Milliyet, bu esasa (göre), yani hakiki Cemiyet-i Milel husule gelmesiyle olabilir. İngilizler, kendi halklarına nasyonalist; fakat harice karşı emperyalisttir. Bütün Avrupa devletleri böyledir. Binaenaleyh, hakiki nasyonalizm, bütün milletleri kendi milleti gibi müsavi görmektir. O zaman, beynelmilel hukuk, kanun ve mahkeme yapılabilir. Fakat bugün, zamanı henüz gelmemiştir. Yapılan, onun yalancı (şekli)dir.

Toplumsal sorunları açıklamak ve bu sorunlara çözümler getirmek iddiasıyla Batı’da gelişen bir bilim olarak sosyolojiye, o dönem türlü sorunlarla karşı karşıya kalan Osmanlı Devleti içerisindeki problemlere çözüm arayışı içinde olan aydınların rağbet göstermesi kaçınılmaz bir durumdu. Bu aydınların başında gelen Ziya Gökalp, Türkiye’de sosyolojiyi -o zamanki adıyla içtimaiyat- kurmuş, Comte-Durkheim çizgisinde kalarak pozitivist sosyolojinin temsilcisi olmuş bir mütefekkir idi. Gökalp, bu çözüm arayışı içinde, Türk toplumunun kendine özgü ahlaki ve kültürel değerleriyle, Batı’dan aldığı bazı değerleri kaynaştırarak bir senteze ulaşma çabasına girdi. Düşüncesinin temelinde, “Türkleşmek, İslamlaşmak, muasırlaşmak” gayesi yatıyordu. Gökalp, bu gaye uğruna konferanslar vermiş, değişik edebî türlerde eserler kaleme almış, farklı gazetelerde birçok konuda makaleler yazmış, ilmî araştırmalar yapmış, Türkiye’de bilimin gelişmesi için büyük bir gayret sarf etmiştir. Millî edebiyatın kurulması ve gelişmesinde de önemli bir rol oynayan, siyasi ve toplumsal konularda sayısız makale kaleme alan, bir dönem Diyarbakır milletvekilliği yapmış Ziya Gökalp’ın sosyoloji anlayışı, Türkiye’de 1940’lara kadar, neredeyse tek egemen sosyoloji ekolü olmuştu. Gökalp benimsediği sosyoloji anlayışı ile Türk tarihi, millî edebiyat, şiir, roman, bilim, felsefe, içtimai hayat, toplumsal yapının bilimsel yöntemlerle incelenmesi, iş bölümü gibi konulara eğilmiş ve görüşleri ile Türk sosyal biliminde ve edebiyatında bugünlere kadar etkisini göstermiştir.

 


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺27,20

Alın yazısı…

İster inanın ister inanmayın, beklenilmeyen olaylar halkasıyla uzayıp giden bir zincirden ibarettir hayat; sizi nereye alıp götüreceğini bilemezsiniz.

Sizi zenginlik, mutluluk, huzur aldatmacasıyla yurdunuzdan, evinizden koparır, adına gurbet denilen bir büyük boşluğa çekiverir bazen. Oysa gurbet sadece mesafelerden, yabancılıktan ve yalnızlıktan ibaret değildir; aslında o kökünden sökülmüş bir ağacın sararıp solan umut yapraklarıdır, yaşama sevincinizi kurutan gönül susuzluğudur.

Eğer genç Saylav gibi birazcık şanslıysanız karşınıza sizin gibi kendi öz topraklarından koparılmış Türk kızı Nurcihan’ı ya da güzelliği dillere destan Türkmen atı Sarıkız’ı çıkarıverir kader; hayata yeniden tutunursunuz sevinçle. Elbette alın yazınızın öngördüğü çizgide…

Hasan Kayıhan’ın akıcı ve berrak diliyle bu kitap, buruk bir gurbet ve sıcacık bir aşk hikâyesidir; bir çırpıda okuyacağınız…


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺51,20
İnanç-Edep-Erkan

Geleneği reddederek bir inşa hareketi de bir ihya hareketi de mümkün değildir. Yeni kuşak Alevi yazarlar arasından bu husus­ta farkındalık geliştiren isimler var ve bu yazarlar birbirinden farklı üsluplarda farklı eserler ortaya koymaktalar. Tarih, felsefe ve hat­ta fantastik Alevilik çalışmalarının ortaya çıkışı çok sevindiricidir.

Elbette bunların yanı sıra Alevilerin kafasını kurcalayan gün­lük sorulara cevap veren, cevap arayan “Kateşizm”, ilmihâl tarzı çalışmalar da çok önemlidir. Elinizdeki kitapta Şenol Kaluç farklı tarzları birleştirmiş görünüyor. Hem “makro” tartışmalar hakkın­daki görüşlerine yer veriyor hem de geleneği bir kez daha ritüel­leri ve ibadetleriyle hatırlatıyor.

Hatırlanmayan yok oluyor.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 304
Ağırlık : 304
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺118,40

Uluslararası ilişkiler; zaman içerisinde gelişen ve değişen, çok boyutlu bir yapıya sahiptir. Ülkeler arasındaki ilişkiler; dış politika, müzakere süreçleri, terör, ticaret ve ekonomi gibi daha birçok farklı düzlemde varlık göstermektedir. Bu ilişkileri tam manasıyla kavrayabilmek, muhakkak ki farklı bağlamlardaki detaylı analizleri ve çok yönlü bakış açılarını gerektirmektedir. Söz konusu inceleme ve analizler, taraf ülkeler adına dengeli bir sistemde ilerlemediği takdirde ele alınan çalışmalar, inşa edildikleri dengesiz temelde sarsılacaklardır.

Karadeniz Bölgesi’nin şüphesiz en güçlü iki ülkesi olan Türkiye ve Rusya; Orta Doğu, Karadeniz, Doğu Akdeniz ve Kafkasya’da güçlü bir etkiye sahiptir.

Muhammet Koçak, 21. Yüzyıl Türkiye-Rusya İlişkileri adlı çalışmasında söz konusu ülkelerin günümüzde eriştiği seviyeyi anlayabilmek için öncelikle iki ülkenin tarihî kökenlerinin iyi kavranabilmesini sağlamış; mevcut liderleri ile onların girişimlerinin ışığında Türkiye ve Rusya ilişkilerinin 21. yüzyılda geldiği konumu incelemiştir.

Elinizdeki kitap, Türkiye-Rusya ilişkilerine dair mevcut literatürün önemli bir basamağını oluşturmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺153,60

Dersaadet ile Köstence arasında gidip gelen şu köhne zahire gemisinden altı aydır taşra çıkıp ayağımı toprağa basabilmiş değilim; sakal kazıtıp torlak kesildim, göynek soyunup çıplak kesildim, adımı değiştirip cavlak kesildim. Ah, can ne kadar da tatlı imiş meğer!..

Dilsizim ya güya, tayfalar Bîzebân Cavlak diye ünlüyorlar beni. Evvelleri Köstence’ye demir attıklarında gemiye kadın kaldırmaya alışmış zebunlar varlığımdan hiç hoşnut değiller, suratlarından düşen bin parça. Ben can derdindeyim, onlar gerdan…

Gerçek şu ki, ben ne gemiciyim ne dilsiz ne de sağır. cavlak da değilim, torlak da. Ben İsmail’im, Balıkçı Osman’ın oğlu İsmail, ucu kırık bir kalemin kurbanı olan Kâtip İsmail…

Üstümde mavi gök, altımda kara deniz, elimde kalem; sadece o ve beniz. O, benim her şeyimdir; dostum ve düşmanım, övüncüm ve yerincim, bilenim ve gizim.

Ona ve satır satır yazdıklarına and olsun ki kâinat onun ucunda döner, her şey o var olduğu için vardır. Dilim lal olsun, lakin o susmasın; susmasın ki bir gün katlim hakikat olur ise yazacaklarımı okuyup mağduriyetimi, masumiyetimi ve de mahremiyetimi öğrenecek olanlar -eğer bir mezar taşım olur ise- üzerine, “Maktul-i Kalem Sır Kâtibi İsmail Efendi” yazıp, âmin, diyeler.

Âmin!..


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺124,80

Bir mayıs sabahı tıraşlanacak hey gidiciler
Mayıslardan bir mayıs mutlaka
Seyyarı, sabitinden ayrılacak
Baybay gecekondu bıyıklara
Her palyaçoya bıyıklanmak gitmez
Her tıraşa da palyaço
Ve kalem bıyık avare Şarlo’ya
Balta kesmezdi fakat takma fırçaları
Elveda ve saygı usturaya da
Buracak burulacak olanları
Ele alıyor bıyığı boyacılar
Müzeye kaldırılacak gösteri takımları
Son kullanma tarihi dolduğunda
Bıyık ardına saklananlar buruşacak

Burnun dikine eksen bile aksesuarları
Bir yamaç ki çalı bitmez, bıyık terlemez
Sırıtışlara emanet, güle güle
Hey gidinin kaytanları, illaki bir mayıs
Kostüme paydos balo bitince
Silin bıyıkları, heyamola!


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 48
Ağırlık : 48
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺30,40


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 20 / 28
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺119,20
Pinokyo’nun Maceraları: Bir Kuklanın Öyküsü

Okul arkadaşınızın bir kukla olduğunu düşünebiliyor musunuz? Hem de haylaz mı haylaz, söz dinlemez, ama altın gibi bir kalbi olan bir kukla. Konuşuyor, gülüyor, atlıyor, zıplıyor, oyun oynuyor, kavga ediyor. Tüm bunları yaparken de başından türlü türlü maceralar geçiyor. Carlo Collodi’nin, İtalyan edebiyatının klasiklerinden biri hâline gelmiş olan Pinokyo adlı romanı işte bu kuklanın öyküsünü anlatıyor.

Collodi, Pinokyo’da bizi âdeta on dokuzuncu yüzyıl İtalya’sında, aslında kendi memleketi olan Toskana’da büyülü bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yolculukta bizlere rehberlik eden Pinokyo bir fakir çocuğu, onu tahtadan yontan Geppetto Usta neredeyse hiçbir şeyi olmayan ama kalbi sevgi dolu, fakir bir marangozu, Pinokyo’nun yol arkadaşları ise kâh iyi kâh kötü karakterleri anlatıyor. 

Ünlü filozof Benedetto Croce, Pinokyo için “Bu, insani bir kitap ve kalbin yollarını buluyor.” demiş ve Croce eklemişti: “Pinokyo’nun yontulduğu tahta, insanlıktır.”

Artık gerçek bir çocuk olmuştu, tıpkı tüm diğer çocuklar gibi. Etrafına şöyle bir bakındı ve kulübenin her zamanki samandan yapılma duvarları yerine, sade bir zevkle döşenmiş güzel bir oda gördü. Yatağından atlayınca ona bir tablo gibi gelen yeni kıyafetleri, başlığı, deri bir çift çizmeyi hazır buldu...


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺67,20

Ailesinden deniz üstünde maceralara atılmak için ayrılan Robinson Crusoe, başına gelecek talihsizliklerden habersiz seyahat tutkusunu gerçekleştirmek üzere yelkenleri rüzgâr yönüne çevirir. Yaptığı bu deniz seferlerinden birinde bir gemi kazası sonucu kıyıya vuran enkazdan sağ çıkan tek kişi olmasının yanı sıra bilmediği ıssız bir adada mahsur kalır.

Vahşi adada duyduğu yalnızlık ve hayatta kalma mücadelesi ile insan aklının sınırsızlığını başarıyla kullanan Robinson, barınağını, ekmeğini adanın imkânları dâhilinde kendi başına üretir. Temel ihtiyaçlarını giderebilecek duruma geldiğinde başlarda çok inançlı olmasa da korkularıyla yüzleşip Yüce Tanrı’sına ulaşır ve yaşadıklarını bir ceza değil de mükâfat olarak değerlendirir.

Adaya Cuma adını verdiği bir kişinin gelmesiyle Robinson, onca yıllık yalnızlığını giderir. Cuma’ya dilini, yaşamını ve Tanrı’sını öğretir. Yıllar içerisinde adanın sessizliği vahşilerin ve denizcilerin buraya uğramasıyla bozulmaya başlar. Adanın ilk sakini olan Robinson, artan nüfusa dirlik ve düzen sağlamakla birlikte adadaki mahkûmiyetinden kurtulma yollarını aramaya çalışır. İşte tam bitti derken Robinson Crusoe’nun yeni macerası burada başlar.

“İnsan hayatı Yaratıcı’nın denetlediği ne tuhaf bir çalışmadır!”


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 360
Ağırlık : 360
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺118,40

Tolstoy’un eşsiz eserleri arasında yer alan “İnsan Neyle Yaşar?” manevi bir vasiyet niteliği taşımaktadır. İnsanın içinde ne olduğu, insana neyin verilmediği, insanın neyle yaşadığı sorularına cevaplar arayan herkesi Tolstoy, sevgi ve umutla güçlü bir şekilde cevaplayacak.

İnsanlar, kendileri için kaygı çekmekle yaşadıklarını sansalar da onların aslında sadece sevgiyle yaşayabildiklerini anladım.

Kitapta yer alan diğer hikâyeler:
İlyas
Çilekler
Kıvılcımı Söndürmezsen Ateşi Zapt Edemezsin
Üç Ölüm


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺38,40
Tükendi

Balzac’ın edebiyat âlemine kazandırdığı İnsanlık Komedyası’nın Töre İncelemesi kısmında Taşra Yaşamından Sahneler başlığı altında yer alan roman orijinal diliyle ilk kez 1836'da yayımlandı. Onun en önemli romanları arasında saydığımız bu eser, dünyada pek çok dile çevrildi. 

Vadideki Zambak, aile yaşamında zorluklar yaşayan Félix'in hayatında meydana gelen değişimlerine, kendini mutsuz bir evliliğe katlanmak zorunda hisseden Henriette'in yaşamına ve başkarakterlerimiz arasındaki ilişkiye yer veriyor. Roman aynı zamanda 1800’lü yılların Fransası'na, devrim sonrası toplumsal hayata da tanıklık etmemizi sağlıyor. 

Âşıkların, aşk bittiğinde birbirlerini bir daha görmeme isteklerinin korkunç bir ihtiyaç olduğunu anladım. Her şey olduğun yerde, bir hiç olmak! Hayatın neşeli ışıklarının parladığı yerde ölümün sessiz soğukluğunu bulmak! Ah, ömür tüketen bu kıyaslar! Kısa süre sonra gençliğimi karartan tüm mutluluğun acı cehaletinden pişmanlık duymaya başladım. 


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺91,20
Tükendi

Kırım Hanı’nın Osmanlı’ya gönderdiği hediyelerden Sultan Süleyman için en ihtişamlı ve en değerlisi, Rus cariye Alexandra’dır. Saraydan gelip geçmiş tüm kadınlardan ayrı bir cesarete sahip, hırslı, boyun eğmez bu küçük kız, ilk günden yerini sağlamlaştıracak ve yakın gelecekte kendisini Osmanlı imparatoriçesi yapacak Hürrem Sultan adının taşıyıcısıdır.
“Hürrem” adı, Osmanlı’da yaşanacak büyük sarsıntıların, mücadelelerin, aşkların ve ölümlerin habercisi olacaktır.
“Sultan Süleyman, bakışlarını büyülemiş, yüreğine bir heyecan aşılamış olan şu körpe kızın seksüel bir kudretten ziyade ruhi ve manevi bir kudret taşıdığına iman getirmek üzereydi. Çünkü o, cinsî cazibenin bütün ebadını ölçmüş bir adamdı ve sarayında yaşayan üç yüz kadın da bu ebadı kendisine her gün, her dakika hatırlatıyorlar ve yeni baştan öğretiyorlardı.”
Türk okuyucusu tarafından pek bilinmeyen M. Turhan Tan, tarihî roman geleneğimizin en önemli isimlerinden biridir. Birçok önemli memuriyetlerde bulunduktan sonra Sivas mebusluğu da yapmış ve 1922 yılından itibaren kendini tamamıyla yazı hayatına adamıştır. 


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 496
Ağırlık : 496
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺179,20
Tükendi

Tarihe “Cengiz Han” adını yazdırmış yenilmez hükümdar Temuçin’in Çin sınırından Hindistan’a, Avrupa içlerine kadar uzanan hâkimiyeti, nesline bıraktığı uçsuz bucaksız toprakları, Batılı yazarlara da konu olan efsanevi yaşamı, M. Turhan Tan’ın imkân dâhilinde belgelere de dayandırdığı akıcı kalemiyle tarihî bir eseri okuyucuyla buluşuyor.

Nitekim Cengiz Han da bizzat domuz yılında doğmuştu (1162) ve o hayvanın kutsiyetini taşıyordu. Bu itibarla şu Kaydo kızının kendine domuz demesinden hiç de sinirlenmedi. Fakat kız ona “kurbağa, kaplumbağa” filan deseydi iş değişirdi. Çünkü takvime girmeyen hayvanlardan çoğunun kutsiyeti yoktu. Bazen bir Türk, kendi çağını temsil etmeyen hayvan isimleriyle de karşısındakini tahkir ederdi.

Türk okuyucusu tarafından pek bilinmeyen M. Turhan Tan, tarihî roman geleneğimizin en önemli isimlerinden biridir. Birçok önemli memuriyetlerde bulunduktan sonra Sivas mebusluğu da yapmış ve 1922 yılından itibaren kendini tamamıyla yazı hayatına adamıştır. En önemli eserlerini ise tarihî romancılık alanında vermiştir. Bazı eserleri Almanca, İngilizce ve Yunanca gibi dillere çevrilen, tarihî gerçeklikleri berrak ve sürükleyici bir üslupla aktaran Tan, Türk tarihinin zengin mirasını eserlerine ustalıkla taşımış ve okuyucusuna tarihî romanları keyifle okutan bir yazar olarak Türk edebiyatındaki yerini almıştır. Turhan Tan’ın ölümünden sonra unutulan ve Türk yazın hayatından çekilen eserleri, Türk okuyucusunun özellikle son zamanlarda ilgisini çeken ve neredeyse güncelleşen konulara değinip ele aldığı dönemlere ışık tutmakta, günümüzdeki kimi tartışmalara cevaplar getirmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 304
Ağırlık : 304
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺118,40
Tükendi

“Sultanım!” dedi. “Siz hasta değilsiniz. Benden sağlamsınız. Cinler, periler de yanınıza yaklaşamaz, çünkü efsunlusunuz. Lakin içinde yaşadığınız hava zehirli. Bin kadın ciğerinden çıkan bu hava kabil olup da süzgeçten geçirilirse hep sizi ağulamak isteyen habbecikler ele geçer. Demek istediğim şudur: Haseki olsun, gözde olsun, kâhya olsun, acemi halayık olsun, saraydaki kadınların hepsi sultanımı kıskanıyor. Ruhunuz işte bu kıskançlığı sezdiğinden içinize sıkıntı geliyor. Allah bir gününü bin etsin, şevketlu oğlunuz da kadıncıl. Bir neşeli deminde sizi, sevdiklerinden birine feda etmesi mümkün. Ruhunuz bunu da sezip bunalıyor. Şimdi ben size bir muska veririm. Onu boynunuza asınız. Ne sıkıntınız kalır ne hafakanınız. Çünkü oğlunuzun da hasekilerin de dillerini bağlayacağım.”

Türk okuyucusu tarafından pek bilinmeyen Mümtaz Turhan Tan, tarihî roman geleneğimizin en önemli isimlerinden biridir. Birçok önemli memuriyetlerde bulunduktan sonra Sivas mebusluğu da yapmış ve 1922 yılından itibaren kendini tamamıyla yazı hayatına adamıştır. En önemli eserlerini ise tarihî romancılık alanında vermiştir. Bazı eserleri Almanca, İngilizce ve Yunanca gibi dillere çevrilen, tarihî gerçeklikleri berrak ve sürükleyici bir üslupla aktaran Tan, Türk tarihinin zengin mirasını eserlerine ustalıkla taşımış ve okuyucusuna tarihî romanları keyifle okutan bir yazar olarak Türk edebiyatındaki yerini almıştır. Turhan Tan’ın ölümünden sonra unutulan ve Türk yazın hayatından çekilen eserleri, Türk okuyucusunun özellikle son zamanlarda ilgisini çeken ve neredeyse güncelleşen konulara değinip ele aldığı dönemlere ışık tutmakta, günümüzdeki kimi tartışmalara cevaplar getirmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 352
Ağırlık : 352
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺156,80
Tükendi
-Bir IV. Murat Dönemi Romanı-

Elbistan’dan İstanbul’a, İstanbul’dan Yemen’e uzanan yolda karşılıyor bizi bu kez tarih. Kuyuların acımasızlığını gözlerinde, savaşın zulmetini -ihtiyarsız- ellerinde taşıyan bir gençle, Kör Mahmut’la karşılıyor. 
Çocukluğun masumiyetini, gençliğin yiğitliğini, kimsesizliğin cesaretini hep savaş meydanlarında yaşamanın zorunluluğu her zamankinden beterdir. Sahranın uçsuz bucaksız sıcaklığını bir kadın nefesine sığdırıp diyar diyar gezerken, oraların güzelliği, büyüleyiciliği kadar yoksulluğu, acıları, âdetleri, acımasızlığı da benliğinde yer edecektir.   

Türk okuyucusu tarafından pek bilinmeyen M. Turhan Tan, tarihî roman geleneğimizin en önemli isimlerinden biridir. Birçok önemli memuriyetlerde bulunduktan sonra Sivas mebusluğu da yapmış ve 1922 yılından itibaren kendini tamamıyla yazı hayatına adamıştır. En önemli eserlerini ise tarihî romancılık alanında vermiştir. Bazı eserleri Almanca, İngilizce ve Yunanca gibi dillere çevrilen, tarihî gerçeklikleri berrak ve sürükleyici bir üslupla aktaran Tan, Türk tarihinin zengin mirasını eserlerine ustalıkla taşımış ve okuyucusuna tarihî romanları keyifle okutan bir yazar olarak Türk edebiyatındaki yerini almıştır. Turhan Tan’ın ölümünden sonra unutulan ve Türk yazın hayatından çekilen eserleri, Türk okuyucusunun özellikle son zamanlarda ilgisini çeken ve neredeyse güncelleşen konulara değinip ele aldığı dönemlere ışık tutmakta, günümüzdeki kimi tartışmalara cevaplar getirmektedir


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 440
Ağırlık : 440
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺179,20
Tükendi

Tahir Alangu:
Yazar, kitabının başında asıl amacının bir roman yazmak değil, Anadolu köylerinin dert ve sıkıntılarını roman düzeni içinde sergilemek olduğunu belirtmektedir. Bu kitabını, bir köylü çocuğunun serüveni çevresinde, köylünün söyleyiş ve düşünüşüne bağlayarak yürütmek istemiş, bir idare adamı perspektifinden derlediği malzemeyi bir roman yapısında kullanmıştır. Yazar bu eserinde köylerin 1910 yıllarındaki durumunu anlatıyor. Yer yer fırsat buldukça da köylü sorunları üzerindeki düşüncelerini, olayların arasına sıkıştırmakta, romanda yaşanan hayatın, köylü tiplerinin çatışmalarına yansımış sonuçlarıyla yetinmektedir. Yazar bundan başka köylülerin hayatlarında ve köyün kuruluşunda tabiat şartlarının oynadığı hâkim rolü araştırmıştır, ‘insan-tabiat’ ilişkilerini gösterebilmiştir.

İsmail Habip Sevük:
“...Ebubekir Hâzim’in bu romanı, nevi şahsına münhasır çok dokunaklı, çok özlü bir Anadolu romanıdır.
Kendi zaten orta Anadolu’daki Niğde’den olduğu için Anadolu’yu içinden biliyor. İlk defa Anadolu köylülerini kendi şiveleriyle bu romanda konuşur görüyoruz, mevzusu da çok iyi seçilmiş...”

Fahir Önger:
“Ebubekir Hâzim Bey’in Küçük Paşa’sı bizim bugün anladığımız manada, realist edebiyatın tipik bir örneğidir... Türk edebiyatı içinde ilk defa bu Küçük Paşa’dır ki memleket meselelerine doğru uzanarak gerçek bir roman görüşünün temelini atmıştır.
Geçmiş nesiller arasında ileri görüş sahibi bir müellifin varlığı, o edebiyatçı nesillerin kıymetlendirilmesinde bize yeni bir ölçü kazandırmıştır.”

 

 


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺96,00
Tükendi

5 milyondan fazla Fransız bir yandan kolesterolleriyle baş etmeye çalışırken, diğer yandan ilaç endüstrisine yılda 2 milyar avro kazanç sağlıyor. Bunu da boş yere yapıyor, zira:

Kolesterol hayat için vazgeçilmez moleküllerden birisidir. “Kötü” kolesterol diye bir şey yoktur;

Kolesterol miyokard enfarktüsü ve serebrovasküler hastalıkların sebebi değildir;

Kolesterolü dizginleyen diyetler miyokard enfarktüs ve serebrovasküler hastalıkların sık görülmesinde asla değişikliğe sebep olmaz.

Statinler kolesterolü düşürür fakat arterleri açmaz, infarktüs ve serebrovasküler hastalıkları azaltmaz fakat semptomlara neden olabilir.

Statinler sadece yüksek kardiyak riski olan hastalara reçete edilmelidir (delil yetersizliğinden).


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺152,00
Tükendi

Yeşilin Kızı Anne kitabının yazarından, Anne’in yaşamış olduğu Avonlea, küçük olsa da heyecanlı ve ilginç olaylara ev sahipliği yapmıştır. Kâh gizli ve masum aşklar kâh da duygusal hatıraların bir araya geldiği öyküler silsilesinden oluşmaktadır, Avonlea Günlükleri.

Kimi yerlerde o tanıdık olduğumuz yetim kız Anne’in komşuların hayatında yer almasıyla kimi zaman da Pazar Okulundan veyahut da kiliseden tanışık olduğu insanların hayatlarından kesitler sunmasıyla Avonlea’deki yaşamlar içinizde merak uyandırıp kalbinizi ısıtacak.

“Yıllar önce küçük bir kızın gözlerine bakarken hissettiğim gibi hissediyorum. Adı Anne Shirley’di ve Cuthbertlar ile birlikte Avonlea’de yaşardı. Blair’in dükkânında sohbet ettik. O kız herkesle konuşabilirdi. Bir konu hakkında, ‘Benim gibi örselenmiş altmış küsur yaşında bir adamın bunu umursamaması gerekir.’ gibi bir şey dedim. İri, masum gözleriyle çok yanlış bir şey söylemişim gibi ayıplarcasına baktı. ‘Yaşlandıkça bazı şeyleri daha fazla umursamamız gerektiğini düşünmüyor musunuz Bay Blair?’ dedi. Kendisi on bir değil de yüz yaşındaydı âdeta.”


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺96,00
Tükendi
Büyükler İçin Boyama

Mandala Dünyası - Karma


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 30 / 30
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺91,20
Tükendi

Mandala Dünyası-İnsanlar


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 30 / 30
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺91,20
Tükendi

Mandala Dünyası - Hayvanlar


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 30 / 30
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺91,20
Tükendi
Büyükler İçin Boyama

Mandala Dünyası Desen


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 30 / 30
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺91,20
Tükendi

Hz. Muhammed’in vefatından sonra İslam mensupları müminlere emanet edilmiştir. Bundan sonra onlara düşen, dini sahih ve yalın biçimde anlamak ve sürdürmektir. 

Ama gün geçtikçe geniş topraklara yayılan İslam dini Müslümanların uygulamalarıyla giderek zaafların, çıkarların ve cehaletin gölgesinde tanınmaz hâle geldi. 

Peygamber’in vefatından hemen sonra başlayan iktidar-siyaset tartışmaları Müslümanları birbirinden çok farklı mezheplere ve fraksiyonlara ayırmıştır. Normalde düşünce özgürlüğü ve “rahmet” olarak kabul edilen çoğulculuk ve bu ihtilaf durumları Müslüman coğrafyasını ırkçılığın, grupçuluğun ve mezhepçiliğin pençesinde bugün içinde bulunduğumuz perişan bir duruma sürüklemiştir. 

Bugün Müslümanım diyenlerin yeniden İslam’a davet edilmeleri gerektiği ortadadır. Haksızlıktan, hukuksuzluktan, şiddetten, öfkeden, insan hakları ihlallerinden geçilmeyen bir toplum İslam toplumu olarak nitelendirilemez.

Müslümanların içine düştüğü en temel hata İslam ile Müslümanlık tarihini aynı sanmasıdır. Bir dine, bir geleneğe ve bir kitaba yapılacak en büyük haksızlık onu kendisi hakkında söylenenlerle aynı sanma yanılgısıdır. 

​Elinizdeki kitap İslam dininin yüce mesajının yerini bulması için bir çağrıdır. Bu çağrı Kur’an’ın ifadesi ile “Ey iman edenler, iman ediniz!” çağrısıdır. 

Abdulbaki Erdoğmuş, ismi ilk başta son derece ürpertici gelen İslamsız Müslümanlık kitabında pek çok kavramı, terminolojiyi, düşünceyi, mezhepleri, tarikatları yeniden, yeni baştan ve hatta sil baştan değerlendirmeye davet etmektedir. Müslümanların tarihi ile Müslümanlarla İslam’ın ve Kur’an’ın tefrik edilerek düşünülmesinin lüzumunu anlatmaktadır. Bir şeyin tarihi o şeyin kendisi olamaz. Kur’an’ın kutsal metni ile Müslümanların bu metin hakkında söyledikleri farklı şeylerdir.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,00

Türkiye’de, yazılı ve görsel medyada fazla yer bulamadığı ve gönüllü/paralı lobileri olmadığı için geniş kitlelerin pek tanımadığı, ancak zengin müktesebatıyla gerçek birer hazine olan çok sayıda ilim ve kültür insanı yaşıyor. Bu kıymetli insanların bir kısmının yaşı ilerliyor ve çeşitli sebeplerle yazı yazamayacak ve eser de veremeyecek durumdalar. Bu noktada, birikimlerinin kayda geçirilmesi ve gelecek nesillere aktarılması açısından tedbirler alınması gerekiyor. Mikâil Bayram’ın Aynasında 99 İsim ve 99 Kavram projesi, işte bu düşünceden doğdu.

Selçuklu tarihçisi, ilahiyatçı, şair ve kültür adamı Mikâil Bayram, bilhassa Anadolu Selçuklu tarihi, Orta Çağ İslam tarihi, Ahilik, İran kültürü ve dinî inançları, tasavvuf, yazma eserler, Fars ve Türk şiiri alanlarında çok yönlü bir uzmandır. Arapça, Farsça, Kürtçe, Pehlevice, Türkiye ve Azerbaycan Türkçesi dillerine vakıf, bu dilleri çeviri yapabilecek ve şiir yazabilecek kadar iyi bilen, bu bilgisini akademik donanımıyla harmanlayabilen bir kültür adamıdır. Bu yönleriyle, eski zaman âlimlerini hatırlatan, pek çok ilmî dalda söz söyleyebilen ender hocalar arasındadır.

Elinizdeki 99 İsim kitabı, nehir söyleşi formatında, Hoca’nın çeşitli tarihsel şahsiyetlere dair görüş, hatıra ve değerlendirmelerini okuyucuya sunmayı hedeflemektedir. Bu bağlamda, kitapta yer verilen 99 tarihî şahsiyetten bazıları şunlardır:

Zerdüşt - Ali b. Ebu Talib - Ebu Hanife - İmam Mâtürîdî - Hallâc-ı Mansur - Abdülkadir Geylânî - Ahmed Yesevî - Ömer Hayyam - İmam Gazâlî - İbn Arabî - Hacı Bektaş-ı Veli - Ahi Evren (Nasreddin Hoca) - Mevlânâ - Şems-i Tebrizî - İbn Teymiyye - Cengiz Han - İbn Haldun - Emir Timur - Şeyh Bedreddin - Yavuz Sultan Selim - Şah İsmail - İmam Rabbânî - Cemaleddin Afgânî - Mehmed Akif - Said Nursî - Necip Fazıl - Osman Yüksel Serdengeçti - Erol Güngör - Hamidullah - Muhammed İkbal - Abdülkerim Sürûş - Seyyid Hüseyin Nasr - Mevdûdî - Seyyid Kutub - Humeyni - Şehriyâr - Zeki Velidi Togan - Fuad Köprülü - Annemarie Schimmel - Halil İnalcık - İlber Ortaylı.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 270
Ağırlık : 270
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺104,00

Türkiye’de, yazılı ve görsel medyada fazla yer bulamadığı ve gönüllü/paralı lobileri olmadığı için geniş kitlelerin pek tanımadığı, ancak zengin müktesebatıyla gerçek birer hazine olan çok sayıda ilim ve kültür insanı yaşıyor. Bu kıymetli insanların bir kısmının yaşı ilerliyor ve çeşitli sebeplerle yazı yazamayacak ve eser de veremeyecek durumdalar. Bu noktada, birikimlerinin kayda geçirilmesi ve gelecek nesillere aktarılması açısından tedbirler alınması gerekiyor. Mikâil Bayram’ın Aynasında 99 İsim ve 99 Kavram projesi, işte bu düşünceden doğdu.

Selçuklu tarihçisi, ilahiyatçı, şair ve kültür adamı Mikâil Bayram, bilhassa Anadolu Selçuklu tarihi, Orta Çağ İslam tarihi, Ahilik, İran kültürü ve dinî inançları, tasavvuf, yazma eserler, Fars ve Türk şiiri alanlarında çok yönlü bir uzmandır. Arapça, Farsça, Kürtçe, Pehlevice, Türkiye ve Azerbaycan Türkçesi dillerine vakıf, bu dilleri çeviri yapabilecek ve şiir yazabilecek kadar iyi bilen, bu bilgisini akademik donanımıyla harmanlayabilen bir kültür adamıdır. Bu yönleriyle, eski zaman âlimlerini hatırlatan, pek çok ilmî dalda söz söyleyebilen ender hocalar arasındadır.

Elinizdeki 99 Kavram kitabı, nehir söyleşi formatında, Hoca’nın çeşitli tarihsel olgu, kavram ve süreçlere dair görüş, hatıra ve değerlendirmelerini okuyucuya sunmayı hedeflemektedir. Bu bağlamda, kitapta yer verilen 99 kavramdan bazıları şunlardır:

Asr-ı Saadet - Kudüs ve Mescid-i Aksa İhtilafı - Arapların Ümmiliği - Hadis Derlemeciliği ve İranlıların Katkıları - Emevîler - Abbasîler - İspanya ve Anadolu’nun İslamlaşma Süreçleri - Halifelik - Karmatîler ve Zencî İsyanları - Hurremiye ve Bâbek İsyanı - Avesta - Mazdekîler - İran’ın İslam’la İlk Karşılaşması - Pârisîler - Türklerin İslam’ı Tanımasında İranlıların Rolü - Alamut ve Haşhaşîler - Hurufîlik - Hulûlîlik - Kalenderîlik - Keramet ve Mucize - Neo-Mâtüridîlik - Selefîlik - Mevlevîlik - Dümbülîler - Atabeklik-Lalalık - Babaîler İsyanı - Anadolu’da Moğollar - Celâlî İsyanları - Moğolların İslamlaşması ve Türkleşmesi - 1915 Ermeni Olayları - Doğu’da Kürt İsyanları - Sabatayistler - Velâyet-i Fakih - 1979 İran Devrimi - İran’ın Aryan Kodları - İran’ın Kültür Sahası - Türk ve İran Şiiri - Türk Devletlerinde Farsça Etkisi - İlahiyat Fakülteleri ve Yüksek İslam Enstitüleri.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,00

İnsanın Macerası adlı bu değerli, şiirsel, insanın yüreğine dokunan kitap, doğum öncesinden çocukluğa, ilk gençlikten ebeveynliğe, olgunluktan yaşlılığa, ölüm ve sonrasına kadar hepimizin hikâyesini anlatıyor.

Bu kitap her bir insanın şahsi biyografisi. İnsan psikolojisini ve maneviyatı anlatmanın yanı sıra okuyucunun elinden tutup onlara eşsiz bir incelikle kendi yaşam yollarını gösteriyor.

Fizik Üzerine Yedi Kısa Ders kitabının yazarı Carlo Rovelli ve 21. Yüzyıl İçin 21 Ders, Homo Deus, ve Sapiens kitaplarının yazarı Yuval Noah Harari tarafından ilham kaynağı olarak gösterilen İsviçreli ünlü yazar Scanziani, okuyucularını günlük sorularla bir yolculuğa çıkarıyor: “Ben kimim?”, “Neden buradayım?”

“Nereye gidiyorum?”, “Ölümlü olduğum hâlde neden sonsuzluğu hissediyorum?”

Bir milyondan fazla satan bu kitap ilk defa Türkçe’de…

Bizler var olmaya yaşamın başladığı yerde başladık. Peki yaşam nerede başladı? On dokuzuncu yüzyıl, kolay bir yüzyıldı; bilim insanları atomlardan oluşan, asal bir maddenin varlığından emindi ve atom sağlam, yıkılmaz, son ve sonsuzdu. Yirminci yüzyıl nispeten daha zor bir yüzyıldı, bilim insanları atomu incelediler ve onun iki kutuplu bir enerjide çözüldüğünü gördüler: Protonu oluşturan pozitif elektrik, elektronu oluşturan negatif elektrik. Elektron ve protonlar dalga mı yoksa partikül mü? Bazen dalgalar hâlinde bazen partiküller hâlinde görünürler, belki tamamen farklıdırlar belki de fotonlardan yani ışık tanelerinden oluşurlar.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00
Tükendi

“… Devlet Denetleme Kurulunu görevlendirdim, çok sıkı talimatlarım oldu. Onlar da çok çalıştı, rapor da yayımlandı. Bunlar savcılığa, ilgili kurumlara verildi. O ara, bu çalışmalardan rahatsız olanlar oldu. Bana da iletildi…” – Abdullah GÜL

“… Allah ömür verse de bugünlere gelse idi, bugünkü iktidarı da hizaya sokabilecek güçte idi, düşüncesi ve ikazı ile…” – Bülent ARINÇ

“… Buna literal olarak tanışma demek doğru olmaz ama o bizi bilmese de biz onu çok iyi biliyorduk. O bizim ‘Reisimiz’di…” – Erkan MUMCU

“… Küçük odaya geçerken ben de yanında gittim. ‘Bizim arkadaşın işini halledin, başka bir şey istemiyorum.’ dedi. Kastettiği ‘Abdullah Çatlı’ idi…” – Erol DOK

“… Türkiye’de gelecekte simge olabilecek, kendi işlerine yaramayacak olan kişileri tasfiye etme hareketi oldu, alan temizleme işi. Bu işin içinde derin güçler var, MOSSAD-CIA var. FETÖ var…” – Fermani ALTUN

“... Her yerde emperyalizmin, Türkiye üzerine hesapları olanların tekerine çomak soktu...
Onu ehlîleştiremeyeceklerini biliyorlardı. Sonunda kaza süsü verilmiş bir cinayetle onu yok ettiler...” – İrfan SÖNMEZ

“... Bütün hayatı normalmiş gibi hep Musa’nın yanında yer almakla ve her zaman Nemrutlara, firavunlara, Ebu Cehillere, yezitlere karşı çıkmakla geçmiş ve aslan gibi de ruhunu teslim etmiştir...” – Mahir DAMATLAR

“... ‘Neden seni öldürsünler?’ dedim. ‘Bana vur diyorlar, karıştır diyorlar.’ dedi. ‘Hayır.’ dedim, bunlardan bir şey çıkmayacağını yaşayarak gördüm.’ dedi. Anlıyorum ki o dönemde Muhsin Bey’i kullanamıyorlardı, öyle anlıyorum bu sözlerini...” – Mahmut IŞIK

“...Yazıcıoğlu da bütün hayatını bir cephedeymiş gibi yaşadı. 1980 öncesinin o kaotik dönemindeki hayatını ortaya koyarak yapmış olduğu mücadelesini Mamak zindanlarında, ondan sonraki siyasi hayatında çizgisini hiç değiştirmeden devam ettirdi...” – Nuri GÜRGÜR


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 440
Ağırlık : 440
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺112,00

“Neden bitti!” diye soruyorlar
İlk kırılma nerede yaşandı?
Nasıl başladığını soran yok
Besmele her şeyin başı
İlk kırılma da oydu
Son kopuşsa şu cümlede saklı:
“O kadar da uzun boylu değil”


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺35,20

Jules Payot’un 1893 yılında kaleme aldığı İrade Terbiyesi, günümüz için de güncelliğini koruyan ve temeli insan olan iradenin sorun teşkil ettiği noktalara itina ile değindiği ve bunlara akılcı, tezli bir bakış açısı ile yaklaştığı tespit ve yöntemler kitabıdır. Tabiri caizse, insanın iradesini yönetebilmesinin anahtarıdır.

Değil baş ucu kitabı, yaşam boyu kendinizle mücadele ettiğiniz her an yanınızda bulunduracağınız, yol gösterici kitabınız olacak, İrade Terbiyesi.

… Düşüncelerimiz üzerinde tam güce sahip olabiliriz ancak düşüncelerimiz, tembelliğe ve şehvete karşı neredeyse hiç mücadele edemeyecek kadar güçsüzdür.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,00
Tükendi


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺36,80
Tükendi

Türk sadece askerî gücüyle topraklar fetheden bir fatih midir yoksa bu gücün yanında ince zekâsını da ustalıkla kullanarak kaleler zapt eden, krallar avlayan bir cihangir midir? Tarih bize gösteriyor ki Türk’ün askerî kabiliyetinin yanında incelikli bir zekâsı da vardır. Türk bu incelikli zekâsını en çok da Anadolu topraklarına girdiğinden bu yana sürekli batıya ilerleyerek ve en sonunda Rumeli’ye akınlar düzenleyerek göstermiştir. Türk’ün bu ilerleyişinde nice akıl dolu fetihler olmuş, nice krallar avlanmış, kan dökmeden nice kaleler zapt edilmiştir. Üç bölümden oluşan “Krallar Avlayan Türk” eserinde Türk’ün bu incelikli zekâsına şahit olacaksınız. 

Türk okuyucusu tarafından pek bilinmeyen M. Turhan Tan, tarihî roman geleneğimizin en önemli isimlerinden biridir. Birçok önemli memuriyetlerde bulunduktan sonra Sivas mebusluğu da yapmış ve 1922 yılından itibaren kendini tamamıyla yazı hayatına adamıştır. En önemli eserlerini ise tarihî romancılık alanında vermiştir. Bazı eserleri Almanca, İngilizce ve Yunanca gibi dillere çevrilen, tarihî gerçeklikleri berrak ve sürükleyici bir üslupla aktaran Tan, Türk tarihinin zengin mirasını eserlerine ustalıkla taşımış ve okuyucusuna tarihî romanları keyifle okutan bir yazar olarak Türk edebiyatındaki yerini almıştır. Turhan Tan’ın ölümünden sonra unutulan ve Türk yazın hayatından çekilen eserleri, Türk okuyucusunun özellikle son zamanlarda ilgisini çeken ve neredeyse güncelleşen konulara değinip ele aldığı dönemlere ışık tutmakta, günümüzdeki kimi tartışmalara cevaplar getirmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 352
Ağırlık : 352
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺156,80
Tükendi

Akıllı Keçi – Feleğin Peşinde – Duvardaki İki Kedi


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 48
Ağırlık : 48
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺22,40

İnsanlık ve kâinat için en gerekli husus hiçbir tartışmaya mahal bırakmaksızın adalettir. En küçük kurum aileden başlayarak hemen her canlının yaratılıştan hak ettiği adalet bozulduğu ve tartışılmaya başlandığı her dönemde telafisi mümkün olmayan acılar yaşanmıştır.

100 yıla yaklaşan cumhuriyet tecrübemizde ve elbette daha evvelinde de adaletin tevzisi en büyük mesele olmaktan çıkartılamamıştır.

Cumhuriyet kurulurken inşa edilen ve normatif hukuk kaidelerinden uzak İstiklal Mahkemeleri bir süre sonra yerlerini sıkıyönetim mahkemelerine, sıkıyönetim mahkemeleri kısa zamanda devlet güvenlik mahkemelerine, devlet güvenlik mahkemeleri de özel yetkili mahkemelere dönüşmüştür.

Şimdilerde ise sulh hukuk mahkemeleri üzerinden adalet alanında ki “olağanüstü hâl” devam etmektedir.

Terör, örgütlü suçlar, uyuşturucu ve son zamanların moda tabiri ile katalog suçların yargılama mercii normal mahkemeler olmadıkça hukukun olağanüstü hâlden kurtulduğu söylenemez.

Bahusus son yıllarda adaletin tecellisinde inanılmaz hadiseler yaşanmaktadır. Öyle ki hukuk bir öç alma manivelasına dönüşmüş, adalet beklemek Samuel Beckett’in Godot’unu beklemek kadar anlam kazanmıştır.

Cezaevlerinin tavanları ve duvarları mazlumların, çaresizlerin, kimsesizlerin, yoksulların umutsuzluğuyla kapkara olmuş, pek çok insan onurundan, itibarından, mevkisinden edilerek itibar suikastine maruz bırakılmıştır.

Özgürlük ve ekmek adalet getirmez. Oysa eşitlik değil ama adalet özgürlük ve ekmeğe giden yolu tahkim ve inşa eder.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,00

Sevgi Masalı

Elips Kitap


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 48
Ağırlık : 48
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺33,60
Tükendi

Çocukluğunun en nadide yıllarında taşrada binbir kederi yaşamak zorunda kalan, metaneti ve yiğitliğiyle insanın kalbini parçalayan bir kahramandır Yusuf.

Senelerin ağır ağır hiç durmadan geçtiği, geçerken de Yusuf’un gönlünde kaynayan; patlamaya hazır hislerin yoğunlaştığı, kalbinin derinliklerine yerleşen bir sevdaydı Muazzez.

Birdenbire her şeyin değiştiği ve meçhulden korkulan gecelerin yaşandığı olaylar silsilesi…

Hayattan beraber olmak dışında bir istekleri olmayan Yusuf ve Muazzez’in kaderi Selahattin Bey’in ölümüyle ayrılığı tadacak azap dolu günler yaşanacaktı…

Ve gözlerini uzun müddet onun gözlerinden ayırmadı. Yusuf da ona bakıyor ve idarenin titrek ışığı vuran yüzünde yer yer ürpermeler oluyordu. Elini yavaşça uzatarak genç kızın saçlarını okşadı. O zaman Muazzez bu işareti bekliyormuş gibi doğruldu, Yusuf’un ellerini avuçlarının içine alarak “Kimi istiyorum, anladın mı?” dedi.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺28,80
Tükendi

Bir Aşk Masalı Elips Kitap


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 16
Ağırlık : 16
En / Boy : 27 / 27
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺19,20
Sıfır Sorun’dan Suriye Savaşı’na Kaybolan Bir İdealizm

2001 Ekonomik Krizi, 11 Eylül saldırıları, AKParti’nin iktidara gelmesi, 1 Mart 2003 tezkeresi, AB üyelik süreci, reformlar, Ergenekon ve Balyoz Davaları, 2010 Anayasa değişikliği referandumu… Arap Baharı… Suriye iç savaşı, Libya buhranı, Rusya ile gerilen ve düzelen ilişkiler, ABD ile gerilen ve düzelen ilişkiler, İran nükleer krizi, 15 Temmuz darbe girişimi, başkanlık sistemi tartışmaları… Ve bugün…

Yukarıdaki kelimeler aslında birkaç satırda, Türkiye’nin son yirmi yılında iç ve dış politikasında meydana gelen kritik gelişmelerden bazılarını özetliyor. Başarılardan başarısızlıklara, barış ortamından savaşın eşiğine, büyük umutlardan hayal kırıklıklarına uzanan inişli çıkışlı bir Türkiye grafiği var karşımızda.

Peki bu düzlemde, Türk dış politikasının son yirmi yılını nasıl değerlendirmek gerekir? Baştan aşağı başarı hikâyesi mi, tam bir başarısızlık ve hayal kırıklığı örneği mi? Yoksa iyi notların yanında zayıfların da yer aldığı bir karne mi?

Bu kitap, Türk dış politikasının 2010 yılı sonunda başlayan Arap Baharı’na kadar, bir şekilde rayında giden, Komşularla Sıfır Sorun ‘ideal’ini -sorunlu da olsa- uygulayıp statükocu geleneği aşmaya çalışan Türk dış politikasının, 2010 yılından sonra Orta Doğu’daki gelişmelerle birlikte bambaşka uçlara savrulduğunu ve statükonun kısır döngüsüne yeniden girdiğini savunuyor.

Hâlihazırda bölgede yaşanan gelişmeleri anlamak ve Türk dış politikasının yüzyıllık tecrübesi ışığında son yirmi yıla dair bir perspektif edinebilmek için, “Kaybolan Bir İdealizm: Sıfır Sorun’dan Suriye Savaşı’na AKParti Dış Politikası”, stratejilerine sakin ve serinkanlı bir bakış sunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 632
Ağırlık : 632
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺136,00

Telhun

Elips Kitap


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺33,60

Deli Dumrul'un Maceraları Elips Kitap


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 48
Ağırlık : 48
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺33,60
Tükendi

Yeni Dünya önce ne söylendiğini anlamamış gibi yüzünü buruşturup sesin geldiği tarafa döndü, kırmızı gözlerini büzerek karanlığa bir müddet baktı. Sonra, sahiden yerine oturmak ister gibi ellerini yanlarına salıverdi. Fakat bir an tereddüt ettiği görüldü. Bu anda kafasından neler geçtiği, içinde nelerin olup bittiği bilinemezdi; ama senelerden beri savaştığı meydanı bu kadar kolay bırakıp çekilmek istemediği belliydi. Yüzünü, yeniden bir allık kapladı. Yanakları birkaç kere ürperdi. Birinin üstüne atılmak istiyormuş gibi gözlerini orada bulunanlarda hırsla dolaştırdı ve kapının yanında oturan ihtiyar âşığı görünce haykırdı:

“Doğru dürüst çalsana be! Nereden bulmuşlar senin gibi sersemi? Ninni mi çalıyorsun?”


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 120
Ağırlık : 60
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺22,40
Tükendi

İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum; müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum.

Sabahattin Ali’nin “İçimizdeki Şeytan” kitabı 1940 yılında yayımlandıktan sonra büyük bir yankı uyandırmış,  siyasi tartışmaya yol açmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺38,40
Cüceler Nasıl Dev Olur, Devler Nasıl Cüce?

Mikâil Bayram kulvar dışı bir tarihçi ve akademisyen. Günümüz şehir menkıbecilerinin ifadesiyle ezber bozan ve büyük resme dikkat çeken bir isim.

Bir nevi arkaik dönemlerden günümüze tevarüs etmiş ve elan ayakta duran putların yıkıcısı, bir put kıran.

Öyle ki alışkın olunan bütün parametreleri, hükümleri, çok bilinen, çok bilindiği için çok doğru kabul edilen yargıları paramparça ediyor.

Mikâil Bayram’la yapılan bu nehir söyleşi kitabı aynı zamanda asap bozan bir iklime sahip. Günümüz Türk insanının miti hâline gelmiş pek çok hadise, ikonlaştırılmış isimler hakkında, pek çok aykırı tez Mikâil Bayram’ın aynasında sıradanlaşıyor.

Alegorik anlatımlara, bilindik söylemlere, tarihî belgelerle itiraz eden Mikâil Bayram cehaletin zihnimize sirayet eden perdesini aralamaya çalışıyor.

Hemen herkesi cehaletle suçlayanları kendi terazisinde kuyumcu hassasiyetiyle tartarak her türlü aidiyetten, bağnazlıktan ve tutuculuktan vareste bir zihinle bize yeni kapılar açıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 520
Ağırlık : 520
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺124,80
Tükendi

Devlerin Ölümü

Bir Aşk Masalı

Koyun Masalı

Sırça Köşk

(Tüm Masalları)

Elips Kitap


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 25 / 25
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

“Benim hayatım bir romandır.” diyenler pek çoktur. Öyledir de! Kişi, ya­şantısı boyunca neler görür, neler öğrenir! Bu açıdan, anılar en çok ilgiyle oku­nan kitaplardır. Önemli olan yazılışlarındaki özgünlük, değişiklik, okuru kendine bağlayabilme yetisidir.

Dünyanın pek çok ülkesinde devlet, politika, sanat ve edebiyat adamla­rının anılarını yazdıklarını biliyoruz. Bu anılar, o kişilerin yaşadıkları dönemin de belgesel anlatımıdır. Geçmiş yüzyılların gerçek yaşantısını bize bu anılar öğretir.

Ülkemizin, politikada, sanatta etkin olan kişileri arasında anılarını yazıp gelecek kuşaklara bırakanların sayısı ne yazık ki, pek azdır. Gerçi her anıya, her anı yazısına inanmak da aldatıcı olur. İnsanlar yaptıklarını, ettiklerini büyük birer üstünlük, birer başarı gibi göstermeye eğilimlidirler. Yanılgılarını, aldanışlarını, hatta işledikleri suçları kendilerine göre yorumlamak, değiştirmek bu gibi anı yazarlarının özellikleri arasındadır.

Ebubekir Hâzim Tepeyran’ın anıları ise daha önce yayınlanan politikacı, devlet adamı, hatta sanatçı, yazar anılarına hiç benzemiyor. Tepeyran, yarım yüz­yıl süren devlet adamlığı süresince gözlemlerini birer öykü niteliğinde anlatma­sını bildiği için anıları kişisel olmaktan çıkıp bir çeşit yaşam romanı niteliğini ka­zanmıştır. Niğde'de başlayıp OsmanlI İmparatorluğu’nun Hicaz, Bağdat, Beyrut, Manastır, Sivas, Ankara, Bursa, İstanbul vb. illerinde valilik, nazırlık, milletve­killiği ile geçen yarım yüzyıl! Abdülhamid, Reşad, Vahidettin'in saltanat yılları, istiklal Savaşımızın Anadolu’su; ardından Cumhuriyetin kuruluşu... Mütareke döneminde Divan-ı Harp önündeki duruşmalar sonucu idama mahkûm oluş, ar­dından aklanış...

Ebubekir Hâzim Tepeyran'ın daha önce "Canlı Tarihler” dizisinde yayın­lanan "Hatıraları”’nın ilk bölümü Niğde'deki çocukluk yıllarından İzmir, Edirne Vali Yardımcılığımdan Musul Valiliği'ne kadar geçen bir dönemi kapsamaktadır. Bir kaç cilt tutacak olan anıların büyük bölümü ise daha sonra yayınlanacaktır.

I9. yüzyılın sonundan 20. yüzyılın ortasına kadar geçen bir ilginç yaşamın, canlı öykülerden oluşan bir roman bütünlüğünde, aynı zamanda da birer belge niteliğindeki "Hatıralar” hem tarih, hem edebiyat açısından önemli bir yapıttır.

Oktay Akbal


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 520
Ağırlık : 520
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺76,00
Tükendi

Namık Kemal’in Emir Nevruz adlı eserinin Arap Harfli Türk Alfabesi ile basılmış hâli kitapta birlikte verilmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺25,60

Memlük, Arapçada “köle” demektir. Emîrlerin muhafız birliklerine bağlı memlükler, zamanla sahip oldukları meziyetler sayesinde hizmet ettikleri devletin yönetim kadrosunu ele geçirmişlerdir. Mısır’daki memlûkler de böyle bir gelişim içerisinde gittikçe nüfuz alanlarını arttırarak Memlük Devleti’ni kurmuşlardır. Kahire merkezli kurulan bu Türk hükümdarlığı askerî bir aristokrasi devletidir. Memlük Devleti, siyasi öneminin yanı sıra başşehirleri Kahire’de halifelere yer verip hürmet etmeleri, halifeliğin nüfuzundan faydalanmaları bakımından da İslam tarihinde mühim bir yere sahiptir. Bu bakımdan açıdan halifeliği Osmanlı’dan önce bünyelerinde barındıran Memlükler’i ve Memlük halifelerini doğru anlamak, günümüze kadar tartışılagelmiş hilafetin önemli bir dönemini gözler önüne sermek bakımından tarihî bir öneme sahiptir.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 164
Ağırlık : 164
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,40
Tükendi

Yol amelesinin çadırı tarafından gelen saz sesi, ustaca çalınan bir meyandan sonra, susar gibi oldu ve bir erkek sesi o zamana kadar duymadığımız, fakat bize yabancı da gelmeyen bir halk şarkısı söylemeye başladı:

Döndüm daldan kopan kuru yaprağa 

Seher yeli, dağıt beni, kır beni;

Götür tozlarımı burdan uzağa

Yârin çıplak ayağına sür beni...

Bu sefer ben de doğruldum. Saz tekrar kıvrak bir ara nağmesine başladığı hâlde, kulağımda hâlâ deminki sesin çınlamaları vardı.

Arkadaşım, “Bu ne?” demek ister gibi yüzüme baktı.

“Fevkalade!” diye mırıldandım


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺25,60

Bütün hikâyeyi

Sen cenklerin rahminde

Kılıç sallarken konuştular


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 152
Ağırlık : 152
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺52,00

İbrahim Polat’ın Osmanlı’dan Günümüze Türk-Ermeni Meselesi adlı bu kapsamlı araştırması, Ermeni Mezalimi konusunda çok sayıda arşiv belgesi ve kanıtlar olmasına rağmen, uluslararası platformda sözde Ermeni Soykırımı olarak kabul edilen tezlere açıklayıcı bir cevap niteliği taşımasının yanı sıra, tarihin gerçek yüzüne ışık tutmaktadır.

Kitapta Osmanlı’dan günümüze uzanan Türk-Ermeni meselesinin kökenine inmek adına Ermenilerin tarihi ile başlangıç yapılmış olup ilk Türk-Ermeni münasebetine değinilmiştir. Osmanlı Devleti içerisinde azınlık olarak yaşayan ve eşit haklara sahip olan Ermenilerin, Osmanlı’nın zayıflamaya başlamasıyla Batı’nın müdahalesi gibi dış tesirler nedeniyle Türk-Ermeni ilişkilerinde bozulmalar meydana gelmeye başlamıştır. Kitabın ilerleyen bölümlerinde bu bozulmanın adım adım seyri yer almaktadır. Ermenilerin zaman içerisinde örgütlenmeleri, isyanları ve terör olayları ayrıca bir bölümde işlenmiştir.

Ermenilerin taşeron olarak kullanıldığını, onları yönlendirenlerin asıl amacının Türk topraklarını bölüp orada bir Ermeni Hristiyan devleti kurmak olduğunu kanıtlarla ve döneme tanık olan kişilerin anlatımlarını aktararak altını çizen Polat, objektif bir dille Ermeni Mezalimi’ni bütün gerçekliğiyle ortaya koymuştur.

“Türkiye hep hakkın ve hakkaniyetin yanında olmuştur. Geçmişiyle ilgili veremeyeceği hiçbir hesabı yoktur. Atalarının işlemediği bir suçu da birileri istiyor diye asla kabullenmeyecektir ve Türkiye’nin kimseye vereceği bir karış toprağı yoktur.”

 


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 816
Ağırlık : 816
En / Boy : 15 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺176,00

Batı dünyası ve düşüncesi iki “Şarklı” lideri asla unutmadı, unutamadı. Orta Doğu ve Orta Asya’nın dini olarak İslam, Batı için kayda değer bir muhatap değildir. Avrupa, İslam’ı ve Müslümanları uzun yıllar kendi klasmanında görmedi.

İspanya ve Portekiz’i İslam toprağına dönüştüren ve Fransa’yı tehdit eden Endülüs İslam Medeniyeti’nin barbarca ve benzeri görülmemiş yöntemlerle yok edilmesi Avrupa’nın ve papalığın kendine güvenini tahkim etmişti.

Papalığın “önleyici tedbir” olarak büyüklü küçüklü sayısız Haçlı seferi İslam medeniyetini 13. yüzyıla kadar Orta Doğu ve Orta Asya’ya hapsetmişti.

Batılıların travma yaşamasına yol açan Şark’ın Sultanı Selahaddin, Kudüs’ü yeniden ve bir kez daha fethederek, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinin yolunu açmıştır. Dolayısıyla bu iki lider Batılılar için bugünkü söylemle fenomen olmuştur.

İnsanları düşmanlarına bakarak değerlendirmek ve derecelendirmek en iyi metottur. “Aslan Yürekli” olarak bilinen I. Richard, Selahaddin’i düşmanı olarak görmekle birlikte vasıflarına önemli vurgular yapar.

Bu kitap, “düşmanın” gözünden Selahaddin’i anlatmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 348
Ağırlık : 348
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺104,00
1 2 3 ... 14 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı