Peygamberimi Anlat Bana

Hey sen, güzel çocuk! Gelsene biraz yanıma.
Duydum ki merak etmişsin ‘Peygamberim kim acaba?’
Haydi tut elimizden, kuş olup uç peşimizden
Beraberce gidelim Asr-ı Saadete yeniden…

‘Allah’ı Arayan Çocuk’ ve ‘Yarışı Yavaşlar Kazanır’ kitaplarının yazarı Hatice Kübra Tongar, çocuk­larının rüyasına sizleri de çağırıyor. Üç küçük kardeş bir gece uykuya dalıyor. Veeee… O da neee?! Gözlerini Mekke’de açıyor. Peygamberimizin (sav) doğumunu, çocukluğunu, gençliğini ve risaletini çocuklar şiir tadında okuyor.

Üç Çocuk Bir Rüya kitabı, çocuklarımızı rüya gibi bir zamanın iklimine uyandırıyor.


Basım Ayı/Yılı : 8/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 12
Sayfa Sayısı : 88
Ağırlık : 88
En / Boy : 22 / 27
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺160,00

Ey Allah’ım. ‘Bir’ çocuk için başladık bu kitaba. ‘Bir’ çocukla birlikte yazdık. Ve gördük ki o çocuk bizim kalbimizdeki çocukmuş. Çocukluğumuzmuş. Biz yazdıkça. O çocuk. Yeniden. Çocukluğuna kavuştu. En masum hâline. Kalbin kalbine kavuştu. Ve o an dünyadaki tüm kötülükler silindi. ‘Bir’ ışık parladı. Nur oldu. Yeryüzü eski sıhhatine kavuştu. ‘Bir’ çocukla nasıl olabilir değil mi tüm bunlar... Oldu. Cenâb-ı Allah’ın ‘Ol’ demesiyle oldu. O çocuk. Masumiyetin Cennet’iydi. Bakışında bu dünyayla ilgili hiçbir gölgelenme yoktu. Öylesine berraktı ki. Cennet’tendi. Hz. Âdem’in Hz. Havva’ya ilk bakışı gibiydi. şeytan sızamamıştı aralarına. Günahsızdı. Ve o ilk temas işte. ‘Bir’ bakışmayla gerçekleşti. Kalbin içinde. Kendi kendine.

 

Yapay zekânın zulmü hâkim artık dünyada. Kişiye özel cehennem algoritmaları. Her harfi. Kelimeyi. Mânâyı. Zorla iğdiş ederek hepsini sayılara çeviriyorlar. Yetmiyor. İnsanları. Çocukları. Yapaylaştırıp. Hibrit yapıp. Fıtrî tabiatından. Toprağından çıkarıyorlar. Masumiyetlerini bozuyorlar. Ey çocuk! Belki de. Hepimiz. Son insan nesliyiz. Rabbimizin emanetine hep birlikte sahip çıkmalıyız.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 15,5 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺96,00

Ben bu şehri çok sevdim; tarihi fısıldayan sokaklarını, evlerini kendime yakın buldum. Manevi bir çekim merkezi olduğunu hissettiğim Ağca Mescid’i, Yağ Camii’ni, mimarının son eseri olan Hasan Ağa Camii’ni... Ziya Paşa felsefesini, dev saat kulesini ve kebabını, şalgamını, simidini... Pamuk ve karpuz tarlalarını; portakal ve nar bahçelerini... Öyle ya binlerce yıldır insan seli akıyor, yine de garibana uzanıyordu Çukurova’nın şefkatli eli.

Misis’te ölümsüzlük otunu aradım, Lokman Hekim’e rüyamda çiçeklerin adlarını fısıldaması için yalvardım. Soluğu Anavarza’da aldım nedense, yine deprem oluyordu asırlar öncesinin tekrarını yaşatırcasına. Alacakaranlıkta Sardanapalus’u gördüm sanki; kızıl bir gün batımında gülümsüyordu. Şahmeranın hayali bekliyordu Yılankale’yi, sisli Kozan Kalesi yine portakal kokuluydu. Bir alacakaranlıkta karşılaştım Taşköprü’de Roma İmparatoru Hadrianus ile. Ramazanoğlu Konağı’na konuk oldum, yeniçerilerle saf tuttum Ulu Camii’nde, Kuvvacılarla birlikteydim Güney Cephesi’nde. Piri Mehmet Paşa’dan dua alıp Ziya Paşa’dan nasihat dinlerken büyük saat üçe vurdu... Merkez ve Atatürk parkları ile yeşil duvarlarla çevrili eski evlerinde kardeş kardeş büyüyordu begonvil, jakaranda, mimoza, leylak, erguvan ve fırça çalısı fidanları. Sokaklar turunç çiçeği kokuyordu. Altı minarenin hepsinde kandiller yanıyordu. Ben bu şehri çok sevdim; hissettim, yaşadım ve yazdım...


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

1695 farklı bitkinin halk hekimliğinde kullanışı

Bilimsel Referanslar Işığında Anadolu Halk İlaçları Envanteri

Günümüz ilaç ve tedavi uygulamalarının bilinmediği dönemlerde tüm dünyada insanlar, geleneksel tedavi sistemlerinden yararlanmıştır.

Türkiye, üç farklı floristik kuşağın (Kuzeyde Avrupa-Sibirya; Batı ve Güneyde Akdeniz; İç ve Doğuda İran-Turan) kesişme noktasındadır. Bunun sonucu olarak, şimdiye kadar teşhisi tamamlanan 12.000’e yaklaşan takson sayısı ile dünyanın en zengin florasına sahip ülkeleri arasında yer almaktadır.

Anadolu, coğrafi konumu ile tarih boyunca yüzlerce kavim ve kültürün yönetiminde kalmıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde üç kıtada süren 600 yıllık hükümranlık sayesinde Anadolu’da zengin bir tedavi kültürü oluşmuştur. Unani Tıbbın ve İslami Tıbbın kaynağı, Anadolu’nun da dahil olduğu coğrafya içerisinden çıkmıştır.

Sağlık hizmetinin ulaştırılamadığı yerlerde ise Halk Hekimleri ön plana çıkmaktadır. Halk Hekimleri, İslami Tıbbın yanı sıra yerel bitkilerle ilgili deneyimlerini kullanmaktaydı. ‘Halk İlacı’ kavramı içerisinde çevrede yetişen veya yetiştirilen bitkilerden hazırlanan formüller yer almaktadır. Ne yazık ki, Anadolu’da bitkilerin ne kadarının halk ilacı olarak kullanıldığı tam olarak bilinmemektedir. Bu bilgiler usta-çırak geleneği ile devam etmiş ve Anadolu’nun zengin tedavi kültürü kayıt altına alınamadığından kaybolmaya yüz tutmuştur.

Ülkemizde bilimsel anlamda sistemik ilk Etnobotanik saha çalışmaları, 1986-1998 yılları arasında Prof. Dr. Erdem Yeşilada’nın da içinde bulunduğu bir çalışma grubu tarafından yürütülmüştür. Tüm Anadolu’da il ve ilçeler bazında, doğru bilgilerin alınabileceği en uzak yerleşim yerlerinde saha çalışmaları yapılmış, kişilerden alınan bilgiler doğrultusunda bitkiler toplanarak botanik isimlendirmesi yapılmıştır. Takip eden süreç Prof. Dr. Erdem Yeşilada ve arkadaşlarının yürüttüğü Etnofarmakolojik araştırmalar ile saha çalışmalarında tespit edilen bazı halk ilaçlarının etkinlik ve güvenilirlikleri ortaya konmuştur.

Bu kitapta bazı ön değerlendirme parametreleri göz önüne alınarak seçilen ve ulaşılabilen kaynaklarda yer alan bilgilere dayanılarak, Anadolu Halk İlaçları kültüründe insan sağlığına yönelik olarak kullanılan bitkilere yer verilmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 312
Ağırlık : 312
En / Boy : 15,5 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Başımdan geçen her şeyi bu kitapta yazdım… Seninle bol bol dertleşip, bazen gülüp bazen ağlayacağız. Ben zamanında çok yanlış yaptım sen yapma diye, kendin için iyiye giden yola adım attığın an, ben de orada olacağım.

Seni hiç tanımadım… Şu an ne yapıyorsun bilmiyorum ama seni seviyorum. Tanımasam da sana inanıyorum; hayallerinin peşinden koşacağına, kendin olacağına, düşsen bile daha güçlü bir sen olarak yeniden ayağa kalkacağına inanıyorum. Şayet ben ayağa kalkacağım dersen, seni bekliyor olacağım.

Unutma, hiçbir şey için geç değil…


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Bu kitapta senin için can sıkıntına çare olabilecek deneyler yazdım. Sadece deneyleri yazmakla kalmadım, kimin canı sıkılmış da oturup bir şeyler icat etmiş bil istedim. Bu deneylerin asıl mucitlerini de sayfalara ekledim. Böylece hem can sıkıntın geçecek hem de can sıkıntısının ne güzel bir arkadaş olduğunu keşfetmiş olacaksın.
O zaman arkadaşım, sayfaları çevir de başlayalım!


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 23 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺131,25
Dijital İşgal: Asıl Hedef Muallak Kayası

55Dijital İşgal: Asıl Hedef Muallak Kayası

Kudüs zıtların uyumluluk arz ettiği ilahî bir mekândır... ‘İlahî Nur’ buradadır! Mescid-i Aksâ ise göklerin ve yerin buluşma noktasıdır... Peygamber Efendimizin miraca neden ‘Muallak Kayası’ üzerinden yükseldiği bilinmeden... Bugün yaşadıklarımızın pek çoğu anlaşılamaz... Ve İstanbul’da namaza durduğumuzda iki kıblemize birden secde ederiz... Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksâ! Aynı yöndedirler... Alınlarımızda birbirlerine temas ederler... Hacerü’l-esved ve Muallak Kayası! Bunun içindir ki ey insanlar! Kudüs düşerse İstanbul da düşer... Ve sıra Mekke’ye gelir!

Tapınakçıların hedefi 2022’ye kadar Muallak Kayası’nın üzerine Tapınak’ı inşa etmek, İsrail Devleti’ni yıkıp yerine ‘Büyük İsrail’i kurmaktır! Tapınak onlar için ‘Modern Babil’dir... ‘Büyük Şirk’ Tapınağıdır! Arz-ı Mev’ud hayallerinin son noktasıdır! Ve bilin ki bu karanlık planın sahipleriyle, Gazze’yi bombalayanlarla, dünyaya laboratuvar virüsünü yayan şirk-etlerin hedefi aynıdır! Great Reset yani Büyük Sıfırlama’dır!

İnsanları her an mutasyon geçiren virüslerle korkutmak, evlere hapsetmek, ekranlara bağlamaktır… Özellikle yaşlıları ve çocukları tamamıyla hayattan koparmaktır... Korku pandemisini yaymak, sürekli tedirginlik yaratmaktır... Onlar, Dijital Teknolojilerinin hızına ve ‘Yapay Zekâ’larına fazlaca güvenirler. İsterler ki ‘eşref-i mahlûkat’ vasfı sıfırlansın ve insanlar DijitalDünyaDevletiYurttaşı olsun! Sokaklar, meydanlar boşalsın, herkes eve hapsolsun, kimsenin ses çıkartacak hali kalmasın, direniş kırılsın… Ve füzeler masumların üzerine atılsın! Tüm çocuklar öldürülsün! Yıllardır Ahit Sandığı bahanesiyle altı kazılan Mescid-i Aksâ, yerleştirilen sensörlere gönderilecek siber bir tetikleme ile yıkılsın! Olduğu yere çöksün, kendiliğinden yıkıldı densin!

Evet, tam da bu tehlikelere dikkat çekmek için yazdık bu kitabı... Bilginin Tevhidi için... Büyük resmi tamamlayabilmeniz için!.. Kudüs’ün, Mescid-i Aksâ’nın... ‘Muallak Kayası’nın metafizik sırlarına, konuyla ilgili tüm kozmik bilgilere vakıf olabilmeniz için... Ve umudu, direnişi diri tutmak için… Şirk-etler ne yaparlarsa yapsınlar, Rabbimizin nurunu tamamlayacağından emin olmanız için... Kalplerinizde o Muallak Kayası’ndan bir parça taşıdığınızı hatırlatmak için…

Tam da şu zamanda! Kalbinizin muallak kayasının üzerinde kendi miracınızı başlatmanız için!


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 16 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺128,00

“En babasız evlerin, yetim kalmış odalarında çiçekler büyütmüş kadınlar kadar canım yandı o gece. Kaburgalarıma saplanmış en paslı hançerleri söküp, geceye yürüdüm korkusuz. Ellerinin beyazlığını aradım kuytularda, yoktu. Tutacak bir el bulamadığı ilk yerden, eve döner insan hep.”

Ev dediğimiz, ev bildiğimiz o yer neresi? Eğer bu sorunun cevabını, dört duvar bir çatıya ithafen veriyorsanız, en büyük yanılgıdasınız demektir. 

Gregor bu kitapta okurlarına, tüm yaşanmışlıklarını kabullenerek kendini sevmeyi öğrenenlerin asıl evinin, insanın göğüs kafesi yani aslı olduğunu anlatıyor ve çok daha içsel bir olgunun anlaşılmasından bahsediyor. Kelimelerin ahengi içerisinde, birini severken insanın, etrafını ve kendini nasıl güzelleştirebileceğine dair detaylara da rastlayacağınız bu kitap size her kelimesiyle sarılıyor ve “Korkma, ben hep varım” diyor. 


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 5
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺96,00

Sen de Elif’le birlikte bu harfleri tanıyıp Rabbimizin sözleri olan Kur’an-ı Kerim’i okumak istemez misin?

Elif çok heyecanlı. Çünkü yaz tatili başladı. Yaz tatili olunca anneannesi onlara gelir, onun için kendisi gibi tonton poğaçalar, tatlı kurabiyeler yapar. Dinlemeye doyamadığı hikâyeler anlatır.
Bu sefer ona çok güzel bir sürprizi var anneannesinin.
– Biliyor musun Elif, senin için çok özel bir şey getirdim.
– Ne getirdin anneanne? Yoksa çikolatalı kurabiye mi?
– Hayır Elifçiğim, çikolatalı kurabiye değil. Ama çikolatalı kurabiye kadar tatlı bir şey. Seninle tanışmak için can atan tatlı mı tatlı arkadaşlar. Hem bu arkadaşlar çok uzak bir yerden geldiler. Harfler Ülkesi’nden…
– Harfler Ülkesi mi? Orası da neresi?
– Farklı dillerdeki tüm harfler Harfler Ülkesi’nde yaşarlar. O ülkenin en tatlı sakinleri de Kur’an-ı Kerim’in harfleridir. Seni onlarla tanıştırayım ister misin?
– Hem de çooook isterim!

Sen de Elif’le birlikte bu harfleri tanıyıp Rabbimizin sözleri olan Kur’an-ı Kerim’i okumak istemez misin? O halde ne duruyoruz, haydi başlayalım!


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 20 / 28
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺112,00

Adana'nın sarı sıcağı, bereketli toprakları ve portakal çiçeği kokusuyla birlikte anlatılan masallarıyla, kulaktan kulağa fısıldanan efsaneleriyle ve geçmişten günümüze oynanan çocuk oyunlarıyla tanışmaya masalların, efsanelerin, oyunların besleyici gücünden yararlanmaya ne dersiniz?

 

ÖYKÜLERDE ÇUKUROVA – 1, 3’LÜ SET

1. Bir Şiir Bir Masal Bir Düş, 64 sayfa, Amerikan cilt

2. İstopla Yıldız Kodladım, 56 sayfa, Amerikan cilt

3. Yere Düşen Şeker Torbası, 56 sayfa, Amerikan cilt


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺192,00

Köy okulunun haşarı çocuğu Yusuf’un

gökyüzünden ilhamla kendi oyununu tasarladığı duygu dolu öyküsü…

Geceleyin gökyüzüne bakmanın verdiği o hisle tanıştın mı? Ay’ın ve yıldızların yanında

olmayı hayal ettin mi? Saatin kaç olduğuyla ilgilenmeden sokakta coşkuyla oyunlar oynadın mı? Peki ya hiç kendi oyununu tasarlamayı denedin mi? Yeryüzü, gökyüzü, uzay, kâinat ve yaşam senin için ne ifade ediyor? Bu soruların en azından bir, ikisine cevabın “evet” ise ya da hiç değilse içinde meraktan bir kuş kıpırdadıysa, yolculuğa çıkmaya hazırsın demektir. Haydi, başlayalım o zaman...

 

Meryem Sarıkaya’nın kaleminden, ilham veren duygu dolu bir öykü…


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 56
Ağırlık : 56
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

Bil bakalım ben kimim?...

Bereketli topraklar diyarı da derler adıma... Düşlerim var benim; geceye yıldız, gündüze
güneş diye bıraktığım. Benimle bu topraklara sakladığım düşleri keşfetmeye ne dersiniz?
Önce Hassas Kalpler Şehri’ne doğru yol alalım… Bana dair ilk ipuçları orada...

Sonra bir Tulpar’ın sırtına atlayıp Efsaneler Geçidi’nde soluklanalım. Zamandan zamana nasıl atladığımın sırrı orada gizli... Ve en son ‘Portakal Çiçeği’nin eşsiz kokusuyla tanıştırayım sizi.. Biraz da beni ondan dinleyin ...

Hangi oyunları oynarım, hangi yemekleri severim, hangi çiçekleri açarım, gizemli kapılarım ardında neler var? Çok merak ettin beni değil mi? Tamam tamam söylüyorum…
Ben ‘Öykülerde Çukurova…’

ÖYKÜLERDE ÇUKUROVA – 2, 3’LÜ SET
1. Hassas Kalpler Şehri, 88 sayfa, Amerikan cilt
2. Efsaneler Geçidi, 64 sayfa, Amerikan cilt
3. Portakal Çiçeği, 64 sayfa, Amerikan cilt


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 216
Ağırlık : 216
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺192,00

Hayallerinin peşinden gitme cesareti gösteren tüm çocuklar için…

Hakkında masallar, efsaneler anlatılan ve bu sayede düşlerinizi süslemeyi başaran bir mekân merakınızı ne kadar gıdıklayabilir? Kaç yıl, kaç zaman peşinden gezdirebilir sizi?
Bu hikâye, bu sorulara yanıt olarak yazıldı. Hayallerinin peşinden gitme cesareti gösteren tüm çocuklar için…

Ilgıt Burak’ın kaleminden Mevlana’nın, Evliya Çelebi’nin gölgesini düştüğü, Adana’nın
tarihine; aile bağlarına, sevgiye, cesarete uzanan sıcacık bir öykü.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

Zamandan zamana sıçrayan bir atın üstünde maceraya var mısın?


Davetsiz misafirlerle hayatı alt üst olan Ömer, kendini heyecan dolu bir maceranın içinde
bulur. Zamandan zamana sıçrayan bir atın üstünde gözlerini açtığında, başına
geleceklerden habersizdir. Çukurova’da, efsanelerin yaşandığı bir dönemde, Ömer hayatta
kalıp evine dönebilecek mi?

Hayriye Göztaş’ın kaleminden; Sır Elif, Gökçe Oğlak, Anavarza, Lokman Hekim, Şahmeran efsaneleriyle harmanlanmış olağanüstü bir hikâye…


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

Burası, kimsenin ötelenmediği, hiçbir duygunun kapı dışarı edilmediği bir yer. Sen, evet bu kapının eşiğinde bekleyen sen, içeri girmeye hazır mısın?

Hassas Kalpler Şehri’nin kapıları bir gün, hiç beklenmedik bir anda açılır. Bu şehirde herkes, içinden geldiği gibi davranabilir. Birini seviyorsa eğer, bunu bağıra çağıra söyleyebilir ya da usulca özür dileyebilir. Canı nasıl isterse! Çünkü burası, kimsenin ötelenmediği, hiçbir duygunun kapı dışarı edilmediği bir yer. Sen, evet bu kapının eşiğinde bekleyen sen, içeri girmeye hazır mısın?

Funda Uçuk Er, Adana’da düğün vesilesiyle yolları kesişen üç çocuğun macera dolu
hikâyesini, içindeki ışığı takip ederek dünyanın bütün seslerini duyabilenler için anlatıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 88
Ağırlık : 88
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺68,00

İstanbul’dan Adana’ya uzanan bir dostluğun hikâyesi…

Çukurova’da mayalanan anlatılarla, büyülü geçitlerle ve masal analarından dinlenen
masallarla beslenen bir dostluğa şahitlik etmeye ve tam bittiği düşünüldüğü yerden yeniden
başlamaya hazır mısın? O halde hikâyenin kapılarını arala.

Menzile Ocak, bakılıp geçilen, eğilip kulak verilmeyen şeyleri; durup dinlediğimizde ve ona bir el uzattığımızda, mucizelerin kapının hemen ardında olduğunu fısıldıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

Başlarda yara izlerin sana çirkin gelebilir.
Ama o izler fark ettirir sana sevginin varlığını.


İz varsa yara vardır,
Yara varsa da sevgi!
Kaybettiğinde üzülmezsin ki
sevmediğin birini.
Bu yüzden her yaranın ardında
sevgi yatar.
Eğer izin verirsen sevgiyle iyileşir
bütün yaralar.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 36
Ağırlık : 36
En / Boy : 25 / 25
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

‘Söz’ün Yurdu

İnsanın asıl sırrı kendi kalbinin içinde beklemektedir...

Kalbinizdeki sırrı unutturmak isteseler de...
Aslında yolunu bildiğiniz bir sırgâhınız var...
Birbirinize gülümsediğiniz, kelimeleri hiç
incitmediğiniz ve incinmediğiniz şefkatli,
hikmetli, aşkın bir iklimin yurdu...
Hayati Sır, bu hakîkatli iklimden sesleniyor...
Sükûnetle... Âgâh olalım, kendimizi
‘an’layalım diye... Özün özüne, ‘söz’ün
yurduna çağırıyor...

‘Söz’ün yurduna vardığınızda, siz de çağırın
sevdiklerinizi, çocukları, kuşları...
Yazının mümbit bahçesinde buluşun,
birlikte ‘oku’yun bu sözleri... ‘Söz’ verin...
‘Söz’ünüzü hatırlatın birbirinize...
Aşk’a ait olduğunuzu hatırlayın...


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 366
Ağırlık : 366
En / Boy : 15,5 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺144,00

Mahallede macera, Okulda Aksiyon…

Heyecan Dolu Maçlar, İnanılmaz Goller, Gırgır Şamata ve Bol Kahkaha…

Uyuşuk, Sırık, Taşkafa, Takoz, Kemik, Kazma, Fındık, Kirpi, Laz ve Mucit…

Bu on kafadar mahalle arkadaşı, okulun futbol takımında yenilgiden yenilgiye koşarken, çaresizce çabalayan bu takımı kurtarmak hiç ummadıkları bir kişiye kalır. Okulda yeni olan bu çocuk ne çalımlarıyla ne pas yeteneğiyle ne de top sürmesiyle dikkat çekmezken, her defasında, tam da ‘yenildik’ derken, ilginç golleriyle takım arkadaşlarını şaşkına uğratır. Sonra mı?

Bizim kafadarlar; bir gün aniden, kepçe kulakları ve kirpi gibi saçlarıyla hayatlarına giren bu gizemli takım arkadaşlarıyla komik bir futbol macerasının içinde bulurlar kendilerini. Takımın gol makinası bu çocuk, acayip bir Messi hayranı Mehmet Emin Sıtkı Sipsioğlu’ndan başkası değildir.

 

Komik tipler, gerçek dostluklar, bir solukta okuyacağınız maceralar…


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺68,00

“Senden olanlar ile yola çık.
İçinizden hiç kimse geriye dönüp bakmasın!”

And olsun ki yeni başlıyoruz!
Büyük Taarruzun 100. yılını aştığımız bu günlerde duamız, bu kutlu zaferin sahiplerine olduğu kadar, yeni bir kurtuluş savaşı sınırında olmanın uyanışınadır. Düşman ve ihanet boyut değiştirmiş, düğmeye basmış, her yere sızmış ve maskesi kör olana tanınmaz hale gelmiştir. Kurtuluş, şimdi çok daha önemli. Tek Dünya Devleti sapkınlığını kurma üzerine, yüz yıllık planlarını devreye sokanlar, hiç şüphesiz insanlığı çok daha fazla kana bulayacaklar. Türkiye’de ise bu sürecin tam ortasında! Bu sürecin artık üçüncü dünya savaşı olduğunu söylesek abartmış olmayız, çünkü durum tam olarak bu!

Biz dünyayı konvansiyonel bir akılla okuyup şeytanı eski usuller ile beklerken, şeytan tabi ki boş durmadı ve her kılığa girdi. Hiç olmadığı kadar, insanlığı ele geçirmek için her şeyi tek tek planladı. Oyunun kurallarından çok, kendisini yerle bir etti. Savaş başladı ve geriye dönüş yok!

Okuyana ve okutana
Yazdıklarıma ve yazacaklarıma
Yazana ve yazdırana
İnsanların vebalini taşıyan iki yüzlülere
Yalana uyana ve korkana
Masum kalpleri yağmalayanlara
Uyuyan ve uyananlara
Görene ve kör olana
Gördüklerine ve görmezden gelinenlere
Ah alan ve utanmayana
YEMİN OLSUN!


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺108,00

Sırdaşım, bu kitap ikimizin!

Âlemin gözbebeği, kıymetlisi, güzel insan!
Sen benim sırdaşım, yolculuğumdaki içsesim.

En güzel hediye olan hayatı, kadrini bilerek, hissederek,
ânı fark ederek, hakkını vererek yaşamak...
Nefes kadar değerli bir şükür...
İyilik yaparken karşılık beklememek...
Yaratana hürmeten tüm yaratılanları sevmek…
Hayallerinin peşinde koşacak kadar cesur olmak…
Gurur duyacağımız bir geçmiş için bugün, tam da şimdi çalışmak…
Son defa görecekmişiz gibi sevdiklerimize sımsıkı sarılmak…
İyilik, hep iyilik için yol almak…

Sırdaşım, bu kitap ikimizin!


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺72,00

Banu; çelimsiz, kırılgan ve içine kapanık olan kardeşi Burcu’nun her halinden şikayet eden bir abladır. Anne ve babasının, kardeşine gösterdikleri sevgi ve anlayışı bir türlü kabullenmek istemez.

Bir kamp yolculuğuyla başlayan olaylar zamanla Banu’nun kendi içindeki duygu yolculuğuna uzanır. Burcu’nun gizemli dünyasını keşfettikçe, ona olan öfke ve kıskançlığının yerini farklı duygular alır.

Sevgiyi yeşerten, duygu dolu, sıcacık bir kardeşlik öyküsü..


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 4
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00
Manevi-Psikolojik Gelişim Seti 1

Özün Özü Dualar ve Bu Duaların Tasavvufî-Terapik Etkileri

Dua, özgürlüktür. Aşk gibi vazgeçilemez ve ölüm gibi kaçınılamazdır. Aşk, beşerî olsa da sonucu itibarıyla Allah’la bütünleştirdiği anda özgürleştirir.

Dua, bazen Allah’ın rahmet kapısını ısrarla çalma; bazen de tevazu ve nezaketle bekleme özgürlüğüdür.

Dua, hem teknolojiyi aşan kalbî ve zihnî bir tarzda dostlarla buluşma noktası hem de hislerle ve zihinsel empati ile onlarla bütünleşmedir.
Dua ederken insan, yalan söyleyemez, kendini saklayamaz, kendinden kaçamaz ve kendini yalnızlaştıramaz. Bu nedenle dua, aynı aşk ve ölüm gibi vazgeçilemezdir, kaçınılmazdır.

Dua, Allah ile kul arasındaki en mahrem alandır. Herkesten sakladığımız en gizli istek ve acılarımızı Allah’la paylaşma özgürlüğüdür. Dua, Allah’ın bizi kendisine hapsetmesidir. Dua anı, Allah’ın isim ve sıfatlarıyla bütünleşip, O’na hapsolduğumuz anda kullukta özgürleşmeyi yakaladığımız andır.

Bu kitapta başarı, zihin açıklığı, heyecanı yenme, stres, depresyon, gelecek kaygısı, takıntı, gaflet, tembellik, sabırsızlık, negatif enerji, güvensizlik, haset, kıskançlık, öfke, maddi-manevi şifa, ilahî aşk, sevgi, mutlu evlilik gibi konularda kilitleri açacak ve sizi özgürleştirirken zenginleştirecek dualarla tanışacaksınız. Bu duaların tasavvufî-terapik etkilerini öğrenerek kendinizi güçlü, huzurlu ve mutlu hissedeceksiniz.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 14 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺104,00

Peyami Zırtlak Ortaokulu öğrencileri Erol’un zorba davranışlarından artık bıkmıştı. Harçlığının zorla elinden alınması, çantanın çöpe atılması, defterinin kitabının yırtılması kimsenin hoşuna gitmezdi sonuçta! Herkes içten içe “Ne yapsak da bu zorba çocuktan kurtulsak?” diye soruyordu. Ama Ramazan farklı bir soru sordu: “Ne yapsak da Erol’un içindeki iyiliği ortaya çıkarsak?” dedi. İşte tüm macera bundan sonra başladı.

Mübarek Ramazan ayında bir yandan ilk oruçlarını tutan, bir yandan da okullarına zorba davranışlarıyla nam salmış Erol Pamukyürek’in aynı soyadı gibi pamuk yürekli bir insan olması için planlar yapan bir grup çocuğun nefis macerasını kaçırmayın!

Çünkü bizce “kötü çocuk” diye bir şey yoktur. İçindeki iyiliğe henüz dokunulmamış çocuk vardır ve Ramazan ayı insanların içindeki iyiliği ortaya çıkarmak için çok güzel bir fırsattır!


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,00

Hastalıkların Duygusal Sebepleri

Küresel çağın olumsuzlukları bütün duygusal meselelerin içerisine sızarak bazen direkt bazen de dolaylı yoldan insanları hasta ediyor. Bu yüzden son doğal insan nesli boğuştuğu esas düşmanın ne kadar öldürücü olduğunu gözden kaçırıyor. Doğal hayatın içerisinde kendini en iyi şekilde kamufle etmeyi başaran duygusal sebepli katiller, insan ömrüne travmalardan çok hastalıklar ile saldırırken duygusal sebebe bağlı ölen kişilerin gerçekte neden hasta oldukları dahi bilinmiyor.

Hasta olmadan önce ruhunuzu, sonra da duygudan kaynaklı olası hastalıkları hiç olmadan önlemek mümkün. Bunu bilmek insanlık için büyük bir müjdedir! Hiç vakit kaybetmeden, gerçek şifayı kalbinizde hissedin.

Bu yolculukta duygularla hastalıkların, ruh-beden-zihin üçgeninin birbiriyle muhteşem bağına şahit olacağız. Duyguların kötü etkilerinin fark edilmediğinde nasıl hastalığa dönüştüğüyle yüzleşmek sizin için ilk adım. Esas şaşkınlık bilim diye anılan birçok şifanın nasıl da bu düşmanı bilerek görmezden geldiğine tanıklık edince başlayacak. Çünkü hem beslenmenin hem de duygusal sebeplerin bilinçli eller ile yok sayılması umuda bakışınızı değiştirecek.

Şifanın duygusal izlerinde o kadar ileri gideceğiz ki, bırakın anne karnındaki hayatımızın günümüze etkilerini, atalarımıza kadar uzanan aktarım öykülerini dahi ele alacağız. İnanç ve sevgi gibi gözle görülmeyen ama insan hayatını ötelere taşıyan bir mucizenin, şifanın içindeki şahane etkilerine de tanık olacağız.

Hasta olduktan sonra değil, hasta olmadan önce alıyoruz önlemimizi. İyileşmek, daha da önemlisi hastalık bizi bulmadan harekete geçmek için kendi değişimimizi sağlayabiliriz. Bu değişim için önümüzde hiçbir engel yok. Tabii kendi direncimizi saymazsak…

Bu kitap hastalıklar ile duygusal sebepler arasındaki bağı ortaya koyarken hem dolaylı bir şifanın hem de  ‘hiç vakit kaybetmeden’ yapabileceklerimizin peşine düşüyor.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 264
Ağırlık : 264
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00

“Geçmiş, geçmişte kalmaz”

Küresel bir tek dünya devleti sapkınlığına sürüklenen insanoğlu, hiç şüphesiz bu dönüşümün sancılarıyla boğuşurken, travmatik anıları geleceğe ayarlanmış saatli bir bomba gibi farkında olmadan genlerine kazıyor. Bu nedenle bu kitabı “geleceğin geçmiş travmaları” olarak yorumlamak çok daha sağlıklı bir bakış açısı olabilir. Çünkü geçmişin kötü izlerini temizlemek yetmez! Bugüne geçmişin geleceği olarak da bakmak zorundayız. Bu bizi hem olmuş olana hem de olacak olana karşı tam donanımlı bir şifa kaynağı yapacaktır.

Bugünün ruhsal problemlerinde esas mesele geçmişte yaşanan ağır travmalardır. Sebebini bulmak, adını koymak ve çözüme ulaşmak ise mümkündür. İnsanı özünden uzaklaştıran her türlü travmanın anahtarını bulmak, iyileşmede ve hastalıklara karşı korunmada birinci rolü oynar. O yüzden bu kitap ile olmuş olana çare bulmaya niyet ettiğimiz kadar olmamış olanın da önünü kesmeyi amaçlıyoruz.

Birçok kişi geçmişi açmanın zarar verici olacağını düşünerek geçmişte yaşadıklarını görmek ve duymak istemez. Bunun için de geçmişin yakasını bırakmadığını, bugünkü birçok davranışında kendini gösterdiğini fark edemez. Çünkü kişi çoktan geçmişin bugüne etkisi olabileceği fikrini zihninin en derinlerine kaldırmıştır. Bazen de kişi yaşadığı durumun anlamsızlığını görür, fark eder ancak olanın adını koyamaz. Geçmişi düzeltmeyi başaramadığında ise tüm yaşam enerjisini bu uğurda harcarken, huzur ve mutluluğu ulaşılmaz sanır. Manevi boşluğu madde ile doldurmaya çalışır; gereksiz harcamalar, borçlanmalar, zararlı bağımlılıklar içinde kaybolur gider.  

Bu kitabı okurken hayatınızdaki olaylara bir isim verir gibi, unuttuğunuz ve geçmişte bıraktığınız sen’e yeniden dokunur gibi, kendinizi yeniden keşfederken bir kez daha doğar gibi bakın.

Çünkü uyanışın ilk çağrılarına kulak verir ve bu kitabı kendi yaşamınızı ele alarak okursanız, geçmişinizle ilgili muhteşem izler bulacak ve geleceği dahi şifalandıracaksınız.

Unutmayın, bu sizin hikâyeniz ve öze dönüş yolculuğunuz…


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 296
Ağırlık : 296
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺82,50

Hazırsan yelkenlerini aç bakalım!

Kur’an-ı Kerim’in sayfalarında ayet denizine açılıyoruuuz!

Sana bir mektuptan bahsedeceğim. Güzel Rabbimizin bize gönderdiği çok özel bir mektuptan… Bu mektubun adı “Kur’an-ı Kerim”.
Peki neler yazıyor bu mektupta?
Allah’ın bizi çok sevdiği, yoktan var edip şahane bir sistemle yarattığı ve bize çeşit çeşit nimetler verdiği yazıyor.
Hep iyi olmamızı istediği, bizimle sürekli alakadar olup yol gösterdiği, kötülüklerden koruyup hep yanımızda olduğu anlatılıyor.
İsteklerimize cevap verdiği, hatta istediğimiz şeylerden çok daha güzelleriyle bizi sevindirdiği, bizi şefkat ve merhametiyle kuşattığı bildiriliyor bu mektupta.
Bu mektup nasıl mı oluştu?
Harfler yan yana geldi, ayetler oluştu, her bir ayet bu kitabın sayfalarına koştu. Okuyan çocukların kalbi ferahladı, zihni açıldı, içine bol miktarda sevinç ve neşe doldu.
Hazırsan yelkenlerini aç bakalım! Kur’an-ı Kerim’in sayfalarında ayet denizine açılıyoruuuz!


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 4
Sayfa Sayısı : 56
Ağırlık : 56
En / Boy : 20 / 28
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺108,00

Hatice Kübra Tongar’ın kaleminden,

ÇEYİZ

Anneler bazen kederlerini koyar kızlarının çeyizine
bazen de kederlerini…

Annemden aldım çeyizimi,
Serdim dantel dantel ömrüme.
Aldığım çeyiz değilmiş ki
Kaderimmiş meğerse...

Anneler kızları için ince ince danteller örer...
Anneler kızları için iğne oyalı tülbentler bezer...
Anneler kızlarının hem tahtını hem bahtını eyler...
Nesilden nesile aktarılan korkuların, kederlerin, tebessümlerin, kırık kanatların, kabuk tutmuş yaraların, yarına saklanan umutların yaşamın bağrından akan iyileşme hikâyelerini bırakıyoruz sehpanızın üzerine.

Çeyizlik dantel serer gibi...


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00
99 Esma 99 Dua

Dr. Senai Demirci, eşsiz bir esma-i hüsna açılımı yapıyor.
Güzel isimlerin anlamının insan ruhuna dokunduğu yerleri buluyor.

İnsan gizemdir kendisine. Kördüğümdür kendi kendine. Açılmak ister ama dinleyen bulamaz. İçinde saklı gizli sesler duyulsun diye bekler ama herkes telaşlıdır. İçinin kuyularına cesaretle ve şefkatle eğilen birini bekler ama sağırdır âlem.

Esma-i Hüsna, insanı insana anlatan bir aynadır; içinin seslerini duyuran bir dağ yankısıdır. İnsanın içinde bulutlanan sancıları sağanak sağanak indirdiği bir topraktır. Darlıklarını göğe savurur insan esma ile tanıştıkça. Kalbinin kırık kanatlarını açar kendisini göreni, dinleyeni, bağışlayanı tanıdıkça. Kendi yaralarıyla tanıştıkça, esmanın anlamını bir merhamet göğü olarak bulur, bir şefkat dokunuşu olarak yaşar.

Dr. Senai Demirci, yazar, hekim ve terapist kimliğini yanına alarak, eşsiz bir esma-i hüsna açılımı yapıyor. Güzel isimlerin anlamının insan ruhuna dokunduğu yerleri buluyor. İnsanın yeryüzü yalnızlığına eğiliyor, susturduğu sesleri, avuttuğu hasretleri anlamın avuçlarına koyuyor. Hasretli fısıltıları işiten, sessiz âh’ları ciddiye alan, utanç verici itirafları anlayışla kucaklayan Bir’inin yakınlığını keşfediyor. Şiirlerin kalbine dokunarak, kalbin şiirini duyarak yazıyor. Şaşıracaksınız. Sevineceksiniz. Teselli bulacaksınız.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 4
Sayfa Sayısı : 212
Ağırlık : 212
En / Boy : 12 / 18
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Bal Kabında Zehir!

Yeni bir çağın eşiğindeyiz. Birileri bu çağın fırsatlarla dolu olduğunu, insanoğlunu büyük bir değişimin beklediğini söylüyor. Ama bu değişimin ne pahasına gerçekleşeceğinden söz etmiyorlar. Zehri altın tas içinde sunuyorlar, bal da onun suç ortağı… Sorgusuz sualsiz itaat etmemizi istiyorlar.

“Islah edicileriz” diyorlar, oysa onlar “bozguncuların ta kendileridir”. “Sureti haktan” gözüküyorlar ama gizledikleri başka niyetleri olduğu açık. Allah’ın yarattığı ve muhatap aldığı “insan” olarak kalmak istiyorsak uyanık olmalı ve bu planları bozmalıyız. Uyanmak ise bilmekle başlar.


“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Allah bizi “bilişelim” diye farklı topluluklar halinde yarattı. “Bilelim, bilişelim; dünya kimseye kalmaz.” Uyan kardeşim uyan, galiba ahir zaman!

Abdurrahman Dilipak, günümüze ve geleceğe dair soruları cevaplarken çağın sorunlarına ve çözüm yollarına dair geniş bir perspektif sunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 136
Ağırlık : 136
En / Boy : 15,5 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Mutlu bir yuva için ipuçları… 
Onur Kaplan’ın kaleminden…

Üç Oda Bir Salon
 
Ne kadar koşarsan koş, yetiştiğin sadece nasibindir..

Evinden, Allah’ın rızası için iğne kaldırsa 
sevap alacak yürekler vardı hani. Sahi ne oldu o yüreklere?
Magazin programlarının, sosyal medya fenomenlerinin zehriyle 
şuurunu yitirmiş gibi oturduğu koltukta uyuşup kalmışlar mıydı yoksa?

Sahi ne olmuştu da  Musa aleyhisselamın safında 
firavunlara karşı büyütülecek çocukların sahibinin Allah olduğunu unutanlar, 
çocuğa ‘geçim sıkıntısı’ adını koymuşlardı?

Kendisine türlü vazife seçenler, ‘evlat-eş-ana-baba’ olmayı unutmuş. 
Başkasının hanesindeki çöplere gözlerini dikenler, 
kendi evlerindeki kirli camları görmez olmuştu.

Ya Rabbi! Döndür özümüze bizi...
İki gönlün birbirine denkliğiyle nimetlenenlere evlerindeki şenliği hatırlat.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺104,00

Türkiye’de İlk ve Tek!
Tamamlayıcı Tıpta Özgün ve Güvenli Kullanımlarıyla
A’dan Z’ye Aromaterapi Karışımları - 6
Ağız, Diş ve Damar Sağlığı, 
Doğum Öncesi ve Sonrası Bakım, Ödem, Prostat, Sistit

Alanında çok satan kitapların yazarlığını yapan dört profesörden 
tıbbi bitkiler, uçucu yağlar ve doğal ürünlerle 
sağlığınızı korumaya yardımcı olacak
164 özgün karışım…  
Kokulu tıbbi bitkilerin doğal bileşenlerinden olan uçucu yağlar, insan sağlığını ve ruh halini iyileştirmek amacıyla binlerce yıldan bu yana kullanılmaktadır.

İlerleyen teknoloji ve bilimsel araştırmalar, bu bitkilerin etkinliğini, güvenilirliğini ve kalitesini ortaya koymuştur.

Aromaterapi uygulamaları çerçevesinde bazı uçucu yağların doğrudan veya karışımlar halinde kullanılmaları ya da ağız içinde yıkama suları ile çalkalanmaları veya gargara şeklinde uygulanmaları aromaterapi çerçevesinde değerlendirilmektedir.

Doğru kullanılan tıbbi yağların insan psikolojisi üzerine etkileri, bu yağların masaj yolu ile sağlanan fiziksel etkileri ile birleşerek güçlü bir tedavi oluşturabilir.

Bu kitap, aralarında Avrupa Farmokopesi (European Directorate for the Ouality of Medicine-EDQM) 13/B (Herbal Drugs and Herbal Drug Preparations) uzmanlar grubu üyesi bir profesör, Avrupa Farmakopesi Türkiye Delegesi olarak görev yapmış bir profesör ile Avrupa Bilimsel Fitoterapi Birliği (European Scientific Cooperative on Phytotherapy-ESCOP) bilimsel komitesi danışman editörler kurulu üyesi bir profesörün de bulunduğu, yurtiçinde ve yurt dışında birçok bilimsel dergide makaleleri yayınlanan, 4 profesörden oluşan bir grup tarafından hazırlanmıştır. Çeşitli bilimsel kaynaklar ve konuya ilişkin web siteleri üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda derlenen bilgiler, yazarların uzun yıllara dayanan bilgi birikimleri ve deneyimlerinin süzgecinden geçirilmesi ile kaleme alınarak okuyucuya sunulmuştur.

Aynı zamanda Türkiye’de çok satan, Tamamlayıcı Tıp Onayı ve Güvenli Kullanım Önerileriyle bir ilk olan ‘A’dan Z’ye Tıbbi Bitkiler’ ve ‘A’dan Z’ye Tıbbi Yağlar ve Aromatik Sular’ kitaplarının yazarlarından da olan dört profesör, 6 ciltten oluşan ‘A’dan Z’ye Aromaterapi Karışımları’ serisinin bu 6’ncı ve son kitabında; tıbbi etkinlikleri bilimsel olarak kanıtlanmış uçucu yağlardan ve diğer doğal ürünlerden hareketle hazırlanan Ağız, Diş ve Damar Sağlığı, Doğum Öncesi ve Sonrası Bakım, Ödem, Prostat ve Sistit rahatsızlıklarına yönelik olarak hazırlanmış 164 aromaterapi karışımı (aromaterapötik) yer almaktadır. Bu şekilde 6 ayrı ciltten oluşan tüm serimiz ile toplam 1843 özgün aromaterapi karışımı okuyucularımıza sunulmuştur.

Tıbbi bitkilerin, uçucu yağların ve diğer kokulu doğal ürünlerin sağlığınızı korumada,
sürdürmede ve bazı hastalıkların tedavisinde rehberlik etmesini dileriz… 


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 15 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00
Evliliğin Dünü, Bugünü ve Geleceği İçin İyileşme Reçeteleri

“Evlilik iki şeye bağlıdır: Doğru insanı bulmaya ve doğru insan olmaya.”
Hz. Mevlâna

Sahip olduğumuz bir tanecik ömrümüz ve ömürlük olmasını dilediğimiz tek bir evliliğimiz varsa… Hazır mısınız evliliğimizin yaralarını iyileştirmek ve her ânını güzelleştirmek için beraberce bir yolculuğa çıkmaya?

Bu kitap bize evlilik ilişkisi içinde doğru insan olmanın yollarını anlatıyor.

Çocukluğumuzda gördüğümüz evlilik ilişkileri kendi evliliğimizi nasıl etkiler?

Karı-koca ilişkisine dair anne-babamızdan neler öğrendik?

Eşimizle doğru tartışmayı, iletişim kurmayı, beraber vakit geçirmeyi biliyor muyuz?

Anne-baba olduktan sonra karı-koca olmayı unuttuk mu?

Eşimiz kaygılı, depresif, narsist, öfkeli, ilgisiz, kıskanç, kuşkucu, sadakatsiz ya da içe dönük biriyse onunla nasıl geçiniriz?

Cinsel hayatımıza yeterince özen gösteriyor muyuz?

O zaman gelin hep birlikte, Niyet ettik niyet eyledik evliliğimizi iyileştirmeye!


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 6
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 16 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺104,00

‘Bilim’in Gerçeklerinden ‘İlim’in Hakikatlerine

 

Bulaşıcı hastalıklar, mutasyon, bağışıklama, bağışıklık sisteminin ayarı ve detoks fonksiyonu, antikorların anlamı, sebep-sonuç ilişkilerinin doğru yorumlanması, bilimsel araştırmaların nasıl yapılması gerektiği ve ayna nöronlar ile ilgili ezber bozan bilgiler...

 

Mutasyon denilen fenomenin amacı da ne olduğu da anlatılanlardan çok daha farklıdır! Pratikte uygulamada olan bağışıklama yönteminin zararlı olduğu iddiasının arkasında gerçekte ne var? Bu arada antikor seviyesini tespit etmenin bulaşıcı bir hastalıktan korunma ve bağışıklık durumunun tespitinde hiçbir kıymetinin olmadığını biliyor muydunuz?

 

Ölümcül sandığımız birçok mikrop, zannettiğiniz kadar yıkım/istila gücüne sahip değil! Öyleyse öldüren veya ağır kliniğe yol açan ne? Peki şuna ne dersiniz? İmmün sistemi güçlendirmek çoğu vakada iyi bir şey değil ve hatta zararlı bile olabilir! Bağışıklık sisteminin
aslında vücudun en güçlü detoks organı olduğunu biliyor muydunuz? Bir de geriye sarıp şu soruyu soralım: Ya bazılarının dediği gibi virüs diye bir mikrop yoksa?

 

Maske uygulamasının beyindeki ‘Ayna Nöronlar’ ve ‘Yüz Tanıma Sistemi’ üzerindeki etkileri ve bunların sonuçları neler? Bilimsel araştırmalarda kullanılan plasebo ve noseboyu bir kenara bırakın; esas ‘sebo'ya bakın. Peki ama bu sebo da nedir?

 

Doç. Dr. Cüneyt Konuralp, bu kitapta ‘bilim’in gerçeklerinden ‘ilim’in hakikatlerine bilinmeyen ve üstü örtülen yanlarıyla Bağışıklığın Arka Bahçesi’ni anlatıyor… Pandemi sürecinde söylenmeyenleri deşifre ediyor!


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 152
Ağırlık : 152
En / Boy : 15,5 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺96,00
Klasik Metinlerle İyileşme

DERVİŞİN TESELLİ KOLEKSİYONU 2

Klasik Metinlerle İyileşme

Her insanda “destekleyici bir iç ses” vardır. Bu sesi bulmak, kısılmışsa sesini açmak, durmuşsa harekete geçirmek gerekir.

Destekleyici iç sesi açığa çıkarabilmek büyük bir kazanımdır. O ses susmuşsa ya da kısıklığı sebebiyle artık işitilmiyorsa insan, yaşadığı hadiselerin en olumsuz yanlarına odaklanmaya başlar. Bu da sonu gelmez bir mutsuzluğun başlangıcı olur.

“Destekleyici iç ses” işitilmeye başlanınca insan ne yalnızdır ne de çaresiz. Ondan insana daima teselliler de akar.

Kendini onarma yeteneğini kaybeden, ruhundan iyileştirici sinyallerin artık doğmadığını fark eden birinin birtakım tedbirler alması gerekir.

Kendi kendine, harici bir etkiye muhtaç olmadan da mutlu olabilen… Hadiselerin olumlu taraflarını görüp onları hayra yorabilen… Başka bir meşguliyete veya insana mecbur kalmaksızın zihnini huzurlu ve dingin hâle getirebilen… Kendi mutluluğunu her an, gereken her yerde yeniden üretebilen biri olabilmek, esasında her insan için mümkündür. Ruhtan doğan iç teselliyi işitebilmek, kazanılabilir bir yetenektir.

Bu sesi elde etmenin kestirme yollarından biri de ruhundan onu başarıyla keşfedip çıkarabilmiş insanların oradan getirdiği mesajlara kulak kesilmektir.

Dervişin Teselli Koleksiyonu 2 – Klasik Metinlerle İyileşme kitabı Doğu’nun ve Batı’nın kadim öğretilerini kullanarak içimizdeki teselli sesini uyandırıp canlandırmayı hedefliyor.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 4
Sayfa Sayısı : 248
Ağırlık : 248
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺112,00

“Bir Uyanış Çağrısı”

MAHFUZ

Ey Âdemoğlu! O elma zehirli, hâlâ anlamadın mı?

Bunca kaos ortamı, yangınlar, hastalıklar, iflaslar, ölümler, depremler, seller, afetler ve açlık seni neye hazırlamak için?

Bizlerden neyi saklıyorlar? Aklının kontrolünü kaybeden herkes “neye inanacağımızı şaşırdık” diyerek denize düştü ve yılana sarıldı. Oysa zehir şifaydı, plan ise yılan.

Yalan da yılandı ve o da şeytana aitti.

Bir şeyi anlamayıp inkâr ettiğinizde o şeyin esaretinden de kurtulamazsınız. O yüzden başımıza gelen her şeyin olanlara bir bahane olabileceğini önce bir anla ve başla.

Oku!

Susma, durma, hakkını ara, inan, niyet et, dua et, çalış, irade göster, harekete geç, anla ve uyan!

Artık ismimi değiştirmek için çok geç. Geri dönmek için de öyle.

Nerede ne ne yapıyorum, neciyim…

Hiçbir şey için geriye dönüş yok. Senin için de öyle! Bizi yok etmek için her şeyi yapacaklar. Madem bu dünya ve bu vatan bizim, o zaman onlara nasıl savaşılacağını gösterelim!

Gül, dalga geç, alaya al, inanma ama silkelen!

Sen uyursan savunmasız insanlar mahsun olur, aileler yıkılır, tabiat bozulur, ölümler artar, hastalıklar boyut değiştirir. Yangınlar çoğalır, iklimler bozulur, deprem ve tsunamiler her şeyi alır götürür. İnsanlık susuz kalır, aç kalır, köle olur ve şeytanın elinde yok olur gider!

Sen uyursan, her şey mahfuz kalır!


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 7
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Dünyanın boş ve aldatan yüzüne dönüp “başlarım senin aşkına!” dedikten sonra Allah’a yönelip “Rabbim önceden hazır değildim şimdi iznin olursa seve seve Başlarım Senin Aşkına” diyeceğiniz bir kitap...

Hakikatler gönlünde bir sarsıntı oluşturmuyor mu, yoksa uyanmak için hâlâ yerin göğün sarsılmasını mı bekliyorsun?
Ve anlarsın zor sorular ancak kaliteli öğrencilere sorulurmuş
İmtihanın bu yüzden ağırmış, anlarsın.
Ve anlarsın ateş İbrahim’i yakmadıysa,
Balık Yunus’u yemediyse,
Bıçak İsmail’i kesmediyse,
Deniz Musa’yı boğmadıysa,
Kuyular Yusuf’ları almadıysa,
Sen de anlarsın umutlarını kün fe yekün’le büyütmen gerektiğini.
Ve anlarsın,
Allah azze ve celle geciktiriyorsa, güzelleştiriyordur.
Sabret…
Sabret…
Anlıyorsun değil mi?


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 8
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺104,00

“Onu bana bahşet!” diye dua edemiyorum; fakat çoğu zaman sanki benimmiş gibi hissediyorum. “O benim olsun!” diye dua edemiyorum; çünkü başkasına ait. Acılarımla alay edip duruyorum.” 

 

 

Genç Werther´in Acıları’nı 1774’te yazdığında Goethe henüz 25 yaşındaydı. Kentten taşraya göçen genç ressam Werther’in Lotte’ye duyduğu umutsuz aşkı ve çaresizliğinin mektuplarla anlatıldığı bu roman, önce dönemin Alman gençliğini daha sonra ise bütün Avrupa’yı etkisi altına aldı. Öyle ki, bir dönem intihar vakalarının arttığı bile oldu. Goethe’nin kendi hayatından da izler taşıyan ve Napolyon’un elinden düşürmediği rivayet edilen Genç Werther’in Acıları okunmaya değer bir Alman başyapıtı.

 

  • YazarJohann Wolfgang Von Goethe
  • Yayınevi: Hayykitap
  • Hamur Tipi: 2. Hamur
  • Sayfa Sayısı: 112
  • Ebat: 13,5 x 21
  • İlk Baskı Yılı: 2022
  • Baskı Sayısı: 1. Basım
  • Dil: Türkçe
  • Barkod: 9786257479967

₺60,00

Küresel bir tek dünya devleti sapkınlığına sürüklenen insanoğlu, hiç şüphesiz bu dönüşümün sancılarıyla boğuşurken, travmatik anıları geleceğe ayarlanmış saatli bir bomba gibi farkında olmadan genlerine kazıyor. Bu nedenle bu kitabı “geleceğin geçmiş travmaları” olarak yorumlamak çok daha sağlıklı bir bakış açısı olabilir. Çünkü geçmişin kötü izlerini temizlemek yetmez! Bugüne geçmişin geleceği olarak da bakmak zorundayız. Bu bizi hem olmuş olana hem de olacak olana karşı tam donanımlı bir şifa kaynağı yapacaktır.

Bugünün ruhsal problemlerinde esas mesele geçmişte yaşanan ağır travmalardır. Sebebini bulmak, adını koymak ve çözüme ulaşmak ise mümkündür. İnsanı özünden uzaklaştıran her türlü travmanın anahtarını bulmak, iyileşmede ve hastalıklara karşı korunmada birinci rolü oynar. O yüzden bu kitap ile olmuş olana çare bulmaya niyet ettiğimiz kadar olmamış olanın da önünü kesmeyi amaçlıyoruz.

Birçok kişi geçmişi açmanın zarar verici olacağını düşünerek geçmişte yaşadıklarını görmek ve duymak istemez. Bunun için de geçmişin yakasını bırakmadığını, bugünkü birçok davranışında kendini gösterdiğini fark edemez. Çünkü kişi çoktan geçmişin bugüne etkisi olabileceği fikrini zihninin en derinlerine kaldırmıştır. Bazen de kişi yaşadığı durumun anlamsızlığını görür, fark eder ancak olanın adını koyamaz. Geçmişi düzeltmeyi başaramadığında ise tüm yaşam enerjisini bu uğurda harcarken, huzur ve mutluluğu ulaşılmaz sanır. Manevi boşluğu madde ile doldurmaya çalışır; gereksiz harcamalar, borçlanmalar, zararlı bağımlılıklar içinde kaybolur gider. 

Bu kitabı okurken hayatınızdaki olaylara bir isim verir gibi, unuttuğunuz ve geçmişte bıraktığınız sen’e yeniden dokunur gibi, kendinizi yeniden keşfederken bir kez daha doğar gibi bakın.

Çünkü uyanışın ilk çağrılarına kulak verir ve bu kitabı kendi yaşamınızı ele alarak okursanız, geçmişinizle ilgili muhteşem izler bulacak ve geleceği dahi şifalandıracaksınız.

Unutmayın, bu sizin hikâyeniz ve öze dönüş yolculuğunuz…

 

  • Yazar: Eray Hacıosmanoğlu
  • Yayınevi: Hayykitap
  • Hamur Tipi: 2. Hamur
  • Sayfa Sayısı: 296
  • Ebat: 13 x 21
  • İlk Baskı Yılı: 2022
  • Baskı Sayısı: 1. Basım
  • Dil: Türkçe
  • Barkod: 9786257479981

₺112,00

“İnsanlar ölüyor, stresten, üzüntüden, sevgisizlikten…” 

 

ŞİFA

 

Hastalıkların Duygusal Sebepleri

 

Küresel çağın olumsuzlukları bütün duygusal meselelerin içerisine sızarak bazen direkt bazen de dolaylı yoldan insanları hasta ediyor. Bu yüzden son doğal insan nesli boğuştuğu esas düşmanın ne kadar öldürücü olduğunu gözden kaçırıyor. Doğal hayatın içerisinde kendini en iyi şekilde kamufle etmeyi başaran duygusal sebepli katiller, insan ömrüne travmalardan çok hastalıklar ile saldırırken duygusal sebebe bağlı ölen kişilerin gerçekte neden hasta oldukları dahi bilinmiyor.

 

Hasta olmadan önce ruhunuzu, sonra da duygudan kaynaklı olası hastalıkları hiç olmadan önlemek mümkün. Bunu bilmek insanlık için büyük bir müjdedir! Hiç vakit kaybetmeden, gerçek şifayı kalbinizde hissedin.

 

Bu yolculukta duygularla hastalıkların, ruh-beden-zihin üçgeninin birbiriyle muhteşem bağına şahit olacağız. Duyguların kötü etkilerinin fark edilmediğinde nasıl hastalığa dönüştüğüyle yüzleşmek sizin için ilk adım. Esas şaşkınlık bilim diye anılan birçok şifanın nasıl da bu düşmanı bilerek görmezden geldiğine tanıklık edince başlayacak. Çünkü hem beslenmenin hem de duygusal sebeplerin bilinçli eller ile yok sayılması umuda bakışınızı değiştirecek.

 

Şifanın duygusal izlerinde o kadar ileri gideceğiz ki, bırakın anne karnındaki hayatımızın günümüze etkilerini, atalarımıza kadar uzanan aktarım öykülerini dahi ele alacağız. İnanç ve sevgi gibi gözle görülmeyen ama insan hayatını ötelere taşıyan bir mucizenin, şifanın içindeki şahane etkilerine de tanık olacağız. 

 

Hasta olduktan sonra değil, hasta olmadan önce alıyoruz önlemimizi. İyileşmek, daha da önemlisi hastalık bizi bulmadan harekete geçmek için kendi değişimimizi sağlayabiliriz. Bu değişim için önümüzde hiçbir engel yok. Tabii kendi direncimizi saymazsak…

 

 

Bu kitap hastalıklar ile duygusal sebepler arasındaki bağı ortaya koyarken hem dolaylı bir şifanın hem de  ‘hiç vakit kaybetmeden’ yapabileceklerimizin peşine düşüyor.ü

 

  • YazarEray Hacıosmanoğlu
  • Yayınevi: Hayykitap
  • Hamur Tipi: 2. Hamur
  • Sayfa Sayısı: 264
  • Ebat: 13,5 x 21
  • İlk Baskı Yılı: 2022
  • Baskı Sayısı: 1. Basım
  • Dil: Türkçe
  • Barkod: 9786257479974

₺104,00

Ege’nin küçük bir kasabasında ikindi üzeri bir delikanlı denize bakan derin falezlerin başına geçer, kendisini aşağıya atmaya niyetlidir. Etraftakiler vazgeçirmek için dil döker, tanıdıkları yalvarır ama nafile. “Hayatın hiçbir anlamı yok, kendimi aşağı atıp son vereceğim bu saçmalığa” der. Sonunda kasabadan delikanlının hatırını sayacağını düşündükleri Osman Dedeyi çağırırlar. Ümmidir Osman Dede; tek bildiği çiftçiliktir; özel bir eğitimi yoktur.
 
Gelir gelmez, “İstersen hemen atla!” der delikanlıya. “Ama önce sende hakkı olanların hakkını ver!” Şaşkınca bakan delikanlıdan ayakkabılarından birini ister. “Hatırla bakalım, buraya kadar yürüdüğün ayakkabıda kimlerin emeği var? Yürüdüğün yolu kimler senden önce senin için kazdı? Ayaklarının altında eskittiğin hangi canlının derisi? Bugüne kadar yaşarken kaç cana mal olduğunu hesaplayabilir misin?” Bir ara delikanlının üzerindeki tişörtü çekiştirir. “Bu tişörtün pamuklarını toplayanlara, pamukları eğirip sana tişört olsun diye dokuyanlara atlamadan önce söyleyeceğin bir şey yok mu?” “Bugüne kadar yediğin ekmeklerin buğdayını sıcağın alnında ekip biçenlere ve özenle pişirenlere gitmeden önce teşekkür etmeyi düşünmez misin?”
 
Delikanlıyı Osman Dedenin gösterdiği şeffaf bağlar öylesine sarıp tutar ki kendi isteğiyle uçurumdan hayata döner.
 
Ben de derim ki, uçurumun başında değilsin ama hayatı konforun yüksek tepelerinde kaçırıyorsun. Yaşamı yaşayarak öldürüyorsun. “Ben bana yeterim!” derken, seni kucaklayan sıcacık bağları hoyratça söküp uçuruma savuruyorsun.
 
Olur da bu akşam Osman Dede sana uğrarsa, yorma onu, elindeki Naikan’ı göster.

 

  • Yazar: Senai Demirci
  • Yayınevi: Hayykitap
  • İlk Baskı Yılı: 2022
  • Baskı Sayısı: 1. Basım
  • Dil: Türkçe
  • Barkod: 9786257479998

₺96,00

Çocuklarımız ekran önünde tozlanmasınlar diye…

Tijen Hanım teyze pek bir hijyen meraklısı. Ona göre her yerde toz, toooz, tooooz var. Tüm günü silmek, süpürmek ve toz almakla geçiyor. Evi toz olacak diye hiç misafir çağırmıyor. Ama işte bir gün olanlar oluyor ve evine her yeri kirleten, dağıtan, evin tozunu attıran bir çocuk geliyor! Tijen Hanım teyze hijyenden vazgeçer mi hiç? Geçmeeeez. Çocuğu koltuğa oturtup evini tozlardan koruyacak bir yol buluyor tabii! Ama bulduğu bu çözüm başına hiç ummadığı bir iş açıyor…

Teknoloji kullanımının okul öncesi yaşlara düştüğü bir dönemde, farkındalığımız için ailece okuyacağımız bir hikâye…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 40
En / Boy : 22 / 22
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2022
₺88,00

60 yıllık hekimden tüm virüslere ve bakterilere karşı kolaylıkla uygulayabileceğiniz korunma yöntemleri!

Her yaşta, her zamanda, her koşulda…

Bağışıklık Zırhımız

Canan Hoca’nın yazdığı kitaplar Türkiye’de ‘halk hareketi’ oldu. O hep ‘ezber bozan’ oldu. O hep ‘cesur’ çıkışlarıyla gündem oldu. O hep sonunda ‘haklı çıkan’ oldu. O, ‘iyileşmez denilen hastalıkları iyileştiren’ oldu.

Yayınlanmış 7 kitabı bugüne kadar toplamda 2 milyona yakın satış yaptı. Nisan 2011’de Karatay Diyeti kitabı yayımlandığında karşıt fikirde olanların çoğu şimdilerde Karatay Diyeti ve Karatay Mutfağı kitaplarındaki önerileri dile getiriyorlar.

Canan Hoca hiçbir televizyona çıkmak için para vermedi, hiçbir programdan para almadı, firmalardan gelen hiçbir reklam teklifini kabul etmedi. Kamu kurumlarından gelen davetlere öncelik ve ağırlık verdi. Katıldığı hiçbir etkinlikten ‘para’ almadı. Davet eden kuruma, “Kitaplarımı alın, söyleşi sonunda halka ücretsiz dağıtın, ancak bu şartla gelirim,” dedi. Katıldığı etkinliklerde bile halkın kitaplarına kolayca ulaşabilmesini, okuyup öğrenmesini, herkesin sağlıklı beslenme ve yaşam biçimini öğrenip uygulayabilmesini düşündü.

Eylül 2019’da medyada başlayan bazı haksız itibarsızlaştırma söylemleri onu çok üzdü! Sonrasında yaşanan iki yıllık salgın sürecinde ekranlarda söz hakkı olmasa da yine ‘sözünün eri’ oldu! Her koşulda, hiç yılmadan, daima hakikatten yana ‘mücadele’ ederek tüm sevenlerine ‘şeref sözü’ verdi! Halkın nezdinde ‘Karatay Sözü’ hep ‘güvenilir’ oldu!

Canan Hoca merkeze yine insanı koyuyor ve insanı karaciğerini ayrı kalbini ayrı görmeden, bir bütün halinde ve çevresiyle birlikte ele alıyor. İlaç firmalarının güdümünde olan ve insanı adeta sistem çarkının unsuru haline getiren hâkim görüşe prim vermiyor, hiçbir zaman da vermedi!

O yüzden diyor ki, önce vücuduna ihtiyacı olan sağlıklı besinleri sağladığından emin ol ama bunun için vücudunun neye ihtiyacı olduğunu doğru öğren.

Ve yine diyor ki, önce bağışıklığımızı korumak ve kadim bilgileri kullanmak esastır. ‘Bağışıklık zırhı’na hepimizin ihtiyacı var!

Bu kitap, tüm virüs ve bakterilerden nasıl korunacağımızı, bunu bedenimizle en uyumlu, kadim yollardan nasıl yapacağımızı anlatıyor. Söz şimdi Hocaların Hocası Prof. Karatay’da…

Karatay Sözü her yaşta, her zaman, her koşulda başucu kitabınız olacak!

 

 

₺120,00

İçimde sürekli bana seslenen bir ses var, en zor anlarımda bile konuşmaktan vazgeçmiyor: “Bu hayatta çok şey gördük, geçirdik; hiçbir şey bizi yenip yıkamadı!

Bunlar mı yıkacak? Zor yıkarlar!”

Ben vazgeçmiyorum gülüşlerimden. Hayatta yaşayacağım güzelliklere inanmaktan asla vazgeçmiyorum.

Önemli olan sevmek, sevilmek, çabalamak.

Gerisi boş bir balon.

Ne kadar yukarı çıkarsa çıksın, elbet patlayacak, elbet sönecek...

Ben gerçek duyguları aramaktan ve onların bir gün mutlaka yaşanacağına inanmaktan asla vazgeçmeyeceğim.

₺52,50

Kafesin Biri, Bir Kuş Aramaya Çıktı.

Bu kitabın sayfalarında romanları, öyküleri ve mektupları ile edebiyat tarihinin en özgün, pesimist ve duygusal kalemlerinden Kafka’nın hayat hikâyesini, yapıtlarındaki en çarpıcı kesitleri bulacaksınız.

Kitap, içimizdeki donmuş denizi kıran bir balta gibi olmalıdır.

İnsanlarla içli dışlı olmak, insanın kendisini göz hapsine almasını getirir peşi sıra.

Özgürlük! Tabii, bugün mümkün olduğu haliyle özgürlük, cılız bir bitkidir. Ama ne de olsa özgürlüktür, ne de olsa bir mülktür.

Bilincin darlığı, sosyal hayatın bir gereğidir.

İnsanlıkla aramızdaki bağ, kendimizle aramızdaki bağdan güçsüz değildir.

Kafayla çalışması toplumdan koparıp alıyor kişiyi. Elle çalışmak ise onu insanlara yaklaştırıyor.

Geçmişimden gelen rüzgâr zamanla dindi, bugün ayaklarıma vuran hoş bir esintiden gayrısı değil artık.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 100
En / Boy : 12 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2021
₺60,00
Tükendi

60 yıllık hekimden tüm virüslere ve bakterilere karşı kolaylıkla uygulayabileceğiniz korunma yöntemleri!

Her yaşta, her zamanda, her koşulda…
Bağışıklık Zırhımız

Canan Hoca’nın yazdığı kitaplar Türkiye’de ‘halk hareketi’ oldu. O hep ‘ezber bozan’ oldu. O hep ‘cesur’ çıkışlarıyla gündem oldu. O hep sonunda ‘haklı çıkan’ oldu. O, ‘iyileşmez denilen hastalıkları iyileştiren’ oldu. Yayınlanmış 7 kitabı bugüne kadar toplamda 2 milyona yakın satış yaptı. Nisan 2011’de Karatay Diyeti kitabı yayımlandığında karşıt fikirde olanların çoğu şimdilerde Karatay Diyeti ve Karatay Mutfağı kitaplarındaki önerileri dile getiriyorlar. Canan Hoca hiçbir televizyona çıkmak için para vermedi, hiçbir programdan para almadı, firmalardan gelen hiçbir reklam teklifini kabul etmedi. Kamu kurumlarından gelen davetlere öncelik ve ağırlık verdi. Katıldığı hiçbir etkinlikten ‘para’ almadı. Davet eden kuruma, “Kitaplarımı alın, söyleşi sonunda halka ücretsiz dağıtın, ancak bu şartla gelirim,” dedi. Katıldığı etkinliklerde bile halkın kitaplarına kolayca ulaşabilmesini, okuyup öğrenmesini, herkesin sağlıklı beslenme ve yaşam biçimini öğrenip uygulayabilmesini düşündü.

Eylül 2019’da medyada başlayan bazı haksız itibarsızlaştırma söylemleri onu çok üzdü! Sonrasında yaşanan iki yıllık salgın sürecinde ekranlarda söz hakkı olmasa da yine ‘sözünün eri’ oldu! Her koşulda, hiç yılmadan, daima hakikatten yana ‘mücadele’ ederek tüm sevenlerine ‘şeref sözü’ verdi! Halkın nezdinde ‘Karatay Sözü’ hep ‘güvenilir’ oldu! Canan Hoca merkeze yine insanı koyuyor ve insanı karaciğerini ayrı kalbini ayrı görmeden, bir bütün halinde ve çevresiyle birlikte ele alıyor. İlaç firmalarının güdümünde olan ve insanı adeta sistem çarkının unsuru haline getiren hâkim görüşe prim vermiyor, hiçbir zaman da vermedi!

O yüzden diyor ki, önce vücuduna ihtiyacı olan sağlıklı besinleri sağladığından emin ol ama bunun için vücudunun neye ihtiyacı olduğunu doğru öğren.

Ve yine diyor ki, önce bağışıklığımızı korumak ve kadim bilgileri kullanmak esastır. ‘Bağışıklık zırhı’na hepimizin ihtiyacı var!

Bu kitap, tüm virüs ve bakterilerden nasıl korunacağımızı, bunu bedenimizle en uyumlu, kadim yollardan nasıl yapacağımızı anlatıyor. Söz şimdi Hocaların Hocası Prof. Karatay’da…

Karatay Sözü her yaşta, her zaman, her koşulda başucu kitabınız olacak!


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 5
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 15,5 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00
Tükendi

Peygamber’imizi kendimize model alabilmemiz için Önce O’nu tanımamız gerekir.
Sahi, sormayı unuttum…
Sen Peygamber’imizi tanıyor musun?

Peygamber’im Bugün Yaşasaydı bir gününü nasıl geçirirdi? 
Mesela playstation oynar mıydı? 
Çocuklarla nasıl iletişim kurardı? 
Hayvanlara olan sevgisini nasıl gösterirdi? 
Bugün okula giden bir öğrenci olsa sınavda kopya çeker miydi? 
Televizyon izler miydi ya da her şeyi mi izlerdi? 
Bir marketi olsa nasıl bir iş adamı olurdu? Zararlı şeyleri satar mıydı? 
İnsanlarla sohbet ederken elindeki telefona mı bakardı yoksa insanların gözünün içine mi? 
 
Tüm bu soruların cevapları, beni bin dört yüz yıl önce yaşayan ama öğretileriyle bugün hâlâ yaşamaya devam eden Güzel Peygamber’imle tanıştırdı. Sonra aldım kalemi kâğıdı elime, öğrendiklerimi yazmaya başladım. 
Sen de oku...
Sen de Peygamber’imizi bugününe taşı... 
Peygamber’im bugün yaşasaydı nasıl bir hayatı olurdu, sen de öğren diye...


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺96,00
Tükendi

Hatice Kübra Tongar’ın kaleminden
Bir Kendini Arama Öyküsü…

Kral Aslan orman halkını topluyor ve yeni kararını açıklıyor:
“İki isimli hayvanlar yalnız bir hayvan olabilecek bundan sonra.”
Eşekarısı karar verecek, eşek mi olacak yoksa arı mı?
Yılan Balığı’nın adı artık ya yılan olacak ya da balık.
Peki Devekuşu ne yapacak?
Deve olmayı mı seçecek? Yoksa “Ben bir kuşum,” mu diyecek?
Kral Aslan’ın bu kararı bakalım ormanı nasıl etkileyecek…
Çocuklarımıza,
Kendinde olan özellikleri keşfetme,
Kendini olduğu haliyle kabul etme,
Ve kendi olmanın önemini gösterme konusunda ufuk açan bir öykü…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 40
En / Boy : 22 / 22
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2022
₺88,00
Tükendi

Gözümüzden şikâyet gözlüğünü çıkarıp Şükür gözlüğü takmamızı sağlayacak sıcacık bir öykü…

Nimbo, kendi yolunu bulmaya çalışan küçük bir yağmur damlası.
O herkesi mutlu etmek istiyor.
“Şehre mi yağsam?
Yoksa bir dereye mi karışsam?
Acaba denizin parçası mı olsam?
Ne yapsam herkes çok mutlu olur?” diye düşünüyor.
Bakın cevabı nerede buluyor…

Elindeki güzellikleri fark eden,
Bu güzellerle mutlu olmayı bilen,
Ve şükreden bir nesil yetişsin diye…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 40
En / Boy : 22 / 22
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2022
₺88,00
Tükendi

Bir Sivrisineğin Gözünden

Eğlence, Macera, Aksiyon Dolu Bir Farkındalık Kitabı

Ben bilim hayvanı Prof. Dr. Vızvızakan.

Hikâyem tarih öncesi çağlarda başladı.

O zamanlar buralar hep tarlaydı. Sen henüz yoktun meydanlarda, dinozorlar vardı.

Ben o dinozor senin bu dinozor benim gezerken bir şeyler fark ettim. Uzun yıllar boyunca değişik canlılarla tanışmaya devam ettim ve fark ettiklerim bir bir çoğaldı. Aslanlarla, yunuslarla, fillerle, kedilerle tanıştım... Gergedanlarla, timsahlarla, kaplumbağalarla, köpeklerle, tavşanlarla, kangurularla... Ve tabii insanlarla tanıştım. Her bir tanışıklık bilim yolunda attığım kocaman vızıltılara neden oldu. Edindiğim bilgileri “Bilime Paha Biçilmez Katkılarım” başlığıyla bu kitapta topladım.

Neler mi var kitapta?

Her türün neden farklı vücudu var? Cinsiyetlerin farklılığı neden önemli? Dünyaya gelme yolculuğu nasıl bir şey? Vücudumuzun özel bölgeleri hangileri? “İyi dokunuş”, “kötü dokunuş” ne demek? Peki bedenimizi nasıl koruyabiliriz?

Tüm bu soruların cevabını anlatmak için Sinotor’uma bindim geliyorum. Haydi bakalım başlayalım!

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 128
En / Boy : 13.5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2022
₺52,50
1 2 3 ... 12 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı