1908-1918 Yılları Gazete ve Dergilerde Çıkan Roman Değerlendirmeleri Üzerine Bir İnceleme

Roman, edebî tenkit sahasında popülerliğini her dönemde muhafaza eden bir tür olmuştur. Türk edebiyatına girdiği günden beri katlanan bir ilginin merkezi olan roman türü ve örnekleri hakkında süreli yayınlarda pek çok uygulamalı ve teorik değerlendirme yayımlanmış ve yayımlanmaya devam etmektedir. Bu çalışma, II. Meşrutiyet dönemi Türk edebiyatında romana dönük perspektiflerin süreli yayınlardaki izini sürmektedir.
Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde romana ve tenkit türüne dair öne çıkan kuramsal ve kavramsal düşünceler, yazarlar ve eserler hakkındaki değerlendirmeler Türk edebiyatının yanında Dünya edebiyatını da kapsayan bir yelpaze içinde gazete ve dergi yayınları üzerinden tespit edilmiştir. Bu dönemde günlük gazetelerden mizah dergilerine kadar geniş bir yayın ağında işleyen roman tenkidinin çerçevesi sanatçılar, münekkitler ve okurlar tarafından yapılan değerlendirmelerle üç temel çizgide belirlenir.
Edebî tenkit sahasına dair literatürümüz, kütüphaneler ve koleksiyonlar arasında unutulup kalmamalıdır.  Bu eser, günümüzde saltanatı devam eden bir tür olarak romanın ve edebiyatın gelişimi için olmazsa olmaz niteliğindeki tenkidin edebiyat tarihimizdeki seyrini ortaya çıkarmaya hizmet etmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 287
Ağırlık : 287
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺180,00

Lâle Müldür’ün şiir yolculuğunun önemli duraklarından biri Saatler/Geyikler’dir. Akademisyen şair Emel Koşar, Lâle Müldür Şiiri-Saatler/Geyikler’in Felsefî Temelleri’nde Lâle Müldür’ün adı geçen eserinde Rainer Maria Rilke’nin Saatler Kitabı’nın ve Şeyh Gâlib’in Hüsn ü Aşk’ının izlerini sürüyor. Emel Koşar, Müldür’ün şiirlerinde geleneği dönüştürme şeklini örneklerle gösteriyor.  


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 70
Ağırlık : 70
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00
17. Yüzyıldan Fantastik Bir Aşk Hikayesi

Mehmed Füzûnî, Sarây-ı Âmire-i Sultânî’de (Topkapı Sarayı) yetişmiş ve çeşitli devlet görevlerinde bulunmuş bir 17. yüzyıl divan şairidir. Döneminde oldukça tanınan bir şair olduğu birincil kaynaklarda kayıtlı olan Füzûnî’nin eserlerinden biri de Genc ü Gevher adlı mesnevidir. Bir insanın (Genc) bir periye (Gevher) kavuşma macerasını anlatan bu eser, kahramanları arasında ejderha görünümlü cadıların ve mağlup etmesi güç olan devlerin de olduğu olağanüstü nitelikte bir aşk hikâyesidir.
Mesnevi edebiyatında 15. ve 16. yüzyıllar, çift kahramanlı aşkı konu alan eserlerin ön planda olduğu bir zaman dilimidir. Takip eden dönemde sayıca azalmaya başlayan aşk mesnevilerinin bir örneği olan ve tespit edilebilen tek nüshası Avusturya Milli Kütüphanesinde bulunan Genc ü Gevher, ilk kez İbrahim Kolunsağ tarafından hazırlanan bu kitapla okuyucuya ulaşıyor. Mesnevi nazım şekli ile ilgili genel bilgileri, Genc ü Gevher’in incelenmesini ve çeviri yazı alfabesine aktarımını içeren kitap, okuyucuyu bu masalsı anlatının dünyasına davet ediyor.


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 407
Ağırlık : 407
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺275,00

Ölimniñ Jan Ayqayımen Oyanuv


Basım Ayı/Yılı : 9/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 100
Ağırlık : 100
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺378,00

Ural Batır” Eposınıñ Syujetı Hem Stili


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 1
Ağırlık : 100
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺371,00

Karahanlı ve Harezm Türkçelerinin devamı olarak Timurlular devrinde zengin bir yazı dili hâline gelen Çağatay Türkçesi, ilk eserlerini XV. yüzyıl başlarında vermeye başlayıp Nevâyî ile klasik şeklini almıştır. Bilime ve sanata önem veren, şair, sanatçı ve bilim adamlarını saraylarında himaye eden bir anlayışın hüküm sürdüğü ortamda oluşturulan bu eserler, klasik Çağatay edebiyatının oluşumuna zemin hazırlamıştır.

Çağatay edebî dilinin şekillenmesinde önemli katkıları olan şairlerden biri de Atâyî’dir. XV. yüzyılın ilk yarısında açık, anlaşılır bir dille kaleme aldığı Dîvânı’nda klasik edebiyatın zenginliklerini, mazmun ve inceliklerini ustalıkla işleyen şair, geleneksel halk kaynaklarından da yararlanmış; halkın yaşam tarzını, duygu ve düşünce dünyasını yansıtan atasözü, deyim ve halk söyleyişlerine yer vermiştir.

Atâyî’nin Dîvân’ının dil özellikleri ve söz varlığı bakımından incelendiği bu çalışmanın Türklük bilimi alanına katkı sunacağı düşünülmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 12/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 1411
Ağırlık : 1411
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺415,00
Türkçeye Yolculuk

Musa Efeler Diyarı İzmir’de adlı hikâye, Diller İçin Ortak Öneriler Çerçevesi’nde belirtilen dil düzeyleri ve dil öğrenenlerin yeterlikleri dikkate alınarak hazırlanmıştır. Bu hikâye, Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen bağımsız dil kullanıcılarına (B2) yöneliktir. Hikâye günlük hayatta kullanılan kelimeler, kelime grupları ve kalıp ifadelerden yararlanılarak hazırlanmıştır. Ayrıca hikâyenin içeriğinde zarf-fiillere yer verilerek öğrenicilerin metin içerisinde bu gramer yapılarını görmeleri sağlanmıştır. Böylece dil bilgisi yapılarının bağlama ne gibi katkıları olduğunu öğrenicilerin fark etmeleri amaçlanmıştır.

Öğrenicilerin Musa Efeler Diyarı İzmir’de kitabının içeriğini daha iyi kavramaları için metin uygun görsellerle desteklenmiştir. Hikâyenin ardından, “Yararlı Bilgiler” ana başlığı altında İzmir ile ilgili genel bir bilgi sunulduktan sonra “İzmir’de Gezilecek Yerler Listesi”, “İzmir’e Nasıl Gidilir?” ve “İzmir’de Ulaşım” şeklinde üç alt başlığa yer verilmiştir. İlgili bölümde bu başlıkların yanı sıra yemek kültürü bakımından da oldukça zengin olan bölgede yenebilecek yöresel tatlar da öğreniciler için listelenmiştir.

“Yararlı Bilgiler” bölümünün ardından öğrenicilerin kelime ve cümle bilgilerinin pekiştirilmesinin yanı sıra okuduğunu anlama becerilerinin geliştirilmesine yönelik çeşitli etkinliklere yer verilmiştir. İlgili bölümde bu başlıkların yanı sıra yemek kültürü bakımından da oldukça zengin olan bölgede yenebilecek yöresel tatlar da öğreniciler için listelenmiştir. Bu etkinlikler hazırlanırken çoktan seçmeli, doğru-yanlış, boşluk doldurma, açık uçlu soru gibi farklı ölçme değerlendirme yöntem ve tekniklerinden yararlanılmıştır. Öğrenicinin anlatma becerisini geliştirmeye ilişkin etkinlikler ise dönüt verme gerekliliği bakımından yazma becerisi ile sınırlandırılmıştır.

Etkinliklerden hemen sonra “Cevaplar” bölümü bulunmaktadır. Sunulan etkinlikler, öğretici rehberliğinde yapılabileceği gibi öğrenici, etkinlikleri kendi başına da yapabilir. Dolayısıyla bağımsız öğrenmeyi destekleme, öğrenicinin kendini değerlendirmesine fırsat tanıma amacıyla bu bölümün düzenlendiği ifade edilebilir. Kitaptaki bu bölümle öğrenicilerin geri bildirim almaları sağlanmaya çalışılmıştır.
“Dizin” bölümü, iki ana başlıktan oluşmuştur. Birinci başlık “Kelime Dizini” iken ikincisi “Kelime Grubu Dizini”dir. Öğrenicilerin Türkçedeki kalıp ifadeleri fark etmeleri amacıyla böyle bir başlığın açılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Hikâyede geçen kelimeler ve kelime grupları alfabetik sırayla verilmiştir. Bu sayede öğreniciler ve öğreticiler gerek okuma öncesinde hazırbulunuşluğu sağlamak gerekse okuma sonrası tekrarlarla söz varlığını zenginleştirmek için söz konusu kelime listelerinden yaralanabileceklerdir.

Türkçe öğrenen herkese faydalı olması dileği ile…


Basım Ayı/Yılı : 6/2018
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 55
Ağırlık : 55
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00
(İnceleme-Metin)

Kütüphanelerde, bir değişim ve dönüşüm devri olan 19. yüzyıla ait 100’ün üzerinde şairin divanı vardır. Bu şairlerin çoğu kendinden önceki büyük şairleri taklit seviyesinde kalmışlardır. Bunlar arasında başarılı addedilen şair sayısı oldukça azdır. Büyük bir kısmının adı ise hiç duyulmamıştır. Çalışma konumuz olan Ömer Necmî Efendi (Necmî) (H. 1230?/1814-H. 1307/1889) de böyle şairlerden biridir. Ancak ondan bahseden kaynaklar, Necmî’nin Farsça şiir söyleme yeteneğine ayrı bir önem vermiştir.

Bu çalışmada H. 1284/M. 1867’de Türkçe Dîvân ile aynı tarihte basılan Farsça Dîvânçe biçim ve içerik olarak incelenmiş, metin transkribe edilip günümüz Türkçesine aktarılmıştır. Ömer Necmî Efendi’nin hemen tamamında ilahi aşkın terennüm edildiği Farsça şiirleri gün yüzüne çıkarılmış, hayatı ve edebî kişiliğine yönelik tespitler yapılmıştır. Şairin yüzyıl içerisinde Farsça şiir söyleme alanında farklı bir konumda olduğu anlaşılmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 246
Ağırlık : 246
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,00

Bu çalışma, Recaizade Mahmut Ekrem’in şiirlerindeki muhteva ve şekil yeniliklerini göstermeyi, Türk şiirinin yenileşme serüvenini Recaizade şiirleri bağlamında okumayı amaçlamaktadır. Recaizade Ekrem’in şiirleri diğer eserlerinin yanında geri planda kalmıştır. Bunun belki de en önemli sebebi Araba Sevdası ve Talim-i Edebiyat gibi iki büyük eserin sahibi olarak Recaizade’nin, şair Recaizade’ye gölge düşürmesidir. Hâlbuki Ekrem’in kişiliğini ve edebî anlayışını en iyi yansıtan yapıtları tiyatro, roman ve hikâye türlerindeki eserleri değil, şiirleridir. Recaizade, şiirlerinde Recaizadeliğini ortaya koymuştur. Şiirlere bu gözle bakmak, Ekrem’in diğer eserleri açısından da yeni yaklaşımlar sunacaktır.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 424
Ağırlık : 424
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺185,00

Bu çalışma Klasik edebiyatın bir türü olan mesneviyi incelemektedir. Fakat bu inceleme, Modern edebiyatın bir türü olan roman ile karşılaştırmalı olarak ele alınmaktadır.

Modern zamanların bir ürünü olan roman, teorik bakımdan üzerinde en çok kafa yorulan bir anlatı türüdür. Mesnevilerin roman ile karşılaştırmalı olarak incelemesinin, akademik ve pratik anlamda her iki tür için de oldukça verimli neticeler vereceği ortadadır.

Roman ile mesnevi türlerinin benzerliğinin tartışılması roman türünün Türk edebiyatına girmesi ile başlar. Daha sonralar iki türün birbirine benzeyip benzemediği tartışması bırakılıp mesnevilerin, roman ve hikâye gibi tahlil edilmeye başlanıldığı görülür.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 152
Ağırlık : 152
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺170,00
Disiplinler Arası Bir Çalışma

Bilgi güç müdür? Kuanşi İm Pusar’ın güç göstergeleri nelerdir? Tanrının temsilcisi olan dedektifin kaostan düzen yaratma gücü sosyal medyada nasıl şiddet diline dönüşür? 19. yüzyıl sözlüklerinde ya da Türkmen atasözlerinde “güç” nasıl ele alınmıştır? Edip Ahmet’in “Hakikat”lerinde yer alan güç Dede Korkut Hikâyeleri’nde nasıl karşımıza çıkar? Gramsci’nin hegemonyasından bir reklam çekiciliğine doğru uzanan “güç” kavramı günümüz ikili ilişkilerinde nasıl şekillenmiştir?

Elinizdeki bu kitap “güç” kavramını Türk dili, Türk edebiyatı, halk bilimi, siyaset bilimi, edimbilim, lehçebilim, sözlükbilim, göstergebilim, iletişim bilimleri bakış açılarıyla değerlendirerek disiplinlerarası bir çalışma kimliği kazanıyor; böylelikle Türk dilinin gücünü ortaya koymaya çalışıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺230,00

Elinizdeki kitap, hemen hemen 300 yıl arayla farklı coğrafyalarda yaşamış iki müellifi bir "Gülistan"da buluşturma özelliğine sahiptir. Sadi-i Şiraz ile Sudi-i Bosnevi arasında bir köprü görevi gören Gülistan, ortak Doğu kültürünün bir yansımasıdır. Her yönüyle donanımlı bir Osmanlı âlimi olan Sudi-Bosnevi, Sadi’nin birçok tercüme ve şerhe konu olan meşhur eseri Gülistan’ı şerh ederek bu eserin gizlediği derin anlamları bir de kendi kalemiyle okuyucuya sunar.

Hayatı boyunca birçok olaya tanık olan İran mutasavvıf Şeyh Sadi, hayatın kendisine öğrettiği felsefeyi Gülistan’la ölümsüzleştirmiş, Sudi- Bosnevi ise bu anlayışı Türk-İslam bakış açısıyla yorumlayarak Türkçeleştirmiştir. Sudi, Gülistan’da geçen birbirinden değerli hikâyeleri ele alırken Şeyh Sadi’nin manevi huzurunda eğilir, ancak yer yer görüş ve eleştiri içeren yorumlarda bulunmayı ihmal etmez. Buna göre Gülistan Şerhi, bir tür "Gülistan Okuma Kitabı"dır demek hiç de yanlış olmaz.


Basım Ayı/Yılı : 2014
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 111
Ağırlık : 110
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺84,00

Eski toplumlarda daha çok falcı ya da kâhin gibi mistik güçleri olduğuna inanılan kişilerin aracılığıyla sözlü olarak uygulanan fal türleri, zamanla kişinin falcıya dahi ihtiyaç duymadan kendi başına yazılı metinlerden fal tutmasını mümkün kılan kitabi türlere doğru bir yönelişe geçmiştir. Bu yöneliş “falnâme” denilen eserleri ortaya çıkarmıştır.

Bu çalışma da eski bir Falnâme metnine dayanmaktadır. Yazılış tarihi ve kim tarafından Farsçadan Türkçeye tercüme edildiği belirlenememişse de eserin dil özellikleri ve yazmanın kağıtlarında bulunan filigranlar, Eski Anadolu Türkçesi dönemine ait olduğu noktasında bize ipuçları sunmaktadır. Böylelikle falnâmeler üzerine yapılmış diğer çalışmaların Osmanlı döneminden kaldığı bilgisinden yola çıkarak bu falnamenin günümüze ulaşmış, Anadolu coğrafyasında yazılan en eski falnâme özelliği taşıdığını söyleyebiliriz.

Nesir türünde kaleme alınmış bu falnâmenin remil falı yöntemine göre uygulandığı anlaşılmaktadır. Yazarının verdiği bilgilere göre fal tutacak kişi tarafından üç satır olacak şekilde rastgele konulan noktalar daha sonra sekiz gezegen (yahut on iki burç sayısı kadar) bölümlenmeli, geriye kalan sayı kadar sayfa çevrilmeli ve bir o kadar da satır inilmeli... Gelinen satır fal tutanın niyeti ile ilgilidir...

Falnâme, yazıldığı dönemdeki insanların gelecekle ilgili endişeleri, ne tür bilgileri öğrenmek istedikleri yönünde sosyolojik bulgular da içermesi bakımından ilgi çekicidir. Ayrıca sözcük seçimi, cümle kuruluşları da fal metninin kendine özgü bir üsluba sahip olduğunu göstermektedir...


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 430
Ağırlık : 430
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺255,00

Bu kitapta iyiliğin, doğruluğun, nezaketin ve hakkaniyetin bir insanın ruhunda, davranışlarında ve nihayetinde dünyasında bir arada nasıl bulunabileceği anlatılmaktadır. Bir insan olarak toplumda doğru bir konumda bulunmak, birey olarak kendini önce kendine daha sonra da çevreye doğru ifade etmek, doğru ve iyi bir ahlak üzerinde bulunmak, edepli ve terbiyeli bir insan olmak ve böyle de anılmak bir insanın her zaman isteyebileceği ve arzuladığı bir seviyedir. Bu kitap da Karamanlı Ortadoks Türklerin 19. yüzyılda bu konu üzerinde ne kadar ince ve hassas düşündüğünün bir çıktısıdır.

İyilik, doğruluk, edepli ve görgülü bir insan olmanın her türlü inanç ve görüş çevresinin üzerinde bir insanlık vazifesi olarak görülmesi gerektiğinin başka bir söylemi olarak değerlendirilebilecek bu kitapta toplumun her kesiminden, her ortamından ve her çağından insana ideal bir insanın çerçevesi çizilmektedir.

Toplum olarak doğru ahlakı, edebi ve görgüyü hayatımızın her alanında görmek ve göstermek istediğimiz bu zamanlarda bu kitabın okurlarına küçük de olsa bir yol göstermesi, ufuk açması, farkındalık yaratması ümidiyle…


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 425
Ağırlık : 425
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺295,00
Hüsn-i Ahlak ve Merasim-i Teşrifat

Bu kitapta iyiliğin, doğruluğun, nezaketin ve hakkaniyetin bir insanın ruhunda, davranışlarında ve nihayetinde dünyasında bir arada nasıl bulunabileceği anlatılmaktadır. Bir insan olarak toplumda doğru bir konumda bulunmak, birey olarak kendini önce kendine daha sonra da çevreye doğru ifade etmek, doğru ve iyi bir ahlak üzerinde bulunmak, edepli ve terbiyeli bir insan olmak ve böyle de anılmak bir insanın her zaman isteyebileceği ve arzuladığı bir seviyedir. Bu kitap da Karamanlı Ortadoks Türklerin 19. yüzyılda bu konu üzerinde ne kadar ince ve hassas düşündüğünün bir çıktısıdır.

İyilik, doğruluk, edepli ve görgülü bir insan olmanın her türlü inanç ve görüş çevresinin üzerinde bir insanlık vazifesi olarak görülmesi gerektiğinin başka bir söylemi olarak değerlendirilebilecek bu kitapta toplumun her kesiminden, her ortamından ve her çağından insana ideal bir insanın çerçevesi çizilmektedir.

Toplum olarak doğru ahlakı, edebi ve görgüyü hayatımızın her alanında görmek ve göstermek istediğimiz bu zamanlarda bu kitabın okurlarına küçük de olsa bir yol göstermesi, ufuk açması, farkındalık yaratması ümidiyle…


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 280
Ağırlık : 280
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺210,00
Metin Aktarmaları

Çok geniş bir coğrafyada farklı kollar halinde yaşayan Türkçe, bazı lehçelerde sadece konuşma dili olarak bazı lehçelerde ise hem konuşma hem yazı dili olarak kullanılmaktadır. Çağdaş Türk lehçeleri genellikle iki ana grup halinde değerlendirilir: Uzak (Türkçe, Çuvaşça, Yakutça, Halaçça) ve yakın (Güneybatı/Oğuz grubu, Güneydoğu/Karluk grubu, Kuzeybatı/ Kıpçak grubu ve Kuzeydoğu/Sibirya grubu) lehçeler.
Çağdaş Türk lehçeleri başlangıçta daha çok Türkiye’de, daha sonra diğer Türk Cumhuriyetleri ve Türk topluluklarında birçok uzman tarafından grameri, söz varlığı ve edebiyatı açısından incelenmiş, tasnif edilmiş, değerlendirilmiştir.
Bu kitabın asıl amacı, basitten edebîye doğru uzanan seçilmiş metinler üzerinde lehçeler arası aktarmalar yapılırken izlenecek yolu uygulamalı olarak ve uyarılarla birlikte öğretmektir. Konuşma, tanışma gibi basit metinlerle başlayan eserde, daha sonra masal, efsane, fıkra, hikâye, roman, gazete yazısı, deneme, makale gibi türlerden seçilen ve gittikçe edebîleşen metinler sıralanmış ve her metin ilgili Türk lehçesinin kullandığı alfabe ile verilmiştir. Takibinde bilinmeyen kelimeler metindeki anlamlarıyla yer almış, ardından da metnin transkripsiyonu ve aktarması yerleştirilmiştir. Uyarılar kısmında aktarmalarda dikkat edilmesi gereken hususlar o metindeki kullanışlara dikkat çekilerek verilmiştir.
Eserde, Türk lehçelerinin gramerleri ve metin incelemeleri ile ilgili konulara yer verilmemiştir. Gerekli görüldüyse her lehçenin “Uyarılar” kısmında bu konulara kısaca değinilmiştir.
Kitapta şu Türk lehçelerinden metin aktarmaları yer almaktadır: Güney-Batı Türk Lehçeleri: Gagavuz Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi, Türkmen Türkçesi; Güney-Doğu Türk Lehçeleri: Özbek Türkçesi, Uygur Türkçesi; Kuzey-Batı Türk Lehçeleri: Kazak Türkçesi, Kırgız Türkçesi, Kazan Tatar Türkçesi, Kırım Tatar Türkçesi, Başkurt Türkçesi, Nogay Türkçesi; Kuzey-Doğu Türk Lehçeleri: Saha Türkçesi, Hakas Türkçesi; Altay Türkçesi, Tuva Türkçesi, Çuvaş Türkçesi.
Eser, lehçeler arası aktarma metotlarını uygulamalı olarak vermesi yanında bu alandaki problemlerin irdelenmesine de katkıda bulunacaktır. Eserin öğretim elemanları için yardımcı bir ders kitabı olacağı, ayrıca Çağdaş Türk Lehçeleri, Türk Dili ve Edebiyatı ile Türkçe Eğitimi bölümlerinin öğrencileri yanında lehçeler arasında aktarma yapan meraklıları için de yararlı olacağı kanaatindeyiz.
Bizlerin dileği ve Türkçenin lehçeleri üzerindeki bütün çalışmaların asıl amacı, bir gün bütün Türk dünyasının birbirini anlayabilir hale gelmesidir.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1272
Ağırlık : 1272
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺310,00

Suskun coğrafyamda acının atları beyaz çarşaflarını yırtıyor.
Harlı bir su yüreğimin ezgisi olup çıkıyor anlamıyorum.
On ikiye beş kala Leyla diye birini kalbime bağlamak istiyorlar.
Ama benim kalbim kendi çölünde bir Mecnun olmak istiyor.
Yaralı bir ceylanla birlikte dağlardan sürükleniyorsun.
Bense nicedir gökyüzünden okuma notları çıkarıyorum.
Tuzlu denizleri ve tuzlu çölleri işaretleyip geliyorum.
Ve haritalar çiziyorum hiçbir insan ayağı değmemiş.
İşte bunun için tatlı su nehirlerini çok seviyorum
Çok seviyorum ölümün esnemediği uzun soluklu nehirleri.
Yüzüme kapısını çalıyor şarkın minyatürde kalan kızı.
Acıyı bir gölge gibi kendi dışımızda tutmak istersek
Daha çok kıyım olur aşkın ve umudun olmadığı yerde.
Hüznümüz canımıza ak mintan gibi ölürcesine sarılsın.
Nihavent şarkılarda Müzeyyen Senar olmak varmış.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 101
Ağırlık : 101
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Arap, Fars ve Türk edebiyatının müştereklerini zengin bir edebî, sosyal ve kültürel çerçevede bir araya getiren bu kitap; klasik Arap, Fars ve Türk edebiyatlarındaki şahsiyetlere, türlere ve geleneklere odaklanıyor. Bu sayede bu edebiyatlar arasındaki etkileşimler ortaya çıkıyor, imge dünyaları canlanıyor ve nihayetinde özgün bir edebiyat tarihinin seyri görünür hale geliyor. Bu kitabı önemli ve değerli kılan asıl husus, bugüne kadar klasik Türk edebiyatı sahasının kaynağını oluşturan Arap ve Fars edebiyatlarının yeterince tanınmasını sağlayacak mukayeseli orijinal çalışmaların eksiğidir. Kitabın bu anlamda kıymeti, alanla ilgili literatüre önemli katkılar sağlamasıdır. Mukayeseli çalışmayı ihtiva eden bu kitap, bir akademisyenin uzun zaman dilimi içerisinde fasılasız ve ileri seviyede; hadis, tefsir, fıkıh, kelam, tasavvuf, tarih, felsefe, mitoloji, sosyoloji, klasik Arap, Fars ve Türk edebiyatı gibi değişik bilim dallarındaki kitapları derinlemesine okumaları sonucu ortaya çıkmıştır. Bu kitapta yer alan konuların birçoğu, sadece edebiyat tarihini içermez, aynı zamanda zengin bir kültür tarihini de barındırır. Bunun yanında yer yer sosyolojik olgulara rastlandığı gibi, edebiyat felsefesi de yer alır.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1110
Ağırlık : 1110
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺335,00

Bir Osmanlı kadısı olan Hafız Nuri Efendi’nin 1856-1857 yıllarında Girit’te görevdeyken özellikle 1856 yılında yaşanan büyük deprem sırasında yaşadığı deneyim ve serüvenlerden bazılarına ilişkin olarak Terceme-i Ahvâlim başlığı altında aktardığı bilgiler ve eserin tenkitli neşri, bu kitap ile okuyucuların ve araştırmacıların istifadesine sunulmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺109,00

1938’de Azerbaycan`ın Tovuz şehrinde doğmuş. 1955’de liseyi, 1962’de S. M. Kirov adına Azerbaycan Devlet Üniversitesi’nin Hukuk Fakültesini onur diplomasıyla bitirmiştir.

1963’de A. A. Jdanov adına Leningrad Devlet Üniversitesi’nin “Cinayet Hukuku” bölümünde yüksek lisans yapmış, 1966’da Leningrad`da doçentlik lisansını tamamlamış, 1966-70’de Azerbaycan Bilimler Akademisinin Felsefe ve Hukuk Enstitüsünde yardımcı ve baş uzman görevlerinde çalışmıştır.

1970-72’de Cumhuriyet Savcısı yardımcısı, 1972-78’de Azerbaycan Komünist Partisi Merkezi Komitesinin Hukuk Şubesi’nin görevlisi olmuştur. 1978-90 senelerinde yeniden Cumhuriyet Savcılığına geri dönmüş, ilk önce Cumhuriyet Savcısının yardımcısı, kısa zaman sonra ise Azerbaycan Cumhuriyet savcısı görevine atanmıştır.

1990’da Leningrad Üniversitesi’nde “Cinayet ve ceza siyaseti” konulu doktora lisansı yapmış, profesör ünvanı almıştır. 1990-92 senelerinde Sovyetler Birliği Cumhuriyet savcılığında bölüm başkanı, 1992-95 senelerinde Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Adalet Bakanı olmuştur.

Bir süre sonra Bakü Devlet Üniversitesi’nin Hukuk Fakültesi’nde “Ceza Hukuku” bölümünde profesör, daha sonra Yüksek Diplomasi Okulunda “Uluslararası Hukuk” masasının başkanı olmuştur. Dokuz kitabın, 200’den fazla bilimsel makale ve tanıtım eserlerinin yazarıdır.

Evlidir. Eşi Zekiyye hanım biyoloji bilimleri profesörüdür. Azerbaycan Tip Üniversitesi’nin eczanecilik bölümünde profesör olarak görev yapmaktadır. İki oğlu var: Etimad İsmayılov Leningrad Üniversitesini, Metin İsmayılov ise Moskova Devlet Üniversitesi, NewYork ve Colombia Üniversiteleri mezunudur.

İlyas İsmayılov halihazırda Azerbaycan Milli Meclisinin millet vekilidir. Aynı zamanda Azerbaycan Milli Meclisinin insan hukuk ve özgürlükleri kurulunun, Azerbaycan -Türkiye, Azerbaycan-Almanya, Azerbaycan-Rusya dostluk gruplarının üyesidir.

Defalarca Cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olarak katılmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2015
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 215
Ağırlık : 215
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺105,00

Osmanlı Devleti’nin sıbyan mektepleri ve medreselerinde ders materyali olarak kullanılan ve işlevi çok önemli olan manzum sözlükler Türkçe, Arapça ve Farsçanın temel söz varlığını aruzun ahenkli vezinleriyle dimağa yerleştirmekte ve talebeyi gelenekli manzumenin estetik ve disiplinli boyutlarıyla terbiye ederek dil öğretimi sürecini eğlenceli hâle getirmektedir. Başlangıçta Kur’an Arapçasının ve Mesnevi’nin dilinin anlaşılması için yazılan bu sözlükler ilerleyen dönem ve safhalarda dil öğretimi yönünden işlevsel bir önemde olmuştur. Hatta sadece Türkçe-Arapça veya Türkçe-Farsça değil aynı zamanda Türkçe ile farklı dillerin öğretiminde bu sözlüklerden yararlanılmıştır.

Aruz vezninin belli kalıplarıyla yazılan manzum sözlükler, sıbyan mektepleri başta olmak üzere medreselerin ilk dönemlerinde, dergâh vb. kurumlarda ders kitabı olarak okutulmuştur. Takrir, tekrar ve ezber yöntemi ile öğrencilerin, bu sözlüklerdeki manzumeleri ezberlemesi sağlanarak onların çok küçük yaşlarda hem Türkçe hem de Arapça ve Farsça gibi öğretilmek istenen dillere ait temel seviyede kelimeleri, ibare ve söz kalıplarını ve gramer yapılarını öğrenmeleri hedeflenmiştir. Osmanlı eğitim kurumlarında önemli bir ders materyali olan iki dilli, üç dilli bu sözlüklerin, sadece yabancı bir dilin öğretiminde değil aynı zamanda ana dilin öğretiminde de önemli bir yeri olmuştur. Henüz sıbyan mektebi çağı çocuklar, bu manzum sözlüklerdeki şiirleri ezberleyerek bu şiirlerde geçen kelimeler, kelime öbekleri vasıtasıyla bir nesnenin adını, o nesneyle ilgili fiili, sıfatı veya fiille ilgili zarfı en az iki dilde hafızaya nakşetmiş oluyorlardı. Birçok kelime ve dil bilgisi yapısının öğretilmesinde çekirdek özelliği taşıyan bu sözlükler, dil öğretimi işlevi yanında öğrencilerin çocukluk döneminden itibaren aruz vezniyle tanışmalarını ve bu vezni temrin etmelerini, belli başlı edebî sanatları manzumeler üzerinde görerek onlara aşina olmalarını sağlamıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺175,00

Tatar Tili Süzliklerde


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 100
Ağırlık : 100
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺390,00

Tatar Tilin Devlet Tili Bularak Gamelge Kuyu (1920-1930 Nçı Yıllar)


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 150
Ağırlık : 150
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺390,00

Tatar Tili Hem Medeniyeti: İçki Dönya Kontseptları


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 130
Ağırlık : 130
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺384,00

Tatar Gailesiniñ Ruxi Kıymmetleri: Tatar İsimneri


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 120
Ağırlık : 120
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺378,00

Tatar Şiveleri: Safakül Ağzı


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 140
Ağırlık : 140
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺398,00

Sadiq Miskini, Hayatı Ve Şeirleri Yazıçılar Meni Sana Yazsınlar


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 100
Ağırlık : 100
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺378,00

Qorqıt Ata Jayındağı Añızdarıñ Tarixi Negizderi


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 100
Ağırlık : 100
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺378,00

Çağdaş Türkmen Edebiyyatı


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺384,00

Enesay Cazma Estelikterinin Tüşündürmö Sözdügü Cana Leksika-statistikalık Analizs


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 115
Ağırlık : 115
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺384,00

Tildi Tarixın Devirlevdin Teoriyalık Negizderi Şumeroloji Jane Türkitanım Maseleleri


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 130
Ağırlık : 130
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺398,00

Birtugan Bikkolovlar Xx Gasır Başı Milli-medeni Cirliginde Bikkolovlar İşçenligi)flera Seyfullina


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 130
Ağırlık : 130
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺371,00

Xiàndài Wéiwú'er Yu Dàicí De Yu Lèi Shuxìng Yánjiu Zài Shengchéng Yufa Kuàngjià Nèi Yu Yingyu Dàicí De Duìbi Yánjiu


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 140
Ağırlık : 140
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺387,00

Bäri De Maydan Povest Jäne Ängimeler),


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 1
Ağırlık : 100
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺285,00

Çağdaş Uygurcada Karmaşık Cümlelerin Türetim Mantıksal İlişkileri


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 100
Ağırlık : 100
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺297,00


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 1
Ağırlık : 100
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺384,00

Til Kodlirinin Küçürülüş Mezmuni Şekli Ve Sevebi Togrisidiki Tetkikat


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 100
Ağırlık : 100
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺385,00

NASIROV AZIMIDIN
BADIIYLIK VA HAYOTIY HAQIQAT
(Yulduzli tunlar va Ona lochin vidosi
romanlari misolida)
İstanbul, 2019

Nasirov Aizmidin Normamatovich. Badiiylik va hayotiy haqiqat
(Yulduzli tunlar va Ona lochin vidosi romanlari misolida).
Monografiya. - 134 bet.

Monografiyada ozbek adabiyotining istedodli adiblaridan biri Pirimqul Qodirovning Yulduzli tunlar, Ona lochin vidosi romanlaridagi tarixiy haqiqatning badiiy talqinga aylanish jarayoni, tarixiy shaxs siymosining yaratilishi, tarixiy romanda badiiy zamon va makon (xronotop) tasviri kabi muammolar tahlil etilgan. Ijtimoiy muhitning badiiy xarakterga tasiri, ijodkor tomonidan badiiyat mezonlari asosida obraz yaratish mahorati haqida mulohazalar qayd etilgan. Romanda tarixiy shaxs siymosi, yani Bobur va Shayboniyxon obrazlarining «Yulduzli tunlar» romanidagi talqini xususida soz yuritilgan. Romanning poetik xususiyatlari tadqiq qilingan. Shuningdek, temuriy malikalardan biri bolgan Gavarshod begim obrazining badiiy adabiyotdagi talqini bir qator asarlar misolida qiyosiy tahlil etiladi. Mustaqillik yillarida yaratilga Ona lochin vidosi romanida tarix haqiqatiga monand tarzda Gavharshod begim obrazi yaratilganligiga alohida etibor qaratilgan. Monografiya oliy oquv yurtilarining 5220100 - filologiya va tillarni oqitish (ozbek tili) yonalishidagi bakalavr va 5A120101 - Adabiyotshunoslik (tillar va tadqiqot yonalishlari boyicha) yonalishida tahsil olayotgan talabalarga moljallangan. Shuningdek Turkiyening Firat universiteti Turk tili va adabiyoti, Qardosh turk lahjalari fakultetlarining talabalariga Ozbek adabiyoti fanidan maruza va amaliy mashgulotlarni otishda unumli foydalanilgan.

Masul muharrir: Hotam UMUROV Ozbekiston, filologiya fanlari doktori, professor,

Taqrizchilar: Ahmet BURAN Turkiye, Firat universiteti professori, filologiya fanlari doktori,

SOZ BOSHI

Asrlar davomida shakllangan milliy qadriyatlarimiz, urfodatlarimiz bir-biriga hamohang bolgan xalqning yillar davomida ma'lum bir ijtimoiy-siyosiy voqelik tufayli uzoqlash holati kozga tashlandi. Ammo Ozbekistonning Istiqlolga erishishi, ozining buk davlatchilik tarixini bir asrdan ortiqroq davr otgandan song qayta tiklashi Turkeyi Jumhuriyatini, uning xalqini cheksiz quvonchiga asos bolgan edi. Shunday bolsa-da, keying uch yil davomida, barcha sohalarda bolgani kabi Ozbekistondagi ta'lim sohasidagi islohatlar ozbek davlatining, qolaversa, xalqining tqraqqiyot tamoyillarini rivojlangan davlatlar qatoridan orin olish imkonini juda ham kengaytirdi. Ta'lim jarayonidagi islohatlarning mahsuli sifatida etuk mutaxasislar almashish, yillar davomida orttirilgan tajribalarni almashish va bugungi zamonaviy ta'lim jarayonidagi ozgarishlarni organish esa har ikki xalqning yanada taraqqiyotidan dalolatdir. Turkiy xalqlar madaniyati tarixida Ysuf Xos Hojibning Qutadgu bilig, Mahmud Qoshgariyning Devonu lugatit turk, Ahmad Yuknakiyning Hibbatul haqoyiq asarlarining ikki xalq tomonidan organilishi yoki temuriylar sivilisatsiysining etuk vakillari hisoblangan Mirzo Ulugbek, Gavharshod begim, Husayn Bayqaro, Mir Alisher Navoiy, Zahiriddin Muhammad Bobur kabi oz davrining buyuk siymolarining tarixini, murakkab hayotini tarixiy voqealar zamirida organishi ham bejiz emas. Ular yratgan, bizgacha etib kelgan ma'naviy merosdan oziqlandi va oziqlanmoqda. Shu nuqtaiy nazardan, Samarqand davlat universitetining professori, filologiy fanlari doktori Azimidin Nasirov tomonidan yaratilgan bu monografiyada dunyo xalqlaqri tarixida juda ulkan ma'naviy meros qoldirgan, buyuk iste'dod sohiblari Mirzo Ulugbek, Zahiriddin Muhammad Boburning XX asrda yaratilgan ozek romanlaridagi badiiy obrazini bir qator tarixiy manbalar asosida qiyosiy organishi bizda juda katta ta'surot qoldirdi. Mirzo Ulugbekning bolidaiy muhtaramasi Gavharshod begimning nurli siymosini, turli janrlardagi asarlarda talqin etilishiga judda kata e'tibor 12 / NASIROV AZIMIDIN

beradi va ma'lum ma'noda uning haqiqqiy obrazi Primqul Qodirovning Ona lochin vodosi romanida yaratilganligiga oz e'tiborini qaratadi. Asar sujetidan orin olgan Ona lochin hikoyatidagi Ona Burgutning fojialariga qiyosiy tahlil qilingan orinlari kitoxon qalbini larzaga solidi. Ana shunday murakkab sharoitda ham insoniy fazilatlarini saqlab qolishi Gavharshod begimning etuk va oqila temuriy malika ekanligi asoslangan. Pirimqul Qodirovning Yulduzli tunlar romanida esa iste'dodli ijodkor, shoh va shoir Zahiriddin Muhammad Bobur badiiy obrazi talqiniga diqqatini qaratadi. Buyuk bir siymoning qalbida, jismida shohlik va shoirlik mujassam bolib, nafaqat, turkiy xalqlaqr tarixida balki, jahon sivilizatsiyasida ham oziga xos orni mavdudligini alohida ta'kidlaydi. Muallif faqat badiiy asardagi obraz talqini bilan cheklanib qolmasdan, balki Zahiriddin Muhammad Boburning me'muar (esdaliklar) asari bilan bir qatorda, hid xalqining faxri bolgan Javohirlal Nuruning Hidiston tarixi, ingiliz tarixchisi Uilyam Eriskinning Bobur Hidistonda kabi nodir asarlardagi haqqoniy qarashlar, fikrlarga ham ijodiy yondoshadi va munosabat bildiradi. Ayniqsa, Hasanxoja Nisoriyning Muzakkiri ahbob, Hafiz Tanish Buxoriyning Sharafnomaiy Shohiy kabi tarixiy manbalardagi tarixiy faktlarga ijodkor, romannavis Pirimqul Qodirovning qay tarzda ijodiy yondoshganligini, adabiy-tanqidiy qarashlarga asoslangan holda tahlil qiladi. Romandagi shoh va shoir Zahiriddin Muhammad Bobur istiroblarini, dramatik holatlarini, tarix sahnasidagi golibu maglubliklarini shoir she'riyati misolida ham qiyosiy organadiki, bu esa Bobur shohdagi buyuk insoniy fazilatning yuksak darajada bolganligini isbotlaydi. Xullas, monografiyadan orin olgan tahlillar orqali buyuk insoniy fazilat egasi bolgan shaxslar faoliyatini organishda, bu haqida hayotiy xulosalar chiqarishga imkoniyat yaratadi. Pirimqul Qodirovning badiiy obraz yaratishdagi mahorati korsatilgan. Bunday tushunchalar va tahlillar bugungi kitobxonni tarixga, buyuk siymolarga bolgan muhabbatini yuksalishiga asos boladi.

Ahmet BURAN, Ercan ALKAYA Turkiye, Firat universiteti professorlari, filologiya fanlari doktorlari


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 140
Ağırlık : 140
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺182,00

Abdiyev M. Kasb-hunar leksemalarining yasalish masalalari. Monografiya. – 157 bet.

Mazkur monografiya tilshunoslik fanining so‘z yasalishi sohasi tadqiqiga bag‘ishlangan. Jumladan, ishda kasb-hunar leksemalarining yasalish masalalari tadqiqi tahlil etilgan. Monografiya so‘z yasalish jarayonlari va ularning yasalish masalalari bilan shug‘ullanuvchi barcha filologlar, magistr va doktorantlar hamda turkiyshunoslik ilmi shug`ullanuvchilarga mo‘ljallangan.

Bu monografi dilbilim üzerine çalışılmıştır. Özellikle, çalışma profesyonel belirteçlerin derlenmesini analiz eder. Monograf, Türk öğrencilerinin yanı sıra, sözcük oluşturma ve tasarım süreçlerinde yer alan tüm filologlar, yüksek lisans ve doktora öğrencil erine yöneliktir.

This monograph is devoted to the study of linguistics. In particular, the study analyzes the compilation of professional tokens. The monograph is intended for all philologists, masters and doctoral students involved in the processes of creating words and their design, as well as for Turkish students. Taqrizchilar: Ahmet BURAN


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺168,00

Türk Romanında Kurmaca Bir Kişilik Olarak Şeyh Bedreddin


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 222
Ağırlık : 222
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺170,00

Toplumsal cinsiyet bağlamında eril kodlar üzerinden kurgulanan roller, erkeğin sorgulanmasını gereksiz kılar. Erkeğin varoluşu bile kendisini ortaya koymaya yeter ve varlığı sorgusuz kabul edildiği için onu tanımlama, anlama, anlatma ihtiyacı duyulmaz.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 479
Ağırlık : 479
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺185,00

Kültür tarihimizde önemli bir yer işgal eden Kırgız Türkleri, Türk tarihinin bilinen en eski kavimlerinden biridir. Bu kitapta Türk Töresine sadık kalarak hayatını hür ve müstakil olarak devam ettirme mücadelesi vermiş olan Kırgız halkının Türk kültür tarihindeki yeri ve Osmanlı Türkiye’si ile münasebetleri ortaya konulmuştur. Ayrıca, Kırgız halkının, Rus işgaline uğradıkları XIX. asrın ilk yarısından günümüze kadar, bilhassa Sovyet döneminde, geçirdikleri esaret hayatında verdikleri şerefli yaşam mücadeleleri ve istiklale kavuşma süreçleri ele alınmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 438
Ağırlık : 438
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺230,00

Kazak, Türkmen, Uygur ve Kırgız Türkleri ile birlikte Türkistan Türklerini oluşturan Özbek Türklerinin Türk Kültür tarihindeki önemi son derece büyüktür. Bütün Türklerin tarihinde birer iftihar vesilesi olarak zikredilen Ali Şir Nevai ve Uluğ Bey gibi büyük şahsiyetlerin torunları olan bugünkü Özbek Türklerinin tarihlerini diğer kardeş Türk halklarından ayrı olarak yazmak oldukça güçtür. Bu kitapta müstakil Türk devleti olarak ortaya çıkmış bulunan Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin sınırları içinde yaşayan Özbek kardeşlerimizin tarihlerindeki konular ve olaylar kronolojik bir şekilde ele alınmıştır.  Ayrıca Rus İşgali döneminde çekilen sıkıntıları, Rus ve Sovyet idaresinde Özbeklerin yaşam tarzını ve Özbekistan’ın istiklal mücadelesi etraflıca izah edilmeye çalışılmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 431
Ağırlık : 431
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺230,00

Elinizdeki kitap yaşama azmi ve arzusu, vatanlarına olan büyük sevgi ve bağlılıkla  Kazak halkının tarihsel mücadelelerini derinlemesine ortaya koyup analiz eden bir eserdir. Kazaklar son olarak Rus idaresi altından, hem haklarını ve hem de güzel vatanlarını yeniden kazanmışlar, hür ve müstakil bir millet haline gelmişlerdir. Prof. Dr. Mehmet Saray bilgi ve belgelere dayanarak Kazak halkının bu fevkalâde derin ve bir o kadar dramatik tarihlerini, hem kardeşleri olan Türkiye Türklerine ve hem de medenî dünyaya duyurmak için yola çıkmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 471
Ağırlık : 471
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺240,00

Türkmenler Sovyet hâkimiyetini en son kabul eden topluluk olmuştur. Rus işgaline uğrayan Türk ülkeleri ile Rus idaresinde yaşayan Türk halkları içinde Kazakistan halkı ile birlikte en çok acı çeken ve katliama uğrayan halkların başında Türkmenler gelir. Nitekim Rusların Türkmenistan’da uyguladıkları bu insanlık dışı ve yolsuzluklarla dolu idare şekli Rus kamuoyunun dikkatini dahi çekmiş ve Çar Hükümeti üç defa tahkikat komisyonu kurarak Türkmenistan’da ve diğer Türk ülkelerinde yapılan haksızlıkları ve yolsuzlukları inceletmek ihtiyacını duymuş, suçluların bir kısmını cezalandırmıştır. 70 yılı aşkın bir süre devam eden Sovyet yönetiminin, Türkmenlerin hayatına neler kattığı ve neler kaybettirdiği ilgili bölümde belgeleriyle açıklanmıştır. Elinizdeki kitapta Türkmenlerin tarihi, esaret altında şerefli yaşam mücadeleleri ve bağımsız Türkmenistan Cumhuriyeti’ne kadar giden istiklale kavuşma süreçleri ele alınmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 551
Ağırlık : 551
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺245,00

Atatürk, Milli Mücadele yıllarında Ankara’ya bir Büyükelçi gönderen Azerbaycan Türklerinin bu hareketine son derece duygulanmıştı. Azerbaycan sefirini kabulü esnasında söylediği şu sözler son derece manidar idi: “Rumeli ve Anadolu halkı, Azeri kardeşlerinin kalplerinin kendi kalpleri gibi çarptığını bilirler. Bunun için getirdiğiniz tuhfe-i selamın ne kadar derîn ve âlî bir hissin eseri olduğunu takdir eder ve bu selâmı alırken Azerbaycan Türklerinin de bir daha esarete düşmemeleri ve hukuklarının paymal edilmemesini temenni ve arzusunu izhar eylerler. Azerbaycan Türklerinin dertleri kendi dertlerimiz ve sevinçleri kendi sevinçlerimiz gibi olduğu için, onların muratlarına nâil olmaları, hür ve müstakil olarak yaşamaları bizi pek ziyade sevindirir”.
Bu kitapta Azerbaycan tarihinin dramatik seyri ve istiklaline giden çetin süreç ele alınmıştır. 1828 Türkmençay Antlaşması ile Rusya ve İran arasında paylaşılan Azerbaycan’ın kaderi nasıl bir seyir takip etti? Rus ve Sovyet hâkimiyetinde Kuzey Azerbaycan Türklerinin durumları nasıldı? İran idaresinde kalan Güney Azerbaycan Türklerinin ekonomik ve kültürel hayatı nasıl gelişti? Bugün, istiklâline yeniden kavuşan Azerbaycan Türklerinin durumları nedir? Adı üzerinde bir Türk ülkesi olan Karabağ meselesi ile kimler uğraşmaktadır? Bu ve bunlara benzer daha pek çok soruya da cevap bulabilirsiniz.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 672
Ağırlık : 672
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺250,00
(Kastamonu Nüshası)

Hikayet-i Veys El-Karanî isimli bu eser, muhtevası dikkate alındığında Üveysnâme adıyla zikredilen eserler grubuna dahil edilebilir. Eserin ilk bölümünde Cabbâr Kulu’nun tasavvufla ilişkili bilgi ve düşüncelerini kendine has ifade tarzıyla aktardığı görülmektedir. Eserin manzum olan ikinci bölümü ise başka eserlerde de karşılaşılan bir Veys El-Karanî hikâyesidir. Türkçe dil özellikleri bakımından bir geçiş dönemi eseri olduğunu söyleyebileceğimiz eser, bünyesinde barındırdığı Türkçe söz varlığı bakımından dikkat çekicidir.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 252
Ağırlık : 252
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺215,00
Tutumlar

Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Gizil Güç: Tutumlar

Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenenler süreçte bilişsel, üstbilişsel ve duyuşsal pek çok değişkenin etkisi altındadır. Bu değişkenler hakkında bilgi sahibi olmak, hedef dilin öğretim sürecinin nasıl bir çizgide ilerleyeceği konusunda ipuçları vermektedir. Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi üzerine yapılan çalışmaların genellikle bilişsel boyut üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Elinizdeki kitap, öğrenicilerin Türkçeye ve hedef dilde dinleme, konuşma, okuma, yazma becerilerine yönelik tutumları hakkında bilgi sahibi olmanın, öğretim sürecini nasıl etkilediğini konu edinmektedir. Ayrıca kitapta tamamlayıcı ölçme değerlendirme çalışmalarında kullanılmak üzere geliştirilmiş;

• Hedef Dil Olarak Türkçeye Yönelik Tutum Ölçeği

• Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğrenenler İçin Dinleme Tutumu Ölçeği,

• Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğrenenler İçin Konuşma Tutumu Ölçeği,

• Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğrenenler İçin Okuma Tutumu Ölçeği,

• Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğrenenler İçin Yazma Tutumu Ölçeği

yer almaktadır. Bu ölçeklerin kullanımı ile hedef dil olarak Türkçeyi öğrenenler hakkında duyuşsal boyutta bilgi edinme ve bu bilgiyi öğretim sürecine yansıtma mümkün olabilecektir.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 247
Ağırlık : 247
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺135,00
1768 - 1812

Rus devleti ortaya çıktığı bölgenin koşulları nedeniyle denizlere ulaşmayı önemli bir hedef olarak belirlemiştir. Çar Petro’nun yönetimi sırasında bu hedefler sistemli bir politikaya dönüşmüştür. II. Katerina döneminde ise Rus deniz faaliyetleri Karadeniz ve Baltık Denizi’nin ötesinde Akdeniz’e kadar uzanmıştır. II. Katerina, 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında bir Rus filosunu Baltık Denizi’nden İngiltere’nin de desteği ile Akdeniz’e göndermiştir. Bu sefer sırasında Ruslar Mora Yarımadası, Adalar Denizi, Çanakkale Boğazı, Lübnan ve Mısır sahillerinde ciddi bir tehlike haline gelmiştir. Her ne kadar çok büyük masraflara mal olmuşsa da bu dönemde Akdeniz’de yürütülen faaliyetler Rusya’ya büyük bir şöhret kazandırmıştır. 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı, Küçük Kaynarca Antlaşması ile sona ermişse de gerek bu anlaşmanın Ruslara sağladığı avantajlar gerekse de uluslararası konjonktür ve Osmanlı Devleti’nin zayıflığından istifade ile bundan sonra Ruslar, Akdeniz’den ilgisini bir daha kesmemiştir.

Büyük bir hevesle Karadeniz ve Akdeniz’e ulaşmak isteyen Ruslar için en büyük engel Osmanlı Devleti olmuştur. Boğazlardan geçen Rus gemileri sıkı bir şekilde denetlenirken Akdeniz’deki Rus deniz faaliyetleri de yakından takip edilmiştir. Ancak III. Selim, 1798’de Fransızların Mısır’a çıkması üzerine Rusya ve İngiltere ile bir ittifak yapmıştır. 7 Ada’nın Fransızlardan alınması Osmanlılar ve Rusları daha da yakınlaştırmıştır. Ne var ki bu yakınlaşma sırasında dahi iki devlet arasında tam bir dostluk tesis edilememiştir. Çatışan Osmanlı ve Rus çıkarları çok geçmeden de iki devleti tekrar bir savaşa sürüklemiştir. Çatışan çıkarlar arasında 19. yüzyılda Doğu Akdeniz’de yeni bir denge oluşmuş ve bu denge içinde Kavalalı Mehmed Ali Paşa da kendine bir yer bulmuştur. Fransızların Doğu Akdeniz’de üstün konumunun yerini yavaş yavaş İngilizler almaya başlamıştır. Tüm bu gelişmeler arasında da Osmanlı Devleti topraklarını olağanüstü bir gayretle muhafaza etmeye çalışmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 423
Ağırlık : 423
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺180,00

Ferda ZAMBAK, Tanzimat Dönemi Türk Romanlarında babasız temsil edilen oğulların erkeklik biçimlerini incelerken modernleşme sürecine dair değişimlerin daha çok “erkeklik” üzerinden kurgulandığını ortaya koyar. Bu dönem romanlarında, “yetim oğul olmak”, Osmanlı modernleşmesinin eril tahayyülü için gerekli olduğu kadar sakıncalı bir durum olarak ele alınır. Anlatıcıların yetim oğullardan beklediği babayla ve sultanla simgesel hale gelen hegemonik erkekliği inşa etmeleri değil, Batı karşısında ataerkil normların dışına taşmadan modernleşebilme becerisini gösterebilmeleridir.

Tanzimat Dönemi Türk Romanında Erkeklikler, ataerkil anlayışın normları etrafında yeniden biçimlendirilen ideal ve yeni erkeklik şekillerine, çocuksu güçsüzlüğün kıskacındaki farklılaşan züppelik biçimlerine ve egoistlikten sömürüye geçen erkekliklere yakından bakar. Romanlarda oğulların yetimliğinden üretilip kurgulanan erkeklik biçimleri ile Osmanlı modernleşmesinin cinsiyeti ve içeriği hakkında okura yeni bir okuma deneyimi sunar.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺115,00
1 2 3 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı