Anlatılan, yalnız geçmişin değil, bugünün ve yarının da öyküsüdür. Adını taşıyan çocukların dahi, isimlerinin gerçek sahiplerini yeterince tanımadıkları bir ülkede, yaşananların bir hayalden ibaret olmadığını geleceğe aktarma çabasıdır. Sanatçı Burhan Kum, dünyada büyük yankılar uyandıran, ülkemizde de toplumsal mücadelenin tarihini derinden etkilemiş bir dönemin kahramanlarını yeniden anımsatırken, belleğin yağmalanmasına da itiraz ediyor. “1972 - Meşaleyi Yakanların Öyküsü”, Dolmabahçe’den ODTÜ’ye, Nurhak’tan Kızıldere’ye uzanan, tarihi belgelere ve tanıklıklara dayanan titiz bir çalışmanın ürünü... Eserin bir başka çarpıcı yönü de 68’in özlemini, sorgulamaya ve değiştirmeye çalışan refleksini, Gezi’nin gençleri ve Z Kuşağı’yla buluşturarak meşalenin hâlâ yanmakta olduğunu vurgulaması. En çok da bu yüzden, anlatılan, yalnız geçmişin değil, bugünün ve yarının da öyküsüdür.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 21 / 29,7
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺102,00

Avrupa merkezli gelişmelerin yaşandığı Yeni ve Yakın Çağlar’da “Coğrafi Keşifler”, “Rönesans”, “Reform”, Fransız İhtilali” ve “Sanayi Devrimi” sadece Avrupa’nın değil, Dünya’nın da yerleşik sistemini tamamen değiştirmiştir. Yüzyıllarca süren Asya’nın siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel üstünlüğü Avrupa’ya geçmiştir. Avrupa’nın bu gelişimi, diğer coğrafyalardaki devletlerin de etkilenerek değişimine ve gelişimine sebep olmuştur. Bu değişimin içerisinde yer almayan veya değişimi zamanında anlayıp bu sürece katılamayan devletler ise çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalmış bir şekilde günümüze kadar gelmiştir. Bu çerçevede “Yeni ve Yakın Çağ Tarihi” adlı eser; 15. yüzyıldan itibaren dünyada görülen Avrupa merkezli gelişmelerin neler olduğunu tespit etmek, Avrupalı devletlerin birbirleri ile ve çevre devletler ile ilişkileri temelinde bugünkü Avrupa’nın hangi değişim ve dönüşümlerden geçtiğini ortaya çıkarmak, böylece günümüz dünyasının anlaşılabilmesini sağlamak amacı ile yazılmıştır. Eserde “Yeni ve Yakın Çağ Tarihi” konularının öğretimine yönelik öğretim programları ve ders kitapları esas alınarak etkinlik örnekleri hazırlanmıştır. Böylece “Yeni ve Yakın Çağ Tarihi” nin nasıl öğretilebileceği hususunda öğretmenlere ve öğretmen adaylarına katkı sunmaya çalışılmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Köyden ziraat teknisyenliğine, oradan köy öğretmenliğine, oradan astsubaylığa, oradan maden işçiliğine, oradan temizlik işçiliğine, oradan Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (TSİP) yöneticiliğine... Sonra Kaçaklık... Ülke dışı... Yine işçilik...

Ali Kar, Cem Karaca’nın şarkısındaki “işçisin sen, işçi kal” çağrısına uymuş gibi sanki bütün hayatı boyunca. Ama o işçi “kalmakla” yetinmemiş, nerede olursa olsun boyun eğmez bir işçi olarak kalmıştır. Nâzım Hikmet’in dizeleriyle “kahreden ve yaratan” bir sınıfın kendi içinden çıkardığı bir işçi önderinin özyaşamöyküsü.


Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺51,00

Bu kitap 1932 yılında Malatya’nın Pötürge kasabasında doğan ve köyünde ilkokul olmadığı için 16 yaşındayken ilkokulu hariçten bitirerek öğrenimine devam eden sosyalist öğretmen Hasan Basri Aydın’ın mücadelesini anlatıyor.

Tanrının, kullarının iyiliğini düşündüğüne hükmedip, başına gelen sürgün, açığa alınma ve hapis gibi cezalandırılmaları anlamaya çalışıyor. Sonunda tanrıya yazdığı altmış üç mektupta başına gelenlerin nedenlerini ve tanrının kötüleri neden cezalandırmadığını sorguluyor.

“Tanrı kötücül kullarını öbür dünyada cezaladırırken iyi ve yoksul kullarına neden bu dünyada yardım etmiyor?” Mizahi bir dille aktarılan bu ve benzeri soruların karşılığını alamasa da yazar yeni yeni sorular sormaya devam ediyor.


Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 384
Ağırlık : 384
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺119,00
Aydınlanma’dan 19. Yüzyıl Sonuna

Modern Avrupa tarihine ilişkin klişe mahiyetindeki kanaatler, günümüz tarih yazımındaki yeniliklere rağmen ülkemizde çok fazla değişmedi. Fatih Durgun, Avrupa tarihçiliğindeki yeni yaklaşımları göz önünde bulundurarak Aydınlanma’dan 19. yüzyıl sonuna kadar Avrupa tarihinin temel meselelerine farklı bir bakış açısı sunuyor.
“Aydınlanma ve 19. yüzyılın Avrupa tarihinde bırakmış olduğu en belirgin izlerden biri ilerlemecilik ve akılcılığın, zaman içinde bilimlere olan mutlak bir imana yol açmasıdır. İnsanın doğayı kontrol altına alabilme becerisinin gelişimi, bilimsel ve teknik ilerlemeler, bilim insanlarında yaptıkları işin nesnelliğine ve bilimden elde edilecek olanlara yönelik sarsılmaz bir inanca dönüşmüştür. Diğer taraftan ise, devletlerin bilimden azami olarak fayda sağlamaya çalışmasına ve bilimsel çalışmaları desteklemesine neden olmuştur. Böylece 19. yüzyıl, devlet kontrolünde gelişen bilim, bilim adamı kavramı ve bilimselcilik yaklaşımının doğuşuna şahitlik etmiştir. II. Sanayi Devrimi ile birlikte otoritesini ve itibarını daha da sağlam temellere oturtan bilim ve bilimselci yaklaşım, doğa bilimlerinde ve sosyal bilimlerde pek çok yeni disiplinin oluşumuna da neden olmuştur. Bilimselci yaklaşımın etkinliği öylesine hissedilir hale gelmiştir ki, bazı dinî çevrelerde din ile bilim arasında uzlaşım kurma çabaları, dinî düşünceye meşruiyet kazandırmak için tercih edilir hâle gelmiştir.”


Basım Ayı/Yılı : 12/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 280
Ağırlık : 280
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺76,23

"Ülkemizde henüz tam ve gerçek bir ‘Milli Mücadele Tarihi’ yazılmamıştır. Bu konuda yazılanların önemli bir kısmı resmi görüş çerçevesindedir. Resmi görüş çerçevesinde doğruları anlatmaktan sakınan tarihçilerimizin pek çok gerçeği gözardı etmişlerdir. Yayınlanan bazı araştırmalar da kanuni mevzuat dolayısıyla noksandır. Düşmanın yurttan kovulmasından bu yana geçen bir asra yakın zamandaki bu kısır yayınlar, "tarih şuuruna muhtaç milletin kendi tarihi ile arasındaki engelleri ortadan kaldırmamıştır. Biz bu zor işi kolaylaştırır ümidiyle Milli Mücadele gerçeklerinden bazılarını bu iki kitapta toplayarak yakın dönemi aydınlatmaya çalıştık."


Basım Ayı/Yılı : 10/2007
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 151
Ağırlık : 144
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Türkler 14. yüzyılın ortalarından itibaren Balkanlara büyük ölçüde egemen oldular. 1389 Kosova Savaşı'nda Sırpların yenilgisi aynı zamanda yedi yüzyıl sürecek olan büyük bir kinin de fitilini ateşledi. Bu kin, 19. yüzyılın sonunda Osmanlı'nın Balkanlarda çözülmesinin de ana unsurunu teşkil etti. Bir taraftan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu diğer taraftan Rus Çarlığı'nın girişimleri, diğer yandan da batılı aydınların eski Yunan hayranlığı, Balkanları Komitacılık ve gizli örgütlerin yuvası haline getirdi. Hala büyük ölçüde Osmanlı egemenliği altında bulunan Balkan Toprakları önce 1908 İhtilali daha sonra ise Balkan Savaşları'yla yeni bir yapıya ve yeni devletlerin kuruluşuna sahne oldu. Ancak bu durum pek fazla uzun  sürmedi ve Birinci Dünya Savaşı sonrasında Balkanlar yeniden şekillendi.

Savaş sonucunda Balkanlarda söz sahibi olan Osmanlı İmparatorluğu ile Avusturya-Macaristan İmparatorluğu tarihteki yerini alırken Rus Çarlığı ise şekil değiştirdi. Osmanlı'nın egemen olduğu Anadolu toprakları ile Rumeli topraklarının küçük bir kısmında ulusal temellere dayalı Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Savaş gerekçelerinin varlığını sürdürmesi sebebiyle Balkanları olası bir savaştan korumak için Türkiye ve Yunanistan'ın girişimleri sonucunda 1934 yılında Balkan Paktı kurulmasına rağmen bu paktın da ömür kısa sürdü. İkinci Dünya Savaşı Türkiye dışında tüm Balkan Topraklarını savaş alanı haline getiridi. Savaşın sonunda bu defa Balkanlar ideolojik olarak ikiye ayrıldı. Türkiye ve Yunanistan Amerika Birleşik Devletleri'nin öncülüğündeki Batı Dünyası ile birlikte hareket ederken diğer Balkan Devletleri Sovyetler Birliği'nin dağılması Balkanları bir kez daha savaşa sürükledi. Balkanlar bu kez dışarıdaki güçlerle değil birbirleriyle savaştılar.

28 Haziran 1389'da Balkanlarda Sırplar tarafından yaratılan mit, 28 Haziran 1914'te  1. Dünya Savaşı'nın çıkmasına sebep olan suikastı, Miloseviç'in 28 Haziran 1989'da yaptığı konuşma Yugoslavya'da iç savaşın başlamasına sebep oldu.


Basım Ayı/Yılı : 1/2017
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 5
Sayfa Sayısı : 222
Ağırlık : 222
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00
(1821-1923)

Semadirek, Bozbaba, Gökçeada, Bozcaada ve Tavşan adaları ile birlikte Boğazönü adalar sistemini oluşturan Limni Adası, 1456 yılında II. Mehmed’in saltanatı döneminde Türk idaresine girmiştir. Çanakkale Boğazı’na 80 km. uzaklıkta bulunan Limni’nin fethiyle Batı Anadolu’nun savunmasında önemli bir nokta elde edilmiştir. Adada Türk hâkimiyetinin başlaması ile birlikte başta Batı Anadolu olmak üzere İmparatorluğun çeşitli bölgelerinden Limni Adası’na Türklerin yerleştirilmeleri sağlanmaya çalışılmıştır; imârethâne, camii, mescit, dergâh, çeşme, su yolları gibi çeşitli eserler meydana getirilmiştir. Limni’nin Türk hakimiyetinde kaldığı sürece Limni’de yaşayan Hristiyan Rumlar ile Türkler arasında tam bir hoşgörü ve huzur ortamı mevcut olmuştur. Nitekim yaklaşık 450 yıl boyunca yönetici konumunda bulunan Türkler ile nüfusun büyük çoğunluğunu meydana getiren ve aynı zamanda ticaret, tarım gibi iş kolları ile uğraşan Rumlar arasında, 1821’deki genel Rum isyanı istisnâ edilecek olursa, önemli bir çatışma ve sürtüşmeye rastlanılmamıştır. Bu kitapta Yakındönem tarihimizde Limni Adası’nın idarî kurumları, yerleşim ve nüfus yapısı, adalet teşkilatı, ekonomik durumu, Balkan savaşları sırasında Yunanistan tarafından işgal edilmesi ve Lozan Andlaşması sonucunda da adanın Türk hâkimiyetinden çıkışı mevcut eser ve arşiv belgelerinin ışığı altında açıklanmaya gayret edilmiştir.

 


Basım Ayı/Yılı : 1/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 215
Ağırlık : 215
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺108,75

Osmanlı Devleti'nin geniş sınırlara sahip olması, bu sınırlar içerisinde farklı etnik ve dini gurupları barındırması topraklarını misyoner faaliyetlerine açık bir konuma getirmiştir. Osmanlı coğrafyasında faaliyet gösteren misyoner örgütlerden biri de 27 Haziran 1810'da Boston'da kurulan ve 1820 yılında Osmanlı topraklarına ilk misyonerlerini gönderen, ABCFM (American Board of Commissioners for Foreign Missions) ya da Amerikan Board olarak adlandırılan Protestan misyoner örgütüdür. Bu misyoner teşkilatın Osmanlı topraklarındaki çalışma sahalarından biri de Gaziantep olmuştur. Misyonerler bölgede gezici sağlık misyonerliğinin yanı sıra, kilise, okul, yetimhane ve hastane gibi faaliyetleri yürütmüşlerdir. Misyoner etkinliğinin temel amacı, özellikle Ermeniler arasında Protestan inancının yayılmasıdır. Ermeni isyanlarının baş göstermesi ve çıkan çatışmalarda misyoner örgütlerin etkisi konunun muhatapları arasında tartışılmaktadır. Bu çalışmada Amerikan misyonerlerinin etkinlik gösterdiği Antep bölgesi dahilindeki misyon kurumları, yönetim ve toplumla olan ilişkileri, etkileri ve çatışmaları üzerine araştırma ve değerlendirmeler ele alınmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺99,00

"Sosyalizmin tarihi, demokrasi sorununun da tarihi olmuştur. Sosyalizmin geleceği, demokrasi sorunu olarak kalmayı sürdürmektedir.... Bu inceleme, birkaç noktadan katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. İlk ve en önemli nokta, Rus Devrimi’nin ilk yıllarında devrimci halk demokrasisinin olanaklarını araştırmak ve bunun en önemli iki kurumsal açıklaması olan fabrika komiteleri ile sovyetleri incelemektir. Bunların ortaya çıkışı, gelişmesi, işlevselliği ve yazgısı, devrimci değişimin geniş bağlamında analiz edilmiştir. İkinci nokta, Marksist ve Leninist kuramın çeşitli yönlerini bunların tarihsel gelişmeler üzerindeki etkisinin anlaşılmasını göz önüne alarak incelemektir. Sonuncu nokta ise, işçi kontrolü ile konsey demokrasisinin geniş ve karşılaştırmalı bir analizini yaparak günümüzdeki Batı demokratik sosyalizmi için Rus deneyiminden eleştirel dersler çıkarmaktır.-Carmen Siriani-
Basım Ayı/Yılı : 7/1990
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 496
Ağırlık : 377
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00

Ho Şi Minh’in yaşamı ve büyük Amerikan gücüne karşı koymaya varan eylemleri doğru biçimde yorumlanmak isteniyorsa sabır ve zamanla ilgili kavramları batı insanınkinden farklı olan Asyalı’nın düşünce biçimi iyice anlaşılmalıdır. Ho’nun halefleri için "daha yirmi yıl ya da daha uzun sürebilecek" (Ho Şi Minh, 1966) olan Vietnam savaşı, yalnızca ulusal bağımsızlık için verilen bin yıllık bir savaşın devamıdır.
Basım Ayı/Yılı : 5/1992
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 138
Ağırlık : 128
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺38,25

İzmir yüzyıl başında çok renkli, çok kültürlü bir kent örneğiydi. Farklı ulusal kimliklerin günlük yaşamı birlikte sürüşünün sıcak örnekleri sergileniyordu. Elbette çelişkilerden yoksun değildi bu ortak yaşam. Ama günümüz dünyasına çok ulusluluğun hoş anılı örnekleri sunuluyordu. Tıpkı bir zamanların Odesa’sı, İstanbul’u ya da Selanik’i gibi. İzmirli yazar Politis, özgün İzmir Rumcası ile kaleme aldığı kitabında kendi ulusunun politikacılarına da eleştiri oklarını yöneltmekten geri kalmıyor."Bu memleketin, bu güzel memleketin yakılıp yıkılmasına, kana bulanmasına sebep oldular. Sonunda felaket getirdiler ve insanları yerlerinden yurtlarından ettiler."Akdenizlilerin sesini yansıtmaya çalışan "Marenostrum" dizimiz uzun yolculuğunda bu kez İzmir’in yitik dünyasından izlenimler sunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 7/1994
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 295
Ağırlık : 225
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺63,75

Cavit Orhan Tütengil’in "Yeni Osmanlılar’dan Bu Yana İngiltere’de Türk Gazeteciliği", Türkiye’de basın tarihinin çok az sayıda olan (hatta ilk) bilimsel inceleme örneklerinden biri olması yanında, bir dönemin muhalefet hareketlerinin, bunların düşünce platformlarının ve yurtdışı politik çalışmalarının da anlamlı bir özetlemesini vermektedir. Tütengil bu yapıtını, Fransa’daki Türk gazetelerini de ele alarak genişletmeyi planlıyordu. Bu çalışmanın gerçekleşmemesi Türk basın tarihi açısından büyük bir kayıptır...


Basım Ayı/Yılı : 2/1985
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 134
Ağırlık : 125
En / Boy : 14 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺34,00

Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren hava harp sanayiine büyük önem veren Türkiye’nin bu alandaki faaliyetleri İkinci Dünya Savaşında da devam etmiş ve 1941 yılında, savaşa girilmemiş olsa da, zor şartların yaşandığı ülkede ciddi bir altyapı gerektiren Türk Hava Kurumu Etimesgut Uçak Fabrikası kurulmuştu.

Avrupa’nın sayılı fabrikalarından biri olan Etimesgut Uçak Fabrikası’nı öncesi ve sonrasıyla anlatan bu kitap, Türkiye’de uçak ve uçak motoru üretimi sürecine ve bu süreçle birlikte ülkenin genel durumuna ve tarihsel olaylara ışık tutarken, “Uçak fabrikasının başarısızlığında rol oynayan faktörlerin telafisi mümkün müydü?” sorusuna cevap arıyor.

Çelik Kanatların Kırılışı


Basım Ayı/Yılı : 2/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 360
Ağırlık : 360
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00

Kemalist Devrim’in kurmay kadrosu ve düşünürleri arasında seçkin bir yeri olan Mahmut Esat Bozkurt, Atatürk’ün önerisiyle, 1934’te üniversite gençliğine Türk devrimini anlatmak üzere İstanbul ve Ankara Üniversitelerinde İnkılap Tarihi Dersleri verdi. Bu kürsü "inkılap aşkı ve imanının kürsüsü oldu. Bütün fakültelerin son sınıf öğrencilerine zorunlu olan derste, her talebe ancak orada bir sınav geçirdikten sonra diploma almayı vazife ve şeref bildi.Bozkurt, bu dersleri, 3 Eylül 1934’te İzmir Halkevi’nde verdiği konferanslarda tekrarladı. Bu kitabın esasını oluşturan, "Türk İhtilali’nde Vatan Müdafaası" adlı kitapçık İzmir’deki bu konferanslardan birinin başlığıdır. Kitaba ayrıca Bozkurt’un vatan savunmasına ilişkin 1921 ve 1941 yılları arasında Anadolu’da Yenigün, Yeni Asır ve Ulus gazetelerinde yayımlanan yazılan ve TBMM Gizli Celse Zabıtlan’nda yer alan konuşmaları da eklenmiştir. Kitap böylece, Türkiye’nin vatan savunması sürecini yansıtmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 150
Ağırlık : 150
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺52,50

Cumhuriyet'in Gözüyle Kürt Meselesi dizisi, Kemalist Devrim'in Doğu'ya ve Kürt meselesine bakışını tarihi belgelere dayanarak aktarmayı amaçlıyor. Dizinin ilk kitabı olarak, eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın Şark Raporu'nu sadeleştirerek yayınlıyoruz. Celal Bayar İktisat Bakanı olduğu dönemde hazırladığı raporda, bölgenin gelişmesi, İstanbul'a ve Türkiye'nin diğer yerlerindeki pazarlara bağlanması için yapılması gerekenleri büyük bir titizlikle inceliyor.

Şark Raporu'nda bölgeyi ve ülkeyi geliştirmek için zamanla yarışan Kemalist Devrim'in, Kürt Meselesi'ne bakışı ile ilgili de son derece önemli ipuçları yer alıyor.

Bayar raporunda, Şeyh Sait ve Ağrı isyanlarından sonra bölgede yaşayan Kürtlere karşı ayrımcı politikalar izlenmemesi gerektiğini ifade ediyor. Şark Raporu'nun bir başka önemli yanı ise, Doğu'da Toprak Reformu'nun öneminin üzerinde ısrarla durmasıdır.

Celal Bayar'ın kızı Dr. Nilüfer Gürsoy'un açıklayıcı sunuşu ile birlikte yayınladığımız Şark Raporu, Kemalist Devrim'in Doğu'ya ve Kürt meselesine bakışını anlamak için son derece önemlidir.

 


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 155
Ağırlık : 155
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

Atatürk’ümüzün düşüncelerini ve duygularını canlı olarak yaşatmayı amaçlayan bu kitapta, Atatürk’ün İnsani yönü belki de ilk kez böylesine içten bir anlatımla dile getiriliyor. Cumhuriyet’in kurucusunun büyük başarılara ulaşırken karşılaştığı güçlükler, kendisine karşı olanların varlığı ve bunların yarattığı engeller, ilk kez bu kadar açık bir dille anlatılıyor. Atatürk düşünüyor, ulusal ve insani değerlerin yerini maddi değerlerle iktidar hırslarına bıraktığı ve Cumhuriyetimizin büyük tehditlerle karşı karşıya bulunduğu bu dönemde, değerli bir bilim insanımızın boğazında düğümlenen çığlıkları duyurma çabasıdır.


Basım Ayı/Yılı : 1/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 9
Sayfa Sayısı : 222
Ağırlık : 195
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺67,50

Mahmut Esat Bozkurt, elinizdeki kitapta Timur'u, "dünyayı yenmiş bu Türk oğlu Türk'ü içyüzüyle, gerçek çehresiyle" tanıtmaya çalıştığını söylüyor. Timur, bazı tarihçilerin yazdığı gibi "dünyayı ateşe veren bir kan dökücü değil", "politikalarını
ahlaka dayandıran bir cihan fatihidir"; "hayatını bir halk çocuğu olarak geçirmiş ve bununla övünmüştür." Mührünü de şöyle kazdırmıştır: "Men Timur, Tanrı kulu."

Bozkurt, kitabında Timur'un lider kişiliğini, devlet yönetme anlayışını ayrıntılarıyla ele alıyor. Ancak bu, basit bir aktarım değil, bazen "nasıl olması gereken"e gönderme, bazen de "neden bugün böyle"ye yanıttır.

Timur'dan kalkarak Kemalizmin devlet teorisinin ve devlet yönetiminin inşası ve açıklaması yapılmakta, hatta bazen eleştirilere yanıt verilmektedir. Osmanlı'yla Timur'un karşıtlığı çizilerek farklar vurgulanmaktadır.

Yazar, Atatürk ve Timur arasında benzerlik görmektedir. Çünkü, "Timur da, Atatürk de yoktan devlet kuran Türk çocuklarıdır."

 


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺37,50

Geç dönem Osmanlı İmparatorluğu ve modern Türkiye tarihi üzerine uzman olan Feroz Ahmad bu kitabında, Türkiye Cumhuriyeti’nin oluşumunu toplumsal, siyasal ve ekonomik yönleriyle ele alıyor. Kitaptan kimi konu başlıkları şöyle: Türkiye Askeri Bir Toplum mu?.. Osmanlı Mirası... İmparatorluktan Ulusa (1908-1923)... Yeni Türkiye: Siyasal Yaşam (1923-1945)... Yeni türkiye: Toplum ve Ekonomi (1923-1945)... Çok Parti Bilmecesi (1945-1960)... Askeri Müdahale, Kurumsal Yeniden Yapılanma ve İdeolojik Siyasetler (1960-1971)... Askeri Müdahale, Sosyal demokrasi ve Siyasal Terör (1971-1978)... Askeri Müdahele, Siyasal Ekonomik Yeniden Yapılanma (1980-1991)... Türkiye’nin Bugünü ve Yarını...


Basım Ayı/Yılı : 11/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 17
Sayfa Sayısı : 296
Ağırlık : 254
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺82,50

Kurtuluş Savaşı'nda İstanbul'da kurulan iki gizli örgütten biri M.M. (Milli Müdafa) Grubu idi. Bu grup Kurtuluş Savaşı'nın başarıya ulaşması için yeraltı çalışmalarında bulunuyor, bir yandan casusluk yaparak gerekli bilgileri topluyor, bir yandan da Anadolu'ya silah, cephane ve adam kaçırıyordu.

Selahattin Salışık, bu kitabında, Türk Kurtuluş Savaşı'nın adsız kahramanlarından Topkapılı Cambaz Mehmet'i tarihinin karanlıklarından ve Genelkurmay Harp Arşivi'nin gizli belgelerinden gün ışığına çıkarıyor.

 


Basım Ayı/Yılı : 1/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 72
Ağırlık : 72
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺37,50

Bu kitap, 1931 yılında CHP programına, 1937 yılında ise Anayasa’ya konan ve Türkiye devriminin programı olan Altı Ok’u tarihsel gelişimi ve pratiği içinde ele almaktadır. Kitaptan bazı konu başlıkları:

  • Türk Devriminin Altı Ok Programı hangi tarihsel süreçlerde filizlendi ve gelişti?
  • Altı Ok’un milli devrimci pratiğimizdeki yeri ve uluslararası kaynakları.
  • Altı Ok’un bütünlüğü ve tarihsel tutarlılığı.
  • Altı Ok’un dünyadaki yeri.
  • Ezilen dünyadaki iki devrim modeli.
  • Kemalist Devrim niçin yarım kaldı?
  • Cumuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve devrimciliğin Türk devrimindeki ve Atatürk dönemi CHP programlarındaki anlamı.

Kitabın sonunda ise iki önemli belge okura sunuluyor:

Altı Ok’un 1931’de CHP programına, 1937’de de Anayasa’ya konmasına ilişkin, Recep Peker ve Şükrü Kaya’nın resmi görüşü açıklayan konuşmaları.

 

 


Basım Ayı/Yılı : 8/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 6
Sayfa Sayısı : 175
Ağırlık : 107
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺52,50
Kemalist Devrim 4

Kemalist önderliğin 1919-1926 yıllarında Kürt sorununa ilişkin anayasal ilke ve politikaları.

Müdafaai Hukuk Cemiyeti'nin, Erzurum ve Sivas Kongreleri'nin, Amasya Görüşmesi’nin,
Misakı Millî'nin üstündeki perde kaldırılıyor.
Makaslanmış veya değiştirilmiş belgelerin asılları bu kitapta.

Kemalist önderliğin hedef ve stratejisi, millî devlet projesi…
Türk ve Kürt tekmil milleti birleştirmek…
Kürtlerin Kurtuluş Savaşı'na katılımı…
Doğu'da bir dayanak yaratarak bütün vatanı kurtarmak…
Türkiye'yi birleştiren prensip… Ortak örgütlenme…
Ortak karar…
Ortak vatan: Misakı Millî… Atatürk'te Millî Hudutlar kavramı…
Cumhuriyet'in kurucu unsurları: Türkler ve Kürtler…
Ortak kimlik… Ortak cumhuriyet…
Şûralarla özerk idare, 1921 Anayasası'nın halkçı idare sistemi…
Kemalist hükümetin "Kürtlere Mahallî İdare" kararı…
Kurtuluş Savaşı belgelerinde ve uluslararası konferanslarda Kürtlerin hak ve hürriyetleri…
Ortak Mustafa Kemal…
Kurtuluş Savaşımızın sınanmış çözümü


Basım Ayı/Yılı : 9/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 5
Sayfa Sayısı : 548
Ağırlık : 455
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00
Kemalist Devrim - 5
  • Kemalizm nedir; ideoloji mi, teori mi, öğreti mi yoksa bir devrimin pratiği mi?
  • Kemalizmin felsefesi nedir?
  • Kemalizmin varlığın ve bilginin kökeni konusundaki görüşü nedir?
  • Kemalizm, toplumların gelişmesini nasıl açıklıyor?
  • “Determinizm”, “pratik maddiyetçilik”, “tarihsel materyalizm”…
  • Kemalizm, evrimci mi devrimci mi?
  • Kemalizmin millî ve milletlerarası kaynakları nelerdir?
  • Aydınlanma hareketinin, büyük Fransız Devrimi’nin, Alman materyalizmi ve devlet sosyalizminin, narodnizmin ve
  • Sovyet Devrimi’nin Kemalist Devrim üzerindeki etkileri nelerdir?
  • Pozitivizm ve kemalizm...

 Doğu Perinçek, bilinmeyen belgeler ve kaynaklara dayanarak konuyu tartışıyor ve açıklığa kavuşturuyor.

 


Basım Ayı/Yılı : 8/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 4
Sayfa Sayısı : 186
Ağırlık : 186
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

Feroz Ahmad, İttihatçılıktan Kemalizme’de Genç Türkler dönemini ve Kemalist Türkiye’yi süreklilik ve kopukluklarıyla inceliyor. Yazar, dönemin yayın organlarından konuyla ilgili kitaplara; anılardan İngiliz Resmi Arşivi’ndeki (Public Record Office) gizli-açık belgelere, mektuplara uzanan titiz bir çalışmayla, yerel ve uluslararası güç merkezleri arasındaki ilişki ve mücadeleleri; bunların arka planını gözler önüne seriyor. Ahmad, ulaştığı bilgi ve belgeleri nesnel analizleriyle okura sunuyor:

“Özgün karakterine rağmen Kemalizmin hem düşünce hem de toplumsal temel bakımından öncelleri vardı.

Böyle bir ideolojiyi, Mustafa Kemal’in geliştirdiği bazı fikirlerin ilk kez ortaya atılıp tartışıldığı Genç Türk döneminin katkısını göz ardı ederek ele almak tarih dışı bir tutum olur…”


Basım Ayı/Yılı : 11/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 9
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 272
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺82,50
Atatürk Dönemi Ders Kitabı

Büyük Devrimci Atatürk’ün önderliğindeki Türkiye’de,1927-1931 yıllarında, ilkokulların 3., 4. ve 5. sınıflarında okutulan Din Dersleri kitaplarını, tek bir kitapta toplayarak sunuyoruz. Kitapların başlığında, "Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri" yazıyor. Bu başlık şöyle de okunabilir: Kemalist Cumhuriyet’in çocuklarına öğrettiği din dersleri... Örneğin 3. sınıf kitabının başında yer alan, Din Dersleri Programı’nda, şu talimat yer almaktadır: "Yalnız tarihi hakikatler söylenecek, mucizelerden ve harikulade menkıbelerden bahsolunmayacaktır." 5. sınıf kitabının "Din İşleri Dünya İşlerinden Ayrıdır" başlıklı bölümü ise, Cumhuriyet Devrimi’nin laiklik anlayışım, çok güzel anlatmaktadır. İslamiyette ruhban sınıfının bulunmadığı sürekli vurgulanmaktadır. Din Dersleri, dini imanla birlikte, milli imanı ve Cumhuriyet Devrimi'ne bağlılığı işlemektedir. Vatan ve millet sevgisi, bilimin yol göstericiliği, akılcılık, bağnazlığın ve hurafenin reddi, kardeşlik, eşitlik, hoşgörü, elbirliği, kamuculuk, dayanışma, temizlik gibi Cumhuriyet değerleri aşılanmaktadır. Kaynak Yayınları olarak, bu kitabı yayımlarken, aynı zamanda bir kampanya da başlatıyoruz: Din dersleri kitapları değiştirilmeli ve ilkokullarda Atatürk döneminin din dersi olan elinizdeki kitap okutulmalıdır.


Basım Ayı/Yılı : 6/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 106
Ağırlık : 104
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺52,50

Yunanistan, Osmanlı Devleti'nden bağımsızlığını kazandığı günden itibaren Megali Idea diye adlandırılan Bizans'ı yeniden canlandıracak "Büyük Yunanistan" projesini gerçekleştirmek adına çalışmalar yapmıştır. Söz konusu yayılmacı faaliyetlerini daima İstanbul'da bulunan Fener-Rum Patrikhanesi ile iş birliği içerisinde yürüterek, ulusal ve uluslararası kamuoyu oluşturma noktasında ondan büyük destek almıştır. Politikalarında her dönem küresel güçlere dayanmayı ve onlardan destek almayı da ihmal etmeyen Yunanistan, bugün Türkiye ile arasındaki geçmişten getirdiği sorunları uluslararası organizasyonlara taşıyarak tartışılır hale getirmeyi başarmıştır. 
Yapmış olduğumuz bu çalışma, bir yandan geçmişten bugüne Türk-Yunan ilişkilerine ışık tutarken diğer yandan 1980'lerden itibaren Yunanistan'ın Türkiye'ye yönelik sözde soykırımı iddialarına ve suçlamalarına genişletilmiş ve yeniden gözden geçirilmiş bilimsel yanıtları ihtiva etmektedir. 1999-2020 yılları arasındaki güncel meseleleri de içeren eser, uluslararası ilişkiler, hukuk ve sosyolojik boyutu ile meydana gelen tarihsel süreci anlatmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 560
Ağırlık : 560
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺196,80
Bir Başka Açıdan

Bu kitap yakın tarihimize ışık tutacak bir belgeler demeti şeklinde, söylenmeyeni söylemek için yazıldı.

Üç ciltten oluşacak dizimizin ilkinde Kemalizm olgusuna farklı bir bakış açısı getiriliyor. İkinci cilt tek parti dönemine, üçüncü cilt DP dönemine ait belgelerden oluşacak.

Bu çalışmamızda, belgeleri konularına göre tasnif ettik ve hemen hemen hiçbir yorumda bulunmadık. Bu kitaptaki belgelerin tümü Milli Eğitim Bakanlığı ve Genel Kurmay'ın tavsiye ettiği kitaplardan, ya da basında çıkan ve tekzib edilmeyen ve her hangi bir kovuşturmaya tabi tutulmayan kitaplardan derlenmiştir.

Aynı konuda farklı rivayetleri, farklı değerlendirmeleri arkası arkasına sıraladık. Karar vermek size kalmaktadır.

Kuşkusuz bu çalışma bu konuda herşeyi kapsamamaktadır.. Eğer bu yönde yeni çalışmaların ortaya çıkmasına öncülük edebilirse görevini yapmış olacaktır. Öte yandan bu bilgi kırıntılarını topluca düşündüğünüzde ve değerlendirdiğinizde, başka kitaplarda bu konuda tek satır yazılmamış olsa bile, kendiniz için bir kanaat oluşmasına yardımcı olacak türden şeylerdir. Soru sormanız, bazı gerçekleri yakalamanız için küçük bir başlangıç olarak önemli bir görev ifa edeceğini sandığım bu çalışmanın sayısız eksiklikleri, eleştirilecek yığınla yönü olduğunu biliyorum. Ama yine de bunun böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Kitabı eğer sonuna kadar okuma fırsatı bulabilirseniz ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınızdan kuşkum yok. Bu kitab yakın tarihimizle ilgili söylenmeyen bir gerçeğin arayışıdır. Konuya alışılagelmişin dışında farklı bir bakış açısı getirmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 7
Sayfa Sayısı : 456
Ağırlık : 456
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺123,20

Araştırıcı, yürekli, yiğit yazar Uğur Mumcu`yu, Ankara Hukuk Fakültesi`ndeki asistanlık döneminden beri bilirim. Önce yazılarını, birkaç yıl sonra da kişisel olarak kendisini tanıdım ve sevdim. Son yıllarda onun hiçbir tehdide kulak asmadan ve her türlü tehlikeyi göze alarak deştiği konulardan her biri, ülkemizin ve bütün dünyanın çıkarcılık kenetleriyle kenetlenmiş karanlık yüzlerini ortaya çıkaracak kapıları aralamaktadır. Kahramanlık yalnızca savaş cephelerinde olmaz. Kalemden başka silahı olmayan yazarlık ve gazetecilik alanında da olur. Bu, yadsınamaz. Alman filozofu Hegel`in şu sözünü hiç unutmamalı: `Bir uşağa göre hiç kimse kahraman değildir; bu görüş dünyada kahraman bulunmadığını değil, onu söyleyenin uşak olduğunu gösterir.

Hıfzı Veldet Velidedeoğlu


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 28
Sayfa Sayısı : 374
Ağırlık : 374
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Öğretmenlerin ve halkın yüzüne bakamayan öğretmenler olmaktansa aç, işsiz, mahpusta olmak, yaşamak, ama onurlu ve alnı açık yaşamak daha güzel olsa gerek.

(İbrahim Nacar - 30.10.1981-savunma metninden)

 

 İbrahim Nacar, öyle sanıyorum ki yöneticiler arasındaki en sakin, en sessiz, en ağırbaşlı bir ağabey idi. Sesini yükselttiğine bir kez bile tanık olmadım. Sakin doğası hep saygıyı hak eden bir kişilik veriyordu ona.

Elbette onu daha önceden tanıyanlar, yakınında bulunanlar, mücadele arkadaşları, öğrencileri onu derinlemesine anlatacaklardır.

Bu saygın ömre selam olsun

(Öner Yağcı)                        

 

 Bizim eksikliğimiz, bir mücadele tarihini yaratanların sözlerini, ya-şamlarını mesleğine yeni başlayan arkadaşlarımıza aktarabildiğimiz bir arşivimizin olmaması, biriktirememe halimize dair de bir özeleş-tirimizdir Mithat Öğretmen’in çabası, emeği… (…) Bize emekle, bedelle yoğrulmuş bir mücadele mirasını bırakan tüm yol arkadaşlarımıza sözümüzdür; “En güzel günler bizimle gelecek.”

Bu denli değerli bir yaşamı ve aynı zamanda bir mücadele tarihini anlatan bir kitapta yer almak ise benim için büyük bir onurdur. İbrahim Nacar Öğretmenimin yaşamına, mücadelesine saygıyla, minnetle, onurla…

(Feray Aytekin Aydoğan)

 

Çok iyi buldum dosyayı. Kutlarım. Yarınlara kalacak değerli bir emek ürünü olmuş. Uzun bir dönemin sosyo-ekonomik, sendikal, siyasal mücadelelerine tanıklık ediyor. Demokratik bir ülkede böyle bir mücadele insanından özür dilenir, özgürlük uğruna verdiği mücadeleden dolayı saygı ile söz edilip ödüllendirilirdi.

(Nazmi Bayrı)


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 172
Ağırlık : 172
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺73,80

Bu kitap, Atatürk ve Atatürkçülük üzerine belli süreçler içinde ele alınan inceleme ve deneme yazılarından oluşmaktadır.Bu yazılarda genellikle Atatürk Cumhuriyeti’nin özünde yeralan ilkeler ve seküler felsefe yorumlanarak çağdaş Türk insanı ve yurttaşı olma bilinci dile getirilmektedir. Yazıların bir bölümünde Türk Ulusu’nun yeniden varolma mücadelesinde, Atatürk’ün lider, kurtuluşçu, bağımsızlıkçı, devrimci, uygarlıkçı, birlikçi düşün savaşımları yansıtılmakta ve Anadolu aydınlanmasının önemi belirtilmekte, bir bölümünde ise; küreselleşmenin dünyada, yurdumuzda ve Kıbrıs’ta yarattığı sancılara değinilerek, Batı’nın tavrına ve entrikalarına yer verilmektedir.
Basım Ayı/Yılı : 4/2011
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 222
Ağırlık : 200
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺72,00
Yarpuz’un Tarihi ve Kültürü Işığında

Akasyalar doğduğum ve yaşadığım yerlerde Mayıs sonlarında çıkardı, yani doğduğum ayda. Mayıs ayı baharın hoşçakal de- diği günleri temsil eder. Akasya iğde ağacına el verir…

İğde çiçekleri ise yazın geldiğini duyurur, Mayıs sonu Haziran başı gibi ortaya çıkardı. Babamı iğde çiçekleriyle anmamın nedeni eve her gelişinde iğde çiçekleriyle gelmesi miydi, yoksa çok sevdiği iğde kokuları arasında Haziran'da toprağa yürümesi miydi, bilemiyorum…

İşte hayat doğumla ölüm arasında, akasya çiçeğinin iğde çiçeğine el uzatma süresi kadar kısa ama bir o kadar da değerli…


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 494
Ağırlık : 494
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺106,60

İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarıyla birlikte, savaşın galipleri hiç de alışık olmadıkları bir oyunun içerisine sürüklenmekteydiler. Tanımlaması oldukça güç, daha önce hiç oynanmamış bir oyundu. Perdeyi Doğu Avrupa’da açanların nerede ve nasıl kapanacağını bilemeyecekleri bir oyun. Soğuk Savaş adını alacak olan bu oyun, dünya siyasetini uzun bir süreliğine esir alarak gerek ABD’yi, gerekse de SSCB’yi büyük bir umursamazlıkla uzak coğrafyalarda sonu belirsiz maceralara sürüklemekten geri kalmayacaktı.

Cangılları, bataklıkları, tünelleri, hava köprüleri, yeraltı siloları, kitlelere dar gelen meydanları ve de uzaya taşan yarışıyla mekan kavramını bu denli hiçe sayan bir oyun. Bir de, onun ayrılmaz bir parçası olan gündem eskitmede üstüne olmayan amansız bir tempo.

Ardı arkası kesilmeyen Berlin bunalımlarıyla, soluk soluğa izlenen Küba Kriziyle, sürpriz Tet Saldırısıyla ve de Doğudan Batıya akıl almaz kaçış öyküleriyle.

Ancak tüm bunlar dahi, diplomasi tarihinin bu çok özel dönemiyle adeta özdeşleşmiş olan oyuncuları olmadan eksik kalırdı. Soğuk Savaş’ı asıl yaşatacak olan da onlardı. George Kennan’ın uzun telgrafı, Francis Gary Powers’ın U-2’si, Fidel Castro’nun purosu, Jan Palach’ın mektubu, Afganlı mücahitlerin Stinger’ı ve de isimsiz kahramanların Berlin Duvarı... Hepsi ‘Soğuk Savaş Müzesi’nde.


Basım Ayı/Yılı : 12/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 924
Ağırlık : 924
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺448,20
Kadim Bir Filistin Gerçeği - Direniş

Kitap; Ortadoğu’nun makûs talihine ve Arap-İsrail denklemimde Filistin sorununa tarihsel bir perspektif sunuyor.

Sykes- Picot Anlaşması’ndan, yani 16 Mayıs 1916 tarihinde Britanya ve Fransa arasında yapılan ve aynı yılın Ekim ayında Rusya tarafından da onaylanan, Osmanlı Devleti'nin Ortadoğu'daki topraklarının paylaşılmasını öngören anlaşmadan günümüze, küresel sermayenin bu paylaşıma yönelik manevralarını ve rolünü irdeliyor.

1970’li yılların en can yakıcı sorunlarının başında Arap- İsrail çatışması ve Filistin sorunu gelmekteydi. Bu sorunun daha da karmaşıklaşarak sürüyor oluşuna neo-liberal dünyanın etkilerinin yanısıra, konjonktürel düzlemde; jeo-stratejik ve bu stratejiye dayalı jeo-politik nedensellikleri Ortadoğu bağlamında anlamayı kolaylaştırması bakımında da okunması gereken bir kitap.


Basım Ayı/Yılı : 2/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺61,50
Araştırma-Belge

“2 Temmuz 1993 günü Sivas’ta Madımak Oteli’nde 35 can, 35 in- san; umutlarıyla, gelecek sevinçleriyle, yaşadıkları günün heyecanıyla, arkalarında bıraktıkları sevdiklerinin aşklarıyla, kucaklarındaki bağlamaları ve türküleriyle, kitaplarıyla, yüreklerindeki, dillerindeki semahları, şiirleri, demeleri, deyişleri, cümleleri, haykırışları, sesleri ve sessizlikleriyle YAKILARAK ÖLDÜRÜLDÜLER!

Elbette, halkın vicdanı ve belleği bu mazlumları, yakılan 35 canı as- la unutmayacak, anılarını sonsuza değin yaşatacak, kötü örneklerden ders alacak, yinelenmesini reddedecek, dünyanın dili sevgi olana dek sevgi diyecek!

Zulme çıra olan insan yakıcılar; adaletin, vicdanın, insan olma erdeminin, dinin gerçek amacının, sevginin, barışın, kardeşliğin ne olduğunu elbet bir gün öğrenecekler!

Bu kitabı yazmaktaki tek amacım, kinden uzak bir yürekle zalimlerin yüreğine dokunmak! İnsanlığın yüreğindeki acıyı belleklerde hep diri tutarak insanlaşmaya yardımcı olabilmek. Çağlar devrilse de alevlerin üstüne, zamanın belleği alevlere yenik düşse de sevginin belleği hep gerçeği haykırsın;

Sivas Unutulmasın!
Sivas’ta Madımak Oteli’nde Olanlar Unutulmasın!
Unutulmasın Yakılanlar!
Yakanlar Unutulmasın!”


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 319
Ağırlık : 319
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺102,50
Garbın Afakını Sarmışsa Çelik Zırhlı Duvar Benim İman Dolu Göğsüm Gibi Serhaddim Var

Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı’nda, Çanakkale’den Galiçya’ya, Sina Çölleri’nden Kafkas Dağları’na kadar pek çok cephede bir ölüm kalım savaşı verdi.
Her birinde birbirinden eşsiz fedakârlıkların gösterildiği, romanlarda, hikayelerde, filmlerde hiçbir zaman gereği gibi aktarılamayacak olağanüstü maceraların yaşandığı bütün bu cepheler içinde, Çanakkale’nin apayrı bir yeri vardır.
Hem karada hem de denizde müthiş bir mücadelenin verildiği Çanakkale cephesinde, kahraman askerlerimiz büyük bir zafer kazandı. 
Dünyanın en büyük donanması boğazı geçip İstanbul’a ulaşamadı. Dev gibi gemilerinden pek çoğu, boğazın serin ve derin sularını boyladı... 
Çanakkale’yi denizden geçemeyeceğini anlayan düşman, kıta kıta dolaşıp topladığı yüzbinlerce asker ile başladıkları işi kara yoluyla bitirmeyi denedi. 
Ancak bu sefer de çelikten, demirden, ateşten, baruttan ve daha bilmem neden ördüğü ölümcül savaş zırhları, kahraman askerlerimizin iman dolu göğsüne çarpıp yamuldu, eriyip büküldü...
Ve Çanakkale, karadan da geçilemedi.
Genç okuyucularımızın Çocuklar İçin Osmanlı Tarihi Dizisi ile yakından tanıdığı yazarımız Zehra Aygül, belge ve fotoğraflarla sayfalarını zenginleştirdiğimiz bu kitapta, o sular seller gibi akan tatlı ve heyecanlı üslubu ile bizlere Çanakkale Savaşı’nı anlatıyor!
Türkü, Kürdü, Çerkezi, Lazı ve daha kırk türlü milleti ile omuz omuza cihad eden, kahraman askerlerimize ithaf ettiğimiz bu kitabı, kütüphanenizin en müstesna köşesinde bir yere koyacak, sadece belirli gün ve haftalarda değil, her zaman hatırlayacaksınız...


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 9
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,80

Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’de son yıllarda üzerinde en çok konuşulan küresel aktörlerin başında geliyor. İlgili tartışma ve analizlerin temelinde ekseriyetle basit, ama yanıltıcı bir varsayım yatmakta: “ABD yekpare bir aktör olarak düşünür, hareket eder.” Bu varsayım temel olarak ABD’yi ABD yapan en önemli dinamiği ıskalıyor: ABD “parçalı bütünlük” anlayışına dayanan, tarihsel gelişimi ancak ve ancak iç̧ çekişmeler üzerinden tanımlanabilecek bir mozaik. Bu bağlamda, Bahadırhan Dinçaslan ABD’nin şimdiye kadar tecrübe ettiği en keskin ve kanlı iç̧ çekişme olan ABD İç Savaşı’nı Türkiye’de bir ilke imza atarak Türkçe bir eserle okuyucuyla buluşturuyor.

Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 98
Ağırlık : 98
En / Boy : 14 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺54,40

Sina Akşin Türkiye Tarihi’nin amacını şöyle açıklamaktadır: “…Türkiye’de okullarda ve üniversitelerde okutulan tarih genellikle yüzeysel bir tarihtir. Okullarda öğrenciler için tarih e çekilmez, ezbere dayalı, anlamsız ders durumundadır. Üniversite tarih bölümlerinin puanları, yani tarihçiliğe rağbet çok düşüktür. Tarih, birçoklarımızın gözünde gerçeğin araştırılacağı, heyecan verici bir bilim dalı değil, kabul edilmiş belirli ideolojik ya da siyasal tutumları destekleyecek kanıtların derleneceği bir alandan ibarettir. İşte biz, bu kitabın, ülkemiz tarihçiliğini hal-i pur melalinden kurtarmaya belki mütevazı bir katkısı olur diye düşündük.”

Elinizdeki bu cilt, 1980 – 2003 dönemi Türkiye Tarihi için vazgeçilmez bir kaynak niteliğindedir. En yakın geçmişin karmaşıklığına ışık tutacağına inanıyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 11
Sayfa Sayısı : 360
Ağırlık : 360
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺124,00

Türkiye Tarihi

(5 Kitap Takım)

Cem Yayınevi


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 2457
Ağırlık : 2457
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺792,80

Bu çalışmada Celal Bayar'ın Ekim 1937'de başlayan Ocak 1939'da sona eren Başbakanlık dönemi incelenmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 1996
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 344
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺166,25

Ali Uygur, bütün Devrimci Yolcular ve onlarla aynı dünya özlemini paylaşan insanlar için bir yürek yangını, bir yürek yarasıdır. Öldürülme biçimi, işkencede öldürülen herkesin öldürülme biçimine benzese de cesedin ortadan kaldırılma ve uzun bir takip sonrasında kimsesizler mezarlığında bulunma biçimi akıllara durgunluk verecek cinstendir. Ali’nin izine rastlanmasın ve asla bulunmasın diye devreye sokulan yöntemler ibret vericidir. Ali’nin öldürülmesi tabii ki infial yarattı ama mezarı açılıp Ali’nin bulunmasından sonra yapıldığı anlaşılan uygulamalar, çok daha fazla infial yarattı. Hazmedilebilir bir şey değildi; öyle de oldu. Hazmedemedik, alışamadık ve bu durumla barışamadık.
Ali ilk kaybedilen değildi, son da olmadı. Hâlâ evladını arayan annelerin coplandığını ve yerlerde sürüklendiğini, büyük bir bölümünün evlatlarına kavuşamadan, onları bir kez olsun kucaklayamadan hatta akıbetlerini bile öğrenemeden yaşamlarını noktaladıklarını biliyoruz. Bu insanlık dışı uygulamaların utancı bize ait olmasa da, insanlık ailesinin üyeleri olan bizler için, bütün bu yaşananlara şahit olmak utanç vericiydi. Bu kitap, çocuklarını aramak zorunda kalmayacakları bir ülke armağan edemediğimiz o güzel yürekli annelere ithaf edilmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺61,20

İlk gençlik yıllarımdan itibaren, insanları da kitaplar gibi okudum.
Her birinden ayrı ve bambaşka manevi tadlar, lezzetler ve dersler aldım.
Özellikle de yılları gerçekten yaşayarak yaşlanmış olanlardan çok yararlandım.
Onlarca yılı, bazen üç beş saate sığdırarak anlattılar. Bazen ağlattılar, bazen güldürdüler ama her zaman düşündürdüler.

Efendim, okumasını bilene her insan bir kitaptır.
Bir varmış, bir yokmuş diye başlayan masallardaki gibi onlar artık öteki alemdeler..

Ben, bugün aramızda olmayan o insanları, bilinmeyen hatıralarıyla sizlerle paylaşmak istedim


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 272
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺92,00

Bir tarafta Avrupa’da eğitim gören bir kısım okumuşların istibdat devri dedikleri, fakat istibdatçı Padişah diye eleştirdikleri Sultan II. Abdülhamid tarafından af edilip yurda geri getirilen, üstelik maaşa bağlanıp makam sahibi olan muhalifler, bir tarafta kendisini devirip, 5’nci Murad’ı tahta çıkarmaya çalışan ve bu amaçla Yıldız Sarayı’na baskın düzenleyen ihtilâlci Ali Suavi hadisesi ve birçok kötü gelişme zaten vehimli olan Abdülhamid’i daha da vehme sürükleyen önemli olaylardır.

Meydana gelen olaylardan son derece etkilenen Sultan Abdülhamid çevresinde ki herkesten şüphe eder duruma gelir ve bu sebeple kontrol mekanizmasını daha iyi işler duruma getirmek için bizzat kendi emrine bağlı bir haber alma (casusluk) teşkilâtı kurar. Bu teşkilâtın adı Cemiyet-i Hafiye’dir ve bu cemiyetin başına Türk düşmanı Arnavut Fehim Paşa getirilir.

Zamanla Sultan Abdülhamid’in emriyle kurulan fakat Sultan’ın vehimli yapısından ve otoritenin boşluğundan yararlanan Cemiyet-i Hafiye’nin başı Fehim Paşa ve avanesinin komploları ve jurnalleri sonrası yaşanan korkunç olaylar, suikastlar ve cinayetler Sultan Abdülhamid’i dahi şaşkına çevirir.

Öyle ki bu jurnaller yüzünden Müşir Deli Fuad Paşa, Avnullah Efendi ve Padişaha sadık, devlete büyük hizmetler yapmış vatan severlerin feci akıbetleri ülkede büyük şaşkınlık ve korku yaratır. Adeta Sultan’ın iradesi dışında başka bir güç ülkeyi yönetir duruma gelir.

Gerçekte azılı bir çeteci olan fakat sonraları derin devletin iş bitirici görevini üstlenen Balçıklı Ethem olayının içyüzü de Sultan Abdülhamid döneminin önemli olaylarından biridir.

Sultan İkinci Abdülhamid’in çok uzun süren saltanat döneminin şimdiye kadar hiç temas edilmemiş, işlenmemiş olaylarının konu edildiği kitap öyle sanıyoruz ki okuyanları şok edecektir.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 240
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺128,00

Erken Cumhuriyet Döneminde Sinema, Seyir, Siyaset, Cumhuriyetin ilk yıllarını sinema ekseninde mercek altına alan bir çalışma. 1920 – 1940 yılları arasında Türkiye’de sinemanın algılanışına yoğunlaşan Serdar Öztürk, o dönemdeki sinema – iktidar ilişkisine dair bugüne kadar gözden kaçmış, üzerinde yeterince durulmamış veya yanlış bilinen pek çok noktayı aydınlatıyor. Cumhuriyetin erken döneminde iktidarın gözünde sinemanın ne anlama geldiğini, yöneticilerin sinemadan nasıl yararlandıklarını veya yararlanamadıklarını, sinemaya uygulanan sansür ve kısıtlamaların gerekçelerini, bu kitabın sayfalarında buluyoruz. Erken Cumhuriyet Döneminde Sinema, Seyir, Siyaset’te, Türkiye’nin geçmişine, belli bir dönemine, sinema üzerinden bir bakış bulacaksınız. İyi seyirler.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺81,92
₺131,12

Ali Paşa (1815-1871), beş defa sadrazam (başbakan) ve sekiz defa hariciye nazırı (dışişleri bakanı) olmuş bir Osmanlı Türk Devlet adamıdır. Sekiz buçuk yıl sadrazam, on dört buçuk yıl hariciye nazırı ve buna benzer en yüksek görevlerde, Tanzimat Türkiyesi’nde birinci planda rol oynamıştır.

Keçecizade Dr. Büyük Mehmed Fuad Paşa (1815-1869), Osmanlı Türk imparatorluğunun Tanzimat denen çok önemli döneminin, Reşid ve Ali Paşalardan sonraki 3. adamıdır. Tanzimat rejiminin bu 3 vizer tarafından oluşturulduğu söylenebilir. Fuad Paşa, 19. asrın en büyük diplomatlarından biridir.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,80

Son Tanıkların Anlatımlarıyla Kıbrıs Barış Harekâtı’nın Hava CephesiSon Tanıkların Anlatımlarıyla Kıbrıs Barış Harekâtı’nın Hava Cephesi(Temmuz – Ağustos 1974)Kıbrıs İçin Havalandılar “G-Günü” kitabı, Türk havacılık tarihi araştırmacıları Levent Başara ile Serhat Güvenç’in Hava, Kara ve Jandarma havacılık birliklerinde görev yapmış 30’un üzerinde Kıbrıs gazisiyle yaptıkları röportajlardan oluşuyor. Söz konusu röportajlar, hava indirme, uçarbirlik ve foto-keşif faaliyetlerine ilişkin teknik ayrıntılar, fotoğraflar ve özel olarak hazırlanan haritalarla destekleniyor. Türk havacılık tarihinde büyük bir boşluğu dolduran bu kitap, ayrıca Kıbrıs Barış Harekâtı’nın daha doğru bir tarihinin yazılmasına katkı sağlıyor.Kıbrıs’a hangi rotalardan gidildi ve hava indirme hangi bölgelere yapıldı? Kıbrıs’a hangi birlikler taşındı? Rumlar nasıl hazırlıksız yakalandı? Harekâtın başarı yüzdesi neydi? Helikopterler kayıp vermeden nasıl görev yaptı? Harekâtın ikinci gününde, tüm helikopterler neden geri döndürüldü? Adaya inen askerler ne ile karşılaştı? Harekâtın ilk şehidi Ütğm. İlker Karter’in uçağı nasıl vuruldu? Cenazesine ve uçağının enkazına nasıl ulaşıldı? Kocatepe gemisine yapılan hava taarruzları önlenebilir miydi? Keşif fotoğraflarından çıkan sonuçlar neden dikkate alınmadı? Dünya tarihinin en önemli denizaşırı müşterek harekâtlarından biri olan Kıbrıs Barış Harekâtı’yla ilgili birçok sorunun cevabını Kıbrıs İçin Havalandılar “G-Günü” kitabında bulacaksınız.Kıbrıs Barış Harekâtı’nın havacı tanıkları o günleri ilk kez anlatırken, şu noktayı hep vurguladılar: “Bunları torunlarımız okusun, dedelerinin harekâtta neler yaptığını, neler yaşadığını bilsinler.” Levent Başara ve Serhat Güvenç, elinizdeki kitapta hem havacı gazilerimizin bu anlamlı isteğini yerine getiriyor hem de Kıbrıs Barış Harekâtı’na dair ilk kez gün yüzüne çıkan bilgilerle havacılık tarihimize değerli bir katkı sunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 383
Ağırlık : 383
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺82,00

Kastamonu’nun köylerinden birinde doğmuş bir Anadolu çocuğunun zorlukları aşarak zirvelere nasıl tırmandığını bütün safhalarıyla öğrenebilmek için bu kitap güzel bir fırsat…
Eski Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç, Zorlukları Aşarken adlı üç ciltlik kitabında hayatını ve hatıralarını anlatmış. Fakat bu kitap ile sadece Altıkulaç’ın hayatını değil, onun şahit olduğu çok önemli olayları da öğrenme fırsatı buluyorsunuz. Mesela 12 Eylül meselesi… 12 Eylül sonrası kılık kıyafet meselesi…
Yakın tarihimizin birçok noktasına ışık tutan bu kıymetli eser, akıcı üslubu, içtenlikli anlatımı ve cesurca hesaplaşmalarıyla okuyucularımızın istifadesine sunulmuştur.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1480
Ağırlık : 1480
En / Boy : 16 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺440,00
Atatürk’ün Kaleminden 1

Bu derleme, Atatürk’ün din ve laiklik üzerine söylediklerini ve yazdıklarını içeriyor.

Doğu Perinçek, Atatürk’ün bütün eserleri yanında, Türk Tarih Kurumu arşivlerinde halktan gizlenen yayımlanmamış el yazılarını da inceledi ve ilgili bölümleri derlemeye aldı. Türk Tarihinde İslamın ve Halifeliğin Rolü, Sultan ve Halifelerin Düşmanla İşbirliği Şeyhler, Dervişler, Tarikat Şeyhleri Müftüler, Hatipler ve İmamlar Atatürk’ün Elyazısıyla: Allah’ın Doğuşu, Muhammed ve İslamiyet, Dinin Rolü Laiklik, Din ve Dünya İslerinin Ayrılması Bu derleme, Doğu Perinçek’in Kemalist Devrim-2 / Din ve Allah adlı eseriyle birlikte incelenmelidir. Türk Tarihinde İslamın ve Halifeliğin Rolü, Sultan ve Halifelerin Düşmanla İşbirliği Şeyhler, Dervişler, Tarikat Şeyhleri Müftüler, Hatipler ve İmamlar Atatürk’ün Elyazısıyla: Allah’ın Doğuşu, Muhammed ve İslamiyet, Dinin Rolü Laiklik, Din ve Dünya İşlerinin Ayrılması


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 7
Sayfa Sayısı : 314
Ağırlık : 320
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺97,50

Enver, Talat ve Cemal Paşa... Osmanlı’nın son döneminde üstlendikleri etkin role karşın bu üç paşa hakkında şimdiye dek objektif bir değerlendirme yapılamadı ne yazık ki. Ya muhalifleri tarafından sorgusuzca karalandılar ya da yandaşlarının şişirmelerinin ardında gereğinden fazla aklandılar... Peki gerçekte kimdi onlar? Vatan haini mi, kahraman mı? Kötü birer asker mi, yoksa iç güçlerin çıkarları için ‘tasfiye’ edilen ‘sivri fikirliler’ mi? Öte yandan, bir şekilde yurtdışına sürülen bu üç Paşa hangi sebeplerle ve kimler tarafından öldürüldü? Ölümlerinin ardında hangi ülkeler vardı? Onları kimler, niçin korumak istedi? Cevabı ne kadar sarsıcı olursa olsun, tarihin doğru şekilde yorumlanabilmesi için bu soruların yanıtlanması gerekiyor. Bu kitap hem bu sorulara günümüz Türkçesinin yalın anlatımıyla ve roman tarzında objektif yanıtlar veriyor hem de Enver, Talat ve Cemal Paşalar’ın gizlenen yaşamlarını belge, bilgi ve fotoğraflarla ortaya koyuyor.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 7
Sayfa Sayısı : 157
Ağırlık : 134
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺71,25
Yasaklanan Kitap

Kazım Karabekir Paşa’nın 1930 yıllarında yazdığı ve yayınlanmasını ailesine vasiyet ettiği, yakın tarihimizin bir bölümünü belgeleriyle en doğru olarak anlatan İstiklal Harbimiz eseri, ancak 1960 yılında yayınlanabilmiştir. Ancak aynı yıl eser yayınlanmasından hemen sonra mahkeme kararıyla toplatılmıştır.

5 sene süren mahkeme sonrası, beraat ettiğinden yayınına devam edilmiştir. İstiklal Harbimizin başlangıcını ve bilhassa doğu hareketlerini bilmek isteyen tarih severlerimizin gösterdiği büyük ilgiden dolayı oldukça hacimli olan eser zaman içerisinde tek cilt ve 2 cilt olarak yayınlanmıştır.

Truva yayınları olarak bu eseri 5 cilt olarak, yeniden düzenleyip yayınlıyoruz. Kitapta orijinalliğine sadık kalmak kaydıyla, belgelerde herhangi bir düzenleme yapmadan metinlerde artık kullanılmayan birçok kelimeler, günümüz türkçesiyle değiştirilip okuyucunun daha rahat okuması sağlanmıştır.

Yayınladığımız eser; Karabekir Paşa’nın damadı Prof. Faruk Özerengin’in Truva Yayınevi sahibi Sami Çelik’e vermiş olduğu yetkiyle basılmış olup, rahmetli Özerengin’in yayınevine teslim ettiği şekilde aslına sadık kalınarak baskısı gerçekleştirilmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 2320
Ağırlık : 2320
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺562,50
Tükendi

”Bu kitapta öne çıkartılan ve tarihsel olarak Kıbrıs konusunun özünü oluşturan etmenler, bugün de yerli yerinde duruyor. Kolonyalizmin ve kolonyalizme karşı mücadelenin bıraktığı izler, adanın iki halkını ayıran ulusal kimlikler ve Kıbrıs’ın öteden beri kaderinin dışardan belirlenmesiyle koşut olarak uluslararası politikanın oynamaya devam ettiği başat rol...

Bu kitabın amacı, Kıbrıs’a bir “sorun” olarak bakıp görüş üretmek değil, bir ülke olarak Kıbrıs’ın mümkün olduğunca doğru ve eksiksiz bir tarihini, 1878-1960 dönemini, yani adanın İngiliz yönetimi altında kaldığı süreyi kapsayan bir zaman boyutu içinde İngiliz arşiv belgelerine dayanarak ortaya koymaktır.”
Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 448
Ağırlık : 448
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺233,00
1 2 3 ... 27 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı