Kültepe Tabletleri VI-e
İdil - Ural Tarihi Sempozyumu Bildiriler 2. Cilt
İdil - Ural Tarihi Sempozyumu Bildiriler 1. Cilt
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı: Belleten Sayı 74 Aralık 2022
Türkiye Türkçesi Ağızlarından Seçmeler
Türk Atasözleri Sözlüğü
Kuzey Grubu Türk Lehçelerinde Edatlar
Codex Cumanicus
Türkçe - Bulgarca Sözlük
Eski Türkçede İkilemeler
Kazak Destanları XI
Türk Dillerinde Birincil Uzun Ünlüler
Türk Dilinde Çekirdek Ekler
Divanu Lugati't-Türk'e Göre 11. Yüzyıl Türk Dili Grameri
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi Sayı: 55 Bahar 2023
Türk Dili Dergisi Sayı: 856 Nisan 2023
Türk Dili Dergisi Sayı: 857 Mayıs 2023
Türk Dili Dergisi Sayı: 855 Mart 2023
Eser, daha önce Türk Kardiyoloji Derneğinin katkılarıyla hazırlanan “Yürek Bilimi Terimleri Kılavuzu” esas alınarak hazırlanmıştır. Terimlerin açıklamalarını içermesi bakımından sözü geçen kılavuzdan daha geniş kapsamlı bir sözlük ortaya çıkmıştır. Yürek bilimi alanında terim birliğinin sağlanması amacıyla hazırlanan çalışmada, Türk dilinin yapısına uygun düşecek şekilde Türkçe karşılıklar sunulmuştur.
Kutadgu Bilig ile ilgili yapılan çalışmaları metin yayınları ve monografik çalışmalar olmak üzere iki grupta toplamak mümkündür. Metin yayınları üzerine pek çok dikkate değer çalışma bulunmakla birlikte monografik çalışmaları da gramerle ilgili kitaplar, tezler, makaleler olarak sınıflandırabiliriz. Eser üzerinde yapılmış metodolojik çalışmalar, metin dil bilimsel incelemeler, söz dizimi ve anlam bilimi çalışmaları da mevcuttur. Bununla birlikte, bugüne kadar Kutadgu Bilig üzerinde edim bilimsel bir inceleme yapılmamıştır. Kutadgu Bilig içinde barındırdığı söylemlerle bu tür bir çalışmanın yapılması için oldukça uygun bir metindir. Bu kitapta, Kutadgu Bilig içindeki söylemlerin edim bilimsel açıdan incelenmesiyle eserin yazıldığı dönem ve bu dönemdeki Türk yaşam tarzı ve düşünce sistemi hakkında bilgi edinilmesi amaçlanmıştır.
Irak Türkmen ağızlarıyla ilgili olan bu çalışma, Anadolu ağızları araştırmalarının bir halkasını oluşturmaktadır. Çalışma; araştırma bölgesi olan Kerkük il merkezi, Tisin Mahallesi, Beşir köyü ve Bayat köylerinden Bastamlı, Abbut, Zengili, Biravçılı, Çardaklı’dan banda alınan metinlere dayanmaktadır.
Giriş’te Irak Türkmenlerinin tarihi ve yerleşme bölgeleri verilmiştir. Ayrıca Irak Türkmen ağızlarının Türk diyalektleri arasındaki yeri belirtilmeye çalışılmıştır.
Yukarıda da belirtildiği gibi metinler; Kerkük il merkezi, Tisin Mahallesi, Beşir köyü ve Bayat köylerinden yapılan derlemelerle oluşturulmuştur.
Sözlük’te metinlerde geçen kelimelerin Türkiye Türkçesindeki karşılıkları verilmiştir.
Türk romanında, bir anlatım tarzı olarak mektubun nasıl ve hangi amaçla yer aldığının tespitine yönelik bir çalışmadır. Çalışmanın tarihî zemini olan 1860-1908 arası Tanzimat ve I. Meşrutiyet Dönemi’ni kapsamaktadır. Bu zaman dilimi; Türk edebiyatının Batı’yı örnek alarak şekillenmesine, Türk romanının acemilikten ustalığa geçişine tanıklık eder.
1860 sonrası gelişen Türk edebiyatı, basın ile iç içedir. Bu sebeple çalışmanın “Giriş” bölümü, bu zaman diliminin basın ve edebiyatına mektup penceresinden genel bir bakışa ayrılmıştır. İncelenen romanların bazıları, edebiyat tarihlerinde adı geçen bilindik eserlerdir. Bazılarının adı, özellikle yüksek lisans, doktora tezlerinde veya biyografik çalışmalarda geçmektedir. Çalışmanın temelini teşkil eden, bir anlatım tarzı olarak mektubun romanda nasıl ve ne amaçla yer aldığına dair tespitler 11 başlık altında toplanmıştır.
Bu kitap, yazarın daha önceden yayımlanmış olan Türk Dillerinin Tarihî-Tipolojik Yapısı (1975) ve Türk Dillerinin Tarihî-Tipolojik Biçim Bilgisi (1978) adlı eserlerinin devamı niteliğindedir. Türk dillerinin ses bilimsel yapısının art zamanlı yönden gelişim ve oluşumunun çözümlenmesine ayrılmıştır. Çeşitli Türk dillerinin dil bilgisel yapısı, sözlüksel kadrosu, ses bilgisel ve ses bilimsel yapısı konusunda uzun yıllar süren araştırmalar ve gözlemlerin bir genellemesidir.
Kitapta, Sovyetler Birliği Türkologlarıyla Batı Avrupa Türkologlarının çoğunluğu tarafından kabul edilen ve araştırmalarında kullanılan ses bilgisel-ses bilimsel çeviri yazı kullanılmıştır.
Şerafettin Bey, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde yaşamış; Balkan, Birinci Dünya ve Kurtuluş Savaşlarına katılmış; birçoğu yayımlanmamış şiirleri, şarkıları, piyesleri ve hikâyeleri olan bir tıp doktorudur.
Genç yaşta ölen Şerafettin Bey hakkında bugüne kadar çok az bilgi verilmiş ve adı henüz Türk edebiyatı tarihlerinde yer almamıştır. Onun ve şiirleri hakkında belirlediğimiz ilk kaynak 1967’de yayımlanan Şâir Tabîbler adlı bir antolojidir. Şerafettin Bey’e ayrılan 7 sayfada onun hayatı ve 7 şiiri yer almaktadır.
Şerafettin Bey’in şiirlerinin büyük çoğunluğu kendi el yazısıyla çeşitli defterlerde, mektuplarda, posta kartlarında bulunmaktadır, çok azı ise Dertli gazetesinde yayımlanmıştır.
Çalışmada okuyucuya, Şerafettin ÖZDEMİR’in 130 şiiri sunulmuştur.
+{DAn} durum biçim biriminin eylem ile ad arasında kurduğu morfosentaktik ilişki ele alınmıştır. Üye yapısı, durum dil bilgisi ve anlamsal roller gibi dil bilgisel yaklaşımlardan faydalanılmıştır. Söz dizimsel yapıda üyelerine +{DAn} durum biçim birimi yükleyen eylemler ve bu eylemlerin üye yapıları saptanarak +{DAn} durum biçim birimi yüklenen üyelerin mantıksal düzeyde yüklendiği anlamsal roller belirlenmeye çalışılmıştır.
Söz dizimsel yapıda 815 anlama sahip 468 eylem esas alınmıştır. Bu eylemlere Cumhuriyet Dönemi’nde yazılmış 139 edebî eserden örnekler bulunmuştur. Bulunan örneklerden hareketle bu eylemlerin üye yapısı ve üyelerine yüklediği anlamsal roller saptanmış ve rollerin dağılımı ortaya konulmuştur. Yükleyici eylemlerin ve yüklenici adların özellikleri tespit edilmeye çalışılmıştır.
Çalışmanın malzemesini Heikki Paasonen’in Novoye Yakuşkino [Çuvaşça: Şinyakal] köyünden derlemiş olduğu masal metinleri oluşturmaktadır. Söz konusu masallar, doğrudan alandan kayıt altına alınan bir malzemeyi barındırdıkları için ilgili yerleşimde konuşulan Çuvaşçanın tarihsel bir tanığı olma özelliği de taşımaktadır. İlgili derleme metinleri; Novoye Yakuşkino özelinde konuşulan dilin gelişimini ve değişimini gösterme, Sovyet sonrası dönemde standartlaşan kullanımlarla izi silinen diyalektolojik verileri belirleme ve bölgedeki dil ilişkilerinin tarihsel görünümüne ışık tutma noktasında oldukça önemli veriler sunmaktadır.
Heikki Paasonen’in Çuvaşça masal derlemelerinin farklı yönleriyle değerlendirildiği çalışma, Giriş’i takip eden sekiz ana bölümden oluşmaktadır.
Zamirler, biçimsel ve işlevsel özelliklerinin daha iyi ortaya konması adına Proto-Altaycadan Altay dilleri olarak tasavvur edilen Türkçe, Moğolca, Tunguzca (Mançu-Tunguzca), Korece ve Japoncaya; Proto-Türkçeden tarihî Türk lehçelerine ve tarihî Türk lehçeleriyle mukayeseli olarak da çağdaş Sibirya Türk lehçelerine gelişimleri doğrultusunda incelenmiştir. Söz konusu edilen diller ve dillerin dönemlerinde zamirlerin bugüne kadar uğradıkları değişimler ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Çalışma, “Giriş (1.1. Altay Dillerinde Zamirler, 1.2. Proto-Türkçede ve Tarihî Türk Lehçelerinde Zamirler)” ve “Çağdaş Türk Lehçelerinde Zamirler” olmak üzere iki ana bölümden meydana gelmiştir.
İnceleme niteliğindeki eser, Kırım Karaycası ve Kırım Türkçesinde yazılmış mecmuanın ilk tenkitli yayınıdır. Adı geçen mecmua, Bahçesaraylı Eliyahu b. Yosef Ḳılcı tarafından 1903-1910 yılları arasında İbrani harfleriyle istinsah edilmiştir. İçine; masal, hikâye, bilmece, türkü, mani, tekerleme gibi çeşitli edebî türleri almaktadır. Bunlardan bazıları Türk bazıları Kırım Tatar bazıları da Kırım Karaylarının kendi edebiyatından alınmıştır. Eserlerin dili karışıktır. Hem Türkiye Türkçesi hem Kırım Tatarcası hem de Kırım Karaycasının dil özelliklerini taşımaktadır. Türkiye Türkçesinin etkisi tüm eserlerde görülmektedir. Buna karşın, mecmuanın Türkiye Türkçesi standart değildir. Anadolu ağızlarından bilinen pek çok yapı, şekil özelliği ve kelime içermektedir.
Eser; Giriş, İnceleme, Transkripsiyonlu Metin, Dizin ve Tıkpıbasım bölümlerinden oluşmaktadır.
1642’de İran’da Muḥammed bin Żiyā’u’d-din el-Ḥüseyni Ferāġi tarafından Safevi Şahı Ṣafi bin Ṣafi adına yazılan Miftāḥu’l-Luġat adlı Türkçe-Farsça sözlüğü incelemek, eserden elde edilen dil bilgisel ve sözlüksel malzemeyi ortaya koymak ve başka eserlerle karşılaştırarak bu eserin Türk dilinin gelişme sürecine olan katkısını belirlemek amacıyla hazırlanmıştır. Aynı zamanda Çağatay Türkçesi metinlerinin okunması ve değerlendirilmesinde karşılaşılan sorunların bu eser sayesinde giderilmesi ve böylelikle de Türk dil biliminin bazı sorunlarının çözülmesi amaçlanmıştır.
Eserde kırmızı mürekkeple yazılı 631 madde başı bulunmaktadır. Yazılışı aynı olan farklı sözcükler bir arada tek bir madde gibi verildiği için maddelerin gerçek sayısı daha fazladır. Dizinden elde edilen madde sayısı toplam 719’dur.
Türk Dili Dergisi Ağustos 2018 Yıl: 68 Sayı: 799
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi Sayı: 51 Bahar 2021
Türk düşünce tarihinde Ali Kuşçu, Cihan Devleti hâlini alan İstanbul merkezli Osmanlı ülkesindeki “ilim=bilgi” üretim ve aktarımını, Fatih Sultan Mehmed’in himayesinde düzenleyen bir isim olarak bilinir. Ali Kuşçu ve İstiare Risalesi başlıklı bu çalışmada, Ali Kuşçu’nun düşüncelerini anlamlandırabilmek için yetiştiği ortamın ve eser verdiği bağlamın gözden geçirilmesi gerektiğinden, “Giriş” bölümünde Fatih Sultan Mehmed Dönemi ilim hayatı üzerinde ana hatlarıyla durulmuştur.
Birinci bölümde; Ali Kuşçu’nun hayatı, yetiştiği çevre, ilmî serüveniyle verdiği eserler sıralanarak bu eserlerin nüshalarından birinin bulunduğu kütüphane, kayıt numarası ve yaprak sayısına işaret edilmiştir. İkinci bölümde; Risâle fi’l-İsti‘âre’nin nüshaları, muhtevası tanıtılmış ve tenkitli metni hazırlanmıştır. Üçüncü bölümde; risaleye İsmail Ayvalı tarafından yapılan şerh tanıtılmış ve tenkitli metni kurulmuştur. Dördüncü bölümde ise risalenin Osmanlı Türkçesine yapılan çevirisinin Türkçe transkripsiyonu verilmiş ve akabinde Risâle fi’l-İsti‘âre Türkçeye çevrilmiştir.
Türk Dili Dergisi Sayı: 828 Aralık 2020
Vefatının 100. Yılında Ömer Seyfettin
Eser, mukayeseli bir çalışmadan çok tasvirî bir çalışmadır. Ancak gerektiği yerlerde tarihî ve çağdaş Türk lehçeleri gramerlerine de müracaat edilmiştir. “Giriş”ten sonra “Dil İncelemesi”, “Metinler” ve “Gramatikal Dizin” bölümlerinden meydana gelmiştir.
“Giriş”te; Isparta’nın tarihi, ağız özelliklerini şekillendiren etnik yapı ve yörenin fiziki coğrafyasına dair genel bilgiler verilmiştir.
“Dil İncelemesi” bölümünde, derlenen metinlerden hareketle Isparta Merkez ilçe ağızlarının “Ses Bilgisi” ve “Şekil Bilgisi” özellikleri ele alınmıştır. “
“Metinler” bölümünde 60 metne yer verilmiştir.
“Gramatikal Dizin”de, metinlerde geçen tüm kelimeler alfabetik sırayla ve gramatikal unsurlara göre dizilmiştir.
Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi
Sayı: 814 Ekim 2019
Türk Dil Kurumu Yayınları
Ekonometri Terimleri Sözlüğü Türk Dil Kurumu Yayınları
Urumca Sözlük
Keşfü'l-Me'ani
Eski Anadolu Türkçesinde Sınırlandırma Yapıları
İsfendiyaroğlu Rüstem Bey Divan
Divan
Altun Yaruk 8. Kitap
Altun Yaruk 7. Kitap
Eskişehir İli Yörük Ağızları
Türk dillerinin sınıflandırılmasında Halaç Türkçesi, taşıdığı Altayistik ses özelliklerinden dolayı başlı başına bir Türk dili kolu olarak değerlendirilmiştir. Günümüzde 51.000 konuşura sahip olan bu lehçe, UNESCO tarafından savunmasız derecede tehlikedeki diller arasına alınmıştır.
Merkezi ilinin köyleri olan Keşe, Bonçenar ve Vaşegan köylerinde görsel, işitsel çalışmalar yapılarak çalışmanın amacına uygun belgeler seçilmiştir. Seçili kaynaklardan yararlanarak dil bilgisel çalışmalar yapılmış ve Halaç Türkçesinin bahsedilen köylerdeki dil bilgisi ve söz varlığı ortaya konulmuştur. İşitsel ve görsel kayıtlar Halaç Türkçesinin farklı diyalektlerini konuşmakta olan Keşe, Bonçenar ve Vaşegan halkından derlenmiştir.
Göktürk yazısıyla oluşturulmuş Uygur Kağanlığı yazıtları, en az 5.500 yıllık bir geçmişe sahip ve yaklaşık olarak 1.320 yıldır yazılı metinler aracılığı ile tarihî seyri kesintisiz izlenebilen Türkçenin önemli eserlerindendir.
Bu çalışmada, Göktürk yazısı ile oluşturulmuş Uygur Kağanlığı yazıtlarının metin dil bilimi alanının yöntemi aracılığıyla incelenmesi amaçlanmıştır. Metne dayalı bu inceleme ile yazıtların metinlerindeki ögelerin birbirleri ile kurduğu dil bilgisel ve anlamsal ilişkiler bir bütünlük içinde ortaya konulmuştur. Göktürk yazısıyla oluşturulmuş Uygur Kağanlığı eserlerinin ayrıntılı bir okuması gerçekleştirilerek ve bu eserlerdeki metin içi ilişkiler ağının ve bu ağın ögelerinin varlığı üzerinde çalışılmıştır.
Türkmenistan Cumhuriyeti’nde yaşayan Türkmenlerin resmî devlet dili olarak kullandığı Türkmen Türkçesi yazı dili, ses ve şekil bakımından incelenmiştir.Kitap, “Giriş” ve “İnceleme” olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır. “Giriş” bölümünde kısaca, Türkmenler, Türkmen Türkçesi ve alfabe üzerinde durulmuştur. “İnceleme” bölümü kitabın ana bölümü olup Türkmen Türkçesi "Ses Bilgisi" ve "Şekil Bilgisi" olmak üzere iki ana bölümü içermektedir. Ses Bilgisi başlığı altında Türkmen Türkçesinde kullanılan ünlüler (kısa ve uzun ünlüler) ve ünsüzler sınıflandırılarak tipik özellikleri örneklerle gösterilmiştir. Genel Ses Yapısı başlığı altında ise Türkmen Türkçesinin ses özellikleri ve Türkmen Türkçesinde görülen ses değişmeleri ile ses olayları değerlendirilmiştir. Şekil Bilgisi bölümünde kelime yapısı ve kelime yapımında kullanılan ekler üzerinde durulmuştur. Kelime türleri bahsinde sırasıyla isim, sıfat, zamir, zarf, fiil olmak üzere anlamlı kelimeler ile, edat, bağlaç ve ünlemler olmak üzere görevli kelimeler incelenmiştir.
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi: Bahar 2018/ 47. Sayı 2019
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi: Güz 2018/ 46. Sayı 2019
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten 62. Cİlt - 2. Sayı 2014 / Kış
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.