BİR ROMAN, İKİ HİKÂYE: ESRA VE DÜNYA.
TEK AŞK, İKİ FARKLI GÖZ…
Meryem Nart, altıncı romanı #YOKMUSUN ile okurlara alışılmışın dışında bir okuma sunuyor ve okurları Esra ile Dünya’nın gözünden tek hikâyeyi iki taraftan okumaya davet ediyor. Esra’nın “dünya”sını okuduktan sonra kitabı ters çeviriyorsunuz ve Dünya’nın “esra”rlı ve tutku dolu bakış açısına geçiyorsunuz.
Metrobüste tanışarak başlayan hikâyeyi iki karakterin gözünden tek kitapta ve bir solukta okuyacaksınız!
ESRA:“Okula erken gitmem gereken bir günde onu metrobüste görmüştüm. O günden sonra onu görmeye devam edebilmek için her gün bir saat erken kalkıp metrobüse binmeye başlamıştım. Sefer saatleri çok sık olan bu toplu taşıma aracında onunla aynı metrobüste nasıl karşılaşabilirdim ki? Edebiyat okuyan ben, artık rakamlarla haşır neşir olmuştum. Altıyı elli beş geçe… Bu seninle tekrar karşılaşmak için binmem gereken metrobüsün saatiydi Dünya.”
DÜNYA:“Bir daha görmeyeceğin biri için bu kadar savaş verilir mi? Hadi gördün diyelim… Sırf oturarak gidebilsin diye her gün ona yer tutup üstüne bir saat ayakta yolculuk edilir mi? Senin için edilirmiş Esra. Sadece bir iki kaçamak bakışlar attığım seni görebilmek için saatlerce ayakta yolculuk edebilirdim.”
ESRA: “Okula erken gitmem gereken bir günde onu metrobüste görmüştüm. O günden sonra onu görmeye devam edebilmek için her gün bir saat erken kalkıp metrobüse binmeye başlamıştım. Sefer saatleri çok sık olan bu toplu taşıma aracında onunla aynı metrobüste nasıl karşılaşabilirdim ki? Edebiyat okuyan ben, artık rakamlarla haşır neşir olmuştum. Altıyı elli beş geçe… Bu seninle tekrar karşılaşmak için binmem gereken metrobüsün saatiydi Dünya.”
DÜNYA: “Bir daha görmeyeceğin biri için bu kadar savaş verilir mi? Hadi gördün diyelim… Sırf oturarak gidebilsin diye her gün ona yer tutup üstüne bir saat ayakta yolculuk edilir mi? Senin için edilirmiş Esra. Sadece bir iki kaçamak bakışlar attığım seni görebilmek için saatlerce ayakta yolculuk edebilirdim.”
Yağız ile yaptığı dünya turundan sonra hayata bakışı değişen Şeyda, kendini istemediği bir yaşam tarzının içinde bulur.Kalbi hâlâ Yağız için atarken onun yolundan giderekyardıma ihtiyacı olan gençlere el uzatır ve hayatlarındatemiz bir sayfa açmalarını sağlar.Ancak bir süre sonra bunu yaparken çevresindeki insanlara yardım etmek yerine aslında onların hayatlarını mahvetmekte olduğunu fark eder. Çünkü kurtarılmasıgereken asıl kişionlar değil, kendisidir.
Peki Şeyda, her şeye sıfırdan başlamak için çok mu geç kalmıştır?
Kalbin isteklerini yerine getirmekmutlulukla doğru orantılı mıdır?
Kalp Ne İsterse O Olur serinin ikinci kitabı ileokurlarıyla buluşuyor. Meryem Nart ikinci kitapta da
okurlara aynı heyecan ve serüven duygusunusunmaya devam ediyor.
“Hayat bana o kadar karmaşık geliyordu ki bu karmaşıklıklar arasında boğulup gidecek gibiydim.
Kendime bir çıkış yolu arıyordum. Tam çıkışa yaklaştım derken bir adama çarptım. Tünelin sonunda benibekleyenbir başka tünel yarattım.İşte bu da benim sonum oldu.”
İçindekiler;
Kalp Ne İsterse O Olur 1 (Ciltli)
Kalp Ne İsterse O Olur 2 (Ciltli)
İÇİNDEKİLER:
1 Adet “Kalp Ne İsterse O Olur” Bilekliği
3 Adet Alıntı Kartı (Kniootagram)
Özel Tasarım Yapılacaklar Listesi
Rozet
Ayraç
Hayatı boyunca “Çulhaların kızı” olarak tanınanŞeyda Çulha, kendisinin asla bir birey olarak yaşamını sürdüremeyeceğini düşünmektedir. İçinde beslediğibüyük öfkeyi sadece buz pateni yaparak ve Yağız’ı izleyerek atar. Bir gün Yağız karşısına dikilip onunla uzun bir seyahate çıkmasını istediğinde bir kez olsun kendi hayatını yaşayabileceğini düşünerek bu teklifi kabul eder.
O, uzaktan izlemelere doyamadığı tablosunu keşfederken ressamın son eserini hazırlamakta olduğunun farkında değildir. Gerçeklerle yüz yüze geldiğinde ise kendini sondan yeni bir başlangıç yaratmaya çalışırken bulacaktır.Fakat unutmaması gereken bir şey vardır; günün sonunda kalp ne isterse o olacaktır.
Meryem Nart’tan #Varmısın okurlarını heyecanlandıracak ve onları unutamayacakları bir serüvene çıkaracak bir kitap:Kalp Ne İsterse O Olur.
“Karanlığın arasından aydınlanan güzel bir ışık.Kalbini ısıtan güzel bir gülümseme. Ruhuna değen ela bakışlar. Ona doğru çekildiğin güzel bir ten. Gözlerimi yakan ama yine de kendine baktıran bir adam. Yağız Kahraman.”
Bir varmış bir yokmuş…Hayat kısaca böyleydi.Bazen var oluyordun bazen de yok...
Ancak bazen hayallerinde büyüttüğün insanın tam karşısına dikilsen de ne sen görünürdün ne de hislerin...Adeta görünmez oluverirdin.İşte o an yokluğun en derinden yaşandığı andı.
Ben de öyleydim.Hayatımı bir odada yalnız başıma tüketirken birilerinin anılarında var oluyordum.Fakat bir gün isyankâr ruhum şaha kalkıp kendini gösterdiğindefırtınalara göğüs germeye çalışan bir papatya oluverdim.
Madem Gidiyordum, Hayatı Sonuna Kadar Yaşayacaktım. Sevecek, Gülümseyecek, Yeni Şeyler ÖğrenecekVe Yeni Dostlar Edinecektim.
“Masal tadındaki bu aşk hikâyesi sizleri Meryem Nart’ın kalemine bir kez daha hayran bırakacak.”-Mehtap Fırat
“Elif’in hayata karşı duruşuna, mücadelesine ve aşktan vazgeçişine hayran olacaksınız.Kesinlikle bu senenin güçlü hikâyelerinden biri.”-Pınar Gencal
Ben Okyanus!
Hayatımın büyük bir kısmı ev ve okul arasında geçerken bu yolculuğumu renklendiren tek şey, okuduğum kitaplardaki ulaşılmaz karakterlerdi. Bazen onları hayatıma öyle dâhil ederdim ki hayal ile gerçeği birbirinden ayırmam neredeyse imkânsız hâle gelirdi. Bir gün ben de hayata dair bildiğim her şeyi bir kitapta toplamaya karar verdim. Benim için aşk, roman karakterlerine saplantılı olmaktan ibaretti ve bu yüzden kitabımda aşka yer yoktu. Ta ki yolum, Dövüşçü Akın’la kesişene kadar. Birlikte bir aşk romanı yazmaya karar verdiğimiz an, hayatımızın tamamen değişeceğinin farkındaydık. Peki ya siz, bizimle aşkın romanını yazmaya var mısınız?
“Sonu güzel bitsin bu hikâyenin.”
“Hangisinin?" diye fısıldadım.
“İkisinin de.”
Bir Varmış Bir Yokmuş... Hayat Kısaca Böyleydi. Bazen Var Oluyordun Bazen Yok...
Ben de öyleydim.
Hayatımı bir odada yalnız başıma tüketirken birilerinin anılarında var oluyordum.Fakat bir gün isyankâr ruhum şaha kalkıp kendini gösterdiğindeFırtınalara göğüs germeye çalışan bir papatya oluverdim.
Madem gidiyordum,
Hayatı sonuna kadar yaşayacaktım.
Sevecek, gülümseyecek, yeni şeyler öğrenecek
Ve yeni dostlar edinecektim.
“Masal tadındaki bu aşk hikâyesi sizleri Meryem Nart’ın kalemine bir kez daha hayran bırakacak.”
-Mehtap Fırat
“Elif’in hayata karşı duruşuna, mücadelesine ve aşktan vazgeçişine hayran olacaksınız.Kesinlikle bu senenin güçlü hikâyelerinden biri.”
-Pınar Gencal
Modern Külkedisi masalı devam ediyor!
Pelin renkli düşlerini sahnelediği dünyada basit bir külkedisi olmadığını herkese göstermişti. Sahip olduğu arkadaşlarını geride bırakıp zümrüt evleri'ne döndüğünde, oranın bıraktığı gibi olmadığını keşfetmiş, yeni dostlar edinip, aşka yelken açmıştı.
Tanıdığını sandığı prensinin sırları ortaya çıktığında ise Pelin'in etrafındaki renkler tek tek solmaya başlar. Yalan ve gerçekler birbirine karıştığında, kendini bir anda renkli düşler sahnesinden koparılırken bulur.
Ve artık gökkuşağı tutulması da başlıyordu!
Modern Külkedisi Masalına Hoş Geldiniz…
Hayat sana limon veriyorsa limonata yap derler. Pelin ise limonata yapmak yerine kendi gökkuşağına bir renk daha eklemeyi tercih eder ve külkedisi olarak anıldığı şu hayatı renkli düşlerle dolu bir sahneye çevirir.
Yatılı okulda okuyan liseli bir genç kızken, Kırmızı Başlıklı Cadı dediği üvey kardeşi yüzünden kendisini bir anda, yıllar önce kaçtığı Zümrüt Evleri'nde bulur. Uzakta kalan dostlarının hasreti, sınav telaşı, ilk aşk ve açığa çıkması gereken sırlar derken, tüm bu sıkıntılarla baş edebilmenin en güzel yolunun onlarla oynamak olduğunu keşfeder.
Peki, sen bu eğlence ve dostluk dolu renkli düşler sahnesi'nde bir izleyici olmaya hazır mısın?
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.