Ziya Gökalp, Türk kültürünün ulusal niteliklerkazanması gerekliliği üzerinde önemle duran ve bu konuda özgün deneme ve araştırmalarıyla konuya yeni bir boyut getiren çağdaş düşünürlerimizdendir.
Çağdaş düşünürlerden yararlanarak toplumumuza ulusçuluk bilincini aşılamış, toplumsal sorunlara bilimsel yöntemlerle çözüm yolları aramış, siyasal alanda da devlet kavramının ve olgusunun yerleşmesine büyük katkıda bulunmuştur.
Türk Uygarlığı Tarihi, yayınevimiz "Ziya Gökalp'in Bütün Yapıtları dizisinden çıkan dördüncü kitaptır. Ziya Gökalp, bu kitabında, Uzakdoğu Uygarlığındaki Türk Kültürü'nü incelemiştir. Elimizdeki Türk Uygarlığı Tarihi, yazarının da belirttiği gibi "Liselerin İkinci Devresine Mahsus" olarak hazırlanmış bir özettir. Geniş çalışmanın nerede olduğu bilinmiyor.
Ziya Gökalp'ın Türk Uygarlığı Tarihi, bugün de önemini koruyan başvuru kitaplarından biridir. Özellikle genç kuşaklar gözönünde bulundurularak kitabın dili yalınlaştırılmış ve notlarla zenginleştirilmiştir.
Ziya Gökalp, Türk kültürünün ulusal nitelikler kazanması gerekliliği üzerinde önemle duran ve bu konuda özgün deneme ve araştırmalarıyla konuya yeni bir boyut getiren çağdaş düşünürlerimizdendir. Çağdaş, düşüncelerden yararlanarak toplumumuza Ulusçuluk Bilinci’ni aşılaşmış, toplumsal sorunlara bilimsel yöntemlerle çözüm yolları aramış, siyasal alanda da Ulusal Devlet kavramının ve olgusunun yerleşmesine büyük katkıda bulunmuştur. Türkçülüğün Esasları, düşünürümüzün işte bu konularda yazdığı özgün denemelerinden oluşmuş bir yapıtıdır. Günümüz Türkçesiyle hazırlanmış olan bu yapıtın, genç kuşakların görüş ve düşüncelerine ulusallaşma ve çağdaşlaşma yönünde bilinçli boyutlar kazandıracağı kanısındayız.
Mustafa Kemal’i altmış yıl önce bir cuma akşamı tanımıştım. Harp Okulu’nda ve Harp Akademesi’nde sınıf arkadaşımdı. 1905 yılı başlarında birer Kurmay Yüzbaşı olarak şanlı Türk Ordu’suna katıldık. Önce Suriye’de Beşinci, sonra da Makedonya’da Üçüncü Ordu’larda kurmay stajlarımızı birlikte yaptık. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nde aynı safta bulunduk. Mücadelelerimiz ortaktı. Hürriyet hareketlerinde de birlikte çalıştık. Bu kitap, okul ve genç subaylık hayatımızın anılarını içine almaktadır. -Ali Fuat Cebesoy-
Çocuğunuz büyüdükçe bedenini tanımaya, merak etmeye başlar. Fiziksel farkındalık mahremiyet konusunu da beraberinde getirir. Çocuğunuz bu süreçte size, cevap vermekte zorlanacağınız bazı sorular sorabilir. Vereceğimiz cevaplar yakın ilişkilerin kurulduğu, dokunmanın birçok başka ülkeden daha yaygın olduğu ülkemizde çocuğun ne aile/akrabalık geleneklerine zarar vermeli ne de onları tümüyle korumasız bırakacak şekilde olmalıdır. Bu Beden Benim! ebeveynler olarak çocuklarınızla birlikte mahremiyet konusuna nasıl giriş yapacağınız ve onlara bazı konuları nasıl anlatmanız gerektiği hakkında sizlere yol gösterecek bir başlangıç kitabıdır.
Çocuğunuzun dağınık olması ve bunun bir alışkanlık halini alması onun ileriki yaşamını da olumsuz etkileyecektir. Ortamı düzenli olmayan çocukların başarıları da inişli çıkışlı olur. Çocuklara düzen alışkanlığı kazandırma görevi ise tabii ki siz ebeveynlere düşüyor. Çocuğunuzla birlikte okuyabileceğiniz Fena Dağıttım!, size ve ona bu konuda rehber olacak bir hikaye…
Bugün kendini nasıl hissediyorsun?
Mutlu mu? Üzgün mü? Kızgın mı? Şaşkın mı?
Sevimli karga Bay Gak, uçarken bir sürü insan görüyor ve bizleri gözlemlemeyi çooook seviyor.
Bay Gak Benim Bütün Duygularım’da bize neler hissettiğimizi anlatıyor. Böylece hem kendi duygularımızı öğrenecek hem de başkalarının duygularını çok daha iyi anlayabileceğiz.
Konstantiniyye… İhtişamlı surlarının karanlık diplerinde cinayetler işlenen, otobanlarında siyasetçilerin suikastlara kurban gittiği, açlıktan çocukların dilendiği, gecekondularında kadınların sessiz sedasız öldürüldüğü, yalılarında yüzyıllık zenginliğin cömertçe seyre çıkarıldığı ve güzelliğiyle Divan şairlerine yüzlerce şehrengiz yazdıran, barok sanatından izler taşıyan şehirler şehri İstanbul.
Romanları 40 dilde yayınlanan ve uluslararası pek çok ödüle layık görülen ünlü yazar Zülfü Livaneli, Konstantiniyye Oteli ile okurlarına bir İstanbul panoraması çiziyor. İstanbul’un kaymak tabakasını, alt sınıfları ve hatta ölülerin ruhlarını buluşturup başarılı bir işkadını Zehra’nın gözünden anlatıyor. İstanbul’un köklü tarihini fona alan usta edebiyatçı, onlarca karakteri, geçmişi Bizans’a dayanan bir otelin açılışına konuk ediyor; güç ve yönetim ilişkilerinden romantizme ve “başına sevda gelenlere” kadar uzanan, geniş bir yelpazede insan ruhunu didik didik ediyor.
Prof. Onur Bilge Kula’nın deyişiyle “senfonik bir roman” olma özelliği taşıyan Konstantiniyye Oteli, İstanbul’da yüzyıllardır süren cümbüşü anlamak açısından Türk edebiyatında önemli bir yer tutuyor.
Elinizde tuttuğunuz bu özel kitap, yeni baskısı ve gözden geçirilmiş son haliyle okurlarına çok sesli müzikal bir yapıt sunuyor.
Sayfa Sayısı : 432
Ebat : 13.7x23.5
Kağıt/İç Baskı : III.Hamur 55gr
Cilt/Kapak : Amerikan Bristol 230gr
Bu kitapta Hitler Almanyasının doğuşu, yükselişi ve çöküşü anlatılıyor. William Shirer İkinci Dünya Savaşından sonra müttefiklerin eline geçen orijinal Alman belgeleri üzerinde uzun yıllar çalıştıktan sonra bu kitabı yazdı. Almanya’da 1930-45 yılları arasında ne olup bittiğini merak edenler Shirer’in anlattıklarında bütün öğrenmek istediklerini bulacaklar ve bu önemli yılların niçin hiç bir zaman akıllardan çıkmaması gerektiğini görecekler. Naziler, iktidar için nasıl savaştılar? İktidarı -kimlerle ittifak kurarak- nasıl ele geçirdiler? Sonradan neler yaptılar? Kendi aralarındaki kanlı mücadeleler oldu? Hitler ve arkadaşlarının özel hayatları nasıldı? İkinci Dünya Savaşı nasıl başladı? Almanlar neden yenildiler? Üç ciltten oluşan "Nazi İmparatorluğu"nda bu soruların hepsi en ufak ayrıntılarına kadar inceleniyor ve aydınlığa kavuşuyor...
"Güneybatı Anadolu’da Teke Yarımadası olarak bildiğimiz bölge, Anadolu’nun ilk uygarlık dönemlerinde Likya Bölgesi olarak biliniyor. Likyalıların ilk uygarlıklarını sundukları bu bölgede, günümüzde Köyceğiz, Dalyan, Ortaca, Dalaman, Göcek, Fethiye, Patara, Kalkan, Kaş, Kekova, Demre, Finike, Kumluca, Tekirova gibi yerleşimler kıyı kesimini oluştururken, Elmalı, Seki, Gölhisar, Çameli, Dirmil, kuzeyindeki yerleşimleri oluşturmaktadır. "ANADOLU UYGARLIKLARI" adlı yapıtında, Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal, "Kara ile Pamphylia arasında kalan kıyı kesimi Lykia Bölgesi’dir ve burada görülen kalıntılar, Anadolu topraklarının en ilginç antik buluntularını oluştururlar. M.Ö. 5. ve 4. yüzyıldan kalan anıtlar bölgede Helenistik ve Roma çağı yapıları, mezarlar ve tapınaklarla birlikte yer alırlar. Ören yerleri çok kez zengin doğal güzelliklere de sahiptir. Özellikle M.Ö. 5 yüzyıldan Roma Çağı’na değin tarihlenen, çeşitli tiplerdeki kaya mezarları büyüleyici niteliktedir." sözleri ile bölgenin önemini vurgulamaktadır."
Minik parmaklar Benim İlk Piyanom ile eşsiz bir deneyime hazırlansın! Gökkuşağının renklerini takip ederek en sevilen 6 çocuk şarkısını çalmak hiç bu kadar kolay olmamıştı! Çocuğunuzun Otobüsün Tekeri, Parla Parla Yıldızcık, Dedemin Çiftliği Var ve daha nicesini hem çalıp, hem söyleyeceği müzik ve eğlence dolu saatler sizi bekliyor!
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.