"Adrien, işte bunlar Haydutlar" dedi Ormanın Oğlu Jeremie. İşte kadın şefimiz, Floriçika, Yani Koruluklar Çiçeği. Kaşmir türbanını başına geçirmiş, omzuna tilkin kürkünü atmış, şalvarının içinde çevik adımlarla Ayılar Mağarasını arşınlıyordu telaş içinde... "Siz benim kadın omuzlarıma ağır bir sorumluluğun yükünü bindirmek, başıma da ödül konulmasını istiyorsunuz. Her ikisi de kabulüm." Cosma ölünce, atına ondan daha iyi binen, yorgunluğa ve yokluklara ondan daha çok katlanan ve onun kadar gözüpek kararlar veren çıkmamıştı. Biricik sevgilisinin başında şöyle ant içmişti: "Bundan böyle benim adım, Korkuluklar Çiçeğidir. Ormanların aşığı, özgür insanların dostu ve sizlerin yardımı ile tüm haksızlıklara karşı koyan, kötüleri cezalandıran Floriçika!"


Basım Ayı/Yılı : 3/1996
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 149
Ağırlık : 117
En / Boy : 14 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺36,90

Kendinizi Karadeniz´den aşağı koyuverdiniz mi, varacağınız yer İskenderiye Limanıdır... Boğazlar ve Ege üzerinden Akdenizi aşarak... Bu, Romanya´dan Mısır´ın kozmopolit kenti İskenderiye´ye savrulanların öyküsü... İnsanlar doğdukları yere tutkundurlar, ama sürülürler, savrulurlar, kaybolurlar ve denizlerin liman kertlerinin cazibesi ile bilinmedik yerlerde tutunmaya çalışırlar.
İzak´ın öyküsü bir Akdeniz öyküsü, aynı zamanda eski bir coğrafyadan steplere, oradan yeniden denizlere uzanan bir gizemciliğin dayanılmaz çekişinin... Bu küçük İstrati öyküsünde yine denizlerin karşı konulmaz kokusunu duyumsayacaksınız...


Basım Ayı/Yılı : 1996
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 67
Ağırlık : 98
En / Boy : 14 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺28,70

“Sefaletler içinde en acı olanı faciaya gülünçlük karışmasıdır.”

Panait Istrati’nin yedi uzun hikâyesinin yer aldığı Sünger Avcısı yaşam mücadelesi içindeki insanların maceralarını anlatmaktadır. Yazar betimlemeler ve anlatım yeteneğiyle yaşama sevgisini, arkadaşlık duygularını, insanlık onurunu anlatan hikâyeler kaleme almıştır. Panait Istrati Sünger Avcısı ile Adrien Zograffi’nin maceralarını anlatmayı sürdürmektedir. Hikâye Yunanistan kıyılarında başlar. Kahramanımız Adrien bir gün limanda dolaşırken bir adamla karşılaşır ve böylece bir serüven başlar. Ancak bu serüven sadece sünger avcılığı işiyle sınırlı kalmayacaktır. Dostluk, hüzün, mutluluk ve daha nice farklı konuları işleyen Sünger Avcısı okurları güzel bir yolculuğa çıkaracak.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺36,75

Çocukluğumda, okulda, Mısır’la ilgili her şeyi; firavunları, mabetleri, palmiyeleri ve daha neler neleri öğrenmeye can atardım. O zamanlar Akdeniz üstünde süzülebilmek için bir kırlangıç olmadığıma yanardım. Düş dünyam o kadar sınırsızdı ki, beni İbrail’in uysal bir yurttaşı hâline getirmek isteyen annemin isteklerine hep karşı geldim. Yanı başında güzelim Tuna Nehri olsa da yaşadığım yerler bana dar ve sıkıcı geliyordu. Bir an önce Akdeniz’e ulaşmalıydım.

Adrien, Romanya’nın bir liman kenti olan İbrail’de annesiyle birlikte yaşayan yoksul bir gençtir.  Yoksulluk içinde geçen hayatından bıkmıştır artık. Adrien’in en büyük arzusu, Akdeniz’e ulaşıp orada zenginlik içinde yaşamaktır. Her şeyi göze alarak, arkadaşı Miha­il’le birlikte, Köstence’den İskenderiye’ye  giden bir gemiye biner. Gemide yolculuk yaparken Musa isimli bir adamla tanışır ve tüm planları bir anda değişir.


Basım Ayı/Yılı : 4/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 100
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺36,90

Edebiyatın çeşitli dallarında önemli yapıtlar veren ve yapıtları dünya dillerine çevrilen Stefan Zweig (1881-1942), insanı ve insancıllığı yapıtının odağına koymuş evrensel bir yazardır.

Stefan Zweig’ın öyküleri, insanın ruh, duygu ve düşünce derinliklerine, bunların yol açtığı davranışlara yoğunlaşan öyküler olarak, yalnızca bir çağın tanıklığıyla yetinmeyip, insan özünün çağlar ötesi süreğenliğiyle dün olduğu gibi, bugün ve yarın da ilgiyle okunacaktır.

Zweig’ın tanınmış öykülerinden Amok Koşucusu’nun adını taşıyan kitabımızda yer alan Fantastik Gece, Geç Ödenen Borç, Kısa Bir Yaz Öyküsü, Kadın ve Doğa, Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat, Mürebbiye öykülerini de severek okuyacağınızı umuyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 247
Ağırlık : 247
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺52,50

Panait Istrati Baragan’ın Dikenleri’nde bizleri bir kez daha Romanya topraklarına götürür. Istrati, tuzlu balık satmak için yollara düşen baba oğulun başından geçenleri alabildiğine gerçekçi bir üslupla anlatırken, aynı zamanda Baragan halkının sefaletini gözler önüne serer. “Dikenden başka hiçbir şeyin yetişmediği” uçsuz bucaksız Baragan’da, açlıktan kırılan köylerin, toprak ağalarının zulmünün, kuzey rüzgarları esmeye başlayınca köklerinden ayrılıp uzun bir maceraya çıkan dikenlerin ve o dikenlerin peşinden koşturan, yoksul ve masum çocukların hikayesini yine bir çocuğun gözünden dinleriz.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺30,00

20. yüzyılın başında bir edebiyat fenomeni olan ve Romain Rolland tarafından “Balkanların Gorki’si” yakıştırması yapılan Panait Istrati’nin ölümsüz eseri Arkadaş’ta, Adrien’la Mihail’in İbrail’in bir kenar mahallesinde yeşeren gerçek dostluğuna tanık oluruz. Bir tarafta hiçbir işte dikiş tutturamamış, parayı önemsemeyen Adrien, diğer tarafta ise hayatı sefalet içinde geçmiş, bir fırıncıda çalışan ve birçok dil bilen Mihail; bu iki zıt insanı tanıştıran ortak dost ise kitaplardır. Onları buluşturan kitaplar sayesinde, aralarında asla kopmayacak bir dostluk bağı kurulur. Arkadaş’ta, Istrati’nin otobiyografik başkahramanı Adrien Zograffi’yle tanışacak, en güzel gençlik anılarını okuyacaksınız.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺30,00

Istrati Sünger Avcısı’yla Adrien Zograffi’nin maceralarını anlatmayı sürdürüyor. Adrien bu sefer Yunanistan’dadır. Bir gün limanda dolaşırken bir adamla karşılaşır ve adam ona iş teklifinde bulunur: Suriye kıyılarında çıkılacak sünger avcılığı işi. Adrien için bu bir iş teklifinden ziyade bir serüven teklifidir.

Fakat Adrien’ın serüveni, sünger avcılığı işiyle sınırlı kalmayacaktır.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺30,00


Rumen yazar. Braila (İbrail)'de doğdu. Babası kaçakçıydı. 20 yıl çeşitli işlerde çalıştı; dünyayı dolaştı. Hayatının belli dönemlerini anlattığı romanlarında Doğu pitoreskini, lirizmi ve realizmi birleştirdi. Eserlerini Fransızca yazdı. Bükreş'te öldü.
Türkçeye çevrilen başlıca eserleri: Arkadaş, Angel Dayı, Sokak Kızı, Kodin, Sünger Avcıları, Baragan'ın Devedikenleri.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺42,75

Adrien Zograffi ilk kez Aralık 1906’da, yirmi iki yaşındayken, vatanını terk eder ve Köstence’den İskenderiye, Mısır’a gitmek üzere gemiye biner.
Bu, onun yaşamında önemli bir tarihtir. Genç idealistimiz Birinci Dünya Savaşı’ndan bir önceki güne kadar Akdeniz âşığı olacaktır. Akdeniz’in farklı duraklarında, farklı hayatlara dokunan Adrien’i yepyeni duygular ve tecrübeler beklemektedir.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 296
Ağırlık : 296
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺82,50

Angel Dayı, yolun başındaki yeğenine unutulmayacak hikâyeler yoluyla bilgelik içeren öğütler veren, yaşamının son günlerine yaklaşmış Angel’in hikâyesidir. Panait Istrati’nin çocukluk dönemini ilk kitabı Kira Kiralina’da anlattığı Adrien, artık büyümüş ve asi bir gence dönüşmüştür. Adrien’in istediği her şeyi elde etmiş, yalnızca maddi zevkleri arzulamış fakat nihayetinde hastalık ve yoksullukla boğuşmaya mecbur kalmış dayısı Angel’in, bu genç adama söyleyeceği birkaç sözü vardır.

Yaşadığı topraklardaki insanların yaşamlarını romanları içerisinde başarıyla ve canlılıkla harmanlayan Panait Istrati, romanının merkezine bu defa insanın doyumsuzluğunu koymuştur. Romanda hayat hikâyelerine şahitlik ettiğimiz Angel ve bir eşkıya olan Kozma’nın ortak özelliği zevkin peşine düşerek sağduyudan uzaklaşmalarıdır. Neşeyle, öfkeyle, eğlenceyle, tutkuyla dolu bu iki yaşam, akıllarda uzun süre yer edecek sözlerle donatılmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺63,75

“Heyhat! Bir insanın gözlerinin içine bakmak o kadar kolay mı?
Binlercesiyle karşılaşıyoruz o gözlerin.”
Balkanların Gorki’si olarak anılan Panait Istrati, ilk kez Kira Kiralina eserinde can verdiği Adrien karakterinin hayatından farklı bir kesiti de Arkadaş’ta ele alır. Yaşam gailesi karşısında ömrünü bir işe güce adayarak geçirmeyi reddeden Adrien, edebiyat ve sanatın güzellikleriyle bezenmiş romantik bir zihne sahiptir. Ansızın karşısına çıkan Mihail, bir yandan hayal dünyasını daha da zenginleştirecek, öte yandan da gerçekçi ve ayakları yere basan karakteriyle hayatına bir denge getirecektir. Adrien bu dostluğu âdeta ezelden beri arıyordur ve Mihail’in gözlerine baktığı andan itibaren onun kalbini kazanmak için didinir. Bu eşsiz dostluğun inşasında sevgi, deneyim ve yaşamlar hemhâl olur ve ortaya okurlara ilham olacak bir öykü çıkar.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺63,75

Setin Içeriği :

Akdeniz

Arkadaş

Angel Dayı

Kira Kiralina


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 840
Ağırlık : 840
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺247,42

Panait Istrati’nin 1924 yılında Romain Rolland’ın ön sözüyle yayımladığı Kira Kiralina, yazarın ilk yapıtlarındandır. Edebiyatında geniş coğrafyalar kateden ve bu coğrafyalarda bambaşka hayatlara sahip insanları canlı karakterler olarak yapıtlarına taşıyan Istrati, eserlerinin kilit noktası olan insanı bu ilk yapıtında da başarıyla ele almıştır. Kira Kiralina; bir ilk yapıt acemiliğinden çok uzak, anlattığı hikâyeleri, insanları çok iyi tanıyan bir yazarın üslubuyla yazılmıştır.

Kira Kiralina’da anlatılan, Panait Istrati’nin bir seri boyunca hikâyesini anlatacağı Adrien isimli gencin yaşamının erken bir döneminde tanıştığı Stavro’nun hikâyesidir. Romanya’dan İstanbul’a, İstanbul’dan Şam’a kadar uzanan hüzünlü bir arayışın başrolünde olan Stavro; özgürlüğün, ahlakın, güvenin ve yaşamak için bir dayanağa ihtiyaç duymanın önemini sadelikle aktaran unutulmaz bir karakterdir.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺67,50

Balkanların usta kalemi Panaït Istrati’den yoksulluğa, aidiyetsizliğe, arkadaşlığa, çekip gitme özlemine, kayboluşa, geleceğe ve umuda dair nahif ama sarsıcı ve şiirsel bir roman...

Akdeniz...

Genç ve yoksul bir adam olan Adrien’ın bıkıp usandığı sefil hayatını terk ederek, refah içinde yeni bir hayat yaşama arzusuyla bir gemiye binip Akdeniz’e açılmasıyla başlar her şey.

Romanya’da İbrail adlı bir liman kentinde annesiyle yaşayan Adrien Zograffi, bilinmezliklerle dolu bir yolculuğun bütün risklerini göze alarak Köstence’den İstanbul’a da uğrayarak İskenderiye’ye doğru hareket eder. Yolculuk sırasında Musa adında bir adamla tanışır ve kendini bu kez bambaşka bir yolculuğun ve tecrübeler silsilesinin içinde bulur.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 288
En / Boy : 11.5 / 17.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2019
₺61,60

“Neden birini, bilinmeyen bir adamı hatta bazen aynı fikirde olmadığımız bir yabancıyı neredeyse aşk denecek kadar çok severiz? Neden onsuz yaşayamayacağımızı düşündürecek kadar deliler gibi  çok severiz? Sizinkiler gibi bakan gözlerinin içine baktığınızda arzularınızın sonsuz dehlizlerini görürsünüz. Alev alev yanan yüzünü uzun zaman boyunca avuçlarınızın içinde tutmak istersiniz. Ve sadık bir köpeğin patileri gibi, masanın üstünde duran ellere; bazen yanağınızı, bazen de ateşli alnınızı yaslama ihtiyacı gelir, çünkü bu aşk, bir ateştir, hayatın fırtınalarına karşı dik duran, Tanrı’nın ‘hiçbir kötülük’ düşünmeden yarattığı yağla harlanan tek alevdir. İnsan hayatında yalnızca bir kez böyle bir arkadaşlık bulur ve bu arkadaşlık ya hayatın başlarında gelir ya da asla gelmez. Her kim bu arkadaşlıkla tanışırsa mutlaklığa dokunmuş sayılır.”

Balkanların Maksim Gorki’si olarak anılan Rumen yazar Panaït Istrati, bu başyapıtında arkadaşlık temasını ele alıyor. Dostluğun, sevginin ve tutkunun yaşamını nasıl değiştirdiğini, yalnızlığı nasıl hafiflettiğini ve yaşamı nasıl yaşanabilir kıldığını büyülü üslubuyla anlatıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 200
En / Boy : 11.5 / 17.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2019
₺33,60

Dünya Klasikleri serileri içinde belki de en fazla ihmal edilen yazarlardan biridir Panait Istrati. Herkesin Dostoyevski'den, Tolstoy'dan, Balzac'tan hiç olmazsa birkaç kitap ismi sayabildiği bugün, Panait Istrati maalesef samimiyetine, insana olan güvenine ve umuduna nispetle aynı ölçüde tanınmıyor. Belma Aksun'un enfes Türkçesiyle okurlarımızla buluşturduğumuz Akdeniz romanı hakkında bakın Istrati'nin kendisi neler diyor:

Neden iyiliğin kötülüğe galebe çalması konusunda bu kadar duyarlıyız? Neden namussuzun yenik düşmesinden sevinç duyarız? Çünkü iyi olarak doğmuşuzdur. Ama bu zafer ve bu yenilgi insanlara romanlarda, tiyatroda ve ekranlarda değil yaşanan hayatta kanıtlanmalıdır. İşte pek nadiren, binde bir yapılan budur.

Nadiren yapılmasının iki sebebi vardır: Her ne kadar insan, öncelikle iyi olarak dünyaya gelmişse de aynı zamanda kendini beğenmiş, kibirli, bencil bir yaratıktır da. Hayatta cömertçe davranmak çok zor olduğundan, insanların büyük çoğunluğu tamamen aksi yönde hareket eder. Oysa benim hayatım boyunca -çok acılı bir hayattı bu- elimden geldiğince en eksiksiz olarak yaptığım yegâne eylem, bu zorluğu yenmek yani cömertçe davranmak olmuştur. Evet, hayatımın en ufak bir soğuk algınlığının insafına kaldığı bugün, evet herkesin önünde, açıkça şunu söyleyebilirim: Hayatımı arayıp tarayın, onda benim aleyhimde istediğiniz her şeyi bulursunuz ama insanlığa felaket getiren o kusuru; bencilliği bulamazsınız. Benim Adrien Zograffi'm budur işte.

Adrien, söz gelimi cömertçe, mertçe yaşayabilmek ya da yaşamak zorunda olmak için ille de umursamaz ya da erdemli olmak gerekmediğini kanıtlar. Zira cömertlik, mertlik, ruhu bencillikten daha fazla tatmin eder, haz verir.

Hayat, evrensel acıların ortasında sefalete karşı sadece güvende olunduğu, ya da bugünkü kıyamet ortamında artistlerin, ahlakçıların çoğu gibi, muhteşem bir villada, etrafı güzel kadınlar, dalkavuk dostlar, süper limuzinler, güzel köpeklerle çevrili olarak yaşandığı zaman güzel değildir. Belki de hayat, hemen herkesin yaptığı gibi tüm imkânlara ve hatta zevke sahip olduktan sonra, her tür utanç yükünden azade bir vicdanla kuru tahta üzerinde ölürken daha güzeldir.

Zira yolsuz, elektriksiz ve hatta hijyensiz de yaşanabilir ama temiz ruhlar olmadan yaşanmaz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 208
En / Boy : 14 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2018
₺70,20
Tükendi

Çocukluğumda, okulda, Mısır’la ilgili her şeyi; firavunları, mabetleri, palmiyeleri ve daha neler neleri öğrenmeye can atardım. O zamanlar Akdeniz üstünde süzülebilmek için bir kırlangıç olmadığıma yanardım. Düş dünyam o kadar sınırsızdı ki, beni İbrail’in uysal bir yurttaşı hâline getirmek isteyen annemin isteklerine hep karşı geldim. Yanı başında güzelim Tuna Nehri olsa da yaşadığım yerler bana dar ve sıkıcı geliyordu. Bir an önce Akdeniz’e ulaşmalıydım.

Adrien, Romanya’nın bir liman kenti olan İbrail’de annesiyle birlikte yaşayan yoksul bir gençtir.  Yoksulluk içinde geçen hayatından bıkmıştır artık. Adrien’in en büyük arzusu, Akdeniz’e ulaşıp orada zenginlik içinde yaşamaktır. Her şeyi göze alarak, arkadaşı Miha­il’le birlikte, Köstence’den İskenderiye’ye  giden bir gemiye biner. Gemide yolculuk yaparken Musa isimli bir adamla tanışır ve tüm planları bir anda değişir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 96
En / Boy : 14 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2018
₺13,50

1921 Aralık ayının ilk günlerinde Nice hastanesinden bir mektup aldım. Gırtlağını kesen bir zavallının üzerinde bulmuşlardı. Kurtulma umudu çok zayıftı. Mektubu okur okumaz, bir dâhinin çırpınışlarıyla karşı karşıya olduğumu anladım. Çayırlar üzerinde esen kavurucu bir alevi andırıyordu. Mektup, Balkanlar’ın Gorki’sine ait bir iç dökmeydi. İntihara kalkışan kişi kurtulmuştu. Onu tanımak istedim.

Mektuplaşmaya başladık ve dost olduk. Adı İstrati idi. 1884’te Braila’da kaçakçı bir Yunanlı babayla, ömür boyu saçını süpürge etmiş bir Rumen köylü anadan dünyaya gelmişti. (…) O doğuştan bir hikâyeciydi. Kendi anlattıklarıyla heyecanlanan doğulu bir hikâyeci…
Romain Rolland

“Evden ilk ayrılışta, hıçkıra hıçkıra ağlayan bir ananın hazırladığı bavulda anlatılmaz acılar varmış; bütün bir mahalle halkı, arkasından ciyak ciyak; “Amanın dostlar, bu oğlan serserinin birine uydu,” diye bağırırken, iyi yetişmiş bu çocuğun yüreciği kan ağlarmış; onların serseri dedikleri insan, yukarıdaki lâfları duyduktan sonra, belki de bir daha dönmemecesine gittiği zaman körpecik bir delikanlının dizgin tanımaz ruhunda kupkuru bir çöl bırakırmış... Kimin umurunda ki?”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 120
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2018
₺27,00

Istrati´nin birçok eserinde adı geçen o unutulmaz Mihail, bu romanın başlıca kahramanıdır. İstrati burada en büyük dostunu nasıl tanıdığını, bu eşsiz insanı niçin ve nasıl sevdiğini, Tuna kıyısında birlikte geçen serüvenlerini, o her zaman ki sürükleyici, büyülü üslubuyla anlatıyor. Istrati´ye hayran olanlar bu kitabı okuduktan sonra onu daha çok seveceklerdir. Çünkü Istrati, ´´Mihail´le birlikte kendini, kendi dünya görüşünü en çok bu eserinde ortaya koymuştur.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 147
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2018
₺46,50
Tükendi

Panait Istrati'nin başıboş yolculuklarla geçen ilk gençlik yıllarının en hüzünlü sayfalarını bu kitapta bulacak ve Hayat Yollarında'yı okuduktan sonra onu daha çok seveceksiniz. Malaparte'nin savaş sonrası Napoli'sinin, bu kitapta ondan çok daha önce, aynı güçle canlandırıldığını görecek ve yoksunluklarla dolu küçük insan yazgısının acı sonuçlarından büyük ölçüde etkileneceksiniz. Istrati, usta sanatçı kimliğini bu yapıtıyla bir kez daha kanıtlıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 111
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2015
₺20,50
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 111
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺13,12

1927 yılında Hendek Nakaratı adıyla yayımlanan roman, Türkiye’de de çoğu kez Sokak Kızı adıyla yayımlanmıştır. Oysa Panait Istrati, “Bu romanın adı Nerrantsula’dır ve ben günün birinde onun bu adla yayımlanmasını isterim. Alelacele icat etmek zorunda kaldığım Hendek Nakaratı, benim bu kitaba verdiğim isim değildir” demiştir. Ötüken Neşriyat tarafından, eserin yazarının arzusuna saygıyla Nerrantsula olarak yayımlanan kitap, Belma Aksun’un titiz tercümesi ve incelikli üslûbuyla okuyucuyla buluşmuştur.

Nerrantsula, herkesin “sokak kızı” dediği bir kızın kahkahaları içinde sakladığı hüznünü, ona daha çocukluk yaşlarındayken âşık olan Marko ve Epaminonda’nın uzun yıllar devam edip de, nihayetinde acıma hissine dönüşen sevgilerini, hayal kırıklıklarını, ıstıraplarını anlatır… Ve Nerrantsula’nın şarkısını, okuyanın ruhunda âdeta hüzünle yankılandırır.

Romanya’da başlayıp, İstanbul’da son bulan bir hikâyenin genç ve güzel kızı Nerrantsula; neşesini de, hüznünü de, güzelliğini de bu şehirde bırakır. Apostolis Monastirioty’nin ifadesiyle: “Panait’in Nerrantsula’sı, aşkın ve denizin oyunu, öldüren aşkla birlikte denize -Boğaz’ın efsane sularına- gömüldü gitti…”

“O kız daima yaşayacak

Pembe adaların kumsallarında

Her zaman başına buyruk

Her zaman asi”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 104
En / Boy : 14 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺89,70
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 160
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2013
₺11,25
Tükendi

Bir adama, tanımadığınız birine, bir yabancıya, bazen kendisiyle anlaşmaya bile varamadığımız birine ne diye gönlümüzü kaptırırız? Onsuz yaşayamayacağımızı hissedecek derecede onu deli gibi sevmeye başlamamızın sebebi nedir? Sizinkilere benzeyen gözlerinin içine bakarsınız ve orada arzularınızın sonsuzluğunu görürsünüz. Onun pırıl pırıl yüzünü, uzun zaman avuçlarınızın içinde tutmak istersiniz. Ve sadık bir köpeğin ayakları gibi, masanın üstünde duran elleri üstüne kâh yanağınızı, kâh ateşli alnınızı yaslamak gelir içinizden, çünkü bu sevgi bir alevdir, hayatın fırtınalarına dayanan, Tanrı’nın şeytanı aklına getirmeden yarattığı bir yağla beslenen tek alevdir.




Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 160
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺9,75

Çocukken, okulda, Firavunları, Mısır mabetlerini ve palmiyeleri betimleyen Kitab-ı Mukaddes resimleri karşısında vecde gelirdim. O zamanlar, Akdeniz'in üstünde, göğün mavisiyle denizin mavisi arasında kanat çırpan bir kırlangıç olmadığıma üzülürdüm. Bu yüzdendir ki beni İbrailin ağırbaşlı bir yurttaşı yapmak isteyen annemin ve daha başkalarının isteklerine başkaldırdım. Ufku hiç değişmeyen, başınızdan hiçbir olağanüstülük geçmeyecek bütün bir hayatın sanki bir hapishanesindeymiş gibi yavaş yavaş eridiği zavallı bir memleketin kaldırımına, hatta yanı başında Tuna bulunsa da topuğundan çivilenmek...Tanrım, bundan daha kötü ne olabilir ki? Dünya o kadar değişik manzaralarla dolu ve ruhumuz görkeme o kadar susamışken!

Akdeniz... Gözlerimin göz kamaştırıcı bitimsizliğine birdenbire dalacağı o yakın sabah... Bayılacağım sanıyorum.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 240
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2017
₺52,00
Tükendi

20. yüzyılın başında bir edebiyat fenomeni olan ve Romain Rolland tarafından “Balkanların Gorki’si” yakıştırması yapılan Panait Istrati’nin ölümsüz eseri Arkadaş’ta, Adrien’la Mihail’in İbrail’in bir kenar mahallesinde yeşeren gerçek dostluğuna tanık oluruz. Bir tarafta hiçbir işte dikiş tutturamamış, parayı önemsemeyen Adrien, diğer tarafta ise hayatı sefalet içinde geçmiş, bir fırıncıda çalışan ve birçok dil bilen Mihail; bu iki zıt insanı tanıştıran ortak dost ise kitaplardır. Onları buluşturan kitaplar sayesinde, aralarında asla kopmayacak bir dostluk bağı kurulur. Arkadaş’ta, Istrati’nin otobiyografik başkahramanı Adrien Zograffi’yle tanışacak, en güzel gençlik anılarını okuyacaksınız.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 200
En / Boy : 12,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2015
₺10,37

Panait Istrati Baragan’ın Dikenleri’nde bizleri bir kez daha Romanya topraklarına götürür. Istrati, tuzlu balık satmak için yollara düşen baba oğulun başından geçenleri alabildiğine gerçekçi bir üslupla anlatırken, aynı zamanda Baragan halkının sefaletini gözler önüne serer. “Dikenden başka hiçbir şeyin yetişmediği” uçsuz bucaksız Baragan’da, açlıktan kırılan köylerin, toprak ağalarının zulmünün, kuzey rüzgârları esmeye başlayınca köklerinden ayrılıp uzun bir maceraya çıkan dikenlerin ve o dikenlerin peşinden koşturan, yoksul ve masum çocukların hikâyesini yine bir çocuğun gözünden dinleriz.

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 116
En / Boy : 12,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2015
₺10,40
Tükendi

Istrati Sünger Avcısı’yla Adrien Zograffi’nin maceralarını anlatmayı sürdürüyor. Adrien bu sefer Yunanistan’dadır. Bir gün limanda dolaşırken bir adamla karşılaşır ve adam ona iş teklifinde bulunur: Suriye kıyılarında çıkılacak sünger avcılığı işi. Adrien için bu bir iş teklifinden ziyade bir serüven teklifidir. Fakat Adrien’ın serüveni, sünger avcılığı işiyle sınırlı kalmayacaktır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 108
En / Boy : 12,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2015
₺10,40

Panait Istrati (1884-1935), Fransızca yazan Romanyalı bir öykücü ve romancıdır. Balkanlar’dan Ortadoğu’ya, Mısır’da, İtalya’da, İsviçre’de, yirmi yıl dolaştıktan sonra dört ciltlik özyaşamsal yapıtını yazdı. Akdeniz, Kira Kiralina, Minka Abla, Sünger Avcısı, Mihail gibi yapıtları Türkçe’de yayımlanan Istrati’nin, yalın bir dille yazdığı, şiddet ve romantizm yüklü yapıtları arasında, Angel Dayı ve Baraga’nın Dikenleri de vardır. "Kodin", Istrati’nin özyaşamsal anlatılarının en ilginç ve anlamlı gözlemlerinden oluşturduğu yapıtıdır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 112
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2015
₺23,40
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 118
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺13,12
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 224
En / Boy : 11,5 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2012
₺20,00
Evrensel kardeşliğin renkleriyle oluşmuş bir gökkuşağı Akdeniz... Arkadaşlığın, adressizliğin, yerinde duramanın, dinmez "yol özlemleri"nin yazarı Panait Istrati, okurlarını; "insan"ın yeryüzü serüveninin önemli uğraklarından, olan firavunların, sfenkslerin diyarı Mısır’a, Musa’yla, Mihail’le yolculuğa çağırıyor...
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 224
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2004
₺27,30
Tükendi

Panait Istrati romanlarında çoğunlukla yolculuklarını anlatır. Fakat gezdiği ülkeler değil, tanıdığı insanlar ön plandadır. Yapıtları kendi yaşamıyla bütün insan kardeşlerinin çektiklerinin son derece içten, dürüst, gösterişsiz karışımıyla oluşturulmuş; bir bakıma Balkanlar’da yazılmış "Memleketimden İnsan Manzaraları"dır. Pek çok dilde okunan, sevilen bir yazar oluşu da bunu doğruluyor gibidir. Mihail, Istrati’nin diğer kitapları gibi Balkanlar’ı mekân seçmiştir. Tuna Nehri kıyısındaki İbrail’de herkesten farklı, yaşantısını sevgi üzerine inşa eden Adrien, fırında çalışan Mihail ile tanışır. Mihail farklıdır. Fransızca kitaplar okur, altı yedi dil konuşur. Ancak herkese karşı mesafelidir. Kolay kolay insanların ona yaklaşmasına izin vermez ama yine de her zaman hayatın içinde, sokaklardadır. Adrien ve Mihail sanat, edebiyat, yaşam ve insan üzerine sürdürdükleri sohbetler sırasında birbirlerine arkadaşlığın sarsılmaz sevgisiyle bağlanırlar.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 174
En / Boy : 12,5 / 20,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2016
₺10,40
Tükendi

Panait Istrati romanlarında çoğunlukla yolculuklarını anlatır. Fakat gezdiği ülkeler değil, tanıdığı insanlar ön plandadır. Yapıtları kendi yaşamıyla bütün insan kardeşlerinin çektiklerinin son derece içten, dürüst, gösterişsiz karışımıyla oluşturulmuş; bir bakıma Balkanlar’da yazılmış "Memleketimden İnsan Manzaraları"dır. Pek çok dilde okunan, sevilen yazarlardan biri oluşu da bunu doğruluyor gibidir. Kira Kiralina’da bir bölümü Romanya, bir bölümü ise Osmanlı İmparatorluğu’nun İstanbul’unda geçen olaylar müthiş bir tempoyla anlatılır. Annesini ve kız kardeşini arayan Stravro onları bulmak için diyar diyar dolaşır ve başına türlü belalar gelir. Istrati bu ilk romanını çileli öyküsüne karşın hiç acılaşmayan bir dille çatmayı başarmıştır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 132
En / Boy : 12,5 / 20,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2015
₺8,80
Tükendi

Dünya Klasikleri serileri içinde belki de en fazla ihmal edilen yazarlardan biridir Panait Istrati. Herkesin Dostoyevski'den, Tolstoy'dan, Balzac'tan hiç olmazsa birkaç kitap ismi sayabildiği bugün, Panait Istrati maalesef samimiyetine, insana olan güvenine ve umuduna nispetle aynı ölçüde tanınmıyor. Belma Aksun'un enfes Türkçesiyle okurlarımızla buluşturduğumuz Akdeniz romanı hakkında bakın Istrati'nin kendisi neler diyor:

Neden iyiliğin kötülüğe galebe çalması konusunda bu kadar duyarlıyız? Neden namussuzun yenik düşmesinden sevinç duyarız? Çünkü iyi olarak doğmuşuzdur. Ama bu zafer ve bu yenilgi insanlara romanlarda, tiyatroda ve ekranlarda değil yaşanan hayatta kanıtlanmalıdır. İşte pek nadiren, binde bir yapılan budur.

Nadiren yapılmasının iki sebebi vardır: Her ne kadar insan, öncelikle iyi olarak dünyaya gelmişse de aynı zamanda kendini beğenmiş, kibirli, bencil bir yaratıktır da. Hayatta cömertçe davranmak çok zor olduğundan, insanların büyük çoğunluğu tamamen aksi yönde hareket eder. Oysa benim hayatım boyunca -çok acılı bir hayattı bu- elimden geldiğince en eksiksiz olarak yaptığım yegâne eylem, bu zorluğu yenmek yani cömertçe davranmak olmuştur. Evet, hayatımın en ufak bir soğuk algınlığının insafına kaldığı bugün, evet herkesin önünde, açıkça şunu söyleyebilirim: Hayatımı arayıp tarayın, onda benim aleyhimde istediğiniz her şeyi bulursunuz ama insanlığa felaket getiren o kusuru; bencilliği bulamazsınız. Benim Adrien Zograffi'm budur işte.

Adrien, söz gelimi cömertçe, mertçe yaşayabilmek ya da yaşamak zorunda olmak için ille de umursamaz ya da erdemli olmak gerekmediğini kanıtlar. Zira cömertlik, mertlik, ruhu bencillikten daha fazla tatmin eder, haz verir.

Hayat, evrensel acıların ortasında sefalete karşı sadece güvende olunduğu, ya da bugünkü kıyamet ortamında artistlerin, ahlakçıların çoğu gibi, muhteşem bir villada, etrafı güzel kadınlar, dalkavuk dostlar, süper limuzinler, güzel köpeklerle çevrili olarak yaşandığı zaman güzel değildir. Belki de hayat, hemen herkesin yaptığı gibi tüm imkânlara ve hatta zevke sahip olduktan sonra, her tür utanç yükünden azade bir vicdanla kuru tahta üzerinde ölürken daha güzeldir.

Zira yolsuz, elektriksiz ve hatta hijyensiz de yaşanabilir ama temiz ruhlar olmadan yaşanmaz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 208
En / Boy : 14 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2015
₺14,82 KDV Dahil

Büyük acıların kıyısında bir bilgelik öyküsü

Panait İstrati’nin ilgi gören yapıtlarından Angel Dayı’da, ömrü büyük acılarla geçen Angel’in ve ilginç yaşamıyla haydut Kozma’nın öyküsü yer alıyor.

İstrati, kitapta bu iki öyküyü anlatırken, temel sorular da soruyor: Başımıza gelenlerin nedeni bizzat yol açtığımız olaylar mıdır, yoksa hayatımızın akışını değiştiren başka etkenler mi vardır?

Angel Dayı, hayatı boyunca çalışıp didinmiş, sevdiği kadınla evlenmiş, mutlu bir hayatı olsun diye çabalamış ama art arda gelen felaketlerle yıkılıp yarı meczup bir ayyaş haline gelmiştir. Ölmeden önce, çok sevdiği yeğeni Adrien’e yaşadıklarını anlatırken, ona hayatı sorgulaması için ipuçları ve öğütler verir. Kozma’nın başından geçenleri anlatmak istese de buna ömrü yetmez... Onun öyküsü ise, Angel Dayı’nın hayata dair sorguladıklarına bir örnek oluşturacak niteliktedir…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 144
En / Boy : 13,4 / 19,8
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2016
₺52,00
Tükendi

Dostluk, arkadaşlık ve özverinin romanı…

Bu kitap, yazarın en önemli yapıtlarındandır. Kitabın kahramanı Kodin irikıyım, kaba saba görünüşlü biridir. Rastlantıyla Adrien adlı bir çocukla aralarında
başlayan dostluk, Kodin’in yüreğindeki iyilik ve  merhamet duygularını ortaya çıkarır. Çekilen acılar, düş kırıklıkları ve yaşamın çelişkileriyle yoğrulan roman, trajik öyküsüyle çağdaş klasik edebiyat yapıtları arasında yerini almıştır.

Panait İstrati, tam bir halk çocuğu olarak kendi kendine Fransızca öğrenmiş ve ömür boyu yapıtlarını bu dilde yazmıştır. Müthiş bir gerçekçilikle, yaşadığı toplumu, çevresini gözlemleyen yazarın yaşamı inanılmaz serüvenlerle doludur. Başta kendi ülkesi Romanya olmak üzere tüm Balkanlar’ı, Akdeniz ülkelerini dolaşmış, İstanbul’a da uğramış ve gördüklerini, yaşadıklarını dürüst, duygulu, yalın bir dille anlatmıştır.

“Panait İstrati, bir masalcı, doğuştan bir Doğu masalcısıdır.”

- Romain Rolland


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 144
En / Boy : 13,4 / 19,8
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2016
₺12,00
Tükendi

“Güneşin Doğuşu” ve “Güneşin Batışı” adlı iki bölümde Istrati’nin aşığı olduğu bir bölgeden tablolar sunduğu bir roman.

Istrati bu romanında, yaşama sevinciyle dolu, yaşamı paylaşarak sürdürmeye tutkuya bağlı olan, güzellik arayışındaki Adrien Zograffi aracılığıyla Abdülhamid dönemi Osmanlısı’nın İskenderiye, Şam, Kahire, Beyrut, Gazir gibi Akdeniz bölgesi kentlerini, bu kentlerde görüştüğü her biri ayrı ayrı kişilikler ve tipler olan Mikail, Musa, Sara, Titel, Salamon, Simon gibi çeşitli milliyetlerden, dinlerden insanları karşımıza getiriyor. Her birinin dramını, iyiliğini, kötülüğünü, sevgisini, sevgisizliğini anlatıyor.

Masalsı bir dünyayı gözler önüne sererken Adrien’in sevgi ve özgürlük arayışını da adım adım izliyoruz Akdeniz’de.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 247
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2016
₺12,00

Panait Istrati'nin başıboş yolculuklarla geçen ilk gençlik yıllarının en hüzünlü sayfalarını bu kitapta bulacak ve 'Hayat Yollarında'yı okuduktan sonra onu daha çok seveceksiniz. Malaparte'nin savaş sonrası Napoli'sinin, bu kitapta ondan çok daha önce, aynı güçle canlandırıldığını görecek ve yoksunluklarla dolu küçük insan yazgısının acı sonuçlarından büyük ölçüde etkileneceksiniz.


Sayfa Sayısı : 111
Basım Tarihi : Nisan 1997
Kapak Türü : Ciltsiz
Kağıt Türü : 3. Hamur
Dili : Türkçe
₺49,20

Hep aynı Akdeniz havası, hep o bildiğiniz sıcak kanlı, yaşamaya susamış insanlar... İçlerinde iyileri de, kötüleri de var, ama hepsi insan... Hiçbiri bizim dünyamızın dışında, düş ülkelerinde yaşamıyor.Panait Istrati'yi sevmiş olanların, bu kitapta ona olan sevgilerinin artması için çok şey bulacaklarına inanıyoruz.


Sayfa Sayısı : 111
Basım Tarihi : Yok 1997
Kapak Türü : Ciltsiz
Kağıt Türü : 3. Hamur
Dili : Türkçe
₺49,20

Istrati’nin birçok eserinde adı geçen o unutulmaz Mihail, bu romanın başlıca kahramanıdır. Istrati burada en büyük dostunu nasıl tanıdığını, bu eşsiz insanı niçin ve nasıl sevdiğini, Tuna kıyısında birlikte geçen serüvenlerini, o her zamanki sürükleyici, büyülü üslubuyla anlatıyor. Istrati’ye hayran olanlar bu kitabı okuduktan sonra onu daha çok seveceklerdir. Çünkü Istrati, "Mihail"le birlikte kendini, kendi dünya görüşünü en çok bu eserinde ortaya koymuştur.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 158
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2012
₺49,20

Dev yapısı ve zehir gibi gücüyle, çevresindekileri yıldırmış bir adamın, saf bir çocuğun temiz yüreğiyle karşılaşınca, içindeki bütün iyilik ve insanlık özlemini açığa vuruşunu duygulanarak okuyacaksınız.Istrati, bu romanında da, doğduğu şehir Ibrail'in değişik yaşam tarzından ölümsüz sahneler yaşatıyor.


Sayfa Sayısı : 118
Basım Tarihi : Yok 0
Kapak Türü : Ciltsiz
Kağıt Türü : 2. Hamur
Dili : Türkçe
₺49,20

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 135
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2015
₺49,20

En eski uygarlıkları koynunda beslemiş olan cömert Akdeniz'in güneşli ve büyüleyici kıyılarında başıboş bir yaşamın şiiriyle dolu bu yapıt, İstrati'nin kitapları içinde en çok sevilmiş olanıdır denilse yeri var. Romanya'dan başlayarak, İstanbul'a uğradıktan sonra, İskenderiye, Kahire, Beyrut ve Suriye'nin pitoresk havasında geçen türlü serüvenlerin uğultusu içinde insanlık sevgisiyle dolu eşsiz sayfalar... Burada raslantının karşısına çıkardığı yeni bir dostun yanında Adriyen'i biraz daha tanıyacak ve seveceksiniz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 174
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2013
₺49,20

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 117
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺49,20

 




Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 112
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2013
₺28,70
Yaşamının tek amacı, insanları sevmek ve onlara yardım etmek olan yoksul bir köylü kızı, Minka Abla... Doğanın ve kendisine biçilen hayatın acımasızlığı arasında sıkışmış, fakat her şeye rağmen iyi olma savaşını sürdürmekten vazgeçmemiş bir kahraman. Yoksulluk ve sefalet içindeki insanlara kendini adayarak insanlığı yüceltmeye çabalayan, bu uğraşında sevgi dışında hiçbir dayanağı olmayan bir iyilik savaşçısı. Panait Istrati, sıradan insanların kendi çabalarıyla hayatta kalma mücadelelerini açık ve samimi bir dille sunuyor okuyucuya.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 110
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2008
₺28,70
Tükendi
Eski uygarlıklarla dolu bir yaşam Akdeniz. Romanya'dan başlayarak, İstanbul'a uğrayarak İskenderiye, Kahire, Beyrut ve Suriye'de geçen serüvenlerin içinde sevgiyle dolu bir yaşam. (Arka Kapak)
Sayfa Sayısı : 256
Basım Tarihi : Ocak 2005
Kapak Türü : Ciltsiz
Kağıt Türü : 2. Hamur
Dili : Türkçe
₺0,00 KDV Dahil
1
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı