Anne Shirley, Green Gables adı verilen çiftlik evine gelir gelmez, hayatının sonuna dek burada kalmak istediğini anlamıştı.
Peki Cuthbertler onun kalmasına izin mi vereceklerdi yoksa onu tekrar yetimhaneye mi göndereceklerdi? Oldukça zayıf, kızıl saçlı ve hareketli bir kız olan Anne, Cuthbertlerin karşılaşmayı umduğu çocuk olmadığını biliyordu. Eğer evde kalmak için onları ikna edebilirse çayırlarda koşmamak, aklına gelen ilk fikri hemen uygulamamak için elinden geleni yapacaktı. Cuthbertler de sonraları gördü ki Anne, diğer çocuklardan çok farklıydı.
Sınırsız bir hayal gücüne sahip, çok özel bir kızdı. Bu yetim kızın en büyük hayali ise bir gün Green Gableslı Anne olabilmekti.
Netflix’in Anne with an E orijinal yapımına da ilham kaynağı olan bu klasik eser, küçük bir kızın hayal gücünün neleri mümkün kılabileceğini gösteriyor.
Artık bir futbol efsanesi olan Lionel Messi, tüm sağlık sorunlarına rağmen dik durarak bugüne geldi ve yeteneğiyle ön plana çıktı. Dünya Kupası’nı kucakladı, “Yeni Maradona” olarak nam saldı ve futbol tarihine adını altın harflerle kazıdı.
Harika çocuk olarak futbol sahalarına hızlı bir giriş yapan Kylian Mbappé, olağanüstü hızı ve top sürme yeteneğiyle harikalar yaratıyor. Pelé’den sonra Dünya Kupası finalinde gol atan en genç oyuncu oldu, sayısız ödül kazandı ve genç yaşına rağmen adı efsaneler arasında anılıyor.
Yaşadıklarına rağmen asla pes etmeyen Cristiano Ronaldo, yeteneği ve cesaretiyle futbolun zirvesine çıktı ve dünyanın en iyi futbolcularından biri oldu. Beş kere Şampiyonlar Ligi’ni kazandı, defalarca gol kralı oldu ve adını, futbol severlerin hafızasına kazıdı.
Futbol oyuncusu olmak için doğan Neymar da Silva Santos Júnior, attığı goller ve oyun kuruculuğuyla kendini herkese kabul ettirdi. Brezilya Millî Takımı’nda Pelé’den sonra en çok gol atan oyuncu oldu, İspanyol liginin büyük üçlüsünü kazandı ve dünyanın en çok dikkat çeken futbolcularından biri oldu.
Mısır’da ulusal gurur sembolü olarak görülen Mohammed Salah, sahadaki hızı ve top sürüşüyle çıktığı maçların hepsinde parlıyor. İngiltere Premier Ligi’nin en çok gol atan oyuncularından biri oldu, rekor üstüne rekor kırdı ve onlarca ödül aldı.
Karim Benzema “Gelmiş geçmiş en iyi Fransız golcü. Uzun zamandır Real Madrid için oynuyor. 500’den fazla maça çıktı. Golleri, kupaları ve yaptıklarıyla o kendini anlatıyor. Benim için o en iyisi, bu kesin. Sadece golü düşünen bir 9 numara değil. Onu sevmemin nedeni bu! Kafasında sadece gol yok. Bağlantılar kuruyor, takım arkadaşlarına paslar çıkarıyor. Futbolda sevdiğim şeyleri yapıyor ve hepsinde de başarıya ulaşıyor.” – Zidane Profesyonel futbol hayatına Olympique Lyonnais’te başlayan Karim Benzema, Real Madrid günlerinde bir yıldız haline gelerek adını tarihe yazdırmayı başarmıştır. Kendi döneminin en iyi Fransız forvet oyuncusu olarak bilinir; attığı 300’ün üzerinde gol sayısı ile etkileyici bir kariyere sahiptir ve kulüp tarihinde yerini almıştır. Mütevazı bir mahallede doğup büyüyen ve bir futbol efsanesi haline gelen Benzema’nın ismi bazı skandallara karışmış olsa da spor hayatı bunlardan etkilenmişe benzemiyor! Real Madrid’in fenomen golcüsü olarak kendinden bahsettiren Karim Benzema’nın etkileyici hayat hikâyesini irdelemek için bu kitabı mutlaka okumalısınız!
Üç süper ajan, yeni görevleri için hazır. Genç Bayan Bonbon yarışmasında aksilikler yaşanıyor. Lola, Bobby ve Juliette ise tüm bunların arkasında kimin olduğunu bulmak ve onu etkisiz hale getirmek üzere işe koyuluyor!Bunu yapan kişi bir mesaj bile bırakmış:Bunlar sadece küçük uyarılardı. Gösteriyi mahvedeceğim.Bundan sonra asla yeni bir Bayan Bonbon olmayacak!Arı İstihbarat Teşkilatı, yeni nesil ajanlarına güveniyor! Haydi macera başlasın!
Berry Bees için hiçbir görev zor değil!
Üç süper ajan, yeni görevleri için hazır. Kendini hayır işlerine adayan Erns Van der Apfel, terk edilmiş köpek yavruları için bir barınak kuruyor! Torunu Goston’ın kaçırılmasıyla birlikte olaylar karışıyor. Lola, Bobby ve Juliette hayvansever gönüllüler kılığına girerek işe el atıyor!Arı İstihbarat Teşkilatı, yeni nesil ajanlarına güveniyor! Haydi macera başlasın!Berry Bees için hiçbir görev zor değil!
Antoine Griezmann“Eve gelir gelmez çantamı herhangi bir yere fırlatır ve arkadaşlarımla futbol oynamaya veya idman yapmaya giderdim. Futbol topunun olmadığı bir anım yok. Ailemin arkadaşlarını ziyarete gittiğimizde bile topumu yanımda götürürdüm. Bütün bunların ötesinde futbol benim için oldukça eğlenceli ve gerçek bir tutkuydu. On yaşındaysanız, profesyonel olmak yalnızca bir hayalden ibarettir.”
O küçük çocuk artık büyüdü ve dünyaca ünlü bir profesyonel futbolcu oldu. Hızıyla, kurduğu oyunlar ve unutulmaz golleriyle herkesin gönlünde taht kurdu.Çocukken boyu yaşıtlarına göre kısa olduğu için pek çok kulüp tarafından reddedilen Antoine Griezmann asla pes etmedi.
Top ayağına değdiği her an kendisini geliştirmek için elinden geleni yaptı ve sonunda ona sırtını dönen herkesi pişman edecek başarılara imza attı. Bu nedenle de tüm dünyaya, bir şeye tutkuyla bağlı olmanın ve büyük hayaller kurup bu hayallerin peşinden gitmenin ne kadar önemli olduğunu gösterdi.
Birbirinden eğlenceli gol kutlamalarıyla ve neşeli tavırlarıyla kısa sürede yükselen Fransa’nın yıldızı Antoine Griezmann’ın hayatına yakından bakmak ister misiniz?
Korkuların Efendisi Montgomery Flinch yeni bir maceraya atılıyor. The Penny Dreadful’da çalışan dostlarımız bu sefer sinema işine giriyor!Montgomery Flinch’in ilk yazdığı hikâyelerinden olan Karanlığın Kızı hikâyesi beyaz perdeye aktarılırken başarılı olacak mı? Eversloth Malikânesi’ndeki çekimler sırasında Penelope hangi gizemlerle karşılaşacak? “Christopher Edge’nin gotik serisi; gizem, şüphe, fantastik olaylar ve biraz da korku barındırıyor.” -Library Media Connection
Serinin bu son kitabında doğaüstü olaylar bu sefer de Londra sokaklarında!The Penny Dreadful’da aylar sonra çıkan Montgomery Flinch hikâyesi Monty’nin başını belaya sokacak. Kraliyet Mücevherleri nasıl çalındı? Londra sokaklarında dolanıp yeşil ışık yayan çocuklar neyin nesi? Büyük Britanya bir tehlikeyle karşı karşıya. Penelope hangi gizemlerle karşılaşacak? “Christopher Edge’nin gotik serisi; gizem, şüphe, fantastik olaylar ve biraz da korku barındırıyor.” -Library Media Connection
Montgomery Flinch, Viktorya Dönemi’nin ünlü bir hikâye yazarı. Yazdığı doğaüstü korku hikâyeleri sayesinde batmak üzere olan The Penny Dreadful dergisini eski ününe kavuşturdu. Fakat sırrını kimsenin öğrenmemesi lazım…Bethlem Hastanesi’nden gelen bir mektup Monty ve Penelope’yi maceraya sürükleyecek. Bu hastanenin duvarları ardında yaşanan gizemli olaylar yeni bir hikâyenin konusu olabilir mi?“Christopher Edge’nin gotik serisi; gizem, şüphe, fantastik olaylar ve biraz da korku barındırıyor.” -Library Media Connection
• Meraklı çocuklar için çok acayipbilgileri bir araya getirdik!Bu eğlenceli yolculuk sırasında, aklınıza bile gelmeyecek sorulara cevaplar bulacaksınız!İşte o sorulardan bazıları:• Kokarcalar neden kokar?• Ahtapotların kanı neden mavidir?• Muzların neden çekirdeği yoktur?• Denizlerde ve okyanuslarda neden dalga olur?• Bazı kayaların üzerinde neden delikler bulunur?• İlk dinozor fosili ne zaman bulundu?• Dinozorların hükümranlığıne zaman sona ermiştir?• Robotlar neden güç kaynağına ihtiyaç duyar?• Engele çarpınca yön değiştiren robotlarınözelliği nedir?
• Meraklı çocuklar için çok acayipbilgileri bir araya getirdik!Bu eğlenceli yolculuk sırasında, aklınıza bile gelmeyecek sorulara cevaplar bulacaksınız!İşte o sorulardan bazıları:• Kaktüs nasıl susuz yaşayabilir?• Bukalemunlar nasıl renk değiştirir?• Gökkuşağı nasıl meydana gelir?• Karbon ayak izimi nasıl azaltabilirim?• Sabun, ellerimizi nasıl temizler?• Doktorlar vücudumuzun içine nasıl bakarlar?• Kargalar yuvalarını ne zaman terk eder?• Asit yağmurları ne zaman oluşur?• Kıtalar ne zaman oluştu?
Meraklı çocuklar için çok acayipbilgileri bir araya getirdik!Bu eğlenceli yolculuk sırasında, aklınıza bile gelmeyecek sorulara cevaplar bulacaksınız!İşte o sorulardan bazıları:• Kedilerin yüksekten atladıktan sonra güvenli bir şekilde yere inmelerini sağlayan nedir?• Kutup ayılarını sıcak tutan şey nedir?• Yaprakların, sonbaharda renklerinin değişmesini sağlayan şey nedir?• Bir ağacın gövdesindeki halkalar neyi gösterir?• Deniz meltemine ne sebep olur?• Evren nelerden oluşur?• Ay neden parlar?• Merkür’ün kırışıklıkları nereden gelir?• Patlamış mısırı patlatan şey nedir?
Jisoo, Jennie, Lisa ve Rosé… Bu birbirinden yetenekli ve güzel dört kız, bundan yıllar önce hayatlarındaki en büyük tutku olan müziğin peşinden gitmeye karar verdiklerinde, günün birinde tüm dünyayı kendilerine hayran bırakacaklarını tahmin edebilirler miydi?Hayranların uzun bekleyişinin ardından 2016 yılında çıkışını yapan efsanevi K-Pop grubu Blackpink, bir ay gibi kısa bir sürede neredeyse tüm müzik listelerinde üst sıralara yerleşmiş ve ileride neler başarabileceklerinin sinyalini vermişti. Çok geçmeden dünyanın her yerinde konserler vermeye başladılar ve milyonlarca hayran kazandılar. Onları bu kadar başarılı yapan şey ise yıllarca gece gündüz çalışıp kendilerini geliştirmeleri, her seferinde daha iyi sahne performansları sergilemek için gösterdikleri çaba ve en önemlisi, hayran grupları Blink’in tükenmeyen sevgisiydi. Bu kitap sayesinde herkes tarafından çok sevilen Blackpink üyeleri ve Blink’ler hakkında pek çok şey öğrenecek, K-Pop dünyasının derinlerine ineceksiniz.
Sahibini arayan sorgusuz bir ölüm…Kimliğini sorgulayan bir katil…Sorgulanmamış bir gençliğin gelecekteki yorgun ayak izleri,Kısas’tan alacağınız haz ile Varis ve Muris’te buluşmak ümidiyle…
Radikal bir kararın alınmasına sebep olan yaşanmışlıkların ve kişilerin hikâyesidir bu. Yalnızlığa terk ediliş.
Geçmişinin yakasını bırakmayıp onunla uğraşması; en yakınındakilerin, sevdiklerinin bu oyunun bir parçası olması ve ailesinin dağılmasına çanak tutması.
İyi olmaması için ellerinden geleni yapmaları.
Kendisine karşı yapılan bütün kötülüklere rağmen bu dünyada iyi kalpli, güzel insanların olmasının ve onların sayesinde eksik parçalarına rağmen ayağa kalkabilmiş olmanın hikâyesidir.
Ama kalbindeki kırgınlığı gidermeye yetmemiştir.
Her ne kadar sıfırdan başlamayı denemiş olsa da yorgun bedeni ve ruhu tıkanmıştır.
Eş, dost, akraba…
Kimseye yaranamadığına inandığı için insanlık adına çok önemli bir karar alır.
Şu dünyada en sevdiğiniz nesne nedir? Peki o nesnenin diğer nesnelerden neden daha iyi olduğunu hiç etraflıca düşündünüz mü? Aslında bu sorunun basit bir yanıtı var, tasarım. Dünyanın işleyişi saklı kalmış bir dizi ilkeye dayanıyor. Bu kitapsa size bu nedenleri tasarım üzerinden izah etmeyi hedefliyor. Yazılanları anlamak için tasarım bilgisi gerekli değil, biraz meraklı olmanız kâfi.
Çoksatar birçok eserin yazarı ve aynı zamanda bir tasarımcı olan Scott Berkun, Tasarım Dünyayı Nasıl Değiştirir? kitabında okuyucuları, yazılım mühendislerinden şehir planlamacılarına kadar her türden tasarımcının nasıl başarılı ve başarısız örnekler ortaya koyduğunu keşfetmek üzere bir yolculuğa çıkarıyor.
Okuyucular, işe gitmek, alışveriş yapmak ve hatta basitçe telefonlarındaki sosyal medya hesaplarını kullanmak gibi günlük deneyimlerin ardındaki tasarım bilincini görmüş olacak ve dünyayı yeni bir bakış açısıyla çok daha güçlü bir şekilde irdelemeyi öğrenecekler.
Hayal gücü hakkında düşünmemiz gerektiği gibi düşünmeyiz. Genellikle bu kelime çocuklarla, sanatçılarla ve hayalperestlerle ilişkilendirildiğinden yetişkinlerin hayatından uzakta gibi görünür. Ancak hayal gücü, neredeyse yaptığımız her şeyin ve aldığımız her kararın arkasındadır.
İnsan beyni, hayal etmekte olağanüstü bir yeteneğe sahiptir. Karmaşık gelecek ihtimalleri, fantastik dünyaları hayal edebilir; hayal gücümüzü kendimizi rahatlatmakta ya da endişelendirmekte kullanabiliriz. Böyle bir güç elimizdeyken bunu, işleri kendimiz için en iyi hale getirmekte ve dünyaya katkı sağlamakta kullanma zorunluluğumuz vardır.
Aralık 1972’de, 38 yaşındaki 10 çocuk annesi Jean McConville, maskeli davetsiz misafirler tarafından bacaklarına sarılmış olan çocuklarıyla birlikte sürüklenerek Belfast’teki evinden çıkarıldı. Kadını bir daha kimse görmedi. Onun kaçırılması, Kuzey İrlanda Sorunu olarak bilinen çatışma sürecinin en kötü şöhretli olaylarından biriydi. Çevredeki herkes bu durumdan IRA’nın sorumlu olduğunu biliyordu. Ama korku ve paranoyanın hüküm sürdüğü o dönem için kimsenin bundan bahsetmesi sözkonusu değildi. 2003 yılında, anlaşmayla birlikte Kuzey İrlanda’ya belli belirsiz barışın gelmesinden 5 yıl sonra, bir kumsalda insan kemikleri bulundu. McConville’in çocukları, bulunan kıyafetlerde mavi çengelli iğnenin takılı olduğunu öğrendiklerinde, onun anneleri olduğundan emin oldular. Çocuklardan biri ya da diğeri sürekli bir düğmesini kaybettiği ya da başka bir tamire ihtiyacı olduğu için giysilerine iliştirdiği mavi bir çengelli iğne... Onu tanımlayan bir aksesuardı.Patrick Radden Keefe’nin, Kuzey İrlanda’daki sonuçları hiçbir zaman hesaba katılmamış çatışmaları temel alan şaşırtıcı kitabı, şiddetli bir gerilla savaşının harap ettiği bir toplumun hikâyesi için bir başlangıç noktası olarak McConville davasını kullanıyor. Yaşanan acılar yalnızca McConville ailesinden geride kalanları değil, İrlanda’yı bir bütün olarak görmeyi hayal eden IRA üyelerinin de canını yaktı ve işledikleri cinayetlerin haklı savaş eylemleri değil de basit cinayetler olup olmadığını merak etmeye başladılar.
SONUNDA YAZ GELDİ... On iki yaşındaki Derek Fallon okul açıldığından beri yaz tatilinin hayalini kuruyordu; ancak haylazlıklarıyla anne ve babasını canından bezdirince tüm planları altüst oldu. Öğrenme kampı onun hayallerinin son bulduğu yerdi. Elveda geç yatma saatleri, elveda su savaşları.Kargo kamponuna içi su dolu balonlar fırlatmayı veya topraktan solucan çıkarıp onu Bay Parker’ın posta kutusuna koymayı planlayamazsınız ki. Yapacaklarınıza önceden karar vermeye çalışırsanız mahvedersiniz.
Arkadaşları Carly, Matt ve Umberto ile birlikte oyun yeteneğinin ortaya çıkacağına inanan Derek, işlerin yine istediği gibi gitmediğini görüyor. Üstelik önünde onu bekleyen büyük bir sınav da var. Ve Derek’in aklından geçen tek soru: “Hayatımda bir kez bile kazanan taraf olamayacak mıyım?
En yakın arkadaşı Matt’le arası bozuluyor, okulun alay konusu olan bir sırrı meydana çıkıyor ve sevgili kapuçin maymunu kimliği belirsiz kişilerce kaçırılıyor... Her şey bu kadarla kalsa yine iyi... Derek, şöhret olma yolunda ilerliyor! Bunun müthiş olduğunu düşünebilirsiniz, tabii Derek’in başına gelenleri okuyana dek.
Fen bilgisi dersinde bir kurbağa yüzünden bayılıyor, bir yardım kuruluşu için topladığı oyuncak bebekler yüzünden başı belaya giriyor.... Tüm olanları telafi etmek ve etrafındakilere büyüdüğünü kanıtlamak için kendine bir yol buluyor... Büyümek ne kadar da zormuş!
Cicibiciler Diyarı’nda herkesin meraklabeklediği bir konserin heyecanı yaşanıyor.Cicibiciler tarafından çok sevilenBubbleisha’nınturnesinin bir parçası olaraksergileyeceği gösteri,herkesten çok Kurabi’yi heyecanlandırıyor.Hayranı olduğu bu eşsizsanatçıyla tanışacak olması,onun panikle düşüp bayılması için yeterli!Ancak… Hiç beklenmeyen bir aksilikyaşanıyor ve Pembe Ruj, Çikko, Bubbleisha,Donatina ve Kurabi kendilerini bunuçözmekiçin koştururken buluyor!
Hepimiz yemek yemeyi seviyoruz ama bu konuda yanlışlar yaparak her geçen gün daha kötüye gidiyoruz. Peki bu döngüyü nasıl durdurabiliriz? Kime inanmalı, kime inanmamalıyız? Çok keskin dönüşler yapmadan alışkanlıklarımızı nasıl değiştirebiliriz? Ünlü Dr. Carlos Jaramillo bu sorulara ikna edici cevaplar veriyor ve optimal kilonun ve sağlıklı yaşamın anahtarının metabolizmada olduğunu savunuyor.Bu kitap bizleri metabolizmamızı tanımaya, metabolizmamızın nasıl çalıştığını anlamaya ve daha sağlıklı bir vücuda sahip olabilmek adına neler yapabileceğimizi öğrenmeye davet ediyor.
Anne, hayatının aşkı Gilbert ile masmavi bir gökyüzünün altında evlenmeye hazır ve Green Gables şimdiye dek hiç olmadığı kadar hareketli bir dönem geçiriyor. Gilbert’ın bir doktor olarak çalışacağı Four Winds Limanı yakınlarında, önünde uçsuz bucaksız denizin uzandığı,
küçük ve beyaz bir eve yerleşecekler.
Yeni bir hayata başlamak demek yeni sorunlar ve yeni sürprizler demektir. Anne ve Gilbert, hayatlarında yeni bir sayfa açarken, komşularıyla tanışacak ve yeni dostluklar kuracaklar: Yıllarını denizde geçirmiş ve anlatacak hikâyesi hiç bitmeyen Kaptan Jim, yüreğinden geçenleri direkt olarak dillendiren Bayan Cornelia Bryant ve yüzünün güzelliğinin tam tersi şekilde kapkaranlık bir hayat süren Leslie Moore.
İşlerin zaman zaman karmaşıklaşacağı bu dönemde, Anne evlilik hayatına dair hayallerini gerçekleştirebilecek mi?
"Saraydaki bir kraliçe olmaktansa mutluluğun hüküm sürdüğü düşler evimizde senin eşin olmayı tercih ederim.”
"Biz onları unutana dek, göçüp gidenler
asla gerçekten ölmez.”
Bırakın çocuğunuz bir şeyleri dokunarak, hareket ettirerek, doldurup boşaltarak, yuvarlayarak ve tadarak kendi başına öğrensin. El ile yapılan her türlü aktivite, Montessori metodunun temelini oluşturur. Çocuklar daha ilk aylarından öğrenme sürecine başlar ve çevredeki uyaranlar sayesinde dünyayı tanıma yolculuğuna çıkar. Bu yol onları kendilerine güvenen ve yetenekli bireyler olmaya götürecektir.
Bu yolculukta bir ebeveynin çocuğuna eşlik etmek istemesinden daha doğal bir şey olamaz ancak bunu yaparken ebeveyne düşen, çocuklarına güvenli ve öğrenme fırsatlarıyla dolu bir ortam hazırlayıp gerisini onlara bırakmaktır. İzin verelim de bir şeyleri kendi başlarına başarmanın tadını çıkarsınlar.
Montessori ile çocuğunuz, herhangi bir yetişkin müdahalesi olmadan kendi yeteneklerini keşfedecek, motor becerilerini geliştirecek ve oynarken öğrenecek.
Hayatta ne yaparsanız yapın; ister öğrenci, ister yönetici, ister serbest meslek sahibi, ister çocukları ve işi arasında mekik dokuyan bir ebeveyn hatta yeni emekli olmuş biri olun, bu kitabı sizin için yazdım. Bu kitabı, çok fazla seçenekten ve karmaşadan kurtularak hayatınızın kontrolünü elinize almanıza yardımcı olmak için yazdım.Bu kitaptan ne bekleyeceğinizi, karmaşanın üstesinden gelebilmek için neler yapabileceğinizi ve hayatınızı yoluna koymanızı sağlayacak şeyi açıklayayım: sadelik.Hayata bakışınızı kökten değiştirmenin, hayatınızı sadeleştirmenin, kafanızı boşaltmanın, üretkenliğinizi ve odaklanma becerinizi artırmanın nasıl bir şey olacağını merak ediyorsanız hemen başlayalım!
Basit, karmaşıktan daha zor olabilir: Düşüncelerinizi sadeleştirmek için onları temiz tutmanız ve bunun için de çok çalışmanız gerekir. Ama sonuçta buna değer çünkü bir kez o aşamaya varırsanız, dağları bile yerinden oynatabilirsiniz.
“İsmim… Aslında isim hiç önemli değil. Çok fazla ismim oldu. Saçımın şeklini, boyasını, göz rengimi, makyajımı ve kıyafetlerimi defalarca değiştirdim ama derinlerde hep aynı ruh bütünlüğünü taşıdım.
Ben bir katilim, ya da daha doğrusu şiddet suçları alanında şampiyon sayılan en üst seviyedeki bir katil, bir “top killer.” Mesleğimi keşfetmek biraz vaktimi aldı. Diğer yandan bunlar okulda öğrenilen şeyler değil. Kötülüğün basamaklarını tek tek çıktım ben, başta tereddütle ama sonra hep ikna olmuş bir şekilde.
Sonra… bir felaket oldu. Bir dublör, öngörülemeyen bir kasırga hırslarımı mahvetti. İşte bu yüzden buralara kadar nasıl geldiğimi, aştığım engelleri, karşı karşıya kaldığım tehlikeleri, beni yıkamayan acıları tekrar düşünme ihtiyacı hissettim. Hayatımın ilk otuz yılını tekrar gözlerimin önünden geçirmem gerek. Çünkü ben en iyiyi yapmak için doğdum, bundan hiç şüphem yok. Yapmam gereken tek şey kendime, dağı nasıl aştığımı hatırlatmak.”
Gerçek kimliğim ve geçmişim, anahtarının sadece bende olduğu bir sandıkta gizli.
Üniversite macerasına atılmak için Green Gables’tan ayrılmak üzere olan Anne, bir yandan endişeli bir yandan da oldukça heyecanlıdır. Bu uzun yolculukta eski dostu Priscilla Grant ile beraber olmaları ise içini bir nebze de olsa rahatlatmaktadır. Daha önce hiç tanışmadıkları, sürprizlerle dolu bir hayata adım atarlar ve çok geçmeden yeni dostluklar edinip hafızalardan silinmeyecek anılar biriktirmeye başlarlar.
Peki Anne, bu yeni hayatında uzun zamandır hevesle beklediği aşkı bulabilecek mi? Ya da yıllardır gözünün önünde olan ve ondan bir şans bekleyen Gilbert Blythe’ı nihayetinde fark edebilecek mi?
“Tanrı’nın bize gönderdiği acılar beraberinde güç ve teselliyle gelir; bizim kendi aptallığımız ya da kötülüğümüzden kendimize yaşattığımız acılar ise dayanması daha güç olanlardır.”
“Gece boyu ağlamış olsan da sabah olunca mutluluğun geleceğine inan.”
Sadece “HAYIR” diyemedikleri için, yapmak istemedikleri şeyleri yapıp olmak istemedikleri yerlerde bulunan milyonlarca insana...
‘HAYIR’ demekte zorlanıyor musunuz?Birini reddetmek çoğu zaman kolay değildir hatta rahatsız edicidir. Ancak sürekli ‘evet’ demek kaygı, öfke, stres, pişmanlık ve güçsüzlük duygularının hâkim olduğu bir yaşam sürmenize sebep olur.
Sosyal psikolog ve yazar Dr. Susan Newman, basit teknikleri ve içgörüleriyle, hayır demekten kaçma alışkanlığınızı kırmanız için size güç veriyor. Bu kitap, kendinizi suçlu hissetmeden veya ilişkilerinize zarar vermeden “HAYIR” demenin yollarını sunan araştırmalar ve güncel hayattan örneklerle doludur.
Bu kitapla birlikte keşfedeceklerinizden birkaçı ise şöyle:• Sizi ‘evet’ demeniz için manipüle etmeye çalışan insanları fark edin. • Aşırı bağlanmaktan, aşırı çalışmaktan ve bunalmaktan kaçının.• Kızgınlık veya hayal kırıklığı duygularına bir son verin.• Yapmak istediğiniz şeyler için kaliteli zaman ayırın.• Sınırlarınızı oluşturun ve bu sınırları koruyun.• Hayır kelimesinin gücünden yararlanın ve hayatınızı geri alın.
“Hayır diyebilmenin gücünü keşfedin.”
Şiir bir şeyle çok şey söyleme sanatı.O şey, daima yarımdır. Emel uzun Söz bitmemişŞiir tamamlanmamışO yüzden Her şiir yarımdır.
Çinli filozof ve komutan Sun Tzu tarafından yüzyıllar önce yazılmış olan Savaş Sanatı, dünya üzerinde savaş stratejisi hakkında hazırlanmış en eski eserdir ve günümüzde halen kabul görmektedir. Sun Tzu’nun kitapta özellikle üzerinde durduğu felsefe şöyledir:Başarılı bir komutan, düşman birlikleriyle sıcak temasa geçmeden onların teslim olmasını sağlar. Düşman krallığını, uzun ve yıpratıcı bir bir savaç sürecine girmeden kuşatır ve devirir.
Yüzlerce stratejinin 13 başlık altında incelenmesiyle oluşan bu eser, bahsi geçen stratejilerin dönemin filozofları tarafından birer birer incelenmesiyle zenginleştirilmiştir. Geçmişte olduğu gibi, günümüzün modern dünyasında da liderlerin yoluna ışık tutacak, hayati değere sahip fikirler içeren bir başyapıt özelliğini saklı tutar.
Alice ve Megan, birbirini çok seven ve birbirlerinden hiç ayrı kalamayan iki arkadaş. Üstelik Alice’in başka bir şehre taşınması buna engel değil. Yolları ayrılan Sıkı Dostlar sömestr tatilinde bir araya geliyor!Alice’i ziyaret edeceği ve geçirecekleri bir hafta için çok heyecanlı olan Megan’ı büyük bir sürpriz bekliyor. Birbirinden ilginç planlarıyla ortalığı karıştırma konusunda çok yetenekli olan Alice, her zamanki gibi birtakım gizli ve tehlikeli işler peşinde.Tek hayali en yakın arkadaşıyla sakin ve huzurlu bir tatil geçirmek olan Megan, Alice’i durdurmayı başarabilecek mi? "Gerçek arkadaş, ne olursa olsun yanında olandır."
Sıkı Dostlar’ı mezuniyet telaşı sardı! İlkokul nihayet bitiyor, önlerinde yepyeni bir sayfa açılıyordu. Yapılacak onca hazırlık arasında Megan bir de Alice’in ilginç planlarıyla başa çıkmak zorunda.Alice yaptığı planlar olmadan hayatının çok sıkıcı olacağına inanıyor. Sıkı dostu Megan ise tam tersini düşünüyor çünkü genelde Alice’in planları ikisinin de başını derde sokmaktan başka işe yaramıyor! Bakalım Alice ve Megan’ı bu kez nasıl maceralar bekliyor?"Düştüğünde elini tutup seni kaldırabilecek bir dostun varsa çok şanslısın."
En yakın arkadaşınızın başka bir şehre taşındığını hayal edin. Çok kötü, değil mi?
İşte Alice ve Megan’ın başına gelen de tam olarak bu! Alice’in bir anda Dublin’e taşınması hiç de beklemedikleri bir gelişme.
İkisi de eski günlerdeki gibi hiç ayrılmamak istiyor ve Alice’in bunun için muhteşem bir planı var. Megan bu planın o kadar da muhteşem olmadığını düşünüyor ama en yakın arkadaşından daha fazla ayrı kalmak da istemiyor. Süper gizli ve tehlikeli bu planın işe yaraması için ikisine de büyük iş düşüyor.
Onları bekleyen bu zorlu görevde, bakalım
Sıkı Dostlar başarılı olabilecek mi?
“Arkadaşlar, yapılan her şeyin daha keyifli olmasını sağlar.”
Sistemli düşünme kendimize, sahip olduğumuz işimize, ilişkilerimize ve yaşadığımız dünyaya yepyeni bir gözle bakma yoludur. Yaptığımız seçimlerin istenmeyen sonuçlar da doğurabileceğinin farkında olup bunun için dikkatli ve incelikli düşünülmeleri gerektiğinin bilincine varmaktır.
Problemlere daha derinden ve açık bir fikirle, birden fazla bakış açısı kullanarak bakmak, uzun soluklu bir pozitif çözüm bulma olasılığınızı artırır. Unutmayın ki bilgi güçtür. Daha iyisini bilirsek daha iyisini yapabiliriz. Sistemli düşünme bizim kavrama yetimizi geliştirir ve problemlere yeni açılarla bakmaya başladığımızda çok daha fazla olası çözüme ulaşabilmemizi sağlar. Mükemmel çözüm diye bir şey olmadığını bilerek daha bilinçli seçimler yapabiliriz ve yaptığımız seçimler, hepsi birbiriyle bağlantılı olduğu için sistemin tüm parçalarını etkiler.
Şundan eminim ki hayat tecrübelerimiz bize, en büyük başarıları getiren şeylerin hep bizi en çok zorlayanlar olduğunu göstermiştir. Sistemli düşünme de bundan farklı değil.
Tarihte heyecan verici bir gezintiye çıkmak için kemerleri bağlayın! Okumak üzere olduğunuz şeylerin bir kısmına inanamayacaksınız. Bizler bazen tarihin önemli olaylar ve bir zaman listesinden ibaret olmadığını unutuyoruz. Halbuki tarih; akıl almaz hikâyeler, ilginç insanlar ve harika gerçeklerle dolu. Şimdi onun tarih kitaplarınızda yer almayan yanlarını keşfetmek üzeresiniz. Elbette okulda Portekizli kâşif Ferdinand Macellan hakkında bir şeyler öğrenmişsinizdir. Peki ya onun ve tayfasının dünya turları sırasında yemekleri tükenince fare ve talaş yemek zorunda kaldıklarından haberiniz var mıydı?
Zamanın içinde bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? Her bir bölümde yepyeni ve heyecan verici bir macera sizleri bekliyor olacak. Binlerce yıl öncesine gidecek, dünyayı gezip dolaşacak ve yolda pek çok muhteşem insanla karşılaşacaksınız. Maceranın tadını çıkarın!
Grete sihirli dünyaya adım attığında artık okulu, zorlu ailesini ve diğer tüm sorunlarını arkasında bıraktığı için mutludur. Ancak çok geçmeden Elementler Akademisi’nde de yoğun bir eğitim programı olduğunu öğrenecek ve onu bekleyen çok daha büyük sorunlar olduğunu keşfedecektir. Derslerden birinde tanıştığı gizemli ve yakışıklı Leo, onun hayallerindeki kişi olsa da Grete, Leo’nun bir şeyler sakladığını hissetmektedir. Bu sırada sihirli dünyada büyük kaymalar yaşanmakta, elementleri temsil eden varlıklar birer birer ortadan kaybolmaktadır. Her zaman asi ruhlu olan ve kuralları çiğnemeyi seven Grete, Leo’nun bu işte bir parmağı olduğunu düşünüp gizlice onun peşine düşünce başa çıkamayacağı kadar büyük bir sırla karşı karşıya kalır. İki dünyanın geleceğinin de kendisine bağlı olabileceğini bilen Grete, bu işten kimseye zarar vermeden sıyrılmanın bir yolunu bulmak zorundadır. Peki ama bunun için gerçekten kime güvenebilir?
Elementler Akademisi’nin koruyucu meleği Neve, bir gün gökyüzünde süzülürken daha önce hiç duymadığı güzellikte bir melodi duyar ve sesin peşine düşer.Ses onu, seçkin bir mahallede yer alan, eski püskü bir binaya götürür. Neve burada Tom adında bir müzisyenle tanışır ve hayatında ilk kez âşık olur. Sihirli dünyadaki bir melek olarak, insani duygu ve ihtiyaçlardan uzak olan Neve, daha önce hiç hissetmediği bu duygu karşısında ne yapacağını şaşırır. Bir yandan da sihirli yetenekler geliştirdiğine inandığı, Grete adında bir kıza da Elementler Akademisi’ne giden yolu bulması için yardım etmek zorundadır. Sihirli dünyada ise beklenmedik olaylar yaşanırken, iki dünya arasındaki denge bozulma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Tüm bu kargaşanın tam ortasındaki Neve kalbiyle aklı arasında bir tercih yapmak zorundadır.
Berlin’de sıradan bir hayat süren on yedi yaşındaki Kira, çok yakında başına geleceklerden habersiz, son okul senesini bitirme ve sonrasında yepyeni bir hayata yelken açma hayalleri kurmaktadır. Ancak işler hiç de hayal ettiği gibi gitmemektedir. Olur olmadık yerlerde bayılmaya, büyük enerji patlamaları yaşamaya, etrafındaki nesneleri istemsizce yakmaya ve geceleri onu takip eden gölgeler görmeye başlamıştır.
Ailesi onun delirdiğini düşünmeye başladığında ise Kira çözümü onu takip eden gölgelerle birlikte kaçmakta bulur. Çok geçmeden tüm bu belirtilerin, içinde uyanan birtakım sihirli yeteneklerin habercisi olduğunu öğrenecek olan Kira, bu kaçışın sonunda gözlerini sihirli bir dünyada açar. Onu Neve adında bir melek karşılar ve burada Elementler Akademisi adlı bir okulda, kendisi gibi ateş, su, hava veya toprak elementlerinden birine yatkınlık gösteren diğer öğrencilerle birlikte eğitim göreceğini söyler.
Birbirinden tuhaf yaratıkların olduğu, ağaçlardan sihirli çiçeklerin dökülürken eşsiz birer melodi oluşturduğu bu dünyada Kira, tahmin ettiğinden çok daha önemli bir yeri olduğunu keşfedecek ve büyük kararlar almak zorunda kalacaktır.
Kalıplaşmış ebeveyn diline, yani görünüşte masum olsa da aslında çocukları manipüle eden, onları geçersiz kılarak yakından kontrol altına alan ve tehdit içeren ebeveyn diline karşı yazılmış bu anlayışlı ve eğlenceli metinde Jennifer Lehr, çocuklara karşı şefkat ve saygıya dayalı bir konuşma tarzının benimsenmesi gerektiğini savunuyor.
Ve şöyle söylüyor:
“Kitabın adını ‘Çocuklar da İnsandır!’ koyabilirdim çünkü kitabın büyük bir bölümünde verilen mesaj budur. Bu kitap, çok yaygın olan, anlaşılması zor ve adı tam olarak konulamamış bir sorundan bahsetmeyi hedefliyor:
Çocuklar, insan olarak hak ettikleri saygıyı ve itibarı görmüyor.” Bizler, çocuklarımızın bakış açılarına ne kadar değer verirsek -yani bir şeyi neden yaptıklarını ya da yapmak istemediklerini ne kadar çok sorar ve verdikleri yanıtları gerçekten dikkate alırsak- onların kendi fikirlerinin, hislerinin ve deneyimlerinin ne denli önemli olduğuna dair inançları o denli güçlü olur.
“Konunun derinliğine inen bir anlayışla, ancak sade
ve okunabilir bir dille yazılmış, çığır açan bir kitap.”
Health World
“Bu kitap, tüm sağlık hareketi içindeki bilimsel ve teknolojik gelişmelerin en yenisi ve en uç noktasıdır.”
Publishers Weekly
Eınsteın Tıbbı • Homeopati • Allopati • Çakralar
Kadim bilgelik ve yeni bilimin bu birleşimi, modern zamanların sağlık hizmetlerine kusursuz bir giriş niteliğindedir. Enerjisel şifa üzerine temel bir referans kitabı olan Gizli Enerji Terapileri, ülke çapında bireyler, okullar ve sağlık kurumları tarafından alternatif tıp araştırmaları üzerine tercih edilen bir ders kitabı olarak yaygın bir kabul görmüştür. Geleneksel Batı tıbbının yanı sıra çeşitli alternatif terapiler konusunda eğitim almış olan Dr. Gerber, gizli enerji alanları, akupunktur, Bach çiçek devaları, homeopati, radyonik, kristal şifa, elektroterapi, radyoloji, çakralar, meditasyon ve psişik şifayı kapsayan enerjisel şifanın ansiklopedik bir versiyonunu sunuyor. Çeşitli enerji terapilerinin nasıl işe yaradığıyla ilgili güncel teorileri açıklıyor ve okuyuculara sağlık ve hastalığın fiziksel ve ruhsal perspektifleri hakkında yeni bilgiler sunuyor.
Titreşimsel Tıbbın Dünyadaki 1 Numaralı Kitabı
Doğunun Nietzsche’si olarak bilinen, Lübnan asıllı filozof, şair ve ressam Halil Cibran, edebiyat dünyasında çok konuşulan pek çok esere imza atmıştır. Özellikle “Ermiş” adlı kitabı onlarca dile çevrilmiş, en çok okunan kitaplar arasında yerini almıştır.
Sevgiyi her şeyin üzerinde tutan Halil Cibran’ın, hakikati ararken kaleminden dökülen cümlelerini okurken gerçekten de sevginin kutsallığını tüm kalbinizle hissedeceksiniz.
Beyaz Diş, soğuk kuzey topraklarında dünyaya gelmiş, türünden çok farklı ve zeki bir kurttur. Doğduğu andan itibaren yaşadığı olaylar, gördüğü insanlar ve annesinden çok erken ayrılmak zorunda kalması, onun sevginin ne olduğunu bilmeden büyümesine sebep olmuştur.
Bu kitapta sevginin tüm kalpleri ve hayatları nasıl değiştirdiğini görecek, Beyaz Diş’in gerçek mutluluğu bulma yolundaki maceralarına ortak olacaksınız.
Jack London’ın en önemli eserlerinden sayılan Vahşetin Çağrısı, dondurucu soğukların hüküm sürdüğü uzak yerlerde yaşam mücadelesi vermeye çalışan Buck’ın hikâyesini anlatıyor.
Evcil bir yaşam sürdüren Buck, olduğu yerden koparılır ve bir kızak köpeği olarak hayatına devam eder. Buck bu yaban ortamında ayakta kalmaya devam etmek zorundadır ve büyük zorluklarla karşılaşacaktır. Yaşadıklarına uyum sağlamadığı sürece hayati tehlikesi büyük oranda devam edecektir ve o, bu durumun bilincindedir.
Ormanın derinliklerinden gelen çağrıya kulak vermeye meyilli olan Buck, bu sayede özüne dönüş anlamı taşıyan bambaşka bir yolculuğa başlayacak.
Her kütüphanede bulunması gereken Jack London klasikleri...
Masallar kitaplarla tanışmanın ilk adımıdır! Masallar yardımıyla çocuklarımızın hayal güçleri gelişirken, doğruyu ve yanlışı ayırt edebilmeleri de kolaylaşır.
'Çilek Kokan Masallar' adlı kitabımızı, çocuklarımızın okumayı daha da sevmeleri için kokulu olarak hazırladık.
İyi eğlenceler!
Arsène Lupin… Yalnızca zenginlerden çalan, kıvrak zekâsı ve özgüveniyle insanları kendisine hayran bırakan, ustalıkla bir kılıktan diğerine girerek dedektiflerle alay eden, Maurice Leblanc’ın ölümsüz karakteri Arsène Lupin. Arsène ki en zor şartlar altında bile neşesini koruyor, kalbini gördüğü her kadına kaptırıyor ve sonunda tüm övgüleri toplamayı başarıyor. Fransız edebiyatının en popüler karakterlerinden biri olan Arsène Lupin, sizi hayal gücünüzün sınırlarını zorlayarak kendi yarattığı gizemleri çözmeye davet ediyor.
Oyuk İğne’nin Sırrı, sizi Fransa krallarının yüzyıllardan beri sakladığı bir sırra götürecek.
Büyük bir hazinenin peşinde olan Lupin, yeni rakibi Isidore Beautrelet ile de tanışacak. Bir lise öğrencisi olmasına rağmen zekâsı ile ünlü dedektifler Ganimard ve Herlock Sholmès’ün tahtına göz diken bu genç, Lupin’e zor anlar yaşatacak. Üç dedektife karşı yarışan Arsène Lupin, tarihin tozlu sayfaları arasında amacına ulaşmayı başarabilecek mi?
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.