyalizm alternatifinin çerçevesini güncel gelişmelerle belirginleştirmeye odaklanıyor.

Kitabın ilk kısmında kapitalizmin varoluşsal (organik) bunalımını ele alan Altınörs, ikinci kısımda kapitalizmle bağdaşmayan robot teknolojisinin toplumsal mülkiyet (sosyalizm) altında oynayabileceği role dikkat çekiyor. Üçüncü kısım, büyük durgunluk öncesi dönemde sol düşüncede belli bir yer edinen “komünalizm” akımıyla bir tartışmadan oluşuyor ve Venezuela ile Chávez’e kadar uzanıyor. Dördüncü ve son kısım ise 1990’lardan günümüze sıcaklığını koruyan bir tartışma başlığını, “sınıfı, kimliği ve özneyi” ele alıyor, ezilenler, yoksullar, dışlananlar gibi kategorilere yöneliyor.

Geçmişi ve bugünü sorgulayanlar, yarını ve hep yeniyi arayanlar için…


Basım Ayı/Yılı : 6/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺84,48
Sovyetler Birliği ve Ortadoğu’daki Azınlıklar

Ermeni asıllı Fransız tarihçi Taline Ter Minassian, tarihin önemli bir kesitine, dünya coğrafyasının kritik bir bölgesine bakıyor. Yirminci yüzyılın ilk yarısı boyunca SSCB’nin dış politikasını değerlendiren Minassian, özellikle 1920’lerden Soğuk Savaş dönemine, bu ilk sosyalist ülkenin Ortadoğu, Akdeniz, Yakın Asya ve azınlıklar politikasına odaklanıyor.

Ortadoğu’daki komünist partilerin kuruluşunda azınlıkların rolü neydi? Sovyetler Birliği’nin çıkarları kurulan ilişkilerde ne derece belirleyici oldu, Komintern bu ilişkilerde nasıl bir rol oynadı? “Sıcak denizlere ilerlemek” bir efsane mi, gerçek mi? Ermeniler, Azeriler ve diğer halklar Sovyetler Birliği’ne dahil olurken, Türkiye, İran, Lübnan, Mısır, Suriye gibi ülkelerle, Araplar, Kürtler ve Yahudilerle ne türden bir diplomasi yürütüldü? “Azınlıkların korunması ve araçsallaştırılması” gibi tartışmalar nasıl gelişti? Azınlıklara bir ulusal kurtuluş modeli sunan “milliyetler politikası”nda ve Sovyet diplomasisinin gücünde yıllar içerisinde ne gibi değişimler yaşandı?

Bir yanda bu türden sorular, diğer yanda da azınlıklar arasından gelip Sovyet ütopyasının “seyyar militanları” olarak görev üstlenen, kozmopolit ve başına buyruk o kahramanlar.

“Geçmişten Geleceğe Sosyalizm” dizisi kapsamda yayımladığımız bu kitap, sosyalist bakış açısıyla yazılmamış olmasına karşın, zengin belgelere dayanarak Sovyetler Birliği ve izlediği azınlıklar siyaseti hakkında aydınlatıcı bilgiler sunuyor.

 


Basım Ayı/Yılı : 6/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 384
Ağırlık : 384
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺114,40
Yüzyıla Damga Vuran Metinler

Çağdaş Marksist düşüncenin önde gelen iki ismi Bertell Ollman ve Kevin B. Anderson, sekiz temel başlık altında, Marksizm cephesinde yirminci yüzyıl boyunca kaleme alınmış en çarpıcı metinleri bir araya getiriyor.

Başlıklar da hayli kapsamlı: Kuram ve Yöntem; Ekonomi Politik; Devlet ve Siyaset; Birey ve Toplum; Kültür ve Din; Tarih; Sömürgecilik, Irk ve Cinsiyet; Çevrebilim.

Elbette, tüm bu başlıklar altında değerlendirilebilecek, yirminci yüzyıl boyunca kaleme alınmış onlarca değerli kitap, yüzlerce önemli makale var. Ancak Ollman ve Anderson öyle bir seçki sunuyorlar ki, her bir başlık altında, kritik dönemeçlerde yeni yollar açmış, “çığır ve zihin açıcı” ya da “başlatıcı” diyebileceğimiz yazılar bir araya geliyor.

Böylece “Kuram ve Yöntem” başlığında Georg Lukács ve Raya Dunayevskaya’ya, “Ekonomi Politik” başlığında David Harvey ve Immanuel Wallerstein’a, “Devlet ve Siyaset” başlığında Ernest Mandel’e ve Nicos Poulantzas ile Ralph Miliband’ın ünlü tartışmasına, “Birey ve Toplum” başlığında Ellen Meiksins Wood ve Michael D. Yates’e, “Kültür ve Din” başlığında Fredric Jameson ve Ishay Landa’ya, “Tarih” başlığında E.P. Thompson ve Perry Anderson’a, “Sömürgecilik, Irk ve Cinsiyet” başlığında C.L.R. James ve Nancy Hartsock’a, “Çevrebilim” başlığında John Bellamy Foster ve Paul Burkett’e ve toplamda otuz bir yazara misafir oluyoruz.

Sonuçta karşımıza, yaşadığımız çağı çok boyutlu ve kapsamlı bir Marksist yaklaşımla kavrayıp anlamak için vazgeçilmez bir kaynak kitap çıkıyor. Bertell Ollman ve Kevin B. Anderson’ın hazırladığı bu eşsiz çağdaş Marksizm seçkisini, özenli bir çeviriyle sunuyoruz.

 


Basım Ayı/Yılı : 6/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 624
Ağırlık : 624
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺202,40
Karl ile Jenny Marx ve Bir Devrimin Doğuşu

Karl ve Jenny Marx, kızları Jennychen, Laura ve Tussy, en yakın dostları ve dava arkadaşları “General” Friedrich Engels… “Marx Partisi”nin öteki üyeleri olan damatlar, renkli karakterler, devrimciler, sürgünler ve kimi zaman korkuyla kimi zaman umutla dolu canlı bir aile ortamı… Tarihe yeni bir gözle bakıp bambaşka bir gelecek gören Marx ve Engels’le birlikte dünyayı, kurulu düzeni değiştirmeye çalışan insanlar ve tarihin hızla aktığı 19. yüzyılda Avrupa…

Mary Gabriel, Marx’ın geniş ailesinin hikâyesini, dönemin önemli olayları ışığında ve Marx’ın önemli eserleriyle harmanlayarak anlatıyor. Gabriel, aile üyelerinin hayat hikâyelerini kaleme aldıkça, Marx’ın dünyayı değiştiren metinlerinde yazılanlar kadar bu metinlerin yazım süreçlerinin ve zamanındaki etkilerinin de önemli olduğunu keşfediyor. İşte Aşk ve Kapital’i benzer çalışmalardan ayıran da özellikle bu etkileşim üzerinde durması: Yazara göre, Jenny ve Karl arasındaki özveriye dayalı ilişkinin doğası anlaşılmadan, Kapital’in yazım sürecini hakkıyla değerlendirmek zor olacaktır. Veya bizzat Mary Gabriel’in sözleriyle, “Marx ailesindeki kadınlar olmasaydı Karl Marx var olmazdı ve Karl Marx olmasaydı, dünya bugün bildiğimiz dünya olmazdı.”

Marx’ın ölümünden sonra geride bıraktığı yazı ve notlarını düzenleme görevini memnuniyetle üstlenen Engels, Laura’ya yazdığı bir mektupta şöyle diyor: “Aklım almıyor! Kafasında böylesine heybetli keşifler, bütünlüklü ve eksiksiz bir bilimsel devrim bulunan bir insan, bunları nasıl yirmi yıl orada tutabilmiş?”

Aşk ve Kapital, bir anlamda, Engels’in bu sorusunu değiştirerek “Neden?” diye soruyor. Kapital’in diğer ciltlerinin yazımı neden Marx’ın ölümünden sonraya kalıyor? Her okurun, bu büyük devrimcinin mücadelesi ile ailesi arasında kurmaya çalıştığı dengeyi, tereddüt, umut ve hayal kırıklıklarını okuyarak bu soruya kendince bir cevap bulacağına inanıyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 6/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 720
Ağırlık : 720
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺220,00

Haber alma hakkı neden vazgeçilmez bir insan hakkıdır? Gazetecilik ile demokrasi arasında nasıl bir ilişki var? Medyanın sermaye ile ilişkisi gazeteciliği nasıl etkiledi? Objektif ve tarafsız habercilik mümkün mü? Basın üzerinde sansür kurulması, gazete ve gazetecilere yapılan baskılar hep var mıydı? Dijitalleşme gazetecilik mesleğini nasıl dönüştürdü? Rekabet ve hız haber içeriklerini nasıl etkiliyor? Yeni medya nedir? Dijital mecralar acaba toplumları demokratikleştiriyor mu? Veri güvenliği neden önemli? Medyanın dili eşitsizliği nasıl yeniden üretiyor? Kamu haberciliği ve hak temelli habercilik ne demektir? Dünya tarihine geçmiş gazetecilik başarıları nelerdir?

Vahdet Mesut Ayan, bir iletişim fakültesi öğrencisiyle sohbet eder gibi kurguladığı kitabında, geçmişten günümüze, matbaanın icadından dijital araçlara, habercilik ve medyanın gelişimini genç okurlara akıcı bir dille anlatıyor. Konusu itibarıyla dünyadaki ve Türkiye’deki pek çok önemli toplumsal-siyasal olaya da değinen bu kitap, yalnızca gazetecilikle ilgilenen gençler için değil, herkes için bilgilendirici bir içerik sunuyor.

Halkın haber alma, bilgilenme ve gerçekleri öğrenme hakkının ne denli yaşamsal olduğunu bir kez daha anımsamak için...


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 11,5 / 18,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,76

Ekim Devrimi’nden sonra kurulan Jenotdel (1919-1930), Komünist Partisi’nin işçi ve köylü kadınlar arasındaki çalışmalarını örgütleyen birimdi. Sovyetler Birliği coğrafyasında faaliyet göstermekle birlikte, hiç kuşkusuz tüm dünyadaki kadın hareketinin yıllar süren mücadelesinin bir sonucuydu. Burcu Özdemir’in Sovyet arşivlerinden de yararlanarak kaleme aldığı bu kitap, Jenotdel konusunda Türkiye’de yayınlanan ilk bağımsız ve geniş kapsamlı çalışma olma özelliğini taşıyor.

İnessa Armand, Aleksandra Kollontay, Nadejda Krupskaya gibi isimlerin önderliğinde kurulan Jenotdel’in öncelikli hedefi, kadınların toplumun eşit birer üyesi haline getirilmesi ve politik açıdan eğitilmesiydi. Bunun için komünal tesisler (kreşler, yemekhaneler) açtı; okuma yazma kursları, mitingler, konferanslar düzenledi; dergiler çıkardı. Yanı sıra, ekonomik açıdan zor durumdaki yalnız, evsiz ve küçük çocuklu kadınlara verilen toplumsal desteği güçlendirdi. Jenotdel, partiye bağlı bir birim olmakla birlikte geniş yetkilerle donatılmış bir karar merkeziydi.

Sovyetler Birliği’nde Komünist Kadın Hareketi, kadınları özgürleştiren devrimci reformların özellikle Doğu Cumhuriyetlerinde ne büyük tepkiler yarattığını belgelerle ortaya döküyor. Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi, başlık parası, poligami ve çarşafa karşı Jenotdel’in Azerbaycan’da verdiği zorlu mücadele, bu kitabın en dikkat çekici ve ilgiyle okunacak bölümlerinden birini oluşturuyor.


Basım Ayı/Yılı : 7/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺54,56
Ütopyalar ve Devrimler

Kadının kurtuluşu adına elimizde nasıl bir stratejiler bütünü, ne tip deneyimler vardır? Aydınlanma ile açılan büyük tarihsel dönemeç kadınlara neler vadetmiştir? Önceki yüzyılda Avrupa devrimlerle çalkalanırken, hak taleplerinden özgürlük arayışlarına kadınlar hangi konumda yer almıştır? Bu tabloda Paris’in komünar kadınları ne tip çözümler üretmiştir? 20. yüzyıla damgasını vuran “reel sosyalizm” deneyimleri, “kadının kurtuluşu” başlığında, ne tür vaatler, mevziler ve hayal kırıklıkları ile ayrıştırılabilir? Tüm bu tarihsel izlek ile günümüzün komünalist yaklaşımları, müşterekler perspektifi ve “feminist grev” gibi örnekleri nasıl ilişkilendirilebilir?

Ebru Pektaş, Kadın Kurtuluş Hareketi’nde bu gibi soruların ışığında, kadınların ezilmişliği ve baskının nedenleri hakkında süren uçsuz bucaksız kuramsal arayışların dışına çıkarak “kurtuluş fikri”ni dünyevi ve gündelik olanla, somut ve yaşamsal konularla ilişkilendiriyor. Kadın ütopyalarından burjuva devrimlerine, Komün deneyiminden “reel sosyalizm” pratiklerine ve nihayet günümüzün komünalist reçetelerine uzanan bir hatta “kadının devrime hükmetmesi”nin yollarını araştırıyor.

“Bu kitapta temel tez olarak ‘hâlâ’, kadının kurtuluşunun ön koşulunun sosyalizm olduğunu savunuyorum. Ancak bu ön koşulun, kadın mücadelesine içerilmesi gereken bir ‘iktidar perspektifi’ ile birlikte düşünülmesi zorunludur. Zira sosyalizm ön koşulunu, tüm mahiyeti ile gerçek kılacak şey, ‘kadının devrime hükmetmesi’dir.”


Basım Ayı/Yılı : 7/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 272
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,00
Aiskhylos ve Atina

Aiskhylos ve Atina: Tragedyanın Kökeni, yalnızca Aiskhylos’un oyunlarını ve onların izleyiciler için taşıdığı anlamı inceleyen bir eser değil, Atina demokrasisinin kökenlerini, gelişimini ve dolayısıyla Batı uygarlığının ve kültürünün yapısını da irdeleyen değerli bir araştırmadır. Zira George Thomson, Aiskhylos’un oyunlarının, alışılagelmiş yazınsal eleştirinin ya da geleneksel bilgi ölçütlerinin sınırları çerçevesinde çözümlenemeyeceği görüşündedir. Aiskhylos’un tragedyaları, Atina’nın toplumsal ve siyasal yaşamının öylesine ayrılmaz bir parçasıdır ki, ancak ve ancak Atina’nın tarihsel içeriğinin tamamının sistemli olarak incelenmesiyle anlaşılabilir. Dolayısıyla, bu kitabın birincil amacı Aiskhylos’un anlaşılması olsa da, inceleme, Erken Yunan şiirinin tarihini, Yunan düşüncesindeki yaşamsal unsurların gelişimini, Yunan tragedyasının dinsel temellerini ve bütün bu kültürel gelişmelerin ilkel kabile toplumundan Yunan kent devletine geçişle ilişkisini de içeren çok daha geniş bir alanı kapsamaktadır.

George Thomson’ın bu kapsamlı incelemesi, Eski Yunan uygarlığına tarihsel maddeciliğin ilkelerini uygulama yolunda yapılan ilk girişimdir. Yazar, daha sonra yazdığı Tarihöncesi Ege ve İlk Filozoflar adlı diğer iki kitabında da bu çalışmasını sürdürmüştür.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺109,12

Paris halkı 18 Mart 1871’de bu şehrin yönetimini üstlenerek Paris Komünü’nü kurdu ve geleceğe bir kapı açtı. Yetmiş iki gün boyunca kendi kaderlerini kendi ellerinde tutan işçiler, toplumsal kurtuluş mücadelelerini yeni bir aşamaya taşıdı. Ancak karşıdevrim güçleri toparlandı, şehre saldırdı ve 28 Mayıs’ta Komün’ü yenilgiye uğrattılar. Karl Marx, iki gün sonra, Uluslararası İşçi Birliği Genel Konseyi üyelerine, Fransa’da İç Savaş başlığıyla yayımlanacak olan metni yüksek sesle okudu ve bu metin oybirliğiyle onaylandı. Yarım yüzyıl sonra, Ekim Devrimi’nin hemen öncesinde, Lenin, Devlet ve Devrim adlı eserinde, mevcut devlet mekanizmasının nasıl parçalanacağını ve yerine nelerin koyulacağını Komün deneyiminden ve Marx’ın metninden yararlanarak ele aldı. Elinizdeki kitap, Fransa’da İç Savaş’ın, Lenin’in Devlet ve Devrim adlı eserinin Komün hakkındaki bölümünün ve Bertolt Brecht’in Komün Günleri adlı oyunundaki bir şiirin yanı sıra, Komün’le ilgili iki yazıyı ve bir manifestoyu içeriyor. Paris Komünü, işçi sınıfının, kendi devletini kurmaya yönelik ilk büyük tarihsel girişimiydi. Sosyalizm mücadelesi, geçmişteki zaferlerden olduğu kadar yenilgilerden de öğrenerek ilerletiliyor. Komüncüleri selamlıyor ve onların deneyiminden dersler çıkarmaya devam ediyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 7/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺44,00
Sosyal Bilimler İçin Bir Epistemoloji

21. yüzyılın ağır ve çetin sorunlarını, onlarla başa çıkmaya hiç uygun olmayan kurumlar, yapılar ve ilişkilerle karşılıyoruz. Düşünme mekanizmalarımız da aynı durumda. Umutsuzluk ne kadar nadir olması gerekirse, sosyal teoride umut bugün o kadar nadirdir.

Etkin biçimde kuşkunun kurumsallaşmasını içeren modernlik eleştirileri geleceğin ufkunu bulanıklaştırmıştır. Kimsenin bir kenarda durma lüksünün olmadığı böyle bir dünyada sosyal bilimciye de bazı görevler düşmektedir. Ne var ki düşünceye gerçek kuvvetini veren değiştirme arzusu sosyal bilimlerden kaygısızca sökülüp atılmıştır.

Bu kitapta sosyal bilimler için, Militan İyimserlik adı altında, değiştirme arzusuyla yüklü bir epistemoloji önerilmektedir. Kavram, “iyimserliğin filozofu” Ernst Bloch’a aittir. Bloch bu kavramı, kendi düşüncesinin felsefi temeli olan “umut ilkesi”nin ütopik olanı gerçekleştirebilme stratejisi olarak dile getirir. Militan İyimserlik, bu çalışmada, Hali Hazırda Olmuş Olan (yani nesnel gerçeklik) içerisinde, Henüz Olmamış Olan (yani reel mümkün) olarak duranın, belirsizin, muğlak olanın bilgisine erişmenin bir yolu olarak konumlandırılmıştır. Bilgi iddiasıyla ortaya çıkmış hiçbir yönlendirmeyi kabul etmeyen geç kapitalizmin kültürel mantığında ütopyaların bugündeki imkânlarını araştırmayı önermektedir.

Militan İyimserlik, insanın dünyayı eylem halinde bilmesidir. Harekete geçirmeyen hamlesiz ve kötürüm iyimserliğin, gerçek bir kötümserlikten daha kötü olduğu inancıyla, insanı dünyada iyi ve güzel olanı yaratmaya teşvik eder. Çünkü: “Gelecek kısmet olarak gelmez insanın ayağına.”


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺65,12
Eski Yunan Toplumu Üstüne İncelemeler-2

İngiliz bilim insanı George Thomson, tarihöncesi Ege’yi toplumsal, sanatsal ve felsefi yönleriyle incelemek için yıllarını verdi. Yazarın bu yoğun çalışmasının en seçkin ürünü, iki ciltlik Eski Yunan Toplumu Üstüne İncelemeler’dir. Eskiçağ üstüne yapılmış en yetkin araştırmalardan biri olan Eski Yunan Toplumu Üstüne İncelemeler’in ikinci cildini oluşturan İlk Filozoflar, gerek akademik çevrelerde gerekse tarihe, felsefeye ve edebiyata meraklı okurlar arasında geniş yankı bulmuş bir başucu kitabı.

Eskiçağ felsefesine ve felsefenin tarihine maddeci bir anlayışla ve meta üretimiyle ilişkileri bağlamında yaklaşan George Thomson, bu yapıtında farklı ilkçağ toplumlarındaki büyü ve miti, tanrıların doğuşunu, Doğu despotizmini, Yunanistan ile Çin arasındaki benzerlik ve farklılıkları, Yakındoğu ve Mezopotamya’yı, Suriye ve Girit’i ve tüm bu coğrafyalardaki düşünürleri derinlemesine inceliyor. Farklı filozoflar ve felsefe okulları, hem demokrasiye bakışlarıyla, hem “oluş”, “varlık” gibi kavramlara dönük düşünsel üretimleriyle hem de maddecilik ile idealizm arasındaki konumlanışlarıyla irdeleniyorlar.

Tarihsel, felsefi ve kültürel incelemeler açısından “ekonomik temel”e özel bir ağırlık veren George Thomson, eskiçağa ve dönemin meta üretimine Kapital’in ışığı ve birikimiyle yaklaşan az sayıdaki düşünürden biri aynı zamanda.

İlk Filozoflar’ı, yetkin eleştirmen ve çevirmenlerimizden Mehmet H. Doğan’ın Türkçesiyle sunuyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺107,36

13 Şubat 1961’de kurulan Türkiye İşçi Partisi, Türkiye siyasal tarihinin en önemli olaylarından biridir. TİP’in gelişip güçlenmesinde parti sözcülerinin efsanevi radyo konuşmalarının çok önemli bir yeri vardır. Türkiye proletaryasının sözcüleri, 1961-1971 döneminde, bambaşka bir dile, bambaşka bir seslenişe ve bambaşka bir içeriğe sahip konuşmalarıyla o zamana kadar devletin ağzı olan radyoyu ‘proletaryanın büyülü kutusu’na çevirmişlerdi.

Proletaryanın Büyülü Kutusu, TİP sözcülerinin altı seçim için yaptıkları efsanevi radyo konuşmalarının metinlerini içermekle kalmıyor. Mehmet Ali Aybar’dan Yaşar Kemal’e, Kemal Türkler’den Can Yücel’e, Rıza Kuas’tan Hamdoş’a, Tarık Ziya Ekinci’den Çetin Altan’a TİP’in çok etkili hatiplerinin radyoda yaptığı konuşmaların ses kayıtlarını da içinde barındırıyor. Bu tarihî konuşmalar karekodlar aracılığıyla dinlenebiliyor.

Proletaryanın Büyülü Kutusu’nun sayfalarından dinlenebilen radyo konuşmaları, onları dinlemeseler hayatları normalde bambaşka yönde akabilecek gençleri, aydınları, işçileri ve köylüleri sosyalist mücadelenin içine çekmiş ve TİP bayrağı altında toplayabilmişti. Proletaryanın Büyülü Kutusu sosyalistlerin devlet radyosundan yaptıkları konuşmalarla hayatı değişen insanların öykülerinı anlattığı gibi bu konuşmaları yapan kişilerin portrelerine de yer veriyor. Kitapta Şekibe Çelenk’ten Mehmet Ali Aybar’a, Behice Boran’dan Hamdoş’a, Nazife Cemgil’den Kemal Türkler’e, Yaşar Kemal’den Can Yücel’e, Hasan Hüseyin Korkmazgil’den Tarık Ziya Ekinci’ye tam 43 portre yer alıyor.

Proletaryanın Büyülü Kutusu’nun sayfalarında size Hamdoş’un masum ve cesur sesi, Abidin Dino’nun eşsiz desenleri, Moris Gabbay’ın tarihî fotoğrafları ve titiz bir araştırmanın zengin bilgisi eşlik ediyor. Büyülü bir yolculuk sizi bekliyor...


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 544
Ağırlık : 544
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺167,20

13 Şubat 1961’de kurulan Türkiye İşçi Partisi, Türkiye siyasal tarihinin en önemli olaylarından biridir. TİP’in gelişip güçlenmesinde parti sözcülerinin efsanevi radyo konuşmalarının çok önemli bir yeri vardır. Türkiye proletaryasının sözcüleri, 1961-1971 döneminde, bambaşka bir dile, bambaşka bir seslenişe ve bambaşka bir içeriğe sahip konuşmalarıyla o zamana kadar devletin ağzı olan radyoyu ‘proletaryanın büyülü kutusu’na çevirmişlerdi.

Proletaryanın Büyülü Kutusu, TİP sözcülerinin altı seçim için yaptıkları efsanevi radyo konuşmalarının metinlerini içermekle kalmıyor. Mehmet Ali Aybar’dan Yaşar Kemal’e, Kemal Türkler’den Can Yücel’e, Rıza Kuas’tan Hamdoş’a, Tarık Ziya Ekinci’den Çetin Altan’a TİP’in çok etkili hatiplerinin radyoda yaptığı konuşmaların ses kayıtlarını da içinde barındırıyor. Bu tarihî konuşmalar karekodlar aracılığıyla dinlenebiliyor.

Proletaryanın Büyülü Kutusu’nun sayfalarından dinlenebilen radyo konuşmaları, onları dinlemeseler hayatları normalde bambaşka yönde akabilecek gençleri, aydınları, işçileri ve köylüleri sosyalist mücadelenin içine çekmiş ve TİP bayrağı altında toplayabilmişti. Proletaryanın Büyülü Kutusu sosyalistlerin devlet radyosundan yaptıkları konuşmalarla hayatı değişen insanların öykülerinı anlattığı gibi bu konuşmaları yapan kişilerin portrelerine de yer veriyor. Kitapta Şekibe Çelenk’ten Mehmet Ali Aybar’a, Behice Boran’dan Hamdoş’a, Nazife Cemgil’den Kemal Türkler’e, Yaşar Kemal’den Can Yücel’e, Hasan Hüseyin Korkmazgil’den Tarık Ziya Ekinci’ye tam 43 portre yer alıyor.

Proletaryanın Büyülü Kutusu’nun sayfalarında size Hamdoş’un masum ve cesur sesi, Abidin Dino’nun eşsiz desenleri, Moris Gabbay’ın tarihî fotoğrafları ve titiz bir araştırmanın zengin bilgisi eşlik ediyor. Büyülü bir yolculuk sizi bekliyor...


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 544
Ağırlık : 544
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺220,00
Eski Yunan Toplumu Üstüne İncelemeler-1

İngiliz bilim insanı George Thomson, tarihöncesi Ege’yi toplumsal, sanatsal ve felsefi yönleriyle incelemek için yıllarını verdi. Yazarın bu yoğun çalışmasının en seçkin ürünü, iki ciltlik Eski Yunan Toplumu Üstüne İncelemeler’dir. Eskiçağ üstüne yapılmış en yetkin araştırmalardan biri olan Eski Yunan Toplumu Üstüne İncelemeler’in ilk cildini oluşturan Tarihöncesi Ege, sosyal bilim alanında disiplinlerarası çalışmalar açısından da çığır açan bir yapıt.

George Thomson’ın etnoloji, arkeoloji, sosyoloji, dilbilim gibi disiplinlerdeki ileri birikimi damıtarak oluşturduğu bu başyapıtında, eskiçağın Ege’si ele alınıyor. Totemcilikten dine, kabileden devlete, kamptan kente, anaerkillikten ortaklaşmacılığa tüm bir tarihsel süreç gözlerimizin önüne serilirken, farklı Ege halklarının, kahramanlık çağı hanedanlıklarının ve onların destanını anlatan Homeros’un hikâyelerine de uzanıyoruz.

Yaşadığımız coğrafyanın tarihsel ve kültürel zenginliğini bir kez daha hatırlatan bu eşsiz yapıt, dilimize de aynı zenginlikte bir Türkçeyle kazandırıldı. Tarihöncesi Ege’yi Celal Üster’in 1983 yılı Azra Erhat Çeviri Ödülü’ne değer görülen çevirisiyle okurlara yeniden sunuyoruz.

“Eğer her kitabın bize bir şeyler öğrettiği düşüncesi yanlış değilse, bugüne kadar okuduğum ve çevirdiklerim arasında en çok şey öğrendiğim kitapların başında Tarihöncesi Ege’nin geldiğini söyleyebilirim. Neler öğrendiğime gelince, özellikle Tunç Çağı’na tarihlenen dönemde Ege’de anaerkillik, toprağı kullanma hakkı, kentlerin gelişimi ve destanın doğuşundan Ege’nin ilkçağ toplumları, uygarlıkları ve kültürlerinin ekonomik gelişme temeli üstündeki oluşumu, yapısı ve evrimine kadar pek çok şey sayabilirim. Ama bu uçsuz bucaksız alanı derinliğine ve ayrıntılı bir incelemeyle gözler önüne seren Tarihöncesi Ege’den asıl öğrendiğim, bir konunun incelenmesinde çok farklı bilim dallarının birbirini zenginleştirmesidir.”


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 544
Ağırlık : 544
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺168,96

İnsan nasıl insanlaştı? İnsan toplulukları, toplumlara nasıl dönüştü? Kültür nedir? Bütün dünya ortak bir küresel kültürün egemenliği altına mı giriyor? Devlet neden kuruldu? Kast sistemi ne demek? Sömürünün kaynağı nerededir? Birey fikri hep var mıydı? Bireyler toplumu değiştirebilir mi? İnsan hakları kavramı ne zaman ortaya çıktı? Demokrasi ve insan hakları için en tehlikeli ideolojiler hangileridir? İnsanın insanla, öteki canlılarla, doğayla uyum içinde yaşayacağı bir toplum kurmak mümkün mü? Nasıl bir toplumda bugünkünden daha özgür ve daha mutlu yaşayabiliriz?
Cem Eroğul bu kitapta “insan olma”nın uzun ve görkemli macerasını anlatıyor torunu Kuzey’e. Laf lafı açıyor ve Homo Sapiens’in ortaya çıktığı dönemden modern insanın yaşadığı günümüze bir solukta geliniyor. Bu renkli “dede-torun muhabbeti”, insanlık tarihinin temel sorularını, temel kırılmalarını, temel dönüşümlerini gündelik bir sohbetin akıcılığı içinde önümüze koyuyor.
Gençlerle Baş Başa: İnsan Olmak, yalnızca gençler için değil, dünü ve bugünü kavrayarak geleceğe bakmak isteyen her yaştan okur için değerli bir kaynak. “İnsan nasıl ki geçmişte hep kendi mimarı olmuşsa, gelecekte de kendisini yaratmasını bilecektir” diyor Cem Eroğul.


Basım Ayı/Yılı : 7/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 11,5 / 18,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,76

1600’lerden 1968’e uzanan bir özgürleşme tarihi… Kadınların benlik, kimlik, hak arayışı ve özgürlük mücadelesiyle geçen bu on yıllar boyunca direnç örneği oluşturan, ekmek ve gül mücadelesini yükselten, düşünen ve eyleyen isimler…

Mary Wollstonecraft, Flora Tristan, Margaret Fuller, August Bebel, Eleanor Marx, Olive Schreiner, Sylvia Pankhurst, Emma Goldman, Aleksandra Kollontay, Ding Ling, Han Suyin…

Feminizmin ve feminist yazının tarihinden kilometre taşları… Bir yanda unutulanlar: Edward Carpenter ve Aşkın Yetişkinlik Çağı mesela. Diğer yanda tekrar tekrar okunanlardaki yeni ayrıntılar: Engels ve Ailenin Kökeni örneğin.

Sadece kuramsal kitaplar değil, halk şarkılarındaki, şiirlerdeki, romanlardaki kadın portreleri. Ekmek kavgası verenler, özgür aşk için mücadele edenler ve ikisini birleştirenler… Devrim, sosyalizm ve ulusal kurtuluş mücadelesi ile kadınların kurtuluş mücadelesi arasındaki ilişkiler, gelgitler, gerilimler…

Ve devrimlerin başardıkları ile yarıda bırakıp başaramadıkları… İngiltere’deki oy hakkı mücadelesinde, Fransız Devrimi’nde, Paris Komünü’nde, Rus Devrimi’nde, Çin’de, Vietnam’da, Küba’da, Cezayir’deki kurtuluş mücadelesinde yapılanlar, yapılamayanlar…

Tarihte, düşünürlerde, kitaplarda, makalelerde, şarkılarda, hayatlarda üç yüz elli yıllık olağanüstü bir gezinti… Kadınlar, Direniş ve Devrim

Yaşanan toplumsal devrimler içerisinde kadınların “öteki devrimi”ne odaklanan Sheila Rowbotham’ın bu devrimi anlatan sözleri: “Devrim içinde devrim, kendi gözlerinizle görmek, dış dünyaya kendi ellerinizle dokunmayı öğrenmek, deneyimleri kendi zihninize tercüme etmek, sesleri biçimlendirmek, kendi sözcüklerinizi üretmek ve size zorla kabul ettirilmekle kalmayıp yüzyıllardır başkası tarafından yönetildiğiniz için artık derinize ve içinize işlemiş maskeyi çıkarıp atmak anlamına gelir.”


Basım Ayı/Yılı : 9/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺96,80

Uzun yıllarını siyasal düşünce tarihi üzerinde çalışarak ve ders vererek geçiren Doç. Dr. Ateş Uslu’nun on yıllık emeğinin ürünü olan Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi, okurları düşünce tarihinde beş bin yıllık heyecanlı bir yolculuğa çıkarıyor. Uslu, kimisi çoğunlukla “büyük” olarak addedilen, kimisiyse adı pek az kimse tarafından hatırlanan sayısız düşünürü ele aldığı üç ciltlik kapsamlı yapıtta, M.Ö. 3000’den başlıyor ve M.S. 20. yüzyıla kadar siyasal düşüncelerin izini sürüyor. Bunu yaparken yalnızca siyaset felsefesi metinlerini değil, şiir, destan, tiyatro oyunu ve söylev gibi başka pek çok türden metni de irdeliyor.

Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi, her dönemin kendi içinde birtakım değişkenleri olmasıyla birlikte siyasal düşünceler tarihinin büyük bir etkileşimler dizgesi niteliği taşıdığını gösteriyor. Hem siyasal düşünce tarihi ve siyaset felsefesi gibi alanlarda ders alan öğrenciler hem de insanlığın uzun düşünce yolculuğu hakkında derli toplu bilgi edinmek isteyen okurlar için temel bir başvuru kaynağı.
1. Cilt:
“İktidarı Tanrılaştırmak” alt başlığını taşıyan ve Tunç Çağı’nın kutsal tanrı-krallarıyla anlatısına başlayan bu birinci cilt, Yunan polis’lerinden Roma res publica’sına, Asya imparatorluklarından Türk kağanlıklarına, İslam dünyasından Batı Avrupa’ya pek çok uğrağa ve tüm bu uğraklardaki sınıf savaşımlarına, halk isyanlarına ve devrimlere uzanan yolculuğunu M.S. 13. yüzyılda sonlandırıyor.
2. Cilt:
“Özgürlük, Güvenlik ve Birey” alt başlığını taşıyan ve 1300 yılından anlatısına başlayan bu ikinci cilt, Avrupa’dan İslam dünyasına, Birleşik Krallık’tan Doğu ve Güneydoğu Asya topraklarına pek çok uğrağa ve tüm bu uğraklarda gelişen düşüncelere, üretim ve yönetim biçimlerine uzanan yolculuğunu 1789’da sonlandırıyor.
3. Cilt:
“Soyut Evrenselciliğe Karşı Eşitlik Talepleri” alt başlığını taşıyan bu üçüncü cilt, anlatısına Fransız Devrimi’yle başlıyor. Avrupa’dan Asya ve Afrika’ya, Latin Amerika’dan Britanya ve ABD’ye pek çok uğrağa ve tüm bu uğraklardaki siyasal ideolojilere, devrimlere ve siyasal-toplumsal dönüşümlere uzanan yolculuğunu 20. yüzyılda sonlandırıyor.

Sette Yer Alan Kitaplar:
Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi-1
Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi-2
Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi-3


Basım Ayı/Yılı : 8/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 1520
Ağırlık : 1520
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺475,20
Soyut Evrenselciliğe Karşı Eşitlik Talepleri (1789-1917)

Uzun yıllarını siyasal düşünce tarihi üzerinde çalışarak ve ders vererek geçiren Doç. Dr. Ateş Uslu’nun on yıllık emeğinin ürünü olan Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi, okurları düşünce tarihinde beş bin yıllık heyecanlı bir yolculuğa çıkarıyor. Uslu, kimisi çoğunlukla “büyük” olarak addedilen, kimisiyse adı pek az kimse tarafından hatırlanan sayısız düşünürü ele aldığı üç ciltlik kapsamlı yapıtta, M.Ö. 3000’den başlıyor ve M.S. 20. yüzyıla kadar siyasal düşüncelerin izini sürüyor. Bunu yaparken yalnızca siyaset felsefesi metinlerini değil, şiir, destan, tiyatro oyunu ve söylev gibi başka pek çok türden metni de irdeliyor.

“Soyut Evrenselciliğe Karşı Eşitlik Talepleri” alt başlığını taşıyan bu üçüncü cilt, anlatısına Fransız Devrimi’yle başlıyor. Avrupa’dan Asya ve Afrika’ya, Latin Amerika’dan Britanya ve ABD’ye pek çok uğrağa ve tüm bu uğraklardaki siyasal ideolojilere, devrimlere ve siyasal-toplumsal dönüşümlere uzanan yolculuğunu 20. yüzyılda sonlandırıyor.

Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi, her dönemin kendi içinde birtakım değişkenleri olmasıyla birlikte siyasal düşünceler tarihinin büyük bir etkileşimler dizgesi niteliği taşıdığını gösteriyor. Hem siyasal düşünce tarihi ve siyaset felsefesi gibi alanlarda ders alan öğrenciler hem de insanlığın uzun düşünce yolculuğu hakkında derli toplu bilgi edinmek isteyen okurlar için temel bir başvuru kaynağı.


Basım Ayı/Yılı : 8/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 512
Ağırlık : 512
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺158,40
Özgürlük, Güvenlik ve Birey (1300-1789)

Uzun yıllarını siyasal düşünce tarihi üzerinde çalışarak ve ders vererek geçiren Doç. Dr. Ateş Uslu’nun on yıllık emeğinin ürünü olan Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi, okurları düşünce tarihinde beş bin yıllık heyecanlı bir yolculuğa çıkarıyor. Uslu, kimisi çoğunlukla “büyük” olarak addedilen, kimisiyse adı pek az kimse tarafından hatırlanan sayısız düşünürü ele aldığı üç ciltlik kapsamlı yapıtta, M.Ö. 3000’den başlıyor ve M.S. 20. yüzyıla kadar siyasal düşüncelerin izini sürüyor. Bunu yaparken yalnızca siyaset felsefesi metinlerini değil, şiir, destan, tiyatro oyunu ve söylev gibi başka pek çok türden metni de irdeliyor.

“Özgürlük, Güvenlik ve Birey” alt başlığını taşıyan ve 1300 yılından anlatısına başlayan bu ikinci cilt, Avrupa’dan İslam dünyasına, Birleşik Krallık’tan Doğu ve Güneydoğu Asya topraklarına pek çok uğrağa ve tüm bu uğraklarda gelişen düşüncelere, üretim ve yönetim biçimlerine uzanan yolculuğunu 1789’da sonlandırıyor.

Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi, her dönemin kendi içinde birtakım değişkenleri olmasıyla birlikte siyasal düşünceler tarihinin büyük bir etkileşimler dizgesi niteliği taşıdığını gösteriyor. Hem siyasal düşünce tarihi ve siyaset felsefesi gibi alanlarda ders alan öğrenciler hem de insanlığın uzun düşünce yolculuğu hakkında derli toplu bilgi edinmek isteyen okurlar için temel bir başvuru kaynağı.


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 512
Ağırlık : 512
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺158,40
İktidarı Tanrılaştırmak (Eskiçağ’dan Feodalizmin Krizine)

Uzun yıllarını siyasal düşünce tarihi üzerinde çalışarak ve ders vererek geçiren Doç. Dr. Ateş Uslu’nun on yıllık emeğinin ürünü olan Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi, okurları düşünce tarihinde beş bin yıllık heyecanlı bir yolculuğa çıkarıyor. Uslu, kimisi çoğunlukla “büyük” olarak addedilen, kimisiyse adı pek az kimse tarafından hatırlanan sayısız düşünürü ele aldığı üç ciltlik kapsamlı yapıtta, M.Ö. 3000’den başlıyor ve M.S. 20. yüzyıla kadar siyasal düşüncelerin izini sürüyor. Bunu yaparken yalnızca siyaset felsefesi metinlerini değil, şiir, destan, tiyatro oyunu ve söylev gibi başka pek çok türden metni de irdeliyor.

“İktidarı Tanrılaştırmak” alt başlığını taşıyan ve Tunç Çağı’nın kutsal tanrı-krallarıyla anlatısına başlayan bu birinci cilt, Yunan polis’lerinden Roma res publica’sına, Asya imparatorluklarından Türk kağanlıklarına, İslam dünyasından Batı Avrupa’ya pek çok uğrağa ve tüm bu uğraklardaki sınıf savaşımlarına, halk isyanlarına ve devrimlere uzanan yolculuğunu M.S. 13. yüzyılda sonlandırıyor.

Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi, her dönemin kendi içinde birtakım değişkenleri olmasıyla birlikte siyasal düşünceler tarihinin büyük bir etkileşimler dizgesi niteliği taşıdığını gösteriyor. Hem siyasal düşünce tarihi ve siyaset felsefesi gibi alanlarda ders alan öğrenciler hem de insanlığın uzun düşünce yolculuğu hakkında derli toplu bilgi edinmek isteyen okurlar için temel bir başvuru kaynağı.


Basım Ayı/Yılı : 8/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 496
Ağırlık : 496
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺158,40
1 2 3 ... 10 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı