Kendini Keşfetme Oyunu

"Bil Bakalım Sen Kimsin?
Japonya'da 4 milyon satıldı, Amerika’da bestseller oldu. İngiltere, Fransa, Almanya, Avustralya, Kanada, İspanya, Belçika, Hollanda’nın da aralarında olduğu 15 ülkede yayımlandı.

Japonya’da geliştirilen oyun, yayımlandığı ülkelerde çılgınlık boyutlarına ulaşan bir ilgi gördü ve büyük bir hayran kitlesi yarattı.

Dünyanın en eğlenceli keşfini yapmaya hazır mısın?

Ancak bu şimdiye kadar kimsenin keşfetmediği bir şey olacak; kendin

Hepimiz kendimizi bilmeyi ve anlamayı isteriz. Ama bu gizemi çözecek şey nedir? Bunun tam olarak bir cevabı var mıdır? Yüzyıllardır edebiyat, sanat, felsefe, bilim bunun cevabını arıyor.

Kokoloji, psikoloji profesörü Isamu Saito ve Tadahiko Nagao tarafından geliştirilen, temel psikolojik gerçeklere dayanarak hazırlanmış bir tür kendini keşfetme oyunu.

Aşk, Seks, İş, Ev, Dostluk, Aile… Kısacası her şeyle ilgili 53 oyun. Kokoloji seni bekliyor!

Kokoloji, Türkiye’de de ailelerin, ev partilerinin, yalnızlıkların, potansiyel ilişkilerin, seyahatlerin en eğlenceli, en faydalı oyunu olmaya aday.

Bilinmeyene hazır mısın?

"Kokoloji'de aklınıza ilk gelen şeyi söylemek önemli. Doğru cevap olmadığı gibi yanlış cevap da yok. Bu yüzden gevşeyin ve cevap verin. Kasmayın yani kendinizi. Grup halinde oynamak, yalnız oynamaktan daha eğlenceli. Toplaşın, bir araya gelin. Bir de dürüst olun. Kim tutar artık sizi..."

- Ayşe Arman, Hürriyet


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 39
Sayfa Sayısı : 185
Ağırlık : 185
En / Boy : 13 / 18
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺148,50
Toksik Masküliniteden Arınma Kılavuzu

“Erkekliğe dair sakıncalı fikirlerle boğuşan bir dünyada, “Erkeklik”le Zehirlenmiş Erkek aciliyetle ihtiyaç duyduğumuz bir can simidi. Bilgelik, kırılganlık, güven ve eğlenceyi aynı anda içinde barındıran bu eser birçok hayatı özgürleştirecek, sayısız ilişkiyi kurtaracak ve hepimizi daha yüksek seviyelere taşıyacak.” —Glennon Doyle, New York Times bestseller yazarı Derdi “erkeklik” olan bu sayfaların yazarı Justin Baldoni bir araştırmacı ya da akademisyen değil. Başarılı bir oyunculuk kariyerine ve görece iyi bir hayata sahipken kendi erkekliğiyle ve erkekliğinin imtiyazlarıyla yüzleşmeye kalkışmış birisi. “Erkeklik”le Zehirlenmiş Erkek’te yapmaya çalıştığı şey de bu. Samimi bir çabayla girdiği serüvenini anlaşılır bir dille okuyucuya aktarıyor. Yine de elimizde bayağı bir hatırat yok. Sistemli, insicamlı bir toksik maskülenlik reddiyesi var. Günümüzde toksik maskülenlik azalmıyor, aksine daha da biti kanlanıyor. Redpill muhabbetleri, alfa/sigma erkek literatürü muhtelif internet kuytularına has anlam haritaları değil artık. Haliyle, böyle bir zamanda bu gibi kitaplara hiç olmadığı kadar çok ihtiyaç var. “Erkeklik”le Zehirlenmiş Erkek, kendi erkekliğiyle mücadele etme cüretini gösterebilen erkeklerin kitaplıklarında kendine yer arıyor.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 368
Ağırlık : 368
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺158,50
Felsefeye Eğlenceli Bir Giriş

“Felsefeye ilgi duyuyorum ama neresinden başlasam bilemiyorum” diyenler ve felsefeye bulaşıp yolunu kaybedenlere müjde, overlok makinesi ayağınıza geldi! 

Yazar Anthony McGowan, Köpeğinize Felsefeyi Nasıl Öğretirsiniz’de okuyucularını Londra’nın harikulade yeşilliklerine, oradan da felsefenin çıkmazı bol labirentlerine doğru uçarı bir yolculuğa çıkarıyor. Tiftik tüylü köpeği Monty ile çıktığı günlük yürüyüşlerinde ona (ve haliyle okuyucularına) etik, özgür irade, yapısalcı dilbilim başta olmak üzere felsefenin birçok çetrefilli kavramını tane tane, malta teriyerine anlatır gibi izah ediyor.
Evet, kitapta çaktırmadan yürütülmüş bir dilim cheesecake’in meydana getirdiği ahlaki ikilemler yahut bir sosisin bin sözcüğe bedel olabileceği hususunda bazı diyaloglara rastlamak mümkün.  Fakat Monty ile edilen bu mutena hasbihal nadiren yüzeyde kalıyor, mevzu köpek atıştırmalıklarından Kant’ın kategorik imperatif’ine hızla ilerleyebiliyor.
Köpeğinize Felsefeyi Nasıl Öğretirsiniz, Descartes, Kant, Schopenhauer, Nietzsche ve daha birçok devin derdini bir adamla Malta teriyerinin iç ısıtan bağıyla birlikte sunmayı başaran, son derece eğlenceli ve bir o kadar da ciddi bir meselenin kitabı.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 296
Ağırlık : 296
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺138,50

Cep telefonunda ekran kilidi kullananlar iyi bilirler. Kilidi açmak için şifrenizi girmeniz gerektiğinde hemencecik giriverirsiniz. Şifrenizin hangi kombinasyon olduğu ya da ne anlama geldiği aklınızın ucundan bile geçmez. Parmaklarınız doğru tuşlara adeta kendiliğinden gider.
 
Düşünmemenin Gücü, her gün defalarca başvurduğumuz bu hayret verici kabiliyetimizi masaya yatırıyor ve soruyor: Hayatta pek de düşünmeden hareket edebilmek gerçekten mümkün müdür? Zor anlarda, nahoş seçimlerde, can sıkıcı vaziyetlerde ekran kilidimizi açar gibi seri, isabetli ve esnek olabilir miyiz?
 
İşletme antropolojisinin önde gelen araştırmacılarından Simon Roberts’la, bedenlerimizin hafızasına, öğrenme kabiliyetine ve şaşırtıcı derecede esneyebilen sınırlarına yakından tanık olmaya hazırlanın. Eğer sezgilerine güvenen biriyseniz, içimde bir his var cümlesi sizi nadiren yarı yolda bırakıyorsa, bu kitap tam size göre. 

 


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 280
Ağırlık : 280
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺138,50

Ünlü seks terapisti Dr. Ian Kerner’a göre, cinsel yaşamlarımızda nelerin iyi veya kötü gittiğini anlamamız ve karşılıklı zevk alabileceğimiz yolları keşfetmemiz için seks senaryolarımızı öğrenmeye ihtiyacımız var. Kerner, gerekirse kağıdı kalemi elimize almamızı ve yaşadığımız cinsel deneyimlerin tüm aşamalarını ve detaylarını irdelememizi istiyor. Zira başarılı bir seks senaryosu, partnerlerin karşılıklı tatminine yol açarken; başarısız olanlar ise sürekli huzursuzluk ve mutsuzluk yaratıyor.

Son Sevişmenden Başlayalım mı? klinik deneyimlerin ve güncel seks araştırmalarının yardımıyla, çiftlere seks hakkında konuşma becerisini öğretmekle kalmıyor, aynı zamanda daha iyi seks için eyleme geçme imkanı sunuyor. Eğer siz de cinsel yaşamınızı yeniden keşfetmek ve daha tatmin edici bir birliktelik için ne yapabileceğinizi öğrenmek istiyorsanız, hiç utanıp sıkılmayın ve bu kitabı sepetinize atın.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 376
Ağırlık : 376
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺138,50
Kişisel Buhranlara Yeni Bir Yaklaşım

Smail, Mutsuzluğun Kökenleri’nde sınıfsal bariyerlerin aşılamazlığını izaha girişiyor. Doğumdan itibaren kendilerini yetersiz görmesi tembihlenmiş insanlar için para ve itibar kazanmak, hayatlarının ilk aşamalarında kazandıkları (kendilerinin ya da başkalarının gözündeki) bu ilkel değersizlik hissini nadiren giderebiliyor. “Ait olduğu” sosyal çevrenin dışına çıkan biri daima korku ve paniğe boğulma tehlikesiyle yaşıyor: “Yalıtılmış, koparılmış, düşmanca bir alanla çevrilmiş biçimde, birden bağlantısız, istikrarsız, sizi dik veya sabit tutacak her şeyden yoksun kalırsınız; baş döndürücü, mide bulandırıcı bir gerçekdışılık sizi ele geçirir; tam bir kimlik kaybı, mutlak bir sahtekarlık duygusu ile tehdit edilirsiniz; şu anda, burada olmaya, bu bedende yaşamaya, bu şekilde giyinmeye hakkınız yoktur; siz bir hiçsinizdir ve ‘hiç’ kelimenin tam anlamıyla dönüşmek üzere olduğunuz şeydir.” – Mark Fisher, Kapitalist Gerçekçilik’in yazarı Psikoloji dünyasında alışık olunanlar dışında bir bakış açısıyla, insanların mutsuzluklarının temelinde yatan sebepleri ortaya koyan David Smail, bu eserinde psikoterapinin yanılgılarını ve insana dair daha gerçekçi bir anlayışa ulaşmanın yollarını inceliyor. İçinde yaşadığımız çağın getirdiği baskılar ve mutsuzlukların ardında yatan güç ilişkileri ve toplumsal etkileri gözler önüne seriyor ve bu çığ gibi büyüyen mutsuzluk dalgasının anlamını kavramaya çalışan okuyuculara ve profesyonellere yeni bir işaret ateşi yakıyor.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 236
Ağırlık : 236
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺158,50
Travma Sonrası Stres Bozukluğunu Tanımlamak, Anlamak Ve Bununla Başa Çıkmak

ACIYI YUTMAK
Travma Sonrası Stres Bozukluğunu Tanımlamak, Anlamak ve Bununla Başa Çıkmak

Kati Morton

“Akıl sağlığının karmaşık dünyasına yönelik insancıl, şefkatli ve son derece yararlı bir rehber. Neyin yanlış olduğunu ve ne zaman yardım isteneceğini bilmek yaşamı değiştirebilir. Morton’ın kitabı, akıl sağlığı sorunlarıyla dolu yaşamlarımızda yolumuzu bulmamıza yarayacak araç ve ipuçlarıyla dolu.” ‒ John Green, Uluslararası Bestseller Aynı Yıldızın Altında’nın yazarı

Acıyı Yutmak, psikoterapist Kati Morton’ın kariyeri boyunca karşılaştığı ve yardımcı olduğu danışanlarının geçmişte yaşadığı gerçek travmaların üzerine kuruldu. Travmanın ne olduğu, belirtileri, farklı türleri ve nasıl tedavi edilebileceği detaylı bir şekilde ele alınıyor. 

Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) veya kompleks travma gibi yaygın psikolojik sorunlar yaşayanlar için bir rehber niteliği taşıyan eser, okuyuculara yaşadıkları travmaların ne olduğunu anlamalarına, belirtileri tanımalarına ve doğru yardımı aramalarına yardımcı olacak araçlar ve bilgiler sunuyor. Yazarın sıcak ve samimi üslubu, okuyucuları bilgilendirirken aynı zamanda rahatlatıyor da.

Eğer bir travma geçirdiyseniz, kendinizi yalnız hissetmenize gerek yok. Bu kitap, size yaşadığınız travmaların adını koyma ve doğru yardımı arama yolunda bir başlangıç noktası sunacak.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺158,50

GERİDE KALAN
Kayıpla Yaralanmış Bir Ruhun İyileşme Hikayesi

Mary Cregan

Yeni doğan kızının ölümünden sonra amansız bir depresyonun pençesine düşen bir kadının, hayatını ve kendini yeniden keşfetmesinin hikayesi.

Geride Kalan, depresyon ve intihar gibi zorlu konularla mücadele eden sayısız insan için bir umut ışığı. Yazar Mary Cregan, yaşadıklarından yola çıkarak en karanlık gecenin sabahına çıkmanın mümkün olduğunu gösteriyor, bunu yaparken edebiyatın, kültürel tarihin ve bilimsel araştırmaların sokağından geçmeyi de ihmal etmiyor.
Bu kitap, yalnızca bir otobiyografi değil, aynı zamanda depresyon hakkında derin bir anlayış sunan kapsamlı bir çalışma. Aşılması zor görünen güçlüklerle karşılaşan ve hayatlarını daha iyi bir yönde değiştirmek isteyen herkes için güçlü bir ilham kaynağı olmaya aday.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺148,50

ERKEKLER KADINLARDAN NEDEN KORKAR?

Jean Cournut


Erkekler kadınlardan korkarlar, çünkü onları tatmin edememekten (ve kadınların kendilerinden intikam almalarından) çekinirler.

Erkekler kadınlardan korkarlar, çünkü onların sadık olmamalarından korkarlar.

Erkekler kadınlardan korkarlar, çünkü babalıklarından hiçbir zaman tam olarak emin değildirler.

Erkekler kadınlardan korkarlar, çünkü kadınların sırları ve tılsımları vardır.

Fransız psikiyatr Jean Cournut, Freudcu düşünceden yola çıkarak ve literatürden epey beslenerek tamamladığı bu analizinde, kadınlığın “ötekiliğini”, iğdiş edilme kompleksini, tahakkümü, dişil olanın reddini inceliyor ve o azametli soruda ısrar ediyor: Erkekler kadınlardan neden korkar?


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺158,50
“Her Sanayi Devrimi kendi yöneticisini arar…”

Hayatın anlamını arama çabası hep vardı. Filozoflar, düşünürler, dertli edebiyatçılar, şairler, büyük büyük dedeniz, anneniz ve hatta siz de hayatınızın belli dönemlerinde bunun peşindeydiniz. 
Geçmişte altına hücum edilen topraklarda artık ‘fikrin’ peşine düşen Silikon Vadisi, onun peşinden gelen Berlin, Amsterdam, Paris, Londra, Tel Aviv, Singapur gibi inovasyon merkezleri hayatın anlamını her gün değiştiriyor, bulmanız biraz daha zor olabilir.
Artık düşünmek için çok daha fazla şeyimiz var. Mega trendlerin, hibrit çalışma biçimlerinin, iklim krizinin, teknolojinin her gün şekillendirdiği Dördüncü Sanayi Devrimi’ni yaşıyoruz. Tam da bu sebeple, bugünün yöneticileri de “İş, iş gücü, iş yeri nasıl bir yöneticiye ihtiyaç duyuyor?” sorularıyla birlikte “iş hayatının anlamını” çözmek zorundalar.
Dördüncü Yönetici, işte bu anlamın peşine düşen, düşmezse bugünü geleceğe taşıyamayacak olduğunu bilen yönetici demek. 
Türkiye’nin en beğenilen şirketlerinin tamamının yönetim danışmanı Tanyer Sönmezer bu kitapta size, siz ve şirketiniz için geleceği sunuyor. Bugüne ve geleceğe ışık tutuyor. Sönmezer, daha önceki eserleri 15:21 Yöneticinin Beslenme Çantası ve Yöneticinin Sırt Çantası kitaplarında olduğu gibi yine üzerine çokça düşüneceğiniz, ‘yeni’yi öğreneceğiniz, sorgulayacağınız ve dönüşeceğiniz bir yol arkadaşı, bir yönetici anayasası ve kendisi gibi bir biley taşı koyuyor ortaya. 
Hazırsanız, kitabın kapağını açın ve her sanayi devriminde olduğu gibi yöneticisini arayan Dördüncü Sanayi Devrimi’nin YENİ Yöneticisi olmak için ilk adımı atın. Ve içinde bulunduğunuz ormanda artık ağaca dikkatli bakın.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺168,50

DOĞANIN İNSANLAŞMASI

Serol Teber


Yirmi otuz yıl öncesine kadar doğanın insanlaşması çalışmanın, toplumsallaşmanın, aklın gelişmesinin bir mucizesi olarak değerlendiriliyor; en yetkin kişiler bile bu süreç içinde saptanabilen evrim aşamalarını anlamak ve anlatmakta büyük zorluk çekiyorlardı. Bu konu artık büyük oranda aydınlandı. Bulgular bir senfoni güzelliğiyle sergileniyor. Darwin Kuramı’nın doğruluğu ve güzelliği, öneri olmanın ötesinde, ayrıntılarıyla ortaya konuldu. Ve çalışmalar da devam ediyor. Ancak son yıllarda pek çok şey değişti... 
Akıllı insan Homo sapiens, gerek kendi soyundan gelenlere, gerek doğaya karşı anlaşılması çok kolay olmayan bir tutumla bir hasım, bir düşman gibi davranmaya ya da çok eskiden beri içinde taşıdığı bu eğilimi açıkça ortaya koymaya; kendi geleceğini ve doğayı geri dönüşsüz bir biçimde tahrip etmeye başladı. Bu bağlam içinde Doğanın İnsanlaşması, akıllı insanın gelişimi -neredeyse- “kötü bir iş kazası gibi” üzüntüyle izleniyor. Modern insan bu davranışında o denli ileri gidiyor ki mucizevi bir şekilde karşılanan bu süreç, doğanın yüz karası olmaya dönüşüyor. “Darwin Devrimi”ni ve buradan yola çıkılarak geliştirilen seleksiyon teorilerini tek başına okumanın yetersizliği ortada. Bu süreçte olanları, Kafka’nın 6 Nisan 1917’de yazdığı ve dünyanın durumunu “insanlaşmak zorunda kalmış” bir şempanzenin gözüyle anlattığı “Akademi İçin Bir Rapor” adlı öyküsüyle birlikte okumanın sağlıklı bir düşünce oluşmasına katkıda bulunacağını ve yine Kafka’nın söylediği “Dünyayla arandaki ölümcül mücadelede dünyanın yanında ol” aforizmasını da unutmamak gerekir. 
“Tutunamayanlar”ın Politik Psikolojisi, Bilimsel Bir Peri Masalı: Freud’un “Aile ve Tarihsel Romanı”, Aşiyan’daki Kahin: Tevfik Fikret’in Melankolik Dünyası kitaplarını Okuyan Us’a emanet eden Serol Teber, Melankoli: Normal Bir Anomali, Politik Psikoloji Notları, Davranışlarımızın Kökeni ve Doğa’nın İnsanlaşması ile okurlarıyla yeniden buluştu.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 388
Ağırlık : 388
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺198,50

Travmanın Anlaşılması, Etkin Tedavisi ve Toplumsal Boyutta Önlenmesi Amacıyla Çıkılan Bir Yolculuk

Başlı başına ezber bozan bir kitap. Paul’un kitabı, travma hakkında yazılmış diğer kitaplardan farklı olarak bizlere çok sayıda çözüm de sunuyor. Paul, çok dikkatlice düşünmüş ve herkesçe rahatça anlaşılabilecek bir şekilde yazıya dökmüş bu kitabı. —Tommy Hilfiger, girişimci, yazar ve hayırsever

Dr. Paul Conti, kadınların hikayelerine ve içlerinde taşıdıkları travmalara inanıyor. Bir de travmanın belli bir demografiyle sınırlı olmadığını, bunun bütün insanlığın sorunu olduğunu da anlıyor. Onu görmeye başladıktan sonra iyileşmenin mümkün olduğuna ben de inandım. Ve ben hâlâ bu yolculuğu yapıyorum ve tabii artık sizler de. —Lady Gaga, şarkıcı, şarkı sözü yazarı ve oyuncu

Travma aynayı karartıp pencereleri büküyor, çarpıyor. O zaman kendimizi kendimiz gibi göremiyoruz ve başkaları hakkında, onların zararlı olduklarından başka bir şey düşünemiyor, farklılıklarını da anlayamıyoruz. Ve artık bunun değişmesi gerek. —Dr. Paul Conti

Bir hastalık düşünün: Dışarıdan bakıldığında semptomları neredeyse hiç belli olmuyor ama siz farkına varmadan bütün vücudunuzu ele geçiriyor, bir anneden ya da babadan çocuğuna çok kolayca geçebiliyor, tedavi edilmezse bir ömür boyu devam ediyor. Dr. Paul Conti’ye göre, toplumun travmayı görmesi gereken bakış açısı tam olarak budur: Prognozu potansiyel olarak ölümcül olabilecek, kontrol edilemeyen bir salgın.

Travma: Görünmez Salgın’da Dr. Conti, travmanın daha derin ve ayrıntılı bir resmini sunmak amacıyla en yeni klinik araştırmaları, en iyi uygulamaları ve gerçek hayattan alınma hikayeleri sizler için inceleyip derliyor. Travmanın etkilerini hafifletebilmek ve gelecekte karşımıza çıkabilecek başka travmaları önleyebilmek için gerek birey, gerekse de toplum olarak yapabileceğimiz somut değişiklikleri adım adım takip ediyor. Hayat boyu sürüp giden ve başa çıkması imkansız sanılan bir hastalığın hem tedavi edilebilir hem de önlenebilir olduğunu ortaya çıkarıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 242
Ağırlık : 242
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺168,50

Akılcı-Duygusal Davranışçı Terapi, irrasyonel düşünceye meydan okumayı işaret etmektedir ve bireyi mutlu veya mutsuz edenin dış koşullar değil, olaylar veya kendisi hakkında içsel düşünceler olduğu basit fikrine dayanmaktadır. Güncellenmiş klinik araştırmalara dayanan bu kitap, Akılcı-Duygusal Davranışçı Terapi ile Bilişsel-Davranışçı Terapi arasındaki önemli ayrımların kapsamlı bir incelemesini de içermektedir.

Albert Ellis ve Debbie Joffe Ellis, Akılcı-Duygusal Davranışçı Terapi’nin nasıl geliştiğini ve nasıl kullanılabileceğini vaka örnekleriyle gösteriyorlar; bu yaklaşımın deneyimli uygulayıcılar için en kusursuz hale nasıl gelebileceğini ortaya koyuyorlar.

Akılcı-Duygusal Davranışçı Terapi, Psikoterapi Kuramları Dizisi’nin on üçüncü kitabıdır. APA bu diziyi, psikoterapistlerin günümüzde kullandığı temel kuramsal modelleri anlamaya yönelik bir kaynak olarak sunmaktadır. Dizinin kitapları, farklı danışan profillerini içeren zengin vaka örnekleriyle birlikte somut kuram ve bulgu temelli uygulamaları anlatmaktadır. Öyle ki, uygulamacılar ve öğrenciler bu kitapları bilginin ve esinin mücevherleri olarak görecektir. Okuyan Us, bu dizide Türk uzmanların çalışmalarına da yer vermektedir.

***

Bu dizi, çığır açma potansiyeli taşıyor. Psikoterapiler arasındaki ortak noktalar ve farklılıkları ortaya koyarak, bu farklılıklarla dolu alanda birleşme, basitleşme ve bütünleşme için temel malzemeleri sunuyor. — Prof. Dr. Arthur Staats, Hawaii Üniversitesi, Honolulu

Sağlam kuramsal düşünce ve zengin klinik malzeme üzerinden temellendirilen bu dizi, psikoterapiye ilgi duyan herkes tarafından okunmalı. Gerek deneyimsiz gerekse deneyimli klinisyenler için ise bir hazine niteliğinde. — Prof. Dr. Lillian Comas-Diaz, George Washington Üniversitesi, Washington, Dc


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 216
Ağırlık : 216
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺168,50

Beden Asla Yalan Söylemez’in yazarından

“Çocuklukta maruz kalınan çok yoğun acımasızlığın şiddetli olduğu hemen hemen hiç fark edilmez. Bu genellikle çocuk yetiştirmenin gayet olağan bir parçası olarak kabul edilir. Çektiğimiz acının aşırı derecede -genellikle tamamen- inkar edilmesi, sadece bize yapılan yanlışların kabullenilmesini engellemekle kalmaz. Her şeyden önce, küçük çocuğun ceza korkusuyla bedeninde bastırması gereken öfkesini de yok eder. Anne babalar korkudan onurlandırılır, yetişkin çocuk tüm yaşamı boyunca onların anlayışını ve sevgisini bekler, böylece terk edilme korkusunun hüküm sürdüğü bir bağlanma modeli içinde sıkışıp kalır. Bağlanmaların gerçek duyguların yokluğuna bağlı sonuçları, zihinsel ve fiziksel bozukluklar ile yaşam doyumunun ve mutluluğun bastırılması ve feda edilmesidir.”

Duygularımız ile bedenlerimizin kaydettikleri ve ezelden beri içselleştirdiğimiz ahlak kurallarına uymak için hissetmek istediklerimiz arasındaki çatışmayı ele aldığı Beden Asla Yalan Söylemez ile tüm dünyada ses getiren Alice Miller, Öfkeden Cesarete’de okurlarının kendisine yönelttiği sorulara yanıt veriyor. Duyguların iyileştirici ve özgürleştirici gücünü bir kez daha ortaya sererek, bastırılmış öfke ile kanser gibi fiziksel hastalıklar arasındaki bağlantıyı, istismardan kurtulan birçok kişinin uyuşturucuya veya suça yönelme sebeplerini ya da aileleri nesiller boyu zulme mahkum eden döngüyü araştırıyor. Dini inancın çocuk istismarı üzerindeki etkileri, terapötik topluluğun gerçeği inkar etmesi ve antidepresanlara bağımlılık gibi çok tartışılan teorilere ışık tutarken, kuşaklararası süren psikolojik ve fiziksel mirasa değiniyor.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 186
Ağırlık : 186
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺128,50

“İdrak kelimesinin kökenini çok severim. İdrak, merdivenin en alt basamağı anlamına gelen Arapça ‘dereke’ sözcüğünden türüyor, bir şeyin sonuna veya dibine ulaşma anlamına geliyor. Bir nevi iliklerine kadar hissetme hali. Ve oradan sonra varılacak başka bir yer yok.  Anlamadaki son evre orası. Üstelik yukarıda bitmiyor bu anlama hali, en aşağıda, başlangıçta, dipte bitiyor. Merdivenin en alt basamağı, başlangıç noktasıdır. Bir şeyin idrakine varmak başlangıç noktasına geri dönmekle, anımsamakla, o anlamın köklerini en derininde, en başlangıcında bulmakla mümkün.”

Parçalı Bulutlu’da idrake varmaların yolculuğuna çıkmış bir Tuğçe Isıyel var. Yuvaya, yola ve sürgüne, yaşama ve ölüme bir bir uğrayan; doğayla insanın kurumuş göbek bağına ağıt yakan satırlarla sarmalıyor okuyucusunu. Bu satırları fotoğraflara ve müziğe ilikliyor, zamanı ve eşyayı eğip büküyor. İnsanın da tıpkı Dionysos gibi, şarap olmayı bekleyen üzüm gibi, kozasında pelteleşen tırtıl gibi iki defa doğabileceğine inanıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺128,50
Tevfik Fikret'in Melankolik Dünyası

Her insan, çeşitli örselenmelerden kendi mizacına uygun deneyimler edinip bunlardan özel sonuçlar çıkarabilir. Kişiliğini, biyografisini, yaşamın geleceğini de çok kez bu özel deneyimler, çıkarsamalar belirler...

Fikret, kurulduğu günden bugüne değin Galatasaray Lisesi’nin yetiştirdiği en parlak ve başarılı öğrencidir; imparatorluk başkentinde oturur, çok yetenekli bir şairdir, yapayalnızdır, korkular ve tarifsiz acılar içindedir, çalışma yaşamında başarısızdır, hırçındır, kavgacıdır; öfkeler, melankolik hüzünler içinde kıvranmaktadır.

Tevfik Fikret’in şiirleri, edebiyat dünyası için ne denli önemli kazanımlarsa, biyografisi de psikolojiye benzer katkı ve açılımlar getirmiştir. Bu kitapta, Serol Teber’in psikiyatr gözünden, Türk edebiyatının “başkalarından başka” şairi Tevfik Fikret’i yeniden tanıyoruz.

“Tutunamayanlar”ın Politik Psikolojisi, Bilimsel Bir Peri Masalı: Freud’un “Aile ve Tarihsel Romanı”, Aşiyan’daki Kahin: Tevfik Fikret’in Melankolik Dünyası, Melankoli: Normal Bir Anomali, Politik Psikoloji Notları ve Davranışlarımızın Kökeni kitaplarını Okuyan Us Yayınevi’ne emanet eden Serol Teber, Doğa’nın İnsanlaşması ile çok yakında okurlarıyla yeniden buluşacak.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 228
Ağırlık : 228
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺168,50

Çok Yönlü Zihnini Keşfet!

Gitmesini istediğin bir parçan var mı? Bağımlı, eleştirel, nevrotik, günahkar veya seni küçük düşüren diğer her şey… Peki ya bu yönlerine yaklaşmanın, sürekli içsel mücadele yerine gerçek şifaya götüren farklı bir yolu olsaydı? Bozuk Parçan Yok ile Dr. Richard Schwartz, kendimizi anlama ve kendimizle ilişki kurma konusunda devrim niteliğinde bir paradigma öğretiyor; bizi içsel uyuma getiren, özşefkati artıran ve ruhsal uyanışın kapılarını açan bir yöntem.

İçsel Aile Sistemleri (IFS) terapisi ve insan olarak her birimizin acı ve hayal kırıklığıyla mücadele edebilmek adına aşırı rollere bürünmeye zorlanmış kıymetli parçalar içerdiği anlayışı, travma terapisi alanında yaşanan en büyük gelişmelerden biridir. Bu parçaların hayatta kalmamızda oynadıkları rolleri anlamak ve kök travmalarının yükünden kurtulmayı başarmak kişiyi içsel uyuma ve özşefkate götürür. Varlığımızın tüm parçalarını kucaklama anlayışı gerçek manada bir devrimdir ve özkabule, özliderliğe uzanan yolun önünü alabildiğine açar. IFS, etkili ve sonuçları/etkisi kalıcı olacak travma terapilerinin mihenk taşlarından biridir. — Dr. Bessel Van Der Kolk, Beden Kayıt Tutar kitabının yazarı

Kendimi bildim bileli hep “parçaları olan kız” idim… İnsan varlığının karmaşık, kırılgan, katmanlı ve büyüleyici yapısına adeta takıntılıydım. IFS yöntemiyle çalışmaya başladığımda kendini ister hayranlık uyandıracak şekilde, ister ürkütücü bir biçimde, ister yoğun isterse de acıyla gösteriyor olsun, varlığımın tüm “parça”larına özenle ve dikkatle yaklaşarak doğuştan kazanılmış bir hak olan bütünlük hissini tekrar kazanabilme fikri beni yüreklendirmişti. — Alanis Morissette, şarkı sözü yazarı, şarkıcı ve oyuncu

Her ne kadar toplumumuzda özsevgi, dünya barışı, spiritüal uyanış ve psikolojik olarak iyileşme konularında bir uğultu varsa da çok az insan bunun “nasıl”ını anlatıyor. Hem kendimizi hem de başkalarını yaralayan parçalarımızı nasıl sevebiliriz? Parçalanmış bir dünyayı iyileştirme çabalarının bir parçası olabilmek için kendi iç çatışmalarımızı nasıl çözebiliriz? İnsan yanımızı es geçmeden içimizde ulvi olanı nasıl uyandırabiliriz? Travmayı ve o travmaların yarattığı kronik fiziksel ve zihin hastalıkları nasıl iyileştirebiliriz? “Nasıl”ı bilmeden çaresiz, pek çoğumuz benimsediğimiz temel değerlerle hizalanmış ve ideal derecede sağlıklı olma hırsıyla yaşamaya sıkışmış hissederiz. Artık daha fazla beklemeyin. Bu kitap hepimizin beklediği “nasıl” sorusunun yanıtını halden anlayan çözümlerle birlikte sunuyor; bütünleşme yolunda size rehberlik ederken kalbinizi en yıkıcı parçalarınıza dahi açabilmeniz ve böylece ilahi benliğinizin ruhunuzun yıkıcı “parça”larına şefkatle uzanabilmesine yardımcı oluyor. İçsel Aile Sistemleri tam manasıyla oyunun kurallarını değiştiriyor. Bunun, şimdiye dek okuduğunuz en dönüştürücü kitap olacağını söylersem, abartmış olmam. — Dr. Lissa Rankin, Zihnin İyileştirici Gücü kitabının yazarı


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 264
Ağırlık : 264
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺178,50
Bir Terapist, Danışanları ve Kalıtsal Aile Travmaları

Güzel, sanatsal ve zarif. Dr. Atlas, kuşaklararası travmanın köklerini keşfetmek için kendi uygulamalarından gelen hikayeleri ustaca kullanıyor. Terapötik sürece dair açıklamaları ile sizi içine çekiyor; hem danışanla hem de terapistle tanışıyorsunuz. Bunu yaparken, kendi yolculuğunuz üzerine düşünmeden edemiyorsunuz. Duygusal Miras, gerçek için bir cevher niteliğinde. Travmayı, terapiyi ve iyileşme sürecini anlamak isteyenler için temel bir kitap. — Bruce D. Perry, Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk ve What Happened to You? kitabının yazarlarından
Dr. Atlas, yaralı büyüklerin sıkça dile getirilmeyen gizli travmalarını bedenlerinde, zihinlerinde, benliklerinde ve ruhlarında taşıyanlar için canlı ve derin bir şefkatle kaleme alıyor hikayeleri. Savaş mültecileri, sınırdışı edilenler, etnik temizlik mağdurları, mücadele eden göçmenler ve sürgün edilenlerden oluşan zorlu bir ailenin içinde büyüyen birinci nesil Amerikalı bir çocuk olarak, alçakgönüllülükle kuşak travmalarını derinlemesine bildiğimi iddia ediyorum. Dr. Atlas da benim kendi çalışmamda ‘kuşak yarası’ olarak adlandırdığım şeyin ayrıntılarını bilen ve bunları eksiksiz yazan bir yazardır. —Dr. Clarissa Pinkola Estes Reyes, Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabının yazarı
Travmanın kuşaklararası iletimi, aslında kuşaklararası iletimin bir yönüne işaret ediyor. Gerek bugünümüzü kavramaya çalışırken, gerek ruhsal tedavi pratiklerinde bunun tek olası yön olmadığını akılda tutmakta fayda vardır. Galit’in kitabın sonlarındaki şu cümlesi sanırım bunu gayet güzel hatırlatıyor: “Travma zihinlerimiz ve bedenlerimiz aracılığıyla iletilir, ancak dayanıklılık ve şifa da öyle.” — Prof. Dr. Türkay Demir, Çocuk ve Ergen Psikiyatrı, Psikanalist (IPA)
Sevdiğimiz insanlar, bizi yetiştirenler ve bugün olduğumuz kişiye dönüştürenler içimizde yaşarlar; duygusal acılarını paylaşırız, anılarını hayal ederiz ve bu şeyler hayatımıza her zaman fark etmediğimiz şekillerde etki eder. 
Galit Atlas, Duygusal Miras ile bizi potansiyelimizi yaşamaktan alıkoyan, kendimiz için istediklerimizle sahip olabileceklerimiz arasında boşluklar yaratan ve bir hayaletmiş gibi rahatsız eden aile sırlarını kendimize açabilmemiz için adım atmamıza destek oluyor. Bu dönüştürücü kitapta, yaşam mücadelelerimiz ile hepimizin taşıdığı “duygusal miras” arasındaki bağlantıları belirlememize yardımcı olmak için danışanlarının hikayelerini, kendi hikayelerini ve onlarca yıllık araştırmalarını bir araya getiriyor. Çünkü ancak bu hayaletlerin bıraktığı izleri takip ederek kaderimizi gerçekten değiştirebiliriz.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺178,50

“Peter Fonagy araştırmadan söz etmenin psikanalistlerde neden Eskimolara derin dondurucu satmaya benzer bir his uyandırdığını sormuş ve sinirbilimle psikanalizin ilişkisini yıllarca aynı apartmanda yaşayıp yekdiğerinin adını bile öğrenmeden birbirlerinin yanından geçen komşulara benzetmişti.
Solms’un yukarıda bahsettiğim kişilik yapısının ve zihninin işleyiş tarzının etkisiyle komşuya ‘Merhaba’ diyen bir havası var. Bir işbirliği, bir ortak çalışma aradığını söylüyor: ‘Günümüzde var olan sinirbilimsel yöntemleri kullanarak zihnin yapısı ve işlevlerine dair psikanalizden öğrendiklerimizin nörolojik temelini haritalandırmaya kalkışma girişimini yeniden değerlendirmek’ istiyor.” — Prof. Dr. Türkay Demir, Çocuk ve Ergen Psikiyatrı, Psikanalist (IPA)

Sinirbilim alanının önde gelen araştırmacılarından Mark Solms, Hisseden Beyin’de psikanaliz ve sinirbilim arasındaki yolu aydınlatma vazifesini üstleniyor. Sigmund Freud’un tümüyle psikiyatrik vakalardan çıkarsadığı soyut kavramların beyin dokusundaki karşılıklarının peşine düşerek, nöropsikanaliz alanının belki de en başat hedefinin peşinden gidiyor. Üstelik bu “ağır” meseleyi herkesin anlayabileceği bir üslupla ele almayı başarıyor. 


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 276
Ağırlık : 276
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺198,50
Sana Söyleyeceğim Çok Şey Var - 2

“Sana Söyleyeceğim Çok Şey Var kurgu dışı serisi; yaşanmış gerçek bir hikayenin; 
birbirine bağlı iki kardeşin ani gelen ölümle birbirine veda edemeden ayrılışının, 
sıradışı olaylarla örülü çarpıcı, saf ve sansürsüz yolculuğu.

Türk basınını uzun yıllardır yurtdışında başarıyla temsil eden gazeteci yazar Ayşegül Ekinci, yarın kaygısı olmadan, ölüm kavramını düşünmeden yaşadığı hareketli hayatının ağabeyi Cerrah Dr Hüseyin Ekinci’nin ölümüyle nasıl değiştiğini anlatıyor.
Bildiklerini Unut, ağabeyinin ölümünün ardından hayata tutunmak için yollara düşen yazarın aynı zamanda yas çözümlemesine ait deneyimleri, derin araştırmaları ve ünlü Hintli mistik Sadhguru ile çalışmaya başlamasının soluksuz serüveni.”

“Ayşegül hem yazar hem de şifacı olarak gerçek bir usta. O ender rastlanan , saf ve iyi niyetli yaklaşımıyla insanları anlama, içtenlikle duyma ve bunları aktarma kabiliyetine sahip. Olağanüstü yazı dili, kelimelerinin şifası geleceğe yön veren cinsten.” — Vianna Stibal, Theta Healing kitaplarının yazarı ve Theta Healing’in Kurucusu

2021 Sedat Simavi Edebiyat Ödülleri Adayı Son Yok Kitabı yazarından, serinin yeni kitabı Bildiklerini Unut

“Eğer sevinç, mutluluk ve coşku gözyaşları yanaklarını yıkamadıysa henüz hayatı deneyimlememişsindir.” — Sadhguru, Mistik, Yogi ve kitapları çok satan yazar


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 476
Ağırlık : 476
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺178,50

APA Yayınları ilk kez Türkçede!

İlişkisel-Kültürel Terapi, insanların yaşamları boyunca bağ kurmaya doğru büyüdüğü ve gelişmek, hatta hayatta kalmak için bağa ihtiyacımız olduğu öncülü üzerine inşa edilmiştir. Terapinin amacı, terapötik ilişkiyi ve nihayetinde danışanın terapi dışındaki ilişkilerini derinleştirmektir. 
Judith V. Jordan ilişki merkezli, kültürel yönelimli terapi biçiminin tarihini, teorisini ve pratiğini araştırıyor. Bu yaklaşımı, teorisini, terapi sürecini, birincil değişim mekanizmalarını, ampirik temelleri ve gelecekteki gelişmeleri anlatarak, vaka örnekleriyle çeşitlendiriyor.
İlişkisel-Kültürel Terapi, Psikoterapi Kuramları Dizisi’nin on ikinci kitabıdır. APA bu diziyi, psikoterapistlerin günümüzde kullandığı temel kuramsal modelleri anlamaya yönelik bir kaynak olarak sunmaktadır. Dizinin kitapları, farklı danışan profillerini içeren zengin vaka örnekleriyle birlikte somut kuram ve bulgu temelli uygulamaları anlatmaktadır. Öyle ki, uygulamacılar ve öğrenciler bu kitapları bilginin ve esinin mücevherleri olarak görecektir. Okuyan Us, bu dizide Türk uzmanların çalışmalarına da yer vermektedir.
***
Bu dizi, çığır açma potansiyeli taşıyor. Psikoterapiler arasındaki ortak noktalar ve farklılıkları ortaya koyarak, bu farklılıklarla dolu alanda birleşme, basitleşme ve bütünleşme için temel malzemeleri sunuyor. — Prof. Dr. Arthur Staats, Hawaii Üniversitesi, Honolulu

Sağlam kuramsal düşünce ve zengin klinik malzeme üzerinden temellendirilen bu dizi, psikoterapiye ilgi duyan herkes tarafından okunmalı. Gerek deneyimsiz gerekse deneyimli klinisyenler için ise bir hazine niteliğinde. — -Prof. Dr. Lillian Comas-Diaz, George Washington Üniversitesi, Washington, Dc


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 180
Ağırlık : 180
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺178,50

“Politik psikoloji, çeşitli toplumbilim disiplinleri arası temel erekleri gözden kaçırmadan, reelpolitik yapıların, insanın psişik yapısı üzerine olan etkilerini araştırma, kuramsal/ampirik bulgulardan çıkarsamalar yapma, yeni yöntemler oluşturma, insan ve toplum üzerine yeni bilgiler edinme, eski bilgileri bu yenilerinin ışığında yeniden yorumlama çabasına girmiştir. Burada, sosyolojinin, politolojinin, psikolojinin, sosyal psikolojinin ve psikiyatrinin, politik-psikolojiye büyük katkıları olmaktadır. Gerçekte politik psikoloji, böylesi birikimlerin ortak paydasını oluşturmaktadır.” —Serol Teber 
“Politik-Psikoloji Notları’nda Teber tam anlamıyla Frankfurt Okulu’nun tilmizi haline gelmiştir. Liberal yazarlarda görülen ortak öğeler olan emperyalizm kuramını yok sayma, tarihsel olarak verili sınıf mücadelelerini görmezden gelme, bunların yerini çeşitli psikolojik, Veberyen eleştirilerle doldurma eğilimi, dünyanın geleceğine ilişkin karamsarlık ve umutsuzluk bütün boyutları ile ortaya çıkar. Öyle bir karamsarlık vardır ki girişte Teber şunları yazmıştır: ‘ve insan, yapabileceği son etkinliğin ancak intihar olduğunu, fakat artık, intihar edebilecek kadar olsun bir etkinlik yeteneğinin kalmadığını anlar…’ (Teber, 2001, s. 21)” —Prof. Dr. Erhan Nalçacı ve Ekin Şen, “Serol Teber’in Yaşamı ve Eserleri Üzerine” 
“Tutunamayanlar”ın Politik Psikolojisi, Bilimsel Bir Peri Masalı: Freud’un “Aile ve Tarihsel Romanı”, Aşiyan’daki Kahin: Tevfik Fikret’in Melankolik Dünyası, Melankoli: Normal Bir Anomali kitaplarını Okuyan Us Yayınevi’ne emanet eden Serol Teber, Politik Psikoloji Notları’nın ardından Doğanın İnsanlaşması ile çok yakında okurlarıyla yeniden buluşacak.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 248
Ağırlık : 248
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺198,50

Yoksa hepimize yalan mı söylediler?
Başarının anahtarı olarak yıllar boyunca rasyonel düşünme işaret edildi, düşünme ve hissetmenin davranışlarımızda ayrı ve karşıt güçler olduğu hepimize benimsetildi, ancak son dönemde araştırmacılar tarafından yeni bir keşif ortaya atıldı: Duygular da en az düşünmek kadar önemlidir! 
Başkalarıyla nasıl daha iyi bağlantı kurabileceğimizin; hayal kırıklıklarımızı, korkularımızı, endişelerimizi nasıl anlamlandırabileceğimizin; daha mutlu bir yaşam sürdürmek için neler yapabileceğimizin cevabı duygularımızı anlamakta yatıyor. Öncü bilim insanlarının laboratuvarlarına dalan ve felaketle flört eden gerçek dünya senaryolarına yolculuk yapan Leonard Mlodinow, duygularımızın nasıl yardımcı olabileceğini, neden bazen incittiğini ve her iki durumda da neler öğrenebileceğimizi gösteriyor.
Tüm dünyada büyük yankı uyandıran Subliminal’in yazarı Mlodinow, evrimimize ve biyolojimize ilişkin derin kavrayışları kullanarak, duygularımızı daha iyi anlamamız ve onların faydalarını en üst düzeye çıkarmamız için bize araçlar sunuyor. Karakteristik netliği ve büyüleyici hikayeleriyle Duygusal: Duygular Düşünceyi Nasıl Şekillendirir? yeni duygu bilimini keşfediyor ve bize doğanın en büyük armağanlarından birinden en iyi şekilde yararlanmamız için temel bir rehber sunuyor.
“Duyguların bilinçdışından düşünceleri nasıl yönlendirdiğini anlamakla ilgilenenler için haz verici bir okuma. Mlodinow, ikna edici örnekler ve güncel araştırmalarla konuyu mahirane biçimde ele alıyor ki epey etkileyici bir şey bu… Rasyonelliğin karar alma süreçlerindeki sınırlı etkisine dair gitgide güçlenen konsensüsün canlı bir tezahürü.” — The New York Times Book Review
“Leonard Mlodinow, bu kitabında hızlandırılmış bir kurs vadediyor. Rotası insanların (ve hayvanlar aleminin) davranışları olan, üstünkörü olmaktan çok renkli bir yolculuğu andıran bir kurs bu. Bu akılcı ve derli toplu kitap, genel olarak duyguları kullanmakla değil, duyguların bilimiyle ilgileniyor ama bunu yaparken tavsiyeler vermek ve okuyucunun kendi içine dönmesini sağlamak fırsatından da geri durmuyor… Yalnızca hayret verici değil, aynı zamanda etkileyici bir eser.” — The Wall Street Journal
“Etkileyici… Duyguların ve düşüncelerin karşılıklı ilişkisini keşfetmek büyüleyici… Duygusal, duygularımızın köstek işlevi taşımadığını, aksine hayatlarımızı zenginleştirdiğini gösteriyor.” — Financial Times


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 276
Ağırlık : 276
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺178,50

Ailenin çocuk gelişimi üzerinde önemli bir yeri vardır. Çocuğun benlik ve dünya algısı, aile üyeleriyle kuracağı ilişkilere ve burada edindiği deneyimlere göre şekil almaktadır. Mutluluk hissettiren kutlamalar, heyecan verici keşifler gibi olumlu deneyimler aile üyelerini yakınlaştırırken, fikir ayrılıkları ve zorlu yaşam olayları zaman zaman ilişkilerde mesafelere sebep olabilir. Çatışma her aile içerisinde yaşanan, birey olmak için de oldukça gerekli ve doğal bir durumdur. Ancak çatışma, çiftler arasındaki ruhsal ve fiziksel mesafeyi derinleştirerek çözümlenemeyecek bir hal aldığında, ayrılık kararı gündeme gelebilir. Bu aşamada tüm aileyi deneyimlemesi zor bir süreç beklemektedir. 
Ayrılığın kalıcı ve resmi evresi olan boşanma, çocuğun gelişimini etkileyen zorlu yaşam olaylarından biridir. Çocuklar bu süreçte en temel dayanak figürleri olan “anne baba çifti”ne dair önemli bir kaybın yasını tutarlar. İçinden geçilen çalkantılı değişim sürecindeki en önemli konu, yetişkinlerin süreci nasıl ele aldığıdır. Anne ve babalar boşanırken çocuklarına duygularını özgürce ifade edebilme şansı verdiklerinde bu yaşam olayı ıstırap yerine kişisel ve çevresel keşiflere olanak tanıyan bir deneyime dönüşebilir. 
Günümüz dünyasında çok farklı aile yapılarına rastlamak mümkündür. Çekirdek aileler, geniş aileler, tek ebeveynli aileler, karma aileler ve nicesi… Her bir aile yapısının kendine has zenginlikleri ve güçlükleri olabilir. Bu farklı aile yapılarının harmoni içinde yer aldığı sosyal ortamlarda büyüyen çocuklar yeni bakış açıları ve problem çözme konusunda esneklik kazanırlar. Bazen karmaşık görünen durumlar, olgunlaşmanın ve dönüşümün en kıymetli itkileridir. 
Sandra Levins tarafından bu görüşlerle harmanlanarak hazırlanan Bana Ninni Söyler misin? boşanma, yeniden evlenme, karma ailelerde büyüyen çocuk olma gibi başlıkları konu edinmektedir. Hikaye, zorlayıcı bir durumun içerisinden geçerken, annenin kapsayıcılığını aktardığı önemli araçlardan biri olan sesini kullanarak, çocuğunun kaygısını nasıl dönüştürdüğünü anlatmaktadır. Ninnilerin ruhsal yaşantıdaki rahatlatıcı gücünün etkisini bir kez daha bizlere hatırlatan bu hikaye, yeni aile düzenine alışmaya çalışan bir çocuğun annesinin sesinden aldığı destekle duygularını nasıl dışa vurabildiğini açıklamaktadır. Aynı zamanda, annenin sakin tutumu ve ortaya koyduğu yaratıcı çözümler sayesinde, ayrılık ve yeni bağlar kurma sürecinde yaşanan zorlukların nasıl üstesinden gelinebileceği konusunda da önemli bir model sunmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 36
Ağırlık : 36
En / Boy : 19 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺148,50

Lacan’ı okumak zor, anlamak daha da zor derler. Freud’dan bu yana psikanalizin belki de en etkili ve en tartışmalı entelektüeli Jacques Lacan’la tanışmak, onun edebiyat, sanat ve felsefe üzerindeki tesirini görmek için muhtemelen bundan daha iyi bir fırsat olamazdı.
Yaşayan en mahir Lacancı psikanalistlerden Darian Leader imzalı Çizgilerle Lacan Rehberi, okuyucuyu Lacan’ın dünyasında telaşsız bir gezintiye çıkaran, Lacancı teorinin kuytu köşelerinden ustalıkla geçen bir rehber.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺168,50

“Toplumsal ve ekolojik dönüşümleri konu edinen kitaplar sıklıkla hayati bir bileşeni görmezden gelir: Bizi bu büyük dönüşüme tam anlamıyla katkı sağlayabilecek denli güçlü yapacak değişimi nasıl geçirebiliriz? Aktif Umut, şükran, keder, karşılıklı bağlılık ve en nihayetinde dönüşüm dolu bir serüvende okuyuculara rehberlik ederek bu boşluğu harika biçimde dolduruyor.” —Naomi Klein, İşte Bu Her şeyi Değiştirir yazarı
“Joanna Macy, spiritüal bir aktivizm ve yürekli bir rikkatle geçen bir ömrün ne anlama geldiğinin en görkemli örneklerinden biri olageldi. Bu kitapta yol arkadaşı Chris Johnstone ile hem gezegenimizin tehlikeleri hem de dünyamızın ikbali konusunda insanları bilinçlendirecek temel bir rehber sunuyor. Joanna ve Chris, sade bir üslupla yazdıkları bu ivedi kültürel dönüşüm rehberinde, umudu en ummadığımız yerlerden –kalplerimizden, ruhlarımızdan ve tüm yaşamların birbirine bağlılığından– bulup çıkarma konusunda bize kılavuzluk ediyor, ardından yaşam dolu kültürlerin vizyoner zanaatkarları olarak bu umudu cüretle eyleme dönüştürüyorlar. Yirmi ikinci yüzyılın müstakbel canları açısından Aktif Umut, yirmi birinci yüzyılda yazılmış en önemli kitap olabilir.” —Bill Plotkin, Soulcraft ve Nature and the Human Soul kitaplarının yazarı
• İklim değişikliği
• Savaşlar
• Siyasi kutuplaşma
• Petrolün tükenmesi
• Ekonomik buhran
• Türlerin toplu bir şekilde yok olması…
Yirmi birinci yüzyılda karşı karşıya kaldığımız tüm bu sorunlar, şu an baktığımız yerden sürdürülebilir görünse de hakkında düşünmeyi istemeyeceğimiz bir dizi felakete yol açabilir. Joanna Macy ve Chris Johnstone, Aktif Umut: İçinde Bulunduğumuz Karmaşaya Çıldırmadan Nasıl Göğüs Gerebiliriz? ile krizle yüzleşmek ve umulmadık bir direnç ve yaratıcı güçle bu duruma tepki gösterebilmek için kapasitemizi nasıl artırabileceğimize işaret ediyor. 
Yerküreye hizmet etmeyi istiyor ama bunu nasıl yapacağınızı bilemiyorsanız, karşınızda duran görevin boyutları yüzünden cesaretinizi kaybediyorsanız ve oynayabileceğiniz rolü bulmak istiyorsanız, bu kitap rehberiniz olacak.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 228
Ağırlık : 228
En / Boy : 15 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺198,50

Çağımızın kuşkusuz en önemli sorunu, yabancılaşmanın bilincine varmak ve bunun uzantısı olarak da bilinen belirli yöntemler ışığında ona karşı koymaktır.
Maymunun insana dönüşümünden sonra karşılaşılan ve yüzde yüz aşılması gereken en önemli sorunlardan biri budur. Böylece insanın gelişimine karşı son engeller de kaldırılacak ve evrim alabildiğine hızlanacaktır. İnsan düşüncesi, doğayla yeniden bütünleştiğinde yüz yıl öncesinden beri müjdelenen kavramların maddeleşmesi ve insanın ölümsüzleşmesi gerçekleşecektir.
Yabancılaşmanın yıkılmasıyla davranışlarımıza şekil veren fetişler ortadan kalkacak ve örneğin miras düzeni gerçek kişilerarası ilişkilere, şovenizm yurtseverliğe, bireycilik özgürlükten yana özlemlere dönüşebilecek olanakları bulabilecektir.
Yabancılaşma süreci, uzun bir çelişkiler zinciri içermekte ve yine her çelişkide olduğu gibi özünde ileriye dönük, evrimsel yanlar taşımaktadır. Bu evrimsel yanlar, insanın tuksaklığına karşı özgürlüğe dönüktür. Üretimin, evrimin, beynin ve insanın gelişimini içeren özgürlüğe… — Serol Teber


Serol Teber, Davranışlarımızın Kökeni ile insanlaşma sürecinde iki ayak üzerinde durabilme, başparmağın gelişimi, alet yapımı ve kullanımı gibi unsurları evrimin kritik basamakları olarak değerlendiriyor ve tüm bunların beyin gelişimini nasıl etkilediğini, insan davranışlarını nasıl biçimlendirdiğini detaylı bir biçimde inceliyor. 
Yazıldığı tarih olan 1975’ten bu yana güncelliğini koruyan bu kitap, Türkiye’nin her dönemine uygun biçimde halkı aydınlatmaya yönelik açıklamalar içeriyor ve her türlü gericiliğe karşı duruyor.
“Tutunamayanlar”ın Politik Psikolojisi, Bilimsel Bir Peri Masalı: Freud’un “Aile ve Tarihsel Romanı”, Aşiyan’daki Kahin: Tevfik Fikret’in Melankolik Dünyası, Melankoli: Normal Bir Anomali kitaplarını Okuyan Us Yayınevi’ne emanet eden Serol Teber, Davranışlarımızın Kökeni’nin ardından Politik Psikoloji Notları ve Doğanın İnsanlaşması ile çok yakında okurlarıyla yeniden buluşacak.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 344
Ağırlık : 344
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺245,00

Aile Terapisi, odaklandığı sistemin tarihini, teorisini ve uygulamasını tartışmaktadır. Ana klinik ilke olarak, bireysel sorunların, başarılı bir şekilde tedavi edilmesi için daha geniş aile ve çevresel sistemler içinde anlaşılması gerektiğinin altını çizen bu kitap, sistemik ve ilişkisel terimlerle bir düşünme biçimi sağladığı gibi bireylere, ailelere ve diğer sistemlere müdahale etmek için bir dizi strateji sunmaktadır.

William J. Doherty ve Susan H. McDaniel, vaka örnekleriyle renklendirdikleri bu kısa ve anlaşılır kitapta, birincil değişim mekanizmalarını ve ampirik temeli anlatırken, aynı zamanda gelecekteki gelişmeleri de işaret etmektedirler.

Aile Terapisi, Psikoterapi Kuramları Dizisi’nin on birinci kitabıdır. APA bu diziyi, psikoterapistlerin günümüzde kullandığı temel kuramsal modelleri anlamaya yönelik bir kaynak olarak sunmaktadır. Dizinin kitapları, farklı danışan profillerini içeren zengin vaka örnekleriyle birlikte somut kuram ve bulgu temelli uygulamaları anlatmaktadır. Öyle ki, uygulamacılar ve öğrenciler bu kitapları bilginin ve esinin mücevherleri olarak görecektir. Okuyan Us, bu dizide Türk uzmanların çalışmalarına da yer vermektedir.

Bu dizi, çığır açma potansiyeli taşıyor. Psikoterapiler arasındaki ortak noktalar ve farklılıkları ortaya koyarak, bu farklılıklarla dolu alanda birleşme, basitleşme ve bütünleşme için temel malzemeleri sunuyor.
Prof. Dr. Arthur Staats, Hawaii Üniversitesi, Honolulu

Sağlam kuramsal düşünce ve zengin klinik malzeme üzerinden temellendirilen bu dizi, psikoterapiye ilgi duyan herkes tarafından okunmalı. Gerek deneyimsiz gerekse deneyimli klinisyenler için ise bir hazine niteliğinde.
-Prof. Dr. Lillian Comas-Diaz, George Washington Üniversitesi, Washington, Dc


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺158,50
Yeni Anne Babalara Haddinden Fazla Dürüst Bir Rehber

“Emiyor mu? Sütün var mı? Ay, gazı var bunun! Üşütür o bebek öyle, hasta edeceksin! Küçük mü bu biraz, sütün yaramıyor mu? Benim oğlanı üç ebe doğurtamadı, tam beş gün sancı çektim ama eve döndüğüm gibi hemen temizlik yaptım, senin bu halin ne böyle? Kocan başka kadına gider bak!”
diye kafanızı şişiren aile büyüklerini kapı önüne koyun.

Emzirirken sessizlik içinde huzurla dolmanızı bekleyen, tüm o kalabalığın içinde sizi ten tene temasla bağ kurmaya yönlendiren, bebeğinizin uykusu için sadece ilk adımda neler yapacağınızı söyleyen ancak ikinci adımda nasıl ilerleyeceğiniz konusunda hiçbir ipucu vermeyen ebeveyn kılavuzlarını bir tarafa atın. 
Gerçeği yansıtmayan hayatlarıyla sizi umutsuzluğa sürükleyen, bebeğinizi başka bebeklerle karşılaştırmanıza yol açan, size “Ben neden böyle değilim” dedirten tüm o blooger mom’ları ve fenomen babaları takip etmeyi bırakın. 
Daha fazla tavsiye istemeyen anne ve babalar için aşırı gerçekçi bir rehber hazırlayan Jenny True, Biraz Yorgun Gibisin: Yeni Anne Babalara Haddinden Fazla Dürüst Bir Rehber ile süreç boyunca ihtiyaç duyacağınız şeyleri, neyin işe yarayıp yaramadığını, saçma sapan önerilerin nelere yol açacağını mizahi bir dille ele alıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 226
Ağırlık : 226
En / Boy : 16 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺198,50

Feminist Terapi, kadınlar ile gücü elinden alınmış grupların ataerkil yaklaşımlar içeren geleneksel psikoterapi yöntemlerine karşı duydukları hoşnutsuzluk nedeniyle ortaya çıkmıştır. Başlangıçta çağın cinsiyetçi bakış açısına karşı düzeltici bir işlev görürken, günümüzde toplumsal cinsiyet, sosyal konum ve güç analizini insan zorluklarını anlamak için birincil strateji olarak kullanan sofistike, postmodern ve bütünleştirici bir uygulama haline gelmiştir.

Laura S. Brown, bu kısa ve anlaşılır kitapta yalnızca kadınlar için değil, patriyarkal düşünce biçiminden etkilenen herkes için kapsayıcı bir rehber sunmaktadır.

Bu dizi, çığır açma potansiyeli taşıyor. Psikoterapiler arasındaki ortak noktalar ve farklılıkları ortaya koyarak, bu farklılıklarla dolu alanda birleşme, basitleşme ve bütünleşme için temel malzemeleri sunuyor.
Prof. Dr. Arthur Staats, Hawaii Üniversitesi, Honolulu

Sağlam kuramsal düşünce ve zengin klinik malzeme üzerinden temellendirilen bu dizi, psikoterapiye ilgi duyan herkes tarafından okunmalı. Gerek deneyimsiz gerekse deneyimli klinisyenler için ise bir hazine niteliğinde.
-Prof. Dr. Lillian Comas-Diaz, George Washington Üniversitesi, Washington, Dc


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺168,50
Normal Bir Anomali

“Uygarlığın bedeli nevrozla ödenir.”

Sigmund Freud

Toplumsal huzursuzlukların arttığı dönemlerde yaşanan güvensizlik ortamlarında sıklıkla sözü edilmeye başlanan melankoli, bir yaşam tarzı, bir ruhsal durum ve bir kişilik tipi olarak tanımlanırken, toplum düşmanlığı yaptıkları ve tanrıya başkaldırdıkları düşünülen melankolikler “akılsız deliler” olarak parmakla gösterilmişlerdir. Tutuklanan, kliniklere kapatılan, toplama kamplarına gönderilen melankolikler aynı zamanda pek çok trajediye, romana, şiire, sanat eserine imzalarını atmışlardır. 

Kendi deyimiyle “her dem günahkarlığın ve saçmalığın keyfini yaşayan bir melankolik” olan Serol Teber, ilkçağdan günümüze kadar sanatta ve edebiyatta melankoliyi inceliyor; bu kavramın nasıl doğduğunu, geliştiğini, tarih boyunca bu durum içinde olanlara nasıl yaklaşıldığını, yasaklamaları, özgürlüğü, acıyı ve Hiç’liği anlatıyor. Topluma ayak uyduramadığı düşünülen ressam, şair, filozof ve yazarların kişisel tarihlerini ele alarak melankolinin eserlerine nasıl yansıdığını tüm detaylarıyla ortaya koyan ve bu sırada dönemin dinamiklerini titizlikle inceleyen Melankoli: Normal Bir Anomali Albrecht Dürer, Friedrich Hölderlin, Walter Benjamin gibi dahilerin izini sürüyor.

“Tutunamayanlar”ın Politik Psikolojisi, Bilimsel Bir Peri Masalı: Freud’un “Aile ve Tarihsel Romanı” ve Aşiyan’daki Kahin: Tevfik Fikret’in Melankolik Dünyası kitaplarını Okuyan Us Yayınevi’ne emanet eden Serol Teber, Melankoli: Normal Bir Anomali’nin ardından Politik Psikoloji Notları, Davranışlarımızın Kökeni ve Doğa’nın İnsanlaşması ile çok yakında okurlarıyla yeniden buluşacak.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 392
Ağırlık : 392
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺245,00
Bir Psikanalistin Danışma Odası

“Casement psikanalize alışılagelmiş bir yoldan değil; dolanarak, çıkmazlara girerek, tehlikelerin kıyısından geçerek varmıştır. Elinizdeki kitapta Patrick’in kendi hatalarından belki biraz fazla bahsettiğini düşünebilir, hatta terapinin bu kadar kaygan, belirsiz ve hatalarla dolu bir süreç olarak tasvir edilmesinden rahatsız olabilirsiniz. Herhalde bunun nedeni diğer analistlerin çok daha yetenekli olmaları ve çok daha az hata yapmaları değil, Patrick’in çok daha cesur ve açık sözlü olmasıdır. Ondan çok şey öğrendim.” —Prof. Dr. Türkay Demir, Çocuk ve Ergen Psikiyatrı, Psikanalist (IPA)

Eserleri yirmiden fazla dile çevrilen ve tüm dünyada binlerce ruh sağlığı uzmanının yol göstericisi konumunda bulunan psikanalist ve psikoterapist Patrick Casement, Hastadan Öğrenmek’te terapi süreçlerindeki hiyerarşiyi tersine çevirerek terapistleri alışılmışın dışında bir patikada yürüyüş yapmaya davet ediyor. Terapinin ve psikanalizin birçok yönünü klinik ortamda, gerçek vakalarla test ediyor ve üzerine yeni ama tanıdık konsept ve teknikler öne sürüyor. Merkezinde hastanın izinden gitmek, kendini hastanın gözünden görmek gibi ilkelerin bulunduğu bu yöntemlerle, terapistleri zaman zaman girebildikleri çıkmaz sokaklardan geri tutmaya çabalıyor.

Mesleğe yıllarını vermiş bir terapist ya da sadece konunun meraklısı olmanız fark etmiyor, kitap boyunca erişilmeye çalışan o kıymetli şeye tanık oluyorsunuz: Her iki taraf için de olabildiğine açık ve sağlıklı ilerleyen bir terapi süreci.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 536
Ağırlık : 536
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺295,00
7 yılda 371 panik atak geçiren kadının hikayesi

“Hatalar, olağanüstü öğretmenler yaratır.”

Kişisel gelişim kitaplarının içinde bir yerlerde mutlaka sizi iyileştirmeye yönelik bir şeyler vardır, ancak bu kitap o değil; bu bir kişisel gelişim kitabı değil. Paylaşacak bir yöntemi ya da satacak bir çözümü yok ama cesaretinizi kaybetmeyin. 7 yıl boyunca tam 371 panik atak geçiren ve adeta panikle yaşayan Claire Eastham, Hass*ktir Ölüyorum Galiba için paniğin nasıl işlediğini ve nasıl yönetilebileceğini incelemek üzere bilim insanları, profesörler, diyetisyenler, psikologlar, uzmanlar ve panik atakla ilgili herkesle görüştü. Sonunda net bir tedaviye ulaşamadı ama atakların nasıl kontrol altına alınması gerektiğini öğrendi. Bir çuval inciri berbat ettiğini düşündüğü her seferinde yeni şeyler keşfetti ve uzun ve zorlu yollardan geçerek panik atakla iletişim kurdu.

Denediğiniz her yolun sonunda hüsrana uğradıysanız, artık sizi hiçbir şeyin tedavi edemeyeceğine inanıyorsanız ve engellerle karşılaşmaktan yorulduysanız bu kitap tam size göre. Günün büyük kısmını geçirdiğiniz ofislerinizde tuvalete sığınmayacak, aşık olduğunuz kişiyle ilk buluşmanıza gitmekten son anda vazgeçmeyecek ve sizi gerçekten tatmin edecek bir hayata yelken açacaksınız.

“Panik ve bununla nasıl başa çıkılacağı ve onunla nasıl yaşanacağı üzerine heyecan verici, sıcak, rahatlatıcı ve eğlenceli bir elkitabı. Erişilebilir, güven verici, pratik ve rahatlatıcı.” —Laura Dockrill

“Keşke bu kitap on sekiz yaşımdayken ve panik atak geçirirken elimde olsaydı. Zeki, esprili, bilgilendirici ve daha da önemlisi, eğer sizde de panik atak varsa yalnız olmadığınızı bilmenizi sağlıyor.” —Sophie Mort


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 236
Ağırlık : 236
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺198,50

“Hayden, çocuklar arasında ve kendi ile öğrencileri arasında oluşan dokunaklı bağları anlatan iyi bir hikaye anlatıcısı.” — Washington Post

“Bu kitap, her sayfada sevginin gücünü ve hayatın esnekliğini bir kez daha kanıtlıyor.” — Los Angeles Times

Altı yaşındaki Sheila, hiç konuşmuyor ve hiç ağlamıyordu; gözleri nefretle doluydu. Annesi tarafından bir otoyola terk edilen, alkolik babası tarafından ihmal edilen Sheila, başka bir çocuğa karşı acımasız bir şiddet eylemi gerçekleştirdikten sonra özel çocukların olduğu bir sınıfa yerleştirildi.

Herkes, öğretmen Torey Hayden dışındaki herkes, Sheila’nın sonsuza dek kaybedilmiş bir çocuk olduğunu söyledi ancak Hayden, Sheila’ya ulaşmak ve suçlanan çocuğu gizli kabusundan çıkarmak için savaştı. Çünkü Sheila’nın otistik öfkesinin altındaki deha kıvılcımını gördü. Birlikte harika bir yolculuğa çıktılar: Bir çocuğun sevgiyle dolu bir dünyayı keşfetme sevinciyle parıldayan ve genç bir öğretmenin ilham veren cesareti ve bağlılığıyla sürdürülen bir yolculuk…

Öğretmenliğin ne kadar kutsal bir meslek olduğunu kendi tecrübesinden yola çıkarak anlatan Torey Hayden’in içinize işleyecek bu kitabını okurken zaman zaman gözyaşlarınızı tutamayacak, çocukların saf ve temiz kalplerindeki şifayı görecek ve bir felaketten nasıl bir mucize doğabileceğine tanık olacaksınız.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺178,50

Tüm dünyada izlenme rekorları kıran, sitcom deyince akla ilk gelen ve günümüzde bile hâlâ mizaha yön veren dizi Seinfeld’in yaratıcısı ve sahne tozu yutmaktan usanmamış komedi efsanesi Jerry Seinfeld, ilk kitabı Bu Şaka Çalışır mı? ile sizi kırk beş yıllık yolculuğuna ortak ediyor!

1970’li yıllardan başlayarak, tıfıl bir üniversiteliyken adım attığı stand-up kariyeri boyunca aklına gelen bütün fikirleri bir kenara yazan Seinfeld, körüklü dosyasında sakladığı şakalarını paylaşıyor. Her sayfasında birbiri ardına zekice sıralanmış gözlemler, absürt anılar, bolca komiklikle süslenmiş kişisel deneyimleri içeren bu kitapla hem bir komedyenin evrimine şahit olacak hem komedi yazma sanatına dair yeni bir anlayış kazanacak hem de kahkahalarla güleceksiniz.

“İnanılmaz bir kitap bu… Alabileceğiniz en iyi şaka kitabı filan.”

—Jimmy Fallon

“Seinfeld dizisi hiçbir şey hakkındaydı. Jerry Seinfeld’in otuz yılın ardından çıkardığı ilk kitabı olan Bu Şaka Çalışır mı? ise her şey hakkında… Onun usta bir komedyene nasıl dönüştüğüne sayfa sayfa tanıklık ediyor, dünyayı komik bulduğu şeyler üzerinden yıl yıl deneyimliyoruz… Bu Şaka Çalışır mı? gelmiş geçmiş en komik zihinlerden birinin meyvelerini önünüze seriyor.”

—Washington Post

Seinfeld hayranları bu kitabı bir oturuşta bitirecek, geleceğin komedyenleri ise onun ustalıklı komedisini nasıl oluşturduğunu incelemek isteyecekler.”

—Kirkus Reviews

“Acayip derecede komik ve bir insanın önemsiz gözüken şeyler hakkında bu denli derin çıkarımlar yaparak bir ömür geçirebileceğini göstermesi açısından oldukça etkileyici bir kitap... Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim.”

—Paul Leslie Hour


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 244
Ağırlık : 244
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺178,50

Yaşamı Karşılamak


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1
Ağırlık : 100
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺138,50
Geçiş Çağında Para, Armağan ve Toplum

"Şirketler Dünyayı yönettiğinde" adlı kitabın yazarı David Korten’in"Zamanımızın Gelmiş Geçmiş en büyük Düşünürlerinden biri" olarak söz ettiği Charles Eisenstein, Kutsal Ekonomi kitabında krize rağmen ayakta kalmanın yollarını anlatıyor. "Occupy Wall Street / Wall Street’i İşgal Et" Sloganıyla yola çıkan finans dünyasına başkaldırı hareketinin de fikir babası olan Eisenstein, bu aykırı kitabında, parayla ilişkimizde neyin yanlış olduğunu gösteren temel bir analiz sunuyor; Farklı bir para kavramının ve buna dayanan ekonomik sistemin nasıl bir dünya yaratabileceğini betimliyor; parayı eski "kutsal" haline nasıl dönüştüreceğimizi anlatıyor; Bu dünyayı yaratmak için gerekli kolektif eylemleri ve bu eylemlerin nasıl gerçekleştirilebileceğini gösteriyor; Bu dünya dönüşümünün bireysel boyutlarını, "armağan kültürüyle yaşamak" dediği kimlik ve varlık değişimini inceliyor. Bu kitabı okuyun ve sonra "armağan edin". Çünkü hepimiz aynı gemideyiz ve birbirimize ihtiyacımız var.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 348
Ağırlık : 348
En / Boy : 15 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺245,00

Olgun kadınlığa giden yol nedir?
Kadınlar nasıl olgunlaşırlar?
Kendi kimliklerini geliştirmeye nasıl geçiş yaparlar?
Kadın olmak ne demektir?
Peki bir kadının eril bileşenleri nelerdir?

Pek çok yazar ve düşünür tarafından Eros ve Psykhe antik mitinin, bir kadının bireyselleşmesinin hikayesi olduğu düşünülmüştür ancak Robert A. Johnson bu eski hikayeye dair farklı bir bakış açısı geliştiriyor.

Çığır açan çalışması Gölgene Sahip Çık ile sizi kişiliğinizin derinlerine götüren, karanlık yönlerinizi keşfettiren, kendinize objektif bir gözle bakmanızı sağlayan ve belki de hayatınızın anlamını bulmanız için önayak olan Robert A. Johnson, Kadın Psikolojisi Anlamak ile Eros ve Psykhe mitini derinlemesine inceliyor ve hikayenin satır aralarını aydınlatarak kadın olmanın ne anlama geldiğine dair çarpıcı bir keşfe imza atıyor.

Karşılıklı olarak birbirinizi anlayabilmeyi umuyor; kadınlardaki eril, erkeklerdeki dişil bileşenleri merak ediyor; kendinizle, karşı cinsinizle ve aranızdaki ilişkiyle ilgili farklı bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız bu seri tam size göre!


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺128,50

Erkek Psikolojisini Anlamak

Olgun erkekliğe giden yoldaki önemli noktalar nelerdir?

Erkekler nasıl olgunlaşırlar?

Kendi kimliklerini geliştirmeye nasıl geçiş yaparlar?

Erkek olmak ne demektir?

Peki bir erkeğin dişil bileşenleri nelerdir?

Çocukluktan gerçek erkekliğe geçişin çetin bir mücadele olduğu ve yüzyıllar boyunca ataerkinin erkekler üzerindeki baskısı tartışıladursun; Robert A. Johnson Parsifal’in Kutsal Kase miti aracılığıyla erkek kimliğine dair büyüleyici bir bakış açısı sunuyor.

Çığır açan çalışması Gölgene Sahip Çık ile sizi kişiliğinizin derinlerine götüren, karanlık yönlerinizi keşfettiren, kendinize objektif bir gözle bakmanızı sağlayan ve belki de hayatınızın anlamını bulmanız için önayak olan Robert A. Johnson, Erkek Psikolojisini Anlamak ile kadın dinamiklerinin erkekleri nasıl etkilediğini çarpıcı bir keşifle gözler önüne seriyor.

Karşılıklı olarak birbirinizi anlayabilmeyi umuyor; kadınlardaki eril, erkeklerdeki dişil bileşenleri merak ediyor; kendinizle, karşı cinsinizle ve aranızdaki ilişkiyle ilgili farklı bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız bu seri tam size göre!


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺128,50

Aşk nedir?

Romantik aşkın kökenleri nelerdir?

Hem kadın hem de erkeğin bilinçdışında yer alan aşka dair düşünceler nasıl ortaya çıkar?

Aşk nasıl olmalıdır?

Aşkın psikolojisi ne anlama gelir?

Tüm toplumların yüzyıllardır anlamını aradığı ve hakkında aydınlatıcı bir açıklamaya ihtiyaç duyduğu aşk ve aşkın psikolojisi, Jung felsefesinden yola çıkan Robert A. Johnson’ın kalemiyle ve eski mit Tristan ve Isolde aracılığıyla ete kemiğe bürünüyor.

Çığır açan çalışması Gölgene Sahip Çık ile sizi kişiliğinizin derinlerine götüren, karanlık yönlerinizi keşfettiren, kendinize objektif bir gözle bakmanızı sağlayan ve belki de hayatınızın anlamını bulmanız için önayak olan Robert A. Johnson, Aşkın Psikolojisini Anlamak ile romantik aşkın varoluşunu ve anlamını sorguluyor; aşkla ilgili mitlere dair çoğu kez içine düştüğümüz yanılsamaları kırarak, aşkın psikolojisi üzerine titiz bir çalışmaya imza atıyor.

Karşılıklı olarak birbirinizi anlayabilmeyi umuyor; kadınlardaki eril, erkeklerdeki dişil bileşenleri merak ediyor; kendinizle, karşı cinsinizle ve aranızdaki ilişkiyle ilgili farklı bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız bu seri tam size göre!


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 216
Ağırlık : 216
En / Boy : 13,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺178,50
Hayatın En Büyük Krizlerine Yeni Bir Yaklaşım

Her şey ikiye bölünürken benim de ikiye ayrılmam gerekiyordu. Yaralarımı saklamamalıydım. Gösterişsiz bir onur gibi taşımalıydım. Olağanın dışına çıkmadan yeni bir şey yaratılmıyordu. Acı, sınırların geçilmesine yarıyordu.
—Cem Mumcu

Acı, yerinden kımıldamayan bir kaya değil; üzerinde yürünmesi gereken, ancak yüründükçe aydınlanan bir yol. Elinizde tuttuğunuz bu kitap, okuyucusunu acı çekme kavramına farklı bir gözle bakmaya davet ediyor. Birbirine kenetli beş adımda acının doğasına vakıf olmanın mümkün olduğunu öne sürüyor. Günbatımı, alacakaranlık, gece yarısı, şafak ve gün ışığı… Her biri ona ait, her biri gerekli beş adım.
Acı Çekme Cesareti, başta Viktor Frankl, Rollo May ve Irvin Yalom’dan bildiğimiz ve razı olduğumuz varoluşsal psikolojinin omuzları üzerinde yükselen; okuyucusunu eksiklerine göre değil, elde avuçtakilerle oluşturulan bir yol haritası için yüreklendiren bir kılavuz. Belki derinlerde bir yerde farkında olduğumuz ama bir türlü kabullenemediğimiz gerçekleri hatırlatan bir işaret fişeği: Acı kötü bir şey değildir, acı varoluşsal bir meseledir, acı ve gelişim birbirini dışlamaz, acı yoluyla gelişimde anlam üretimi hayati önemdedir.
Bir tür hayatta kalma savaşına tanık olduğumuz bu kitapla “Mutluluğun olmadığı bir hayat yaşanmaya değer mi?” ve “Cesaret, acının üstesinden gelebilir mi?” sorularına yanıt bulacak; tüm umutlarınız yorgun ve kızıl bir güneş gibi ağır ağır batarken hayatınıza ‘akü takviyesi’ yaptırabilecek anahtar sözcüğü, ‘anlam’ı derinlerden kazıp çıkaracaksınız.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 196
Ağırlık : 196
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺168,50

Evladınızın iyiliğini istemeniz, ona iyilik edeceğinizi de garanti eder mi? Bu kitap, hemen herkes gibi çocuğunun iyiliğini isteyen, ama onlara pek de “kıyamayan” anne babalar için yazıldı. Ağlamasına dayanamadığı için oğlunun istediği her oyuncağı alan baba ya da iyi bir geleceği olsun diye kızının omuzlarına henüz taşıyamayacağı ağırlıklar yükleyen anne… Neredeyse hepimizin aşina olduğu bu türden ebeveyn davranışları, Kıyamıyorum Derken… ile kapsamlı biçimde, sözünü sakınmayan bir tavırla inceleniyor. Yadigar Işıldar, aralarında Yankı Yazgan, Gülseren Budayıcıoğlu, Hakan Balta ve Acar Baltaş gibi isimlerin bulunduğu uzmanlarla masaya oturarak, sorunu bilimin ışığında, ama bir o kadar da samimi bir üslupla ele alıyor. Kıyamıyorum Derken… çocuk yetiştirenler başta olmak üzere konunun meraklılarının kitaplığında mutlaka bulunması gereken, ebeveynlikte sizi yeni ufuklara davet eden bir yüreklendirme.

Çocuğumuza sunacağımız en büyük hediye onun model alacağı bir yetişkinlik ilişkisi. Bu kitap da size bu konuda farkındalık kazandıracak.
–Özgür Bolat, Beni Ödülle Cezalandırma kitabının yazarı
Sevgili Yadigar Işıldar bizlere öyle bir kitap yazmış ki içinde üç baharla kalp kalbe, göz göze, diz dize sıcaklığında hissedeceğiniz öyküler var. Çocukluğumuzu, birbirimize hayat arkadaşı oluşumuzu ve çocuğumuza anne baba oluşumuzu ya da olamayışımızı, bizzat ilk elden yani bir kurgu olmadan doğrudan yaşayanlardan bize aktarmış.
–Prof. Dr. Belma Tuğrul, İstanbul Aydın Üniversitesi
Eğitim Fakültesi, Öğretim Üyesi

 

Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 204
Ağırlık : 204
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺168,50

Tarih boyunca akıl hastalığına karşı gelişen tutumların ve damgalanmayı sona erdirme mücadelesinin şefkatli ve büyüleyici bir incelemesi…

Yüzyıllar boyunca, bilim insanları ve toplum, akıl hastası sayılan herkes hakkında ahlaki yargılarda bulundular ve birçoğunu akıl hastanelerine kapattılar. Kimse Normal Değil’de, Antropolog Roy Richard Grinker, on sekizinci yüzyıldan Amerika’nın büyük savaşlarına ve günümüzün yüksek teknoloji ekonomisine kadar akıl hastalığı damgasına karşı mücadeledeki ilerlemeyi ve gerilemeleri anlatıyor. Damgalanmanın kültürel tarihle açıklanabilecek, akıl hastalığını tanımladığımız anda başlayan, toplumdan öğrendiğimiz ve nihayetinde değişme gücüne sahip olduğumuz, sosyal bir süreç olduğunu savunuyor. Utanç ve gizliliğin mirası bugün hâlâ bizimle olsa da Grinker akıl hastalarının marjinalleştirilmesine son vermenin eşiğinde olduğumuzu yazıyor. Yirmi birinci yüzyılda, akıl hastalıkları hızla insan çeşitliliğinin daha kabul gören ve görünür bir parçası haline geliyor.
Grinker, kitabı büyükbabasının Sigmund Freud ile yaptığı analiz, kendi kızının otizm deneyimi ve nöroçeşitlilik üzerine yaptığı araştırmayla sonuçlanan da dahil olmak üzere, ailesinin psikiyatriye dahil olduğu dört neslin kişisel tarihiyle besliyor. Afrika ve Asya’daki en son bilim, tarihi arşivler ve kültürlerarası araştırmalardan yararlanan Grinker, nöroçeşitliliğe kültürel tepkimizin kökenlerini ve farklılıklarını keşfetmek için hepimizi uluslararası bir yolculuğa çıkarıyor.
Kaçınılmaz, ufuk açıcı ve nihayetinde umutlu olan Kimse Normal Değil, akıl hastalığını nasıl dönüştürdüğümüzü açıklıyor ve damgalanmanın gölgesini sona erdirmek için bir yol sunuyor.

“Kimse Normal Değil’de, Roy Richard Grinker, akıl hastalığı etrafında damgalanmanın nasıl birleştiğini araştırıyor ve depresif veya psikotik hastaların aşağılanma duygusunun verdiği kümülatif zararı değerlendiriyor. Merak uyandıran bu kitap, zihinsel hastalığı olan bireyler sadece hastalıklarının yükünü taşısınlar diye sorunun çözümüne dair güçlü bir rehberlik sunuyor.”
- Andrew Solomon, Depresyon Atlası’nın yazarı

 

Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 492
Ağırlık : 492
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺275,00

Satın aldığınız bir kulaklık veyahut saç düzleştirici dahi yanında kullanım kılavuzuyla gelirken, tüm dünyayı algılayıp yolumuzu çizmemize imkan sağlayan beynimizin nasıl çalıştığına pek az kafa yormamız tuhaf değil mi? Dr. John Paul Minda’nın İnsan Nasıl Düşünür ile yaptığı şey bu aslında. Herkes için kolay ve anlaşılır bir zihin kullanma kılavuzu sunmak. Elbette bu kılavuz, okuyucusuna üstün bir kullanım kabiliyeti vadetmiyor. Yaptığı şey, kafamızın içindeki protein ve yağdan oluşan o kıvrımlı şeyin nasıl çalıştığına dair genel bir perspektif sunmak.

Pazarda meyve seçerken ya da aldığınız evlilik teklifini değerlendirirken kafamızın içinde neler kopuyor sahiden? Dahası, doğru olduğuna inandığımız bir seçeneğe nasıl ulaşıyoruz? Bir karar alırken, yolumuzu çizerken, dünyada olan biteni anlamlandırmaya çalışırken hangi devreler açılıyor, hangi faktörler ağırlığını koyuyor? Farkında olmadan hangi engellere takılıyor, hangi gölgelerden kaçıyoruz?

İnsan Nasıl Düşünür, beyin ve zihin üzerine yirmi yılı aşkın bir çalışmanın ürünü. Güçlü birnörobilim ve bilişsel/davranışsal psikoloji metni. Ancak eser, ne denli kusurlu varlıklar olduğumuzu bize hatırlatmasıyla eşsiz bir deneyime dönüşüyor biraz da. Kendimize ve dünyaya dair kavrayışımızın sınırlarında yürümek, kontrolün bizde olduğunu düşünürken aslında ne kadar aciz olduğumuzu fark etmek... Günün sonunda ortaya çıkan manzara şöyle bir şey: Rasyonel varlıklar değiliz, eksiğiz, bile bile ladeslerden kaçamıyoruz. İçimizde cereyan edenlere tanık oldukça, o meşhur deyişi hatırlıyoruz: Beyin kusursuz bir hizmetkar ama berbat bir efendidir.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 436
Ağırlık : 436
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺275,00
Bir Psikanalistin Penceresinden Övülmeye Olan İhtiyacımız ve Hayallerimiz

RÜZGAR GİBİ, DALGA GİBİ: Bir Psikanalistin Penceresinden Övülmeye Olan İhtiyacımız ve Hayallerimiz
Stefano Bolognini

Spoiler:

Tutkunun doğası, yanılsama, hayal kırıklığının yaşamdaki rolü, kahramanlığı neyin oluşturduğu… Sahnenin büyük konulara ayrıldığı, büyüleyici bir mizahın arka plandan göz kırptığı, cezbedici bir yakınlıkla psikanalitik kavramların iç içe geçtiği Rüzgar Gibi, Dalga Gibi Stefano Bolognini’nin eşsiz anılarıyla hem bir öykü kitabı hem de psikanalitik değerlendirmeleri içeren bir yol gösterici.

“Günümüzün Winnicott’u” yakıştırmasını tam anlamıyla hak eden Psikanalist Stefano Bolognini’nin hastalarıyla kurduğu ilişkiye benzer biçimde yazar olarak okurla derin bir yakınlık kurduğu on öyküden oluşan bu kitapla hem uzak bir İtalyan köyünde yaşananlara tanık olacak hem de hikaye anlatımıyla öznel bir sanat olan psikanalitik yazının buluştuğu satırları farklı bir bakış açısıyla değerlendireceksiniz.

“Psikanalistlerin bilimsel araştırmalardan çok analizdeki hastalarını derinlemesine anlatan sunumlar yazdıkları bilinir. Rüzgar Gibi, Dalga Gibi’ye sevdiğim bir yazarın yeni bir kitabına duyabileceğim sıradan bir hevesle başladım. Ama daha ilk sayfalarda Bolognini’nin harika bir öykü anlatıcısı olduğunu anladım. Kitaba adını veren ikinci öyküden itibaren içimde bir başka duygu daha belirmeye başladı ve bu duygu kitabı okudukça daha da yoğunlaştı. Bolognini bu kitapta bir istisna dışında hastalarından değil, kendinden söz ediyor. Nelere dikkat ederek, hangi gözlemlerini nasıl yorumlayarak yazdığını okur umarım keyifle izleyecektir. Bir de öykülerin sonundaki kısa psikanalitik değerlendirmeler var ki bunların da okurların psikanalitik düşünme şekliyle tanışması için harikulade numuneler olduğunu söyleyebilirim.”

Prof. Dr. Türkay Demir


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : Kuşe
Cep Boy Durumu : 0
₺168,50

Kollarımı yukarıya, ona kaldırıyorum. "Kucak, kucak" diye fısıldıyorum. Bana doğru atlıyor, kollarını boynuma doluyor. Bedeninin ağırlığını hissetmiyorum bile. "Böyle ölünebilir işte" diye geçiyor içimden, "hatta böyle ölünmeli, bu anın üstüne hiçbir şey eklenmemeli".

Neden olamadığımızı hiçbir zaman bilemedim, belki bilmek istemedim. Sanırım o benim gibi yaşamadı beni, o anlatsa başka anlatırdı belki her şeyi. Bana yalancı derdiniz. Oysa insan kendine yalan söyleyemiyor, bildiğim tek şey benim böyle yaşadığım olan biteni. Sonuçta olmadı, olamadık. Ve o çıplaklık da bir daha olmadı. Kimse beni o kadar soyamadı ve ben aslında hep giyinik olduğumu bile bile seviştim ondan sonra.

Vuslata erip bahtiyar olsalar, bir yastıkta kocasalar, mutlu evliliklerin öyküsünü dinler miydik asırlar boyu? Sakın yaklaştıkça kaybolan bir serap olmasın aşk? Sorularımın cevabı Cem Mumcu'nun Sahici Aşklar Külliyatı'nda… Daha ilk öyküde zıpkın yemiş gibi çakıldım. Bir kambur kızın öyküsünü anlatıyordu Mumcu; kendi hayatından akıp geçmiş bir düş gibi...

- Can Dündar


Basım Ayı/Yılı : 2010
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 5
Sayfa Sayısı : 111
Ağırlık : 105
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺168,50
Ürünün “Sen” Olduğu Çağda İnsanın Geleceği İçin Savaş

Piyasa ekonomisinin geleceğindeki esas sıkıntı veri, bilgi ve gözetleme gücünün yoğunluğudur. Sadece mahremiyetimiz değil, bireyselliğimiz de risk altında. Bu rahat okunabilir ve düşünmeye sevk edici kitap bizi bu varoluşsal tehlikelere karşı uyarıyor. Şiddetle tavsiye ediyorum.

Daron Acemoğlu — Ulusların Düşüşü yazarı

Yirminci yüzyılda şahlanan endüstriyel kapitalizm doğaya diz çöktürüp onu zincirlere boğmuştu, bugünün gözetleme kapitalizminin hedefinde ise insan doğası var.

Artık hayatlarımızın vazgeçilmezleri olduğuna muhtemelen kimsenin itiraz etmeyeceği Google, Facebook, Microsoft, Amazon gibi teknoloji devlerinin son yıllarda ulaştığı muazzam güç ve servetin arkasında ne yatıyor?

Harvard Business School profesörü Shoshana Zuboff, bu yüzyılda eşine az rastlanan bir titizlik ve maharetle kaleme aldığı Gözetleme Kapitalizmi Çağı’nda, Silikon Vadisi devlerinin başını çektiği yeni bir iktisadi anlayışın peşine düşüyor: Verinin yeni altın olduğu bir çağda, insan davranışlarını gözetlemeyi, analiz etmeyi ve bunların üzerinden servet edinmeyi hedefleyen küresel çapta bir madencilik hareketi. Kişisel verilerimiz, konum bilgilerimiz, internet alışverişlerimiz, arama geçmişimiz, robot süpürgemizin hareketleri ya da her an her saniye nabzımızdan haberdar olan akıllı saatimiz… Ürünleriyle hayatlarımızı kolaylaştırmaları karşılığında yaşamlarımızın, hatta bedenlerimizin neredeyse tüm detaylarını kapalı zarf içinde teslim ettiğimiz bu şirketler, bu davranış “hammaddesini” reklam gelirine çevirerek muazzam gelirler elde ediyor. Üstelik bununla yetinmiyor ve bu gücü kitleler üzerinde eşi benzeri görülmemiş bir kontrol mekanizmasına dönüştüren altyapıları da hiç durmadan inşa edip geliştiriyorlar. Bu yeni kapitalizm formunu anlamak için tarihe başvurmayı da ihmal etmeyen Zuboff, artık teknoloji dünyasının standart donanımı haline gelen bu gözü kara metodu tüm şeceresiyle ortaya döküyor. Hem de insanlık onuruna yakışan bir geleceğin halen mümkün olduğundan bir an bile şüphe etmeden yapıyor bunu.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 788
Ağırlık : 788
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺295,00

Spoiler: Bu kitapta “Spor yapın, papatya çayı için, bulmaca çözün” gibi öneriler yok!

Kendinizi bunalmış ve kontrolden çıkmış hissediyor; yeme bozukluğu, erteleme alışkanlığı, stres gibi günlük hayatınızı derinden etkileyen irili ufaklı ataklar yaşıyor; sosyal medyada gördüğünüz herhangi bir içerikle kaygı denizinde boğulduğunuzu düşünüyorsanız yalnız değilsiniz…

Dr. Judson Brewer, kişisel sorunlardan tüm ulusların yaşadığı zorluklara kadar her alanda kaygının hayatlarımızı nasıl etkilediğini çarpıcı bir dille anlattığı Kaygı Döngüsünü Kırmak ile bağımlılıklarınıza farklı bir açıdan bakmanızı sağlıyor. Bu bağımlılıkların yarattığı kaygı döngüsünün basit ve düzenli alıştırmalarla üstesinden gelebileceğinizi danışanları üzerinden örneklerle aktaran Brewer, tetikleyicileri keşfetmeyi ve çözüme giden yolda kaygıyı haritalandırmayı başarmanız için ışık tutuyor. Laboratuvarında gerçekleştirdiği uygulamalar aracılığıyla beyin temelli teknikler kullanmanızın ve bilinçli farkındalık egzersizleri yapmanızın hayatlarınızı nasıl iyileştireceğini gözler önüne seriyor.

Bakkaldan aldığımız tuzlu fıstık paketini bize sabunlu suyla yıkatmış bir dünyada kaygıdan uzak kalabilmek bir seçenek olmaktan çıkmış gibi görünüyor. Dr. Judson Brewer’ın yirmi yılı aşkın kaygı uzmanlığını sığdırdığı bu kıymetli çalışması, bu boğucu zamanlarda kaygı döngüsünden çıkış yolunu bizlere göstermekle kalmıyor, kaygının tüm kılcal damarlarına nüfuz etmemizi ve böylece “düşmanımızı” tanımamızı da sağlıyor. Uzakdoğu restoranına gittiğimde “Ya son seferden bu yana vücudum deniz ürünleri alerjisi geliştirdiyse?” düşüncesi eşliğinde panik atak geçirmişliğim olmasa da anksiyeteden iyi kötü çekmiş biri olarak bir daha, baştan sona, altı çizilerek okunacaklar listeme girdi bile.

-Erkam Evlice, Editör


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 4
Sayfa Sayısı : 316
Ağırlık : 316
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺198,50
Tükendi

Cem Mumcu’dan Aşka Dair Bir Delilik

Zihninden soyun; aşk sadece çıplakları kucaklar.

“Onu ilk gördüğünde, onun ‘O’ olduğunu anladığında sen de artık dönülmez biçimde eski en değilsindir.”

Cem Mumcu

Bugüne dek aşkın doğrularını anlattığını iddia eden, en ideal ilişki biçimini öğreten, üstten bakan, halden anlamayan, aşkı hapseden onlarca, yüzlerce eserle karşılaştınız.
 
Ve yine bugüne dek aşkın yanlışlarını gösterdiğini söyleyip, yüzünüze doğru kızgınca parmak sallayan, azarlayan, bütün suçu kendinizde aramanıza sebep olan yüzlercesine daha maruz kaldınız.
 
Oysa, Cem Mumcu’nun tabiriyle şu an elinizde tuttuğunuz “Bu kitap doğru veya yanlışı anlatmaz, halleri dillendirir.”
 
Çünkü “Aşk tercih edilir bir delilik gibidir.”
 
Doğrudan, yanlıştan ötedir. İçsel ve dışsaldır. Zihinden soyunmakla başlar. Nefes keser ve nefes olur. Biriciktir, hiçbir aşk bir başka aşka benzemez.
 
Şimdi Cem Mumcu sizi bu biricikliğe dalmaya davet ediyor. Bazen bir şiir okur gibi, bazen birkaç kelimede ustalıkla süzüp damıtarak, bazen bir öykünün içine sizi atarak...
 
Hazırsanız, geri dönüşsüz bir delilik sizi bekliyor.


Basım Ayı/Yılı : 8/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺195,00
Tükendi

NÖROPSİKANALİZ

Hakan Atalay


Elinizdeki kitap nöropsikanalizi tanıtmak için yazıldı. Nöropsikanaliz, ezelî ruh-madde meselesinin bir çeşidi olan zihin-beyin meselesine çağdaş yanıt arayışlarından biri. Bu arayışın köklerinin -ikisi de son zamanlarda yeniden keşfedilen- Freud ve Spinoza’da bulunduğunu söylemek yanlış olmaz. 

Zihin-beyin ilişkisi gibi geniş kapsamlı bir konunun tek bir kitapta tüketilemeyeceği açık. Ayrıca, meseleyi daha iyi kavramak için her iki alana (hem sinirbilime, hem de psikanalize) belli düzeylerde aşinâ olmak şart. Kitapta bu açığı kapatmak için, kısa da olsa, psikanaliz ve sinirbilime dair bölümler bulunuyor. Daha sonra, beynin toplumsallığı içinde ve toplumla ilişkileri yoluyla anlaşılabileceği inancının ürünü olan ‘toplumsal zihin’ ve ‘kendilik’ bölümleri geliyor. Son bölümde ise nöropsikanalizin kısa bir tarihçesi, bu alandaki son çalışmalar ve zihin modelleri sunuluyor. 

Nöropsikanaliz, daha çok ruh sağlığı ile ilgilenen psikologlar, psikiyatristler, sinirbilimciler için bir başvuru kaynağı gibi hazırlanmış olmakla birlikte, Freud’un deyimiyle ‘genel entelektüel okur’un da ilgisini çekebilecek konular içeriyor ve zihin-beyin meselesi üzerine felsefî tartışmalara da mütevazi bir katkı sunmaya murat ediyor.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 512
Ağırlık : 512
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺198,50
1 2 3 ... 8 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı