Mektuplar, Spinoza’nın felsefi üretkenliğinin tüm evrelerine yayıldığından, okura öncelikle onun düşüncesinin ve yönteminin gelişimini sunarlar. Spinoza’nın hiçbir eseri, bu yazışmalarda sadece dostlarla değil hasımlarla da gerçekleşen fikri alışverişten bağımsız değildir. Ama mektuplarda karşımıza felsefesini daha iyi anlamamıza yardımcı olan bir filozof çıkmaz yalnızca; gündelik kaygılarla meşgul, dostlarının yolladığı gül reçeline veya yerli biraya sevinen, yeri geldiğinde mizahtan ve nadir de olsa alaydan kaçınmayan tekil ve sonlu bir varlık da çıkar. Bunu sağlayan şey, yazınsal tür olarak mektubun, son hali verilmiş eserler karşısında sahip olduğu dinamizmdir.
Yazarı çoktan aramızdan ayrılmış olsa bile onu şimdi ve burada duyumsatabilme gücüdür. Mektuplar tamamlanmış eserin gizlediğini, felsefi sorunsallaştırma ve kavramsallaştırmanın kökenindeki iletişimi açığa çıkarır. Bu nedenle, Spinoza sadece bir zamanlar yazıştığı kişilerle değil, tüm okurlarıyla da diyalog içindedir.
Spinoza, bu kitaptaki iki metinden ilki olan Descartes Felsefesinin İlkeleri’nde, yer yer getirdiği ayrıntılı açıklamalar dışında, Descartes düşüncesinin içeriğine herhangi bir ekleme yapmadan, onu geometrik yöntemle sunarak daha anlaşılır kılmayı hedefler.
İkinci metin olan Metafizik Düşünceler’de ise, bu düşüncede yöntemden çok içerik bakımından, yani bütüne ilişkin bir eksiklik olarak gördüğü şeyi tamamlamayı seçer. Bu açıdan, iki metin bir bütün olarak düşünüldüğünde, Spinoza’ya göre Descartes düşüncesinde nelerin, geometrik yolla gösterilebildikleri ölçüde, Varlık'ın bilgisine dâhil edilmeye değer oldukları görülür. Ama öte yandan, metinler bu düşüncenin çıkış noktası ve temel varsayımları gereği açıklanamadan kalan her şeyi de ortaya koyar.
Bu nedenle Descartes Felsefesinin İlkeleri ve Metafizik Düşünceler yalnız Descartes düşüncesi üzerine yazılmış değerli bir kaynak değil, Spinoza’nın kendi düşüncesini anlamak açısından da büyük önem taşıyan bir çalışmadır.
Baruch Spinoza (d. 24 Kasım 1632, Amsterdam – ö. 21 Şubat 1677, Lahey), Benedictus de Spinoza veya Bento d´Espiñoza olarak da bilinmektedir. René Descartes ve Gottfried Leibniz ile birlikte 17. yüzyıl felsefesinin en önde gelen rasyonalistlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Zamanında anlaşılmayan pek çok filozof gibi Spinoza da yanlış anlaşılmanın ve doğru anlaşılmamanın muhatabı olmuş, tuhaf bir çelişkiyle hem en büyük din düşmanlarından biri sayılmış, hem de eserinin temel kaynağının Tanrı sevgisi olduğu söylenmiştir. Bunlarla birlikte Spinoza´nın tam bir bilge yaşamı yaşadığı belirtilebilir. En büyük eseri Ethica adlı kitaptır.
Spinoza, Hollanda´da ticaretle uğraşan bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Ailesi Yahudi´ydi ve Portekiz´den engizisyonun baskıları dolayısıyla kaçıp önce Nantes´a sonra da Amsterdam´a (1622 yılı olarak tahmin ediliyor) gelmişlerdi. Bilimsel buluşların, dinsel bölünme ve çatışmaların, siyasal değişikliklerin ve felsefi gelişmelerin yoğun olduğu bir sırada Hollanda´da yaşadı. Spinoza´nın babası ticaretin yanı sıra sosyal alanda da gelişme kaydetmiş ve Amsterdam´daki Sinagog´un ve Yahudi okulunun müdürü olmuştu. Ailesi Spinoza´nın haham olarak yetişmesini istemiş ve bu yönde gelişmesi için her türlü eğitim olanaklarını sağlamıştı. Spinoza bu nedenle erken yaşta gittiği Yahudi okullarında ve Sinagoglarda İbranice öğrenmiş, Yahudi ve Arap teologların çalışmalarını öğrenme olanağı bulmuştur.
Kısa İnceleme hem Spinoza'nın eserleri içindeki yeri, hem de yazarının fikrî gelişimi açısından tartışmalara yol açan bir metin. Tartışmaları belirleyen kritik soru da şu: Kısa İnceleme hangi dilde, kim tarafından ve ne zaman yazıldı? Kısa İnceleme'nin doğrudan Spinoza tarafından yazıldığını ve okuru Etik'e götüren bir hazırlık metni olduğunu savunanlar olduğu gibi, tam tersini savunanlar da var. Ama ister doğrudan Spinoza'nın elinden çıkmış olsun ister onun tarafından yazdırılmış olsun, Kısa İnceleme, Etik'e ve diğer Spinoza eserlerine yeterince yakın. Üstelik, bu yakınlık ötesinde, kitap Spinozacılar açısından ilginç farklılıklar da sunuyor. Bir iddiaya göre, onu Spinoza eserlerinin geri kalanından ayıran yan, genç Spinoza'nın düşüncesinin olgunluk dönemi Spinoza'sının dindışı düşüncesine göre Hıristiyan ögeler taşıması. Başka bir farklılık ise Kısa İnceleme'nin Spinoza'nın eserlerinde bir edebi-felsefi tür olarak ilk ve son kez yer alan iki "Söyleşi"yi içermesi. Bazı araştırmacılar için bunlar, Spinoza'nın başlangıçta İtalyan Rönesansı'nın natüralist ve mistik panteizmine yakın olduğunun ve olgunluk dönemi Spinozacılığının da neoplatonizm etkileri taşıyan bir düşünceden geldiğinin kanıtı. Bu edisyon öncelikle S. Shirley'nin (Spinoza, Complete Works, 2002) ve E. Curley'nin (Collected Works of Spinoza, 1988) İngilizce çevirilerine dayanmaktadır.
“Sana tamamlanmamış haliyle sunduğumuz Anlama Yetisinin Düzeltilmesi vs. Üzerine İnceleme’yi yazarı yıllar önce kaleme aldı. Bu incelemeyi tamamlamaya hep niyetlendiği halde, onu başka meşgaleler alıkoyduğu ve sonunda da ölüm aramızdan aldığı için, arzusunu gerçekleştiremedi. Yine de inceleme, samimi hakikat arayışçılarının menfaatine olacağından hiç kuşkulanmadığımız birçok kıymetli ve yararlı şey içerdiğinden, seni onlardan mahrum etmek istemedik…”
1677 baskısında okuruna bu notla sunulan Anlama Yetisinin Düzeltilmesi Üzerine İnceleme Spinoza’nın “çalışma planı” gibidir. Olgun döneminde belirecek olan çoğu kavramlaştırma (Spinozacı demokrasiye açılacak temel bazı ön kabuller, iyi ve kötünün göreliliği, özgür iradenin reddi, zihnin entelektüel faaliyetinin içsel analizi, fikirlerin düzeni ile şeylerin düzeni arasındaki örtüşüm, entelektüel özgürleşme için buna uygun toplumsal düzenin tesisi vs.) ilk defa bu metinde ortaya çıkar. Diğer eserlerle karşılaştırıldığında pedagojik bakımdan daha kolay içine girilebilir, üslubuyla okuyucuyu daha iyi yakalayabilir olan metin, Spinoza’nın düşüncesinin beslendiği kaynakları fark etmek, bu kaynakları nasıl dönüştürmeye başladığını görmek ve özgün sisteminin ilk projeksiyonunu nasıl oluşturduğunu anlamak açısından temel niteliktedir.
Bu edisyon öncelikle S. Shirley’nin (Spinoza. Complete Works, 2002) ve E. Curley’nin (Collected Works of Spinoza, 1988) İngilizce çevirilerine dayanmaktadır.
Politik İnceleme düzen ve güvenlik kaygısını özerkliğin önüne geçiren kitaptır. Yazıldığı dönemde Hollanda’yı saran siyasi huzursuzluk, Spinoza’ya kitlesel şiddeti önlemenin bu yolunu düşündürtmüş olabilir. Yine de Spinoza için devletin amacı insandır. Bu amaç Politik İnceleme’de de çeşitli düzlemlerde ortaya çıkar. “Devlet sırrı” konusunda söylediklerinde görüldüğü gibi: “Devlet işlerini gizli saklı biçimde çekip çevirebilenler devleti bütünüyle ellerine geçirirler; savaşta düşmana tuzak kurar gibi, barışta yurttaşlara tuzak kurarlar.
Sessiz kalmanın çoğu zaman devlete yararlı olduğunu kimse inkâr edemez; ama gizlilik olmazsa devletin varolamayacağını da kimse kanıtlayamayacaktır. Birisine kayıtsız şartsız kamusal işleri teslim etmek, sonra da özgürlüğü koruyabilmek imkânsızdır ve önemsiz bir kötülüğü çok büyük bir kötülükle engellemek istemek deliliktir. Mutlak güce göz dikenler hep aynı nakaratı tutturmuşlardır: Siyasi bütünün çıkarı kamusal işlerin gizlice çekip çevrilmesini gerektirirmiş ya da buna benzer başka şeyler… Bunlar, bir yarar bahanesiyle sarılıp sarmalandıkça da, toplum giderek daha tehlikeli biçimde köleliğe yönelir.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.