Arkeolojik, Arkeometrik, Dilsel, Tarihsel ve Etnolojik Veriler Işığında

Anadolu mutfağının kültürel kökenlerini ekosistemin dolayısıyla coğrafya ve iklimin belirleyiciliği üzerinden ortaya koymaya çalışan bu kitap, çok farklı bölgesel mutfakların kökenleri üzerinden bu öneriyi gerçekleştirmeye çalışmaktadır. 
Güncel bazı sorularla açıklanacak olursa; neden Kıyı Ege mutfağında ot ve balık kültürü daha baskın? Neden Güneydoğu Anadolu’da kebap ve baklava var? Neden Konya’da Etli Ekmek gibi bir yemek varken Çorum’un İskilip ilçesinde İskilip Dolması yapılmakta? Neden Marmara Bölgesi süt ve süt ürünlerinde daha baskın bir bölge? Doğu Anadolu Mutfağı neden daha çok ete dayalı bir mutfak? Kuşkusuz bu soruların net yanıtları en temelde kültürle ilgili ancak kültürü belirleyen ve biçimleyen doğa olabilir mi? Zira Marks’ın tanımıyla kültür; doğanın yaptıklarına karşı insanın ürettiği her şey. Eğer öyleyse doğayı, kültürü belirleyen en temel ölçütlerden biri olarak düşünebilir miyiz? İşte bu türden sorulara yanıt aramak üzere başladı bu çalışma, sonucu tatmin edici olabildi mi? Bu sorunun yanıtını da okuyucuya bırakıyorum. – Ahmet Uhri


Basım Ayı/Yılı : 8/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 156
Ağırlık : 156
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,00

Müziğin, kadim anlatıların ve şiirin rüzgârına kapılıp geliyor hikâye.

Eski bir plak ya da kasetten, herhangi bir müzik uygulamasından dinlenmiş yahut bir konserde, radyoda işitilerek müptelası olunmuş; ilham veren şarkılar, peşrevler, taksimler, saz eserleri, türküler velhasıl müzik olmasa yazılmazdı. Okurun iç dünyasında, onun kendi müziğiyle tamamlanmayı bekleyen bu kitap; nakıs bir peşrev gibi iki hane, bir teslimden oluşuyor.

Öyküleri şarkılardan koparamıyorum. Bu nedenle her öykünün başında beni kurguya sürükleyen müziği anmadan geçemedim.

-Tuba Dere


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00
Ön sipariş: 16.06.2023

İnsanlık tarihinde şarap her zaman önem taşıyan bir içecek olmuştur. Bu sebeple insanlığın şaraba vermiş olduğu önemin inanç dünyalarına da yansımış olması hiç şaşırtıcı değildir. Şarabın keyif verici özelliği, medeniyet ile dağdaştırılması, sarhoşluğun ilahi bir etki olduğu inancı, kana benzer bir renge sahip olduğu için kan metaforu olarak kullanılması gibi kimi unsurlar bu yansımanın temelini oluşturur.

Bu kitapta tarihi insanlık tarihine denk olan şarabın, Anadolu uygarlıklarının inanç dünyası üzerinde nasıl bir yer tuttuğundan bahsedilmektedir. Ayrıca şarap ile ilintili tanrısal varlıklardan, şarap kullanılarak gerçekleştirilen ritüellerden ve şarabın Eskiçağ insanı için taşıdığı ilahi öneme kadar çeşitli konulara değinilmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 16,5 / 24,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,00

Mitlerde erkekler savaşarak, şehit düşerek, spor müsabakalarında ya da bir yerlerde musallat olmuş canavarlarla boğuşup kahramanlaşırken, kızlar evliliğe hazırlanır, ev işlerini üstlenir ve erken yaşlarda soyun devamlılığı olan doğumla yüz yüze gelirlerdi.

Daphne ve Atalante gibi tanrılara, babalarına kafa tutanlar, Medea ile Ariadne gibi dışlananlar ya da terk edilenler, daha niceleri: Hepsi çağının erkek kahramanlarını gölgede bıraktırlar.

Büyücü Kirke, Medea ve Medusa erkekleri taşa veya hayvana dönüştürme yetenekleri dışında, şifacı yanlarıyla bitkilerden doğanın iyileştirici ve öldürücü gücünü ödünç alırlar.

Antik Yunan Mitolojisinin Kadınlarına Dair Öyküleri’nin ekseninde yer alan sıra dışı karakterler, yani genç kızlar ve kadınlar ise mitlerde ancak erkek egemen toplumun kendilerine dayattıkları kadere başkaldırarak, hayatları pahasına cesaretle kendi yollarını seçtiklerinde kahramanlaştırıldılar.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00
Farklı Bir İzmir “Kurtuluş” Tarihi


İzmir’in yüzleşmesi bütün Anadolu’nun yüzleşme kapısını açacak anahtardır.

“Ganimet Şehir İzmir” kitabı Cumhuriyet’in yüzüncü yılında bu yüzleşmeye kapı aralamaya az da olsa bir tuğla koyabilirse, yararlı bir adım olur bu şehirde ve ülkede yaşayanlar için!

Bu kitap sizi; 9 Eylül 1922’de geri alınan fakat 13 Eylül 1922’de alevlere teslim edilen İzmir’de yanan yerlere, yanmayan yerlere, taşınır ve taşınmaz mallara ne olduğunu, bu malların nasıl ele geçirilip nasıl el değiştirildiğini; o günlerin Büyük Millet Meclisi ve İzmir Şehir Meclisi tutanaklarından ve 1922-1934 arasında yayımlanan, özellikle İzmir gazetelerinin haberleri, yazıları ve sair arşiv belgeleri üzerinden birlikte bir hafıza yolculuğuna davettir.

“Ganimet Şehir İzmir”e doğru iyi yolculuklar…

Talât Ulusoy


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 16,5 / 24,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺125,00
Antik Roma’da Bir Gurme: Çeviri, Yorum ve Uygulamalarla

Bu kitap sürprizlerle dolu, şimdiye kadar gördüğünüz yemek tariflerinden farklı, bir arada görmeyi ummadığınız malzemeler ustaca birleştirilerek her birinde vurucu tatlar keşfedilmiş, ayrıca aralara serpiştirilmiş sürpriz ipuçları da cabası…

“Balın içine bir parça fitil koyup ucuna yak; fitil yanarsa bal tazedir.”

Romalılar arasında Apicius adı şikemperverliğin zirve noktasını temsil ediyordu. Yarı gerçek yarı efsane; farklı dönemlerde yaşadığına inanılan ve her biri damak tadı düşkünlüğünü bir öncekinden daha ileriye taşıyan Apicius(lar) yaşamak için yiyenlerden değil de yemek için yaşayanlardandı. Anlatılanlara göre bunlardan bir tanesi imparatorlarla dostluk kurar, bir diğeri kendi yemek okulunda incelikli yemek usullerini öğretir, daha başkası iki lokma lezzetli yemek için ülkeyi dolaşır, öteki de dünyanın öbür ucuna bile gitse aradığı lezzeti bulamazsa ağzını açmazmış. Fakat sonuncusu olan Caelius Apicius olmasaydı tüm bu tarifler ortadan kaybolacaktı. O Kendinden evvelki adaşlarına atfedilen tarifleri bir araya getirip günümüze ulaşmasını sağladı, bize de küçük bir çeviri ile zorlu bir uygulama süreci düştü.

Sağlam delillere dayandırılsa bile geçmişin kurgusunu ortaya koymak kolay bir iş değildir. İş akış şeması, olayların gerçekleşme sırası, olaya müdahil tarafların gerçek düşünceleri, olayın üçünücü kişiler üzerindeki etkisi ve dahi belgelerin güvenilirliği bir tarihçi için temel sorunlar arasında yer alır. Benzer şekilde geçmişte var olduğunu düşündüğümüz yemeklerin yeniden uyarlanması neredeyse aynı zorlukları içerir. Elimizde Apicius’a atfedilen tarifler bulunmasına karşın malzemelerin hangi sırayla yemeğe ekleneceği, aşçının hüneri, malzemenin niteliği, ortaya çıkan yemeğin tat, doku ve kokusundaki benzerliğin boyutu hiçbir zaman ölçülemez. Elinizdeki kitap günümüzden neredeyse iki bin yıl öncesine dayanan 450’den fazla yemek ve sos tarifi içerir. Bunlardan 26 tanesi yazarlar tarafından aslına en uygun biçimde yeniden pişirilmiş, fotoğraflanmış ve tadılarak yorumlanmıştır. Bu iş için dönemin pişirme yöntemleri ve sunumu için dönem kaplarının benzerleri kullanıldı. Malzemeler arasında günümüzde nesli tükenmiş olanlar bir yana, varlığından ve kimliğinden bile haberdar olmadıklarımız bulunur. Her biri kendine özgü Romalılığın kokusunu ve tadını yansıtan baharatların bazıları özel olarak dünyanın farklı bölgelerinden getirildi, geyik otları, yabani kerevizler mevsiminde doğadan toplandı, yapuzlar, reyhanlar, fesleğenler kendi bahçemizde özenle yetiştirildi, deniz kestaneleri, istiridyeler günlük olarak getirildi, ahtapotlar sadece bu kitaptaki yerlerini almak için balıkçıların ağlarına gönüllü takıldı.

Bu kitap yalnızca bir çeviriden ibaret değil, okuyucuya Apicius çevirisinin yanında Romalıların beslenme alışkanlıklarından dönemin pazarlarına, pişirme tekniklerinden kap kacaklarına kadar her türlü bilgiye ulaşabilceğiniz bir seçki sunuyor. Sizler için seçip aslına uygun olarak pişirdiğimiz yemeklerin fotoğrafları ile birlikte uygulma metodu ve tadım notlarını da unutmadık. 


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 22 / 24
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺648,00

İlyada destanında Akhilleus’un kalkanın üzerindeki sahneler içinde bağın ve bağbozumunun canlı bir tasviri vardır: “Tanrı kalkana koca salkımlar yüklü bir bağ kodu, altından güzel bir bağdaı bu, kara kara üzümler sarkıyordu, salkımlar gümüş sırıklara yaslıydı boydan boya. Göktaşından bir hendek çizilmişti, kalaydan bir çit çizilmişti çepeçevre. Bir tek dar yol vardı bağın içinde, bağ bozumunda oradan geçilir yürünürdü, kızlar, delikanlılar, çocuklar gibi şen, bal gibi tatlı yemişler taşıyorlardı sepet sepet”

Roma ordusunda komutanlar köleleri sopayla, özgür askerleri ise ancak asma dalı ile dövebilirlerdi. Asmayı ve onun meyvelerini övmeyen yazar ve şair çok azdır. Cicero’ya göre “Bağcılık kültürü doğuşu ve gelişimi ile mucize doludur.”

Kitab-ı Mukaddes’de bağdan, üzümden ve şaraptan söz etmeyen çok az mesel ve öykü vardır. Yahova’nın İbranilere vaat ettiği kutsal topraklarda “asmaların gölgesinde” barış içinde yaşacaklarını bildirir. Üzüm Cennet’in meyvesi, şarap İsa’nın kanı olarak kabul edilir.

Antik Çağ’da Bağ ve Şarap, antik dönem hikâyesini efsanler, gerçekler ve kaynaklar vasıtayla araştırırken bir yandan da şarabın Anadolu’daki ilk dönemiyle ilgili bilgiler sunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 236
Ağırlık : 236
En / Boy : 16,5 / 24,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺198,00

Okullarda uygarlığın başlangıcı olarak hep yazının icadı öğretilir bizlere. Tabii ki bu kaçınılmaz bir doğrudur, fakat uygarlığın gelişimi düşüncenin kuşaktan kuşağa aktarılmasının yanı sıra onu kaliteli ve sağlıklı yaşamla bütünleştirebilmekten geçer. Günümüzün en büyük refah toplumları bunu başarabilenlerdir. Bununla beraber tuvalet ve temizlik kültürü bugün uygarlaşmanın en büyük göstergelerindendir. Temiz ve konforlu tuvaletler hepimizin her yerde en çok görmek istediği mekânlardır.

Acaba hiç düşündünüz mü? İnsanlar bu doğal ihtiyaçlarını gidermek için ilk kez ne zaman bir mekâna ihtiyaç duymuşlardı. Ve ilk tuvaletler nasıldı? Belki de çok azımız bu soruyu kendine sorma cesaretini gösterip araştırmıştır.

Eskiçağ’da Tuvalet Kültürü gözden geçirilmiş ve genişletilmiş yen baskısıyla tekrardan sizlerle…


Basım Ayı/Yılı : 1/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00


Bu tatil diğerlerinden farklıydı. On gün boyunca teknede kalacaktık. İstediğimiz koya demir atacak, denizin tadını çıkaracaktık.
 
Nilüfer Elmaağaçlı’nın yazıp resimlediği, "Topladığım Şeyler Korosu” bir ileri dönüşüm hikayesi. Plastiklerin çevremize zararlarını, doğada ancak yüzyıllar içerisinde çözülebileceğini küçük Melodi’nin gözünden anlatan bir dönüşüm hikayesi.

Okur yaş aralığı 3-8 yaş olmasına rağmen aslında biz yetişkinler için de hep aklımızda bulunması gereken bir ileri dönüşüm hikâyesi.

Hikaye ailesi ile tatile çıkan Melodi’nin anı biriktirme merakı ile başlıyor. İlklerle dolu bu tatil macerası bir ileri dönüşüm projesine dönüşüyor. Topladığım Şeyler Korosu hiç ummadığınız yerlerden renkli malzemeler ve bu malzemelerle yaratıcı projeler çıkabileceğini anlatıyor.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 36
Ağırlık : 36
En / Boy : 22 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺55,00


Beyaz Kuş, Pufi'ye "Birbirimizi kaybettiğimiz yerde bekliyorum. Mutlu Tepe ile Renkli Tepe’nin tam ortasındayım.” diye bir mektup yazdı. Arkadaşları bu haberi uçurmak için bindiler balona.

Nilüfer Elmaağaçlı'nın yazıp resimlediği, "Beyaz Kuş ve Pufi” unutulmaz bir arkadaşlık hikâyesini konu alıyor. Beyaz kuş ve Pufi'nin yolcuklarında resimlerin ve hikâyenin büyüsüne kapılıp dostluğa dair hiç aklımızdan çıkarmayacağımız dersler alacağız. Beyaz Kuş ve Pufi'yi okurken ister büyük ister küçük olun dostluğu, yolculuğu, beklemeyi, sadakati hatırlamak istediğiniz her an size yol gösterecek hikâyeniz olacak. 
 
Hikâye, gördüklerinin peşinden hızla kanat çırpan Beyaz Kuş’un kaybettiği arkadaşı Pufi’yi ararken yaşadıklarını anlatıyor. 
Bazen aradığınızın peşinde giderken yollar size yenilikler, getirir ve türkü güzellikler öğretir. Tıpkı yeni arkadaşlar ve yardımlaşma gibi.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 36
Ağırlık : 36
En / Boy : 22 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺55,00

Neredeeee o eski gazozların tadı!

Hem bizden olmayan, hem de hikâyeleri ile bizden olan siyah beyaz dünyamızın renkli içeceğiydi gazoz.

İşte bu kitapta İzmir Gazoz Tarihi ve hikâyeleri ile anılarınız bulacaksınız.

2011 yılından beri sade cam gazoz şişelerinin izini süren koleksiyoner araştırmacı A. Tolga Bugakaptan’ın koleksiyonunda Türkiye’nin birçok yerinden Cumhuriyet öncesi ve sonrası döneme ait yaklaşık bin beş yüze yakın gazoz şişesi bulunmakta. Bugakaptan koleksiyonunu genişletirken bir taraftan da envanterlerini çıkarıp geçmişlerini araştırdı; birçık belgeyi inceleyip, eski gazoz üreticileri ve aileleri ile görüşüp unutulmaya yüz tutmuş gazozların anıları ile gün yüzüne çıkmasını sağladı.

 

İzmir’in bilenen gazoz tarihini bir araya getirmeye hedefleyen bu kitap ile gazozların hoş anıları uzun yıllar daha hatıralarımızda yer etmeye devam edecek.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 16,5 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,00

Sâsâniler, tarih boyunca İran coğrafyası ve çevresinde varlık göstermiş en önemli figürlerden birisi olmayı başarmışlardır. En eski çağlardan itibaren Doğu-Batı rekabetinde uzun yüzyıllar boyunca “doğu” coğrafyasının lideri ve temsilcisi konumundaki Sâsâniler güçlü siyasi varlıklarının yanı sıra dini, mimari, sanat ve arkeolojik kalıntılar bakımından da son derece önem taşımaktadırlar. 

Günümüz İran toplumunda son derece saygı gören ve kültürel birer miras olarak kabul edilen birçok Sâsâni figürü bulunmaktadır. Arap fetihleri ve İslam’ın bu coğrafyada yaygınlaşmasından çok önce görülen bu Sâsâni gelenekleri günümüzde İran dini ve kültürel mirasının en önemli örneklerini teşkil eder. Birçok çizim ve bu eser için özel olarak çekilmiş fotoğraflar ile Sâsâni sanatını yakından görebilecek; şehir planlamalarında, dini figürlerine kadar Sâsâni kültürünü birçok farklı yönü ile ele alan bu eserden son derece özgün bilgiler edineceksiniz. Sâsâni dönemi arkeolojisi ve sanatı ile ilgili kapsamlı bir çalışmanın ürünü olan bu kitap, kendisinden sonra gelecek olan araştırma eserlerine de kaynaklık edecektir.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 148
Ağırlık : 148
En / Boy : 16,5 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺125,00

"Biri ölür üzülmezsiniz, sonra sandalyeye asılı hırkasını görürsünüz, o hırkanın duruşu kalbinize oturur."
Nuri Bilge Ceylan


Ali Lidar, yeni öykü kitabında çocuklukla, bellekle, ertelenmiş hayallerle, ıskalanmış, önemsenmemiş yahut üzerinden hızlıca geçilmiş hayatlarla hesaplaşmaya, geçmişin ayrıntılarının "Z Raporu"nu çıkarmaya devam ediyor.

“Çocukluk bir suç gibi bazen, kendisine uzaktan bakıldığında… Bazen de kayıp cennet. Anneli, babalı harikalar diyarı yahut yanlış alınmış bir ayakkabının hayata küsme nedeni olduğu distopik bir diyar. Olur olmaz yerde karşımıza çıkan, artık vazgeçtiğimiz ama asla terk edemediğimiz müzmin bir alışkanlık.”
Bir Bahçeye Bir Dünya Sığdırmak adlı öyküden


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00
Bir Geleneğin Oluşum Süreçleri

Bu kitap ölüm üzerine felsefi görüşler barındırmıyor. Ölüme nasıl karşı durulabileceği ya da bunun gerekli olup olmadığı veya ölüme karşı insanın tavrının ne olacağı bu çalışmada yer almayacak. Ölüm üzerine konuşmak ya da yazmak genellikle felsefecilerin ya da teologların işi olarak kabul edilir. Ancak, ölüm üzerine konuşulduğunda ya da araştırma yapıldığında arkeologların da söyleyecek bir çift sözü var elbette. En azından tarihöncesi dönemden başlayarak insanoğlunun ölüme karşı geliştirdiği edimler üzerine konuşmak sanırım en çok arkeologların hakkı.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 228
Ağırlık : 228
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,00
Sükûnet En Büyük Lüks

Yaşam biçimimiz, geleneklerimiz, inançlarımız her şeyimiz değişti. 

İtalo Calvino Amerika Dersleri adlı kitabının bir bölümünü hızlılık üzerine ayırmıştı. Yirmi birinci yüzyılın hız çağı olacağı kehanetini yaparken de çok haklıydı. Oysa yavaşlamak gerektiğini bize anımsatan çok farklı öğretiler var.

“Kabul edelim evrensel aldatma ve ikiyüzlülük çağında yaşıyoruz, gezegenimize sadık kalan bireylerin sayısı artıyorsa da bu kitap “yavaşlamak isteyen” bireylerin var olduğunu bilmenin cesareti ile yazıldı…” diyor Nedim Atila. 

İtalo Calvino ise makineleşme çağının, hızı ölçülebilir bir değer olarak kabul ettirdiğini buna karşın zihinsel hızın ölçülemez ve karşılaşmalara ya da yarışlara elvermez olduğunu söyler. Hızlı bir akıl yürütme ile düşünce ürünü daha yavaş bir akıl yürütmenin birbirinden mutlaka farkı olacaktır. 

İşte hiç olmazsa bu nedenle durup düşünmek ve yavaşlamak gerek. Gülten Akın’ın dizelerinde dediği gibi “kimselerin vakti yok/durup ince şeyleri anlamaya” oysa bugün en çok gereksinim duyduğumuz olgu bence bu.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 13,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00
Helen Tanrılarını Boyayarak Öğreniyorum

HELEN TANRILARINI BOYAYARAK ÖĞRENİYORUM.

Mitoloji denilince akla ilk Ege Denizi gelir. Antikçağ’da, bu denizin kıyılarında kurulan görkemli kentlerden günümüz, sadece devasa tiyatrolar, göğe uzanan sütunlar, mermerden heykeller, seramik amforalar, renkli mozaikler mi kaldı dersiniz? Bu kentlerin içinde filozoflar, sanatçılar, şairler ve nihayetinde ozanlar, binlerce yıldır nice öyküler anlattılar.

Biz de, bugünkü Batı Medeniyetinin temelini oluşturan işte bu öykülerin en bilinen karakterlerini bu boyama kitabında topladık. Helen Mitolojisinin Tanrı ve Tanrıçalarını bir yandan öğrenirken, diğer yandan rengarenk boyayabilmeniz için hazırladık.

İyi eğlenceler.

When mythology is mentioned, the Aegean Sea comes to mind first. Do you think that only huge theaters, columns stretching to the sky, marble statues, ceramice amphitheaters, colorful mosaics have remained from the magnificent cities founded on the shores of this sea in ancient times to the present day? Philosophers, artists, poets and finally bards have told many myths in these cities for thousands of years.

So, we have collected the most famous characters of these stories, which are the basis of today’s Western Civilazation, in this coloring book. We have prepared it so that you can learn the Gods and Goddesses of Hellenic Mythology on the one hand and paint them colorfull on the other.

Have fun.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 28
Ağırlık : 28
En / Boy : 21 / 29,7
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00
Kökenleri ve Anlamı Üzerine Bir İnceleme

Dionysos belki de insanlara en yakın olan tanrıdır ve insanların ona olan inançları, onunla olan ilişkileri çağlar boyunca sürmüştür.

Dionysos’un ilham verme ve esrime yaratma gücü onun kültünü sanat ve edebiyat alanlarında özel öneme sahip hale getirmiştir.

Elinizdeki kitap insanoğlu ile bu kadar uzun zaman, bu kadar yakın mesafe ve coğrafi olarak bu kadar geniş bir alanda ilişkisi olan Dionysos’un doğum mitleri, kültünün kökenleri, mysteriaların kökeni ana başlıklarıyla incelendiği bir çalışmanın ürünüdür.

Dionysos Kültü’nün en özgün ve önemli olduğu alanlardan birisi ise tanrının basit bir şenlik, şarap ve eğlence tanrısı olarak kodlanmış, geç imparatorluk döneminde başlayıp Rönesans’ta zirve yapmış olan yanıltıcı imajına karşı çıkışıdır. Bu yanlış Dinoysos imajını eleştiren ve bu önemli tanrıyı birçok farklı yönüyle inceleyen bu eserde Dionysos’un bilmediğiniz yüzleri ile karşılaşacaksınız. 


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 16,5 / 24,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00
Diplomasi, Ticaret ve Mitoloji

Günümüzde Bahreyn olarak bilinen ada üzerinde varlık göstermiş olan Dilmun, güvenli kıyıları ve zengin tatlı su kaynakları sayesinde Basra kıyılarının en önemli aktarım merkezi olmayı başarmış, bu sayede Mezopotamya’nın Ur kentinden gelen tüccarlara sattığı değerli mallar sayesinde uzunca bir süre Basra ticaretinde önemli bir rol oynamıştır. Mezopotamyalı krallar, yazıtlarında Dilmun’un gemilerinin kendi limanlarına yanaşması ve taşıdıkları malları kendilerine getirmesi ile övülmüş, zaman zaman Dilmun’u fethettiklerinden bahsetmişlerdir. 

Mezopotamya mitlerinde Dilmun, Tufan kahramanı Ziusudra/Utanapişti’nin ölümsüzlüğü kazandıktan sonra tanrılar tarafından yerleştirildiği ada olarak karşımıza çıkar. Gılgamış, ölümsüzlüğün sırrını ararken Utanapişti’ye ulaşmak için zorlu yolculuklarla buraya gelir. Sümerlerin daima insanlardan yana olan tanrısı Enki bu adayı en başından yaratır, dillere destan tatlı sularını ve hurma ağaçlarını buraya bağışlar. Sümerlerin aydınlık ve saf bir yer olarak bahsettiği, doğal güzellikleri ve zengin kaynakları ile hayranlık duyduğu bu ada, günümüz insanlarının burayı “Sümer Cenneti” olarak isimlendirmesine neden olmuştur.

Elinizde tuttuğunuz bu çalışma, Dilmun’un Mezopotamya ile olan ticari ve siyasi ilişkileri ile Mezopotamya mitolojisindeki yerini çivi yazılı metinlere ve arkeolojik kaynaklara daynarak anlatmayı amaçlamaktadır. Mezopotamya medeniyetinin oluşmasında önemli yeri olan kaynakların buraya erişim süreci, Basra Körfezi boyunca yürütülen deniz ticaretinde ve Mezopotamyalıların inanç dünyasında Dilmun’un yeri gibi konular çalışmanın odak noktalarını oluşturmaktadır.  


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 116
Ağırlık : 116
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00
Tarihöncesi Yakındoğu’da Giyim Kültürü

Giyim; insan tarihinin en ayırt edici özelliğidir. Çünkü tüm canlılar; derileri, kürkleri, pulları veya tüyleriyle doğdukları gibi yaşar, çoğalır ve ölürler. Sadece insan; doğarken, çoğalırken ve ölürken çıplak, yaşarken ise giyiniktir. 


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 156
Ağırlık : 156
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00
(Eski Mısır’dan Antik Yunan Olimpiyatları’na Sporun Kültür Tarihi)

Onur Gülbay’ın önsözüyle, Antik Yunan kültürünün gelişim sürecinde çeşitli anlamlarda kullanılmasına karşın “arete/ ἀρετή” kelimesi, genellikle mükemmellik/üstünlük ve erdemi ifade eder şekilde kullanılmıştır. Bu çok boyutlu kavram insanın her eyleminde mükemmelleşmesi ve liyakat sahibi olmasıyla eş değer bir anlam derinliğine sahiptir. Sosyal yaşamda büyük saygı gören ve kimi ayrıcalıklar tanınan sporcular da bu mükemmelliğin ve erdemli olma halinin örnekleri olarak görülmüşlerdir. Özellikle sporcuların ulaştığı fiziksel mükemmellik zamanla erdemli yaşamın “ideal” vücut tipini karşılar hale gelmiştir. Antik Yunan’da spor kültürünün organize edilerek gelişmesi, günümüzde de düzenlenen Olimpiyatların ortaya çıkmasını sağlamıştır.

 

Her yılın belirli zaman aralıklarında uygulanan organizasyonlar, Antik Yunan toplumu için spor ve sporcuya karşı popülerliği arttırmıştır. Bu kitap Antik Yunan toplumundan önce Yakındoğu, Eski Mısır ve Akdeniz kültürleri üzerinde sporun geçirdiği evrelerin arkeolojik ve sosyolojik bir perspektifle aktarılmasını amaçlamaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 148
Ağırlık : 148
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00
İmparator Hadrianus Dönemi İmar Faaliyetleri

Hadrianus hayat felsefesi olarak ölümsüzlüğü arayan bir imparatordu. Sanata ve mimarlığa olan hayranlığı belki de onun bu isteğini dolaylı bir yolla başarmasını sağladı. Bugün İmparator Hadrianus dendiğinde akla gelen en önemli eserler hala varlıkları devam eden karmaşık bir geometriye ve plana sahip devasa yapılardır.

Bu felsefenin etkisiyle Anadolu'daki Roma dönemi imarlaşma süreci düşünüldüğünde en zengin dönem İmparator Hadrianus dönemidir. Hadrianus Anadolu'yu MS 123-124 ve MS 129-132 yılları arasında kapsamlı olarak iki kez ziyaret etmiştir. Hadrianus’un Anadolu ile ilgilenmesinin arka planında üç önemli neden yatmaktaydı. Birincisi, Panhellenia anlayışının bütün imparatorluk içerisinde yeniden canlandırılmak istenmesi, ikincisi bu felsefenin özünde yer alan ikinci sofistik akımının Anadolu'da doğması, üçüncüsü de imparatorun neokoros kültü  altında Anadolu'da tanrılaştırılmasıdır.

Panhellenia anlayışıyla beraber yerel yönetici ve filozofların da etkisiyle Hadrianus Anadolu'nun imarlaşması için büyük oranda maddi yardımlarda bulunmuş, ayrıca kentlerdeki yarım kalmış imar aktivitelerinin tamamlanmasını sağlayarak yenileme çalışmalarını da desteklemiştir. Bu kitapla Anadolu'da Hadrianus döneminde inşa edilen yapılar, mimari özellikler ve mimari dekorasyon başlıkları altında ayrı ayrı incelenerek yapıların mimari ve dekoratif anlamda benzer özellikleri tespit edilip, Hadrianus dönemine özgü detaylar vurgulanarak Anadolu'daki Hadrianus dönemi zengin Roma mimarisinin özellikleri açıklanmaya çalışılmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 344
Ağırlık : 344
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺185,00
Dünden Bugüne Türkiye’de Anime ve Manga

Anime sadece çocukların eğlencesi olarak algılanmamalıdır, hatta bazı yapımlar düşünüldüğünde tam tersi bir durum söz konusudur. Çoğu başlık olgun bir kitleye yöneliktir. Animasyon dünyasının en güçlü şirketlerinden biri olan Studio Ghibli gibi her iki kitleyi de tatmin edecek içerik yaratmayı başaran anime şirketleri de vardır. Bugün her türden izleyiciyi hedefleyen çok sayıda anime türü var ve animeler Japon ekonomisi için en önemli ihracat ürünlerinden biri haline geldi. Animeleri popüler yapan detaylar özellikle duygu ve dram dolu gerçekçi olay örgülerine sahip olmalarıdır. Bazı durumlarda, karakterler tarafından gerçekleştirilen eylemlerin gerçek üstü ve güçlü abartısı kullanılır. Yaygın anime, büyük, oval gözlü, çirkin saç kesimli ve çok insancıllaştırılmış vücutlara sahip karakterlere sahip olma eğilimindedir. Bazı yorumcular büyük göz detayının birebir Disney animasyonu Bambi’den esinlendiğini iddia etmişlerdir.

 

Elinizdeki bu çalışma “Kanagawa’daki Büyük Dalga” eseriyle tanınan sanatçı Hokusai’ın resimlerinden esinle Manganın tanrısı olarak ün kazanmış Tezuka ile onun izinden giden Hayao Miyazaki, Osamu Dezaki gibi diğer ustaların eserlerini inceliyor ve Manga’nın bugüne uzanan yolculuğunun ve Türkiye’de nasıl yaygınlaştığının izlerini sürüyor.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 16,5 / 24,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Artık o güzel kitaplara bakmak, onları korumak ve yeni nesillere taşımak bizimkilerin görevi olacaktı. Evlerine dönme saatleri yaklaşan bizimkilerin yarın sabahtan itibaren sahiplenecek yepyeni işleri vardı.

Bütün güzel hikâyeler, denizlerde hayatlarını kaybeden insanlara adanacaktı.

Artık Deniz Fenerindeki Esrarengiz Hikâye’yi bilmeyen kalmayacaktı.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 48
Ağırlık : 48
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00
1
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı