Zamansız bir klasik olarak her yıl giderek daha fazla okura ulaşan “Martı”, yazımının üzerinden geçen yarım asra yakın süreyi, onunla büyüyen Türk okurlarla birlikte kutlayacak!
“Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz.
En önemlisi, özgür olabiliriz! Uçmayı öğrenebiliriz!”
Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı. Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu.
Binlerce martı, bir lokma yiyecek için mücadeleye girişmişti bile. İşte zor bir gün daha başlıyordu.
Kendimizi bulmak, eski bir pırpırla kıyıdan kıyıya uçmaya benzer: Önümüzde fırtınalar vardır, ancak bir kez başladığımızda, geri dönmek için çok geçtir artık.
Bu öykü ölmekte olan bir şövalye ile onun hayatını kurtaran bir prenses hakkında.
Güzellerle canavarlar ve büyülerle kaleler, varmış gibi görünen ölümcül güçlerle var olan yaşamsal güçler hakkında.
Sanırım her çağda çok önem taşıyan özel bir serüvenin öyküsü bu.
Burada yazılı olanlar, kelimelere dökülenlere çok yakın bir şekilde yaşandı gerçekten de. Tarihi sıralamayı biraz değiştirdim, bazı karakterler birkaç kişinin karışımı, isimlerin çoğu da uydurma. Gerisini yaratmaya kalksaydım bile beceremezdim; gerçekler uydurulamayacak kadar akla hayale sığmazdı.
Okuyucular yazarların maskesinin arkasını gördükleri için, beni bu kelimeleri kâğıda dökmeye itenin ne olduğunu göreceksiniz siz de.
Ancak bazen, ışık uygun olduğunda, yazarlar da okuyucuların maskesinin arkasını görebilirler. Onun için, belki de sizi ve aşkınızı bu sayfaların bir yerlerinde benimle ve aşkımla birlikte yürürken bulacağım.
Richard Bach
İnsanlık tarihinin en çok okunan kitaplarından "Martı’ nın yazarı Richard Bach’tan kışkırtıcı sorularla örülü, sarsıcı bir roman. Neden buradayız ve nereye gidiyoruz? İnsanlığın gerçek doğası uzay ve zamanla mı çevrili? Yoksa yanılsamalarla dolu bir dünyada mı yaşıyoruz? Peki bir gün bu yanılsamaları gerçeklik olarak kabul etmekten vazgeçersek ne olur? Sınırlarınızı zorlayacak kadar cesur musunuz? En karmaşık konuları bile kristal berraklığına taşıyan Richard Bach, Martı’dan yıllar sonra Hipnozcu’yla dehasını bir kez daha gösteriyor. Bilince, farkındalığa ve kendini tanımaya dair bu etkileyici romanda, kendi iç yolculuğunuza akacak ve serüvenin sonunda her düşüncenizin ve sözünüzün çok daha derin anlamı ve önemi olduğunu fark edeceksiniz. Richard Bach’ın Rehberliğinde Hipnotize Olacağınız Saatlere Hazır Olun.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.