Bu kitap, Garaudy’nin şaheseridir. Bir benzeri yazılamamıştır.Prof. Luc Collès
Garaudy, Fransa’da yapılan doktoraların en üst düzeyi olan “devlet doktorası” sahibi bir felsefe profesörü iken felsefe dersleri vermeyi bıraktı. Gerekçe olarak da üniversite rektörüne, “Ben İslâm felsefesini bilmiyorum. Bir felsefe profesörü, Batı’yı Ortaçağ karanlığından kurtaran İslâm felsefesini bilmiyorsa, onun üniversitede ders vermesi felsefeye haksızlık olur. Bu yüzden bundan böyle felsefe derslerine değil, ikinci uzmanlık alanım olan estetik derslerine gireceğim!” dedi. Ve uzun bir çalışma ve büyük bir emeğin ürünü olan bu değerli eseri ortaya koydu. Bu kitapta Garaudy, 60 tablodan hareketle Batı resminin 13. yüzyıldan 20. yüzyıla uzanan 700 yıllık serüvenini anlatıyor. Ve sadece Batı resmini ve estetiğini değil, Batı toplumunun tablolara yansıyan zihin yapısını da gözler önüne seriyor. Batı’nın yedi yüzyıl boyunca değişip gelişen toplum hayatını, felsefesini, tekniğini, dünya görüşünü çok çarpıcı bilgi ve belgelerle okuyucuya sunuyor. Bu eser sadece güzel sanatlarla uğraşanlara değil, felsefeciler, sosyologlar başta olmak üzere düşünceyi ve düşünmeyi seven herkese ve her kesime sesleniyor.Bu eseri Roger Garaudy, 1982’de Müslüman olmadan 8 sene önce 1974 yılında yayınlamıştır.
Batı, yüzyıllar boyunca Müslümanları barbarlıkla, İslam dünyasını ise gerilikle, gericilikle suçladı, suçlamaya da devam ediyor. Batı, İslam ülkelerine karşı Haçlı ruhunu dün olduğu gibi bugün de bazen sinsice, bazen alenen sürdürüyor. Batı, kendi insanını gerek okul gerekse medya yoluyla alenen İslam düşmanı olarak yetiştiriyor. Sürekli sorgulanması gereken Batı, Müslümanlara her türlü iftirayı atmaya, kara çalmaya devam ediyor…
Egemen kültüre itiraz eden Roger Garaudy İslam’ın Vadettikleri eserinde, İslam’a ve Müslümanlara yapılan bütün saldırılara tek tek cevap veriyor. Cesaretle Müslümanlar olmasaydı, Batı’nın insanlık dışı bir hayat süreceğini ve asıl barbarların Batılılar olduğunu cesaretle haykırıyor. Batı’nın her bakımdan iflas ettiğini açıklıyor. İşte bu yüzden eseri yazıldığı dönemin ötesinde ve modernitemiz ışığında tekrar okumak gerekir. Zira İslam medeniyetinin dünyanın gelmiş geçmiş en soylu ve en insani medeniyeti olduğunu apaçık ispat ediyor. İslam’ın gerçek değerini ve yüceliğini Batılı aydınlara reddedemeyecekleri bilgi ve belgelerle kabul ettiriyor. Dolayısıyla eserin büyük bir güncellik taşıması tesadüf değildir.Garaudy, Batı’nın ve insanlığın ancak İslam bilgeliği ve insan anlayışıyla barış ve huzura ereceğini yeni bir başlangıç yapmak isteyen, yeni bir düşünce tarzı peşinde koşan bütün aydın zihinlere yerleştiriyor.
Tabu yıkıcı bir yaklaşımla, günümüz dünyasının önde gelen sorunları üzerine bizi İslam noktainazarından düşünmeye davet eden İslam’ın Vadettikleri, kendimiz ve insanlık için temel referans kitabı olmayı sürdürüyor
Çağımızın en güçlü düşünürlerinden Roger Garaudy, “insan için insanca bir düzen” idealine kendini adamış gerçek bir dava adamıydı. Fikir adamlığının yanı sıra aynı zamanda gözü kara bir eylemciydi. Felsefeden sanata uzanan engin birikim ve yeteneğini bu uğurda seferber etti. İnandığı dava uğruna canını seve seve vermeye hazır bir idealist olarak yaşadı.
Roger Garaudy bu eserinde, 20. yüzyılın felsefe ve fikir hayatının geniş ve eleştirel bir panoramasını çiziyor. Bütün felsefe akımlarını, felsefecilerini ve aydınlarını enine boyuna sorguluyor.20. yüzyıldaki felsefe akımları, insanlığa ne kazandırdı, ne kaybettirdi?
İslâm’ın günümüz kelâmcı, hukukçu, bilgin ve düşünürlerinin bu felsefe akımlarına cevabı ne olmalı?
Bütün dünya insanlığını toplu bir intihara sürükleyen şu gidişe nasıl dur denmeli?
Garaudy’nin felsefî vasiyeti niteliğindeki bu kitap, insanlığın kurtuluşu için yerkürenin bütün güçlü beyinlerini, özellikle de Müslümanları fikir üretmeye davet ediyor.
Roger Garaudy bu eseri Müslüman olmadan beş sene önce yazdı.Yayınlanır yayınlanmaz birçok dünya diline çevrildi. Pek çok ülkede defalarca basıldı. İnsanlığın geleceği için kafa yoranların kaynak kitabı oldu.
Bu kitapta savunulan tez şudur: Batılılar tarafından yüz milyonlarca Amerikan yerlisine o korkunç soykırım yapılmasaydı... Avrupalıların köle ticareti yüzünden yine yüz milyonlarca Afrikalı büyük bir katliama tâbi tutulmasaydı... Emperyalist Batı, bütün dünyayı dört asır boyunca insafsızca sömürmeseydi... O sömürüyü hâlâ çeşitli yollarla devam ettirmenin yollarını aramasaydı... Sömürgecilik, yağma ve zulüm yerine, ah bir “Medeniyetler Diyaloğu” gerçekleştirilebilseydi!... İnsanlık şimdi insanca yaşamanın doruklarında olurdu!
Bu kitap, bütün din, inanış ve bilgelikler üzerinde yeterli bilgi edinmiş ve bunlardan hareketle evrensel boyutta bir insanî kardeşlik ve paylaşımın nasıl gerçekleştirilmesi gerektiği konusunda kafa yormuş bir düşünürün klâsikleşmiş şaheseridir.
20. yüzyılın oluşmasına siyasi, dinî ve estetik planda katkıda bulunmuş büyük entellektüeller tarafından Garaudy'ye gönderilmiş olan bu mektuplar, çağımızı anlama açısından son derece kıymetli belgelerdir.
Tarihi belge niteliğindeki bu eserde Romain Rolland, diyalog ve iman; Sartre, Marksizm varoluşçuluk ilişkileri; Levy-Strauss, Marksizm ve yapısalcılık konularındaki düşünceleriyle çağımızı “içeriden” tahlil ediyorlar.
Daha pek çok ünlünün çeşitli konulardaki değerlendirmelerinin yer aldığı bu kitapta Garaudy'nin fikir çizgisinde ve umut projesinde hiçbir sapma olmadığı da gözler önüne seriliyor.
Bu kitap, Roger Garaudy’nin hayatını borçlu olduğu Cezayirli Müslüman askerlere, dolayısıyla da Müslümanlığa, yazar tarafından minnet ve şükranla sunulmuş bir armağan kitaptır.
Müslüman askerler, İkinci Dünya Savaşı sırasında, komutanlarının kesin emrine karşı çıkarak ve kırbaçlamasına aldırmayarak, Garaudy’ye ateş etmediler ve onu kurşuna dizilmekten kurtardılar.
Garaudy, hürriyetine kavuşur kavuşmaz, Cezayirli o Müslüman askerlere teşekkür etmek için İslâm dinini araştırdı ve İkinci Dünya Savaşının hemen ertesi yılında, 1946’da, bu kitabını yayımladı.
Cezayir 1960 yılında Fransız sömürgesi olmaktan kurtulunca, kitabını daha da genişleterek kurtuluş savaşı vermiş olan Cezayirlilere ithaf etti.
Garaudy’nin komünistken yazdığı bu eser, daha sonra İslâm hakkında yazacağı diğer kitaplarının çekirdeğini oluşturmuştur.
Hakikatleri bütün çıplaklığıyla haykıran bu kitabından ötürü, büyük bir filozof, gerçek bir düşünür mahkûm edildi!
- Alain de Benoist - Siyaset Bilimci ve Yazar
Roger Garaudy bu kitabı yüzünden ağır cezaya çarptırıldı! Bu eser Fransa başta olmak üzere bütün Avrupa’da ve ABD’de yasaklandı! Bu eserin Macaristan’daki mütercimi ve yayıncısı siyonistlerin baskısıyla cezalandırıldı! Bu kitapta, ülkemizi de çok yakından ilgilendiren asırlık bir yalanın perdesi aralanıyor ve Ortadoğu’daki terör ateşinin niçin sönmeyeceği anlatılıyor. Sömürgesi durumundaki Amerika Birleşik Devletleri’nin de desteğiyle, İsrail’in bütün dünyaya nasıl meydan okuduğu gözler önüne seriliyor. Ortadoğu’ya dikilen İsrail devletinin yakın geçmişinden bu yana neler oldu ve neler olacak? Irkçı bir devlet nasıl ve niçin kuruldu? Bu devletin ileriye dönük planları neler? İsrail’in ayakta kalması için Ortadoğu nasıl bölünüyor ve ülkemizi hangi tehditler bekliyor? İçinde yaşadığımız bölgeyle ilgili oynanan oyunlar hakkında bilmemiz gereken bütün bilgiler bu eserde belgeleriyle okuyucunun dikkatine sunuluyor.
Bu eser, Roger Garaudy (Roje Garodi)’nin müslüman olduktan sonra kaleme aldığı, İslam hakkındaki en özlü eseridir. Bir zamanlar bütün dünyada adından söz ettirmiş, en ünlü sanatçı, yazar, filozof ve dünya liderleriyle görüşmüş, eserleri sayısız dile çevrilmiş, çağımızın en büyük düşünürlerinden biriydi Garaudy.
Bu kitabında, önce Batılılara ve dünya insanlığına, sonra da müslümanlara seslenir. Batılılara ve insanlığa seslenirken, İslam’ı bütün yüceliği ve eşsizliğiyle tanıtır ve bu dini onların mutlaka tanımalarını ister. Bu arada dünya entellektüellerine de seslenir ve onlara İslam’ı en çarpıcı yönleriyle takdim eder.
İslam alemine seslenirken de, müslümanları her bakımdan uyarır, tenkit eder. İslam’ın geçmiş çağlardaki parıltısına ve ışıltısına bu dini yeniden kavuşturmaları için ne yapmaları gerektiğini onlara söyler. Bu kitap, Roger Garaudy’nin mutlaka okunması gereken eserlerinin en başta gelenlerinden biridir.
“Ben geçitlerden de geçtim, çıkmazları da yaşadım. İsterim ki, bunca mücadelenin, düşüşün ve yanlışın, umudun ve kardeşçe buluşmaların bana kazandırdıkları benimle gömülüp gitmesin.” Fikir ve eylem adamı olarak 20. yüzyıla adını yazdıran Garaudy, elinizdeki kitabı bu cümlelerle özetliyor.
Stalin’den Nasır’a, De Gaulle’den Fidel Castro’ya, Bachelard’dan Jean-Paul Sartre’a, Pablo Neruda’dan Picasso’ya nice ünlü devlet, düşünce ve sanat adamlarıyla görüşüp tartıştığı meseleleri okuyucularıyla paylaşıyor.
Yazar, yaşadıklarından hareketle kendisinin kim olduğunu ve ne için yaşadığını sorgularken; tespitleri, tahlilleri ve teklifleri ile geleceğin dünyasına da ışık tutuyor.
Güleryüzlü bir geleceğe özlem duyanların heyecanla okuyacakları çok önemli hatıralar ve gerçek anlamda bir temel eser…
Akla pranga vuran ve geçmişini güncelleştiremeyen dinci yobazlık,
İnsan severlikten uzak, ırkçı ve saplantılı etnik yobazlık,
Bilimi ilah gibi görüp putlaştıran bilimci-teknokratik yobazlık,
Çıkarı için diğer halkları açlığa mahkûm eden kapitalist yobazlık,
Marks’ın düşüncesini pespayeleştiren sosyalist-komünist yobazlık,
Ve bugünün insanına hayatı zehreden, geleceğin insanını da şimdiden zehirleyen daha nice yobazlıklar…
Dünyaca ünlü düşünce adamı Roger Garaudy bu eserinde Batı’nın ve Doğu’nun bütün yobazlıkları gözler önüne seriyor.
Sadece sergilemiyor, her türden yobazlığa karşı ne yapılması gerektiği de apaçık ortaya koyuyor.
Hem Batılılara hem de bizlere ağır eleştiriler getiren Garaudy’nin görüşleri dikkate alınmadan güler yüzlü bir gelecek kurulamaz!
Roger Garaudy, bu kitabında şu çığlığı atıyor: Batı'yı Ortaçağ karanlığından, barbarlıktan, cahillikten ve canlı cenazelikten dün İslam kurtarmıştı!
Bugün de gerekli gereksiz, yararlı yararsız ve hatta zararlı her bir şeyi imal eden ve insanlara bunları reklamlarla vazgeçilmez ihtiyaçlarmış gibi sunan, körü körüne üretip körü körüne tüketen ve tükettiren Batı'yı bu korkunç sapmadan yine İslam kurtaracaktır!Ya İslam'ın eşsiz bilgeliği, kültürü ve medeniyetiyle tanışıp onun kurtarıcı insanlık değerlerini paylaşacağız ya da yakın zamanda yok olacak ve Batı toplumlarıyla birlikte bütün dünyayı da intihara sürükleyeceğiz.
Bundan böyle, bütün dirilişlerin müjdecisi, İslam'ın destanıdır.Çünkü İslâm'ın destanı, insanlık destanının muhteşem bir anıdır.
İnsanlığın Medeniyet Destanı, Batı hegemonyasını reddeden gerçek bir dünya medeniyetleri tarihidir. Bu kitap, tarihin kaçırılmış fırsatlarını ve insanın kaybedilmiş boyutlarını bizimle birlikte aramaya katılmak isteyen kimselere sesleniyor. Bu kitabın yönü geçmişe değil, geleceğe dönüktür. Kültür imtiyazına sahip olmayanlara, ona erişme arzusu verecektir.
Bu imtiyaza sahip olup da, "klasik önyargı"nın kendisini Batı ile sınırladığı kimselerde ise büyük ihtimalle öfke doğuracak ama yine de kendilerinde bir açılma, evrensel bir bakış açısı, diğer medeniyetlerle yardımlaşma arzusu uyandıracaktır.
Batı, yüzyıllar boyunca Müslümanları barbarlıkla, İslâm dünyasını da gericilikle suçladı, suçluyor. Batı, İslâm ülkelerine karşı Haçlı ruhunu dün olduğu kadar bugün de bazen sinsice, bazen alenen devam ettiriyor. Batı, kendi insanını gerek okul gerekse medya yoluyla İslâm düşmanı olarak yetiştiriyor. Batı, Müslümanlara her türlü iftirayı atmaya, kara çalmaya devam ediyor…
Roger Garaudy İslâm’ın Vâdettikleri’nde, İslâm’a ve Müslümanlara yapılan bütün saldırılara tek tek cevap veriyor. Müslümanlar olmasaydı, Batı'nın hâlâ Ortaçağ karalığında insanlık dışı bir hayat süreceğini ve asıl barbarların Batılılar olduğunu haykırıyor. Batı’nın her bakımdan iflas ettiğini açıklıyor. İslâm medeniyetinin dünyanın gelmiş geçmiş en soylu ve en insancıl medeniyeti olduğunu apaçık ispat ediyor. İslâm’ın gerçek değerini ve yüceliğini Batılı aydınlara reddedemeyecekleri bilgi ve belgelerle kabul ettiriyor. Batı’nın ve insanlık âleminin ancak İslâm bilgeliği ve insan anlayışıyla barış ve huzura ereceğini bütün aydın zihinlere yerleştiriyor.
Bu kitap ürkütücü gerçekleri, kaynak ve delilleriyle ortaya koyarak haykırdıgı icin Batı'da yasaklandı. 0 yuzden hiçbir kitabevinde bulunmuyor. Kitabı okuyunca kimlerin, neden yasakladığını görecek, yasaklayanların mı yoksa yazarın mı haklı olduguna siz karar vereceksiniz.
Sadece şu kadarını hatırlatmakla yetinelim: Churchill'in Uçuncil Dünya Savaşı'nın Ortadogu'da patlak verecegini ve bunun da Israil yuzunden çıkacağını so ledigi rivayet edilir. Bernard Granotier'nin de herhalde Churchill'in o sözünden hareketle kaleme aldıgı Üçüncü Dünya Savaşı'nın Sebebi Israil adlı bir kitabı bulunuyor.
Bu kitap, bizi çok yakından ilgilendiren Ortadogu'nun dünü, bugünü ve yarınıyla ilgili vazgeçilmez bir kaynak eser; Batı'nın ve onun efendisi Abd'nin gerçek yüzünü gözler önüne seren bir çalışma. ilahi Mesajlar Toprağı Filistin okunmadan Ortadoğu hakkında yapılacak her değerlendirme eksik kalacaktır.
Roger Garaudy bu kitabında özetle şöyle sesleniyor: İslam, bir yüzyıl içinde Atlas okyanusundan Çin denizine, İspanya ve Portekiz’den Malezya ve Endonezya’ya şimşek hızıyla yayılmıştı. İnsanlık gece kelebekleri gibi İslâm’ın ışıltısına koşmuştu. Avrupa karanlıklar içinde yüzerken, İslâm asırlarca dünyayı aydınlatmıştı. Ne oldu da o ışıltılı İslâm sönükleşti? Canlılığını niçin yitirdi? Neden çöktü? Avrupa’nın ve Amerika’nın yalancı parıltısına artık kanmayalım! Aslında onlar ürkütücü bir hızla çöküyorlar! Bütün Batı âlemi ve onun güdümündeki dünya hızla uçuruma, daha doğrusu toplu bir intihara gidiyor! O yüzden de günümüz insanlığı, İslâm’a dünün insanlığından çok daha fazla muhtaç! Bütün bir dünya insanlığının yok oluşa doğru bu gidişini ancak İslâm durdurabilir! Bu kurtarıcı rolü üstlenebilmesi içinse, İslâm’ın yeniden ışıldaması gerekiyor.Bu eserde sadece müslümanları ve İslâm âlemini değil, bütün yeryüzü insanlığını çok yakından ilgilendiren en hayatî sorunlar ele alınıyor.
Endülüs hâlâ gönüllerde yaşayan bir destan ülkedir. Medeniyetin, ilmin ve fikrin destanı yazılmıştı orada.
İbn Rüşd, İbn Hazm, İbn Tufeyl ve İbn Arabî gibi devler orada yetişti. Daha sonra Selâhaddin-i Eyyûbî’nin özel doktoru olan ve Museviliğin İkinci Musa’sı diye bilinen dâhî insan Musa İbn Meymûn (Maimonides) bütün bilgisini orada edindi.
Batı’da deneysel bilimin kurucusu olarak bilinen Roger Bacon eğitimini Endülüs’te aldı.
Sonradan İkinci Syvestre adıyla papalık koltuğuna oturan Aurillaclı Gerbert tahsilini orada yaptı.
Batı Rönesansı’nın temelleri orada atıldı.
Bir altın çağ, kutlu bir medeniyet, ideal bir insanlık buluşmasıydı Endülüs.
Roger Garaudy bu eserinde o efsaneleşmiş Endülüs Medeniyeti’ni bütün yönleriyle gözler önüne seriyor.
Çöküşün Öncüsü ABD, yoksul durumdaki ülke insanlarının uyanması, sömürülmekten kurtulması ve kendi haklarına sahip çıkması için yazar tarafından yapılan bir uyarıdır.
Günümüz dünyasında olup biten kahredici ve içler acısı gerçekleri bütün çıplaklığıyla haykıran bir çığlıktır.
ABD ve onun uşakları, güçsüz ülkeleri nasıl ve hangi yollarla sömürüyorlar?
Sömürmek için hangi plânları yapıyor ve ne gibi gizli tuzaklar kuruyorlar?
Milletlerin kendilerine gelip güçlenmelerini nasıl engelliyor ve önlüyorlar?
Bu ve benzeri hayatî sorulara en çarpıcı cevaplar kesin delilleriyle ve apaçık belgeleriyle Çöküşün Öncüsü ABD'de gözler önüne seriliyor.
Eğer dünya siyasetinin bugünkü sapmalarından vazgeçmezsek, bizler torunlarımızı katletmiş ve gelecek için evrensel bir intihar hazırlamış olacağız.
Çağımızı anlamak için bir ipucu var mı? Yani ister askerî ve ekonomik müdahaleler ister Yahudi ve Hristiyan entegrizmleri olsun, isterse işsizlik, işten çıkarma, göç, şiddet veya uyuşturucu gibi şu an karşı karşıya bulunduğumuz durumlar olsun, bütün bu milletlerarası meselelerde, içten ve derinden bir ilişki mevcut mu?
Bu problemlerin aralarındaki o sıkı birlik ve bütünlüğü gözler önüne sermek... Bunların ne anlama geldiğini tam anlamıyla açıklığa kavuşturmak...
Özellikle de onlardan kurtulmak için somut bir program sunmak...
İşte Çöküşün Öncüsü ABD’nin hedefi budur.
"Dikkat! Amerika kudurmuştur. Bizi Amerika'ya bağlayan bütün bağları derhal koparmalıyız. Yoksa, biz de ısırılacak ve biz de kuduracağız" diye yazıyordu Jean-Paul Sartre 1953'te, Liberation gazetesine yazdığı "Hasta Hayvanlar ve Kuduz" başlıklı makalesinde.
Bu eser, o ünlü filozofun teşhisindeki isabeti gözler önüne seriyor. Yalnız Avrupa'nın değil, ABD'nin etki alanına giren bütün ülkelere Amerikancılık hastalığının ne derece bulaşıp bulaşmadığını sorguluyor.
Bu kitap, sadece ülkesini değil, bütün dünya insanlığının kaderini ve geleceğini düşünenlere sesleniyor.
Bilhassa “Antiamerikancılık” ile yabancı düşmanlığını birbirine karıştırmak niyetindeki kimselere karşı daha da açık ve net olması bakımından hemen belirtelim ki: Ben bir hayat tarzını ve bir dünya anlayışını ifade eden “Amerikan / Amerikalı” kelimesiyle, Amerika’da doğmuş veya 1620’den itibaren “Mayflower”la Amerika’ya göç etmiş ve orada bu hem sömürgeci hem de kökenlerine göre ırkçı, tarihlerine göre de hükmedici ve bezirgân sistemi kurmuş olan kimselerle alakalı her türlü coğrafi veya etnik anlamı kastetmiyorum; tam aksine ben, dünya ülkelerinde bu “model”i halka dayatmak isteyen bütün kimselere “Amerikan / Amerikalı” adını veriyorum. Bu modelin temel özelliği, ekonomi ve pazarın toplumun hizmetinde olması değil de, toplumun tamamının ekonominin ve pazarın gereklerine boyun eğmesidir.
Bu kitapta, Picasso, Saint-John Perse ve Kafka gibi, üç ayrı alanda yirminci yüzyıl yaşamına damgalarını vuran üç büyük sanat adamı ele alınıyor. Şimdi aramızda yalnızca yapıtlarıyla yaşayan bu üç sanatçıyı "kıyısı olmayan bir gerçekçilik" açısından inceleyen yazar, onları daha derinden tanımamıza yardımcı oluyor. Garaudy, bu küçük ama çok yoğun incelemesinde, gerçekliği alışılmış güncel yargılardan söküp alarak onu kendi doğruları içinde, olduğu gibi göstermeye çalışıyor. Gerçekliğin zenginliğini ve gücünü örten perdeyi kaldıran yazar, soyut örneklerle ya da kavramsal çözümlemelerle değil, üç eşsiz sanat adamının yapıtları üzerine eğilerek, onlara ışık tutarak yapıyor bunu ve onları "kıyısız bir gerçekliğin" görkemli örnekleri olarak ortaya çıkarıyor.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.