Kuğudaki Tanri Demiştin Bir Vakitler
Koyaklarinda Merceklerin Aktiği Diyar
Ve Altin Dallarina Yarasalarin Konduğu
Göğsünün Daraldiği Vakitlerde Kime
Bakmak Geliyor Içinden, Erguvanlarin
Döküldüğü Yollardan Hangi Atlarla Geçmek
Yüzümün Solgunluğunu Safran Sanma
O Manastirin Bahçesine Dikilmiş
Ve Sonra Huş Ağacindan Küçük Bir Masa
Yapacak Olanin Yüzünün Hayaleti Olmuş
Bakmak Dediğimiz Duvara Resmedilmiş
Dedemin İzinde Tarih Serisi – Osman GaziDedemin İzinde Tarih Serisi – Kanuni Sultan SüleymanDedemin İzinde Tarih Serisi – Yavuz Sultan SelimDedemin İzinde Tarih Serisi – Fatih Sultan MehmedDedemin İzinde Tarih Serisi – Sultan Abdülhamid
Dedemle tarih gezileri yapmaya başladık yakın zamanda. Artık tarih daha ilginç bir şey gözümde. Sürekli tarih kitapları okuyor, tarihî belgeseller izliyorum. Geçmişle ilgili her şeye hemen dikkat kesiliyor, öğrendiklerimi not alıyorum. Şimdiden tam üç defter doldurdum. O kadar ilginç şeyler ki öğrendiklerimi daha çok defter eskiteceğim galiba.
Tarih, üç çeşit insanla doludur; tarih yazanlar, tarih yazanları yazanlar ve tarih okuyanlar. Kadı Muhiddin, bir vakanüvistti. Yani bir tarih yazarıydı ve ona Türk Tarihi’nin en büyük kahramanlarından olan Sultan Rükneddin Baybars’ı ve başarılarını yazmak nasip oldu. Ercan Yılmaz’ın kaleme aldığı bu eserde Sultan Baybars’ı, kendisi de tereddütsüz bir kahraman olan Kadı Muhittin’in gözlerinden tanıyoruz. Sultan Baybars, adı sadece Türk Tarihi’ne değil Dünya tarihine de geçmiş büyük bir komutan ve hükümdardır. Dest-i Kıpçak Bozkırları’ndan koparılıp, Sivas’ta bir köle olarak satıldığında on beş yaşlarında bir delikanlıydı. Kendini bildiğinden beri kendine verdiği bir söz vardı ve hayatı bu sözü tutmak için mücadele etmekle geçti ve sözünü tuttu. O “Vakti geldiğinde hükümdar olacağım.” Demişti. Ve yeryüzünün görüp göreceği en iyi hükümdarlardan biri oldu. O, Türklerin ezeli düşmanları Moğollar ve Haçlılara karşı sayısız zaferler kazanmış ve tarihe “Çöl Panteri” lakabıyla geçmiş büyük bir liderdir. Elinizdeki eserde, sadece bu büyük kahramanın yaptıklarını değil, onun nasıl bu kadar büyük olduğunu okuyacaksınız.
Olan olmuştur Keyif Cafe’de, olacak olan da…
“Aşk, kalbin zaman ve mekâna duyarlılık kazanmasıdır.”
Fransız yazar Marcel Proust’un dünyaya geliş amacının “yazmak” olduğunu düşünmemiz için birçok neden var. Yaşamının son üç yılını yatakta –yazarak– geçiren Proust, serinin ilk kitabını yayımlandıktan sonra dokuz yılda Kayıp Zamanın İzinde’yi tamamlayıp, “Son sözcüğünü yazdım Céleste, artık ölebilirim” dedikten birkaç ay sonra öldü. Ölümünden sonra yayımlanacak dört kitabı da eksiksiz bitirmenin gururuyla dünyayı terk ettiğinde henüz 51 yaşındaydı. Aşk, müzik ve edebiyatla güçlendirdiği hayatında askerlik, düello ve kavgalar da vardı.
Proust, “rağmen’lerin daima gizli çünkü’ler olduğunu” aklında tutarak kaleme aldı Kayıp Zamanın İzinde’yi. Yedi ciltten oluşan seriden hangi kitabın kapağını açarsanız açın her yönüyle devasa bir yapıtın içinde olduğunuzu bir harf boyunca bile unutamazsınız. Akıl almaz uzunluktaki cümleleri ve betimlemeleriyle yarattığı karakterlere hayat verirken hem ressamdır hem de hepsinin en yakını.
Gözümüzün önünde büyürken gelişim dönemlerinin farkında olamadığımız, yeteneklerini sergileyebileceği ortamlar oluşturamadığımız, bazı zamanlar bunaldığımız, doğal gelişim dönemlerinden dolayı sergilediği davranışlarına dayanamadığımız, hayatımızın bir parçasıdır onlar.
Günün yorgunluğunu, temel sığınağımız olan evde atmaya çalışırken bizden ilgi bekleyen, oyun oyun diye bağıran ama bu haykırışlarını duymayan biz ebeveynlerin en güzel sesleri onlar. Evde hareketlerini izlemekten yorulduğumuz, neden? Niçin? Bu ne? Ne yapıyorsun? Sorularından bunaldığımız en güzel deneyimlerimizdir onlar.
Dil varlığın otelidir artık 21. asırda. Yeryüzünde şairane konaklamak ancak otellerde olur; ait olmadığın, sana ait olmayan mekânlarda. Ama yine de bu mekânlar bir bakıma 'bellek mekânı' özelliği kazanır. Ve 'mutluluk mekânı' biraz da. 'Uçurum Oteli'nin belki de yerleşik göçebesidir sanatçı. Odası dünyadan büyük bir özne, hayatı kasten daraltarak varlığın özüne erişmeyi, kelimelerin kalbine girmeyi, hayatı acıyla soğurmayı, solmayla çiçeklenmeyi birlikte kavramayı, deyiş yerindeyse 'doluluk'u dener. Modern dünyaya karşı kişisel bir muhalefet biçimi geliştirir. Yersizyurtsuzluk Ülkesi'nin sakini olan sanatçı, belki de sükût âleminin kapılarını çalmaya hazırlanıyordur. Meserret Oteli, bu melankolinin şiirsel ifadesini amaçlayan bir kitap olarak tasarlanmıştır.
"yedi yeşil kaplan" mürekkepakan bir ırmaktan geçipulaştılar yazıya, orda şairleraçılan bir güle bakarlardı hep
Berk, çok sevdiği Melisa’dan annesinin ihtirasları sonucunda ayrılmış ve başkasıyla evlendirilmiştir. Melisa’dan ayrılmış olmanın üzüntüsünü henüz üzerinden atamamışken eşi ve çocuğunu da trafik kazasında kaybeder. Yaşadığı bu trajik olaylar neticesinde eşine az rastlanır bir hastalığa yakalanmış ve artık sayılı günleri kalmıştır. Oldukça varlıklı bir aileye sahip olan Berk, birçok ülkede tedavi görmesine rağmen yakalanmış olduğu hastalığa bir çare bulunamamıştır. Ülkeye döndüğünde Berk’i görmek için giden Melisa her şeyi öğrenir ve Berk’in sayılı günlerinin kalmasını kabullenemez. Artık umutlar tükenmiş ve kimsenin elinden bir şey gelmemektedir. Tüm umutların tükendiği anda Melisa’nın aklına Hekim Dedesi gelir.
Melisa ve kardeşini büyüten Hekim Dede gizemlerle dolu bir şifacıdır. Vakit kaybetmeden Berk’i Hekim dedesinin yaşadığı yere götürerek ondan yardım isterler. Hekim dedenin yardım etmeyi kabul etmesiyle birlikte zorlu bir yolculukla birlikte gizem ve macera dolu olaylar birbirini izler…
Lâle Devri'nde Nedîm'in âşinâ olduğu havuzlarda ya da Hâşim'in hayâl havuzunda ağzından adeta ölümsüzlük suyu akıtan yılan çeşmeler var mıydı bilmem ama yıllar sonra terk ettiğim şehre geri döndüğümde, evimizin bahçesindeki yüzeyi yaprak- larla örtülmüş yaşlı havuzumuzun yılan başlı fıskiyesinden artık su akmıyordu. Zaman deri değiştirmişti ve yüzümü seyrede- bileceğim bir havuzdaki altınları koruyabilecek bir yılanım yoktu artık.
Rüzgârın Aynaları, okuru bazen olgudan imgeye, bazense imgeden olguya doğru bir yolculuğa çıkartıp varlık, hiçlik, mekân, zaman gibi pek çok soru yansıtacak sırlı yüzeyine. Yansıttıklarıyla kalplerimizi sarsıp, zihinlerimizi zorlayacak.
Hülya Adamı, okumakla yaşamanın, algıyla imgenin, düşle gerçeğin bir arada olabileceğini ispatlayan bir kitap. Kelimelerin kalbine yazarak ve okuyarak girmek isteyenler için mütevazi bir çağrı. Hülya etmek ya da şiir yazmak; bütün eylemler dilin aynasını aşkla cilalamak için değil mi?
Kalbinizde Allah'ın elleri duruyor sizin. Bunu zeytin ağaçlarından anlıyorum; ağlıyorum... "Dudakları kirlenmiş biri" bile öpebilir zeytin ağaçlarını, çünkü siz onları âteşîn gözyaşlarıyla suladınız...
Görünmez’in Arıları, şiirin bizi şiir hâline sokması gerektiğine inanan, şiirin tadını çıkaran, şiirin saf rüyasında yeryüzünü derin bir acı ve tutkuyla kavramak isteyen bir şairin lirik şiir merkezli okuma notlarından oluşmaktadır. “Kovanım yağma olsun” diyebilme gözü pekliğini gösterebilecek okurlar için…
Bu kitap, Türkiye Cumhuriyeti’nin dış ilişkilerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki yansımalarını anlatmaktadır.
Uluslar arası sistemin soğuk savaş sonrasında geçirdiği yapısal ve iklimsel dönüşüm sürecinde küresel toplum idealizm/realizm sarkacında yükselen yeni değerler ve sökün eden yeni tehditler arasında gel–gitler yaşarken, Kuzey–Güney ve Doğu–Batı eksenlerinin çakışan noktası Türkiye zaman/mekân atlasınsa küreselleşmenin rüzgârlarına açık konumu ile bu mega trendleri nasıl algılamış, tanımlamış ve bunlara karşı hangi refleksleri geliştirmiş olduğuyla ilgili belge ve yorumlara yer verilen çalışma Türkiye’nin bir dönem dış politikasına içerden bakan gözlerin söylemlerine ve dış politika yaklaşımlarına ışık tutmaktadır.
Yine çalışma Türk dış politikasının karar verme mekanizmasının arka planında vazgeçilmez rolü bulunan TBMM’de dillendirilen seçenekleri ve yaklaşımları okuyucuya sunmaktadır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.