Tükendi

Seyfi Oktay, 1991 Genel Seçimlerinin ardından kurulan DYP-SHP Koalisyon hükümetinde yaklaşık üç yıl boyunca Adalet Bakanı olarak görev yaptı. Sayın Oktay’ın Adalet Bakanlığı dönemi, ülkemizin “Hak-Hukuk- Adalet” mücadelesi tarihinin seçkin örnekleri arasındadır.

Kemal Kılıçdaroğlu-CHP Genel Başkanı

Elinizdeki kitap, eski adalet bakanlarından Seyfi Oktay’ın, gelecek kuşaklara ışık tutacak tarihsel bir belge niteliğindeki hukuk mücadelesini anlatıyor.

Merdan Yanardağ-Gazeteci

Seyfi Oktay, gözaltı sürelerini kısaltarak ve sorguda avukat bulundurma zorunluluğunu getirerek o dönem için devrim niteliğinde bir reforma imza attı.

Av. Bülent Yücetürk

Seyfi Oktay, TBMM’de üç dönem milletvekilliği ve SHP-DYP koalisyon hükümetlerinde iki dönem Adalet Bakanlığı görevlerini yürütmüştür. Kamuoyu, kendisini, milletvekili iken; döneminde yürürlüğe konulan anti demokratik ve insan haklarına aykırı 70’den fazla yasanın Anayasa Mahkemesince iptalini sağladığı, hukuksal süreci yürütmesiyle tanımıştır.

Av. Ahmet Akgül

İnsanlık tarihinin en karanlık sayfalarından biri olan 2 Temmuz Madımak, Sivas katliamının sanıkları, katilleri onun döneminde, onun dik duruşu sayesinde yargılanmış ve cezalandırılmıştır.

Veli Ağbaba-Milletvekili

Seyfi Oktay’ın yargılayanlara yönelik bir “ders kitabı” özelliği de taşıyan bu kitap, aynı zamanda yargının “hukukun üstünlüğü” üzerine kurulu olması halinde nasıl bir değişim olacağını da işaret etmektedir…

Necdet Saraç-Gazeteci


Basım Ayı/Yılı : 4/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 327
Ağırlık : 327
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺145,00
Tükendi
İkinci Meşrutiyetin İlanı Temmuz - Ağustos 1908

Konağı basılan Kayseri mutasarrıfı kalp krizi geçirdi... Ordu mal müdürü felçten öldü... Antep kaymakamı sokakta yediği dayaktan bir hancı tarafından kurtarıldı... Göksun kaymakamı çürük domateslerle kovalanarak kasabadan kaçırıldı... Adana valisi halkın hareketleri arasında şehirden kovuldu... Elazığ valisi at gibi koşularak "Hürriyet" adı verilen arabayı çekmeye zorlandı... İzmir´de Abdülhamit anıtıdır diye Saat Kulesi´ne bile saldıranlar oldu...
Elinizdeki kitap, İkinci Meşrutiyet´in "Devrim" özelliğini, 1908 Temmuz ve Ağustos´unda Anadolu´da meydana gelen olaylar ve dünya pratiği ışığında değerlendiriyor.

 


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 350
Ağırlık : 350
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺233,00
Tükendi

Hukuk denilince hiç kuşkusuz herkesin aklına, ahlak gibi, insan ilişkilerini düzenleyen toplumsal bir fenomen gelecektir.
İşte tarihin hemen her döneminde düşünen insan, bu feno-menin özüne eğilmek gereğini duymuştur.
Elinizdeki kitap, bu soruna eğilme serüveninin kısa bir özetidir.
O zaman, ister istemez, insanın karşısına “bu öze eğilmenin yöntemi nasıl olmalıdır?” sorunu çıkacaktır.
İşte bu sorunun yanıtını da fenomenlerin özüne eğilen fenomenoloji vermektedir.

Prof. Dr. Sami Selçuk
Eski Yargıtay Başkanı


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 592
Ağırlık : 592
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺359,00
Tükendi

“Yasa dışı olabilirsiniz, Ancak İnsanlık dışı değilsiniz.”
Nitekim bu ahlak anlayışı İkinci Dünya savaşı sonrası hukuka da yansımıştır. Gerçekten Alman hukuk felsefecisi Gustav Lambert Radbruch’a göre, eğer bir hukuk düzgüsü (norm) adalet ve / ya ahlak anlayışına katlanılamaz biçimde ters düşüyorsa, yargıç onu uygulamayacak; adalete, ahlaka, dolayısıyla olması gereken hukuka uygun düzgüyü uygulayacaktır. “Radbruch formülü” diye anılan bu yaklaşım, yazılı hukukun buyruğuna bireyin kendi hukuk ve adalet duygusunu kurban etmesinin saçmalığını vurgulamakta; yargıca yazılı hukuku bağlı kalmanın olası trajedisini önlemenin yolunu göstermektedir.
Yirmi birinci yüzyılda insanın ötekileştirilmesi artık 
yadırganmaktadır.
Ülkemizde sokaktaki insanımızdan devletin en yukarı katında yer alanlar, bu evrimi iyi değerlendirmeli…

Prof. Dr. Sami Selçuk
Eski Yargıtay Başkanı


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 422
Ağırlık : 422
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺269,00
Tükendi

Türkiye’nin 1980 sonrasında dünya kapitalist sistemiyle hızlı bir şekilde bütünleşmeye yönelmesi, her alanda yeni-liberal  Politikaların uygulanmasını kaçınılmaz kılmıştır. Yeni-liberalizm, 2000’li yıllarla birlikte kentsel politikalar üzerinde de egemen anlayış haline gelmiştir. Kentsel dönüşüm uygulamaları, yeni-liberal politikaların kent mekânındaki egemenliğinin en açık şekilde gözlemlendiği alanlar olmuştur. Bu uygulamalar sonucunda, oluşan kentsel rantın eşit ve adil olmayan biçimde dağıtıldığı ve bu olumsuzlukların giderek büyüdüğü yönündeki eleştiriler artmaktadır. Kentlerin sağlıklı ve düzenli bir biçimde gelişebilmesi için, insan yerleşimlerinin bugününe ve geleceğine planlı olarak müdahale edilmesi kaçınılmazdır. Ülkemizde, imar planı değişikliklerinden çoğu, rant yaratıp paylaştırmayı ilke olarak benimsemiş durumdadır. Çarpık kentleşmeye çare olarak sunulan “çarpık kentsel dönüşüm” uygulamalarının en rahatsız edici örnekleri, merkezi bir kurum olarak bütün ülkede yetkili kılınan TOKİ tarafından hayata geçirilmektedir. Bu kurumun kimi belediyelerle işbirliği yaparak gerçekleştirdiği kentsel dönüşüm projelerinde, kent toprağının artan değerinin paylaşım yönteminden, halk ve geleceğin kuşakları sürekli  olarak zarar görmüş ve bugün de görmektedir.

Prof. Dr. Ruşen Keleş


Basım Ayı/Yılı : 10/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺71,00
Tükendi

Türkiye’de müze eğitimi son yıllarda önem kazanmış ve yaygınlaşmıştır. Bu gelişmede konuya –müzeciler yanında- özellikle eğitimcilerin el atmasının büyük payı vardır. Alanda gereksinme duyulan kaynaklar gitgide çoğalmaktadır. Ancak kuram ile uygulamayı birleştiren ve kurama dayalı pratik önerilerde bulunan bir kitaba çoktandır gereksinme duyulmaktaydı.


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 563
Ağırlık : 563
En / Boy : 15 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺102,00
Tükendi

"Bence bu harika bir kitap. Sosyal psikolojik kuramlar, pratik kullanım için son derece iyi sunulmuş. Sosyal psikoloji okuyan herkes bu kitabı oldukça ilişkili ve elverişli bulacaktır."

Gerjo Kok, Uygulamalı Sosyal Psikoloji Profesörü, Çalışma ve Sosyal Psikoloji Bölümü, Maastricht Üniversitesi

"Bu kitap, heyecan verici bir konuyu ve uygulamalı sosyal psikolojiyi ele alan, okunması zevkli bir kitap. Metinlerin ana varlığı, problem tanımı, dikkatli analizleri, sınama evresi ve yardım evresini barındıran PATH kavramının özgünlüğü ve gücünde yatmaktadır. Bu çerçeveyi eğitim ve öğretim alanında uygulama ve kurumsallaştırma fikrini beğendim. "

Klaus Fiedler, Uygulamalı Sosyal Psikoloji Profesörü, Heidelberg Üniversitesi

Bu kapsamlı metin, sosyal psikolojiyi uygulamada PATH adı verilen yeni bir yöntemi tanıtmaktadır. Kitap, sosyal problemlerin çözümünde basit olduğu kadar sistematik ve basamaklandırılmış bir yöntemi önermektedir. Bu yöntem, suçla mücadele, önyargıların azaltılması, takım performansını arttırma, çevre bilinci uyandırma gibi sosyal konularda müdahale programlarının hazırlanmasında Sosyal Psikoloji kuramlarından yola çıkarak olumlu çıktılar elde etmektedir. Öğrenciler, bu kitabı izleyerek sosyal bir problemi tanımlama, kurama dayalı analiz yapma, açıklayıcı modeller geliştirme ve bu modelleri sınamak amacıyla bir araştırma projesini yürütme gibi nitelikler kazanacaklardır.

İlgi çekici ve erişilebilir bir şekilde yazılmış bu kitap size şunları sunmaktadır:

• Yazarlar tarafından öne sürülen yeni bir yöntemsel model (PATH modeli);
• Gerçek hayattan vaka çalışmaları;
• Bölüm sonlarında alıştırmalar;
• Önde gelen sosyal psikologlarla görüşmeler;
• Daha ileri okumalar için öneriler;
• Sosyal Psikoloji belli başlı kuram ve olgularına yönelik sözlük.

Bu geniş kapsamlı metin, sosyal, sağlık, adli, çevre, endüstri ve örgüt psikolojisi gibi alanlarda lisans ve lisansüstü düzeydeki uygulamalı psikoloji dersleri için yararlıdır.


Basım Ayı/Yılı : 7/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 252
Ağırlık : 252
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺142,00
Tükendi

1995-1997 yılları arasında Çevre Bakanlığı yapan Fransız siyasetçi Corinne Lepage’in dilimize Başka Türlü Yaşamak adıyla çevrilen kitabı, neo-liberal kapitalizmin yarattığı sosyo-ekonomik, siyasal ve ekolojik tahribatı aşmanın yollarını arıyor. İçinde yaşadığımız ve gelecek nesillere iyi bir miras bırakmakla yükümlü olduğumuz dünyayı daha iyi bir yer haline getirebilmek için yeni bir ekonomik ve siyasal model önererek, başka türlü yaşamanın mümkün olduğuna işaret ediyor. Lepage, yeni üretim ve tüketim biçimleri geliştirilerek alınması gereken ekolojik önlemlerden, daha kapsayıcı demokratik yöntemlerin geliştirilmesine kadar geniş bir yelpazede insanlığın geleceğinin iyileştirilmesi için hareket edilmesi gerekliliğinin altını çiziyor.


Basım Ayı/Yılı : 7/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 149
Ağırlık : 149
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00
Tükendi
Dogmatiği ve/ya Grameri

Atatürk, istediği kadar “Yaşamda en doğru yol gösterici bilimdir” desin, bu özdeyiş, ne denli üniversitelerin duvarlarına kazınırsa kazınsın, oralarda bir süs bitkisi işlevini üstlenecek; yerini “bilim başka, uygulama başka” önyargısına, daha doğrusu saçmalığına, safsatasına bırakacak; beyinlere kaskatı yerleşen bu safsata da yükselme kaygısıyla ikonlaşıp yaygınlaşarak herkesi tutsak kılacaktı.

Türk insanının, Türk hukukçusunun sorunu, hastalığın virüsü işte buydu: “Bu yapılan doğru mu?” sorusunu sormaksızın, yaşananları sorgulamaksızın kendisinden öncekilere öykünmek, onları taklit etmek!

Elbette kolaycılık olmasının da ötesinde bir hastalıktı bu. Kanımca da, “eleştirel düşünme”yi ve “eleştirel yaklaşım”ı, sorgulamayı dışlayan öğretim dizgemizin (sistem) bunda büyük payı vardı.

Öyle ya, yasalar ve fakültelerde okutulan bilgiler hiç uygulanmayacaksa, neden bu bilim yuvaları açılmışlardı; oralarda dört yıl süreyle çoğu beş yüz sayfayı aşan ders kitapları niçin okutuluyordu?

Öte yandan bakıyorsunuz, bu ülkede Atatürk’ü gerçekten hemen herkes seviyordu. Öyleyse onun değişmez hedefini kavrayanlar neden bu denli çok azdı!?

Hukuk devrimi, çağ atlamanın, Atatürk’ün Tevfik Fikret’ten alarak dile getirdiği “fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” kuşaklar yetiştirmenin en iyi ve vazgeçilemez bir yoludur.

Bunun için de bilimsel yöntemle yola çıkarak ilkin yargılama süreci hukukları dogmatiğinden; özellikle de bu dalların en önemli aşaması olan “duruşma”dan başlayarak bilimsel yolu izlemeliyiz.


Basım Ayı/Yılı : 2/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 847
Ağırlık : 847
En / Boy : 15 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺372,00
Tükendi

Çalışmanın anlamı ve rolüne eleştirel bir tarihsel perspektiften bakarak sosyal teorilerde işin sonu düşüncesini izleyen bu kitabın iskeletini belli başlı sorular oluşturuyor. Çalışma, antropolojik bir kategori olarak insan doğasına içkin bir faaliyet midir? Tarihsel süreçte çalışmanın anlamına ilişkin temel kırılma noktaları hangileridir? İşi insan hayatının merkezine yerleştiren gelişmeler nelerdir? Günümüzde iş, bireysel anlamını ve toplumsal konumunu koruyor mu? Sosyal teorilerde çalışmaya yönelik eleştirilerin odak noktaları nelerdir? İşin ortadan kalktığı bir toplum tahayyülü, insanlığın geleceği için anlamlı bir yol sunmakta mıdır?
 
 
Çalışmanın Evrimi ve İşin Sonu, insanların aslen üretken varlıklar olduğu, çalışmanın da potansiyel olarak özgürleştirici, insanın kendini gerçekleştirmesine, bireysel gelişimine ve öz yaratıma giden yolda en birincil faaliyet olduğu kabulünden yola çıkıyor. Bu yönüyle, çalışma kavramının modern kapitalist toplumlardan itibaren ücret karşılığı yapılan “iş”e dönüşerek hapsolduğu sınırlara bir itiraz olarak okunabilir. “İşin sonu” terimiyle, hem işin eleştirisi hem de insanın özgür iradesinin, arzularının, yaratıcı yeteneklerinin ve üretken gücünün savunusunu işaret eden bu kitap, emek meselesine ilgi duyan tüm okurlara faydalı ve geniş kapsamlı bir inceleme sunmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 358
Ağırlık : 358
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺155,00
Tükendi

Nâzım Hikmet şiirinin benzersizliği, dramatik ve performatif yönünün kuvveti, oyunlarının uzun yıllar gölgede kalmasına sebep olmuştur. Oysa biçimsel çoğulculuğu, çağının neredeyse her meselesine açılan kapıları, devrimci ve enternasyonel dramaturjisiyle Nâzım Hikmet tiyatrosu hem Nâzım Hikmet’in sanatının hem de tiyatro türünün tarihinin kavranmasında okurlarına önemli bir yol sunmaktadır.
 
Sevda Şener, Süreyya Karacabey gibi tiyatro araştırmacılarımızın bu alandaki öncü çalışmalarının yanında kıymetli yerini alan bu kitap, Nâzım Hikmet tiyatrosunun bütününü yenidenyazım izleğinde ve çağdaş sanat kuramlarının izinde kapsamak gibi zorlu bir işe girişiyor. Nâzım Hikmet tiyatrosunun en dikkat çeken özelliğini, pek çok farklı biçimin, diyalektik materyalist felsefenin harcıyla birbirine nasıl bağlandığını araştırıyor. Oyunların “yazınsal pratiklerinin açıklanması, eserlerinin kendisinden önceki yazınsal birikim ile farklı biçimlerde kurulan metinlerarası bağlantılarının incelenmesi, eserlerin türsel konumlanışları, içerdiği söylem türleri, alımlama süreçleri, zaman-mekânsal bağlanımları, farklı dil ve söylemlerle nasıl hesaplaştığı, diyalektik materyalist estetiğin nasıl biçimlendiği gibi pek çok açıdan yapılacak okumalara ufak bir katkı sunmuş olmayı umuyor.”
Barış Yıldırım


Basım Ayı/Yılı : 2/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 253
Ağırlık : 253
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺77,00
Tükendi

Bu kitap, bir dönüşüm süreci olarak kabul edilen ergenlik ve genç yetişkinlik döneminin özgün özelliklerini aktarmaktadır. Ergenin fizyolojik, zihinsel, psikososyal değişimleri; İçinde yaşadığı kültürle nasıl etkileştiği bilimsel verilerle açıklanmaya çalışılmıştır. İç ve dış çatışmaların kaynakları, aile yaşantısına etkileri, arkadaş ilişkilerinde farklılaşmalar dile getirilmiş, çatışmalarla baş etmede yetersiz olanların yaşadığı zorluklara değinilmiştir.

Anne-baba, öğretmenlerin ve diğer yetişkinlerin kucak açması gereken gençlerin yarının yetişkinleri olduğu düşünülürse, onları iyi anlamamız ve kuşak farkını göz önünde tutmamız gerekir. Unutmayalım ki her neslin problemleri farklıdır. 21. yüzyılda ise bambaşka…

Her ergen farklı sosyal bağlamda yaşar. Ortak özellikleri olduğu kadar farklılıkları da göz ardı edilemez.

Ergenlik ve Genç Yetişkinlik, Üniversitelerin Psikoloji ve Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümlerinde ders kitabı olarak kullanılmasının yanı sıra yetişkinlerin de genci anlamasına yardımcı olacaktır.

 


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 267
Ağırlık : 267
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺96,00
Tükendi
5. Kitap - Suç Yargılama Süreci Hukuku

“İnsanlar arası ilişkileri düzenleyen bütün hukuk dalları gibi suç yargılama süreci hukuku da, hukukun önemli bir dalı, özellikle de yargılama süreci hukuklarının kendine özgü nitelikler sergileyen bir ‘kipi’dir. Gerçekten suç yargılama süreci hukuk dalı, temelleri ayrıntılarıyla görüleceği üzere, bütün yargılama süreci hukuku dalları içinde daha önce yaşanmış tarihsel gerçeği, olabildiğince canlı biçim­de yeniden yaşatarak, bir başka anlatımla, yargıçlara somut (maddi) gerçeği yaşatarak doğruya yaslanan yargı kurmayı amaçladığı, kısa erimdeki amacı bu olduğu için tam anlamıyla bir hukuk algoritmasıdır. Suç yargılama süreci hukukunun kısa erimdeki amacı, budur.”

Sami Selçuk

Suç Hukuku Dogmatiği ve/ya Grameri adlı bu yapıt beş kitaptan oluşmaktadır. Suç Hukuku Dogmatiği ve/ya Grameri - Giriş adını taşıyan ilk kitapta, suç hukukunun varlık nedeni ve bilim dünyasındaki yeri üzerinde durulmaktadır. Suçbilim başlığını taşıyan ikinci kitapta suçun başlıca nedenleri; üçüncü kitapta suçları önlemek için başvurulan yöntemler, yani suç politikası; dördüncü kitapta suç olgusuna yaklaşımlar ve suç genel kuramı; elinizdeki beşinci ve son kitapta ise, suç yargılama süreci hukuku ele alınmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 732
Ağırlık : 732
En / Boy : 15 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺323,00
Tükendi
4. Kitap - Suç Olgusuna Yaklaşımlar ve Suç Genel Kuramı

“Suç hukukunda ‘hiç kimse düşüncesinden (cogito) dolayı cezalandırılamaz’ (cogitationis poenam nemo patitur). Kısaca, hiç kimse ve hiçbir güç, bu arada hukuk, insanın beyninin ve yüreğinin içine giremez. Ulpianus’un bu ilkesi iki bin yılını doldurmuştur. Bu yüzden uygar dünyada suç ve suç yargılama hukukunun ‘cogito alanı’yla asla ilgilenmediği, pozitivistlerin de aynı görüşte olduğu, Eski TCY’nin kaynağı olan 1889 tarihli İtalyan CY’nin 1887 Zanardelli Raporu’n­da suç hukukunun insanların iç dünyalarıyla uğraşmadığı vurgulanarak belirtilmiştir. Bu konu, günümüzde özünde suç hukukunun sıradan bir konusudur. Çünkü çağcıl suç hukuku, ‘fiil suç hukuku’dur, Hitler’in Nazi Almanyası’nda ve Stalin’in Komünist Rusyası’nda görülen ‘fail ceza hukuku’ değildir.”

Sami Selçuk

Suç Hukuku Dogmatiği ve/ya Grameri adlı bu yapıt beş kitaptan oluşmaktadır. Suç Hukuku Dogmatiği ve/ya Grameri - Giriş adını taşıyan ilk kitapta, suç hukukunun varlık nedeni ve bilim dünyasındaki yeri üzerinde durulmaktadır. Suçbilim başlığını taşıyan ikinci kitapta suçun başlıca nedenleri; üçüncü kitapta suçları önlemek için başvurulan yöntemler, yani suç politikası; elinizdeki dördüncü kitapta suç olgusuna yaklaşımlar ve suç genel kuramı; beşinci ve son kitapta ise, suç yargılama süreci hukuku ele alınmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 367
Ağırlık : 367
En / Boy : 15 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺176,00
Tükendi

Temyiz incelemesinde asıl olan, “eyleme ilişkin sorun” ile “hukuka ilişkin sorun” ayrımıdır. Çünkü bu ayrım, şu sonucu zorlamaktadır: Duruşma yapmadıkları için “Yargıtay üyeleri, davanın (esasın) değil, yalnızca kurulan hükmün yargıcıdırlar.” Bu yüzden temyiz denetiminin özeti şudur:
“1- Yargıtay, olayların / eylemlerin kanıtlanması (sübutu) işlemini, olmazsa olmaz ilkelerine göre duruşma yapan ilk mahkemenin elinden hiçbir zaman, hiçbir gerekçe ve bahaneyle alamaz; bu sorunları ilk mahkemenin yerine geçerek çözemez.
2- Yargıtay, yasanın yorumu, belirlenip benimsenen olayların / eylemlerin nitelendirilmesi (hukuksal tanı ve adlandırma) konusunda ise, son sözü söyler.”

Prof. Dr. Sami Selçuk
Eski Yargıtay Başkanı


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺74,00
Tükendi

Elinizdeki kitapçık, bildiğimce ilk kez 1982 yılında Yargıtay Ceza Genel Kurulunun gündemine gelen çok yargıçlı mahkemelerde görüşmelerin ve oylamaların nasıl yapılacağı sorunuyla ilgilidir.
Yaptığım araştırmalar, ülkemizde öğretinin bu konuya yeterince eğilmediğini, uygulamanın ise, kurulan yargıların sonuçlarını geçersiz kılacak derecede yanlış olduğunu göstermiştir.
“Ülkemizde görüşme ve oylama konularının, ilkelerinin hukuk mantığı çerçevesinde doğru anlaşıldığını ve uygulandığını söylemek olanaksızdır. Her şeyden önce uygulamada çoğu zaman seçenekli ve toptan (cumulatif) sorular sorulamayacağı kuralına hiç uyulmamış; dolayısıyla toptan sorular sorularak kararlar verilmiştir. Üzülerek belirtelim ki, bütün bu kararlar “kesin hiçlik” (mutlak butlan) yaptırımıyla sakat ve hükümsüzdür.”

Prof. Dr. Sami Selçuk
Eski Yargıtay Başkanı


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 65
Ağırlık : 65
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺43,00
Tükendi
Milli İktisat İktisadi Düşünce ve İktisat Tarihi

ODTÜ İktisat Bölümü emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Eyüp Özveren’in onuruna bir araya gelen 14 sosyal bilimci elinizde tuttuğunuz bu kitaba onun kariyeri boyunca üzerine çalıştığı iktisat tarihi, iktisadi düşünce tarihi ve kurumsal iktisat alanlarında katkı sağladı. Çalışmaların içerik ve yöntem açısından çeşitliliği bir yandan akademik hayatı boyunca ilgilendiği konuların geniş yelpazesine işaret ederken, bir yandan da düşünsel kaynaklarının temel yapıtaşları ve onlar arasında kurduğu benzersiz ve aydınlatıcı bağlantıların izlerini taşıyor.
Bu kitabın içindeki çalışmaları üç başlık altında sınıflandırmak mümkün. Birinci grupta Milli İktisat üzerine, Osmanlı-Türk iktisadi düşünce yazınını “ulusal yaklaşım” diyebileceğimiz bir perspektif içinde değerlendiren, kimi göz ardı edilmiş özgünlük ve devamlılıklara ışık tutan çalışmalar yer alıyor. İkinci grupta düz iktisadi düşünce incelemelerinden farklılaşarak Eyüp Hoca’nın çalışmalarında olduğu gibi çok kaynaklı ve ‘bağlantılı’ zenginlikten beslenen iktisadi düşünce tarihi çalışmaları yer alıyor. Üçüncü grup çalışmalar da Eyüp Hoca’nın çalışmalarının kapsadığı tarihsel ve coğrafi uzamı yansıtacak şekilde iktisat tarihi çalışmalarından oluşuyor.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 492
Ağırlık : 492
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺307,00
Tükendi

Nüfusunun yüzde doksanı aşan bir bölümünün biçimsel olarak da olsa kentsel sayılan alanlarda yaşamakta olmasına karşın, Türkiye’de, kırsal alanlarda yaşanan ekonomik, toplumsal, kültürel ve çevresel sorunlarının türlerinde ve boyutlarında bir küçülme olduğu söylenemez.
Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana kırsal kalkınma politikaları her dönemde göreli önemini korumuştur. 1923-1960 döneminde, kırsal alan çok yönlü olarak ele alınmış, bu yaklaşım kırsal kalkınma politikalarına da yansıtılmıştır.
Planlı dönemde, toplum kalkınması, merkez köy ve köy kent gibi, Plandan Plana ağırlığı değişen, kimi zaman da Planlardan tümüyle çıkarılan kırsal kal-kınma yöntem ve modelleri, Türkiye’nin kentleşme sürecinde toplumsal ve ekonomik erozyona uğrayan kırsal alanları kalkındırmaya yetmemiştir.
1980’i izleyen “yeni plansız dönem”de ise uluslararası düzeyde egemen olan piyasacı yaklaşım, dış dünyayla bütünleşme, devletin küçültülmesi, özelleştir-me gibi yeniden yapılanma yöntemlerinin kırsal kalkınma politikalarında da benimsendiği görülmektedir.
Kırsal alanları, kır kent ayrımı ve aynı zamanda kır kent sürekliliği bağlamın-da ele alan Türkiye’de Kırsal Kalkınma Politikaları’nın yazarları, ekonomik, toplumsal ve siyasal gelişmelerin belirlediği dönemler içinde kırsal alanların sorunlarını ve bu sorunlara çözüm arayışlarını ortaya koymaktadırlar. Toplum kalkınması yaklaşımından Atatürk’ün İdeal Cumhuriyet Köyü Projesi’ne, köy kentten eko köye; Köy Enstitülerinden köycülük akımına; toprak reformundan Hazineye ait tarım arazilerinin kiraya verilmesine ya da satılmasına; tarım arazilerinin tarım dışı amaçlarla kullanılmasından köylü haklarına kadar kır-sal alanları ilgilendiren pek çok başlık kitapta tüm yönleriyle gözler önüne se-rilmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 289
Ağırlık : 289
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺118,00
Tükendi
Alt Alanlar ve Bölgesel Odaklar

Uluslararası İlişkiler münferit bir akademik disiplin midir? Yoksa, güncel yazındaki pek çok tartışmaya istinaden “sonu gelmiş” ve Siyaset Biliminin bir alt dalı olarak varlığını sürdürecek bir alan mıdır? Bu kitapta, bahsi geçen tartışmanın ötesinde Uluslararası İlişkilerin bölge çalışmalarından ve çevre alanlardan beslenen; Tarih, Hukuk, Ekonomi, Psikoloji, Sosyoloji, Felsefe gibi sosyal ve beşerî bilimlerin etkisiyle kendi kavramlarını yaratan merkez bir disiplin olduğu anlayışından yola çıkılmıştır. Günümüzün uluslararası ilişkilerini devlet-sistem merkezli odaklar ötesinde anlamak ve açıklamak için bütüncül ve kapsayıcı bir yaklaşım benimsenmektedir. Bu kitabın amacı, her bir alt-alan ve bölge çalışmasının dünyada ve Türkiye’deki evrimini, Türkiye’de konu hakkında yazılmış çalışmaların kuramsal, metodolojik odaklarını tespit etmek, kurumsallaşma çabalarını ortaya koymak ve her bir alt-alan ve bölge için nitel ve nicel döküm yapmaktır.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 842
Ağırlık : 842
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺556,00
Tükendi

“Çoğulculuk bilincine ulaşmış, onu sindirip özümsemiş bir halk, büyük bir halktır; kimseyi ötekileştirmez. Her insanı bir hukuk öznesi olarak görür ve onun haklarını da kendi hakkı gibi savunur; savundukça çoğalacağını bilir. Gerçek tekil değil, çoğuldur. Doğa tek tip insan yaratan bir klinik değildir (...) iki binli yıllara evrilirken bu konuda hepimize düşen ödevler vardır. Ödevlerimizin ortak paydası, kuşkusuz, bilimi uygulamaya aktarmak ve demokrasiyi yerli yerine oturtmaktır.”

Prof. Dr. Sami Selçuk
Eski Yargıtay Başkanı


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 514
Ağırlık : 514
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺239,00
Tükendi

Prof. Dr. Mehmet Tomanbay’ın bu çalışması, iktisat tarihiyle iktisadi düşünceler tarihini bir araya getirmesinin ötesinde bu alanlarla siyasal düşünceler tarihi arasında da bağ kuran öncü bir çalışma niteliğini taşımaktadır. Siyaset bilimi alanında olduğu gibi iktisat alanında da, tarihsizleştirme ve yalıtık düşünce kategorileri üzerinden düşünmek yaygın bir olgudur. Buna karşılık, iktisadi olgulara ilişkin kuram ve yaklaşımların ve bunları üreten düşünürlerin tarihsel koşul ve bağlam içinde ele alınması söz konusu olguların gerçekliğini açıklayabilmek ve tartışabilmek açısından olması gereken bir yaklaşım olarak öne çıkmaktadır. Prof. Dr. Tomanbay; iktisadın temel inceleme nesnesi olan ancak tarihsizleştirilerek içeriksizleştirilen kavram ve yaklaşımları, düşünürlerin yaşadığı tarihsel gerçeklik bağlamında ve biyografinin ötesine geçerek ele almaktadır. Çalışma, bu yönüyle iktisat öğrenmek isteyen herkes için bir başlangıç vesilesi olmanın yanında bir neden oluşturma potansiyelini de içermektedir. Diğer yandan, Prof. Dr. Tomanbay, siyasetin dışlandığı iktisat alanına; akım, okul ve düşünürlerin tarihselliğinden hareketle dolaylı dahi olsa ideolojik konumlanışlarına ilişkin sonuç çıkartmaya yönelik bir bakış açısıyla yaklaşarak, bu iki alan arasında köprü kurma olanağını da yeniden gündeme getirmiştir. Küresel kapitalizm çağında, yaşanılan gerçekliğin ekonomiden ayrı kavranılamayacağının artık bir tercih olmaktan çok bir zorunluluk olması karşısında bu kitap vazgeçilmez bir seçenek olmaya adaydır. Prof. Dr. Örsan Ö. Akbulut, Hacettepe Üniversitesi


Basım Ayı/Yılı : 2/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 415
Ağırlık : 415
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,00
Tükendi

“Herkes seni, bizzat kendi kadar, tanır Efruzcuğum! Bugün hiç kimse sana yabancı değildir çünkü sen ‘hepimiz’ değilsen bile ‘hepimizden bir parça’sın...”

Efruz Bey’in merkeze alındığı beş farklı hikâyeden oluşan romanda II. Meşrutiyet’in ilanını izleyen dönemin hareketli siyasal ve kültürel ortamı tüm canlılığıyla gözler önüne serilir. Ömer Seyfettin başkahraman Efruz Bey’in özgürlük, Türkçülük, serbest girişimcilik, eğitim sistemi ve dil meselelerine dair düşünceleri üzerinden dönemin farklı ideolojilerini ve onların taraftarlarını mizahi bir dille eleştirir. Her ne kadar zaman, mekân ve konular değişmiş olsa da günümüzden tam yüz yıl önce yazılmış olan bu küçük romanda dile getirilen eleştiriler günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Mevcut durumun değişen dengelerinden faydalanmaya çalışan ve “günün adamı” olarak niteleyebileceğimiz Efruz Bey romanın tefrika edilmeye başlanmasından yüz yıl sonra bugün hâlâ içimizden biri hâlâ “hepimizden bir parça”dır.

Efruz Bey’in maceralarını okurken kendinizi gülmekten alamayacaksınız ama gülerken bir daha düşünmekte fayda var çünkü romanın her satırında Ömer Seyfettin’in “Ne gülüyorsun? Anlattığım senin hikâyendir!” diyen sesini işitebilirsiniz...
 

Basım Ayı/Yılı : 8/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 249
Ağırlık : 249
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺86,00
Tükendi

Kapitalizm, son büyük krizi olan 2008 küresel finansal krizinden tam olarak çıkamamışken, önce salgının neden olduğu resesyonu ve ardından Rusya-Ukrayna savaşının yol aç-tığı gıda ve enerji krizi ile tarihinin en yüksek enflasyonunu yaşadı. Son 40 yıla damgasını vuran neoliberalizm ise emek sömürüsünü, eşitsizlikleri ve yoksulluğu daha da artırıp, iklim yıkımını hızlandırırken, kapitalizmin krizlerine çözüm olamadı. Bu süreçte ulus devletler giderek daha fazla otoriterleşti, demokratik hak ve özgürlükler askıya alındı ve krizin faturası en acımasız biçimde emekçilere ödettirildi. Diğer yandan, insanların krizsiz, emekten yana, eşitlikçi, doğa ile uyumlu, ezilen kimlikleri ve kadını güçlendiren ekonomik kalkınma ve gelişme yollarını arayıp bulma çabaları sürüyor. ‘Demokratik Katılımcı Ekonomi’ insanlığın bu tür arayışlarının en somut örneklerinden biri. Bu, hem miadını doldurmakta olan neoliberalizme ve kapitalizme hem de geçen yüzyılın başarısız reel sosyalizm uygulamalarına karşı bir seçenek oluşturma iddiasında bir paradigma. Bu kitapta, Demokratik Katılımcı Ekonomi ve Türkiye için bu paradigmadan üretilmiş kısa ve uzun vadeli ekonomi programı anlatılıyor.

Prof. Dr. Mustafa Durmuş


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 351
Ağırlık : 351
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺232,00
Tükendi

Bu kitap, Türkçe yazında çevre diplomasisi kaynak kitabı boşluğunu doldurmak amacıyla çok disiplinli, disiplinlerarası ve disiplinler boyu bir içerikle farklı akademik altyapılardan gelen araştırmacılar, müzakereci akademisyenler ve bürokratlar, uluslararası rapor yazarları ve uluslararası örgüt çalışanları tarafından yazılmış özgün bir kitaptır. Günümüzde tüm kurumların çalışmalarını ilgilendiren iklim değişikliği diplomasisi, su diplomasisi, çölleşme diplomasisi ve biyodiplomasi gibi alanlar arasındaki kavramsal ve bağlamsal ilişkiyi ve çeşitliliği ortaya koymaktadır. Çevre diplomasisi ile ilgilenen tüm profesyonellere, bürokratlara, diplomatlara, müzakereci memurlara, akademisyenlere, öğrencilere ve her kesimden okuyucuya faydalı olması umuduyla.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 503
Ağırlık : 503
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺479,00
Tükendi

İmge Kitabevi Yayınları'nın çıkardığı, A.Ü. İletişim Fakültesi'nin hazırladığı Ki dergisi her ne kadar hakemli/akademik bir dergi olsa da iletişimle ilgilenen geniş bir okur kitlesine seslenmeyi amaçlıyor.
İçinde yaşadığımız bu karmaşık iletişim çağında, konuya ilgi duyan, iletişim kültürünün bilinçli katılımcısı olmaya aday geniş bir okur kitlesini eğitmek de derginin amaçları arasında yer alıyor.
Ki dergisi iletişim, kültür ve toplumsal düşünce alanında öne çıkan, en iyi yazıları yayınlarken, güncel-akademik tartışmalara müdahil olacak. Akademisyenler, farklı disiplinlerden öğrenciler ve konuya ilgi duyan okurlar, gerek teorik gerekse pratik iletişim alanıyla ilgili yeni düşünce ve yaklaşımları bu dergide bulacaklar, alana ilişkin yeni araştırmaların izini sürecekler.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 101
Ağırlık : 101
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00
Tükendi
Sanat ve Edebiyat Dünyasında CIA Parmağı

Frances Stonor Saunders’in yazıp, Ülker İnce’nin çevirdiği, Parayı Verdi Düdüğü Çaldı’yı okurken sık sık 1950’li, 60’lı yıllarda, Farfield, Ford, Rockefeller ve Fullbright vakıflarının burslarıyla Türkiye’den kimler gitti acaba ABD’ye, diye düşündüm. Birini bulsam da konuşsam… Dünyanın en zengin, en saygın vakıflarının CIA için paravan görevi yaptıkları kimin aklına gelir?
 
Soğuk Savaş’ın civcivli günlerinde ABD, Batı Avrupa’da gizli bir kültürel propaganda programına büyük miktarda para ayırmıştı. Bu programın ana özelliği, böyle bir programın olmadığı iddiasıydı. Amerika’nın Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) bu programı büyük bir gizlilik içinde yürüttü. Kültürel Özgürlük Kongresinin otuz beş ülkede bürosu vardı. Kongre yüzlerce personel çalıştırıyor, yirminin üzerinde saygın dergi yayımlıyor, resim sergileri açıyordu; bir haber ve film servisine sahipti; tanınmış kişilerin katıldığı uluslararası toplantılar düzenliyor, müzikçilere ve ressamlara ödüller dağıtıyor, konser ve sergi olanakları sağlıyordu. Tek amaç uzun zamandır Marksizm ve Komünizme yakınlık duyan Batı Avrupa aydınlarını yavaş yavaş “Amerikan tarzı” bir bakış açısına sığdırmaktı.
 
Meğer CIA’nın en etkili silahı Encounter dergisini okumak için boşu boşuna abone parası ödemişim yıllarca. İstersem bedava gönderirlermiş. Fransa’da yayımlanan Preuves dergisini almak için Hachette dükkânlarına taşınıp durmuşum. Meğer Jean-Paul Sartre’ın Les Temps Modernes dergisini madara etmek için çıkartıyorlarmış.
 
Hey gidi Bertrand Russell, hey gidi George Orwell, hey gidi Ignazio Silone, hey gidi Stephen Spender, hey gidi Arthur Koestler!...
Özdemir İnce


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 538
Ağırlık : 538
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺239,00
Tükendi

Hüseyin Leblebici Hoca örgüt kuramı alanında dünya literatürüne önemli katkılar sağlamış, çok sayıda bilim insanı yetiştirmiş, örnek bir insan ve akademisyendi. Bilim kariyeri onunla kesişenler olarak biz, Hüseyin Ho-ca’yı gelecek nesillere daha fazla tanıtmak ve ona olan şükran borcumu-zu bir nebze olsun ödemek için bu kitabı yazdık. 
Kitapta, Hüseyin Hoca’nın yaşamını ve bize bıraktığı mirası, onunla anıla-rımızı ve Hüseyin Hoca’nın danışmanlık katkısı olan çalışmalarımızla bir-likte, Behlül Üsdiken ile ortak yazdığı “Örgüt Kuramı” başlıklı kitap bölü-münün yeniden basımını sunuyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 378
Ağırlık : 378
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺226,00
Tükendi

Hukukçu ve Ankara Milletvekili Levent Gök, 28 Aralık 2011’de silahlı kuvvet-lerimize ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu, yaşları on üçle kırk ara-sında değişen çoğu çocuk otuz dört vatandaşımızın ölümüyle sonuçlanan, Uludere’nin köyü Roboski’de yaşanan trajedi için TBMM’de kurulan komis-yonun üyesi olarak hakikatin peşine düşmüş, acılı ailelerin sesi olmuştur.
Bu kitap, bir yanda “ceberut devlet” kültürüne sahip, düzen ve “devlet aklı” fetişizmine kapılanlarla, diğer yanda her bir vatandaşının hayatından kendini sorumlu tutan demokratik devlet anlayışına sahip insanların, bitmeyen müca-delesinin öyküsü olarak da okunabilir.
Bu kitap, gözyaşlarınızı bir kez daha akıtmak için değil, halkını seven, halkına güvenen demokratik bir devlet olmamızın öneminin hissedilmesi için de yayın-lanmıştır.
İmge Kitabevi Yayınları

“Levent Gök, bu olayı bir uzman gibi, iğneyle kuyu kazar gibi araştırdı, bütün ayrıntılarıyla değerlendirdi. Olay kapatılmak isteniyor ama bu arkadaşımız ‘Hayır, bu olayı kapatamazsınız, burada insanlık dramı var.’ diyor.”
“Hafızamızı tazeleyen, tarihe not düşen, büyük bir acıyı unutturmayan bu kitabından dolayı Levent Gök’ü kutlarım.”


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 194
Ağırlık : 194
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺94,00
Tükendi

Gülümser Heper’in bu yeni kitabı tarih olarak okunabileceği gibi Anadolu Selçuklu Devleti’nin yükselme devrinin başladığı II. Kılıçarslan ve oğulları dönemine bir yolculuk olarak da okunabilir. Okumaya başladığınız andan itibaren sizi anlattığı dünyanın bir parçası haline getirme başarısını gösteren Gülümser Heper bu kitabı hakkında şunları söylemektedir:
“Bütün millet ve devletlerin inandıkları Tanrı’nın nitelikleri, kendi kültürlerinden bağımsız değildir. Türklerin Tanrı’yı yorumlama şeklinin, Arap ve Pers milletlerinden farklı olduğu da mutlaktır. Başta Kindi, Farabi, İbn Sina ve İbn Rüşd gibi filozoflar, devlete tanrısal bir kisve biçmiş ve Türkler de bunu kültürleriyle ve eski inançlarıyla bağdaştırmakta zorlanmamıştır. Ancak İslam felsefe literatüründe “Hak-Âlem” ilişkisi tartışmalarına Türklerin getirdiği yorum, tarihsel bir çatışmayı yani “Akıl ve Sezgi” arasındaki çatışmayı başlatmıştır. Ne yazık ki Türk devletleri bu kavgalardan etkilenmiş, çoğunlukla da hasar görmüştür. Aklın başarısız kaldığı anda farklı milletlerin din ve vahiy yorumlarıyla tamamlanan devlet ideolojisi, Türk devletlerinin yıkılmalarında ciddi roller oynamıştır. Bu kitap için Anadolu’da Bizans’ın, Endülüs 
Emevi Devleti’nin, Abbasilerin izlerini aradım; âlimlerin, filozofların, abdalların, dervişlerin, seyyahların peşlerine düştüm. Anadolu’ya akan ticaret yollarında, çarşılarda, pazarlarda gezindim. Mevlana ve Şems kültünü sarsarak Ahileri ve kültürlerini gün yüzüne çıkarmaya çabaladım. Her ne yazarsam yazayım 
bağımsız bir akıl ve saf bir ruhla yazdım.”


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 330
Ağırlık : 330
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺158,00
Tükendi

İklim krizleri ve onların toplamı anlamına gelen ekolojik yok oluşun eşiğinde-yiz. Eşikten atlamaya az bir zaman kala duruşumuzu siyasal ekolojik yönleriy-le dile getirmeye çalıştık.
Sözü yükseltmenin örgütlenmenin en önemli adımı olduğunu bilerek sorduk: Başka bir gezegene gitmeden veya yok etmeden bu gezegenin siyasi, ekonomik ve ekolojik yapısını değiştirmek mümkün müdür? Cevabımız “Evet”ti ve niye-timiz kapitalizmin sahteci, kâr yüzlü yaklaşımını politik ve sınıfsal bir tavırla deşifre etmekti.
Siyasi Ekoloji kitabı, sistemin en ince noktalarına kadar dokunan, onu sorgu-layan ve çözüm üreten bir anlayışla ekoloji hareketleri içinde tamamlayıcı ve bu amaçla tartışma zeminleri yaratıcı olmayı hedefliyor.
Bir araya gelmenin, ortaklaşa eylemenin, harekete geçmenin aci¬liyetini bildiren yazılardan oluşan bu eser gerçeklerle ilgili gerçekten bir şeyler söylüyor.
Bu kitap ekolojik örgütlenmenin sadece karşı çıkmaktan, itiraz etmekten ibaret olmadığını ve olamayacağını nedenleriyle anlatıyor. Sorunun çözümsüz değil irade ve eylem dahilinde olduğunu belirtiyor.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 287
Ağırlık : 287
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺167,00
Tükendi
Bekir Onur’un Yaşam Öyküsü

Bekir Onur durmadan sorgulayan, araştıran, proje üreten bir bilim insanıdır. Geçen yıl pandemi koşullarında eve kapanmışken bana yeni bir projeden söz etti, ikimizin internet üzerinden yapacağı­mız bir söyleşi. Hiç tereddütsüz kabul ettim. Böylece sık sık yazıştık, elinizdeki kitap ortaya çıktı. 40’lı, 50’li, 60’lı yılların havasını, olaylarını konuşmak heyecan verici ve öğreticiydi. Ama bu kitabın başka yaşam öyküsü kitaplarına benzemediğini hemen fark edeceksiniz. Bekir Onur sanki kendini anlatmaktan çok, bilimden, bilim insanının niteliklerinden, kuramlardan, kavramlardan söz edi­yor. En çok da, çocuklardan!

Ceren Güneröz


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 207
Ağırlık : 207
En / Boy : 15 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺108,00
Tükendi

İmge Kitabevi Yayınları'nın çıkardığı, A.Ü. İletişim Fakültesi'nin hazırladığı Ki dergisi her ne kadar hakemli/akademik bir dergi olsa da iletişimle ilgilenen geniş bir okur kitlesine seslenmeyi amaçlıyor. İçinde yaşadığımız bu karmaşık iletişim çağında, konuya ilgi duyan, iletişim kültürünün bilinçli katılımcısı olmaya aday geniş bir okur kitlesini eğitmek de derginin amaçları arasında yer alıyor. Ki dergisi iletişim, kültür ve toplumsal düşünce alanında öne çıkan, en iyi yazıları yayınlarken, güncel-akademik tartışmalara müdahil olacak. Akademisyenler, farklı disiplinlerden öğrenciler ve konuya ilgi duyan okurlar, gerek teorik gerekse pratik iletişim alanıyla ilgili yeni düşünce ve yaklaşımları bu dergide bulacaklar, alana ilişkin yeni araştırmaların izini sürecekler.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 14
Ağırlık : 14
En / Boy : 16,5 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00
Tükendi

İmge Kitabevi Yayınları'nın çıkardığı, A.Ü. İletişim Fakültesi'nin hazırladığı Ki dergisi her ne kadar hakemli/akademik bir dergi olsa da iletişimle ilgilenen geniş bir okur kitlesine seslenmeyi amaçlıyor.
İçinde yaşadığımız bu karmaşık iletişim çağında, konuya ilgi duyan, iletişim kültürünün bilinçli katılımcısı olmaya aday geniş bir okur kitlesini eğitmek de derginin amaçları arasında yer alıyor.
Ki dergisi iletişim, kültür ve toplumsal düşünce alanında öne çıkan, en iyi yazıları yayınlarken, güncel-akademik tartışmalara müdahil olacak. Akademisyenler, farklı disiplinlerden öğrenciler ve konuya ilgi duyan okurlar, gerek teorik gerekse pratik iletişim alanıyla ilgili yeni düşünce ve yaklaşımları bu dergide bulacaklar, alana ilişkin yeni araştırmaların izini sürecekler.


Basım Ayı/Yılı : 2007
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 229
Ağırlık : 229
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺84,00
Tükendi

İmge Kitabevi Yayınları'nın çıkardığı, A.Ü. İletişim Fakültesi'nin hazırladığı Ki dergisi her ne kadar hakemli/akademik bir dergi olsa da iletişimle ilgilenen geniş bir okur kitlesine seslenmeyi amaçlıyor.
İçinde yaşadığımız bu karmaşık iletişim çağında, konuya ilgi duyan, iletişim kültürünün bilinçli katılımcısı olmaya aday geniş bir okur kitlesini eğitmek de derginin amaçları arasında yer alıyor.
Ki dergisi iletişim, kültür ve toplumsal düşünce alanında öne çıkan, en iyi yazıları yayınlarken, güncel-akademik tartışmalara müdahil olacak. Akademisyenler, farklı disiplinlerden öğrenciler ve konuya ilgi duyan okurlar, gerek teorik gerekse pratik iletişim alanıyla ilgili yeni düşünce ve yaklaşımları bu dergide bulacaklar, alana ilişkin yeni araştırmaların izini sürecekler.


Basım Ayı/Yılı : 2007
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 229
Ağırlık : 229
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺84,00
Tükendi

İmge Kitabevi Yayınları'nın çıkardığı, A.Ü. İletişim Fakültesi'nin hazırladığı Ki dergisi her ne kadar hakemli/akademik bir dergi olsa da iletişimle ilgilenen geniş bir okur kitlesine seslenmeyi amaçlıyor.
İçinde yaşadığımız bu karmaşık iletişim çağında, konuya ilgi duyan, iletişim kültürünün bilinçli katılımcısı olmaya aday geniş bir okur kitlesini eğitmek de derginin amaçları arasında yer alıyor.
Ki dergisi iletişim, kültür ve toplumsal düşünce alanında öne çıkan, en iyi yazıları yayınlarken, güncel-akademik tartışmalara müdahil olacak. Akademisyenler, farklı disiplinlerden öğrenciler ve konuya ilgi duyan okurlar, gerek teorik gerekse pratik iletişim alanıyla ilgili yeni düşünce ve yaklaşımları bu dergide bulacaklar, alana ilişkin yeni araştırmaların izini sürecekler.


Basım Ayı/Yılı : 2007
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 229
Ağırlık : 229
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺84,00
Tükendi

İmge Kitabevi Yayınları'nın çıkardığı, A.Ü. İletişim Fakültesi'nin hazırladığı Ki dergisi her ne kadar hakemli/akademik bir dergi olsa da iletişimle ilgilenen geniş bir okur kitlesine seslenmeyi amaçlıyor.
İçinde yaşadığımız bu karmaşık iletişim çağında, konuya ilgi duyan, iletişim kültürünün bilinçli katılımcısı olmaya aday geniş bir okur kitlesini eğitmek de derginin amaçları arasında yer alıyor.
Ki dergisi iletişim, kültür ve toplumsal düşünce alanında öne çıkan, en iyi yazıları yayınlarken, güncel-akademik tartışmalara müdahil olacak. Akademisyenler, farklı disiplinlerden öğrenciler ve konuya ilgi duyan okurlar, gerek teorik gerekse pratik iletişim alanıyla ilgili yeni düşünce ve yaklaşımları bu dergide bulacaklar, alana ilişkin yeni araştırmaların izini sürecekler.


Basım Ayı/Yılı : 2007
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 229
Ağırlık : 229
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺84,00
Tükendi

İmge Kitabevi Yayınları'nın çıkardığı, A.Ü. İletişim Fakültesi'nin hazırladığı Ki dergisi her ne kadar hakemli/akademik bir dergi olsa da iletişimle ilgilenen geniş bir okur kitlesine seslenmeyi amaçlıyor.
İçinde yaşadığımız bu karmaşık iletişim çağında, konuya ilgi duyan, iletişim kültürünün bilinçli katılımcısı olmaya aday geniş bir okur kitlesini eğitmek de derginin amaçları arasında yer alıyor.
Ki dergisi iletişim, kültür ve toplumsal düşünce alanında öne çıkan, en iyi yazıları yayınlarken, güncel-akademik tartışmalara müdahil olacak. Akademisyenler, farklı disiplinlerden öğrenciler ve konuya ilgi duyan okurlar, gerek teorik gerekse pratik iletişim alanıyla ilgili yeni düşünce ve yaklaşımları bu dergide bulacaklar, alana ilişkin yeni araştırmaların izini sürecekler.


Basım Ayı/Yılı : 2007
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 229
Ağırlık : 229
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺84,00
Tükendi

İmge Kitabevi Yayınları'nın çıkardığı, A.Ü. İletişim Fakültesi'nin hazırladığı Ki dergisi her ne kadar hakemli/akademik bir dergi olsa da iletişimle ilgilenen geniş bir okur kitlesine seslenmeyi amaçlıyor.
İçinde yaşadığımız bu karmaşık iletişim çağında, konuya ilgi duyan, iletişim kültürünün bilinçli katılımcısı olmaya aday geniş bir okur kitlesini eğitmek de derginin amaçları arasında yer alıyor.
Ki dergisi iletişim, kültür ve toplumsal düşünce alanında öne çıkan, en iyi yazıları yayınlarken, güncel-akademik tartışmalara müdahil olacak. Akademisyenler, farklı disiplinlerden öğrenciler ve konuya ilgi duyan okurlar, gerek teorik gerekse pratik iletişim alanıyla ilgili yeni düşünce ve yaklaşımları bu dergide bulacaklar, alana ilişkin yeni araştırmaların izini sürecekler.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 36
Ağırlık : 36
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00
Tükendi

İmge Kitabevi Yayınları'nın çıkardığı, A.Ü. İletişim Fakültesi'nin hazırladığı Ki dergisi her ne kadar hakemli/akademik bir dergi olsa da iletişimle ilgilenen geniş bir okur kitlesine seslenmeyi amaçlıyor.
İçinde yaşadığımız bu karmaşık iletişim çağında, konuya ilgi duyan, iletişim kültürünün bilinçli katılımcısı olmaya aday geniş bir okur kitlesini eğitmek de derginin amaçları arasında yer alıyor.
Ki dergisi iletişim, kültür ve toplumsal düşünce alanında öne çıkan, en iyi yazıları yayınlarken, güncel-akademik tartışmalara müdahil olacak. Akademisyenler, farklı disiplinlerden öğrenciler ve konuya ilgi duyan okurlar, gerek teorik gerekse pratik iletişim alanıyla ilgili yeni düşünce ve yaklaşımları bu dergide bulacaklar, alana ilişkin yeni araştırmaların izini sürecekler.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 186
Ağırlık : 186
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺67,00
Tükendi

“Neden dünya tarihinin en zengin ülkesinde, muazzam düzeyde bir gelir ve servet eşitsizliği var? Milyonlarca insan, açlık düzeyinde ücretlere maruz kaldığından dolayı neden iki veya üç işte çalışmaya zorlanıyoruz? Niçin rekor kârların yaşandığı bir dönemde, federal asgari ücret yaşanamaz bir ücret olan saat başına 7.25 dolar olarak kalıyor? Neden ortalama işçilerin zararına, zengin ve büyük şirketlerin yararına olan ticaret politikalarını uygulamaya devam ediyoruz?
 
Siyasi devrim, büyük düşünmekle ilgilidir. Sadece bir seçim, sadece bir aday, sadece bir sorun hakkında değil. Ülkemizin ekonomik, politik, sosyal ve çevresel yaşamını dönüştürecek bir hareket yaratmakla ilgilidir. Bu kolay değil, ama yapılması gereken bu.”
 
ABD’de Demokrat Parti’nin göstereceği Başkan adaylığı için Joe Biden’la yarışan  Bernie Sanders bu kitabında, yukarıda sıraladığı sorunların çözümüne yönelik olarak “Ne Yapmalı?” sorusunu yöneltip, yapılması gerekene işaret ediyor: Siyasi devrim. Ancak Sanders’a göre bu, çok daha fazla insanı, çok daha fazla işçiyi, çok daha fazla kadını, çok daha fazla siyahı, çok daha fazla Latin’i, yerli Amerikalıyı, Asyalıyı vb bu mücadeleye katmakla gerçekleşebilir. Kitapta bu mücadele verilirken yaşananları Sanders’ın sade diliyle okuyacaksınız.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 316
Ağırlık : 316
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺178,00
Tükendi

“Pek çok psikolojik sorun türünü tanımlayan bu kitap, hem yöneticilerin hem de psikologların faydalanabileceği bilgiler vermektedir. Kolay anlaşılmasının yanı sıra minimum profesyonel jargonla klinik psikoloji çalışmaları alanına mükemmel bir giriş kitabıdır.”
Dr. Rodney L. Lowman


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 581
Ağırlık : 581
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺302,00
Tükendi

Direniş bir toplumsal sınıfın sahip olduğu ortak hareket etme ve etkileme gücüne işaret eder.
21. yüzyılda inatçı köstebeklerin yeri ve rolü ne olacak? Diğer bir deyişle sınıf, gençlik ve direniş bu yüzyılın bugününü ve yarınını nasıl belirleyecek? Yüzyılın başında karşı karşıya kaldığımız salgınla bu sorular daha da görünür oldu. İşçi sınıfının ve gençliğin çalışma ve yaşam koşullarının doğrudan tehdit altında olduğu günlerdeyiz.
Etkisizleşen sosyal haklar, çalışma yasalarının her geçen gün daha da daralan "koruma" işlevi, uzaktan çalışma modelleri, uzun çalışma saatleri ile işsizlik arasında gelip giden yaşamlar...

Sermayenin kendi çıkarları için uzaktan çalışma konusunda net olmasında şaşılacak bir şey yok kuşkusuz. Ama esas sorun uzaktan çalışmanın emekçiler adına kazanımları olduğu iddiasıdır. Uzaktan çalışmayla emekçilerin, yollarda zaman kaybetmeyecekleri, biyolojik ritimlerine uygun çalışacakları, isterlerse birden çok iş yapabilecekleri sürekli tekrarlanmaktadır. Bu iddia ciddi bir anlatıya dönüşmüş durumdadır. Bu anlatı geleceksizliğin ve güvencesizliğin anlatısıdır. Yıkılması gereken budur.

"Nasıl çalışıyoruz ve nasıl çalışabiliriz?" sorusu üzerine elbette düşünmek gerekir. Alternatif bir "çalışma" nasıl olabilir? Sömürü mekanizmasının yıkılması, emeğin özgürleşmesi, yöneten-yönetilen ilişkisi, teknolojinin kullanımı, çalışma saatlerinin azaltılması... Tüm bunların cevabı, sermayenin uzaktan çalışma talebine karşı emekten yana bir bilimde ve siyasettedir.

Kapitalizm, sermaye, proletarya, sömürü... Bu kavramlar, kapitalizmin temel nitelikleri olarak varlıklarını sürdürmektedir.

Şu an yaşadığımız hayat eşitsiz, adaletsiz ve hakkaniyetsiz ise önümüzdeki seçenek onun eşitsizliğini azaltmak ve adaletsizliğini düzeltmek değil, yaşadığımız hayatı başka bir hayatla değiştirmektir. Bu da en çok gençlere yakışır.

Gençlik sürekli devinir ve yarını kurmak için hareketlidir, ateşlidir. Bugün salgınla birlikte gençlik itaatkâr, boyun eğen, renksiz, yılgın ve solgun bir eğilime hapsoluyor. Tüm bunlara karşı gençliğin diliyle söyleyelim:
#direngeçlik
Hadi İnatçı Köstebek!


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 286
Ağırlık : 286
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺124,00
Tükendi

Çağcıl demokrasi, özgür, özerk, eşit bireylerden oluşan, bilgilendirilmiş özgür halkın, hukukun egemenliği altında, sivil toplumun özgürlükçülüğe, çoğulculuğa ve katılımcılığa yaslanan normlarına göre, özgür halk tarafından, özgür halk için yönetilmesidir.
Bu tanımdan da anlaşılıyor ki, demokrasinin ilk öğesi ve ortak değeri özgürlüktür.
Demokrasinin özü, özgürlükte yoğunlaşır, iktidarın yürütülmesinde değil.
Haklar ve özgürlükler, toplumla birlikte ortaya çıkar.
Özgürlükçülük bir kez benimsenmeye görsün, gerisi gelecektir.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 393
Ağırlık : 393
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺170,00
Tükendi

Psikolojik krizlere anlaşılır bir genel bakış açısı sunan bu kitap, psikoloji öğrencileri ve profesyonel yaşama yeni başlayan ruh sağlığı uzmanları için kuramsal ve uygulama alanına yönelik zengin bilgiler içermektedir. Krizleri etkili bir şekilde yönetmek için gereken becerilerin kazanılmasını sağlarken, ABC krize müdahale modelini temel almakta ve her bir kriz durumu için ilgili bölümde vaka örneklerine yer vermektedir.
Kitap; kriz ve krize müdahale, etik ilkeler, gelişimsel krizler, intihar ve başkalarına zarar verme durumları, kayıplar, travma ve toplumsal felaketler, kişisel mağduriyet krizleri, cinsel saldırı ve tecavüz, madde kötüye kullanımına bağlı krizler, gazi sorunları, ciddi hastalık ve engel durumuna bağlı krizler gibi pek çok durumu içeren eşsiz bir kaynaktır.
Psikolojik Krizler ve Müdahale Yöntemleri kitabının hem alanda çalışan uzmanlar hem de öğrenciler için önemli bir rehber olacağına ve krize müdahale konusunda alandaki eksikliği tamamlayacağına inanıyoruz. Yanı sıra psikolojik krizler karşısında etkin başa çıkma becerilerini geliştirmek isteyen ya da içinde bulunduğu zorlayıcı durumu anlamlandırma ihtiyacı olan herkes için yardımcı bir kaynak olacaktır


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 472
Ağırlık : 472
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺319,00
Tükendi

Yirminci yüzyılın sonlarında, toplumsal bilimler üzerinde nefes aldırmaz bir tahakküm kuran post-modern ve post-yapısalcı akımlar, büyük anlatı-lara, devasa kuramsal çalışmalara saldırı üzerinden kendilerini var ettiler. Kuşkusuz, toplumsal bilimler içerisinde ayrıksı bir yere sahip olan tarih bilimi, bu kültürelci saldırılardan en fazla nasibini alan ve dolayısıyla itibar kaybına uğrayan disiplin idi. İnsanlığın toplumsal geçmişine ilişkin tarihsel analizin yerine soykütüksel sorgulamayı koyan bu genel eğilim karşısında tarihçiler ve tarih bilimi uzun süre suskun kaldı. Marek Tamm ve Peter Burke'ın derlediği, Tarih Üzerine Yeni Yaklaşımların Tartışıl-ması çalışması, bu post-yapısalcı tarih bilimi itibarsızlaştırmasına karşı bir manifesto olarak okunabilir. Daha doğru tabirle bu çalışma, tarih bilimi-nin yeniden itibar kazanmasına yönelik bir çabanın ürünüdür. Genel tarih disiplinine sadık kalarak, çevresel tarihten sömürgecilik sonrası tarihe, toplumsal cinsiyet tarihinden bellek tarihine, bilginin tarihinden duygula-rın, şeylerin tarihine uzanan geniş bir alanda farklı çalışmaların yer aldığı ufuk açıcı bir çalışmayla karşı karşıyayız. Bu çalışma bir yandan post-yapısalcı kültürel yönelime tepkinin, diğer yandan doğrudan bu post-yapısalcı mantık içerisinden tarih bilimine yeniden itibar kazandırmaya yönelik olarak, görsel kültür tarihi, dijital tarih, nörotarih, duyguların ta-rihi, post-hümanist tarih gibi, tarih biliminin yeni alt disiplinlerini de oku-yucunun ilgisine sunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 589
Ağırlık : 589
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺401,00
Tükendi

Yirminci yüzyılın ortalarında etkinlik kazanan yapısalcılık, gerçeği birbirine bağımlı bir parça-bütün ilişkisi içinde anlama ilkesinden yola çıkan bir öğrenme ve değerlendirme yaklaşımıdır. Bir kavram olarak kurumlaşması Prag Dilbilim Okulu’na rastlayan yapısalcı yöntem, yirminci yüzyılın yarısında batı ülkelerinin hemen hepsinde tartışma gündemi yaratan bir akıma dönüşür.

Yapısalcı yöntem, metni şifrelenmiş bir dizge olarak kabul eder. Oyun metni çözümlemesinde, metinde somut olarak var olan göstergeler değil, işaret ettiği anlam kolayca belirlenemeyen örtük göstergeler önem taşır. Yüzeydeki görüntünün altında, derinde yatan kuralların ve yasaların oluşturduğu yapıyı arayan yöntem, yapıyı oluşturan birimlerin tek başlarına anlam taşımadıklarını, birbirleriyle olan bağıntılardan anlam kazandıklarını savunur.

Anton Çehov’un Martı adlı oyunu örtük göstergelerle şifrelenmiş bir oyun metni olarak karşımıza çıkmakta, yapısalcı çözümleme yöntemi sonucunda yazarın kullandığı tekrarların karakter çözümlemesinde örtük anlamları ortaya çıkardığı görülmektedir. Bu çalışmada Anton Çehov’un Martı oyunundaki temel kurgulamanın ve oyun kişisi yönelimlerinin metodolojik olarak saptanması amaçlanmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 230
Ağırlık : 230
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺119,00
Tükendi

Yaşamın Temel Ekonomisi, günlük yaşamın sosyal altyapısı olan temel hizmetlerin toplu olarak sağlanması ihtiyacını ana hatlarıyla belirtiyor. Tezleri ve stratejileri ile ilerici ekonomi politikalarının yenilenmesiyle ilgili Avrupa çapındaki tartışmalara hayati bir katkı sağlıyor.
Paul Mason, Gazeteci, Kapitalizm Sonrası: Geleceğimize Rehber kitabının yazarı
Bu, ana akım medyada asla yer bulmayan türden bir iktisat kitabı, gazete köşelerine nadiren giren türden bir siyaset. Lütfen okuyun.
Aditya Chakrabortty, The Guardian Gazetesi kıdemli iktisat yorumcusu
Bu harika kitabı hazırlayan Kolektif, Britanyalıların ve Amerikalıların, diğer pek çok şeyin yanı sıra, yeni bir tür rantiye kapitalizme nasıl öncülük ettiklerinin böylesine net bir açıklamasını yaptığı ve bununla ilgili olarak ne yapılması gerektiğini de anlattığı için içten bir tebriki hak ediyor.
Danny Dorling, Oxford Üniversitesi
Bugün , müesses nizamı aşamalı olarak kurcalamanın ya da yalnızca kendi iyiliği için eleştirmenin zamanı değil. Bunun yerine, Yaşamın Temel Ekonomisi, topluluklarımızı sıfırdan yeniden inşa etmek için dikkat çekici ve yaratıcı bir manifesto sunuyor. Umutsuzluğun değil, umudun ekonomi politiğine dayanan bu yaklaşım, kelimenin tam anlamıyla radikaldir. Bu, bazı zihinleri ve hatta belki de geleceği değiştireceği kesin olan bir kitap.
Jaime Peck, Kanada British Columbia Üniversitesi
Britanya ekonomisinde bir şeyler çok yanlış gitti. Yaşamın Temel Ekonomisi, bunun nedenlerinin çok keskin bir analizini ortaya koyuyor. Ancak daha da önemlisi, değişim için pratik öneriler sunuyor. Aynı şeyden daha fazlasını yapmak bir seçenek değildir. Yaşamın Temel Ekonomisi, çalışanların ihtiyaç duyduğu yeni anlaşma için bir sıçrama tahtası sağlıyor.
Frances O’Grady, Sendikalar Birliği Kongresi Genel Sekreteri
Kitap, bugün devam eden ekonomi tartışmalarına önemli bir katkı sunuyor. İyi bir toplumun temel direkleri olarak kolektivizm ve evrenselciliğin merkeziliğinin altını çiziyor ve çağımızın ekonomik sorunlarına ne tür çözümlere ihtiyacımız olduğuna dair irdeleyici sorular soruyor.
John McDonnell, İşçi Partisi Gölge Hazine Bakanı
Bu, ana akım medyada asla yer bulmayan türden bir iktisat kitabı, gazete köşelerine nadiren giren türden bir siyaset. Lütfen okuyun.
Aditya Chakrabortty, The Guardian Gazetesi kıdemli iktisat yorumcusu
Bu harika kitabı hazırlayan Kolektif, Britanyalıların ve Amerikalıların, diğer pek çok şeyin yanı sıra, yeni bir tür rantiye kapitalizme nasıl öncülük ettiklerinin böylesine net bir açıklamasını yaptığı ve bununla ilgili olarak ne yapılması gerektiğini de anlattığı için içten bir tebriki hak ediyor.
Danny Dorling, Oxford Üniversitesi
Bugün , müesses nizamı aşamalı olarak kurcalamanın ya da yalnızca kendi iyiliği için eleştirmenin zamanı değil. Bunun yerine, Yaşamın Temel Ekonomisi, topluluklarımızı sıfırdan yeniden inşa etmek için dikkat çekici ve yaratıcı bir manifesto sunuyor. Umutsuzluğun değil, umudun ekonomi politiğine dayanan bu yaklaşım, kelimenin tam anlamıyla radikaldir. Bu, bazı zihinleri ve hatta belki de geleceği değiştireceği kesin olan bir kitap.
Jaime Peck, Kanada British Columbia Üniversitesi
Britanya ekonomisinde bir şeyler çok yanlış gitti. Yaşamın Temel Ekonomisi, bunun nedenlerinin çok keskin bir analizini ortaya koyuyor. Ancak daha da önemlisi, değişim için pratik öneriler sunuyor. Aynı şeyden daha fazlasını yapmak bir seçenek değildir. Yaşamın Temel Ekonomisi, çalışanların ihtiyaç duyduğu yeni anlaşma için bir sıçrama tahtası sağlıyor.
Frances O’Grady, Sendikalar Birliği Kongresi Genel Sekreteri
Kitap, bugün devam eden ekonomi tartışmalarına önemli bir katkı sunuyor. İyi bir toplumun temel direkleri olarak kolektivizm ve evrenselciliğin merkeziliğinin altını çiziyor ve çağımızın ekonomik sorunlarına ne tür çözümlere ihtiyacımız olduğuna dair irdeleyici sorular soruyor.
John McDonnell, İşçi Partisi Gölge Hazine Bakanı
Mevcut düzenin adaletsizliklerini ve kötülüklerini teşhir etmek yetmiyor. Aynı zamanda ona karşı demokratik direnci örmek ve onun yerine neyin konulacağını ve bunun nasıl yapılacağını da umutlu bir dil ile topluma anlatmak gerekiyor.
Prof. Dr. Mustafa Durmuş eski adı Gazi Üniversitesi olan Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi öğretim üyesi


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 295
Ağırlık : 295
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺166,00
Tükendi

Hakikatin Gücü’ndeki söyleşi, adeta Howard Zinn’in bilgeliği, insanlığı ve nüktedanlığıyla yoğrulmuştur. Zinn, ABD’nin tarihi boyunca var olan vahşete ve sömürüye rağmen eşitsizlik ve adalet peşinde koşan sosyal hareketlerden yükselen umudu nasıl bulabileceğimizi açıklıyor. Bu ülkemizin halklarının tarihi için olağanüstü bir başlangıçtır.
Bill Bigelow
Zinn Education Project’in eşbaşkanı ve Rethinking Schools’un müfredat editörü

Hakikatin Gücü, Zinn’in klasik eseri ABD Halklarının Tarihi’nin güçlü bir sonsözüdür ve etkili bir biçimde Zinn’in misyonunun istisnailiğimizi veya üstünlüğümüzü kanıtlamak olmadığını gösterir. Tersine bizi tarihçilerin göz ardı ettiği, sıradan insanların oluşturduğu insan ahlakı ve cesaretinin parıltıları için lekeli tarihimize dobra dobra bakmaya teşvik eder.
Frances Fox Piven
City University of New York, Lisansüstü Merkezi, önde gelen Siyaset Bilimi profesörlerinden

Hiçbir tarihçi radikal politikayı ve direnişi Howard Zinn kadar coşkulu ve cazip hale getirememiştir. Ray Suarez’le olan bu söyleşi, alışılagelen politikadan bıkan gençleri de kapsayan yeni nesil içindir. Yaşamınızdaki gençleri isyana teşvik etmek için bu eseri önerin. Howard’ın dediği gibi, ‘Tarihi yalnızca geçmişin bilgisine sahip olmak için değil, geleceği değiştirmek için de bilmeliyiz.’
Dave Zirin
A People’s History of Sports in the United States’in yazarı ve The Nation’ın spor editörü

Hakikatin Gücü, Zinn’in Amerika’nın geçmişi ve geleceğine bakış açısına anlamlı bir kavrayış sağlamaktadır. Zinn’in ABD Halklarının Tarihi’ne aşina olan okurlar için değerli bir ek ve Zinn’in çalışmalarıyla henüz karşılaşmayanlar için de dokunaklı bir başlangıç.
Booklist


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺108,00
Tükendi

Eşi benzeri olmayan zamanlardan birinde, eşi benzeri olmayan bir “İnsan”ı anlatır bu kitap. Çok yönlü kişiliği, renkli hayat çizgisi ve alışılmadık başkaldırısıyla, yenilenlerin tarihinden günümüze ışık tutmayı başarabilen Şeyh Bedreddin’i anlatır.
Bedreddin, adaletli bir uygulama, çağına göre yenilenmiş bir hukuk, feodal yapıya ve kişisel egemenliğe karşı bir sistem istiyordu. Dünya görüşü çoğulcu, tasavvufa bakışı doğacı, zihniyet yapısı sorgulayıcıydı. Hayat algısı, hukuk, adalet ve eşitlik üzerine kuruluydu.
Bilmeyi arzuladı, bilmeye cüret etti, bilmeye yeltendi. Bildiğini herkesin önünde söylemeye cesaret etti, kendi doğrusunu sonuna kadar savundu. Meydan okuması gerekiyordu, meydan okudu. İsyan edilmesi gerekiyordu, isyan etti. Sonuna kadar bilip inandığının peşinden gitti.
Bilinmedik bir kıyamdı Şeyhin kıyamı. Kim görmüştü o vakte kadar, ezilenden yana duran bir “devletlû” kişiyi?
Başkaldırısı özgündü, kendisi de özgün bir şahsiyetti. Anadolu’da dini motiflerle başına adam toplayıp başkaldıran diğer isyancılara benzemezdi. Bedreddin, daha sonra dünyada meydana gelecek büyük başkaldırıların habercisiydi.
Henüz tarihçilerin net bir fotoğrafını çekemediği, resmini çizemediği bir yolda, yüz hatları tam belli olmayan bir portredir Bedreddin. Akıl ve bilginin ötesinde, belki de sezgiyle çizilecek bir portredir.
Üstü ne kadar örtülse de, daha derinlere gömülmek istense de, vakti geldiğinde silkinip bütün yüzyılların ötesinden “buradayım” diyen bir efsanedir Bedreddin.
Kazananlar ve onların kulları kaypak kelimelerle örterler gerçeğin üstünü. Perdenin ardında olgunlaşan gerçek, saldırgan inançların tarihini uysallaştırır. Önyargılar evrilir gerçeğe doğru. Zaman, şaşmaz adaletiyle bir gün hakkı sahibine teslim eder.
Gizlenen efsaneleşir ve efsanelerde canlanır kaybedenlerin gerçeği. Kazananların tarihi varsa, kaybedenlerin efsanesi vardır.

Bedreddin der ki: Herkesin kendince bir onuru, bir değeri vardır. Herkes kendi evinin, kendi vicdanının sultanıdır. Ben de halimce Bedreddinem.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 191
Ağırlık : 191
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00
Tükendi

1960`lı yılların içinde başladığım iletişim alanındaki meslek yaşamım beni sadece OYA TOKGÖZ olarak tanınır kılmadı; aynı zamanda Türk iletişim tarihine ayna tuttu, hala da tutmaya devam ediyor. Bu kitabımda yalnız özel yaşamımı değil, özel yaşamımla birlikte uzun meslek yaşamımı da anlatmaya çalışıyorum. Akademik çalışmalarımda farklı arayışlar içinde olsam bile, Türkiye`de çok bakir olan bir alan olan iletişimde her taşın altına elimi sokmaktan hiç çekinmedim. Hâlâ da çekinmiyorum. Uzun bir meslek yaşamının ardından emekli oldum. İletişim üzerinde ve iletişimle birlikte çalışmayı sürdürüyorum. İyi ve başarılı bir mesleki yaşam geçirdim mi? Gerçekten bilemiyorum. Anılarımı okuyanlar sorduğum bu soruya benden daha iyi yanıt vereceklerdir sanırım.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 394
Ağırlık : 394
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺170,00
1 2 3 ... 16 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı