Uluslararası İlişkiler Düşüncesi
Uluslararası ilişkiler alanı,
tıpkı diğer sosyal bilim alanlarındaki gibi, tarihsel tecrübeleri bilimsel
deneylerden elde edilen verilere eşdeğer bir kaynak anlamında kullanmak-tadır.
Tarihi, politikadan bağımsız olarak incelemek mümkün olmadığı gibi,
uluslararası politikayı da tarihsel süreçten ayrıştırarak analiz etmek
olanaksızdır. İster lineer bir gelişme anlayışının isterse döngüsel bir tekrar
anlayışının ürünü olsun, “insanlığın hikâyesi anlamında tarih”, bir yandan
insanların eylemleriyle yaratılmakta öte yandan yine insanların duyguları,
düşünceleri ya da çağın manevi değerleri ile şekillenmektedir.
Uluslararası ilişkiler düşüncesinin
tarihsel süreç içerisinde nasıl geliştiğini ve ne gibi faktörlerden
etkilendiğini incelerken birtakım tarihsel dönemeçlerin ve kırılma noktalarının
varlığı göze çarpmaktadır. Çoğunlukla savaşlar, barışlar, antlaşmalar,
devrimler, sosyal patlamalar ve teknolojik dönüşümler genel tarih aktarımları
içerisinde ön plana çıkan temalardır. Geleneksel olarak “savaşların tarihini
askerlerin, barışların tarihini ise felsefecilerin yazdığı” söylemi benimsense
de, uluslararası ilişkiler araştırmacıları her iki tema üzerinde de çalışmaktan
kaçınmamışlardır.
Uluslararası ilişkiler
düşüncesini analiz ederken, tarihsel verileri değerlendirme aşamasında, her
düşüncenin ortaya çıkış şartlarını, o dönemin ekonomik ve siyasal güç
dengelerini göz önüne alarak ve muhalif görüşleri de hesaba katarak yorum
yapmak gerekmektedir.
Sayfa Sayısı : 336
Ebat : 13.7x21.5
Kağıt/İç Baskı : III. Hm Enzo 55gr
Cilt/Kapak : Amerikan Bristol 230gr
Kapak Tasarımı : Şevval Ulusoy
Senden duymak istiyoruz!
Bize bu ürün hakkında ne düşündüğünüzü söyleyin. Yaptığımız işte daha iyi olmamıza ve nihayetinde size daha iyi ürünler sunmamıza yardımcı olur.
Yorum Yap