Yusuf Ziya Ortaç’ın Bizim Yokuş diye bahsettiği yokuş −kitabın ilk cümlelerinde de göreceğimiz üzere− Babıâli Yokuşu’dur. Babıâli Yokuşu, bir dönem başta İstanbul olmak üzere Türk yayıncılığının kalbinin attığı yerdir. Kitabevleri, gazeteler, matbaalar… O yokuş, deyim yerindeyse koca bir kültür-sanat pasajıdır. İçinde Servet-i Fünunları, Akbabaları, Kehkeşanları, Safahatları, Hürriyetleri, Cumhuriyetleri, Cenap Şehabettinleri, Rıza Tevfikleri, Ziya Gökalpleri, Ahmet Haşimleri, Aziz Nesinleri, Refik Halitleri, Reşat Nurileri yaşatan bir yokuş…

***

İstanbul’da 1895 yılında dünyaya gelen Yusuf Ziya Ortaç, edebiyata Vefa İdadisi’nde okurken aruz vezninde yazdığı şiirlerle başladı. Genç yaşta tanıştığı Ziya Gökalp’in etkisiyle hece ölçüsünü benimsedi ve bu türde verdiği başarılı örnekler sayesinde “Hecenin Beş Şairi”nden biri olarak ünlendi. 1915’te edebiyat öğretmenliğine başlayan Ortaç, edebi faaliyetlerine çeşitli dergilerde yazarak devam etti. Asıl yükselişini ise 1922’de Orhan Seyfi Orhon’la birlikte çıkarmaya başladıkları “Akbaba” adlı mizah dergisi ile yaşadı. Kısa sürede en ünlü mizah yazarlarından biri haline geldi ve ölümüne değin dergiyi çıkarmaya devam etti. Dönemine yayıncılık faaliyetleriyle damga vuran Ortaç, 1946-1954 yılları arasında milletvekilliği de yaptı. Ortaç, 1967’de, doğduğu şehirde hayatını kaybetti.

 

 

 

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 256
En / Boy : 13,7/19,5
Kağıt Cinsi : III. Hamur
Basım Tarihi : 09.2020
₺132,30

Kürkçü Dükkânı’nda bir insanın kendine yenilişi gözler önüne seriliyor. Süheylâ, mutluluğu para ve mal varlığıyla elde edeceğine inanan, hırslı bir anne ile onun sözünden çıkmayan bir baba elinde yanlış seçimlere sürükleniyor. Zengin kumarbaz Adnan, taşralı Ekrem ve sabırlı âşık Cemal Münir. Ve bu üç erkeğin arasında hayatı yangın yerine dönen genç bir kadın. 

Sınıf çatışmalarının Türk edebiyatında henüz yüzünü göstermeye başladığı 20. yüzyılın ilk yarısında evlilik, aşk ve intikam ekseninde şekillenen toplumsal ilişkileri okurken, eski İstanbul’dan manzaralarla karşılaşacaksınız.

***

İstanbul’da 1895 yılında dünyaya gelen Yusuf Ziya Ortaç, edebiyata Vefa İdadisi’nde okurken aruz vezninde yazdığı şiirlerle başladı. Genç yaşta tanıştığı Ziya Gökalp’in etkisiyle hece ölçüsünü benimsedi ve bu türde verdiği başarılı örnekler sayesinde “Hecenin Beş Şairi”nden biri olarak ünlendi. 1915’te edebiyat öğretmenliğine başlayan Ortaç, edebi faaliyetlerine çeşitli dergilerde yazarak devam etti. Asıl yükselişini ise 1922’de Orhan Seyfi Orhon’la birlikte çıkarmaya başladıkları “Akbaba” adlı mizah dergisi ile yaşadı. Kısa sürede en ünlü mizah yazarlarından biri haline geldi ve ölümüne değin dergiyi çıkarmaya devam etti. Dönemine yayıncılık faaliyetleriyle damga vuran Ortaç, 1946-1954 yılları arasında milletvekilliği de yaptı. Ortaç, 1967’de, doğduğu şehirde hayatını kaybetti.

 

 

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 48
En / Boy : 13,7/19,5
Kağıt Cinsi : III. Hamur
Basım Tarihi : 09.2020
₺49,70

Henüz 19’unda babasını kaybeden edebiyat aşığı bir genç, erken yaşta bekâr kalan korumacı bir anne ve rüya gibi bir sevgili; Şehnaz…

Nihat Ahmet, yokluk, hastalık ve fikir çatışmalarının hüküm sürdüğü bir dönemde büyüme sancıları çekiyor. Bir yandan edebiyat derneklerinde aruz ile heceyi tartışır, yayımlatacağı şiirlerle kendi ayakları üstünde durmaya çalışırken, bir yandan da aşkına mani olan annesiyle mücadele ediyor. Tam her şey yoluna girdi derken patlak veren Birinci Dünya Savaşı ise hayatının tüm seyrini değiştiriyor. Ve hiç beklenmedik bir anda göç başlıyor.

Yusuf Ziya Ortaç, ilk gençlik yıllarından izler taşıyan Göç’te zorlu bir aşkı anlatırken milli mücadeleye giden siyasi tartışmalara, yoksulla zengin arasındaki uçuruma ve dönemin edebiyat çevresine ayna tutuyor. Ortaç, Ziya Gökalp’e selam göndermeyi de ihmal etmiyor.  

***

İstanbul’da 1895 yılında dünyaya gelen Yusuf Ziya Ortaç, edebiyata Vefa İdadisi’nde okurken aruz vezninde yazdığı şiirlerle başladı. Genç yaşta tanıştığı Ziya Gökalp’in etkisiyle hece ölçüsünü benimsedi ve bu türde verdiği başarılı örnekler sayesinde “Hecenin Beş Şairi”nden biri olarak ünlendi. 1915’te edebiyat öğretmenliğine başlayan Ortaç, edebi faaliyetlerine çeşitli dergilerde yazarak devam etti. Asıl yükselişini ise 1922’de Orhan Seyfi Orhon’la birlikte çıkarmaya başladıkları “Akbaba” adlı mizah dergisi ile yaşadı. Kısa sürede en ünlü mizah yazarlarından biri haline geldi ve ölümüne değin dergiyi çıkarmaya devam etti. Dönemine yayıncılık faaliyetleriyle damga vuran Ortaç, 1946-1954 yılları arasında milletvekilliği de yaptı. Ortaç, 1967’de, doğduğu şehirde hayatını kaybetti.

 

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 168
En / Boy : 13,7/19,5
Kağıt Cinsi : III. Hamur
Basım Tarihi : 09.2020
₺78,40

Geçmişe özlem duyan Osmanlı paşası bir dede, geleceğe kaygıyla bakan eski İttihat-Terakki üyesi bir baba ve biri milliyetçi diğeri Marksist iki düşman kardeş. Türkiye büyük bir dönüşüm yaşarken üç ayrı kuşak aynı evde siyasi, kültürel ve ahlaki çatışmalar içinde yaşam mücadelesi veriyor. Ve tüm bunların arasında tutulduğu aşkla zenginliği tadan Bedia, geçirdiği ışıltılı günlerde hayatı sorgulamaya başlıyor.

Dönemin politik tartışmaları ve amansız bir kuşak çatışması arka planında fakir kız ile zengin oğlanın aşkını okuyacak, adeta bir zaman tüneli içinde, modernleşme sancıları çeken Türkiye’ye doğru yol alacaksınız.  

***

İstanbul’da 1895 yılında dünyaya gelen Yusuf Ziya Ortaç, edebiyata Vefa İdadisi’nde okurken aruz vezninde yazdığı şiirlerle başladı. Genç yaşta tanıştığı Ziya Gökalp’in etkisiyle hece ölçüsünü benimsedi ve bu türde verdiği başarılı örnekler sayesinde “Hecenin Beş Şairi”nden biri olarak ünlendi. 1915’te edebiyat öğretmenliğine başlayan Ortaç, edebi faaliyetlerine çeşitli dergilerde yazarak devam etti. Asıl yükselişini ise 1922’de Orhan Seyfi Orhon’la birlikte çıkarmaya başladıkları “Akbaba” adlı mizah dergisi ile yaşadı. Kısa sürede en ünlü mizah yazarlarından biri haline geldi ve ölümüne değin dergiyi çıkarmaya devam etti. Dönemine yayıncılık faaliyetleriyle damga vuran Ortaç, 1946-1954 yılları arasında milletvekilliği de yaptı. Ortaç, 1967’de, doğduğu şehirde hayatını kaybetti.

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 152
En / Boy : 13,7/19,5
Kağıt Cinsi : III. Hamur
Basım Tarihi : 09.2020
₺73,50
1
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı