Neredeyse felsefenin kendisi kadar köklü bir geçmişe sahip toplum sözleşmesi geleneği/teorisi ahlaki, hukuki ve politik referanslara sahiptir. Bu yüzden de sadece felsefenin tartışma konusu olarak kalmaz, aynı zamanda siyaset bilimi, siyasal düşünceler tarihi, sosyoloji, hukuk gibi farklı disiplinlerin ele aldığı ve tartıştığı, içerikçe oldukça zengin bir alan olarak karşımıza çıkar. En genel ifadeyle, toplum sözleşmesi teorisi bireylerin ahlaki ve/veya politik yükümlülüklerinin bir sözleşmeye ya da anlaşmaya bağımlı olduğunu ve bu dolayımla da içinde yaşadıkları toplumu biçimlendirdiklerini ileri süren yaklaşımdır. Bu yaklaşımın sistematik felsefe bağlamında karşımıza çıkan tartışma konuları arasında anlaşma, birliktelik, rıza, sivil toplum, kamusal gerekçelendirme, yurttaşlık, yasa, hak, egemenlik gibi kavramlar yer alır. Yine bu konulara paralel olarak tarihsel çerçevede yürütülebilecek tartışmalarda Antik Çağ’dan günümüze değin pek çok isim (Sofistler, Sokrates, Epikuros, Thomas Hobbes, John Locke, Jean-Jacques Rousseau, Immanuel Kant, John Rawls vb.) belirir. “Toplum Sözleşmesi”nin dosya konusu olarak seçildiği bu sayı toplum sözleşmesine yönelik felsefi, ahlaki, hukuki ve politik yorumlara odaklanan yazılara ayrılmıştır. Dolayısıyla ilgili sayı toplum sözleşmesinin kavramsal çerçevesi içinde yer alan farklı mefhumları açık kılmaya çabalayan, sözleşme teorisini belirli bir problem doğrultusunda çözümleyen, toplum sözleşmesini savunan ya da eleştiren düşünürlerin yorumlarını değerlendiren yazılara yer vermiştir.
Kurtul GÜLENÇ
SUNUŞ

MAKALELER

Mustafa AĞAOĞLU & Sadık Erol ER
Spinoza’nın Onto-Politik Felsefesinde Sözleşme Fikri ve Yansımaları
*
Ömer B. ALBAYRAK
Hegel’in Toplum Sözleşmesi Teorileri Eleştirisi
*
Güçlü ATEŞOĞLU
Sözleşmenin Söz’ü: Uzlaşımsal ve Gerçek Yanı Üzerine Locke ve Hegel
*
N. Petek BOYACI
Epikouros’un Düşüncesinde Toplumsal Yaşamın Temelleri
*
Eylem CANASLAN
Toplum Sözleşmesinin Kör Noktası ve Michel Serres’in Çağrısı: Doğayla Sözleşme
*
Gaye ÇANKAYA EKSEN
Siyasal Toplumun Tesisinde İnsan-Merkezcilikten Çıkış:
Donaldson ve Kymlicka’da Evcilleştirilmiş Hayvanların Vatandaşlık Hakları Üzerine
*
Işıl ÇEŞMELİ
David Hume’un Sözleşme Kuramı Eleştirisi: Toplumsal ve Politik Düzende Uylaşımın ve Alışkanlığın Rolü
*
Hakan ÇÖREKÇİOĞLU
Kant’ın Sui Generis Sözleşme Teorisi: Yerelden Dünyaya
*
Aysel DEMİR
John Rawls’un Sözleşmeci Tutumu
*
Emrah GÜNOK
Rousseau’nun Toplumsallaşma Kurgusunu Spinoza’yla Yeniden Okumak
*
Özgür Emrah GÜREL
Habermas’ın Politika Felsefesinin Weberci Rehabilitasyonları: Liberal Hukuk Devletinin Demokratik Dönüşümü
*
Akın KARACA
Toplumsal Sözleşme, Demokrasi ve Siyasetin Sonu: Hobbes ve Rancière
*
M. Ertan KARDEŞ
Metafor Olarak Beden, Bağ ve Düğüm: Jean-Jacques Rousseau’nun Politik Felsefesi Üzerine Bir Deneme
*
Şilan KESLER
Kamusal İrade İçin Transandantal Bir İlke: Kant ve Toplum Sözleşmesi
*
Aydoğan KUTLU
Toplum Sözleşmesi Kuramında İhmal Edilen Boyut: Kuşak Sorunu
*
Betül ÖZEL ÇİÇEK
Toplumsal Bir Sözleşme Örneği Olarak Analık Hakkından Babalık Hakkına Geçiş:
Aeschylus’ın Eumenides’i ve J. J. Bachofen Tarafından Ele Alınışı
*
Zeynep SAVAŞÇIN
Yurttaşlar Sözleşmesi: Rousseau’nun Zorlu Mirası
*
Devrim SEZER & Ünsal Doğan BAŞKIR
Amerikan Federalistleri, Hannah Arendt ve Cumhuriyetçilik: Temsili Demokrasiye Karşı Konsey Sistemi?
*
F. Betül TATLI
Toplumsal Sözleşme Kuramlarına İlişkin Eleştirel Bir Okuma: Carole Pateman ve Hikayenin Eksik Yarısı
*
Hulusi Ertuğrul UMUDUM
Ahmet Midhat Efendi’nin Kontrasosyal Çevirisi
*
Özlem ÜNLÜ
Erken Modernizmde Sözleşmecilik ve Amerika
*
Ferda YILDIRIM
Toplum Sözleşmeleri Çerçevesinde İnsan Hakları: Teoriden Pratiğe
*
KİTAP İNCELEME
Aydoğan KUTLU
Carole PATEMAN: Cinsel Sözleşme
*
Arda TELLİ
M. Ertan KARDEŞ (Editör) / Funda GÜNSOY, M. Ertan KARDEŞ, Kurtul GÜLENÇ& Özgür Emrah GÜREL, Cengiz ÇAKMAK, Tacettin ERTUĞRUL, Serpil TUNÇ-ÜTEBAY, Eylem YOLSAL-MURTEZA (Yazarlar):
Çağımız ve Thomas Hobbes


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 592
Ağırlık : 592
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺410,00
Felsefe ve Bilim

Felsefi Düşün dergisinin 17. Sayısı bilim felsefesine ve bilime yönelik felsefi yorumlara odaklanan çalışmalara ayrıldı. Bilimin savlarıyla gerçeklik arasında hangi ilişkiler kurulabilir? Bugün bilim olarak adlandırdığımız etkinliğin tarihsel kökenleriyle bağlantıları nelerdir, bu bağlantılar gerçeklik ve doğrulukla ilişkileri açısından nasıl yorumlanmalıdır? Bilim etkinliği hangi metafizik varsayımlara dayanmakta, hangi uygulamaları, hangi mantıksal yöntemleri içermektedir? Bilim ve teknolojiler hangi değerleri öne çıkartmakta, hangilerinin geçersiz sayılmasına yol açmaktadırlar? Bilim, etik ve siyaset felsefesi açısından nasıl incelenebilir?


Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺246,00
Felsefenin Tarihinde Ege

Hatice Nur Beyaz Erkızan

Sunuş

Makaleler

Sebile Başok Diş
Antik Yunan Felsefesinde Logos, Düzen Ve Kozmos

E. Burak Şaman
İslam Felsefe Tarihi Yazımında Presokratikler: El-Milel Ve’n-Nihal Örneği

Tufan Çötok & Özge Kara
Anaximandros’un Felsefesinde Apeiron

Barışcan Demir
Aristoteles’in Büyük Rakibi Zenon Ve Dynamis’le Gelen Zafer

Burak Saytekin
Presokratik Dönemde Bilişin Yeri Üzerine Bir Araştırma

Selena Özbaş
Anaksagoras’ta Nous Kavramı

C. Cengiz Çevik
Herakleitos’un Doğa Üzerine Kitabıyla İlgili Kaynaklar Ve Yorumlar

Erhan Atagül
Herakleitos’ta Söylem Ve Hakikat İlişkisi

Seyda Kesikoğlu
Herakleitos Felsefesinde Değişimin Olası Sınırları Üzerine Bir İnceleme

Barış Mutlu
Sokrates Öncesi Felsefede Etiğin Yeri Ve İmkanı

Y. Gurur Sev
Parmenides’ten Genç Sokrates’e: Aman Boynun Tutulmasın!

Melike Molacı
Herakleitos’un Ēthos’u: Marcus Aurelius’un Daimōn’u

Şule Gece
‘Aydınlık Görüşlü’ Herakleitos’un Sanata, Sanatçıya Ve Güzelliğe Dair Düşünceleri

Fatma Berfu Kutlu
Herakleitos’ta Trajedi

Ali Timuçin
Herakleitos’un Stoa Felsefesine Etkisi

Gökhan Murteza
Demokritos’ta Atomculuk Ve Siyaset İlişkisi

Fatma Ayperi Tuğçe Özdemir & Ekin Kaynak Iltar
Demokritos’un Ahlaka İlişkin Görüşleri Üzerine Bir Değerlendirme: Evlat Edinme Örneği

Gamze Keskin
Estetiği Ege’de Aramak: Demokritos Ve Mousikê

Ogan Yumlu
Protagoras Ve Demokratik Teori

Cemile Barışan
Aristoteles’e Giden Yolda Presokratik Filozoflar Ve Philosophia

Sever Işık
Aklın Yaralarını Sarmak, Doğaya Dönmek Ve Metafiziği Aşmak: Nietzsche Ve Presokratiklere Dönüş İdeali

Kitap İncelemesi

Ayşe İlden Tepe- Friedrich Nıetzsche: Platon Öncesi Filozoflar


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 464
Ağırlık : 464
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺246,00

Bu Sayıda Yer Alanlar

A. Kadir ÇÜÇEN

Sunuş

Makaleler

Yasemin Akış Yaman

Boş Mezarın Hikayesi: Ya/Ya Da’nın Baştan Çıkarıcıları ve En Mutsuz Olan Üzerine

Banu Alan Sümer

Nietzsche’de Tragedya ve Varoluşun Olumlanması Olarak Sanat

Cihan Camcı

Kafka’nın “Yaşam Sürekli Bir Oyalayıştır” Sözü Üzerine

Emine Canlı

‘Varoluş’ ve ‘Öz’ Arasında: Sartre’ın Yeryüzünün Lanetlileri ‘Önsöz’üne Yönelik Eleştirel Bir İnceleme

Burak Çakır

Heidegger’de Dasein’ın Bütün-Oluş Olanağının ve Ölüme Doğru Varlık Meselesinin Çözümlenmesi

Ezgi Ece Çelik

Nietzsche Felsefesinde İnsanın Aşılması Bakımından Varoluş Problemi

Feyza Şule Güngör

Felsefi İntihar ya da Absürdü Aşkınlaştırmak: Camus’nün Kierkegaard Eleştirisini Sorgulamak

Aysun Gür

Kış Uykusu: Varoluşçuluk Açısından Bir Yorumlama

Gökhan Gürdal

Varoluşçu Sinema: Ingmar Bergman Sinemasının Varoluşçuluk ile Olan İlişkisi Üzerine

Emre Şan

Sartre ve Giacometti: Varoluşçu Sanat Üzerine Düşünceler

Rabia Topkaya

Heidegger ve Sartre Bağlamında Ölüm Karşısında Anlam Arayışı

Zeynep Zafer Esenyel

Özgürlüğü Özgür Bırakmak: Simone de Beauvoir’ın Varoluşçu Etiği Üzerine

Çeviri

Søren Kierkegaard/ Ekim Nöbeti: Bir Sosyal Öngörü Teorisi Denemesi

Danca Aslından Çeviren: Yasemin Akış Yaman

 


Basım Ayı/Yılı : 4/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 296
Ağırlık : 296
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺205,00

Çağdaş ve geçmişe ait -başta Klasik Batı Müziği türünde olmak üzere - tüm müzik türlerinde filozofların müziğe yaklaşımlarına ilişkin çalışmaların yanı sıra müzisyenlerin felsefeyle kurdukları ilişkiye odaklanan çalışmalar ve müzik felsefesi başlığı altında yer alacak her türden nitelikli inceleme bu sayının konusunu oluşturmaktadır.

Uğur Ekren

Sunuş

Makaleler

Nesrin Akan

John Cage Ve Rastlamsallık

Kerem Eksen

Müzisyenin ‘Ateşli Duygularla’ İmtihanı: Tragedyanın Doğuşu’nda Romantizm Eleştirisi

Tacettin Ertuğrul

Rousseau’nun Müzik Teorisinin Yapısökümü

Adnan Esenyel

Müzik Bir Tür Felsefe Olabilir Mi? Schopenhauer’da Müziğin Anlamı

Şule Gece

Tarihsel Gelişiminde Müzik, Soyut Sanat Ve Felsefe İlişkisi

Fırat İlim

Kafalar, Gözler Ve Kulaklar: Modern Öncesi Felsefe Literatüründe Başlıca Müzik İncelemesi Yaklaşımları

Aydoğan Kutlu

“İnsan Müzikal Bir Hayvandır”: Platon’da Eğitim, Ahlak Ve Siyasal Düzen Aracı Olarak Müzik

Can Okan

Kant Ve Beethoven: Saf Pratik Aklın Müziğe Getirdiği Devrim

Çağla Özcan

Susanne K. Langer’ın Biçimci Müzik Görüşü Üzerine Bir İnceleme

Elis Şimşon

Yeni Bir Dinleme Biçimi Olarak Negatif Diyalektik

Diler Ezgi Tarhan

Pythagoras Felsefesinde Müzik Ve Matematik İlişkisi Üzerine

Barış Uzun

Croce’nin Estetica’sına Bir Bakış: Sezgi–İfade Özdeşliği Olarak Müzik

Güncel Oğulcan Ülgen

Platon’da Müziğin Politik Konumu

Zeynep Zafer Esenyel

Caza Övgü: Sartre’ı Dinlemek
Kitap İncelemesi

Çiğdem Demir

Uğur Ekren: Felsefenin Perspektifinden J.S.Bach Ve Richard Wagner’in Sanatı


Basım Ayı/Yılı : 10/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺246,00

“Günün birinde modern psikolojinin hangi eziyetli yollardan geçtiğini, nasıl da simyacıların karanlık laboratuvarlarından (Kerner, Ennemoser, Eschenmayer, Passavant vd.) cazibesiyle birlikte Schopenhauer, Carus ve von Hartmann’ın felsefi sezinlerine ilerlediğini; ve nasıl da Liébeault ve ondan da önce Quimby’deki (Hristiyan Biliminin manevi babası) günlük deneyimlerin toprağından ve en sonunda Fransızların hipnoz yöntemlerinden doğru Freud’a ulaştığını göreceğiz. […] Aslına bakarsak, bu dersler, Jung’un kavramlarına ilerleyen ve burada doruğa ulaşan ‘Bir Bilinçdışı Tarihi’ olarak başlıklandırılabilirdi – ya da hatta kışkırtıcı bir şekilde söylersek, ‘Jung’un Öncelleri’ bile olabilirdi.”
Modern Psikolojinin Tarihi, Jung’un ETH’de 1931-1940 yılları arasında verdiği dersler dizisinin ilk cildidir. İsminin gösterdiği üzere, burada, psikolojinin çağdaş biçimine izlediği yollar kaygı edinilir. Jung, Aydınlanma düşüncesinden başlayarak kendi çağına kadarki bir zaman zarfını ele alır. Düşünce akımları ve düşünürlerin izahının ardından, Friederike Hauffe ve Hélène Smith vakalarına ve bu vakaların gözlem çalışmalarına -Seherin von Prevorst’un [Prevorstlu Kâhin] (1829) ve Des Indes à la planète Mars’ın incelemesine [Hindistan’dan Mars Gezegenine] (1899)- sırasıyla beş ve iki ders ayırır, deneysel psikolojinin bağlamını ve bilinç ile bilinç ötesi gerçekliklerin doğasını araştırır.


Basım Ayı/Yılı : 2/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 280
Ağırlık : 280
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺159,90

“Jacques Vergès, Türkiye’deki kamuoyu tarafından Fransa’da 1968 yılında yayımlanmış olan De la stratégie judiciaire (Savunma Saldırıyor) isimli kitabıyla tanınıyor. Vergès, kimsenin nerede olduğunu hâlâ bilemediği sekiz yıllık bir süre (1970- 1978) ortadan kaybolmuştu; dönüşünde ise önceleri aldığı sol örgüt davalarının aksine bir Nazi subayı olan Klaus Barbie’yi müdafaa ederek Fransa’yı ‘sallamıştı’. Dışarıdan bakıldığında geçmişinden bir nevi ‘kopuş’ olarak nitelenebilecek bu davadan sonraki döneminde Çakal Carlos’u (Ilich Ramirez Sánchez), Slobodan Milošević’i, Tarık Aziz’i, Kızıl Kmerler’in önemli liderlerinden Khieu Samphan’ı da temsil ettiği herkesçe bilinir. Ancak Vergès’in bunların yanı sıra Yüzbaşı Paul Barril, Daniel Burdan, Jean-Marc Dufourg, Dominique Loiseau gibi Fransız istihbarat görevlilerinin savunmasını aldığı da kayıt altına alınmalıdır. Bu itibarla Adli Hatalar, her ne kadar bu vakaları konu almasa da hayatının ve kariyerinin son on yılında yazılmış olması dolayısıyla bütün bu birikimin bir ürünü olarak karşımıza çıkar. Dünya ve Fransız kamuoyunda Vergès’in bu ikinci dönemdeki mahlası ‘Şeytanın Avukatı’dır.” 
Bu küçük kitap, mahkeme salonlarında olup bitenleri değerlendirmek için ipuçları içeriyor. Bunu ise sanığı yahut savunmayı nesneleştiren dışsal bir konumdan değil tam olarak ustanın kendi gözünden yapıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 136
Ağırlık : 136
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,20

“Sophokles ve Euripides ihtiyaçları olan dili bulduklarında, gençler henüz sadece nutuk çekmekle yetiniyorlardı. Pindaros ve dokuz lirik şair kendi dizelerini yazarken Homeros'un dizelerinden özenle kaçınıyordu ve henüz özel hocalar öğrencilerin dehasını yerle bir etmemişti. Kanıt için şairlere de başvurmam gerekmiyor; Platon’un yahut Demosthenes'in böyle bir eğitim aldıklarını kesinlikle sanmıyorum. Büyük ve tabiri caizse mütevazı bir konuşma süslü veya abartılı sözlerle değil, içsel güzellikle meydana gelir.”

MS 27-66 yılları arasında yaşamış olan Romalı yazar Gaius Petronius, Satyricon adlı bu eserinde kendi döneminin absürt bir eleştirisini sunar. Bu eleştiri bilhassa dönemin aristokratlarına, hatta bizzat İmparator Nero’ya yöneliktir. Eserin asıl konusu Encolpius ve Giton isimli iki genç delikanlının aşk hikâyesidir. Dostları Ascyltos’un da onlara katılmasıyla bu aşk hikâyesi, aşk üçgenine dönüşür; fakat bu delikanlıların başlarına gelen alışılmışın dışında olaylar, hikâyeyi bambaşka bir noktaya taşır. Romalı aristokratların karikatürize bir tezahürü olan lüks düşkünü Trimalchio ile karısı Fortunata da hikâyenin ilgi çekici karakterlerindendir. Yazar, özellikle Trimalchio’nun akşam yemeği sahnelerinde Roma aristokrasisinin lüks düşkünlüğüne, yarattıkları israfa ve yozlaşmışlıklarına bilhassa dikkat çekiyormuş gibi görünür. Satyricon, günlük Latincenin paha biçilmez bir kanıtı haline gelen açıklamalar, konuşmalar ve hikâyeler sunar. Ünlü İtalyan yönetmen Federico Fellini’nin 1969’da beyaz perdeye de aktardığı Satyricon, Roma edebiyatının günümüze kalan en tartışmalı ve sansasyonel eserlerinden biri sayılır. Eser, F. Scott Fitzgerald, Oscar Wilde, T. S. Eliot, Isaac Asimov gibi pek çok modern yazarı etkilemiş ve bu isimler eserlerinde Satyricon’a atıfta bulunmuşlardır.


Basım Ayı/Yılı : 1/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 296
Ağırlık : 296
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺159,90

Setin İçindeki Kitaplar

Grimm Masalları Cilt: 1
Grimm Kardeşler olarak da bilinen Jakob Grimm (1785-1863) ve Wilhelm Grimm (1786-1859) tarafından derlenen masallar Alman edebiyatının en önemli eserlerinden biridir. Külkedisi, Parmak Çocuk ve Cesur Terzi gibi dünya çapında ün salmış ve günümüzde hemen her çocuğun dinleyerek büyüdüğü bu masallar aslında Alman halkının gelenek ve göreneklerinin temelini oluşturan hakikati içeren tarihi belge niteliği taşıdığı düşünülerek derlenmiş.

Grimm Masalları Cilt: 2
Grimm Kardeşler olarak da bilinen Jakob Grimm (1785-1863) ve Wilhelm Grimm (1786-1859) tarafından derlenen masallar Alman edebiyatının en önemli eserlerinden biridir.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1068
Ağırlık : 1068
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺557,60

Lang Masallları Seti - 3 Kitap Takım


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1168
Ağırlık : 1168
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺742,10

Andersen Masalları Cilt: 1
Romandan seyahat güncesine, tiyatro oyunundan şiire kadar birçok farklı türde eserler vermiş olan Hans Christian Andersen'i dünya çapında üne kavuşturan masal ve hikâyeleri olmuştur. Toplamda 156 adet olan bu masal ve hikâyeler ilkin 1835'te Çocuklar için Masallar adıyla basılmış ve 1842'ye kadar altı cilde ulaşmıştır; bu eseri Yeni Masallar adında yeni bir seri takip etmiştir Bu durum günümüzde çocuk edebiyatının en büyük isimlerinden biri olarak sayılan Andersen'in yerini ve önemini anlamak adına dikkat etmemiz gereken bir noktadır. Zira Andersen kendisinden önce gelenler gibi sözlü geleneğe ait olan halk masallarını tarihsel ve antropolojik çalışmalar adına derleyip yazılı olarak kayıtlara geçirmek yerine masal ve hikâyeleri kendi yazmıştır.

Andersen Masalları Cilt: 2
Çocukken kendisine anlatılan masallar en büyük esin kaynağı olsa da, onun yazdığı masal ve hikâyelerde gerçekçilik ağır basmaktadır. Günlük yaşama dair yaptığı gözlemler, yaşanmış olaylara yaptığı göndermeler, gerek mekân gerekse karakter seçimi ile gerçekçiliği hiç elden bırakmamış ve bunu kuğuya dönüşen prens ve prensesler, canlanan oyuncaklar, denizkızları gibi fantastik öğelerle mükemmel bir şekilde harmanlamıştır. Hiciv, ironi ve mizah ile bezenen, kimi zaman bir romanı andıran, kimi zaman ise masalın içinde masal anlatan bu eserler hikâyeciliğe evrensel bir biçim kazandırmış ve edebiyatla iç içe geçirdiği bu türü zenginleştirmiştir. Kullandığı basit dil, yalın anlatım, doğrudan hitap tarzı, kısa ve özlü cümleler ile okurla samimi bir ilişki yakalayan Andersen tüm dikkatleri üzerine çekmiş ve kalıcı bir başarı elde etmiştir.

Andersen Masalları Cilt: 3
Bazı masal ve hikâyelerinin otobiyografik öğeler taşıdığı da bilinmektedir. Örneğin Kibritçi Kız, küçüklüğünde dilendirilmeye zorlanan ve kimi zaman yiyecek yemeği bile olmadan sokaklara terk edilen büyükannesinin çektiği sefalete bir ağıt niteliğindedir. Çirkin Ördek Yavrusu'nun ise küçükken gerek görünüşü gerekse başarısızlıkları yüzünden dışlanan Andersen'in geç kabul gören dehasına bir gönderme olduğu kabul edilir. Masal ve hikâyelerin eğitici ve öğretici bir yanı da vardır. İda'nın Çiçekleri'nde doğa, Cennet Bahçesi'nde coğrafya, birçok yerde adı geçen Danimarkalı Holgar gibi kahramanlarla tarih, Holberg gibi yazarlarla edebiyat Knidos Afroditi gibi eserlerle sanat ve kültür hakkında çocukları bilgilendirmeyi amaçlamıştır. Kadın, çocuk, engelli, yoksul gibi ana karakterler üzerinden Andersen, Kilise hiyerarşisiyle, bürokratik açmazlarla, soylulukla, servet sahibi olmakla alay edip onları yermiş ve kadın-erkek ilişkileri, sınıf farkları, toplumsal dışlanma gibi güncelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş olan sorunlara eğilerek mevcut düzeni eleştirmiştir. Yüzden fazla dile çevrilmiş olan, tiyatroya, müzikal komedilere, çizgi filmlere uyarlanan, dünya çocuk edebiyatının bu vazgeçilmez eserini eksiksiz olarak sizlere sunmaktan gurur duyarız.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1488
Ağırlık : 1488
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺811,80

Bilinç ve Bilinçdışı, Jung’un 1933-1941 yılları arasında İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü’nde (ETH) verdiği ders/konferansların 1934 yazına ait cildidir. Bu dersler, katılımcıların notlarından yeniden oluşturulmuştur. Jung’un bu tür seminer metinlerinde her zaman daha ulaşılabilir bir dille karşılaşıyoruz, zira bunlarda hem hitap edilen kitle zaman zaman genel bir kitle oluyor hem de Jung’un sözlü söylemi daha basit ve samimi oluyor.
Buradaki 12 derste Jung’un kuramının artık biçim almış bir haliyle karşılaşıyoruz ve tam bu şekil almışlıkladır ki, Jung, kuramının genelini dinleyicisine izah eder. Temel kavramlar, psikogalvanik yöntem, çağrışım testleri, rüya çözümlemesi, kişilik tipleri vb. birçok Jungcu yöntem ve anlayışlar derli toplu ve basit bir şekilde ele alınır, bazı konulara Jung’un zaman içinde edindiği deneyimlerle katkılar yapılır, çeşitli vaka ve deney örnekleri verilir. Not dökümlerinin editörlerinden biri olan Ernst Falzeder’ın da sözleriyle, “Jung’un kendi ‘Analitik Psikoloji Üzerine Giriş Dersleri’ne hoş geldiniz.”


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺131,20

Bu başlık, birtakım özel hukuk kurumlarının geçmişini öğrenmek isteyen okur için belirli ölçüde aldatıcı bir isim olarak addedilebilir. Zira bu kitap, özel hukuka odaklanarak hukukun modernleşme hikayesini anlatmayı amaçlamaktadır.
Hukukun yasalardan müteşekkil oluşu, bu yasaları seçilmişlerden oluşan meclislerin yapması, davalarda tarafları temsil eden, tarafların ücret ödediği avukatların yer alması vb. bugünün hukukunda mutat görülen birçok kurum esasında tarihseldir; hep var değillerdi, yarın olmamaları da ihtimaldir. Yasalardan önce örfler, hukuk bilginlerinin kitapları vardı, bir vakit avukatlara değil yargıçlara ücret ödendi, üniversiteler yoktu yahut kapatılmış ya da içi boşalmıştı.
Aydınlanmış despotlar, gözü kara devrimciler, tutkulu alimler, öfkeli kitleler eliyle yüzyıllar içinde bugünkü müesses halini alan kıta hukuk sisteminin hikayesini bilmek bu sistemin içine doğmuş olanlar için elzemdir.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺164,00

Bu çalışma, Appianos’un Roma Tarihi eserinin günümüze parçalar hâlinde ulaşmış olan Makedonia kitabı ile neredeyse eksiksiz olarak ulaşmış İllyria, Syria ve Mithradates kitaplarının çevirisini içermektedir. Appianos, Makedonia kitabında Roma’nın Akdeniz’de tam bir hakimiyet elde etmesiyle sonuçlanan Makedonia Savaşları’nı anlatır. Romalılar, bu krallığı ortadan kaldırıp büyük kazanımlar elde etmiş ve bunun sonucunda Akdeniz’de tartışmasız bir hakimiyet elde ederek yayılmacı politikalarını giderek yükselen bir ivmeyle sürdürmüşlerdir. İllyria kitabı, Balkan Yarımadası’nın kuzeybatısında Adriyatik kıyısı boyunca yaşayan halkları ve Romalıların bu halklara karşı çıktığı askerî seferleri ele alır. Romalılar, Illyricum olarak adlandırdıkları bu bölgenin savaşçı halklarına karşı hem Caesar hem de Augustus zamanında önemli askerî seferler düzenlemişlerdir. Syria kitabı, Romalılar ile Asya’da gücünü giderek artıran Seleukos Krallığı’nın hükümdarı III. (Büyük) Antiokhos arasındaki savaşı aktarır. Bu kitapta ayrıca Aleksandros’un ölümünün ardından onun komutanları arasındaki mücadeleler ve Seleukos Krallığı’nın kısa bir tarihi de yer almaktadır. Mithradates kitabı ise, Roma’nın en büyük düşmanlarından biri olan Pontos kralı VI. Mithradates’in krallığını genişletmesine kadar olan süreci ve Roma’nın bu büyük kral ile yaptığı önemli savaşları aktarır. Romalıların bu dönemdeki faaliyetleri, ağırlıklı olarak Aleksandros’un ölümünün ardından ortaya çıkan Hellenistik Krallıklar ile ilişkili olduğundan bu çalışma “Hellenistik Dünyada Roma” ana başlığı altında toplanmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 424
Ağırlık : 424
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺229,60

İnsanoğlu günahkârdır. Ama insanoğlu adını hak etmeye layık her fani, kefaret arayışına ve kendi iç dünyasındaki Golgota’nın yokuşunu kendi çarmıhıyla çıkmaya mecburdur. Oysa bunu çok azımız başarabilir. Bütün bir ömür acıyan canıyla böylesi nadir ve asil bir ruh karşımıza tarih boyu pek çok isimle çıkabilir: Odysseus, Buddha, İsa, Ali, Assissili Francesco, Don Quijote, Lenin, Nietzsche, Bolivar, Zweig ve Kazancakis. Her güçlü ruhun, kefaret öderken ifa ettiği kendine has bir vazifesi vardır: çarmıha gerilmek, taşlanmak, yollara düşmek, alay edilmek, bir atın boynuna sarılıp hıçkırarak ağlamak, devrim yapmak, lanetlenmek, kovulmak, aforoz edilmek ve tebliğ ve itiraf etmenin zirvesi olarak yazmak—hepsi de aynı arayış çilesini çekmeye taliptir. Dünyayı kurtaracak olan da hayatı sabır, güven, korku ve gözyaşı ile karşılayabilmekte ustalaşmaktır. Yoksa ebedî mutluluk, adalet, barış ve beyazlara bürünmüş, nur yüzlü, iyiliksever bir Tanrının inayetini beklemek beyhudedir. Yola çıkmak ve yolda olmaktan kellisi, asil bir ruh için yalandır.


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺118,90

“Ama psikolojik tedavi başlayınca bu kez de psikotik içerik ve bunların anlamı sorunu gündeme gelmektedir. Birçok vakada, nevrozlarda veya rüyalarda karşılaşılan ve ancak kişilik bakış açısından anlaşılması mümkün olan psikolojik materyalle karşılaşırız. Fakat psikotik içerik, biyografik veriyle kolayca açıklanabilen nevrozun içeriğinden farklı olarak, -sembollerinin kişisel verilerin yardımıyla doğru dürüst açıklanmasının mümkün olmadığı rüyalar gibi- bireysel etkenlere indirgenemeyen özellikler gösterir. Bununla nevrotik içeriğin normal komplekslerin içeriğiyle; psikotik içeriklerin de özellikle paranoid vakalarda ilkel insanın “büyük rüya” diye adlandırdığı rüya türüyle yakın benzerlikler gösterdiğini anlatmak istiyorum. Böyle bir rüya sıradan rüyalardan farklı olarak hayli etkileyici ve esrarlı olup, imgeleri çoğu zaman mitolojidekilerle benzerlikler gösteren ve hatta tıpa tıp aynı olan imgelerden yararlanır. Ben bunlara arketip adını veriyorum, çünkü bunlar içgüdüsel davranış kalıplarına benzer biçimde çalışırlar. Dahası, çoğunu her yerde ve her zaman bulmak mümkündür.”


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺159,90

Bir tarafta malını, mülkünü, aşkını, güzelliğini, şanını geride bıraktığı için inleyen ve ağıtlar yakan ölüler, diğer tarafta ise onların bu beyhude ağlaşmalarına gülen, onlarla eğlenen kynikler ve bu iki taraf arasındaki kavgalar. Troia’da can veren yiğitler ve ölüler diyarındaki hesaplaşmalar.
M.S. 125-180 yılları arasında yaşamış olan Süryani hiciv ustası Samsatlı Loukianos, bu diyaloğunda Eski Çağ'ın kahramanlarını ve anlatılarını alışılagelmiş üslubuyla alaya alır. Eski Yunanca aslından Türkçeye ilk defa çevrilen bu diyalogda yazar, edebi dehasını ustalıkla sergilerken örtük olarak insanoğlunun varoluşundan itibaren cevap aradığı, ölümün kaybettirdikleri sorunsalına farklı bir bakış açısı kazandırır.


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺118,90

Kral, Savaşçı, Büyücü ve Aşık’ın temel izleği “erginleme”dir. Yani, bu kitap, nasıl erkek olunur üzerinedir. Moore ve Gillette’in ifadeleriyle, çağımızda cinsiyet ve kimlik karmaşalarıyla beraber bir erginleme krizi içindeyiz. Bu erginleme, ilkel kabilelerde, yetişkinlerin çocuklara hazırladığı belli ritüellerle sağlanırdı. Çoğu zaman bu ritüeller çocuk için tehlikeli ve acı verici olurdu ama nihayetinde “çocuk ölür”, erkek doğardı. Arketipik bir ihtiyaçtı bu. Peki çağdaş insan bu ritüellerin yokluğunda ne yapıyor? Ya “yalancı ritüeller”den geçiyor ama içsel olarak hiçbir zaman tam bir erginliğe geçemeksizin çocuk psikolojisini devam ettiriyor ya da bu yalancı ritüelleri bile görmeden ruh dünyasının karmaşasında kendi iç savaşının mağduru oluyor. İlkel ritüelleri geri getiremeyiz. Öyleyse ne yapmalıyız? Moore ve Gillette, çağdaş insan için aslında hiçbir zaman ortadan kaybolmamış bu arketipik ihtiyacın ancak bireysel olarak sağlanabileceğini söylüyor… ama manzara ille de korkunç olmak zorunda değil çünkü bu zaruri içe dönüşte bize yardım edebilecek olan psikoloji alanının (özellikle de Jungcu psikanalizin) bilgilerine sahibiz. Şimdi çocuk psikolojisinin unsurlarından kurtulmamız, ergin erilin arketipleriyle bağımızı yeniden kurarak ve böylelikle sağlıksız erilliğin psikolojisinden çıkarak ergin ve sağlıklı erilliğin psikolojisine geçmemiz gerekiyor; Kral’ı, Savaşçı’yı, Büyücü’yü ve Aşık’ı, yani ergin eril arketiplerini yeniden keşfetmemiz gerekiyor. “Bizimki, kolektif olmaktan çok bireysel bir kültürdür. […] Eskiden herkes tarafından az ya da çok bilinçdışı olarak paylaşılanla -örneğin, ergin eril kimlik geliştirme gibi-, bizim artık bilinçli ve bireysel olarak bağ kurmamız gerekiyor.” Bizim, erginlememizi içe dönüşümüzle gerçekleştirmemiz gerekiyor!

 


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺118,90

Filozoflar genelde kendi "sistemlerinin" bir uzantısı olarak konuşurlar aşk üzerine; ama Francis Wolff, bu kitapta, sadece aşk kavramını incelemiş, ve okur için çeşitli bileşenlerine ayırmış, çözümlemiş. Hal böyle olunca, "filozof otoritesiyle" aşkın ne olduğunu anlatmıyor, ama o kadar güzel çözümlüyor ki sızan ışıktan okur olarak kendi payınıza sonuçlar çıkarıyorsunuz; aşk konusunda kendinize özgü fikirler geliştiriyorsunuz. 

Öğretmekten ziyade düşündürmeyi hedefleyen bu kitap, Fransa'da aldığı iki ödülle hem genel okurun hem uzman okurun takdirini kazandı.

Liselilerin Felsefe Kitabı Ödülü (2018)
Bristol Lumières Ödülü (2016)

 


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 72
Ağırlık : 72
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺57,40

İkinci ve Üçüncü Kartaca Savaşları esnasında Roma’nın Afrika’daki tüm askerî faaliyetlerinin anlatımı bu kitapta yer alıyor. İkinci Kartaca Savaşıyla güçten düşmüş olan Kartaca’nın yıkılması üzerine yapılan senatus tartışmaları, Kartaca’nın kısa sürede yeniden güç kazanması, Syphaks ve Massinissa gibi yerel Numidia liderlerinin bu savaşlardaki rolü ve nihayetinde Kartaca’nın yıkılmasına kadar yaşanan tüm olaylar, Appianos tarafından detaylı bir şekilde aktarılıyor.


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺118,90
Duyumsama, Bellek, Rüya, Kehanet, Uzun Yaşam, Gençlik, Ölüm

Aristoteles'in Ruh Üzerine eserinin devamı ve/veya ikinci cildi olan bu eser Doğa İncelemeleri ya da Parva Naturalia başlığı altında toplanmış kitapçıklardan oluşuyor. Filozofun psikoloji ve biyoloji eserlerini anlamak için bir anahtar olan Parva Naturalia, duyumsama, bellek, anımsama, hayal gücü, uyku, uyanıklık, rüya, rüyada geleceği görme, uzun yaşam, gençlik, yaşlılık, yaşam, ölüm, vb. gibi ilgi çekici meseleleri açıklığa kavuşturuyor.

 


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺102,50
Öfke Denetimi, Zihin Dinginliği, Haset Ve Nefret

Eski Yunanların en üretken yazarlarından olan Plutarkhos, Moralia başlığı altında toplanan denemelerinde birçok farklı konu işler. Bu denemeler başta ahlaki meseleler olmak üzere dini, psikolojik, felsefi, edebi ve siyasi meseleleri ele alır. Plutarkhos sadece kendi döneminin kültürünü ve anlayışını yansıtmakla kalmaz, yüzlerce yıl sonra Francis Bacon, Montaigne, Erasmus ve Rousseau gibi Rönesans ve Aydınlanma filozoflarını bile hem içerik hem tarz bakımından etkiler.


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺77,90

VI./XII. yüzyılda yaşamış büyük sufî ve bilge filozof Şihâbüddîn Sohreverdî, İbn Sinâ’nın meşşaî felsefesi, İslâm tasavvufu ve eski İran hikmeti arasında farklı açılardan ilgiler kurmayı, bunları karşılaştırıp sentezleyerek aralarında bir uyumluluk sağlamayı başarmış ilk ve son bilge filozof olarak kabul edilir. Yine Sohreverdî mitolojik rivayetleri de özgün bakış açıları ve alabildiğine geniş özgün perspektiflerden değerlendirmeleriyle yorumlamıştır. Sohreverdî eski İran rivayetleriyle ilgili yorumları ve İşrâk felsefesi eksenli görüşlerine dayanarak dünyayı eski İran dinsel inanışlarında yaygın olarak görülen “aydınlık” ve “karanlık” temelli tasarımlarından hareketle belli çerçevelere oturtmuştur. O, İslâm bilgisinin engin evreninde eski İran hikmetinin simgesel gerçekliklerini görmeyi başarmış, onlara yeni bir hayat, yeni bir renk ve algılama boyutu kazandırmıştır.

Sohreverdî’nin bu eseri kendisine birtakım sorular soran yakın bir arkadaşına vermiş olduğu cevaplardan oluşmaktadır.

Tasavvuf edebiyatının bu önemli metnini güzel dilimize çevirmek benim için yine zevkle yaptığım bir çalışma oldu. Sizin de okurken benzer bir keyif almanız dileğiyle…


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 60
Ağırlık : 60
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺49,20

Korkunç ıstıraplar ve bitmek bilmez çileler görüyorum!
İkisi de deliliğe bulanmış halde denize doğru uçacak,
Deniz adamlarının yanında prangalarını yorgunlukla taşıyacak,
Gerdek odaları her ikisine de bir mezar ve cehennem ateşi olacak!

Engeller, tehditler, kehanetler ve ayrılıklar… Efesli Ksenophon bu eserinde, birbirlerine deli gibi âşık olan ve bu aşka her daim sadık kalmaya söz veren Efesli iki gencin macera dolu hikâyesini bizlere aktarır. Yazarın günümüze kadar eksiksiz ulaşan ve eski Yunanca aslından ilk kez Türkçeye çevrilen bu hikâyesi, Efes’ten başlayıp Doğu Akdeniz kıyılarına ve Mısır’a, oradan da Sicilya ve İtalya’ya kadar uzanır.


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 136
Ağırlık : 136
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,20

“Şamanizmde tehdit dış dünyadan, şamanın, yani doğaüstü bir konuma sahip koruyucunun koruduğu bir topluluğa dışarıdan gelirken; cadı, ‘içerideki düşman’dır.”

Sibirya, “klasik Şamanizmin beşiği”, doğduğu yerdir. Binlerce yıl önce Sibirya-Asya taraflarından boy birlikleri, Karadeniz’in kuzeyine, oradan Balkanlara, Avrupa’nın kuzeyine ve iç kısımlarına kadar göç edip yerleşmiş. Aynı coğrafyadan çıkan Türkler, Altay Dağları çevresinden güneye, buradan İran’a, Anadolu’ya ve Ortadoğu’ya kadar uzanmış. Uzun zaman önce aynı coğrafya ve inanç kaynağından beslendiğimiz kültürlerdense maalesef neredeyse hiç haberimiz yok. Bunların başında Fin, Eston, Saami ve Macarlar olmak üzere Fin-Ugor dilleri konuşan çeşitli halklar geliyor. Sibirya’dan Balkanlara uzanan çok geniş bir hat üzerinde yaşayan çeşitli toplulukların Şamanizm, cadılık ve büyücülük hakkındaki inanışlarını derlediğimiz bu serinin okurlarımızın meraklarını tatmin etmesini, onlarda yeni meraklar uyandırmasını, kültür tarihine, antropolojiye ve folklora ilgiyi artırmasını temenni ediyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 424
Ağırlık : 424
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺229,60

Varlık ve Zaman kitabı başta olmak üzere Heidegger felsefesinin Nasyonal Sosyalizm ile pratik bağlantıları bitmeyen bir tartışmanın konusu olmuştur.

Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümünde de uzun yıllar hocalık yapmış olan Johannes Fritsche, hem Kant ve Hegel uzmanlıklarını hem de çağdaş felsefe birikimini kullanarak bu tartışmaya radikal bir perspektiften ışık tutuyor.


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 152
Ağırlık : 152
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺98,40

20. yüzyılın en parlak filozoflarından biri olan Bergson bu eserinde “yaşam ve bilinç”, “ruh ve beden” ve “rüya” gibi konulara odaklanıyor. Asırlar boyunca felsefenin tekelinde olan ama 19. yüzyılın ortasından itibaren psikolojinin de alanına giren bu konular, iki disiplini de gözeterek işleniyor.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺106,60
Varlık, Zaman, Adalet, Din, Bilim

“Tanrının yokluğundan yeterince sağduyu dışı bir dünya sonucu çıkar; Tanrı bile orada meydana gelebilir."

Bu kitap filozofun farklı zamanlarda yazdığı 6 makaleden ve neredeyse çeyrek asırdır yayımlamasını beklediğimiz İlahi Yokluk eserinin “açılış argümanı”ndan oluşuyor. Makaleleri sıraya dizerken kronolojik bir sıradan çok doktora tezi İlahi Yoklukun (1997) yapısından yararlandım. Bu 7 yazının içindeki düşüncelerin büyük çoğunluğunun yayımlanmasını beklediğimiz İlahi Yoklukta yer alacağını sanıyorum.

Meillassoux şimdiden yaşayan en etkili filozoflardan biri. Peki bu ün tarihsel bir konjonktüre mi dayanıyor yoksa felsefeye orijinal katkıları mı var, bunun kararını okurlar verecektir. Amacım, dünyada böyle etkili olan bir filozof henüz yaşarken ülkemiz felsefe okurlarının bildikleri bir dilde ona erişebilmesi.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 232
Ağırlık : 232
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺139,40

Alper Hasanoğlu, insanın hayat ve kendisiyle olan ilişkilerini irdelemeyi sürdürüyor. Bu çerçeve içinde İlişkilerin Günlük Hayatı’nda ele aldığı başlıca konular; aşk kavramı temelinde kadın ve erkek, depresyon ile hayatın ilişkisi, narsist erkek ve kadının ruh hali bağıntısı ve nihayet psikoterapinin hayatımıza olumlu etkileridir. Hasanoğlu bu arada bir psikiyatr olarak çuvaldızı önce kendine batırmaktan da çekinmiyor. Meslektaşlarını ve temel olarak psikiyatrinin işlevini mercek altına alıyor.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺139,40

Dr. Alper Hasanoğlu, bu eserinde kadından erkeğe, aşktan ilişkilere, çocukluk travmalarından içine düştüğümüz varoluşsal boşluklara kadar birçok konuda insan ruhunun derinliklerine dalıyor. Orada bulduklarını gün yüzüne çıkarıp okurlarıyla paylaşıyor. Kimi zaman ilginç, kimi zaman iğneleyici, kimi zaman şakacı, kimi zaman da acımasız.

Bazen anlam veremediğimiz duygu ve düşüncelerimizin bizde nasıl izler bıraktığını merak edenler için kaçırılmaması gereken bir çalışma…


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 360
Ağırlık : 360
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺192,70
Iberia - Hannibal

Appianos, Roma Tarihi eserinin Iberia (Hispania) kitabında, Hannibal’ın İtalya’ya girene kadar Iberia’daki faaliyetlerini ve yarımadanın yerel halklarına ve haydut liderlerine karşı Roma’nın verdiği mücadeleleri aktarır. Romalıların MÖ 133 yılında bir Keltiberia şehri olan Numantia’yı uzun ve şiddetli bir kuşatmanın ardından ele geçirmesine kadar olan sürecin detaylı bir anlatımını verir. Hannibal kitabında ise Hannibal’ın Alpleri aşarak İtalya’ya girişini ve burada Roma ile girdiği mücadeleleri aktarır.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺131,20
Bir Hukukçunun Değer Felsefesi Hakkındaki Mülahazaları

“Erdemler ifa, normlar tatbik, emirler icra edilir, fakat değerler koyulur ve geçerli olur. Değerlerin geçerliğini iddia eden kimse onları geçerli kılmak mecburiyetindedir. Hiçbir insan tarafından geçerli kılınmaksızın değerlerin geçerli olduğunu söyleyen kimse aldatmak istiyordur”.

Schmitt’in faşistlerin safında dövüşürken heyecan içinde ilan ettiği klasik devlet düşüncesinin sonlanmasına dair arzusu, yani devletin siyasal olanın tekelini yitirip “hareketin Führer’inin bir organına dönüşmesine” dair özlemi, aradan geçen büyük bir dünya savaşının ardından Değerlerin Tiranlığı metninde herkesin kendi putunun mücahidi olarak kalacağı cehennemî bir geleceğin felaket habercisinin cübbesine gizlenir. Bir kamu hukukçusu ve daha fazlasıyla siyasi bir teolog olan Schmitt’in kuramsal düşüncesinden hareketle, bugünün dünyasında, kurumsal iktidarı inşa eden siyasi teolojinin yerine çıplak şiddetin doğrudanlığını barındıran siyasi mitoloji biçimlerinin hâkim olabileceğini ve dolayısıyla “değerlerin tiranlığı” altındaki yakın gelecekte ya beşerî bir çöküşün ya da öngörülemeyen yeni bir çağın vücut bulacağını kestirmek zor olmayacaktır.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 72
Ağırlık : 72
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺57,40

Antik Çağda Beslenme ve Damak Tadı ve Antik Çağ Mutfak Sözlüğü metinlerini bir araya getiren bu kitap, Eski Çağ tarihine ve yemek pişirmeye olan sonsuz ilgimin bir ürünü olarak ortaya çıktı. Yemek hayatımızın tam merkezinde olmasına karşın tarihle ilişkilendirmekte güçlük çektiğimiz bir alandır. İmparatorlukların doğmasına-yıkılmasına, savaşların gidişatına nasıl yön verdiğini bir türlü göremeyiz, ya da görür de altında daha büyük sebepler ararız. Oysa doğruluğu tartışmalı olmakla birlikte Fransa kralı 16 Louis’nin eşi Marie Antoniette’in açlıktan yakınan yoksul halkın şikayetlerini savuşturmak amacıyla söylediği varsayılan “ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” sözünün Fransız devrimine giden yolu açtığını ve sözün sahibinin giyotinle idam edildiğini bilmeyen yoktur. Antik Çağ için de durum bundan farklı değildir, Hellenlerin tahıl tarımı yapabilecekleri arazilere duydukları ilgiyi, bu ilgiden dolayı Kolonizasyon faaliyetlerini başlattıklarını artık kabul ediyoruz. Romalıların birçok amaçla kullandıkları silphium adlı bitkiyi neslini tüketmek pahasına ithal ettiklerini belki bu kitaptan öğreneceksiniz. Zeytin ve zeytinyağı olmasa Hellen uygarlığı nasıl bir hal alırdı sorusu cevabını asla bulamayacağımız bir sırdır. İmparatorlar sofralarını neden en seçkin yiyeceklerle donatıyorlardı? Bununla neyi amaçlıyor ve uğruna nasıl bir paha ödüyorlardı? Bu ve benzeri sorular çoğaltılırsa yemeğin tarihle ilişkisi daha kolay anlaşılacaktır.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 376
Ağırlık : 376
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺196,80

1997 senesinde Berkeley Üniversitesinde misafir olduğum bir dönemde rüya sosyolojisinin ilk ürünlerini okumalarım sırasında tesadüfen ve ilgiyle keşfettim; hayal ettiğim ve burada ilk bilimsel ifadesini okuyacağınız araştırma programının şekillenmeye başlaması, başka araştırmaların yanında yirmi yıllık okuma ve çalışma gerektirdi. Çok farklı bilim dallarından (psikanaliz, psikoloji, nörolojik bilimler, dilbilim, sosyoloji, antropoloji, tarih, vs.) gelen, rüya üzerine gerçekleştirilmiş geçmiş ve güncel çalışmalar hakkında elde ettiğim bu bilgiler yeni ve bütünleştirici bir kuram geliştirmeme olanak verdi. Bu kuram, Freud’un kendi zamanında önerdiği sentetik yorumlama modelinin kazanımlarından yola çıkarak, 19. yüzyıl ile 20. yüzyılın kesiştiği dönemde Rüyaların Yorumu kitabının temsil ettiği olağanüstü bilme gayretinden bu yana gerçekleştirilmiş çok sayıda bilimsel ilerlemeden faydalanarak bu modelin zayıflıklarını, eksikliklerini ve hatalarını düzeltmeye gayret etmekte.


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 480
Ağırlık : 480
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺246,00
Bir Roma Tarihî Draması

Octavia, Roma tarihî dramasının (fabula praetexta) günümüze kalmış tek örneğidir. Yunan tragedyalarının temelinde insanların tanrılar karşısındaki çaresizlikleri yatmaktayken Roma tarihî dramalarındaki temel motivasyon vatanseverlikti. Bu eser ise hem günden güne zalimleşen ve paranoyası günbegün artan Nero’nun eşi hem de imparator Claudius’un kızı olan Octavia’nın yaşadığı hazin olayları aktarıyor. Bu tarihî dramada kahraman Romalılar yok. Onun yerine bir Roma imparatorunun deliliği, iktidar mücadelesinin doldurduğu bir kan deryası, Roma’ya egemen olan zulmün korkutucu yüzü var. Cumhuriyet döneminin Romalı erdemlerini yaşatan bayrak adamlar da artık uzak birer hatıradan ibaret: Resimde yalnızca imparatorluk çağının bitmek bilmez kana susamışlığını yaratan gaddar adamlar ve hilekâr kadınlar bulunuyor. 

“Pirüpak erdemiyle cenneti kazanan tanrısal Augustus, genciyle yaşlısıyla dört bir yandan kaç soylu adamı öldürdü, onlar ki ölüm korkusuyla kaçarken üç komutanın şerrinden ve katli vaciplerin sıralandığı ölüm listelerinden! Kürsülere çakılıp teşhir edilirdi ölenlerin başları, bunu gören yaslı babaları gözyaşı dahi akıtamazlardı, hafiften inlemek bile yasaktı o kokuşmuş, çürük forumda, ağır bir irin sızıntısı vardı hepsinin çürümüş suratlarında.”


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺77,90
On Sekiz Delil

MS 5. yüzyılda Platon Akademisinin “halefi” unvanını elde etmiş, geç dönem Yeni-Platonculuğun önemli temsilcisi Proklos’un Platon’un eserlerine yazdığı şerhler ve Yeni-Platoncu derlemeler felsefe tarihinde önemli bir konuma sahiptir. Nitekim Proklos, kendisine kadar gelen antik mirası sistemleştirmiş; özgün yorumlarıyla kendisinden sonraki Hıristiyan ve İslam düşüncesini etkilemiştir.

Proklos’un Âlemin Ezelîliği Üzerine adlı eseri, hem felsefenin hem de teolojinin temel sorunlarından birini ele alarak âlemin bir başlangıcı ve sonu olmadığı tezini mantıksal açıdan güçlü ve zengin içerikli on sekiz delille ispatlamaya girişmektedir. Bu bakımdan eser, Yeni-Platoncu felsefenin merkezinde olduğu kadar paganlarla Hıristiyanlar arasındaki tartışmanın da merkezinde durur.


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 88
Ağırlık : 88
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺65,60
William Afham’ın Kaleminden Bir Anı

In Vino Veritas’ta, olayları bize aktaran William Afham’dır. Afham, Kierkegaard’un diğer metinlerinde rastladığımız aşina takma adlara karşılık ilk defa bu metinde tanıştığımız bir karakterdir. Kendisi bir davet düzenler, davette sınırsız şarap olacağını ve davetlilerden her birinin ancak şarap etkisini o kişide gösterdikten sonra, başka bir deyişle normalde kişinin söylemeyeceği şeyleri söyler duruma gelmesinden sonra konuşmaya başlayacağını bize söyler. Bu bağlamda konuşmalar olacaktır, sohbetler değil. Tartışmanın konusu Eros’tur ve konuşmalar erotik aşk üzerine dönecektir.

 


Basım Ayı/Yılı : 2/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺65,60

Anlamak tercüme etmektir. Tercüme birçok şekilde söylenmesi mümkün olan bir ifadenin taşıdığı dolaylı anlamı deşifre etme sanatıdır. Ve bereket versin ki insanoğlu, Cennetten kovulduğu günden beri bu dolaylı anlamı yorumlama ve tercüme etme sanatının ustasıdır: başka hayatları kendi hayatına, başka tecrübeleri kendi tecrübesine, başka hikâyeleri kendi hikâyesine, başka okumaları kendi okumalarına, başka yorumları kendi yorumlarına mal eder. Bu sayede sürekli yeniden ürettiği bir geçmişi ve tahayyül edebildiği bir geleceği vardır. Anlamaya dair edilmiş bütün fiyakalı büyük lafların altında yatan basit hakikat aslında budur: Anladığımız kadar varız...

İnsanı insan kılan bu temellük yeteneği, okuduğunuz kitapta altı üst başlıkta ele alınıyor: Kültür, kültürün trajedisi, suçluluk meselesi, aptallık, adalet ve öteki. Her biri bağımsız bir kitap olmayı hak edecek kadar büyük problemlere bir çözüm veya nihai ve kuşatıcı bir bakış açısı getirdiğimi iddia etmiyorum. Ama kendimi, içinde yaşadığım çağı ve toplumu anlamaya çalışırken çokça yolumun kesiştiği problemler ve düşünürlerle olan ilişkimi gözler önüne sermekten de çekinmedim.


Basım Ayı/Yılı : 2/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺98,40
Edebiyat Üstadları Hakkında Yazılar

Edebiyat tarihi aynı zamanda bir sosyal ilişkiler tarihidir. Bu sosyal ilişkiler kanonik ilişkilerdir ve hayranlık kadar rekabet ve mücadeleyi de içerir. Biz okurların heyecanla okuduğumuz büyük yazarlar, işte bu çetin mücadelede hayatta kalmayı başaran ve kendilerini kanonik ilişkiler ağı içinde özgün bir yerde konumlandırmayı bilen dehalardır. Hiçbir deha ve hiçbir eser boşlukta durmaz. Dehayı ve eserini ölümsüzlüğe kavuşturan daima kanonik ilişkiler ağının kontekstidir.

Borges’in dediği gibi her büyük yazar, büyük bir yazar olabilmek için kendi ardılları kadar kendi öncüllerini de yaratmaya mecburdur. Ancak bunu yaparak her deha kendine kanon içinde bir yer bulabilir. Kanonun içinde ilişkilerinizle var olabilirsiniz. Kanonik her yazar hasımları ve hısımları öncülleri ve ardılları, yıktıkları ve inşa ettikleri, meydan okudukları ve kendisine meydan okuyanlarıyla kanonik ilişkiler ağına dahil olabilir.


Basım Ayı/Yılı : 1/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 272
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺155,80
16. ve 17. Yüzyıllarda Cadılık Ve Tarım Kültleri

Çalışmaları, mikro-tarih yaklaşımına önderlik eden, tarihin kıyısında bırakılan insanların peşine düşmesiyle tanınan kültür tarihçisi Carlo Ginzburg, Engizisyon arşivlerine dayanarak kuzey İtalya’daki Friuli bölgesi köylüleri arasında yaygın bir tarım kültünün izini sürüyor.

16. ve 17. yüzyıllarda cadı oldukları gerekçesiyle Engizisyon’a ihbar edilen Friuli köylülerinin verdikleri ifadeleri ustalıkla çözümleyen Ginzburg, cadılara ve büyücülere karşı hasatlarını korumak için savaşan “Benandanti” adlı gizli bir topluluğu keşfediyor.

Ginzburg, “Zarla doğmuş olmak” nedeniyle yazgılı oldukları kaderi yaşayan Benandanti topluluğunun, Ural-Altay kökenli bir tür Şamanizmin kalıntılarını barındırıyor olabileceğini söylüyor.


Basım Ayı/Yılı : 1/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 264
Ağırlık : 264
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺151,70
Modernizmden Queer Teoriye

Bugün Nietzsche’yi en az Marx ve Hegel gibi 19. yüzyılın çığır açan düşünürleri kadar okumamızın birçok nedeni var. O bize tekrar tekrar dönerek kendi gündemimizle meşguliyetimize eşlik ediyor. Zaten bir düşünür ancak okunduğu çağın sorunlarında yankılanıyorsa kendini bize açar, o sorunları daha uygun bir bağlama yerleştirmemize olanak tanır. Soruları yeniden formüle etmemize yardımcı olur. Nietzsche bugün artık giderek karmaşıklaşmış sorunlar çokluğumuza o sert ama bir o kadar da isabetli oklarıyla vurmaya devam ediyor.


Basım Ayı/Yılı : 1/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 328
Ağırlık : 328
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺176,30
Krallar, İtalya, Samnitler, Keltler, Sicilya Ve Adalar

Bu kitap, Appianos’un Eski Yunanca dilinde kaleme almış olduğu Roma Tarihi eserinin giriş ve parçalar hâlinde günümüze ulaşmış ilk beş kitabını içerir. Appianos, yaşadığı dönemden dokuz yüzyıl öncesine gidip, Roma’nın kuruluşundan başlayarak kralların hüküm sürdüğü dönemi, İtalya’da yaşanan olayları, Samnit Savaşları’nı, Keltler ile Romalıların etkileşimlerini ve Sicilya ile diğer adalar üzerindeki hakimiyet mücadelesini aktarmaya çalışır.


Basım Ayı/Yılı : 1/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺65,60

Amerikan sosyolojisinin kurucu isimlerinden olan Robert E. Park, bu eserinde toplumsal etkileşime ve toplumsal güçlere odaklanıyor. Bu kavramların ve fikirlerin temellerini açıklıyor, yardımcı kavramlar aracılığıyla bağlamlarını aydınlatıyor, bunun yanında konuya dair okuma listeleri de sunuyor. Sosyoloji Bilimine Giriş dizisinin bir parçası olan bu metinler, kapsamı ve tarihselliği bakımından referans eser niteliğinde.

 

Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺106,60

İslâmiyet, VII. yüzyıl ortalarında İranlılar tarafından kabul edildikten sonra İran topraklarında hızla yayıldı; gerçek bilginlerini ve destekçilerini de bu topraklarda buldu. Aynı dönemlerde yerel edebiyatlar doğal gelişimlerini sürdürürken, yerel lehçeler de Arapçanın yoğun etkisinde köklü bir değişime uğradı. Bu lehçeler arasında hızla gelişerek alabildiğine yaygın bir edebiyatın dili olmayı başaran, bağımsız bir dil halini alan “Fârsî-yi Derî: Yeni Farsça” günümüze kadar İran'ın resmi, siyasi ve edebî dili olarak varlığını sürdürdü. VIII. yüzyılın sonlarına doğru başlayan ve her geçen gün etkisini artıran birtakım siyasal, askeri ve edebi gelişmelerin de desteğiyle özellikle doğu İran’da Arapçanın nüfuzu azalmaya; ulusal dil “Yeni Farsça”nın yıldızı parlamaya başladı. Araplardan ülkelerinin önemli bölümünü geri alan ve kendi yönetimlerini oluşturan Saffari ve Samani hanedanları Farsça söyleyen şairleri teşvik ettiler. Fars edebiyatının alabildiğine hızla gelişim ve yükseliş sürecine girdiği bu dönemde, Yeni Fars şiirinin öncüleri, yaşadıkları çağa damga vuran büyük söz ustaları ortaya çıktı. Abbâs-i Mervezî, Hanzala-yi Badğisî, Şehîd-i Belhî, Rûdekî-yi Semerkandî, Ebû Şekûr-i Belhî, Dakikî-yi Tusî, Moncîk-i Tirmizî, Kisaî-yi Mervezî… bu dönemlerin önde gelen şairlerinden sadece birkaçıdır. İslam sonrası ilk üç yüzyılın edebi gelişmelerine yer veren İran Edebiyatı (İslâmiyetten Gaznenilere) Arap egemenliği altındaki İran Edebiyatı, Tahiriler, Saffariler ve Samaniler dönemi edebiyatlarını konu almakta, Yeni Farsçanın egemen olduğu coğrafyalarda Fars Edebiyatının izlerini sürmektedir.

 

Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 632
Ağırlık : 632
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺352,60

Antik Yunan dünyasını merkeze alan Antika Ajanda, 2022 yılında “Bilim” temasıyla çıkıyor. Fizikten mitolojiye, geometriden felsefeye, tıptan coğrafyaya keşfe çıkaran heyecanlı bir maceraya hazır olun!

 

Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 12 / 16,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺82,00

Oyun Terapisi gerçekte nedir? Nasıl Oyun Terapisti olunur? Oyun terapistinde olması gereken terapistlik özellikleri nelerdir? Oyun Terapisinde temel kavramlar nelerdir? Bir oyun odası nasıl olmalı ve hangi oyuncaklar olmalıdır? Çocuğu anlamak ve değerlendirmek için bilmemiz gereken detaylar nedir? Terapide sınırlar nasıl konulmalıdır? Oyun terapisinde temaların önemi nedir? Aile ve öğretmenler ile işbirliği nasıl sağlanmalı, geribildirimler nasıl verilmedir? gibi birçok sorunun cevabını bulabileceğiniz ve hatta daha fazlasına sahip olabileceğiniz bir kitap ile tanışmak üzeresiniz.

Dee C. Ray, terapi sürecinin adımlarını titizlikle anlatırken pratikte karşılaşılabilecek güçlüklerle nasıl baş edileceğini vaka örnekleri üzerinden son derece işlevsel bir şekilde anlatmayı başarmış gerçek bir uzman.


Basım Ayı/Yılı : 9/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 376
Ağırlık : 376
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺200,90
Monografi

İngiliz ampirizminin ve liberal siyaset doktrininin büyük teorisyeni John Locke’un felsefesi, birçok filozofun kendi düşüncelerini geliştirirken ilham aldığı veya hesaplaştığı bir mahreçtir. Locke, kaleme aldığı eserlerinde ortaya koyduğu görüşleriyle felsefe tarihinde mümtaz bir yer edinmiştir. Jean Didier’nin tercümesini sunduğumuz bu kitabı, Locke’un ele aldığı felsefî meseleleri ve getirdiği çözümleri açık ve anlaşılır bir üslupla tanıtıyor. Bilgi teorisinden siyasete, etikten din felsefesine kadar, Locke’un farklı konulardaki görüşlerini tarihsel ve eleştirel bir bakış açısıyla gözler önüne seriyor.


Basım Ayı/Yılı : 11/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 72
Ağırlık : 72
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺57,40
Adam Smith Felsefesi'ne Giriş

İktisat ve iktisadi ilişkiler, günümüz dünyasında her şeyin ardında yatan temel gerçek ve açıklama olarak görülmeye başladı. Ampirik ve bilimsel olma iddiasındaki her yaklaşım gibi iktisadi yaklaşım da ahlaki olanla değil sadece olgularla ilişkili olduğunu iddia eder.

Ahlaki yargı verme zorunluluğu, olguların bir çeşit analizi olduğu öne sürülen çıkarımlar yapmaya yerini bırakmış gibi sunuluyor.

Günümüzde kendini siyasal ve ahlaki olarak konumlandıramayan ya da çaresiz hisseden ve bir çeşit yargısızlık ile duygusuzluk durumuna hapsolmuş her modernizm sonu bireyi, iktisadi olanın bu sözde bilimsel çatısı altında kendine bir sığınak aramaktadır.

Oysa insanlığın iktisadi olanla ilişkisi her zaman böyle gerçekleşmemiştir. Klasik iktisadın kurucusu sayılan ve aynı zamanda bir filozof da olan Adam Smith’in de dahil olduğu eski dünya tasavvurunda iktisat ahlaktan tamamen ayrı bir alan değildir.

Hatta ahlaki yargılar tarafından belirlenen bir alandır. Bu ilişki türünde doğru olan iyi olandır ve iyinin ne olduğu da felsefi bir meseledir.

Öyle görünüyor ki, iktisat bilimleşme sürecinde ahlakla olan ilişkisinden felsefeden koptuğu ölçüde uzaklaşmıştır. Bu kitap, işte bu kopuştan önceki dünyanın felsefi temellerinin hikayesidir…


Basım Ayı/Yılı : 11/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺131,20
Anayasanın Maddi ve Fail Nedeni

"Kurucu iktidarın dayanacağı pozitif bir hukuk olmadığına göre onun eylemini hukuk kılan, hukuk ilan edebilmesini sağlayan nedir? Diğer bir ifadeyle olgu, fiili olan, nasıl norma dönüşür ve böyle bir iktidarın kendi yarattığı norma tabiiyeti nasıl açıklanır, anayasal bir devlet nasıl kurulur?"

"Anayasal bir yönetim nasıl doğar, bir ülke nasıl hukukla yönetilmeye başlar? Hukuk nasıl etkinleşir, fiili olandan normatif olana nasıl geçilir? Anayasallık, normatif olanın doğasını anlamak için eşsiz bir örnek sunar zira bu kavramla ifade edilen görünüşte yasa koyma kudretine, imkanına sahip olanın yasayla sınırlı olmasıdır. Anayasal yönetim, gücü yettiği için yapabildiği için yapan değil bu hususta yetkili olduğu için yapandır. Yönetim, anayasa tarafından yetkilendirildiği için yapabilmektedir. Fakat anayasa bu yetkiyi nerden haizdir? Bir yasa, başka bir yasaya dayanılarak çıkarılıyorsa ilk yasa neye dayanır? Bu sorunun anayasa özelindeki cevabı, anayasaya yetkinin kurucu iktidar tarafından verildiğidir."

Eser, yukarıdaki sorular eşliğinde, kurucu iktidarı bir hukuk kaynağı olarak ele almakta ve bu bağlamda Carl Schmitt ve Hannah Arendt'in görüşlerinin değerlendirilmesinden hareketle anayasal devletin doğuşunun kavramsal izahına yönelmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 8/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 280
Ağırlık : 280
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺159,90
Tükendi

“Şaman, insanlık tarihinin alelade bir figürü değildir. O, kültürel normlarının dikte ettiği vazifeleri üstlenmiş bir kişidir.”

İki cilt halinde yayınladığımız ve devamını getirmeyi umduğumuz bu derlemeye ilham veren iki isim var: Yüzyılımızın en özgün tarihçilerinden Carlo Ginzburg ve tarihimizin en sıra dışı isimlerinden seyyah Evliya Çelebi. Ginzburg, 1966’da yayınlanan Gece Savaşları adlı muhteşem çalışmasıyla cadılığın ve Cadıların Şabatı inançlarının “bütün Avrasya’ya yayılmış kökenleri” olabileceğini söyleyerek bahsi geçen tartışmayı başlatan kişidir. Evliya Çelebi ise 17. yüzyılda yaptığı geziler ve yazdığı -tamamlanmamış- 10 ciltlik seyahatnamesine, türlü “acaib ve garaib” arasına cadılar ve büyücüleri de dâhil etmiştir. Umulur ki, merakları, araştırmacılıkları ve özgünlükleriyle bu iki isim, ilham oldukları bu derlemenin ulaştığı herkeste yeni ilhamlara, fikirlere ve yepyeni akademik araştırmalara ve çalışmalara vesile olsun.


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 408
Ağırlık : 408
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺225,50
1 2 3 ... 7 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı