Kur'an'ın 18. suresi olan Kehf (Mağara) suresinin 83-98. ayetleri aşağıdaki soruların cevabını veriyor;

Yüce gönüllü, barışsever ve adaletli peygamber kral Zülkarneyn kimdi?

Zülkarneyn çift boynuzlu bir miğfer taktı mı?

Zülkarneyn Güneş'in battığı yere neden gitti?

Güneş bir su havzası ve bataklık olan yere nasıl battı?

Zulme uğrayan kavme Zülkarneyn ne dedi?

Zülkarneyn Güneş'in doğduğu yere niçin gitti?

Güneş'in doğduğu yerde hangi kavme rastladı? Güneş'le aralarına bir siper koyulmayan bu kavim kimlerdi?

Zülkarneyn'in yanında olan ilim neydi? İnsanlık tarihinin ilk insan hakları bildirgesi olan çivi yazılı silindiri Zülkarneyn ne zaman ve nerede yazdırdı?

Zülkarneyn iki seddin arasına neden gitti?

İki set arasında yaşayan ve sözden anlamayan kavim hangi kavimdi? Fesatçı/bozguncu olan Yacuc ve Macuc kavimleri kimlerdi?

Yacuc ve Macuc kavimleri Türkler/Moğollar olabilir mi?

Zülkarneyn neden demir kütleleri getirtti?

Zülkarneyn erimiş demir üzerine neden katran/zift döktü?

Geçilemeyen/delinemeyen set nasıl yapıldı?

Günümüzde Zülkarneyn'in inşa ettiği setlerin kalıntıları nerede?

Yacuc ve Macuc kavimleri Dünya'yı nasıl istila edecek?

Zülkarneyn nasıl öldü?

Zülkarneyn'in mezarı nerede?

Zülkarneyn'le ilgili daha birçok sır perdesi artık Kur'an ayetleri ışığında aydınlandı.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺114,80

Tam da her şeyden ümidini kestiği anda çıkmıştı karşısına. İkisi bir anda kapıyı açtı. Biri içerdeydi diğeri dışarıda. O kadar yakın ama bir o kadar da uzaktılar aslında o ilk anda. “Kimsin sen” dedi ona. Evin içinden çıkan Yusuf olduğu halde. 
Kimdi? 
Kader ne kadar ustadır oysa biliyordu. Kaybettiğiniz halde bulduğunuzu, bulduğunuzun sizi aslında hiç kazanamamış olduğunu.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 62
Ağırlık : 62
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺49,20

Kürt; kendisine dayatılan yeni bir ırk ekseninde ya benzetilecek “yozlaştırılacak-asimile edilecek” ya da bir türlü bertaraf edilecek. Bu siyasetin algoritması tam da budur, tam da böyledir. Uygulama da teyit ediyor bunu zaten.
Sayfalarını araladığınız bu kitap; özgürlük, özlem ve hasreti yaşayan ve bu uğurda en ağır bedelleri ödeyen bir genç kızın yaşam hikâyesidir.
Sercıvan, sadece roman kahramanım değil, aynı zamanda öznel izan ve anlayışımla, hür yaşamanın sembolü ve timsalidir.

 


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 152
Ağırlık : 152
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺65,60

When hundreds of millions of people are starving in Africa, India, and Latin America; when the world spends about 700 billion US dollars on defends; and when the ghastliest universal holocaust is threatening Homo sapiens daily, the celestial voice of a wondrous poet who preaches world order, peace and love becomes the harbinger of an ineffable paradise.
Prof. Dr. Panos D. Bardis - Toledo University, 1988
Osman Türkay has always kept a delicate balance between science and the humanities.
Muzeffer Uyguner - PEN Bulletin of Selected Books, 1977

In Türkay’s poetry there is no space, but multiple spaces and places; there is not time but different levels of times; there is no world the microcosm, but the universes the macrocosm and at the point where the horizons cease to exist, the void begins in which we travel in the plurality of times and spaces.
Krishna Srinavas - President, World Poetry Society Intercontinental, India, 1988

He always expressed his longing for Cyprus and he always mentioned how proud he was to be a Cypriot. He always put forward his Turkish Cypriot identity in every conference, seminar, meeting and literature events he attended.
Mustafa Gençsoy - Chair, Cyprus Turkish Association-UK, 2011

In the lyric works of Türkay, either in English or in Turkish, we meet a poet writing from deep, inner necessity, combining science and inner space vision, a distinctive personality who, no doubt, deserves one of our highest Prizes in Literature.
Jan Anker Froydarlund - Poet, Norway, 1977

As all the internationally respected critics across the world who have gone through this long Dantesque poem, asserted that Mr.Türkay created a masterpiece of modern poetry by portraying the world and man as seen in this space age and by travelling beyond the universes.
The Nation Literary Review of the Newspaper “Nation”, Pakistan, 1991


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 272
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺123,00

Bu tür ve bu çaptaki şiir coşturucudur, ürkütücüdür, haddinden fazladır; çünkü, insan ruhunu bir roket gibi engine ve sınırsız boşluklar içine fırlattıkça, onu bu boşluk içinde hiçliğe yakın bir duruma indirger; bununla birlikte, onu, o insani ruhunu, esrar dolu sonsuz Kozmos’un büyük ve kutsal bir parçası haline getirir.
Dr. Panos D. Bardisi, Toledo Üniversitesi World Peace Dergisi, 1988

Kıbrıs’a olan özlemini her zaman dile getirir ve Kıbrıslı olmaktan her zaman gurur duyduğunu belirtirdi. Katıldığı her konferansta ve gittiği her yerde Kıbrıslı Türk kimliğini öne çıkartırdı.
Mustafa Gençsoy – Kıbrıs Türk Cemiyeti Başkanı,  2011
Osman Türkay şiiri, Kıbrıs Türkü’nü anlatır. Osman Türkay şiiri bize insanı anlatır. Osman Türkay şiiri hepimize, bu koca evrende kaybolmuş insanın hikayesini anlatır.
Ersin TATAR - KKTC Cumhurbaşkanı, 2023

Türkay’ın şiiri tüm evreni kapsar. Onun için bu şiire “ilk gerçek uzay-çağı şiiri” adı verildi. Türkay, yaşamı, görünen dünyanın ötesinde aramaktadır. Ozan, adalarla bezenmiş olan Akdeniz’in, bir kreasyonu olduğunu, yıkılmış birçok uygarlıkları yansıtan bir deniz durumunda bulunduğunu; burada, ölüm ile yaşamın birbirinden farklı görülmeyecek ölçüde içiçe, sarmaş dolaş bir görünüm verdiğini ve geçmişin gelecek içine doğru kaydığını keşfetmiştir.
Prof. Dr. Salahi Sonyel, Toplumun Sesi Dergisi, 1989

Türkay’ın eşsiz üslubu, bir tür hızlı top mermisidir; sonsuzluğa, sonsuz karşıtlıklara doğru aklı genişleten bir yolculuktur; doğaüstü bazı protoplazmik başkalıklar denizi üzerinden silindir gibi geçen akıl gemisidir.
Raleigh-ABD, World Biographical Hall of Fame
Toplumun Sesi Dergisi, 1993

Kıbrıslı ozan Osman Türkay en olağanüstü yeteneklerle donatılmış bir sanatçıdır; gerçekten Dante'nin ötesine de geçmektedir.
Joy Beaudette Cripps - Avustralya Melbourne Şiir Derneği'nin kurucusu,
Toplumun Sesi Dergisi, 1991

Tüm kainat insanlığın gerçek vatanıdır, diyor Türkay. Bu dünya ve de uçsuz bucaksız kainat hepimizi besler. Savaşa gerek yoktur. Tedhişe, etnik çatışmalara gerek yoktur.
Dr. A. Padmanaban, Asbaşkan - Dünya Kültür ve Sanatlar Akademisi,
Toplumun Sesi Dergisi, 1992


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 432
Ağırlık : 432
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺147,60

Roni Aydın Dere İsviçre vatandaşı Gazeteci-Yazar ve Ressam. 90’lı yıllarda Yeni Ülke, Gündem, Özgür Politika gazetelerinde ve İsviçre basınında yazdı, birçok sanat ve edebiyat dergisinde makaleleri yayımlandı. Cenevre Belediyesi Edebiyat Etkinlikleri organizatörlüğünün yanı sıra TV programları yaptı. 9 Resim Sergisi açtı. "Ağlayan Toprak" şiir ve "Kırık Sesler" adlı deneme kitabı yayımlandı.

Hüseyin Çelebi 13. ve 14. Öykü ve Şiir yarışmasında iki yıl üst üste şiir ve deneme dalında ve Diyarbakır Eğitim Sen Edebiyat Ödüllerini aldı. Kürt Dili Hareketi (HEZKURD) kurucularından olan Roni Aydın Dere Hükümet Dışı Örgütleri (ONG) adına Bağımsız Gazeteci-Araştırmacı sıfatıyla Birleşmiş Milletler (BM)'de Ortadoğu'nun siyasal sorunları ve insan Hakları konuları üzerine konuşmalar yapıyor ve İsviçre Kürd PEN temsilcisidir.


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 12 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺61,50
"Her Aşk Bir Kitaptır"

Kitap aşkın hallerini sunuyor size…
Hangi halleri?
Düşsel ve düşünsel halleri…
Tensel ve tinsel halleri…
Güdüsel ve dürtüsel halleri…
Psikolojik, biyolojik ve fizyolojik halleri…
Hatta algısal, salgısal, fantastik ve kozmik halleri…
Aşk var ise ortamda, en yüce ve en kapsayıcı değer olan sevgiye rağmen aşk en üst kimliktir. Tutku ve sevgi ise aşkın içinde de barınan duygulardır. Fakat aşk dışında da bağımsız olarak bulunurlar bolca. Ama tutku ve sevgi, aşkın içinde sinerjik bir etki yaratırlar ve iki kavramın toplamından çok daha fazlası ederler. Bir de buna cinsellik dürtüsü gibi bir deli fişek eklendiğinde adeta bir molotof kokteyli etkisi yaratır ve aşk denen duygunun patlayıcı etkisi logaritmik olarak artar, evreni sarsacak bir gümbürtü kopar! Ve bu bir insanın yaşamındaki tartışmasız en değerli en vazgeçilmez ve en çok özlenen andır. Yaşamlarında bir kez olsun gerçek aşkı tadanlar için, yaşamın bundan sonraki kısmı o gümbürtüyü bir defa daha duyabilmenin özlemiyle geçer.


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺69,70

Güzel ve zamanla unutulmayacak şeyler, olaylar, durumlar, insanlar tarihin akışı içerisinde kaçınılmaz olarak ortaya çıkar. Şehirler, yapılar, düşünceler, bakış açıları ve diğer şeyler benzer gerekliliklerle olgunlaşır.
Bir yazar eline kalemi aldığında, kurgusal yolculuğa kendinden başlar genellikle. Çıktığı yolda önce kendini yürütür, gözleriyle görür ve kalbiyle hisseder.
Sonra kurgu onu alır götürür. Çoğunlukla itiraz etmez yazar bu duruma. Takılır cümlelerin peşine, ilerler kelimeleri döke saça, kendince.
Meral Kahraman ilk kitabı “Emanetin Kerameti’ n den sonra bu kez Keramet’ in Mucizesi ile çıkıyor okurunun karşısına. Aslında yazar önceki kitabında olduğu gibi bu kitabında da kendi yolculuğuna eşlik edecek ruhlar arıyor.
Coğrafyamızın tarihi ve kültürel dokusunun da geniş kasamda yer aldığı bu hikâyede, yazarın bu ruhsal ve felsefî yolculuğuna eşlik etmek ister misiniz?


Basım Ayı/Yılı : 3/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺73,80

Bir dua olsaydı yaşam, tek söz, inancı tazeleyecek, insanı yaşama katacak, ‘aşk ile’ derdim ben ona. Her şey aşk ile bu dünyada. Yaşam aşk ile. Direniş, sabır, aşk ile. Ayrılık aşk ile.
Ölüm sevenleri ayırmaz derler, âşıklar ölmez. Bu kadar kutsalsa aşk, neden ölüme sebep olsun sevmek?
Seven sevdiğinin nefesidir. Ne kadar incinse de kıyamaz sevdiğine. Döner, dolanır kendini vurur sevdiğine attığı ok.
İnsan sevdiğiyle ve sevebildiği ölçüde vardır.


Basım Ayı/Yılı : 3/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 120
Ağırlık : 120
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺69,70

Sevgili Kenan Öncüler kardeşim, bir kültür hazinesi değerindeki bu harika kitabı yazmakla dünya güzeli Rize'mizin sosyokültürel tanıtımına en büyük katkıyı yapıyor...
Kutlarım...

MURAT KARAYALÇIN
Eski mv., Devlet ve Dışişleri Bakanı
Ankara B. B. Bşk., Akademisyen

Bir Rizeli olarak, Rize ve Rizeliyi gelenekleriyle, sosyal yapısıyla, kültürüyle böyle güzel anlatan bu benzersiz eseri müthiş akıcı üslubuyla Rize'mize kazandıran sevgili Kenan Öncüler kardeşimi alnından öpüyorum...

SAMİ KUMBASAR
Diş Hekimi,
Rize eski milletvekili


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 432
Ağırlık : 432
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺123,00

“Demek ki beni sormuştu. Gelsin, demişti; özlemişti. Oysa yıllarca, ben de beklemiştim onu; ama gelmemişti. Onlarca çocuğun arasında bitlenen küçükbaşımı, kaynar suların altında, kısa kalın parmaklı elleriyle ovan bakıcı annenin gözlerinde merhameti ararken; belki de farkında olmadan ona bilenmişti kinim, anama bilenmişti nefretim. Her sabah uyanır uyanmaz, buğulu bir camın ardından, ne zaman yeşereceğini bilmediğim kiraz ağaçlarının dallarına asılı kalan bakışlarım; her daim çıplak dalların yeşile giyinmesini, çiçeğe soyunmasını, beyaza bürünmesini beklemişti sabırla…”
Orhun Veli Batu’nun ödüllü öyküsü; “Kirazlar Çiçek Açar Açmaz Gel,” çocuk yuvasına bırakılmış küçük bir çocuğun; annesine olan derin özlemini anlatır. Bu özlem; zamanla yerini nefrete, içi doldurulamamış karmaşık duygulara bırakır. 
Küçük çocuk, yuvanın bahçesini dolduran kiraz ağaçlarının mevsimsel değişimlerinde annesini, annesinin verdiği sözleri hatırlar… Sözler, tutulmamıştır. İntikam sırası ise çocuktadır. Çünkü, çocuk büyümüştür artık…


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺69,70

Çok yönlü bilimsel bir araştırmanın ürünü olan bu sıradışı kitapta, karmaşık birçok konunun yalın bir dille anlatımını;   
İnsanların, akıllarını keşfedip, kendilerini anlamlandırmaya başladıktan sonraki süreçte, doğadaki enerjinin nedeni olarak düşündükleri yaratıcı güçlerle iletişim kurma ve ortak yaşamı düzenleme amacıyla tasarladıkları mitoloji örneklerini;
Dünya’nın farklı coğrafya ve toplumlarında ortaya çıkan benzer-farklı inanç ritüellerini;
Dar ilkel topluluklardan geniş feodal topluluklara geçişle birlikte yaşanılan, inançsal ve sınıfsal dönüşümleri;  
Yeraltından çıkarılıp da okunduğunda, binlerce yıllık geçmişi ve hurafeleri, bilimsel/gerçek boyutlarıyla aydınlatan ilginç belgeleri;
Derin kozmik kültürün Mezopotamya Havzası'nda semavi dinlere nasıl evrildiğini;
Ve aklın-bilimin kurduğu geri dönülmez egemenliği okuyarak, inançlar ile yaşamın düzenleniş tarihini, bilimsel boyutta ve küresel genişlikte bulacaksınız.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺73,80

Seher; bu dünyadan göçüp gitmişti ama Cumali’nin yüreğinde, Arjen’in yaşamında hep var olacaktı. Şimdi bir metre toprağın altında olsa bile bunu biliyor, hissediyordu. 
Kim bilir belki Seher; Cumali ve Arjen’i bir yerlerden görüyor, onlara ağız dolusu gülümsüyordur.  
Belki de...
“Bir tek ikinizin görebileceği yerde size gülümserim,” diyordur.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺69,70

Belki sizler bu kitabı bir solukta okuyacaksınız ama her satırında emek ve yaşanmışlığın verdiği bir yorgunluk var. Yazar sekiz yıldan fazla bunun üzerinde çalıştı. Kitapta, satır aralarına gizlenmiş, Özlem Yener’in acı yaşamının izleri var. Her satırında kendinizi bulmanız ve ders çıkarmanız dileğiyle.
İpek ALTUN

Öncelikle bu yazma süreci biraz yorucu geçse de çok eğlenceli ve keyifliydi.  Kitabı okurken, o anı yeniden yaşıyormuşum gibi hissettim ve çok etkilendim. Özlem Yener’i kutluyorum. Bolca okuyucusu olsun istiyorum.
Hatice Anıl Yener

Bir çırpıda okudum.  Üzüldüm, iliklerime kadar işledi yaşadıkların. Yaşama dair gözlemlerin, bunca acıya rağmen hâlâ çevrene umut aşılaman ve hayata karşı dik durman beni yüreklendirdi. Seni kutluyorum. 
Gülden Çalışkan

Yıllardır tanıdığımı sandığım, canım arkadaşımın o güzel gülüşünün altında nice enkazlar varmış meğerse.  Kitabını okurken yeniden tanıdım ben onu. Doyamadım okuduklarıma.
Aysel Deveci


Basım Ayı/Yılı : 8/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺69,70

Sevgi; ekmek ve su gibi önemli bir ihtiyaç, ruhumuzu doyuran manevi bir gıdadır; ne alınır ne de satılır. Akışkan bir özelliği vardır, bir kez vücuda girince damarlarımızı dolaşarak kalbimizin tahtına oturur.
Yazmak duygusu da insanın yüreğinden gelen iç sesi yazıya dökmek, gelecek kuşaklara bir nokta kadar küçük de olsa ışık olmak, düşündürmek, irdeletmek, sorup sorgulamayı sağlamaktır.  Bu oranda bir adım ileriye çıkabileceğimizi düşünenlerdenim. 
Uzun zamandır yerel iki haber gazetesine yazdığım yazılarımın bir kısmını “Yaşarken Düşündüklerim, Düşünürken Yazdıklarım” kitabımda toplayıp siz okuyucularıma sunarken, sizden gelecek olan gözlem ve düşüncelerinizi benimle paylaşacağınıza yürekten inanıyorum.


Basım Ayı/Yılı : 8/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 280
Ağırlık : 280
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺82,00

Kurtuluş Savaşı’ndan günümüze kadar geçen süreçte emperyalizm, oynadığı oyunlarla, sağ sol, Alevi Sünni, Kürt Türk diyerek ülkemizi parçalamaya çalışmıştır. Kardeşi kardeşe kırdırmaya varan projelerinde zaman zaman başarılı olsa da uzun vadede ülkenin çocukları bu provokasyonlara izin vermemiştir.
Emperyalizm; ülkemizin kahramanlarını, bilim adamlarını, edebiyatçılarını ve sanatçılarını çeşitli baskılar yoluyla -görevden alma, sürgün veya cezaevi- özgürlüklerini ellerinden alarak alanlarında ilerlemelerini engellemiştir. Bu ülkenin çocukları bunlara dayanmış, direnmiş ne var ki dini konuda devletin üst kurumlarındaki yöneticilerin eliyle örgütlenen cemaatler, erken yaşta, eğitim kurumlarında ve dershanelerde ülkemiz çocuklarının bir kısmının beyinlerini yıkayarak tek tip insan modeli yaratmıştır.
Hukuk fakültelerinden mezun olanlar hakimliğe, savcılığa atanmış, devletin hukuk sistemini ve kurumlarını felç etmiş, ülkenin üst düzey generallerini, gazetecilerini, eğitimcilerini, aydınlarını terörist ilan edip cezaevlerine atarak amaçlarına ulaşmak istemişlerdir.
Hayri Kandemir bu kitabını; aşkı, sevdayı, darbeleri ve Polatlı’dan başlayan Kurtuluş Savaşı’nı heyecanla okuyacağınız tarihi bir roman olarak okuruna sunmuştur.


Basım Ayı/Yılı : 8/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺73,80

Geçirdiği ölümcül kazadan sonra eşim beş gün komada kaldı. Beni hissediyor muydu? Beni hissettiğine inanmak istiyor, gelecekle ilgili hayallerimizi anlatarak, onu içinde kaybolduğu sağır karanlıktan çekip almaya çalışıyordum. Günlerce sevdiği şiirleri okudum ona. Kırk yıllık birlikteliğimizi ve mücadelemizi anlatan "Kendi Türkünü Söyle" adlı son kitabımdan pasajlar okudum. Beni duyduğuna inanarak yapıyordum bunu.
Yüreğim ikiye bölünmüştü; bir yanı yüreğimin hüzünlenir, çaresizlik içinde çırpınırken, diğer yanı sürekli "güçlü olmak zorundasın" diyordu. "Çünkü şu günlerde hayatının en çetin mücadelesini vermektesin. Kendini bırakman ona ihanet olur. Ona güç vermek için güçlü olmak zorundasın. Umut vermek için umutlu olmak zorundasın. Buna mecbursun. Başka seçeneğin yok. Bunu başardığında, bu senin hayattaki en büyük başarın olacak. Bunu başarmak zorundasın, başka seçeneğin yok, anlıyor musun?"

Vehbi Bardakçı


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 248
Ağırlık : 248
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺82,00
Tükendi

Would you like to "READ" yourself?
The truth has been hidden from the humanity for centuries. Now it is becoming obvious with this book.
The book Alaq is the first opus from the Qur'an Corpus. The Qur'an surahs are included in the Universal Qur'an Corpus as books.
This book presents you a special Universal Qur'an Frequency Study, which will enable every human being to reveal his essential creation program. It conveys the fact that everyone can learn the Qur’an algorithm independent of the languages.
Regardless of the way they might define themselves- as Muslims, Jews, Christians, Hindus, Buddhists, Jainists, Sikhs, Deists, Atheists or in any other way, this book was prepared for everyone without any discrimination of languages, religions and ethnicities, and it is addressed to all the humans of the world.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺82,00

… Min cara yekê kengî tu dîtî, nayê bîra min. 
Li bajarokekî Serhedê bû.  Tu wek avên ji çiyan diherikîn û dihatin bûyî, wiha bi xwe û ji dil...
Em gulşîlanên dikirin ji kokê ve hilkin bûn, serhildêr û berxwedêr...
Piştre, me hev li Stembolê dît, em li kêleka deryayê geriyan, em li ser rondikên rengê şerabê yên Homeros ên ber bi deryaya pêldar a keskînî ve diherikîn, axivîn. Helbestvanekî digot, “Rondik jî kulîlkan vedidin”, û em çendî zêde li bendî vedana wan man.


Basım Ayı/Yılı : 7/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 120
Ağırlık : 120
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺61,50

Bilimsel verilere göre milyarlarca yıl önce büyük bir enerji yoğunluğu patlayarak kütlelere dönüşmüş ve bu kütleler uzay boşluğuna dağılmıştır. Bu olay Evrenin başlangıcıdır. Üyesi olduğu- muz güneş sistemi 4,6 milyar yıl önce ortaya çıktı. Dünyamızda hayat 3,8 milyar yıl önce başladı. Önce sadece tek hücreliler vardı. Bu tek hücreliler birleşerek ve Evrim geçirerek denizlerde çok hücrelileri meydana getirdiler. Daha sonra omurgalılar karaya çıktılar. Memeliler dünyaya yayıldı. Nihayet 1 milyon yıl önce İnsan dünyada yerini aldı. İnsan başlangıçta zor şartlardaydı. Doğa ile karşı karşıya kalmıştı. Doğayı kutsallaştırdı ve ona tapma-ya başladı. Şamanlar göçebe hayatın din adamlarıydı. Yerleşik düzende Ana Tanrıçalar ortaya çıktı. Daha sonra toplumlar arasında çatışmalarda Erkek Tanrılar etkili olmaya başladı. Bu dönemde İonia önemli bir gelişme geçirerek bilimsel konularda ilerlemeler sağladı. İonia’daki Doğa bilimciler Tek Tanrı konusunda birleşmeye başladılar. Bu felsefe içinde insan ruhu evrensel ruhun bir parçası olarak görünüyordu.  
Kitap bu bilimsel ve tarihsel verilerden yola çıkarak, Vahdet-i Vücud kavramı etrafında gelişen felsefi tartışmalara farklı bir boyut kazandırmaya çalışıyor.


Basım Ayı/Yılı : 7/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺73,80

Sevgiyi arayanlar birbirini bulmuş arkalarına bakmadan kürek çekiyordu. Yüzlerine vuran rüzgâr yanaklarını kızartmıştı. Avuçları şişmesine rağmen önlerindeki kayaları geçip küreklere asılmış, sevgiyle büyüyen umutlarının peşine düşmüşler, uzaklarda yanan mutluluk ışığını yakalamak üzere yol alıyorlardı. 
Her şeye rağmen sevginin gücüne inanmanın zorlukları aşmak için ne kadar önemli olduğunun sorgulandığı aşk hikayesinde her birimiz kendi yaşamımıza ait kareler buluruz. 
Bir yandan kadın erkek ilişkilerini, bir yandan da yaşam koşullarını, erkek egemen sistemde ne kadar eşit olabileceğini sorgulayan Nevin Onan dünyada yaşanan bu olguyu aşk hikayesi üzerinden anlatırken düşünmemizi sağlıyor.  
Aşka bir de bu gözle bakalım…  
Bakalım aşk, sadece aşk mı? 
İlk romanı Sevince Gidince Bitince ile edebiyat dünyasına hızlı bir giriş yapan Onan, Pınar, Eylül’ün çığlığı ile yükselişini sürdürdü… Aşkların, kalp kırıklıklarının tutkulu anlatıcı, kitabıyla büyüleyici tanımlarıyla sizleri soluksuz bir okumaya davet ediyor.


Basım Ayı/Yılı : 7/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺98,40

Çetin Düzce’nin geniş bir zaman dilimi içinde yazmış olduğu yazılarını bir kitap haline getirmesinden memnuniyet duydum. Yazılarını dikkatle okudum. Aslında yazılar bir önsöze yer bırakmayacak kadar kendi kendini anlatıyordu.
‘’Kişilik’’ başlıklı yazıda kişiliği tanımlıyordu: 
“Kişilik insanların birbirlerinden ayrı kılan, kendisine ve etrafına bakış açıları, insanlarla ve toplumla kurabildiği ilişki ortamı ve tepkilerini kapsayan çeşitli durumlarda kendini gösteren ruhsal, düşünsel ve bedensel özellikleri o insanın kişilik durumunu ortaya koymaktadır.” 
Peki onun bitmeyen yürüyüşü neydi, onu da ilgili ve meraklı olduğu siyaset üzerinden tariflemekteydi: 
“Evrensel dünyanın gerekleri olan, katılımcı demokrasiyi özümseyen, adaletli gelir dağılımını sağlayacak istihdamı arttıran ekonomik ve sosyal tedbirler alan çalışmalar yapmak. Ve iş ekmek özgürlük olgusu doğrultusunda oluşacak politikalar ile geniş halk kesimlerini yanına alarak iktidar hedefine yaklaşmak olmalıdır.” 
Saydamlığın yaşamda en önemli güç olduğuna inanageldim. Her şeyi siyasetin belirlediği ve dönemlere göre dans etmenin alışkanlık haline geldiği Türkiye’de saydamlık yaşamın esas ilkesi hiçbir zaman olamadı. Bu nedenle Türkiye’de yazıların tümünün olduğu gibi yayınlayacak bir saydamlığa da pek rastlanmaz. 
Eski öğrencim Çetin Düzce’yi geniş bir zaman dilimi içinde yayınladığı yazılarını bir kitap haline getirmekteki saydamlığından dolayı kutluyorum. 
Yazı kişiliğin aynasıdır çünkü… 
Prof.Dr.Mehmet Altan


Basım Ayı/Yılı : 7/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺65,60

Şahmeran ile Hekim çocuk çok iyi dost olmuşlar. Şahmeran Yılan Dağı'nda yetişen 1500 çiçeği kendisi ile tek tek tanıştırmış. Hangi çiçeğin, hangi hastalığa yaradığını, bir derde bin dermanı olan nergizleri, nevruzları, laleleri, boynu bükük ve güneşe karşı gülümseyen tüm çiçekleri koklatmış. 
Ne yazık ki Hekim çocuk da toprağından kopartılan bir çiçekmiş. Köyünde yaşamak, annesinin kollarında mışıl mışıl uyumak istiyormuş. Anne- sini özlemiş, arkadaşlarının ihanetine uğramış biri olarak Şahmeran'a yeniden yalvarmış, yakarmış. "Burası cennet olmalı. Ve sen bu cennetin ve yılanların başı Şahmeran’sın. Şahlığını ispat et. Beni bu cennet mekânından kopar, at köyüme, ben orada kalmak, topraklarımda yeşermek istiyorum" demiş.  
“Bunlar bizim kültürümüz, bunlar bizim edebiyatımız, anne ve babamızın bize anlattıkları mitik öyküler. Biz de bir başkasına çocuklarımıza, torunlarımıza anlatalım, yazalım ki unutulmasın bu kültür.“


Basım Ayı/Yılı : 7/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 72
Ağırlık : 72
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺53,30

Roman; Suriye’de savaşın yarattığı yıkımın ortasında kalan Halepli bir cerrah baba, Cenevreli bir anne ve dört yaşında henüz savaş sözcüğünün anlamını bile bilmeyen bir çocuğun yürek burkan hikayesidir.
Romanda savaşın alabildiğine hoyratlığı içerisinde milletlerine ve insanlığa karşı üstlendikleri onurlu yükümlülükleri yerine getirmek isteyen bir ailenin içine düştüğü açmazlar karşısındaki çaresizlikleri ve altında kaldıkları enkazın büyüklüğüne ve ağırlığına rağmen azmin, sabrın, sevdanın ve zaferin kaçınılmazlığı anlatılmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 7/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,20

Kitap roman tadında beş öyküden oluşmaktadır… 
Beş farklı coğrafyada beş kadının neredeyse benzeşik yaşamlarının anlatısıdır… 
İbn-i Haldun’a atfedilen “coğrafya kaderdir” saptamasının “coğrafyası kadının kaderidir” nitelemesinde karşılık bulan kadın hikâyelerinin nedenselliklerine bağlı halleridir; her öyküde bulacağınız... 
Yani Çankırı’dan İstanbul’a, İstanbul’dan Amerika’ya, Almanya’dan Hindistan’a, Nijerya’ya doğru coğrafi bir gezintinin yanısıra anlatılan insan hikâyelerinde kendinizden bir şeyler bulacaksınız…


Basım Ayı/Yılı : 7/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺65,60

Alevilik Tarihi, ezilenlerin, katledilenlerin, baskıdan dolayı takiyye yapanların, asimile edilenlerin ve egemenlere karşı verilen mücadelelerin tarihidir. Bir Yol’dur, bir yaşam biçimidir, bir felsefedir. Anadolu’daki her renkten, her ırktan, her inançtan emekçi halkların egemenlere karşı yürüttüğü mücadelenin hem ruhunu, hem toplumsal dinamiğini hem de devrimci değerlerini o günlerden alıp bugünlere taşır. Bu açıdan bakıldığında, tüm katliamlara rağmen Anadolu’da ezilen halkların öncü dinamiği ve “Adalet- Eşitlik- Özgürlük“ mücadelesinin bayrağı Alevilik olmuştur.  
Alevilikle ilgili güncel tartışmalarda, bizi en fazla meşgul eden, ilgilendiren taraf, Aleviliğin İslam ile olan bağı ve bu bağın tarihsel süreçte yaşanılan ve bize kadar uzanan bir etkisinin sürdürülebilir olup olmadığıdır… 
İslamiyet’i kabul edelim veya etmeyelim, Alevilik tarihini şöyle veya böyle etkilemiştir, etkilemeye de devam etmektedir. Anadolu’ya akın akın gelen Türkmenlerin, Rum Abdallarının, Horasan Erenlerinin, ozanlarımızın, sadıklarımızın, aşıklarımızın ve bunun yanı sıra Alevilikle harmanlanmış tarikatların az veya çok, Arap kültürüyle, gelenek-görenekleriyle, örf ve adetleriyle yoğrulmuş bir İslamiyet’ten etkilendiğini inkâr edemeyiz.  
“Bu açıdan bakıldığında İslamiyet’e de bir göz atmanın sanırım ki kimseye zararı olmayacaktır” diyerek hafızamızı temizleyeceğiz.  
Aşk ile...


Basım Ayı/Yılı : 7/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺106,60

“Benim için en büyük özlem memleket özlemidir.Bu özlem, kor ateş gibi yakar durur yüreğimi. Memleket denince, bir başka heyecana kapılırım; bir başka bakar gözlerim. Memleket özlemi, tıpkı anneme duyduğum hasret gibidir. Memleketin, akasya ve iğde çiçekleri kokan havasını, güneşini, tozlu sokaklarını hatırladıkça göz pınarlarım dolar. Çünkü memleket aşktır, sevgidir, özlemdir ve hasrettir yüreğimde.Memleket denince, adeta şiir kesilir suskun dudaklarım. Teker teker yazarım mısralarını, her bir harfine hayat katarak. Su gibi dökülür duygularım yüreğimden. Yazdığım satırlarda saklarım memleket sevdamı.Tıpkı bir annenin evladının üzerine titrediği gibi, kimseler incitmesin diye hassasiyetle titrerim üzerine.”


Basım Ayı/Yılı : 2017
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺69,70

Bu kitapta; Yılmaz Güney'in doğumundan ölümüne dek yaşamını, bilinmeyen yönleriyle sunacak, onun akrabalarını, yakınlarını, onlarla olan ilişkilerini, onlara yaklaşımını ve bu günkü yaşamlarını aktaracağım. Böylelikle, kimseye karşı önyargı taşımaksızın, şu ana kadar yazılan, çizilen ve bilinenlerin dışında, Yılmaz Güney'in yaşam felsefesini ve yaşam biçimini de aktarmış olacağıma inanıyorum. 
Olayları anlatırken, olayların geçtiği yöreleri de tarihleriyle birlikte aktarmaya çalıştım. İnsanların düşünce ve karakterlerinin oluştuğu çevrenin bilinmesi ve anlatımımızdaki olayların geçtiği Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinin yüzyıl önceki durumlarıyla ilgili anlatacaklarımın, özellikle bu yörelerin insanlarınca mutlaka okunması gerektiğini düşünüyorum.
Yılmaz Güney, toplumu ilgilendiren her konuda düşünmüş, kendi kuşağının çok ötesinde, yaşadığı toplumu ilgilendiren etkinliklerini, yazarak, çizerek, üreterek ölene dek sürdürmüştür. O, Türk sinemasının kültürü içerisinde, gömülü bir hazine gibidir, zaman geçtikçe o gömülü hazinenin değeri daha da gün ışığına çıkmaktadır. 
Yılmaz Güney’in yaşamının her alanında, en yakınındakilerden biri olarak, anlattıklarımla, "Yılmaz Pütün"ün nasıl Türk sinemasının "Çirkin Kral”ı "Yılmaz Güney” olduğuyla ilgili araştırmalara bir şeyler katabilirsem ne mutlu bana.
Osman Oymak


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺114,80

Evet, geçmişimizi daha iyi anlamak ve değerlendirmek için toplumsal belleğimizin korunması önemlidir. ‘Ortak Belleğimiz‘in bir parçasını oluşturacak bu bilgileri de ortaya çıkarmak hepimizin sorumluluğu ve görevidir.
Biliyoruz ki tarih içinde meydana gelen olayları doğru yazarak tarihte yerini alması, unutulmaması, sadece kişilerin bireysel aile tarihine değil, aynı zamanda Türkiye'nin kültürel tarihine de zenginlik katarak, geçmişi daha iyi anlamamıza vesile olacaktır.

Bu nedenden dolayı da Tağı Bey’i sadece ‘Hoş gelişler ola, Mustafa Kemal Paşa’ eserinin bestecisi, bir kompozitör ve müzisyen olarak değil, aynı zamanda Kars'ın tiyatro öncülerinden, Cumhuriyet tarihinin ilk tiyatrocularından, sanatçılarından da  olduğunu kabul ederek, tarihte hak ettiği yere koymamız gerekmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 72
Ağırlık : 72
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺61,50

Le Pouvoır De La Nature

Chaque feuille qui tombe laisse un dernier conte de fées.
Le renforcement du capitalisme laisse de nombreux débris derrière.
Un virus émergeant enlève les deux, laisse une trace profonde.
Ce sentier laisse un message très fort au monde.
Prenez-le!
Ou laissez tout dans la branche.

Partout désormais la mort est une main chaude.
Tout dérive comme la terrible inondation dans la vallée.
Une jument courte au galop avec ses rênes détachées.
Le soleil ne se lèvera plus comme avant sur chaque branche.
Prenez-le!
Ou laissez tout dans la branche.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,10

Yaşam nedir?
Gerçek mi yoksa bir illüzyon mudur?
Yaşam nasıl meydana geldi?
Yaşamın anlamı nedir?
Evrensel benliğim var mı?
Dünyevi benliğim gerçek mi?
Varlık nedir?
Yokluk nedir?
Hiçlik nedir, tanımlanabilir mi?
Ben niye varım?
Kendi yaşamımdan ne kadar sorumluyum?
“Özhoşnutluk” nedir ve ona nasıl ulaşılır?
İçimizdeki fincancı ustasına ulaşmak mümkün müdür?
Paradigmalarımızın ne kadar farkındayız?
Egonun dayanılmaz ağırlığı neden hissedilemez?
Gerçekten de mutlu ve huzurlu bir yaşam mümkün müdür?
Nasıl yontulmalı insan ya da yontulmak olası mıdır?
Daha nice soru var ve bir o kadar da cevap…
Bu kitap; tüm bu sorulara cevap arıyor ve farkındalık yaratmaya çalışıyor. Tüm gizemli sorular için, herkesin kendi cevabını bulacağı geniş bir bakış açısı sunuyor. Özellikle de “eudaimon” kavramına ”özhoşnutluk” adını vererek, ona ulaşmanın yollarını araştırıyor. Bu kavramın, Türkçe’mize yerleşmesini ve öneminin anlaşılmasını amaçlıyor.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺98,40

Öğretmenlerin ve halkın yüzüne bakamayan öğretmenler olmaktansa aç, işsiz, mahpusta olmak, yaşamak, ama onurlu ve alnı açık yaşamak daha güzel olsa gerek.

(İbrahim Nacar - 30.10.1981-savunma metninden)

 

 İbrahim Nacar, öyle sanıyorum ki yöneticiler arasındaki en sakin, en sessiz, en ağırbaşlı bir ağabey idi. Sesini yükselttiğine bir kez bile tanık olmadım. Sakin doğası hep saygıyı hak eden bir kişilik veriyordu ona.

Elbette onu daha önceden tanıyanlar, yakınında bulunanlar, mücadele arkadaşları, öğrencileri onu derinlemesine anlatacaklardır.

Bu saygın ömre selam olsun

(Öner Yağcı)                        

 

 Bizim eksikliğimiz, bir mücadele tarihini yaratanların sözlerini, ya-şamlarını mesleğine yeni başlayan arkadaşlarımıza aktarabildiğimiz bir arşivimizin olmaması, biriktirememe halimize dair de bir özeleş-tirimizdir Mithat Öğretmen’in çabası, emeği… (…) Bize emekle, bedelle yoğrulmuş bir mücadele mirasını bırakan tüm yol arkadaşlarımıza sözümüzdür; “En güzel günler bizimle gelecek.”

Bu denli değerli bir yaşamı ve aynı zamanda bir mücadele tarihini anlatan bir kitapta yer almak ise benim için büyük bir onurdur. İbrahim Nacar Öğretmenimin yaşamına, mücadelesine saygıyla, minnetle, onurla…

(Feray Aytekin Aydoğan)

 

Çok iyi buldum dosyayı. Kutlarım. Yarınlara kalacak değerli bir emek ürünü olmuş. Uzun bir dönemin sosyo-ekonomik, sendikal, siyasal mücadelelerine tanıklık ediyor. Demokratik bir ülkede böyle bir mücadele insanından özür dilenir, özgürlük uğruna verdiği mücadeleden dolayı saygı ile söz edilip ödüllendirilirdi.

(Nazmi Bayrı)


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 172
Ağırlık : 172
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺73,80

İtiraf ediyorum,

Öğretmenliği okuduğum okulda değil,

Öğretmenlik yaptığım okulda öğrendim.

Çocuklardan öğrendim öğretmenliği.

Evet, itiraf ediyorum,

Çocuklardan öğrendim saygıyı, sevgiyi.

Çevreyi çevreciliği, doğayı doğruyu.

Şiir, hikâye yazmayı, birlikte yaşamayı

Şarkı, türkü söylemeyi, birlikte halay çekmeyi

Onlardan öğrendim.

Sevmeyi sevilmeyi, ağlamayı gülmeyi,

Yoksulluğu, zenginliği

Hak aramayı, emeği, emekçiyi,

Onlardan öğrendim.

İtiraf ediyorum,

Onlara öğrettiğimden çok,

Onlardan öğrendim.


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺61,50

Sen türkünü söyle kardeşim.

Sen resmini yap.

Sen sazını çal kardeşim,

Onların korktuğu tek sizlersiniz.

Yurtseven Kardeşler siz söyleyin.

Hem çalın hem söyleyin.

Gurup Yorum nerdesiniz?

“Dağlara gel dağlara’’ türküsünü istiyoruz.

Kardeş türküler “Ala Gözlü Nazlı Pirim”

Ne zaman dinliyoruz.

...


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺61,50

“Her İnsanın bir hikâyesi vardır, dinlemeden bilemezsin. Bazen hikâyeyi bilmek de yetmez…”

 Usta psikolog Rojin Nazik, meslekî tecrübelerini kurmacayla harmanlayarak 10 farklı insanın 10 hikâyesini anlatıyor. Her hikâye sizi farklı bir dünyaya yolculuğa çıkaracak...


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺98,40
Ritüel ve Totem Sembolizmin Evrimi

Bu kitap, dini düşüncenin kökenlerine farklı bir perspektiften bakışın olanaklarına yönelik 17 yıllık çalışmanın ikinci cildini oluşturmaktadır.

Yazarın yıllarca süren, okuma, söyleşi ve saha çalışmaları üzerinden geliştirdiği özgün kuramları "Dinin İki Kaynağı"  üst başlığı altında ilk kez 2018 yılında "Büyü ve Şaman Sembolizmi" ismiyle okuyucuyla buluşmuştu. "Ritüel ve Totem Sembolizmi" başlıklı ikinci cilt ise karşıtlığın, "Dinin Toplumsal Boyutu" olarak tanımlanan ikinci kısmının evrimi üzerinde durmaktadır.

...."Çünkü inancın ana meselesi olan ölümsüzlük, bayağı ritüelleri sürdüren karanlık yüzlü dindarların kafeslerine hap- solup kalacağını anladığı günden bu yana, insan bilincinin dehlizlerine sığınmış kalmıştır."

 


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺114,80

Araf'ta kalanların öyküleri Otuz yıl önce yazılmış öykülerden oluşan kitap yeniden yayınlanıyor. Yazıldığı koşullarda güncel gözlemlerden yola çıkılarak kaleme alınan öyküler aradan geçen otuz yıla rağmen hiç eskimemiş. Günümüzde büyük bir dram olarak savaş kaynaklı yaşanan mülteci sorunuyla bağlantılı yönleri itibarı ile de eskimeyecek ve kanaması dinmeyecek bir yarayı ele alıyor Ahmet Sefa öykülerinde. Cuntanın estirdiği zulüm ve zorbalık tufanından kurtulmak için çoğu zorunlu olarak Avrupa ülkelerinin yollarını tutan Türkiyeli politik mültecilerin yaşadıkları Ahmet Sefa'nın kaleminden bize yansıtılıyor. İnce detaylarla, bağımsız gibi gözüken ufak parçaların ustaca birleştirilmesiyle ve akıcı diliyle adeta bizi de Avrupa koşullarına çekiyor. Politik mültecilerin yaşadıkları kırılma ve dramın inkârcı olmadan da anlatılabileceğini gösteriyor. Çözülmenin yalnızca işkence ve sorgu karşısında olmadığını, sağlam bas- mayan ayakların altındaki zeminin ne denli kaygan olduğunu görüyoruz Av- rupa koşullarında. Beslendiği topraktan kopunca, yeni bir toprakta ve onun koşullarıyla kök salmadan yaşayamayınca sararmaların, solmaların hatta kö- künü inkâr edenlerin varlığına tanık oluyoruz. Ahmet Sefa'nın öyküleri esasında Araf'ta kalanların öyküleridir.

Semih Hiçyılmaz

 


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺65,60

İnsan ne hülya ile yatarsa o rüya ile kalkar derler. Çocukluk anılarının yaşandığı mekânların ve anıların, zamanın çarkı durmaksızın dönüp yılı yıla ularken sisler arasında kaybolacağını sanırız.
Numan Karanlık’ın öyküleri, bizleri de bir an için metropollerdeki keşmekeşten, kaostan çekip çıkarıp, Ballıdağ’a, Kiraz’a, Kocaçay’a, Kelarmut’a, İşaret Türbesine götürüyor. Daday ormanlarında birdenbire  önümüze çıkıveren ayılar, ardımızdan kovalayan dili bir karış dışarıda kurtların arasında çaresiz hissediyoruz kendimizi.
Numan Karanlık’ın hikâyeleri, bir başka boyutuyla da Daday’ın son 60 yılının sosyoekonomik ve kültürel tomografisi özelliği taşıyor. Metinler, Daday’la ilgili araştırma yapacaklar için son derece zengin veriler içeriyor.

Basım Ayı/Yılı : 7/2018
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺73,80

Sokakta oyun oynamaları, okula gitmeleri gerekirken, 14 yaşına basmadan kocaya verilen ‘‘çocuk gelinler!’’

İhanete, şiddete, iftiraya, tacize ve tecavüze uğrayan ‘‘halkalı köleler!’’

Sırf ‘‘dul’’ kaldıkları için çevre baskıları ve acımasız töreler yüzünden yaşamları adeta cehenneme çevrilen ‘‘halkasız köleler!’’

Genç yaşta kocalarını kan davasına kurban veren, bebelerine sıkılan kurşunlara bedenlerini siper eden ‘‘şehit analar!’’

Ölümsüz aşklar, yeşermeden soldurulan taze umutlar ve sıcak bir gülüşe adanan koca hayatlar!

‘‘Kadınlar, bizim kadınlarımız...’’

Basım Ayı/Yılı : 3/2017
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 120
Ağırlık : 120
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺61,50

Sen misin kalemi eline alan? Meğer Bülent Uğur; yalnız önemli bir bürokrat ve diplomat değil, mükemmel bir de yazarmış.
Bazı insanlar yeraltı suları gibidir, güldür güldür akar ama görünmez. İşte o, sensin…
Bülent Uğur’a, yerüstüne çıkmanın zamanının geldiğini, hatta geçtiğini söyledim. Bu bilgi birikiminin yalnız günlük bir gazetede devleşmesini içime sindiremiyor, artık bir yerden başlamasını istiyordum.
Andre Gide; “Açılmamış kanatların büyüklüğü, bilinmez” demiş. Ben Bülent Uğur’a kanatlarını açtırdım, büyüklüğünü göreceksiniz. 
Bu kitabı okuyun, bana hak vereceksiniz…
Engin KÖKLÜÇINAR
 
“Oğuzlar’ın Eli” Azerbaycan…
Kitabın içinde anlatılan anı, olay ve tespitler “Oğuzların Eli” Azerbaycan’ın bir dönemini ve Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin aynı dönemdeki durumunu izaha çalışmakta. 
Bir diplomatın yaşamı, ilişkileri ve çeşitli duygularını her satırda hissedeceksiniz.
Azerbaycan turizmi ve coğrafyası hakkında genel bilgiler, fotoğraflarla belgelenmiş bir şekilde kitabın ana temaları arasında.
Bunların yanı sıra, “basın” konusunda; Azerbaycan gerçekleri ile Türkiye-Azerbaycan arasında bu konuda gerçekleştirilen ve gerçekleştirilebilecek hususlar da bu kitapta yer almakta. İleride bir “Türk Birliği”ne gidişte en önemli ve katalizör organların başında gelecek olan “Medya” alanında oluşturulacak bir birliğin neler yapabileceği bir şekilde okuyucuya izaha çalışılmış.
 
Bütün bunlar, tarihi belge niteliği taşıyacaktır ileride muhakkak ki. Ayrıca, ilgilenenlerin ileriki çalışmalarında onlara ışık da tutacaktır.

Basım Ayı/Yılı : 5/2017
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺69,70

Cumhuriyet-Siyaset-Vesayet; "cemaat vesayeti", "ortak vesayeti", "yargı vesayeti” ve "mafya vesayeti"nin görmezden gelindiği Türkiye'de; "Anayasal Düzen"in nasıl yok edilmek istendiğini ve yerine "Siyasal İslam Vesayet Düzeni"nin taşlarının nasıl döşendiğini anlatıyor!..

Kitap bir değerlendirmeyle son buluyor:
“Çağdaş, Laik Atatürk Cumhuriyetini yaşatmaya kararlı ulusalcı yurtseverlerin",  hukuk ve demokrasi kuralları içinde kalarak yürüttükleri amansız mücadele aralıksız  sürüyor!..
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti"nin bir "İslam Cumhuriyeti"ne dönüştürülme çabaları, ülkede oluşan ve günden güne gelişen kurumsal ve toplumsal direnç karşısında giderek yok oluyor!..
"Türk Ulusu"; "Atatürk"ün önderliğinde kazanılan "Kurtuluş Savaşı" sonrasında kurduğu "Türkiye Cumhuriyeti"nin  önündeki tüm engelleri, demokratik yöntemlerle aşıp, onu yeniden eski güçlü anayasal yapısına kavuşturmak için yolunda kararlılıkla yürüyor!..  
O’nun “Erken Cumhuriyet Dönemi”de on beş yılda yaptıklarını yirmi yılda yıkıp yok edemeyen "Siyasal İslam Vesayeti"  kendi sonunu hazırladı!..
Işık artık görünüyor!..


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺73,80

Ömer Hayyam, bir filozof, bir hekîm, bir astronomi bilgini ve çok değerli bir matematikçi. Ve Ömer Hayyam rubai türündeki şiirin dünyadaki en ünlü, en değerli şairi.

Bir şair; ama birçok şairin, şiirlerini ona mal ettiği bir şair.
Bir şair; ama pîr şair.
Hayyam’ın yaklaşık 1050 yıl önce söylediklerini söylemek için bugün bile cesaret gerekiyor. Buna rağmen,

Biz gidince şaşırıp kalmıştı zaman

Yalnız biri delinmişti, yüz inciden

Yazık ki yüz bin güzel ve derin anlam

Söylenmedi halkın bilinçsizliğinden

Diyebilen bir şairdir.

Ömer Hayyam, rubailerinde dinsel kuralların dayatmacılığında yaşamı sevimsizleştiren dinsel bağnazlığı sorgular; dinci yobazları eleştir. Onun için önemli olan bu dünyadaki yaşamdır. Bu yüzden şiirlerinde öteki dünyayı düşünmeden en güzel şekliyle yaşamayı salık verir. Yaşamı zevkle yaşamanın en önemli aracı da şaraptır. Özellikle la’l şarap. Şarap içmek ve şarap simgesel anlamlar taşıyabilir mi? Taşıyabilir. Ama nasıl yorumlanırsa yorumlansın hep aynı noktaya varılacaktır: Bu yaşam, bir anlıktır; o zaman olabildiğince keyfini çıkarmak gerekir.

Hayyam, öteki dünyada var olduğu kabul edilen ve vadedilen bütün güzellikleri bir yana iterek der ki “vadedilen vadeli güzellikler sizin olsun! Bana bu dünyadaki peşin güzellikleri verin yeter.” Neler mi o güzellikler? Güzel bir doğada güzel bir sevgiliyle çeng (ud benzeri bir çalgı) eşliğinde şarap içmek… Neredeyse 1050 yıl öncesinin bu özlemleri bugün de geçerli değil mi?

Bu kitaptaki rubailer, olağanüstü bir zekâ, birikim ve gözlemin ustaca şiirleştirdiği; yaşamdan tat alma ve yaşama bağlılık haplarıdır. Yırtılsın Gecenin Eteği!


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,20

On parmağına on marifet daha katıp tüm bedeniyle ve ruhuyla piyano çalan dünyaca ünlü bir piyanistin yok sayılıp, dirseğini bükerek ete tuz döken birinin gönüllere taht kurduğu; sevgi üzerine en güzel türküleri söyleyen Akarsu’nun yakılıp, müşterisini döverek tıraş ettiği için ünlenen tokatçı bir berberin değerli olduğu bir devirdir Cahiliye Devri.

Böylesi bir zamanda kitap yazmaya çalışmak havanda su dövmek, kitabın ismini örneğin “Nasıl Zengin Olurum?” değil de “Cahiliye Devri’nden Enstantaneler” diye koymaksa, bile bile lades olmaktır. Buna rağmen biliyorum ki yanan bir orman söz konusu ve yangını önleyemeyeceğini bilse bile en azından duruşunu belli etmek istediği için yangına su taşıyan nice karınca vardır.

“En büyük savaş cahilliğe karşı verilen savaştır”.


Basım Ayı/Yılı : 2/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺82,00

Hasan Yüksel, Elbistan'ın Tapkıranlı köyünden şair ve yazar. Babasını erken yaşta kaybeder ve gurbeti hep sırtında taşımaya başlar. Daha önce yakılan notlarının acısı hala yüreğindedir, hiç unutmaz. İçinde taşıdıklarını, kimseye söyleyemediklerini cebindeki notlara dillendirir, ardından öykülerine yansıtır.

- Necmettin Yalçınkaya

Son 50 yılda ülkemizden büyük göçler yaşandı. Yazar Hasan Yüksel’in, Elbistan’ın bir köyünden Kıbrıs’a, Kıbrıs’tan Almanya, İsveç ve Finlandiya’ya uzanan hayata tutunma öykülerini okuyacaksınız. Aşkın, özlemin, umudun ve korkunun insan benliğindeki izlerini bulacaksınız bu kitapta.

- Cem Duman

 


Basım Ayı/Yılı : 5/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺69,70

Her insan kendi bilinci ve algısıyla oluşturur yaşamını, duyarlılıklarını, ifadelerini. Yazarın güncel politika, çevre, sokak hayvanları, mesleki deneyimleri ve özellikle insan ilişkileri konusunda kaleme aldığı metinlerin toplandığı bu kitabı severek, biraz da içiniz burkularak okuyacaksınız.

 


Basım Ayı/Yılı : 5/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺53,30

Bu kitap; şimdilerde Amanos dağlarının eteğinde, bir kolu bilek üstünden, bir kolu dirsekten, bir bacağı diz kapağından kopmuş olan, 68 gençlik hareketinin önemli liderlerinden İbrahim Çenet’in, bunları hiç yaşamamış gibi bir Umutla hayata sarılışını ve insanlığa Umut olan yaşam öyküsünü anlatıyor. Çenet; 6 Mayıs 1972 tarihinde Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının asılmasıyla girdiği eylem neticesinde kaybettiği kollarını ve bacağını şöyle anlatır. “Zor günlerdi be Murat gardaşım, zor günlerdi. 6 Mayıs 1972 benim hayatımın zor günlerinin başlangıcıydı. Pişman mısın dersen; hayır öyle bir şey yok, sadece konuya açıklık getirme açısından söyledim bunu. Aksaray’a geldiğimizde üzerimizi aramak istediler. Biz buna karşı koyduk. Karşıdan bir el bombası atıldı, hedef gözetmeksizin. Bir kurşun geldi koluma değdi, bir başka kurşun bacağıma isabet etti. Bir bomba yakınıma düştü, ben onu alıp atmak isterken kurşunlar gelmeye devam etti. O arada bomba infilak etti, bir ateş çemberi içinde kaldım. İşte ben o gün kollarımı bacağımı orada kaybettim.” Yıllar sonra deniz Gezmiş’in mezarını ziyarete gittiğinde; “Deniz oğlum ancak gelebildim. Kolları bacağı ancak yaptılar. Daha önce gelemedim, kusura bakma, çok özledim seni’’ der ve sarsıla sarsıla ağlamaya başlar. İbrahim Çenet; Mut’tan Silifke’ye kadar yol arkadaşlığı yapan Iraz’ın, yol boyunca çevre hakkında verdiği bilgileri, yoksulluk içinde ODTÜ’yü kazanıp okula başladıktan sonra devrim hayaliyle geçirdiği yılları, yakalanıp aylarca sorgulandıktan sonra cezaevindeki yaşanmışlıklarını da anlatacaktı, sonra vazgeçti. Neden vazgeçti? Hepsi kitabın satır aralarında…

 


Basım Ayı/Yılı : 5/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺69,70

1980 sonrası, eleştiriden doğan boşluğu doldurmak için, durmadan, şairlerle söyleşiler yapıldı. Özgün, şiire hem poetik hem de içerik bakımından açıklık getiren, şairin kullandığı şiir bilgilerini açığa çıkartan sorular üzerine kurulan her söyleşinin yararlı olduğu söylenebilir. Söyleşiler, konuşma alanı açar şaire. Yazdığı şiirlerle yüzleştirilir şair. Önemlidir bu, çünkü yazdığı şiirin gizini, ancak şairin kendisi en iyi bilebilir. Önemli olan o gize açıklık getirebilmektir. Her şiir beraberinde birçok soru getirir. Konuşma yapan kişi şairin şiirlerini, yazılarını, onunla daha önce yapılmış söyleşileri inceleyerek düzenler sorularını. Yazdığı şiirin getirdiği soruları şairin önüne koylar. Şair bu sorularla yazdığı şiiri yeniden fark eder; verdiği yanıtlarla da şiirinin fark edilmesini sağlar.

Zordur şiir üzerine kuşatıcı sorular düzenlemek. Mehmet Büyükçelik bu güçlüğe katlanmayı göze alarak altmış şairle söyleşiler yapmış. Şairleri sözlerinden yakalama olanağı sunuyor bu söyleşiler. Onlar için yazılacak eleştiriler, yapılacak araştırma ve incelemeler için iyi bir kaynak oluşturulmuş. Şiirden yana, emek yoğun bir çalışma yapmış Mehmet Büyükçelik.

- Veysel Çolak

 


Basım Ayı/Yılı : 5/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺65,60

Kitap; Türkiye’deki sosyo-politik gelişmelerin belli evrelerini ve Alevi toplumu üzerindeki etkilerini irdelemektedir. Bugünkü Türkiye’de Alevilerin sistematik olarak nasıl ayrımcılığa uğradıklarının, zorunlu göçlerle gittikleri yerlerde nasıl dışlanmaya ve aşağılanmaya maruz kaldıklarının ayrıntıları var. Her şeye rağmen Alevilerin göç ettikleri yerlerde kendi kültürlerini nasıl yaşattıkları ve bu bağlamda (bu kitabın konusu olmamakla birlikte) Alevilerin talepleri de bu kitapta yer bulmuştur.

Bu makaleyi ve benzer çalışmaları sahiden önemsiyorum. Yazarı, daha önceki çalışmalarından tanıdığım için, genç okuyuculara yararlı olacağı kanaatindeyim. "Türkiye'de Alevilik" üstbaşlıklı bu makalenin zengin içerikli bir çalışma olduğunu ve özellikle öğrencilerin, araştırmacıların çokça yararlanacağına inandığımı belirtmek istiyorum. Neredeyse bin parçaya bölünmüş olan Anadolu Alevilerinin aralarında uzlaşarak, ortak bir çatı altında birleşmeleri umuduyla, İyi okumalar diliyorum...

- M. Zewal Doğan / Fransa

 


Basım Ayı/Yılı : 5/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺61,50

İznik her mevsim sunduğu güzellikleriyle, sessizliği ve sakinliğiyle son derece ideal bir turistik merkezdir. Şehir kültürü, tarihi yapıları, doğası, manzarası ve manevi havasıyla gelenleri karşılamak için hazırdır.

İznik gezi rehberimiz ile bu şehri tanımaya başlayacak ve yine bu kitapta yer alan bilgiler doğrultusunda şehri nasıl gezebileceğinize dair ipuçları bulabileceksiniz.

İznik’i tüm güzellikleriyle anlatmaya çalıştığım bu eserin varsa elbette tüm kusurlarını kabul etmek ile birlikte, değerlendirmeyi ve takdiri siz değerli okuyuculara bırakıyor ve bu kitap çalışmasının tüm okurlara faydalı olmasını temenni ediyorum.

- Bilal Çağatay Erentürk


Basım Ayı/Yılı : 5/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺61,50

Tamer abi: ağır kilosu, ağrıyan dizleri,yetmiş küsurlardaki yaşına inat hayat doluydu.

Davudi ve şen şakrak sesiyle eşinden gözlüğünü istedi.Eşinin uzattığı gözlüğe baktı bu değil öbürü dedi…

Hayırdır kaç gözlük kullanıyorsun abi? dedim.

O gözlük büyülü Kenan, onunla sadece hanıma bakıyorum. O bir aşk gözlüğü…


Basım Ayı/Yılı : 1/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 201
Ağırlık : 201
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺73,80
1 2 3 ... 10 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı